Etiket: Cinsellik

  • Cinsel Yönden Sağlıklımıyız?

    Cinsel Yönden Sağlıklımıyız?

    Cinsellik hayatın ayrılmaz bir parçası. Üstelik tüm yaşamınızı ve çevrenizle ilişkilerinizi derinden etkiliyor. Cinselliğinizi mutlu ve sağlıklı yaşamanın yolu ise yine sağlıktan geçiyor.

    Kadınların hayatları boyunca cinsel yaşamlarını en çok etkileyen sorunların başında adet düzensizlikleri, enfeksiyonlara bağlı vajinal akıntılar, kasık ve bel ağrıları geliyor.

    Ancak, ne yazık ki çoğu kadın bu tip sağlık problemleriyle karşılaştığında yalnızca şikayet etmekle yetiniyor ve önlem alma konusunda ihmalkar davranıyor. Oysa, bu tip sorunların büyük bölümünün tedavisinin mümkün olduğunu belirten uzmanlar, sağlıklı bir cinsel yaşam için bu belirtilere bağlı hastalıkların asla ihmal edilmemesi gerektiğini vurguluyorlar.

    Adet düzensizlikleri

    Adetle ilgili sorunlar sık adet görme, seyrek adet görme, hiç adet görmeme, adet ortası kanamalar, adet sırasında aşırı kanama ya da az kanama, adet süresinin uzun ya da kısa olması şeklinde kendini gösteriyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Hakan Seyisoğlu, kanama düzensizliklerinin ortaya çıkması halinde mutlaka doktora başvurulması gerektiğini belirtiyor ve ekliyor: “Normal şartlarda ilk kanamayı takiben yaklaşık iki yıl içinde adet kanamaları düzene girer.

    Menopoza yaklaşıncaya kadar da bu düzen devam eder. Buluğ çağında ya da menopoza yakın dönemlerde adet düzensizlikleri çok sık görülür. Bu dönemlerdeki düzensizliklerde belirgin bir anormallik görmezsek tedavi gereği de duymayız.

    Bizim için en önemli kanamalar beklenmedik zamanda ortaya çıkan, düzensiz ve uzun süreli kanamalardır ki, mutlaka araştırma ve tedaviyi gerektirir.” Kanama düzensizliklerine rahimde bulunan myom adı verilen urlar, rahim veya rahim ağzı iltihapları, doğum kontrol hapları ve rahim içi spiral kullanımı gibi sebeplerin yanı sıra hormonal etkiler de yol açabiliyor.

    Özellikle;
    – Yoğun stres altında olanlarda,
    – Bilinçsiz diyetlerle çok kilo kaybedenlerde,
    – Ağır fiziksel egzersiz yapan kadınlarda,
    – Yeme bozukluğu olanlarda,
    – Tiroid bezi fazla veya az çalışanlarda,
    – Dengesiz beslenenlerde kanama düzensizliklerine rastlanıyor.

    Enfeksiyonlara bağlı akıntılar

    Renksiz, kokusuz ve saydam normal akıntılar dışında kaşıntı ve yanmayla birlikte gelen akıntılar bir sorun habercisidir. Bakteri, mantar ya da parazitlerin neden olduğu vajinal enfeksiyon (vaginit) veya rahim ağzı enfeksiyonları (servisit) bu akıntıların başlıca sebepleri arasında yer alır.

    Genellikle cinsel yolla bulaşan mikroorganizmalar, antibiyotik kullanımı, gebelik, şeker hastalığı, şişmanlık gibi nedenler enfeksiyon oluşturur ve akıntılara zemin hazırlar. Akıntıyla birlikte cinsel ilişkide yanma ve ağrı da hissedilebilir. Özellikle cinsel yaşamı olumsuz etkileyen bu tür akıntılar için mutlaka bir uzmana danışılmalıdır.

    Enfeksiyonları önlemek için:

    – İç çamaşırınızı her gün değiştirin ve pamuklu olanları tercih edin.

    – Yüzme sonrası ıslak mayo ile uzun süre kalmayın.

    -Aşırı kilo ve şeker hastalığı mantar enfeksiyonuna zemin hazırlayacağından, bu konuda önlem alın.

    – Genel tuvalet temizliğinize dikkat edin.

    – Genital sprey, parfüm katkılı ped ve tampon kullanmayın.

    – Dar pantolon veya dar iç çamaşırı giymekten kaçının.

    – Banyodan sonra dış genital bölgenizi havlu ile kurulayın.

    – Cinsel ilişki esnasında prezervatif kullanmaya özen gösterin ve sık partner değiştirmeyin, sık partner değiştiren kişilerle birlikte olmayın.

    Kasık ve bel ağrıları

    Kadınların belki de en çok şikayet ettikleri sorun olan jinekolojik ağrılar günlük yaşamı cehenneme çevirebilir. Özellikle kasık ve bel çevresindeki ağrıların farklı sebepleri olabiliyor. Üreme organlarının yanı sıra idrar yolları ve bağırsaklardaki problemler de ağrılara yol açabiliyor.

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Hakan Seyisoğlu ağrıları şöyle anlatıyor: “Ağrılar, ani başlayan (akut) ve uzun süredir devam eden (kronik) ağrılar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Ani başlayan ağrılar şiddetli olmalarıyla kendini gösterir. Karın içinde ortaya çıkan bir kanama, yumurtalıklara ait bir kist ya da tümörün açılması, tüplerde oluşan bir dış gebeliğin kanamaya başlaması bu tip ağrıların en sık görülen ve en önemli nedenleri arasında kabul edilir.

    Kronik ağrılar ise rahim pozisyon bozukluğu, endometriozis denilen rahim içindeki zarın karın boşluğunda odaklar şeklinde bulunmasıyla ortaya çıkan hastalık ve bağırsak problemleri gibi sebeplerle oluşur. Ağrıların sebebi olan hastalığın saptanmasında ağrının tipi çok önemlidir. Ani başlayan ağrıların acilen değerlendirilmesi ve tedavi edilmesi gerekir. Zaman kaybetmeden doktora gidilmelidir.”

    Yumurtalık kistleri

    Pek çok kadın hayatının bir döneminde yumurtalıklarında kist problemi ile karşılaşabiliyor. Yumurtalıklardaki kistler genellikle herhangi bir belirti göstermiyor, çoğu zaman rutin jinekolojik kontroller sırasında fark ediliyor.

    Kistlerin en sık görülen belirtileri adet düzensizlikleri, karında şişlik, karın veya kasık ağrısı, sindirim sitemi bozuklukları, idrar yolu şikayetleridir. İyi huylu kist belirgin bir rahatsızlık vermediği gibi, tedavi de gerektirmez. Kötü huylu kistler muayenede büyüklük ve dokulara verdiği zararla değerlendirilir. Menopoz sonrası ortaya çıkan kistlerin kötü huylu olma olasılığı yüksektir.

    Rahim ağzı yaraları (servisitler)

    Kadınların büyük çoğunluğu hayatının bir döneminde bu hastalığa yakalanıyor. Yaşı ne olursa olsun, cinsel yönden aktif her kadın servisit için uygun bir aday. Kasık ağrısı ve vajinal akıntısı olan kadınların çoğunda başka bir hastalıkla bir arada ya da tek başına bulunabiliyor.

    İlk belirtisi, adet kanamasının bitişini takip eden dönemde ortaya çıkan vajinal akıntıdır. Diğer belirtiler anormal vajinal kanama, , vajinada yanma, ilişki sırasında ağrı, ilişki sonrasında kanama, idrar yaparken yanma ve bel ağrısıdır. Belirtileri diğer pek çok hastalığa benzediği için, genelde başka bir nedenden dolayı yapılan jinekolojik muayene ile fark edilir. Smear testi ile erken teşhisi mümkündür.

    Jinekologdan korkmayın!

    Günümüzde kadınların cinselliklerini keşfetmelerinde eskiye göre gelişmeler gözlense de cinselliği hâlâ tabu olarak görenler var. Kadınlar bu konuda soru sormaktan, gördüğü birtakım belirtilere rağmen jinekoloğa gitmekten çekiniyor.

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Cem Murat Baykal konuyla ilgili şunları söylüyor: “Tüm dünyada kabul gören ve gelişmiş ülkelerde uygulanan kural gereği, genç kızlığa ilk adım olarak nitelenen adet görme başlangıcında kişinin ilk jinekolojik değerlendirmesinin yapılması ve gerekli eğitimin verilmesi ideal olanıdır.

    Ancak bu yapılamadıysa, en geç cinsel aktiflik kazanıldığında (ilk cinsel ilişki) yapılacak bir jinekolojik değerlendirme, gerek sağlık sorunlarının erken saptanması gerekse hastanın sonraki yaşamında ihtiyacı olacak koruyucu bilgi ve önerilerin verilebilmesi açısından şarttır.” Özellikle kanserlerde, erken teşhisle hastalıktan tamamen kurtulmanın mümkün olduğunu belirten Baykal şöyle devam ediyor:

    “Bu fırsat kaçtığında, hastalarımız ölümle sonuçlanabilecek risklere maruz kalmaktadır. Gereksiz gibi görünse de jinekolojik kontrolün yumurtalık ve rahim ağzı kanserlerinin erken tanısından, belirtileri henüz ortaya çıkmamış hastalıkların bulunmasına kadar sayısız yararları vardır.

    Ayrıca smear testi de şikayeti olmasa bile cinsel hayatı başlamış her kadının yılda bir kez yaptırması gereken bir testtir. Normal çıkan testler sonrası bu sıklık doktorunuz tarafından azaltılacak ve iki yılda bir uygulanacaktır.”

    CİNSEL SAĞLIĞINIZI ÖNEMSEYİN!

    – Hiçbir şikayetiniz olmasa bile yılda en az bir kez jinekoloğa gidin.

    – Sizi rahatsız eden bir belirti hissettiğinizde doktorunuza danışmaktan çekinmeyin.

    – Akıntı, ağrı, kaşıntı gibi cinsel yolla bulaşan hastalıkların belirtilerinden kuşkulandığınızda zaman kaybetmeden bir uzmana görünün.

    – Doktora gitmek konusunda yeterince cesaretiniz yoksa, mutlu ve sağlıklı bir cinsel yaşamın cinsel sağlığınıza bağlıdır.

  • Orgazm Olamamak Tarihe Karışıyor

    Orgazm Olamamak Tarihe Karışıyor

    Pek çok kadın orgazm olamıyor. Hatta olamamanın sıkıntısını bir kenara bırakın, bir de rol yapmak zorunda kalıyor. Artık bu önemli sorundan kurtulma zamanı..

    Yaşamda kalabilmek yani ölmemek için doğuştan var olan bazı yeteneklerimiz ve hislerimiz vardır, bunlar sonradan öğrenilmez, değiştirilemez şeylerdir. Hayvanlarda bunlara “içgüdü” diyoruz, insanlardakine ise “dürtü” adını veriyoruz. Dürtüler bilinçaltından gelir. Çok kabaca bir örnek verirsek, yeni doğmuş bir bebeğin meme emmeyi bilmesi veya acıkınca ağlaması bir dürtüdür. Ve cinsellik de bir dürtüdür, hayatın ve de neslin devamını sağlamak için var olan bir dürtüdür. Ama cinsellik ikincil bir dürtüdür…

    CİNSELLİK DE İHTİYAÇ

    Birincil dürtüler kişinin o gün için yaşamda kalmasını sağlayan dürtülerdir ki; bunlar yemek, su içmek, uyumak gibi yapılması gereken, yapılmazsa kişinin hayatını kaybetmesine neden olacak dürtülerdir. Canlıların hayatta kalmaktan haz duyduklarını ve her şeyi bunun için yaptıklarını biliyoruz. Gerçek olan bir şey var, o da her canlının sonunda öleceği. Ama biz yaşamaktan, bu dünyada olmaktan mutluyuz ve daha uzun kalmak istiyoruz, bunun için ne yapabiliriz?

    KİŞİYE GÖRE DEĞİŞİR

    Yapabileceğiniz tek şey ama tek şey bir şeyler üretip sizden sonraya bırakmak. Bunun da en doğru, basit ve de tatminkâr yolu bedeninizden bir parça üretmek ve bunu sizden sonraya bırakmak, yani çocuk sahibi olmaktır.
    Sahip olunan çocukla, canlı bedeninden olan bir parçanın kendinden sonra da dünyada kalacağını bilir, bir huzur, mutluluk duyar ve de dürtülerini tatmin eder. Neden torunların şimdi insanın kendi çocuklarından daha fazla sevildiği hakkında bir fikriniz oluştu mu?

    Çünkü torun o kişinin kendinden sonra dünyada kalacak, ama kendi çocuğundan daha fazla dünyada kalacak parçasıdır, garantisidir. Bu yüzden insanlar kendi çocuklarını kendileri gibi görüp, yapamadıkları şeyleri onların üzerinden yaşamayı isterler ve kendi istediklerinin dışında hareket etmesinden mutlu olmazlar.Kabul edemedikleri şey çocuklarının da bir beyni ve de hisleri olduğudur, sorun da burada yaşanır.

    Cinsellik de dürtüdür, ikincil öneme sahip bir dürtüdür, amacı neslin devamını sağlamaktır. Peki neden cinsellik yaşarız?

    Üremek için,Zevk için,İletişim, paylaşım olduğu için ,Yapılması gerekli olduğuna inandığımız bir şeydir, ne kadar çok sıklıkta yapılırsa o kadar iyi olduğu öğretilir veya öğrenilir. Bazen gelen maillerde veya telefonda sorulur, “Ben haftada şu kadar seks yapıyorum yeterli mi?” diye…

    Neden bana “Günde 3 veya 4 öğün yiyorum, yeterli mi?” diye sormuyorsunuz? Acıkınca yiyorsunuz, seks de acıkınca yapılır, sayısı standardı yoktur, bizse bazı tabularda sıkışıp sekse bazı gereklilikler yüklemişizdir.

    CİNSEL ARZU NEDİR?

    Cinsel arzu kişinin karşı cinsle ilişkiye girme arzusu olup, bedensel (hormonal) problemi olmayan herkeste mevcuttur. Ne zaman cinsel arzu duyarız sorusunu yukarıda anlattığımız konuların ışığında şöyle tanımlayalım isterseniz: Bedensel olarak yeterli olgunluğa erişmiş kadın veya erkek o gününü yaşamsal olarak garantiye aldığında cinsel arzu duyar.
    Cinsel arzu kavramı kişiden kişiye ve toplumdan topluma değişmekle beraber genel anlamda “bir eşle seks ilişkisine girmeyi istemek” olarak açıklanabilir.

    ÇEVRE ETKİLİYOR

    Ne kadar isteğin yeterli olduğu, ne kadarının az olduğu kadından kadına değişir. Bizim toplumumuzda kadınların istek ile ilgili sıkıntılarını çeşitli gruplarda incelemek gerçekçi ve faydalı olacaktır. Erkekler ve kadınlar kabaca aynı ölçüde cinsel istek duyarlar ama yetiştirilme şartları, içinde bulunulan koşullar, aile baskısı, ahlaki ve de dini etkiler kadınların bu isteklerini baskılamalarına, başka kanallara yönlendirmelerine veya gösterememelerine neden olur.

    Bu yüzden bu konuda rahat olan erkekler genelde cinsel ilişki arzusunu kadınlardan daha sık duyarlar. Bir kadın olarak eşinizin seksi sizden daha sık ve de daha fazla arzu etmesi, sizin seks isteği yönünden bir probleminiz olduğu anlamına gelmez.

  • Sigara neden cinsel hayatı olumsuz etkiliyor?

    Sigara neden cinsel hayatı olumsuz etkiliyor?

    Sigara neden cinsel hayatı olumsuz etkiliyor?
    İster inanın, ister inanmayın. Sigara hem kadınlarda, hem de erkeklerde cinsel hayata ket vuruyor.

    İşte sebepleri…
    Erkeklerde sigara içmek testesteron seviyesinin azalmasına sebep oluyor. Çünkü sigara cinsel organların gelişimini ve cinsel arzuları olumsuz etkiliyor. Yani sigara içtiğinizde aslında libidonuzun düşmesinin sebebi testesteron seviyesinde görülen artış.

    Ayrıca bu hormonun seviyesinin düşmesi erkeklerin göğüslerinde büyümeye de neden oluyor. Çünkü kas yoğunluğu değişiyor.

    Sigara içen kadınların bebek sahibi olma ihtimali azalıyor. Çünkü sigara direkt olarak üreme sistemini etkiliyor.
    Erkeklerde ise sperm kalitesi düşüyor. Yani milyonlarca sperm hücresinden hiç birinin kabul edilmeme ihtimali artıyor. Çünkü spermler sigaraya bağlı olarak “iki başlı” veya biçimsiz olabiliyor.

    Sigara dolaşım sistemini de etkiliyor. Bu nedenle sigara içen erkeklerin ereksiyon olma ihtimali azalıyor. Ereksiyon sorunu yaşayan erkeklerin çoğunun sigara içtiği gözlemlenmiştir.

    Kadınlarda ise dolaşım sistemini etkileyen sigara, cinsel arzuların azalmasına neden oluyor. Seks sırasında kan damarlarının hacim kazanması sayesinde tatmin olabilen kadınlar, sigara içtiği zaman bu durumu tersine çeviriyor. Bu nedenle daha az cinsel zevk tecrübe edilmiş oluyor.

  • Yağ yakmak için seks!

    Yağ yakmak için seks!

    İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre “yağ yakma” fikri kadınları sekse yönlendirebiliyor! Spor salonlarında sıkıcı aletlerle uğraşmak yerine, seks yapan kadınlar sanıyoruz ki çok daha mutlu oluyorlar!
    Zayıflamak ve fit kalmak için ‘yağ yakmak’ şart. Kadınlar bunun için türlü egzersizler yapmaya da hazır, yeter ki kıyafetlerinin içine rahat rahat girebilsin, kendilerini önce aynada sonra da toplum içerisinde ‘fit’ hissedebilsinler.

    İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda yapılan bir araştırma, eğer seks yapmak kalori harcamalarını sağlayacaksa, kadınların %76′sının yatağa hemen girmeye razı olduğunu gösteriyor.

    Araştırmaya katılan, spor salonuna düzenli olarak giden kadınların üçte ikisi Gym’de harcayacakları kalori değerine aynı şekilde ulaşacaklarsa, evde kalıp ev işi ve ‘seks’ yapmayı tercih edebileceğini söylemiş.
    Uzmanlara göre yarım saat süren aktif bir ‘seks’ 150 ilâ 300 kalori harcamanızı sağlayabiliyor.

    Geçmişte pek çok Hollywood yıldızının ‘düzenli seks hayatının’ fit kalmalarına son derece yararlı olduğunu belirtmesi de tesadüf değil anlaşılan. Seks, kalbin ve böylelikle metabolizmanın daha hızlı çalışmasını tetikliyor, dolayısıyla da ‘kalori harcamak’ kaçınılmaz oluyor. Haftada sekse 3 adet yarım saatlik seks seansı ayırmanız, ekstradan 750 kalori harcamanız demek ki bu da fit kalmak adına kesinlikle önemsenmeyecek bir değer değil!

    Seks, sadece yağ yakmanızı değil, vücudunuzun salgıladığı endorfin sayesinde kötü ruh halinden sıyrılmanızı, özgüveninizi artırmanızı ve daha enerjik olmanızı da sağlıyor. Tüm bunlar, birbirini tetikleyici, sinerji yaratan faydalar.

    Daha fazla seks ile hem daha fit kalma şansına
    hem de bir sonraki seans için daha güzel görünme isteğine sahip olabilirsiniz…

    Uzun zamandir seksin spordan daha fazla kalori kaybettirdigi soylenip durulurdu. Yapilan uzun arastirmalar sonucu sonuclar kamuoyuna aciklandi.

    KADINI SOYARKEN:
    Kadinin izni ile….. 12 kalori
    Zorla, kadinin izni olmadan.. 1187 kalori

    SUTYENI CIKARIRKEN:
    Iki elinle…. 8 kalori
    Tek elinle. 12 kalori
    Dislerinle.. 85 kalori

    PREZERVATIFI TAKARKEN:
    Ereksiyon halinde… 6 kalori
    Ereksiyon olmamış halde… 315 kalori

    ORGAZM
    Gerçekten 112 kalori
    Yapmacık. 315 kalori

    IKINCI DEFA KALDIRMA HALINDE:
    20-29 yaş arası…… 36 kalori
    30-39 yaş arası…… 80 kalori
    40-49 yaş arası…. 124 kalori
    50-59 yaş arası…. 972 kalori
    60-69 yaş arası… 2916 kalori
    70 ve daha yaşlı.. sonuçlar henüz bize ulaşmadı!

    SEKSTEN SONRA GIYINME:
    Sakince.. 32 kalori
    Acele….. 98 kalori
    Karısı zili calarken…. 1218 kalori
    Kocası zili calarken.. 3521 kalori

  • Orgazm sırasında beynimizde neler oluyor?

    Orgazm sırasında beynimizde neler oluyor?

    İngiliz Guardian gazetesinde yayınlanan bir habere göre,bilim adamları orgazm sırasında kadınların beyinlerinin ne şekilde değişim gösterdiğini, bir animasyon sayesinde çözümlemeyi başardı.

    Bilim adamları kadınların beyinlerinin orgazm öncesi, sırasında ve sonrasındaki beyin hareketliliğini gösteren ilk filmini yaptılar. Animasyon beynin farklı bölgelerinin bir arada ahenk içinde hareket ettiğini, bu hareketliliğin en üst seviyede olduğunu ve ardından yavaşça durgunlaştığını gösteriyor.

    Animasyonu yapmak için uzmanlar bir kadından fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme makinesinin içine uzanmasını istediler. Mastürbasyon esnasında gönüllünün beyin aktivitesindeki artış ve değişimler kaydedildi.

    Bu araştırmanın yapılmasının amacı neden kadınların ve erkeklerin aynı anda orgazmı yaşayamamasının araştırılmak istenmesiydi. Söz konusu araştırmayı ABD’de Rutgers Üniversitesi’nde psikolog olan Prof. Barry Komisaruk ve ekibi gerçekleştirdi.

    Animasyonda doktora öğrencisi ve Komisaruk’un laboratuvarında seks terapisti olan 54 yaşındaki Nan Wise gönüllü oldu. Wise kendisiyle yapılan röportajda,” Bu benim doktora tezimin konusu. Kendimi bu konuya adadım.” diyor.

    5 dakika süren filmde beynin 80 farklı bölgesinin her iki saniyede bir alınan görüntülerinin bir araya getirilmiş hali görünüyor. Animasyonda renkler kullanılmış. İlk başta koyu kırmızı olan renkler orgazma yaklaştıkça turuncu ve sarıya dönüyor, orgazm sırasında tamamen beyaz olduğu görülüyor.

    Prof. Kamisaruk, “Bu araştırmanın amacı orgazm esnasında beyinde ne olup bittiğinin anlaşılabilmesidir,” diyerek Washington DC’de yapılan Society for Neuroscience(Nörobilim Derneği)nin yıllık toplantısında araştırmalarının çıkış noktasını anlattı.
    Animasyon devam ettikçe ilk aktivitenin genital bölgeye dokunulmasıyla algı korteksinde görüldüğü kaydedildi. Ardından duygular ve uzun süreli hafızayı içeren beyin yapılarının toplandığı yer olan limbik sistemde hareketlilik tespit edildi.

    Orgazma yaklaşıldıkça hareketlilik, beyincik ve ön korteks kısımlarına geçiş yapıyor. Bunun sebebinin artan kas gerilimi olduğu belirtiliyor. Orgazm sırasında ise hareketlilik hipotalamusta doruğa çıkıyor. Hipotalamus, oksitosin adı verilen, mutluluk hissi yaratan ve uterusu daraltan bir hormon salgılanmasıyla sorumludur.

    Orgazm sonrasın tüm bu bölgelerdeki hareketlilik yavaşça sakinleşmektedir.
    Komisaruk, “Beynin birbiriyle iletişimi incelemek için muhteşem bir sistem söz konusudur. Beynin seviye seviye hareket artışının ve azalmasının görüntülendiği film sayesinde, özellikle orgazm olamama sorunu yaşayan kişilerde hangi evrede problem yaşandığının tespit edilebileceğini sanıyoruz,” dedi.

    Komisaruk tarafından geliştirilen yeni bir yöntemde insanlar beyin aktivitelerindeki değişikliği neredeyse aynı anda görebiliyor. Komisaruk’a göre bu bir çeşit “Neurobiofeedback” yani “Nörobiyogeribildirim”. Bu yöntem sayesinde kişilerin endişe, depresyon ve ağrı gibi durumların üstesinden gelebileceğine inanıyor.

    Profesör, “Orgazmı keyif ve mutluluk üretmenin bir yolu olduğu için kullandık. Eğer mutluluk bölgelerini nasıl harekete geçirebileceğimizi öğrenirsek, pek çok sağlık sorununun da çözümüne ulaşabiliriz,” dedi.

  • Grip ilaçları cinsel performansı bitiriyor!

    Grip ilaçları cinsel performansı bitiriyor!

    Grip ilacı kullananlara kötü haber! Uzmanlara göre, grip ve soğuk algınlığı ilaçlarını kullanan erkekler “erken boşalma” kadınlarsa “vajinal kuruluk” tehdidiyle yüzleşebilir.

    GRİP İLAÇLARINDA BÜYÜK TEHLİKE
    Cised’in “E-Cinsel Danışmanlık” hatlarına yapılan başvurularda erken boşalma ve vajinal kuruluk şikayetlerinde artış görülmeye başlandı. Bu da kış aylarına girilen bu dönemde grip ilaçlarının kullanımındaki artışla paralel. Çünkü trankilizan ya da uyku getirici ilaçların (opiyatlar) bırakılması ya da soğuk algınlığı ve grip ilaçlarının yoğun bir şekilde reçetesiz kullanımı sonucunda erken boşalma ve vajinal kuruluk görülebilir!
    Uzmanlar, erken boşalma ve vajinal kuruluğun grip ve soğuk algınlığında kullanılan bir takım ilaçların kullanımı ya da bırakılmasının yan etkisi olarak ortaya çıkabileceğine dikkat çekti.
    Dikkat!!! “Biraz üşüttüm” diye grip ve soğuk algınlığı ilaçlarını şeker gibi yutmayın!

    “ERKEKLER PANİK İÇİNDE!”
    Kışa adım attığımız bu günlerde soğuk algınlığı ve grip vakalarının artması anti-gripal ilaçların kullanımını da arttırdı. Gribin etkilerinden bir an önce kurtulmak için bu tür ilaçları kullanmakta iken aniden erken boşalma gibi cinsel işlev yetersizliğiyle karşılaşan erkeklerin aklına kullandıkları ilaçların buna yol açabileceği gelmemekte ve bu erkeklerin bir kısmı panik içerisinde bize başvurmaktadır.

    Bu ilaçların büyük bir kısmı hekim tavsiyesi olmadan temin edilmektedir. Hekimlerimizin reçete ettiği durumlarda ise ilaçların yan etkileri konusunda genellikle hastalar uyarılmamaktadır. Toplum olarak cinselliği rahat konuşamıyor olmamız hekimlerimizi de etkilemiştir. Dolayısıyla grip ilaçlarının cinsel işlevlerde geçici erken boşalma gibi değişikliklere neden olabileceği konusuna hiç girilmemektedir. Özellikle grip ilaçlarının içinde yer alan antihistaminikler ve dekonjestanlar erken boşalmaya sebep verebiliyor.

    “HASTALIKTAN DOLAYI ERKEN BOŞALMA NORMAL AMA…”
    Hastalıktan dolayı erken boşalma normal ama buna neden olan çoğu zaman grip hastalığı değildir, grip için kullanılan ilaçlardır. Ayrıca, seksten keyif almak için sağlıklı bir beden ve huzurlu bir ortam gereklidir. Eğer bedeniniz grip mikrobuyla mücadele içerisindeyse huzurlu değil demektir, bu stres de erken boşalmayı kolaylaştıran bir faktör olarak işe karışır.

    Grip ilacı kullandıkları dönemde erken boşalma sorunu yaşayan erkekler rahat olsunlar; yaşadıkları erken boşalma geçicidir ve ilaç kullanımı bittiğinde sorun ortadan kalkacaktır.

    Gerçek erken boşalma tanısı koymak için 6 ay ve üzerinde haftada ortalama 2 kez olmak üzere düzenli bir cinsel hayatın olması ve her cinsel ilişkide yineleyici ve tekrarlayıcı bir biçimde erken boşalmanın yaşanması gibi kriterler vardır. Dolayısıyla grip hastalığının olduğu dönemdeki erken boşalmaları biz bir cinsel işlev bozukluğu olarak görmüyoruz.
    Ancak burada cinsel işlev bozukluğuna yol açabilecek bir tehlikeye de dikkat çekmek istiyoruz.

    Bir erkek, gripal dönemdeki geçici erken boşalmalarına takılıp kalır da iyileştikten sonraki cinsel yaşantısında performans anksiyetesine (başaramama korkusu) girerse gerçek bir erken boşalma sorunuyla karşı karşıya kalabilir. Yani “yine erken boşalacağım”, “yine aynısı olacak”, “yine eşimi tatmin edemeyeceğim” veya “yine rezil olacağım” gibi düşüncelerle yatağa giden erkek performans anksiyetesine girebilir, bu da erken boşalmaya yol açabilir. Bu nedenle grip hastalığı yaşayan erkekler yaşayabilecekleri erken boşalmanın geçici bir sorun olduğu ve ilaç kullanımı bittiğinde eski performanslarına geri dönecekleri duygu ve düşüncesine sahip olmalıdırlar.

    “VAJİNAL KURULUK TEHLİKESİ VAR”
    Grip ilaçları sadece erkeklerin değil kadınların da cinsel hayatlarını olumsuz etkiliyor. Bu ilaçların kadınlarda görülen yan etkilerinden biri de vajinal kuruluk. Psikolog Serap Güngör’e göre, grip ilacı kullanan bir kadın, cinsel aktivite sırasında vajinal kuruluk yüzünden acı yaşayabilir. Ancak asıl sorun bundan sonra başlıyor. Kadının daha sonraki cinsel yaşantısında da aynı acıyı yaşama endişesi içine girebileceğine dikkat çeken Psk. Güngör, bu durumun cinsel isteksizliğe sebep olabileceğinin altını çizdi.

    “KISA BİR SÜRE CİNSEL HAYATA ARA VERİN”
    Cinsellik, hayatımız için oldukça önemli bir yer tutuyor ama asla birinci sıralarında yer etmiyor. Bedenimiz ve zihnimiz hastalık ve stres gibi durumlarla mücadele ederken, cinsellik ikinci plana düşebilir. Bundan dolayı özellikle grip başta olmak üzere, ilaç tedavisi uygulanarak geçirilen hastalıkların nekahat döneminde cinsel hayata ara vermekte fayda var.

  • Orgazmın sırrı dudak şeklinde gizli

    Orgazmın sırrı dudak şeklinde gizli

    Kiminin dudak üstü düzdür kiminin çukur, bazısı daha da çukur veya şekilli… Peki, dudak şeklinizin orgazmınız hakkında önemli bir ipucu verdiğini biliyor muydunuz?

    Batı İskoçya Üniversitesi’nden psikoloji profesörü Stuart Brody, yeni çalışmasında kadınların dudak üstü çukurlarının cinsel performansları ve orgazm olabilmelerinin göstergesi olduğunu açıkladı…

    258 kadınla görüşen Brody, kadınların dudaklarının üstündeki çukurun belirginleştikçe, cinsel hazlarının da arttığını ortaya koydu.
    Zira, anne karnındayken dudak kıvrımları ve cinsel aktivite ile bağlantılı olan kafatasının ortasındaki sinirler eşzamanlı olarak 17. haftada tamamlanıyor.
    Araştırmacıya göre bu gelişim, henüz anne karnındayken oturduğu kanıtlanan cinsel eğilim ile dudak şekli arasında bağlantı oluşmasına neden oluyor.
    Üst dudak çizgisine dudak çukurunu belirginleştirecek hafif bir parlatıcı sürersek belki daha seksi sinyaller gönderebilir, biraz hile yapabiliriz, ne dersiniz?

  • Beyin Loblarına Göre Evliliklerde Mutlu Seks Yaşamı

    Beyin Loblarına Göre Evliliklerde Mutlu Seks Yaşamı

    Ne padişahlar topraklar vermiş, ne sultanlar fetihlere çıkmış, ne insanlar ünvanları için vazgeçmişler aşklarından. Niceleri dokunamamış bile aşklarına, niceleri kıyamamış niceleride doyamamış…

    1) Mantıksal düşünceye sahip birisi duygusal düşünceye sahip birisi ile beraber olursa çok şey paylaşır, az tartışır, birbirlerini tatmin edebilirler, yeniliklere açık olurlar. Sadece maddi anlamda tartışırlar çok risk aldıkları için bu pek fazla seks yaşamlarını etkilemez.

    2) Mantıksal düşünceye sahip birisi, mantıksal düşünceye sahip birisi ile tek düze bir hayatları olur, seks esnasında bile yatırımlarını konuşabilirler yani aslında bol bol para biriktirirler. Evliliklerinde seks onlar için ihtiyaçtır ilk önce.

    3) Duygusal düşünceye sahip birisi, mantıksal düşünceye sahip birisi ile birlikte olursa ve her ikisi de değişime kapalı ise felaket olur. Ortak nokta çok fazla bulamayacaklarından genel evliliklerinde seks yaşamlarında da problemler artacaktır. Duygusal taraf doyum yaşayamayacaktır. İlişkiden sonra yatamayan, rahat uyuyamayan taraf olacaktır. Ama mantıksal olan hemen sırtını dönüp yatabilir. Ama değişime açık olurlarsa mükemmel olur. Birbirlerinden farklı tatlar almaya başlarlar. Biri diğerin hayatına devamlı değişik zevk ve tatlar katacaktır.

    Hiçbirşey değiştirilemez değildir, hayatın genelinde imkansızlık yoktur, kişinin kendisinin imkansızlıkları vardır. Evlilik sürecinde mutlu bir seks yaşamı için ilk önce eşinizin bu yönlerini bilmelisiniz en önemlisi kendinizi tanımalı ve ne istediğinizi bilmelisiniz. Eğer kendinizi değişime açık hale getiremezseniz bunu eşinizden de beklemeyin. Çünkü değişim insanın kendisinde başlar.

    Mutlu bir seks yaşamı için cinselliğinizi, seks boyutlarınızı eşinizle konuşmalısınız konuşmadığınız bir şeyin eyleminde de başarılı olamayız. Bizim toplumumuzda kültürümüz, yetiştirilmemiz gereği cinsellik yaşamı, seks hep göz ardı edilmiş ve ayıp sayılmıştır. Aileler çocuklarını bu konuda doğru yönlendirip bilinçlendirmediklerinden dolayı çoğu evlenen ya da adaylar için bu bir kabus olur. Eşinizle parayı, evi, yemeği konuştuğunuz gibi başında ortasında ve sonunda devamlı bunu konuşmalısınız. Eşiniz mantıksalsa kelimeleriniz önemli, istekleriniz mantık çerçevesinde aktarmalısınız,eşiniz duygusal düşünceye sahipse konuşmalarınıza duygunuzu da katmalısınız. Üstüne basa basa söylüyorum yatak ayırmamalısınız eğer çok ciddi değilse problemleriniz. Eğer bir mantıksalsanız eşinizle seks esnasında sadece o anı konuşmalısınız nerde ne yapıyorsanız o ana odaklanın akılınızda başka şeyler olmamalı.

    Kendinizde ya da eşinizde cinsel akivite ile ilgili bir problem hissediyorsanız muhakka bir uzmana başvurun. Mutlu bir seks yaşamı olmayan çiftler psikolojik anlamda hertürlü sorunlara davetiye çıkarır. Seks duygusal bir boyuttut ve fantezileriniz çoğaltmalısınız. Çiftin vücutlarıyla barışık olmaları gerekir kendi vücudunu beğenmeyen bunu beden diliyle karşısındakine hissettirir. Hiçbir zaman seksle ilgili suçluluk duygusuna kapılmamalıdır çiftler bu mutsuzluğu getirir. Cinselliği eğlence haline getirmeli ona bir oyun gibi bakmalı insan içine yenilikler katmalı ve bunu paylaşmalı. Seksi bir bir performans gösterisi gibi görmemeli. Eğer evlilikte seks yaşamımızı mutlu hale getiremezsek bizi gerginlik, stres, uykusuzluk, ani parlamalar, dengesiz beslenme süreçleri gibi problemler bekliyor olacaktır. Unutmayalım seks su, yemek gibi biyolojik bir ihtiyaçtır diğerlerinden farkı duygusal yönden hazzının yüksek olmasıdır. Yiyeceğiniz yemeği konuşur, tarif eder gibi, susadığınızda su ister gibi, içecek tercihi yapar gibi seksi de konuşun ve değişik tercihleriniz olsun. Menünüzü arada bir değiştirin .

    Şimdi en azından erkek ve kadınların sadece cinsiyet farklılıklarına göre değil beyin kimyalarına göre de değişiklik gösterdiklerini de göreceğiz.

  • Aynı anda orgazm olmak mümkün mü?

    Aynı anda orgazm olmak mümkün mü?

    Uyumun olmazsa olmazı ulasmak zordur bu amaca ama..

    Sağlıklı bir seksin doruk noktası olan orgazmın seksin kalitesini etkilediğini belirten uzmanlar, orgazm hakkında merak edilenleri cevaplıyor.

    Aynı anda orgazm olma durumu, tamamen cinsel ilişki sırasında çiftin birbirini tanıması ile gelişebilecek bir durum olmasına karşın, aslında büyük oranda tesadüfidir.

    Partnerinizle uzun süreli bir ilişki içerisinde iseniz ve aynı anda orgazm olma fikri sabitiyle kendinizi organize ederseniz eninde sonunda aynı anda orgazmları yakalarsınız. Ama yine de bunun saniye farkıyla olacağını unutmayın.

    Çünkü iki ayrı bedenden, ayrı metabolizmadan söz ediyoruz. Burada önemli olan kimin önce kimin sonra orgazm olması değildir. Birbirinin bedenini iyi tanıyan partnerlerin, sevişmeyi devam ettirebilmesidir. Orgazm kalitesi ya da sevişmenin kalitesi denilen şey, böyle ölçümlenmelidir.

  • Buz küpüyle yapabileceğiniz 10 seksi şey

    Buz küpüyle yapabileceğiniz 10 seksi şey

    Havalar sıcak, siz ateşlisiniz… Peki, azıcık serinlemeye ne dersiniz?
    Dışarıdan serinletirken içeriden ateşinizi yükseltecek birkaç yöntem biliyoruz. Kış soğukları gelmeden, sıcak kumlardan serin sulara dalıyormuş hissi veren yeni bir deneyim yaşamak istiyorsanız, size birkaç öneri verebiliriz.

    1. Buzu ağzınıza alın ve hafifçe erimeye başladığında erkek arkadaşınızı öpün. Onu öperken buzu ona verin ve bu şekilde devam buzu birbirinizden almaya devam edin. Buz küçüldüğünde ağzınızda saklayın, böylece sevgiliniz onu diliyle bulmak zorunda kalacak.
    2. Buz küpünü sevgilinizin çıplak vücudu üzerinde gezdirin. Sonra da buzu gezdirdiğiniz yerlerin üzerinden dilinizle geçin. Ani ısı değişikliği daha fazla heyecanlanmasına ve zevk almasına sebep olacaktır. Dudaklarınızın bir sonraki durağının neresi olacağını bilememek onu heyecanın doruklarına çıkartacaktır.
    3. Buzu erkeğinizin avucuna koyun ve elinden tutarak vücudunuzda gezdirin. Göğüslerinizin etrafında, masaj yapar gibi daireler çizin. Vücudunuzda en çok zevk alacağınızı ve eşinizi heyecanlandıracağını bildiğiniz yerlerde gezdirin.
    4. Eşinizi heyecanlandırmanın ve hareketlendirmenin bir diğer yolu da penisinin etrafına soğuk ellerinizle ya da buzla dokunmaktır. Çok hassas bir bölge olduğu için hemen uyarılacaktır.
    5. Eşinize derinizin daha ince olduğu yerlere dokunmasını söyleyin. Dizlerinizin arkası, omuzlarınız ve dirseklerinizin iç kısmı bu bölgelerdendir. Bu bölgeler çok hassas olduğundan, uyarıldıklarında etkiyi çok daha fazla hissedeceklerdir.
    6. Eğer buzun soğukluğu sizi çok rahatsız ediyorsa, iç çamaşırlarınızı üzerinizden çıkarmayın. Buzu çamaşırlarının üzerinde gezdirin ve soğukluğu hissedin. Sıcak havalarda bu size terapi gibi gelecek.
    7. Buzu göğüslerinizin arasına yerleştirin ve bir süre bekleyin. İyice soğuduktan sonra erkeğinizin bu soğuğu hissetmesini sağlayın. Sevgilinize ellerinizi kullanmadan serin bir masaj yapın.
    8. Buzu ayaklarının altına sürün ve sinir uçlarını uyarın. İnanın ya da inanmayın, bu bölgenin beyinde uyardığı yerle, genital bölgelerin beyince uyardığı yer neredeyse aynı. Dolayısıyla sevgilinizin hissettiği haz da aynı olacak.
    9. Bir elinizle sevgilinizin saç diplerinde gezinin ve elinizde buz olan diğer elinizde bu yolu takip edin. Daha sonra ensesine ve kalçasına doğru inin. Sırt çizgisinde ve belinde biraz yavaşlayın buzla masaj yapın.
    10. Buzu dudaklarınızın arasına alın ve sevgilinizin vücudunda dolaştırmaya başlayın. Aynı anda hem sıcak nefesinizi hem de soğuk buzu hissetmek onu şaşkına çevirecektir. Tabii ki daha sonra onun da size aynı şeyi yapmasını isteyin.