Etiket: dolgu

  • Doğru dudak estetiği nasıl yapılmalı?

    Doğru dudak estetiği nasıl yapılmalı?

    Gülüşümüzü ve konuşarak kendimizi ifade etmemizi doğrudan etkileyen dudaklar, özellikle de kadınların öz güvenli bir dış görünüme sahip olmaları açısından büyük önem taşıyor. Çene, burun, yanak ve dişlerle anatomik açıdan uyumlu olması halinde estetik görünümün tatmin edici düzeyde olmasına imkan veren dudaklar, estetik kusurlara sahip olması halinde de günümüzde operasyonlarla istenilen görünüme kavuşturuluyor.

    Doğru dudak estetiği nasıl yapılmalı?
    Dudak estetiği denildiğinde akla öncelikli olarak yüzün genel hatlarıyla uyumlu bir görünüm gelmesi gerektiğini dile getirdi.

    Dudak estetiği yapılırken öncelikli olarak dudağın boy ve genişliği, alt ve üst dudakların birbirine olan oranı, konuşma ve gülümseme esnasında dişlerin dudak aralığından ne ölçüde göründüğü dikkate alınmalıdır. Alt dudak daima üst dudağa oranla kalın olmalı ve burun ucu ile uyumlu bir görünüm elde edilmelidir. Ayrıca, gülerken dudaklar diş etlerinden baskın çıkmalı, diş etlerinin görünmesine izin vermeyecek ölçüde hizalanmalıdır.

    Dudak estetiği ameliyatlarının sunduğu çözümler
    Dudak estetiği ameliyatlarının kişilerin konuşmalarından gülümsemelere varıncaya dek, oldukça önemli aktivitelerde aktif rol oynuyor.

    Dudak estetiği operasyonlarında ilk etapta estetik kusurun doğru tespiti yapılmalıdır. Bu aşamadan sonra dudağı yukarı kaldırma, dudağa daha dolgun bir görünüm kazandırma, burun ve dudak arasındaki oranın doğru açıyla şekillendirilmesi, dudak çizgisinin belirginleştirilmesi, ağzın köşe kısımlarına şekil verilmesi gibi oldukça geniş bir alanda dudaklara estetik operasyonlar yapılabilmektedir. Bu uygulamalar cerrahi işlem desteğiyle yapılabilir, gerekli görülmesi halinde hastanın ihtiyacına ve genel durumuna göre dolgu maddelerinden de faydalanılabilir.

  • Estetikte yapılan hatalar

    Estetikte yapılan hatalar

    Hatalı estetik operasyonlar sonucunda güzelleşmek uğruna acı çeken, bıçak altına yatan pek çok kişi hayal kırıklığı yaşıyor.

    Hatalı estetik operasyonlar yalnızca kişilerin psikolojisini değil, sağlığını da olumsuz etkileme riski taşıyor. Estetik operasyonda yapılan yanlışlar yüzünden yapılacak ikinci ameliyatın kötü sonuçlar doğurabileceğini belirten Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu görüşlerini aktarıyor.

    Hatalı burun estetiği

    Burun operasyonlarında rastlanan en büyük hata; doğal olmayan, çok fazla kalkık, yüze uyumsuz ve bakıldığında ameliyatlı olduğu açıkça belli olan burunlar olarak öne çıkıyor. Burun ameliyatlarının bazen plastik cerrah olmayan hekimler tarafından yapılması bu hatayı kaçınılmaz yapabiliyor. Bazı doktorların hava yolunu açarken burundan gereğinden fazla kemik ve kıkırdak aldığını ve açıkta kalan kemikleri yaklaştırmadan operasyonu sonlandırdığını ifade eden Kışlaoğlu, görüşlerini aktarmayı sürdürüyor: “Eğri kısımları düzeltmek yerine çıkarıp alınması hatası, zaman içerisinde kişi için büyük sorunlar yaratabilir.

    Burun ameliyatlarında yapılan diğer bir hata da, nefes alma problemi olan kişilerin önce nefes yolu açma yani septoplasti, sonra da burun estetiği yani rinoplasti ameliyatı yaptırmalarıdır. Septoplasti sırasında kıkırdak doku alınır, sonraki ameliyat için yeterli doku kalmaz. Bu iki ameliyata ihtiyacı olduğunu düşünenler ikisini de bir arada olmayı planlamalıdır. Burun ameliyatlarıyla ilgili oluşabilecek diğer bir sorun da, açık burun ameliyatları sonrasında iki burun deliğinin arasında özellikle esmer tenli kişilerde iz kalmasıdır.”

    Başlıca burun estetiği hataları

    •  Hiç doğal görünmeyen, fazla kalkık, yüzle uyumlu olmayan burunlar.
    • Fazla kıkırdak ve kemik alındığı için çok kötü bir görünüme sahip burunlar. (İleride bunları düzeltmek için kaburgadan kemik ya da kulaktan kıkırdak alınması gerekiyor.)

    Hatalı liposuction

    Liposuciton ameliyatlarında yapılan en büyük hatanın hastayı zayıflatmak amacıyla gerekenden çok daha fazla yağ çekilmesi olduğunu belirten Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu görüşlerini aktarmayı şu sözlerle sürdürüyor: “Liposuction, bir zayıflatma değil bir şekillendirme ameliyatıdır. Burada amaç, vücudun fazlalıklar nedeniyle şekil bozukluğu olan bölgelerini daha biçimli hale getirmektir. Fazla yağ çekilmesinin öncelikle hastanın sağlığı açısından büyük risk taşıdığını bilmek gerekir. Liposuciton ameliyatı sonucunda bazı şekil bozuklukları ve deformasyon oluşabilir. Derinin belirli bir küçülebilme kapasitesi vardır ve bu kapasitenin üzerine çıkıldığında deride sarkıklıklar, çukurluklar meydana gelir.”

    Başlıca liposuction hataları

    • Liposuctionda en önemli risk, yanlış ameliyat sırasında veya sonrasında damarlarda pıhtı oluşarak akciğerlerde tromboemboliye neden olmasıdır. Bu öyle bir hatadır ki, kişiyi ölüme götürebilir.
    • Yine bilinçsiz bir cerrah eli ile düzgün olmayan, çukurlu görünümler ortaya çıkabilir. Karın bölgesine yapılan yanlış liposuction ameliyatları nedeniyle sarkmalar meydana gelebilir.
    • Özellikle yaşı ileri hastalarda, diz kapağının üzerinden yağ alma işlemi doğru yapılmazsa buradaki deri dizin üzerine sarkabilir.
    • Doğru uygulanmadığı takdirde de ciddi yanıklara bile neden olabilir.

    Hatalı göğüs estetiği

    Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu’na göre göğüs büyütme ameliyatlarında en büyük sorun hastayla doktor arasında doğru bir iletişimin sağlanamaması ve göğüs ölçüsünde ortak bir karara varılamamasıdır. Bunun sonucunda hasta yeni ölçüsüne alışamayabiliyor ya da başta beğense bile sonra taşıyamıyor. Göğüs büyütme ameliyatlarında da diğer estetik operasyonlarda olduğu gibi en büyük sorun doğal olmayan sonuçlar olarak öne çıkıyor. Çok büyük protezler doğal sonuçlar vermiyor, ayrıca zorlanarak konulduğu için bazı komplikasyonlara da neden olabiliyor.

    Başlıca göğüs estetiği hataları

    • Doğal olmayan, uzaktan bakıldığında sert iki küre gibi duran göğüsler.
    • İki göğüs arasında eşitsizlik, asimetrik görüntü.
    • Protezlerin zamanla hastayı rahatsız edecek kadar büyük olması.
    • Zorlanarak konan protezlerin komplikasyonlara neden olması. (Örneğin nadir rastlansa da, kapsül kontraktürü olarak adlandırılan durumda protezin çevresinde vücut sert bir zırh oluşturabiliyor.)

    Hatalı dudak dolgunlaştırma

    Burun gibi dudak da yüzün en dikkat çekici bölgesi olduğundan, yapılacak en küçük bir hata hemen belli oluyor. Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu, dudak dolgunlaştırmak amacıyla kişinin kendi dokusunun kullanılabileceği veya hyalüronik asit gibi doğal maddelerin de tercih edilebileceğini söylüyor.

    Başlıca dudak dolgunlaştırma hataları

    • Çok yapay ve şiş görüntüler.
    • Vücutla uyumlu olmayan dolgu maddelerinin doğurduğu, hem görünüm hem de sağlık açısından sorun yaratan komplikasyonlar.

    Hatalı saç ekme
    Saç ekme basit gibi görünse de, hem hasta hem de doktor açısından son derece önemli ve dikkat isteyen bir operasyon olmasıyla dikkat çekiyor. Mikro implantasyon yönteminde her bir saç kökü tek tek alınarak ekiliyor. Bu işlemde sabır gösterilmez ya da tecrübeli eller tarafından yapılmazsa birçok sorun çıkabiliyor. Saçlar alın ve şakaklardaki girintilere sadık kalınmadan ekildiğinde, başın üst kısmında toplanan saçlar çember şeklinde peruğa benzeyen bir görüntünün oluşmasına neden oluyor.

    Başlıca saç ekme hataları
    • Peruğa benzeyen, doğal olmayan görüntü.
    • Saç köklerinin tek tek değil bir arada ekilmesinden dolayı, bir kökten fışkıran onlarca teli.

    Estetik ve Estetik Cerrahi için tıklayın !

  • Yüz gençleştirme ile ilgili merak edilenler

    Yüz gençleştirme ile ilgili merak edilenler

    Yaşlanma denilen doğal süreçte tüm dokularımızda bir takım değişiklikler meydana geliyor.. Örneğin kemiklerimizde ve kaslara incelme, yağ dokusunda azalma, deride deformasyon değişiklikler… Peki bu değişiklikler dış görüntümüze nasıl yansıyor? Kırışıklıklar, kaşlarda düşüklük, göz kapağında deri fazlası, yağ torbacıklarının belirginleşmesi, alt göz kapağında torbalanmalar, burun ucunda düşme, boyunda sarkıklıklar yaşlanma belirtileri…

    Botoks

    Estetik molasında akla ilk önce Botoks geliyor. Botulinum toksin uygulaması yüzdeki istenmeyen kırışıklıkları gideriyor. Çok kuvvetli bir toksin olan bu madde aynı zamanda göz hastalıkları , genel cerrahi ve fizik tedavide de yaygın olarak kullanılıyor. Bu uygulama sadece kırışıklıkların düzeltilmesi için değil aynı zamanda terleme sorunu ve migren tedavisinde de kullanılmakta.

    Kaş şekillendirmede oldukça hassas ve etkin bir uygulama olan botulinum toksin, iş arasında verilen 10 dakikalik bir molada gerçekleştirilebilecek kadar kolay bir yöntem. 10 dakikalık bu uygulama sonrası işinize geri dönebilirsiniz. Botulinum toksin, özellikle boyun gençleştirmede kullanabilirsiniz.

    Dolgular

    Dolgu enjeksiyonları da yine iş arası estetik uygulamalar sınıfına giriyor. Dolgular verildikleri yeri doldurup kırışıklıkların azalmasına, çene ucu, elmacık kemiği gibi yapıları belirginleştirmekte kullanılıyor. Dolgular yavaş yavaş azalarak vücut tarafından parçalanarak kayboluyor. Dolgular aynı zamanda bölgede su tutarak cildin nemlenmesine ve yeniden yapılanmasına neden olur. Dolgu uygulamaları yaşlanan yüzdeki pek çok değişikliği azaltan ve gizleyen pratik bir uygulamadır. Üst dudak kırışıklıkları gibi bölgelerde ise ameliyatlardan bile daha etkilidir.Asit deyip geçmeyin

    Kimyasal peelingde özellikle meyve asitleri kullanılarak yüz derisinin üst tabaksı soyulur. Böylelikle alttan yeni bir cilt tabakası gelişerek hem lekelerde hem de yüzeysel kırışıklıklarda azalma oluşur. Şayet iş aranızı uzun bir haftasonu haline getirebiliyorsanız lazer uygulamaları ile yüz derisinin adeta yenilenmesi mümkün oluyor.

    Meme deyince akla gelmez ama…

    Yaşlanan yüzde kadın erkek farkı olmaksızın zaman içerisinde kulak memelerinde büyüme ve sarkma meydana gelir. Kadınlarda ağır küpe kullanımı bu sürece olumsuz katkıda bulunur ve hatta bazen kulak deliklerinde genişleme ve yırtılmalara da neden olur. Kulak memesi küçültülmesi yüz germe ameliyatı sırasında yapılabilecegi gibi tek başına da lokal anestezi altında yapılabilen bir cerrahi işlemdir. Pekala ilk olarak ne yapmak lazım?

    Plastik cerrahınızla detaylı bir değerlendirme ilk adım olmalı. Profesyonel gözle sizi değerlendirecek olan plastik cerrahınızın önerilerini dinledikten sonra beklenti, istek ve kendinize ayırabileceğiniz iyileşme zamanına göre ortak bir tedavi planı yapın. Gerek plastik cerrah seçiminde gerekse hastane seçimininde çok titiz davranın. Seçimlerde fiyat faktörünü değil, iletişimde olabileceğiniz hekimi düşünün. Fiyattan çok fazla ödün verilmesinin kaliteden de ödün verilmesini anlamına geldiğini unutmayın!

  • Liu Jo 2013 İlkbahar-Yaz Modelleri

    Liu Jo 2013 İlkbahar-Yaz Modelleri

    CANDY RAINBOW

    Bu temanın ilham kaynağı bon-ton ve çocukluk renkleri. 50’lerin sofistike stili retro detaylarla birleşerek geri geliyor. Limon sarısı, lila, gül kurusu, açık turkuvaz ve krem gibi pastel tonlar her yerde.

    Ayakkabılarda yuvarlak şekiller, 90 mm ve 75 mm Louis topuklar, içten platformlar, düz sağlam topuklar, sivri burunlar, babetler, yüksek topuklu platform tabanlar…

    Kullanılan materyaller arasında rugan, saten, süet ve napa var.

    TROPICAL COCKTAIL

    Tropikal Kokteyl dünyasının ana elementi, şehir kadının karakterinin gücünü yansıtan tropikal renkler ve güçlü gölgeler. Maviler, kırmızılar,yeşil ve sarılar… Bu koleksiyon yazın tüm enerjik ve pozitif havasıyla sezona bomba gibi bir giriş yapıyor.

    Bu temada Plexiglas topuklar, stilettolar, yuvarlak burunlu yumuşak babetler, bantlı düz sandaletler; transparan ve renkli seçenekleriyle karşımızda. Bantlı rahat ayakkabılar koleksiyonu domine ederken, konforlu dolgu topuk sneakerlar bu rahatlığı devam ettiriyor. Topuklarda yükseklikler 110 mm ve 50 mm arasında değişiyor. Sandaletler ise 95 mm ve 75 mm arasında.
    Süet, deri ve saten ayakkabılar; plastik detay ve metal aksesuarlarla tamamlanıyor.

    ETHNIC SHADE

    Doğadan ilham alan sofistike kadın, doğa ve toprak renklerine bürünüyor. Kendinden emin ruhunun yansıması olan bu ayrıcalıklı stil ile, sofistike ve etnik dünyanın kapılarını aralıyor. Bu koleksiyona hakim olan nötr kahve tonları turkuvaz dokunuşlarla hareket kazanıyor.

    Bu tema; dolgu topuk ayakkabılarla tanımlanıyor. Piton baskılar, bantlar ve gizli topuklu spor ayakkabılar ön plana çıkıyor.

    Ayakkabılar da piton baskılı deri, dana derisi ve baskı detayları dikkat çekiyor.

     

  • Erkeklerin ”dişçi korkusu” kadınlardan fazla

    Erkeklerin ”dişçi korkusu” kadınlardan fazla

    Erkeklerin ”dişçi korkusu” kadınlardan fazla

    OMÜ Diş Hekimliği Fakültesi kliniklerine tedavi olmak için müracaat eden 650’si erkek bin 335 kişi üzerinde, ”diş hekimi ve diş tedavisi korku düzeyleri ile nedenleri” araştırıldı.

    Çalışmayı yürüten Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Emre Bodrumlu , AA muhabirine yaptığı açıklamada, araştırmanın hastaların korku düzeylerini belirleyerek korku uyandıran durumların dikkate alınıp tedavinin ona göre gerçekleştirilmesi amacıyla yapıldığını söyledi.

    Çalışma kapsamında 16 yaş üstü bin 335 kişiyle görüşüldüğünü anlatan Bodrumlu, şöyle devam etti:
    ”Araştırmamızın sonucunda hastaların yüzde 59’unun diş hekimi ve diş tedavisinden korktuğunu belirledik. Bu hastaların toplam 19 ayrı konuda değerlendirilen korku analizlerinde, erkeklerin diş hekimi ve diş tedavisi korkularının kadınlardan yüzde 12 oranında daha fazla olduğunu tespit ettik. Erkeklerin korku sırasında nefes alıp vermesi ve kalbinin hızlı çarpması izlenirken, kadınlarda kasların kasılması ve kalbin hızlanmasını gözledik.”

    Diş tedavisi olması gerekenlerin diş hekimi ve diş tedavisi korkusu nedeniyle randevu almaya veya tedaviye gitmediğini de çalışmayla tespit ettiklerini dile getiren Bodrumlu, en fazla korkunun ”iğnenin görülmesinde ve iğne yapılırken” oluştuğunu vurguladı.

    Dişçi korkusu nasıl yenilir ? makalesi için tıklayın…

  • Cilt kırışıklıkları ve damarsal cilt sorunları

    Cilt kırışıklıkları ve damarsal cilt sorunları

    Cilt kırışıklıkları ve damarsal cilt sorunları yaz aylarında daha çok fark ediliyor. Ancak bu problemlerin hiçbiri yaz aylarında tedavi edilemez. Bu sorunların tedavisinin kış aylarında yapılması çok daha sağlıklı sonuçlar veriyor. Liv HOSPITAL Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Gonca Gökdemir daha sağlıklı, parlak ve pürüzsüz bir cilde sahip olmak için kış aylarında yapılması gereken tedavileri anlattı.

    Cilt lekelerine elveda!

    Cilt lekeleri farklı nedenlere bağlı oluşabilir. Gebelik dönemi, bazı ilaçların kullanımı, aşırı güneşe maruz kalma, solaryum, bazı hormonal hastalıklar ve genetik faktörlere bağlı cilt lekelenmeleri görülür. Leke tedavisinde önemli olan renk değişikliğine neden olan hücrelerin ciltteki derinliğidir. Cildin üst kısımlarında oluşan lekeler daha koyu renktedir, tedavileri daha kolaydır. Derin lekeler daha açık renktedir ve tedavileri daha zordur. Leke tedavilerinde kimyasal soyma işlemleri ve fraksiyonel lazer tedavileri uygulanır. Bu tedaviler cildi güneşe karşı daha hassas duruma getirir. Ayrıca güneş, lekelenmenin en önemli nedenleri arasındadır. Bu yüzden bu tedaviler mutlaka kış aylarında yapılmalıdır.

    Her yaşın sorunu; akne

    Akne, derideki yağ bezlerindeki yağ üretiminin artması ve iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. En sık ergenlik döneminde görülmekle birlikte her yaşta akne sorunu yaşanabilir. Erişkin yaşlarda ciltle uyumlu olmayan kozmetik maddelerin kullanılması, bazı ilaçlar ve hormonal hastalıklar akne oluşumuna neden olabilir. Akne tedavisinde haricen kullanılan kremler içinde bulunan retinoik asit, benzoil peroksit, tetrasiklin gibi maddeler yaz aylarında kullanılamaz. Eğer kullanılırsa ciltte lekelenmelere neden olabilir. Akne tedavisinde etkili olan ve ağızdan alınan bazı antibiyotikler ve A vitamini ilaçları güneşe karşı hassasiyeti artırır. Ayrıca bu ilaçlar cildin kurumasına neden olur. Bu durumu önlemek için önerilen kremlerin yaz aylarında kullanılması hastalar için konforlu değildir. Çünkü yaz aylarında terleme ile bu kremlerin etkisi kısa zamanda geçer.

    PRP’yle akne izlerine veda edin!

    Akne zamanında tedavi edilmediğinde bazı cilt tiplerinde iz oluşumuna neden olur. Bu izler kişilerin görünümlerini önemli ölçüde etkilemekte ve sosyal ortamdan izolasyonuna yol açar. Akne izlerinin tedavisinde en önemli nokta doğru dermatolojik muayenedir. Dikkatli bir muayene ile akne izlerinin değerlendirilmesi yapılmalı ve tedavi stratejisi buna göre belirlenmelidir. Akne izleri tedavisinde en sık kullanılan yöntemler kimyasal soyma, fraksiyonel lazer uygulamaları, PRP (trombositten zengin plazma), dermaroller uygulaması , dolgu injeksiyonlarıdır. Bu tedavilerin çoğu cildi güneşe karşı hassaslaştırdığı ve güneşle lekelenmeye yol açabileceği için yaz aylarında uygulanmamalıdır.

    Mezoterapiyle gençleşin

    Ciltte yaşla birlikte oluşan kırışıklıklar, lekelenmeler, cilt renginde matlaşma gibi problemlerin tedavisinde pek çok yöntem kullanılır. Cilt gençleştirme için uygulanan botoks ve dolgu injeksiyonları her mevsimde yapılabilir. Cildin mat rengini gidermek için uygulanan vitamin uygulamaları mezoterapi şeklinde yapılır. Mezoterapi cilde parlaklık ve canlı bir görünüm verir. Mezoterapi uygulamaları da her mevsimde yapılabilir. Cilt gençleştirmek için yapılan kimyasal soyma, fraksiyonel lazer ve dermaroller tedavileri kış aylarında yapılmalıdır. PRP tedavisi, cilt gençleştirmek için son yıllarda geliştirilen bir yöntemdir. Cildin yaş ile birlikte hasara uğramış yapıların onarılmasını sağlar ve cildin daha gergin ve parlak görünümüne neden olmaktadır. PRP tedavisi her mevsimde uygulanabilir.

    Pürüzsüz bacaklar için lazer tedavisi

    Bacaklarda deri yüzeyinde görülen ince damarlanmaların tedavisi lazer uygulamaları ile kolayca giderilir. Bu damarlanmalar genetik faktörlere veya cildin derin kısımlarında bulunan varislere bağlı oluşur. Lazer uygulama öncesi derin damarların durumunun araştırılması için ultrason ile inceleme yapılmalıdır. Lazer uygulaması sonrasında, uygulama bölgelerinde kahverengi renk değişikliği ve sonraki dönemlerde kabuklanma oluşur. Bu dönemde güneşten korunma çok önemlidir, çünkü güneşe bağlı lekelenmeler olabilir.

    Lekeler, Çiller ve Cilt Rengi Sorunları için tıklayın !

  • Dolgun Dudak Estetiği Nasıl Yapılır?

    Dolgun Dudak Estetiği Nasıl Yapılır?

    Dudak estetiği estestik dudak ameliyatı dudak asma dudak kaldırma dolgun dudaklar dudak dolgu dudak kalınlaştırma inceltme Paris Dudak hakkında bilgi içerir.

    Dolgun dudaklar neden hoşumuza gidiyor biliyor musunuz? Çünkü dolgun ve diri dudaklar güzellik simgesi olduğu kadar ayni zamanda gençliğin, çekiciliğin, doğurganlığın, seksiliğin, dişiliğin ve en önemlisi güzelliğin olmazsa olmazlarından birisi. Yüz güzelliğinde en önemli tamamlayıcı unsurlardan biri olan dudakların da güzel olması yüzün bütünlüğünü tamamlaması açısından çok önemli. Dudakların büyüklüğü, dolgunluğu, ince veya kalın olması yüzün diğer elemanları olan burun, yanaklar, gözler, kaşlar, çene ve dişlerle uyumlu ve orantılı olmalıdır. Kalın ve dolgun dudaklar gençliğin ifadesi olduğu kadar incelmiş ve gevşemiş dudaklar yaşlılık ifadesidir. Dudaklar yüzün estetik görünümünde çok önemli bir yer tutmaktadır. Bu nedenle dudakların diri ve dolgun görünmesi yüzümüzdeki gençlik ve sağlık ifadesini güçlendirir.

    Dudaklar kimilerinde doğuştan yani ailesel olarak ince ve belirsizdir. Kimilerinde ise yaşlanmaya bağlı olarak dokuların erimesiyle incelir ve kırışarak dolgunluk ve diriliğini kaybeder. Dokuların gevrekliği ve dolgunluğunun azalması yüzdeki deri, kas ve yağ miktarlarının azalması ve erimesi sonucudur. Yüz derisi ve bununla beraber diğer yapılar yanaklar, boyun derisi, göz kapakları, kaşlar ve tabii ki dudaklar yerçekimi ile aşağı doğru sarkar. Dudakların sarkması ile bu tip hastalarda güldükleri ve konuştukları zaman alt dişler görünür hale gelir ki alt dişlerin görülmesi (dental show) yaşlılık ifadesidir. Gençlerde ise durum tam tersine güldükleri ve konuştukların da üst dişler daha görünür haldedir ve alt dişler görünmez. Bu da genç yüz ifadesidir.

    Dudak estetiği dudakları yapısal olarak ince olan ya da zamanla incelen, kalın ve dolgun dudaklarla yüzündeki gençlik ve güzellik ifadesini güçlendirmek isteyenler yada daha diri ve dolgun dudaklara sahip olmak isteyenler tarafından tercih edilir. Dudakları ince ve kırışık olanlar kadar örneğin siyah ırktan olan hastalar gibi dudakları normalden kalın olanlarda inceltme ameliyatları da yapılmaktadır. Bir de dudak kanserine bağlı olarak dudaklarının bir kısmı alınmak zorunda kalınan hastalarda da yeniden dudak yapmaya yönelik ameliyatlar da yapılmaktadır ki bu tip dudak onarım ameliyatları estetik kadar fonksiyon açısından da büyük önem taşımaktadır.

    Nasıl Yapılıyor? Amaç dudakları kalınlaştırmak ve konturlarını daha belirgin hale getirmek, kırışıklıkları azaltmak ve dolgunlaştırmaktır. Ancak doğal bir görünümün de korunması başlıca hedeflerindendir.
    Dudakları kalınlaştırmak ve kırışıkları düzelterek dolgunlaştırmak için pek çok yöntem bulunmaktadır. Bunları yöntemleri 3 ana grupta inceleyebiliriz.

    1. Yabancı dolgu malzemeleri:
    Sıvı Silikon ve Silikon Yağı: Yüz dokularına enjekte edilerek kullanımı 1960-70 ler de popüler olmuştur. Dudak kalınlaştırmada yıllardır kullanılmakta olan sıvı silikon ve silikon yağı içerdiği olumsuzluklar ve uygulanan hastalarda çeşitli komplikasyonlara neden olmasından dolayı artık günümüzde kullanımı Amerikan gıda ve ilaç kurumu FDA tarafından estetik dolgu maddesi olarak satılması ve direk doku içine enjeksiyonu yasaklanmış ve kullanılmamaktadır. Burada ki uygulama meme ameliyatlarında yapılandan farklıdır. Meme ameliyatlarında jel silikon kalın bir kılıf içinde meme altına yerleştirilmekte ve istendiğinde çıkarılmaktadır. Hiçbir sakınca içermemektedir. Ancak dudağa enjekte edildiğinde bu silikon sıvı olduğu için doku aralarına yayılmakta ve çıkarmak imkansız hale gelmektedir. Dudak dokusunda enflamasyona neden olmakta ayrıca sürekli yer değiştirdiği için hastalarda şekil bozukluğuna yol açmaktadır. Ülkemizde bazı otel odalarında, evlerde ve bazı güzellik salonlarında gizli olarak bazı yetkisiz kişiler bu tip silikon dolgusu yapmaktadırlar. Bu nedenlerle dikkatli olunmalı kesinlikle yaptırılmamalıdır. Ülkemizde hiçbir plastik cerrah yüze sıvı silikon veya silikon yağı enjeksiyonu uygulamamaktadır.

    Geçici dolgu maddeleri; Kollajen, Hyalurinik asit gibi maddelerden oluşan zararsız malzemelerdir. Kollajen sığır derisinden elde edilmektedir. Deli dana hastalığının ortaya çıkışı ile kullanımı neredeyse durmuştur. Ayrıca hayvan proteini olduğu için alerji riski vardır, test yapılmadan kullanılmaz. Yüzdeki kırışıklıkları düzeltmek için de uygulanan Hyalurinik asit en yaygın olarak kullanılan malzemedir. Restylane® denilen ve iğne ile enjekte edilen Hyalurinik asit kullanıldığında uygulama çok basittir ve hasta hemen normal hayatına döner. Uygulama sonrası 4-6 ay kadar kalıcı olur ve bu sürenin sonunda tekrarlamak gerekir. Kimyasal olarak elde edilmektedir ve alerji yapmaz, risksizdir. Bu maddeler derinin hemen içine enjekte edilir. Dudak kenarlarını dikleştirmek ve belirginleştirmek için kullanılırlar. Daha fazla kalınlaşma gereken durumlarda yetersiz kalırlar. 4-6 içinde vücuttan eritilerek atılır. Yani etkisi geçicidir ve her 6 ayda bir yaptırmak gerekir.

    Bu tip iğne ile yapılan ve vücuttan atılmayan yani kalıcı olarak düzelme sağlayan pek çok kimyasal madde vardır. Bunlar vücutta 4-5 yıl kadar kalabilmektedir. Böyle enjeksiyon tipi uygulamalar son derece basittir. Yapıldıktan hemen sonra hasta normal günlük hayatına devam edebilir.

    Diğer katı formdaki dolgular; Bunlar enjekte edilenler gibi enjektörle değil ufak bir ameliyatla yerleştirilen malzemelerdir. Alloderm insan derisinden elde edilir. Konulduktan sonra 1 yıl içinde eriyerek kaybolur. Gortex denilen malzeme ise kalıcıdır. Dudak kenarlarından yapılan küçük kesilerden dudak içine yerleştirilir. Konulduğu şekilde kalır ve şeklini muhafaza eder. Sakıncası ise zamanla dudağı delerek dışarı çıkabilmesidir.

    2. Hastanın kendi dokuları ile doldurmak…
    Dudak kalınlaştırma ve dolgunlaştırma hastanın kendi vücudundan alınan dokularla da yapılabilir. Bunlar;

    Yağ Hücreleri: Hastanın kendi vücudundan çekilerek alınan yağ hücreleri dikkatli bir işlemden geçirildikten sonra dudaklara ve eğer gerekiyorsa başka kırışıklıklara enjekte edilir. 3-6 ay içinde konulan hücrelerin % 20-30 u geriye kalır. İşlem birkaç defa tekrarlandığında etkili bir dudak kalınlaştırma sağlanabilir. Hiçbir zararı yoktur alerji vs.. gibi riskler içermez. İşlem lokal anestezi altında yapılır. Şişlikler birkaç günde geçer. Son derece kolay bir uygulamadır. Fazla dolgunluk gerektiren durumlarda oldukça etkilidir.

    Deri Hücreleri ; Hastanın kendi vücudundan örneğin, karın veya meme küçültme ameliyatı sırasında çıkan derilerden veya daha önceden vücutta kalmış yara izlerinden çıkan skar dokusundan alınan deri altı dokusu ve yağ hücreleri karıştırılarak doku kokteyli şeklinde dudaklara enjekte edilir. Bu yöntemde konulan hücrelerin bir kısmen eridiği için 2-3 defa tekrarlamak gerektirir. Zararsız ve en iyi yöntemlerden birisidir. Alerji riski yoktur.

    3. Dudakları ameliyat ile yeniden biçimlendirmek.
    Dudak estetiği ile dudakları dolgu maddesi kullanmadan basit ameliyatlarla kalınlaştırmak mümkündür. Pek çok teknik mevcuttur. Bu yöntemlerden uygun olanı plastik cerrah hastanın dudak yapısına ve durumlarına göre seçer. En iyi ve kalıcı sonuçlar bu tekniklerle alınır. Diğerleri gibi geçici değildir. İyileşme 2-5 günde tamamlanır. Lokal anestezi altında yapılan basit ameliyatlardır.

    Martı kanadı tekniği: Burada amaç dudak kenarını yukarı taşıyarak dudağı genişletmektir.Kesi üst dudak kenarından ve yükseltilmek istenilen üst kısımdan yapılır ve daha sonra arada kalan deri çıkarılır ve dudak derisi üstteki cilde dikilir ve dudağın pembe kısmı yukarı doğru kalkmış olur. Bu teknik çok ince dudaklar ve dudak kenarları çok kırışık olan hastalar için mükemmel bir çözümdür. Sonuç kalıcıdır.

    Boğa boynuzu yada burun altı dudak kaldırma: Burnun hemen alt kenarından kıvrımlara uygun olarak boğa boynuzu şeklinde kesilerek bir miktar deri çıkarılır ve deri yeniden dikilerek dudak yukarı doğru asılmış olur. Burun altında ince bir kesi izi kalır. Bu teknik üst dudak derisi geniş olan hastalarda bu mesafeyi kısaltmak için de kullanılır. Böylece üst dişlerin görünmesi sağlanmış olur. Sonuç kalıcıdır.

    Paris dudak: Dudak kenarları ve filtrum denilen üst dudakta burun altında kalan çukurluğun kenarlarının dolgu maddeleri veya yağ hücreleri ile belirginleştirilerek yapılan dudağa verilen isimdir.Dudak kenarları belirgin ve dolgundur.

    V-Y tekniği: Üst ve alt dudaklara ağız içinden V şeklinde kesiler yapılarak sonrada Y şeklinde dikilerek dudaklar dolgunlaştırılır. Sonuç kalıcıdır. Değişmez.

    Dudak Asma: Burun içinden yapılan küçük bir kesiden geçirilen dikişler dudaktan da geçirildikten sonra bağlanır ve dudak yukarı doğru kaldırılır. Görünen bir iz kalmaz. Oldukça etkili bir yöntemdir.

    Yüzde bütünlüğü tamamlaması açısından en önemli unsurlardan olan dudak estetiği alınan etkili sonuçlar ve basit uygulama yöntemlerinden olması nedeniyle oldukça popülerdir.

    Dudakları Dolgun Göstermenin Yolları için tıklayın..

  • Yazın Hangi Estetikler İsteniyor

    Yazın Hangi Estetikler İsteniyor

    Yaz aylarında ince kıyafetler ve bikiniler içinde daha güzel bir vücuda sahip olmak isteyenler estetik merkezlerine koşuyor.

    Botoks: Özellikle alın ve göz çevresi kırışıklıklarının giderilmesi için son zamanların en ideal ilacıdır. Uygulaması 2 dakika içerisinde yapılmaktadır. Etki mekanizması; mimik ve kırışıklığa neden olan kasların hareketlerini minimalize etmektir, süresi yaklaşık altı aydır. Yüze anestezik bir krem sürüldükten sonra beş dakika içinde ince bir iğne sayesinde uygulama gerçekleşmektedir.

    Gögüs Küçültme: Göğüs küçültme ameliyatına, göğsün renkli kısmıyla deri bileşkesi arasında yapılan bir kesiyle başlanır. Meme başından aşağıya ikinci bir düşey kesi yapılır. Bu cerrahi kesiden girilerek meme dokusu şekillendirilir. Kalıcı dikişlerle göğüs dikleştirilir. Böylelikle sadece iki küçük izle, meme şekillendirilmiş olur. Genel anestezi altında 1 saatte ameliyat gerçekleştirilir. Kadının göğüs çapına göre göğüs 2–3 beden küçültülebilir.

    Göğüs Büyütme: Göğüs altından 3 veya 4 cm. kesilerek, meme dokusunun arkasına ameliyat öncesi belirlenen implant konur. Eğer meme istenilen boyutlara geldi ise ameliyat tamamlanır. Genellikle talep, göğüs ölçüsünün en küçük boydan 85 C`ye çıkarılması yönündedir. 1–2 saatte gerçekleştirilen işlem sonrasında hasta aynı gün taburcu edilir ancak 2–3 gün dinlenmesi gerekir.

    Basen: Bu bölge için uygulanacak en iyi cerrahi çözüm liposuctiondır. Aynı ameliyatta kalça bölgesine yapılacak yağ emme girişimleriyle kalça hatları da belirginleştirilebilir. Yakınmaya neden olan çöküntüler de aynı cerrahi seansta emilen yağlarla doldurulup, böylelikle yuvarlak hatlara sahip kalçaya kavuşulabilir. Sarkmış kalçaların şekillendirilebilmesi için deri ve yağ dokusu çıkartılabilir.

    Liposuction: Vücudun çeşitli bölgelerinden vakumla yağ emilip gereken bölgelere bu emilen yağdan enjeksiyonla ilave yapılarak, vücudun yeniden şekillendirilmesi sağlanır. Eskiden 3 litreden fazla yağ almayı riskli bulan plastik cerrahlar yeni buldukları yöntemle 10 litreye kadar yağ çekebiliyor ve vücudun adeta bir heykeltıraş gibi yeniden şekillendirilmesini sağlıyor. Liposuction sonrası işinize birkaç gün içinde dönebilir, normal aktivitelere 1–2 hafta içinde yeniden başlayabilirsiniz.

    Karın Germe: Cerrahi kesi, sezaryen izinin olduğu yerdedir. Karın gerilir, tamamen dümdüz olur. Tekrar aynı bölgede yağ oluşumu söz konusu değildir. Karın duvarı kasları gevşemişse, dikişle karın duvarı da gerilir. Aynı esnada karın duvarının yan bölümündeki kaslara güçlendirme dikişleri konularak, bel oyuntusu oluşturulur. Göbek deliği yeni yerine yerleştirilerek işlem sonlandırılır.

    İlgili Konular ;

    Ameliyatsız Göğüs Küçültme Yöntemlerini Biliyor musunuz?
    Vaser liposelection nedir?
    Liposuction
    Karın germe estetik ameliyatı
    Dolgu Ve Botoks
    Doğal Göğüs Küçültme Yöntemleri

  • SNAP-ON SMILE

    SNAP-ON SMILE

    Ağrı yok, anestezi yok, delme yok, yapıştırıcı yok. Tedavi ve estetik diş hekimliğinde nonefraktif, iki taraflı, uygun maliyetli bir yol arayan hastalar Snap-On Smile için mükemmel adaylardır. Snap-On Smile, daha iyi hissetmek, daha iyi görünmek ve daha iyi hizmet isteyen hastalar için kolay, hızlı ve maliyeti düşük bir çözümdür. Çünkü yemek yerken bile Snap-On Smile’ı kullanabilirsiniz. Hatta sert olan gıdaları rahatlıkla yiyebilirsiniz. Snap-On Smile’i kullanan hastalar, kendilerine daha çok güvendiklerini ve daha çok öz saygı hissettiklerini bildirirler.

    Çogu kişi Snap-On Smile’ın doğal görünümünden ve kullanırken verdiği histen etkilenir, yaşam değiştiren sonuçlara yaklaşık iki haftada ulastıklarına çok memnun kalır. Bu devrim yaratan ürün, kısa ve uzun vadeli klinik sorunların genis bir yelpazede çözümü için en ideal üründür. Aynı zamanda nonefraktif tedavi seçenegi yanısıra bir tanı cihazı işlevi görür. Snap-On Smile daha ciddi diş operasyonlarından önce yüz yapısında yükselme, çıkarilabilir bir takma diş ve uzun vadede gülümsemenizi arttırma yoluyla dişlerinizi daha güzel göstermeyi amaçlayan bir üründür.

    Snap-On Smile yillarca kullanılabilir ve buna ragmen fiyati yeterince uygundur. Snap-On Smile, ihtiyaci olup tedavi konusunda kararsız olan hastalar için tedavi için harekete geçirici bir ürün olduğunu da kanıtlamıştır. Araştırmamız, Snap-On Smile ile tedaviye başlayan hastaların yüzde 40’inin daha kapsamlı tedavi edici diş hekimliğine geçiş yaptığını kanıtlamıştır.

     

    SNAP-ON SMILE | 10 SNAP ON SMILE Nedir ?

    Ürünümüz Dr.Marc Leichtung tarafından icat edilen ve 7 senedir kusursuz bir şekilde 46 ülkeye yayılan kişiye özel üretilen Dental Kozmetik bir üründür.Ürün Kristalize edilmiş Asetil Reçine hammaddesinden üretilmektedir.Çok rahat takılıp çıkarılabilen Veneer olarak tanımlanabilecek Non-invaziv bir estetik uygulamadır.

    Ürünümüz eşsiz ve alanında tek patente sahip üründür.

    Snap On Smile ile günlük yaşamınıza aynı şekilde devam edebilir.Yemek yiyebilir ve birşeyler içebilirsiniz.Ceviz kırabilir ve Elma yiyebilirsiniz.Materyalin esenkliği sayesinde dişin ekvator hattına doğru genişleyen Snap On Smile’ın kuron marginleri,ekvator hattından koleye doğru tekrar daralarak undercutlara tutunmaktadır.Bu tutunma çiğneme esnasında protezin ağızda hareket etmemesini sağlayabilecek kadar kuvvetlidir.

    Dişlerin okluzal kısımlarını açık hazırlayarak okluzyonun değişmemesini sağlamak,3 üyeye kadar blok köprügövdesi ile dişsizlikleri gidermek mümkün olan eşsiz bir üründür.

    Snap On Smile sadece 2 kısa diş hekimi ziyareti ile sahip olabileceğiniz,Ağrı,sızı,kaşıntı,yanma,kızarıklık Hassasiyet, alerjik reaksiyon,diş kesimi,delme,yapıştırma,çakma gibi işlemlerin yapılmadan mükemmel ağız görüntüsü sağlayacak tek ve gerçek Dental Kozmetik ve Estetik ürünüdür.Snap on Smile ile artık gülmekten çekinmenize asla gerek kalmamaktadır.

    Snap on Smile özellikle Kozmetik Gülüş Geliştirme,Implant sonrası restorasyon,Dikey yükseltme gibi dental konularda en basit ve en uygun çözümdür.

    Dişlerinize diş hekimi tarafından hiç değilmeden üretilen bir üründür.Tek yapılması gereken düzgün bir ölçü alınması ve RX FORM’un diş hekimi tarafından doldurulması ve Isırık Referansı(Kapanış referansı) alınması ve tarafımıza gönderilmesidir.

    3 hafta sonra ürün hastaya teslim edilmektedir.2012 yılı sonuna kadar hedef üretimin Türkiye Cumhuriyeti içerisinde yapılmasıdır.Bu üretim ile birlikte hastaya teslim süresi 3-5 günü geçmeyecektir.Snap on Smile gülmekten çekiniyorsanız,diş hekiminden korkuyorsanız,dişleriniz için anestezi gerektiğinde şoka giriyorsanız hayatınızı pozitif yönde değiştirebilecek en etkin üründür.

    [youtube id=”c3GRqBF5FB0″ width=”600″ height=”350″]

    Diş Eti Estetiği

    – Diş eti çekilmelerinde ne tür tedavi yöntemleri uygulanabilir?
    – Diş eti estetiği nasıl yapılır?
    – Diş etlerine estetik yaptırmak pahalı mı?
    – Hangi diş eti hastalıkları estetik müdahaleyi gerektirir?
    – Diş eti estetiği ağrı yapar mı?
    – Diş ve diş eti estetiklerinde nelere dikkat edilir?
    – Kimler diş eti estetiği yaptırabilir?
    – Diş etlerinde sık karşılaşılan estetik sorunlar nelerdir?

    Diş Estetiği Yöntemleri

    – Estetik diş hekimliğinde protez dişler nasıl kullanılır?
    – Lamine diş kaplamalarının avantajları nelerdir?
    – Estetik diş hekimliğinde hangi yöntemler kullanılır?
    – Estetik diş hekimliğinde ne tür estetik dolgular yapılabilir?
    – Diş estetiği uygulamalarında implantlar nasıl kullanılır?
    – Estetik diş tedavileri hangi durumlarda gereklidir?
    – Diş estetiğinde diş etlerinin önemi nedir?

  • Hamilelikte oluşan dişeti hastalıkları

    Hamilelikte oluşan dişeti hastalıkları

    Hamilelikte oluşan dişeti hastalıkları

    1) Hamilelikte meydana gelen dişeti problemleri nelerdir?

    Hamilelikte hormon seviyeleri belirgin bir şekilde artmaktadır. Progesteron seviyesi mensturasyon siklusundaki seviyesinden 10 kat, östrojen seviyesi ise 30 kat daha yüksek seviyelerde seyretmektedir. Hamilelikte gözlenen hormon seviyelerindeki bu değişime bağlı olarak dişeti problemlerinin oluşma riski de artmaktadır. Bu dönemde, ağız hijyen eksikliğine bağlı olarak meydana gelen plak birikiminin ve buna bağlı gelişen dişeti iltihabının yani gingivitislerin hamilelerde, hamile olmayan bireylere göre daha şiddetli seyrettiği görülmektedir. Yapılan çalışmalarda hamilelikte gingivitis görülme sıklığının %50 ila %100 arasında değiştiği bildirilmiştir. Bu dönemde dişetlerinde fırçalama esnasında veya kendiliğinden kanama, renk değişikliği yani kızarıklık, şişlik, yumuşama ve hatta hamilelik epulisi olarak adlandırılan lokal dişeti büyümeleri meydana gelebilmektedir.

    2) Hamilelikte meydana gelen dişeti problemleri nasıl önlenir?

    Bilindiği gibi, etkili ve yeterli plak kontrolü tüm bireyler için büyük önem taşımaktadır. Ancak hamilelikte bu konuda çok daha dikkatli olunmalı ve ağız hijyeni işlemlerine ve maksimum plak kontrolüne özen gösterilmelidir. Doğru, etkili ve yeterli diş fırçalamanın yanısıra diş ipi ve ara yüz fırçası kullanılarak sadece görülen yüzeylerin değil ara yüzlerde biriken plağın da uzaklaştırılması gerekmektedir. Ayrıca hamilelik öncesinde periodontal değerlendirme yapılmalı ve dişeti hastalığı mevcut ise kesinlikle tedavi edilmelidir.

    3) Hamilelikte meydana gelen dişeti problemleri nasıl tedavi edilir? Antibiyotik ve ağrı kesiciler kullanılabilir mi?

    Hamilelikte meydana gelen dişeti iltihabı, başlangıç periodontal tedavisi denilen ağız hijyeni eğitimi, diştaşı temizliği ve profesyonel cila işlemlerinin uygulanmasıyla birlikte kontol altına alınabilmektedir. Bu söz konusu işlemler baslangıç halindeki dişeti iltihabının tedavisinde yeterli olacaktır. Ancak hamilelik epulisi dediğimiz lokalize dişeti büyümesi varsa ve bu hastanın çiğneme veya yemek yeme fonksiyonlarını engelliyorsa cerrahi olarak uzaklaştırılması gerekmektedir. Bu işlemler hastanın ağrı duymaması için lokal anestezi uygulaması ile yapılır. Hamilelikte de lokal anestezik maddeler güvenle kullanılabilmektedir. Ayrıca hastalara cerrahi işlemler sonrasında veya mevcut problemin tedavisine destek olmak amacıyla penisilin, sefalosporin ve eritromisin türevi antibiyotikler; parasetamol türevi ağrı kesiciler güvenle reçete edilebilir.
    Hamilelikte tetrasiklin, siprofloksasin ve aminoglikozidler hem bebeğin dişlerinde hem de diğer organlarında harabiyete neden olabileceğinden kesinlikle tercih edilmez.

    4) Tedavi edilmeyen dişeti hastalıkları hamilelikte ne gibi problemler yaratabilir?

    Tedavi edilmeyen periodontal hastalıkların hamile bireylerde ciddi bir erken doğum riski oluşturduğu (37 haftadan önce doğumun gerçekleşebileceği) ve düşük doğum ağırlığında bebeklerin (2,5 kg’dan az) dünyaya gelebilme riskinin bulunduğu ortaya konmuştur. Periodontal hastalığa sahip hamilelerde periodontal açıdan sağlıklı bireylere nazaran düşük doğum ağırlıklı bebeklerin dünyaya gelme riski 7,5 kat daha fazladır. Yine periodontal açıdan sağlıklı bireylere nazaran periodontitisli hamilelerde 5 kat daha fazla 35 haftadan önce ve 7 kat daha fazla 32 haftadan önce erken doğum riski olduğu bildirilmiştir.

    5) Hamilelerde dental tedaviler hangi dönemde yapılmalıdır?

    Diş çürüklerinin tedavisi (dolgu uygulaması) şeklindeki kısa süreli dental uygulamalar hamileliğin her döneminde yapılabilir. Ancak daha uzun süreli işlemler (operasyon, diş çekimi) 14. haftadan sonra yapılmalıdır. Çünkü ilk trimesterde (hamileliğin ilk 3 ayı) bebeğin organlarının gelişimi söz konusudur. Son trimesterde (hamileliğin son 3 ayı) ise vena cava kompresyonu sendromuna bağlı olarak ana damarlar üzerine baskı olması sonucu hastada senkop gelişerek erken doğum gerçekleşebilir, çünkü bu dönemde uterus dış uyaranlara karşı oldukça hassastır. Bu nedenle uzun süreli tüm dental işlemler 2. trimesterde (3-6. aylar arasında) daha güvenle uygulanabilmektedir.

    6) Hamilelerde diş çekimi yapılabilir mi?

    Evet diğer tüm bireylerde olduğu gibi diş çekimi de hamilelikte güvenle yapılabilir. Diş çekimi dolguya göre daha invaziv bir işlem olduğundan genellikle 2. trimesterde yapılması önerilmektedir.

    7) Radyografi alınabilir mi?

    Hamilelikte de normal bireylerde olduğu gibi radyografi alınabilmektedir. Ancak klinik pratikte zorunlu olmadıkça radyografi alınması tercih edilmemektedir. Radyografi alınması gerekiyorsa 2. trimesterde kurşun önlük koruyucu giydirildikten sonra alınması daha güvenlidir. Alınacak radyografilerin panoromik filmlerden ziyade problemli bölgeye yönelik lokal periapikal radyografiler şeklinde olması daha uygun olacaktır. Yine, az dozda radyasyon alınması için bu periapikallerin dijital olarak alınması eğer dijital imkanı yoksa hızlı filmlerle düşük dozda poz alınarak analog görüntüleme yapılması uygundur.