Etiket: diş bakımı

  • Menopozda diş yapısı

    Menopozda diş yapısı

    Menopoz dönemi kadınlar için oldukça zorlu bir dönemdir. Bu dönemde birçok kadın gerek biyolojik gerekse fiziksel olarak değişim yaşar. Özellikle (menopoz, hamilelik ve bebek emzirme gibi) dönemlerde ağız ve diş sağlığı dafa fazla etkilendiği için ömür boyu etkili ve yeterli bakım şart.

    Menopozda yaşanan psikolojik sorunlar nedeniyle uzunca bir süre profesyonel ağız bakımına ara verilmesi, ağız sağlığı sorunlarının büyümesine neden olabiliyor. Menopozun fizyolojik etkileri arasında ağız ve diş sağlığının da önemli bir yeri bulunuyor. Yaşa bağlı ve cerrahi işlem sonrası gelişen menopozla kadın organizmasında pek çok değişiklik (aşırı terleme, ciltte gerginlik, sıkıntı, saç dökülmesi, hastalıkları riskinde artış vs.) meydana geliyor.

    Tat değişikliği

    Ancak bu süreçte çoğu kere atlanan bir sorun da ağız bölgesindeki sorunlar. Kadınların hayatlarının bu döneminde ağız bölgesinde de çeşitli farklılaşmalar meydana gelebilir. Tat değişiklikleri, ağızda yanma hissi, tükürük akışında azalmaya bağlı ağız kuruluğu, sıcak veya soğuk yiyeceklere karşı aşırı hassasiyet ve en önemlisi çene kemiğinde ve dişi çevreleyen kemikte erime en belirgin değişiklikler. Dişlerin g ünde iki kez mutlaka fırçalanması gerekir ve aylık periyodlar halinde rutin diş hekimi kontrollerine gidilmeli. Bu dönemde süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi diş sağlığı açısından etkili olurken, şekerli ürünlerin tüketilmemesi gerekir.

    Diş Hekimi Protez Uzmanı Dr. Çağdaş Kışlaoğlu

    Menopoz döneminde diş bakımı nasıl olmalı? tıklayın !

  • Hamileyken diş tedavisi yapılır mı?

    Hamileyken diş tedavisi yapılır mı?

    Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, ağız ve diş sağlığının sürekliliğini sağlamak için ömür boyu etkili ve yeterli bakımın şart olduğunu ve kadınların hamilelik, bebek emzirme, menstruasyon, menopoz gibi dönemlerde dişlerine ayrıca özen göstermesi gerektiğine dikkat çekiyor.

    Hamilelik döneminde anne adayının dişlerinde kalsiyum kaybı olduğuna dair herhangi bir bilimsel bir veri olmadığını söyleyen Dr. Çağdaş Kışlaoğlu, “Halk arasında ‘Hamilelik sırasında bebeğin kendisi için gerekli olan kalsiyumu annenin dişlerinden alarak annesinin dişlerinin çabuk çürümesine yol açtığı, bu sebepten ötürü anne adaylarının diş kaybına uğradığı’ şeklindeki düşünce bilimsel bir gerçeği yansıtmıyor” diyor.
    Ancak hamilelikte ağız sağlığında bazı değişikliklerin olacağını hatırlatan Dr. Kışlaoğlu “En önemli değişiklik östrojen ve progesteron hormon düzeylerindeki artıştır. Bu durum, dişler üzerindeki plak birikiminin artması ile bağlantılıdır.” diyerek vurgu yapıyor.

    DİŞLER NEDEN ÇABUK ÇÜRÜR?
    Diş Hekimi Çağdaş Kışlaoğlu, hamilelik döneminde vücuttaki dengenin bozulması, dişlerin normal dönemden daha çabuk çürümesine uygun bir ortam yarattığını vurgulayarak hamilelikte dişlerin daha çabuk çürümelerinin nedenlerini şöyle sıralıyor:

    – Bu dönemde tatlıya, abur cubura aşırı istek belirir ve bunlar yendikten sonra diş fırçalama ihmal edilir.

    – Hamileliğin ilk aylarında görülen kusmalardan sonra anne adayı ağız bakımına yeterince özen göstermeyebilir.

    – Gebelik hormonlarının etkisi ile dişetleri daha çabuk kanayan anne adayı, dişlerini fırçalamaktan kaçınır.

    DİŞLERDE KALSİYUM ÇÖZÜNMESİ OLMAZ
    Hamilelik döneminde bebeğin ve annenin kemiklerinin sağlıklı olabilmesi için anne adayının, günlük olarak 1200 ilâ 1500 mg kalsiyuma alması gerektiğini söyleyen Dr. Kışlaoğlu, bebek bekleyen kadınların bu dönemde süt ve süt ürünleriyle yeşil yapraklı sebzeler gibi kalsiyum bakımından zengin gıdalar tüketmesi gerektiğini vurguluyor.

    Doktor Çağdaş Kışlaoğlu açıklamalarına şöyle devam ediyor: ‘Anne adayı eğer kalsiyum ihtiyacını gıdalardan karşılayamazsa, bebeğin gelişimi için gerekli olan kalsiyum, annenin kemiklerinden karşılanıyor. Ancak anne adayı, hamilelik döneminde iyi beslenir yeterli ağız diş bakımı yaparsa bu dönem, normal dönemden farklı bir diş sorunu ile karşılaşmaz.”

    ŞEKERDEN UZAK DURUN!
    Hamilelik sırasında beslenme, hem annenin hem de bebeğin genel sağlığı ve ağız diş sağlığı için oldukça önemli olduğunu söyleyen Dr. Kışlaoğlu, anne adaylarının hamilelik döneminde nasıl beslenmesi gerektiğini şöyle anlatıyor:

    “Anne adaylarının, hamilelik süresince A,C ve D vitaminleri ile fosfor ve kalsiyum yönünden zengin temel besinler, meyveler ve sebzeler almaya dikkat etmeleri gerekiyor. Hamileyken ayrıca tahıl, süt ve süt ürünleriyle, balık ve yumurta dengeli olarak almaları yararlı olacaktır. Anne adayları, -özellikle yemek aralarında- şekerden mümkün olduğu kadar uzak durmalı. Kurutulmuş meyve ve karamel gibi yapışkan şekerli yiyeceklerden de kaçınmaları gerekiyor.”

    HAMİLEYKEN DİŞ TEDAVİSİ YAPILABİLİR Mİ?
    Diş Hekimi Protez Doktoru Çağdaş Kışlaoğlu, hamileyken diş tedavisi yapılıp yapılmayacağı konusunda şunları söylüyor:

    – Bebeğin organ gelişim evresi olan hamileliğin ilk üç ayında etkili dental tedaviden kaçınılması gerekiyor.

    – Diş ya da diş eti iltihabı gibi acil durumlarda, var olan enfeksiyonun bebeğin gelişimini dental tedavinin olumsuzluklarından daha fazla etkileyebileceği düşüncesi ön plana alınmalı ve bir jinekologun önerileri doğrultusunda diş tedavisi yapılmalıdır.

    – Son üç ayda tedavi için gerekli olan pozisyonları rahat alalaması ve koltukta uzun süre oturamaması nedeni ile diş tedavisi yaparken anne rahatsız olabilmektedir.

    EKSTRA BİR AĞIZ-DİŞ BAKIMI ŞART!
    Dr. Çağdaş Kışlaoğlu, anne adaylarının hamilelik döneminde ağız ve diş sağlığına normal dönemden daha fazla özen göstermesi gerektiğini söyleyerek, şu hatırlatmalarda bulunuyor:

    – Hamilelik sırasında oluşan hormon artışı, ağız mukozasını dış etkenlere karşı özellikle bakteri plaklarına karşı daha hassa yapar. Bunun için günlük ağız ve diş bakımı kesintiye uğratılmamalıdır.

    – Plak birikimi ve diş eti hastalıkları ile hamilelik sırasında oluşan hormonal değişiklikler arasında direkt bir ilişki vardır. Bu nedenle anne adayları, hamilelik öncesinde tam bir ağız muayenesinden geçerek optimal ağız hijyenine kavuşmalı ve bunu sürdürme alışkanlığını kazanmalıdır.

    – Anne adayları hamilelikte günde en az iki kez diş fırçası ve diş ipi kullanarak etkili diş bakımı yapmalı, plak birikimine engel olmalıdır.

    – Hamilelikte ağız gargaraları ya da ılık tuzlu su ile gargara yapılmalıdır. Özellikle ılık tuzlu su diş etlerini rahatlatır ve dişeti hassasiyetini azaltır.

  • Ağız ve diş bakımı nasıl olmalı?

    Ağız ve diş bakımı nasıl olmalı?

    Diş çürüğünün nasıl oluştuğunu biliyor muyuz?

    Ağızda bulunan bakterilerin oluşturduğu bakteri plağı, şekerli ve unlu gıdalardan ağızda kalan artıklar sebebiyle asit oluşturuyor. Bu asitler, dişlerin mineral dokusunu çözüyor, diş minesinin bozulmasına ve çürük başlangıcına sebep oluyor.

    Diş çürüğü ağrıya neden olduğu zaman, diş hekimine başvuruluyor. Ağrının en çok, soğuk, sıcak, ekşi veya tatlı gıdaların tüketimiyle hissedildiği belirtiliyor.

    Uzmanlar, önlenebilir bir durum olmasına rağmen, dünyada dişi çürümeyen kişi sayısının çok az olduğunu ifade ediyorlar.

    Dişlerimizi çürüklerden nasıl koruyabiliriz?

    Dişleri fırçalamak ve dişlerin aralarını temizlemek, yiyecek parçalarını ve bakterileri temizlemenin en iyi yolu olarak gösteriliyor.

    Diş bakımının, dişleri günde en az iki kez( sabah ve gece yatmadan önce) fırçalama, diş aralarını da günde en az bir kez temizleme şeklinde olması gerektiği belirtiliyor.

    Diş bakımında daha da iyi olan, her öğünden sonra dişleri fırçalamak.

    Florlu diş macunu, diş fırçası ve diş ipiyle gerçekleştirilen bir temizliğin en az üç dakika sürmesi gerekiyor.

    Bu kurallara dikkat ederek diş bakımımızı yürütürsek, ağız ve diş sağlığımızı korumada üzerimize düşeni yapmış oluruz.

    Ağız – Diş Sağlığı ve Bakımı ile detaylı bilgi almak için tıklayın…

  • Hamilelik Öncesi Mutlaka Diş Hekimine Uğrayın

    Hamilelik Öncesi Mutlaka Diş Hekimine Uğrayın

    Sağlık problemlerinin ne zaman ortaya çıkacağının belli olmadığını belirten uzmanlar, bu nedenle anne olmaya karar veren kadınların hamilelik öncesi mutlaka diş hekimine başvurması gerektiğini söyledi.

    Hamilelik öncesinde diş hekimine başvurulduğunda ileride ortaya çıkabilecek sorunların hekim tarafından değerlendirilerek, gerekli tedavinin uygulanacağını belirten Trabzon Diş Hekimleri Odası Başkanı Mustafa Yıldız, “Örneğin, küçük çürükler hiç belirti vermeden hamilelik sırasında ilerleyerek ağrı oluşumuna yol açabilir. Henüz başlangıç halinde tespit edilip gerekli tedavi uygulanırsa sorun ilerlemeden çözülmüş olacaktır” dedi.

    Yıldız, gerekli görüldüğünde yapılacak olan diş taşı temizliğinin hamilelikhamilelik sürecinde yaşayabileceği streslerden uzaklaşmış olur. Yanlış kanı olarak bazı anne adayları ‘bebeğe zarar gelebilir’ düşüncesiyle bu süre içinde diş hekimine gitmekten çekinirler. Fakat hamileliğin her aşamasında bebeğe ve anneye zarar vermeden yapılabilecek tedavi yöntemleri vardır” diye konuştu. sırasında, hormonların etkisiyle ilerleyebilecek olan diş eti hastalıklarını da önleyeceğini ifade ederek, “Böylece anne adayı

    Anne adaylarına acil tedavi yöntemleri dışında müdahale yapılmayacağını anlatan Yıldız, şöyle devam etti:

    “Ancak gerekli durumlarda diş hekimi, anneye ve bebeğe zarar vermeyen ilaçlarla tedavinin ertelenmesini sağlayacaktır. Hamileliğin 3 ile 6 aylık döneminde dolgu, kanal tedavisi, diş taşı temizliği gibi işlemler güvenle uygulanabilir. Hamilelik öncesi diş hekimine gidilememiş ise bu dönem anne adayları tarafından iyi değerlendirilmelidir. Emzirme döneminde de diş hekimliği açısından anneye yapılacak müdahalelerin herhangi bir sakıncası yoktur.”

    Mustafa Yıldız, hamilelik sırasında diş eti kanamalarının çok sık karşılaşılan bir sorun olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

    “Diş etinde görülen kanamaların sebebi diş eti iltihabıdır. İleri derecede diş eti iltihabı erken doğum ve zayıf bebek doğurma riski oluşturduğunu unutmamalıyız. Hamileliğin ikinci üç aylık döneminde hekime başvurularak, diş eti iltihabı mutlaka tedavi edilmelidir. Ağız sağlığı yaşamın her döneminde ihmal edilmemesi gereken önemli bir konudur. Ancak kadınların ergenlik, hamilelik, bebek emzirme ve menopoz döneminde buna daha çok dikkat etmeleri gerekmektedir.”

  • Menopoz döneminde diş sağlığı

    Menopoz döneminde diş sağlığı

    Uzmanlar, menopoz döneminde kadınları diş sağlığında bekleyen riskleri açıklıyor. Bunlara dikkat…

    Kadınlar için biyolojik ve psikolojik olarak birçok değişimin yaşandığı zorlu dönemde diş sağlığı da etkileniyor. Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, ağız ve diş sağlığının, vücut sağlığının ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek, menopoz döneminde ağız ve diş sağlığıyla ilgili bilgiler veriyor.

    Kadınlarda ağız-diş sağlığının menopoz, hamilelik, bebek emzirme ve mensturasyon dönemlerinde farklılıklar gösterdiğine dikkat çeken Dr. Kışlaoğlu, menopozda yaşanan psikolojik sorunlar nedeniyle uzunca bir süre profesyonel ağız bakımına ara verilmesinin, ağız sağlığı sorunlarının büyümesine neden olabileceğini vurguluyor.

    Yaşa bağlı ve cerrahi işlem sonrası gelişen menopozla kadınlarda aşırı terleme, ciltte gerginlik, sıkıntı, saç dökülmesi, osteoporoz ve kalp damar hastalıkları riskinde artış gibi sorunların ortaya çıktığını belirten Kışlaoğlu, bu süreçte en çok ihmal edilen konunun ağız bölgesindeki sorunlar olduğunu söyleyor.

    Bu dönemde ne gibi değişiklikler oluyor?

    Menopoz döneminde tat değişiklikleri, ağızda yanma hissi, tükürük akışında azalmaya bağlı ağız kuruluğu, sıcak veya soğuk yiyeceklere karşı aşırı hassasiyet ve en önemlisi çene kemiğinde ve dişi çevreleyen kemikte erimenin en belirgin değişiklikler olduğunu belirten Kışlaoğlu, menopoz döneminde normal diş bakımına devam edilmesi gerektiğini aktarıyor.

    Menopoz döneminde diş bakımı nasıl olmalı?

    Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Dr. Çağdaş Kışlaoğlu, menopoz döneminde kadınların dişlerini günde düzenli olarak iki kez fırçalanmasının önemli olduğunu belirterek aylık periyotlar halinde rutin diş kontrollerinin de ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çiziyor. Kışlaoğlu, bu dönemde şekerli gıdalardan kaçınılarak, süt ve süt ürünleri tüketmenin diş sağlığı açısından doğru olacağının vurgusunu yapıyor.

  • Diş eti çekilmesinin nedenleri

    Diş eti çekilmesinin nedenleri

    Diş eti dokusunun normal sınırı olan mine-sement birleşiminden başka bir deyişle kron-kök sınırından apikal yöne, yani diş köküne doğru sıyrılmasına diş eti çekilmesi ya da tıp dilinde diş eti atrofisi denir. Dişeti çekilmesinin birçok nedeni vardır ve önlem alınmadığı zaman diş kayıplarına neden olmaktadır.

    Diş eti çekilmesinin sebepleri nelerdir?
    – Yaşlanma,
    – Yanlış diş fırçalama,
    – Diş taşları ve bakteri plağı,
    – Diş arkı (diş dizisi) üzerindeki diş veya dişlerin, diş arkı dışında yer almaları ve çarpık, düzensiz, rotasyona uğramış (dönmüş) olmaları,
    – Diş eti iltihabı veya periodontitis sonucunda diş eti kenarında meydana gelen iltihaplı ve dejeneratif değişimler,

    – Periodontal cepler ve büyümüş diş etlerinin ortadan kaldırılması amacıyla yapılan bazı diş eti operasyonları sonrasında,
    – Okluzal travmalar (yüksek ya da hatalı yapılmış kron, köprü, dolgulu dişlerde ve bruksizm denen diş sıkma ve gıcırdatma vakalarında,
    – Dudak, yanak kas bağlantılarının diş etlerine yakın olmaları,
    – Dişler arasına gereksiz ve çok fazla kürdan, toplu iğne vb. cisimler sokulup kurcalanması, diş etinin tahriş ve tahrip edilmesi.
    Söz konusu bu nedenler arasında çok önemli yer tutan diş taşları ve bakteri plağı (diş yüzeyine yapışan, gözle görülmeyen, gıda artıkları ve bakterilerin birlikte oluşturduğu yapışkan bir tabaka) detartraj da denen diş taşı temizliği veya gerekiyorsa diş eti altında, daha derinde bulunan diş taşları ve oluşumların uzaklaştırılması amacıyla yapılan subgingival küretaj işlemiyle temizlenmelidir.
    Dişeti seviyesindeki ya da üzerindeki görünür diş taşları çeşitli görevleri ve biçimleri olan el aletleri ya da ultrasonik cihazlar ile temizlenir. Daha derinlerdeki, diş eti altındaki, kök yüzeyindeki gözle görülmeyen diş taşları, granülasyon dokusu (bozulmuş, hastalıklı nedbe dokuları) ve nekrotik (ölü) sement dokusunun ortadan kaldırılması ve temizliği işlemine de subgingival küretaj denir ve dişe, küretaj yapılan bölgeye ve dişin yüzeyine uygun farklı şekil, büyüklük ve amaçtaki ‘küret’ denen el aletleri yardımıyla yapılır.

    Dişlerimizi beyazlatmak için sert fırçalamayalım!
    Dişlerinizin renginden, şeklinden ve boyutundan memnun musunuz ?
    Gülümsemeniz özgüveninizdir
    Dişhekimliğinde Lazer Kullanımı ve Dişeti Hastalıkları

  • Diş sağlığını korumak için neler yapılmalıdır?

    Diş sağlığını korumak için neler yapılmalıdır?

    1. Bir çok diş çürüğünün oluşumu aylar sürer. Diş hekimine gitmek için dişlerin ağrıması beklenmemelidir. Yılda iki kez diş hekimine gidilmelidir.

    2. Çocukluk dönemindeki beslenme diş sağlığı yönünden çok önemlidir. Kalsiyum, fosfor ve flor mineralleri yeterince alınmalıdır. Dişeti, diş sağlığı ve sağlamlığı için gerekli C, A ve D vitamini eksikliği olmamalıdır. Süt, süt ürünleri ve taze meyveler özellikle yararlıdır.

    3. Sürekli yumuşak besinlerle beslenmekten kaçınmalıdır. Havuç, elma gibi yiyecekleri ısırarak yemek diş sağlığı için gereklidir.

    4. Öğün aralarında rasgele yemekten ve şekerlemelerden kaçınmalı, her tatlı yiyecekten sonra ağız suyla çalkalanmalıdır. Asit, kola, gazoz gibi içecekler çok fazla tüketilmemelidir.

    5. Her akşam yatmadan önce ve yemeklerden sonra dişler tekniğine uygun olarak fırçalanmalıdır.

    6. Dişler kürdan dahil hiç bir şeyle karıştırılmamalıdır. Diş araları temizliğinde diş ipliği kullanılabilir.

    7. Sigara ve alkol diş sağlığı için çok zararlıdır.

    8. Fındık, ceviz gibi şeyler dişlerle kırılmamalıdır.

    9. Sakız çiğneme, ağıza kalem ve parmak sokma, tırnak yeme, dudak, parmak, yanak ısırma, özellikle ilk okul sıralarında çene ye el dayama gibi alışkanlıkların dişler ve çene için zararlı olduğu unutulmamalı, bunlardan kaçınmalıdır.

    10. Çok soğuk ve çok sıcak yiyecek ve içeceklerden kaçınılmalıdır.

    11. Diş hekimi gerekli görmedikçe diş çektirmemeli, özellikle bilgisiz kişilere diş çektirmekten kaçınılmalıdır.

    12. Çocuklara 2 yaşından sonra yalancı meme, biberon kullandırtmamalıdır.

    13. Ağzı açık uyuma dişlere zararlı olduğundan burunda böyle uyumaya sebep olan tıkanıklık nedenleri araştırılıp ortadan kaldırılmalıdır.

    Flor ve dişler:

    Diş minesinin direncini artıran en önemli maddelerden birisi flordur. İçilen suda yeterli flor varsa sorun yoktur. Eğer flor azsa dişler çürür. Flor fazlalığı dişlerin sararmasına yol açar. Sularında flor eksikliği olan yerlerde sağlık kuruluşları gerekli önlemleri alır. İçilen suların ve yemek tuzunun florla zenginleştirilmesi sağlanır. Bunlar sağlanana kadar flor çözeltisiyle kişisel florlama yapılır.

    Dişetlerinizi de fırçalıyor musunuz?

    Yemeklerden sonra dişetleri üzerinde kalan gıda artıkları, mikroorganizmaların üremesine ve kümelenmesine yol açarak, diş çürümesini hızlandırıyor.
    Selçuk Üniversites Diş Hekimliği Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Serdar Üşümez, dünyada en sık rastlanan rahatsızlıkların başında gelen diş hastalıklarının, vücut sağlığı açısından büyük önem taşıdığını kaydetti.

    Bakımsız ve sağlıksız dişlerin çok sayıda hastalığa davetiye çıkardığına dikkati çeken Üşümez, “Yemeklerden sonra dişetleri üzerinde kalan gıda artıkları, mikroorganizmaların üremesine ve kümelenmesine yol açıyor.

    Ağız sağlığını tehdit eden mikroorganizmaların en önemli besin kaynağı, yemeklerden sonra diş ve dişetleri üzerinde kalan gıda artıklarıdır” dedi. Üşümez, “Yemeklerden sonra kalan gıda artıklarından kurtulmak için dişetleri de hafif bir şekilde fırçalanmalıdır. Yumuşak yapılacak fırçalama işlemi kan dolaşımını da hızlandırarak, dişetlerinin daha sağlıklı kalmasını sağlar” diye konuştu.

  • İmplant

    İmplant

    İmplant (diş ekme), eksik olan dişlerin işlev ve estetiğini tekrar sağlamak için çene kemiğine yerleştirilen ve uygun malzemeden yapılan yapay diş köküdür. Geleneksel kaplama, köprü ve damak protezlerine göre çok daha güvenli, işlevsel alternatif tedavi şeklidir.

    İmplant uygulamasının faydaları nelerdir?

    İmplant uygulaması rahat, sağlam ve güvenilir bir tedavidir. İmplant üzerine yapılan protezler, gerçek dişlerin yerini alırken doğal bir yapı oluşturmaktadır. Eksik dişlerin tamamlanması sırasında, sağlıklı dişlere dokunulmamakta ve tüm protezlere oranla çok daha uzun ömürlü olur.
    Hissettirdiği güven sayesinde diş eksikliğinin olumsuz psikolojik etkilerini de ortadan kaldırmaktadır.

    İmplant (Diş Ekleme) çeşitleri var mıdır?

    Seri kullanıma girdikten sonra değişik implant tipleri üretilmiştir. Ancak bunlardan en popüler diş estetiği uygulaması “vida” şekilli implantlardır.

    İmplant | 1

    İmplant tedavisi uzun ömürlü müdür?

    Güvenli bir implant ortaya çıkarmak için yapılan çalışmalar 1800’lü yılların başından beri devam etmektedir. Günümüzde piyasada mükemmele çok yakın, 35-40 yıllık klinik takipleri bulunan implantlar bulunmaktadır. Bu konuda daha detaylı bilgiyi diş hekiminiz İlker ERDOĞAN size verecektir.

    İmplantlar hangi durumlarda kullanılabilir?

    Tek diş veya duruma göre birden fazla diş eksikliğinde, eğer implant yerleştirmeye uygun miktarda kemik varsa, her durum için implant tedavisi uygulanabilmektedir.

    İmplant tedavisi her hasta için uygulanabilir mi?

    İmplant vidaları belirli bir kalınlığı ve genişliği olan yapılardır. Bu nedenle implant yerleştirilmesi öngörülen bölgede, çene kemiğinin, bu implant vidasını kabul edecek yükseklik ve genişliğe sahip olması gerekir. Mevcut kemiğin yapısı implantın uygulanabilirliğini etkileyen faktörlerden biridir. Ayrıca tedaviden önce ve implant ağızda kaldığı zaman zarfında dişetlerinin tamamen sağlıklı olmalıdır. Genel sağlık durumu iyi olan herkese implant uygulanabilir ve hastanın genel sağlık durumu iyi olduğu sürece implant uygulamasına engel teşkil edebilecek herhangi bir üst yaş sınırı yoktur. Ancak kemik gelişimi henüz tamamlanmamış çok genç hastalara uygulanması çoğu zaman tercih edilmemektedir.

    Tedavi ne kadar bir sürede tamamlanır?

    İmplant operasyonlarının günümüzde sadece 10 dakika gibi kısa bir sürede tamamlanması bile mümkün olmaktadır. Diş ve kemik yapınıza göre belirlenen operasyon şekline göre toplam süre değişebilir. Genelde birinci operasyondan sonraki ikinci ayda tedavi sona erer. Bu süre boyunca geçici protezlerle günlük yaşantınıza devam edebilirsiniz.

    İmplantlar yerleştirildikten hemen sonra protezlerim takılır mı?

    İmplant’ların kemik ile tam birleşmesini (Osteointegration) sağlamak amacıyla ilk 2-3 ay süresince implant üstüne gelen yüklerin en aza indirilmesi gerekmektedir. Doktorunuz bu iyileşme süresi boyunca size uygun geçici bir protez yaparak sizi dişsiz bırakmayacaktır. Daha sonra kalıcı dişler implantlarınızın üzerine eklenerek tedavi sona erdirilecektir.

    İmplantların temizliği ne derece önemlidir?

    İmplantların ağız içindeki yabancı cisimler olduğu düşünülürse temizliklerinin en az kendi dişleriniz kadar hatta daha da önemli olduğunu bilinmelidir. İmplant temizliği normal dişlerin temizliğinden pek de farklı yoktur. Temizlik yöntemleri konusunda diş hekiminiz size detaylı bilgiler verecektir. Unutmamanız gereken tek şey, bu tip bir uygulamanın başarılı olması için gerekli en önemli etkenin düzenli ağız bakımıdır.

    İmplant üzerine uygulanacak protezler nasıldır?

    İmplant üzerine yapılacak protezler vak’anın özelliğine göre değişik tiplerde olabilir. Bunlar, kolayca temizlenmesi için hasta tarafından çıkartılabilecek şekilde olabileceği gibi diş hekimi tarafından çıkartılabilecek şekilde de uygulanabilir. Her iki uygulama şeklininde artı ve eksileri bulunmaktadır ve size en uygun olan tasarımı hekiminiz tedaviniz başlamadan önce belirtecektir.

    Eksik Olan Bütün Dişler İçin İmplant Gerekli midir?

    Eğer eksik diş sayısı birden fazla ise implant uygulanacak bölgeye bağlı olarak tek bir implant, iki ya da üç dişin yerini alabilmektedir.

    İmplant Vidası Kemik ile Kaynaşmaması Durumunda (osseointegre olmaması durumunda) Neler Olabilir?

    Uygun implant ve uygun bir yöntem kullanılmasıyla böyle bir ihtimal yok denecek kadar aza iner. Bu tip bir başarısızlık genellikle cerrahi operasyonu takip eden ilk 3 ay içinde ortaya çıkmakta ve bu şekildeki bir durumda diş çekimi kadar kolay bir işlem ile implant yerinden çıkarılmalıdır. Bu bölgedeki kemiğin iyileşmesini takiben yeni bir implant monte edilebileceği gibi, klasik tip protezlerden birisi de tercih edilebilir. Ancak, genellikle, ikiden fazla implant konulan vak’alarda arta kalan implantlar protezin de yeniden tasarlanmasıyla işlevselliğini korumaktadır.

    İmplant Tedavisi Pahalı Bir Uygulama mıdır?

    Bakıldığında elde edilen sonuçla kıyaslandığında yapılan harcamanın fazla olamadığı söylenebilse de ülkemiz insanının gelir düzeyine göre iyi bir bütçe ayrılması gerekebilir. Uygulamada kullanılan tüm malzemenin ithal olması ve sağlıklı implant üretimi için çok yüksek teknolojiye ihtiyaç duyulması tedavinin fiyatını belirlemektedir. Ancak kesin fiyat uzman hekimlerimizin sizi muayene edip, bu tedavi şekli ve istediğiniz protez tipine göre değişmektedir. İmplant monteleme işleminin karmaşıklığı hastanın ağız içi durumu ve ihtiyaçlarına bağlı olarak değişir ve 350 hastaya implant yerleştirildikten sonra yapılan bir ankette, hastaların yaptıkları harcamadan memnun kaldıkları ve gerekirse tekrar memnuniyetle yapacakları sonucu ortaya koyulmuştur.

    İmplant nasıl uygulanır?

    Bu şekildeki bir tedaviye başlamadan önce yeterli ve doğru bilgi almanız, her şeyden önce, kendi sağlığınız için gereklidir. Bu konuda, doktorlarımız sizlere sunulması gereken bütün bilgi birikimine sahiptir. Bunun dışında diş hekimliği fakülteleri de doğru bilgilendirilebileceğiniz kuruluşlar arasındadır. İmplant tedavisi, doğru seçilen vaka’larda ve usulüne uygun yapıldığında, hastaların yaşam kalitesini arttıran ve yüz gülümseten bir uygulama yöntemidir. Bu kadar başarılı bir tedavi yönteminden tüm dünyada olduğu gibi ülkemizdeki hastaların da faydalanması gerektiğine inandığımızdan dolayı, implant tedavisiyle ilgili bilgi edinmek amacıyla yaptığınız başvurulardan herhangi bir ücret talep edilmemektedir. Bu tedavi süresince tedaviye uygun bir hasta olup olmadığınızın ortaya çıkması için implantları monte edecek, üzerinin protezini yapacak ve daha sonraki periyodik dişeti bakımını üstlenecek diş hekimlerinin sizi muayene etmesi en doğru bir yöntemdir. Bu muayene sırasında sizden genel sağlık durumunuzla ilgili bilgiler alınacak ve gerekli görüldü takdirde bir takım tahlilleri yaptırmanız istenebilecektir. Bu aşamada çeşitli röntgen incelemeleri ve ağzınızın modellerinin elde edilmesi gerekebilmektedir.

    İmplant Tedavisin Riskleri Nelerdir?

    Ağız içi ya da diğer cerrahi tedavilerde karşılaşılabilecek risklerin dışında bir risk söz konusu bile değildir. Bunlar erken dönemde enfeksiyon ve alerji, protezlerin tamamlanmasından sonraki geç dönemde ise yetersiz ağız temizliğine bağlı iltihaplanmalar şeklinde ortaya çıkabilir ve özellikle erken dönem sırasında sigara kullanmak enfeksiyon riskini artırabilmektedir.

    İmplant Tedavisi Hangi Durumlardaki Hastalara Nasıl Avantajlar Sunar?

    a) Alt çenedeki bütün dişlerini kaybetmiş ve protez takılı hastalar: Bu hastalar protezin hareketine bağlı olarak sürekli ağrıdan (vuruk) ve iyi çiğneyememekten şikayet etmektedirler. Bu şikayetler zaman içinde proteze destek olan kemik dokusunun erimesiyle birlikte daha da artabilmektedir. Bu tip hastalarda implant tedavisi, yukarıdaki tüm şikayetleri ortadan kaldırabildiği gibi kemiğin erimesini de durdurmaktadır.

    b) Üst çenedeki bütün dişlerini kaybetmiş ve protezli hastalar: Üst protezler alt çene protezlerine oranla daha stabil olsalar da protezin damağı kapatan tasarımı tat alma duygusunu azaltıp mide bulantısına yol açabilmektedir.

    c) Alt veya üst çenedeki dişlerinin bir kısmını kaybetmiş hastalar: Bu şekil şikayeti olan hastaların, kancalarla tutunan protezin çirkin görünümü kaldırılabilmesi veya köprü yapılabilmesi için sağlıklı dişlerini kestirme zorunluluğu olabilmektedir.

    d) Tek dişini kaybetmiş olan hastalar: Klasik tedavi şekillerinde, bir dişin tedavisi için en az iki komşu dişi feda etmesi gerekmektedir. Bu durumlarda tek bir implant’ın monte edilecek komşu dişler kurtarıldığı gibi daha estetik diş yapısı ve işlevsel sonuçların yakalanması sağlanır.

    İmplant | 2

    İmplant uygulamasının dezavantajları nelerdir?

    • Klasik sistemlere göre biraz daha masraflı olmasıdır.
    • Düzgün ve doğru bir ağız bakımı gerektirmesidir.

    İmplant uygulamasının avantajları nelerdir?

    • Daha sağlıklı ve estetik diş görünümü kazanılır.
    • Daha iyi çiğneme ve her istediğini yiyebilmeye kavuşulur.
    • Özgüvenin kazanılmasıyla daha mutlu bir sosyal hayata kavuşulur.
    • Her şeyi yiyebilmeye bağlı olarak daha sağlıklı ve dengeli beslenmeye geçilir.

    Bütün İmplantlardan Başarılı Sonuç Elde Edilir Mi?

    İmplant yerleştirme kararı alınırken göz önünde bulundurulması gereken bir çok etken vardı. Tedavi olacak hastanın sağlığı yerinde ve hastanın iyileşme gücü yeterli olmalıdır. Örnek vermek gerekirse hasta, kontrol edilmeyen şeker hastası ise yarı iyileşme komplikasyon yaratabilir. Ayrıca hasta muayene edilmeli, hastaya uygun implant ve implantı monte etme şekli özenle belirlenmelidir. Hasta implant temizliğini ve bakımını iyi yapmadığı takdirde komplikasyonlar meydana gelebilir. Bunların yanı sıra sigara ve fazla alkol tüketen hastalarda implantların başarısı olumsuz sonuçlanabilmektedir.

    İmplantların ortalama ömürleri ne kadardır?

    İmplantların yerleştirildikten sonra ağızda tam otuz yıl boyunca problemsiz olarak kaldığı belirlenmiştir. İmplantın ömrü bir çok faktöre bağlı olabilmektedir. Hastanın sağlığı ve implantların bakımı bunlardan bazılarıdır. Gerekli bakım ve temizlik yapılıp, hijyen koşulları sağlandığı takdirde implantlar bir ömür boyunca kullanılabilmektedir. İmplantların ömrüne etki eden bir çok faktörü ve sizin risklerinizi diş doktorunuz sizlere açıklayacaktır.

    İmplant tedavisi için yaş önemli midir?

    Sağlık yaştan çok daha önemli bir etkendir. Yetmiş ve seksenlerindeki birçok hastanın cerrahi riskleri daha genç fakat sağlık problemi olan hastalardan daha düşüktür. Hatta yaşlı hastaların implanta ihtiyacı gençlerin ihtiyaçlarına oranla daha fazladır. Çünkü yaşı yüksek hastalarda daha fazla diş kaybı olmuştur.

    Vücudun İmplantları Reddetme İhtimali Nedir?

    İmplantların organizmaya herhangi bir yan etkisi olmayacak maddelerden yapılmıştır ve yıllardır süre gelen araştırmalara tabi tutulmuştur. Bu maddeler herhangi bir canlı bir organizmanın parçası değildir. Vücudun bunlara karşı antijen salgılayıp kalp ve böbrek transplantlarında gözlemlendiği gibi reddetmesi durumu söz konusu bile değildir.

    İmplantlar Kansere Yol Açabilir Mi?

    Tıbbi araştırmlarda ve deneylerde, implantların kansere sebebiyet gösterdiği hiç bir bulgu gözlemlenmemiştir.

    İmplant Tedavisi Kozmetik Amacıyla Uygulanabilir Mi?

    İmplantlar nadiren kozmetik amaçlar doğrultusunda kullanılmaktadır. İmplantların kullanılmasındaki asıl gaye, protez dişlere destek sağlanmasıdır. Protez dişler kullanarak kozmetik düzenlemeler yapılabilinir. Ancak bu tarz bir tedaviye başlamadan önce beklentilerinizle ilgili olarak diş hekiminizi bilgilendirmelisiniz.

    İmplant Tedavisinde Yüzde Yüz Başarı Garanti Edilebilir Mi?

    İmplant tedavisinde uygulanan yöntemler son derece gelişmiş olmakla beraber, bir çok nadir durumda başarısız olabilmektedir. Bu durumlarda ilk olarak sorunun çözüme kavuşturulmasına yönelik operasyonlar ile tedaviye başlanması gerekmektedir. Hastaya implantının bakımı hakkında gerekli bilgileri verebilir, gerekli durumda da muayene edebiliriz. Bizler implantların başarılı olması için elimizden gelen gerekli özveriyi göstereceğiz. Ancak sizlerinde aynı özveriyi göstermeniz gerekmektedir.

    İmplantların yerleştirilmesi süresi ortalama olarak nedir?

    Bu süre, sağlık durumunuz, ihtiyaçlarınız ve yapılacak tedavi şekliyle orantılıdır. Bir tek operasyon 10 dakika ile bir kaç saat arası sürebilmektedir. Bütün bir tedavi, sadece bir operasyonla da sonuçlandırılabilir, bir dizi operasyon ve randevu da gerektirebilir. Tam olarak sağlıklı duruma gelmeniz 3-4 ay sürebilmektedir.

    Tedavi için iş yerinden kaç gün izin almalıyım?

    Çoğunlukla operasyon günü ve takiben bir iki gün dinlenmenizi öneriyoruz. Operasyon bölgesinde şişlik, ağrı ve morarma olabilir ve şunu da tekrar belirtmek gerekir ki, tedavi süresi zarfınca hiç bir zaman dişsiz kalmayacaksınız. Çoğu durumda bütün bu uygulamalar için bir gün veya hafta sonu yeterli bir zaman dilimi olacaktır.

    İmplant kimler için uygundur ?

    Belli kriterlere sahip olan her hastaya implant uygulanabilir. Bunlardan biri eksik diş, diğeri ise dişlerin bulunduğu alandaki kemiğin durumudur. İmplantın sağlıklı olarak monte edilip tutunabilmesi için bu alandaki kemik yeterli olması gerekmektedir. Ayrıca hastanın ağız bakımı iyi derecede olmalı, dişeti problemi ve iyileşmeyi olumsuz etki gösterebilecke bir hastalığı olmamalıdır. Dental implant tedavileri için herhangi bir üst yaş sınırı bulunmamaktadır. Alt yaş sınırı ise büyüme ve gelişimin tamamlandığı yıllara tekabül etmektedir.

    Ayrıca bazı anatomik oluşumların implant yerleştirilmesini engelleyici şekilde olmaması gerekmektedir (İlgili bölgenin implant monte edilmesine uygun hale getirilmesi için uygulanan rejeneratif ve rekonstüktif, ileri implantoloji teknikleri ile ilgili doktorlarımızdan detaylı bilgi edinebilirsiniz).

    İmplant tedavisi yapılacak hastanın ağız temizliği konusundaki alışkanlıklarının iyi derecede olması, ağızda dişeti hastalığının olmaması, şayet var ise tedavi edilmiş olması, kontrol altında olmayan herhangi bir sistemik hastalığının bulunmaması şarttır.

    İmplant | 3

    İlgili konular ;
    Implant Tedavisi Diş Bakımı

  • Listerine

    Listerine

    Listerine | 4Dişlerdeki lekeler, iyi bir ağız bakımı yapılmadığının işareti olarak kabul edildiğinden çoğu kişi için rahatsızlık vericidir. Diş lekelerine, kötü ağız hijyeni, sigara kullanımı yada tükettiğimiz besinler kadar dişin yapısını içten etkileyen yaşlanma, uzun süreli antibiyotik kullanımı da neden olur.

    Günlük ağız bakımına özen göstermek diş lekelerini daha oluşmadan engellemeye neden olur. Bakteri plağına karşı etkili ve sürekli kullanıma uygun bir ağız gargarası, fırça ve diş ipi, günlük etkin bir ağız temizliği sağlar ve diş lekesi oluşumunu engeller.

    İşte diş lekelerinin nedenleri;

    • Kötü ağız hijyeni – Dişlerin çevresinde bakteriler ve yiyecek artıklarından oluşan yapışkan ve renksiz bir bakteri tabakası olan plaklar,iyi temizlenmediklerinde, dişlere yapışarak , zaman içinde dişlerin sararmasına neden olur.
    • Çay,kahve gibi içecekler, köri gibi baharatlar içerdikleri kafein ve doğal renkendiriciler nedeniyle dişlerde leke bırakır.
    • Gazlı içecekler içindeki asit nedeniyle, kırmızı şarap ise yoğun renginden ötürü dişlerde lekenmeye neden olur.
    • Enerji içecekleri ve hazır gıdalarda bulunan gıda boyaları diş lekelerine sebep olur.
    • Bazı antibiyotikler ve demir tabletleri de leke oluşturur.
    • Yaşlandıkça incelen diş minesi zaman içinde dişlerde kahve rengi lekelerin oluşmasına sebep olur.
    • Sigara içmek dişlerdeki lekenin en temel sebeplerindendir.

    SADECE DİŞ FIRÇALAMAK YETMEZ!
    FIRÇALAMA SONRASI LISTERINE STAY WHITE AĞIZ BAKIM ÜRÜNÜ İLE TEMİZLENEN DİŞLER DAHA BEYAZ

    Ağız ve diş bakımının tam yapılmadığı durumlarda diş çevresinde biriken yiyecek artıkları bakteri plağı oluşumuna ve ağız kokusuna neden olur. Ağızdaki temizlenmemiş plak tükürük ile birleşerek tartar (diştaşı)oluşturur. Biriken tartar sebebiyle dişeti iltahaplanabilir, çekilebilir ve ileri safhalarda diş kaybedilebilir.

    Diş fırçalama sonrasında kalan ve plak oluşumuna neden olan bakterileri ağız bakım ürünüyle temizlemek gerekir.

    Listerine® StayWhite ağız bakım ürünü diğer Listerine® ağız bakım ürünleri çeşitlerinin de sahip olduğu plak oluşumunu engelleyen ve diş iltihaplanmasını önleyen etkisinin yanı sıra anti-tartar etkiyi ek bir içerik ile daha kuvvetli bir şekilde sunmaktadır.

    Listerine® StayWhite ağız bakım ürünü günde 2 kez kullanıldığında plak oluşumuna karşı 24 saat koruma sağlar.

    Listerine® StayWhite ağız bakım ürünü esansiyel yağ içeriği ile plak oluşumunu azalttığı gibi Çinko Klorür içeriğiyle tartar birikimini azaltır ve bu sayede diş lekelerini önler.

    Listerine® StayWhite’ın leke oluşumunu önlemek için plak ve tartar birikimini azalttığı klinik olarak kanıtlanmıştır.

    Dişleri daha temiz, parlak ve doğal beyazlığında tutar.

    Diş Lekeleri Nasıl Temizlenir

    – Dişteki lekeleri temizlemek için evde neler yapılabilir?
    – Diş lekeleri nasıl temizletilebilir?
    – Diş lekelerini temizletmek dişe zarar verir mi?
    – Neler diş lekesi yapar?
    – Diş lekelerinin temizliğinde püskürtme yöntemi nasıl kullanılır?

  • Lingual Tedavi : Görünmeyen diş telleri hayatı özgürleştiriyor

    Lingual Tedavi : Görünmeyen diş telleri hayatı özgürleştiriyor

    Diş sağlığı ve estetiği konusundaki uygulamalar gün geçtikçe gelişiyor. Artık hastalar tedaviye değil, tedaviler hastaya ayak uyduruyor. Çapraşık diş tedavisindeki “görünmeyen diş telleri tedavisi / Lingual Tedavi” kişilerin tedavi sırasında özgürce yaşamına devam etmesini sağlıyor.

    Bugüne kadar diş telleriyle yapılan tedavinin önemli bir handikapı vardı. O da bu tellerin görünmesi ve görünen bu tellerle uzunca bir dönem birlikte yaşanması.
    Özellikle iş dünyasında sürekli toplantılarda ya da göz önünde olan kişiler bu nedenden dolayı tedaviye yanaşmıyor ya da erteliyordu. Görünmeyen diş telleri ve braketler dişin ön kısmına değil arka kısmına uygulanıyor. Böylece estetik açıdan hiç bir sorun yaşanmıyor.

    Kelime anlamı olarak “Lingual” dişlerin dil tarafı anlamına gelmektedir. Lingual ortodontide adından da anlaşılacağı üzere, dişlere kuvvet uygulayan tellerin bağlandığı braketlerin dişlerin dudak tarafındaki ön yüzeyleri yerine, dil tarafındaki arka yüzeylerine yerleştirildiği tekniktir. Bu yaklaşım özellikle ortodontik tedavi görürken braketlerin görünmesini istemeyen estetik kaygılara sahip hastalar için idealdir. Hastalar düzgün dişler ve mükemmel bir gülüşe sahip olabilmek için ortodontistlere başvurmakta ancak çoğu zaman bu sonuca ulaşmalarını sağlayacak olan ortodontik aygıtları estetik kaygılarından dolayı taktırmak istememektedirler.

    Lingual

    1980’li yıllardan itibaren dişlerin dış yüzeylerinde metal braketler yerine diş rengine yakın seramik braketlerin kullanılması yetişkin hastalar arasında ortodontik tedaviye olan ilgiyi bir miktar arttırsa da, kullanılan tellerinin metalik görüntüsü ve braketlerin zaman içerisinde renk değişikliğine uğraması yetişkinler için diş telleri ile ilgili estetik kaygıları tam olarak ortadan kaldıramamıştır.

    Son 10 yıl içerisinde estetik ortodonti alanında meydana gelen teknolojik gelişmeler ortodontistlere hastalarına başkaları tarafından fark edilmeyecek ve konuşma zorluğu oluşturmayacak şekilde tasarlanmış tedavi yöntemleri sunma olanağı sağlamıştır. Artık günümüzde estetik sabit ortodontik tedavi denilince akla braket ve tellerinin dişlerin arka yüzeylerine yerleştirildiği görünmez diş telleri olarak bilinen lingual ortodontik tedavi gelmektedir.

    Başkaları tarafından fark edilmesi imkansız olan bu teknik sayesinde estetik kaygıları yüksek hasta grupları dış görünüşlerinden ödün vermeden dişlerindeki düzelmeyi daha tedavi başından itibaren adım adım izleyebilmekte, bir yandan düzgün dişlere sahip olurken diğer taraftan da tedavi sırasında özgürce gülümseyebilmekte ve hayatlarına devam edebilmektedir.