Etiket: diş

  • Süt Dişlerinin Bakımı: 10 Adımda Süt Dişleri Nasıl Fırçalanır?

    Bebekler için süt dişlerinin bakımı doğru şekilde nasıl yapılır? Adım adım rehberimizle süt dişlerini koruma yolunda ilk adımı atın.

    Bebeklerin sağlıklı gelişimi için süt dişlerinin bakımı oldukça önemlidir. İlk dişler genellikle 6 ay civarında çıkmaya başlar ve bu dönemde doğru bir diş temizliği alışkanlığı edinmek büyük bir önem taşır. Bu adım adım rehberimiz, süt dişlerinin doğru bir şekilde fırçalanmasını anlatarak, bebeğinizin ağız sağlığını en iyi şekilde korumanızı sağlayacak temel bilgiler sunuyor. Unutmayın, doğru alışkanlıklar erken yaşlarda başlar!

    Süt dişlerinin bakımı ne zaman başlanmalıdır
    Süt dişlerinin bakımı ne zaman başlanmalıdır

    Süt dişlerinin bakımı ne zaman başlanmalıdır?

    Diş sağlığı, bebeklik döneminde başlamalıdır. İlk süt dişleri yaklaşık 6 ay civarında çıkmaya başlar ve bu dönemde diş temizliğine özen göstermek çok önemlidir. İlk dişler, steril bir gazlı bez veya temiz bir tülbent kullanılarak temizlenebilir. Bebek büyüdükçe ve diş sayısı arttıkça, uygun gelişim seviyesine göre bir diş fırçası kullanılmalıdır. Başlangıçta macunsuz, daha sonra ise çok az miktarda çocuklara uygun diş macunuyla fırçalama devam etmek önemlidir. Diş temizliği, günlük bakım rutininin bir parçası olmalıdır.

    Dişlerin sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez dikkatlice fırçalanması gereklidir. Özellikle gece yatmadan önce fırçalama yapılmalıdır, böylece çocuklar fırçaladıktan sonra bir şey yemeyip içmezler. Ancak bebekler gece boyunca da beslendiklerinden, ağızlarında süt veya mama kalıntısı kalmaması için biberon ya da emzirme sonrasında biraz su vererek ağız temizliği sağlanmalıdır.

    Çocuğun ilk 6 yılının ağız ve diş sağlığından aile sorumludur. Diş fırçası kullanımına çocuk 2-2,5 yaş civarında geçebilir. Diş macunu seçimi yaşa uygun olarak yapılmalıdır. Çocuk diş macunları, daha az florür ve aşındırıcı madde içerir, bu nedenle çocuk 6-7 yaşına kadar bu tip macunların tercih edilmesi önerilir. Ayrıca, diş macunlarının çocuk tarafından yutulmamasına dikkat edilmelidir. Bu nedenle, çocuk 6-7 yaşına geldiğinde aile yardımıyla fırçalama yapılmalı ve bu yaşın ardından çocuk yavaşça kendi başına sorumluluk alarak sadece denetlenmelidir.

    10 Adımda Süt Dişleri Nasıl Fırçalanır?

    Süt Dişlerinin Bakımı: 10 Adımda Süt Dişleri Nasıl Fırçalanır?
    Süt Dişlerinin Bakımı: 10 Adımda Süt Dişleri Nasıl Fırçalanır?

    İşte süt dişlerini fırçalamanın adım adım rehberi:

    Hazırlık:

    • Ellerinizi yıkayın ve temiz ellerle diş fırçalamaya başlayın.
    • Bebeğinizin rahatlayacağı bir pozisyon seçin. Örneğin, kucağınızda oturtarak veya bir sandalyeye oturtarak başlayabilirsiniz.

    Diş Fırçası Seçimi:

    • Bebekler için özel olarak tasarlanmış yumuşak kıllara sahip bir bebek diş fırçası kullanın. Bu diş etlerine zarar vermez ve diş minesini çizmez.

    Diş Macunu:

    • Bebekler için özel olarak üretilmiş düşük florürlü diş macunları tercih edin. Diş fırçalama başlangıcında, bebeğinizin ağız içindeki tadına alışması için çok az miktarda kullanın.

    Fırçalama Tekniği:

    • Diş fırçasını hafifçe bebeğinizin ağzına yerleştirin.
    • Diş fırçasını dişetlerine hafifçe bastırarak dairesel hareketlerle masaj yapın.
    • Her dişi ayrı ayrı temizleyin. Özellikle arka dişlere dikkat edin çünkü oral hijyen için önemlidirler.

    Dil Temizliği:

    • Diş fırçasının arkasındaki dil temizleyici bölümü ile bebeğinizin dilini nazikçe temizleyin.

    Alt ve Üst Çene Farkı:

    • Özellikle üst ve alt çenelerdeki dişleri fırçalarken farklı bir teknik kullanabilirsiniz. Üst çenedeki dişleri yukarıdan aşağıya doğru fırçalayın, alt çenedeki dişleri ise aşağıdan yukarıya doğru fırçalayın.

    Nazik ve Sabırlı Olun:

    • Bebeğinizin ağzında dolaşırken nazik olun ve onu rahatlatıcı bir şekilde konuşarak sakinleştirin. Sabırla her dişi temizleyin.

    Son Kontrol:

    • Diş fırçalama işlemi tamamlandıktan sonra, ağzındaki tüm dişlerin temiz olduğundan emin olun.

    Ağız Temizliği İşlemi Sonrası:

    • Bebeğin ağzını temizlemek için bir miktar su vererek artıkları temizleyin.

    Diş Fırçasını Temizleme:

    • Kullanılan diş fırçasını iyice durulayarak temizleyin ve hava alabilen bir yerde kurumaya bırakın.

    Bu adımları takip ederek, bebeğinizin süt dişlerini düzenli olarak temizleyebilir ve sağlıklı bir diş yapısının temellerini atmış olursunuz. Unutmayın, diş fırçalama işlemi bebeklikten itibaren alışkanlık haline getirilmelidir.

    Forum: Çocuğumun dişlerine nasıl bakım yaparım?

    Süt Dişleri ile  ilgili Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

    İşte sıkça sorulan soruların yanıtları:

    Bebek süt dişleri nasıl temizlenir?

    Bebek süt dişleri, yumuşak kıllı bir bebek diş fırçası ve düşük florürlü bebek diş macunu kullanılarak temizlenmelidir. Dişler, dairesel hareketlerle nazikçe fırçalanmalıdır.

    Sütten sonra bebeğin dişleri fırçalanmalı mı?

    Evet, sütten sonra bebeğin dişleri fırçalanmalıdır. Özellikle gece yatmadan önce diş temizliği yapmak önemlidir.

    Bebeğimin dişlerini diş macunuyla fırçalamaya ne zaman başlayabilirim?

    Bebek diş macunuyla fırçalamaya, bebek yaklaşık 2 yaşına geldiğinde başlanabilir. Ancak, çok az miktarda ve düşük florürlü diş macunu kullanılmalıdır.

    Bebek dişlerini fırçalamazsanız ne olur?

    Bebek dişlerinin düzenli olarak temizlenmemesi, plak birikimine ve diş çürüklerine yol açabilir. Ayrıca, kötü ağız hijyeni diş eti hastalıklarına neden olabilir ve gelecekte kalıcı dişlerin sağlığını etkileyebilir. Bu nedenle, bebek dişlerinin düzenli olarak fırçalanması önemlidir.

    Diş macunu florürlü mü florürsüz mü olmalı? Hangisi Daha İyi?

  • Erken diş teli tedavisi çene ameliyatından kurtarıyor

    Erken diş teli tedavisi çene ameliyatından kurtarıyor

    Diş teli kullanımı için en uygun yaşın 8 yaş sonrası olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Sanaz Sadry, erken yapılan diş teli tedavisinin hastayı ilerleyen yaşlarda çene ameliyatından kurtardığına dikkat çekiyor.

    Diş yapısındaki bazı sorunlar insanların yaşam kalitelerinin düşmesine neden oluyor. Diş teli tedavisinin zamanında yapılması ileride karşılaşılacak bir takım olumsuzlukları giderilmesi için önem arz ediyor.

    Diş teli kullanımı için en uygun yaşın 8 yaş sonrası olduğunu belirten İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sanaz Sadry, erken yapılan diş teli tedavisinin hastayı ilerleyen yaşlarda çene ameliyatından kurtarabileceğine işaret ediyor.

    Diş tellerinin çeşitli sebeplerle meydana gelen dişlerin dizilim bozukluğunu ortadan kaldırmak için dişlerin üzerine yapıştırılan braketler ve bunların içinden geçen tel ile dişlere kuvvet verilerek hareket etmesi sağlanan aparatlar olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Sadry, diş telinin dişlerin biçim ve yapı sıkıntılarını giderdiğini kaydediyor.

    Diş teli taktırmanın en büyük avantajının sağlıklı ve estetik dişlere kavuşmak olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Sadry, “Birçok kişi dişlerindeki çarpıklık, bozukluk veya çene problemleri yüzünden rahat bir şekilde gülümseyemez.

    Çarpık, yamuk ve bozuk dişlerin tedavisinde kullanılan diş teli (braket), estetik bir görünüş kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda güzel ve sağlıklı bir gülüş sağlar. Güzel bir gülümseme ise kişinin yaşam kalitesini ve kendine güvenini artırır. Bu yüzden ortodontik tedaviye başlamak sağlık ve estetik yönden birçok fayda sağlamaktadır” dedi.

    “ÇOCUKLARA 5 YAŞINDAN ÖNCE DİŞ TELİ TAKILMAMALI”

    Çocuklara diş teli takılması 5 yaşından öncesinde tavsiye edilmediğini belirten Yrd. Doç. Dr. Sadry, çocuklarda diş teli kullanımı için en uygun yaşın 8 yaş sonrası olduğunu söylüyor.

    Erken yapılan diş teli tedavisinin hastayı ilerleyen yaşlarda çene ameliyatından kurtardığını da kaydederken, diş teli kullanımının ağız ve diş sağlığına yapacağı faydaları şöyle sıralıyor: “Çene ile ilgili eklem ve kaslarda oluşan problemleri engeller.

    Diş teli tedavisi ile dişlerin birbiriyle olan kapanış sorunlarını giderir. Çene kaslarının yaptığı baskıdan oluşan baş ağrılarını ortadan kaldırır. Dişlerdeki çapraşıklık ve kapanış bozukluğu vakalarında dişlerin araları temizlenemediğinden sık sık görülen diş çürümeleri ve aşınmalarından korur.

    Yine bu sebepten oluşan diş taşları yüzünden, sağlam dişleri kaybetme riskini ortadan kaldırır. Düzgün sıralanmış dişlerde, diş fırçası diş yüzeyine daha iyi temas eder ve böylece ağız temizliği ve hijyeni kolaylaşır, diş ipi kullanımı daha rahat olur.”

  • Güzel bir gülüş için…

    Güzel bir gülüş için…

    Güzel bir gülümseme her yaşta önemlidir! Ağız ve diş sağlığının temellerini öğrenmek için ise hiçbir zaman geç değil.

    İşte dikkat etmeniz gerekenler:
    * Her gün beş dakikanızı ağız bakımına ayırın. Önce dişlerinizi fırçalayın, ardından diş ipi kullanın ve bakteri plağına karşı etkili bir sıvı ağız bakım ürünü ile ağzınızı çalkalayın.
    * Dişlere faydalı yiyecekler tüketin. Elma, armut, kereviz, havuç, karnabahar, çilek gibi meyve ve sebzelerin içeriğindeki doğal liflerin tükürükle birleşmesi, diş temizliğine yardımcı olur.
    * Asitli ve şekerli gıdalar dişlerin çürüme sürecini başlatır. Bunları yedikten sonra etkin bir ağız temizliği yapın.
    * Sık sıvı alımı ağzınızı nemli tutar. Özellikle sigara içenlerin, sigaranın tükürük akışını azaltması ve ağız kuruluğuna sebep olması nedeniyle bol sıvı alması gerekir.
    * Gece yatmadan önce ağız bakımını ihmal etmeyin. Ağızda kalan bakteriler gece boyunca hızla üremeye devam eder. Bu nedenle yatmadan önce sağlıklı ağız bakımı için önerilen üç adımı (ilk madde) uygulayın.
    * Doğru fırçayı seçin. Dişleri fırçalamayı bilmek kadar fırça seçimi de önemlidir. Diş hekimlerinin çoğu düz küçük başlı ve yumuşak diş fırçalarının, plakları temizlediği için en iyi seçim olduğu konusunda hemfikir. Belli aralıklarla diş fırçanızı değiştirin.
    * Her altı ayda bir diş hekimine kontrole gidin.
    * Diş etleriniz kanıyorsa fırçalamaya ara vermeyin. Diş eti hastalığınızın ilk aşaması olabilir ve doğru ağız bakımı ile diş eti hastalığını önleyebilirsiniz. Ancak iki haftadan uzun süredir kanıyorsa, mutlaka bir diş hekimine görün.
    * Sadece diş fırçalamak ve diş ipi kullanmak ağız bakımını tamamlamaz. Ne kadar iyi fırçalarsanız fırçalayın, ulaşamadığınız yerlerde kalan bakteriler ağzınıza yeniden yayılır. Bakteri plağına karşı etkili bir sıvı ağız bakım ürünü ile ağzınızı çalkalayarak bakterilerin hızla yayılmasını engelleyebilirsiniz.

    Ağız ve diş bakımı nasıl olmalı? tıklayın !

  • Dişleri doğru fırçalama yöntemleri neler?

    Dişleri doğru fırçalama yöntemleri neler?

    Diş fırçalama, diş ve diş etlerinin sağlığını korumak açısından büyük önem taşıyor. Dişlerini temizlemek isterken, yanlış fırçalama tekniği yüzünden pek çok kişi istemeden diş ve diş etlerine zarar verebiliyor. Nazik hareketlerle, dişlerin mümkün olan her yerine ulaşarak yapılması gereken diş fırçalama işlemi, sert ve yanlış müdahalelerle diş sağlığını tehdit edebiliyor. Doğru diş fırçalama tekniğinin de en az diş fırçalamanın kendisi kadar önemli olduğunu belirten Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, konuyla ilgili görüşlerini paylaşıyor.

    Doğru diş fırçalama ile ömür boyu sağlıklı dişlere sahip olmayı garantileyin

    Doğru bir diş temizliği için öncelikle diş fırçasının kullanımdan önce ıslatılmaması gerektiğini bilmek ve yaklaşık nohut büyüklüğünde diş macunu kullanmak gerekiyor. Dişlerin bulunduğu tüm yüzeylerin diş fırçasıyla fırçalanması da, doğru diş fırçalamanın olmazsa olmazları arasında yer alıyor.

    Diş fırçalama işlemine en az 2 dakika ayırmak gerektiğini ve dolgu, protez gibi işlem görmüş dişlere ekstradan özen göstermenin önemli olduğunu belirten Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, dişlerin düzenli olarak günde 2 kez, sabah ve akşam yemeklerden sonra fırçalanması gerektiğini sözlerine ekliyor. Çağdaş Kışlaoğlu, konuyla ilgili görüşlerini şu sözlerle sürdürüyor:”Tek yönlü, ileri geri ve sert hareketlerle yapılan diş fırçalama işlemi, dişin doğal yapısına ve diş etlerine zarar verebilmektedir. Diş fırçası, diş etinden dişlere doğru kullanılmalı, alt ve üst çene ayrı ayrı özenle fırçalanmalıdır. Ağız içindeki tüm dişlerin, tüm yüzeyleri dairesel hareketlerle fırçalanmalı, iç yüzeyler de dış yüzeyler kadar önemsenmelidir. Diş fırçalamada öne çıkan bir diğer konu ise, diş fırçalama işlemi sırasında dilin de fırçalanması gerektiğidir. Dilin üst düzeyi, dişlerde çürümeye ve ağızda kötü kokuya neden olması muhtemel pek çok bakteriye ev sahipliği yapmaktadır. Bu nedenle, uçtan geriye doğru dilin üst düzeyi de temizlenmelidir.”

    Doğru diş temizliği için diş fırçanızı 3 ayda bir yenileyin

    Doğru diş temizliğinde, diş fırçalarının niteliği ve kullanım süreleri de büyük önem taşıyor. Ağız içi hijyenini korumak için, diş fırçalarının 3 ayda bir mutlaka yenisi ile değiştirilmesi gerekiyor. Genellikle kullanımından sonra yerine ıslak olarak bırakılan diş fırçalarında bakterilerin üremesi ve diş fırçasıyla ağız içine yerleşmesi daha kolay oluyor. Diş fırçalarının, diş hekiminin kişiye özel olarak önereceği şekilde, diş yapısına uygun sertlik ve nitelikte olması da diş temizliğinde önemli bir diğer konu olarak öne çıkıyor. Doğru diş fırçalama tekniğiyle dişleri temizlemenin yanı sıra, bu hususları da dikkate almak gerekiyor.

  • Diş estetiğini ihmal etmeyin

    Diş estetiğini ihmal etmeyin

    Düzgün, beyaz ve bakımlı dişler kişinin kendine olan güvenini artırıyor; iş, aile ve arkadaş çevresinde daha sosyal bir insan olmasını sağlıyor. Öte yandan sağlıklı bir ağız, insanların iş hayatındaki performansını da olumlu etkiliyor. Her geçen yıl bu gerçeklerin daha fazla farkında olan Türk insanı da diş hekimlerinin kapısını daha fazla çalıyor, altı ayda bir diş kontrollerini ihmal etmiyor. Hatta diş estetiğinde talepler de hızla artıyor. Diş Hekimi Hakan Hepsev’e diş estetiğindeki son trendleri sorduk.

    DİŞ BEYAZLATMA

    Diş renginin birkaç ton açılması için uygulanan bu yöntem, diş ve diş etleri ile ilgili önemli sorunları çözümlenmiş hastalarda sadece estetik amaçlı olarak uygulanıyor. Diş Hekimi Hakan Hepsev, yöntemin ev tipi ve muayene tipi olarak iki şekilde uygulandığını belirterek şunları söylüyor: “Ev tipi beyazlatmada diş temizliği yapılan hastalarımızın diş ölçülerini alıp şeffaf kalıplar hazırlıyoruz. Beyazlatma malzemesi bu kalıpların içine konularak uygulanıyor. Hastalarımız evde bir film seyrederken ya da dinlenirken bu kalıpları ağızlarında taşıyor. Üç-dört gün üçer saatlik uygulama ile sonuca ulaşılıyor.” Muayenehane tipinde ise hastalara beyazlatıcı ışık altında 20-30 dakikalık seanslarla malzeme uygulanıyor. Diş Hekimi Hepsev, sonuçların beklentileri karşıladığını belirterek, “Bembeyaz dişler morallerini yükseltiyor. Ancak sigara ve boyayıcı maddeler zamanla geri dönüşüme yol açabiliyor. Bu nedenle iki yılda bir tedaviyi tekrarlamak gerekebiliyor” diyor.

    Geçmişte hastalar birtakım beyazlatma tozları, karbonat ya da çamaşır suyu gibi sakıncalı maddelerle dişlerini beyazlatmaya çalışırken, bugün diş ve diş etinin zarar görmesi engellenerek çok daha beyaz sonuçlar alınabiliyor.

    DİŞ ETİ ESTETİĞİ

    Diş etleri sağlıklı olduğu halde diş boylarının çok kısa olmasından yakınan hastalarda diş eti estetiği uygulanabiliyor. Pembe estetik de denilen bu yöntem, diş eti dokusunun dişlerin üzerini çok fazla örttüğü durumlarda da uygulanabiliyor. Diş Hekimi Hakan Hepsev, lokal anestezi ile uygulanan yöntemi şöyle anlatıyor: “Diş eti kesilerek ya da lazerle yakılarak yapılan uygulama tek seansta tamamlanıyor. Sonrasında ağrı şikayeti olmuyor. İşlemden sonra gerekirse dişler beyazlatılıyor ya da lamina veya zirkonyum porselenlerle daha da estetik hale getiriliyor.”

  • Pratik güzellik ipuçları

    Pratik güzellik ipuçları

    Makyaj tazelemenin pratik yolu,Göz kremi kaşlara da kullanılır ,Kirpik kıvırıcınızı ısıtın , Ruj temizlerken , Sivilceler , Bitki yağından yararlanın , Kaşlarınızı diş fırçasıyla tarayın…

    Makyaj tazelemenin pratik yolu

    Makyajınızı yeniden yapmak için zamanınız yoksa, bir kulak pamuğunu makyaj temizleyicisine batırın ve makyajınızın yalnızca akmış veya bulaşmış bölgelerini silin.

    Avakado ile yumuşayın

    Taze bir avokadonun çekirdeğini çıkartıp kabuklarını soyun ve meyveyi tüm vücudunuzda gezdirin. 20 dakika boyunca devam ettikten sonra duşa girin. Avokado meyvesi doğal bir nemlendirici olduğu için cildinizin ne kadar yumuşadığına inanamayacaksınız.

    Kırılan tırnağınızı yapıştırın

    Kırıldığı zaman tırnağınızı koparmak yerine, bir damla Japon yapıştırıcısını kırıldığı yere damlatın. Üzerine en sevdiğiniz ojeden yoğun bir tabaka sürün. Kırık çizgiyi kamufle etmek için kırmızı, bordo veya mercan gibi ışık geçirmeyen mat renkleri tercih etmelisiniz.

    Ruj temizlerken

    Kırmızı rujunuzu ovalamak yerine küçük bir makyaj pamuğunu veya kağıt mendili makyaj temizleyicisine batırıp silebilirsiniz.

    Göz kremi kaşlara da kullanılır

    Yoğun bir göz kremini kaşlarınıza uygulayarak onları da nemlendirmeniz mümkün. Ayrıca, kepeğe benzeyen o beyaz zerreciklerden de kurtulmuş olacaksınız.

    Cildiniz kabartma tozuyla parlasın

    Uyguladığınız bir otobronzan sonrasında cildinizde çizgiler meydana geldiyse, banyo lifinin üzerine koyacağınız bir miktar kabartma tozu ile cildinizi ovarak bu çizgilerden kurtulabilirsiniz.

    Kirpik kıvırıcınızı ısıtın

    Kirpikleriniz dümdüzse, metal kirpik kıvırıcıyı birkaç dakikalığına fönle ısıtın. Böylelikle kirpikleriniz daha kolay şekil alır. Ayrıca, suya dayanıklı bir maskara uygulayın. Diğer maskaralardan daha hızlı kuruduğu için kirpiklerin kıvrımını daha etkili bir şekilde belli edecektir.

    Fırçanıza saç spreyi uygulayın

    Saçlarınızı kuruttuktan sonra fırçanızın üzerine bir miktar saç spreyi sıkın ve saçınızı tarayın. Böylelikle saçlarınız kaskatı olmadan hacmini ve parlaklığını koruyacak.

    Nemlendiricinize bebek yağı katın

    Parlak ama çok yağlı görünmeyen bacaklara sahip olmak için günlük vücut nemlendiricinizin içine bir damla bebek yağı ekleyin.

    Bitki yağından yararlanın

    Tırnakların etrafını çevreleyen ölü derilerin sertleşip şeytan tırnağına dönüşmemesi için, bu bölgelere bir miktar kayısı yağı damlatın.

    Uçuğunuzu kremle yatıştırın

    Uçuğun çıkmaya başladığını hissettiğiniz anda üzerine bir miktar yoğun formüllü nemlendirici sürerek daha kötü bir hale gelmesini önlemiş olursunuz.

    Göz kaleminizi dondurun

    Göz kaleminizin ucu uygulama sırasında dağılıyorsa, onu 15 dakikalığına buzluğa koyun.

    Sivilcenize diş macunu sürün

    Sadece bir bezelye büyüklüğünde uygulayın. Diş macunu sivilcenin yağını emerek daha fazla büyümesini engeller. 15 dakika sonra yüzünüzü yıkayın.

    Sabunu susuz kullanın

    Kullanmaya kıyamadığınız sabunlarınızı iç çamaşır çekmecenize veya tişörtlerinizin durduğu rafa koyarsanız, bunları giydiğinizde harika kokarsınız.

    Kaşlarınızı diş fırçasıyla tarayın

    Kullanılmamış nemli bir diş veya kaş fırçasının üzerine saç spreyi sıkarak kaşlarınızı rahatça düzleştirip şekle sokabilirsiniz.

    Kuru bölgelerinize pişik kremi sürün

    Çatlak dirsek ve ayak topuklarınızı yumuşatmak için bu bölgelere yoğun bir tabaka halinde pişik kremi uygulayın.

    Yumuşak kirpikler

    Gözlerinize makyaj yapmadan ilgi çekmek için, kirpiklerinizin ucuna birkaç damla vazelin uygulayıp tarayın. Böylece seksi ve parlak bakışlara sahip olacaksınız.

    Saç tellerinizi yatıştırın

    Saç spreyini uyguladıktan sonra, kutusunu yatay şekilde tutarak saçınızın üzerine baskı uygulayın.

    Yağlı saçlar için pudra

    Saçınız yağlı bir görünüme sahipse, geniş uçlu bir makyaj fırçasını mineral bir pudranın içine batırın. Fırçanın ucun da kalan fazlalığı azaltmak için sapına elinizle hafifçe vurduktan sonra pudrayı saç diplerinize uygulayın. Uyguladığınız pudra fazla yağı emerek saç tutamlarınız arasına karışacak. Bize inanın, kimse duş almaya vaktiniz olmadığını anlayamayacak.

    Güzel kokmak için

    Saçlarınıza az bir miktar parfüm sıkın. Büyük uçlu bir fırça yardımıyla saç diplerinizden başlayarak uçlarına kadar tarayıp kokuyu dağıtın. Tüm gün muhteşem kokacaksınız.

    Nasırlar için vazelin

    Yatmadan önce nasırlarınıza vazelin uygulayın. Ardından çoraplarınızı giyin ve yatın. Sertleşmiş nasırlarınızı, vazelin gece boyunca yumuşatacak.

    Koltuk altınıza peeling

    Eğer koltuk altlarınız kuruyor ve pul pul dökülüyorsa narin bir vücut peeling’i ile bu bölgeyi yumuşatabilirsiniz.

    El kreminiz oto bronzan ile harmanlayın

    Solaryuma gitmeyi tercih etmiyorsanız birkaç damla bronzlaştırıcı kremi el kreminizle karıştırın ve bu karışımı bacaklarınıza sürün.

    Doğal bukleler için

    Saçlarınızı fön kullanmadan doğal yollarla kurumasını bekleyin.

    Cilt lekeleri için çay torbası

    Eğer cildiniz bir sebepten ötürü tahriş olmuş ve sişmişse, demli ama soğuk bir poşet yeşil çayı cildinizin üzerine yerleştirin, iki-üç dakika kadar tutun.

    Sirke ve sodayla parlak saçlar

    Bir ölçek sirkeyi dört ölçek sodayla karıştırın ve saçınızı bu karışımla ıslatın. 15 dakika boyunca saçınızda kalmasına özen gösterin. Böylece istediğiniz parlaklığa kavuşabileceksiniz.

    Kendi kreminizi kendiniz yapın

    Kokusuz bir kreme damlatacağınız birkaç damla parfüm ile saatlerce istediğiniz gibi kokmanın keyfine varın.

    Dişlerinizi ağız gargarası ile fırçalayın

    Eve geç geldiğiniz gecelerde kendinizi dişlerinizi temizleyemeyecek kadar yorgun hissediyorsanız, ağzınızı bir gargara ile çalkalayın. Ardından kuru diş fırçanızla diş etlerinizin dişlerinizle buluştuğu noktaları hafifçe fırçalayın.

    Yumurta beyazıyla yüzünüzü canlandırın

    Yumurtanın beyazını cildinize maske şeklinde yayın. Daha sonra beş dakika yüzünüzü yıkayın.

    Bacaklarınızı saç kremiyle tıraş edin

    Tıraş köpüğünüz bittiyse onun yerine saç kremi kullanabilirsiniz. Bu krem, tüylerinizi yumuşatarak tıraşı kolaylaştıracak ve bacaklarınızı da ipeksi bir yumuşaklığa kavuşturacak.

  • Menopozda diş yapısı

    Menopozda diş yapısı

    Menopoz dönemi kadınlar için oldukça zorlu bir dönemdir. Bu dönemde birçok kadın gerek biyolojik gerekse fiziksel olarak değişim yaşar. Özellikle (menopoz, hamilelik ve bebek emzirme gibi) dönemlerde ağız ve diş sağlığı dafa fazla etkilendiği için ömür boyu etkili ve yeterli bakım şart.

    Menopozda yaşanan psikolojik sorunlar nedeniyle uzunca bir süre profesyonel ağız bakımına ara verilmesi, ağız sağlığı sorunlarının büyümesine neden olabiliyor. Menopozun fizyolojik etkileri arasında ağız ve diş sağlığının da önemli bir yeri bulunuyor. Yaşa bağlı ve cerrahi işlem sonrası gelişen menopozla kadın organizmasında pek çok değişiklik (aşırı terleme, ciltte gerginlik, sıkıntı, saç dökülmesi, hastalıkları riskinde artış vs.) meydana geliyor.

    Tat değişikliği

    Ancak bu süreçte çoğu kere atlanan bir sorun da ağız bölgesindeki sorunlar. Kadınların hayatlarının bu döneminde ağız bölgesinde de çeşitli farklılaşmalar meydana gelebilir. Tat değişiklikleri, ağızda yanma hissi, tükürük akışında azalmaya bağlı ağız kuruluğu, sıcak veya soğuk yiyeceklere karşı aşırı hassasiyet ve en önemlisi çene kemiğinde ve dişi çevreleyen kemikte erime en belirgin değişiklikler. Dişlerin g ünde iki kez mutlaka fırçalanması gerekir ve aylık periyodlar halinde rutin diş hekimi kontrollerine gidilmeli. Bu dönemde süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi diş sağlığı açısından etkili olurken, şekerli ürünlerin tüketilmemesi gerekir.

    Diş Hekimi Protez Uzmanı Dr. Çağdaş Kışlaoğlu

    Menopoz döneminde diş bakımı nasıl olmalı? tıklayın !

  • Yanlış fırçalama dişleriniz dökülebilir

    Yanlış fırçalama dişleriniz dökülebilir

    Ege Üniversitesi (EÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurselen Toygar, yanlış fırçalamanın diş etlerinin çekilmesine, çene ile bağların zayıflamasına ve diş kaybına neden olduğunu belirtti.

    Toygar, dişleri çene kemiğine tutan bir takım bağların olduğunu, bunların zayıflamasının ve diş etlerinin çekilmesinin sallanmaya neden olduğunu anlattı.
    Ağzında hiç çürük olmamasına rağmen dişleri sallanan hastaların çokluğuna işaret eden Toygar, şöyle konuştu:

    “Hastalar dişlerini günde 3 kez fırçaladıklarını söylüyor. Fırçaları, macunları iyi, ağızda çürük yok ancak diş sallanıyor. Bunun en büyük nedeni fırçalama tekniğinin iyi bilinmemesi. Buna uyulmadığı zaman diş kaybı yaşanır. Yanlış fırçalama diş etlerinin çekilmesine, çene ile bağların zayıflamasına ve çürük olmasa bile diş kaybına neden oluyor.

    AYAKKABI FIRÇALAR GİBİ OLMAZ

    Günde 3 kez fırçalamak önemlidir ama ayakkabı fırçalar gibi değil tekniğini bilerek bunu yapmak esas olandır. Ön, kesici, yan dişleri yukarıdan aşağıya ve hafifçe dairesel hareketlerle, alt kesicilerimizi de aşağıdan yukarıya süpürerek, alt azı dişlerimizi yine rotasyonlu süpürme hareketlerle, iç tarafları da bu şekilde fırçalamak gerekir. Eğer fırçalamayı bu şekilde yapmazsak o zaman diş eti sağlığını korumamış oluruz. Dolayısıyla bir süre sonra diş iltihaplanmalarına, bağ zayıflamasına, dişin çene kemiğiyle olan ilişkininin zayıflamasına ve diş kaybına uğranacaktır.”

    “DOĞRU FIRÇALAMA YAPILIP YAPILMADIĞI KONTROL EDİLMELİ”

    Bu tür sorun çeken hastaların ilk evrede diş hekimine görülmesi halinde tedavi görebileceğini dile getiren Prof. Dr. Toygar, belli aralıklarla sağlık kuruluşlarına başvurmanın önemine değindi.

    Nurselen Toygar, şöyle devam etti:
    “Hastanın dişi yeni sallanmaya başlamışsa sabitleme tedavisi yapılır. Çok ileri derecede sallanma olmuşsa yapılacak bir şey yoktur ve o dişin çekilmesi gerekir. Sigara içenlerde diş taşı çok görülür. 6 ayda bir bunların temizlenmesi ve doğru fırçalama yapılıp yapılmadığının kontrol edilmesi lazım. Fırçanın şekline, sertliğine, yumuşaklığına da kişinin kendisi değil hekim karar vermeli. Bunlara dikkat edilirse dişler insanlara uzun yıllar hizmet eder.”

  • İmplant işlemi öncesi ve sonrası…

    İmplant işlemi öncesi ve sonrası…

    İmplant yaptırmadan önce ve yaptırdıktan sonra bu noktalara dikkat etmelisiniz.
    Görevini yerine getiremeyen dişlerin ya da eksik dişlerin yerine, bu dişlerin fonksiyonlarını yerine getirmek üzere yapılan ve çene kemiğine yerleştirilen yapay diş kökü implant yaygınlaşan bir tedavi yöntemi oldu. Orijinal dişe en yakın tedavi yöntemi olmasından dolayı hastalar tarafından tercih edilen implant öncesi ve sonrasında dikkat edilmesi gereken önemli hususlar bulunuyor.

    İmplant İşlemi Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler

    Herhangi bir kronik rahatsızlığı ya da herhangi bir ilaca alerjisi bulunan (tansiyon, şeker, kalp hastalığı v.s) hastalarda tedavi öncesi tetkiklerin yapılması önem taşıyor. Mevcut kronik hastalığı bulunan kişilerin uzun süreli kullandığı ilaçlar ile ilgili mutlaka diş hekimini uyarması gerekiyor. İmplant tedavisi öncesi verilen ilaçların düzenli kullanımı da yapılan tedavinin kalıcı olmasını sağlıyor. İmplant öncesi pıhtılaşmayı geciktiren antikoagülan ilaçların (aspirin türü) diş hekiminin belirttiği süre içerisinde kullanılmaması gerekiyor. Yapılan tedavi öncesinde de sonrasından da ağız ve diş sağlığının önemini vurgulayan uzmanlar, dişlerin düzenli temizlenmesi konusuna önem gösterilmesi gerektiğini belirtiyor.

    İmplant İşlemi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

    İmplant tedavisinde öncesi kadar sonrasında da sürecin önemli olduğunu belirten uzmanlar,
    İmplant sonrasında sızıntı seklinde kanamalar olabileceğini, ilk 24 saat boyunca işlem yapılan bölgede herhangi bir çiğneme yapılmaması gerektiğini dile getiriyor. İmplanttan sonra uyuşukluk geçinceye kadar yiyecek ve içecek tüketilmemesi gerektiğini söyleyen İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dentaydın Diş Hastanesi öğretim üyeleri, farkında olmadan uyuşuk bölgelerin ısırılarak yara oluşumuna zemin sağlanabileceğini belirtiyor. İmplant uygulaması sonucunda ağrı yaşandığında kan sulandırıcı(Asprin gibi) ilaçların tüketilmemesi gerektiğini, diş hekiminin uygun gördüğü ağrı kesicilerin kullanılması gerektiğini belirtiyorlar. 24 saat süreyle sigara içilmemesi ve alkollü içkilerden kaçınılması gerektiğini söyleyen uzmanlar, sigara ve alkolün çekim veya implant yapılan bölgede kanamayı arttırabileceğini vurguluyorlar.

    İmplant işlemini takiben 24 saat normal ağız bakımı uygulamalarına devam edilebileceğini, ılık tuzlu su, karbonatlı su veya ağız gargaralarından yararlanılabileceğini söyleyen uzmanlar, bu işlemler yara ortamını temizleyerek, iyileşmeyi hızlandıracağını, işlem sonrası ağız kokusunu azaltarak, mikrop birikimini engelleyeceğini belirtiyorlar.

  • Lazerli Diş Beyazlatma

    Lazerli Diş Beyazlatma

    Evde diş beyazlatma nedir, Diş nasıl beyazlatılır, Diş beyazlatmanın zararı var mı, Diş beyazlatma nedir, Ofis tipi diş beyazlatma nasıl yapılır, Kimler diş beyazlatma uygulamasından yararlanabilir, Diş beyazlatma işlemi nerede yaptırılmalıdır ?

    Fototermal Diş Beyazlatma

    Bu yöntemde de yine bir miktar özel bir jel kullanılır. Ancak kimyasal malzemelerle yapılan diş beyazlatmadan farklı olarak

    yüksek enerjili özel bir ışın demeti uygulanır. Işık kaynağı bir seri LED veya diyot-lazer den oluşabilir. Mutlaka

    dişhekimi gözetiminde yapılmalıdır.

    Fotokimyasal Diş Beyazlatma

    Bu diş beyazlatma tekniğinde, beyazlatma jeli bir UV-lamba (mavi ışık) veya bir KTP lazeri (yeşil ışık) kullanılarakharekete geçirilir. Bu metodu diğerlerinden ayıran özellik ise kullanılan ışık kaynağının da ayrıca dişi beyazlatıcıetkisinin olmasıdır (foto oksidasyon). Bu yöntem, dişler üzerinde daha derin bir beyazlatma sağlar. UV-Işık kullanırkençevre dokular (dudaklar, dişetleri, dil vb.) muhtemel yanık yaralanmalarına karşı iyi korunmalıdır. KTP lazeri kullanırkenise yanma riski yoktur, ancak dişetlerinin beyazlatma jelinin sızıntılarına karşı korunması gerekir (gingiva block). KTPlazeri ile beyazlatmanın büyük bir avantajı da; yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda diş minesi üzerinde yan etkileriningözlenmemiş olmasıdır. Diş beyazlatma işlemi sonrasında yapılacak florid uygulanması diş minelerini güçlendirir veçürümeleri önler.

    Ağız – Diş Sağlığı ve Bakımı Konuları için tıklayın !

    Lazer nedir ve nasıl elde edilir?

    Lazerler tek renkli, düz, yoğun, tek fazlı monokromik ışık üreten cihazlardır. Renkli olduğu gibi renksizde olabilir. Budurum görünürlük dalga boyu ile ilgilidir. Bu dalga boyu ve gücü tıptaki kullanım alanını belirler.

    Lazer yardımıyla, elektromanyetik dalgalar güçlenir ve hizalanır. Böylece, tedavi yapılacak bölgede kesici ve yakıcı etkiyesahip, yüksek enerjili bir ışık demeti elde edilir. Lazerlerin kullanım alanları, lazerin dalgaboyuna göre değişmektedir.

    Dışarıdan ışık verme, elektrik akımı geçirmek suretiyle veya kimyasal bir yolla elde edilenenerji, ortamdaki atomlara ulaşır. Bunların bazıları bu enerjiyi emerler. Fazla enerji, atomları kararsız hale getirir.

    Lazerin çalışma prensibi:

    Kendisine bir foton çarpan, uyarılmış ve kararsız atom, fazla enerjiyi foton yayınlayarak verir. Fotonlar, benzer şekildediğer fotonların yayılmasını sağlar. Uyarmalarla ortamdaki fotonlar daha da artar. Atomların hemen hemen hepsi, fotonyaymaya başlayınca kuvvetlenen ışın demeti oluşur. Bu, laser ışınıdır. Laser ışınları yüksek frekanslı olduklarından güneş ışını özelliklerine sahiptir. Ancak laser ışınları tek frekanslıdır.

    Beyazlatılan dişler ne kadar süre beyaz kalır?

    Farklı diş beyazlatma (bleaching) metotlarıyla beyazlatılan dişler bir kaç yıl beyaz kalır. Fakat bu süre kişiden kişiye değişir. Yeme-içme alışkanlıkları, sigara ve fırçalama alışkanlığı dişlerin beyaz kalma süresini etkiler. Şu unutulmamalıdır ki, bleaching her zaman istediğiniz beyazlığı sağlamayabilir. Beyazlama oranı dişlerinizin beyazlatma işlemi uygulanmadan önceki tonuna bağlıdır ve kişiden kişiye değişir. Bu yüzden diş hekiminiz ile beklentilerinizi önceden konuşmalısınız.

    Diş Beyazlatma veya diş ağartma, genel dişhekimliğinde çokça uygulanan bir işlem olmasına rağmen aslına Estetik/Kozmetik Dişhekimliğinin alanıdır. Çok kimse beyaz dişlerle yapılan bir gülüşü çok çekici bulur. Genelde süt dişleri, erişkinlik dişlerinden daha beyazdır. Kişi yaşlandıkça dişlerinin rengi de zamanla daha koyulaşır. Bu koyulaşma diş minelerinin mineral yapısındaki değişimden kaynaklanır. Dişler ayrıca, bakteri pigmentleri ve tütün kullanımından kaynaklanan renklenmelere de maruz kalabilir.

    Beyaz dişler gençlikle özdeşleştirildiğinden estetik görünümlü olmak isteyen kişiler tarafından oldukça arzulanırlar. Ancak şunu belirtmeliyiz ki, abartılı bir beyazlık çoğu durumda estetik olmayabilir. Her zaman için yüz ve ağız yapınıza uygundüşen doğal ton daha estetik olacaktır.

    Klinikte Diş Beyazlatma (Office Bleaching)

    Bu diş beyazlatma yöntemi; dişhekimi tarafından klinikte ve genellikle 40-50 dk kadar süren tek seanslık bir işlemle uygulanır. Yöntem hidrojen peroksitin ısı yada ışık ile aktive edilemesi temeline dayanır.
    Dişe sürülen beyazlatıcı maddenin üzerine beyazlatmayı hızlandıran bir ışın uygulanır.

    Klinik Diş Beyazlatmanın (Office bleaching) Avantajları
    • Bir saatlik tek seans sonrası ortalama 8 -12 ton beyazlama
    • İşlem sonrası hassasiyet hissi çok düşüktür
    • Elde edilen renk uzun süre korunur
    • Dişhekimi tarafından uygulandığından ağız dokularının korunması
    • Günlük alışkanlıklardan vazgeçmeden iyi sonuç (sigara, çay, kahve vb.)

    Evde Diş Beyazlatma (Home Bleaching)

    Ev diş beyazlatması veya matris beyazlatma olarak da bilinmektedir. Uygulaması oldukça kolay, güvenli ve etkin bir diş beyazlatma yöntemidir. Evde Diş Beyazlatma Yönteminin

    Avantajları

    Bu yöntemin tek avantajı diğer yönteme göre daha ucuz olmasıdır.

    Etkili Olduğu Durumlar
    • Sarı, turuncu ve açık kahverengi renklenmeler.
    • Kahverengi fluoroz renklenmeleri.
    • Mine opasiteleri. Aslında mine opasitesine etki etmemesine rağmen, minenin diğer bölümleri beyazladığı için opasite daha az dikkat çekici hale gelir.
    • Ön dişlerin çoklu renklenmeleri.
    • Travma geçirmiş canlı dişlerdeki renklenmeler.

    Evde diş beyazlatma yöntemleri için tıklayın !