Etiket: duş

  • Duş Alırken Yapılan Hatalar

    Duş Alırken Yapılan Hatalar

    Banyo sırasında suyun sıcaklığından tutunda yıkanma süresine kadar o kadar çok duş hatası var ki! İşte duş alırken yapılan hatalar..

    Duş almak çoğu kişi için güzel bir duygu biliyoruz. Sıcacık suyun bedeninize dokunuşuyla hissettirdiği duyguyu hiçbir şey veremez. Peki ya duş alma süreniz ne kadar? Ne sıklıkla duş alıyorsunuz ya da aldığınız duş aralığı cildinizde ne gibi etkiler yaratıyor?

    İşte tüm bu merak edilenleri sizler için araştırdık ve duş alırken yapılan en sık hataları belirledik.

    Duş alırken yapılan hatalar

    Banyodan bir türlü çıkamamak

    Biliyoruz kendinizi sıcak suyla keyifli bir duşun akışına bırakmış durumdasınız ama yanlış. Banyoda fazla kalmak hem cildine zarar verir hem de ay sonu faturanıza :) Banyo sürenizi 5 dakika kısalttığınızda her yıl israf olan su kazancına destek olmuş olursunuz.

    Saçları duş sırasında sona bırakmak

    Çoğu kişi saçlarını duş sırasında en sona bırakır. Ancak sonraya bıraktığınız sabun ve şampuan kalıntıları iyi durulanmadığı için cildinize işler ve zarar verir. Saçlarınızı yıkamak, şampuan ve saç kremi uygulama işlemleriniz her zaman duşa başladığınız andan itibaren olmalı.

    Duş Alırken Yapılan Hatalar | 1

    Suyun aşırı sıcak ya da soğuk olması

    Duşu ya çok sıcak alır haşlanırız ya da çok soğuk alır duşu kendimize zindan ederiz. Bununda bir ortası var hanımlar! Suyun ılık olmasına lütfen dikkat edelim.

    Banyo sonrasında deli gibi kurulanmak

    Aman ıslak bir yerim kalmasın her yeri kuralayım mantığı meğer yanlışmış. Uzmanlar cildi iyice kurulama, ovma işleminin cildi tahriş ettiğini bu nedenle hafif şekilde kurulanıp giyinilmesi gerektiğini belirtiyor. Unutmadan belirtelim ki nemlendirici uygulamasını kurulandıktan hemen sonra yapmayın. Duşta kazandığınız nem dengesini korumak için bir süre sonra uygulayın.

    Banyoyu olanca buharıyla baş başa bırakmak

    Hadi itiraf edelim, o duştan sonra banyo kapısı kapatılır ve arkaya bile bakılmaz. Duvarda ve tavanda oluşan küflerin ve su damlacıkların sağlığa zararları oldukça çok. Hatta imkânınız varsa banyonuza havalandırma sistemi taktırın.

    Bizim bulduğumuz hatalar bu kadar!  Ya sizin? :)

     

  • Dişleri doğru fırçalama yöntemleri neler?

    Dişleri doğru fırçalama yöntemleri neler?

    Diş fırçalama, diş ve diş etlerinin sağlığını korumak açısından büyük önem taşıyor. Dişlerini temizlemek isterken, yanlış fırçalama tekniği yüzünden pek çok kişi istemeden diş ve diş etlerine zarar verebiliyor. Nazik hareketlerle, dişlerin mümkün olan her yerine ulaşarak yapılması gereken diş fırçalama işlemi, sert ve yanlış müdahalelerle diş sağlığını tehdit edebiliyor. Doğru diş fırçalama tekniğinin de en az diş fırçalamanın kendisi kadar önemli olduğunu belirten Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, konuyla ilgili görüşlerini paylaşıyor.

    Doğru diş fırçalama ile ömür boyu sağlıklı dişlere sahip olmayı garantileyin

    Doğru bir diş temizliği için öncelikle diş fırçasının kullanımdan önce ıslatılmaması gerektiğini bilmek ve yaklaşık nohut büyüklüğünde diş macunu kullanmak gerekiyor. Dişlerin bulunduğu tüm yüzeylerin diş fırçasıyla fırçalanması da, doğru diş fırçalamanın olmazsa olmazları arasında yer alıyor.

    Diş fırçalama işlemine en az 2 dakika ayırmak gerektiğini ve dolgu, protez gibi işlem görmüş dişlere ekstradan özen göstermenin önemli olduğunu belirten Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, dişlerin düzenli olarak günde 2 kez, sabah ve akşam yemeklerden sonra fırçalanması gerektiğini sözlerine ekliyor. Çağdaş Kışlaoğlu, konuyla ilgili görüşlerini şu sözlerle sürdürüyor:”Tek yönlü, ileri geri ve sert hareketlerle yapılan diş fırçalama işlemi, dişin doğal yapısına ve diş etlerine zarar verebilmektedir. Diş fırçası, diş etinden dişlere doğru kullanılmalı, alt ve üst çene ayrı ayrı özenle fırçalanmalıdır. Ağız içindeki tüm dişlerin, tüm yüzeyleri dairesel hareketlerle fırçalanmalı, iç yüzeyler de dış yüzeyler kadar önemsenmelidir. Diş fırçalamada öne çıkan bir diğer konu ise, diş fırçalama işlemi sırasında dilin de fırçalanması gerektiğidir. Dilin üst düzeyi, dişlerde çürümeye ve ağızda kötü kokuya neden olması muhtemel pek çok bakteriye ev sahipliği yapmaktadır. Bu nedenle, uçtan geriye doğru dilin üst düzeyi de temizlenmelidir.”

    Doğru diş temizliği için diş fırçanızı 3 ayda bir yenileyin

    Doğru diş temizliğinde, diş fırçalarının niteliği ve kullanım süreleri de büyük önem taşıyor. Ağız içi hijyenini korumak için, diş fırçalarının 3 ayda bir mutlaka yenisi ile değiştirilmesi gerekiyor. Genellikle kullanımından sonra yerine ıslak olarak bırakılan diş fırçalarında bakterilerin üremesi ve diş fırçasıyla ağız içine yerleşmesi daha kolay oluyor. Diş fırçalarının, diş hekiminin kişiye özel olarak önereceği şekilde, diş yapısına uygun sertlik ve nitelikte olması da diş temizliğinde önemli bir diğer konu olarak öne çıkıyor. Doğru diş fırçalama tekniğiyle dişleri temizlemenin yanı sıra, bu hususları da dikkate almak gerekiyor.

  • Banyonuzu spa yapın…

    Banyonuzu spa yapın…

    Uzun süredir stres dolu olan hayatımızı sürekli endişe ile geçirmek ruh halimiz için de sağlığımız için de pek iyi değil elbette. Rahatlamak için farklı alternatifler sunulabilinir, işte bizden bir öneri; banyonuzu dinlenmenize ve canlanmanıza yarayan bir spa’ya çevirmek…

    Sakin ve dingin, kendi özel vahamızı yaratmak için unutulmaması gereken tek şey beş duyumuzun her birini ayrı düşünmek…

    Görünüm: Sizi sakinleştirecek renkler seçmelisiniz. Monokromatik, nötr ya da kahverengi tonları gibi zengin sıcak renk paletleri genelde sakinleştirici, yatıştırıcı olarak bilinenlerdir. Parlak kırmızılar ya da canlı sarılar fazlasıyla uyarıcı olabilir. Yumuşak tonlar ve düşük kontrastlı materyaller (dolap ve demirbaşlardaki mat yüzeyler), yaratmaya çalıştığınız tabloya uyacaktır. Basitlik de sakinlik yaratır, bu yüzden musluklar için de minimalist tasarımlar değerlendirin. Banyolar aynı zamanda hazırlık aşamasında, makyaj yaparken ya da traş olurken kullanılan, iyi ışıklandırılması gereken yerler oldukları için kısılan ve açılan elektrik düğmeleri sizlere uygun zamanda uygun alternatifi sunan esnek bir seçenek olacaktır

    Ses: Banyonuza monte edilmiş kolonlarınız olmayabilir ama portatif kolonlar ve bir ipod da yeterli olacaktır. Rahatlamanıza yardımcı olacak bir müzik ve hatta doğa sesleri dinlemenize. Aynı zamanda dışarıdaki çocuk ve trafik gürültüsünü de bloke ederek kargaşayı sizden uzak tutacaktır. Bir akarsu sesi son derece dinlendirici ve huzur verici olabilir örneğin.

    Koku: Çok kişisel bir seçimdir. Bazıları için bir temizlik malzemesinin basit esansı rahatlatıcı olabilir. Bazıları içinse mumlar ve kurutulmuş çiçeklerle yaratılmış kokulardan bir duvar tercih edilebilinir. Genelde en dinlendirici ve rahatlatıcı etkiyi lavanta, vanilya ve limon gibi kokular sağlar… Tütsüler ve kokulu mumlar, alerjik reaksiyonlara en az sebep olan alternatifler olmalarına rağmen bu durumun da kişisel olduğunu unutmayın. Kokuların ayrıca çok güçlü hatıra tetikleyici oldukları bilinir; yani vanilya size sert mizaçlı halanızı hatırlatıyorsa çok da doğru bir tercih olmayacaktır. Öte yandan, anınız sevgi ve kurabiye kokusu dolu olan sıcacık bir evi içeriyorsa, rahatlamakta geç kalmayacak ve muhtemelen acıkacaksınız. Ki bu da bizi bir diğer duyuya yönlendiriyor…

    Tat: Tek kelimeyle; çikolata! Küvette keyif esnasında, birkaç şekerleme ile kendinizi şımartırken iyi bir kitap okumak ya da saçlarınızı taramaktan güzel bir his daha olabilir mi? Ya da aşırıya kaçmamak şartıyla bir kadeh şarap eşliğinde…

    Dokunma: Vücutlarımız ve tenimiz bir duyuya bağlı olan en geniş alanlar, o yüzden tüm duyularımıza hitap edecek böyle bir ritüelin de en önemli öğesi olmaları içten değil. Yumuşak ve tüylü bir havludan sıcacık bir küvete, etrafımızdakileri dokunsal olarak nasıl ‘hissettiğimiz’ ne kadar dinlendiğimize dair en önemli etkiye sahiptir. Özel bir masörünüz yoksa, masaj yapan duş başlıklarına ne dersiniz? Şiddetli bir yağmurdan, hafif ve yumuşak bir çiselemeye, nasıl isterseniz öyle…

    Sonuçta, size kendinizi iyi hissettirecek ve dinlendirecek ayrıntılar gayet kişisel ama kalp atışlarınızın size nasıl teşekkür ettiğini mutlaka duyacaksınız…

    banyonuzu_spa_yapin (1)

    banyonuzu_spa_yapin (2)

    banyonuzu_spa_yapin (3)

    banyonuzu_spa_yapin (4)

    banyonuzu_spa_yapin (5)

    banyonuzu_spa_yapin (6)

    banyonuzu_spa_yapin (7)

  • Ateşli bir seks hayatı

    Ateşli bir seks hayatı

    Seks hayatınızı canlandırmak için bu önerilere kulak verin…

    Afrodizyakları deneyin
    Çinko açısından zengin midye ve istiridye; kana hızla karışan, şeker içeren muz, bal gibi besinler ve içinde çok fazla mineral bulunduran ceviz, badem, fındığın yanı sıra havuç ve bezelye cinsel gücü olumlu etkiliyor. Denemeye değer!

    Seks sahneleri izleyin
    İçinde güzel seks sahneleri olduğunu bildiğiniz filmleri eşinizle birlikte izleyin. Bu, sevişme için uyarıcı etkide bulunacaktır. Kim bilir, belki filmin bitmesini bile bekleyemeyeceksiniz!

    Birlikte duşa girin
    Eşiniz sevişmek için enerjisinin olmadığını söylüyorsa, duşa girdiğinizde onu da çağırın ya da küveti köpükle doldurarak birlikte aşk oyunu oynamayı teklif edin.

    Sevmeden sevişmeyin
    Kadınların bir ilişkide, seksten ziyade sevgi ve şefkat aradıkları klişesini herkes bilir. Ancak tabii sekssiz bir ilişki düşünülemeyeceğine göre, gelin anlaşalım: Kadınlar sekste sevgi ve şefkat ararlar! Evet, tüm kadınların yatakta “olmazsa olmaz”larının başında gelir bu, yalnız değilsiniz! Kadınların ortak noktası bu olduğuna göre, sevdiğiniz, sevildiğiniz ve size ilgisini açıkça gösterebilen bir erkekle birlikte olmak, mutlu cinselliğe doğru atacağınız ilk adım olmalı.

    Yatak odasının dışına çıkın
    Çoğu kadın sadece yatakta seks yapmakta ısrarlı davranabilir. Ancak bu vazgeçilmez kural, seks hayatınızı monotonlaştırabilir. Koltukta, banyoda, mutfakta, evin yatak odası dışında pek çok alanında sevişmek, seks hayatını renklendirmenin en iyi yollarından biri… Hatta imkanınız varsa, otel odasında konaklamak da bir seçenek…

    Islak ıslak öpüşün
    İyi bir öpüşme iyi bir sevişmenin sinyalini verir. Aşk dolu, ıslak bir öpüşmeye, eşinizle birbirinizin kıyafetlerini yavaş yavaş soyma da eklenirse, ateşli bir seks geliyor demektir.

    Dokunmasına izin verin
    Eşinize, size nasıl dokunduğunda kendinizi iyi hissettiğinizi, hangi bölgelerinizden uyarıldığınızı fısıldayın. Erotik konuşmak sizi rahatsız ediyorsa erkeğinizin cinsel performansını öven işaretler verin.

    Kulak memesini ısırın
    Eşinizin erojen bölgelerine hafifçe dokunmaktan, dudaklarınızı hafifçe değdirerek öpücükler kondurmaktan çekinmeyin. Parmak uçlarına dokunmak, boynundan öpmek, kulak memesinin hemen altından öpmek ve kulak memesini hafifçe ısırmak onu baştan çıkarmaya yeter de artar bile!

    Ağır iç çamaşırlarından vazgeçin
    İç çamaşırı seçimi ateşli bir seks için oldukça önemli. Ancak jartiyerli, bol dantelli, fazla detaylı iç çamaşırlarındansa sade çamaşır daha çekici gelir çoğu erkeğe. Tabii külodun yanlarının kalın olması pek seksi bir görüntü oluşturmaz. İnce kenarlı, özellikle kenarları ip şeklinde külot ve fazla sert olmayan sutyenleri tercih etmelisiniz. Unutmayın, seksapelin rengi siyahtır!

    Loş ortam yaratın
    Gündüz sevişmelerinde kalın perdeleri çekerek loşluk yaratmak, odada dikkatinizi dağıtacak teferruatları görmenizi engelleyeceğinden sevişmeye konsantre olmanızı kolaylaşır. Gece ise zifiri karanlıkta sevişmektense, başka odaların ışığını açarak seviştiğiniz odanın loş olmasını sağlayabilirsiniz.

    Tatlı işkence yapın
    Eşinizi heyecanlandırmak için zaman zaman ona hemen teslim olmayacağınızı hissettirebilirsiniz. Bu tatlı işkenceyle beklentisini geciktirirseniz, sonunda alacağınız zevkin artacağını da göreceksiniz.

     

  • Lüks duş tasarımları

    Lüks duş tasarımları

    Lüks duş tasarımları galerimizde sizlerle…

  • Duş Perde Tasarımları

    Duş Perde Tasarımları

    Duş Perde Tasarımları , Duş Perde 2013 Modelleri , 2013 Duş Perde Tasarımları….

  • Yemekten sonra yapılmayacak 7 şey…

    Yemekten sonra yapılmayacak 7 şey…

    Uzmanlar, yemeklerden önce ve sonra yapılması gerekenler gibi yapılmaması gerekenleri de araştırarak ortaya koyuyor. İşte yemeklerden hemen sonra asla yapılmaması gereken 7 kural.

    Yemekten sonra yapılmayacak 7 şey... | 29

     

     

     

     

     

     

    Sigara içmeyin:
    Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalara göre, yemeğin hemen ardından yakılan tek bir sigara, 10 sigara içmeye eşdeğer sayılıyor. Ve bu durum kansere yakalanma riski artıyor.

    Yemekten sonra yapılmayacak 7 şey... | 30

     

     

     

    Çay içmeyin:
    Türk kültürünün en önemli alışkanlıklarından biri olan yemek üstüne çay içmek de sağlık açısından faydalı görülmüyor.

    Yemekten hemen sonra içilen çay, demir içeren besin tüketildiyse, yemekle birlikte alınan Demir (Fe) mineralinin vücut tarafından kullanımını sınırlar.

    Yemekten sonra yapılmayacak 7 şey... | 31

     

     

     

     

    Meyve yemeyin:
    Yemeğin hemen üstüne yenilen meyve, midenizin hava ile dolmasına sebep oluyor.

     

     

     

     

    Yemekten sonra yapılmayacak 7 şey... | 32

    Hemen uyumayın:
    Yemeğin hemen ardından uyumak da sindirim sisteminin yeterince çalışamamasına ve bağırsak iltihaplanmalarına ve mide rahatsızlıklarına sebep olur.

    Ayrıca yemeğin ardından hemen uyumak kilo almanıza sebep olur.

     

     

     
    Yemekten sonra yapılmayacak 7 şey... | 33

     

     

     

    Sakın kemerinizi gevşetmeyin:
    Yemekten sonra kemer gevşetmek, bağırsak düğümlenmesine sebep olabiliyor.

     

     

     

     

    Yemekten sonra yapılmayacak 7 şey... | 34

     

     

    Yürüyüş yapmayın:
    Yemeğin hemen ardından yapılan yürüyüş, tükettiğimiz gıdalardaki besin öğelerinin sindirilememesine, yani yediğimiz yemeğin fayda bakımından hiçbir anlamı kalmamasına sebep oluyor.

    Yürüyüşü 1 saat sonra ertelemeniz her yönden daha faydalı olacaktır.

    Yemekten sonra yapılmayacak 7 şey... | 35

    Banyo yapmayın/Duş almayın:
    Yemekten hemen sonra alınan duş, kan akışını el ve ayaklara doğru çoğaltıyor. Sindirim sistemi için de zararlıdır.

  • Dişler yemekten sonra fırçalanmaz mı?

    Dişler yemekten sonra fırçalanmaz mı?

    Diş sağlığında tüm bildiğimiz ezberler bozuluyor mu? “Her yemekten sonra diş fırçalanmalı” diye ezberletilen bilgi, aslında dişleri kötü mü etkiliyor? Uzmanlar; dişlerin ne zaman fırçalanması gerektiğiyle ilgili görüşlerini paylaştı

    Amerikan Diş Hekimliği Akademisi Başkanı Howard R. Gamble; yemeklerin hemen ardından diş fırçalamanın tehlikelerine karşı uyardı. Araştırmalara göre; asitli yiyecek ve içecekleri tükettikten sonra dişleri fırçalamak, yarardan çok zarar getiriyor. Gamble “Asit, diş minelerine zarar verir. Hemen dişleri fırçalamak, asidi diş minesine doğru, daha da derine itmek anlamına gelir” dedi. Asitli gıdalardan sonra; ağzın suyla çalkalanmasını ve dişlerin 30 dakika sonra fırçalanmasını önerdi. Türk diş hekimleri de dişlerin doğru fırçalanmasıyla ilgili görüşlerini paylaştı.

    Limon suyu ve portakal suyu gibi asit düzeyi yüksek gıda ve içeceklerin tüketimi, asit düzeyini artırır. Bu da diş minesinin yüzeyinde yumuşamaya neden olabilir. Bu yüzden, özellikle bu tür içecek ve yiyeceklerin tüketiminden 30-40 dakika sonra dişlerin fırçalanması gerekir.

    Dişlerimizi günde iki kere fırçalamalıyız. (Tercihen sabah ve yatmadan.) Fırçalama esnasında her iki çene ayrı ayrı fırçalanmalıdır. Çenenin bir ucundan, diğer ucuna; tüm diş yüzeyleri içeriden ve dışarıdan temizlenmelidir.

    İdeal fırçalama süresi yaklaşık iki-üç dakika olmalıdır. Öte yandan dişlerin ara yüzlerinin temizlenebilmesi için, günde bir kez diş ipi kullanılması da şarttır.