Etiket: diyet yemekleri

  • Mayo Kliniği Diyeti

    Mayo Kliniği Diyeti

    Bu diyet Mayo Kliniği Diyeti diye anılmaktadır. Ama Mayo Kliğini ile pek bir ilişkisi olduğu söylenemez. Mayo Kliniği Diyeti ile 2- 2,5 ayda 24 kilo kadar verebilme şansınız var. Fakat bu diyetin süresini fazla uzatmamanız gerekli. Bu diyeti uyguladıktan sonra düşük karbonhidratlı bir diyetle devam edebilirsiniz. Zayıflamak adına sağlığınızdan olmayın.

    Öğünlerde, doyana kadar yiyebilirsiniz.Yalnız diyette yazılan her şeyi mutlaka yemelisiniz. Çünkü yağ yakımını kolaylaştırın bu karışımdır. Yağ yakımının olmasını sağlayan greyfurttur. Kahveyi azaltmaya çalışın. Kahvaltı da kahve içmeyin çünkü kahve insülin dengesini etkilediği için yağ yakımını engeller. 1 bardakta tutun. Öğün aralarında yememeye özen gösterin. Diyetteki şeyleri yediğiniz sürece tok duracaksınız. Maya Kliniği diyetinde yememiz ve yemememiz gereken şeyler var. Bunlara bakalım:

    Yasaklı yiyecekler: Soğan (kırmızı soğan yenebilir), patates, kereviz, pirinç, arpa, makarna, Meksika yemekleri, bezelye, mısır, kuru fasulye, muz, kuru meyvalar, dekstroz, glükoz, heksitol, maltoz, sakaroz, bal, früktoz, mısır unu, nişasta ya da kafein içeren tatlılar

    Yiyebilecekleriniz: Kırmızı soğan, kırmızı dolmalık biber, turp, salatalık, brokoli, yeşil soğan, ıspanak, lahana, marul, domates

    İçecekler: Kafeinsiz ve diyet içecek çeşitleri olmadığı sürece her şeyi içebilirsiniz.

    Mayo Kliniği Diyeti, yağ yapan lipit oluşumuna sebep olan şeker ve nişastaların kesinlikle tüketilmemesi gereken bir diyettir. Yağın kendisi vücutta yağ yapmaz o yüzden tereyağı kullanabilirsiniz. Ancak tatlı, ekmek, beyaz sebzeler ya da tatlı patates yememelisiniz. Diyetin en güzel tarafı ise et, salata ve sebzelerin porsiyonlarını iki ya da üç katına çıkarabiliyor olması. Gün boyu mutlaka su içmelisiniz. Böylece kilo vermek daha da kolaylaşacaktır.

    Mayo Kliniği Diyet Listesi

    Kahvaltı:

    Yarım greyfurt ya da suyu
    en az 2 yumurta, istediğiniz şekilde pişirebilirsiniz.
    en az 2 dilim pastırma
    çay, kahve, su

    Öğle

    Yarım greyfurt ya da suyu
    Salata (istediğiniz sosu koyabilirsiniz.)
    Et, balık, tavuk ya da hindi (istediğiniz tarzda pişirebilirsiniz, ama ekmek yok)
    Su

    Akşam

    Yarım greyfurt ya da suyu
    Et (istediğiniz şekilde pişirebilirsiniz ve istediğiniz miktarda balıkla değiştirebilirsiniz.)
    Sebze (herhangi bir yeşil, sarı, kırmızı sebzeyi istediğiniz yağda pişirebilir ya da salata olarak yiyebilirsiniz.)
    Çay ya da kahve ya da su

    Yatmadan önce domates suyu ya da süt içebilirsiniz.

  • Cameron Diaz Diyeti ile 7 Günde Zayıflayın

    Cameron Diaz Diyeti ile 7 Günde Zayıflayın

    Hem güzelliğiyle, hem fiziğiyle, hem de oyunculuğuyla tüm dünyanın sevdiği ve tanıdığı Cameron Diaz’ın zayıflık iksirini bulduk.

    Egzersizlerle birleştireceğiniz bu 7 günlük diyet sizi bambaşka bir fiziğe kavuşturacak.

     

    1. gün
    Sabah: Çay veya kahve (şekersiz), 2 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), salatalık, domates, 2 ince dilim ekmek (kepekli)

    Öğlen: 8 yemek kaşığı kuru baklagiller (kuru fasulye/ nohut), 1 kase yoğurt, salata (yağsız), 4 yemek kaşığı pirinç pilavı

    Ara: 2 adet grissini, 1 porsiyon meyve

    Akşam: 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Gece: 2 porsiyon meyve, 1 çay bardağı süt
    2. gün
    Sabah: Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu kaşar peynir, salatalık, domates, 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Öğlen: 100 gr. tavuk (ızgara veya haşlama), 1 küçük kutu yoğurt salata (yağsız), 2 ince dilim ekmek (kepekli)

    Ara: 2 adet grissini

    Akşam 1 kepçe çorba, 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 su bardağı yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Gece: 3 porsiyon meyve, 1 çay bardağı süt

    3. gün
    Sabah: Çay veya kahve (şekersiz), salatalık, domates, 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Öğlen: 2 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), 1 kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Ara: 2 adet grissini, 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı)

    Akşam: 100 gr. tavuk (ızgara veya haşlama), 1 kase yoğurt, 1 küçük boy haşlanmış patates, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Gece: 3 porsiyon meyve

    4. gün
    Sabah: Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), salatalık, domates, 2 ince dilim ekmek (kepekli)

    Öğlen: 100 gr. tavuk (izgara veya haşlama), 1 küçük kutu yoğurt, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Ara: Yarım adet kruvasan, 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı)

    Akşam: 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 su bardağı yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Gece: 3 porsiyon meyve
    5. gün
    Sabah: Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), 1 adet haşlanmış yumurta, salatalık, domates, 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Öğlen: 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 kase yoğurt (kaymaksız) salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Ara: 2 adet etimek 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı)

    Akşam: 8 yemek kaşığı kuru baklagiller (kuru fasulye/nohut), 1 kase yoğurt (kaymaksız, 200 gr), salata (yağsız), 4 yemek kaşığı pirinç pilavı

    Gece: 1 porsiyon meyve

    6. gün
    Sabah: Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu dil peyniri, salatalık, domates, 2 ince dilim ekmek (kepekli)

    Öğlen: 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 küçük kase yoğurt, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Ara: Bir adet kruasan, 1 adet greyfurt

    Alşam: 100 gr. tavuk (ızgara veya haşlama), 1 kase yoğurt, 1 küçük boy haşlanmış patates, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Gece: 3 porsiyon meyve

    7. gün
    Sabah: Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), 1 adet haşlanmış yumurta, salatalık , domates, 2 ince dilim ekmek (kepekli)

    Öğlen: 1 kepçe çorba, 8 yemek kaşığı sebze yemeği, yarım kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Ara: 2 adet etimek, 1 adet karper peynir

    Akşam: 8 yemek kaşığı kuru baklagiller (kuru fasulye / nohut), 1 kase yoğurt (kaymaksız, 200 gr), salata (yağsız), 4 yemek kaşığı bulgur pilavı

    Gece: 1 porsiyon meyve

     

     

  • Lezzetin İnanılmaz Hafifliği

    Lezzetin İnanılmaz Hafifliği

    Lezzet ve sağlık aynı yerde olur mu, demeyin!
    Bu kitabı okuduktan sonra mümkün olduğunu siz de göreceksiniz…

    Taylan Kümeli’den yeni kitap:
    “Lezzetin İnanılmaz Hafifliği”

    Lezzetin İnanılmaz Hafifliği | 1Nemli Yayıncılık tarafından yayına hazırlanan Beslenme ve Diyet Uzmanı Taylan Kümeli’nin yeni kitabı “Lezzetin İnanılmaz Hafifliği” raflardaki yerini aldı. Sağlıklı beslenmeyle ilgili 4 + 1 adet kitaptan oluşacak serinin bu ilk kitabında Taylan Kümeli, “lezzet ve sağlık aynı yerde barınmaz” tabusunu yıkmak üzere yola çıkıyor.
    Kümeli, yeni kitabında, doğum yapan kızının hamileliği sırasında aldığı fazla kiloları kendi danışmanlığında verme sürecinde birlikte edindikleri deneyimleri hem lezzetli, hem de sağlıklı yemek tarifleriyle birlikte okurlara aktarıyor.

    Kitabın serüvenine gelince… Taylan Kümeli, hamileliğinde yaşadığı bazı güçlükler nedeniyle aldığı fazla kilolarından kurtulması için kızına her hafta sağlıklı beslenme listeleri hazırlar. Kızı Elif Ezgi bu listeleri uygularken kendisini ilk kez, çocukluğundan beri birikimine tanık olduğu annesinin teknik, uzmanlık, bilimsellik ve tecrübeyle oluşan yol haritasının içinde, uygulama faslında bulur. Anne ve kızın karşılıklı düetleri işte bu şekilde başlar… Elif Ezgi, 33 kilo vererek eski kilosuna geri dönerken yaşadığı süreci sosyal medya aracılığı ile paylaşır ve annesinin sağlıklı beslenerek zayıflama formülünün başkalarına da ilham vermesine aracılık eder. Ardından bu formülü zenginleştirerek daha geniş kitlelerle buluşturma heyecanı doğar. İşte iki kimya bu minvalde yan yana gelir ve lezzetin hafifliğine ve hafifliğin lezzetine inandırmak için ortaya bu kitap, bu menüler, bu tarifler çıkar…

    Bir başarı hikayesinin mutluluğunu ve enerjisini barındıran bu rengarenk kitap, 7 ana bölümden ve 16 listeden oluşuyor. Diyete başlamadan önce mutlaka okunması gerekenler, genel uyarı ve önlemler, yemek yaparken dikkat edilecek hususlar, mevsimlere göre oluşturulmuş diyet menüleri ve bu menülerin içerdiği yemek tarifleri, Taylan Kümeli’nin özel iksirleri ve diyet sürecinde motivasyonu artırıcı rehber kitabın öne çıkan bölümlerinden bazıları…

    Taylan Kümeli, önsözde bu kitabı neden yalnız başına oluşturmadığının yanıtını okurlarıyla şu sözlerle paylaşıyor: “Bazen kendi varoluşumuzu anlamak ve anlatmak için ve dahası resmin tamamını görmek için başka gözlerden yardım alırız. Bu defa, yardım aldığım gözler, benim yıllar içinde bir araya getirdiklerimin canlı şahidi olan, kalemi ile kendi yolunu çizen ve o yolu yakın geçmişte birlikte yaşadığımız deneyimler sayesinde benimle birleştirebilen bir insana aitti… O kişi, kızım… İkimizin de ortak paydası, insanlara ve insani duygulara hitap ettiğimizin bilincinde olmak… Bu yüzden kişiyi kendi doğasına başkaldırmaya değil, onunla uyum içinde olup, onu tanımaya davet ediyoruz. Lezzet ve sağlık aynı yerde barınmaz, diyen klişelere, özgünlüğün gücüyle kafa tutuyor ve inanılmaz belki ama “Lezzetin hafifliği mümkündür ve biz böyle başardık”, diyoruz.”

    Taylan Kümeli’nin kızı Elif Ezgi Uzmansel ise hikayenin baş aktristi olarak bu süreçte yaşadığı deneyimlerin ardından okurlara “siz de başarabilirsiniz”, diyor”: “Ben, en yalın ve en amatör haliyle sorunları ve sıkıntıları dile getiriyordum; annem, en bilimsel ve profesyonel bakış açısıyla cevapları ve çözümleri söylüyordu… Ben tıkanma noktalarını dile getiriyordum; annem her defasında özgün yöntemlerle bu tıkanıkları çözüyordu… Günün her saati, dünyanın herhangi bir yerinde, her bütçeye uygun, sağlıklı bir sofra kurmayı başarabiliyordum. Ben yapabilirsem, herkes yapabilirdi, dileyen herkes…

    Taylan Kümeli Hakkında

    Taylan Kümeli 1962 yılında Ankara’da doğdu. İlkokuldan itibaren geleceğe yönelik meslek seçimiyle ilgili soru soranlara “Bilim Kadını” yanıtını veren Kümeli, bu isteğini insanın vazgeçilmez dürtüsü olan beslenme konusu üstüne yoğunlaştırarak Ö.S.S. koşullarına rağmen istediği bölüme girdi ve 1986 yılında Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden derece ile mezun oldu. 1986-1988 yılları arasında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nde “Gıda Katkı Maddelerinin İnsan Sağlığına Etkileri Üzerine” başlıklı teziyle yüksek lisans programını tamamladı.

    20 yılı aşkın bir süre hastanelerde, catering kuruluşlarında, çeşitli gıda firmalarında, tedavi edici, bilgilendirici ve kurumsal diyetisyen olarak çalıştı. Çalışma hayatı boyunca sağlıklı beslenme söylemine farklı bir soluk getirmeyi amaçlayan Kümeli, 1999 yılında açtığı Beslenme Danışmanlık Merkezi’nde bireysel özelliklerin ön plana alındığı ve ”Sentez Diyeti” olarak isimlendirdiği yöntemini geliştirdi. Mesleğine başladığı ilk günden bu yana binlerce kişiye sağlıklı beslenme konusunda danışmanlık yapan Kümeli “bilgi paylaştıkca çoğalır” felsefesi ile kendi bünyesinde yer alan diyetisyenlerle yeni geliştirdiği Sentez Diyeti’ni paylaşarak, ekip çalışması sisteminin beslenme konusunda nasıl etkili olabileceği konusunda bir ilki daha gerçekleştirdi… Klinik çalışmalarında, Zayıflatma, Diabet, Kalp Damar Hastalıkları, Kanser, Sindirim Sistemi hastalıkları, Bebek, Çocuk, Erişkin, Hamile, Emzikli, Menopozlu, P.O.S. beslenmesinde yaptığı beslenme danışmanlığı ile son derece başarılı sonuçlar elde etti ve ödüllere layık görüldü. Uluslararası bir çok platformda “beslenme ” ile ilgili konferanslarda görev aldı. ADA, ICDA, EFAD, Türkiye Diyetisyenler Derneği, Türkiye Diabet Derneği üyesidir.

    Beslenme danışmanlığının gülümseyen yüzü olan Kümeli, NTV, TV8, ATV, Türkmax gibi kanallarda muhtelif zamanlarda süreli yayınlar yaptı. Yazılı basında günlük, haftalık ve aylık dergilerde düzenli yazılar yazdı ve halen de yazmaya devam etmekte. 2009 yılının Ocak ayından itibaren özgün çalışma yöntemiyle yetiştirdiği ve yöntemini paylaşmaktan mutluluk duyduğu diyetisyenleri ile vedalaşan Kümeli, “Beslenme doğduğumuz andan itibaren vazgeçilmezimizdir ama aynı zamanda bizim tamamlayıcımız, şekillendiricimiz, aklımız, ışıltımız ve yaşama tutunma biçimimizdir”, diyerek keşfetmeye ve ilk olmanın zorluğuna karşı özgünlüğünden ödün vermemeyi ilke olarak benimsemiştir.

  • Pirinç Lapası Diyeti

    Pirinç Lapası Diyeti

    Pirinç lapası diyeti ile sadece 2 gün süresinde yendiği zaman, bazı diyetis uzmanları tarafından obezitelere ödem attırıcı sebebi ile veriliyormuş ve 2 gün içerisinde 2 – 3 kg verilebiliyormuş, sizlere bunun hakkında biraz bilgi verelim istedik…

    Öncelikle şunu belirtmek gerekirse pirinç lapası diyeti çok sağlıklı bir diyettir. Pirinç çok önemli bir besin öğesidir, bir tanecik pirinç tanesi çok küçük olmasına rağman içinde E ve B vitaminlerinin dışında bazı önemli elementler ile mineralleri bünyesinde bulundurmaktadır.

    Yüksek seviyede potasyum içermesi nedeni ile vücudun kendi toksini temizleme faaliyeti için yararlı olan diüretik özelliği vardır. Pirinç lifli bir besin öğesidir bu özelliği ie gayet sağlıklı ve bağırsak için yararlıdır. Bunun için pirinç, mide ile bağırsak rahatsızlıkları olan ve yüksek tansiyon hastaları için çok uygun bir besin halinede bulunuyor. İçeriğindeki kalsiyum sayesindede kemiklerin geliştirilmesi rolünde yer alır. Dış görünüm olarak cilt ile tırnakların parlaklaşmasını sağlıyor. Zengin bir karbonhidrat deposu bulunduğundan enerji verici bir besindir. Karmaşık karbonhidratı yapısında bulundurduğu için az seviyede yağ içeriği ile düşük kolesterol diyetleri için pirinç diyeti kaçınılmaz kılınmıştır. 100 gram pişirilmiş pirinçte ortalama 100 kcal bulunmaktadır ve bu da pirincin mükemmel ölçüde düşük kalorili yiyecek olduğunu kanıtlıyor. Tabiki bu bahsettiklerimiz tamamen pirincin doğal ve sade hali için geçerlidir. Pirici tereyağ ile doldurup pişirdiğinizde pirinç diyeti yapıyorum diyemezsiniz.

    Prinç diyeti detayları ;

    Prinç diyeti tek yemekli diyetle rejim yapan kişişerin sürekli olarak aynı yemeği yediği bir zayıflama çözümüdür. Prinç diyetini ilk örneği 1940 yılında Kempner tarafından had seviyedeki kan basıncını indirgemek için tedavi sırasında kullanmıştır. Bu tedavi yönteminden sonra pirinç diyeti zayıflama diyetleri arasında yerini almıştır.

    Günde 400-900 Kalori sağlayan bir diyettir, pirince ilava olarak yanında meyvee sebze vardır. Diyet protein ile tuz açısından bakıldığında çok fakir durumdadır. Ortalama günlük yarım kg kilo vermenizi sağlayan tek yemekli bir diyettir, kolay anlaşılmış ve kolay uygulanan bir yöntemdir. Pirinç diyeti gibi tek yemekli rejim uygulamalarındaki genel sorun diyetin bir süre sonra çok iç açıcı bir hal almaması ve bıtkınlık verme durumudur. Sadece bir yemek türünü düzenli olarak uzun süre yemeniz imkansız gibi birşeydir. En sevdiğiniz bir yemeği bile uzun süre yediğiniz zaman artık çok monoton olacaktır, bunun için bu diyetler uzun sürdürülemez ve belli zaman aralıklarında yapmanız tavsiye olunur.

    Pişirme Metodu
    2 günlük pirinç lapası diyeti 1 çay bardağı pirinci, 3 çay bardağı suda haşlıyorum. Pirinçler dibe yapışmadan altını kapatıyorum. Azıcık su kalıyor yani..

    Üzerine
    – kırmızı pul biber
    – nane
    – sumak
    – kara biber
    Bol olarak koyalım … Öyle ki pilavın rengi değişiyor iyice..
    Üzerine 2 tepeleme dolu yoğurt (Danone)
    Güzelce karıştırılır.
    Yanında da cin biber/meksika biberi/sivri biber 3-4 adet yiyebiliriz…

    Toplam Ölçü:
    Bir günde 3, eğer aç hissediyorsam maksimum 4 çay bardağı pirinç tüketiyorum.

    Yan Gıdalar:
    Mutlaka 2 öğün meyve yiyorum. Örneğin dün yaptığımda 2 kez bir kase dolusu üzüm yedim.
    Bir ara öğünde de badem/ceviz türü şeyler yiyorum. Toplam ölçü avuç içindeki yuvarlak bölümü geçmeyecek şekilde. Toplam 6-7 adet maksimum

    İçecekler:
    – Bir bardak sütlü nescafe (şekersiz)
    – Bir şişe Çamlıca light gazoz
    – Bir fincan doğadan portakallı form çayı (tatlandırıcı ile)
    – Bir fincan beyaz çay (içinde yeşil çay ve meyve kabukları olan bir karışım: Lipton)-tatlandırıcı ile
    – 3-5 fincan siyah çay (şekersiz)
    – 2-3 fincan türk kahvesi (yarım kesme şekerli)

    Eğer diyet yapacağım gün, iş günüme denk geliyorsa.. Sabahtan 2 fincan pişirip bahsi geçen karışımı yapıyorum. Yani baharat ve yoğurt ekliyorum. Yanımda götürüp soğuk soğuk yiyorum.

    İlgili Konular ;
    2 günlük pirinç lapası diyeti deneyimlerimiz
    Pirinç Lapası Listesi

  • Diyet kişiye özeldir

    Diyet kişiye özeldir

    Çoklukla bir toplulukta diyetisyen olduğunuzu öğrenenler, bir kağıt üzerine yazılmış, ayaküstü verebileceğiniz, salt yüzlerine bakarak oluşturacağınız, sihirli listelerin, mucize formüllerinizin olduğunu sanırlar…

    Oysa, diyet kişiye özeldir.

    Yaşam tarzınız çok yoğun bir koşuşturma içinde olabilir, öğrenci veya ev hanımı olabilirsiniz. Her birinizin yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları farklılık gösteriyordur veya metabolizma hızınız çeşitli nedenlerle yavaşlamış olabilir. Diyelim ki, menopoz dönemindesiniz ya da kullandığınız ilaçlar, hormon faaliyetlerinizdeki değişimler kilo almanızın sorumlusu olabilir. Kalp-damar hastalıkları, tansiyon ve şeker gibi sağlık problemleriniz olabilir. Hedefleriniz farklı olabilir, vereceğiniz kilo 20 kilogramın üstündedir veya 3-5 kilo fazlanız olabilir. Diyet programları bu bilgiler ışığında hazırlanmalıdır. Kilo yönetimi kişiye, cinsiyete, yaşa, sağlık verilerine, hatta mevsimlere bağlı olarak değişir. Kişiler için hazırlanan diyet listeleri öğün bazında, gün ve hafta bazında planlanmalı, farklılıklar içermelidir. Sürekli aynı diyet listesi ile insanları zayıflatmak mümkün olmaz, çeşitliliği, farklılığı olması gerekir. Vücudun kilo vermemeye direndiği, platoların oluştuğu dönemde, zaman zaman kalori artırmak dahi gerekir.

    Diyete başlamadan önce vücut bileşim analizi cihazı ile kişinin; yağ, kas, su oranı, metabolizma hızı ölçülür ve ideal ağırlığı saptanır. Kişilerin kullanmak zorunda oldukları ilaçlarını bilinmeli, insülin-şeker değerleri (açlık, tokluk), kolesterol değerleri, karaciğer enzimleri, böbrek fonksiyonları, kan sayımı gibi parametreleri tespit edilmeli, tiroid hormonları gibi ölçümler ile sağlık durumları belirlenmelidir. Kişinin geçirdiği hastalıklar, özellikle hipertansiyon, şeker hastalığı, kalp yetmezliği bulunanlarda, kalp krizi riski yüksek olanlarda bu durum daha da önem kazanır.

    Diyet planlarken, kilo yönetiminde duygusal yönlere dikkat etmek gerekir. Çünkü sıklıkla mutsuzluk, tatminsizlik hisleri kişileri aşırı yemeğe yöneltir. Sorunun biyolojik mi, ruhsal kaynaklı mı olduğunu çözebilmek için altta yatan temel biyolojik veya ruhsal sorunu doğru anlayıp, kilo vermek isteyen kişiye yardımcı olmak için gerekirse farklı branştaki uzmanların yardımını istemek gerekir.

    Kilo vermek isteyenler için vurgulamak istediğim nokta; 3 aylık bir zaman diliminde 12-15 kilo verebilirsiniz, bu değer, şu anki kilonuz ile bağlantılı olarak değişim gösterir. Kişinin mevcut kilosuna bağlı olarak haftada 0,5-1 kilo vermesine sağlıklı kilo kaybı denebilir. Beden Kitle İndeks’i çok yüksek kişilerde (30′un üzerinde) başlangıçta kilo vermek kolay olur ancak bir süre sonra vücut bir platoya ulaşır. Planlanan bir beslenme programı ile kişilerin kilo verme hızı dengelenir. Ayrıca bu süreçte fiziksel aktivitenin önemi büyüktür.

    Şok diyetler ve sağlığınız!

    Genellikle, kişiler hızlı bir şekilde kilo vermek ister, şok diyetler yapıldığındaysa verilen kiloların çoğu su ve kaslardan gider. Oysa asıl hedef vücutta fazla yağ yüzdesini azaltmak vücuttaki kas oranını koruyarak, verilen kiloların yağdan olmasını sağlamak olmalıdır. Yeterli ve düzenli bir beslenme programıyla vücuttaki yağdan vermek kalıcı kilo kaybını sağlar. Kilo verirken onca zorluğu yaşarken hızla verilen kiloları geri almak da bir o kadar kolay olur. Sık sık başa dönmek ise metabolizmanızı yavaşlatarak verdiğinizden fazla kiloları almanıza neden olacaktır.

    Hangi yaşta olursanız olun, ayda 4-5 kg üstündeki kilo kaybını vücut tolere edemeyebilir!

    Vücuttaki yağlarının kaybedilmesi, sağlığınızı kazanmanın en etkili yollarından biridir. Böylece yüksek tansiyon, kalp yetmezliği, kalp-damar hastalıkları, TİP 2 diyabet, kolesterol yüksekliği, karaciğer yağlanması gibi hastalıklara yakalanma riskiniz azalır.

    Sağlıklı olmak adına sağlığınızdan olmayın!

    LÜTFEN DİKKAT: 3 Günde 5 kilo, haftada 7 kilo gibi mucize diyetlerle sağlığınızdan olabilirsiniz. Bu tür yazıları bir yerlerden okuyup, arkadaşınızdan aldığınız fotokopi listelere, kilo vermek için zayıflama ilaçlarına, bitkisel ve hiçbir zararı olmadığı iddia edilen otlara, çaylara, bitkisel karışımlara itibar ederek sağlığınızı riske atmayın.

    Hangi risklerle karşı karşıyasınız?

    Zayıflama ve kilo kontrolü dengeli bir beslenme programı ile sürdürülebilir. Kısa sürede size kilo kaybettireceği söylenen karışımlar, diüretik (idrar söktürücü), laksatif (bağırsak boşaltıcı) özellik taşırlar. Tartınız, size düşük kiloları göstermesine rağmen kaybettiğiniz, “yağ” değil, “su” dur. Vücudunuzdan su ile birlikte mineralleri de kaybedersiniz.

    (Örneğin; kaybettiğiniz sodyum/potasyum dengesinin bozulmasına kalp kasının olumsuz etkilenmesine neden olur.) Düşük kalori alımı sonucunda vücudun direnci düşer, kas kaybına uğrar, yüksek protein diyetleri ile (Ketoz gibi) böbrek fonksiyonlarına zarar verebilir. Ani şeker ve tansiyon düşmesi gibi sorunlar yaşanması ise, telaffuz bile etmek istemediğim, ölümlere varan sağlık sorunlarına yol açabilir. Yine, gençlerin kilo kaybını ciddi olarak takıntı haline getirmeleri ise yeme bozukluğu olarak tanımlanan (Anoreksiya Nevroza veya Bulumia’ya) ciddi psikolojik sorunlara yol açmaktadır. Ayrıca, aşırı kilolu insanların yeterli karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve minerallerden yoksun düşük kalori beslenme eşliğinde, ağır egzersizler yapmaları ise sağlık adına çok ciddi riskler içermektedir. Özellikle ailesinde kalp şikâyetleri olanların bu tür risklere girmelerini ise hiç doğru bulmuyorum.

    Şok Diyetler adı verilen ve kısa sürede çok kilo verdiren diyetler çok düşük kalori ve sınırlı besinlerle yapılırlar. Oysaki bu uygulama metabolizmanın yavaşlaması, kas kaybı ve iştah kontrolünün bozulmasına neden olur. Bu tarz diyetlerin kalıcı olma şansı yoktur. Bir miktar kilo verilmiş olsa da, bunlar ilk fırsatta geri alınır. Hatta kişi daha az veya eskisi kadar bile yese kilo almaya devam eder.

    Sağlıksız zayıflama diyetleri

    Bilinçsizce yapılan çok düşük kalorili sağlıksız zayıflama diyetleri; baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, yorgunluk ve kalp ritminde bozukluk, tansiyon düşüklüğü, adet düzensizlikleri, kabızlık, kansızlık, ciltte kuruluk, saç dökülmesi gibi gibi pek çok sağlık sorunlarına neden olabiliyor.

    Obezite sorununa çözüm

    Günümüzde gittikçe yaygınlaşan obezite sorununun tedavisinde sadece diyet yapmak yeterli olmaz; az kalori almak ise çözüm olmaz. Vücut buna adapte olur ve böyle durumlarda vücut metabolizma hızını düşür ve daha az enerji harcamaya meyilli olur. Kısıtlayıcı bir diyet bırakıldığında daha hızlı bir kilo alımı başlar. Onun için yaşam tarzında, beslenme alışkanlıklarında değişiklik yapmak ve fiziksel aktivite programını yaşam boyu uygulamak gerekir.

    İlgili konular ;
    Karatay Diyeti Deneyimlerimiz – Canan Karatay
    Dukan Diyeti
    Anti Selülit Diyeti
    Atkins Diyeti
    Akdeniz Diyeti
    İsveç Diyeti
    Glisemik indeks Diyeti nedir?
    Hipotiroid Diyeti
    Bikini Diyeti
    Simit Diyeti, Simit Kaç Kalori
    Fast Food Diyeti Listesi

  • Atkins Diyeti

    Atkins Diyeti

    Yepyeni bir görünüme kavuşmak ve çok daha sağlıklı, yeni bir döneme başlamak için son günlerde gündemde olan Dr.Atkins’in diyetini uygulamak ister misiniz?

    Aç kalmadan da daha güzel ve sağlıklı bir görünüm kazanılabileceği Dr. Atkins’in bu günlerde en çok konuşulan ve hatta tartışmalara yol açan diyetinin dayandığı temel amaç; karbonhidrat seviyesi düşürülerek vücudun enerji gerektiğinde yağları yakmasıdır. Bu diyette kalori hesabı yerine gram hesabı yapılır. Bu yüzden hangi grup yiyecekte hangi tür karbonhidratın bulunduğu bu diyet için önemli bir noktadır.

    Vücudumuzda değişik durumlarda bulunan karbonhidratları anlama sizlere yiyecek seçiminde çok yardımcı olacaktır.

    Karbonhidratlar:Karbonhidratlar şeker ve nişastadan oluşur. Karbonhidratlı besinlere, mısır gevreği, ekmek, kek, bisküvi, krakerler, pirinç, makarna, şehriye, arpa, mercimek, bezelye, fasulye, patates, meyve ve süt ürünleri örnektir.

    Yüksek protein-düşük karbonhidrat diyetlerinden biri olan Dr.Atkins diyetinin sağlık açısından çok yararlı olduğu da yapılan iki araştırma ile kanıtlanmıştır. Atkins diyetinin kronik halsizlik, şeker hastalığı ve yüksek tansiyon gibi önemli sağlık problemleri ile ilgili şikayetleri azalttığı görülmüştür. Ayrıca bu diyetin kalbi koruduğu da açıklanmıştır. Kısacası, diyet yapanları bıktırmadan zengin çeşitli yemekler yiyerek istediğiniz kiloya ulaşabilirsiniz. Ancak insan sağlığına zarar veren üç beyazdan kaçınmanız gerekecek. Uygulaması iki hafta olarak belirtilen diyette sadece saf protein tüketilir. Yani artık kalori hesabı yapmak yerine gram hesabı yapmanız gerekecek . Çünkü günde 20 gramdan fazla karbonhidrat almamanız gerekiyor. Kümes hayvanları eti, et, deniz ürünleri peynir ve bazı sebzeleri yiyebilirsiniz. Pirinç, makarna ve ekmek uzak durulması gereken başlıca besin grubu. Meyve ise çok az miktarda tüketilebilir. Yemeklerinizi pişirirken doğal yağları (tereyağı ve zeytinyağı ) kullanmalısınız.

    Dr.Atkins, diyet mönülerini üç gruba ayırıyor. Bunlar tanışma mönüsü, kilo vermeye devam mönüsü ve ideal kiloyu koruma mönüsü…

    Tanışma mönüsü

    Kahvaltı: Sahanda pastırmalı, jambonlu veya sosisli yumurta, kafeinsiz çay yada kahve

    Öğle yemeği: Küçük salata, yarım gözleme, maden sodası

    Akşam yemeği: Hardallı ve mayonezli deniz ürünlerinden oluşan bir salata, biftek yada balık, üzerine bir kaşık yapay tatlandırıcılı krema sıkılmış diyet jöle

    Kilo vermeye devam mönüsü

    Kahvaltı: Zeytinyağlı omlet, domates suyu, 2 dilim çavdar ekmeği, kafeinsiz çay yada kahve

    Öğle yemeği: Karışık salata (jambonlu, peynirli, tavuklu), buzlu çay (mümkünse bitki çayı)

    Akşam yemeği: Deniz mahsulleri salatası, kremalı çorba, çilek

    İdeal kiloyu koruma mönüsü

    Kahvaltı: Peynirli, ıspanaklı omlet, 2 dilim çavdar ekmeği, kafeinsiz çay yada kahve, meyve (kavun olabilir)

    Öğle yemeği: Fırında tavuk, yarım kase sebze, sarımsak soslu yeşil salata

    Akşam yemeği: Soğan çorbası, 1 kase sebze, domates, soğan, havuç ile hazırlanan şekersiz soslu salata, hafifçe galeta ununa batırılmış dana piriz

    Atkin’s Diyetinde Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar:

    – Bu diyete mutlaka bir doktor kontrolü ile başlanmalıdır. Atkin’s gibi yüksek proteinli diyetler için bu önemli bir noktadır. Çünkü bu tür diyetlerin böbrek, kalp damar hastalıkları ve obezite sorunu olan kişiler için uygun olmadığı açıklanmıştır.

    – Diyette iki haftayı aşmamak gerekir, uzun süre yapıldığında yüksek kolesterol ve kas zayıflığı gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir.

    İlgili Konular ;
    Dr. Atkins Diyeti…
    Atkins Diyeti Deneyimlerimiz

  • Glisemik indeks Diyeti nedir?

    Glisemik indeks Diyeti nedir?

    Gİ diyetinin uygulanmasında 3 önemli adım vardır:

    Akılcı karbonhidrat seçimi yapmak, yani yüksek Gİ yerine düşük Gİ’li karbonhidratları yemek

    Gıdaların yaklaşık olarak Gİ değerlerini öğrenmek

    Günlük karbonhidrat miktarını ölçülü almak ve düşük Gİ’li de olsa fazla karbonhidrat almamak. Yani her öğünde asla fazla kalori almamak.

    Bir diyetin başarılı olması onun devam ettirilebilir olmasına bağlıdır. Bir süre uygulanıp sonra devam ettirilemeyen diyet veya beslenmenin anlamı yoktur. Herkesin vücudu, bağırsakları, gıdaları parçalayan enzimleri aynı olduğuna göre gıda seçimi büyük önem taşımaktadır. Kilo vermede en önemli konu iştah kontrolüdür. İştah kontrolü için barsakta sindirimi uzun süren ve bu nedenle kan şekerini hızla artırmayan düşük GI’li gıdaların seçilmesi önem taşımaktadır.

    Gıda Seçimi veya Beslenme Nasıl Olmalı?

    Beslenmede en önemli ilke 3 ana öğün 3 ara öğün yemektir. Yani kahvaltı, saat 10.30’da ara öğün, öğle yemeği, ikindi ara öğün, akşam yemeği, gece saat 22.00 de ara öğün almalıdır. Günlük beslenmenizde yüksek GI’li gıdalar yerine düşük GI’li gıdalar yemek pratik noktadır. Örneğin sabah kahvaltıda beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği, tereyağı veya reçel yerine yoğurt, meyve yenebilir. Yediğimiz gıdalar protein, karbonhidrat ve yağ içerir. Et ve yumurtada protein çoktur. Ekmekte ise karbonhidrat çoktur. Tereyağı ise yağdan oluşur. Önemli olan çeşitli gıdalardan farklı ölçülerde yemektir. Her gıdanın GI’ini ölçmek imkansızdır. Örneğin et, balık, tavuk, badem, tereyağı, sebzelerin GI’i ihmal edebilir. GI’i yüksek olan gıdalardan az yemek kuralımızdır. Ancak düşük GI’li sosis yememek lazımdır. Bunda doymuş yağlar çoktur. Yani amacımız sadece düşük GI’li gıda yemek değildir. Yüksek ve düşük GI’li gıdalar karışık yenirse GI ‘i orta derecede olur. Eğer yemeğinizde yüksek GI’li gıda varsa düşük GI’li gıda ilave edebilirsiniz.

    Beyaz ekmek, pasta ve kurabiye yerine bir dilim tam buğday ekmeği, veya üzerine az reçel sürüp yiyebilirsiniz. Bembeyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği, çavdar veya kepekli ekmek yiyin. Kahvaltı gevreği yerine müsli yiyin. Kek veya pasta yerine yoğurt yiyin. Beyaz patates yerine tatlı patates yiyin.Cips yerine tane üzüm veya çilek yiyin. Kruvasan yerine yağsız sütten yapılmış kapuçino için. Kraker yerine dilimlenmiş havuç, biber yiyin. Şeker yerine kuru üzüm, kuru kayısı, kuru meyve yiyin. Pirinç yerine bulgur,makarna, erişte yiyin.Gazoz ve kola yerine su için. Şeker yerine elma suyu, bal veya fruktoz kullanın.

    Patates püresi, beyaz ekmek ve beyaz pirinç, kan şekerini, kesme şekerden daha fazla yükseltme gücüne sahiptir. Bu nedenle şeker yükü az olan tam tahıldan yapılmış besinleri yemek daha faydalıdır. Böylelikle hem kan şekeri yükselmez hem başka faydalar sağlanır. Tam buğdaydan yapılmış ekmekte daha fazla vitamin ve mineraller vardır. Tam tahıllar şeker hastalığına karşı koruyucudurlar ve kalp hastalığı görülme riskini azalttıkları gibi bağırsakları daha iyi çalıştırarak kabızlığı önlerler.

    Günde en fazla 5 porsiyon ( 5 dilim) ekmek yenmelidir.

    Kilo vermek için önemli beslenme önerileri:

    Sebze ve meyve yemeğe fazla önem verin

    Yağ miktarını azaltın.

    Porsiyonları küçültün

    Her yemekte en azından bir düşük GI’li gıda yiyin.

    Öğün atlamayın, 3 ana öğün 3 ara öğün şeklinde beslenin

    Yemek sonrası tatlı yerine meyve yiyin

    Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği veya çavdar ekmeği yiyin

    Trigliserit yüksek değilse düzenli olarak ceviz, badem veya fındık yiyin

    Kırmızı eti az beyaz eti çok yiyin

    Süt ürünlerini yağsız olarak yiyin

    Yağ olarak sadece zeytinyağı yiyiniz

    Öğünlerin Zamanı

    Bu beslenme şeklinde 3 ana öğün ve 3 ara öğün vardır. Kahvaltı genellikle kalktıktan bir saat sonra yaklaşık saat 7.00 civarı olmalıdır. İlk ara öğün saat 10.30’da olmalı, öğle yemeği saat 12.00-1300 arası olmalıdır. İkinci ara öğün saat 15.30-16.00 civarında olmalı, akşam yemeği saat 19.00 civarında olmalıdır. Son ara öğün ise gece saat 22.30 cvarında olmalıdır.

    Kahvaltı:

    Kahvaltı mutlaka yapılmalıdır. Kahvaltı yapan kişiler gün içinde daha enerjik olurlar ve daha az atıştırma yaparlar ve daha iyi kilo verirler. Bu kişilerin daha mutlu, işlerinde başarılı olduğu saptanmıştır. Kahvaltı yapmayan kişiler yorgun, enerjisi azalmış ve vüctlarında su miktarı daha az olarak yaşarlar. Sabah kahvaltı yapacak zaman yok diyerek kahvaltı yapmayanlar yolda yiyebilecekleri sağlıklı kahvaltı paketleri kendilerine hazırlayabilirler.

    Örneğin kepekli ekmekten yapılmış sandviç ekmeği içine yağsız peynir, marul, biber, domates ve salatalık konarak bir sandviç hazırlanabilir. Kahvaltıda şekeri gıdalar yemek sizin çabuk acıkmanıza neden olur. Kahvaltıda meyva veya meyva suyu, yağsız süt veya yoğurt yenmeli, ekmek olarak tam buğday ekmeği yenmelidir. Kahvaltıda taze meyve veya meyve suları yenerek başlanabilir.

    Gİ seviyesi düşük meyve ve meyve suları şunlardır:

    Kivi (53)
    Elma (38)
    Elma suyu (37)
    Mango (51)
    Portakal (42)
    Havuç suyu (43)
    Greyfurt (25)
    Şeftali (42)
    Ananas suyu (46)
    Erik (39)
    Üzüm (53)
    Domates suyu (38)

    Meyve ve yoğurt ile doymazsanız tam buğday ekmeği kahvaltıda yenebilir. Kahvaltıda çorba içmek de faydalıdır.

    Öğle ve Akşam Yemekleri (Tabak modeli)

    Bir öğünde yiyeceğiniz yemeklerin hepsini bir tabak üzerinde olacağını düşünelim. Bu tabağın yarısısını sebze ve meyve doldurmalı, protein (et veya kuru baklagil) tabağın ¼’nü doldurmalı ve geri kalan ¼’ü karbonhidrat olmalıdır. Yani her öğünde protein (et türü), karbonhidrat, ve meyve-sebze olmalıdır. Öğünlerde et yemekle karbonhidrat miktarı azalır ve tüm yemeğin Gİ’i düşer.

    Öğle yemeği günün en iyi yemeği olmalıdır. Düşük Gİ’li karbonhidratlar seçilmelidir. Öğleyin tam buğday ekmeği, kuru baklagil, balık, yağsız et, tavuk, fazla miktarda salata ve arkasından meyve yenmelidir.

    Akşamları yemek hafif olmalı, sebze, et ve yoğurt yenmelidir. Tatlı yerine dondurma veya meyve yenmelidir.

    Ara Öğünler:

    Ara öğünlerde aşağıdakilerden birini seçiniz.

    Bir portakal veya bir elma veya bir armut

    Yağsız yoğurt

    Bir bardak süt

    5-6 Kuru kayısı

    Bir avuç kuru üzüm

    Bir külah dondurma

    Bir avuç badem

    Nadiren Yenecekler gıdalar şunlardır:

    Yüksek GI’li gıdalar (hamur işleri, pasta, kek, kurabiye)

    Yağda kızarmış, kavrulmuş veya sos ilave edilmiş yiyecekler

    Tüm yağlı gıdalar ( kaymak, krema, mayonez, margarin)

    İçeriği bilinmeyen hazır gıdalar

    Hazır meyve suları, bunların yerine meyve yiyiniz

    Tatlandırıcılar, bunlar iştahı artırabilir

    Kahve ve kafein

    Alkol azaltın, haftada bire indirin

    Gazoz, kola içmeyin yerine su içiniz.

    Öğleyin Kuvvetli, akşam hafif yiyin.

    Metabolizma sabahları daha hızlı iken akşamları yavaşlar. Bu nedenle akşam yemeklerinin hafif olması, sabah ve öğle yemeklerinin biraz daha ağırlıklı olması kilo verme açısından çok önemlidir. Oysa ülkemizde genellikle, öğle yemekleri bir sandviç veya döner ile geçiştirilmekte ve metabolizmanın zayıfladığı saatlerde, yani akşamları daha fazla yemek yenmekte ve bu durum kilo alınmasına neden olmaktadır. Zayıflamak istiyorsanız bu beslenme şeklini tersine çevirmeniz gerekir. Öğlen iyi yemeli akşamları ise az yemelidir.

    Akşamları saat 19.00’dan sonra da yemek yenmemelidir. Geceleri yemekten sonra çok acıkırsanız bir kase yoğurt içine elma dilimleri koyup yiyiniz, veya 4-5 tane badem veya ceviz yiyiniz. Bunlar açlığınızı giderecektir.

    Yağ ve Protein Ne Kadar ve Nasıl Yenmeli?

    Yağ ve proteinin glisemik indeks değeri yok kabul edilebilir. Ancak yüksek yağlı ve yüksek proteinli diyetler ensülin direncini arttırlar. Bu nedenle de yenen karbonhidratlar kan şekerini bu tür beslenen kişilerde daha fazla yükseltir. Yağ olarak zeytinyağı yenmeli, tereyağı veya donmuş yağlar yenmemelidir. Proteini fazla artırmak da damar sertliği yapar. Günlük diyette yeteri kadar protein olmalıdır. Bunun miktarı avucunuz kadar et parçası yemek şeklinde kabaca özetlenebilir. Protein bağırsaklardan gıdaların emilimini azaltır ve daha fazla tok tutar. Salataların içine de proteinli gıdalar konmalıdır. Protein denince yağsız süt ürünleri, yağsız tavuk-hindi eti, deniz ürünleri, yumurta beyazı, bezelye, kuru fasulye, nohut anlaşılmalıdır.

    Günlük 65-70 gram proteine ihtiyacımız vardır. 800-1200 kalorilik bir diyette günlük protein alımı ideal vücut ağırlığının her kilosu için en azından 1 gram olmalıdır. 1200 kalorinin üzerindeki diyetlerde ise bu miktar ağırlığın her kilosu için 0.8 gram olmalıdır. Proteinli gıdalar kişiyi daha fazla tok tutar ve mide boşalmasını geciktirir. Bu nedenle zayıflarken ızgara veya haşlama beyaz et yemeği ihmal etmemek gerekir. Bu et yemeklerinin yanına patates püresi yerine bezelye, kuru fasulye (3-4 kaşık) ilave etmek ve bol salata yemek faydalı olur.

    Bir Davete Giderken Ne Yapmalı?

    Yemekten bir saat önce hafif bir şeyler yiyin; bu yoğurt veya bir elma olabilir. Yemekten önce gelen zeytinyağı veya tereyağını görmezden gelin, ekmeğe sürmeye veya ekmeği bandırmayı hiç düşünmeyin. Hatta hiç getirmemelerini istemeniz daha doğrudur. Yemekten önce bir bardak su için ve yemeğe salata ile başlayın. Ana yemekten önce gelecek olan meze veya ara sıcaklardan sebze olanlarını tercih edin veya bunları yemeden ana yemek gelinceye kadar bekleyin. Et yemeklerinin yanında mutlaka sebze yiyin. Yemeğin sonunda tatlı değil meyve yemeye çalışın.

    Tatlandırıcı Kullanımı

    Tatlandırıcı kullanımına pek sıcak bakmıyoruz. Ne de olsa kimyasal bir maddedir. Ancak mutlaka kullanmak isteyenler içinde aspartam bulunan tatlandırıcılardan günde en fazla 8-10 tane kullanabilirler. Bitkisel bir tatlandırıcı olan stevya veya splenda da kullanılabilir. Mümkünse tatlandırıcı kullanmadan çayınızı içmeye çalışın.

    Her Zaman Düşük Gİ’li Yemek Mecburiyeti Var Mı?

    Gİ diyeti yapıyoruz diye bazı gıdaları hiç yemeyeceğiz anlamı çıkarılmamalıdır. Gİ değeri yüksek olan patates veya beyaz ekmek çok az oranda yenebilir. Bunları yediğinizde yanında düşük Gİ’li gıda yerseniz Gİ oranını düşürmüş olursunuz. Yüksek ve düşük Gİ’li gıdaları birlikte yersek aldığımız ortalama Gİ düşer. Örneğin papates cipsi ile çilek birlikte yenirse patates cipsinin etkisi azalır. Yani yüksek Gİ li gıda yediğinizde bunun etkisini azaltmak için yanında düşük Gİ’li gıda seçmeye çalışılmalıdır. Patates yediğinizde yanında yoğurt yerseniz patatesin etkisi azalır. Yine her düşük Gİ’li gıda sağlıklı olmayabilir. Örneğin sosisin Gİ’i düşüktür ancak yağ oranı fazladır ve zararlıdır. Ayrıca Gİ’i düşük diye bir gıdadan fazla da yememek gerekir. Miktar arttıkça aldığınız şeker yükü artar.

    Düşük Gİ’li Beslenmenin 7 Kuralı:

    Sebze ve meyveden günde 7 porsiyon yemeli: amacımız en azından günde 2 porsiyon meyve (2 elma gibi) ve 5 porsiyon sebze yemelidir. Bir porsiyon meyve bir elmadır. Bir porsiyon sebze bir tabak salata= bir adet domates veya salatalık= 4-5 adet biber=bir küçük havuç=3-4 yemek kaşığı sebze yemeği anlamına gelir.

    Düşük Gİ’li ekmek ve tahıl yiyiniz: Çok tahıllı ekmek, tam buğday ekmeği, erişte düşük Gİ’lidir. Günde en az 5 porsiyon yenmeli. Bir porsiyon bir dilim ekmektir. Pirinç pilavı yerine bulgur yiyiniz. Makarna yerken biraz sert olmalı, az pişmiş olmalı, hamur gibi olmamalıdır.

    Daha çok kuru baklagil yiyiniz. Lif oranı yüksek olan nohut, kuru fasulye, mercimek, barbunya gibi hububatları tercih edin.

    Düzenli olarak fındık, badem veya ceviz yiyiniz. Her gün bir avuç kadar fındık, ceviz veya badem yemeye çalışınız. Bunların içinde faydalı yağ, lif, vitaminler vardır. Patates cipsi, çikolata veya kuabiye yerine bunları yemek daha faydalıdır.

    Daha çok Balık yiyiniz Balıkların omega-3 kaynağı yani sağlığa faydalı yağ içerdiği bilinmektedir ve Gİ’leri düşüktür. Bağışıklık sistemi kuvvetlendiği gibi, kalp hastalığından korur ve psikolojinizi düzeltir. Haftada 2-3 defa balık yemek lazımdır. Balıkların yağlı olanını tercih etmek gerekir. Norveç somonu, sardalya, hamsi, tuna balığı yağlı balıkladır ve daha çok omega -3 içerir.

    Tavuk eti, Yumurta ve Yağsız kırmızı et yiyiniz Bu gıdaların Gİ’leri düşüktür ve protein almamızı sağlarlar. Kırmızı et haftada bir defa mutlaka yenmeli ve bu sayede demir alımı sağlanmalıdır. Kırmızı veya beyaz et bol salata ile yenmeli yanında patates değil sebze yenmelidir. Haftada 2-3 tane yumurta ve derisi çıkarılmış tavuk da faydalıdır.

    Süt Ürünlerini Yağsız Olarak Yiyiniz Hergün 2-3 porsiyon süt ürünü tüketmek bizim yeteri kadar kalsiyum almamaızı ve kemiklerin güçlenmesini sağlar. Yağsız süt, yağsız yoğurt, dondurma, peynir yenebir. Bir porsiyon bir su bardağı süt, 28 gram peyniri içerir. Sütün Gİ 12-14, yoğurtun 20-40 arası, dondurmanın 37-49 dur.

    Düşük Gİ’li Diyete Geçmek Nasıl Başlamalı?

    Yüksek şeker yükü içeren gıdalarla beslenen bir kişinin düşük şeker içeren gıdalarla beslenmeye başlanması başta belki sıkıcı olabilir. Bu nedenle Prof. Dr. Jenni Brand –Miller’in önerdiği şu değişilikleri yapınız:

    Değişiklikleri yavaş yavaş yapınız: Diyette büyük değiklik yapılması genellikle o diyetin sürdürülmesini önler. Bu nedenle, örneğin önce daha çok sebze yemeye çalışın. Bunu başarınca ikinci değişikliğe geçin.

    İlk Önce En Kolay Değişimi Yapın: En kolay değişiklikle işe başlamak en başarılı yöntemdir. Örneğin hergün bir ara öğünde meyve yemeye başlayın. Sonra sebze porsiyonunu artırın.

    Hedefi Büyük Tutmayınız, Onu Küçük Parçalara Ayırın: Hızla kilo verme hedefi koymayın. Bu durum sıklıkla hemen olmaz ve sıkar. Onun yerine haftada bir kilogram zayıflamayı hedef seçin. Küçük hedeflerden biri örneğin hergün 30 dakika yürüyüşe başlamak olabilir.

    Arada Kaçamaklar Yapabilirsiniz: Arada yapılan kaçamakları başarısızlık olarak değerlendirmeyin. Bunlar doğal şeylerdir. Bir alışkanlığın kazanılmasının 3 ay süreceğini kabul ediniz.

    İlgili Konular ;
    Gi Diyeti

  • Göbekten Nasıl Kurtulurum?

    Göbekten Nasıl Kurtulurum?

    Giydiğiniz kıyafetleri bir türlü size yakışmıyorsa, göbeğiniz sürekli olarak güzelliğinize bir engel olarak ortaya çıkıyorsa ve bu sorundan nasıl kurtulacağınızı bilemiyorsanız. Size göbeğinizi eritecek yöntemleri sunuyoruz.

    Karındaki alfa yağ hücrelerini; tahıl ürünleri, meyve, sebze, gibi lifli besinler tüketerek eritebilirsiniz. Sindirim sisteminin düzenli olarak çalışmasına özen gösterin ve günde en az 2 litre su için.
    Tahıl ürünlerinin şekerle veya turunçgillerle karıştırılması gaz şikayetlerine neden olabiliyor. Dolayısıyla bu besinleri aynı anda tüketmemelisiniz. Gaz şikayetlerini gidermek için papaya ya da ananas yiyebilirsiniz. Rafine edilmiş karbonhidratlardan ve baklagillerden, uzak durun.

    Çiğ sebzeleri küçük küçük doğrayarak ya da rendeleyerek yiyin. Sabahları uyanır uyanmaz bir bardak bitki ya da meyve çayı için. Çay, gün içinde yenilen yiyeceklerin daha hızlı ve daha kolay yakılmasını sağlıyor. Bu da karnın düzleşmesi için en önemli etken.

    Turunçgiller, sindirim sisteminin işlevini güçlendiriyor. Bu nedenle her gün öğleden önce ya da sonra portakal, greyfurt veya mandalina yiyin. İsterseniz taze sıkılmış meyve suyunu tercih edebilirsiniz. Ancak tercih ettiğiniz meyve suyuna birkaç damla limon suyu ekleneyi unutmayın

    Size yemeğinizi acele etmeden yemenizi hatırlatıyoruz. Hızlı yemek yemeniz daha fazla hava yutmanıza yol açar. Tabii bu havanın da dışarı çıkması sizi gereksiz bir sıkıntıya sokar. Yemeklerden sonra biraz adım atın. Çünkü hareketler yoluyla, gazlar bağırsakta ağrıya yol açmayacak ve birikmeyecek şekilde vücuda dağılır. Olgun çiğ meyveler yiyebilirsiniz ama fırında patates, komposta veya haşlanmış meyveler sindirim sisteminiz için çok daha sağlıklıdır.

    Egzersiz
    Göbeğinizin olup olmaması sizin disiplininize ve metabolizmanıza bağlı. Karın ve göbek vücudun en kolay kilo alan bölgeleri arasında yer alıyor. Çünkü buradaki kas sistemi, diğerlerine oranla daha az çalışıyor. Her gün düzenli olarak egzersiz yaparsanız, bu sorunun en kısa sürede üstesinden gelirsiniz. Eğer egzersiz yapacak vaktiniz yoksa size karnınızı titretmenizi öneriyoruz. Bu haeketi dişlerinizi fırçalrken, yazı yazarken , yemek yaparken, televizyon izlerken ya da yatarken rahatlıkla yapabiliyorsunuz.

    EGZERSİZLER

    1. Sırtüstü yatın. Dizlerinizi birleştirip sağ tarafa çevirin. Ellerinizle başınızı destekleyip, yukarıya bakın. Vücudunuzun üst bölgesini yavaşça yukarıya kaldırıp indirin. 10 kez tekrarlayıp diğer tarafınıza dönün.
    2. Sırtüstü yatıp bacaklarınızı havaya kaldırın ve iyice açın. Sonra kollarınızı uzatıp, ellerinizle baldırlarınızı kavrayın. Vücudunuzun üst bölgesini yukarıya kaldırıp indirin. Egzersizi 10 kez tekrarlayın.

  • Kilo Kontrolünde Hangi Besinler Yasaklı, Hangileri Masum…

    Kilo Kontrolünde Hangi Besinler Yasaklı, Hangileri Masum…

    Yemek ve içmek insan hayatının vazgeçilmezleridir. Her ne kadar yemek ve içmek yaşam için gerekli ise de insanoğlu çoğu zaman bunu bir zevk haline getirir. İhtiyaç için yemektense zevk için yemeye başlar. Durum böyle olunca da kilo almak kaçınılmaz olur. Sonrasında ise ne yesek de zayıflasak ya da hangi yiyecekler günah keçisi diye düşünmeye başlar. Obezite ve metabolizma hastalıkları uzmanı Dr.Ayça Kaya, kilo vermeye çalışırken , diyete zarar verebilecek yasaklı yiyeceklere ve daha uzun süre tok tutan masum besinlere dikkat çekiyor.

    Eğer kilo probleminiz varsa, yediğiniz yiyeceklerin niteliğine dikkat ederseniz bu konuda daha kolay yol alırsınız.

    • Glisemik indeksi yüksek olan yiyeceklerin farkında olun. Glisemik indeks, besinin içindeki şekerin yüksekliğini ve hızlı kana karışmasını ifade eder. Bu türdeki besinleri seçtiğinizde kan şekeriniz hızlı yükselir ve hızlı düşer. Bu durumda daha çabuk acıkırsınız ve daha çok yersiniz. Mesela bu açıdan baktığımızda pirinç yasaklıdır, bulgur masumdur; beyaz ekmek yasaklıdır, esmer ekmek masumdur; muz yasaklıdır, kivi masumdur; karpuz yasaklıdır, kiraz masumdur; üzüm yasaklıdır, erik masumdur; beyaz makarna yasaklıdır, kepekli makarna masumdur; mısır-patates yasaklıdır, kurubaklagiller masumdur.

    • Yağlara karşı dikkatli olun. Dünya üzerindeki en yüksek kalorili yiyecek yağlardır. Yağlar üzerine konuldukları yiyeceklerin kalorisini çok yükseltirler. Gizli yağı yüksek yiyecekler çevremizi sarmış bir deniz şeklinde ve çoğumuz farkında olmadan bu yiyeceklerden çok tüketiyoruz. Bu açıdan baktığımızda pastane simidi yasaklıdır, sokak simidi masumdur; kıymadan yapılan kebaplar adana-urfa-köfte-döner yasaklıdır, pirzola-bonfile-biftek-çöp şiş-kuşbaşı masumdur; cipsler yasaklıdır, leblebi masumdur, hazır dondurmalar yasaklıdır, pastane dondurması masumdur; kremalı çorbalar yasaklıdır, sade çorbalar masumdur; şerbetli tatlılar yasaklıdır, sütlü tatlılar masumdur.

    • Tuzlu yiyecekleri daha az tüketmeye çalışın. Günümüzde bir insan günlük tuz ihtiyacının yaklaşık 4 katını tüketiyor. Fazla tuz tansiyon yüksekliği, kemik erimesi ve vücutta su tutarak ödeme neden oluyor. Turşular-salamuralar yasaklıdır, taze sebze meyve masumdur; cipsler-krakerler yasaklıdır, patlamış tuzsuz mısır masumdur; salam-sosis-sucuk gibi şarküteriler yasaklıdır, füme etler göreceli olarak daha masumdur.

    • Protein ve kalsiyum oranı yüksek olan yiyecekler ise kilo kontrolünde tam manası ile bir mucizedir. Süt, yoğurt, ayran, kefir yıldız olması gereken yiyeceklerdir. Özellikle yaz aylarında cacık, yoğurtlu semiz otu, yoğurtlu közlenmiş sebzeler, taze meyve ile yapılan katkısız yoğurtlar ve sütlü kahve açlığa cevap vermede öncelikli seçilmesi gereken yiyeceklerdir.

  • Vücudunuzu oruç tutmaya hazırlayın

    Vücudunuzu oruç tutmaya hazırlayın

    Obezite ve metbolizma hastalıkları uzmanı Dr.Ayça Kaya’dan sağlıklı bir Ramazan ayı geçirmek için öneriler:

    Oruç tutmak bütün dinlerin ortak paydalarından biridir. Şekil ve içerik olarak farklılıklar gösterse de tüm dinlerde vücudu arıtmanın bir yolu olarak görülür. Oruç tutmanın vücuda çok fazla yararı vardır. Özellikle son yıllarda yapılan birçok araştırmada, canlıların sağ kalım süresini uzatmanın en iyi yollarından biri kalori kısıtlaması yapmak olarak gösterildi. Bu açıdan baktığımızda, beslenme yetersizliği yapmayan kalori kısıtlaması yapmak, direkt yaşam süremizi uzatıyor ve metabolik hastalıklara yakalanma riskimizi azaltıyor.

    Oruç tutmak da bir tür kalori kısıtlaması yapmaktır aslında. Ancak çoğu zaman sahura kalkmıyoruz ve iftarda kendimizden geçmişçesine pilavlar, börekler, etler, pideler ve çeşit çeşit tatlılar yiyerek orucun vücudumuza vereceği yararı yok edip kendimize zarar veriyoruz.

    Özellikle oruç tutacağımız bu yıllarda, oruç tutmak yaz aylarına denk geldiği için günler çok uzun ve çok sıcak. Eğer gerekli önlemleri baştan almayı bilmezsek birçok sağlık problemi yaşayabiliriz. O nedenle siz siz olun ve ramazan ayı başlamadan, daha sağlıklı oruç tutabilmek için vücudunuzu hazırlayın ve beslenme içeriğinizi biraz değiştirin:

    • Her gün sekiz bardak su içmeye özen gösterin. Eğer su içmeyi sevmiyorsanız, su içmeyi sevmek için çeşitli yöntemler deneyebilirsiniz. 1 litre suyu bir sürahiye koyun ve içine taze meyve (çilek, elma, limon, nane) dilimleyin. Sürahiyi her zaman görebileceğiniz bir yere koyun ve vücudunuzu suya doyurun. Oruç tutmaya başladığınızda bunu alışkanlık haline getireceğiniz için, iftarda ve sonrasında su içmeyi ihmal etmezsiniz.

    • Her sabah muhakkak kahvaltı yapın. Kahvaltı da az yağlı peynir, haşlanmış yumurta ve bol domates, biber, salatalık gibi su oranı yüksek sebzeleri tercih edin. 1 hafta öncesinden bile bu şekilde kahvaltı yapmaya alışırsanız, sahura kalkma ihtiyacı duyarsınız ve sahursuz oruç tutmamaya çalışırsınız.

    • Özellikle akşam yemeklerini oruca başlamadan önce daha hafif yemeye özen gösterin. Çorba, etli bir sebze yemeği, yoğurt ve ekmekten oluşacak şekilde hazırlayın akşam yemeklerinizi. Ramazandan önce akşam yemeklerinizi bu şekilde yemeye başladığınızda, vücudunuz alışacağı için ister istemez iftarda ağır yemekler yiyemeyeceksiniz.

    • Akşam yemeğinden sonra hiçbir şey yiyip-içmeyin. Gece yatmadan 3 saat önce besin alımınızı kesin. Akşam yemeğinden sonra yeme-içme alışkanlığınızdan kurtulabilirseniz iftardan sonra da yeme alışkanlığınız olmaz ve daha rahat bir mide ile oruç tutabilirsiniz.

    • Çay, kahve tüketiminizi sınırlayın. Çünkü çay ve kahve vücuttan su atar. Yaz aylarında vücudun suya daha çok ihtiyacı olduğu için bu tür içecekler fazla tüketilirse susuzluk daha çok oluşabilir. Özellikle oruç tutmaya başlamadan önce bu alışkanlıklarınızdan uzaklaşırsanız ramazanda daha rahat edersiniz.

    • Her gün 45-60 dakika arasında yürüyüş yaptığınızda vücut direncinizi artırırsınız. Daha dayanıklı olursunuz. Kendinizi daha güçlü hissedersiniz. Ramazan ayında da yürüyüşlerinizi yapmaya devam edin. İftardan 2 saat sonra yapacağınız en az yarım saatlik yürüyüş metabolizmanızı düzenler.