Etiket: dekorasyon

  • Asil ve cesur

    Asil ve cesur

    Lyon kentinin kalbinde konumlanan bu yaşam alanı, her gün Rhone Nehri’nin güzelliğini izliyor doyasıya. Kentin tarihi karakterini öne çıkan klasist mimarisine rahatlık odaklı, modernist ve global bir dekorasyon çizgisini ekleyen bu ev, aydınlık yapısı ve ferah aurası ile dikkat çekmekte.

    DERLEYEN REVNA GÜNEY YAPIM JEREMY CALLAGHAN FOTOĞRAFLAR GAELLE LE BOULICAUT

    Fotoğraflar galeri’de … !

    SALON Beyaz rengin hakimiyetindeki mekanın oturma ünitelerinden sağda yer alan kanepe Living Divani’den, soldaki ise Caravane’dan alınmış. Beyaz yastıklar yine Caravane’dan. Öte yandan dore renkli kadife kumaş kaplı yastıklar ve bakır rengi yastıklar ise Maison de Vacances’dan seçilmiş. Siyah-beyaz desenli kumaş kaplı yastıklar Yastık by Rıfat Özbek imzası taşıyor. Köşede yer verilmiş ve Alex Dreyer tasarımı tripod lambader Habitat’dan. Çin bankları Lyon’da konumlanan mağaza Maison Hand’de keşfedilmiş. Geleneksel Türk halısı ise Yunan adalarına yapılan bir seyahat sırasında aınmış. Şömine yanındaki beyaz saksı Lyon’daki bir bit pazarından satın alınmış. Siyah saksılar ise Shanghai’deki bit pazarında bulunmuş. Beyaz ve dore dengesini taşıyan atmoferin duvarlarında kullanılan boyalar Ressource’dan

    ANTRE Ressource’dan alınan ve Zuber marka duvar resimlerinin biri ‘The Port of Boston’ isimli ve Boston limanını betimliyor, diğerinde ise bir Hindistan eğlencesi resimlenmiş. Bu çalışmalara uyumlu koyu renkler mekanı diğer bölümlerden ayırmakta. Çin işi banklar Maison Hand’den seçilmiş. Bankın üzerinde Helen’in daha önce yaşadığı Prag ve Shanghai’daki bit pazarlarından keşfedilenler sergileniyor.

    DUYULARA SESLENEN BİR EV YARATMAK İÇİN nesneleri sevmeli ve onları birbiriyle karıştırarak sizi anlatan bir stil bulmalısınız. Etrafta ne varsa algıya seslenmeli. Hepsi heyecan verici, şaşırtıcı ve sesli olmalı, tıpkı bir orkestra gibi. Gözünüz, objelerle, yazılarla, resimlerle dans etmeli, onlara dokunabilmeli, onlarla konuşabilmelisiniz.

    ‘Bu dairenin tarihi dokusundan daha çok, konumuna hayranım’ diye anlatmaya başlıyor ev sahibi ve dekoratörü Helen de Kervenoael ve devam ediyor: ‘Evdeki ışığı seviyorum, Lyon’un merkezinde değil de taşrasındaymışım hissini veriyor bana’. Az önce de okuduğunuz gibi Lyon’da, tarihi bir binada yer alan, yüksek tavanlı bir evdeyiz. Evin pencerelerinden etrafı izlerken, ağaçların ardından karşımıza çıkan Lyon ve kentin içinde boylu boyunca devam eden Rhone Nehri, büyüleyici ve dinlendirici bir güzellik sergiliyor. Tarihi mirasının yanı sıra son 10 yılda oldukça modern bir yaşam merkezi haline dönüşen Lyon kenti, artık sadece sanatın değil moda dünyasının da dikkatini çekiyor. Helen de Kervenoael ise profesyonel iş yaşamı gereği, Prag ve Shanghai gibi farklı kentlerde yaşamış ve çalışmış yıllar boyunca. Yaşam yolculuğunda rastladığı, materyal, stil ve dönemlerin bir karışımı niteliğindeki Lyon’u ise ‘rahatlamış şehir’ olarak adlandırıyor. ‘Evdeki gün ışığı kalitesi, mekanları düzenleme kararımın başlıca motivasyon kaynağıydı. Bu kuvvetli ışık, sanki büyük bir kent apartmanı dairesinde değil de geniş bir kır evinde ya da uzaklarda, büyük bir şatodaymışsınız hissi uyandırıyordu.
    Çekici ve sevimli ama kesinlikle lüks değil. Bana göre mekan tasarlarken, bir müze hazırlıyormuşsunuz gibi hareket etmemelisiniz, mekan bu hissi vermemelidir. Ama ben kişisel olarak, ilgi çekici detayları öne çıkartmayı da severim. Zaten önemli olan, fonksiyonalite ile estetik değerin dengesini sergilemek değil mi?’ diyor ev sahibi. Orijinal halinde iki daireden oluşan (biri daha büyük ve nehir manzaralı, diğeri ise arkaya bakan daha küçük odalara sahip) bu ev, Helen de Kervenoael ve ailesi satın aldıktan sonra tek dairelik görünümüne kavuşmuş. Yaklaşık 250 yıllık geçmişe sahip bu mekana renovasyon çalışmaları yapılırken country tarzı ile Fransiz klasik çizgisi birleştirilmiş.
    Asma kat kitaplığı, merdivenler, duvar resimleri, dore-beyaz birlikteliği, ham ahşap mobilyalar ile mekana bu karakterler yerleştirilmiş. Kervenoael, altın rölyef çalışmalarından antredeki duvar resimlerine kadar evin detaylarıyla yakından ilgilenmiş. ‘Bazı şeylerin geçmişten bu yana var olduğu fikri beni çok etkiledi. Böyle önemli parçaların zarar görmemesini ve yok olmamasını istedim. Bu detayların benim için değeri büyük’ diyen ev sahibi mekanları yorumlarken kalabalık ailesinin keyiflerini‘Bu dairenin tarihi dokusundan daha çok, konumuna hayranım’ diye anlatmaya başlıyor ev sahibi ve dekoratörü Helen de Kervenoael ve devam ediyor:
    ‘Evdeki ışığı seviyorum, Lyon’un merkezinde değil de taşrasındaymışım hissini veriyor bana’. Az önce de okuduğunuz gibi Lyon’da, tarihi bir binada yer alan, yüksek tavanlı bir evdeyiz. Evin pencerelerinden etrafı izlerken, ağaçların ardından karşımıza çıkan Lyon ve kentin içinde boylu boyunca devam eden Rhone Nehri, büyüleyici ve dinlendirici bir güzellik sergiliyor. Tarihi mirasının yanı sıra son 10 yılda oldukça modern bir yaşam merkezi haline dönüşen Lyon kenti, artık sadece sanatın değil moda dünyasının da dikkatini çekiyor. Helen de Kervenoael ise profesyonel iş yaşamı gereği, Prag ve Shanghai gibi farklı kentlerde yaşamış ve çalışmış yıllar boyunca. Yaşam yolculuğunda rastladığı, materyal, stil ve dönemlerin bir karışımı niteliğindeki Lyon’u ise ‘rahatlamış şehir’ olarak adlandırıyor. ‘Evdeki gün ışığı kalitesi, mekanları düzenleme kararımın başlıca motivasyon kaynağıydı. Bu kuvvetli ışık, sanki büyük bir kent apartmanı dairesinde değil de geniş bir kır evinde ya da uzaklarda, büyük bir şatodaymışsınız hissi uyandırıyordu. Çekici ve sevimli ama kesinlikle lüks değil. Bana göre mekan tasarlarken, bir müze hazırlıyormuşsunuz gibi hareket etmemelisiniz, mekan bu hissi vermemelidir. Ama ben kişisel olarak, ilgi çekici detayları öne çıkartmayı da severim. Zaten önemli olan, fonksiyonalite ile estetik değerin dengesini sergilemek değil mi?’ diyor ev sahibi. Orijinal halinde iki daireden oluşan (biri daha büyük ve nehir manzaralı, diğeri ise arkaya bakan daha küçük odalara sahip) bu ev, Helen de Kervenoael ve ailesi satın aldıktan sonra tek dairelik görünümüne kavuşmuş.

    Yaklaşık 250 yıllık geçmişe sahip bu mekana renovasyon çalışmaları yapılırken country tarzı ile Fransiz klasik çizgisi birleştirilmiş. Asma kat kitaplığı, merdivenler, duvar resimleri, dore-beyaz birlikteliği, ham ahşap mobilyalar ile mekana bu karakterler yerleştirilmiş. Kervenoael, altın rölyef çalışmalarından antredeki duvar resimlerine kadar evin detaylarıyla yakından ilgilenmiş. ‘Bazı şeylerin geçmişten bu yana var olduğu fikri beni çok etkiledi. Böyle önemli parçaların zarar görmemesini ve yok olmamasını istedim. Bu detayların benim için değeri büyük’ diyen ev sahibi mekanları yorumlarken kalabalık ailesinin keyiflerini‘Bu dairenin tarihi dokusundan daha çok, konumuna hayranım’ diye anlatmaya başlıyor ev sahibi ve dekoratörü Helen de Kervenoael ve devam ediyor: ‘Evdeki ışığı seviyorum, Lyon’un merkezinde değil de taşrasındaymışım hissini veriyor bana’. Az önce de okuduğunuz gibi Lyon’da, tarihi bir binada yer alan, yüksek tavanlı bir evdeyiz. Evin pencerelerinden etrafı izlerken, ağaçların ardından karşımıza çıkan Lyon ve kentin içinde boylu boyunca devam eden Rhone Nehri, büyüleyici ve dinlendirici bir güzellik sergiliyor. Tarihi mirasının yanı sıra son 10 yılda oldukça modern bir yaşam merkezi haline dönüşen Lyon kenti, artık sadece sanatın değil moda dünyasının da dikkatini çekiyor. Helen de Kervenoael ise profesyonel iş yaşamı gereği, Prag ve Shanghai gibi farklı kentlerde yaşamış ve çalışmış yıllar boyunca. Yaşam yolculuğunda rastladığı, materyal, stil ve dönemlerin bir karışımı niteliğindeki Lyon’u ise ‘rahatlamış şehir’ olarak adlandırıyor. ‘Evdeki gün ışığı kalitesi, mekanları düzenleme kararımın başlıca motivasyon kaynağıydı. Bu kuvvetli ışık, sanki büyük bir kent apartmanı dairesinde değil de geniş bir kır evinde ya da uzaklarda, büyük bir şatodaymışsınız hissi uyandırıyordu. Çekici ve sevimli ama kesinlikle lüks değil. Bana göre mekan tasarlarken, bir müze hazırlıyormuşsunuz gibi hareket etmemelisiniz, mekan bu hissi vermemelidir. Ama ben kişisel olarak, ilgi çekici detayları öne çıkartmayı da severim. Zaten önemli olan, fonksiyonalite ile estetik değerin dengesini sergilemek değil mi?’ diyor ev sahibi. Orijinal halinde iki daireden oluşan (biri daha büyük ve nehir manzaralı, diğeri ise arkaya bakan daha küçük odalara sahip) bu ev, Helen de Kervenoael ve ailesi satın aldıktan sonra tek dairelik görünümüne kavuşmuş. Yaklaşık 250 yıllık geçmişe sahip bu mekana renovasyon çalışmaları yapılırken country tarzı ile Fransiz klasik çizgisi birleştirilmiş.

    Asma kat kitaplığı, merdivenler, duvar resimleri, dore-beyaz birlikteliği, ham ahşap mobilyalar ile mekana bu karakterler yerleştirilmiş. Kervenoael, altın rölyef çalışmalarından antredeki duvar resimlerine kadar evin detaylarıyla yakından ilgilenmiş. ‘Bazı şeylerin geçmişten bu yana var olduğu fikri beni çok etkiledi. Böyle önemli parçaların zarar görmemesini ve yok olmamasını istedim. Bu detayların benim için değeri büyük’ diyen ev sahibi mekanları yorumlarken kalabalık ailesinin keyiflerinive yaşam trafiğini de göz önüne aldığını belirtiyor. Eşi ve dört çocuğuyla neşeli bir hayat sürdüren Helen de Kervenoael, ön cepheden arka cepheye kadar, tüm mekanda yetişkinler ve çocuklar ortak veya özerk alanlar için planlandığını da sözlerine ekliyor. Diğer yandan evde çok kültürlülük ile ilgili hoş bir denge tutturulduğunu da gözlemliyoruz. Salondaki İtalyan kanepelerin tavandaki Fransız markötri çalışmalarına ve zemindeki geleneksel Türk halısına eşlik ettiğini, sehpa olarak işlevlendirilen Çin banklarının ise pek çok bölümde kullanıldığını farkediyoruz. Kültürlerin bu şekilde bir araya gelişi özellikle de Lyon’da konumlanan XIV. Louis dönemine ait bir apartman dairesinde hayranlık uyandırıcı bir özellik. ‘Ben zamansız olanın peşindeyim’ diye belirtiyor ev sahibi Helen de Kervenoael ve macerasını şu cümlelerle noktalıyor: ‘Kalıcı bir şeylerin, fani olanın, ötesindekilerin peşindeyim ben. Çünkü bir ev sadece kullanılmak üzere tasarlanmalı, evin içindekilerle değil ruhuyla ilgili bir derinlik, bir felsefe olmalı. Görüntüsü güzel ama içinde yaşaması zor bir mekan tasarlamak yerine rahatça dağıtılabilecek, güzel anılarla eskiyebilecek, iletişim içinde olan alanlar yaratılmalı.’

    YEMEK ODASI Salona geciş veren yemek odasının masası bit pazarından satın alınmış, banklar, bank üzerindeki geyik derisi post ve masa üzerinde sergilenen Fas vazoları Maison Hand Lyon’dan. Lamba, Gervasoni tasarımı.

    MUTFAK Helen de Kervenoael, evin mutfak bölümüne country bir hava kazandırmak amacıyla ahşap kapıları değiştirmeden kullanmayı tercih etmiş. Duvarda kullanılan boya Ressource’dan, raflar ve mutfak tasarımı ve uygulaması Ikea’ya ait. Seramik zemin ve duvar kaplamaları Dtile’den seçilmiş. Masa ise tıpkı bank gibi Beton Cire ile üretilmiş

    ÇOCUK ODASI Evin minik sahibi Rose, renkli ve romantik odasında harika vakit geçirdiğini söylüyor bize. Zemindeki postlar, Paris’te Maison de Vacances’dan. Tavan aydınlatması Marsilya’daki Honore markasının bir tasarımı.

    ÇALIŞMA BÖLÜMÜ Endüstriyel tarzdaki masa, Lyon’da yer alan La Maison Belle’den. Aynalar ve sandalye bit pazarından toplanmış. Duvarda asılı tablo Mathieu Iquel imzalı

    DUYULARA SESLENEN BİR EV YARATMAK İÇİN hareketli, sürprizlere açık, dinamik bir dekorasyon tarzının izinde olmalısınız. Örneğin duvarları ilginç duvar resimleri ile kaplayabilirsiniz, sanat koleksiyoneri kariyerinizin başındaysanız tablolar asabilirsiniz, -daha basiti- bit pazarından objeler alarak onları sergileyebilirsiniz. Bu bir duvarı boydan boya kaplamaktan daha kolaydır. Ayrıca aynı kanepenin üzerinde farklı yastıklar kullanmak da pratik çözümlerden biri olabilir.

    KİTAPLIK VE OTURMA BÖLÜMÜ Asma katta yer alan kitaplık ve merdiven altındaki oturma bölümü evin sahip olduğu tavan yüksekliğinden faydalanılarak oluşturulan bölümler. Ev sahipleri bu mekana modern bir bakış kazandırmak amacıyla antrasit renk tonlarını tercih etmiş. Zemin ise hasır örgü malzeme ile kaplanmış. Resim çalışması Mathieu Iquel imzalı. Kanepe, koltuklar, orta sehpa ve lambader bit pazarından, aplik Marsilya’daki Honore Deco’dan alınmış. Sepet Maison Hand tasarımı.

    DUYULARA SESLENEN BİR EV YARATMAK İÇİN doğanın ve dünyanın bizlere sunduğu her türde imajı kullanmalısınız. Formlar, dokular ve aksesuarlar bir yana, evin genel stilini belirleyen bir öğe de desenlerdir. Her dekorasyon tarzının karakteristik desenleri vardır. Eğer deko-stilinizi anlaşılır kılmak istiyorsanız (örneğin) halının içindeki desenlerin benzerlerini kanepe kumaşında, perdelerde veya yastıklarda sürdürebilirsiniz, hatta bu deseni mobilya formlarında da tekrarlayabilirsiniz.

    EBEVEYN BANYO Mekan, ebeveyn yatak odasının içinde yer almakta. Duvar ve zeminde kullanılan seramik kaplamalar, havuz zemininde kullanılmak üzere üretilen cinsten. Lavabo altı dolap ünitesi, Lyon’daki Design et Bain’den alınmış. Lavabo da aynı adresten seçilmiş. Bambu merdiven ev sahiplerinin bit pazarı keşiflerinden.

    EBEVEYN YATAK ODASI Ebeveyn yatak odası yemek odası ile bağlantılı. Yatağın tam karşısında ise bir şömine ve radyatöre yer verilmiş. Radyatörün üzerinde yer alan renkli kutular Habitat’dan satın alınırken, şömine üzerinde sergilenen objeler ise ev sahiplerinin çeşitli seyahatlerinden hatıralar. Aydınlatmalar Lyon’da bir mağazada bulunmuş, Çin işi komodinler ev sahipleri tarafından renklendirilerek yeniden değerlendirilmiş. Yatak örtüsü, siyah-beyaz renklerde yastık ve throw Maison de Vacances’dan, dore renkli grafik desenli yastık Yastık by Rıfat Özbek’ten. Puf Arcade tasarımı.

    ANTRE Ev sahibesinin sevdiği tasarımcılardan biri olan Fornasetti’nin imza attığı ikonik duvar tabakları ve duvar kağıdı bu mekanın en dikkat çekici unsurları arasında. Tavan aydınlatmaları Piet Hein Eek Showroom’dan alınan eski endüstriyel tipi tasarımlardan. Kilise koltukları ve orta sehpa, evin yanındaki bina olan Fransız Kilisesi’nin ev sahibesine hediye ettiği eski dua koltukları.
    SALONA BAKIŞ Masa Aslı Tunca’dan alınmış. Masa üzerinde ev sahibesinin koleksiyon oluşturmak istediği Astier de Villatte’ın seramik objeleri sergilenmekte.

    Kaynak : elledecor

  • Renklerle Gelen Şık Çözümler

    Renklerle Gelen Şık Çözümler

    Firmaların gerek küçük alanlar gerekse sıkıcı mekânlara bulduğu çözümler renklerle birleşince ortalık şenlik yerine dönüyor

    İş hayatıyla birlikte sıkışan şehirler ve şehirlerin artan nüfusuna yetişmeye çalışan konutlar gittikçe küçülüyor. Durum böyle olunca da az yer kaplayan ürünler önem kazanıyor. Duvara monte edilebilen bu ürün açıldığında çalışma masası olarak kullanılabiliyor.

    Bazı insanlar kitaplarını elektronik ortamlarda depolamayı tercih eder. Ama kitaplara dokunmayı tercih edenler için dizayn edilen kitaplık zaman ve yer kavramına da karşı çıkıyor. Sallie Trout tarafından tasarlanan kitaplık kumandayla kontrol edilen asansörüyle en üstteki kitaba bile kolayca ulaşım sağlıyor. Havalar ısındıkça bahçe ve terasta daha fazla zaman geçiriyoruz. Buradan yola çıkarak bahar desenleri ve renklerinden yapılan hamak koltuk dış mekanlar için ideal. Sıcağa ve yağışa karşı da resistanslı ürün konfor da garanti ediyor.

    Ahşap lamba Barend Hemmes tasarımı. Hem iç hem de dış mekanda kullanılabilen ürün, laser kesim tekniğiyle ışığı farklı şekillerde yansıtıyor. Mekana farklı bir ambians katıyor. Dalga efekti verilen bambuların üzerine yerleştirilen minderlerden ortaya çıkan bu tasarım etkileyici…

    Lucas Rise tarafından tasarlanan bu renkli gardroblar, tamamen eski mobilyaların onarımının yapılıp artistik desenlerle boyanmasından meydana getirildi. Eski gardroblarını atmak yerine güne yeniden kazandırmak için iyi bir model.

    Karim Rashid ve Alexandra Von Furstenberg’in Pembe Kuğu projesi göğüs kanserine dikkat çekiyor. Satışlardan elde edilen tüm gelirlerin Göğüs Kanseri Araştırma Kurumu’na aktarılacağı projede sergilenen koltuk, pembe kurdeleleriyle ortamı hareketlendiriyor.

  • Evinizi yaza hazırlamanın ipuçları

    Evinizi yaza hazırlamanın ipuçları

    -Yaz dekorasyonunda Akdeniz mekanlarını ilham alabilirsiniz. Öncelikli olarak bu mekanlarda yapılan dekorasyon örneklerini incelemenizde fayda var.

    -Denizin ferahlatıcı etkisini evinizde yansıtın. Deniz kenarında geçirilen zamanların rahatlığını yansıtacak birkaç ufak detayla mekanlarınıza deniz havasını getirebilirsiniz. Mavi renkleri bolca kullanın ve deniz kabuklarıyla bezenmiş aksesuarlarla evinizi güzelleştirin. Sevdiğiniz yazlık mekanların tablolarını asın.

    Evlerinizde deniz esintisi…

    -Evlerinizde en çok yer kaplayan alanlar duvarlardır. Bu yüzden duvarlarınızda yapacağınız herhangi bir değişiklik evinizin havasını anında değiştirecektir. Mümkün olduğu kadar açık renkler kullanmaya çalışın. Özellikle beyaz yazın favori rengidir. Evleri olduğundan daha ferah gösterir. Deniz esintisini evlere yansıtmanız için tek bir duvarınızı mavinin tonlarına boyayabilir ya da deniz manzaralı bir duvar kağıdı ile döşeyebilirsiniz.

    -Kışın ısınmak için kullandığınız kalın şalları ve kırlentleri bir kenara kaldırın. Ayrıca kullandığınız koyu renkleri de bir sonraki kış sezonuna kadar unutun. Mümkün olduğu kadar ince ve keten kumaşlar kullanmaya çalışın. Koltuklarınıza renkli minderler ya da ketenden örtüler dikerek daha renkli bir ortam yaratabilirsiniz.

    -Evi sıcak tutmak için kullandığınız halıları kaldırmanın tam zamanı. Bunun yerine ince, hafif desenli kilimleri tercih edebilirsiniz.

    -Yazın özellikle camlar büyük önem taşır. Güneşin pozitif enerjisini evinizde hissetmek için öncelikle kalın perdelerinizi kaldırın. Beyaz, ince tülleri kullanmaya çalışın. Ayrıca kışın lekelenen camlarınızı temizlemenin tam zamanı. Temiz, parlak camlar güneşin pırıltısını evinize taşıyacak ve yaşam alanınızı daha ferah bir görünüme kavuşturacaktır.

    -Canlı çiçekleri yaşam alanınızda kullanarak, yazın bu şenlikli havasını doğanın bizlere sunduğu renklerle süsleyebilirsiniz. Pencere kenarlarına, balkona, masanın ya da sehpalarınızın üzerlerine aksesuar olarak canlı çiçek kullanmaya çalışın. Eğer mekanlarınızda yeterli alan ve ışık varsa yeşil yapraklı bitkileri mutlaka dekorasyonunuzda kullanın. Unutmayın, bu bitkiler evinize hayat katacaktır.

    -Evinizin güzel ve freş kokması için çiçek esanslı oda spreyleri kullanabilirsiniz.

    -Yazın vazgeçilmez yerlerinden biri olan balkonları ufak değişikliklerle güzelleştirebilirsiniz. Geniş bir balkonunuz varsa salıncak alabilir kullanmadığınız eskimiş kanepelerinizi balkona taşıyabilirsiniz. Ayrıca eski sandalyelerinizi birbirinden farklı renklere boyayabilir, mum ve çiçeklerle hoş bir görünüm yaratabilirsiniz.

    -Unutmayın bu sezonun favori renkleri sarı, turuncu, turkuaz, pembe ve mavinin tonları. Bu renkleri aksesuarlarınızda, kumaşlarınızda ya da duvarlarınızda dilediğinizce kullanıp yaz havasını evinize taşıyabilirsiniz.

  • Yazlığınız yaza hazır mı?

    Yazlığınız yaza hazır mı?

    Öncelikle yazlığınızın ne derece bakıma ihtiyacı olduğunu belirleyen ve ilk olarak yapılması gereken işlerin bir listesini çıkarın.

    Büyük tamiratlar söz konusuysa, iyi bir ustayla anlaşarak gerekli onarımları yaptırın. İleride daha büyük sorunlara yol açacağıdüşünülürse, küçük onarımları da ertelememekte fayda var.

    Kış boyunca rutubetten çatlamış ve kabarmış iç ve dış cephenin boyanması gerekebilir. Duvarlar kâğıt kaplıysa sökmeden tekrar kâğıtla kaplayın.

    Çatıdaki kiremitler, rüzgârın ve yağışlı havanın etkisiyle uçmuş ya da kırılmış olabilir. Bunları tespit edip yenileyin. Çatının izolasyonu dayanıklı çatı kaplama malzemeleriyle yapıldığında uzun süre bakım gerektirmeyecektir.

    Kapı ve pencere doğramalarınız ahşapsa, kış mevsimi boyunca rutubet ya da yağmurun etkisiyle şişmiş olabilir. Pencerelerin cam macunları kontrol edilmeli, onarılamayacak kadar kötü durumda olanlar değiştirilmelidir.

    Suyunuzu güneş enerjisinden yararlanarak ısıtıyorsanız, mevcut sisteme bir bakım yaptırın. Kırılan camları değiştirin ve paslanan metal kısımları antipas bir boya ile boyayın.

    Elektrik tesisatı da zaman içinde bakım gerektirecektir. Yıpranan prizleri, duyları, yanan ampulleri değiştirin.

    Mutfak ve banyo gibi ıslak alanlar, özellikle su tesisatında bir problem varsa ve zamanında bakım yapılmadıysa, büyük sorunlara yol açabilir. Bu durumda yapılacak ilk iş, tesisatın onarılması ve damlayan muslukların değiştirilmesi olacaktır. Mutfakta, eviye ile alt ve üst dolaplar, banyoda ise lavabo, rezervuar, klozet ve duş kontrol edilmelidir.

    Balkon, kış mevsiminde evin en çok zarar gören bölümü olmasına rağmen, çoğunlukla ihmal edilir. Balkonun su akıtma sistemini ve zemin karolarını gözden geçirin.

    Korkuluklarınız paslandıysa, onları antipas boyayla boyayın. Balkonunuzda barbekü varsa, bacasının tıkalı olup olmadığını kontrol edin.

    Yazlığınızın bulunduğu bölge zehirli hayvanlar veya böcekleriyle ünlüyse, Mayıs ve Temmuz olmak üzere yılda iki kez ilaçlama yapmalısınız. Yaz boyunca sineklerden şikâyet etmemeniz için ise, günaşırı ilaçlama şart.

    Havuzunuzun üstü kış mevsimi boyunca açık kaldıysa, sorunsuzca kullanabilmeniz için mutlaka dezenfekte ederek bakımını yapın. Bahçeniz varsa, toprağı havalandırın, kış boyunca bakımsız kalmış ve böceklenmiş bitkilerinizin kuruyan ve çürüyen kısımlarını budayın.

  • Mutfak hangi renk olmalı?

    Mutfak hangi renk olmalı?

    Odalar kadar özen isteyen, zamanınızın çoğunu geçirdiğiniz mutfağınızın boyasını değiştirirken acele etmeyin. İşte mutfağınızı yenilerken rehber olabilecek renk seçenekleri…

    Yosun yeşili ve nar kırmızısı gibi mat renkler her zaman daha iyidir. Parlak renkler sizi çok mutlu edecek gibi görünse de gerçekte biraz tahatsız edebilirler. Eğer huzursanız, dolaplarınızın dış yüzeylerini boyayarak işe başlayabilirsiniz.

    Açık sarı renk sıcak bir örtü altında hissetmenizi sağlayacak. Mutfağa koyduğunuz tabaklar harika gözükecek. Tik ağacından yaptırdığınız zemine çıplak ayakla bastığınızda şişe mantarı kadar yumuşak olduğunu hissedeceksiniz.

    Güneş ışınlarından daha çok faydalanmak için mutfaklarda duvarlar genellikle çok azdır. Açık sarıyı mutfak duvarlarını renklendirmek için kullanabilirsiniz. Bu renk ağaç mobilya ve zeminle mükemmel görünecektir.

    Bal rengi veya doğal şeker rengini tercih edebilirsiniz. Tüm sıcaklığı ile iştahlandıran bir renk. Beyaz mobilyalarla birlikte kullanılması en güzeli. Krema, muhallebi renkli dolaplar ve kızıl zeminle de oldukça uyumludur.

    Soft yeşil insanı rahatlatan bir seçenek. Özellikle ada evlerindeki mutfaklar için oldukça şık bir seçenek. İnanılmaz kompleks bir renk. Sarı ve yeşil kombinasyonları kadar kırmızının alt tonlarıyla da uyumlu. Sadece bir duvara uygulayın. Soft ahududu (Pembe) rengiyle duvarınızı boyadıktan sonra, mıknatısla duvara çocuğunuzun el işlerini, okul programlarını ve doğum günü aktivitelerini asın.

    Birçok markanın artık harika renklerde mutfak dolabı seçenekleri bulunuyor. Mermer rengi, beyazdan çok gri tonlar hakim olduğu renkte mutfak dolabı yaptırıp, duvarlarınızı açık kahverengiye boyayabilirsiniz. Bu kontrast mutfağı daha erkeksi ve sofistike yapacaktır.

    Portakal sarısını duvarınıza uygulayarak mükemmelliği yakalama şansı elde edebilirsiniz. Bu renk çocuklarınızın neşe içinde projelerini yapmalarını sağlayacaktır ve geceleri ufak bir lambayla aydınlatıldığında sıcaklık hissi uyandıracaktır.Sadece bir duvar üzerinde deneyerek başlamanız karar vermeniz için yeterli olabilir.

    İçinizden bazıları ‘açık renkli veya beyaz mutfak dolaplarını temizlemekten çok yorulduğunu söyleyebilir. O zaman mutfak dolaplarınızı Gri ve mavi karışımı renkte boyayabilirsiniz. Duvarlarınızı kireçle çizilmiş gibi beyaz renkte boyayabilir, mermer tezgah ve leke tutmayan çelik lavabo ve mutfak gereçleri kullanabilirisiniz.

    Evinizin mutfağındaki eski dolapları, tezgahları ve diğer araç gereçleri beyaz ev eşyalarıyla uyumsuzsa bir yeniliğe ihtiyacınız var. Dolaplarınızın sadece kapaklarını boyayın. Çerçevelerini farklı bir renkle boyayın. Yosun yeşili ve deniz yeşili ucuz plastik boyanızın yerini alabilir. Açık veya koyu kiremit rengini zemine uygulayabilirsiniz.

    Özellikle küçük bir mutfakta koyu renkler çok fazla tercih edilmez ama biraz duygusal zamanlarda bu tür bir ihtiyaç duyabilirsiniz. Yumuşak yosun rengi beyaz mutfak dolaplarınızla çok elegan görünebilir.

    Kırmızı enerji dolu bir renktir. Bu mükemmle bir kırmızı, koyu portakal sarısı veya koyu mavi değil. Güneşli veya az ışık alan odalarda aynı etkiyi yapar. Mutfak dolaplarınızı daha belirginleştirir. Daha etkileyici bir görüntü için dolaplarınızın etrafını da kırmızı bir boya ile çerçeveleyebilirsiniz.

  • Çocuk Odaları İçin Tüyolar

    Çocuk Odaları İçin Tüyolar

    Uyumlu bir dekorasyon planı ile tasarlanacak çocukodasının, zaman içinde oyun odası, yatak odası ve çalışma odası olarak kullanılacağını unutmayın!

    Çocuk odasının dekorasyonu çocuğun doğumu ilebaşlayan ilk yılda kritik önem taşır ve bu odanın doğrudekorasyonu gelecek yıllarda aile bütçesine olumlu yansır.Çocuk odası dekore edilirken gelecek 5, 10 hatta 15 yılhesaplanarak hareket edilmelidir. Odanın dekorunun temelini ve mobilyalarını basit tutmak, çocuğun büyümesi ile odanın uyum sağlamasına yaradığı gibi, çocuk odasınındekorasyonunun evin genel havası ile de uyumlu kalmasını sağlar.

    Fonksiyonel mobilyalar;

    Çocuk odasına sağlam ve fonksiyonel mobilyalar konmalıdır. Genç yatağına dönüşebilecekçocuk karyolası, masa olarak da kullanım özelliği olan çekmeceli sehpalar, içine battaniye ve yastıkların kaldırılabileceği ve daha sonraki yıllarda üstüne bilgisayarın veya televizyonun konabileceği gardırop, çocuk odasında tercih edilebilecek fonksiyonel seçeneklerdir. Fiyatı ucuztutabilmek için cilasız mobilyalar alınıp, daha sonra boyanabilir. Biraz zımparalayıp, birkaç katboya çekerek, çekmecelerin kulplarını yenileyerek eski bir mobilyayı çocuğunuzun odasınakoyabilirsiniz.

    Fonksiyonel puflar tekrar popülerleşti. Ahşap küp şeklindeki puf, ebeveynler içinyerleştirilen bir sallanan sandalyenin yanına konumlandırılabilir. Çocuk küçükken bu pufunüstüne oturup oyun oynar, daha büyüğünde ise sallanan sandalyede rahatça oturup müzikdinler.

    Duvar kaplamaları;

    Eğer mobilyalar ve duvar kaplamaları basit tutulursa, çocuğun odasının diğer aksesuarlarıbirkaç yılda bir kolayca değiştirilir. Yeni doğmuş bir çocuğun odasını yumuşak sarı tonda duvar kağıdı ile kaplamak mantıklıdır, nötr renge geçişi olduğu için çocuk büyüdükçe iyi görünecektir.

    Duvar kağıdı bordürleri çocuğun odasına farklı anlamlar ve yenilik katmak için idealdir. Bu bordürler hayvan figürleri veya bebek motifleriyle yenilenebilir. Bordürlerde seçilen bir desen,parça halı, perde ve çarşafla tamamlanabilir.

    Aksesuar seçimi;

    Bir odayı kişiselleştirmenin en iyi yolu aksesuar kullanmaktır. Çocuk büyüdükçe odasınakonulabilecek renkli sandıklar, odanın dağınıklığına çözüm olabileceği gibi çocuk odasına daruh katar.

    Konulacak her sandığın, dergi ve kitapların içine konması gibi farklı bir amacı olmalıdır.Odaya raflar kurularak küçük oyuncaklar buralara konulabilir; aynanın yanına hobiaksesuarları yerleştirilebilir. Abajurlar ve yer yastıkları arada değiştirilerek renk trendleriyansıtılabilir.

    Çocuk kendi odasını düzenlemek isterse…

    8-12 yaşa ulaştığı zaman çocuk, odasının dekorasyonuna karışmak isteyebilir. Bu isteklerekulak verilmelidir, ama ev halkının zevki ve maddi koşullar arasındaki dengeyi kurmakebeveynlere düşer. Tüm seçimleri çocuğunuza bırakmamalısınız, ama yine de ona zamanzaman seçenekler sunmanız, odasına kişilik katması için önemlidir.

    Çocuğunuz ergenlik dönemine girdiğinde kendine örnek aldığı şarkıcıların ve sporcuların posterlerini odasına yapıştırmak ve odasının tüm dekorasyonunu kendi kontrol etmek isteyebilir. Bu durumda duvarın zarar görmemesi için posterlerin çerçevelenmesi daha uygundur, bantla yapıştırılması duvara zarar verecektir. Fotoğraflar ve yazıların asılması için ise bir pano asılması daha iyi olacaktır. Deri veya sünger görünümünde bir duvar kağıdı ilginç bir fon oluşturabilir.

  • Evde sinema keyfi

    Evde sinema keyfi

    Ev ortamında sinema keyfi yaşamak artık imkansız değil. Teknolojinin gelişmesi ev dekorasyonunda yeni trendler yarattı. Örneğin ev sinema sistemleri ile ev ortamında koltuğunuzda otururken sinema keyfini yaşayabilirsiniz. Ev sinema sistemiyle tek başınıza ya da aileniz ve sevdiklerinizle keyifli zamanlar geçirebilirsiniz.

    Erkeklerin Sevdiği Romantik Filmler için tıklayın !

    Bunun için kendinize özel bir oda dekore edebilir ya da var olan odanızda bu sistemi yerleştirebilirsiniz. Sinema sistemini ses sistemleri ile tamamlayabilirsiniz. Burda önemli olan kablo kalabalığını aza indirmek için sisteminizi prize yakın yerlere koymanızda fayda var. Televizyon üniteleri sayesinde odanızda hem şıkbir dekorasyon oluşturabilir hem de televizyon, projeksiyon ve ses sisteminizi düzenli bir şekilde yerleştirebilirsiniz.

    Ev sinema dekorları

  • Vazo ev dekor tasarım fikirleri

    Vazo ev dekor tasarım fikirleri

    Vazo ev dekor tasarım fikirleri…

  • Sürgülü Cam Kapı Tasarımları

    Sürgülü Cam Kapı Tasarımları

    Sürgülü Cam Kapı Tasarımları –

  • Duşakabin 2013 modelleri

    Duşakabin 2013 modelleri

    Cam sürgülü duşakabin 2013 modelleri..