Etiket: egzersiz

  • Kocaeli’de Fitness, Spa, Plates ve Spor Merkezleri : Water Front Sport Center

    Kocaeli’de Fitness, Spa, Plates ve Spor Merkezleri : Water Front Sport Center

    Pilates Hakkında Merak Ettikleriniz
    1.Pilates nasıl yapılır ?
    2.Pilates boy uzatır mı ?
    3.Pilates ne kadar süre yapılmalı ?
    4.Pilates zayıflamaya yardımcı olur mu ?
    5.Pilates yapmayı nerede öğrenebiliriz ?
    6.Hamilelikte pilates yapılabilir mi ?
    7.Pilates fiziksel ağrılara iyi gelebilir mi ?
    8.Pilates nasıl bir egzersizdir ?
    9.Pilates yaparak stresten kurtulmak mümkün mü ?
    10.Pilatesin hamileler için faydaları nelerdir ?

    Plates, Vücuda denge, güç ve esneklik katar.
    Plates, Duruş bozukluğuna neden olacak kas iskelet sistemi problemlerinden korur.
    Plates, Vücut farkındalığı yaratır.
    Plates, Boyun fıtığında kolda oluşan uyuşma ve ağrıları azaltır.
    Plates, Kilo vermeseniz bile vücudunuzu inceltir ve toparlar.
    Plates, Kasları uzunlamasına çalıştırır, vücudun dayanıklılığını arttırır ve sakatlığı büyük ölçüde önler.
    Plates, Vücudun duruşunu düzeltir.
    Plates, Kireçlenme sonucu eklemlerde oluşan problemlerde ağrıları kontrol altında tutar.
    Plates, Bel ve sırt ağrılarının oluşmasını engeller.
    Plates, Klasik egzersizlerde dengesiz kas oluşumuna neden olabilecek hareketler yapmak mümkündür. Ancak pilateste aynı durum geçerli değildir.
    Plates, Eklem içi sıvıları dengeler.
    Plates, Bel fıtığında bacakta oluşan ağrıları azaltır.

    Altın kurallar :

    Plateste Konsatrasyon : Plates yaparken beynin bedenle ilişkisi çok önemli. Vücudunuzun hangi kaslarını kullandığınıza ve hangilerini kullanmadığınıza dikkat etmeniz gerekir.

    Plateste Kontrol : Bedenin kontrol halinde olması için yorgun olmaması gerekir. Aksi takdirde kontrol dışı hareketler sakatlanmalara ya da ters kas hareketi sonucunda ağrılara sebep olabilir.

    Plateste Merkezleme : Göbek, bel ve kalça bölgeleri merkez bölgeler olarak değerlendirilir. Merkez bölge de iç organların ve omurganın yerinde durmasını ve dengesini sağlamasına yardımcı olan kas sistemlerini çalıştırır.

    Plateste Akıcı Hareket : Hareketlerin hepsi tek tek fakat duraksamadan yapılmalı.

    Plateste Kesinlik : Hareketler bilinçli ve kararlı bir şekilde yapılmalı. İsteksizce yapılan hareket, yanlış kas sisteminin çalışmasına sebep olabilir.

    Plateste Nefes : Nefes, platesin püf noktasıdır. Kanın dolaşımı ve temizliği açısından doğru şekilde nefes alıp vermek pilates tekniğinin daha kolay ve düzgün yapılmasını sağlar

    Plates (Pilates) Nedir?

    Pilates tekniğine ismini veren Joseph Pilates, 1880’de Düsseldorf’ta dünyaya geldi. Astım ve romatizmayla boğuşan ve çelimsiz bir çocuk olan Pilates, genç yaşta kayak ve jimnastikle ilgilenerek vücudunu geliştirdi. 1912’de İngiltere’de sirk cambazı, boksör ve dedektiflere kendini koruma dersleri veren Pilates, Birinci Dünya Savaşı döneminde düşman ilan edilerek Lancaster bölgesinde kampa alındı.

    Kampta hastabakıcılık yapan ve burada kendi tekniğini geliştiren Pilates, burada askerlere tekniğini öğretti. İngiltere’de 1918’de pekçok kişinin ölümüne neden olan grip salgınından Pilates’in kampındakiler etkilenmeyince uyguladığı teknik ön plana çıktı. Savaştan sonra Almanya’da metodunu geliştirmeye devam eden ve şehir polislerine öğreten Plates, 1926’da ABD’ye göç etti ve stüdyosunu açtı. Graham, Balanchine gibi ünlü dansçıların da öğrencileri arasında yer aldığı Pilates’in yöntemi giderek yaygınlaştı.
    21. yüzyılda hala gözde olan pilates, Madonna, Hugh Grant, Britney Spears, Julia Roberts gibi ünlüler tarafından benimsendi. Güçlü bir vücut yaratmayı hedefleyen Pilates, 30-40 temel hareketle tüm vücut için kondisyon sağlıyor.

    Joseph Pilates’in “kontroloji” adını verdiği metodu, zihin ve beden bütünlüğü öngören denge nefes ve hareket sistemlerinin bir sentezidir. Eklem ve kemikleri hayat boyu korumak için kas güçlendiren, esneten ve özellikle içsel karın kaslarının kuvvetlendirilmesi esasına dayanan bir sistemdir.

    Joseph Pilates, egzersizlerini şöyle tanımlamıştır:

    “Sadece üç derste farkı hissedecek, on derste farkı görecek ve 20 derste tamamen farklı bir vücuda sahip olacaksınız. 30 seans sonunda tamamen yenilenmiş bir vücuda, özellikle de sağlıklı, sıkı karın ve sırt kaslarına sahip olacaksınız.”

    Pilates egzersizlerinin amacı; karın ve sırt bölgelerini eşit oranda güçlendirip, vücudumuzun üst kısmında sağlam bir iskelet oluşturmaktır. Pilatese göre vücut merkezi, derindeki kaslarla bel kemiğine en yakın kaslardan oluşur. Klasik egzersizlerde zayıf kaslar zayıflama, güçlü kaslar güçlenme eğilimindedir. Bu da dengesiz adale yapısına, kronik bel ağrısı ve sakatlıklara yol açabilir.

    Pilateste kas yapısı bir bütün haline getirilir. Kilo vermeseniz de ince görünürsünüz. Sakatlanmaları zorlaşır. Dayanıklılık artar, metabolizma hızlanır.

    Her 10 kişiden 8′i, yaşamının bir döneminde, iskelet ve kas sistemi sorununun etkisi altında kalıyor. Omurganın düzgün kullanılmadığı, vücut dengesinin bozuk olduğu oturuş şekilleri, duruş bozuklukları, yanlış oturuş pozisyonlarında uzun süre kalınması ve tekrarlanan hareketler; kaslarda gerilme, yorgunluk ve stres giderek ağrılı kas spazmlarına yol açıyor. Sonucunda kişilerde sırt ve boyun ağrıları şikayetleri ortaya çıkıyor.

    Altı Pilates Prensibi

    Konsantrasyon: Pilates yaparken hareketlere yogunlaşmak bedenin uyum içinde nasıl çalıştığına ve hangi kasları kullanıp ve hangilerinin kullanılmadığına dikkat etmek gerekmektedir.
    Kontrol: Pilates metodunda konrol için bedenin iyi dinlenmesi ve hareketlerin gösterildiği şekilde uygulanması olası sakatlıkların önlenmesi gerekir.
    Merkezleme: Pilates metodun’da doğru hareket göbek, bel, ve kalça çevresidir. iç organları ve omurgayı yerinde tutan kas sistemlerini içerir. Merkezleme esnemeyi ve uzamayı sağlar.
    Akıcı Hareket: Hareket acele edilmeden her noktadan tek, tek geçerek ama aynı zamanda hiç duraksamayarak yapılmalıdır.
    Kesinlik: Hareket belirsizce değil tam yapılmalıdır. Hareketler birbiri ile koordineli olmalıdır.
    Nefes: Nefes alıp verme panik olmadan sırtın arkasına ve altına derin nefes alıp bütün nefesi tamayıyla dışarı üflemek yoluyla olmalıdır. Böylece yapılan nefes verme hareketinde kanımızı tamamen temizlemiş oluruz.

    Pilates, Doğu ve Batı felsefelerini barındıran yoga, dans, dayanıklılık-kuvvet antrenmanlarından ve jimnastikten parçalar taşıyan bir metottur. Joseph Pilates tarafından 1920 yılında zihni ve vücudu ilişkilendirmek, çalıştırmak amacıyla geliştirilmiştir.

    500’e yakın kontrollü hareketler içeren egzersiz yöntemi dayanıklılık, esneklik ve kas gelişimi ile vücudun hareket kabiliyeti ve vücut duruşu (posture) geliştirilmektedir.

    Pilates’in diğer egzersizlerden farkı yöntemi ve uygulama biçimidir. Pilates, zihni vücut hareketlerine, karın-sırt bölgesini geliştirmeye, vücut koordinasyonu kazanmaya odaklamaktadır.
    Pilates’te tüm vücut çalıştırılmaktadır. Karın-sırt (core) bölgesini çalıştıran, omurganın dayanıklılığını arttırmaya ve eklemlerin hareket kabiliyetini geliştirmeye yönelik hareket zincirlerinden oluşur.

    Özetlemek gerekirse Pilates core bölgesini geliştiren, kasların dayanıklılığını arttıran, vücut duruşunu düzelten mükemmel egzersizleri içerir.

    Kimler Yapabilir ?

    Pilates egzersizleri her yaştan insanın rahatlıkla uygulayabileceği bir egzersiz sistemdir. Ayrıca Pilates egzersizleri engelli bireyler adapte edilebilir böylece fiziksel ve zihinsel rahatlama,
    uyum ve vücut farkındalığı sağlanabilir. Dansçılar ve sanatçılar tarafından özellikle tercih edilmektedir çünkü kas gelişimini sağlarken kasları kalınlaştırmadan sıkı bir görüntü sağlamaktadır.
    Ayrıca Pilates duruş bozukluklarının tedavisinde, esneklik kazanmada ve denge gelişiminde, sakatlık rehabilitasyonunda etkili olarak kullanılabilmektedir.
    Hamile kadınlarda konsantrasyon ve nefes çalışmalarından programlı olarak yararlanabilirler.

    Özetle Faydaları
    Sıkı ve kuvvetli karın kasları sağlar.
    Kuvvetli ve esnek kaslar oluşturur.
    Vücut duruşunu destekler.
    Kas kontrolünü sağlar.
    Dolaşım sistemini etkileyerek rahatlamayı sağlar.
    Fiziksel uygunluk düzeyini arttırır.
    Sakatlanma riskini azaltır.
    Konsantrasyon gücünü arttırır.
    Atletik performansı arttırır.
    Kendine güveni geliştirir.

    Devamlılık şart
    Pilatesin en önemli özelliği, tüm vücudu esneterek omurların arasını açması. Böylelikle vücutta zamanla meydana gelen yığılmaları yok ediyor ve boyu uzatıyor.
    Haftada en az iki kez Pilates yapan bir kişinin boyu, 3 haftada 2 santimetre uzuyor. Omurganız ne kadar açılabiliyorsa o kadar uzayabiliyorsunuz. Formunuzu korumak ve tekrar yığılmayı engellemek için bu spora devam etmek gerekiyor.

    Ünlülerin sporu
    Ataman, hiçbir tehlikesi olmayan Pilates’i, vücut gelişimini tamamlamış 16 yaşından büyük herkesin yapabileceğini söylüyor. Amerika’da yaşadığı dönemlerde Hillary Clinton ve Andre Agassi’ye de ders verdiğini belirtiyor. Bu sporu yapanlar arasında Madonna, Jeniffer Lopez gibi ünlüler de bulunuyor.

    Nereden nereye ?
    Bu spora adını veren ve 1900’lerin başında doğan Alman Josep Pilates’in, çocukluğunda geçirmediği hastalık kalmamış. Bu nedenle vücudunu güçlendirecek, direncini arttıracak her sporu yapmış. Pilates, savaş sırasında hapse girmiş. Aynı dönemde bir çok insanın hayatına malolan ‘influenza’ salgını çıkınca, zayıf kalan arkadaşlarına yardım için kendince bir spor yöntemi geliştirmiş. Savaştan sonra ABD’ye yerleşen Pilates, bu yöntemi yeni dünyaya tanıtmış. İlk etapta bu sporla ilgilenenler, daha çok balerin ve mankenler olmuş.

    Platesin Faydaları

    Kocaeli’de Fitness, Spa, Plates ve Spor Merkezleri

  • Diyet takıntısı mutsuz ediyor

    Diyet takıntısı mutsuz ediyor

    Çağımız bir standartlar ve normlar çağı. Uluslararası, ulusal standart ve norm belirleme kuruluşları yaşamı kolaylaştırmak amacıyla birçok konuda standartları tanımlamayıp neyin nasıl olması gerektiğini tarif ederken, tıp dünyası da koruyucu-önleyici sağlık davranışlarından, egzersiz, spor ve beslenmeye dek çeşitli alanlarda öneriler sıralayıp sağlıklı bir yaşam için nelerin yapılması veya yapılmaması gerektiğine dair uzunca listeler oluşturuyor.
    Peki, olumlu bir amaca hizmet etmek üzere oluşturulan bu öneriler en çok üzerine spekülasyon yapılan ve gerçek bağlamından kopartılarak, yeni bir standartlar-normlar manzumesi olarak topluma pazarlanan ve yoğun kampanyalarla mutlak olarak tüketilmesi emredilen “dış görünüş-kilo-diyet” üçlemesine dönüştürülünce neler oluyor?
    Psikiyatri Uzmanı Dr. Bora Telaferli, “ Dış görünüş-kilo-diyet konularında kadınlar üzerine oluşturulan baskı ve ayrımcılığın boyutu belki de modern dünyada başka hiçbir konuda söz konusu değil. Pazarlama bacağı iyi düşünülmüş moda, yaşam tarzı, diyet yayın ve ürünleri yok satıyor. Buralarda önerilen yöntemlerin sağlıklı olmadığı, sağlığı korumayı amaçlamadığı, mucize vaatler içerdiği ve hatta sağlığı tehlikeye attıklarını bile bile insanlar bunların peşinden gitmemeli” diyor.
    Taleferli, bazı insanların konuyu iyice ileri götürerek diyeti bir takıntı haline getirdiğini, hayatının her anına bulaştırarak sonunda kendini mutlak mutsuzluğa mahkûm ettiğini vurguluyor: “Dış görünüş-kilo-diyet” üçlemesi üzerine yoğun toplumsal baskı ve propaganda karşısında verilen tepkiler iki grupta ele alınıyor. Uçlarda olmayan, çan eğrisinin orta kısmında yer alan kişiler olabildiğince toplumdan ayrı düşmemeye çabalayarak, “standardı” tutturmaya özen gösteriyor. Maruz kaldığı baskıya gücünün yettiği kadar tepki vererek/esneyerek uyum göstermeye çalışıyor. Çok zorlanıp, uyması gereken normlar gücünü aştığında, ben bu halimden de memnunum diyerek, enerjisini başka bir alana yönlendirebiliyor. Bu grup, diyeti bazen yapılması gerekli bir şey gibi görürken, gerektiğinde ondan vazgeçip pastasını da keyifle yiyebiliyor.”

    DİYETTEN SAPMAK SUÇLULUK DUYGUSU YARATIYOR
    Uçlarda yer alan kişiler için ise diyetin yaşamın olmazsa olmaz zorunluluğu haline geldiğini belirten Taleferli, bu kişilerin, diyetin dışına çıkmayı adeta en büyük günah veya suç olarak gördüklerini vurgulayarak şunları aktarıyor: “Diyetin bir sonu, varılacak hedefi olmadığı için diyete tabi kalmak da bu grubu mutlu etmiyor. Diyetten sapmak suçluluk, diyeti sürdürmek mutsuzluk ikilemi içinde tablo bir anda saplantılı-zorlayıcı hal alıyor. Aslında bu kişilerin sorunu diyet değildir. Diyet burada bir yer tutucudur, temelde yatan sorun kişinin kendini-algılaması ve bilinçaltı ile ilintilidir. Diyeti alıp çıkartacak olsanız, yerini temizlik, düzen, sağlık vs. başka bir takıntılı konu hızla dolduracaktır. Altta yatan psikopatolojinin üzerine gidilip, klinik tablonun tedavisi sağlanmadıkça kişi rahat ve huzur bulamaz.”
    Diyet ve beslenme çevresinde dönüp duran bu davranış örüntüleri normal, çağın gereği olarak algılanıyor ve patolojilerin üzeri örtülüyor. Yetişkin insanların dahi özgür iradesini kısıtlayan bu durum, yeni yetişmekte olan çocuklarda çok ciddi sorunlar yaratarak, kronik yeme bozuklukları başta olmak üzere çok sayıda önemli psikiyatrik ve tıbbi hastalığa zemin hazırlıyor. Taleferli’ye göre, bu konuda çok ciddi bir bilinçlendirme kampanyası ve sivil örgütlenme kaçınılmaz bir ihtiyaç.

  • Kolay kilo ve diyet yapmak…

    Kolay kilo ve diyet yapmak…

    diyet yapmak ve zayıflamak artık daha kolay! Uzman Diyetisyen &Yaşam Koçu Gizem Şeber 20 Beslenme Formulü ile yaşamınızı değiştirebilirsiniz diyor.

    Hangi yağ zararsız ya da hangi yiyecek yağ yaktırıyor? Ne türlü aktiviteler yapmalı? Peki tatlı işini ne yapacağız? diyet yaparken kafamızda oluşan tüm bu sorulara yanıt bulurken, sağlıklı beslenme ve kolay kilo verme önerileriyle hayatımız daha kolaylaşacak.

    Yağı beslenmenizden tamamen çıkarmayın

    Günlük beslenme düzeninde yetişkin bir kişinin aldığı enerjinin %25-30’unun yağdan karşılanması gerekir. Tamamen yağsız beslenmek, vücutta yağ dokularının yakılmasına engel olur.

    Yani beslenmenizden yağı tamamen çıkartırsanız yağlarınızdan kurtulamazsınız. Sağlıklı yağlar olan; zeytinyağı, fındıkyağı ve balık yağı gibi yağlara belirli miktarlarda sofralarınızda yer vermelisiniz.

    Sofranızda yenilik yapın, avokadoya yer açın

    Avokado, beslenme de meyve yerine geçmeyen ve yağ yerine kabul edilen tek meyvedir.

    Yüksek oranda içerdiği tekli doymamış yağ asitleri sayesinde, vücut yağlarının yanmasını kolaylaştırdığı özellikle de bel bölgesinde bulunan yağlar üzerinde etkili olduğu bilimsel araştırmalarca kanıtlanmıştır. Avokado’yu salatanıza ilave edebilir ya da püre haline getirerek sos olarak kullanabilirsiniz.

    Bazı yağlar metabolizmanızı hızlandırır

    Evet yanlış okumadınız. Beslenmenize bazı yağları dahil etmeniz daha fit olmanıza yardımcı olacak.

    Balık ve kuruyemişlerde ve bazı tohumlarda bulunan çoklu doymamış yağ asitlerinin (PUFA) düzenli olarak alınmasının, metabolizmayı daha hızlı çalıştırdığı Almanya’da yapılan bir bilimsel araştırmada kanıtlandı.

    Kakao ve az miktarda çikolata yaşamınızı uzatır

    2011 yılında yapılan bir bilimsel araştırmada, obez ve diyabetik farelere verilen kakaonun toplam yaşam sürelerini uzattığı ve kalp ile ilgili problemlere kakao tüketen farelerde daha az rastlandığı belirlenmiştir.

    Kakaonun içerisinde bulunan antioksidanların; kalp hastalıkları riskini azalttığı biliniyor. Şekersiz kakaoları kahvelerinize, milk shakelerinize ekleyebilir, günde 3-4 tablet kadar bitter çikolata tüketerek sağlığınıza katkıda bulunabilirsiniz.

    Süt ürünleri zayıflamanıza yardımcıdır

    Kalsiyum mineralinin yetersiz alımının, vücutta yağ depolanmasının tetiklenmesine sebep olduğu biliniyor. Süt ve süt ürünlerini yetersiz tüketen kişilerin iştahlarını kontrol etmeleri de daha zor.

    Günlük beslenmenize 2 su bardağı kadar süt veya yoğurt eklemenin vakti geldi de geçiyor.

    diyet sürecini mola vererek uzatmayın

    Florida Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada, diyet sürecine ara veren veya diyet sürecini uzatan kişilerin, diyeti belirlenen zamanda tamamlayan kişilere göre kilo koruma konusunda daha başarısız olduklarını ortaya koymuştur.

    Kilo vermek için egzersiz tek başına yeterli değildir

    Sadece spor salonuna yazılarak zayıflayamazsınız. Uzun dönemli bir çok araştırma, spor yapmanın zayıflamak için tek başına yeterli olmadığını göstermiştir. Bu araştırma sonuçlarına göre, sporun zayıflama üzerindeki direk etkisi %3’tür.

    Anlayacağınız sağlıklı beslenmeden kaçış yok.

    Ev işlerinden ve kişisel temizlikten kaçmayın

    Balık etliler ile zayıf kişiler arasındaki bir farkında rutin işlerin düzenli yapılıp yapılmaması olduğu bilinir. Ev işleri ve kişisel temizlik için günlük yakılan kalorinin 350’ye kadar çıkabileceğini unutmayın. Haydi koltuktan kalkın ve evi toparlayın.

    Kilonuzu sadece kardiyo egzersizler ile koruyamayabilirsiniz

    Kilonuzu sabit tutmak için kardiyo yapmak yeterli olmayabilir. Uzun süreli kardiyo egzersizler daha hızlı kalori yakmamızı sağlasa da, vücudun kendini dengede tutma isteği yakılan kalorinin karşılanması adına iştahınızı fazlaca açabilir.

    İştahınızın kontrolünü kaybetmemek için, kardiyo seanslarını tadında bırakın ve egzersiz programınızın sonuna esneme, germe ve hafif ağırlık çalışmaları ekleyin.

    Şeker isteği yoğun düşünme durumunda kaynaklanabilir

    Yoğunluğu yüksek olan ofis çalışanlarının daha fazla tatlı isteği duyduğu bilinir. Bunun sebebi beynin temel yakıtının glikoz olmasıdır. Fakat şekerli yiyeceklerin rutin tüketimi vücutta yağlanmaya sebep olur.

    Bilgisayar başında canınız tatlı istediğinde çiğ sebze, meyve ve süt ile yani bol lif ve bol kalsiyumla şeker ihtiyacınıza karşı savaş açın.

    İçten kahkahalar gerçekten zayıflatır

    Bir saatlik içten atılan kahkahaların, yarım saatlik orta düzeyde yapılan egzersiz kadar kalori yaktırdığını biliyor muydunuz? Aynı zamanda salgılanan mutluluk hormonu da zayıflamanıza yardımcı…

    Koyu renk üzüm, yağ yakmaya yardımcı

    İçerdiği resveratrol isimli antioksidanın; kilo almayı kolaylaştıran insülin direncinin oluşma riskini azalttığı ve egzersize dayanıklılığı arttırdığı bilinmektedir.

    Şekerden vazgeçemeyenler bal tüketmeli

    Beyaz şekerden vazgeçemeyenler yerine bal tercih edebilir. Bazı bilimsel çalışmalarda; şeker yerine bal tüketildiğinde, bal tüketenlerin yağ depolanmasının daha az miktarda olduğu saptanmıştır. Balın şekere göre diğer avantajları antiseptik ve antiviral oluşudur.

    Uyku sürenize dikkat edin

    Günde 5 saatten az uyumanın size 300 kalorilik fazla yiyecek alımına mal olduğunu biliyor muydunuz? Ayrıca yapılan bir çalışmada, günde 8 saat uyuyanların günde 5 saat uyuyanlara göre %56 oranında daha fazla yağ kaybettikleri belirlenmiştir.

    İştahınız açık olduğunda chop-sticks kullanın

    Japonların zayıf olmasının bir sırrının da chop-sticks kullanmak olduğunu biliyor muydunuz? yemek yeme süresini uzatan ve yavaş yemeye imkan tanıyan chop-sticksler sayesinde daha az besinle doyabilir ve daha uzun süre tok kalabilirsiniz.

    Her öğüne bir protein ilave edin

    Proteinli yiyeceklerin sindirim süresi, diğer besinlere göre daha uzun olduğundan ötürü termik etki adı verilen enerji harcamasını arttırırlar. Her öğünde süt ürünleri veya et ürünleri gibi bir proteine az miktarda da olsa yer vermek fit kalmanızı kolaylaştırır.

    Temiz hava alın

    Kirli havanın insan sağlığına olan olumsuz etkisi sadece akciğerler üzerine değil. Yapılan bilimsel araştırmalarda, kirli havanın gizli şekere (insülin direnci) yol açabileceği ortaya çıkmıştır.

    Aynı zamanda vücut yeterli kalitede oksijen alamadığından ötürü yağ yakımı yavaşlar.

    Etli, yoğurtlu, yumurtalı çorbalar sofralara

    İçeriğinde et, tavuk, balık, süt, yoğurt, yumurta gibi protein kaynaklarını bulunduran çorbaların diğer çorbalara göre daha uzun süre tok tuttuğu ve günlük kalori alımını azalttığı ortaya çıkmıştır.

    Yulaf bir mucizedir

    Kan şekerini kontrollü yükseltmesi, kan kolesterol seviyelerini düşürmesi, özellikle kolon kanseri olmak üzere bazı kanser türlerine yakalanma riskini azaltması dışında, yulaf içerdiği lifler sayesinde hem zayıflama hem de kilo koruma döneminde elimizin altında bulunması gereken başlıca besinlerden biridir.

    Selülitlerinize ananasla savaş açın

    Ananas, içerdiği bromalin pigmenti sayesinde düzenli tüketildiğinde selülitlerde etkili bir azalmaya yardımcı olduğu bilimsel çalışmalarca kanıtlanmıştır. Bunun dışında ödem söktürücü ve kabızlığı önleyici etkiye sahiptir.

    Yanlış kesilen tırnak selülit nedeni yazısı için tıklayın !

  • Metabolizmayı uyandırmanın tam vakti!

    Metabolizmayı uyandırmanın tam vakti!

    Havalar ısınıyor ve kış mevsiminin bir avantajı olan kalın giysiler kiloların saklanması konusunda yetersiz kalıyor. Şu günlerde metabolizmanızı kış uykusundan uyandırmanın zamanı geldi

    Sağlıklı ve dengeli beslenerek metabolizma hızınızı artırabilir ve kış aylarında aldığınız kiloları vererek vücudunuzu zinde tutabilirsiniz.
    Central Hospital’dan Diyetisyen Deniz Şafak, hem fazla kiloların verilmesi hem de metabolizmanın kış uykusundan uyandırılması için dikkat edilmesi gerekenleri açıkladı.

    Güncel diyet haberleri için tıklayın !

    İşte metabolizmanızı kış uykusundan uyandırmanın püf noktaları:

    AZ AMA SIK SIK BESLENİN

    Az ve sık beslenmek, kan şekerini dengede tutar. Sık sık yendiği için metabolizma sürekli çalışır. Üç ana, üç ara öğün olmak üzere günde altı öğün yemek yenmeli. Ara öğün atıştırmalarının içeriği çok önemlidir. Bu seçimler çoğu zaman bisküvi, kek, pasta gibi hamur işleri olur. Fakat bunun yerine vitamin değeri yüksek, kalori değeri düşük yiyecekler tercih edilmelidir. Ara öğünlerde meyve, süt-yoğurt, kuru meyve-fındık, badem, ceviz gibi besinler tüketilmelidir. Bu besinler lifli oldukları için, tok tutarlar ve sindirim sistemini çalıştırırlar.

    DÜZENLİ SU İÇİN

    Uyuyan metabolizmayı uyandırmanın en iyi yolu düzenli su içmektir. Herkesin günlük alması geren su miktarı kilosuna göre değişir. Kışın ter yoluyla su kaybedilmediği için, yaza göre daha az su tüketilebilir. Günlük ortalama 1,5-2 litre su yeterlidir. Çay, kahve gibi içecekler suyun yerini asla tutmaz. Kış aylarında ısınmak için bu içecekler daha çok tüketilir ancak aşırı tüketilirse kafein yüklenmesine sebep olabileceği unutulmamalıdır.

    LİFLİ GIDALAR SAĞLIKLIDIR

    Lifli beslenmek hem mideyi hem de bağırsakları çalıştırır. En zengin lif kaynağı olan meyve ve sebzelerin liflerini alabilmek için mümkün olduğu kadar çiğ tüketmek gerekir. Kabuklu yenebilen meyvelerin kabukları soyulmamalıdır. Ayrıca meyvelerin sularını sıkmak yerine kendilerini tüketmek daha sağlıklıdır. Kuru baklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek) haftada en az 3 kez tüketilmelidir. Bu besinler bitkisel protein içerdikleri için çok sağlıklıdır.

    PROTEİN TÜKETİMİNİ SINIRLAMAYIN

    Yetişkin bireylerin kilogramları başına ortalama 0.8 gr. protein almaları gerekir. En zengin protein kaynağı yumurtadır. Yumurtanın proteini vücutta yüzde 100 emilir. İkinci protein kaynağı etlerdir; kırmızı et, tavuk, hindi ve balık. Kış mevsimi balık bol olduğundan haftada 3 kez taze balık tüketilmelidir. Balık sadece protein olarak değil, omega 3-6 yağ asitleri bakımından da iyi bir kaynaktır. Hangi et türü olursa olsun doğru pişirmek önemlidir. Fırın, ızgara veya tencere ile pişirme yöntemlerini tercih etmek gerekir.

    EGZERSİZ YAPIN

    Hareketsizlik metabolizma hızını yavaşlatan etkenlerin başında gelir. Egzersiz özellikle kış aylarında en çok ihmal edilen konuların başında gelir. Soğuk havanın da etkisiyle birçok bahane ile sürekli ertelenir. Oysa egzersiz metabolizmayı hızlandırmak için en etkili yollardandır. Egzersiz için mutlaka bir spor salonuna gitmek gerekmez. Hava koşullarının uygun olduğu zamanlarda yürüyüşler yapılabilir. Artık birçok evde yürüyüş bantları bulunuyor. Şimdi bu bantların dekor olmaktan çıkıp aktif olarak kullanılmasının tam zamanı. Yüksek tempoda dans ederek veya evde basit hareketler yapmak da faydalıdır.

    Metabolizmayı hızlandırmak için öneriler
    – Düzenli egzersiz ve dengeli beslenmeyi zaman zaman yapmayın. Bunları bir yaşam biçimine dönüştürmeye gayret edin.
    -Güne mutlaka kahvaltı yaparak başlayın. Kahvaltıyı atlarsanız metabolizmanız yavaş çalışır.
    -Protein ağırlıklı beslenmeye özen gösterin. Özellikle süt ürünlerini diyetinizde bulundurun. Bu, metabolizma hızınızı yüzde 10 artıracaktır.
    -Harekeli olun. Gün içerisinde en ufak şeyleri dahi hareket etmek için bahane haline getirin. Merdiven çıkmak, ineceğiniz duraktan bir önceki durakta inip yürümek iyidir.
    -Yemeklerden sonra kısa yürüyüşlere çıkmayı adet edinin.
    -Kafeinli içecekler tüketin. Kafein, adrenalin seviyesini ve kalp basıncını artırdığı için metabolizmayı hızlandırır.
    -Bol bol yeşil çay için. Yeşil çay kalp basıncını artırmadan metabolizmanın hızlanmasını sağlar.
    -Eğer 30’lu yaşlardaysanız günde en az 4-5 dakika yoğun tempoda egzersiz yapmaya çalışın.

    Posta internet

  • Aktif Bir Cinsel Hayat İçin 8 Öneri

    Aktif Bir Cinsel Hayat İçin 8 Öneri

    Seks uykunun kalitesini arttırır, vücut direncini yükseltir ve ilişkileri güçlendirir. Ancak günün yorgunluğundan sonra bunun için…

    Seks uykunun kalitesini arttırır, vücut direncini yükseltir ve ilişkileri güçlendirir. Ancak günün yorgunluğundan sonra bunun için enerjinizi kalmayabilir. Peki aktif bir cinsel hayat için neler yapmak gerekir. İşte ipuçları…

    Baharatların Sekse Etkisi Var!
    Acı kırmızı biberde bulunan kapsaisin maddesi sinir uçlarını uyarıyor ve sarımsakta bulunan alisin genital bölgedeki kan akışını hızlandırıyor.

    Ön Sevişme Önemli
    Ön sevişme erkeğin daha güçlü bir ereksiyon yaşamasını sağlıyor. Kadının ise daha çabuk tahrik olmasını. Beraber duş almak ve erotik masaj yapmak sekse yönelmede motive edebilir.

    Çay, Kahve İçin
    Çay, kahve kan akışınızı etkileyerek depomin hormonunu harekete geçirir. Yani heyecan hormonunu harekete geçirip seksi daha uzun süreli yaşamanızı sağlar.

    Alkol ve Sigaradan Kaçının
    Alkol erkeklerin ereksiyon süresini kısaltıyor. Sigara da tahrik edici hormonu öldürüyor.

    Bol Bol Su İçin
    Su içmek kilo verdirmenin yanınada seks hayatınızada faydaları var. Su ihtiyacını karşılamış olan vücut seks sırasında daha aktif oluyor.

    Egzersiz Yapın
    Egzersiz yapmak testesteron hormonunun harekete geçiriyor. Bu da orgazma ulaşmanızı kolaylaştıran bir etki yaratıyor.

    Libidonuzu Arttıran Yiyecekler
    Libidonuzu arttıran çikolata ve muz gibi yiyeceklerden bol bol tüketin.

    haberler.com

  • Türkiye’de kadınlar kalbinden dertli

    Türkiye’de kadınlar kalbinden dertli

    Avrupa’da kalp ve damar hastalıkları ile koroner kalp hastalıklarından kaynaklanan ölüm oranlarında Türk kadınları ilk sırada yer alıyor

    Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dilek Ural, Türk kadınlarında kalp ve damar hastalıklarından ölüm oranının gelişmiş ülkelere göre çok daha yüksek olduğuna dikkati çekerek “Avrupa’da kalp ve damar hastalıkları ile koroner kalp hastalıklarından kaynaklanan ölüm oranlarında Türk kadınları ilk sırada yer alıyor. Ayrıca bu, yaşıtların ve hemcinslerinden ortalama 8-10 yıl daha erken gerçekleşiyor” dedi.

    Ural, bunun en önemli nedeninin, kalp ve damar hastalıklarına yol açan risk faktörlerinden hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve sigaradan ziyade özellikle kilo fazlalığı ve diyabet riskinin fazlalığına bağlı olduğunu anlattı.

    Türkiye’de diyabet sıklığının yüzde 14’leri bulduğunu, bunun da çok ciddi bir oran olduğunu vurgulayan Ural, “Özellikle Kocaeli ve bölgesinde yapılan çalışmalarda, erişkinlerin yüzde 50’sinde, ’şişmanlık’ dediğimiz derecede kilo fazlalığının olduğunu görüyoruz. Sadece yüzde 18 civarında az bir grup gerçekten normal kilolu” diye konuştu.

    Ural, buradaki en büyük sıkıntının, kadınların evlilikle beraber daha hareketsiz bir hayata girmeleri ve hamilelikte aldıkları kiloları doğumdan sonra verememelerinden kaynaklandığına dikkati çekerek, “Yine en önemli sorunlardan bir tanesi, yanlış beslenme ve egzersiz eksikliği. Bunlar arasında en zor mücadele edileni egzersiz eksikliği” ifadelerini kullandı.

    ‘EGZERSİZ YAŞAM TARZI OLMALI’

    Prof. Dr. Ural, Türk toplumunda kalp ve damar hastalıklarını önlemenin en önemli yönteminin, egzersiz ve doğru beslenme alışkanları edinmek olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

    “Erkeklerimizden farklı olarak, kadınlarımız arasında sigara alışkanlığı çok yüksek değil. Özellikle Sağlık Bakanlığı’nın sigara ile mücadelede yürüttüğü başarılı kampanyalar sonrasında gerçekten önemli ölçüde kalp ve damar hastalığı risk faktörünü çok ciddi oranda azaltmayı başarabildik. Şu anda bakanlığın da üzerinde en çok durduğu konu, obezite ve kilo fazlalığı. Bu son derece doğru bir hedef. Çünkü şu anda sağlığımızı en fazla tehdit eden durum bu.”

    AA

  • Üç Saat Diyeti

    Üç Saat Diyeti

    ABD sağlıklı yaşam ve beslenme uzmanı Jorge Cruise tarafından kaleme alınan “3-Hour Diet” (Üç Saat Diyeti), dengeli bir beslenme programıyla haftada bir kilo verdirmeyi vaat ediyor. New York Times bestseller listesinde de yer alan Üç Saat Diyeti’ne göre aç kalmak ya da en sevdiğiniz yiyecekleri hayatınızdan çıkarmak, kilo vermeye ve bu kiloları sonsuza dek uzakta tutmaya yetmiyor. Başarılı bir rejimin sırrı, zamanlama.

    Yani önemli olan hangi gıdaları yediğiniz değil, ne zaman yediğiniz. Üç Saat Diyeti’nin çok basit bir kuralı var: Öğünlerinizin arasına üç saatten uzun bir sürenin girmesine izin vermeyin. Bu şekilde haftada 1 kilo kaybedin.

    Bilim adamları, “üç saat” kuralının doğruluğunu kanıtlayan bir çok araştırmaya imza attı. Uzmanlara göre öğünlerin arasına üç saatten uzun bir süre girdiğinde, doğal açlık savunma mekanizması harekete geçiriyor. Vücut açlık yaşadığını varsayarak, metabolizmanın devamlılığını garanti etmek için kalori bakımından zengin yağ dokularını koruma altına alıyor ve bunun yerine enerji üretmek için kas dokusunu kullanmaya başlıyor. Hızlı yaşam temposuna sahip kişiler için tavsiye edilen “Üç Saat Diyeti” sayesinde sevdiğiniz yiyecekleri istediğiniz şekilde yiyebilecek ve yine de kilo verebileceksiniz.

    Neden 3 saatte bir?

    Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi beslenme uzmanı David Katz’ın, “Kilo vermeye yardımcı olduğu tartışılmaz bir gerçek” diye yorumladığı Üç Saat Diyeti sayesinde haftada 1 kilo verebilirsiniz. Yavaş ve düzenli olarak kilo vermek, cildin sarkmasının önüne geçer ve daha enerjik kalmanızı sağlar. Ayrıca kalp hastalıklarına yakalanma riskini artıran karın bölgesinde yağlanmanın da önüne geçer. Üç Saat Diyeti, güne doğru zamanda başlamanıza, doğru zamanlarda yemek yemenize ve günün sonunda doğru zamanda yemeyi bırakmanıza yardımcı olacak. Üç Saat Diyeti’nde günde ortalama 1450 kalori tüketebilirsiniz. Her ana öğünün yaklaşık 400, ara öğünlerin 100 kalori olması ve atıştırmalık olarak da 50 kalorilik bir gıda seçmek gerekiyor.

    6 öğünlü program

    Öğün aralarında üç saat bırakmanın açlık savunma mekanizmasının aktif hale geçmesini önlemeden başka yararları da bulunuyor. ABD’deki Georgia Üniversitesi tarafından yürütülen araştırmalar, öğün aralarında üç saatten uzun bir süre bırakan sporcuların vücutlarındaki yağ oranının daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Hem de yaktıklarından daha az miktarda kalori almalarına rağmen. Japon bilim adamları ise eşit miktarda kalori tüketen gönüllülerden günde 3 yerine 6 öğün yiyenlerin daha fazla kilo verip yüksek oranda kas dokusuna sahip olduğunu ortaya koydu.

    Egzersiz zorunlu değil

    Üç Saat Diyeti’yle başarıya ulaşmak için egzersiz yapmak zorunda değilsiniz. Ancak egzersiz kilo vermeyi kolaylaştırabilir. 20 dakikalık hızlı bir yürüyüş bile fazladan 150-200 kalori yaktırır. Kendinize bir adım sayacı satın alın ve her gün en az 10 bin adım atın. İşe gitmeden önce 10 dakika yürüyüş yapın. Bu sayede kendinizi yeni bir güne hazırlamış olursunuz. İş yerinde 5 dakika mola vererek yürüyüş yapmaya çıkın.

    Kalktıktan sonra bir saat içinde kahvaltı

    Metabolizmanın harekete geçmesi için uyandıktan sonra bir saat içinde kahvaltı edin. Uyurken vücut yiyecek almadığı için metabolizma yavaşlar. Uyandığınızda metabolizmanızı hızlı bir şekilde harekete geçirmelisiniz. Kalktıktan sonra bir saat içinde birşeyler yemezseniz vücut açlığa karşı geliştirdiği savunma mekanizmasını devreye sokar. Yağ vücutta depolanır ve enerji için kas dokusu kullanılır.

    Ana yemek 400 aralar 100 kalori

    ÖrneĞİn sabah işe gitmeden önce 7’de kahvaltı ediyorsanız, saat 10’da ara öğünü yiyin, 1’de öğle yemeğine oturun, saat 4’te ara öğün ve saat 7’de akşam yemeği aldıktan kısa bir süre sonra da atıştırmalık tüketin. Metabolizma aşırı duyarlı olmadığı için bir öğünü 10 ya da 15 dakika kaçırmak büyük bir sorun yaratmaz. Ancak en iyi sonucu almak için rejimi olabildiğince düzenli takip etmeye çalışın. Bunun için saatinizin alarmını üç saatte bir çalmak üzere kurmayı deneyebilirsiniz. Üç Saat Diyeti’nde günde ortalama 1450 kalori tüketebilirsiniz. Her ana öğünün yaklaşık 400, ara öğünlerin 100 kalori olması ve atıştırmalık olarak da 50 kalorilik bir gıda seçmek gerekiyor.

    07:00 Kahvaltı

    10:00 Ara öğün

    13:00 Öğle yemeği

    16:00 Ara öğün

    19:00 Akşam yemeği

    22:00 Atıştırma (şart değil)

    Bu mucize formülle sağlıklı zayıfladılar

    3 saatte bir yemek yemek sizi hem enerjik hale getirecek hem de metabolizmanızın çok daha hızlı çalışarak yağ yakmasını sağlayacak

    METABOLİZMAYI HIZLANDIRIR: Kalori tüketiminizi bütün bir güne yaydığınızda, vücuda ihtiyaç duyduğu zaman enerji verilmiş olur. Bu sayede hücreler, kandaki şekere kolayca ulaşır ve bunu enerjiye dönüştürür.

    ENERJİK VE DİNÇ KALMANIZI SAĞLAR: Her üç saatte bir yemek yiyerek kan şekeri seviyesi dengede tutulur. Kasları ve beyin hücrelerini besleyen düzenli bir amino asit ve şeker akışı sağlanır. Bu sayede gün boyunca ruh halinin ve enerji seviyesinin dengede kalması sağlanır.

    AÇLIK HİSSİNİ YATIŞTIRIR: Bilimsel araştırmalar, sık sık yiyen insanların açlık krizi ve aşırı yeme gibi sorunlarla daha az karşılaştığını ortaya koydu. Bu kişiler daha sık yediği için yemek vakti geldiğinde kendilerini fazla aç hissetmiyor ve böylece daha az miktarda yiyerek daha kısa sürede doyuyor. 3 saatte bir yemek vücutta açlık hissini ortaya çıkaran leptin hormonunun daha az üretilmesini sağlar.

    KOLESTEROLÜ DÜŞÜRÜR: Üç saatte bir yemek kolesterol seviyesini düşürmeye yardımcı olur. Uzmanlara göre kolesterol sadece yediklerinizle değil, ne sıklıkta yediğinizle orantılı olarak yükseliyor ve düşüyor. Araştırmalar, günde 6 öğün yiyen kişilerde kolesterol seviyesinin yüzde 5 düşük olduğunu ve kalp hastalığına yakalanma riskinin yüzde 10 azaldığını ortaya koydu. Aralarında uzun süre olan ağır öğünler yemek insülin seviyesinin aniden yükselmesine neden olur. Bu da kandaki yağ oranını etkileyerek kolesterolün yükselmesine yol açar.

    YAĞLANMAYI ENGELLER: Kanadalı bilim adamları, 3 saatte bir yemenin stres hormonu kortizol seviyesini düşürmeye yardımcı olduğunu ortaya koydu. Vücutta yüksek oranda kortisol hormonu seviyesi bel çevresinde yağalanmaya sebep olarak kalp hastalığı riskini artırır. İki hafta boyunca üç saatte bir yemek bile kortizol hormonu seviyesini yüzde 17 oranında azaltır.

    6 öğün için zamanlar

    07:00 Kahvaltı
    10:00 Ara öğün
    13:00 Öğle yemeği
    16:00 Ara öğün
    19:00 Akşam yemeği
    22:00 Atıştırma (şart değil)

    Kalori Cetveli (100 gr.)

    Ekmek 320
    Armut 70
    B.Peynir 200
    Brokoli 32
    Çilek 26
    Kıyma 214
    Domates 14
    Elma 60
    T.Fasulye 32
    Havuç 42
    Ispanak 16
    Kaşar 350
    Makarna 85
    Mantar 35
    Maydanoz 50
    Muz 85
    K.Patates 340
    Pırasa 52
    Portakal 50
    Salam 420
    Salatalık 15
    Sosis 290
    Süt 50
    Tavuk Izg. 160
    Tereyağı 750
    Yoğurt 100
    Yumurta 80
    Z.Yağı 900

  • Zayıflamak için tüyolar

    Zayıflamak için tüyolar

    En zayıf haliniz

    Aynı fikir, ancak bu sefer ters çevrilmiş   şekilde. Bu çekici bir poz, alımlı görünmenizi sağlayan bir fotoğraf. Neden mi? Çünkü, bazı   insanlar bununla daha çok motive olabiliyor.   Siz hangisinden etkileniyorsanız, o fotoğrafı kullanabilirsiniz.

    Mutfakta dar jean’ler

    Dar jean’lerinizi mutfağa ya da kilere asın. Böylece buzdolabında nelerin olduğunu görmek üzere mutfağa giderken onları fark edersiniz.10 saniyelik tat alma hazzınızın aslında asıl amacınızın ters yönünde hareket ettiğini görürsünüz. Günün sonunda, hiçbir şey zayıf olmaktan aldığınız hazzın yerini tutmayacaktır.

    Böylece kilo verme isteği her an gözünüzün önünde olur…

    Egzersiz yapmak zorunda olduğunuz halde mazeretler yaratıp spora gitmeyi erteliyor musunuz? Kocaman tabaklarla yemeniz gerekenden çok daha fazlasını kontrolsüzce tüketip ertesi gün pişmanlıkla mı uyanıyorsunuz? Bu kısır döngü ve hissettikleriniz   konusunda yalnız değilsiniz. Çözüm adına neler yapabileceğinize bir bakalım.

    Test jean’leri

    Eğer fazla yeme eşiğindeyseniz ya da ihtiyaç duyduğunuzu bildiğiniz halde egzersiz yapmıyorsanız, test jean’lerinizi deneyin. Bazıları için kaç kilo olduğu değil, ne kadar iri ya da küçük hissettiği daha önemli olabiliyor. Test jean’ler biraz sıkı gelmeye başlıyorsa, hiç tereddüt   etmeden, bir kurabiye azaltabilirsiniz ya da hemen spor ayakkabılarınızı alıp koşmaya  gidebilirsiniz.

    Asılı notlar

    Bazı zamanlar kendinizi buzdolabının kapağını açarken ve dolaptaki her şeyi gözden geçirirken mi buluyorsunuz? Ya da akşam yemeğinizi yemenize rağmen, derin dondurucudaki sevdiğiniz tatlar    aklınızı çeliyor. O zaman buzdolabının üzerine ya da kilere notlar asmak işinize yarayacaktır. “Bu kurabiyeyi yememeliyim”, “Bu kurabiyeyi  yemenin  sonucu: KİLO ALMAK” şeklinde ifadeler yazabilirsiniz.

    En kilolu olduğunuz fotoğraf

    Böyle bir fotoğrafınız varsa onu her zaman görebileceğiniz bir yere koyun. Bu sayede her gördüğünüzde ‘fit olma’ isteğinizi hatırlarsınız. Eğer yemekler sizin için meseleyse, bu fotoğrafı mutfağa koyun. Buzdolabının, derin dondurucunun, mutfak tezgahının üzerine olabilir.  Burada önemli olan, yemek öncesi görebileceğiniz bir yerde olması. Ve gördükten sonra ne kadar yemek yiyeceğiniz konusunda etki yaratabilmesi. Bu fotoğrafı çalar saatinizin yanına da koyabilirsiniz. Sabah erken bir saatte çalmaya başladığında ve siz de onu her ertelediğinizde, uyanmanızı, yataktan kalkmanızı, egzersiz yapmak için  hazırlanmanızı sağlayacak bir şekilde konumlandırabilirsiniz.

    Dilara Koçak

    Diyet – sağlıklı beslenme için tıklayın !

  • Diyete Ara Vermek Daha Fazla Kilo Aldırıyor!

    Diyete Ara Vermek Daha Fazla Kilo Aldırıyor!

    Fazla kilolarından kurtulmak için diyet yapan birçok kişi bazen bu durumun diyete etkisinin olmayacağı düşüncesiyle diyetini bozuyor. Oysa uzmanlar bu durumun kilo vermekten çok kilo alma nedeni olduğu uyarısında bulunuyor…

    Özel Konya Farabi Hastanesi beslenme ve diyet uzmanı Hilal Acar, diyete ara verip tekrar başlamanın zayıflamak yerine daha çok kilo alınmasına sebep olacağını vurguluyor.

    Acar’a göre, zayıflamak için yapılan yanlışların telafisi zahmetli bir süreci kapsadığı gibi psikolojik olarak da kişileri yıpratıyor. Diyete ara vererek hızla verilen kiloları aynı hızla geri almak yerine kilo vermeyi uzun bir sürece yaymak daha sağlıklı ve kalıcı bir yöntem.

    Kısa sürede kilo kaybı sağlayan sağlıksız zayıflama yöntemlerine aldanmamak gerektiğini belirten Hilal Acar “Uygulanan zayıflama diyetleriyle vücudumuzda yağ kaybının yanında kas kayıpları da gerçekleşir.

    Bu da metabolizma hızımızın yavaşlamasına neden olur. Yavaşlayan metabolizma hızıyla birlikte diyeti bıraktığımızda vücut hızlı bir şekilde yağ depolamaya başlar ve ani kilo artışları olur.

    Vücudumuzdaki kilo alıp verme döngüsü hem metabolizmamızı hem de psikolojimizi olumsuz etkileyecektir.” diyor. Fazla kilolardan kurtulmak için ne şok diyetlere, ne zayıflama haplarına ne de aşırı egzersizlere ihtiyaç olduğunu ifade eden Hilal Acar şunları tavsiye ediyor:

    Diyete başlarken kararlı olun. Amacınız sadece kilo vermek olmamalı. Hızlı verilen kiloların hızla geri alındığını aklınızdan çıkarmayın. Bu yüzden haftada 1 kilodan daha fazla kilo kaybetmeye çalışmayın.

    Sağlıklı kiloyu korumak, kilo vermekten daha önemlidir. Anlık yeme isteklerine “dur” diyerek yaşam tarzınızda ve beslenme alışkanlıklarınızda yavaş ve kalıcı değişiklikler yapmak, sağlıklı kilonun korunması için gereklidir.”

    Kilo Kontrolü İçin Öneriler

    Az ve sık beslenin. Günde en az 5 öğün yemek tüketin. Düzenli egzersiz yapın. Tek çeşit beslenme düzeni yerine gün içerisinde 4 besin grubundan (tahıl, sebze-meyve, et, süt) almaya özen gösterin

    Bol su içmek metabolizma hızını arttırır. Bu nedenle günde 10-12 bardak su için. Sebze-meyveler ve kuru baklagiller gibi posalı besinler metabolizma hızını arttırır, aynı zamanda tokluk hissi verir. Açlık duygusunu yenmek için gün içerisinde mutlaka tüketilmeli.

    Bir öğünde fazla miktarda kaçırdıysanız diğer öğün hafif şeyler yiyerek telafi edin. Yemekleri sağlıklı yöntemlerle (haşlama, ızgara, fırında pişirme vb.) pişirin. Kızartma ve kavurmalardan uzak durun.

    Kadınlar Alışverişte Ortalama 385 Kalori Yakıyor

    İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, kadınlar alışveriş yaparken 385 kalori yakıyor ve haftada ortalama 2,5 saatlerini bu iş için harcıyor. Debenhams mağazaları tarafından yaptırılan ve 2 bin deneğin katıldığı araştırmaya göre, alışverişte yılda toplam 250 kilometreye yakın yol kat eden kadınların çoğu alışveriş gününün sonunda kendilerini spor salonunda egzersiz yapmaktan daha yorgun hissettiklerini belirtiyor.

    Kadınların alışveriş sırasında ortalama 4,7 km yol kat etmelerine ve mağazaları taramak için haftada 2,5 saat harcamalarına karşın, erkekler ortalama 2,4 km yol kat ediyor ve haftada 50 dakika sarf ediyor.

    Kadınlar alışveriş sırasında doktorların tavsiye ettiği günlük 10 bin adımın 7 bin 305 adımlık kısmını yürümüş oluyor. Haftada iki kez alışveriş yapan kadınların, ayda 2 kiloya yakın kilo kaybetmelerini sağlayacak kadar egzersiz yapmış gibi olacakları hesaplanıyor.

    Araştırmacılar, 3 saatlik bir alışverişin 495 kalorilik bir hamburgeri, iki saatlik alışverişin de 283 kalorilik kremalı bir kahveyi yakabileceğini hesaplıyor.

  • Göbek eritme önerileri

    Göbek eritme önerileri

    “Ne kadar kilo verirsem vereyim şu göbekten kurtulamıyorum” mu diyorsunuz? Evet, ideal görüntüye ulaşma yolundaki en büyük sıkıntılardan biri göbeği eritebilmek!

    Hiç bir sabah uyanıp koşuya gittiniz mi? Her zaman enerji dolu olup, her şeyi yapabileceğinizi hissettiniz mi? Bunları hissettiğiniz günler iyi günlerdir. Ama eğer yatağınızın, sabah uykusunun vazgeçilmez konforu sizi sardıysa eyvah! “Azıcık iştahım mı açıldı ne” deyip kahkaha atarak gerekli gereksiz yemeye, abur cubura mı yöneldiniz? Çok değil muhtemelen birkaç hafta sonra aynanın karşısında ya da kıyafetlerinizden birini denerken veya yemek sonrası zor nefes alışlarınızda acı gerçekleri fark edeceksiniz: Kilo aldınız! Ama kendinizi koşmak ya da yürümek için bilinçsizce sokaklara atmak da marifet değil… Aman dikkat! Neden mi?

    Başlamak zor

    Eğer kiloluyken koşu yapmayı denediyseniz, o zaman çok kısa süre içinde tıkanır ve nefes nefese kalırsınız. Egzersizin başlangıç ivmesi sakin ve vücudunuzu alıştırmaya yönelik olmalıdır. Başlangıçta amacınız egzersiz alışkanlığını hayatınıza sokmak olmalıdır. Hemen 1.5 saat hızlı tempoyla yürümek ya da koşmak değil. Yoksa her zaman kullandığınız o enerji gider ve en basit şeyleri yapmak bile enerjinizi tüketip bitirir. Bununla da yetinmeyip iskelet sisteminizde arızalara yol açar. Bu yüzden o iç sesimize olumlu cevabı vereceğimiz an geldiğinde hedefi belirlemeliyiz.

    Kilo birikimimizin vücudumuzun hangi bölgesinde olduğu oldukça önemlidir. Şayet karın bölgesinde fazla yağ varsa bilinmelidir ki karbonhidratı çok seviyoruz ve yemeklerimizi hızlı yiyoruz o halde ilk yapılacak adım hedef belirlemekle birlikte bu yanlışları düzeltmektir. Karbonhidrat yemekten vazgeçemiyorsak öğlen yemeğinde karbonhidratlı besinleri tüketmeyi ve yemek bitirme vaktimizi 20 dakikayla sınırlamayı öğrenmeliyiz yani pizza, makarna, pilav, börek mümkünse rafine edilmemiş olmalı ve bol salatayla yavaş yavaş yenmelidir. Aman salatanın yağına ve içinde patates, havuç, bezelye mısır gibi glisemik indeksi ve kaloriyi yükseltecek besinler olmamasına dikkat edin. Özellikle kilo vermek için cesaretinizi kaybetmeyin ki böylece, yeniden fiziksel aktivite yapma motivasyonunuz olsun. Abdominal bölgede çok fazla yağ bulunduğu zaman, ayakkabı bağlamak gibi basit bir olay, zor bir görev halini alır. Hatta yatağınızı toplarken yatağın üzerine doğru eğilmek bile, sizi yorgun düşürecek ve bir süreliğine oturmak isteyeceksiniz. Bu sizin için moralinizin bozulacağı değil tam tersine başladığınız yenilenme hareketinin ne kadar doğru bir karar olduğunu gösteren işaret olarak algılanmalıdır. Eğer kararlı olur ve midedeki yağlarınızın da içinde olduğu kilolarınızı verebilirseniz bütün bu işleri tekrar kolaylıkla ve hızlılıkla yapabilirsiniz. Tam motivasyonunuz bozulduğunda kendinize kilolu olup da yapamadıklarınızı hatırlatın ya da kilonuz yüzünden yapmak zorunda olduklarınızı.

    Göbek eritme diyeti için tıklayın !

    İltifat iyidir

    Kan basıncınızın olması gereken seviyede olduğu günleri hatırlıyor musunuz? Diyabetik olmadığınız için huzurla yemek aralarını geçirdiğiniz günleri… Ya aldığınız elbisenizin beden ölçüsünü? Sevdiklerinizin size iltifatlarını? Şayet vazgeçerseniz, abdominal bölgedeki yağlar değişmeyecek ve bu sonlarla her gün uğraşmak zorunda olacağız. Oysa karındaki kiloları verirseniz, bazı sağlık sorunlarını tamamıyla lehinize çevirebilirsiniz. Fiziksel aktivitenizi artırma yöntemlerinizden bir başkası da, çocuklarınızla sizden istenilen hareketi yapmanızdır. Çocuklarınız büyümüş olsa bile, çocuklarınızla yaptıklarınızı torunlarınıza da uygulayabilirsiniz.

    Çocuklar sizden onları kovalamanızı isterler, bisiklete binmek isterler, top oynamak isterler ve hatta onlarla yerlerde sürünmenizi bile isterler. Eğer çok fazla abdominal yağa sahipseniz, çocuklar bu aktiviteleri yaparken siz sadece onları uzaktan izlersiniz. Ya da kararlıysanız bu aktivitelere yeni beslenme düzeniniz ve fiziksel aktivite başlangıcınızla yavaş yavaş katılırsınız. Egzersize, hazır olmadan başlamak size yarardan çok zarar verebilir. Bunu sakın unutmayın. Bir de egzersizin yanı sıra dengeli beslenmeyi yaşam biçimi haline getirirseniz işte artık yenilmezsiniz!

    Yaşam tarzınızı değiştirin

    Yaşam tarzınızda küçük birkaç değişiklik, karın yağlarınızı kaybetmenize yardımcı olarak, hayattan yeniden zevk almanızı sağlar.

    – Karbonhidratlı yiyecekleri öğlen tüketmek.

    – Yemeklerinizi yavaş yemek, 20 dakikada sofradan kalkmak.

    – Uygun porsiyonları gerektiği kadar tüketmek.

    – Yağ yakmak için, çok fazla kalori tüketmeyeceğiniz uygun bir diyete başlamak.

    – 2 dilim taze ananası ve bir bardak diet süt veya kefirle akşam mönüsünün 2 saat sonrasında tüketmek.

    – Karın bölgemize yönelik mekik gibi hareketlere yönelmek.

    – Ayrıca haftalık rutininize bir egzersiz programı da eklemeniz gerekir. Sakın bir anda günde 3 saat egzersiz yapmanız gerektiğini düşünmeyin. Eğer vücut şekliniz düzgün değilse, egzersize yavaş olarak başlamak önemlidir ve yolunuzu bu şekilde belirlerseniz kilolarınız gitmeye başlar. Haftanın 3 günü, günlük 45 dakika çalışmak fazlasıyla yeterlidir. Abdominal yağları kaybetmenizi sağlayacak gerçekçi hedefler belirleyeceğinize eminim! Haydi, gecikmeden başlayın. Karnınızı içinize çekmek yerine o karından kurtulmak daha iyi değil mi?

    Karın kaslarını germek için

    Yere sırtüstü uzanın. Bacaklarınızı bükün, ayaklarınızı kalça genişliğinde açın. Karın kaslarınızı gerin, baş ve vücudunuzun üst kısmını yükseltin. Bu pozisyonda, sırtınızın alt kısmını zemine doğru bastırın. Omuz genişliğinde kavradığınız iple birlikte kollarınızı öne doğru uzatın. Bu pozisyonda, elinizdeki iple yarım daire çizmeye çalışın. Böylece karnınız sıkılaşacak…

    Karın kasları(abdominal) için egzersizler video için tıklayın !

    Taylan Kümeli