Etiket: Diyet

  • Dr. Mehmet Öz’den zayıflatan püf noktalar

    Dr. Mehmet Öz’den zayıflatan püf noktalar

    Dr Mehmet Öz’ün yüz maddelik zayıflatan önerileri, zayıflatan püf noktalar…

    •1. Yulaf dosttur! Sabah bir fincan yulaf ezmesi yemek, öğleden sonra alelacele oburluk yapmanızı engelleyecektir.

    •2. Öğle ve akşam yemeklerinden önce, canlı bir yürüyüş yapın; hareket edin. Hem biraz egzersiz yapmış olursunuz, hem de hareket ettikten sonra sağlıksız bir yemek seçimi yapma olasılığınız daha düşük olur.

    •3. Düzenli ve kaliteli uyuyun. Uyku eksikliği vücutta açlığı düzenleyen hormon seviyesini oynatacak ve iştahınızın artmasına sebep olacaktır.

    •4. Bir adım ölçerle günde kaç adım attığınızı hesaplayın. Eğer günde 10 bin adım atmıyorsanız yeterince hareket etmiyorsunuz.

    •5. Hareket etmek için hiçbir fırsatı kaçırmayın. Araştırmalar kıpır kıpır insanların daha zayıf olduğunu gösteriyor.

    •6. Başlamakta zorluk mu çekiyorsunuz? İlk adım olarak kendinize bir yemek yeme not defteri ya da yürüyüş ayakkabısı alın. Bu tarz davranışlar, amaca ulaşma başarısını üç kat artırır.

    •7. Yemeğinizin ortasında durun, 30 saniye bekleyin. O anda ne kadar aç olduğunuzu gözden geçirin. Sonra yemeğinize geri dönün.

    • 8. Kendinize kilo kaybetme hedefi koymayın. Amacınız belirli bir kıyafet bedeni ya da bel ölçüsü olsun.

    • 9. Çok yemeye başladıysanız bir önceki hafta açtığınız tüm boş gıda paketlerini bir kavanoza doldurun. Neler yediğinizin kanıtlarını görmek, sağlıksız alışkanlığınızı fark etmenize yardımcı olur.

    •10. Sandviçinizdeki mayonezi hardalla değiştirip 85 kalori tasarruf edin.

    •11. Yemek planlamayı otomatikleştirin. Ne yiyeceğinizi vakitlice planlarsanız, son dakikada yapacağınız sağlıksız yemek seçimi riskini, en aza indirebilirsiniz.

    •12. Öğün atlamak, vücudu yağ depolamaya yönelik kazınma moduna geçirir. Böylelikle kalori yakımı zorlaşır.

    •13. Zeytin, somon ve ceviz gibi sağlıklı yağlar içeren yiyecekler, tatmin olmanıza yardım edecektir.

    •14. Fındık bir mucizedir. Bir avuç fındıkla kendinizi tok hissedersiniz. Farklı bir doku için, fındığı suda bekleterek yemeyi de deneyebilirsiniz.

    • 15. Stres, midenizin kazınmasına ve yüksek kalori alacağınız yiyeceklere yönlenmenize sebep olur.

    • 16. Kızarmış besinlere alışık olabilirsiniz. Ama ızgara, buğulama, haşlama, fırınlama ve buharda pişirme gibi birçok sağlıklı yemek pişirme şekilleri de mevcut.

    •17. Market alışverişinizi kısıtlı bir zamanda yapın. Listeniz hazır olsun, böylece işlenmiş gıdalar bölümüne sapma olasılığınız az olacaktır.

    •18. Susuzluğu açlıkla karıştırmayın. Açlık hissettiğinizde bir bardak su için ve gerçekten ne istediğinizi anlayın.

    • 19. Dışarıda yemek eğlenceli olabilir, garsona ekmeği, karışık atıştırmalıkları, cips ve sosları getirmemesini söyleyin.

    •20. Salatanızı tabakta yemekten sıkıldınız mı? Tam buğdaydan bir pideye limonlu salatanızı sararak dürüm yapıp yiyin.

    •21. Fındık, meyve ya da dilimlenmiş sebze gibi sağlıklı yiyeceklerden oluşan acil durum paketleri hazırlayın.

    •22. Günün erken saatlerinde yediğiniz kırmızı pul biber sizi tok tutacak ve günün kalan saatlerinde yiyeceğiniz miktarı azaltacaktır.

    •23. Yemek yerken sohbet etmeye özen gösterin, böylelikle tüm yemeği aceleyle mideye indirmeden evvel, doyduğunuzun farkına varabilirsiniz.

    • 24. Sağlıklı seks, yediğiniz yemeği kontrol altına almanıza yardımcı olur. Üstelik harika bir egzersizdir.

    • 25. Somonun faydalarını öğrenin.

    • 26. Öğünlerinizde 22 santimetrelik tabaklar kullanın. Aslında çocuk yemek tabakları, bir yetişkini doyurabilecek ebatlardadır.

    • 27. Hiçbir zaman atıştırmalık gıdaları, kendi kutusunun, paketinin veya poşetinin içinden yemeyin.

    • 28. Yeşil çay ya da Şili biberiyle metabolizmanızı hızlandırın.

    • 29. Kas, yağın en az dört katı kadar kalori yakar. Temel kaslara (bacak, karın ve üst vücut) odaklanarak bir güç egzersizi programına başlayın ve bunu haftada iki gün, yirmişer dakika yapın.

    • 30. Kafeinsiz sade kahve, düşük kalorili harika bir içecektir. Kremasız, şekersiz, siyah koyu bir kahve, açlığınızı bastırma etkisinin yanı sıra; aynı zamanda ciddi bir antioksidandır da.

    • 31. Doğal meyve suyu miksleri ve düşük sodyumlu çorbalar gibi doğal su bazlı yiyecekler tok tutar.

    • 32. Doğal elma sosu, muz ve kavun gibi meyveler için harika bir dip sostur.

    • 33. Sizi sağlıksız hazır yiyecekleri yemeğe iten duygusal dürtünün sebebini arayın. Bunu bilmeniz, kilo verme hedefinizi kafanızda netleştirir.

    • 34. Az yağlı değil, az kalorili sosları tercih edin. Ağır yağlı krema ya da hayvansal ürünlerden bir sos yerine, humus gibi sebzelerden yapılmış bir sos kullanın.

    • 35. Kilosunu düzenli kontrol eden ve ilerlemesini bir yere not eden kişiler, kilo kaybetmede daha başarılı olurlar.

    • 36. Muz ve kavun gibi meyvelere bir tutam tarçın ekleyin.

    • 37. Protein besinlerine tatlı krema yerine, düşük kalorili bir lezzet ekleyin. Mesela salsa sosu ya da turşu.

    •38. Televizyon karşısında ya da sinema salonunda bir şeyler atıştırmaktan kaçının!

    •39. Gazlı içecekleri geçin! Bunların yerine sadece su içmeyi artırarak ne kadar kilo kaybedebileceğinizi görünce, şaşırabilirsiniz.

    • 40. Dikkatli olun: Özellikle de “yağsız” ya da “sıfır trans yağ” olarak etiketlenmiş ürünleri alırken. Çünkü yağ yerine çok fazla şeker veya sodyum satın alıyor olabilirsiniz.

    •41. Kahvaltıda meyve suyu yerine yağsız süt için. Aşırı kilolu kişiler, kahvaltıda yağsız süt içtikleri zaman, daha az kalorili besleniyorlar.

    • 42. Şekersiz sakızlar, bir nebze bile olsa açlığınızı bastırabilir.

    •43. İnce pide üzerinde çilek veya armut deneyin.

    • 44. Elinizin altında her zaman sebze bulunsun. Değişik bir lezzet için kırmızıbiber ve zerdeçal ekleyin. Tek yemelik porsiyonları bölerek, buzdolabında saklayın.

    • 45. Soya fasulyesi düşük maliyetli harika bir atıştırmalıktır. Dondurulmuş gıdalar bölümünde arayıp bulun.

    • 46. Çorbalar, hem doyurucu hem de rahatlatıcı yemek seçenekleridir. Az tuzlu sebze çorbası hazırlayın ve küçük porsiyonlar halinde saklayın.

    • 47. Hafta içi zaman ve paradan tasarruf yapın. Yağsız bir protein olan tavuk göğsünü çokça alıp, pazar akşamı pişirin. Tüm hafta iş yerinde yiyebilirsiniz.

    • 48. Mutfaktaki ve yemek odasındaki masayı, sadece yemekleri hazırlamak ve yemek için kullanın.

    • 49. Eğer hayatınızdaki tek keyif kaynağı yemek yemekse, kendinize başka hobiler ya da uğraşlar bulun. Örneğin spor yapmak, müzik dinlemek, sinema ya da gönüllü aktiviteler.

    • 50. Her öğünde bir parça yağsız protein tüketmeyi deneyin. Protein, karbonhidrat ve yağlardan daha fazla sizi başarıya götürecektir.

    •51. Hafta sonları yediğiniz yemekleri ve yaptığınız hareketi düşünün.

    • 52. Mutfağınızdaki abur cuburların dökümünü yapın. Bunlardan kurtulun.

    • 53. Kalori dostu meyve ve sebzeleri doğru sezonunda yerseniz, gerçek tatlarının keyfini çıkarabilirsiniz.

    • 54. Kahvaltı eden kişiler, diyette daha başarılıdır.

    • 55. Tartınızın yerine mezura kullanın. Kadınlar 82.5 cm, erkeklerse 90 cm’nin altını hedeflemelidir.

    • 56. Yiyecek etiketlerini inceleyin. Porsiyon başına 4 gramdan fazla olan yiyeceklerden uzak durun.

    • 57. Daha hızlı doymanızı sağlamak için, yemekten önce lif yüklü bir elma yiyin.

    • 58. Kremalı peynir ya da yağ yerine, fındık ya da badem ezmesi seçeneğini kullanın.

    • 59. Öğünlerinizde alacağınız 5 temel besini unutmayın: Dondurulmuş çilek / kiraz, muz, yağsız süt, bir çay kaşığı bal ve bir çay kaşığı karnıyarık otu tohumu.

    • 60. Diyet yapanlarla yapılan araştırmalar, sabah karbon-hidrat yerine yumurta yemeyi tercih edenlerin, daha az acıktığını göstermiştir.

    • 61. Somonun içindeki Omega 3 yağları, vücudunuzdaki yağ yakma kapasitesini harekete geçirir.

    • 62. Akdeniz diyeti, kalp sağlığı için çok yararlı bir beslenme şeklidir.

    • 63. Tam buğday makarnası daha tok tutar.

    • 64. Dışarıda yediğiniz zaman, garsona mönüdeki sağlıklı yiyecekleri sorun.

    • 65. Kendinize kilo hedefleri koymayın. Amacınız belirli bir kıyafet bedeni ya da bel ölçüsü olsun.

    • 66. Protein ihtiyacınızı fasulyeden alın. Fasulye tok kalmanızı sağlar.

    • 67. Yumurta veya tavuk gibi tatsız proteinlere, metabolizmayı hızlandıran acılı sosla hayat verin.

    • 68. Egzersiz öncesinde dondurulmuş çileği yoğurtla karıştırarak yiyin.

    • 69. Akşamdan kalan yağsız seçenekleri, kepekli bir dürüme sararak ertesi gün için sağlıklı bir öğle yemeği hazırlayabilirsiniz.

    • 70. Her yemekte renkli bir sebze ya da meyve tüketin ve mümkünse kabuğunu soymayın.

    • 71. Ofiste kendinize ait atıştırmalık bir kutu bulundurun.

    • 72. Mikrodalga kullanıyorsanız, sağlıksız bir beslenme olasılığınız yüksektir. Tavuk, sebze ya da esmer pirinç kullanmayı deneyin.

    • 73. Kilo verdikçe bollaşan giysilerinizi dağıtın. Böylece motivasyonunuz artar.

    • 74. İki kilo ağırlık alın. Bu ağırlığın vücudunuzda fazla yağ olduğunda sizi nasıl kısıtlayacağını düşünün.

    • 75. Kilo verme sürecinde ilerleme kaydedemezseniz, rutin olarak yaptığınız egzersizi 5’şer dakika artırın.

    • 76. Pişireceğiniz eti önceden dövün.

    • 77. Bazı yemek tariflerinde krema yerine doğal soya peyniri kullanılabilir.

    • 78. Akşamları 19.00’dan sonra yemek yememek için elinizden geleni yapın.

    • 79. Kepekli spagettiyi ince kıyılmış kabak, sebze köftesi ve çiğ domates sosuyla karıştırıp yemeyi deneyin.

    • 80. Taze otlar, sağlıklı bir yemeğe enerji katar. Mutfağınızda bunları uygun saksılarda kendiniz yetiştirin.

    • 81. Fast food’lar tuzlu yiyeceklerdir. Tuzu kestiğinizde besinlerdeki doğal tuzların tadının farkına varacaksınız.

    • 82. Hindi etinin dezavantajı kuru olmasıdır. Hindili burgere ya da köfteye biraz zeytinyağı ekleyebilirsiniz.

    • 83. Partnerinizle beraber kilo kaybetmeye karar verdiyseniz, birbiriniz için öğlen yemeği paketlerini hazırlayın.

    • 84. Dışarıda yemekteyken başlangıç olarak salatayı tercih edin.

    • 85. Mantar, düşük sodyumlu soya, kuşkonmaz ve zeytin gibi malzemeler, kendinizi tok hissetmenizi sağlar.

    • 86. Adım atabileceğiniz her fırsatta bu seçeneği hayata geçirin. Alışveriş merkezleri, havaalanları ya da metroda merdivenleri tercih edin.

    • 87. Kızarmış patates yerine, fırınlanmış sağlıklı elma dilimli patatesi deneyin.

    • 88. Unutmayın! Kavun, domates ve kereviz gibi sıvı bakımından zengin besinler tok hissetmenize yarar.

    • 89. Avokado, kilo kaybetmede gizli partneriniz olabilir. Yüksek oranda lif ve sağlıklı yağlar içerir. Ete benzer tadıyla, size et yediğinizi hissettirir.

    • 90. Bir avuç tuzsuz balkabağı tohumu, gün ortasında atıştırmak için çok iyi bir alternatiftir.

    • 91. Doğru duruş göbek kaslarını güçlendireceği gibi, az da olsa ekstra kalori yakmanızı sağlar.

    • 92. Canınız abur cubur atıştırmak istediğinde, biraz uzanmayı deneyin.

    • 93. Her hafta bir fotoğrafınızı çekin. Böylelikle değişiminizi fark edersiniz.

    • 94. Hazır salata sosları, kalori yüklü olabilir. Kendi sosunuzu hazırlayın.

    • 95. Yarım saatlik yoga, 350 kalori yakar.

    • 96. Latin Amerika kökenli quinoa, başlıca aminoasitleri dengeli oranda içeren bir bitkidir. Kolay pişirilebilen bu tahıl, sotelenmiş sebzeler ve mantarla iyi gider.

    • 97. Dışarıdan aldığınız sandviçten mayonezi, peyniri ve ekmek ucunu ayıklayarak, 250 kaloriyi yemeğinizden kazımış olursunuz.

    • 98. Rezistans (direnç) bantları, evde yapacağınız güç kazanmaya yönelik germe egzersizleri için, uygun ve makul fiyatlı seçeneklerdir.

    • 99. Tek lokmalık atıştırmalıklar hazırlamak için üzüm dondurun. Veya buzlu şeker kalıbına böğürtlenli yoğurt doldurun ve bunu dondurun.

    • 100. Yemeğe oturmadan önce pişirdiğiniz yemek miktarının fazlasını paketleyip buzdolabına kaldırın.

    Ünlü Diyetisyen Selahattin Dönmez Diyet Önerileri için tıklayın…

  • Diyet Önerileri

    Diyet Önerileri

    Diyet tavsiyeleri Diyet Öneriler kilo verme önerileri diyet tavsiyeleri … Neler kilo aldırır, neler kilo vermeye ve zayıflamaya yardımcı olur? Ünlü Diyetisyen Selahattin Dönmez açıklıyor…

    Deneyimler kilo vermek için mücadele eden bireylerin hep hüsranla diyetlerini sonlandırdığı ve koruma başarılarının da gün geçtikçe azaldığını göstermektedir. Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez bu başarısızlığın temel nedenini “kötü besin yoktur, kötü beslenme vardır” ilkesinden uzak hızlı kilo verdiren hatalı popüler diyetlerin uygulanmasına ve kilo yönetimi ile ilgili bilgi kirliliğinden kaynaklandığını belirtmektedir.

    1. Su içersem zayıflarım?
    Doğrusu: Su sağlıklı beslenmenin bir parçasıdır. Sodyum, flor, potasyum, kalsiyum ve klor minerallerini sağlar, vücutta oluşan toksik maddelerin uzaklaşması için gereklidir.

    Kaliteli kilo vermede vücudun ihtiyacı olan kalori, karbonhidrat, protein, vitamin ve diğer bazı mineralleri içermediği için tek başına zayıflamada etkisi yoktur.

    Önerimiz: Sadece sağlığın devamı için günde 2 Lt su içmek yeterlidir.

    2. Ana öğünlerden birini atlarsam kolay kilo veririm!
    Doğrusu: Sağlıklı kilo vermenin en doğru yolu sabah, öğle ve akşam öğünlerinin iştahı kontrol altına alıp, sık acıkmayı önlediği yönündedir. Çalışmalar öğün atlayan bireylerde kısa süreli kilo vermenin daha sonra hızla yeniden kilonun alınması ile sonuçlandığını göstermektedir.

    Önerimiz: Çeşitli besinlerden oluşan küçük porsiyonlu 3 ana öğün ve en az 1 veya 2 ara öğünle sağlıklı kilo verilebilir. Bireylerin hipoglisemileri varsa öğün miktarları arttırılır.

    3. Az uyursam o kadar hızlı kilo veririm!
    Doğrusu: Uyku süresi kısaldıkça toksik çevreye maruz kalma uzamakta, psikolojik stres artmakta, inaktif yaşama adaptasyon oluşmaktadır. Az uyuyan bireylerin daha fazla yemeğe yöneldikleri görülmektedir.

    Önerimiz: Bedenen ve ruhen iyi olmak için en az 5 saat, en fazla 8 saat uyumak gerekir. Uygun zaman aralığında uyumak gece yemek yeme sendromunu önlemektedir.

    4. Sigarayı bırakırsam hızlı kilo alırım.
    Doğrusu: Çalışmalarda sigara içerisinde bulunan nikotinin metabolizmayı çok az arttırdığı ve bırakıldığında da hızlı kilo alımına neden olmadığı yönündedir.

    Kilo alımı metabolizmadaki ufak değişiklik değil, yerine konulan yiyeceğin türü ve miktarıdır. Amerikan Diyetisyenler Derneği sigarayı bırakan bireylerin sadece yılda 2 kg aldıklarını belirtmiştir.

    Önerimiz: Sigarayı bırakan bireyler sigara yerine şekersiz sakız çiğner ve haftalık 150 dakikalık fiziksel aktivite yaparlarsa kilo almazlar.

    5. Saat 19:00’dan sonra bir şey yersem şişmanlarım!
    Doğrusu: Sağlıklı kilo vermek için temel kural yemeğin ne zaman yenildiği değil, gün içerisinde ne kadar yenildiği ve ne kadar fiziksel aktivite yapıldığıdır. Çalışmalar öğünlerde miktarlar açlık durumuna göre ayarlandığında bireylerin akşam 19.00’dan sonra yemek yediklerinde yağlanmadıklarını, daha kolay kilo verdiklerini göstermektedir.

    Önerimiz: Yemek yeme saati yerine günün ilk öğünü olan kahvaltı olacak şekilde başlayarak öğünler arasında en az 3-5 saat boşluk bırakmak gerekir. Böylece en son öğünün ne zaman yendiğinin önemi kalmamaktadır.

    6. Kalorisi düşük olan kepekli ürünlerle kolay kilo veririm!
    Doğrusu: Kepekli ürünler normal ürünlere göre daha az kalori içermez. Kepek, diyet lifi içeriğini arttırarak kalp damar hastalığı ve bazı kanser türleri gibi kronik hastalıklardan korunmada önemlidir. Kilo vermek için sebze ve meyvelerden yeterince diyet lifi alınabilmektedir.

    Önerimiz: Kilo verecek kişinin sağlık profiline göre kepekli ürünlerin miktarı ayarlanmalıdır. Kilo verirken anemisi olan bireye daha fazla kepekli ürün vermek olumsuz sağlık sorununa neden olabilmektedir.

    7. Meyve yemekten 2 saat sonra yenilmelidir.

    Doğrusu: Meyveler içerdikleri biyoaktif bileşenler nedeni ile beslenmemizin vazgeçilmez parçasıdır. Bu biyoaktif bileşenler öğünle beraber yenildiklerinde vücudun antioksidan kapasitelerinin artmasına neden olmaktadır. Öğünle yenilen meyveler daha çok tokluk sağlayarak kolay kilo vermeye yardımcı olurlar.

    Önerimiz: Meyveler günün her zamanı en az 2 ile 4 porsiyon arasında yenilebilir. Meyveleri öğünle yemek vitamin ve minerallerin vücutta yararlığını arttırır.

    8. Aç iken fiziksel aktivite yaparsam daha çok yağ yakarım!
    Doğrusu: Fiziksel aktivite yapmak metabolizmanın hızlanması için önemlidir. Fiziksel aktivite ile yağ yakımı artar, kas yoğunluğu korunur veya arttırılır. Bu fiziksel aktivitenin şekli, süresi ve sıklığı ile değişir.

    Ancak sabah aç karnına yapılan fiziksel aktivite ile yağlar yanarken maksimum düzeyde kas yıkımı oluşmaktadır.

    Önerimiz: Mutlaka fiziksel aktivite öncesinde karbonhidrat ve protein içeren 200–300 kalorilik bir öğün yenip en az 1 saat sonra aktivitenin yapılmasıdır. 1 su bardağı süt ve 1 muz veya 1 avuç badem ile 1 su bardağı süt içmek çok önemlidir.

    9. Sabah aç karnına limon veya greyfurt suyu içersem yağ yakarım!
    Doğrusu: Hiçbir besin yağ yakamaz. Bazı besinler içerdikleri kafeinden dolayı kısa süreli etkisi ile metabolizmayı arttırarak vücuda alınan kalorinin enerji olarak kullanılmasına yardımcı olur. Ancak asitli besinlerin böyle bir etkisi asla bulunmamaktadır.

    Önerimiz: Bu içecekleri içerek mide asidini arttırıp daha çok acıkma yerine, salatalara limon sıkmak, meyve olarak ara öğünlerde greyfurt yemek sağlıklı beslenme adına kabul edilebilir olmaktadır.

    10. Zayıflamak ve toksinlerden arınmak için detoks diyeti yapmak zorundayım!
    Doğrusu: Vücudumuzda doğal işleyen detoksifikasyon mekanizmaları bulunmaktadır. Hayvansal proteinleri yasaklayan detoks diyetlerinin sağlıklı olduğunu düşünmek olanaksızdır. Bu diyetler vücutta keton cisimcikleri denilen zararlı maddelerin vücutta sentezlenmesine, mide bulantısı, halsizlik, baş dönmesi ve sinirliliğe neden olmaktadır. Detoks diyetlerine bağlı kısa süreli ve fazla kilo kaybı yağ kitlesinden çok kas kitlesi olmaktadır.

    Önerimiz: Sağlıklı beslenme zaten vücudun detoksifikasyon yapan enzimlerini aktive eden bir yoldur, kısa süreli bu uygulamalar ile sağlığımızı tehlikeye atmamak en doğrusudur.

    11. Medyada yer alan beslenme bilgilerinin son derece güvenli olduğuna inanıyorum!
    Doğrusu: Medya sağlıklı beslenme bilgisinin yayılmasında en önemli etkin kaynaktır. Bu nedenle vereceğimiz bilgilerin güvenilir kaynaklarını her zaman doğru kanallardan sağlamak gerekmektedir.

    Önerimiz: Konuların uzmanları ile kanıta dayalı bilgilerin topluma anlaşılır olarak verilmesi en doğru yoldur.

    12. Kilo verirken 3 beyaza yer yoktur!
    Doğrusu: Sağlıklı beslenmede çeşitlilik ve ölçü en önemli faktördür. Şeker, un ve tuzun dengeli bir beslenme programı içerisinde her zaman yeri vardır. Tehlikeli olan bu üçlünün varlığı değil yenilen miktarıdır.

    Önerimiz: Şeker olarak bal, pekmez, fındık veya çikolata ezmesi; tadına bakmadan eklenen tuzu azaltıp günde 5 gramı geçmeyecek kadar kullanmak ve tam buğday unu ile ekmekleri, pastaları yapmak yeterlidir.

    13. Light ürünlerin kalorisi yoktur ve istenildiği kadar yenilebilir!
    Doğrusu: Light ürün demek kalorisi sıfıra yakın değil normal ürüne göre kalorisi azaltılmış anlamına gelmektedir. Bu nedenle serbest yeme özgürlüğü bulunmamaktadır. Sürekli light ürün yiyerek kilolarını vermiş ve korumuş bireylerin olduğunu gösteren bir bilimsel veri de bulunmamaktadır. Aksine çalışmalar light ürün bağımlılığı olanlarda yo-yo sendromunun daha fazla görüldüğünü belirtmektedir.

    Önerimiz: Light ürünün anlamı her besin için ayrıdır. Bu nedenle sağlıklı beslenmede doğal ürünleri kullanmak doğru yoldur.

    14. Sağlıklı beslenmede kırmızı ete yer yoktur!
    Doğrusu: Tavuk, balıkta olduğu gibi ılımlı miktarda yenilen kırmızı etin sağlık üzerine olumsuz etkisi olduğunu, diyetten çıkarılması gerektiğini gösteren bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır. Kırmızı et, diğer etlerin içeriklerine benzer oranda kolesterol içermekte olup, haftada en az 2 kere tüketildiğinde de kolesterol üzerine etkisi olumsuz olmamaktadır.

    Önerimiz: Yağı görünmeyecek kadar az olan kırmızı et, kaliteli kilo vermek için gereklidir. İçerdiği konjuge linoleik asit (CLA) sayesinde vücudun yağ kitlesini azaltıp, B 12, çinko ve demir içeriği ile de hastalıklara karşı koruyucudur.

    15. Maydanoz suyu zayıflamak için idealdir!
    Doğrusu: Maydanoz C vitamini yönünden zengin, idrar söktürücü etkisi olan bir sebzedir. Bu nedenle maydanozun yarattığı geçici kilo kaybı vücut yağ kütlesinden değil su miktarındandır.

    Önerimiz: Maydanozu kilo vermek için değil, salatalara değişik renkte sebzeler olarak koymak vitamin ve antioksidan açısından destek sağlamak için en doğru yoldur.

    16. Hangi yöntemle olursa olsun verilen kilolar geri alınır!
    Doğrusu: Kilo verecek bireyler hızlı kilo verir, kendilerine uygun kilo verme yöntemi ile kilo vermezler ve davranış değişikliği geliştirmezlerse kilo alımı kolay olabilmektedir.

    Önerimiz: Sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandıran diyetler ile bireyler kilolarını yıllarca koruyabilmektedir. Kilo verdikten sonra, 6. ay, 1. ve 2. yıl kilo alımı için riskli dönemlerdir. Bunun için düzenli takip gerekmektedir. Şişmanlığın tedavisi yaşam boyudur.

    17. Lahana metabolizmayı hızlandırarak zayıflatır!
    Doğrusu: Lahana, pırasa, brokoli gibi kükürtlü sebzeler kanser önleyici ve vücuttaki zararlı maddelerin atımını sağladıkları için sağlıklı beslenmenin parçasıdır. Bu besinlerin metabolizmayı hızlandırmak gibi spesifik bir özelliği bulunmamaktadır.

    Önerimiz: Lahana diyetlerinde diyetin içeriğindeki lahananın değil, diyetin kalorisinin düşük olduğundan dolayı kilo verildiği unutulmamalıdır. Bu nedenle değişik renkte tüm sebzeleri beslenmede bulundurmak az yediğimiz müddetçe kilo kaybı ile sonuçlanacaktır.

    18. Protein diyetleri zayıflamak için kolay bir yoldur. 
    Doğrusu: Kısa sürede kilo verdiren yüksek proteinli diyetler uzun süreçte uygulanması zor ve kan kolesterol-ürik asit seviyelerini arttırıp, insülin direncine neden olmaktadır. Uzun süre uygulayıp hayat tarzı haline getirmiş bir kişiyi bile bulmak zordur. Yüksek protein diyeti uygulayan bireylerde görülen en sık sorun diyeti devam ettiremeyip sık şeker krizlerine grip yüksek miktarda tatlı yedikleridir.

    Önerimiz: Kısa sürede kilo verip daha fazlasını almamak için karbonhidrat, protein ve yağı dengeli beslenmek yeterlidir.

    19. Zayıflama ilaçları ile hızlı kilo veririm!
    Doğrusu: Şişmanlık bir hastalıktır ancak her şişman birey için ilaç kullanmak doğru değildir. Zayıflama ilaçlarını şişmanlığa bağlı ciddi hastalıkları olan bireyler doktor kontrolünde kullanmalıdır. Zayıflama ilaçları bu bireylerde bile bırakıldığında yeniden kilo alma riski ile karşı karşıyadır.

    Önerimiz: Zayıflama ilaçlarını gelişi güzel eczanelerden almamalı, oluşacak sağlık sorunlarını önemsemeli ve doktorun uygunluk kriterleri gösterdiği bireylerde bile diyet ile beraber belirli bir süre kullanılmalıdır.

    20. Elma sirkesi içersem yağlarımı eritirim!
    Doğrusu: Çalışmalar, elma sirkesinin içerisinde bulunan asit sayesinde; içildiğinde yemek borusunu tahriş edebileceği, midede asidi arttırarak açlığı uyaracağı ve reflü gibi ciddi olan sağlık sorununu tetikleyebileceği bildirmektedir.

    Önerimiz: Sirke salatalara tat vermek için kullanılmalıdır. Zayıflamak için değil.

  • 20 Diyet Efsanesi

    20 Diyet Efsanesi

    Su içersem zayıflarım, öğün atlarsam kilo veririm, sigarayı bırakırsam kilo alırım, kepekli ürünler şişmanlatmaz… Şişmanlığı içinden çıkılmaz hale getiren diyet efsaneleri araştırmayla çürütüldü…

    Fazla kilolarla mücadele edenlerin ulaştığı sonuçlar pek iç açıcı değil. Kilo verdikten sonra bunu koruyanların sayısı ise gün geçtikçe azalıyor. Bu gidişatın birçok nedeni var, en önemlisi ise kilo verme sürecinde kargaşaya ve bilgi kirliliğine neden olan diyet efsaneleri. Çünkü bu bilgiler, hatalı diyetlere, hatalı diyetler de kilo verme başarısının düşmesine neden oluyor.

    1500 kişi üzerinde yapılan araştırma, toplumda diyet efsanelerine inancın son derece yüksek, kilo verme ve sağlıklı beslenme ile ilgili hatalı bilgilerin de yaygın olduğunu ortaya koydu. Çalışmanın çarpıcı sonuçlarından biri de şişmanlık düzeyinin artmasıyla efsanelere olan inanç ve uygulamaların da artması.

    Araştırmayı, Fark Etmeden Diyet Beslenme ve Eğitim Danışmanlığı’ndan Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez gerçekleştirdi. Aaştırmanın bilimsel değerlendirmesini ise Başkent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Murat Baş yaptı.

    Dünya Sağlık Örgütü, önlem alınmazsa 2010 yılında yetişkin popülasyonda 150 milyon, çocuk ve ergenlerde ise 15 milyon kişinin şişman olacağını tahmin ediyor ve şişmanlığı salgın bir hastalık olarak tanımlıyor. Türkiye’nin şişmanlık ile ilgili projeksiyonu da farklı değil, öyle ki her iki kadından biri ve üç erkekten biri şişman.

    YAŞAM BOYU KİLO YÖNETİMİ

    Amerikan Diyetisyenler Derneği Denizaşırı Ülkeler Türkiye Temsilcisi de olan Selahattin Dönmez, danışanlarının diyet inanışları ve hataları üzerine yaptığı çalışmanın amacını şöyle özetledi.

    “14 yıldır beslenme danışmanlığımıza başvuran bireylerin, “Kötü besin yoktur, kötü beslenme vardır” ilkesinden uzaklaştıklarını, hızlı kilo verdiren yöntem arayışına girdiklerini tespit etmiştim. Kilo verme sürecindeki olumsuzluklarda örneğin, o hafta çok küçük aksaklıklara bağlı kilo verilemediği zaman, bireyin bir suç unsuru aradığını ve bazı inanışların açığa çıktığını gördüm. Verilen kilonun geri alınmasıyla oluşan hayal kırıklığını önlemek, hatalı bilgileri bulmak, kaliteli kilo verme önerilerini belirlemek, bilgi karmaşasını ortadan kaldırmak ve çevresel faktörlere göre yaşam boyu ve kişiye özel önerileri ön plana çıkarmak için bu araştırmayı planladık. Binlerce literatür taranarak ulaşılan bilimsel detaylar diyet efsaneleriyle ilgili bu sonuçları ortaya çıkardı.”

    İŞTE KAFA KARIŞTIRAN 20 DİYET EFSANESİ

    Araştırma, yaş ortalaması 35, kilolu-şişman olan, hayatlarında en az bir kere diyet tecrübesi yaşamış, lise ve üzeri eğitim seviyesindeki kadın-erkek 1500 kişi üzerinde bire bir görüşme yapılarak tamamlandı. Türkiye’de ilk kez yapılan, bilimsel olarak değerlendirilen araştırmaya konu olan 20 diyet efsanesi ve bunlara inananların yüzde olarak oranları ise şöyle:

    1- Su içersem zayıflarım yüzde 63,
    2- Ana öğünlerden birini atlarsam kolay kilo veririm yüzde 96,
    3. Ne kadar az uyursam, o kadar hızlı kilo veririm yüzde 40,
    4. Sigarayı bırakırsam hızlı kilo alırım yüzde 57,
    5. Saat 19:00’dan sonra birşey yersem şişmanlarım yüzde 37,
    6. Düşük kalorili kepekli ürünlerle daha kolay kilo veririm yüzde 58,
    7. Meyve, yemekten 2 saat sonra yenilmeli yüzde 70,
    8. Açken fiziksel aktivite yaparsam daha çok yağ yakarım yüzde 74,
    9. Sabah aç karnına limon veya greyfurt suyu içersem yağ yakarım yüzde 76

    10. Zayıflamak ve toksinlerden arınmak için detoks diyeti yapmak zorundayım yüzde 40,
    11. Medyada yer alan beslenme bilgilerinin son derece güvenli olduğuna inanıyorum yüzde 96,
    12. Kilo yönetimi programlarında 3 beyaza yer yoktur yüzde 72,
    13. Light ürünlerin kalorisi yok, istenildiği kadar tüketilebilir yüzde 95,
    14. Sağlıklı beslenmede kırmızı ete yer yoktur yüzde 95,
    15. Maydanoz suyu zayıflamak için idealdir yüzde 83,
    16. Hangi yöntemle olursa olsun verilen kilo geri alınır yüzde 83,
    17. Lahana metabolizmayı hızlandırarak zayıflatır yüzde 66
    18. Protein diyetleri ile zayıflamak daha kolaydır yüzde 79,
    19. Zayıflama ilaçları ile hızlı kilo veririm yüzde 95,
    20. Elma sirkesi içersem yağlarımı eritirim yüzde 88.

    EFSANELERİN ÖNÜNE GEÇEBİLİRİZ

    Selahattin Dönmez, araştırmayla ortaya çıkan tabloyu, “Sonuçta yüksek yüzdeler olmasına şaşırmadım, zaten biliyordum, benim için ilginç olmadı. Bunları araştırmayla kanıtlayıp doğru bilgileri söylersek kilo yönetimindeki efsanelerin önüne geçebileceğimizi hissettim” şeklinde yorumladı. Peki, diyet efsanelerine takılmadan, sağlıklı kilo vermek ve verilen kiloyu korumak için ne yapmak gerekir? Dönmez, bu noktada fonksiyonel diyet vurgusu yapıyor ve kişiye özel diyetin neden önemli olduğunu anlatıyor.

    DOĞRU KİŞİYE, DOĞRU DİYET

    “Fark Etmeden Diyet programında biz fonksiyonel diyet uyguluyoruz. Bu sistem, her yeni bilgi ile yenilenir ve insanlara daha iyi “kilo verme” kılavuzları sunar. Asıl amacım, kilo korumaya yönelik beslenme taktiklerini içeren, vücut yağ dokusunu azaltıp, kas yoğunluğunu koruyan, az kilo veriminde bile vücutta ciddi olumlu değişiklikler yaratan kişiye özel beslenme modelini uygulamak. Fonksiyonel diyet ile hedeflenen, dengeli bir beslenme planlamak, kilo verirken oluşacak kronik hastalık riskini aktive eden geni baskılamak, kilo verecek bireyin hangi diyete daha iyi yanıt vereceği sorusuna doğru cevabı bulmaktır.

    Genetik yapımızdaki değişiklikler, diyete ve ilaçlara yanıtlarımızın farklı olmasını sağlar. Bu nedenle bireyler benzer diyetlere farklı yanıtlar verir. Bazıları hızlı, bazıları yavaş kilo verirken bazıları da sık duraksarlar. Fonksiyonel diyet ile kilo duraksamasını engellemek, kilo verecek kişiye uygun besinlerin yarar ve risk mukayesesini yapmak gerekir. Bazı besin öğelerini az almak hastalık riskini artırır, eksik alınan yerine konulduğunda hastalık riski azalır, yüksek miktarda alındığında ise yararlı etki kaybolur ve risk yeniden ortaya çıkar.

    FORKSİYONEL DİYETTE EFSANELERE YER YOK

    Fonksiyonel diyette; denge, çeşitlilik ve porsiyon ölçüsü bireye özgü ayarlanır. Fonksiyonel diyetle 24 saat içerisinde hücre DNA’sına 10.000 olan serbest radikal saldırısı çinko, selenyum, A, C, E vitaminleri ve besinlerle sağlanan polifenollerle engellenir. Kilo verme ve yaşla birlikte oluşacak kas güçsüzlüğü azaltılır. Antioksidandan zengin beslenme planı kişiye özgü uygulanarak, yaşlanma kromozomlarının uç kısımlarını koruyan “telomer” adlı bölgelerin kısalması engellenir.

    Fonksiyonel diyette vitamin desteğine de gerek kalmaz çünkü tüm besinlerin dengeli harmanlanması ile toksik dozlara ulaşmayan vitamin miktarını da sağlarız. Bu diyetle bazı besin öğeleri bir araya getirilerek etkileri daha da belirginleştirilir. Örneğin, soya ve yeşil/siyah çayı beraber tüketmek kilo verirken erkekleri prostat kanserinden tek başına tüketilmelerine göre daha fazla korur. Örneğin, kilolu kişilerdeki karaciğer yağlanmasını folik asit, metiyonin, B12, B6 ve kolinden zengin beslenme ile ilaç kullanmadan düzeltmek mümkündür. Yani burada besin ile besin etkileşimi yapılır.

  • Sağlıklı şişmanlık hayal mi gerçek mi?

    Sağlıklı şişmanlık hayal mi gerçek mi?

    Baştan söyleyelim: Bu haber “Şişmanlık iyidir” gibi bir iddia taşımıyor. Sadece her kilolu insanın aynı olmadığını anlatmaya çalışıyor. Üstelik son yıllarda yapılan pek çok yeni araştırma, bu görüşü destekliyor ve bilim adamlarını şaşırtıyor.

    Dünyanın obeziteyle mücadele ettiği, “Salgın” denen soruna karşı devletlerin devreye girdiği bir dönemdeyiz. Öyle ki birkaç kilo fazlayı bile tüm sorunlarımızın kaynağı gibi görmeye başladık.

    Öte yandan otoriteler tüm fazlalıklardan kurtulmak gerektiğine işaret ederken son zamanlarda cılız ama kararlı itirazlar da yükselmeye başladı. Peki ne diyor o karşıt tezler ve bilimsel araştırmalar? En başta “Tartıda görülen kilo tek başına kişinin sağlığıyla ilgili bilgi vermez” diyor.

    “Kilonuz ne olursa olsun eğer fonksiyonel olarak fit durumda iseniz daha uzun yaşarsınız” diyor. “Evre 1 obezlerde bile her nedenden ölüm oranları normal kiloda olanlarla aynı” diyor… Çıkan sonuçlara şaşırdınız mı? Biz de şaşırdık ama bu sonuçları görmezden gelmeyi seçmek yerine tercihimizi irdelemekten yana kullandık. İşte Liv Hospital Ulus Fat&Fit Programı Koordinatörü ve “İlaçsız Klinik” Direktörü, İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Metin Okucu’nun verdiği bilgiler, dünyadan bilimsel araştırma ve gözlemler ışığında şişmanlığa dair yeni bakış açısı…

    FAZLA KİLOLULAR DAHA MI UZUN YAŞIYOR?

    1. Tartıda görülen kilo tek başına kişinin sağlığıyla ilgili bilgi vermez

    Fazla kilolu olmak tek başına bir risk göstergesi değildir. Sadece rakamlara bakarak kişinin mevcut sağlık durumu, gelecekteki sağlık riskleri veya ömür süresi tayin edilemez. Her kilolu insan aynı değildir.

    2. Fazla kilolular daha uzun yaşıyor.

    2012’de ABD’de JAMA Tıp Dergisi’nde yayımlanan ve 2 milyon 880 bin kişinin takip edildiği araştırmada her nedenden ölümlere bakıldı. Fazla kilolu olanların (VKİ 2530) normal kilolu olanlara göre daha uzun yaşadığı görüldü.

    2010’da Kanada’da yapılan başka bir araştırmada da 11 bin 300 kişi üzerinde yapılan gözlem sonucunda fazla kilolu olanlarda ölüm oranı daha düşük bulundu.

    3. Evre 1 obezlerde bile (VKİ 30-35) her nedenden ölüm oranları normal kilolular ile aynı.

    Bu da JAMA Tıp Dergisi’ndeki araştırmadan…

    4. Kişisel fitness durumu, her şeyden bağımsız olarak, sağlık ve uzun yaşamın tek habercisidir.

    Amerikan National Instituts of Health tarafından geçen yıl 252 bin 900 kişinin gözlendiği bir araştırmada, kilosu ne olursa olsun haftada 5 gün 30 dakika yapılan hafif egzersizin, tüm ölümleri yüzde 27, haftada 3 gün yapılan daha yoğun egzersizin ise tüm ölümleri yüzde 32 oranında azalttığı görüldü. Yine aynı araştırmada başlangıçta fit olmayan kişi daha sonra çalışarak fit hale gelmişse, tüm nedenlerden ölümlerin yüzde 44, kalpten ölümlerinse yüzde 52 oranında azaldığı sonucuna varıldı.

    5. Kilonuz ne olursa olsun, eğer fonksiyonel kapasite olarak fit durumdaysanız, daha uzun yaşarsınız.

    2012 yılında yapılan toplam 36 araştırmanın sonuçlarına göre; kilolu fakat egzersiz kapasitesi iyi kişilerin tüm nedenler ve kalpten ölümlerine bakıldığında normal kilolu ama fit olmayanlara göre daha uzun yaşadığı görüldü.

    6. Kilonuz ne olursa olsun, eğer metabolik olarak fit iseniz daha uzun yaşarsınız.

    2012’de European Heart Journal’de yer alan, 43 bin 260 kişi üzerinde yapılan bir araştırmaya göre tüm fazla kilolu olanlar içinde yüzde 46’lık bir grubun metabolik olarak fit olduğu belirlendi. Yani tansiyon, şeker ve kan yağları iyi düzeydeydi. Bu kişiler diğer aynı kilolulardan daha uzun yaşıyor. Kanser veya kalp hastalığı riskleriyse yüzde 50 daha az. Bu yönleriyle normal kilolu ve fit olanlardan bir farkları yok.

    7. Fazla kilolu olanlar kalp krizi geçirirse, normal veya az kilolulara göre ölüm risklerii daha az.

    2012 yılında İsveç’te 64 bin 430 kişi üzerinde yapılan araştırmanın sonuçları bunu gösteriyor.

    Araştırmalarda bu tür sonuçlarda var

    Normalden biraz daha kiloluyken şeker hastalığına yakalananlar daha uzun yaşayabiliyor.

    Normalden biraz daha kilolu ve kalp yetmezliği olanlar daha uzun yaşayabiliyor.

    Normalden biraz daha kilolu ve yüksek tansiyon hastaları daha uzun yaşayabiliyor.

    Normalden biraz daha kilolu olup felç geçirenlerde beyin daha az hasar görebiliyor.

    Normalden biraz daha kilolu olup diyaliz gören hastalar daha uzun yaşayabiliyor.

    ‘Tartıda ayrımcılık bitiyor’

    İnsanları kiloları üzerinden hastalıklı ya da riskli gibi damgalamadan önce ne kadar fit olduklarını ölçmeyi hedefleyen Fat&Fit programındaysa, kişinin riskleri bu ölçümlerden sonra açıklanıyor. Riski olmayan kilolu ve fit kişilere gereksiz diyetler verilmiyor. “Fitness ölçümlerinin en önemli özelliği, çok kolay şekilde iyileştirebilir olması” diyen Dr. Okucu’ya göre ölçümlerde bir iki kademe ilerlemek bile ölüm risklerini yüzde 50 oranında azaltıyor. “Bu programla tartı kilosu üzerinden ayrımcılığa son vermek istiyoruz” diyor Okucu, “Şişmanlık iyidir demiyoruz, sağlıklı şişmanlığın mümkün olduğuna işaret ediyoruz”. Bu yazıda sözü edilenler dışında kalan, VKİ 35 ve üzeri olanlar, yani daha ileri kilolular için umut vaat eden tedavi yöntemleri de var, bunlardan biri de obezite cerrahisi. Araştırmalara göre yöntemin olumlu ve kalıcı faydaları var.

    Testte kaç kademe ilerleyebilirsiniz?

    Fit tanımının, kişinin egzersiz kapasitesiyle ilgili olduğu belirtiliyor. Bu en basit şekliyle bir efor testinde ne kadar yürüyebildiğiniz anlamına geliyor. Efor testinde kaç kademe ilerlediğiniz, ne kadar fit olduğunuzu gösteriyor. Bunun farklı yaş grupları ve cinsiyete göre belirlendiğini söyleyen Dr. Metin Okucu, 40 yaş erkek ve kadınından beklenen kademeler ile 60 yaş grubundan beklenenlerin farklı olduğuna, efor testinde 6 8 dakika gidebilmenin fit olmak için yeterli sayılabileceğine dikkat çekiyor. Bunu yapabilmek için mutlaka çok iyi bir kondisyona sahip olmak gerekmiyor.

    Normalden biraz fazla kilo kansere karşı koruyucu mu?

    ABD’de yapılan bir araştırma, kilolu olanların kanser ve kalp rahatsızlığından ölme riskinin obez ve zayıf olanlara göre daha düşük olduğunu, biraz fazla kilonun ise bazı hastalıklara karşı koruyucu olabileceğini ortaya koyuyor.

    Sıskalık daha mı tehlikeli?

    Modern toplumlarda kilo bir takıntı haline gelmiş durumda ve herkes çok zayıf olmak için can atıyor. Kilolu olmak sağlık sorunlarını beraberinde getirebilir. Ama yeni bir araştırmaya göre ortalama kilonun altında olmak obezlikten daha fazla sağlık riski oluşturabilir. University of California Davis School of Medicine’de yapılan araştırmada, görevli Prof. Dr. Anthony Jerant “Bizim araştırmalarımıza göre sadece 6 yıllık ağır obezite sonucunda ölüm riski görülüyor’’ diyor. Jerent ve ekibinin veri toplamak üzere 6 yıl boyunca her yaştan 51 bin Amerikan vatandaşını inceleyerek elde ettiği bulgular incelendiğinde, zayıf olan katılımcıların ölüm riskinin normal kilolu katılımcılara oranla 2 kat fazla olduğu görülüyor.

    DİYETLER KALICI KİLO VERDİRMİYOR

    Kilolar tek başına bir anlam taşımadığı gibi yararlı bile olabildiği sonucuna yol açan bilimsel veriler de bulunuyor. Sonuçlar her kilolu insanın aynı durumda olmadığını, tartıda görülen rakamın kişinin genel sağlık durumunu, beslenme alışkanlıklarını, yeme bozukluğu olup olmadığını peşinen göstermediğini anlatıyor. Son 50 yıldır hiçbir diyet programının kalıcı kilo verdirmeyi başaramadığını söyleyen Dr. Metin Okucu, yine son 50 yıldır hiçbir araştırmada kilo vermenin faydalarının gösterilemediğine dikkat çekiyor.

    Habertürk

  • Hangi çorbalar zayıflatır?

    Hangi çorbalar zayıflatır?

    Diyet yapın ya da yapmayın her yemeğe mutlaka çorba içerek başlayın. Ve eğer diyet yapıyorsanız, zayıflamak istiyorsanız, diyet yaparken zorluk çekmek istemiyorsanız, daha sağlıklı, doyurucu ve besleyici bir diyet yaparak hızla kilo vermek istiyorsanız daha çok çorba için. İstediğiniz kadar çorba içerken hem doyun hem de kilo verin. Diyetisyenler sık sık dile getiriyor bu durumu ve pek çok diyet uzmanı mutlaka bol bol çorba içilmesi gerektiğini ifade ediyor.

    Zayıflamayı kafanıza koyduysanız eğer sık sık ve bol bol beyaz lahana çorbası, soğan çorbası, brokoli, kabak, sakız kabağı, pazı ve daha pek çok sebzeden değişik çorbalar yaparak her öğünde 1 kase tüketin. Çorbalara yoğurt eklenebilir ama beyaz un kesinlikle eklenmemelidir.

    Diyet yaparken içebileceğiniz çorbalar…

    MERCİMEK ÇORBASI
    Bol lif ve protein içerir. Özelilikle B vitaminini içerir. Ayrıca mineraller açısından da zengin bir besindir. Demir, Kalsiyum, manganez, sodyum, bakır, çinko ve fosfor içerir. Mercimeğin besin değeri oldukça yüksek bir kuru baklagil’dir. Kalp ve damar sağlığımızı için iyi bir besin kaynağıdır. Kabızlığı giderir. Enerji verir ve ayrıca yorgunluğu giderir. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Protein oranı yüksektir. Posa oranınız artmış olur. Yüksek oranda potasyum içerdiği için yüksek tansiyonu düşürür.

    YOĞURT VE YAYLA ÇORBASI
    Yoğurt ve yayla çorbası yoğurtla yapıldığı için, yoğurdun bize çok faydası vardır. Yoğurt yüksek kolesterole iyi gelir ve diyabet hastaları için oldukça faydalıdır. Yoğurt, kalsiyum ve protein içerir.

    SEBZE ÇORBASI
    Bol vitamin ve mineral içerir. Sebze çorbaları bizi kalp krizinden korur. Kabızlığı önler.

    DOMATES ÇORBASI
    içerdiği likopenle sizi kanserden korur. Domates liften zengin bir besindir. Kolesterol ve kan şekerini dengede tutar.

    ET SUYU VE TAVUK SUYU ÇORBASI
    Ekstra yağ ilave etmenize gerek yoktur. Enerji verir ve tok kalmanızı sağlar. Tavuk kırmızı et’e göre daha düşük oranda yağ içerdiği için kalp krizi riskini azaltır.

    BROKOLİ ÇORBASI
    Brokoli vitaminden zengin ve lif oranı yüksek bir sebzedir. Brokoli A, C ve E vitaminini içerir. İçerdiği flavonoidler bakımından bağışıklık sistemimizi güçlendirir. Bizi kanserden korur.

    BALIK ÇORBASI
    Balık kalp hastalığını ve felci önler. Kolesterol için faydalıdır. Kemikler için yararlıdır. Şeker hastaları içinde faydalıdır.

    ISPANAK ÇORBASI
    Ispanak, vitamin ve protein açısından çok zengin bir besindir. A,C ve E grubu vitaminleriyle, demir, fosfor, magnezyum ve iyot gibi mineralleri içerir. Birçok hastalıklara faydası vardır. Kanserden, Kalp ve damar hastalıklarından korur. Ayrıca Ispanak kansızlığa iyi gelir. Sindirimi kolaylaştırır ve kolesterolü düşürür. Zihni kuvvetlendirir.

    TARHANA ÇORBASI
    Tarhana likopen içerdiği için çok faydalı bir besindir. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Gribe karşı birebirdir. İştah açıcıdır. Bağırsak florasını düzenler ve ayrıca sindirimi kolaylaştırır.

    MANTAR ÇORBASI
    Mantar, protein ve demir açısından çok zengin bir besindir. Bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı direnç sağlar. Vitamin ve mineral açısından çok zengin bir besindir. A, B, D ve K vitaminlerini ve potasyum, kalsiyum, fosfor ve bakır minerallerini içerir. Protein değeri yüksek bir besindir, bu yüzden mantar et ile besin değeri aynıdır. Kolesterolü düşürür ve kalp ve damar hastalıkları riskini azaltır. Ayrıca, mantar çorbası çocukların gelişimi içinde faydalıdır.

    KEREVİZ ÇORBASI
    Kereviz oldukça besleyici bir besindir. Birçok vitamin ve mineralleri içerir. İçerdiği vitaminler A, B ve C vitaminleridir. Fosfor, bakır, çinko ve selenyum minerallerini içerir. Romatizma ve gut şikâyetlerini azaltır. İştah açıcıdır. Öksürüğü keser ve kanı temizler.

  • Hızlı Kilo Vermenin Tehlikeleri Neler?

    Hızlı Kilo Vermenin Tehlikeleri Neler?

    Fazla kilolarıyla başı dertte olanların en büyük isteği kısa zamanda kilolarında kurtulmak, incecik bir bedene sahip olmaktır. Hızlı kilo vermek adına izlenen diyet tutumu çok düşük kalorili, ağır egzersizlerin yapıldığı, metabolizmanın alışkın olmadığı eforla karşılaştığı programlara dayanır. Ancak bu agresif kilo verme isteği yanında birçok sağlık sorununu beraberinde getirir.

    Uzun süre açlık ve kan şekerinin düşmesi

    Hızlı kilo vermek için yapılan düşük kalorili diyetler genelde karbonhidrat açısından oldukça fakirdir. Alınan az kalorinin yanında karbonhidrat tüketiminin de çok az olması kan şekeri seviyesinin sürekli düşük seyretmesine eden olur. Bu durum açlık hissinin artmasına hatta zaman zaman dayanılmaz hale gelmesine, asabiyete, halsizlik ve yorgunluğa neden olur. Açlık hali daha da uzarsa konsantrasyon yetersizliği, zihinsel bulanıklık hatta efor gerektiren işler yapılırken bayılmalara neden olabilir.

    Kas kaybı ve buna bağlı olan organ fonksiyonlarında bozukluk

    Uzun süre düşük kalorili diyete maruz kalan vücut aç kalarak kas kaybetmeye başlar. Beslenmeyle doğrudan ilişkili olan organlarımız karaciğer ve böbrek kas erimesine bağlı olarak fonksiyon kaybetmeye başlar. Kalp kaslarının erimesi ve hatta kemik yoğunluğu uzun süren düşük kalorili diyetler sonucunda oluşabilir. Kemik yoğunluğunun azalması eklem ağrılarına, yorgun uyanmaya neden olurken, kalp kasının erimesi kalp krizlerine kadar varabilir.

    Metabolizma hızının yavaşlaması

    Hızlı kilo vermenin zararlarını günümüzde birçok kişi üzerinde olumsuz olarak görebilmekteyiz. Dünya Sağlık Örgütünün önerilerine göre aylık kilo kaybı 4 kg. ortalamasında olmalıdır. Yaşı genç bireylerde, aktif spor yapan bireylerde ya da erkeklerde aylık kilo kaybı 6kg kadar ulaşması zararlı bir durum teşkil etmemektedir. Ancak bu ortalamalardan daha hızlı kilo vermeye çalışmak kesinlikle yağ dokusundan gerçekleşmeyeceği için ciddi anlamda zararlı ve sağlıksız bir durumdur.

    Hızlı kilo kaybı süreci sırasında metabolizma yavaşlar ve su dokusu kaybı yaşandığı için vücut üzerinde birtakım sağlık sorunları oluşur. Ayrıca bunların dışında hızlı kilo vermenin zararları arasında, safra kesesi taşı, sindirim sistemi bozuklukları, dolaşım problemleri, tansiyon dengesizlikleri de şok diyetlerin sonuçlarıdır. Ve hızlı kilo vermenin zararları arasında en büyük riski taşıyan ise kalp krizine sebep olabileceği ihtimalinin yüksek oluşudur. Bu da ani ölümlerle sonuçlanabilmektedir.

    Vücut sıvı-elektrolit dengesinin bozulması

    Hızlı kilo vermeye başlayan kişiler çok ciddi boyutlarda vücutlarına zarar verirler. Örneğin bu tür kilo kayıplarında yapılan en birinci hata tek yönlü beslenmelerdir. Vücuda ihtiyacı olan ana besinler alınmadığı zaman vücut direnci hızla düşmektedir ve birçok rahatsızlıklar belirmeye başlamaktadır. En dramatik olan vücudun sıvı eloktrolit dengesinin bozulmasıdır.

    Kalpte ritim bozuklukları ve yine yukarıda belirtildiği gibi ani kalp ölümleri ortaya çıkmaktadır. Şok durumlarına bağlı tansiyon düşmeleri görülür.

    Özellikle sıcak mevsimlerde ve egzersiz yapıldığı durumlar¬da susuzluğun giderilmesi dehidratasyonun önlenmesi açısın¬dan önemlidir. Özellikle ketojenik çok düşük kalorili diyetlerde ilk birkaç günde görülen hızlı kilo kaybı ve yorgunluğun çoğu zaman nedeni su kaybına bağlı dehidratasyondur. Bu durum¬da su içilmeli, su kaybına neden olan alkol ve kafeinden uzak durulmalıdır. Vücut suyunun %2 kaybı bile fizik ve mental du¬rumu, ısı düzenlenmesini bozabilir.

    Hızlı kilo verirken saçlarınızdan olmayın!

    Saç dökülmesi her zaman yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan bis sorun değildir. Maalesef hızlı kilo verme arzusuyla yapılan ketojenik yani kronik açlığa sürükleyen diyetler de saç dökülmesine neden olabilir. Şiddetli psikolojik stres, hormonal ve metobolik stres, özellikle yeterli protein ve mineral içermeyen hızlı kilo verdiren diyetler saç dökülmesine neden olur. Özellikle çinko, selenyum, magnezyum gibi minerallerin yeterli alınmaması saç tırnak sağlığını olumsuz etkiler.

    Hızlı verilen kilolar hızla geri döner!

    Verilen kiloların yeniden hızla geri dönmesinin nedenini, kiloyu vermek için yapılan diyet tutumunda araştırmak lazım. Hızlı kilo vermek için yapılan ilk girişim karbonhidrat ve proteinden fakir, enerji bakımından yetersiz, vitamin-mineral açısından vücudun ihtiyaçlarını karşılamayacak bir beslenme programını uygulamaktır.

    Kilolar bu şekilde verilse bile izlenen bu diyet tutumu uzun süre tolere edilemeyeceği için ve kişi normal beslenme seyrine döneceği için kilolar yeniden hızla gelir. Dolayısıyla uygulanması en mantıklı olan yol; uzman kontrolünde kişinin fizyobiyolojik ihtiyaçlarının düşünüldüğü, kilosunun yaşının, soysal ve ekonomik hayatının hesaplanarak planlandığı, tamamen bireye özel beslenme programıyla kilo vermektir.

    Güncel Diyet Haberleri için tıklayın…

  • Dr. Ender Saraç zayıflama önerileri

    Dr. Ender Saraç zayıflama önerileri

    Ayurveda Uzmanı ve Aile Hekimi Dr. Ender Saraç “Zerdeçal, nane ve yeşil elma kokularını günde 25-30 kere derin derin içinize çekerek, iştah merkezini rahatlatabilir, açlık hissinizi bastırabilirsiniz” Ayurveda Uzmanı (Yaşam Bilgisi) Dr. Ender Saraç, kilolu insanların vücut tiplerine göre beslenerek zayıflamaları gerektiğini söylüyor. Bu konuda “Sağlıklı Zayıflamanın Sırları” adlı bir de kitap yazan Dr. Saraç, bilinçsiz diyet uygulamalarının zararına dikkat çekiyor. İşte Dr. Saraç’ın önerileri..

    Kalori hesabına dayalı, kısa süreli, klasik diyetlerin handikapları
    Artık devir sadece kalori hesabına dayalı klasik diyetle zayıflama devrini geçti. Beden tipinize uygun, yaşa, cinsiyete uygun, mevsime uygun ve yaşamsal özelliklerinize uygun sağlıklı ve bilinçli doğal beslenme var artık. Çünkü sadece kalori hesabına dayalı diyetlerle zayıflıyorsunuz ama sonra verdiğiniz kiloları fazlasıyla geri alıyorsunuz.

    Beden tipleri
    Standart diyetleri doğru bulmuyorum ben. Uzmanlık alanım olan Ayurvedaya göre, belli beden tipleri var. Mesela birçok insan “Ender bey, bütün günü aç geçiriyorum, sadece salata yiyorum, bir türlü zayıflayamıyorum” diye geliyor bana. Yediklerine ve vücut tipine bir bakıyorsunuz; aslında tere, roka gibi yeşil salataları hiç yememesi gerekiyor. Yani aç kalıyor ama vücut tipine uygun olan gıdaları yemediği için zayıflayamıyor. Halbuki, doğru bir sisteme geçtiğinizde, tıkır tıkır, sağlıklı bir şekilde kilo vermeye ve sağlığına kavuşmaya başlıyor.

    Zayıflama konusunda yapılan en önemli yanlış
    Zayıflama işi biraz disiplin ister. Türk toplumundaki en büyük problem ise, disiplin eksikliği. Diyetleri nisan mayıs aylarında, iki aylık bir heves şeklinde yapıyoruz. Ondan sonra uzun kollu, kat kat giyilmeye başlandığı anda, olayı rafa kaldırıyoruz. Ve sonra
    tekrar dengemiz bozuluyor. Doğru yaşam biçimini edinmez veya doğru beslenme felsefesini benimsemezseniz, en iyi diyetisyenlere, en iyi doktorlara, merkezlere bile gelinse, bir yere kadar işe yarar. Şunu kabul etmek gerek: İki ay çok yoğun diyet yapıp, bıkıp, yorgun düşmek yerine, yılın 12 ayına daha az kurallı, doğru, boğucu olmayan
    bir yaşam biçimi ve doğru beslenme felsefesi şeklinde yaymak daha sağlıklı.

    Sadece bilinçli beslenme yeterli mi ?
    Bilinçli beslenme işin en önemli ayağıdır. Fakat sadece doğru beslenmeyle olmaz; mutlaka düzenli egzersiz de gerekir. Şok diyetler, açlık rejimleri, zamana karşı yarışan diyetler, tek gıda rejimleri, 10 gün lahana çorbası diyeti , karpuz diyeti, karbonhidrat diyeti, sadece protein diyeti, bütün bunlar yanlış. Dengeli beslenilmeli. Ama sadece bilinçli diyetle de olmaz, düzenli egzersiz, yürüyüş yapılmalı. Haftada üç- dört gün,bir buçuk saat civarında orta sporlar; mesela tempolu yürüyüş, hafif koşu, fitness, aerobik, yüzme, neden zevk alınıyorsa, o spor yapılmalı.

    Spor yapılan saat önemli mi?
    Evet, var. Ayurvedaya göre, sabah 6 ile 10 ya da 18.00 ile 22.00 saatleri arasında daha çok yağ yakıyoruz. Çünkü bunlar Ayurveda’ya göre vücudun ‘kapha’ saatleri, yani daha çok biriktirme, yağlanma saatleri. Bu saatlerde metabolizmayı ısıttığınızda daha iyi sonuç alınıyor. Egzersizden bıkmamaya çalışın. Çılgınca egzersiz yapmayın, sporu zamana yayın. Çok ağır egzersiz ve çok ağır spor yanlış. Çünkü vücudu hem çok aç olmak savunmaya sokar, hem de aşırı ağır egzersizler savunmaya sokar. Çünkü vücut bunları bir tehdit olarak ele alır. Bu nedenle, mutlaka düzenli yapılan egzersizlere ağırlık vermek lazım.

    Sizce zayıflamanın en önemli kriteri
    En önemli şey, bu fikre hazır ve zayıflamaya kararlı olmak. Bana zayıflamaya gelenlere, ilk önce şunu soruyorum: “Hazır mısınız, kararlı mısınız?” Eğer gerçekten hazırsanız ve kararlıysanız bu işe başlayın. Şişmanlıkta şöyle bir şey saptıyorum: İnsanın sinir sistemine bir virüs bulaşmış gibi oluyor, bilgisayar virüsü gibi… Bu virüs sizin kilo vermeniz için gerekli olan doğru davranış, beslenme ve hareket alışkanlıklarınızı olumsuz etkiliyor. “Boş ver şimdi yürüme,sonra yürürsün”, “Bu çikolatalı kek çok güzel; bir dilim daha ye” gibi uyaranları gönderiyor adeta. Onun için ilk başta bu virüsleri silmek lazım.

    Doğal bitki özlü çayları zayıflatır mı?
    Piyasada tanınmış firmaların hazırladıkları form çaylarının formülleri güzel. Günde iki-üç fincan içilebilir. Birkaç hafta içip, ondan sonra ara vermek gerekir. Bunun dışında, mesela gazımız varsa rezene çayı, iştahımız çok fazlaysa ıhlamur çayı, sindirimimiz zayıfsa zencefil çayı, hormon krizlerinden dolayı daha çok yiyorsak adaçayı, metabolizmayı canlandırmak için yeşil çay, bağırsakları çalıştırmak için sinameki çayı, şekerimiz çok yüksekse kekik çayı gibi bitkisel çayları tüketebiliriz.

    Baharatlar zayıflatır mı?
    Baharatlar çok önemli. Mesela zencefil yağları yakar, zerdeçal karaciğerden toksin attırır,
    biberiye iyi bir antioksidandır, kekik şekeri düşürür, sarmısak zayıflamaya yardımcı olur. Bir de özel ayurveda tabletleri var. Bunlar, zayıflamaya yardımcı, yan etki oranı son derece düşük olan, güvenilir doğal preparatlar. Bu tabletler de metabolizmayı canlandırıyor, aynı zamanda kişinin incelmesine ve iştahının azalmasına katkıda bulunuyor.

    Açlığı bastırmak
    İştahı azaltan ve zayıflamaya yardımcı bir ipucu şudur: Zerdeçal, nane ve yeşil elma
    kokularını günde 25-30 kere derin derin içinize çekerek, iştah merkezini rahatlatabilirsiniz. İştah merkezini sakinleştiriyor. Almanya’da yapılan bir araştırmada yeşil elma ve nane koklayan kişilerin, (bunların aromatik yağları da olabilir) daha hızlı kilo verdiği saptanmış.

  • Aç kalıp kilo almak yerine yiyerek kilo verebilirsiniz

    Aç kalıp kilo almak yerine yiyerek kilo verebilirsiniz

    AÇ KALIP KİLO ALMAK YERİNE YİYEREK KİLO VEREBİLİRSİNİZ

    Herkesin acilen vermesi gereken kiloları , beslenme konusunda uzman olan olmayan herkesin bu probleme bir çözümü var. Sadece protein içeren diyetlerden tutun, 1 ayda 15 kilo kaybedeceğinizi garanti eden kitaplar piyasada yok satıyor. Bir o kadar bilgi karmaşası da internette mevcut. Hal böyle olunca akıllar iyice karışıyor. İyisi mi gelin bu konunun uzmanlarına kulak verelim. Bakalım sağlıklı ve kalıcı kilo kaybetmek için nelere dikkat etmemiz gerekiyor?

    KAHVALTI İLE METABOLİZMANIZI UYANDIRIN!

    Gece boyunca aç kalan vücudunuz güzel bir kahvaltıyı hak ediyor. Neden mi? Çünkü uzun süren açlıklar metabolizmanızın yavaşlamasına neden oluyor. Yani bu,sizin gün içerisinde harcadığınız enerjinin daha az olması anlamına geliyor. Bu nedenle güne kahvaltı ile başlamak hem metabolizmanızı hızlandırmak için hem de öğle öğününde yiyeceğiniz yemeğin miktarını daha doğru belirlemeniz için çok önemli.

    ARA ÖĞÜNLER İLE HEM GÖZÜNÜZ HEM DE KARNINIZ DOYSUN!

    Gün içerisindeki ufak atıştırmaların kilo almanıza sebep olacağını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Tam tersine öğün aralarında tükettiğiniz meyve,süt, yağlı tohumlar gibi besinler sizin metabolizmanızın hızlanmasına ve kilo vermenize yardımcı olur. Nasıl mı? Vücudunuz aldığınız besinleri sindirmek için enerji harcar. Sizin 2 saat aralıklarla atıştırmanız vücudunuzun sürekli enerji harcamasına sebep olacaktır. Tabi bu gün boyu her önünüze geleni ölçüsüz bir şekilde yemeniz anlamına gelmiyor. Ara öğünlerinizi ,1 su bardağı tarçınlı süt, ufak bir kase meyve salatası, 1 avuç yağlı tohum,1su bardağı yoğurda katılmış 2 yemek kaşığı yulaf ezmesi gibi kan şekeri dengenizi sağlamanıza yardımcı olacak, lif içeriği yüksek, uzun süre tokluk hissi veren besinler ile oluşturmalısınız.

    ESMER ÜRÜNLERİN DESTEĞİ İLE KAN ŞEKERİNİZİ KONTROL ALTINDA TUTUN!

    Yapılan çalışmalar sonucu insülin hormonunun normalin üzerinde salgılanması kilo artışını tetikliyor. Peki siz fark etmeden insülin seviyenizi arttırıyor olabilir misiniz? Pankreastan salgılanan ve kan şekerinizi düzenleyen bu hormon kan şekerinizin aniden yükseldiği zamanlarda gereğinden fazla salgılanır. Bu da sizin özellikle bel çevrenizin kalınlaşmasına neden olur. Bu nedenle kan şekerimizin hızla yükselmesine sebep olan beyaz ekmek,pirinç pilavı,makarna ve hamur işleri yerine kepekli,çavdar,tam tahıllı ekmek çeşitleri,kepekli makarna ve kabuklu pirinç gibi esmer ürünleri tercih etmelisiniz.

    SU İÇMEK İÇİN SUSAMAYI BEKLEMEYİN!

    Yeni doğan bebeklerin vücutlarının %90 ı su iken bu oran çocuklarda %70, yetişkinlerde %60, yaşlılarda ise %50 oranına düşmektedir. Yani yaş ilerledikçe vücut suyunun yerini yağ dokusu almaya başlar. Eğer sizde günden güne yağ oranınızın yükselmesini istemiyorsanız yeterli miktarda su tüketmeye özen göstermelisiniz. Peki günde kaç litre su içmek yeterli? Vücudunuz, biriken toksinleri atmak ve ısı dengesini sağlamak için günde 2,5 lt su kaybedilmektedir. Yani en az kaybettiğiniz 2.5 litre suyu geri kazanmanız şart. Yazın çok sıcak ve spor yaptığınız günlerde bu miktar 3-3.5 litreyi bulabilir.

    KOLAY YOLDAN ZAYIFLAMAK UĞRUNA SAĞLIĞINIZDAN OLMAYIN!

    Kısa sürede ideal kiloya ulaşmayı hepimiz isteriz. Fakat bunu yaparken lütfen sağlığınızın daha önemli olduğunu unutmayın. Kulaktan dolma bilgilerle uyguladığınız diyet ve egzersiz programları,zayıflama hapları,içeriğini bilmediğiniz bitkisel ürünler ve bitki çayları vücudunuzda geri dönüşümü olmayan hasarlara sebep olabilir. Bu nedenle eğer kilo fazlanız olduğunu düşünüyorsanız mutlaka beslenme uzmanına danışmanızı tavsiye ederim.
    Hepinize sağlıklı ve formda bir yaz dilerim….

    DYT.BUKET ADANÇ

  • En doğru diyet

    En doğru diyet

    En doğru diyet, En iyi diyet …

    Fazla kilodan kurtulmak herkesin hayali. Bu hayal için uğraşırken ise bilinçli olmak gerek. Çünkü ezbere yapılan diyetler bir çok yanlış içeriyor

    Hepimiz, doğru yeme ve formda kalma konusuna gelince birkaç sıkı kural biliyoruz:
    Bol bol meyve ve sebze yemek, fast food ve gazlı içeceği kesmek, düzenli egzersiz yapmak… Ancak, bilim dünyasında yapılan son araştırmalar ‘doğru’ olduğuna inandığınız birçok bilginin aslında yanlış olduğunu söylüyor.
    Yağ tüketmek kilo almanıza neden olmaz.
    Az miktarda yağ tüketmek aslında doygunluk sinyallerini harekete geçirerek daha çabuk tok hissetmenize yardım eder.
    Kilo vermek kadınlar için daha zor değildir. İlk başta, erkekler metabolizmaları gereği kadınlardan daha hızlı kilo veriyor gibi görünebilir ama uzun vadede durum dengelenir.
    Gece yemek yiyebilirsiniz.
    Asıl olan yatmadan 3-4 saat öncesinde yemeği kesmek. Üstelik hangi saatte yerseniz yiyin yediğinizden fazlasını yaktığınız sürece kilo verebilirsiniz.
    Yemeğe oturmadan önce su içebilirsiniz.
    Üstelik dolu mideyle sofraya oturmak daha az yemenize neden olur.
    Yağ aldırmak çözüm değil.
    Düzensiz beslenmiyorsanız yağları aldırsanız da hızlı bir şekilde tekrar alırsınız.
    Diyet kola diyet değildir:
    Diyet kola ve benzeri asitli içecekler az kalorilidir. Ama midede asit salgısını artırır ve daha fazla acıkmanıza sebep olur.
    Elma demir deposu değildir.
    Az demir içerir. Demir için et ve yeşil sebzeye yönelin.
    Kalsiyum için muz yenmez.
    Muz iyi bir kalsiyum kaynağı değil, ancak iyi bir enerji kaynağıdır. Kalsiyum kaynağı diye muz yemek sadece kilo aldırır.
    Et ile pilav da yenebilir.
    Karbonhidrat ve protein birlikte tüketilebilir. Zaten yoğurt, süt gibi ürünlerde her ikisi birden yer alır.

    Takvim

  • Çürütülen diyet efsanelerinden bazıları

    Çürütülen diyet efsanelerinden bazıları

    Kilo almak, kilo vermek ve başarılı bir şekilde diyet yapmak konularında oluşan birçok kanının ve bilginin aslında aslının astarının olmadığını biliyor musunuz? İşte çürütülen diyet efsanelerinden bazıları…

    Su içersem zayıflarım, öğün atlarsam kilo veririm, sigarayı bırakırsam kilo alırım, kepekli ürünler şişmanlatmaz… Şişmanlığı içinden çıkılmaz hale getiren diyet efsaneleri yapılan araştırmayla çürütüldü. İşte diyet yapmaya niyetlenenlerin kafalarını karıştıran 20 diyet efsanesi…

    Fazla kilolarla mücadele edenlerin ulaştığı sonuçlar pek iç açıcı değil. Kilo verdikten sonra bunu koruyanların sayısı ise gün geçtikçe azalıyor. Bu gidişatın birçok nedeni var, en önemlisi ise kilo verme sürecinde kargaşaya ve bilgi kirliliğine neden olan diyet efsaneleri. Çünkü bu bilgiler, hatalı diyetlere, hatalı diyetler de kilo verme başarısının düşmesine neden oluyor.

    1500 kişi üzerinde yapılan araştırma, toplumda diyet efsanelerine inancın son derece yüksek, kilo verme ve sağlıklı beslenme ile ilgili hatalı bilgilerin de yaygın olduğunu ortaya koydu. Çalışmanın çarpıcı sonuçlarından biri de şişmanlık düzeyinin artmasıyla efsanelere olan inanç ve uygulamaların da artması.

    Araştırmayı, Fark Etmeden Diyet Beslenme ve Eğitim Danışmanlığı’ndan Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez gerçekleştirdi. Aştırmanın bilimsel değerlendirmesini ise Başkent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Murat Baş yaptı.

    Dünya Sağlık Örgütü, önlem alınmazsa 2010 yılında yetişkin popülasyonda 150 milyon, çocuk ve ergenlerde ise 15 milyon kişinin şişman olacağını tahmin ediyor ve şişmanlığı salgın bir hastalık olarak tanımlıyor. Türkiye’nin şişmanlık ile ilgili projeksiyonu da farklı değil, öyle ki her iki kadından biri ve üç erkekten biri şişman.

    Yaşam boyu kilo yönetimi

    Amerikan Diyetisyenler Derneği Denizaşırı Ülkeler Türkiye Temsilcisi de olan Selahattin Dönmez, danışanlarının diyet inanışları ve hataları üzerine yaptığı çalışmanın amacını şöyle özetledi.

    “14 yıldır beslenme danışmanlığımıza başvuran bireylerin, “Kötü besin yoktur, kötü beslenme vardır” ilkesinden uzaklaştıklarını, hızlı kilo verdiren yöntem arayışına girdiklerini tespit etmiştim. Kilo verme sürecindeki olumsuzluklarda örneğin, o hafta çok küçük aksaklıklara bağlı kilo verilemediği zaman, bireyin bir suç unsuru aradığını ve bazı inanışların açığa çıktığını gördüm.

    Verilen kilonun geri alınmasıyla oluşan hayal kırıklığını önlemek, hatalı bilgileri bulmak, kaliteli kilo verme önerilerini belirlemek, bilgi karmaşasını ortadan kaldırmak ve çevresel faktörlere göre yaşam boyu ve kişiye özel önerileri ön plana çıkarmak için bu araştırmayı planladık. Binlerce literatür taranarak ulaşılan bilimsel detaylar diyet efsaneleriyle ilgili bu sonuçları ortaya çıkardı.”

    İşte kafa karıştıran 20 diyet efsanesi

    Araştırma, yaş ortalaması 35, kilolu-şişman olan, hayatlarında en az bir kere diyet tecrübesi yaşamış, lise ve üzeri eğitim seviyesindeki kadın-erkek 1500 kişi üzerinde bire bir görüşme yapılarak tamamlandı.

    Türkiye’de ilk kez yapılan, bilimsel olarak değerlendirilen araştırmaya konu olan 20 diyet efsanesi ve bunlara inananların yüzde olarak oranları ise şöyle:

    1. Su içersem zayıflarım yüzde 63,
    2. Ana öğünlerden birini atlarsam kolay kilo veririm yüzde 96,
    3. Ne kadar az uyursam, o kadar hızlı kilo veririm yüzde 40,
    4. Sigarayı bırakırsam hızlı kilo alırım yüzde 57,
    5. Saat 19:00’dan sonra bir şey yersem şişmanlarım yüzde 37,
    6. Düşük kalorili kepekli ürünlerle daha kolay kilo veririm yüzde 58,
    7. Meyve, yemekten 2 saat sonra yenilmeli yüzde 70,
    8. Açken fiziksel aktivite yaparsam daha çok yağ yakarım yüzde 74,
    9. Sabah aç karnına limon veya greyfurt suyu içersem yağ yakarım yüzde 76.
    10. Zayıflamak ve toksinlerden arınmak için detoks diyeti yapmak zorundayım yüzde 40,
    11. Medyada yer alan beslenme bilgilerinin son derece güvenli olduğuna inanıyorum yüzde 96,
    12. Kilo yönetimi programlarında 3 beyaza yer yoktur yüzde 72,
    13. Light ürünlerin kalorisi yok, istenildiği kadar tüketilebilir yüzde 95,
    14. Sağlıklı beslenmede kırmızı ete yer yoktur yüzde 95,
    15. Maydanoz suyu zayıflamak için idealdir yüzde 83,
    16. Hangi yöntemle olursa olsun verilen kilo geri alınır yüzde 83,
    17. Lahana metabolizmayı hızlandırarak zayıflatır yüzde 66
    18. Protein diyetleri ile zayıflamak daha kolaydır yüzde 79,
    19. Zayıflama ilaçları ile hızlı kilo veririm yüzde 95,
    20. Elma sirkesi içersem yağlarımı eritirim yüzde 88.

    Diyet – Sağlıklı Beslenme için tıklayın…