Etiket: duygusal

  • Erkeklerin etkilendikleri kadınlar

    Erkeklerin etkilendikleri kadınlar

    Kadınların da erkeklerin de ilişki kuracakları insanlarda önem verdikleri şeyler vardır. İlişkiye başlamadan önce bunları bilmenizde fayda var.

    Özenli ve çekici kadınlar
    – Giyimlerinden, yemeklerine kadar onlara özen gösteren kadınlar erkekler için etkileyicidir. Bu, ilişkilerine ne kadar özen gösterdiklerinin bir işaretidir.

    – Erkeklerin kalbine giden yol, boğazlarından geçer. Özenerek hazırladığınız yemekler, onlar için vazgeçilmez olmanızı sağlayabilir.

    – Evde temizlik veya yemek yaparken bile onların gözünde çekici olduğunuzu biliyor muydunuz? Sebebi gayet açık, doğal halinizlesiniz.

    Sağduyulu ve çocuksu kadınlar
    – Her ne kadar kadınların ilgi alanlarından anlamasalar da, kadınların bu konulardaki sağduyusu birçok erkek için etkileyicidir.

    – İşte bir klasik: Erkeklerin çoğu ilk bakışta kadınların kalçalarından etkilenir.

    – Sürprizler karşısında kadınların yüzünde beliren çocuksu tebessümler ve gözlerinin parıldaması erkekler için vazgeçilmezdir.

    Çekici ve cezbedici kadınlar
    – Cinsel hayatınızda baştan çıkarıcı olsanız bile, erkeklerin aslında şehvetin habercilerinden (imalı bakışlar ve sözler gibi…) etkilendiklerini unutmayın.

    – Onlar için özenle seçtiğiniz çamaşırları baştan çıkarıcıdır.

    – Erkekler hastalıkları boyunca başlarından ayrılmayan kadınları sever.

    Zevkli, doğal ve güvenilir kadınlar
    – Birçok erkek, gömleğini veya tişörtünü kadınların üzerinde görmekten çok hoşlanır.

    – Özel eşyalarını emanet ederek onlara duyduğu güveni belli eden kadınlar, erkekleri etkiler.

    – Yapmacık hareketlerden kaçınan, kendisi olan kadınlar erkeklerin beğenisini kazanırlar.

    Islak dudaklar, yumuşak eller, bakımlı kadınlar
    – Dudak parlatıcalarının yapışkanlığından şikayet etmesine aldırmayın, aslında ıslak görünümlü parlak dudaklar tüm erkekleri cezbeder, sizi öptükçe öpesi gelirler! Her zaman yanınızda dudak parlatıcısı taşımanızda fayda var!

    – Kadınların yumuşak ve mis kokulu elleri erkekler için vazgeçilmezler arasındadır. Ellerinizin her zaman bakımlı ve mis kokulu olmasına özen gösterin.

    – Bakım için tonlarca para döktüğünüzden yakınsalar bile, bakımlı kadınlara bayılırlar! Güzelliğinizden asla ödün vermeyin!

    Özverili, başarılı ve anaç kadınlar
    – Kadınların eşyalarına gösterdikleri özen, erkeklerin gözünde sadakat ve özveri simgesidir. İlişkinize gösterdiğiniz özveriyle ne kadar sadık ve güvenilir olduğunuzu anlamasını sağlayabilirsiniz.

    – Yaşantısının her alanında başarılı, ne istediğini bilen ve yardım sever kadınlar erkekleri cezbeder.

    – Çocuklarla iyi anlaşan ve onları seven kadınlar erkekleri etkiler.

    Zevkli ve ince düşünceli kadınlar
    – Erkeklerin zevklerine ve alışkanlıklarına anlayış gösteren kadınlar, onlar için daha vazgeçilmezdir.

    – Hatırlamaları için erkekleri zorlamadığınız sürece, özel anlarınıza dair tarihleri es geçmemeniz onlar için etkileyicidir.

    – Arkadaşlarının ve başkalarının yanında söylemediğiniz sürece, özel hitaplarla ona seslenmeniz erkekleri çok etkiler.

    Teslimiyetçi ve duygusal kadınlar
    – Bazen, erkeklerin kadınlarla kasten inatlaştıklarını unutmamak gerekir. Kimisi inatlaşan kadınları çok çekici bulurken, kimisi de çocuk gibi küsen kadınları çok şirin bulur.

    – Kadınların koruyucusu gibi hissetmek erkekler için gurur verici bir davranış olduğundan etkileyicidir.

    – Eleştirmelerine rağmen kadınların duygusallıklarını yansıtabilmeleri onlar için önemlidir çünkü hiçbir erkek duygularını rahatça ifade edemez.

  • Ayrılıkta cumartesi etkisi

    Ayrılıkta cumartesi etkisi

    Hayatı onsuz düşünemediğiniz sevdiğiniz insandan ayrılmanın şokundan kurtulmak istiyorsanız bazı pembe hileler yapın! Ayrılık hüznünden kurtulmanın en iyi yolu sosyalleşmek, en uygun gün ise cumartesi! Kendinizi yalnız hissedebileceğiniz özel (Cumartesi, Sevgililer Günü vb.) günlerde, “arama krizi”ne girmek istemiyorsanız; arkadaşlarınızla buluşun, hobiler edinin, kurslara yazılın… Bir de sakın telefon numarasını silmeyi unutmayın!

    Ayrılma kararı verilen bir ilişkiyi bitirmek neden bazıları için daha zordur veya hangi durumlarda ayrılık daha zor gelir? Medical Park Fatih Hastanesi’nden Klinik Psikolog Sinem Demir; duygusal ilişkilerde ayrılık meselesini farklı yönleriyle değerlendirdi:

    Duygusal bir ilişkinin bitmesi; bir kişi ile duygusal paylaşımın bitmesinin ötesinde, bir yaşam biçiminin kesintiye uğraması anlamına gelebilir: Birlikte yapılan sosyal faaliyetlerin, geleceğe yönelik hayallerin, ortak arkadaşlarla görüşmenin de kesilmesi gibi… Biten bir ilişkinin ardından, kişinin kendisini sosyal olarak konumlandırma biçimi de değişebilir; örneğin “evliliğe doğru giden” bir ilişkinin bitmesinin ardından, sosyal konum yeniden “bekâr” olarak değişir. Evlenmeyle ilişkili olumlu beklentileri olan bir kişi için ayrılık, bu açıdan da zorlayıcı olabilir. Boşanma yoluyla bekârlığa dönmek ise; sosyal çevrenin de etkisiyle, alışma sürecinin daha sancılı geçmesine yol açabilir.

    İlişkinin hayatın hangi döneminde bittiği de, ilişki sonrası dönemde yaşanan streste belirleyici olabilir. Genç yetişkinlik, geleceği olan bir ilişki beklentisinin en fazla olduğu dönemdir. Duygusal bir etki yaratmış, “karşılıklı uygunluk” olduğu gözlenmiş bir ilişkinin bitmesi, geleceğe yönelik yalnızlık endişesine ve duygusal ilişkilere dair ümitsizliğe yol açabilir. Diğer taraftan, bu dönemde duygular ve başa çıkma mekanizmaları gelişmiş olacağından, bitmiş ilişki daha sağlıklı değerlendirilebilir. Yetişkinlik ve olgunluk yıllarında bir ilişkinin bitmesinde; alışılmış bir düzenin bozulması, çocuklar ve maddi paylaşımlar gibi etkenler işin içine girer.

    “Daha iyisini bulamam” sendromu

    Bir araştırmaya göre; ayrıldıkları partnerlerine duygusal olarak daha yakın hissedenler, ilişkisi uzun süre devam etmiş olanlar ve ayrıldıkları kişi kadar iyi bir partneri bir daha bulamayacaklarına inananlar daha fazla stres yaşıyorlar.Ayrılma-devam etme arasında kalan bir kişinin (veya çiftin), duygusal bir ilişkiye dair beklentileri, çocukluk dönemlerinde yaşanmış ciddi ayrılıklardan da etkilenir. Bağlanma kuramına göre; çocukluk döneminde yaşanan ayrılık-bağlanma sorunları olan kişilerde, ayrılmaya ve reddedilmeye hassasiyet daha fazla olabiliyor ve bu kişiler, bir ilişkinin bitmesine abartılı tepkiler verebiliyorlar. Dahası, ayrılacaklarına emin oldukları ilişkiler kurabiliyorlar veya sağlıklı bir ilişkiyi farkında olmadan sabote ederek ayrılık-mutsuzluk döngüsünü hazırlayabiliyorlar.

    “Benliği Sessizleştirme” kuramına göre ise; kendilerini ancak duygusal bir ilişkide iken “var” olarak hisseden ve sırf ilişkiyi sürdürebilmek için kendi düşünce-duygularını bastıran kişiler, bir ayrılık durumunda depresyona daha yatkın oluyorlar.

    Bitiş şekli travma yaratabilir

    İlişkinin bitmeden önce nasıl olduğu ve ne şekilde bittiği de sonrasındaki ruhsal durumu etkileyebilir. Örneğin; duygusal ve/veya fiziksel tacizin yoğun yaşandığı bir ilişkinin bitişi sonrası, bir “rahatlama” olması beklenir. Ancak böylesi bir ilişki sonrası, taciz travmasının etkileriyle başa çıkmak gerekir. “Toz pembe” gibi görünen bir ilişkinin, aniden ve şok edici bir şekilde bitmesi ya da çok uzun yıllar “hangi yöne gideceği belli olamamış” bir ilişkinin bitmesi gibi ayrılık biçimleri de ayrılığın kabullenilmesini zorlaştırabilir.

    Ayrılığı anlamak

    Ayrılık sonrasında olumsuzu olumluya çevirmek için daha fazla beklentisi olanlar, depresyona daha az giriyorlar. Bu kişiler daha olumlu düşünceler geliştirmeye çalışıyorlar, fiziksel ve sosyal faaliyetlere ağırlık veriyorlar.Ancak bir ayrılık sonrasında hızlı bir şekilde olumsuz (üzüntü, öfke, yas gibi) duyguları bastırmak, uzun vadede sağlıklı bir durum değildir. Sağlıklı olan, ayrılık sonrasındaki bu olumsuz duyguları yaşamaya izin vermek ve biten ilişkiyi/ilişkideki rolümüzü yeniden değerlendirmektir. Bu noktada psikoterapi desteği alınabilir; çünkü ayrılığı anlamak, duygusal gelişim için bir fırsat olabilir. Sonrasında ise sadece yeni bir duygusal ilişki arayışı amacı içermeyen, ertelenmiş hobileri de kapsayabilecek yeni bir sosyalleşme ağı oluşturmaya başlanabilir.

    “Sevmek”, “hoşlanmak” ve “aşık olmak” gibi duygusal yüklemelerin nasıl yorumlandığı; bu duyguların yaşanmış ilişkiye ait duygular mı olduğu, yoksa o dönem yaşanan duygusal yoksunlukların etkisiyle mi karşıdaki kişinin yüceltildiği gibi konuların ele alınması; bitmiş ilişkiden yola çıkarak duyguların tanınması ve gelişmesi açısından önemlidir.

    ‘Cumartesi etkisi”nden korunun

    Bitmesi gerektiğinden emin olunan ancak bitirilemeyen ilişkilerde, davranışları kontrol etmek için önlemler almak da gerekebilir. Özellikle “Ayrılıkta Cumartesi Etkisi” olarak da adlandırılabilecek durumdan korunmakta fayda var. Çünkü sosyalleşmek için en cazip gün olan cumartesi, herkesin sokaklara döküldüğü, gözünüzün önünde sevgililerin dolaştığı bir gündür. Bu nedenle özel günlerde (cumartesi, hafta sonu, Sevgililer Günü vb.) kendinizi yalnız hissedebilir ve eski günleri hatırlayarak ani duygu patlamaları yaşayabilirsiniz. Bu tür günler, heyecanınızı ve duygularınızı depreştirebilir, bitmesi istenen ilişkiyi “aslında bir şans daha tanınabilir” gibi algılamanıza yol açabilir. Bunu önlemek için, o günden birkaç gün öncesinden başka planlar yapmalısınız; arkadaşlarınızla buluşmak, ertelenmiş hobilere başlamak veya kurslara yazılmak gibi…

    Telefon numarasını silin

    Kendinizi yalnız hissedebileceğiniz özel günlerde, verilmiş bir ayrılık kararını sabote edebilir ve sonradan pişman olacağınız aramalar yapabilirsiniz. Bu nedenle; ayrılmak istenen kişinin telefonunu ve e-posta adresini silmek, aniden gelişen arama isteğini kontrol almada işe yarayabilir. Neden ayrıldığınızı ve yeniden arama isteğinin neden gelişmiş olabileceğini bir kağıda yazmak da ani duygu patlamalarını sakinleştirebilir.

  • Seviyorum o halde acı çektirmeliyim

    Seviyorum o halde acı çektirmeliyim

    Cinsellik aslında herkese göre değişen bir kavram. Cinsellikte kimi duygusallıktan haz alırken kimi de şiddetten hoşlanıyor. Kimi cinselliği odak noktası yaparken kimi ikinci plana atıyor. Ama ne olursa olsun cinselliğin bir ilişkinin olmazsa olmazı olduğu gerçeği hiç değişmiyor.

    Cinsellik duygularla yapılan bir eylem olmasına rağmen sevgi, duyarlılık gibi romantik hislere bazen öfke ve şiddet de eklenebiliyor. Cinsellikte şiddet bir fantezi olarak görülse de sınırları bilmek gerekiyor. Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği Başkanı Cinsel Terapist Dr. Cem Keçe, “Şiddeti, bir kişiye onun isteği dışında yapılan uygulamalar olarak nitelendirebiliriz. Bu fiziksel ya da duygusal olabilir ama şiddet olabilmesi için rızanın olmaması şart. Cinsellikte böyle bir şiddet olabilir ama buna çiftin birlikte karar vermesi gerekiyor. Eğer iki taraf da bu tür oyunlardan, sertliklerden hoşlanıyorsa, bunu birbirlerinden talep ediyorsa ve rahatsızlık duymuyorsa o çift için bu durum ‘normaldir’ ve adı fantezidir. Zaten cinsel fantezilerin geneline baktığınızda ufak aşk oyunlarıyla birlikte fiziksel ve duygusal bazı şiddet unsurlarının bunun içinde olduğunu görürüz. Duygusal şiddette erkek kadını aşağılayabilir ya da kadın erkeği… Örneğin ‘Kölemsin, ben ne dersem onu yapacaksın’ derken bağırabilir, saçını çekebilir. Bu tip durumlar her iki tarafın da rızası olduğu takdirde fantezi olarak nitelendirilir, çiftler tarafından cinselliğe bir tat kattığı düşünülebilir” diyor.
    Ne zaman aşırıya kaçar?
    Karşı tarafa zarar verdiğinde aşırıya kaçılmış oluyor. Çoğu cinsel fantezide, bu tür zararlar var. Zaten o zararı hissetmek haz veriyor. Kadınların erkeklerin vücudunda tırnaklarıyla açtığı çizikler, erkeğin şaplak atarken kadında yarattığı acı bu fantezinin bir parçası. Buradaki kriter, zarardan ziyade rızanın olmaması ve hayata kastedecek niteliklere ulaşmaması. Dr. Cem Keçe, “Rızanın olmadığı ve hayata kasteden durumları biz anormal olarak görüyoruz ve şiddet olarak adlandırıyoruz. Bu, cinselliğin sado-mazo yönünü oluşturuyor. Çünkü hepimizin içinde sadist ve mazoşist bir çekirdek var, bu doğaya gelişimizle ilgili bir konu. Çünkü annemizden doğduğumuzda ciğerlerimize havayı ilk çekişimizde canımız çok acır, ilk acıyı o an hissederiz” diyor.

    İlk deneyim çok önemli!
    Şiddet uygulanması zevk verir hale gelmişse ve partnerler bundan zevk alıyorsa, partnerlerin ikisinde de çocukluk travması olabiliyor. Her ikisinin de ebeveynleri arasında duygusal ve fiziksel şiddet görülebiliyor. Ayrıca anne babasından şiddet görmüş kişiler olabiliyor. Yani şiddet seven kişiler, ebeveynleri arasındaki şiddete hem tanık hem de muhatap olmuş olabiliyor. Ebeveynleri ile herhangi bir sorun yaşamamış, sorunsuz bir çocuk olsa da fiziksel taciz ya da şiddete maruz kalmış olabiliyor. Dr. Cem Keçe, “İşin ilginç tarafı, ilk erotik hazlanma adını verdiğimiz bir durum var, yani herkes ilk erotik hazzı nasıl aldıysa onların türevlerini yaşamaya çalışıyor. Eğer ilk erotik hazlanma acıyla birlikte gelmişse bunun türevleri de cinselliğin içindeki bu tür acılardır. Acıyla zevkin birbirine karışımıdır. Mesela ilk cinsel erotik hazlanmasını bir taciz anında, şiddet alarak almış bir kadın ileride bunu partneriyle denemek isteyecek ve talep edecektir. Çünkü ilk haz daima kendini tekrar etme potansiyeli taşır” diyor.

    Partnerlerden biri istemiyorsa
    Partnerlerden biri yatakta şiddeti seviyor fakat diğeri bundan hoşlanmıyorsa bu çiftin arasında büyük bir problem var demektir. Bir tarafın rızası yoksa bunun adı tacizdir, tecavüzdür ya da cinsel şiddettir.

    Nasıl bir tedavi uygulanıyor?
    Dr. Cem Keçe, “Terapistler cinsel işlev bozukluklarını tedaviye yönelik bir çalışma yap›yorlar ama bunu yaparken, çiftin ilişkisini de gözetiyorlar. İlk olarak çiftin ilişkisine bakıyor, ilişkiyi yapılandırıyorlar. Daha sonra eğer aşk oyunları adı altında ev ödevlerini uygulayabilecek durumdaysa çifte önce aşk oyunlarını anlatıp seansta izlettiriyorlar. Ardından zihinlerinde canlandırmalarını ve olası sorunlardan söz etmelerini istiyorlar. Seansta zihinsel canlandırmayla yapılan bu oyunları daha sonra evlerinde yapmalarını istiyorlar. Çift bunları evde uyguladıktan sonra geri bildirim veriyor ve ardından cinsel terapist gerekli yerlerde müdahale ediyor. Bu tedavinin en son aşaması oluyor ama öncesinde cinsel bilgilendirmeler yapılıyor. İkinci aşamada ise cinsellikle ilgili problem neyse o konuyla ilgili sorunların seansta ele alınması sağlanıyor, daha sonra davranışsal ev ödevleri adı altında aşk oyunları veriliyor. Ama böyle bir süreç başlamadan önce çift ayrı ayrı değerlendiriliyor. Ardından terapist bir formülasyon yapıyor, buna göre de az önce anlattığım basamakları uyguluyor” diyor.

    Cinsel şiddet
    Cinsel şiddet ise bir zorlama, hukuksal bir problem. Birinin rızası olmadan ona zorla, duygusal ve fiziksel olarak şiddet uygulamak, canını acıtmak, zarar vermek hukuksal olarak suç sayılıyor ve bunun adı cinsellik olmuyor. Maalesef kadınların çoğu eşleri tarafından cinsel şiddete maruz kalıyor. Dr. Cem Keçe, “Eşi tarafından tecavüze uğrayan kadınlarda güven problemi oluyor. O an ya da daha sonraki tüm partnerlerine karşı güvensizlik besliyor. Ciddi bir özgüven problemi yaşıyor, kendisini aşağılıyor, değersiz, önemsiz biri olduğunu düşünmeye başlıyor. Genellikle de depresif bir ruh haline bürünüyor. Hayattan tat alamıyor, içine kapanıyor, en ufak bir uyarandan korkuyor, ürküyor… Yani hayatı yaşayamayacak, işini sürdüremeyecek bir hale geliyor ve herkesin ona kötülük yapacağı paranoyasına kapılıyor. Takdir edersiniz ki, bu durum o kişiyi insanlıktan çıkarıyor” diyor. Cinsel şiddet gösteren erkeklerin büyük çoğunluğu hem duygusal hem de fiziksel şiddete maruz kalmış oluyor. Bu kişilerde öncelikle sertleşme, erken boşalma problemi olabiliyor. Normal cinsel ilişkiye karşı soğukluk yaşayabiliyorlar. İlk başta partner uyum göstermiyorsa, ona karşı soğukluk yaşayabiliyorlar. Partner biraz sertleşip, kişiyi aşağılamaya başladığında haz alabiliyorlar. Fakat normal bir partner duygusal yaklaşırsa, ereksiyon gerçekleşemiyor. Çünkü bu erkeklerin hazlanması sertlikle ilgili. Bu nedenle benzer isteklere sahip kişiler birbirlerini buluyorlar.

    Bir tarafın cinsel şiddet istemesine karşılık diğerinin istememesi, şiddet isteğinin dışarıda giderilmesine yol açar mı?
    Aldatmalar, dışarıda arayışlar, hayat kadınlarıyla bu tür tecrübeler yaşanması olabiliyor. Bunlar da Türk aile yapısını tehdit ediyor.

    Şiddet seven erkeklerin ortak özellikleri neler?
    Daha agresif ve saldırgan oluyorlar, konuşmaları maçoluk ve küfür içeriyor. Trafikte araç kullanırken sert davranıyorlar. Bazıları da dışarıda mülayimken, yatakta vahşileşebiliyor.

  • Mantikli ve dikkatli misiniz? Hassas ve duygusal mi?

    Mantikli ve dikkatli misiniz? Hassas ve duygusal mi?

    Mantikli ve dikkatli misiniz? Hassas ve duygusal mi?
    Kendinizi taniyin!1. Kendinizi ne zaman en iyi hissedersiniz?(a) Sabahlari(b) Öglenden sonra ve aksama dogru

    (c) Gecenin ilerleyen saatlerinde

    2. Nasil yürürsünüz?

    (a) Hizli ve uzun adimlarla
    (b) Hizli ve kisa adimlarla

    (c) Normalden yavas ve etrafa bakinarak

    (d) Yavas ve basi egik

    (e) Çok yavas

    3. Insanlarla konusurken

    (a) Kollarimi gögsümde katlamis olarak dururum

    (b) Ellerimi sikarim

    (c) Bir veya iki elimi belime koyarim

    (d) Konustugum insanlara dokunur veya ittiririm

    (e) Kulagimla oynar, çeneme dokunur veya saçimi

    düzeltirim

    4. Dinlenirken nasil oturursunuz?

    (a) Dizler katlanmis ve bacaklar birbirine bitisik olarak

    (b) Bacaklar çaprazlanmis olarak

    (c) Bacaklarimi uzatarak

    (d) Bir bacagimi altima katlayarak

    5. Çok hosunuza giden bir sey oldugunda ne yaparsiniz?

    (a) Büyük bir kahkaha atarim

    (b) Gülerim ama fazla sesli degil

    (c) Bir kerelik gülerim

    (d) Sessizce gülümserim

    6. Bir partiye veya sosyal etkinlige katildiginizda

    (a) Herkes sizi fark edecek sekilde gürültülü bir giris mi yaparsiniz?

    (b) Sessiz bir giris yapip etrafinizda tanidiginiz birilerine mi bakinirsiniz?

    (c) Çok sessizce girip kimsenin sizi fark etmemesine mi gayret edersiniz?

    7. Çok zor bir ise dikkatinizi vermisken rahatsiz ediliyorsunuz.Ne yaparsiniz?

    (a) Bölünmeyi memnuniyetle karsilarim

    (b) Asiri derecede rahatsiz olurum

    (c) Belli olmaz.Bu iki uç arasinda degisken davranislar gösteririm

    8. En çok hangi rengi seversiniz?

    (a) Kirmizi veya portakal rengi

    (b) Siyah

    (c) Sari veya mavi

    (d) Yesil

    (e) Koyu mavi veya mor

    (f) Beyaz

    (g) Kahverengi veya gri

    9. Yatakta uyumadan önceki birkaç dakikada

    (a) Sirt üstü yatip uzanirsiniz

    (b) Karninizin üstüne yatip uzanirsiniz

    (c) Hafif kivrilmis olarak yan tarafiniza yatarsiniz

    (d) Basinizi bir kolunuzun üzerine koyarsiniz

    (e) Basinizi yorganin altina kapatirsiniz

    10. Rüyanizda genellikle

    (a) Düsersiniz

    (b) Kavga eder veya tartisirsiniz

    (c) Birilerini veya bir seyler ararsiniz

    (d) Uçar veya yüzersiniz

    (e) Genelde rüya görmezsiniz

    (f) Rüyalariniz daima hostur

    PUANLAR:

    Simdi puanlarinizi toplayiniz.

    1.

    (a) 2

    (b) 4

    (c) 6

    2.

    (a) 6

    (b) 4

    (c) 7

    (d) 2

    (e) 1

    3.

    (a) 4

    (b) 2

    (c) 5

    (d) 7

    (e) 6

    4.

    (a) 4

    (b) 6

    (c) 2

    (d) 1

    5.

    (a) 6

    (b) 4

    (c) 3

    (d) 5

    (e) 2

    6.

    (a) 6

    (b) 4

    (c) 2

    7.

    (a) 6

    (b) 2

    (c) 4

    8.

    (a) 6

    (b) 7

    (c) 5

    (d) 4

    (e) 3

    (f) 2

    (g) 1

    9.

    (a) 7

    (b) 6

    (c) 4

    (d) 2

    (e) 1

    10.

    (a) 4

    (b) 2

    (c) 3

    (d) 5

    (e) 6

    (f) 1

    60 PUAN VE ÜZERI:

    Insanlar sana kirilgan bir esya muamelesi yapiyorlar. Kibirli, bencil ve asiri baskin birisi olarak görülüyorsun. Insanlar size hayranlik duyup sizin gibi olmak isteyebilirler ama size her zaman güvenmezler ve sizinle çok yakin iliskide olmaktan kaçinirlar.

    51 – 60 PUAN:

    insanlar sizi heyecan verici, havai, düsüncesiz yapida, dogal liderlik özellikleri olan, her zaman dogru olmasa da hizli karar veren birisi olarak tanirlar. Seni cesur, maceraperest birisi olarak tanirlar; her seyi bir kez denemek isteyen, macera yasamak için firsatlari kaçirmayan birisi.. Yaydiginiz heyecandan dolayi insanlar sizinle ayni is yerinde yasamaktan zevk alirlar.

    41 – 50 PUAN:

    Insanlar sizi taze, canli, çekici, eglendirici, pratik ve daima ilginç birisi olarak görürler; her zaman ilgi odagi olan ama çok asiriya kaçmayacak kadar da dengeli birisi.. Insanlar sizi ayrica iyiliksever, düsünceli, anlayisli ve kendilerini neselendiren ve rahatlatan birisi olarak tanirlar.

    31 – 40 PUAN:

    Insanlar sizi mantikli, ihtiyatli, dikkatli ve pratik birisi olarak görürler. Sizi zeki, yetenekli ve hünerli ama alçak gönüllü olarak tanirlar. Çok hizli arkadaslik kurmayan, ama arkadaslarina karsi çok sadik olan ve onlardan da ayni seyi bekleyen birisiniz.

  • Erkekler ne istemez ?

    Erkeklerin nelerden rahatsızlık duyduklarını biliyor musunuz ? İşte onları çileden çıkaran 50 şey…

    Üşenmedik kağıdı kalemi elimize aldık çevremizdeki erkeklere tek tek sorduk “Bir kızda hoşlanmadığın şeyler nelerdir” diye. Hemen hemen hepsi aşağıdaki maddeleri bir çırpıda sayıverdiler. Bazılarına çok kızdık, “sanki siz aynı şeyleri yapmıyorsunuz” dedik. Ama obtektif davranmaya söz verdiğimiz için hepsini de atlamadan yazdık. Buyrun erkeklerin hoşlanmadıkları 50 şey…  Okuyalım ve gardımızı alalım :)article_iliskiler

    1- “Konuşmamız lazım” ile başlayan cümlelerden. (Bu cümle sızlanmanın ilk sinyali olarak beyinlerine yer etmiş durumda.)

    2- İlle de alışverişe beraber gidelim ısrarlarından. (Bundan vazgeçmek çok zor farkındayız!)

    3- Sabah uyanır uyanmaz ve gece yatmadan önce araşalım takıntısından.

    4- “Sence ben güzel miyim” ve türevi sorulardan. (Gerçeklik aşkına ! Kim bu konuda yeterince dürüst davranabilir ki!)

    5- Fazla dekolte giyip bu şekilde öne çıkmaya çalışan kızlardan. (Unutma ki, erkekler seyretmeyi severler, ama paylaşmayı asla!)

    6- “Ben senin bildiğin kızlardan değilim” cümlesinden. (Bu cümleyi söylediğin an, “o” kızlardan biri oluyorsun.)

    7- Kuaför ya da alışveriş anılarının anlatılmasından. (Bu durumu tıpkı onların futbol ya da otomobilden bahsetmeleri gibi düşünebilirsin, korkunç değil mi ?)

    8- Çiçek alınması için kendisine “çaktırmadan” baskı yapılmasından.

    9- Bekletilmekten.

    10- Karamsarlıktan. (Sürekli eleştiren ve hiçbir şeyi beğenmeyen kişilerle vakit geçirmeyi kim ister ki ?)

    11- Servet düşkünlüğünden. (Hiçbir erkek esas çekici olan şeyin cüzdanı olduğu düşüncesinden hoşlanmaz.)

    12- Sürekli cep telefonunla ilgilenmenden.

    13- Onun cep telefonunu karıştırmaya çalışmandan.

    14- Telefonu çaldığında ya da mesaj geldiğinde “kim o” diye sorulmasından.

    15- “Ben sana söylemiştim” lafını duymaktan.

    16- Arkadaşlarının yanında “aşkitom”, “kuşum”, “miniğim” gibi sevgi sözcükleri kullanılmasından ve ısrarla karşılık beklenmesinden.

    17- Kahkaha atarken eliyle ağzını kapatan kızlardan.

    18- Sürekli eski aşklarından bahseden kızlardan.

    19- Eski ilişkileriyle ilgili sorular sorulmasından.

    20- Çok yakın bir erkek arkadaşın bile olsa sürekli ondan bahsetmenden.

    21- Gündüz saatlerinde ağır makyaj yapan kızlardan.

    22- E-posta veya cep telefonu şiflelerinin sorulmasından.

    23- Hafta sonları erkenden çalan telefonlardan.

    24- Kendilerini babaları, erkek kardeşleri ya da eski sevgilileri ile kıyaslayan kızlardan.

    25- Bakımsız tırnaklardan.

    26- Her şeye ağlayan sulugözlü kızlardan.

    27- Olayları abartarak anlatan ve abartılı tepkiler veren kızlardan.

    28- Gereksiz kıskançlıklardan.

    29- Anneleri ile yarışan kızlardan.

    30- Kız kardeşlerinin eleştirilmesinden. (Bu konuda tahmin edemeyeceğin kadar kırıcı tepkiler verebiliyorlar, aman dikkat !)

    31- “Sence bu kız güzel mi” sorusundan. (Cevap evet ise kıskançlık kavgası, hayır ise de yalan söylüyorsun kavgası çıkar, hiç kaçarı yok !)

    32- “Beni neden seviyorsun” sorusundan.

    33- Yemeğe çıktığınızda sürekli diyet yiyecekler siparişi vermenden ve rejim yapman gerektiğini söylemenden.

    34- Dinlenmemekten.

    35- Lafının kesilip alakasız başka bir konudan laf açılmasından. (Özellikle bu konu diyet veya yan masadaki kızın kıyafeti ile ilgili ise…)

    36- Bilmece gibi şifreli konuşan kızlardan.

    37- Burç muhabbetlerinden.

    38- Kendisine “çok şirin olmuşsun” denilmesinden. (Onların gözünde şirinlik sadece kızlara özgü bir özellik!)

    39- Saçlarıyla oynanmasından.

    40- “Üşüyeceksin daha sıkı giyin” ikazları almaktan. (Bu soru, “yanımdaki sevgilim mi annem mi” bocalaması yaşamalarına neden oluyor.)

    41- Yaptığı esprilere (kötü bile olsa) tepki alamamaktan.

    42- Kendisine ayıcık, kalpli yastık ve benzeri hediyeler alınmasından.

    43- Çok fazla pembe dizi izleyen ve onları anlatan kızlardan.

    44- Cep telefonuna, izlediği pembe dizinin melodisini yükleyen kızlardan.

    45- Beğendiği erkek sanatçının resimlerini biriktiren kızlardan.

    46- Kız arkadaşınla onun yanında gizli gizli fısıldaşmandan. (Şüphecilik sadece kızlara özgü mü sanıyorsun!)

    47- Telefonunu açmadığı zamanlarda imalı imalı “kim bilir ne yapıyordun da açmadın” gibi cümleler duymaktan.

    48- Telefonlarının açılmamasından. (47. ve 48. maddeler arasındaki ironiye dikkat lütfen!)

    49- Başkalarının ilişkisi ile kendi ilişkisinin kıyaslanmasından.

    50- Kendi dışında başka erkeklerin övülmesinden.

    Kaynak : Heygirl