Etiket: ekonomi

  • baby&me Bebek Bezi: “Bana Ne Beni Al!”

    baby&me Bebek Bezi: “Bana Ne Beni Al!”

    Anne babalar için güzel bir haberimiz var! Hem bebeğinizi hem de cebinizi düşünen yepyeni bir bebek beziyle tanıştırmak istiyoruz: baby&me Bebek Bezi!

    Anne ve babaların bebeğini büyütürken en çok ihtiyacı olan ürünlerin başında bebek bezi geliyor. Bu ihtiyaca karar verirken, hem bebeğin hassas cildi hem de ebeveynlerin ekonomisi oldukça önemli. Tam da bu nedenle, anne ve babalara çare olacak yepyeni bir bebek bezi var: baby&me Bebek Bezi!

    Bebekli ailelerin ihtiyaçlarını yakından bilen, 16 yıllık deneyimiyle ailelerin yanında olmaktan gurur duyan ebebek’in 2012 yılında hayata geçirdiği baby&me markası kaliteli, sağlıklı ve ekonomik ürünleriyle kısa sürede takdir kazanmıştı. baby&me, tüm bu ürünlere ek olarak, 5.360 anne ile görüştü ve onların endişelerini göz önünde bulundurarak, tam da onların istediği gibi bir bebek bezi üretti.

    Bebek bezini üretirken, annelerin bebeklerini büyütürken yaşadıkları en büyük endişelerden biri olan pişik korkusunu hayatlarından çıkarmalarına destek olmak istedi.  Bu nedenle, yeni doğana ve diğer tüm bedenlere sahip olan bebek bezini birbirinden önemli özellikler ile donattı!

    baby&me Bebek Bezi: “Bana Ne Beni Al!” | 1

    İşte Bu Özellikler:

    -Islaklık göstergesi

    -Sızdırmayı önleyen yapı

    -Nefes alan dış yüzey

    -Kremli iç yüzey

    -Esnek yan bantlar

    -12 saate kadar kuruluk

    -Yumuşacık doku

    baby&me Bebek Bezi, birim fiyat hesaplarken hangi bezin daha hesaplı olduğunu bilemeyen anne ve babalara çözüm olması adına, 100’lük ve 50’lik paketlerde hazırlandı. Bu sayede akıllı seçim yapmak isteyen ebeveynler, ideal bebek bezini buldu!

    Bebek bezi alışverişinde anne ve babaların yaşadığı bir diğer zorluk, eğer kargo ile gelmeyecekse, fazla adetli paketleri taşımaktı. Bu sorunun farkında olan ebebek, 100’lük paketlerine özel bir kulp ekledi ve böylece kolayca taşınmasına destek oldu.

    Tüm bu özelliklerin yanında, tüm annelerin hijyene verdiği önemin farkına vararak, bebek bezlerine çöp poşeti hediyeleri ekledi. Bu sayede anneler nerede olursa olsun, yanlarında baby&me Bebek Bezi’ne özel çöp poşetleri olacak ve hijyeni kolayca sağlayacak.

    Bebeğiniz pişik olmasın!

    İşte baby&me Bebek Bezi’nden 4 Püf Noktası:

    1. Islaklık göstergesi sayesinde bebeğinizin bezini vaktinde değiştirebilirsiniz.
    2. Alt değiştirme rutinine farklı bir bebek bezi ile başlasanız da baby&me Bebek Bezi ile devam edip, ilk birkaç gün bezi sık aralıklarla değiştirmeniz bebeğinizin cildini korumaya yardımcı olur.
    3. Bebeklerde baby&me Temizleme Pamuğu ve saf su kullanarak pişiği önleyebilirsiniz.
    4. Bebeğinizin altını değiştirirken cildini kurulayıp, bez değişimlerinde bezi kısa süreliğine açık bırakarak cildin hava almasını sağlayabilirsiniz.

    baby&me Bebek Bezi’ni sadece ebebek.com ve ebebek mağazalarını ziyaret ederek keşfedebilirsiniz.

    https://youtube.com/watch?v=cxI4TDZeFB0

    baby&me Bebek Bezi: “Bana Ne Beni Al!” | 2

  • Güçlü Türkiye’nin yeni enerjisi Akkuyu Nükleer

    Güçlü Türkiye’nin yeni enerjisi Akkuyu Nükleer

    Türkiye, tarihinin en büyük yatırımını gerçekleştiriyor, enerjide dışa bağımlı olmaktan kurtuluyor. Binlerce kişilik istihdam sağlanıyor, ekonomi daha da güçleniyor.
    Çevreye dostu olan Akkuyu Nükleer doğal kaynakları da tüketmiyor. Uzman bilgi ve ileri teknoloji ile inşa ediliyor. Atılan her adım Rosatom tecrübesi ile Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı güvencesiyle hayata geçiyor.

    [youtube id=”STi2XPJkk4A” width=”600″ height=”350″]

    Kendi enerjimizi artık kendimiz üretiyoruz…

    Bu gurur Türkiye’nin, bu yatırım hepimizin!

    Güçlü Türkiye’nin Yeni Enerjisi

    Akkuyu Nükleer

    http://www.akkuyu.com/

    http://www.gucluturkiyeninyenienerjisi.com/

  • İşte evlenmeden önce yapmanız gerekenler…

    İşte evlenmeden önce yapmanız gerekenler…

    Hepimiz hayatımızın nasıl olacağını hayal ederek büyüdük. Evlenecek miyiz? Çocuklarımız olacak mı? 30 yaşında nerede olacağım? gibi sorular her zaman aklımızı kurcaladı.

    En çok yapmak istediklerimizi erteleyip, onları hiç gerçekleştirememekten ve pişman olmaktan korkuyoruz. Hepimizin amacı hayalimizdeki erkeğe kavuşup mutlu bir hayat yaşamak.

    Bazen ilişkimize kendimizi kaptırıp, çevremizi ailemizi ve en önemlisi kendimizi ihmal edebiliyoruz. Daha sağlıklı kararlar vermek ve mutlu bir hayata emin adımlarla yürümek için, işte evlenmeden önce yapmanız gerekenler…

    Ailenizle tatile çıkın. Anneniz, kuzeniniz, kız kardeşiniz. Kim olduğunun bir önemi yok. Kendinize yakın hissettiğiniz birileriyle düğün öncesi ufak bir tatile çıkmanız sizi etrafınıza ördüğünüz kozadan çıkaracak ve herşeye daha sağlıklı yaklaşmanızı sağlayacaktır.

    Sevgilinizle büyük bir kavga edin ve barışın. Sorunların üstesinden gelebimeniz ilişkinizin gücünü gösterir. Hayatınız boyunca birçok tartışma ve sorunla karşılaşacaksınız. Bir çift olarak bunların üstesinden nasıl geleceğinizi bilmek önemli.

    Birini terk edin! Bu hoş bir tecrübe olmayabilir ama hayatınızda iyi gitmeyen birşeyler olduğunda olaylara müdahale etmeyi bilmelisiniz. Evliliğinizle ve eşinizle ilgili sizi rahatsız eden bir konuya “dur” demeyi de bilmelisiniz.

    En büyük korkularınızdan biriyle yüzleşin. Hayatınız boyunca hiç yalnız kalmamak için evleniyor olsanız da tek başınıza kalacağınız durumlar da olacaktır. Bu durumların üstesinden gelmek için yapmaktan çekindiğiniz birşeyi tek başınıza yapın!

    Yaz aşkı yaşayın! Yaz aşkı hatıraların en güzelidir. Sorumluluktan ve hayatın gerçeklerinden uzak tatil günlerinde kısa, eğlenceli bir aşk yaşayın. Pişman olmayacaksınız!

    Sevgilinizle tatile çıkın. Hiç ayrılmamak üzere hayatlarınızı birleştiriyorsunuz ama hiç bütün bir haftasonunu birlikte geçirdiniz mi? Birlikte yaşaması zor biriyle mi evleneceksiniz? Bunları öğrenmek ve birbirinizi daha iyi tanımak için tatile çıkın.

    Bütçe planlaması yapın. Bekarlık borçlarınızı müstakbel kocanızın üzerine yıkmayın. Zaten düğün masraflarınızı ödemekle meşgul olacaksınız. Bu nedenle kendi borçlarınızı kendiniz kapatın.

    Yemek yapmayı öğrenin! Sadece evlendikten sonra birinin özel aşçısı olacağınız için değil, eve gelen misafirlerinize kendi yaptığınız kurabiyeleri ikram edebilin diye, kolay birkaç tarif öğrenin. İleride kocaman bir aileyi aç bırakmak istemezsiniz değil mi?

    Kendiniz için para harcayın! Henüz sadece kendi sorumluluğunuzu taşıyorken ve maddi olarak kimsenin sorumluluğu üstünüzde değilken pahallı bir çift ayakkabı almanızın kime zararı olur ki?

     

  • En Sık Rastlanan Evlilik Sorunları

    En Sık Rastlanan Evlilik Sorunları

    Para sorunları, kayınvalide-gelin çatışmaları hatta kimi zaman çocuklarınız bile aranızda kavgaya neden olabilirler.

    Evli bir çift arasındaki gerginliğin asıl nedeni çok daha farklı olabilir. Klasik nedenleri ortaya atmadan önce, siz farkında olmadan evliliğinizi tehdit eden şeyleri öğrenin. İşte en sık yaşanan evlilik sorunlarının gizli nedenleri:

    Az uyku

    İhtiyacınız olan uykuyu almazsanız sinirli ve gergin olursunuz. Bu da ilişkinize sinir ve kavga olarak yansır.

    Boşanan arkadaşlar

    Araştırmalar, boşanmanın bulaşıcı olduğunu göstermekte. Mesela, arkadaşınızın kocası onu aldattığında siz de ister istemez kendi kocanızın sadakatini sorgulamaya başlarsınız ve bu durum, ortada bir şey yoksa dahi, evliliğinizi kötü yönde etkiler.

    Çok fazla özür dilemek

    Bir kavganın ardından eşinizin duymak istediği şey ”özür dilerim” olmayabilir. Özür dilemenin yerine, uzlaşmaya varmayı deneyin. Böylelikle iki taraf ta kendisi için sorun oluşturan şeyleri göz ardı etmek zorunda kalmaz ve problem gerçekten çözümlenir.

    Televizyon aşkları

    Televizyon ve filmlerde gördüğünüz hayali çiftlerden vazgeçemiyor musunuz? Araştırmalar, televizyon romansına ciddi ölçüde kapılan ve inanan insanların eşleriyle olan ilişkilerine kendilerini daha az adadıklarını göstermekte. Dizi ve filmlere kendini kaptıran kişiler, gerçek, inişli çıkışlı ilişkiler yerine çiçekler almayı ve heyecanlar yaşamayı bekliyorlar ve ne yazık ki gerçek hayatta ilişkiler o şekilde yürümüyor. Bu da çiftlerin mutsuz olmalarına sebep oluyor.

    Dijital iletişim

    Birbirinize SMS, e-posta ya da Facebook’tan mesajlar göndermek yüz yüze iletişim içinde olmaktan çok daha kolay ve hızlı gelebilir ama Oxford Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, dijital yollardan birbirleriyle iletişime geçmeyi tercih eden çiftlerin ilişkilerinde daha doyumsuz olduklarını gösteriyor.

    Rüyalarınız

    Rüyanızda kocanızın size kötü davrandığını ya da sizi aldattığını görmeniz gerçek hayatta da kavga etmenize neden olabilir. Bu, araştırmalarca da kanıtlanmış bir gerçektir. Rüyanızda sinirlendiğiniz bir konu için eşinizle kavga etmek yerine, neden canınız sıkıldığı hakkında onunla konuşun.

    Başbaşa randevuya çıkmak

    Normalde romantik ve rahatlatıcı olması gereken bu aktivite iki tarafın farklı istekleri nedeniyle bir kabusa dönebilir. Kadınlar, planlı aktiviteleri tercih ederken, erkekler, daha spontan aktivitelerden hoşlanırlar. Bu nedenle, iki taraftan birinin mutsuz olmaması için, randevunuzda ne yapmak istediğinizi karşılıklı konuşmak ve ortak bir karara bağlamak evliliğiniz için daha doğru olacaktır.

    Hiç kavga etmemek

    Kavga etmiyor olmanız birbirinize sinirlenmediğiniz anlamına gelmez. Kavga etmek, tartışmak sağlığınız için iyidir ve birbirinize karşı dürüst olmanızı sağlar. Kavgadan kaçınmak ise stres hormonlarınızı arttırır. Kavgadan kaçınmak yerine sakin bir şekilde sizi sıkan durumları konuşmayı deneyin.

    Evlilikte her zaman iniş çıkışlar olabilir. Önemli olan karşılıklı olarak birbirinizi anlamaya çalışmak, orta yol bulmak ve bu güzel günlerin keyfini çıkarmaktır.

  • İlişkiyi ne bitiriyor?

    İlişkiyi ne bitiriyor?

    Birlikteliklerin noktalanmasına neden olan faktörlerin başında iş hayatındaki stres geliyor.

    Federal İstatistik Dairesi’nin verilerine göre Almanya’da her üç evlilikten biri boşanma ile sonuçlanıyor. Peki, günümüzde boşanmalardaki artışın nedeni ne? “ElitePartner” adlı partner sitesi bu konuyla ilgili bir anket yaptı. Ankette 10 bini halihazırda bir birliktelik içerisinde olan toplam 14 bin 432 kişiye ilişkilerinde yaşadıkları sorunlar ve en çok hangi konuların kendilerini zorladığı soruldu.

    Anketin ortaya koyduğu sonuçlara göre, ilişkilerde en fazla soruna yol açan faktörlerin başında yüzde 57’lik oranla ile çiftlerin birbirine az zaman ayırması geliyor. Yüzde 55 ile ikinci sırada iş stresi geliyor. Çiftlerin ekonomik sorunlar yaşamasının ilişkiye olumsuz etkisi olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 53. Bunu cinsel sorunlar, çiftlerin farklı kentlerde yaşaması, partnerin sadece kendi ihtiyaçlarını dikkate alması, çocuklar nedeniyle birlikte zaman geçirememe, gündelik hayatta stres ve önceki ilişkiden sahip olunan çocuklar gibi faktörler izliyor.

    Erkekler kadınlara göre bencil

    Ankete katılan kadınların neredeyse yarısı partnerlerinin sadece kendi ihtiyaçlarına öncelik vermesinin ilişkiyi zorladığı görüşünde. Aynı şekilde gündelik hayattaki tartışmalar da ilişkileri zorlayan bir başka önemli etken. Kadınların yüzde 35’ine göre ev işleri, alışveriş ya da buna benzer sorunlar nedeniyle partnerleriyle yaptıkları tartışmalar ilişkilerin sınavdan geçmesine neden oluyor. Kadınların yüzde 46’sı ise cinsel sorunlardan dertli. Kadınlar ilişkide cinsel hayatın canlı tutulmasının büyük bir zorluk olduğu görüşünü dile getiriyor. Yine kadınlara göre ilişkide uzun vadede partnerlerin birbirine sadık kalması da bir sorun.

    Evlileri ekonomik sıkıntılar zorluyor

    Evli çiftlerde ilişkiyi zorlayan en büyük sorunların başında ekonomik sorunlar gelirken, üniversite mezunu çiftler iş yaşamındaki stresten yakınıyor. Üniversite mezunu çiftlerin yüzde 58’i iş hayatındaki stresin ilişkileri öldürdüğü görüşünü savunuyor. Üniversite eğitimi almamış çiftlerde bu oran yüzde 52.

    ElitePartner’in yaptığı anketin sonuçlarını değerlendiren psikolog Lisa Fischbach, iş hayatındaki beklentilerin yüksek olmasının, işverenin çalışanlardan daha esnek olmasını beklemesinin ya da ekonomik krizler nedeniyle hissedilen güvensizliğin, çiftlerin ilişkisini olumsuz etkilediğini söylüyor. Stres ve çiftlerin birbirine yeterince zaman ayıramamasının ilişkileri bitirdiğini söyleyen Fiscbach, “İş hayatında aşırı baskı, kariyerle ilgili istekler, çocuklarla ilgilenme ya da ekonomik kaygılar, partnerle geçirilen zamanda insanların rahat olamamasına yol açıyor. Böylesine durumlarda iletişim zarar görüyor ve ilişki gündelik ihtiyaçlarla sınırlı kalıyor” diyor.

    Fischbach’a göre, bütün bu olumsuzluklar çiftlerin cinsel hayatına da yansıyor; erkeklerin bazıları eşlerini aldatma yolunu seçebiliyor. Psikolog Lisa Fischbach çiftlerin ilişkilerinde bu olumsuzlukları erken fark etmeleri halinde, birbirlerine zaman ayırmalarını, rahatlayacakları bir ortam yaratmaları gerektiğini söylüyor.

  • İlişkinizin ömrü ne kadar?

    İlişkinizin ömrü ne kadar?

    Duygusal birlikteliklerde bazen ilişki sandığınızdan çok daha kısa sürebilir, bazen de tam ayrılık eşiğindeyken beklenmedik bir şekilde birbirinize daha da bağlanabilirsiniz.

    Bazen bu durumu kestirmek zor olabilir. İlişkinizin ne kadar ömrü olduğunu en başta bilemeseniz de karşınızdaki insanı tanıdığınız zaman bunun hesabını az çok kafanızda yapabilirsiniz.

    İşte ilişkinizin ömrünü ölçmenin belki de en sağlıklı yöntemler…

    Sevgiliniz 30′unda siz 20′nizde… 30 yaşına gelmiş bir erkek hayattan ne istediğini bilen erkektir. Gelecek planları bellidir ve hayatını yoluna koymuştur. Aradığı tek şey düzgün bir ilişkidir. Eğer böyle bir sevgiliniz varsa bu ilişkinin uzun soluklu olması hatta evliliğe gitmesi ihtimal.

    Sevgilinizin ekonomik durumu sizden daha iyiyse… Ekonomik güç özellikle erkekleri psikolojik olarak daha güçlü olduğuna inandırır. Saçma sapan komplekslere girmezler bunun için ilişkiniz uzun soluklu olabilir.

    Sizin ekonomik durumunuz sevgilinizden daha iyiyse… Böyle ihtimallerde siz ne kadar özverili olursanız olun karşı taraf huzursuz olacak ve size psikolojik olarak baskı uygulayacaktır. Sizin daha güçlü olduğunuzu bildiği halde bu durumun üstesinden gelmek için elinden geleni yapacaktır. Erkekler bu konuda çok fazla egolarına düşkün olduklarından bu ilişkinin uzun soluklu olmasını beklemek neredeyse imkansızdır.

  • ‘Kadın, ekonomi ve politika’ Kadir Has Üniversitesi’nde tartışılıyor.

    Kadir Has Üniversitesi ile birlikte yürüttüğü “Ben Çalışmak İstiyorum” projesi ile kadın istihdamını temel alan vizyonunu hayata geçiren Avusturya Liseliler Derneği (ALD) Kadın Platformu, çalışmalarına bilimsel bir temel oluşturmak amacıyla gerçekleştireceği konferans ve panel dizilerine “Kadın, Ekonomi ve Politika” ile başlıyor.

    İçinde bulunduğumuz ve tüm dünyayı etkileyen ekonomik kriz döneminde “Kadın, Ekonomi ve Politika” temalı konferans ile salt durum saptamasının ötesine geçerek çözüm önerileri ve modeller üretmek amaçlanıyor. Politika ve ekonomi alanlarında başarılı olmuş Meral Gezgin, Z. Damla Gürel gibi Avusturya Lisesi mezunu konuşmacıların yanı sıra konferansta; Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, AK Parti Kadın Kolları Başkanı, Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin, Muğla Eski Valisi, 20. Dönem Muğla Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Onur Üyesi Dr. Lale Aytaman, Avusturya Halk Partisi-ÖVP Milletvekili Katharina Cortolezis-Schlager, Avusturya Büyükelçisi Heidemaria Gürer, Nebahat Akkoç (KAMER), Gülseren Onanç (KAGİDER), TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı ve Hey Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Aynur Bektaş gibi birçok uzman  isim sunumlarıyla yer alacak.

    Kadir Has Üniversitesi işbirliği ile düzenlenen “Kadın, Ekonomi ve Politika” ana başlıklı konferans 19 Şubat Perşembe günü 09:00 – 18:00 saatleri arasında Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde gerçekleşecek.

    kadin_ekonomi_politika_afis