Etiket: dost

  • Arkadaşlık İlişkilerinde Başarılı Olmanın Yöntemleri

    Arkadaşlık İlişkilerinde Başarılı Olmanın Yöntemleri

    İnsan ilişkilerinin temeli samimiyettir. Özellikle Türkiye coğrafyasında samimiyet, iklimsel bir kazanç niteliğindedir. Ülkenin her bölgesinde sıcaklık, samimiyet doğuştan kazanılan bir faktör niteliğindedir.

    Arkadaşlık ilişkilerinde de samimiyet, dürüstlük en önemli unsurlar arasındadır. Sosyal ilişkileri pekiştiren, hayatın daha eğlenceli geçmesini sağlayan ve mutlu paylaşımların yapıldığı arkadaşlık, karakteristik özelliklere göre hızlı sirküle ya da uzun yıllara dayanan dostluklar niteliğinde sağlanır.

    Arkadaşlık İlişkilerinde Başarılı Olmanın Yöntemleri | 1

    Uzun Süreli Arkadaşlıklar

    İlkokul, ortaokul, lise veya üniversite arkadaşlıkları, iş arkadaşlıkları, asker arkadaşlığı, mahalle arkadaşlığı, yazlık arkadaşı gibi pek çok kategorisi bulunan insan ilişkisi kategorisidir.

    Arkadaşlık edinmek, alışkanlık edinmek gibidir. Pozitif alışkanlıklardan biridir. Arkadaşlık tamamen kişilerin karakteristik özelliklerine bağlı olarak belirlenir. Kimisi ikili takılmayı severken kimisi çoklu arkadaş gruplarından hoşlanır. Kimisi flörtiz arkadaşlıklar edinirken kimi, dostluk perçinler. Bu tamamen, kişinin arkadaşlık anlayışına ve çocuklukta zeminini kurduğu arkadaşlık paylaşımlarına bağlıdır.

    Arkadaşlık İlişkilerinde Başarılı Olmanın Yöntemleri | 2

    Hızlı Sirküle Arkadaşlar

    Kimi hızlı yenilenir kimi daha yavaş değişir. Hayat ilerlerken bazıları daha tez canlı oldukları için yeni ortamlar keşfetmeyi, yeni insanlar tanımayı ve yepyeni dostluklar kurmayı alışkanlık edinir.

    Bazıları ise yıllar boyunca aynı arkadaşlarla görüşür. Hızlı sirküle arkadaşlıklarda şayet olumsuz şekilde bitmeden yeni arkadaşlıklar başlıyor ise kişinin sosyalliği, çevre ile yoğun etkileşimiyle alakalıdır. Olumsuz biten ve sürekli yeni başlayan arkadaşlıklarda ise ya kişinin arkadaşlıklar kurmayı beceremediği ya da karakteristik özelliklerine bağlı olarak kuralcı olduğunu gösterir.

    Arkadaşlarımdan Dolayı Derdim Var Diyorsanız Tıklayın !

  • Eski dost düşman olmaz, peki ya eski eş?

    Eski dost düşman olmaz, peki ya eski eş?

    Eski eşinize duyduğunuz nefretin yükünü omuzlarınızdan atıp biraz rahatlamaya, nefret etmek yerine medenice bir ‘Merhaba’ demeye ne dersiniz?

    Kimse boşanmak için evlenmiyor, kimse ayrılmak için sevgili olmuyor… Ve tabii kimse sevgiyle gözlerinin içine baktığı kişiyle ayrıldıktan sonra düşman olacağını da düşünemiyor. Oysa hem insanın doğası gereği hem de özellikle toplumsal yapımızın müsait olması nedeniyle ayrılanlar çoğunlukla birbirinden nefret ediyor. Şöyle bir düşünün, eskilerde kalan isimlerin kaçı ile yolda karşılaşsanız hiç değilse ayaküstü sohbet etmek istersiniz? Sokakta görünce yolunu değiştirenler, aynı ortamda bulunmamak için programını erteleyenler, yıllarca hiç bıkmadan olur olmaz yerde eski eşin aleyhinde konuşanlar yanlış mı yapıyor? Ayrılıp da dost kalmak biraz fazla iyi niyetli bir beklenti olabilir ama biraz medeniyetin de kimseye zararı yok.

    İhanetin bedeli!

    “Eski eşle arkadaş kalabilmek neden zor?” sorusuna Psikolojik Danışman-Evlilik ve İlişki Terapisti Selin Özkök Karacehennem şöyle yanıt veriyor: “Bizim toplumumuzda çoğunlukla kadının eşinden ayrılması için erkeğin ihanet etmesi gerekiyor. Kadınlar kocaları ile anlaşamayınca, dayak yiyince ya da kayınvalideleri ile sorunları olunca hiç ses çıkarmadan evliliği yürütüyorlar. Ne zaman ki erkek ihanet ediyor kadınların sesi çıkıyor. Kadınlar terapiye de ancak bu durumda geliyorlar. İhanet ile birlikte nefret de devreye giriyor. Eğer adam başka bir kadın uğruna evini terk etmiş ise zaten arayıp sormuyor, bazıları çocuklarını bile zor görüyor. Kadın ise kocasını başkasına kaptırdığı için iletişimi sürdürmek istemiyor. Dolayısıyla ayrılan eşler birbirine düşmanlık besliyor.” Avrupa’da ve özellikle ABD’de ihanet olsa dahi tarafların medeniyet  çerçevesinde ilişkilerini sürdürdüğünü belirten İlişki ve Evlilik Terapisti Karacehennem, bu durumun sınırını ise şöyle çiziyor: “Taraflar ayrılmaya karar verdikten sonra özellikle görüşmek istemezler. Ancak bir partide ya da sokakta karşılaştıklarında birbirlerine medenice hal hatır sorabilmeliler. Bu karşılaşmada biri ‘Nasılsın?’ diye sorduğunda karşı taraf ‘Senden sonra nasıl olmamı bekliyorsun?’ gibi yanıtlar vermediği sürece bir sorun çıkmaz. O saatten sonra eski defterleri açmak, iğneleyici sözler söylemek çok anlamsız ve hiç kimseye bir yarar sağlamaz.”

    Ayrılan kadın kendine güvenmeli

    Boşanan ve özellikle çocuklu kadınların zorlu günler yaşayacaklarını, ancak bunları aşabilmek için kadının önce kendine güvenmesi gerektiğini söyleyen Evlilik ve İlişki Terapisti Karacehennem, “Geçmişi bir türlü unutamamak normal bir durum değil. Buna bağlı olarak aşırı yemek, alışveriş yapmak ya da takıntılı bir hal almak gibi ruhsal hastalıklar doğabiliyor. Bu durumdaki bir kadının iş bulması kurtarıcı oluyor. Bu işin çok büyük paralar kazandırması da gerekmiyor. Hemen iş bulamıyorsa bir süre dinlenip kendine zaman tanıması gerekiyor. Kendine bu şekilde yeni bir düzen kurmayı başaran kadın eski eşine kin gütmeyi bırakıp medeni bir ilişki kurmayı da başarıyor” diyor.

    Çocuklar için çabalayın

    Ayrıldıktan sonra birbirinden nefret eden taraflar en çok da çocuklarına zarar veriyor. Dünyada en çok sevdiği iki kişi arasında ikilemde kalan çocukların ruhu derinden yaralanıyor. Terapist Karacehennem, kayınvalidelerin de çocuklar üzerinde bu anlamda olumsuz etkileri olabildiğini söylüyor. Hafta sonu çocuğunu almaya gelen bir babanın eski eşi ile ayaküstü sohbet edebilmesinin ya da bir sorun olduğunda ayrılmış anne-babanın iletişim kurarak ortak bir çözüm üretmelerinin çocuklar için de olumlu olduğunu vurgulayan Karacehennem, “Bazen ayrılan eşlerden biri tekrar evlenebiliyor. Evlenmeyen taraf çocuğu kullanarak karşı tarafın peşini bırakmıyor. Örneğin anne, çocuğun sağlığı ile ilgili uydurma ya da abartılı bahanelerle eski eşini arayıp duruyor. Ya da baba çocuğunu almak için okula giderken onların peşine takılıyor. Evde çocuğunu olumsuz mesajlarla dolduruyor. Çocuk babasının yeni eşine  yönelik olarak ‘Sen babamı bizden aldın’ gibi cümleler kurabiliyor. Aileler unutmamalı ki çocuğu, anne veya babası hakkında doldurmak ona yapılacak en büyük kötülüktür” diyor.

    1 kadın ve 1 erkek dost olabilir mi?

    Evlilik ve İlişki Terapisti Selin Özkök Karacehennem, bu soruya “Hayır” diye yanıt veriyor ve ekliyor; “7-8 yıl önce bu soruya ilk kez yanıt verdiğimde bana tepki gösterdiler. Ancak bu bir gerçek. Bekarsındır, bir çekim hissetmiyorsundur, kafa yapısı olarak çok iyi anlaşıyor olabilirsin. Ancak taraflar evli ise bir tarafın karşı cins ile samimi bir arkadaşlık kurması, eşini dahil etmediği buluşmalar gerçekleştirmesi çok da gerçekçi değildir. Çünkü eğer kişinin bir çekincesi yoksa bu buluşmalara eşini de dahil edecektir. Bu durum evliliğin yazılı olmayan kanunlarından biridir. Zaten biraz derine inildiğinde arkadaşlık taraflarından birinin diğerine aşık olduğu ancak arkadaşlığı da kaybetmemek uğruna bunu sakladığı anlaşılıyor.”

    Medeni ilişki yeni eşi üzer mi?

    Ayrıldıktan sonra iletişimlerini koparmayan eşler az da olsa var tabii. Ancak tarafların görüşmenin kapsamını genişletmeleri zaman zaman yeni eşler için sıkıntı verici olabiliyor.

    Terapist Karacehennem, “Eski sevgili ile görüşmek ihanete girer mi?” sorusuna şöyle yanıt veriyor: “İhanet değil ama beraber olduğu kişiye saygısızlık olarak kabul edilmelidir. Tabii ki karşılaşıldığında ayaküstü sohbet edilebilir ancak baş başa kahve içmek, yemeğe çıkmak gibi görüşmeler yeni eşi rahatsız ediyor. Her şeyi sınırında tutmak gerekiyor.” Bir de şu “Arkadaş kalalım, ben sana layık değilim” meselesi var. Ayrılmak isteyen tarafın diğerine kalp kırmamak için söylediği bu söz çok açık bir şekilde ayrılığı ifade ediyor. Terapist Karacehennem, bazen karşı tarafın bu laftan bile bir umut çıkarmaya çalıştığını ancak gerçekçi olunması gerektiğini vurguluyor.

    Formsanté Dergisi

  • En iyi arkadaşına mı aşıksın?

    En iyi arkadaşına mı aşıksın?

    ‘En iyi arkadaş’la sevgili olmak çok cazip gözükse de, doğacak zorlukları ve arkadaşlığınızın zarar görebileceğini unutmamak gerekiyor…

    ‘Galiba en iyi arkadaşımı seviyorum! Onunla sevgili olmayı çok istiyorum, ama yanlış bir hareket yaparak arkadaşlığımızı mahvetmek istemiyorum. Ne yapmalıyım?’ En iyi arkadaşıyla sevgili olmak isteyenlere tavsiyeler aşağıda…

    En iyi arkadaşınızla sevgili olmak zordur çünkü:

    Kaybedecek de kazanacak da çok şey olabilir! Arkadaşlığınız ne kadar eğlenceliyse, bunu romantik bir ilişkiye çevirme isteğiniz de o kadar artacaktır. Duyguların karşılıklı olmadığı, ilişkinin sürmediği takdirde kaybedecekleriniz ise arkadaşlığınızın değeriyle doğru orantılıdır. Eğer en iyi arkadaşınıza aşıksanız ve ilişkiniz iyi gitmezse, rahatlamak ve tavsiye almak için kimi arayacaksınız? Maalesef bu sefer en iyi arkadaşınızı arayamayacaksınız!
    Yeni tanıştığınız bir insanla çıkarsanız ve işler yolunda gitmezse, o insanı bir daha görmeyerek sorunları çözebilirsiniz. Ama en iyi arkadaşınıza bunu yapamazsınız, çünkü o zaten yaşamınızın büyük bir parçasıdır.

    En iyi arkadaşıyla sevgili olmak isteyenlere tavsiyeler:

    Bu insanı çok iyi tanıdığınıza göre, daha önceki ilişkilerini de biliyorsunuzdur. Hoşlandığı insanlara karşı çekingen mi davranıyor? Hoşlandığı insanlara ne tür sinyaller veriyor? Size bu sinyalleri verip vermediğine dikkat edin. Böylece sizden hoşlanıp hoşlanmadığını önceden anlayabilirsiniz..

    Eğer sizin onu sevdiğinizin farkında olduğunu biliyorsunuz. Ancak onun ne düşündüğünden emin değilsiniz. Ona birkaç ipucu verin, ancak direkt olarak düşüncelerinizi açıklamayın. Böylece, onun size aşık olmaması durumunda daha az üzülürsünüz.

    Diğer ilişkilerini izleyin. Sevgilileriyle ilişkileri kısa süreli mi oluyor? Belki de en iyi arkadaşınız, sizin istediğiniz gibi uzun süreli bir ilişkiye hazır değildir. Unutmayın, yürümeyen ilişkiler hakkında bilgi sahibi olmak, böyle bir ilişkiye girmekten daha iyidir.

    Eğer arkadaşınıza onu sevdiğinizi söylemeye karar verdiyseniz, arkadaşlığınızı kumar masasına yatırmış olduğunuzu unutmayın. Ya arkadaşlığınıza zarar vereceksiniz ya da çok iyi tanıdığınız bir sevgiliye sahip olacaksınız! Kendinize şu soruyu sorun: Hangisinden daha çok pişman olacaksınız?
    Arkadaşlığınızı kaybetmekten mi, onunla daha da yakın olabileceğinizi hiçbir zaman öğrenememekten mi?