Etiket: diş bakımı

  • Diş Beyazlatma Evde Kolay Yöntemleri

    Diş Beyazlatma Evde Kolay Yöntemleri

    Diş beyazlatmanın yolları arasında iyi bir diş macunun kullanılması vardır. Diş macunun yetersiz geldiği yerlerde de eve uygulanacak doğal yöntemler ile diş beyazlatılabilir. Diş beyazlatma evde nasıl yapılır sorusunu cevaplarından bir tanesi muz kabuğu ile dişlerin ovulmasıdır. Muz kabuğunun diş minesini canlandırma özelliği bulunuyor.

    Diş Beyazlatma İçin Limon Ve Karbonat

    Diş beyazlatmak için en çok kullanılan yöntemler arasında limon ve karbonat vardır. Karbonatla diş beyazlatma için bir kaşık karbonatın içerisinde limon suyunun sıkılması gerekiyor. Daha sonrasında karışım köpürene kadar karıştırmak şarttır. Bu karşım da diş fırçası yardımıyla dişe sürülmelidir. Bu yöntem en fazla hafta bir ya da iki kez uygulanmalıdır.

    Diş Beyazlatma Evde Kolay Yöntemleri | 1
    Diş beyazlatma evde

    Diş Beyazlatmanın En Etkili Yöntemi: Çilek

    Anında diş beyazlatma evde yöntemlerle nasıl yapılır sorusuna pek çok kişinin ortak verdiği yanıt çilektir. Çilek dişte plak oluşumunu önler. Bu da dişin beyazlamasını sağlar. Çilekler ezilerek macun haline getirilmeli daha sonrasında ise diş fırçası yardımı ile dişe hafif şekilde uygulanmalıdır.

    İlgili Konular;

    DİŞ LEKELERİNE DOĞAL ÇÖZÜM Tıklayın !

    ALÜMİNYUM FOLYO İLE DİŞ BEYAZLATMA TARİFİ Tıklayın !

    SARARMIŞ DİŞLER İÇİN DOĞAL DİŞ BEYAZLATMA Tıklayın !

    DİŞ BEYAZLATMANIN ZARARI VAR MIDIR? Tıklayın !

  • Diş Eti Çekilmesinin Bitkisel Tedavisi, Doğal Çözümü

    Diş Eti Çekilmesinin Bitkisel Tedavisi, Doğal Çözümü

    Diş eti çekilmesi neden olur? Evde bitkisel doğal çözümü var mıdır? Diş eti çekilmesinin bitkisel tedavisinde kullanılan bazı çözüm yöntemleri şunlardır:

    • Hindistan cevizi yağı
    • Susam yağı
    • Yeşil çay
    • Aloe vera
    • Şap
    • Misvak
    • Karbonat
    • Çay ağacı yağı
    • Kristal tuz
    • Hardal yağı
    • Limon yağı
    • Karanfil

    Özellikle Hindistan cevizi yağı ve susam yağı ile gargara yapılması, yeşil çay içilmesi ve aloe veranın jelinin diş etine sürülmesi yöntemleri; diş eti çekilmesinde en etkili bitkisel yöntemlerdir.

    Diş Eti Çekilmesinin Bitkisel Tedavisi, Doğal Çözümü | 2

    Diş Eti Çekilmesi Neden Olur?

    Diş eti çekilmesinin sebeplerinden bazıları şunlardır:

    • Yaşlanmış olma (özellikle 60 yaş ve sonrası)
    • Bazı genetik faktörler
    • Dişleri fırçalarken sert hamleler yapma
    • Hormonal sıkıntılar (ergenlik, hamilelik veya menopoz döneminde olma)
    • Şeker hastası olma
    • Ağız sağlığına özen göstermeme
    • Düzensiz ve sağlıksız beslenme

    Diş Eti Çekilmesi Nasıl Geçer?

    Diş eti çekilmesinin tedavi aşamasında kullanılan 4 farklı yöntem şunlardır:

    • Dişte oluşmuş olan tahribatın yok edilmesi
    • Diş hassasiyetinin ortadan kaldırılması
    • Diş eti çekme ameliyatının gerçekleştirilmesi
    • Diş eti için bitkisel yöntemler uygulanması

    Diş eti çekilmesinin nedenleri Tıklayın !

    Diş eti çekilmesi hakkında bilgi  Tıklayın !

    Hamilelikte oluşan dişeti hastalıkları Tıklayın !

    Sararmış dişler için Doğal diş beyazlatma Tıklayın !

  • Hamilelikte Diş Bakımı Nasıl Olmalıdır?

    Hamilelikte Diş Bakımı Nasıl Olmalıdır?

    Hamilelik döneminde ağız ve diş sağlığı son derece önemlidir. Hamilelikte diş bakımı nasıl olmalıdır? Gebelik döneminde diş sağlığını korumak için neler yapılmalıdır?

    Hamilelikte Diş Bakımı Nasıl Olmalıdır?

    Hamilelikte vücuttaki enfeksiyonlar doğrudan bebeğe geçebilir. Yapılması gereke gebelik öncesi diş hastalıklarının bitirilmesi olmalıdır. Eğer hamile iseniz bebeğinizin sağlığı için dikkat etmeniz gerekenler nelerdir?

    Hamilelik düşüncesi içerisinde olan kadınların hamile kalmadan önce dişlerdeki çürük, dolgu yada diğer tedavileri tamamlamış olmaları gerekiyor. Hamile iseniz ilk 3 ay bebeğin gelişimi açısından diş doktorunuza hamile olduğunuzu söylemelisiniz. Kulllanacağınız ilaçlara dikkat etmeniz gerekiyor.

    Hamilelikte Diş Bakımı Nasıl Olmalıdır? | 3

    Diş bakımınızı hamilelik sürecinde ihmal etmemeniz gerekiyor. Vücudunuzdaki kalsiyum miktarının önemli bir kısmını bebeğiniz ile paylaştığınız için tükettiğiniz besinlerin kalsiyum açısından yeterli olup olmadığına dikkat etmeniz gerekiyor.

    Gebelik döneminde diş fırçalamnıza dikkat edin. Gün içerisinde ağızda oluşan bakterileri engellemeniz gerekiyor. Kullanacağınız diş macunlarını yutmamaya çalışın. Doğal diş macularını tercih edin. Diş fırçalama işleminden sonra kullanılan diş temizleme sularından özellikle içerisinde alkol olanlardan uzak durmanız gerekiyor.

    Düzenli aralıklar ile diş bakımızı yaptırın. Doğum sonrası mineral kaybı olan dişlerde zayıflamalar olacağı için dişçinizden randevu alabilirsiniz.

  • Diş Etinde Renk Değişikliği Neden Olur?

    Diş Etinde Renk Değişikliği Neden Olur?

    Diş etindeki renk değişikliğini fark ettiğinizde korkmanıza gerek var mıdır? Diş etinde renk değişikliği neden olur? Diş etinin koyulaşması yada beyazlamasından tedirgin olanlar bu yazıya göz atabilir.

    Diş Etinde Renk Değişikliği Neden Olur?

    Diş etininde oluşan renk değişiklikleri bazen tükettiğiniz gıdalara bağlı olarak bazen ise diş eti rahatsızlıklarına bağlıdır. Düzenli olarak ağız bakımı yaptırarak ve ağız temizliğinize dikkat ederek renk değişikliğini engelleyebilirsiniz. Gün içerisinde fazla tüketilen sigara ve kahve diş etinizde koyu renklere neden olabilir.

    Diş Etinde Renk Değişikliği Neden Olur? | 4

    Diş etindeki ani ve net renk değişiklikleri ise bazı hastalıkların habercisi olabilir. Bu hastalıklar mide, böbrek yada ağız içi hastalıklar olabilir. Dişçiniz bu durumdan şüphelendiyse sizi doktora yönlendirecektir. Vakit kaybetmeden uzman doktor ile görüşmenizde yarar vardır.

    Günümüzde diş eti renginden rahatsız olmayan ve değişiklik isteyen hastalar için lazer ile farklı tedavi uygulamaları mümkün.

  • Diş hassasiyetine ne iyi gelir?

    Diş hassasiyetine ne iyi gelir?

    Dişlerde oluşan hassasiyet nasıl geçer? ve diş hassasiyetine ne iyi gelir? sizde soğuk su içtiğinizde dişinizde oluşan hassasiyette şikayetçiyseniz sizin için önerilerimiz var.

    Diş hassasiyetine ne iyi gelir?

    Dişlerde hassassiyet oluşmunun nedeni dolgular, diş minesinin zarar görmüş olması, diş eti çekilmeleri, diş çürükleri ve hatalı fırçalamalardır. Özellikle soğuk ve sıcak içeceklere karşı açık uçlu olan sinirler uyarılır ve dişte sızlama yapar. Dişlerinizdeki bu sorunu çözebilmek için ilk yapmanız gereken diş doktorundan randevu almak olmalıdır. Dişteki onarılması gereken bölgeler onarılmadığı sürece bu sorunla sık sık karşılaşırsınız.

    Diş hassasiyetine ne iyi gelir? | 5

    Diş Hassasiyeti İçin Çözüm Önerileri

    • Dişçi randevunuzu kadar çok sıcak ve soğuk içeceklerden kaçının.
    • Doktorunuzun önereceği hassasiyete iyi gelen diş macunlarını ve fırçasını tercih edin.
    • Dişlerinizi fırçalarken nazik olun ve dairesel hareketler ile fırçalayın.
    • Soğuk havalarda ağzınızı kapatmaya özen gösterin. Ağızınızdan nefes almamaya çalışın.
    • Diş beyazlatma işlemi yaptıracağınız merkezleri doğru seçin.
    • Ekşi gıdaların tüketiminden kaçının.
    • Asitli içecekler tüketmeyin. Bu açık olan sinirlerin zarar görmesine neden olacaktır.
    • Çok fazla beyazlatıcı etkisi olan diş macunları sizin için uygun olmayacaktır.
    • Yemekleri ısısır ve çiğnerken dikkatli olun. Diş yapınıza zarar verecek kabuklu yemişleri dikkatli tüketin.
    • Diş minesine zarar verebilecek gıdaları tüketmekten kaçının.
  • Alüminyum folyo ile diş beyazlatma

    Alüminyum folyo ile diş beyazlatma

    Evde diş beyazlatma yöntemleri arasında en çok işinize yarayacak uygulama alüminyum folyo ile diş beyazlatma işlemidir. Bembeyaz dişler ve diş lekelerini çıkarmak için evde bu basit uygulamayı deneyebilirsiniz.

    Dişlerdeki sararmaların en büyük nedenleri, kahve, çay, sigara ve yemek kalıntılarıdır. Bu dış faktörler dışında genetik bazı etkenlerden dolayı diş renginiz tam beyaz olmayabilir. Bu durum için kesin bi çözüm olmasa bile dış etkenlerden kaynaklanan diş sararmalarında evde ekonomik olarak diş beyazlatmak mümkümdür.

    Alüminyum folya ile diş beyazlatma

    Alüminyum folyo ile diş beyazlatma | 6

    Bu işlem aslında profosyonel olarak yapılan diş beyazlatma işlemlerinin eve indirgenmiş hali sayılabilir.

    Malzemeler

    Diş macunu ( beyazlatıcı etkiye sahip olmalıdır ancak çok fazla mentollü olmamasına dikkat edin)

    1 tatlı kaşığı ingiliz karbonatı

    Alüminyum folya

    Hazırlanışı

    Küçük bir tabakta karbonat ve diş macununu karıştırın. Yeni fırçalanmış ve temiz olan dişlerinize uygulayın. Dişlerinizi alüminyum folyo ile sarın. Ortalama 45 dakika yada 1 saat kadar bekletin.

    Diş yapınız çok hassas ise daha az bekletmeniniz diş minelerinin zarar görmemesi açısından uygundur.

    Uyguladıktan sonra birkaç saat kahve, çay yada asitli içeceler tüketmeyin.

  • Erken diş teli tedavisi çene ameliyatından kurtarıyor

    Erken diş teli tedavisi çene ameliyatından kurtarıyor

    Diş teli kullanımı için en uygun yaşın 8 yaş sonrası olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Sanaz Sadry, erken yapılan diş teli tedavisinin hastayı ilerleyen yaşlarda çene ameliyatından kurtardığına dikkat çekiyor.

    Diş yapısındaki bazı sorunlar insanların yaşam kalitelerinin düşmesine neden oluyor. Diş teli tedavisinin zamanında yapılması ileride karşılaşılacak bir takım olumsuzlukları giderilmesi için önem arz ediyor.

    Diş teli kullanımı için en uygun yaşın 8 yaş sonrası olduğunu belirten İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sanaz Sadry, erken yapılan diş teli tedavisinin hastayı ilerleyen yaşlarda çene ameliyatından kurtarabileceğine işaret ediyor.

    Diş tellerinin çeşitli sebeplerle meydana gelen dişlerin dizilim bozukluğunu ortadan kaldırmak için dişlerin üzerine yapıştırılan braketler ve bunların içinden geçen tel ile dişlere kuvvet verilerek hareket etmesi sağlanan aparatlar olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Sadry, diş telinin dişlerin biçim ve yapı sıkıntılarını giderdiğini kaydediyor.

    Diş teli taktırmanın en büyük avantajının sağlıklı ve estetik dişlere kavuşmak olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Sadry, “Birçok kişi dişlerindeki çarpıklık, bozukluk veya çene problemleri yüzünden rahat bir şekilde gülümseyemez.

    Çarpık, yamuk ve bozuk dişlerin tedavisinde kullanılan diş teli (braket), estetik bir görünüş kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda güzel ve sağlıklı bir gülüş sağlar. Güzel bir gülümseme ise kişinin yaşam kalitesini ve kendine güvenini artırır. Bu yüzden ortodontik tedaviye başlamak sağlık ve estetik yönden birçok fayda sağlamaktadır” dedi.

    “ÇOCUKLARA 5 YAŞINDAN ÖNCE DİŞ TELİ TAKILMAMALI”

    Çocuklara diş teli takılması 5 yaşından öncesinde tavsiye edilmediğini belirten Yrd. Doç. Dr. Sadry, çocuklarda diş teli kullanımı için en uygun yaşın 8 yaş sonrası olduğunu söylüyor.

    Erken yapılan diş teli tedavisinin hastayı ilerleyen yaşlarda çene ameliyatından kurtardığını da kaydederken, diş teli kullanımının ağız ve diş sağlığına yapacağı faydaları şöyle sıralıyor: “Çene ile ilgili eklem ve kaslarda oluşan problemleri engeller.

    Diş teli tedavisi ile dişlerin birbiriyle olan kapanış sorunlarını giderir. Çene kaslarının yaptığı baskıdan oluşan baş ağrılarını ortadan kaldırır. Dişlerdeki çapraşıklık ve kapanış bozukluğu vakalarında dişlerin araları temizlenemediğinden sık sık görülen diş çürümeleri ve aşınmalarından korur.

    Yine bu sebepten oluşan diş taşları yüzünden, sağlam dişleri kaybetme riskini ortadan kaldırır. Düzgün sıralanmış dişlerde, diş fırçası diş yüzeyine daha iyi temas eder ve böylece ağız temizliği ve hijyeni kolaylaşır, diş ipi kullanımı daha rahat olur.”

  • Diş ağrısı psikolojiyi bozuyor

    Diş ağrısı psikolojiyi bozuyor

    Diş Hekimi Zafer Kazak, diş çürüğünün ilerlediği durumlarda dişin içerisindeki sinir-damar paketinin etkilenip zamanla ağrı oluşabileceğini belirterek diş ağrısının kişinin psikolojisini bozduğunu söyledi.
      Diş Hekimi Zafer Kazak, “Bazı durumlarda ise diş eti hastalıkları nedeniyle ya da travma nedeniyle dişler canlılıklarını kaybedebilir. Böyle durumlarda dişlerin enfeksiyon odağı olmadan ağız içerisinde kullanılabilmeleri için kanal tedavisi yapılması gerekebilir” dedi.
      Global Diş Hekimleri Derneği Başkanı Diş Hekimi Zafer Kazak, “Dişte hissedilen ağrılar diş, dişeti ya da kemik kaynaklıdır. Öncelikle ağrının sebebi saptanmalıdır. Ağrı, çürük, iki diş arasına sıkışan gıdanın yapmış olduğu basınç, dişeti hastalıkları, dişte oluşmuş çatlaklar, dişeti çekilmesiyle açığa çıkan kök yüzeyi, minede meydana gelen aşınmalar ve hatta sinüzit gibi pek çok sebepten kaynaklanabilir. Ancak, diş ağrısının en sık karşılaşılan nedeni yetersiz ağız hijyeni varlığında gelişen derin diş çürükleridir. Dişin en dış katmanı olan minede sinir yoktur bu nedenle dış uyaranlardan rahatsız olmayız ancak içteki dokulara doğru ilerledikçe his artar. Çürüğe neden olan çok sayıda mikroorganizma, çürüğün ilerlemesiyle birlikte dişin içerisinde bulunan sinirlere ulaşabilir. Başlangıçta hafif olan ağrılar çürük ilerledikçe giderek şiddetlenir. Ağrı farklı şekillerde oluşabilir: Soğuk ve sıcak uyaranlara karşı gelişen şiddetli ve uzun süreli ağrı, çiğneme esnasında baskıyla oluşan ağrı veya kendiliğinden başlayıp uzun süre devam eden ağrı görülebilir” diye konuştu.
      “Tedavi edilmezse dişin çekilmesi gerekebilir”
      Başlayan şiddetli diş ağrısının sebebinin ileri derecede çürümüş bir dişin iltihaplanmaya başlamış olduğunu belirten Kazak, “Bu iltihabi durum diş içindeki sinir-damar paketinde baskı oluşmasına ve özellikle gece uykudan uyandıracak şiddette zonklayıcı tarzda ağrıya sebep olur. Diş ağrılarının kendiliğinden geçmesi beklenmemelidir. Halk arasında uygulanan karanfil, sarımsak, alkol, aspirin vb. yöntemler işe yaramamakta hatta diş ve çevresindeki dokulara zarar verdiği için tavsiye edilmemektedir. Ağrı diş çürüğü kaynaklıysa ve çürük ilerleyerek dişin sinirine kadar ulaşmışsa ya da diş siniri başka sebeplerle (travma, diş kırığı vs.) canlılığını yitirmişse, bu dişler ‘kanal tedavisi’ ile tedavi edilebilir. Herhangi bir tedavi uygulanmadığı takdirde enfeksiyon şişliğe neden olabilir, apse oluşabilir. Sonuç olarak tedavi edilmezse dişin çekilmesi gerekebilir” şeklinde konuştu.
    Kaynak: gazetevatan.com
  • Diş ipi kullanmanın aslında ‘hiçbir yararı yok’

    Diş ipi kullanmanın aslında ‘hiçbir yararı yok’

    Uzmanların her gün diş ipi kullanmanın diş plakları ve diş eti hastalıklarıyla mücadeleye yardımcı olduğu yönünde bir kanıt bulunmadığını kabul ettiği belirtildi.

    Biliminsanlarının onyıllardır yapılan diş ipi kullanma tavsiyesinin güçsüz kanıtlara dayandığını kabul ettiği söyeniyor.

    Diş ipi kullanımının yararına ilişkin bilimsel kanıt bulunamadığından ABD’de artık resmen tavsiye edilmediği bildiriliyor.

    ABD Sağlık Bakanlığı’nın resmi sağlık tavsiyelerinden kaldırılma karara ise, geçmişte bu konuda yapılan araştırmaların ele alındığı iki incelemeden sonra varıldığı söyleniyor.

    İncelemeler sonucu diş ipi kullanımının yararı konusunda “yoğun olarak tavsiye edilmesine karşın, diş ipi kullanımı konusundaki araştırmaların büyük çoğunluğu diş ipinin plakların temizlenmesinde ve diş eti iltihaplanmasında genel anlamda etkili olduğunu destekleyen kanıt gösteremiyor” deniyor.

    AP’nin sorusuyla başladı

    Amerikan Sağlık Bakanlığı’nın 1979’tan bu yana yaptığı diş ipi kullanma tavsiyesini sessiz sedasız kaldırmasına yol açan sürecinse, Associated Press Haber Ajansı’nın bu tavsiyenin dayandığı bilimsel kanıtları sormasıyla başlatıldığı belirtiliyor.

    ABD hükümetinin ajansa gönderdiği mektupta diş ipi kullanımının uzun vadeli araştırılmadığını kabul ettiği ve etkili olduğu sonucuna varan araştırmaların, diş eti hastalıkları ve çürükler konusundaki uzun vadeli etkilerine değil, sadece bir iki hafta boyunca ağız hijyenine odaklandığını söylediği bildiriliyor.

    Ancak uzmanların kanıtların zayıf olduğunu söylemekle birlikte, özellikle sigara içenler ve şeker hastaları gibi risk gruplarına diş ipi kullanımını sürdürmeleri tavsiyesini yaptıkları da vurgulanıyor.

    Kaynak: bbc.com/turkce

  • Kanal tedavisi tarihe mi karışıyor?

    Kanal tedavisi tarihe mi karışıyor?

    Diş tedavileri arasında en çok korkulan kanal tedavisi tarihe mi karışıyor? Kanal tedavisine alternatif bir yöntem kullanılabilir mi? Harvard Üniversitesi’nin geliştirdiği yeni yöntem sayesinde diş sinir köklerine direkt müdahale edilmeyecek; dişteki hastalıklı doku kök hücreyle iyileştirilecek. Diş Hekimi Pertev Kökdemir, geliştirilen bu yeni yöntemin ileride klasik tedavi yöntemleri arasında yer alabileceğini belirtiyor.

    İnsanlarda diş hekimi fobisinin en büyük sebeplerinden olan, tedavi koltuğunu kabus haline getiren kanal tedavisi; geliştirilen yeni yöntem sayesinde tarihe karışabilir. Dışarıdan sağlıklı olarak görülen ancak kökler üzerinden ilerleyen rahatsızlıklar sonucu diş sinir köklerine müdahale edilmesi olarak bilinen kanal tedavisi, yerini çok daha rahatlatıcı bir çözüme bırakıyor.

    DOKUYU KÖK HÜCRELER TEDAVİ EDECEK

    İngiltere’deki Nottingham Üniversitesi ve ABD’deki Harvard Üniversitesi’nin geliştirdiği devrim niteliğindeki tedavi yöntemine göre, dişteki hastalıklı doku alınacak. Enfeksiyonlu dokunun diş köklerine ulaşması engellenerek kişinin dişini kaybetmesinin önüne geçilecek. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde ise kanallara koyulan kimyasal maddeler ile delikler doldurulmayacak. Onun yerine dokuyu tamir edecek kök hücreler kullanılacak. Kök hücreler, hastalıklı kısmı otomatik olarak tedavi edecek.

    YÖNTEM İKİNCİLİK ÖDÜLÜ KAZANDI

    Bu yöntem sayesinde, hem zorlu ve acı dolu kanal dolgusu işlemi uygulanmayacak, hem de yenilenen dokular sayesinde hastalığın ilerlemesi ortadan kalkmış olacak. Araştırmacılar önümüzdeki yıllarda tamamlanmasını umdukları yöntemin aynı zamanda çok daha ucuz olacağını, bu sayede diş hekimlerinden korkmak veya kaçmak için de herhangi bir sebep kalmayacağını dile getiriyor. Söz konusu tedavi yöntemi, 2016 Kraliyet Bilim Yarışması’nda ikincilik ödülünü almıştı. 

    DİŞİN İÇİNDE YENİ DAMAR VE SİNİR YAPISI OLUŞACAK!

    Diş Hekimi Pertev Kökdemir, kısa zamanda hayata geçirilmesi planlanan bu devrim niteliğindeki tedavi yöntemi ile ilgili bilgi verdi:

    Kökdemir; “Kök hücre tedavisi birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır. Kök hücre, yeni saç köklerinin üretilmesinden kanser tedavisine kadar hastalıklarda destekleyici tedavi olarak kullanılabilmektedir. Dişlerin içindeki sinirlerin iltihaplanması sonucu ortaya çıkan kanal tedavisi ihtiyacı da ileriki yıllarda kök hücre tedavisi ile düzeltilebilecektir. İltihaplı olan sinir ve damarlar, dişin içinden temizlenip kök hücre tedavisi ile dişin içinde yeni damar ve sinir yapıları oluşması sağlanabilecektir” diyerek önümüzdeki yıllarda bu tedavinin klasik tedavi yöntemleri arasında yer bulabileceğini de belirtti. 

    YARIM SAATTE AĞRISIZ, ACISIZ OLARAK YAPILABİLEN BİR İŞLEM

    Diş Hekimi Pertev Kökdemir; “Tabii şunu da belirtmekte fayda var; herkes tarafından ağrılı ve acılı olarak bilinen kanal tedavisi, teknolojinin gelişmesi ile birlikte özel cihazlar sayesinde tamamen ağrısız ve acısız, yarım saat içinde tamamlanabilen bir işlemdir. Yani eskiden olduğu gibi kanal tedavisi için defalarca diş hekimine gitmek gerekmemekte, sadece kısa bir seansta hiçbir ağrı duymadan bu işlem bitirilebilmektedir. Üstelik kanal tedavisi yapılırken eskiden olduğu gibi defalarca röntgen çekimine ihtiyaç duyulmamakta, bu yeni cihazlar sayesinde kanal boyu cihaz tarafından tespit edilip kanallar doldurulmaktadır. Kanal tedavisi için kullandığımız bu cihazın bir özelliği de diş hekiminde bildiğimiz çok ses çıkaran makinalardan farklı olarak tamamen sessiz çalışmasıdır” diyerek bilinenin aksine kanal tedavisinin aslında ağrılı ve acılı bir tedavi yöntemi olmadığı da özellikle belirtiyor.