Etiket: doğurganlık

  • Kısırlığa karşı sağlıklı beslenme ilkeleri

    Kısırlığa karşı sağlıklı beslenme ilkeleri | 1Aşırı şişmanlık ya da aşırı zayıflık, kısırlık nedeni olabiliyor. Özellikle fazla kilolu veya obez olmanın doğurganlığı azalttığını vurgulayan Umut Tüp Bebek Merkezi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Süleyman Tosun, “Anne baba adayları, üremeye yardımcı tedaviler sayesinde bulunabilecek tek bir dengeli ve sağlıklı beslenmenin; yumurta ile spermin kalitesini ve döllenmeyi direk etkilediğini“ belirtiyor.

    Yanlış beslenme gebe kalmayı etkiler mi?

    Beslenmeyle ilgili sorunlar kadınların yumurtalıkları ile erkeklerin spermleri üzerinde olumsuz etki yapıyor. Yanlış beslenme alışkanlıkları kadınların yumurtalıklarını etkileyerek sağlıklı yumurtalar üretmeye direnç gösterir hale getiriyor.

    Erkekte sperm sayı ve kalitesini azalttığından gebe kalmada güçlüğe neden olabiliyor. Doğal gebe kalmayı zorlaştırırken, düşükleri hızlandırıyor. Yanlış beslenme kısırlık tedavilerinin başarılarını da düşürüyor.

    Şişmanlık tek başına kısırlık sebebi olabilir mi?

    Olabilir. Bizim, sebebi bilinemeyen infertilite dediğimiz durumlarda, eğer kilo problemi faktörü varsa direk buna yöneliyoruz. Görüyoruz ki, kısırlık nedeniyle bize başvuran ve beslenme programına alınan anne adayları zayıflayınca başka hiçbir tedavi veya yardımcı yöntem gerektirmeden gebe kalabiliyor. Fazla kilonun kadınlarda doğurganlığı azalttığı ispatlanmış bir gerçek.

    Aşırı zayıflık doğurganlığı etkiler mi?

    Aşırı zayıflık adet düzensizliği yapıyor. Adet düzensizliği, yumurtlama bozukluğu gibi sorunlar aşırı zayıflıktan kaynaklanarak, kısırlığa sebep olabiliyor. Vücutta yağ oranı, kadınlarda normalde yüzde 20-29 arasındadır. Beslenme bozukluğu sonucu aşırı zayıf olan kadınlarda adet düzensizliğine sık rastlanıyor. Düzensiz kanamalar, yumurtlama bozukluğu ile birlikte seyrediyor. Benzer durumdaki atletler, yüzücüler gibi ağır spor yapanlarda da kısırlık sık görülüyor. Sağlıklı beslenme sonucunda vücut yağ oranları ve kiloları düzeldiğinde, kişilerin gebe kalma şanslarının artıyor.

    Şişmanlığın doğurganlığa olan olumsuz etkileri sonucu ortaya çıkan problemler nelerdir?

     Adet düzensizliği
     Kısırlık ihtimalinin artışı
     Kısırlıkla ilgili cerrahi girişim riskinin artışı
     Düşük riskinin artışı
     Üremeye yardımcı tedaviyle gebelik şansının azalması

    Gebelik öncesi özel beslenme gerektiren ve kısırlık sebebi olan hastalıklar nelerdir?

    Polikistik Over, “çok sayıda kist içeren yumurtalık” anlamına geliyor. Polikistik Over Sendromu da üreme çağında olan on kadından birinde, her ay düzenli olarak gerçekleşmesi gereken yumurtlama işlevinin aksaması demek.Kısırlık, tüylenme, kilo artışı, saç dökülmesi gibi sorunlar söz konusu.PCOS’den şüphelenilmesini gerektirecek en önemli belirtiyi, adet düzensizliği oluşturuyor. Bunun sonucunda oluşan kısırlık ise, PCOS’nin bir başka belirtisini oluşturuyor. Sendromun bir diğer önemli belirtisi de, tüylenmede görülen artış. Hastaların yumurtalıklarından fazla miktarda testosteron, yani erkeklik hormonu üretilmesine bağlı olarak gelişen tüylenme; yüz bölgelerinde, göğüsler arasında, göğüs uçlarında ve göbekte ortaya çıkabiliyor. Ciltte yağlanma, sivilce oluşumu ve kilo artışı da, bu sendromun etkisi altında kalan kadınlarda sıkça görülüyor. Çünkü bu sendrom uzun dönemde; diyabet, yüksek tansiyon ve kalp hastalıkları gibi ciddi sağlık problemlerini de beraberinde getiriyor. PCOS’li hastaların vücutlarında, kan şeker seviyesi düzenleyen insülin hormonuna karşı bir direnç oluşuyor.

    İnsülin pankreastan salınan bir hormon ve hücrelerin glukozu kullanmalarını sağlıyor. PCOS’de hücrelerde insüline karşı bir direnç oluştuğu için pankreas daha fazla insülin salgılamak zorunda kalıyor. Bu yüksek dozda insülin de yumurtalıkları etkileyerek, yumurtlamayı engelliyor. İşte, tüm bu nedenlerden dolayı, bu hastalarda şeker hastalığına yakalanma riski artıyor. Polikistik over sendromlu bir hastada uygulanacak tedavi ise kilo verilmesi, insülin etkinliğini arttıran ilaçlar. yumurtlama tedavisi, ve Tüp Bebek’dir. Kısırlık dışındaki diğer problemler; (kıllanma, tüylenme, vs.) ise erkeklik hormonlarını azaltan ilaçlarla yapılmaktadır

    Gebe kalınsa da beraberinde hangi problemlerle karşı karşıya kalınıyor?

    Fazla kiloya rağmen gebe kalınabilse de, fazla kiloların hipertansiyon ve gebelik diyabeti riskini ortaya koyuyor. Ayrıca normal kilodaki hamilelere göre bulantı, kusma, kasık ve bel ağrısı, kramp gibi şikayetlerin görülme riski de artıyor. Fazla kilolar hamilelik sürecinin yanı sıra hem normal doğumu hem de sezaryen doğumu zorlaştırabiliyor.

    Uygulanacak beslenme planı kişinin kendine özgü sağlık koşulları (şeker hastalığı, çölyak, yüksek tansiyon) boy, ağırlık,fizik aktivite, kullandığı ilaçlarıyla beslenme alışkanlıkları göz önüne alınarak oluşturulur.

    Sonuç olarak sağlıklı kilonun korunması hem birçok hastalığın önlenebilmesi, hem de gebeliğin sağlıklı olabilmesi ve korunabilmesi için önemlidir

    Çok fazla zayıflık da, çok fazla şişmanlık da başarılı bir hamilelik şansını tehlikeye atar. Sağlıklı kilo herkes için farklıdır. Gebe kalmadan önce ideal kilonuz için doktorunuza danışmanız önemlidir. Kilo değişiklikleri ani olmamalı, uygun bir süreye dağılmalıdır. Bu konuda mutlaka doktorunuzdan ve onun yönlendireceği bir beslenme uzmanından yardım alın.

    Önerilerimiz;
     Yeterli miktarda meyve, sebze ve tahıl tüketin.
     Kolesterolü düşük yiyecekler yiyin. Hayvansal gıdaların çok fazla tüketilmesi kan kolesterol düzeylerini arttıracaktır.
     Yiyeceklerinizdeki şeker oranını sınırlayın.
     Yiyeceklerinizdeki tuz oranını sınırlayın.
     Lifli yiyecekler tüketin.
     Alkol tüketiminizi sınırlandırın, mümkünse tamamen kesin.
     Çay ve kafein tüketiminizi sınırlandırın.

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Süleyman Tosun
    Umut Tüp Bebek Merkezi

    Not : Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Süleyman Tosun sorularinizi http://www.kadinlarkulubu.com/ozel-umut-tup-bebek-merkezi-f962/ adresinde cevaplamaktadir.

  • Doğurganlığın korunmasında yeni dönem


    Çinli bilim adamlarının fareler üzerinde kök hücreden yeni yumurta yapımıyla ilgili çalışmasının bugüne kadar bilinenin aksine erişkin kadınlarda yumurta rezervinin tekrar artırılabileceği yolunda ışık yaktığı, menopozu tersine çeviren bu yaklaşımın tıpta mucize olduğu bildirildi.

    İngiltere’nin saygın bilim dergilerinden Nature Cell Biology’de yayınlanan Kang Zou ve arkadaşlarının çalışmasının, kadınların sahip olduğu yumurtalarla doğduğu, daha sonra yeni yumurta hücresi katılımı olmadığı yolundaki görüşü değiştirerek, ergen kadınlarda yumurta rezervinin tekrar artırılabileceği umudunu getirdiği belirtildi.

    Dünyada yumurtalık nakli çalışmalarıyla tanınan New York Medical College Westchester Medical Center Üreme Sağlığı Departmanı Başkanı Prof. Dr. Kutluk Oktay, bunun tıpta yeni bir mucize, devrim olduğunu, bugüne kadar taşlaşmış görüşleri yıktığını kaydetti.

    Çalışmanın insanda aynı kök hücreler alınıp yumurtalığına enjekte edilmesi halinde menopozu tersine çevirebilecek bir gelişme olduğunu ifade eden Prof. Dr. Oktay, şöyle konuştu:

    “Klinisyen bir bilim adamı olarak zaten uzun süredir klinik senaryoların yaygın olan inanışa uymadığını gözlemliyordum. Aynı yaklaşım insan yumurtalığı için de söz konusu olursa bunun başarıya ulaşması çok zaman almayacaktır. Biz de bu anlamda çalışmalara başladık. Bir anlamda bu, yumurtalık transplantasyonu çerçevesinde zaten klinik olarak kullanılmaktaydı. Kanser tedavileri nedeniyle menopoza giren veya genç yaşlarda yumurtalık bozukluklarını yaşamış çok sayıda kadın, bu yumurtalık transplantasyonun ardından menopoza girmelerinden çok uzun süre sonra çocuk sahibi olabildiler. Bugüne kadar bilinenin aksine erişkin kadınlarda yumurta rezervinin tekrar artırılabileceği yolunda fikir veren çalışma tıpta mucizedir.”

    ”SON 50 YILIN EN ÖNEMLİ BULGULARI”

    Bu çalışmaların doğurganlığın korunması anlamında yeni bir dönemin başlangıcı olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Oktay, elde edilen bulguların bu anlamda üreme biyolojisi alanında son 50 yılın en önemli bulguları olduğunu söyledi.

    Prof. Dr. Oktay, ABD’de 2002 yılında hodgkin lenfoma tanısı konulan Ann Dauer’in, kemik iliği nakli için uygulanacak kemoterapi öncesinde dondurduğu yumurtalık dokusunu 2,5 yıllık menopoz döneminin ardından geliştirdiği yöntemle karın cilt altına uygulayarak mucizevi şekilde doğal yolla anne olduğunu hatırlatarak, Dauer’in yine mucize eseri ikinci bebeğini dünyaya getirdiğini belirtti.


    Oktay, yeni çalışmanın açıklanamayan bu duruma da ışık yaktığını, karın altındaki yumurtanın periferdeki kök hücreleri uyarıp menopozdaki yumurtalara yardım ettiğini düşündüklerini bildirdi.

    Ufuk Üniversitesi Genetik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Volkan Baltacı da bu çalışmaların yumurta hücre rezervi kalmamış, kısırlık sorunu bulunan, erken menopoz sorunu yaşayan, hatta kanser tedavisi alacak hastalar için yeni ufuklar açabileceğini, benzeri tedavilere örnek teşkil edebileceğini söyledi.

    Kang Zou ve arkadaşları, erişkin fareden elde ettikleri yumurta kök hücrelerini dış ortamda kültüre ederek uzun süre canlı kalmalarını ve farklılaşmalarını sağlamış, ayrıca içlerine viral bir DNA ekleyerek bu yumurta hücrelerini genetik olarak işaretlemişti. Daha sonra bu yumurta serisi hücreleri kısır bir fareye transfer edilerek bu farede yeniden fonksiyon kazandıkları ve virüs DNA’sı ile işaretli olgun yumurtaların geliştiğini, bu yumurtalardan işaretli DNA’yı taşıyan yavru farelerin doğduğunu kanıtlamıştı.

  • Doğum sonrası güzelleşmek için…

    42-20595475Kendi bedeninden yeni bir beden oluşturan kadın, bu değişimin farkına vardığında şaşkınlığa uğruyor. Hatta bazen bu değişiklikler kişide paniğe yol açıyor. “Hep böyle mi kalacağım” korkusu baş gösteriyor. Ancak uzmanlar, alınacak küçük tedbirler ve doğru plastik cerrahi uygulamaları ile kişiye özgüvenini yeniden kazandırmanın mümkün olduğunu söylüyor.

    Memorial Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Deniz İşcen, “Doğum sonrasında güzelleşmek için” kadınlara şu önerilerde bulundu:

    Doğum sonrası oluşan şekil bozuklukları annede ruhsal ve bedensel etkilelenmelere yol açıyor ve egzersiz gibi önlemlerle arzu edilen düzelmeler sağlanamıyorsa, uygun plastik cerrahi uygulamaları ile kişiye özgüvenini yeniden kazandırmak, hatta sonuçta evliliğine de olumlu katkıda bulunmak mümkün.

    DERİ ÇATLAKLARI İÇİN

    42-21636537Hamilelik döneminden itibaren bebe yağı ve badem yağı ile uygulanacak masajlarla deri çatlaklarını en aza indirin.

    Bedendeki değişiklikler her ne kadar yavaş yavaş gerçekleşse de bu değişimin doğum sonrasını daha az etkilemesi için hamilelikte gereğinden fazla kilo almamak ve genişleyen deriye yağlı masajlar yaparak kalıcı hasarı azaltmak önerilir.

    Bu konuda en çok bebe yağları ve badem yağını öneriyoruz, tabii ki her gün bir yenisi geliştirilen kozmetik kremleri de uygulamak mümkün.

    Özellikle gebeliğe bağlı çatlakların oluşmasını engellemek amacıyla gebeliğin başından itibaren derinin esnekliği artırılabilirse oluşacak hasar en aza indirilebilir. Tabii burada derinin özellikleri de söz konusu, çünkü genetik etkiler daha fazla çatlamaya neden olabiliyor. Yine de yağlı masajdan vazgeçmemek gerek. Sarkmalar bir ölçüde egzersizle önlenebilir. Bölgesel biriken yağlardan doğum sonrasında derhal başlanılan uygun bir egzersiz programı ile kurtulmak mümkün olabilir.


    ESTETİK AMELİYAT İÇİN UYGUN ZAMAN

    Meme dikleştirme ve karın gerdirme operasyonları için emzirme döneminin üzerinden bir yıl geçmesi gerekir. Bedeni üzerinde bunca değişikliği, dokuz ay gibi kısa bir sürede yaşayan kadın kendine yabancılaşır, bunu doğum sonrasında atlatmayı başaramayan hanımlar bir süre sonra plastik cerrahlardan yardım alabilirler. Bu yardım asla hemen sezaryen sonrasında yapılacak bir karın ameliyatı veya süt verirken yapılacak meme ameliyatları olmamalıdır. Çünkü vücudun bu dönemde verdiği cevaplar bizim estetik amaçlarımıza uymamaktadır. Bu yüzden ilk bir yılda beklemeyi önemle belirtiyoruz. Yapılacak işlemler doğurganlığı, doğurabilmeyi ve emzirmeyi etkilemezler.

    DOĞUMUN YARATTIĞI HORMONAL ETKİ

    Karın kaslarının gevşemesi ve doğum sonrasında yeterince güçlenmemesi, derinin çatlamış ve gevşek olması, aşırı kilo alımı ile kalçalarda biriken yağlar annelerin en çok şikayet ettiği vücut bölgeleri; daha ilk aylarda “bunlardan nasıl kurtulabilirim” sorusuna cevap aramaya başlıyorlar. Oysa biz biliyoruz ki, gebeliğin yarattığı hormonal etki daha en az bir yıl sürecek ve biz bu süre içinde yaptığımız girişimlerde istediğimiz sonuca ulaşamayacağız. İşte bu yüzden doğum sonrasında çok çok zorunlu olmadıkça anneye cerrahi olarak dokunmaktan kaçınırız. Bu süre annenin bebeğinden arta kalan zamanlarda daha çok egzersiz gibi, cilt bakımı gibi işlemlerle ve sabırla geçireceği bir süre olmalıdır.

    KARIN VE BACAK YAĞLARI


    İlk bir yıl içinde bu çabalar sonuç vermemişse ve hasta tekrar bir doğum düşünmüyorsa karın ve yağlar için girişimlerde bulunabiliriz. Aslında bir sonraki doğumu engelleyen bir durum söz konusu olmasa da cerrahi ile alınacak sonuç yeni bir doğumla bozulacağı için bu durumda ameliyatı pek önermemekteyiz. Bu özellikle karından deri çıkarıp, kas diktiğimiz ameliyatlar ve meme ameliyatları için geçerlidir. “Liposuction”ı bile bir yıl geçmeden pek önermiyoruz çünkü deri eski esnekliğine henüz kavuşmamış oluyor. Aspirasyonla yağ alma yöntemi olan liposuction tekrar bir doğum yapılacak da olsa hasta tarafından isteniyorsa karın ve bacak yağları için uygulanabilir.

    SİLİKONUN EMZİRMEYE ETKİSİ

    Önceden gerçekleştirilen silikon protez ve küçültme ameliyatının süt vermeye herhangi bir etkisi yoktur. Anneliğin ardından plastik cerrahtan en çok yardım istenen konulardan biri de meme estetiğidir. Kiminde meme, emzirme sırasında çok büyüyebiliyor ve daha sonra eski haline dönmüyor. Bazen de süt verme sona erdiğinde memenin içi boşalarak sarkık bir torbaya dönüşüyor. Memeye estetik açıdan şekil vermek için mutlaka süt vermenin bitmiş olması gerek, bu silikon protez uygulamasında da, küçültme ve kaldırma ameliyatlarında da geçerli.

    Emzirme bittikten sonra özellikle hasta başka bir çocuk istemiyorsa ameliyatı öneririz. Kararsız veya çok sonra bir doğum planlayan hastalarda ise ameliyatlı memenin şeklinin yeni bir gebelikle bozulabileceğini belirtmek gerekir. Uygulanacak silikon protezin veya küçültme ameliyatının daha sonraları doğumlarda süt vermeye herhangi bir etkisi yoktur. Burada belirtilmesi gereken nokta teknik olarak çok büyük memelere uygulanan farklı bir meme küçültme yönteminin zaten doğurganlık yaşındaki hanımlara uygulanmadığıdır.


    VAJİNAL ESTETİK

    Duruma göre vajinal estetik de önerilebilir. Normal doğum, vajeni de esneten bir olaydır. Zaman içinde buradaki dokular da eski boyutlarına ve esnekliğine kavuşurlar. Kadın-doğum uzmanları muayenede bu bulguları tespit eder ve hastanın buna bağlı idrar kaçırma şikayeti varsa yine bu uzmanlık dalı tarafından vajeni daraltma daraltma ve mesaneyi asma işlemi gerçekleştirilir. Plastik cerrahlar sadece doğuma bağlı veya doğuştan olan dış genital organ şekil bozukluklarında bazı düzeltmeleri yaparlar.

    Kaynak : NTV-MSNBC