Etiket: dezavantaj

  • Normal Doğum mu Sezeryan mı?

    Normal Doğum mu Sezeryan mı?

    Bir bebeğin dünyaya gelmesi için iki yol vardır. Normal doğum ve sezaryen. Normal doğum mu sezeryan mi diye karar veremiyorsanız, sezaryenin faydaları ve dezavantajları, normal doğumun faydaları ile olumsuz yönlerinden bahsettiğimiz makalemizi okumanızı öneririz.

    Normal Doğum mu Sezeryan mı?

    Normal doğum bebeğin vajinadan çıkarılmasıdır. Sezaryen ise bebeğin anne karnından cerrahi müdahale ile dünyaya getirilmesidir.
    Günümüzde pek çok kadın çeşitli nedenlerden sezaryenle doğumu tercih ediyor siz de sezeryan mi normal doğum mu diye kararsız kalanlardansanız makalemizi okumanızı tavsiye ederiz.

    Öncelikle size önerimiz jinekoloğunuzun tavsiyesine uymanızdır. Vücut yapınız, bebeğinizin durumu, yaşınız gibi şeyler doğum şeklini belirleyen faktörlerdendir.
    Hiç bir komplikasyon gözükmüyorsa elbetteki en iyisi normal doğum yapmaktır.

    Normal doğum yapmak isteyen kadın, doğum sırasında gerçekleşecek olan acıya da katlanmak zorundadır. Doğum sancısı süresi 36 saatte kadar sürebilir.
    Fakat bebek doğduğundan ağrıda bitmiş olur.
    Normal doğumun en önemli iyi yanlarından biri doğumdan sonra ertesi gün veya bir kaç gün içinde günlük hayatımıza dönebilmemizdir.
    Ameliyat geçirmiş olmadığınızdan sık hastaneye gitmek zorunda değilsinizdir.
    Maliyet olarakta normal doğum sezaryenden çok daha ucuzdur.
    Normal doğumda hastanede kalış süreniz kısadır, bebeğinizin sağlığı akciğerleri için de normal doğum daha iyidir.
    Normal doğumun dezavantajları ise rahimde sarkma ve idrar kesesinde sarkma olabildiğinden idrar kaçırma sorunlarıyla karşılaşabilirsiniz.

    Sezaryen ise mecbur kalınmadıkça, doktorunuz zorunlu görmedikçe tavsiye edilinecek bir yöntem değildir.

    Doğum sırasında acı çekmemek için sezaryen düşünüyorsanız, emin olun sezaryenden sonra daha çok acı çekeceksiniz.
    Sezaryenden dolayı bir süre yatmak zorunda kalacaksınız, ameliyat geçirmiş olduğunuzdan zaman zaman sızılarınız olacak vb.
    Sezaryen sonrası hastanede kalma 3-4 günü bulup, günlük yaşama dönme 1 haftayı bulabiliyor.
    Ameliyat yerinin iltihaplanma ihtimali, geç yara iyileşmesi sezaryenin dezavantajlarındandır. Sezaryenin faydalarına gelince anne çok şiddetli olan doğum acısını hiç bir şekilde çekmeyecektir.
    Bebek riske girmeden anne karnından çıkarılacaktır.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Sedasyonla Diş Tedavisi

    Sedasyonla Diş Tedavisi

    Diş tedavisinden aşırı endişe eden bireyler genellikle çözümü diş tedavisini yaptırmamakta bulurlar.

    Bu nedenle inanılmaz diş ağrıları, ağız kokusu, eksik dişin yarattığı olumsuzluklarla baş başa kalırlar.
    Gün geçtikçe yaygınlaşan’’sedasyon’’ teknikleri bu tip hastaların tedavilerinde kullanılan metotlar haline geldi.

    ’SEDASYON’’ NEDİR?

    Kişinin her türlü diş tedavisine iknasına rağmen tedaviyi kabul etmediği durumlarda, kişinin santral sisteminin baskılanması sonucu birey tamamen rahatlamış ve tedaviye müsaade eder hale gelmesi durumudur.

    ‘’SEDASYON’’ NASIL YAPILIR?

    Kişinin önce bu işleme uygun olup olmadığının anlaşılması için anestezi uzmanı tarafından bir seri muayene ve testten geçirilir. Tedavi zamanı programlanır ve kişi gelmeden 3 saat önce yemek yeme ve içme olayını keserek kliniğe gelir. Bir kelebek yardımıyla el üzerinden damar yolu açılır. Buradan solüsyon damara verilir.
    Hasta hemen rahatlar, komutları alır. Ağız açılması istendiğinde açar, kapatılması istendiğinde kapatır. Ağrı ya da tedaviye karşı korku tamamen ortadan kalkmıştır.

    ÇOCUKLARDA KULLANILIR MI?

    Diş hekimi korkusu çocuklarda büyüklere oranla daha fazladır. Ayrıca sürekli hareket halinde bir çocuğa müdahale etmek oldukça zordur.
    Süt dişlerin gerekliliği artık aileler tarafından bilindiği için bir süt dişine kanal tedavisi bile yapılmaktadır. Uzun randevu seansları çocuk için oldukça zor zamanlardır. Bu nedenle uyumlaşması zor çocuklarda kullanılabilir.

    SEDASYONUN AVANTAJLARI

    ·         Süresi ve dozu ayarlanabilir.
    ·         Yavaş yavaş etkinliği azaldığında ilaç arttırılarak yeniden etkinlik sağlanır.
    ·         Etkisini hızlı gösterir.
    ·         Uygulamanın bittiği anda sedasyonda kullanılan ilacın antidotu verilip sedasyon işlemine anında son verilir.
    ·         Kişi sedasyon biter bitmez günlük hayatına hemen devam edebilir.
    ·         Korkuya eğilimli çocuklarda bilinçaltlarında oluşabilecek olumsuzlukları engeller. Çünkü %85 hasta sedasyon bittiğinde hiçbir şey hatırlamaz.
    ·         Koltukta heyecana bağlı ortaya çıkan şeker yükselmesi gibi olumsuzlukları ortadan kaldırır.

    SEDASYONUN DEZAVANTAJI

    ·         Yapılan diş tedavisine ekstra bir maliyet getirir.
    ·         Gerçi basit tedavilerin maliyeti oldukça düşüktür.
    ·         İhmal edilmiş yapılmamış tedavinin maliyeti ise oldukça yüksektir.
    ·         Sedasyon bu maliyetin düşmesini sağlar.
    ·         Önceden oluşmuş özellikle çocuklar için sedasyonla ilgili olumsuz fikirleri ortadan kaldırmak hekim için ekstra bir ikna zamanı gerekir.
  • Projenin Adı : Kadınlık Sanatı, Trabzon Şehir Tiyatrosu

    Projenin Adı :KADINLIK SANATI

    Projenin Amacı: Bu proje eğitim düzeyleri düşük, sosyal yaşamdan uzak, dezavantajlı ya da fırsat eşitsizliği nedeniyle tiyatroyla hiç karşılaşmamış ve karşılaşma ihtimali olmayan ailelere tiyatro aracılığı ile ulaşmayı, kadına yüklenen toplumsal rollere, cinsiyet eşitsizliğinin sadece kadınların değil, toplumun yaşam koşullarını zorlaştırdığı konusunda farkındalık yaratmayı amaçlamaktadır.

    trabzon_sehir_tiyatrosu

    DIŞ SES

    Oyunda biri ev kadını diğeri iş kadını iki kadın onlara çocukluklarından beri “öğretilenlerin içinde” yaşarken, bir gün uyandıklarında yaşadıkları yerin bir kabin olduğunu fark ederler. Dışardan gelen ses onları yargılar ve sonsuza kadar buraya hapseder. Çıkış yolları arayan kadınlar, önce yalnız olmadıklarını, sonra da aslında kendilerini, kabini ve yargılayan sesi sorgularlar.

    Erkek egemen toplumunun kurguları ve kalıplarından kurtulmanın, ezberleri bozmanın, kabinden çıkmanın bir yolu var mıdır?

    trabzon_sehir_tiyatrosu_2

    Trabzon Şehir Tiyatrosunun Birleşmiş Milletler ortak programı kapsamında Sabancı Vakfı Hibe Programı tarafından desteklenen Tek Sanatsal Projesi olan “Kadınlık Sanatı” adlı projemiz tüm hızıyla devam ediyor. “Dış Ses” adlı oyunun sergilenmesi, Film gösterimi ve kadınlarla atölye çalışmalarını kapsayan proje şimdiye kadar Çayırbağı, Dernekpazarı, Yenicuma, Yeşiltepe ve Akoluk pilot bölgelerinde gerçekleştirilmiş ve olumlu geri dönüşler alınmıştır.

    kadinlik_sanati_tstYazar : Zeynep KAÇAR
    Yöneten ve proje danışmanı : Dilek GÜVEN

    Oyuncular ve proje ekibi :
    Nuray Yeşilaraz, Serap Berber, Özkan Yıldırım, Adnan Akyüz, Ali Kemal Durmuş

    Avukat : Işıl Demir Güner

    Sosyal Hizmet Uzmanı : Asuman Çebi

    Aldığımız seyirci tepkileri bizi hem şaşırtıyor hem de bu projeye olan inancımızı perçinliyor. Böyle projeler daha çok olmalı, çünkü toplumumuz okuma, düşünme ve irdeleme tembeli.
    Nuray YEŞİLARAZ

    Belki iğne ile kuyu kazıyoruz. Ama köylerde ya da ücra mahallelerde kadınların (ya da tüm izleyenlerin) tepkilerini görünce tiyatro ve sanatın empati kurma ve etkileme gücünün bir kez daha farkına varıyoruz.
    Özkan YILDIRIM

    Yine kadınların içinden doğacak bir aydınlanma serüveni için dere tepe gidiyoruz. Vardığımız yerlerde kah ineğini sağmadan gelen teyzeler, kah odun taşımadan gelen kız çocukları, kah tarlasından bahçesinden çıkan kadınlar, hepsi ile oyunun sonunda bir araya geliyoruz, sahnede izledikleri kadınları kendilerine o kadar benzetiyorlar o kadar yakın buluyorlar ki her oyunun sonunda sarılıp, öpüşüyoruz. Belki de yıllardır içlerine hapsedilen kendi seslerini, kendi hikayelerini dile getirmemizin sevinciyle bakıyorlar gözlerimize, bunu duyumsamak her şeye değiyor doğrusu . . .
    Serap BERBER

    Dış sesi Zeynep Kaçar niye yazdı, bu oyunu neden emek verip sahneye taşıdık.

    Sahneden söylenen her söz, anlatımın, gösterinin çeşidi ne olursa olsun, ister komedi, dram, trajedi vs. havaya üflenen bir nefes değildir, o söz yaşadığı toplumdan, dünyadan, konjünktürden bağımsız olamaz, hem ona dairdir, hem de tartışmaya, konuşmaya açılır. Derdi olanın derdi konuşulur tabi, tartışılır, ortada dert yoksa söz de sadece çalar oynatır. Benim derdim var, Zeynep Kaçar’ın derdi var, bu oyunu seçen Trabzon Şehir Tiyatrosunun derdi var.

    Birleşmiş Milletler tarafından yapılan bir araştırmaya göre,dünyadaki işlerin % 66’sı kadınlar tarafından görülüyor. Buna karşın kadınlar dünyadaki toplam gelirin ancak %10’una sahipler. Dünyadaki mal varlığının ise %1’ine sahipler. Başka bir deyişle dünyadaki işlerin %34’ü erkekler tarafından görülüyor ama erkekler dünyada ve toplam mal varlığının %99’una sahipler.

    Dünyadaki kadınların %47’si ilk cinsel ilişkilerini zor kullanılarak yaşıyor. Halen en az 54 ülkede kadınlara yönelik ayrımcı yasalar bulunuyor. Dünyadaki her üç kadından biri dayak yiyor, zorla seks yapmaya zorlanıyor.

    Türkiye’den rakamlar ve istatistiklerse şöyle, (Başbakanlık Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü İstatistikleri) Aile içi şiddetin %87’si kadınlara karşı isleniyor. Bu oran gecekondu semtlerinde %97’ye çıkıyor. Kadınların %20’si okur yazar değil, %40’ı evlenecekleri kişiye kendileri karar veremiyor, eğitim gören 100 kadından sadece 2 tanesi yüksek öğretim görüyor, kadınların iş gücüne katılım oranı %27. 850 kaymakamlığın 17 tanesi kadın, 550 milletvekilinin 24 ü, belediye başkanlarının ise binde 5i. Rakamlar insanı acıtıyor.

    Kadının toplum içindeki yeri, toplumun düzenini belirleyen ekonomik-üretim ilişkileri, kültürel-inançsal yapılanmalarından bağımsız değildir. Bütün etmenleri bir bütün içinde tek tek ele alıp düşününce ve erkek veya kadın sunulan öğretileri-dayatmaları sorgulayınca başlar aslında yolculuk. Dış ses’ de biri ev kadını, diğeri iş kadını iki kadın, onlara çocukluklarından beri yüklenen “öğretilerin” içinde, günlük rutinlerini yaşarlarken, bir gün farklı bir boyutta uyanırlar. İkisi de kabinlerin içindedir. Dışardan gelen bir ses onları yargılar ve sonsuza kadar buraya hapseder. Şaşkınlık ve panik halinde çıkış yolları arayan kadınlar, önce yalnız olmadıklarını, sonra da aslında kendilerini, kabini ve yargılayan sesi sorgularlar. Aslında zaten hep kabinlerin, kutuların içinde yaşadıklarının farkına varırlar. Bize dayatılan kurgular ve kalıplardan kurtulmanın, ezberleri bozmanın, kabinden çıkmanın bir yolu var mıdır? Oyunun sonunda kadınlar birbirine sorarlar çıkış var mıdır, “becerebilir miyiz” diye. Hep beraber becermek, bize sunulan kutuları, kabinleri itelemek, sorgulamak, aslında çok da basit olan çıkış yolunu birlikte bulmak umuduyla…

    DİLEK GÜVEN
    YÖNETMEN