Etiket: e vitamini

  • E Vitamini Kapsülü Göz Altına Sürülür Mü? 4 Faydası

    E Vitamini Kapsülü Göz Altına Sürülür Mü? 4 Faydası

    Güzellik ve cilt bakımı rutinlerinin vazgeçilmez bir parçası olan E vitamini, doğal bir antioksidandır ve cilt sağlığını desteklemek için kullanılır. Son zamanlarda, birçok kişi E vitamini kapsülünün göz altına sürülmesinin göz çevresi cildi için harika sonuçlar doğurduğunu keşfetmiştir. Bu makalede, E vitamini kapsülünün göz altına faydalarını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

    E Vitamini Nedir?

    E vitamini, cilt sağlığı için önemli olan antioksidan bir vitamindir. Cilt hücrelerini serbest radikallerin zararlı etkilerinden korur ve doğal bir nemlendirici olarak görev yapar. Ayrıca, cildin elastikiyetini artırarak yaşlanma belirtilerini azaltmaya yardımcı olur.

    Göz Altı Bölgesinin Özel Bakıma İhtiyacı

    Göz altı bölgesi, ince ve hassas cilt yapısıyla dikkat çeker. Uyku eksikliği, stres ve yaşlanma gibi faktörler göz altındaki koyu halkaların ve torbaların oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle, göz çevresi cildinin özel bir bakıma ihtiyacı vardır.

    E Vitamini Kapsülünün Göz Altına Faydaları

    1. Antioksidan Koruma: E vitamini, göz çevresi cildini serbest radikallerin zararlı etkilerinden korur. Bu sayede erken yaşlanma belirtilerini azaltır.
    2. Nem Dengesi: E vitamini doğal bir nemlendirici olarak görev yapar. Göz altındaki kuruluğu ve çatlakları önler, böylece cilt daha canlı ve sağlıklı bir görünüm kazanır.
    3. Renk Dengelemesi: E vitamini kapsülü, koyu halkaların görünümünü azaltabilir. Antioksidan özellikleri sayesinde, cilt tonunu dengeleyerek daha aydınlık bir görünüm sağlar.
    4. Yorgunluk Belirtilerini Azaltma: Uyku eksikliği ve yorgunluk, göz altındaki şişlik ve torbaların ortaya çıkmasına neden olabilir. E vitamini kapsülü, bu belirtileri hafifletmeye yardımcı olabilir.

    E Vitamini Kapsülü Göz Altına Sürülür Mü? Nasıl Kullanılır?

    e vitamini kapsülü göz altına sürülürmü
    e vitamini kapsülü göz altına sürülür mü

    E vitamini kapsülünü göz altına uygulamak için, bir iğne yardımıyla kapsülün içeriğini çıkarın. Ardından, nazikçe parmak uçlarınızla göz altına masaj yaparak uygulayın. Her gün düzenli olarak kullanmak, en iyi sonuçları elde etmek için önemlidir.

    E vitamini kapsülünün göz altına sürülmesi, bazı kişiler tarafından cilt bakım rutinlerinde tercih edilebilir. Ancak, bu uygulamanın doğrudan göz içine gelmemesi ve cilt hassasiyetine dikkat edilmesi önemlidir.

    Eğer E vitamini kapsülünü göz altına uygulamayı düşünüyorsanız, aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz:

    1. Temizlik: Ellerinizi ve yüzünüzü temizleyerek başlayın. Cilt temiz olmalıdır.
    2. Kapsülü Delme: Bir iğne veya steril bir kesici kullanarak E vitamini kapsülünü delin ve içeriğini dikkatli bir şekilde çıkarın.
    3. Uygulama: E vitamini yağını nazikçe göz altı bölgesine uygulayın. Göz altındaki cilde masaj yaparak yayabilirsiniz. Gözünüzün içine kaçmamasına dikkat edin.
    4. Bekleme: E vitamini yağını cilde uyguladıktan sonra birkaç dakika bekleyin, cilt tarafından emilmesine izin verin.
    5. Temizleme: Gerektiğinde fazla yağı nazikçe temizleyin.

    Ancak, herhangi bir cilt ürününü kullanmadan önce cilt tipinize ve özel ihtiyaçlarınıza uygun olduğundan emin olmalısınız. Ayrıca, eğer herhangi bir cilt reaksiyonu görürseniz hemen kullanımı durdurmalısınız.

    Forum: Gözaltı morluğuna son! Tıklayın!

    Sonuç

    E vitamini kapsülü, göz çevresi cildi için harika bir doğal bakım ürünüdür. Antioksidan özellikleri sayesinde, göz altındaki koyu halkaları azaltabilir, nem dengesini sağlayabilir ve gençlik belirtilerini hafifletebilir. Ancak her zaman cilt tipinize uygun ürünler kullanmak önemlidir. Eğer herhangi bir cilt reaksiyonu görürseniz, kullanımı derhal durdurun.

  • Kuruyemişlerin Faydaları Nelerdir?

    Kuruyemişlerin Faydaları Nelerdir?

    Kuruyemişler, pek çoğumuzun severek tükettiği yiyecekler arasında yer almaktadır. Kuruyemişler hakkında çok fazla bilgimiz olmasa da, kuruyemiş tüketmeyi çok severiz. Bu nedenle, ne yediğinizi bilmeniz için, sizlere, bir takım kuruyemişler hakkında bilgi vermek istedik…

    Kuruyemişler içerisinde fıstığın, kendine has bir güzelliği vardır. Fıstık hakkında neler bilmemiz gerektiğine bakacak olursak:Fıstık, cinsel isteği arttıran kuruyemişlerden bir tanesidir. Bedenen ve zihnen yorgun olan kişilerin, bu yorgunlukları da fıstık sayesinde giderilebilmektedir. Fıstığın faydaları ile birlikte, fıstığın zararlarını da bilmeniz gerekmektedir. Fazla fıstık tüketimi, kişilerde hazımsızlık problemine neden olabilmektedir. Fıstık yiyecek olan kişlerin, fıstığı tek olarak tüketmeleri gerekmektedir. Fıstığın yanında yenilecek olan elma, portakal gibi meyveler; ve sebzeler, fıstığın etkilerinin azalmasına neden olmaktadır. Fıstığın zararlarından, damar hastalıkları olan; ve kolesterol problemi yaşayanlar da nasiplerini almaktadırlar. Bu kişilerin, fıstık tüketiminden uzak durmaları gerekmektedir. Fıstığın, bir takım bünyeler için alerjik etki gösterdiğinin de bilinmesi gerekmektedir.

    Ayçekirdeğinin faydaları arasında ise ilk olarak kolesterolü düşürücü etkisinden bahsetmek gerekmektedir. Ayçekirdeğinin faydalarından bir diğeri de, damar sertliğini gidermesidir. Kuruyemişler arasında yer alan ayçekirdeğinin yağı ve proteini, diğer kuruyemişlere göre daha kalitelidir. Ayçekirdeğini, zayıf kişiler ile, fikir işçiliği yapan kişilerin, günde 50 gram tüketmeleri önerilmektedir.Ayçekirdeğinin faydaları arasında, cinsel arzuyu arttırması da sayılmalıdır. Ayçekirdeği, kalp ve sinir hastalıklarına karşı da önleyici faktör niteliğindedir. Ayçekirdeği, idrar söktürücü özelliği ile de bilinmektedir. Ayçekirdeği aynı zamanda, solunum sisteminde görülen rahatsızlıklara karşı da iyi bir çözüm niteliğindedir.

    Kabak çekirdeğinin faydaları hakkında bilgi edinmek istersek, kabak çekirdeği, böbrek zayıflığını giderir. Kabak çekirdeği, mesane ve böbreklerdeki iltihaplanmayı da giderir. Kabak çekirdeği, idrar yollarında var olan yanmaların giderilmesine yardımcı olur. Kabak çekirdeği, idrarında kan bulunan kişilerin, bu sorunlarının giderilmesine de yardımcı olur. Kabak çekirdeği, bağırsak parazitlerinin giderilmesini sağlar. Kabak çekirdeği, prostat sorunlarına da iyi gelmesi nedeniyle, pek çok prostat tedavisi ilacında kullanılmaktadır.

    Görüldüğü gibi, kuruyemişler, zaman geçirmek amacı ile tüketilmelerine karşın, faydaları, hiç bir şey ile değişilmeyecek kadar çoktur. Bu nedenle, yediğiniz kuruyemişlerin nelere iyi geldiğini de bilerek, daha bilinçli tüketiciler haline gelebilirsiniz.

    Fındık , Ülkemizde bolca yetiştirilen, hatta ticari açıdan büyük önemi bulunan besin maddelerinden biridir Fındık. Içerisinde Vücudumuz için gerekli olan bir çok önemli vitamini barınmaktadır. Hatta reklamlarımızı safra süsleyen, bir ara herkesin diline dolanan, fındığı betimlemek için kullanılan kelimesi bile vardır. Bu kadar faydası bulunan fındığı günlük olarak belli ölçülerde tüketmemiz sağlığımız açısından oldukça faydalıdır.

    Ceviz ,  kan dolaşımını düzeltiyor “Ceviz ağaçlarının evlere çok yakın dikilmemesi ve etrafı kapalı ceviz bahçelerinde saatlerce şekerleme yapmanın sakıncalı olduğuna dikkat çekilse de, kökü, yaprakları, kabuğu ve meyveleriyle tam bir şifa kaynağı olduğu artık herkes tarafından bilinir.

    Bilimsel çalışmalar sonucunda cevizin damar koruyucu, ishal kesici, cildi temizleyici, siğil giderici, hipoglisemik ve tümör engelliyici özelliklerinin olduğu belirlenmiştir. Ceviz kan dolaşımını düzenler, karaciğer fonksiyonlarını düzenler, serum kolesterolünün azalmasını sağlar ve oluşumunu engeller.”

    Bademin Faydaları Yararları

    21. yüzyıl mucizesinin adı Badem. Çiğ, kavrulmamış, tuzlanmamış badem. Uzun yıllardır yağlı tohumlar dediğimiz bir gurup yiyecek olan ceviz, badem, fındık, çekirdek, fıstık gibi yiyeceklerin içerdikleri kaliteli yağ asitleri sayesinde kalp-damar hastalıklarına karşı koruyucu olduklarını biliyorduk. Ancak bu yiyecekler yağlı oldukları için kalori değerleri de yüksek olduğu için kilo aldırır endişesi ile hastalarımıza dikkatli tavsiye ediyorduk.

    HEM ZAYIFLATIYOR HEM GENÇLEŞTİRİYOR

    Bademde çinko, demir, kalsiyum, potasyum, E vitamini gibi mineraller ve vitaminler vardır. Ayrıca içerdiği Amigdalin maddesinin kansere karşı koruyucu olabileceği savulunuyor. Bununla birlikte Ko enzim Q 10 ve Omega 3 seviyesi çok yüksektir. Bu enzim ve yağ asidi kalp damar hastalıklarından kişiyi koruyor ve yaşlanmaya gidiş sürecini yavaşlatıyor. Bademi düzenli tüketmek kötü kolesterol olan LDL’yi %6 ila %15 oranında düşürüyor.

    Bu kadar iyi kalpli olduğunu bildiğimiz bademin aynı zamanda çok da iyi zayıflattığı kanıtlandı. Çok yakınlarda, Amerika’da yapılan bir araştırma ile de, zayıflamak isteyenlere günde 17 tane badem verildiğinde daha iyi kilo kaybettikleri gösterildi.

    Bademin kaliteli protein içermesi ve sağlıklı yağlardan zengin olması kişiyi daha uzun süre tok tutuyor. Badem sert bir yiyecek olduğu için çiğnemesi zor oluyor ve bu durum kişinin çiğneme duygusunu tatmin ediyor.

    Lif oranı yüksek olduğu için bağırsak hareketlerini artırıyor. Hazırlama zorluğu olmadığı için her yerde kolayca bulunabiliyor ve her yere kolayca taşınabiliyor.

    Zayıflamak için bademi nasıl yiyeceğiz diyenler için;

    Bademi satın alırken dikkat ; çiğ, kavrulmamış ve tuzsuz olarak satın alın.

    Mümkünse kabuklu ve kabuğu kolay kırılabilir olandan tercih edin.

    Bir defada 15’den fazla yemeyin. Küçük bir kaseye sayarak koyun. İş yerinizde çekmecenizde ve çantanızda 15’lik küçük paketler şeklinde de bulundurabilirsiniz.

    Ara öğünlerde özellikle tercih etmeye çalışın. Az yağlı süt ve ayranla birlikte mükemmel bir birliktelik oluşturuyor.

    Meyveleri tek başına yemektense bademle birlikte yediğinizde glisemik indeksi düşürmüş olursunuz bu da sizin daha tok kalmanızı sağlar.

    Yiyecek bir şey bulamadığınızda da 50 tane bademi bir öğün olarak da tüketebilirsiniz.

    Bademin Faydaları Nelerdir, Neye İyi Gelir? Tıklayın !

  • Soğuk havalarda cilt bakımı nasıl yapılır ?

    Soğuk havalarda cilt bakımı nasıl yapılır ?

    Soğuk havalarda cilt bakımı nasıl yapılır ? Cilt bakımı için, özellikle bahar ve yaz aylarında güneşin yoğun etkisinin hissedildiği dönemlerde daha titiz oluyoruz. Halbuki kışın soğuk havalarda cilt bakımını kesinlikle ihmal etmemeliyiz.
    article_soguk

    Soğuk havalarda cilt bakımı nasıl yapılır ?

    Her mevsim ve zamanda cilt bakımına özen göstermek şüphesiz ki çok önemli. Ancak kış aylarında cilt ekstra bir bakım istiyor. Soğuk ve rüzgârlı hava cildin kurumasına yol açarken, kapalı mekânlardaki kirli hava ise cildin gözeneklerini kapatarak, nefes almasını engelliyor.

    Kuru hava, klimalar ve kaloriferle ısınan kapalı ortamlar, kalın, yünlü, sentetik giysiler ve cilt temizliğinin yaz aylarından daha seyrek yapılması nedeniyle cildin dış etkenlerden daha fazla olumsuz etkilendiğini belirten Este World Estetik ve Güzellik Merkezleri Dermatoloğu Dr. Eylem Acar, kışın özellikle soğuk havalarda cildin güneş altında gibi kuruduğunu ve nem ihtiyacının arttığını söyledi:

    Her zaman olduğu gibi kış aylarında da cilt bakımında temel kural cildin iyi temizlenmesi ve nemlendirilmesidir. Mutlaka herkes cilt yapısına uygun nemlendirici kullanmaya özen göstermeli. Kışın özellikle cildimiz daha çok kuruduğu için nemlendirici ihtiyacı daha da önem kazanacaktır. Yüz ve vücut deri tipine uygun nemlendiriciler (gliserin, vazelin, üre, laktik asit, hyaluronik asit içerenler) her banyodan sonra uygulanmalı ve kuruluğa engel olunacak şekilde nemlendiriciler daha sık sürülmelidir. Güneşten korunmak her daim olduğu gibi kış mevsimde de önemli. Maalesef kışın da güneş ışınlarının olumsuz etkilerine maruz kalıyoruz. Özellikle kardan yansıyan ışıklar cildimizde hoş olmayan sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle kış mevsiminde dışarı çıkmadan yarım saat öncesinde güneş koruyucumuzu sürmek cildimiz için çok faydalı olacaktır. Düşük nem ve ısı kaynakları ekzemalarda şiddetlenme ve kaşıntıda artış yapabilir. Kış aylarında soğuk havanın etkisiyle seboreik dermatit, saçlarda kepeklenme gibi şikayetler artabilir. Böyle bir durumda yine cilt doktorunuzdan profesyonel destek almak gerekir. Kış mevsiminin, cildimiz için avantajlı yönleri de var tabii. Örneğin yazın yapamadığımız bir çok profesyonel bakımı kış mevsiminde cilt doktorunuz daha güvenli ve sorunsuz bir şekilde uygulayacaktır. Bunlardan en önemlileri kimyasal peeling uygulamaları. Çok gelişmiş peeling sistemleri ile leke, akne tedavisi, akne izleri, kırışıklıkların açılması-antiaging uygulamaları çok başarılı bir şekilde yapılmakta. Yine lazer ile cilt gençleştirme, leke tedavisi vb uygulamalar kış mevsimi için son derece uygun uygulamalar. Bu tür sorunların giderilmesi için de kış mevsimi cilt bakımında önem arz etmekte.

    Sağlıklı beslenmenin de cildimiz için önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Eylem Acar, kış beslensinin balık, sebze ve su ağırlıklı olması gerektiğini vurgulayadı:

    Günde en az 1.5 litre su içilmeli. Bunun yanı sıra E ve C vitaminli meyve ve sebze suları bol bol içilebilir. A, C, E vitaminleri, çinko, bakır, demir, selenyum alımına dikkat edilmeli. Cildin dış etkenlere karşı savunma gücünü artıran balığı yemeye özen gösterin. Posalı yiyeceklerle (soya, fasulye, bezelye gibi) cildinizin yaşlanmasını durdurun. Soya, içeriğindeki doğal östrojen sayesinde cildin her dem genç kalmasını sağlıyor. Omega 6 içeren ceviz, fındık, badem ve ay çekirdeği cildi nemlendirip besliyor ve yaşlanmayı geciktiriyor.

    Kış Aylarında Cilt Bakımı Nasıl Olmalı? Tıklayın !

    Kış aylarında bebek cildini nasıl korumalı? Tıklayın !

    En İyi Nemlendiriciler Tıklayın !

  • Cilt ve Saç Bakımında E Vitamini Desteği

    Cilt ve Saç Bakımında E Vitamini Desteği

    Onarıcı etkisi ile birlikte hem saçlarınıza hem de vücudunuza katkıda bulunacak olan E vitamini desteği, düzenli bakım ile birlikte sizleri çok daha kusursuz bir görüntüye kavuşturacaktır. İhtiyacınız olan E vitaminini piyasada yer alan kozmetik ürünlerden elde edebilir ya da dilerseniz evde kendi hazırlayacağınız doğal ürünler ile de alternatifler yaratabilirsiniz.

    Güçlü Saçlar için E Vitamini

    Saç derisinde meydana gelecek yıpranmaların onarımında E vitamini desteğinin büyük bir öneme sahip olduğunu ifade etmek gerekiyor. Bununla birlikte kırık saçların onarım ve bakımında da yine e vitamini bir adım öne çıkıyor. E vitamini içeren kozmetik ürün ya da besinler ile saç diplerine düzenli olarak masaj yapmanız neticesinde daha güçlü ve daha parlak saçlara sahip olmak hayal değil!

    Hücre yenilenmesine de katkıda bulunan vitamin desteği ile birlikte saç dökülmelerinin önüne geçmek de mümkün olacaktır.

    Evigen Ampülün Cilde Faydaları
    E Vitamini Faydaları Cilt – Saç

    Cilt Lekelerinin Tedavisinde E Vitamini

    Güçlü antioksidan içeriğine sahip olan E vitamini, cildin yenilenmesinde önemli pay sahibidir. Bununla birlikte ciltte meydana gelen lekelerin yok edilmesinde de rol oynadığını ifade etmek gerekiyor. Güneşin zararlı ışınlarından ve serbest radikallerden korunmak adına sizler de cildinize e vitamini masajı uygulayabilirsiniz. Yazımızın başında da ifade ettiğimiz gibi kozmetik ürünler ve doğal besinler de bu konuda sizlere yardımcı olabilecek alternatif ürünler arasında yer alıyor.

    Evigen Ampul Kullananlar için Tıklayın !

    Yıpranmış Saçlara E vitamini kapsülü için Tıklayın !

    Yüzüne E Vitamini ampulu kırıp süren var mı?

    E vitamini regl sancılarını azaltıyor ! Tıklayın !

  • Hint Yağı İle Saç Uzatma Maskesi

    Hint Yağı İle Saç Uzatma Maskesi

    Saçınızı uzatmak için bir yöntem arıyorsanız, hint yağı ile saç uzatma maskesi makalemizdeki tarifi deneyebilirsiniz.
    Maskede yer alan hint yağının saça faydaları saymakla bitmez. Saçların bakımını yapar, saça hacim katar, saçtaki kırılmaları önler, saç foliküllerini kalınlaştırır ve güçlendirir.Bal pek çok vitamin ve mineral açısından zengindir. Saçı nemlendirir, saç köklerindeki toksinleri temizler. E vitamini saçlar için harika bir enzimdir, kozmetikte kullanılan saç maskelerinin olmazsa olmazlarındandır.

    Malzemeler
    1 yemek kaşığı hint yağı
    1 yemek kaşığı limon suyu
    1 yemek kaşığı bal
    A vitamini 10 damla
    1 E vitamin ampulsac_uzatma_kuru (1)

    Yapılışı
    Bir kasede tüm malzemeleri karıştırın.
    Bildirdiğimiz oranlar uzun ve gür saçlar içindir. Maskenin malzemelerini saçınızın hacmine göre göz kararı ayarlayın.

    Saçlarınıza ve saç diplerinize masaj yaparak yedirin.
    Başınıza bone geçirin yahut streç filmle sarın böylece başınız sıcak kalacak ve maske saçınıza daha iyi işleyecektir.
    1 saat saçınızda kalsın.
    Daha sonra saçınızı yıkayıp durulayın.

    Biberiye Yağı Saç Uzatır mı? Tıklayınız

     

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Saçlara iyi gelen besinler

    Saçlara iyi gelen besinler

    Demir bakımından zengin olan yeşil yapraklı sebzeler demir eksikliğine bağlı saç dökülmesini durdurabilir. Demir eksikliği anemisinin karakteristik belirtisi saçların incelmesi ve dökülmesidir.

    Havuç A vitamini sayesinde parlak saçlara kavuşmanızı sağlar. Ayrıca saçtaki doğal yağların korunmasına ve saç derisinin nemli kalmasına yardımcı olur.

    Havuç maskesi ile hızlı saç uzatma yolları için tıklayınız!

    Ceviz İçeriğindeki biotin saçları güçlendirir, saç dökülmesini engeller ve uzamayı destekler. E vitamini sayesinde de saçların kırılmasını önler.

    Çinko deposu istiridye saç diplerindeki yağ bezlerinin dengesini korur. Bu sayede saçlarınız daha sağlıklı görünür.

    Yumurta Yumurtayı hem saçınıza sürebilir hem de tüketebilirsiniz. Yüksek protein içeriği sayesinde saç derisini canlandırır ve saçın uzamasını hızlandırır.

    Mercimek Çinko ve biotin deposu olan mercimek aynı zamanda kaliteli proteinler içerir. Proteinler saç tellerini güçlendirir ve saçın uzamasını destekler.

    Ispanak B, C ve E vitaminleri, potasyum, kalsiyum, demir, magnezyum ve Omega-3 içeren ıspanak saç köklerine oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerini destekler. Bu sayede saçınız daha hızlı ve sağlıklı uzar.

    Somon Somonda bulunan Omega-3 yağ asitleri enflamasyonu engeller, saç köklerini açar ve saçların büyümesini hızlandırır. Omega-3 eksikliğinin göstergeleri arasında kuru saç derisi ve donuk saçlar yer alır.

  • Hamileler İçin Çatlak Önleyici Kür Tarifi

    Hamileler İçin Çatlak Önleyici Kür Tarifi

    Ev yapımı hamileler için çatlak önleyici kür tarifi çatlakları önlemek için hamile kadının karnına masaj için kullanılabilecek en etkili kürlerden biridir. Masaj yüzyıllar boyunca dünyada tedavi amaçlı uygulanmıştır. Masaj, kişiyi rahatlatır ve özellikle hamile kadınlar için çok önemlidir. İkinci ve üçüncü trimesterde bebek büyümeye başladığından, hamile kadının karnında gerilme olup, bu da kaşınmaya sebebiyet verebilir. Hamileler için çatlak önleyici doğal krem tarifimiz cildi esnekleştirerek, kaşınmayı kontrol altına alır. Bu kürü yapmak için sızma zeytin yağı ve badem yağını eşit oranda birleştirin ve içine E vitamini kapsülü katın. Kürü güzelce karıştırın.
    Kulllanmadan önce ısıtıp, ılıktan biraz sıcak olacak şekilde karnınıza uygulayın.İlk üç aydan itibaren bu yağı uygularsanız, çatlak oluşumunu önlemede epey başarılı olursunuz.

    Gebelikte Çatlak Önleyici Kremler Ve Çatlakları Önleme Yolları için tıklayınız

    Malzemeler
    Badem yağı 1/4 bardak (bir bardağın dörtte biri ölçüde)
    Zeytinyağı 1/4 bardak (bir bardağın dörtte biri ölçüde)
    2 E vitamini kapsül

    Yapılışı:
    E vitamini kapsüllerini makasla kesip kaseye boşaltın.
    İçine eşit oranda badem yağı ve zeytinyağı katın.
    Hepsini güzelce karıştırıp bir bardağa boşaltın.
    Yalnız zeytinyağının sızma olması ve kürün hamilelik boyunca kullanılması şarttır.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

    Hamilelikte Çatlak Önleme Yolları İçin Tıklayınız

    Hamileler İçin Bitkisel Çatlak Kremi
    Hamileler İçin Bitkisel Çatlak Kremi
    Hamileler İçin Bitkisel Çatlak Kremi
    Hamileler İçin Bitkisel Çatlak Kremi
    Hamileler İçin Doğal Çatlak Kremi
    Hamileler İçin Doğal Çatlak Kremi
  • E-vitamini cinsel yaşamda önemi

    E-vitamini cinsel yaşamda önemi

    Üremek ve türünü devam ettirmek, tüm canlıların en önemli amacıdır. Bedenler ve ruhlar kendini gerçekleştirmek için büyük bir cinsel çekimin yörüngesinde dönüp dururlar. Sağlık ve gençlik de doyumlu bir cinsel yaşamla sıkı sıkıya ilişkilidir. Sağlık olmadan cinsellik mümkün olamaz. Öte yandan cinsel doyum sağlığımızı geliştirir ve genç kalmamızı sağlar…

    Sex insanı gerçekten gençleştirir. Fiziki olarak izah edersek; Tüm vücut ritmini yükseltir. Kalbin daha hızlı ve daha güçlü çarpmasına neden olur. Böylece Kardiyovasküler aktiviteyi arttırır. Tabii kasları çalıştırır, kan dolaşımını hızlandırır ve hormonları yükseltir.

    Manevi yönüne gelince, ki bence daha da önemlidir;

    · Stresi dağıtır
    · beyni boşaltır,
    · yaşama olan güveni ve bağlılığı arttırır,
    · yalnızlık duygusunu ve ölüm korkusunu hafifletir ..

    Sex’ten vazgeçmek kolay kabullenilecek bir şey değildir ve bu noktada anti aging araştırmaları devreye girer. Tıp dünyası cinsel performansı geliştirmek uğruna her soruna bir çare arıyor ve olanakları sonuna kadar zorluyor. Hormonlar, hormon tedavileri ve onlardan daha güvenli olan besinler bir bir araştırılıyor.Bizim kültürümüze yabancı olmayan; mesir macunları, cezeryeler, kudret şurupları gibi dünyanın her bölgesinde ve her dönemde afrodizyak arayışları daima olmuş..

    E VİTAMİNİ
    Bugün özellikle E Vitamininden söz edeceğim. Bu vitaminin afrodizyak olup olmadığı bilinmiyor ama son derece güçlü bir antioksidan olduğu kesin. Özellikle C Vitamini ve Selenyum ile birlikte alındığında etkisi kat kat artar. Bu ne demektir, antioksidan etki bir bakıma tüm vücut sistemimizin paslardan ve küflerden arıtılmasıdır! Bu da yaşam pınarlarının engelsizce akabilmesi anlamına gelir. Tüm antioksidanlar yaşam kalitemizi yükseltirler ama cinselliğin E vitamini ile ilişkisi daha farklıdır.

    ▪ E Vitaminin büyük kısmı alfa d- tocopherol’dur. Tocopherol sözcüğü Latince yeniden üretmek, doğurganlık yeteneği anlamına gelir.

    ▪ Daha 1920 yılında, E vitamini çiftlik hayvanlarının doğurganlığını arttırmak için kullanılıyordu. Yemlere eklenen E vitamini eksik bırakıldığında, üremenin gerilediği görülüyordu.

    ▪ E Vitamini damar yüzeyini temiz tutar. Böylece kan dolaşımı düzeltir ve arttırır. Bu etkisi cinsel faaliyeti kolaylaştırır.

    ▪ E Vitamini kadınlarda vajina kuruluğunu önler ve libidoyu güçlendirir.

    ▪ E Vitamini, sex hormonları ve büyüme hormonu üretim zinciri ile kimyasal olarak ilişkilidir.

    ▪ Adet öncesi sorunlarında ve menapoz sonrasında yaşanan sıkıntılar E vitamini ile hafifletilebilmektedir.

    ▪ E vitamini düzenli kullanıldığında prostat kanserleri % 32 oranında önlenebilmektedir.

    ▪ E-A vitaminleri ile Çinko bir araya geldiğinde, sex hormonlarının seviyesini yükseltir ve üreme bezlerinin işlevlerini geliştirir.

    E vitamini gerçekten çok etkili bir antioksidandır. Bağışıklık sistemini geliştirir, hücre yenilenmesine yardımcı olur, kıkırdak yetersizliğini önler, yaşlanma sürecini geciktirir ayrıca yaraların iyileşmesine katkıda bulunur. Bu vitaminin cildi güzelleştirdiği ve ince çizgileri azalttığı çok eskiden beri bilinirdi. E vitamini gece görüşü sorunlarını da düzeltir.

    DİKKAT!
    Yalnız E vitamininin aynı aspirin ve komadin gibi kanı inceltme eğilimi olduğunu belirmeden geçemeyeceğim. Bu nedenle ameliyatlardan önce alınması konusunda doktora danışmanız gerekir. Bir de eğer kolesterol düşürmek için ilaç alıyorsanız yine E vitamini almadan önce doktorunuzun fikrini sormanızda yarar var. Çünkü E Vitamini birçok kolesterol ilacında bulunan statinlerin etkisini azaltır.

    Dr. Yasemin FATİH AMATO

  • Antioksidan Besinler Nelerdir?

    Antioksidan Besinler Nelerdir?

    Antioksidanlar hücrelerde tümör oluşma risklerini önleyerek aynı zamanda hücrelerin yaşlanmasını yavaşlattığı bilinmektedir.

    Serbest radikalleri emme kapasitesi yüksek olan besinler antioksidan olarak adlandırılmaktadır.

    Serbest radikaller hastalıklara neden olan olumsuz etkiler gösterirler ve sağlıklı beslenme düzeniyle bu etkileri önlemek mümkün olabilir.

    Kanser hücrelerinin oluşumunu engellediği bilinen antioksidanlar aynı zamanda kanser tedavisi için önerilmektedir.

    Araştırmalara göre, bitkilerin yetişme koşullarını içerdiği antioksidan düzeyini de etkilemektedir. Doğal ortam ve koşullarda tarım ilaçlarına maruz kalmadan yetişen bitkiler daha yüksek oranda antioksidan içermektedir.

    Antioksidanların çoğunu besinler aracılığıyla alırken, vücut bir kısmını savunma sistemi olarak üretir.

    İçeriğinde E vitamini, C vitamini, Beta-Karoten, Flavonoid, Koenzim q, likopen olan besinler antioksidan besinler sınıfında yer almaktadır.

    Hangi besinler antioksidan içerir?

    Yeşil Çay
    Biberiye
    Adaçayı
    Yulaf
    Soya Fasulyesi
    Tahıllı yiyecekler
    Siyah üzüm, kiraz, böğürtlen, karadut
    Deniz ürünleri
    Domates, karpuz, kavun, havuç
    Portakal
    Biber
    Mayalar
    Badem
    Ayçiçeği çekirdeği
    Mürdüm eriği, kivi
    Karalahana
    Karnabahar
    Yağlı süt, soya sütü
    Kakao
    Kızılcık
    Nane çayı
    Ayrıca, vitaminler metabolizmanın düzenli çalışmasını sağlar. Besleyici değeri yüksek gıdaları bir arada tüketerek farklı vitaminleri günlük olarak almalısınız. Dengeli bir diyet ile hastalıklara karşı direncinizi yükseltebilirsiniz.

    Antioksidan yönünden zengin vitaminler;

    B1 vitamini ( Tiamin)
    B2 vitamini (Riboflavin)
    B5 vitamini (Pantotenik asid)
    B6 vitamini (Pridoksin)
    B12 vitamini (Siyanokobalamin)
    Biotin
    C vitamini
    D vitamini
    E vitamini
    Folik Asit
    Koenzim
    K vitamini

  • Cilt Kuruluklarından Korunma Yolları

    Cilt Kuruluklarından Korunma Yolları

    Yaşa bağlı olmaksızın meydana gelen cilt kurulukları birçok nedenden dolayı oluşabilir. Ciltteki pullanma ve sıkıntı verici bir gerginlik hissine neden olan kuru ciltlerden kurtulmanın yollarını merak ediyorsanız işte aradığınız cevaplar…

    Kuru cilt; tüm vücudumuzu bir film tabakası şeklinde örten hücrelerden oluşan stratum korneum denilen tabakadaki suyun kaybı sonucu oluşur. Bu tabaka suyunu kaybedince esnekliğini kaybeder, çatlar ve pullanır.

    Stratum korneum su tutan maddeler içerir ve cildin daha cildin alt kısımlarından suyun sızmasını engeller. Hücreler ve yağdan oluşan bir film tabakası içeren stratum korneum tarafından su tutulur ve ciltten buharlaşması engellenir.

    Kuru, pullu cildi tetikleyen faktörler nelerdir?

    Kuru cilt herhangi bir yaşta ve bir çok nedenden dolayı oluşur. Kuru cilde neden olan koşullar:

    – Kuru hava, özellikle kış aylarındaki düşük nem,

    – Düşük nem bulunan yerler, özellikle merkezi ısıtmanın olduğu kapalı alanlar, ateşe veya ısıtıcı fanlara yakın oturma,

    – Rüzgara maruz kalma,

    – Sık yıkanma, duş alma ve yüzme, özellikle bol klorlu aşırı sıcak ve soğuk suda yüzme,

    – İdrar söktürücü ilaçlar,

    – Kalıtsal faktörler ve artan yaş ile sebum (yağ) gibi doğal nemlendiricilerin azalması,

    – Atopik egzama, sedef ve ihtiyosis gibi cilt hastalıkları,

    – Metabolik faktörler, tiroid bezinin yeterince çalışmaması veya aşırı kilo kaybı

    – Sabun, deterjan ve çözücülere maruz kalma.

    Ciltten su kaybı en sık hangi durumlarda olur?

    Ciltten su kaybını arttıran diğer önemli bir faktör, ciltten banyo esnasında kaybedilen sıvıdır. Sıcak su ile yıkanma ve sabunlar, ciltteki koruyucu yağ tabakasını azaltırlar. Banyoda azalan yağ eğer dışardan uygulanan bir nemlendirici ve yağ ile dengelenmezse; ciltten su kaybı artar ve banyodan sonraki bir saat içinde, cilt normalde olduğundan daha kuru bir hal alır. Deterjanlar ve çözücüler de benzer şekilde, cildin yağ tabakasını kaldırarak cildi kuruturlar.

    Cilt pullanması nasıl oluşur?

    Cilt pullanması stratum korneum dediğimiz cilt yüzeyinden hücrelerin gözle görülebilir şekilde ayrışması ile oluşur. Normal ciltte bu süreç gözle görülmez, çünkü hücreler tek tek dökülür. Pullu ciltte cilt hücreleri birbirlerinden ayrılamazlar ve bu da gözle görülebilen kepeklenmeye neden olur. Bu durum kuru ciltte herhangi bir nedenle gelişebilir; ayrıca seboreik egzama, sedef ve ihtiyosis hastalığında cilt hücrelerinin yapısı bozuktur ve birbirlerinden kolay kolay ayrılamazlar.

    Kuru ciltten korunmanın yolları nelerdir?

    Herhangi bir nedenle kuruluğa eğilim gösteren cildin, sabun ve su ile teması azaltılmalı ve nemlendiriciler kullanılmalıdır.

    Sıcak sudan ve aşırı su temasından kaçının. Sıcak su cildin doğal yağlarını ortadan kaldırır ve cildi kurutur.

    Banyo sıklığını azaltın. İki günde bir veya daha seyrek banyo yapın ve yıkanma sıklığınızı azaltmak için kirlenmemeye dikkat edin.

    Banyo ve duş süresini kısa tutun. Kısa bir duş ve banyo cildi nemlendirir, fakat cildi havlu ile ovuşturmak veya ciltten suyun buharlaşması deriyi kurutur. Bu nedenle banyo ve duş süresi uzatılmamalı ve ılık su ile yıkanılmalıdır.

    Duştan sonra cildinizi havlu ile ovuşturmayın. Bunun yerine cilde havlu ile hafifçe dokunarak kurulanılmalıdır.

    Hafif sabunlar kullanın. Sabunlar cildi kurutur. Hafif, fakat fazla yağ içeren sabunlar veya sabunsuz temizleyiciler (pH seviyesi cildinizin pH seviyesine uygun (5.5) dermokozmetikler) kullanılmalıdır. Bu arada sabun kullanımını da minimale indirilmelidir.

    Banyodan sonra cildiniz hemen nemlendirin. Banyodan sonra cilt halen nemli iken, nemlendirici losyon ve kremleri uygulayınız. Banyo sonrasında cildinizi tamamen kurularsanız, cildin doğal nemi de buharlaşarak deriden uzaklaşır. Nemlendirici losyon ve kremler, gün içinde ihtiyaç olduğunda kullanılmalıdır. Çok şiddetli kuruluk olduğunda laktik asit veya üreli nemlendiriciler kullanılmalıdır.

    Cilt kuruluğu cilt hastalıklarına neden olabilir mi?

    Bazı kişilerde cilt kuruluğu, dermatit (egzama) denen cilt hastalığına neden olabilir. Dermatit cildin inflamasyonuna verilen addır. Bu durum alt bacaklarda egzema craquele; gövde, kollar ve bacaklarda ise numular dermatite neden olur. Bazen de ciltten herhangi bir döküntü olmadan kaşıntı görülebilir. Bu duruma yaşlılığa bağlı kaşıntı veya kış kaşıntısı denir. Dermatit geliştiğinde dermatoloji uzmanları kortizon içeren kremleri reçete ederler. Kortizonlu kremler dermatit bulunan alanlara uygulanır. Dermatit iyileştiğinde uygulamaya son verilmeli, daha sonra dermatitin yenilenmesini engellemek amacıyla nemlendiriciler kullanılmalıdır.

    Cildin iyi nemlendirilmesi cilt kuruluğunu düzeltir, eğer cildiniz tüm kurallara uyulmasına rağmen iyileşmiyorsa dermatoloji uzmanına başvurunuz.