Etiket: diş sağlığı

  • Diş teli tedavisi

    Diş teli tedavisi

    Düzgün dizilmiş dişler, estetik bir gülüş hem sağlıklı hem de güzel bir görüntünün temel unsurları.
    Ortodonti Uzmanı Diş Hekimi Kıvanç Cebesoy, dişlerin görünümünü iyileştirmek için kullanılan yöntem olan diş teli takmanın en önemli nedenlerini anlattı.

    Diş teli tedavisi çene ameliyatlarından kurtarır
    Tedaviye mümkün olduğunca erken başlanmalıdır. Çünkü büyümenin bittiği dönemdeki bozuklukların tedavisi diş çekimi ya da çene ameliyatları ile gerçekleşir.

    Çiğneme işlemini düzeltir
    Birbiriyle uyumsuz üst ve alt çene sindirimi zorlaştırır. Sindirim sistemimizin temeli olan çiğneme işleminin düzgün yapılması ve yemeklerin iyi öğütülebilmesi için alt ve üst dişler ısırma pozisyonunda uyumlu olmalıdır.

    Çene kapanış problemini ortadan kaldırır
    Çenelerin birbirine uyumsuz büyümesi diş çapraşıklığına ve kapanış problemlerine neden olur. Ergenlik dönemi büyüme atılımında 6 ay içinde büyüme sapmaları düzeltilebilir. 15 yaşından sonra ise büyüme bittiği için tedavi çok daha zorlaşır.

    Çene kaslarını korur
    Uyumsuz dişler çene kaslarını deforme eder. Dişlerin uyumsuzluğu çene ve eklem sorunları nedeniyle çene kaslarına baskı yapar ve bu durum baş ağrısına sebep olabilir. Ortodontik tedavi ısırışın yoğunluğunu azaltmaya yardımcı olur.

    Çene eklemlerindeki erimeleri engeller
    Uyumsuz çene kapanışları çene eklemlerinde erimelere yol açar. Uyumsuz çene kapanışları uzun dönemde TME (çene eklemi)’ de yıkıcı disk erimelerine neden olur.

    Konuşmayı kolaylaştırır
    Üst çenenin alt çeneye göre daha önde olduğu, alt ve üst ön dişlerin arasının açık olduğu vakalarda bazı harflerin telaffuzunda sıkıntı yaşanır. ” S, ş, ç, m, n” gibi harfleri söyleyememek konuşmayı direkt olarak etkiler.

    Dişleri çürüklerden korur
    Çapraşık dişlerin olduğu bölgeler ne kadar fırçalanırsa fırçalansın bakteri plakları diş fırçasının ulaşamadığı yerlerden tam olarak temizlenemez. Bu bölgelerde ani asit artışına bağlı olarak normalin beş katı daha hızlı çürüme meydana gelir.

    Vaktinde tedavi, sağlam dişleri kurtarır
    Çapraşık dişlerde biriken diş taşları sağlam dişleri kaybettirir. Ülkemizde çekilen dişlerin büyük bir bölümünün sebebi çene kemiği erimesine neden olan diş taşlarıdır ve diş taşları en çok dişlerin çapraşık olduğu bölgelerde birikir. Diş teli tedavisi ile yapılacak düzeltmeler diş taşlarını azaltarak dişleri çekilmekten kurtarmayı sağlar.

    Güzel gülüşe sahip olmayı sağlar
    Çapraşık dişler ve çene darlığı dişlerin üzerinde gölge oluşturduğu için dişler olduğundan iki, üç ton daha gri görülebilir. Düzgün sıralanmış dişler ışığı daha iyi yansıtır ve güzel gülüşün temeli olan bembeyaz dişlere sahip olunmasını sağlar.

    Diş etlerini korur
    Çeneye göre fazla yoğun ve bitişik dişler diş etlerinde apse yapar. Çene yapısına göre kalabalık ve çok bitişik sıralanmış dişler, diş teli tedavisi ile ideal dizilmiş dişlere getirilirken, çapraşık dişlerin neden olduğu diş eti hastalıklarının da önüne geçilir.

    Diş teli ile ilgili soru, sorun ve deneyimleri paylaşalım

  • Hamilelik Öncesi Mutlaka Diş Hekimine Uğrayın

    Hamilelik Öncesi Mutlaka Diş Hekimine Uğrayın

    Sağlık problemlerinin ne zaman ortaya çıkacağının belli olmadığını belirten uzmanlar, bu nedenle anne olmaya karar veren kadınların hamilelik öncesi mutlaka diş hekimine başvurması gerektiğini söyledi.

    Hamilelik öncesinde diş hekimine başvurulduğunda ileride ortaya çıkabilecek sorunların hekim tarafından değerlendirilerek, gerekli tedavinin uygulanacağını belirten Trabzon Diş Hekimleri Odası Başkanı Mustafa Yıldız, “Örneğin, küçük çürükler hiç belirti vermeden hamilelik sırasında ilerleyerek ağrı oluşumuna yol açabilir. Henüz başlangıç halinde tespit edilip gerekli tedavi uygulanırsa sorun ilerlemeden çözülmüş olacaktır” dedi.

    Yıldız, gerekli görüldüğünde yapılacak olan diş taşı temizliğinin hamilelikhamilelik sürecinde yaşayabileceği streslerden uzaklaşmış olur. Yanlış kanı olarak bazı anne adayları ‘bebeğe zarar gelebilir’ düşüncesiyle bu süre içinde diş hekimine gitmekten çekinirler. Fakat hamileliğin her aşamasında bebeğe ve anneye zarar vermeden yapılabilecek tedavi yöntemleri vardır” diye konuştu. sırasında, hormonların etkisiyle ilerleyebilecek olan diş eti hastalıklarını da önleyeceğini ifade ederek, “Böylece anne adayı

    Anne adaylarına acil tedavi yöntemleri dışında müdahale yapılmayacağını anlatan Yıldız, şöyle devam etti:

    “Ancak gerekli durumlarda diş hekimi, anneye ve bebeğe zarar vermeyen ilaçlarla tedavinin ertelenmesini sağlayacaktır. Hamileliğin 3 ile 6 aylık döneminde dolgu, kanal tedavisi, diş taşı temizliği gibi işlemler güvenle uygulanabilir. Hamilelik öncesi diş hekimine gidilememiş ise bu dönem anne adayları tarafından iyi değerlendirilmelidir. Emzirme döneminde de diş hekimliği açısından anneye yapılacak müdahalelerin herhangi bir sakıncası yoktur.”

    Mustafa Yıldız, hamilelik sırasında diş eti kanamalarının çok sık karşılaşılan bir sorun olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

    “Diş etinde görülen kanamaların sebebi diş eti iltihabıdır. İleri derecede diş eti iltihabı erken doğum ve zayıf bebek doğurma riski oluşturduğunu unutmamalıyız. Hamileliğin ikinci üç aylık döneminde hekime başvurularak, diş eti iltihabı mutlaka tedavi edilmelidir. Ağız sağlığı yaşamın her döneminde ihmal edilmemesi gereken önemli bir konudur. Ancak kadınların ergenlik, hamilelik, bebek emzirme ve menopoz döneminde buna daha çok dikkat etmeleri gerekmektedir.”

  • Menopoz döneminde diş sağlığı

    Menopoz döneminde diş sağlığı

    Uzmanlar, menopoz döneminde kadınları diş sağlığında bekleyen riskleri açıklıyor. Bunlara dikkat…

    Kadınlar için biyolojik ve psikolojik olarak birçok değişimin yaşandığı zorlu dönemde diş sağlığı da etkileniyor. Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, ağız ve diş sağlığının, vücut sağlığının ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek, menopoz döneminde ağız ve diş sağlığıyla ilgili bilgiler veriyor.

    Kadınlarda ağız-diş sağlığının menopoz, hamilelik, bebek emzirme ve mensturasyon dönemlerinde farklılıklar gösterdiğine dikkat çeken Dr. Kışlaoğlu, menopozda yaşanan psikolojik sorunlar nedeniyle uzunca bir süre profesyonel ağız bakımına ara verilmesinin, ağız sağlığı sorunlarının büyümesine neden olabileceğini vurguluyor.

    Yaşa bağlı ve cerrahi işlem sonrası gelişen menopozla kadınlarda aşırı terleme, ciltte gerginlik, sıkıntı, saç dökülmesi, osteoporoz ve kalp damar hastalıkları riskinde artış gibi sorunların ortaya çıktığını belirten Kışlaoğlu, bu süreçte en çok ihmal edilen konunun ağız bölgesindeki sorunlar olduğunu söyleyor.

    Bu dönemde ne gibi değişiklikler oluyor?

    Menopoz döneminde tat değişiklikleri, ağızda yanma hissi, tükürük akışında azalmaya bağlı ağız kuruluğu, sıcak veya soğuk yiyeceklere karşı aşırı hassasiyet ve en önemlisi çene kemiğinde ve dişi çevreleyen kemikte erimenin en belirgin değişiklikler olduğunu belirten Kışlaoğlu, menopoz döneminde normal diş bakımına devam edilmesi gerektiğini aktarıyor.

    Menopoz döneminde diş bakımı nasıl olmalı?

    Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Dr. Çağdaş Kışlaoğlu, menopoz döneminde kadınların dişlerini günde düzenli olarak iki kez fırçalanmasının önemli olduğunu belirterek aylık periyotlar halinde rutin diş kontrollerinin de ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çiziyor. Kışlaoğlu, bu dönemde şekerli gıdalardan kaçınılarak, süt ve süt ürünleri tüketmenin diş sağlığı açısından doğru olacağının vurgusunu yapıyor.

  • Dişleri telsiz düzeltme

    Dişleri telsiz düzeltme

    Ortodontik problemler, yani diş eğrilikleri,ağız ve diş sağlığı açısından çok önemlidir.Hastalar genelde dişlerindeki çarpıklıkları,estetik amaçla düzeltirmek isterler.Halbuki bu tedaviyi ,öncelikle sağlıkları açısından yaptırmaları gerekmektedir.

    Birbirinin üzerine binmiş dişlere sahip olan insanlar,hiçbir sekilde doğru bir ağız temizliği yapamazlar.Çünkü fırçanın erişemediği,diş ipinin giremediği çok yerler vardır ağızlarında.Zamanla bu bölgelerde diş yapısı bozulup,çürükler oluşur ve sağlıklarını yitirirler.

    Günümüzde, ebeveynler eskisiye oranla daha bilinçlendiklerinden,erken yaşta ortodontik tedavi gören çocukların sayısı artmıştır.Fakat erişkin yaşlarına gelip çapraşık dişlerle yaşayan insanların sayısını da azımsamamak gerekir.
    Sağlık için mutlaka uygulanması gereken bu tedavide kullanılan teller ve braketler ,hastaların kabusu olmuştur.Yaşları ilerlemiş ve kariyer sahibi olmuş insanlar için braket ve tellerle gezmek tabi ki çok kolay değil. Bunun yanında kendi oğlumdan yakinen bildiğim ve halen yaşamaya devam ettiğimiz bir ergenlik sendromu var.Genellikle her çocuk bu tedaviye,estetik kaygılarla itiraz eder ,nihayetinde de uygulanmaya başlandığında mutsuz olur ve mutsuz eder.
    Şimdi, Amerikada 10 yıldır kullanılan 2011 in başından itibaren Türkiyede de uygulanan telsiz braketsiz ortodontik tedavi yöntemi,bu tür hastalar için kurtarıcı olmuştur.

    Bu yeni tedavi yönteminde takıp çıkarılan şeffaf plaklar kullanılmaktadır.Bu plaklar dışarıdan çok fark edilmediği için hastalar korkusuzca bu yöntemi tercih ediyorlar.En önemli özelliklerinden biri de,yemek yerken çıkartılıyor oluşu.Yemek yedikten sonra dişler fırçalananıp,plaklar tekrar yerine takılıyor.

    Telsiz braketsiz uygulanan bu yeni ortodontik tedavinin her vakaya uygulanma imkanı yok maalesef.Hastalar bu yöntem için uygun olup olmadıklarını mutlaka hekimlerine müraacat ederek öğrenmek durumundalar.Bu tedavinin yetersiz kalacağı durumlarda yine telli braketli sistem önerilmektedir.

    Hekimlerin ve hastaların,doğru tanı ile uygulandığında çok sevdiği bu tedavi yönteminin dezavantajı da var maalesef.Diğer yönteme göre maliyetinin yüksekliği, bazen tercih nedeni olmasını engelliyor.Kullanım kolaylığı ve elde edilen mükemmel sonuçlara rağmen, pahalı olması bu yöntemin diğer tedavinin önüne geçmesini mümkün kılamıyor bence.
    Hep iyi haberler alacağımız haftalar dileğiyle…

    Dişleri telsiz düzeltme ortodontik
    Dişleri telsiz düzeltme
  • Diş sağlığını korumak için 13 öneri

    Diş sağlığını korumak için 13 öneri

    1. Bir çok diş çürüğünün oluşumu aylar sürer. Diş hekimine gitmek için dişlerin ağrıması beklenmemelidir. Yılda iki kez diş hekimine gidilmelidir.

    2. çocukluk dönemindeki beslenme diş sağlığı yönünden çok önemlidir. Kalsiyum, fosfor ve flor mineralleri yeterince alınmalıdır. Dişeti, diş sağlığı ve sağlamlığı için gerekli C, A ve D vitamini eksikliği olmamalıdır. Süt, süt ürünleri ve taze meyveler özellikle yararlıdır.

    3. Sürekli yumuşak besinlerle beslenmekten kaçınmalıdır. Havuç, elma gibi yiyecekleri ısırarak yemek diş sağlığı için gereklidir.

    4. öğün aralarında rasgele yemekten ve şekerlemelerden kaçınmalı, her tatlı yiyecekten sonra ağız suyla çalkalanmalıdır. Asit, kola, gazoz gibi içecekler çok fazla tüketilmemelidir.

    5. Her akşam yatmadan önce ve yemeklerden sonra dişler tekniğine uygun olarak fırçalanmalıdır.

    6. Dişler kürdan dahil hiç bir şeyle karıştırılmamalıdır. Diş araları temizliğinde diş ipliği kullanılabilir.

    7. Sigara ve alkol diş sağlığı için çok zararlıdır.

    8. Fındık, ceviz gibi şeyler dişlerle kırılmamalıdır.

    9. Sakız çiğneme, ağıza kalem ve parmak sokma, tırnak yeme, dudak, parmak, yanak ısırma, özellikle ilk okul sıralarında çene ye el dayama gibi alışkanlıkların dişler ve çene için zararlı olduğu unutulmamalı, bunlardan kaçınmalıdır.

    10. çok soğuk ve çok sıcak yiyecek ve içeceklerden kaçınılmalıdır.

    11. Diş hekimi gerekli görmedikçe diş çektirmemeli, özellikle bilgisiz kişilere diş çektirmekten kaçınılmalıdır.

    12. çocuklara 2 yaşından sonra yalancı meme, biberon kullandırtmamalıdır.

    13. Ağzı açık uyuma dişlere zararlı olduğundan burunda böyle uyumaya sebep olan tıkanıklık nedenleri araştırılıp ortadan kaldırılmalıdır.

    Flor ve dişler:

    Diş minesinin direncini artıran en önemli maddelerden birisi flordur. İçilen suda yeterli flor varsa sorun yoktur. Eğer flor azsa dişler çürür. Flor fazlalığı dişlerin sararmasına yol açar. Sularında flor eksikliği olan yerlerde sağlık kuruluşları gerekli önlemleri alır. İçilen suların ve yemek tuzunun florla zenginleştirilmesi sağlanır. Bunlar sağlanana kadar flor çözeltisiyle kişisel florlama yapılır.

    Dişetlerinizi de fırçalıyor musunuz?

    Yemeklerden sonra dişetleri üzerinde kalan gıda artıkları, mikroorganizmaların üremesine ve kümelenmesine yol açarak, diş çürümesini hızlandırıyor.
    Selçuk üniversites Diş Hekimliği Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Serdar üşümez, dünyada en sık rastlanan rahatsızlıkların başında gelen diş hastalıklarının, vücut sağlığı açısından büyük önem taşıdığını kaydetti.

    Bakımsız ve sağlıksız dişlerin çok sayıda hastalığa davetiye çıkardığına dikkati çeken üşümez, “Yemeklerden sonra dişetleri üzerinde kalan gıda artıkları, mikroorganizmaların üremesine ve kümelenmesine yol açıyor.

    Ağız sağlığını tehdit eden mikroorganizmaların en önemli besin kaynağı, yemeklerden sonra diş ve dişetleri üzerinde kalan gıda artıklarıdır” dedi. üşümez, “Yemeklerden sonra kalan gıda artıklarından kurtulmak için dişetleri de hafif bir şekilde fırçalanmalıdır. Yumuşak yapılacak fırçalama işlemi kan dolaşımını da hızlandırarak, dişetlerinin daha sağlıklı kalmasını sağlar” diye konuştu.

  • Diş eti çekilmesinin nedenleri

    Diş eti çekilmesinin nedenleri

    Diş eti dokusunun normal sınırı olan mine-sement birleşiminden başka bir deyişle kron-kök sınırından apikal yöne, yani diş köküne doğru sıyrılmasına diş eti çekilmesi ya da tıp dilinde diş eti atrofisi denir. Dişeti çekilmesinin birçok nedeni vardır ve önlem alınmadığı zaman diş kayıplarına neden olmaktadır.

    Diş eti çekilmesinin sebepleri nelerdir?
    – Yaşlanma,
    – Yanlış diş fırçalama,
    – Diş taşları ve bakteri plağı,
    – Diş arkı (diş dizisi) üzerindeki diş veya dişlerin, diş arkı dışında yer almaları ve çarpık, düzensiz, rotasyona uğramış (dönmüş) olmaları,
    – Diş eti iltihabı veya periodontitis sonucunda diş eti kenarında meydana gelen iltihaplı ve dejeneratif değişimler,

    – Periodontal cepler ve büyümüş diş etlerinin ortadan kaldırılması amacıyla yapılan bazı diş eti operasyonları sonrasında,
    – Okluzal travmalar (yüksek ya da hatalı yapılmış kron, köprü, dolgulu dişlerde ve bruksizm denen diş sıkma ve gıcırdatma vakalarında,
    – Dudak, yanak kas bağlantılarının diş etlerine yakın olmaları,
    – Dişler arasına gereksiz ve çok fazla kürdan, toplu iğne vb. cisimler sokulup kurcalanması, diş etinin tahriş ve tahrip edilmesi.
    Söz konusu bu nedenler arasında çok önemli yer tutan diş taşları ve bakteri plağı (diş yüzeyine yapışan, gözle görülmeyen, gıda artıkları ve bakterilerin birlikte oluşturduğu yapışkan bir tabaka) detartraj da denen diş taşı temizliği veya gerekiyorsa diş eti altında, daha derinde bulunan diş taşları ve oluşumların uzaklaştırılması amacıyla yapılan subgingival küretaj işlemiyle temizlenmelidir.
    Dişeti seviyesindeki ya da üzerindeki görünür diş taşları çeşitli görevleri ve biçimleri olan el aletleri ya da ultrasonik cihazlar ile temizlenir. Daha derinlerdeki, diş eti altındaki, kök yüzeyindeki gözle görülmeyen diş taşları, granülasyon dokusu (bozulmuş, hastalıklı nedbe dokuları) ve nekrotik (ölü) sement dokusunun ortadan kaldırılması ve temizliği işlemine de subgingival küretaj denir ve dişe, küretaj yapılan bölgeye ve dişin yüzeyine uygun farklı şekil, büyüklük ve amaçtaki ‘küret’ denen el aletleri yardımıyla yapılır.

    Dişlerimizi beyazlatmak için sert fırçalamayalım!
    Dişlerinizin renginden, şeklinden ve boyutundan memnun musunuz ?
    Gülümsemeniz özgüveninizdir
    Dişhekimliğinde Lazer Kullanımı ve Dişeti Hastalıkları

  • Diş sağlığını korumak için neler yapılmalıdır?

    Diş sağlığını korumak için neler yapılmalıdır?

    1. Bir çok diş çürüğünün oluşumu aylar sürer. Diş hekimine gitmek için dişlerin ağrıması beklenmemelidir. Yılda iki kez diş hekimine gidilmelidir.

    2. Çocukluk dönemindeki beslenme diş sağlığı yönünden çok önemlidir. Kalsiyum, fosfor ve flor mineralleri yeterince alınmalıdır. Dişeti, diş sağlığı ve sağlamlığı için gerekli C, A ve D vitamini eksikliği olmamalıdır. Süt, süt ürünleri ve taze meyveler özellikle yararlıdır.

    3. Sürekli yumuşak besinlerle beslenmekten kaçınmalıdır. Havuç, elma gibi yiyecekleri ısırarak yemek diş sağlığı için gereklidir.

    4. Öğün aralarında rasgele yemekten ve şekerlemelerden kaçınmalı, her tatlı yiyecekten sonra ağız suyla çalkalanmalıdır. Asit, kola, gazoz gibi içecekler çok fazla tüketilmemelidir.

    5. Her akşam yatmadan önce ve yemeklerden sonra dişler tekniğine uygun olarak fırçalanmalıdır.

    6. Dişler kürdan dahil hiç bir şeyle karıştırılmamalıdır. Diş araları temizliğinde diş ipliği kullanılabilir.

    7. Sigara ve alkol diş sağlığı için çok zararlıdır.

    8. Fındık, ceviz gibi şeyler dişlerle kırılmamalıdır.

    9. Sakız çiğneme, ağıza kalem ve parmak sokma, tırnak yeme, dudak, parmak, yanak ısırma, özellikle ilk okul sıralarında çene ye el dayama gibi alışkanlıkların dişler ve çene için zararlı olduğu unutulmamalı, bunlardan kaçınmalıdır.

    10. Çok soğuk ve çok sıcak yiyecek ve içeceklerden kaçınılmalıdır.

    11. Diş hekimi gerekli görmedikçe diş çektirmemeli, özellikle bilgisiz kişilere diş çektirmekten kaçınılmalıdır.

    12. Çocuklara 2 yaşından sonra yalancı meme, biberon kullandırtmamalıdır.

    13. Ağzı açık uyuma dişlere zararlı olduğundan burunda böyle uyumaya sebep olan tıkanıklık nedenleri araştırılıp ortadan kaldırılmalıdır.

    Flor ve dişler:

    Diş minesinin direncini artıran en önemli maddelerden birisi flordur. İçilen suda yeterli flor varsa sorun yoktur. Eğer flor azsa dişler çürür. Flor fazlalığı dişlerin sararmasına yol açar. Sularında flor eksikliği olan yerlerde sağlık kuruluşları gerekli önlemleri alır. İçilen suların ve yemek tuzunun florla zenginleştirilmesi sağlanır. Bunlar sağlanana kadar flor çözeltisiyle kişisel florlama yapılır.

    Dişetlerinizi de fırçalıyor musunuz?

    Yemeklerden sonra dişetleri üzerinde kalan gıda artıkları, mikroorganizmaların üremesine ve kümelenmesine yol açarak, diş çürümesini hızlandırıyor.
    Selçuk Üniversites Diş Hekimliği Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Serdar Üşümez, dünyada en sık rastlanan rahatsızlıkların başında gelen diş hastalıklarının, vücut sağlığı açısından büyük önem taşıdığını kaydetti.

    Bakımsız ve sağlıksız dişlerin çok sayıda hastalığa davetiye çıkardığına dikkati çeken Üşümez, “Yemeklerden sonra dişetleri üzerinde kalan gıda artıkları, mikroorganizmaların üremesine ve kümelenmesine yol açıyor.

    Ağız sağlığını tehdit eden mikroorganizmaların en önemli besin kaynağı, yemeklerden sonra diş ve dişetleri üzerinde kalan gıda artıklarıdır” dedi. Üşümez, “Yemeklerden sonra kalan gıda artıklarından kurtulmak için dişetleri de hafif bir şekilde fırçalanmalıdır. Yumuşak yapılacak fırçalama işlemi kan dolaşımını da hızlandırarak, dişetlerinin daha sağlıklı kalmasını sağlar” diye konuştu.

  • Dişler yemekten sonra fırçalanmaz mı?

    Dişler yemekten sonra fırçalanmaz mı?

    Diş sağlığında tüm bildiğimiz ezberler bozuluyor mu? “Her yemekten sonra diş fırçalanmalı” diye ezberletilen bilgi, aslında dişleri kötü mü etkiliyor? Uzmanlar; dişlerin ne zaman fırçalanması gerektiğiyle ilgili görüşlerini paylaştı

    Amerikan Diş Hekimliği Akademisi Başkanı Howard R. Gamble; yemeklerin hemen ardından diş fırçalamanın tehlikelerine karşı uyardı. Araştırmalara göre; asitli yiyecek ve içecekleri tükettikten sonra dişleri fırçalamak, yarardan çok zarar getiriyor. Gamble “Asit, diş minelerine zarar verir. Hemen dişleri fırçalamak, asidi diş minesine doğru, daha da derine itmek anlamına gelir” dedi. Asitli gıdalardan sonra; ağzın suyla çalkalanmasını ve dişlerin 30 dakika sonra fırçalanmasını önerdi. Türk diş hekimleri de dişlerin doğru fırçalanmasıyla ilgili görüşlerini paylaştı.

    Limon suyu ve portakal suyu gibi asit düzeyi yüksek gıda ve içeceklerin tüketimi, asit düzeyini artırır. Bu da diş minesinin yüzeyinde yumuşamaya neden olabilir. Bu yüzden, özellikle bu tür içecek ve yiyeceklerin tüketiminden 30-40 dakika sonra dişlerin fırçalanması gerekir.

    Dişlerimizi günde iki kere fırçalamalıyız. (Tercihen sabah ve yatmadan.) Fırçalama esnasında her iki çene ayrı ayrı fırçalanmalıdır. Çenenin bir ucundan, diğer ucuna; tüm diş yüzeyleri içeriden ve dışarıdan temizlenmelidir.

    İdeal fırçalama süresi yaklaşık iki-üç dakika olmalıdır. Öte yandan dişlerin ara yüzlerinin temizlenebilmesi için, günde bir kez diş ipi kullanılması da şarttır.

  • İmplant

    İmplant

    İmplant (diş ekme), eksik olan dişlerin işlev ve estetiğini tekrar sağlamak için çene kemiğine yerleştirilen ve uygun malzemeden yapılan yapay diş köküdür. Geleneksel kaplama, köprü ve damak protezlerine göre çok daha güvenli, işlevsel alternatif tedavi şeklidir.

    İmplant uygulamasının faydaları nelerdir?

    İmplant uygulaması rahat, sağlam ve güvenilir bir tedavidir. İmplant üzerine yapılan protezler, gerçek dişlerin yerini alırken doğal bir yapı oluşturmaktadır. Eksik dişlerin tamamlanması sırasında, sağlıklı dişlere dokunulmamakta ve tüm protezlere oranla çok daha uzun ömürlü olur.
    Hissettirdiği güven sayesinde diş eksikliğinin olumsuz psikolojik etkilerini de ortadan kaldırmaktadır.

    İmplant (Diş Ekleme) çeşitleri var mıdır?

    Seri kullanıma girdikten sonra değişik implant tipleri üretilmiştir. Ancak bunlardan en popüler diş estetiği uygulaması “vida” şekilli implantlardır.

    İmplant | 1

    İmplant tedavisi uzun ömürlü müdür?

    Güvenli bir implant ortaya çıkarmak için yapılan çalışmalar 1800’lü yılların başından beri devam etmektedir. Günümüzde piyasada mükemmele çok yakın, 35-40 yıllık klinik takipleri bulunan implantlar bulunmaktadır. Bu konuda daha detaylı bilgiyi diş hekiminiz İlker ERDOĞAN size verecektir.

    İmplantlar hangi durumlarda kullanılabilir?

    Tek diş veya duruma göre birden fazla diş eksikliğinde, eğer implant yerleştirmeye uygun miktarda kemik varsa, her durum için implant tedavisi uygulanabilmektedir.

    İmplant tedavisi her hasta için uygulanabilir mi?

    İmplant vidaları belirli bir kalınlığı ve genişliği olan yapılardır. Bu nedenle implant yerleştirilmesi öngörülen bölgede, çene kemiğinin, bu implant vidasını kabul edecek yükseklik ve genişliğe sahip olması gerekir. Mevcut kemiğin yapısı implantın uygulanabilirliğini etkileyen faktörlerden biridir. Ayrıca tedaviden önce ve implant ağızda kaldığı zaman zarfında dişetlerinin tamamen sağlıklı olmalıdır. Genel sağlık durumu iyi olan herkese implant uygulanabilir ve hastanın genel sağlık durumu iyi olduğu sürece implant uygulamasına engel teşkil edebilecek herhangi bir üst yaş sınırı yoktur. Ancak kemik gelişimi henüz tamamlanmamış çok genç hastalara uygulanması çoğu zaman tercih edilmemektedir.

    Tedavi ne kadar bir sürede tamamlanır?

    İmplant operasyonlarının günümüzde sadece 10 dakika gibi kısa bir sürede tamamlanması bile mümkün olmaktadır. Diş ve kemik yapınıza göre belirlenen operasyon şekline göre toplam süre değişebilir. Genelde birinci operasyondan sonraki ikinci ayda tedavi sona erer. Bu süre boyunca geçici protezlerle günlük yaşantınıza devam edebilirsiniz.

    İmplantlar yerleştirildikten hemen sonra protezlerim takılır mı?

    İmplant’ların kemik ile tam birleşmesini (Osteointegration) sağlamak amacıyla ilk 2-3 ay süresince implant üstüne gelen yüklerin en aza indirilmesi gerekmektedir. Doktorunuz bu iyileşme süresi boyunca size uygun geçici bir protez yaparak sizi dişsiz bırakmayacaktır. Daha sonra kalıcı dişler implantlarınızın üzerine eklenerek tedavi sona erdirilecektir.

    İmplantların temizliği ne derece önemlidir?

    İmplantların ağız içindeki yabancı cisimler olduğu düşünülürse temizliklerinin en az kendi dişleriniz kadar hatta daha da önemli olduğunu bilinmelidir. İmplant temizliği normal dişlerin temizliğinden pek de farklı yoktur. Temizlik yöntemleri konusunda diş hekiminiz size detaylı bilgiler verecektir. Unutmamanız gereken tek şey, bu tip bir uygulamanın başarılı olması için gerekli en önemli etkenin düzenli ağız bakımıdır.

    İmplant üzerine uygulanacak protezler nasıldır?

    İmplant üzerine yapılacak protezler vak’anın özelliğine göre değişik tiplerde olabilir. Bunlar, kolayca temizlenmesi için hasta tarafından çıkartılabilecek şekilde olabileceği gibi diş hekimi tarafından çıkartılabilecek şekilde de uygulanabilir. Her iki uygulama şeklininde artı ve eksileri bulunmaktadır ve size en uygun olan tasarımı hekiminiz tedaviniz başlamadan önce belirtecektir.

    Eksik Olan Bütün Dişler İçin İmplant Gerekli midir?

    Eğer eksik diş sayısı birden fazla ise implant uygulanacak bölgeye bağlı olarak tek bir implant, iki ya da üç dişin yerini alabilmektedir.

    İmplant Vidası Kemik ile Kaynaşmaması Durumunda (osseointegre olmaması durumunda) Neler Olabilir?

    Uygun implant ve uygun bir yöntem kullanılmasıyla böyle bir ihtimal yok denecek kadar aza iner. Bu tip bir başarısızlık genellikle cerrahi operasyonu takip eden ilk 3 ay içinde ortaya çıkmakta ve bu şekildeki bir durumda diş çekimi kadar kolay bir işlem ile implant yerinden çıkarılmalıdır. Bu bölgedeki kemiğin iyileşmesini takiben yeni bir implant monte edilebileceği gibi, klasik tip protezlerden birisi de tercih edilebilir. Ancak, genellikle, ikiden fazla implant konulan vak’alarda arta kalan implantlar protezin de yeniden tasarlanmasıyla işlevselliğini korumaktadır.

    İmplant Tedavisi Pahalı Bir Uygulama mıdır?

    Bakıldığında elde edilen sonuçla kıyaslandığında yapılan harcamanın fazla olamadığı söylenebilse de ülkemiz insanının gelir düzeyine göre iyi bir bütçe ayrılması gerekebilir. Uygulamada kullanılan tüm malzemenin ithal olması ve sağlıklı implant üretimi için çok yüksek teknolojiye ihtiyaç duyulması tedavinin fiyatını belirlemektedir. Ancak kesin fiyat uzman hekimlerimizin sizi muayene edip, bu tedavi şekli ve istediğiniz protez tipine göre değişmektedir. İmplant monteleme işleminin karmaşıklığı hastanın ağız içi durumu ve ihtiyaçlarına bağlı olarak değişir ve 350 hastaya implant yerleştirildikten sonra yapılan bir ankette, hastaların yaptıkları harcamadan memnun kaldıkları ve gerekirse tekrar memnuniyetle yapacakları sonucu ortaya koyulmuştur.

    İmplant nasıl uygulanır?

    Bu şekildeki bir tedaviye başlamadan önce yeterli ve doğru bilgi almanız, her şeyden önce, kendi sağlığınız için gereklidir. Bu konuda, doktorlarımız sizlere sunulması gereken bütün bilgi birikimine sahiptir. Bunun dışında diş hekimliği fakülteleri de doğru bilgilendirilebileceğiniz kuruluşlar arasındadır. İmplant tedavisi, doğru seçilen vaka’larda ve usulüne uygun yapıldığında, hastaların yaşam kalitesini arttıran ve yüz gülümseten bir uygulama yöntemidir. Bu kadar başarılı bir tedavi yönteminden tüm dünyada olduğu gibi ülkemizdeki hastaların da faydalanması gerektiğine inandığımızdan dolayı, implant tedavisiyle ilgili bilgi edinmek amacıyla yaptığınız başvurulardan herhangi bir ücret talep edilmemektedir. Bu tedavi süresince tedaviye uygun bir hasta olup olmadığınızın ortaya çıkması için implantları monte edecek, üzerinin protezini yapacak ve daha sonraki periyodik dişeti bakımını üstlenecek diş hekimlerinin sizi muayene etmesi en doğru bir yöntemdir. Bu muayene sırasında sizden genel sağlık durumunuzla ilgili bilgiler alınacak ve gerekli görüldü takdirde bir takım tahlilleri yaptırmanız istenebilecektir. Bu aşamada çeşitli röntgen incelemeleri ve ağzınızın modellerinin elde edilmesi gerekebilmektedir.

    İmplant Tedavisin Riskleri Nelerdir?

    Ağız içi ya da diğer cerrahi tedavilerde karşılaşılabilecek risklerin dışında bir risk söz konusu bile değildir. Bunlar erken dönemde enfeksiyon ve alerji, protezlerin tamamlanmasından sonraki geç dönemde ise yetersiz ağız temizliğine bağlı iltihaplanmalar şeklinde ortaya çıkabilir ve özellikle erken dönem sırasında sigara kullanmak enfeksiyon riskini artırabilmektedir.

    İmplant Tedavisi Hangi Durumlardaki Hastalara Nasıl Avantajlar Sunar?

    a) Alt çenedeki bütün dişlerini kaybetmiş ve protez takılı hastalar: Bu hastalar protezin hareketine bağlı olarak sürekli ağrıdan (vuruk) ve iyi çiğneyememekten şikayet etmektedirler. Bu şikayetler zaman içinde proteze destek olan kemik dokusunun erimesiyle birlikte daha da artabilmektedir. Bu tip hastalarda implant tedavisi, yukarıdaki tüm şikayetleri ortadan kaldırabildiği gibi kemiğin erimesini de durdurmaktadır.

    b) Üst çenedeki bütün dişlerini kaybetmiş ve protezli hastalar: Üst protezler alt çene protezlerine oranla daha stabil olsalar da protezin damağı kapatan tasarımı tat alma duygusunu azaltıp mide bulantısına yol açabilmektedir.

    c) Alt veya üst çenedeki dişlerinin bir kısmını kaybetmiş hastalar: Bu şekil şikayeti olan hastaların, kancalarla tutunan protezin çirkin görünümü kaldırılabilmesi veya köprü yapılabilmesi için sağlıklı dişlerini kestirme zorunluluğu olabilmektedir.

    d) Tek dişini kaybetmiş olan hastalar: Klasik tedavi şekillerinde, bir dişin tedavisi için en az iki komşu dişi feda etmesi gerekmektedir. Bu durumlarda tek bir implant’ın monte edilecek komşu dişler kurtarıldığı gibi daha estetik diş yapısı ve işlevsel sonuçların yakalanması sağlanır.

    İmplant | 2

    İmplant uygulamasının dezavantajları nelerdir?

    • Klasik sistemlere göre biraz daha masraflı olmasıdır.
    • Düzgün ve doğru bir ağız bakımı gerektirmesidir.

    İmplant uygulamasının avantajları nelerdir?

    • Daha sağlıklı ve estetik diş görünümü kazanılır.
    • Daha iyi çiğneme ve her istediğini yiyebilmeye kavuşulur.
    • Özgüvenin kazanılmasıyla daha mutlu bir sosyal hayata kavuşulur.
    • Her şeyi yiyebilmeye bağlı olarak daha sağlıklı ve dengeli beslenmeye geçilir.

    Bütün İmplantlardan Başarılı Sonuç Elde Edilir Mi?

    İmplant yerleştirme kararı alınırken göz önünde bulundurulması gereken bir çok etken vardı. Tedavi olacak hastanın sağlığı yerinde ve hastanın iyileşme gücü yeterli olmalıdır. Örnek vermek gerekirse hasta, kontrol edilmeyen şeker hastası ise yarı iyileşme komplikasyon yaratabilir. Ayrıca hasta muayene edilmeli, hastaya uygun implant ve implantı monte etme şekli özenle belirlenmelidir. Hasta implant temizliğini ve bakımını iyi yapmadığı takdirde komplikasyonlar meydana gelebilir. Bunların yanı sıra sigara ve fazla alkol tüketen hastalarda implantların başarısı olumsuz sonuçlanabilmektedir.

    İmplantların ortalama ömürleri ne kadardır?

    İmplantların yerleştirildikten sonra ağızda tam otuz yıl boyunca problemsiz olarak kaldığı belirlenmiştir. İmplantın ömrü bir çok faktöre bağlı olabilmektedir. Hastanın sağlığı ve implantların bakımı bunlardan bazılarıdır. Gerekli bakım ve temizlik yapılıp, hijyen koşulları sağlandığı takdirde implantlar bir ömür boyunca kullanılabilmektedir. İmplantların ömrüne etki eden bir çok faktörü ve sizin risklerinizi diş doktorunuz sizlere açıklayacaktır.

    İmplant tedavisi için yaş önemli midir?

    Sağlık yaştan çok daha önemli bir etkendir. Yetmiş ve seksenlerindeki birçok hastanın cerrahi riskleri daha genç fakat sağlık problemi olan hastalardan daha düşüktür. Hatta yaşlı hastaların implanta ihtiyacı gençlerin ihtiyaçlarına oranla daha fazladır. Çünkü yaşı yüksek hastalarda daha fazla diş kaybı olmuştur.

    Vücudun İmplantları Reddetme İhtimali Nedir?

    İmplantların organizmaya herhangi bir yan etkisi olmayacak maddelerden yapılmıştır ve yıllardır süre gelen araştırmalara tabi tutulmuştur. Bu maddeler herhangi bir canlı bir organizmanın parçası değildir. Vücudun bunlara karşı antijen salgılayıp kalp ve böbrek transplantlarında gözlemlendiği gibi reddetmesi durumu söz konusu bile değildir.

    İmplantlar Kansere Yol Açabilir Mi?

    Tıbbi araştırmlarda ve deneylerde, implantların kansere sebebiyet gösterdiği hiç bir bulgu gözlemlenmemiştir.

    İmplant Tedavisi Kozmetik Amacıyla Uygulanabilir Mi?

    İmplantlar nadiren kozmetik amaçlar doğrultusunda kullanılmaktadır. İmplantların kullanılmasındaki asıl gaye, protez dişlere destek sağlanmasıdır. Protez dişler kullanarak kozmetik düzenlemeler yapılabilinir. Ancak bu tarz bir tedaviye başlamadan önce beklentilerinizle ilgili olarak diş hekiminizi bilgilendirmelisiniz.

    İmplant Tedavisinde Yüzde Yüz Başarı Garanti Edilebilir Mi?

    İmplant tedavisinde uygulanan yöntemler son derece gelişmiş olmakla beraber, bir çok nadir durumda başarısız olabilmektedir. Bu durumlarda ilk olarak sorunun çözüme kavuşturulmasına yönelik operasyonlar ile tedaviye başlanması gerekmektedir. Hastaya implantının bakımı hakkında gerekli bilgileri verebilir, gerekli durumda da muayene edebiliriz. Bizler implantların başarılı olması için elimizden gelen gerekli özveriyi göstereceğiz. Ancak sizlerinde aynı özveriyi göstermeniz gerekmektedir.

    İmplantların yerleştirilmesi süresi ortalama olarak nedir?

    Bu süre, sağlık durumunuz, ihtiyaçlarınız ve yapılacak tedavi şekliyle orantılıdır. Bir tek operasyon 10 dakika ile bir kaç saat arası sürebilmektedir. Bütün bir tedavi, sadece bir operasyonla da sonuçlandırılabilir, bir dizi operasyon ve randevu da gerektirebilir. Tam olarak sağlıklı duruma gelmeniz 3-4 ay sürebilmektedir.

    Tedavi için iş yerinden kaç gün izin almalıyım?

    Çoğunlukla operasyon günü ve takiben bir iki gün dinlenmenizi öneriyoruz. Operasyon bölgesinde şişlik, ağrı ve morarma olabilir ve şunu da tekrar belirtmek gerekir ki, tedavi süresi zarfınca hiç bir zaman dişsiz kalmayacaksınız. Çoğu durumda bütün bu uygulamalar için bir gün veya hafta sonu yeterli bir zaman dilimi olacaktır.

    İmplant kimler için uygundur ?

    Belli kriterlere sahip olan her hastaya implant uygulanabilir. Bunlardan biri eksik diş, diğeri ise dişlerin bulunduğu alandaki kemiğin durumudur. İmplantın sağlıklı olarak monte edilip tutunabilmesi için bu alandaki kemik yeterli olması gerekmektedir. Ayrıca hastanın ağız bakımı iyi derecede olmalı, dişeti problemi ve iyileşmeyi olumsuz etki gösterebilecke bir hastalığı olmamalıdır. Dental implant tedavileri için herhangi bir üst yaş sınırı bulunmamaktadır. Alt yaş sınırı ise büyüme ve gelişimin tamamlandığı yıllara tekabül etmektedir.

    Ayrıca bazı anatomik oluşumların implant yerleştirilmesini engelleyici şekilde olmaması gerekmektedir (İlgili bölgenin implant monte edilmesine uygun hale getirilmesi için uygulanan rejeneratif ve rekonstüktif, ileri implantoloji teknikleri ile ilgili doktorlarımızdan detaylı bilgi edinebilirsiniz).

    İmplant tedavisi yapılacak hastanın ağız temizliği konusundaki alışkanlıklarının iyi derecede olması, ağızda dişeti hastalığının olmaması, şayet var ise tedavi edilmiş olması, kontrol altında olmayan herhangi bir sistemik hastalığının bulunmaması şarttır.

    İmplant | 3

    İlgili konular ;
    Implant Tedavisi Diş Bakımı

  • Listerine

    Listerine

    Listerine | 4Dişlerdeki lekeler, iyi bir ağız bakımı yapılmadığının işareti olarak kabul edildiğinden çoğu kişi için rahatsızlık vericidir. Diş lekelerine, kötü ağız hijyeni, sigara kullanımı yada tükettiğimiz besinler kadar dişin yapısını içten etkileyen yaşlanma, uzun süreli antibiyotik kullanımı da neden olur.

    Günlük ağız bakımına özen göstermek diş lekelerini daha oluşmadan engellemeye neden olur. Bakteri plağına karşı etkili ve sürekli kullanıma uygun bir ağız gargarası, fırça ve diş ipi, günlük etkin bir ağız temizliği sağlar ve diş lekesi oluşumunu engeller.

    İşte diş lekelerinin nedenleri;

    • Kötü ağız hijyeni – Dişlerin çevresinde bakteriler ve yiyecek artıklarından oluşan yapışkan ve renksiz bir bakteri tabakası olan plaklar,iyi temizlenmediklerinde, dişlere yapışarak , zaman içinde dişlerin sararmasına neden olur.
    • Çay,kahve gibi içecekler, köri gibi baharatlar içerdikleri kafein ve doğal renkendiriciler nedeniyle dişlerde leke bırakır.
    • Gazlı içecekler içindeki asit nedeniyle, kırmızı şarap ise yoğun renginden ötürü dişlerde lekenmeye neden olur.
    • Enerji içecekleri ve hazır gıdalarda bulunan gıda boyaları diş lekelerine sebep olur.
    • Bazı antibiyotikler ve demir tabletleri de leke oluşturur.
    • Yaşlandıkça incelen diş minesi zaman içinde dişlerde kahve rengi lekelerin oluşmasına sebep olur.
    • Sigara içmek dişlerdeki lekenin en temel sebeplerindendir.

    SADECE DİŞ FIRÇALAMAK YETMEZ!
    FIRÇALAMA SONRASI LISTERINE STAY WHITE AĞIZ BAKIM ÜRÜNÜ İLE TEMİZLENEN DİŞLER DAHA BEYAZ

    Ağız ve diş bakımının tam yapılmadığı durumlarda diş çevresinde biriken yiyecek artıkları bakteri plağı oluşumuna ve ağız kokusuna neden olur. Ağızdaki temizlenmemiş plak tükürük ile birleşerek tartar (diştaşı)oluşturur. Biriken tartar sebebiyle dişeti iltahaplanabilir, çekilebilir ve ileri safhalarda diş kaybedilebilir.

    Diş fırçalama sonrasında kalan ve plak oluşumuna neden olan bakterileri ağız bakım ürünüyle temizlemek gerekir.

    Listerine® StayWhite ağız bakım ürünü diğer Listerine® ağız bakım ürünleri çeşitlerinin de sahip olduğu plak oluşumunu engelleyen ve diş iltihaplanmasını önleyen etkisinin yanı sıra anti-tartar etkiyi ek bir içerik ile daha kuvvetli bir şekilde sunmaktadır.

    Listerine® StayWhite ağız bakım ürünü günde 2 kez kullanıldığında plak oluşumuna karşı 24 saat koruma sağlar.

    Listerine® StayWhite ağız bakım ürünü esansiyel yağ içeriği ile plak oluşumunu azalttığı gibi Çinko Klorür içeriğiyle tartar birikimini azaltır ve bu sayede diş lekelerini önler.

    Listerine® StayWhite’ın leke oluşumunu önlemek için plak ve tartar birikimini azalttığı klinik olarak kanıtlanmıştır.

    Dişleri daha temiz, parlak ve doğal beyazlığında tutar.

    Diş Lekeleri Nasıl Temizlenir

    – Dişteki lekeleri temizlemek için evde neler yapılabilir?
    – Diş lekeleri nasıl temizletilebilir?
    – Diş lekelerini temizletmek dişe zarar verir mi?
    – Neler diş lekesi yapar?
    – Diş lekelerinin temizliğinde püskürtme yöntemi nasıl kullanılır?