Etiket: Diyet

  • Kadınların ”diyet yalanları”

    Kadınların ”diyet yalanları”

    Daily Telegraph’ta yayımlanan araştırmaya göre, kadınların söyledikleri ”diyet yalanları” çoğunlukla çikolata, peynir ve alkolle ilgili.

    Timex tarafından yaklaşık 3000 kadın arasında yapılan araştırma, kadınların yeme alışkınlıklarına dair en sıklıkla kullandıkları cümlenin ”Sadece küçük bir parça yedim” olduğunu ortaya koyuyor.

    ”Öğle yemeğinde çok yiyeceğim ki, sonraki öğünlerde az yiyeyim”, ”Kendime çok nadir yemekle ilgili ödül veriyorum”, ”Çocukların tabaklarında kalanlar ziyan olmasın” ve ”Sadece yemeğin tadına baktım” en fazla söylenen ”diyet yalanlarından” bazıları.

    Kadınların çok sık dile getirdikleri bahaneler arasında hiç fast-food yemedikleri, yalnızca özel kutlamalarda bir kadeh içtikleri, kırmızı şarabın sağlığa çok faydalı olduğu ve günde 5 öğün meyve-sebze yeme kararı aldıkları da yer alıyor.

    Kadınları en çok yoldan çıkaran besinlerin ise çikolata, cips, pasta, peynir ve ekmek olduğu belirtiliyor.

    Çoğu kadının yeme alışkanlıkları konusunda çevresine ve kendisine dürüst davranmadığını ifade eden uzmanlar, diyet yapan kadınların tüm gün yedikleri besinleri yazdıkları bir günlük tutmalarının kilo kaybını önemli ölçüde arttıracağını vurguluyor.

  • Diyetsiz kilo verin

    Diyetsiz kilo verin

    Özlemle beklediğimiz yaz ayları yaklaşıyor. Bir başka deyişle, fazla kilolarınızdan kurtulmanın vakti geldi!

    12 kurala uyun, diyetsiz kilo verin

    Siz de fit bir vücudun hayalini kuruyor, ancak diyetlerle bir türlü baş edemiyor musunuz? Telaşlanmayın, çünkü ideal kilonuza kavuşmanız için ağır ve sıkıcı diyetlere ihtiyacınız olmayacak. Fit bir vücut için yapmanız gereken tek şey; ‘yeterli’ ve ‘dengeli” beslenmek! Üstelik aç kalmadan, sıkıcı listelere bağlı yaşamadan!

    Büyük şehirlerde yaşamanın en büyük dezavantajlarından biri, yoğun iş hayatı ve günlük koşuşturmalarımız nedeniyle düzensiz beslenmek zorunda kalmamız. Hemen hepimiz sabahları kahvaltımızı ayakta atıştırıyor, gündüz tabağımızdaki besinleri hızla tüketiyor, akşam öğününü de neredeyse yatma vaktine yakın yemek zorunda kalıyoruz. Bunun faturasını da hızla aldığımız kilolar ile ödemek zorunda kalıyoruz. Fazla kilolarımızdan kurtulup fit bir vücuda sahip olabilmemiz için başladığımız diyetleri de genellikle düzensiz yaşantımız ya da aynı besinleri yemekten sıkılıp irademize yenik düşerek yarım bırakıyoruz.

    Büyük bir irade örneği gösterip diyetlerine devam ederek fazla kilolarından kurtulanlarımız da bir süre sonra eski beslenme düzenine dönüyor, sonuçta verdiği kiloları fazlasıyla geri alıyor. Aslında fazla kilolarımızdan kurtulmak ve ideal kilomuzu ömür boyunca korumak için ‘diyet’ yapmamıza hiç gerek yok! Sadece ‘yeterli’ ve ‘dengeli’ beslenerek, yani kendimize yeni bir beslenme programı oluşturarak ömür boyunca ideal kilomuza korumamız mümkün. Üstelik aç kalmadan, en önemlisi de hiçbir besin kısıtlamasına girmeden! Acıbadem Kozyatağı Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı İpek Cirit, fazla kilolarınızdan kurtulmak için neler yapmanız ve nelerden kaçınmanız gerektiğini anlatıyor:

    BUNLARI YAPIN

    1- Besinleri yavaş çiğneyin

    Zamanınız olmasa bile tabaktaki yemekleri hızlı yemekten vazgeçin. Ana öğünleriniz en az 15 – 20 dakika sürmeli. Çünkü beynin ‘tokum’ sinyalini vermesi için yaklaşık bu kadar süreye ihtiyacı var. Eğer besinleri hızla çiğnerseniz kontrolünüzü yitirerek bu süre içinde daha fazla yemek tüketme riskiyle karşı karşıya kalırsınız.

    2- Her öğünden önce su için

    Her gün 1.5 – 2 litre su içmeyi alışkanlık haline getirin. Gün içinde düzenli olarak tüketeceğiniz su metabolizmanızı hızlandırmak gibi önemli bir işlev üstleniyor. Ancak bu özelliğinden faydalanmak için suyu gün içine yayarak içmeniz şart. Eğer akşam su içmediğinizi fark edip bolca tüketmeye kalkarsanız, sık sık tuvalete gitmek dışında hiçbir değişiklik sağlayamazsınız. Bu nedenle her öğün öncesinde bir bardak su içmelisiniz. Böylece hem açlık hissinizi azaltarak gereksiz atıştırmalardan korunmuş, hem de günde en az 6 bardak su içmeyi garantilemiş olursunuz. Yemek yerken su tüketiminden ise kaçının, aksi halde mide hacmini artırmış olursunuz ki bu da daha fazla besin tüketmeniz anlamına geliyor. Yemekten sonra su içmek için en az 1 – 1.5 saat geçmiş olmalı. Çünkü mide boş iken su, doğrudan bağırsaklara karışıyor ama besinle karıştığında mideyi genişletmekten başka bir işlev üstlenmiyor.

    3- Sebzeye ağırlık verin

    Ana öğünlerinizden birinin mutlaka sebze ağırlıklı olmasına dikkat edin. Böylelikle hem bağırsakların daha hızlı çalışmasını sağlar, hem de daha az kalorili bir menüye sahip olursunuz. Örneğin ana öğününüzde et ve makarna yerseniz sebzeden çok daha fazla enerji alabilirsiniz. Ancak sebzeler bir porsiyon ete göre neredeyse dörtte biri kadar enerjiye sahip olsalar da, hemen hemen aynı derecede tokluk sağlarlar. Örneğin etin sindirimi 3 – 4 saat sürüyorsa, sebzenin sindirimi 2 saat kadar sürer. Fakat sebzeyi bir dilim ekmekle desteklerseniz, etli menü kadar uzun süre tok kalabilirsiniz. Bu nedenle gün içinde minimum 2 -3 porsiyon sebze, yine aynı oranda meyve almayı alışkanlık haline getirin.

    4- Porsiyonlarınızı küçültün

    Meyvede bir porsiyon derken, aklınıza dolu bir tabak gelmesin. Beslenme ve Diyet Uzmanı İpek Cirit bir porsiyonun 50 kalori olduğunu, bunu da yarım muz, büyük bir mandalina, küçük bir elma veya ayvanın dörtte biri ile alabileceğimizi belirtiyorlar. Sebzelerde de, 4 yemek kaşığı bir porsiyona karşılık geliyor.

    5- Tatlılara ‘ambargo’ koyun!

    Gün içinde yeteri kadar karbonhidrat tüketmediğimizde enerji ihtiyacımızı karşılayamıyoruz. Bunun sonucunda da beynimiz bize ‘tatlı’ yememizi emrediyor. Biz de ‘krizim tuttu’ diyerek tatlılara saldırmaya başlıyoruz. Oysa tatlı ihtiyacımızı önlemenin tek yolu düzenli beslenmek ve enerjiyi dengeli bir şekilde almaktan geçiyor! Beslenme ve Diyet Uzmanı İpek Cirit, şeker gibi basit karbonhidrat grubunda yer alan besinleri haftada 1, en fazla 2 kere tüketmenizi öneriyor. Çünkü tatlı yediğinizde 300 -350 gibi yüksek bir kalori alırsınız ama kan şekeriniz hızla yükselip tekrar düştüğü için yarım saat sonra tekrar acıkırsınız. Bunun aksine bol peynirli kepekli sandviç yerseniz neredeyse 3 saat boyunca tok kalabilirsiniz. Gün içinde 2 – 3 porsiyon meyve yediğinizde de tatlı krizinin önüne geçebilirsiniz. Eğer canınız tatlı çok çektiyse, baklava ve şekerpare gibi kalorisi bol tatlılar yerine, daha az kalori içeren sütlü tatlıları tercih edin.

    6- Çeşitli beslenin!
    Besinleri sadece kalori veren maddeler olarak düşünmeyin. Vücudumuzun iyi enerji harcaması, günlük işlerini yerine getirebilmesi ve aynı zamanda sağlıklı olarak hayatına devam edebilmesi için ihtiyacı olan besin öğelerini bize gıdalar verir. Tüm besin öğelerini içinde bulunduran tek bir besin olmadığı gibi aynı besin grubunda yer alan besinlerin de içeriği farklılık gösterir. Kilo vermeye de çalışsak, kilomuzu korumaya da çalışsak çeşitli beslenmeyi ihmal etmemeliyiz.

    BUNLARI YAPMAYIN!

    1- Yağları ‘yasak’ listesine almayın!

    Kilo vermek uğruna yağdan vazgeçmeyin. Çünkü yağlar sindirimi en uzun süren grup oldukları için yemeklere ilave etmezseniz tokluk süreniz kısalır, siz de kendinizi yine sofra başında bulabilirsiniz. Fakat çok hareketli bir yaşantınız yoksa, et, peynir ve yoğurt tüketirken zaten vücudunuzun ihtiyacı kadar aldığınız için doymuş, yani katı yağlardan kaçının. Gün içinde yemeklere katacağınız sıvı yağ miktarı 4 – 5 tatlı kaşığını geçmemeli. Bunun için de 4 – 5 su bardağı ile yapacağınız çorbaya yarım yemek kaşığı, bir kiloluk sebze yemeğine de yarım çay bardağı, salatalara da 1 tatlı kaşığı kadar sıvı yağ eklemeniz yeterli gelecektir.

    2- Karbonhidrattan vazgeçmeyin

    Kilo vermeye karar verdiğimizde çoğumuzun yaptığı ilk şey, ‘karbonhidratlı besinleri sofradan kaldırmak oluyor. Oysa hem yeterli beslenmek hem de midemizin tok kalması için günlük enerji ihtiyacımızın yüzde 50 – 60′ını karbonhidrat kaynaklı besinlerden sağlamamız şart. Bu da günde 300 – 350 gr karbonhidrat anlamına geliyor. Diyelim ki et ve yanında da bolca salata yediniz. Karbonhidrat içeren besin tüketmezseniz vücudunuz ihtiyaç duyduğu ‘enerjiyi’ alamadığı için 1 – 1.5 saat sonra acıkmaya başlarsınız. Bunun aksine yanında karbonhidrat içeren bir besin tüketirseniz en az 2 – 2.5 saat tok kalır, bu sayede bir sonraki öğüne kadar gereksiz şeyler atıştırmazsınız. Dolayısıyla her öğünde karbonhidrat içeren besinlere mutlaka yer verin. Ancak seçiminiz kan şekerini hızla yükseltmedikleri için lif içerenlerden yana olmalı. Örneğin pilav ya da patates yerine, sindirimleri nispeten daha uzun süren, böylece kan şekerini hızla yükseltmeyen kepek ekmeğini, tam buğday makarnasını, kuru baklagilleri veya bulgur pilavını tercih etmenizde fayda var. Tabii her öğünde karbonhidrat içeren besinleri 3 – 4 yemek kaşığını geçmeyecek miktarda yemeniz gerektiğini de unutmayın!

    3- Öğün atlamayın

    Zayıflamanın öğün atlamaktan geçtiği yolundaki hatalı bilgilerle hareket etmeyin. Çünkü aç kaldığınızda vücudunuz bunu bir tehdit olarak algılıyor ve ihtiyaç duyulan enerjiyi yağ dokusundan almaya başlıyor. Fakat vücut uzun süre açlıktan sonra yağ deposundan sağlanan bu enerjiyi, öğün tüketilmesi ile beraber besinlerle gelen enerjiyi tekrar yağ dokusuna geri gönderiyor, hem de fazlasıyla. Bu da kilo verememenize, hatta kilo almanıza yol açıyor! Dolayısıyla kahvaltıyı uyandıktan sonra en geç 1 saat içinde yapmalı ve sonraki öğünleri 2 – 4 saat sonra olacak şekilde planlamalısınız. Bunun için her gün 3′ü ana öğün olmak üzere günde en az 5 – 6 kez beslenin. İsterseniz, ara öğün sayısını 4′e bile çıkarabilirsiniz. Bu sayıyı kahvaltı saatinize göre belirleyebilirsiniz. Örneğin kahvaltınızı saat 7.00′de yapıyorsanız, ana öğünden önce mutlaka bir ara öğününüz olmalı. Ancak sofraya saat 10.00 gibi oturuyorsanız, bu durumda 2 – 3 saat sonra öğle yemeğine geçebilirsiniz.

    4- Sofraya geç saatlerde oturmayın

    Yoğun iş temposu nedeniyle bunu başarmak pek kolay olmasa da akşam yemeğini çok geç saatlere bırakmamaya çalışın. Akşam saat 19.00 gibi sofraya oturabiliyorsanız, çok şanslısınız. Ancak bu mümkün değilse ve diyelim ki saat 24.00′te yatağa gireceksiniz, hiç olmazsa yatmadan en az 4 saat önce akşam öğününü tamamlayın ki hareketsiz kaldığınız için kaloriler vücudunuzda depolanmasın. Akşam yemeğinde ağır yemekler yerine kalorisi az ve sindirimi kolay hafif yemekleri tercih edin! Eğer geç kalmışsanız, akşam yemeğini atlamayı bir çözüm olarak da görmeyin. Çünkü öğünü tamamen atlarsanız yetersiz beslenmiş olur ve vücudunuz uzun süre aç kalacağı için bazal metabolizmanızın hızının düşmesine yol açabilirsiniz.

    5- Kızartmayın, haşlayın

    Fazla kilolarınızdan kurtulmak için besinlerinizi pişirme şekline de dikkat etmelisiniz. Kızartmaları ayda bir veya iki kez ile sınırlamalı, bunun yerine haşlama veya fırında pişirme şekillerini tercih etmelisiniz. Eğer patates kızartmasını çok veriyorsanız, baharatlandırarak fırında elma patates şeklinde hazırlayabilirsiniz.

    6- Proteini abartmayın

    Protein tüketiminde aşırıya kaçmayın. Çünkü bol protein almak aynı zamanda ‘yağlı’ beslenmek anlamına geliyor. Çok yağlı beslenmek de metabolizmanın hızlı çalışmasına engel oluyor. Bu nedenle günlük besin ihtiyacınızın sadece yüzde 18′inin proteinden oluşmasına özen gösterin. Fazla protein alımının böbrekleri yorduğunu da unutmayınız.

  • Burçlara Göre Zayıflama

    Burçlara Göre Zayıflama

    İnsan hayatını şekillendiren burçlar hayatımızın her aşamasında belli kararları almamızda bize yön vermektedir. Ruh halimizin yapacağımız işlere o zamanın uygun olup olmadığını anlamamızda burçlar bize çok yardımcı olmaktadır. Zayıflamak için de insanın ruh hali çok önemlidir. Yarıda bırakılan diyetlerin genel sebebi zamanlama problemidir. Kişinin beslenme alışkanlıkları ile burçların yakından ilişkisi olduğuna göre diyet yapacağımız zamanı ve beslenmemizi burcumuza göre ayarlarsak başarrıyı yakalarız…

    İnsanların davranışlarında etkin olduğuna inanılan burçlar, yemek yeme alışkanlıklarında da belirleyici olabiliyor. Bu yüzden diyet yaparken burcunuzun özelliklerine uygun davranmak en akıllıca olanı diye düşünenlerdenseniz, okumadan geçmeyin…

    KOÇ (21 Mart – 20 Nisan):

    Abur cubur yemeye son derece meraklısınız. Bu nedenle sizin için tehlike çanları çalıyor. Tuz ve alkolden uzak durarak bunun yerine bol bol su için. Domates, patates, soğan, kuru fasulye, mercimek, karnıbahar, marul, yeşil salata, ıspanak, turp, pirinç, zeytin, elma, balkabağı, ceviz gibi besinler haftalık beslenmenize mutlaka eklenmesi gerekli yiyeceklerdir. Sizin için gerekli olan tatlılar! Kayısı gibi fazla şeker içermeyen tatlılar olmalıdır.

    BOĞA (21 Nisan – 21 Mayıs):

    Yemek için yaşayanlardansınız. Fakat unutmayın ileride bu kilolar başınıza bela olur. Karbonhidratlardan kaçının. Aksi takdirde tombul bir kişi olursunuz. Sindirim güçlüğü çekebilirsiniz. Düşük nişasta, yağ ve şeker içeren bir diyet, beslenme hayatınızın gerekli bir parçası olmalıdır. Doğal iyot içeren besinler, balık ve deniz mahsulleri, yumurta, karaciğer, böbrek, buğday, ıspanak, pancar, taze meyve ve yeşil salata besin listenizde daima yer almalıdır. Ayrıca su içmek de hayatınızın vazgeçilmez bir parçası olmalı.

    İKİZLER (22 Mayıs – 21 Haziran):

    Yemek yerken o kadar acele hareket ediyorsunuz ki artık bu durum sizin sağlığınızı etkiler hale gelmiş. Yemekleri çok çiğnemeden yutmayın. Az ama sık yemeyi prensip haline getirin. İkizler kemiklerinin sağlıklı olmasını istiyorsa sağlıklı beslenmelidir. İkizler de kan pıhtılaşması çok sık görülür. Balık, tereyağı ve köy peyniri, havuç, portakal, greyfurt, şeftali, erik, üzüm suyu, kuru üzüm ve badem beslenme listenizde vazgeçilmez besinler olmalıdır. Sakinleşmeniz ve huzurlu olmanız için de şifalı bitkiler ve kafeinsiz çaylar tam size göre.

    YENGEÇ (22 Haziran – 23 Temmuz):

    Duygusal olmanız sizin beslenme alışkanlıklarınızı da etkiliyor. Üzüldükçe böreklere, keklere, dondurma ve şekerlemelere sarılıyorsunuz. Halbuki yengeçler, nişastalı yiyeceklerden, şeker, tuz ve baharatlardan uzak durmalıdır. Çünkü mideleri çok hassastır. Vücudunuz kalsiyuma fazlaca ihtiyaç duyar. Düşük yağ içeren süt, peynir ve yoğurt, kıvırcık lahana, domates, salata ve marul, bol miktarda taze sebze ve yağsız protein, sizin cilt ve mide sağlığınız açısından iyi olup, kilonuzu daha rahat kontrol altına almanızı sağlar. İncelmek için öncelikle kendinizle hesaplaşmalısınız.

    ASLAN (24 Temmuz – 23 Ağustos):

    Yemek sizin için adeta bir zevk haline gelmiş. Güzel lokantalar, nefis yemekler her zaman hayalinizi süslüyor. Vücudunuza önem verdiğiniz için diyet yapmakta son derece başarılısınız. İradeniz harika! Kan dolaşımınızın düzenli olması için; sığır, kuzu ve kümes hayvanları eti, karaciğer, çiğ yumurta sarısı, kereviz, elma, incir, şeftali, limon ve badem sizin için idealdir. Porsiyonlarınızı yüzde 50 azaltmanız önerilir.

    BAŞAK (24 Ağustos – 23 Eylül):

    Şekerleme deyince siz akla geliyorsunuz. Özellikle de çikolata hayatınızın vazgeçilmezleri arasında yer alır. Ancak bu yiyeceklerden uzak durmalısınız çünkü kalbinizde problem yaratabilir. Tuz, buğday, çavdar, yağsız sığır ve kuzu eti, peynir, zeytin, portakal, limon, kavun, elma, armut sizin ideal yiyeceklerinizdir. Kavun, elma, armut kısmen cildinizi temizlemek ve saçlarınıza bakım sağlamak için yardımcı olur. Elma ise kurtarıcınızdır.

    TERAZİ (24 Eylül – 22 Ekim):

    Terazi böbrekleri, sırtın alt kısmını, temsil eder. Bezelye, mısır, havuç, ıspanak, buğday, yulaf unu, elma, çilek, badem ve kuru üzüm hep elinizin altında olmalıdır. Böbrekleriniz için çok fazla asitli içeceklerden uzak durmalısınız. İncecik ve zarif bir beden için; ince dilimler faydalı olacaktır.

    AKREP (23 Ekim – 22 Kasım):

    Burcunuz üretim organlarını temsil eder. Solunum yolları problemleri yaşayabilirsiniz. Tahıllardan yapılmış ekmekler, balık ve deniz ürünleri, yeşil salata, soğan, kırmızı turp, taze meyve ve sebzeler içeren bir diyet tam size göredir. Doğru beslenme gerginliğinizi alıp götürür.

    YAY (23 Kasım – 20 Aralık):

    Burcunuz kalçalar, bacak üstleri ve karaciğeri temsil eder. Doğal beslenmek için kabuklu meyveler ve sebzeleri tercih edin. Bolca çiğ sebze, yeşil biber, patates, incir, kuru erik, çilek, elma, armut, ve taneli tahılları yemeniz önerilir.

    OĞLAK (21 Aralık – 18 Ocak):

    Çalışkan bir yapınız var ve çalışırken de farkında olmadam öğün atlıyorsunuz. Oysa bu sizin için çok zararlı. Vücudunuzun vitamin ve minerallerden oluşan geniş bir besin karışımına ihtiyacı var. Burcunuz , dizleri, dişleri, kulakları ve deriyi temsil eder. Lahana, kereviz, yağsız etler, limon, portakal, inek sütü, her türlü peynir, balık, yumurta sarısı, buğday ve incirle aranızın çok iyi olması gerekir. Kayısı, badem yiyerek kuru ve alerjik eğilimli cildinizi canlandırın. Cildinizi sigara ve sigara dumanından uzak tutarak korumaya çalışın.

    KOVA (19 Ocak – 20 Şubat):

    Vücudunuzun sürekli C vitaminine ihtiyacı var. Yemek tarzınız yenilikçi. Bu nedenle değişik lezzetler tatmayı seviyorsunuz. Burcunuz el ve ayak bilekleriyle baldırları ve dokuları temsil eder. Vücudunuz sofra tuzuna çok ihtiyaç duyar. Bu ihtiyacı sofra tuzundan değil, bu maddeyi barındıran besinlerden almanız en mantıklısıdır. Çok fazla tuz aldığınızda zayıf bir kan dolaşımına, gereğinden fazla şişkin bir vücuda ve karaciğer rahatsızlıklarına açıksınız demektir. Deniz ürünleri, brokoli, havuç, turp, balkabağı, ıspanak, elma, şeftali, limon, portakal, greyfurt, nar ve ananas sizin için doğal tuz bakımından ideal besinlerdir.

    BALIK (20 Şubat – 21 Mart):

    Katı ve sıkıcı diyetler size göre değil. Yüksek proteinli, düşük yağ ve şeker içeren diyet uyguladığınız zaman kendinizi çok daha iyi hissedersiniz. Burcunuz ayaklar ile duyma, işitme, dokunma ve tatmayı temsil eder. Demir vücudunuzun başlıca ihtiyacıdır. Demir eksikliği, anemi ve düşük tansiyona sebep olur. Diyetlerinizde zengin demir içeren karaciğer, yağsız sığır eti, kuzu eti, yumurta sarısı, beyin, midye, ıspanak, soğan, arpa, marul, buğday ekmeği, kuru fasulye, elma, üzüm, limon, portakal, şeftali, hurma, kuru erik ve üzüm yer almalıdır. Maydanoz da bu listeye eklenebilir.

    Sizin de burçların zayıflama ile ilişkisi yazımıza eklemek istediğiniz varsa doğru veya yanlış bulduğunuz noktalar varsa yorum yazarak açıkça belirtebilirsiniz.

  • Hürrem diyeti

    Hürrem diyeti

    İşte Hürrem’i eriten diyet
    Meryem Uzerli uzman denetiminde diyete girdi, 2 ayda 8 kilo verdi. Günde 2.5 litre su içen Uzerli, sofradan tatlı ve makarnayı da eksik etmedi

    Muhteşem Yüzyıl’ın Hürrem’i Meryem Uzerli’nin verdiği kilolar bugünlerde herkesin dilinde. Beslenme ve diyet uzmanı Banu Kazanç, Uzerli’ye 2ayda 8 kilo verdiren mucize diyeti HT MAGAZİN’e anlattı.

    DİYET SÜRESİNCE DİSİPLİNLİYDİ
    Yeni bir Hadise vakası! Yaz aylarında verdiği kilolarla dikkat çeken popçu Hadise’den sonra şimdi de herkes Meryem Uzerli’nin zayıflığını konuşuyor. Türkiye’ye geldiği ilk günden beri fazla kilolarıyla dikkat çeken Uzerli, beslenme ve diyet uzmanı Banu Kazanç gözetiminde sıkı bir rejimle 2 ayda tam 8 kilo verdi. Kazanç, güzel oyuncunun kendisine geldiğinde kilo verme konusunda çok kararlı olduğunu belirterek, “Diyet süresince çok disiplinliydi” dedi.

    PORSELEN CİLTLİ HÜRREM SULTAN
    Meryem Uzerli, diyet boyunca tatlılardan ve makarnadan vazgeçmek istemediği için ona göre bir beslenme programı hazırladıklarını belirten Banu Kazanç, şöyle devam etti: “Meryem Hanım, kilolarını kısa bir sürede verdi. Vücut kas kaybetmedi. Her gün 2.5 litre suyunu içti. Kilo verirken cildinde bir sarkma, çökme de olmadı. Meryem Hanım’ın porselen gibi bir cildi var, ayrıca yaşının genç oluşu ve cilt yapısının özelliğinin bunda etkisi var…”

    “ZAYIFLAMAK İÇİN ÇOK KARARLIYDI”
    Beslenme ve diyet uzmanı Banu Kazanç, sekiz kilo vermesini sağladığı Meryem Uzerli’nin kendisine geldiğinde zayıflamayı kafasına koyduğunu söyledi. Kazanç, şöyle konuştu: “Motivasyonu yüksekti. Ayrıca kendisi disiplinli ve çok uyumlu biri”

    Daha önce Hülya Avşar, Gülben Ergen, Emel Sayın gibi ünlü isimlere kilo verdiren beslenme ve diyet uzmanı Banu Kazanç, geçen yıl fazla kilolarıyla dikkat çeken Muhteşem Yüzyıl’ın Hürrem Sultanı Meryem Uzerli’ye 2 ayda sekiz kilo verdirdi. Kazanç, diyette aşırı olmamak kaydıyla Uzerli’ye tatlı da makarna da yedirmiş. Uzerli’nin vücudunda herhangi bir sarkma da olmamış. Banu Kazanç “Onun porselen gibi cildi var” diyor.

    Meryem Uzerli’yi kısa sürede bu kadar zayıflatmayı nasıl başardınız? Kendisi nasıl biri, verdiğiniz kurallara harfi harfine uyuyor mu?
    Kilo verme programlarında başarı, diyetisyen ve danışanın ortaklaşa çabaları ve iyi iletişimle gelir. Meryem Hanım ile elektriğimiz tuttu diyebilirim. Hedeflerimizi belirledik. O da kilo verme konusunda çok kararlıydı, iyi motive oldu, istediklerini net bir biçimde ifade etti. Kendisi çok disiplinli, olumlu ve uyumlu bir kişiliği var. Listelerini uyguluyor, uyamayacağı durumlarda telefonla ne yapması gerektiğini öğreniyor.

    Yeni bir teknik uyguladınız mı? Klasik diyet listeleriyle mi zayıflattınız?
    Bu soruya cevabım hayır olacak. Zayıflamak için ne mucize formüller ne de mucize besinler mevcuttur. ‘Keşke bir sihirli değneğim olsa’ dediğim zamanlar oluyor. Kilo vermek kararlılık ve belli bir disiplini gerektiriyor ama bunun için yine de “altın anahtarlarım” var diyelim. Danışanlarımla bu anahtarlar sayesinde kapıları birer birer açıyoruz. Bana geldiklerinde, başarısız oldukları zayıflama girişimleri ve diyetle ilgili bütün bildiklerini unutmalarını istiyorum.

    Vücudunda herhangi bir sarkma oldu mu?
    Hayır olmadı. Kilolarını kısa bir sürede verdi ama beslenmesindeki dengeli protein- yağkarbonhidrat dağılımı ve yeterli protein miktarıyla vücut kaslardan kaybetmedi. Diyet yaparken yorgunluk hissetmedi. Yoğun çalışma temposu için gerekli enerjisi oldu. Aktif ve hareketli yaşamı kilo kaybını destekledi. Kilo verirken cildinde sarkma çökme olmadı, 2.5 litre suyunu içti. Meryem Hanım’ın porselen gibi bir cildi var, ayrıca yaşının genç oluşu ve cilt yapısının özelliği de diyet sürecinde avantajlarıydı.

    Daha önce kimleri zayıflatmıştınız?
    Hemen her kesimden, kadın erkek çocuk olmak üzere her yaş grubundan, iş dünyası, sanat dünyasından ünlüler ve siyasetçilerin de yer aldığı geniş ve farklı sosyal yapıda “danışanlarım” olarak isimlendirdiğim gruba sağlıklı beslenme konularında danışmanlık yapmaktayım. Magazinsel olarak soruyorsanız, Hülya Avşar, Gülben Ergen, Emel Sayın, Deniz Seki.

    İŞTE O DİYET LİSTESİ:

    KAHVALTI
    Güne başlarken enerji sağlayacak kepeğinden ayrılmamış tahıl, yulaf ezmesi, müsli, kepekli ekmek gibi tok tutmayı sağlayacak protein; süt-yoğurt-sürme peynirlor peyniri-dil peyniri salatalık-domates-yeşillik ve yanında çay.

    ÖĞLE YEMEĞİ
    Hindi eti-tonbalığı-tavuk, yağsız peynir-yeşillikler marul-sivri biber veya kepekli pirinç pilavı-bulgur pilavı-domates soslu kepekli makarna yanında yoğurt veya sebze-tahıl-baklagil ilave edilmiş salatalar veya sebzeli omlet ve yanında ayran.

    AKŞAM YEMEĞİ
    Yağsız biftek, hindi, balık, lifli, düşük glisemik indeksli sebzeler; kabak-brokoli ıspanak-karnabahar yoğurt veya sebze çorbası veya salata-yoğurt.

  • Taylan Kümeli’nin Gelin Diyeti

    Taylan Kümeli’nin Gelin Diyeti

    Ünlü diyetisyen Taylan Kümeli, Dünya evine girecek gelin adayları için özel bir düğün detoksu tarifi açıkladı. Kümeli, düğün stresinden yakınanlar için biberiye çayını tavsiye etti.

    Siz hayatınızın en özel günlerinden biri olan düğününüz için hazırlandınız. Saç, makyaj ve gelinliğinizin nasıl olacağına karar verdiniz.

    Peki düğün günü ne yiyeceğinizi planladınız mı? Evleneceğiniz gün yiyecekleriniz, sizin formda gözükmenize neden olup, bütün günü aktif şekilde geçirmenize yardımcı olacaktır.

    Diğer yandan şimdilerde düğünden yaklaşık iki hafta önce, ‘gelin diyeti’ yapmaya başlamak da çok yaygınlaştı… ‘Gelin diyeti’; gelinliğin içinde hoş ve enerjik görünmek için bedenin özel bir detoks programından geçirilmesini sağlıyor.

    * Gelin adayları düğün gününde neler yemelidir?
    Gelin; gecenin ilerleyen saatlerinde hazımsızlık yaşamamak için menünün hafif yiyeceklerden oluşmasına ve küçük porsiyonlarda, zevkli bir sunumla servis edilmesine özen göstermelidir.

    Yemeğin sunumunda renk, aroma ve yumuşaklık kriterlerinin çeşitli ve birbirleriyle uyumlu olmasına dikkat edilmelidir. Hafif bir tatlı seçimi ile yemeği tatlı noktalamalıdır. Bu sayede yemek sonrasında uyku halinin oluşması önlenebilir.
    Düğün heyecanının ilacı 2–3 bardak biberiye çayı!

    Güne başlarken yüzünüze kocaman bir gülümseme kondurun ve su ısıtıcınızı çalıştırın. Stresli ve ya biraz sinirli olabilirsiniz. Biberiye çayı, sinir sistemini dengeleme, ödem çözme ve kan dolaşımını güçlendirme özellikleri ile bu özel günün stresinden arınmanıza yardımcı olur.

    Biberiye çayı: 12 tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış biberiyeyi, bir bardak kaynar suyla 10 dakika kadar demleyip, gün boyu 2-3 bardak tüketin.

    SEBZE VE MEYVE YİYİN

    * Gelin adayları düğün öncesinde fazla kilolarından kurtulmak için neler yapmalı ?
    Uyanır uyanmaz oda sıcaklığında bir bardak su için. Suyun içine akşamdan kabuklu limon dilimleri koyun. Tuzu tüketmeyi kesmeyin ama mutlaka azaltın. Şeker ve şekerli ürünler tüketmeyin. Sebze ve meyve ağırlıklı beslenmeniz; sindirim şikâyetlerinizi azaltarak uykuya geçmenizi kolaylaştırır.

    Detoks süresince mevsim sebzelerini, mümkünse organik tarımla üretilmiş olanları tüketmeyi tercih edin. Sebze ve meyvelerden maksimum yarar sağlamaya ve vücudun toksinlerden arınmasını hızlandırmak adına çeşitli beslenmeye dikkat edin.

    Özellikle enginar, soya filizi, kuşkonmaz, maydanoz, koyu yeşil yapraklı sebzeler, lahana, kereviz ve domates yiyin. Geceleri ağır ve yağlı yemekler tüketmeyin. Stresli olacağınızdan bol bol kahve tüketmek isteyebilirsiniz.
    Kendinizi kontrol edin. Kahve, çay, soğuk içecekler, kakao ve kafeinli içecekleri azaltın. Kahve yerine rahatlatıcı bitki çaylarını tüketmeyi seçin. Yeşil çay, ısırgan otuyla yapılan bitkisel çaylar ve özellikle biberiye çayı tüketin.

    * Gelin adaylarının gelinliklerinin içinde formda gözükmeleri için öneriler:

    Haftada mutlaka en az 3 kere, 45 dakikalık tempolu yürüyüşler yapın. Mümkün olduğu kadar hareketli olun. Gün içinde küçük şekerlemeler yapmak ve günlük hayata kıyasla daha erken saatlerde uyumak; metabolizmanın dinçleşmesi, dolaşımın hızlanması ve sindirim sisteminin korunması adına son derece önemlidir.

    Düğün gününün tadını çıkartmak için bu sürede alışkanlıklarınızı yeniden yorumlayın. Yürüyün, dans edin, plates gibi kasları geliştiren programlı sporlar yapın. Mümkünse bir uzmandan destek alın.

    Toksinlerden arınmak adına belli aralıklarla pasif terlemeye yardımcı olabilecek sauna kullanımını da tercih edebilirsiniz. Gelin hamamı da çok yararlıdır. Hamama giderek, cildinizi temizlemiş olursunuz.

    Gelinlik İçin Gelin Diyeti 1 Haftada 3 Kilo Verme Düğün Diyet Listesi Tıklayın !

  • Kilo vermenin sihirli formülü

    Kilo vermenin sihirli formülü

    Sağlıklı bir diyetin, tahıl, sebze ve meyveler yönünden zengin, sağlıklı yağları içeren, basit şeker içeriği düşük besinlerden oluşması gerekiyor.

    Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülgün Ersoy, yaptığı açıklamada, sağlıklı bir diyetin, vücut ağırlığını istenen düzeyde tutması, enerji ve besin ögelerini de doğru bileşim ve miktarda içermesiyle mümkün olabileceğini söyledi.

    Sağlıklı diyet için kişilerin sevdikleri yiyeceklerden vazgeçmesi gerekmediğine işaret eden Ersoy, şunları kaydetti:

    ”Diyette çeşitlilik önemlidir. Çünkü değişik yiyecek ve içecekler vücudun gereksinimi olan farklı besin ögelerini sağlamaktadır. Örneğin, çilek C vitamininin zengin kaynağıdır ama kalsiyumun iyi bir kaynağı değildir. Süt ve süt ürünleri ise kalsiyumun en zengin besinsel kaynakları olmasına karşın, C vitamininden zengin değildir. Diyette besin değeri düşük yiyeceklerle besin değeri yüksek yiyecekler dengelenmelidir. Bir öğün hamburger, patates kızartması ve gazlı içecekten oluşuyorsa, diğer öğünde salata, tam tahıllı ekmek, pilav, makarna ile haşlanmış ya da fırında kızarmış tavuk eti tüketilebilir.”

    Orta düzey yağ ve şeker içeren bir diyet tüketen kişilerin, besin ögesi gereksinimlerini yeterli şekilde karşılayabildiğini vurgulayan Ersoy, ”Sınırlı besin seçeneği bulunan kişiler için zenginleştirilmiş yiyecekler iyi bir seçim olabilir. Kalsiyumla zenginleştirilmiş portakal suyu veya demirle zenginleştirilmiş kahvaltılık gevrekler bu zenginleştirmelere örnektir” ifadesini kullandı.

    Ersoy, bazı durumlarda diyete ek vitamin ve mineral desteği kullanmanın diyeti desteklediğini ancak bunların dikkatli kullanılması gerektiğini kaydetti.

    SİHİRLİ FORMÜL: EGZERSİZ VE DİYET
    Egzersizin vücut ağırlığı ve yağının azalmasını sağladığına işaret eden Ersoy, ”Sağlıklı kişilerde yaşla birlikte oluşan vücut ağırlığı artışını önler, hipertansiyonun kontrol altına alınmasına yardımcı olur, inme riskini azaltır. Kansere yakalanma riskini de azaltan egzersiz, bağışıklığı ve akciğer fonksiyonlarını artırır. Denge ve koordinasyonu geliştirir, yaşam süresini uzatır. Stresi ve depresyonu, vücut imajını beğenmeme duygusu ve yeme davranışı bozukluklarını da minimize eder. Sağlıklı bir yaşam tarzının en önemli bileşenleri, sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersiz yapmaktır” diye konuştu.

    Ersoy, egzersizin şekli, şiddeti ve süresinin beslenme gereksinmelerini de etkilediğini ifade ederek, şöyle devam etti:

    ”Yoğun şiddetteki egzersizler enerji gereksinimini artırmaktadır. Erkeklerin kas dokusu ve vücut cüssesi kadınlardan daha fazla olduğu için enerji gereksinimleri de daha fazladır. Sıklete göre yapılan güreş, vücut geliştirme gibi sporlar ile görünümün ön planda olduğu dans, jimnastik gibi estetik sporlarda yetersiz enerji ve besin ögesi alım riski olmaktadır. Aktif kişilerin karbonhidrat gereksinmesi artmaktadır”

    Düzenli egzersizin sıvı gereksinimini de çoğalttığını vurgulayan Ersoy, ”Sıvılar, vücut ısısının düzenlenmesinde kritik bir öneme sahiptir ve ısıya bağlı hastalık risklerini önlemektedir” dedi.

    Sıcak ve nemli hava koşullarında, vücuttan su kaybı oluştuğuna dikkati çeken Ersoy, ”Düzenli egzersiz yapan kişiler, egzersiz öncesi, sırası ve sonrası, optimal performans ve sağlık için yeterli sıvı tüketmelidir. Sıvı tüketimi için susama duygusu beklenmemeli, özellikle sıcak ve nemli havalarda egzersiz öncesi sırası ve sonrası sıvı tüketimi artırılmalıdır” görüşünü dile getirdi.

    AA

  • Patates Diyetiyle Haftada 5 Kilo Verin!

    Patates Diyetiyle Haftada 5 Kilo Verin!

    Hedefimiz haftada ortalama beş kilo verme, eğer diyete sadık kalırsak olmayacak diye bir şey yoktur…

    1. GÜN:

    Sabah: 3 orta boy patates (haşlanmış)

    Öğle: 3 orta boy patates (haşlanmış)

    Akşam: 3 orta boy patates (haşlanmış

    2. GÜN:

    Sabah : 3 orta boy patates (haşlanmış)

    Öğle: 2 orta boy patates (haşlanmış)

    Akşam : 3 orta boy patates (haşlanmış)

    3. GÜN:

    Sabah: 1 orta boy patates (haşlanmış)

    Öğle: 2 orta boy patates (haşlanmış)

    Akşam: 3 orta boy patates (haşlanmış)

    4. GÜN:

    Sabah: 1 elma, 2 mandalina

    Öğle: 2 orta boy patates (haşlanmış)

    Akşam: 2 but tavuk haşlama, yeşil salata (1 tatlı kaşığı sıvı yağ)

    5. GÜN:

    Sabah: 1 elma, 2 mandalina

    Öğle: 1 elma 2 mandalina

    Akşam: 2 porsiyon balık ya da bonfile, karışık salata

    6. GÜN:

    Sabah: 1 elma, 2 mandalina

    Öğle: 1 elma 1 portakal

    Akşam: 2 porsiyon balık veya bonfile (karışık salata, 1 tatlı kaşığı sıvı yağ)

    7. GÜN:

    Sabah: 1 elma, 2 mandalina

    Öğle: Patates salatası, yeşil soğan ve 1 tatlı kaşığı sıvı yağ

    Akşam: 3 yumurta haşlanmış, yeşil salata

  • Farketmeden 1 Beden Büyümeyin

    Farketmeden 1 Beden Büyümeyin

    Kendinize, ‘Aslında fazla yemiyorum ama niye kilo alıyorum?’ sorusunu sıkça soruyorsanız, bu yazıyı dikkatli okuyun. Çünkü buradaki saptamalar bir günde hiç farkında olmadan alabileceğiniz gizli kalorileri açığa çıkarıyor.

    Günlük beslenmenizdeki gizli kalorilerle ulaştığınız toplam rakam, fark etmeden neredeyse her yıl bir beden büyümenize neden olabilir. Örneğin ayılma kahvesiyle gelen 400 kalori, market alışverişlerindeki 100 kalori, bir iki avuç yemiş, belki biraz kurabiye derken doymadan aldığınız 400 kalori ve diğerleri… Yani diyet listenizi incelemeye aldıkça aslında yok saydığınız pek çok gizli kalori gözünüze çarpacak. Ancak minik değişiklikler ve küçük kısıtlamalarla günlük beslenmedeki bu ciddi tehlikeyi kontrol altına almak mümkün.

    Özellikle en sık tükettiğiniz besinlerin listesini çıkarıp, yüksek kalorili olanları sınırlayabilir ya da daha düşük kalorilere nasıl çevirebilirim diye düşünebilirsiniz. Taylight Sağlık Merkezi’nden Diyetisyen Berrin Yiğit, bunun ‘diyet casusluğu’ ile başarılabileceğini söylüyor. Herkesin iyi bir diyet casusu olabileceğini belirten Yiğit, beslenmedeki gizli kalorileri yakalamak için ipuçları veriyor.

    İşte bir günlük beslenmede farkında olmadan beden ağırlığına azar azar ilave edilen gizli kaloriler ve Berrin Yiğit’in önerileri:

    Uyandınız işe gitmek üzere yola çıktınız, hala ayılmadınız karnınız aç, kahvaltı da yapmadınız. Bu soğuk kış gününde içinizi ısıtacak keyifli bir şeyler içebilirsiniz. Şanslıysanız, evde kendinize tarçınlı, zencefilli bir kupa light süt, kakao tozu, su ve tatlandırıcı eşliğinde sıcak bir çikolata hazılar ya da şekersiz aromalar ve vanilya tozları ile harika bir kahve yaparsınız. Ama eğer caddede yürürken kahve satılan yerlerden yayılan kokular damarınıza girdiyse elinizde bol kalorili aromalı ve kremalı bir kahve bulmanız an meselesi. İşte bu durumda minimum 400 kaloriye hazırlıklı olun.

    Pazar veya markette alışveriştesiniz, özellikle şarküteri reyonunda daha çok vakit geçiriyorsunuz, çünkü alacağınız peynir çeşitlerinden tutun da zeytine kadar, hatta belki kuru meyveleri bile tadıyorsunuz. Belki de ürün tanıtımı yapılan reyonlarda da şirin sunuşlara hayır diyemediniz, ızgarada sucuk ya da çikolata, çorba gibi ikramlarla neredeyse bir öğününüzü çıkardınız. Sanki bu tadımlardan gelen kaloriler sayılmazmış gibi de rahatsınız, oysa ki fark etmeden, yağdan gelen enerjisi yüksek ortalama 100 kalori aldınız bile…

    Tadım tepsileri ve ikramlara hayır demeyi öğrenin, sadece ucuz diye gereksiz bir şey satın almayacağınız gibi ikram olduğu için de tadım yapmayın. Eğer bu konuda kendinize henüz güvenemiyorsanız, bu tarz etkinliklerin henüz başlamadığı erken saatleri ya da geç saatleri tercih edin. Alışverişe çıkarken de hafif tok olmaya özen gösterin.

    Günlük işleri takip ederken, midenizin gönderdiği açlık sinyallerini umursamıyor öğle yemeğini erteliyorsunuz ama bir yandan da bir şeyler atıştırmak lazım. O zaman yine ilk önünüze gelen pratik opsiyona yöneliyorsunuz. Şanslıysanız bu opsiyon, çantadan çıkan bir paket diyet bisküvi olabilir ve bu tuzağı 100 kaloriyle atlatabilirsiniz. Kötü senaryo ise bir paket çikolata, poğaça, kek gibi hamur işleri ya da fast food da olabilir, yani 250 ile 500 gibi bir kalori saldırısına hazır olun.

  • Diyet Neden Bozulur?

    Diyet Neden Bozulur?

    Diyet neden bozulur? sorusunun cevabı kişiden kişiye değişmekle birlikte bazı ortak noktalarda bulunmaktadır. İşte diyet bozan ortak noktalar…

    Her pazartesi başladığınız diyetlerin bir türlü sonu gelmiyorsa ya da yılın yarısını aç gezdiğiniz halde etrafta dolaşan incecik kadınlara kıskanç gözlerle bakmaya devam ediyorsanız bu işin içinde sadece yanlışlık değil aynı zamanda diyetinizi sabote edici etkenler var demektir.

    Hayatınızın yarısı çikolatalara imrenerek bakmakla mı geçti ya da her tatlı yediğiniz bir gün için üç gün pişmanlık duyduğunuz halde yine de değil bir kilo bir gram bile vermiyorsanız bu duruma bir son vermenin vakti geldi demektir. Diyetlerinizin işe yaramadığını düşünerek beslenme düzeninizi değiştirmeden önce derinlemesine bir araştırma yapmalı yanlışın nerede olduğunu öğrenmelisiniz.

    Diyet neden bozulur?
    1. Hızlı yemek
    Hızlı yemek yemek kilo almanıza neden olur bu nedenle yavaş yemelisiniz. Yiyecekleri uzun süre çiğnedikten sonra yutmak, beynin vücuda giren besinleri kaydetmesine zaman tanımak anlamına geliyor. Bu şekilde tat alma duyusu da tatmin oluyor. Böylece doyduğunuzu anlamanızla, yemeye son vermeniz arasındaki zaman kısalıyor.

    2. Teknoloji
    Diyetlerinizin bir işe yaramamasının en büyük etkenlerinden biri hareketsiz yaşamdır. Eskiden bir arkadaşınızla görüşmek için belki de 10 ya da 15 dakika yürürken şimdi sadece mailleşerek görüşmüş kadar oluyor ya da internet üzerinden sohbet edebiliyorsunuz. Böyle olunca da hareket yerine oturmayı seçiyorsunuz.

    3. Tatlandırıcılar
    Kilo almamak için sürekli şeker yerine tatlandırıcı kullanıyor olabilirsiniz. Fakat yapılan araştırmalar yapay tatlandırıcıların alınan doğal kalori alımı konusunda vücudu kandırdığını ve bu nedenle de daha fazla şeker kullanma isteğini ortaya çıkardığını gösteriyor.

    4. Sebzeler
    Sebzelerinizi ve salata malzemelerinizi iyi yıkadığınızdan emin olmalı ve organik olarak yetiştirilmiş olanları seçmelisiniz. Hormonlu sebze ve meyvelerden uzak durmalısınız.

    5. Yağ oranı düşük yiyecekler
    Yağ oranı yüksek ve düşük yiyecekler arasında aslında sanıldığı kadar çok fark yoktur. Yoğurt, süt ya da peynirde bu oran önemliyken yağ oranı düşük bir kek yemekle yağ oranı yüksek olanı yemek arasında hiçbir fark yoktur.

    6. Stres
    Beyin, vücutta enerjinin azaldığını fark eder etmez açlık hissetmemize yol açan kimyasal maddeler salgılar. Bu kimyasal maddeleri salgılayan kısmı, aynı zamanda duyguları da kontrol eder ve sıkıldığımız veya kendimizi kötü hissettiğimizde hemen buzdolabına koşmamızın başlıca sebebi de budur.

    7. Öğün atlamak
    Her yemek yediğinizde metabolik hızınız iki saat içinde yüzde 20 – 30 artar fakat öğünleri atlarsanız metabolizmanız yavaşlar. Özellikle de kahvaltı yapmamak en büyük problemdir ve gece boyunca yüzde 5 yavaşlayan metabolik hızınız bir daha yemek yiyene kadar aynı hızda kalır.

    8. Meyve suları
    Früktoz seviyesi yüksek olan meyve suları iştahınızı açar. Bu nedenle taze meyve suyu içmek ya da meyve yemek çok daha yararlıdır.

    9. Toksinler
    Karaciğer vücudun yağ yakan organıdır ve eğer alkol gibiblerle doluysa yakma işlemi için daha yoğun çalışarak çok enerji harcar ve yorulur. Bu nedenle içki içerken yağ ya da şekeri çok fazla tüketmemeye dikkat etmelisiniz.

    10. Salata
    Diyet yaptığınız için salata yemeyi tercih edebilirsiniz fakat salatayı dışarıda yiyecekseniz soslu bir salata yememelisiniz. Çünkü özel soslarla yapılan bu salataların kalori bakımında bir hamburgerden çok da farkı yoktur.

    11. Doğum gününüz
    Kış mevsiminde doğduysanız baştan kaybetmiş olma ihtimaliniz yüksek çünkü yapılan araştırmalar kış bebeklerinin obeziteye daha yatkın olduklarını gösteriyor. Bunun sebebi ise daha yavaş çalışan bir metabolizmaya sahip olmaları.

    12. Doğum kontrol
    Kadınların en büyük sorunlarından biri de doğum kontrol yöntemleri nedeniyle alınan kilolardır. Özellikle doğum kontrol hapları bazı kadınlarda iştah açarlar.

    13. Uyku düzeni
    Yapılan araştırmalara göre geceleri dört saatten az uyuyan kişiler daha çok uyuyanlara oranla daha fazla kilo alırlar. Çünkü yorgun bir vücut, normal günde yakılan enerjiyi yakamaz ve metabolizması yavaşlar. Bunun için her gün uykunuzu düzenli almaya dikkat etmelisiniz.

    14. Evlilik
    Yeni evli çiftler hep evlendikten sonra kilo aldıklarından şikâyet ederler. Bunun nedeni ise birlikte bir yaşam paylaşma sonucu herşeyi aynı anda yapma isteğidir. Fakat sözkonusu yemek olunca bu yanlıştır eşinizle aynı miktarda ya da aynı şeyleri yemeden de mutlu bir evliliğe sahip olabilirsiniz.

    15. Tiroid sorunu
    Sürekli yorgun hissediyorsanız, kilo almaya başladıysanız ve sürekli üşüyorsanız tiroidiniz tembelleşmiş olabilir. Bu da metabolizmanızın daha yavaş çalışmasına neden olur. Bunun için bir uzmana başvurun ve balık, fındık gibi yararlı besinler almaya dikkat etmelisiniz.

  • Akıllı Diyet

    Akıllı Diyet

    Günümüzde genç, yaşlı hatta ergenlik çağındaki çocukların bile yakındığı bir sorun haline geldi. Tıpkı stres gibi hayatımıza sinsice girdi ve giderek yaygınlaşıyor. Nedeni bilinmese de gerçek o ki unutkanlığın yaşı giderek küçülüyor. Çare ise unutkanlığı önleyen akıllı diyette… Bu 15 günlük beslenme programıyla bir yandan hafızanızı güçlendirirken, diğer yandan ayda 2-3 kilo verebilirsiniz.

    Balık, yeşil yapraklı sebzeler, tahıl ve meyve ağırlıklı 7 günlük bir diyet programı… Protein, omega 3, karbonhidrat, B ve C vitaminleri ile demir, çinko, magnezyum ve krom gibi mineralleri içeren besinlerden oluşuyor.

    Pazartesi (1300 Kalori)
    Kahvaltı: 1 fincan kahve, 1 dilim kepekli ekmek, 1 tatlı kaşığı bal

    Ara Öğün: 1 küçük kase meyveli yoğurt

    Öğle: 60 gr pirinçlr hazırlanmış domatesli lapa, 1 kibrit kutusu kadar beyaz peynir, 1 kivi

    İkindi: 1 muz

    Akşam: Karışık mevsim salatası, 1 kepekli sandviç ekmeği, 1 kase meyve salatası

    Salı (1350 Kalori)
    Kahvaltı: 1 fincan kahve, 30 gr müsli ilaveli 1 fincan süt

    Ara Öğün: 1 kivi

    Öğle: Az beşamel sos ve bol rendelenmiş kaşar peynirli fırında karnabahar (veya lahana), 2 kabak ızgara (kabakları dilimleyip ızgarada közleyin), 1 dilim kepekli ekmek, 1 armut

    İkindi: 3 yulaflı bisküvi

    Akşam: Üzümlü yarma pilavı, 1 ızgara et, limonlu ve pulbiberli haşlanmış havuç salatası, 1 portakal

    Çarşamba (1280 Kalori)
    Kahvaltı: 1 fincan sütlü kahve, 3 diyet bisküvi

    Ara Öğün: 1 bardak taza üzüm suyu

    Öğle: Fasulyeli makarna (40 gr makarna, 60 gr soya fasulyesi ve 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile hazırlanmış), Karışık salata (Karnabahar, lahana ya da brokoliye 1 çay kaşığı zeytinyağı ve rendelenmiş havuç ekleyerek hazırlanmı), 1 fırında pişmiş elma

    İkindi: 1 muz

    Akşam: Balıklı lahana dolması, yeşil salata, 1 kase dondurulmuş çilek veya ahududu

    Perşembe (1350 kalori)
    Kahvaltı: 1 fincan sütlü kahve, 2 dilim kızarmış kepekli ekmek, 1 çay kaşığı reçel

    Öğle: Marul, domates, rendelenmiş havuç ve yağı alınmış 80 gr ton balığı ile hazırlanmış salata, 1 sandviç ekmek, 2 kivi

    İkindi: 2-3 kuru kayısı ilaveli 1 küçük kase yoğurt

    Akşam: Hamsili pilav, mercimekli domates salatası (30 gr yeşil mercimek, 2 domates, 1 çay kaşığı zeytinyağı ve limon suyu ile hazırlanmış), 1 fincan ıhlamur

    Cuma (1270 Kalori)
    Kahvaltı: 1 fincan çay, 1 çorba kaşığı lor peyniri, 2 diyet bisküvi

    Öğle: Izgara balık, Soya fasulyesi piyazı (1 çay kaşığı zeytinyağı ve limon suyu ilaveli), 1 dilim ekmek

    İkindi: 1 dilim çavdar ekmeği

    Akşam: Yoğurtlu kara lahana, 1 haşlanmış patates, 1 kase dondurulmuş çilek

    Cumartesi (1370 Kalori)
    Kahvaltı: 1 fincan kahve, 2 çorba kaşığı kahvaltı gevreği ilaveli 1 su bardağı süt

    Ara Öğün: 1 elma

    Öğle: 100 gr tavuk ızgara, havuç salatası ( 1 çay kaşığı zeytinyağı ve limon suyu ilaveli), 1 dilim ekmek

    İkindi: 1 kivi, 1 kase yoğurt

    Akşam: Kabaklı makarna (80 gr makarna, 1 kabak ve 1 çorba kaşığı rendelenmiş kaşar peyniri ile hazırlanmış), Yeşil salata, Kivi soslu çilek pudingi

    Pazar (1350 kalori)
    Kahvaltı: 1 bardak taze portakal suyu

    Öğle: 1 porsiyon tavuklu pilav (1 çorba kaşığı rendelenmiş kaşar peyniri ilaveli), domatesli roka salatası, 1 kase meyve salatası

    İkindi: 1 elma

    Akşam: Ispanak çorbası, ızgara et, 1 haşlanmış patates, 1 fırında pişmiş armut