Etiket: dirsek

  • D vitamini eksikliğinde hangi sorunlar oluşuyor?

    D vitamini eksikliğinde hangi sorunlar oluşuyor?

    Ülkemizde D vitamini eksikliği önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Yapılan araştırmalarla D vitaminin bazı sistemik hastalıklar ve kanser türlerinde de yararlı etkileri olduğu anlaşılıyor. Uzmanlar, yıl da bir kez D vitamini ölçtürülmesini tavsiye ediyor.

    Acıbadem Bursa Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Nadir Şener, D vitaminin başlıca kaynağının güneş ışınları olduğunu dile getirerek, güneşlenme ile günlük gereksinimin yüzde 80’inin karşılanabileceğini ifade ediyor.

    Prof. Dr. Şener, D vitaminin yararlarını şöyle dile getiriyor: “D vitamin, kalsiyum ve fosfor metabolizmasını düzenliyor, kalsiyumla birlikte kemik ve dişleri güçlendiriyor. Hücrelerin büyümesinde ve kas ile sinir sistemlerinin düzenli işlevinde önemli rol oynuyor. Ayrıca kan basıncının düzenlenmesinde ve bağışıklık sisteminin güçlenmesinde de önemli görevleri ver. Son yıllardaki araştırmalar, D vitamininin kalın bağırsak, kemik, deri, kolon ve meme kanserinde de koruyucu etkisi olduğunu ortaya çıkartıyor.”

    Özellikle Mart-Ekim aylarının D vitamini açısından en etkin dönem olduğunu dile getiren Prof. Şener, şöyle devam ediyor: “Bu aylarda koruma kremi kullanmadan her gün 10–15 dakika güneşlenmek gerekiyor. Mart-Ekim arası, özellikle güneş ışınlarını dik geldiği 11.00– 15.00 arasındaki saatler D vitaminin dönüşümü için en etkili dönem. Ancak bu saatler cilt kanseri için de en riskli saatler. Bu nedenle sadece 10-15 dakikalığına, koruma kremi kullanmadan, diz ve dirseklerden aşağısını güneşlendirmek yeterli.”

    Şener, ayrıca esmer kişilerde D vitamini sentezinin sarışınlara göre daha yavaş olduğunu ve esmerlerin cilt özelliklerinden ötürü sarışınlardan 3–6 kat daha fazla güneşte kalmaları gerektiğini belirtiyor.

    D VİTAMİN EKSİKLİĞİNDE OLUŞAN SORUNLAR

    D vitamini eksikliğinin kemik ve kas güçsüzlüğüne sebep olduğunu vurgulayan Şener, şu bilgileri veriyor: “Ayrıca halsizlik ve terlemeye de sık rastlanıyor. Kemik erimesi hızlanıyor. D vitamini eksikliği fazla olduğunda 2 önemli klinik tablo karşımıza çıkar; Birincisi Raşitizm. Çocuklarda D vitamini eksikliği ile oluşan hastalık. Çarpık bacaklar, kemik veya eklem yerlerinde deformasyonlar, diş gelişiminde gerilik, kaslarda zayıflık, yorgunluk, bitkinlik görülür. İkincisi Osteomalazi. Yetişkinlerde D vitamini eksikliği ile oluşan hastalık. Kaburga kemiklerinde, omurganın alt kısmında, leğen kemiğinde, bacaklarda ağrı, kas zayıflığı ve spazmları, çabuk kırılan kemikler şeklinde klinik belirti veriyor.”

    KİMLERE D VİTAMİNİ TAKVİYESİ VERİLMELİ?

    Dr. Şener, D vitamini takviyesi yapılması gereken kişileri ve grupları şöyle sıralıyor: “0-24 aya arası çocuklar, adolesan yaş grubu, doğurganlık çağındaki kadınlar, gebe ve emzikli kadınlar, postmenapozal dönemdeki kadınlar, 50 yaş üstündekiler, güneş görmeyenler (ofis çalışanları ve kapalı giyinenler), bağırsaklardan yağ emilimi bozuk hastalar, karaciğer hastalığı, kronik böbrek yetmezliği olanlarla mide ameliyatı geçirenler, osteoporozlu hastalar, obezite sorunu olanlar, antiepileptik, glukokortikoid ve antifungal (mantar ilacı) ilaç kullanan hastalarda. D vitamini hassas testlerle kolaylıkla ölçülebiliyor. Bu nedenle eksikliği düşünüldüğünde veya risk grubu olanlarda yılda bir kez D vitamini ölçtürülmesi gerekiyor.”
    CHA

  • Menapoz döneminde karpal tünel hastalığına dikkat !

    Menapoz döneminde karpal tünel hastalığına dikkat !

    Bir geceyarısı başparmak, işaret parmağı, orta parmak ile yüzük parmağının yarısında uyuşma, ağrı ve duyu kaybıyla ortaya çıkar. Şiddetini artıran ağrı, el bileği ve önkoldan dirseğe doğru yayılarak dayanılmaz bir hal alır.

    İlk kez 1854 yılında Sir James Paget tarafından tanımlanan karpal tünel sendromu; erkeklerde yaş ile birlikte artarken kadınlarda menopoz döneminde zirveye ulaşır. Karpal tünel sendromunun sebeplerinin tam olarak bilinmediğini belirten Dr. Fzt. Şenbursa, kadınlarda erkeklere göre 3 kat daha fazla görüldüğünü söyledi.

    Yaygın kanının aksine, Mayo Klinik tarafından yapılan çalışmada, günlük ağır (7 saate kadar) bilgisayar kullanımının karpal tünel riskini arttırmadığını belirten Dr. Fzt. Şenbursa, tekrarlayıcı stres, travma, kırıklar, ödem, çıkık, diyabet, büyüme hormonunun aşırı salgılanması sonucu çıkan akromegali hastalığı, tiroid, obezite, romataid artrit, osteoartrit, gut, paget gibi bağ doku hastalıkları, tümörlerin, doğumdan kaynaklanan hastalıkların, kanamaların, gebelik gibi hormonel değişikliklerin ve ele yük bindiren ağır işlerin hastalığın oluşumunu tetiklediğini belirtti.

    Dr. Şenbursa, önkol ağrısı, uyuşma, karıncalanma, dirsek, omuz ve boyun ağrısı şeklinde ortaya çıkan hastalığın tedavi yöntemleri hakkında şu bilgileri verdi:

    3-5 seansta manual tedavi

    “Öncelikle karpal tünelin oluşma sebebine yönelik tedaviler yapılır. Hastalığın ağırlığına göre medikal ve cerrahi tedavi uygulanır. Hafif ağrısı olan hastalarda geceleri bileğe takılan bir bileklik ile birkaç haftada iyileşme sağlanabilir. Bileklik uygulaması, kişinin bileğini fazla kullanmasını kısıtlar ve özellikle gece oluşan ağrıyı engeller.

    Manuel tedavi en etkili sonuçları vermektedir. Manuel tedavi kas, eklem, bağ dokusuna direk olarak el ile uygulanan bir tekniktir. Elin iç kısmında ve göğüs bölgesindeki kaslar ve deri, derialtı dokusu gevşetilir. Hastalarda bu bölgelerde kısalma meydana gelmektedir. Median
    sinire yönelik manuel uygulamalar tedavinin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Hastalar ilk seanstan itibaren ağrı ve uyuşmalarının azaldığını hissederler. Ortalama 3-5 seansta tedavi sonlandırılır.

    İyileşmeyen şikayetlerde cerrahi tedaviyi gerektirir. Ancak ameliyattan sonra çamaşır sıkma, kavanoz kapağı çevirme, el bileğini zorlama gibi durumlarda ameliyat başarısını önemli ölçüde azaltır.”

  • Dirsek Kararmalarına Çözüm

    Dirsek Kararmalarına Çözüm

    Dirsekler vücudunuzun diğer kısımlarına göre daha kurudurlar. Eğer kalınlaşma ve kararma yaşıyorsanız, size çözüm önerilerimiz var!

    Banyoda

    Dirseklere, banyo ya da duş sırasında; lif eldiven, sert ve doğal kıllardan yapılmış bir banyo fırçası ya da bitkisel liflerden bir sünger ile masaj yapabilirsiniz. Böylece, renkleri açılacak ve yumuşayacaklar. Elbette krem ya da banyo sonrası yağı ile nemlendirmek de gerekli.

    Doğal peeling

    Haftada iki kez, doğal yollardan elde edeceğiniz yumuşatıcı bir kimyasal aşındırma uygulayabilirsiniz. Ilık badem yağı batırılmış bezi dirseklerinize sarın (dirseklerinizi direk olarak yağın içerisine de batırabilirsiniz). Bu uygulamanın ardından, üzerine bol miktarda sofra tuzu döktüğünüz yarım limonla dirseklerinizi ovun. Duruladıktan sonra, bolca krem sürün. Tuz yerine toz şeker de kullanabilirsiniz.

    Masaj yağı

    Aynı miktarda krem ve baldan oluşan bir karışıma bir kaç damla zeytinyağı ilave edin. Dirseklerinize masaj yapabileceğiniz besleyici bir krem elde edeceksiniz.

    Maydanoz

    Dirsekleriniz çatlayacak kadar sertleşmişse, maydanoza başvurun. 50 gr maydanoz üzerine 100 gr kaynar su dökün. İki hafta boyunca her gün, bu suya yıkama yaparak ya da buna batırılmış bezleri dirseğe sararak sonuca ulaşabilirsiniz.

    İlgili Konular ;
    Dirseklerdeki Kararmaya Son!