Etiket: Diyet kişiye özeldir

  • Diyet neden kişiye özeldir?

    Diyet neden kişiye özeldir?

    Hızlı kilo kayıplarının yağ değil, su ve kas kaybı anlamına geldiğini söyleyen Diyetisyen Gülhan Koca uyarıyor: Sağlığınızdan olmayın.

    Surp Agop Hastanesi’nden Diyetisyen Gülhan Koca, HThayat’a uzmana danışmadan kendi kendine uygulanan diyetlerin neden başarısızlıkla sonuçlandığını anlattı.

    Günümüzde şişmanlık sorunu gün geçtikçe artmaktadır. Bunun en temel iki nedeni ise sağlıksız beslenme ve yetersiz fiziksel aktivitedir.

    Şişmanlık ve şişmanlığa bağlı sağlık sorunları nedeniyle pek çok kişi hayatında en az bir kez diyet yapma girişiminde bulunmuştur. Bu konuda yardım almak için işin uzmanları diyetisyenlere gidenler olduğu gibi kendi bulduğu yöntemlerle zayıflamaya çalışan birçok insana rastlamak mümkündür.

    Kendi kendine zayıflamaya çalışan kişilerin genelde yaptıkları ilk şey gazete, dergi ve internette bulduğu çoğu zaman dönemin “popüler” diyetlerini uygulamaktır. Kimi zaman da komşu, arkadaş, akrabadan aldığı diyeti uygulayarak kilo vermeye çalışırlar. Bazen de diyetisyen olmadığı halde bu işin uzmanıymış gibi diyetle ilgili yazılar yazan farklı meslek gruplarından kişilere giderek bilimsel olmayan diyetler uygulamaktadırlar.

    Diyet neden kişiye özeldir?

    Öncelikle diyetin gerçek anlamının “yeterli ve sağlıklı beslenme programı” olduğunu bilmek gerekir. Bu kişinin kendi metabolizmasına, sağlık durumuna, yaş-boy indeksine, cinsiyetine, vücut yağ oranına, fiziksel aktivitesine ve en önemlisi de alışkanlıklarına göre değişmektedir. Hiçbir uzman desteği almadan, size özel yazılmamış elinize geçen herhangi bir diyetin uzun süre uygulanmasında zorluklar yaşanılması kaçınılmazdır. Kontrolsüz kilo kaybı, sağlığınızda problemler oluşturabilir.

    Sağlıklı olan ayda 2-4 kg vermektir ve amaç bunun %50’sinden fazlasının yağdan gitmesidir. Elinize geçen herhangi bir diyeti uyguladığımızda veya aç kalarak zayıflamaya çalıştığınızda hızlı kilo kayıpları olsa bile yağdan değil, su ve kastan gideceği için sağlığınız tehlike altına girecektir. Kısa dönemde uyku, mide ve bağırsak problemleri, halsizlik, saç dökülmesi, psikolojik sorunlar oluşabileceği gibi uzun vadede kalp ve şeker hastalığı, bazı kanser türleri, kısırlık, regl sorunları gibi ciddi sonuçlar doğurabilir. Amaç kilo kaybetmek iken sağlığınızı kaybedebilirsiniz. Unutmayın ki “diyet kişiye özeldir”. Bu nedenle mutlaka uzman yardımı alarak doğru beslenmeyi öğrenip bir yaşam tarzı haline getirmelisiniz.

    Genel Olarak Bazı Sağlıklı Beslenme Önerileri :

    Ara öğünlerle birlikte en az 5 öğün besleniniz.

    Ortalama 1.5-2 lt su içiniz.

    Rafine edilmiş tüm ürünlerden, kızartmalardan, şekerli yiyecek ve içeceklerden uzak durun.

    Doymuş yağlardan uzak durunuz.

    Yemeklerde ve salatalarda aldığınız yağ miktarını sınırlayın. Ortalama günde 4 tatlı kaşığı kadar tüketiniz.

    Kurubaklagiller, tam tahıllar, sebze ve meyve gibi posalı besinleri tercih ediniz.

    Az tuz tüketiniz.

    Günde en az 45 dk yürüyüş yapınız.

  • Kişiye Özel Diyetler

    Kişiye Özel Diyetler

    Kilomuz biraz artıp da eski kıyafetlerimize giremediğimizi fark ettiğimizde çoğumuz için ‘diyet’ yapma zamanı gelmiş demektir. Diyete başlamaya karar vermemizle, etrafımızda bir çok alternatif liste belirir. İnternet sitelerinde, gazetelerde, dergilerde, komşularda mevcut olan bu listeler saymakla bitmez…

    • İsveç diyeti
    • Mutluluk diyeti
    • Mucize diyet
    • Su diyeti
    • Şeker diyeti
    • 3 günde 5 kilo diyeti
    • Lahana diyeti
    • Patates diyeti
    • Kalorilik diyetler
    • Kan grubu diyeti
    • Öğrenci diyeti
    • Karpuz diyeti
    • Şok diyetler… vb

    Bu diyetlerin bir çoğu düşük kalorili veya tek tip (sadece birkaç besini içeren) diyetler olup, sağlık açısından tehlikelidir. Bu tip diyet programlarının neredeyse tümü hızlı kilo kaybını vaadeder.  Nitekim uygulayanlar da kısa süre içinde tartıda azalma görürler. Ancak verilen bu kilolar tekrar geri alınır, çünkü kaybedilen yağ dokusu değil kas dokusu ve sudur. Dahası bu diyetleri uzun süreli uygulayanlarda kalp kası kaybına bağlı ölüm bile görülebilir.  Kilo verme programlarında amaç yağ dokusunu azaltmak olmalıdır, KAS DOKUSUNU DEĞİL. Bu nedenle hızlı kilo kaybı sağlayan programlardan uzak durun.

    Bazı istisnai haller dışında (ameliyata girecek morbid obez kişiler gibi) kilo kaybı haftada 0.5 kg- 1 kg arasında olmalıdır.

    Unutmayın ki, hızlı verilen kilolar hızla geri alınır.

    Yavaş kilo kaybıyla birlikte ideal bir diyet, kişiye özel olmaldır. Diyetisyen diyeti de olsa kimse başka bir birey için hazırlanmış diyeti uygulamamalıdır. Konu komşudan, eşten dostan alınan veya gazetelerden kesilen diyet listeleriyle diyet yapılmamalıdır. ‘Benim kız diyetisyene gitti 10 kilo verdi al sen de uygula’ yaklaşımı ile sağlıklı sonuçlar almak mümkün değildir.

    Diyet, yaşa, boya , kiloya, kişininin fiziksel aktivitesine, yaşam tarzına, beslenme alışkanlıklarına, sağlık durumuna göre kişiye özel olarak hazırlanmalıdır.

    Bir kişiye kilo verdiren diyet diğer bireye kilo aldırabilir. Biri için yeterli olan kalori diğer kişi için yetersiz olabilir. Aynı yaş ve boyda olsalar bile kişilerin enerji ihtiyacı birbirinden farklı olabilir. Sağlık durumu farklı olan bireylerin diyet listeleri de elbette farklı olacaktır. Bu nedenle diyet yapacak birey önce dahiliye veya endokrin uzmanının kontrolünden geçmeli, sağlık durumu değerlendirildikten sonra bir diyetisyen tarafından hazırlanacak KİŞİYE ÖZEL BESLENME PROGRAMI ile kilo kaybını sağlamalıdır. Kişinin sevdiği besinler ve beslenme alışkanlıkları da göz önünde bulundurulan bu diyetlerle kilo vermek hem daha sağlıklı, hem de daha zevkli olacaktır. Pazartesi başlayıp salı günü biten diyetlerde temel hata diyetlerin bireye özel dolayısıyla sürdürülebilir olmamasıdır. Diyet kişinin yaşam tarzıyla örtüştüğü oranda başarılı olur.

    Sağlıklı ve kalıcı kilo kaybı için bir uzman tarafından sizin için özel olarak hazırlanmış diyetleri tercih etmek gerekir.

    Ezgi BELLİKCİ
    Diyetisyen

  • Diyet kişiye özeldir

    Diyet kişiye özeldir

    Çoklukla bir toplulukta diyetisyen olduğunuzu öğrenenler, bir kağıt üzerine yazılmış, ayaküstü verebileceğiniz, salt yüzlerine bakarak oluşturacağınız, sihirli listelerin, mucize formüllerinizin olduğunu sanırlar…

    Oysa, diyet kişiye özeldir.

    Yaşam tarzınız çok yoğun bir koşuşturma içinde olabilir, öğrenci veya ev hanımı olabilirsiniz. Her birinizin yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları farklılık gösteriyordur veya metabolizma hızınız çeşitli nedenlerle yavaşlamış olabilir. Diyelim ki, menopoz dönemindesiniz ya da kullandığınız ilaçlar, hormon faaliyetlerinizdeki değişimler kilo almanızın sorumlusu olabilir. Kalp-damar hastalıkları, tansiyon ve şeker gibi sağlık problemleriniz olabilir. Hedefleriniz farklı olabilir, vereceğiniz kilo 20 kilogramın üstündedir veya 3-5 kilo fazlanız olabilir. Diyet programları bu bilgiler ışığında hazırlanmalıdır. Kilo yönetimi kişiye, cinsiyete, yaşa, sağlık verilerine, hatta mevsimlere bağlı olarak değişir. Kişiler için hazırlanan diyet listeleri öğün bazında, gün ve hafta bazında planlanmalı, farklılıklar içermelidir. Sürekli aynı diyet listesi ile insanları zayıflatmak mümkün olmaz, çeşitliliği, farklılığı olması gerekir. Vücudun kilo vermemeye direndiği, platoların oluştuğu dönemde, zaman zaman kalori artırmak dahi gerekir.

    Diyete başlamadan önce vücut bileşim analizi cihazı ile kişinin; yağ, kas, su oranı, metabolizma hızı ölçülür ve ideal ağırlığı saptanır. Kişilerin kullanmak zorunda oldukları ilaçlarını bilinmeli, insülin-şeker değerleri (açlık, tokluk), kolesterol değerleri, karaciğer enzimleri, böbrek fonksiyonları, kan sayımı gibi parametreleri tespit edilmeli, tiroid hormonları gibi ölçümler ile sağlık durumları belirlenmelidir. Kişinin geçirdiği hastalıklar, özellikle hipertansiyon, şeker hastalığı, kalp yetmezliği bulunanlarda, kalp krizi riski yüksek olanlarda bu durum daha da önem kazanır.

    Diyet planlarken, kilo yönetiminde duygusal yönlere dikkat etmek gerekir. Çünkü sıklıkla mutsuzluk, tatminsizlik hisleri kişileri aşırı yemeğe yöneltir. Sorunun biyolojik mi, ruhsal kaynaklı mı olduğunu çözebilmek için altta yatan temel biyolojik veya ruhsal sorunu doğru anlayıp, kilo vermek isteyen kişiye yardımcı olmak için gerekirse farklı branştaki uzmanların yardımını istemek gerekir.

    Kilo vermek isteyenler için vurgulamak istediğim nokta; 3 aylık bir zaman diliminde 12-15 kilo verebilirsiniz, bu değer, şu anki kilonuz ile bağlantılı olarak değişim gösterir. Kişinin mevcut kilosuna bağlı olarak haftada 0,5-1 kilo vermesine sağlıklı kilo kaybı denebilir. Beden Kitle İndeks’i çok yüksek kişilerde (30′un üzerinde) başlangıçta kilo vermek kolay olur ancak bir süre sonra vücut bir platoya ulaşır. Planlanan bir beslenme programı ile kişilerin kilo verme hızı dengelenir. Ayrıca bu süreçte fiziksel aktivitenin önemi büyüktür.

    Şok diyetler ve sağlığınız!

    Genellikle, kişiler hızlı bir şekilde kilo vermek ister, şok diyetler yapıldığındaysa verilen kiloların çoğu su ve kaslardan gider. Oysa asıl hedef vücutta fazla yağ yüzdesini azaltmak vücuttaki kas oranını koruyarak, verilen kiloların yağdan olmasını sağlamak olmalıdır. Yeterli ve düzenli bir beslenme programıyla vücuttaki yağdan vermek kalıcı kilo kaybını sağlar. Kilo verirken onca zorluğu yaşarken hızla verilen kiloları geri almak da bir o kadar kolay olur. Sık sık başa dönmek ise metabolizmanızı yavaşlatarak verdiğinizden fazla kiloları almanıza neden olacaktır.

    Hangi yaşta olursanız olun, ayda 4-5 kg üstündeki kilo kaybını vücut tolere edemeyebilir!

    Vücuttaki yağlarının kaybedilmesi, sağlığınızı kazanmanın en etkili yollarından biridir. Böylece yüksek tansiyon, kalp yetmezliği, kalp-damar hastalıkları, TİP 2 diyabet, kolesterol yüksekliği, karaciğer yağlanması gibi hastalıklara yakalanma riskiniz azalır.

    Sağlıklı olmak adına sağlığınızdan olmayın!

    LÜTFEN DİKKAT: 3 Günde 5 kilo, haftada 7 kilo gibi mucize diyetlerle sağlığınızdan olabilirsiniz. Bu tür yazıları bir yerlerden okuyup, arkadaşınızdan aldığınız fotokopi listelere, kilo vermek için zayıflama ilaçlarına, bitkisel ve hiçbir zararı olmadığı iddia edilen otlara, çaylara, bitkisel karışımlara itibar ederek sağlığınızı riske atmayın.

    Hangi risklerle karşı karşıyasınız?

    Zayıflama ve kilo kontrolü dengeli bir beslenme programı ile sürdürülebilir. Kısa sürede size kilo kaybettireceği söylenen karışımlar, diüretik (idrar söktürücü), laksatif (bağırsak boşaltıcı) özellik taşırlar. Tartınız, size düşük kiloları göstermesine rağmen kaybettiğiniz, “yağ” değil, “su” dur. Vücudunuzdan su ile birlikte mineralleri de kaybedersiniz.

    (Örneğin; kaybettiğiniz sodyum/potasyum dengesinin bozulmasına kalp kasının olumsuz etkilenmesine neden olur.) Düşük kalori alımı sonucunda vücudun direnci düşer, kas kaybına uğrar, yüksek protein diyetleri ile (Ketoz gibi) böbrek fonksiyonlarına zarar verebilir. Ani şeker ve tansiyon düşmesi gibi sorunlar yaşanması ise, telaffuz bile etmek istemediğim, ölümlere varan sağlık sorunlarına yol açabilir. Yine, gençlerin kilo kaybını ciddi olarak takıntı haline getirmeleri ise yeme bozukluğu olarak tanımlanan (Anoreksiya Nevroza veya Bulumia’ya) ciddi psikolojik sorunlara yol açmaktadır. Ayrıca, aşırı kilolu insanların yeterli karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve minerallerden yoksun düşük kalori beslenme eşliğinde, ağır egzersizler yapmaları ise sağlık adına çok ciddi riskler içermektedir. Özellikle ailesinde kalp şikâyetleri olanların bu tür risklere girmelerini ise hiç doğru bulmuyorum.

    Şok Diyetler adı verilen ve kısa sürede çok kilo verdiren diyetler çok düşük kalori ve sınırlı besinlerle yapılırlar. Oysaki bu uygulama metabolizmanın yavaşlaması, kas kaybı ve iştah kontrolünün bozulmasına neden olur. Bu tarz diyetlerin kalıcı olma şansı yoktur. Bir miktar kilo verilmiş olsa da, bunlar ilk fırsatta geri alınır. Hatta kişi daha az veya eskisi kadar bile yese kilo almaya devam eder.

    Sağlıksız zayıflama diyetleri

    Bilinçsizce yapılan çok düşük kalorili sağlıksız zayıflama diyetleri; baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, yorgunluk ve kalp ritminde bozukluk, tansiyon düşüklüğü, adet düzensizlikleri, kabızlık, kansızlık, ciltte kuruluk, saç dökülmesi gibi gibi pek çok sağlık sorunlarına neden olabiliyor.

    Obezite sorununa çözüm

    Günümüzde gittikçe yaygınlaşan obezite sorununun tedavisinde sadece diyet yapmak yeterli olmaz; az kalori almak ise çözüm olmaz. Vücut buna adapte olur ve böyle durumlarda vücut metabolizma hızını düşür ve daha az enerji harcamaya meyilli olur. Kısıtlayıcı bir diyet bırakıldığında daha hızlı bir kilo alımı başlar. Onun için yaşam tarzında, beslenme alışkanlıklarında değişiklik yapmak ve fiziksel aktivite programını yaşam boyu uygulamak gerekir.

    İlgili konular ;
    Karatay Diyeti Deneyimlerimiz – Canan Karatay
    Dukan Diyeti
    Anti Selülit Diyeti
    Atkins Diyeti
    Akdeniz Diyeti
    İsveç Diyeti
    Glisemik indeks Diyeti nedir?
    Hipotiroid Diyeti
    Bikini Diyeti
    Simit Diyeti, Simit Kaç Kalori
    Fast Food Diyeti Listesi