Etiket: çocuk sahibi

  • Çiftler Neden Çocuk Sahibi Olmak İstemez?

    Çiftler Neden Çocuk Sahibi Olmak İstemez?

    Kadınlar kulübü editörleri olarak araştırdık, çiftler neden çocuk sahibi olmak istemez makalemizi hazırladık. Çocuklar dünyanın devamını sağlayan sevimli varlıklardır, fakat maalesef bazı çiftler çeşitli nedenlerden çocuk sahibi olmak istemez. Çocuk sahibi olmak istememe nedenleri kişiden kişiye göre değişir. Çocuk sahibi olmak istemiyorum diyenlere de saygıyla yaklaşmalıdır. Bebek istememek, çocuğun sorumluluğuna hazır hissetmemek gayet insani bir durumdur. İşte çiftler neden çocuk istemez sorusunun cevapları

    çiftler neden çocuk sahibi olmak istemez
    çiftler neden çocuk sahibi olmak istemez

    Kariyer
    Bazı kişiler o kadar kariyer odaklı yaşar ki, hayatının merkezlerinde işleri ve işlerinde yükselmek vardır.
    İyi bir kariyerde çocukları ayak bağı olarak görürler.

    çiftler neden çocuk sahibi olmak istemez
    çiftler neden çocuk sahibi olmak istemez

    Zaman Yok
    Partnerinizle geçirecek zaman bulamıyorum, çocukla geçirecek zamanı nereden bulacayım
    Bazı kişiler bu düşünce içindedirler ve çok yoğun bir programa sahip olduklarından,
    çocuk fikrini daima ertelerler, ertelerler…

    çocuk istememe nedenleri
    çocuk istememe nedenleri

    Büyük Sorumluluk
    Günümüzde pek çok modern çift çocuğu kendilerine yükümlülük olarak görüp, çocuk sahibi olma fikrine sıcak bakmazlar.
    Çocuğu yedirmek, giydirmek, eğitmek lazımdır, bunların hepsi de belli bir bütçe ayırmak demektir,
    bu gibi sorumluluklar, özellikle parayı çok seven kişileri anne baba olma isteğinden soğutur.

    çocuk istemiyorum
    çocuk istemiyorum

    Çocuk Olmasa da Olur…
    Öyle çiftlerde vardır ki, o kadar birbirlerini sevip düşkündürler ki, bir üçüncü
    kişiye ihtiyaç duymazlar.
    Çocuğu gereksiz görüp, biz böyle mutluyuz, çocuğu ilişkini güçlendirmek isteyenler
    düşünür, bizim buna ihtiyacımız yok derler.

    çocuk istememe nedenleri
    çocuk istememe nedenleri

    Sağlık Sorunları
    Dünya sıkıntı dünyasıdır.
    İşte sorunlar, ailede sorunlar vb kadınların karşı karşıya kaldıkları pek çok dert olabiliyor.
    Sağlık sorunları da hamilelikte önemli bir rol oynamaktadır.
    Birden düşükler ve kürtajlar, kadını yıldırıp, çocuk sahibi olma düşüncesinden uzaklaştırıyor.

    çiftler neden çocuk istemez
    çiftler neden çocuk istemez

    Stress!!
    Çocuk sahibi olmak stres sahibi olmak demektir.
    Hastalanır üzülürsünüz, başına bir şey gelir siz kahrolursunuz.
    Bu gibi düşünceye sahip, ince fikirli kişiler, geleceğe dair endişeleriyle
    çocuk istemezler.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • En az 3 yıl çocuk yapmayın…

    En az 3 yıl çocuk yapmayın…

    Uzun süredir evli olan ve çocuk sahibi olmalarına rağmen cinsel yaşamlarda hiç doyuma ulaşamayan kadınların son zamanlarda artması üzerine Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED), “Kadın olmadan anne olmak zorunda kalan kadınlar” konulu bir basın açıklaması yaptı. Toplumsal çalışmaları ve basın açıklamalarıyla ülkemizde gündem yaratabilen CİSED’in basın açıklamasından işte çok çarpıcı başlıklar:

    Kadın doğulmaz kadın olunur

    Kadınların çoğu için cinselliğin evlilikle birlikte başladığını ve bu nedenle de çoğu zaman sağlıklı olarak yaşanamadığını belirten CİSED Genel Başkanı Dr. Cem Keçe; “Toplumumuzda, evlenecek kadının toplum içindeki değeri cinsel deneyimsizliğiyle belirlenmekte ve “bakirelik” kutsanmaktadır. Kız çocukları yetiştirilirken, cinselliğin erkeklere özgü olduğu, sadece erkeğin zevk aldığı, kadın için çoğu zaman mide bulandırıcı, acı veren, ama evliliğin devam etmesi ve anne olmak için yerine getirilmesi gereken bir kadınlık görevi olduğu öğretilmektedir. Aile ve toplum baskısı, cinsellikle ilgili yanlış inanışlar, cinsel eğitim yetersizliği, cinselliğin ayıp, günah veya yasak olarak kabul edilmesi nedeniyle, kadınlarımız cinsellik hakkında yeterince bilgi sahibi olamamakta, bilgi sahibi olmak bir yana cinselliği kelime hazinelerine dahi ekleyememektedirler. Evleninceye kadar cinselliği hiç bilmeyen veya çoğu zaman yaşamayan kızlarımız, evlilikle birlikte cinsel hayata başlamaktadırlar. Ancak hayatı boyunca cinsel fantezi kurmamış, birini arzuladığında kendinden utanmış, suç işlediğini ya da günaha girdiğini düşünmüş, kızlık zarını korunması gereken en önemli yapı olarak görmüş, hiç mastürbasyon yapmamış, kendi bedenine yabancılaşmış, cinselliği eşine karşı yerine getirilmesi gereken bir görev ya da onu sevdiğini gösterebilmesinin bir yolu olarak algılayan bir kadın için cinsellik; haz alınacak güzel bir yaşantı olmaktan çok istenmeyen bir durum haline dönüşebilmektedir. Çoğu zaman yatakta aktif olan erkektir, ilişkinin uzunluğunu, kısalığını, tarzını erkek belirler, o isterse sevişilir istemezse sevişilmez, kadın da erkeğin isteklerine uyum gösterebilmeyi mutlu bir cinsellik göstergesi olarak algılamaya başlayabilir. Bu da bir kadın olarak cinselliği bir hak olarak görme sürecini sekteye uğratır ve “kadın doğulmaz kadın olunur” sözünün içini boşaltır. Cinselliği hak ettiğine inanan ve rahat bir şekilde yaşayan bir kadın olmadan anne olmak yani erkenden çocuk sahibi olmak kadınlarımızın bir açmazıdırBir kadın gerçekten kendi bedenini ve eşinin bedenini tanıyıp, keşfedip, rahat ve gevşemiş bir halde, cinsel haz alıp haz verebilecek bir seviyeye gelmek için en az 3 yıla ihtiyaç duyar. Çünkü seks yapmak öğrenilebilen ve geliştirilebilen bir davranıştır3 yıldan önce erken bir hamilelik yaşayan her kadın daha tam anlamıyla kadın olmadan anne olmak zorunda kalmaktadır, bu da mutsuz ve tatmin olamayan kadın sayısının hızla artmasına yol açmakta, mutsuz aileler kurulmasına neden olmaktadır. Ayrıca evliliklerde ilk 3 yıl çok önemlidir, bu süre çiftin cinsellik dışında diğer konularda da bir uyuma gelebilmesi için genellikle yeterli olmaktadır.Bu nedenle yeni evlenen çiftlere “tam olarak kadın olmadan anne olmamak için en az 3 yıl çocuk yapmayın” önerisinde bulunuyoruz.” dedi.

    Cinsel eğitim şart

    Cinselliğin erkeğin olduğu kadar kadının da hakkı olduğunu vurgulayan CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör; “Kadının biyolojik olarak cinsel haz alma, boşalma veya orgazm olma kapasitesi erkeğe göre fazladır. Ancak bu kapasitenin kullanabilmesi için kadının öncelikle onun farkında olması gereklidir. Kadınlara yaşamlarının ilk yıllarından itibaren cinsel sağlık bilgisinin verilmesi, cinselliği yaşamanın bir günah, konuşmanın ise ayıp olmadığının öğretilmesi gelecekte ortaya çıkabilecek sorunları en baştan ortadan kaldıracaktır. Yani cinsel eğitim şarttır. Çünkü cinselliğin tam olarak gelişimi temas, mahremiyet, duygusal ifade, zevk, şefkat gibi temel ihtiyaçların doyumuna bağlıdır. Cinsel isteğin nerede ne zaman kimle yaşayıp yaşanamayacağı, içinde doğulan aile, toplum, ahlaki değerler ve sosyal yapılar tarafından belirlenir. Cinsel arzularını bastırmayan, gerektiğinde erteleyebilen ve istediğinde doyuran bir kadın, cinselliği haz alınan bir etkinlik olarak algılayacaktır. Bir kadın cinselliği, aşkı yaşamanın veya sevgiyi paylaşmanın bir parçası olarak görürse cinsel doyum yaşama ve haz alma kapasitesini arttıracaktır. Bütün bunların sonucunda, cinsellikle ilgili yanlış inanışlardan uzak, cinsellikten korkmayan, cinsel arzularını, düşüncelerini eşiyle paylaşan daha sağlıklı ve daha mutlu kadınlar ortaya çıkacaktır.” dedi.