Etiket: değer vermek

  • İlişkilerde Ne Kadar Değer Verilmeli

    İlişkilerde Ne Kadar Değer Verilmeli

    İlişkilerimizde fedakarlık yapıyoruz. Peki bizim verdiğimiz değeri görebiliyor muyuz? İlişkiler ne kadar değer verilmeli.

    İlişkilerde verilen değer konusunda aslında iki düşünce tarzı vardır. Bazı insanlar sonsuz değer verip karşıdan da aynısını hatta daha fazlasını beklerken bazı insanlarda sadece değer verip kişiden aynı görmeyi değeri beklemez onun amacı sadece karşındakini mutlu etmektir.

    İlişkilerde Ne Kadar Değer Verilmeli

    Bazen hayatımızdaki kişileri mutlu edebilmek için kendimizden o kadar fedakarlık yapıyoruz ki bir gün ben ne yapıyorum derken bulabilirsiniz. Burada devreye giren özbenliğinizdir. Aile, arkadaşlık ve aşk ilişkileri fedakarlık üzerine kuruludur. Unutmamanız gereken ise tüm sosyal ilişkilerde kendi benliğinizi kaybetmeden değer verirseniz  aynı değeri sizinde görme ihtimaliniz artar.

    İlişkilerde Ne Kadar Değer Verilmeli | 1

    İlişkilerde yapılan yanlışlardan en büyüğü her zaman fedakarlık adı altındadır. Evet sevdikleriniz için büyük yada küçük fedakarlık yaptığınızda karşınızdaki insanında bunun değerini bildiğinden emin olmalısınız.

    İlişkilerdeki değeri milim milim hesaplamanız mümkün değildir. Bu durum uzun vade de mutsuzluğa yol açar. Yapmanız gereken aslında çok basittir. Hem kendinize hemde karşınızdaki kişiye saygı ve sevgi duyabilmektir.

    İlişkilerde değer vermek bir diğer yazımıza göz atabilirsiniz.!

    Siz çok değer verdiğinizi düşünüp bunun hiç bir şekilde size geri dönmediğini düşünüyorsanız orada sorgulanması gereken noktalar olabilir. Sadece bir olaydan size verdiği değeri çıkarmanız mümkün değildir bunu da unutmayın.

    Değer verdiğiniz göstermek süreç içerisinde sözcüklerin yanı sıra davranışlarla kendini belli eder. Kaşınızdaki insanı iyi gözlemlemekse bu durumda en sağlıklı kararı vermenizi sağlayacaktır.

    İlişkilerde Ne Kadar Değer Verilmeli | 2

    İnsanlara fazla değer verdiğinizi ve asla karşılık alamadığınızı düşündüğünüzde depresyona kadar gidebilen karamsarlıklara kapılabilirsiniz. İnsanları ve size olan davranışlarını gözlemleyin çıkan sonuçları bu şekilde değerlendirin.

  • İlişkilerde değer vermek

    İlişkilerde değer vermek

    İlişkilerimizde belirleyici olan, hayatımızı yönlendiren ve insanın mutluluğu için çok önem arz eden bir kavram üzerinde duracağız. Bir deyim olan bu kavram “değer vermek” tir. Değer vermeyi açıklarken, önce değerin ne anlam ifade ettiğine bakmak lazım.

    Değer; bir şeyin önemini belirleyen soyut bir ölçü, bir şeyin karşılığı, pahası, parasal yararı olduğu gibi, yararlı nitelik ve özellik ya da üstün kişilik veya nitelikli insan anlamı da içerir. Bazen bir ulusun maddi ve manevi sahip olduğu şeyler, bir kişinin sahip olduğu yararlı nitelikler de değer olarak ifade edilir. Bilinmeyen sayılara yüklediğimiz anlam da değer olarak karşımıza çıkar. Pi sayısının değeri gibi.

    Bir kişi ve toplumun farkına varıp, bir kişi ya da şeye karşı, ölçerek tartarak anlam ve önem belirlemesine ve bu kişiyi ve konuyu önemsemesi işine “değer vermek” denir. Değer vermek, sadece düşünmekle olmaz, karşıya hissettirilir ya da topluma açıklanır da. Kısaca değer vermek, bir şeyi veya kişiyi değerli saymak, önem vermektir.

    Değer, çok geniş bir kavram olup, hayatımızda önemli bir yer tutar. Yaşamımızda bir çok birleşik söz de üretmişiz. Değer vermek, değerlendirmek, değer arttırmak, değer düşürmek, katma değer, artık değer, değersiz, hazır değer, değer yargısı, saygı değer, toplumsal değer, piyasa değeri, borsa değeri, satış ya da alış değeri, sosyal değer, kültürel değer, nominal değer, kayda değer gibi…

    Değer vermek, insanın kendine, somut ve soyut olaylara, davranışlara karşı yüklediği önemdir. Genellikle duygusal bir davranış olduğu için, değer vermeyi bu açıdan irdeleyeceğiz.

    Her insan ve toplumun kendine belirlediği yaşam, inanç ve kişilik ile ilgili  önemli değerleri vardır. Mesela kişi için doğruluk ve dürüstlük bir değerdir. Dini inançları, bir değerdir. Bazı eğitim, bilgi, beceri ve nitelikler bir değerdir.

    İnsan, duygusal bir varlık olduğundan ilişkilerinde değerlerine, kişiliklere saygı duyarak iletişim kurar. Bir kişinin sahip olduğu önemli değerleri hoşumuza gittikçe o kişiye biçtiğimiz değer de fazlalaşır. Önce o kişiye saygı duymaya başlarız, saygı duydukça karşınında bize ilgisi artar. Karşılıklı saygı, sonuçta sevgiye dönüşür. Oluşan bu sevgi; karşının cinsiyeti, bize yakınlığı, yaşı vb. durumlarına göre; değer verilen bir dost, bir arkadaş ya da sevgili oluverir. O kişiyi daima müstesna bir yerde taşımaya başlarız. İster dost, ister arkadaş, ister çalışanımız, ister aile bireyimiz ister ise sevgilimiz olsun ona devamlı bir şekilde değer vermeye başlamışızdır.

    İşte, tam burada değer vermenin sınırı, ölçüsü, sebebi daha önemlisi de yaratacağı sonuçları iyice değerlendirilmelidir. Ben bu kişiye niye önem veriyorum? Bundan amacım nedir? Yoğun bir şekilde değer verirsem bu kişi ile ilişkilerimiz nasıl bir seyir izler? Bu değer verme ileride her iki kişiye de ne tür fayda ve zarar sağlar? Zarar sağlayacak ise bu aşamada nasıl bir tavır izlemeliyim? gibi sorular sorup cevabını almalıyız. Bu cevaplara göre o kişiye vereceğimiz değerin ölçüsünü ayarlamalıyız. Zira gereğinden fazla değer verip çok kısa sürede bozuşan dostlar, dostluklar, biten ve bitirilen sevgiler, yok olup giden saygılar, geçinemeyen komşular, çalışma arkadaşları ortaya çıkar. Belki de aşkların kısa oluşunun gerekçesi de; gereğinden fazla veya az değer vermektir.

    Değer vermek, basit bir önemsemek olarak algılanmamalı. Kimi niçin önemsediğimizi bilmemiz gerekir. Değer vermek, değeri veren kişide nasıl bir yük oluşturur, buna bakmak gerekir.

    Bir kişiyi önemsiyorsanız onun için her şeyi göze alıyorsunuz demektir. Bazen öyle an olur ki özlemeyi, acı çekmeyi, beklemeyi ve hatta onun mutluluğu için, hayatından çıkabilmeyi göze alabilmek gibi. İnsan birine değer vermekle büyük bir sorumluluğu da üzerine almış olmaktadır. Zira, sevdiğimiz kişilere, değer veririz.

    Bu değeri verirken karşıyı iyi analiz etmeliyiz. Değerin dozajını iyi ayarlamalıyız. Zira, birine gereğinden fazla değer verilirse kendimizi, gereğinden az değer verirsek de onu kaybedebiliriz. Her koşulda üzülen biz oluruz. Ölçümüz kişilere hak ettiği değeri vermek olmalıdır. Özellikle sevgi ve aşk ilişkilerinde o kişiyi beynimizde bir merkez yapıp, onun etrafında dönmemeliyiz. Dönersek sonunda acı çeken biz oluruz. Genellikle platonik aşıklar ve çok duygusal kişilikler, bu girdaba girerler.

    Sevdiğimiz insana çok değer vermek güzel bir şey ama bu kişi o değere layık değilse, sunduğumuz fazla değer bir müddet sonra o kişiyi sıkar ve bizden uzaklaştırabilir. Hatta çıkarcı bir kişilik ise eğer, o kişi bunu fark ederek çıkarı için kullanabilir. Zira günümüzde insanlar, saf ve dürüst ilişkileri bile çıkarlarına alet edebilmektedirler.
    Peki ölçü ne olmalı? İşin basit ölçüsü; kendimize verdiğimiz değerden hiçbir zaman fazla olmamalı. Diğer bir ölçü ise karşıdan da benzer değeri görmeli veya beklemeliyiz. Karşıya ilk değer veren biz olabiliriz. Zira ilk başlatan olmak ayrı bir meziyet. Üçüncü ölçü ise kurduğumuz iletişimde amacımızı, karşının amacını ve bu amaçların gerçekleşme durumunu irdelemektir. Örneğin karşı komşu ile ne kadar dost olacağınızın sınırını koymak gerek. Çocuğunuzu çok sevebilirsiniz ama ona bile ölçülü olmak gerek. Onu şımartıp, disiplinsiz yetiştirmemeliyiz. Çocuğumuz bile bizi bir müddet sonra, duygusallığımızı çıkarı için kullanmaya başlar. Bu durum bir çalışanınız, hatta eşiniz için bile geçerli olabilir.

    Kısacası fazla değer verdiğiniz kişiyi iyi tanıyıp öyle yüceltmeli, yoksa kısa süre sonra fikirleriniz değişirse, sizde zor durumda kalırsınız. Çünkü, karşı alıştığı değeri devamlı bekleyecektir. Doğrusu, eğer kişi hak ediyorsa verdiğimiz değeri, yavaş yavaş arttırmalıyız.

    Hak etmeyen bir kişiye fazla değer verirsek, o kişinin, kendini olduğundan fazla görmesine de sebep oluruz. Ona da hata yaptırmış oluruz. Fazla değer vermenin uykusuzluk, enayi gibi hissetmek, insanlara fazla güvenmeme, depresyon, şiddetli öfke, hayata küskünlük gibi bir çok yan etkisi bulunmaktadır. Dikkatli kullanmak gerek.:)
    Fazla değer vermediğiniz kişilerin olumsuz hareketleri, sizi her zaman üzmez ama çok değer verdiğiniz kişinin, ufak bir yanlışı çok üzebilir.Pişmanlık duymamak için dikkatli olmak gerek.

    Bazı insanlar, bazı kişilere fazla değer verdiğinin farkında olur ama yine de devam eder. Bu tip kişiler çok sevenler ya da çok engin ve olgun olup, karşıyı bu yöntemle düzelteceklerine inananlardır. Karşı dürüst ise bu yöntemle sonuç alınabilir. Paranız, zamanınız ve sabrınız çok ise aslında bir kişiye değer vermek, her zaman mutluluk verici bir olaydır.Önemli olan sonradan pişmanlık duymamak. Eğer bir sevgi uğruna değer vermişseniz, pişman olmamak gerek. O kişi hak etmiştir ki vermişsinizdir. Eğer değer verdiğiniz kişi şımarmayıp, bunu kullanmıyorsa, bu değeri fazlasıyla hak ediyordur. Bazen de değeri veren yanlış yapıyordur. Karşıya kızmaya hakkı yoktur.
    Öte yandan, bir kişiye fazla değer verdiğimizi düşünmeye başladıysak o kişi, önceleri daha fazla değer vermeyi göze aldığımız kişidir. Her nedense, fazla değer verilen kişi de bazen kendini çok önemli biri gibi görüp, hata yapmaya başlar. Eğer bir kişiye değer vermiyorsanız aslında o kişi size göre bir hiçtir. Değer verilen kişi açısından da değere layık olmak da bir meziyettir. Ünlü bir düşünür Ben insanlara değer vermem, insanlar değerlerini kendileri alırlar”diyerek değerin hak edileceğini vurgulamıştır.

    Bir görüşe göre suç, değeri fazla verenindir, karşının değil..Bazen siz ne düşünürseniz, düşünün ne yaparsanız yapın, teraziye konulan domateslerin aslında 7 kilo olduğu gerçeğini değiştiremezsiniz. Ne yaparsınız? Domateslerin 17 kilo olduğuna inanmak ister ve bunun için hafif hafif domateslerin bulunduğu tarafa kendinizden bir şeyler koyarsınız. Koyduğunuz şeyler belki geri gelir, belki gelmez. Ama siz o an domatesleri 17 kğ görürsünüz.

    Yazılan şeylerin bir çoğu genel şeyler olmakla birlikte, olumsuz olaylar, istisna kişiliklerde görüldüğünden iyi niyetli, samimi ve dürüst insanları ayrı düşünmek gerek.

    Herkese hak ettiği değeri vermeniz ve aynı şekilde değer görmeniz dileğiyle…

     

    Yazar: Hüseyin BOZKURT

  • Aşık Erkek Bunları Yapar!

    Aşık Erkek Bunları Yapar!

    Sevgiliniz ya da eşinizin size hala aşık olup olmadığını öğrenmek mi istiyorsunuz? O zaman bu habere bir göz atın…

    Hayatınızdaki kişinin size gerçekten aşık olup olmadığını ya da ilk günkü heyecanını kaybedip kaybetmediğini nasıl anlayacaksınız? İşte size birkaç ufak ipucu!

    Eşyalarınızı taşıyorsa

    Eğer elinizde poşetleriniz varsa ya da çantanız ağırsa, daha siz söylemeden elinizden alıyor, yükünüzü hafifletmeye çalışıyorsa, hala sizi önemsiyor demektir.

    Her halinizde sizi beğeniyorsa

    Ayıcıklı pijamalarınızla evin içinde dolaşırken bile size iltifatlar ediyor, ne kadar seksi göründüğünüzden dem vuruyorsa, gözleri hala aşktan kör demektir.

    İhtiyaçlarınızı sizden çok düşünüyorsa

    Eğer size gelirken, siz bir şey istemeseniz bile eli kolu dolu geliyorsa, hayatınızı kolaylaştırmak için elinden geleni yapıyorsa, aşkından emin olabilirsiniz.

    Sizi gerçekten dinliyorsa

    İçinden çıkamadığınız bir derdiniz olduğunda ya da işte stresli geçen bir günün ardından onunla konuşurken sizi can kulağıyla dinliyor, dertlerinize ortak oluyor ve dahası çözümler üretmeye çalışıyorsa size gerçekten aşık olduğunu düşünebilirsiniz.

    Sevdiğiniz şeyleri siz ondan istemeden yapıyorsa

    Sinemaya gitmeyi sevdiğinizi biliyor ve akşam için iki sinema biletiyle karşınıza çıkıyorsa, sabah uyandığınızda kahvenin vazgeçilmeziniz olduğunu biliyor ve sabahları sizi bir fincan kahveye uyandırıyorsa bilin ki sevgiliniz size deli gibi aşık!

    Gideceğiniz yere sizi bırakıp alıyorsa

    Akşam için her ne planınız olursa olsun, toplu taşıma araçlarında sürünmeyin diye sizi gideceğiniz yere götürüp, çıkışta da almaya geliyorsa, hem sevgilinizin değerini bilmeli hem de duygularından emin olmalısınız.

    Sizin için yemek yapıyorsa

    Herhangi özel bir gün olmaksızın sizin için yemek yapıyorsa, özellikle sizin sevdiğiniz yemekleri size olan duygularından hiçbir şey kaybetmediğinden emin olabilirsiniz. çünkü erkekler genellikle aşık olmadıkları zaman bu tarz işlere kalkışmazlar.