Etiket: cinsel zevk

  • Hangi kadınlar şanslı…

    Hangi kadınlar şanslı…

    Psikolog Sibel Dinç, orgazm olabilen ve olamayan kadınlara gelir düzeyleri, ailelerine yakınlıkları, mastürbasyon deneyimleri ve daha birçok konuda sorular yöneltti…

    Bazı kadınlar neden orgazm olamıyor?

    Orgazm olan ve olamayan kadınların gelir düzeyi farklı mı?

    Dine bağlılık orgazm olup olmamayı etkiliyor mu?

    Orgazm ile anne ya da babaya yakınlık arasında nasıl bir bağlantı var?

    Çocuk sahibi olmakla olmamak arasında orgazm olabilme açısından anlamlı bir fark var mı?

    Mastürbasyon kadınların orgazm olmasında nasıl bir rol oynuyor?

    Özetle, orgazmda hangi kadınlar daha şanslı?

    Sorular kadınların cinsel hayatı için önemli, cevaplar ilginç. Psikolog Sibel Dinç, bu ve benzer sorulardan hareketle önemli cevaplara ulaştı ve bu cevapları İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı’nda yaptığı yüksek lisans tezinde analiz edildi. Dinç’in 54 orgazm bozukluğu tanısı konmuş kadın ve orgazm olabilen 60 kadınla yaptığı araştırmada, anneye yakınlık ve kadınların orgazm olabilmeleri arasında pozitif bir ilişki belirlenirken, orgazm olamayan kadınlar arasında çocuk sahibi olanların sayısının, orgazm olan gruptan yaklaşık iki kat daha fazla olduğu gözlendi. İki grup arasında gözlemlenen başka ayrımlar da var. Örneğin; orgazm olabilen kadınların gelir düzeyi daha yüksek ve orgazm olamayan kadınların yüzde 66’sının hiç mastürbasyon deneyimi yok.

    Dinç’in, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Doğan Şahin’in danışmanlığında anket uygulayarak yaptığı araştırmaya göre, anne ile yakınlık ile orgazm olabilme arasında anlamlı bir ilişki var. Orgazm olabilen kadınların yüzde 82’si annesini “yakın-sıcak” olarak değerlendirirken, orgazm olamayanların sadece yüzde 33’ü annelerini “yakın-sıcak” görüyor. Orgazm olamayan kadınların yüzde 30’u annelerini “otoriter-baskın” olarak nitelendiriyor.

    Çocuklu ve düşük gelirli kadınlar daha az mı orgazm oluyor?

    Sonuçları değerlendiren Sibel Dinç, “Bulgular; anneye yakınlık azaldıkça cinsel yaşam kalitesinin bozulduğunu, orgazm olamamanın arttığını ve evlilik uyumunun düştüğünü gösterir nitelikteydi. Bunun yanı sıra, babaya yakınlık azaldıkça ise sadece evlilik uyumunun düştüğü bulgular arasındaydı” diyor ve paralel sorulara verilen cevaplardan da yola çıkarak “Aileyle mekânsal ve gündelik hayattaki yakınlığın orgazm olma ile ilişkisi vurgulanabilir” tespitinde bulunuyor.

    Karşılaştırma yapılan iki grup arasında orgazm olabilen kadınların gelir düzeylerinin de orgazm olmayanlara kıyasla daha yüksek olduğu gözlemleniyor. Ayrıca, araştırmada orgazm olamayan kadınların yüzde 74,1’inin çocukları olduğu belirtilirken, orgazm olabilen grup arasında çocuk sahibi olanların oranı yüzde 39 çıkıyor.

    Sibel Dinç’e göre, iki grup arasında değişkenlik gösteren bir başka konu da göç! Orgazm olabilen kadınların hayatlarında yüzde 79.7 oranla göç olmazken, olamayan kadınların yüzde 60.4’ünün hikâyesinde göç yer alıyor.

    ‘Yüzde 12,5 oral, yüzde 6,3 anal seksi reddediyor’

    Dinç, “dine bağlılık, dini kuralları önemseme, dini uygulama” düzeylerinin gruplar arasında farklılaşmadığını belirtirken tüm kadınların yüzde 71.4’ünün “istenmeyen cinsel davranışlarının bulunmadığı” verisini de kayıt altına alıyor. Dinç, anket uyguladığı kadınlarla sınırlı örneklemde, kadınların yüzde 12.5’inin oral seks yapmayı, yüzde 6.3’ünün de anal seks yapmayı istemediğini belirtiyor.

    Anket sonuçlarına göre, orgazm olamayan kadınların yüzde 66’sının hiç mastürbasyon deneyimi yok. Anket orgazm olamayan kadınların yüzde 80.4’ünün de mastürbasyon yapmadığını, orgazm olabilenlerin ise daha sık mastürbasyon yaptığını ortaya koyuyor.

    Orgazm olabilen kadınlar eşlerini diğer gruba kıyasla daha çekici bulurken, iki gruptaki kadınların “Yüzde 96.5’i eşlerini daha önce hiç aldatmadıklarını, yüzde 3.5’i aldatmış olduğunu, aldatan kadınların da yüzde 1.9’u hâlen aldatmakta olduğunu ifade ediyor.

    Araştırmada, orgazm olabilen kadınların benlik saygısı ve bedenlerinden memnuniyetin orgazm olamayan kadınlara kıyasla daha yüksek olduğu; benlik saygısı, evlilik uyumu ve cinsel yaşantı kalitesi arasında yüksek ilişki olduğu ve bu parametrelerin birlikte düşüş gösterdiği de belirtiliyor.

  • Hazzın 10 Altın Öğretisi…

    Hazzın 10 Altın Öğretisi…

    CİSED ONURSAL BAŞKANI DR. CEM KEÇE: “CİNSELLİK YATAĞA SIĞMAZ!”

    Monotonlaşan bir cinsel hayat, uzun ömürlü birlikteliklerin baş düşmanıdır. Peki cinsel hayatı bu halden kurtarmanın ve hazzı arttırmanın yöntemleri var mıdır? Cinsel terapistler bu soruya “Evet” yanıtını veriyorlar.

    Cinsel hazzı arttırmak mümkün mü?”, “Monotonlaşan cinsel hayatımızı renklendirebilir miyiz?”. Çiftlerin en çok sordukları bu 2 soruya yanıt, Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe’den geldi. Meslek hayatı boyunca evlilik ve çift terapilerinde kendisine en çok sorulan soruları masaya yatıran Dr. Keçe, danışanlarına sunduğu önerileri paylaştı.

    “CİNSELLİK YATAĞA SIĞMAZ”

    Dr. Keçe’ye göre mutlu bir cinselliğin önündeki en büyük engel salt penis-vajina birlikteliği. Çiftlerin cinsellik algılamasında bu olgunun başarıyı veya başarısızlığı belirlediğini kaydeden Dr. Keçe, bilinenin aksine cinselliğin bir yatakla sınırlandırılamayacak kadar uzun ve çok boyutlu bir süreç olduğuna dikkat çekiyor. Partnerlerinden sıkılan, cinsellikten eskisi kadar heyecan ve haz alamayanların birtakım tabuların esiri olduklarını ve bu yüzden seksi renklendirmekten kaçındıklarını söyleyen Dr. Keçe, “Cinsellik güvenli ortam, uygun zaman ve uygun partner üçgeninde hayat bulur. Bu üçgenin sınırlarında ayıp, günah veya yasak yoktur. Çiftlerin bunu anladığı gün, tabular ve cinsel mitler ortadan kalkacak, cinsellikte yaşanan monotonluk çift için tarihe karışacaktır” diyor.

    Dr. Keçe, hazzın doruklarına ulaşmak, cinselliği sıkıcılıktan kurtarmak için çiftlere 10 altın öneride bulunuyor:

    1-CİNSELLİĞE GİYİNİKKEN BAŞLAYIN

    İyi bir cinsel ilişkinin hazırlığı ve duygu yoğunlaşması yatağa girmeden başlar. Çünkü cinsel istek bedende değil zihinde başlar. Uygun ortam için illa ki mum ışığında romantik bir yemek gerekli değildir. Bunun yerine yapılacak küçük bir jest, sevgi sözcükleri ile yazılmış bir mesaj veya sıcak bir bakış, gülüşme yeterli olabilir. Çiftlerin birbirini hissedebilmeleri çok önemlidir.

    2-SEKSİ AYRICALIKLI BİR DURUM GİBİ ALGILAMAYIN

    Cinsellik hayatta ayrı bir yeri olan, kendine özgü bir olgu değildir. Genellikle kişiler sekse sıra dışı anlamlar yükleyerek, onu kutsal veya özel olarak algılar. Oysa cinsellik yaşamın gerçek değerlerinden biridir. Kişinin yaradılışının, davranışlarının ve karakterinin bir parçası olan cinsellik, bu boyutuyla ilişkileri de etkilemektedir. Yapılacak en iyi şey ise, sekse biraz kafa yormak ve yaşanılan ilişkilerde cinselliğin kalitesini arttırmak için yöntemler aramaktır.

    3-CİNSELLİKTE “BİRİMİZ HEPİMİZ İÇİNDİR” KURALINI UNUTUN

    Cinsellikte “Önce O” diye bir kavram yoktur. Düşüncelerin ve tavırların “Önce ben” olarak değiştirilmesinde bir sakınca yoktur. Hatta biraz bencil olmakta da yarar var. Çünkü taraflar anın ve hazzın tadını çıkarmak için ne kadar kendine konsantre olursa, ortaya çıkacak olan haz o kadar artar. Yani temel prensip, “Herkes kendi hazzından sorumludur” olmalı. Kadınlara nazaran erkekler bu durumu daha çabuk onaylarlar. Kadın ise pasif bir rol üstlenmeye meyillidir. Ancak bunun sonu mutlaka hayal kırıklığı ile bitecektir. Çünkü kadının bu pasif rolü boyunca gösterdiği suskunluk yüzünden erkeklerin partnerini mutlu edip edemediğine dair kafasında soru işaretleri oluşur. Ortada soru işaretlerinin gezdiği her olgu huzursuzluk kaynağıdır. Yapılacak en iyi tutum ise “Onu mutlu edebiliyor muyum?” sorusunu akıllardan çıkarmak, cinsel ilişkiyi incelemek, analiz etmek yerine hazza konsantre olarak yaşamaktır.

    4-PARTNERİNİZLE YALNIZ KALMA ANLARINI KOLLAYIN

    Çiftler birbirlerine yeterince vakit ayıramamaktan, birlikte yalnız kalamamaktan şikayet ederler. Bu nedenle de cinsel yaşamlarında sorunlar belirir. Günlük hayatın stresi, iş, çocuklar, aile üyeleri, arkadaş ilişkileri derken çiftler birbirlerini ihmal edebilirler. İlişki süresi uzadıkça cinsellik de yapılacaklar listesinin gerilerine düşer. Şu bir gerçek ki, bir çift yatak odası dışında günün birkaç saatinde dahi yalnız kalamıyorsa, cinsellikten mucize beklemeleri de boşuna olacaktır. Tehlike çanları çalmadan, çiftlerin birbirlerine vakit ayırmaları, durumu kurtarmak için değil, adeta imkanlar yaratarak bunu yapmaları zorunludur.

    5-YATAK ODANIZIN SINIRLARINI YIKIN

    Cinsellik, bir alışkanlık olmayı hak etmez. Doğası gereği duygularla ve heyecanla beslenmesi gereken değişiklik isteyen cinsellik, haftanın belli günlerinde yapılması gereken bir alışkanlık haline geldiği anda çekilmez bir hal alır. Zamanla sıkıcı olan cinsellik de sonunda çiftler için sorun yumağı haline gelir. Bu halden kurtulmak için, haftanın her günü hep aynı saatte ve aynı yerde cinsellik yaşamaktan vazgeçilmeli. Ayrıca cinsellik denince akla artık bir tek yatak odası gelmemeli. Evliler için evden farklı bir yere, örneğin bir otele gitmek iyi bir fikir olabilir. Sevişmeye hep aynı partnerin başlaması gibi tavırlar da cinselliğe sıkıcılık katabilir. İşin özünde şu var ki tekrar, sonunda monotonluğu doğurur. Cinselliğine canlılık getirmek isteyenler için vazgeçilmez olan, önce tekrardan vazgeçmektir.

    6-FANTEZİ KURUN, KURDURUN

    Fantezi, her iki kişinin de kabul ediyor olması halinde cinselliği renklendirmenin en güzel yöntemlerinden biridir. Bu teknik cinsel terapi süreçlerinde de kullanılır. Zihindeki fantezi çalışmaları ile çiftlerin hayal gücünü kullanmaları sağlanır. Unutmayın, fanteziler hayallerle sınırlıdır. Cinsellik de sınırsız bir hayal gücü ile beslenir.

    7-KAVGALI SEVİŞMEYİN

    Kavga halindeki erkek ve kadın birbirlerine bedenlerini sunmak zorunda hissederek, duygularını düşüncelerini, korkularını ve beklentilerini ifade etmeyi engellerler. Oysa çatışmaları sonlandırmanın çaresi cinsellik değildir. Çiftler önce duygularını, beklentilerini ve hayal kırıklıklarını birbirleri ile paylaşmalı. Taleplerini dile getirerek ve karşılıklı konuşarak çatışma sebeplerini anlamalı ve gerçek çözüm yollarını keşfetmelidirler. Zaten cinsellik bu sürecin sonundan kendiliğinden gelecektir. Seks, barışmak için yapılan bir görevden ziyade, ruhun ve bedenin paylaşılmasıdır.

    8-SİHİRLİ FORMÜLLERLE DEĞİL AKLINIZLA SEVİŞİN

    Kişiler, partnerinde ve kendilerine cinsel hazzı arttıracak bir sihirli formül olduğuna inanırlar. Bunlar da bir nevi tabudur. Seksin dinamiğinde mekanik yollarla yapılan uyarmanın çabuk ve yüksek hazzı beraberinde getireceğine yönelik inanış doğruyu yansıtmaz. Böylelikle önemli olan bir unsur da göz ardı edilir. Bu da kişinin, partnerinin bedeninden çok zihnine hitap etmesi gerektiğidir. Bilinenin aksine vücudun haz merkezi cinsel organ değil beyindir. Beyin, koku, ses, dokunuş veya erotik bir cümle ile aldığı küçük duyumları tahrik unsuru olarak bedene iletir. Cinselliğin kimyası da bu şekilde başlar ve işler.

    9-DUYGULARINIZI SAKLAMAYIN, PAYLAŞIN

    İlişkilerdeki temel sorunların başında iletişimsizlik gelir. Bu durum elbette cinselliği de etkiler. Kadın ya da erkek genelde ayıp, günah ve yasak üçgeni içinde, ne istediğini, ne hissettiğini açıkça söylemekten çekinir. Cinsel ilişki esnasında konuşmamak gibi meşhur bir cinsel mit vardır. Oysa duyguları konuşmak, ilişki anında duyulan hazzı kelimelerle paylaşmak her zaman erotik bir olgudur.

    10-SEVİŞMEK İÇİN KEYFİNİZİ BEKLEMEYİN

    Seks görev olarak da başlıyorsa bir zararı yoktur. Yapılan araştırmalar, görev olsun diye cinsel ilişkiye başlayan çiftlerin çoğunun, bu aktiviteyi büyük zevk alarak noktalayabildiğini ortaya koyuyor. Öyleyse cinsel aktivite, görev olarak başlayıp zevkle bittiği sürece amacına ulaşmış demektir. İlerde yaşanması muhtemel cinsel işlev bozukluklarının önüne geçmek için cinsel isteği beklemeye gerek yoktur. İstenmese de seks yapılabilir. Seks yapmak ille de penis-vajina birlikteliği ile sınırlı değildir. Bazen sevişmek, okşamak, öpüşmek, erotik masaj yapmak, birlikte banyo yapmak veya sarılarak uyumaya çalışmak da seks yapmaktır.

  • Cinsel Zevk’in peşinde “SEKS ve ESTETİK”

    Cinsel Zevk’in peşinde “SEKS ve ESTETİK”

    Cinsel Zevk'in peşinde "SEKS ve ESTETİK" | 1Son yıllarda sık sık gündeme gelen ve özellikle Amerika’da son derece yaygın olan Estetik Vajen Cerrahisi – Vajinoplasti artık Türk kadınları tarafından da tercih ediliyor.

    Sadece aktif sporcular, mankenler, sinema yıldızları ve toplum önünde olan ünlüler tarafından dünya da bir zamanlar tercih edilen Estetik Vajen Cerrahisi, bugün hem dünya da hem de Türkiye’de her kesimden kadın tarafından talep ediliyor.

    Bahçeci Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Bora Cengiz, Vajinoplasti ameliyatını tercih eden kadınların bu taleplerinin sadece sağlık ve tıbbi zorunluluklar nedeniyle değil farklı istekler doğrultusunda da gerçekleştiğini belirtiyor.

    Kadınların, genital bölgelerinde “normal” görünümü sağlamanın bu sebeplerin başında olduğunu belirten Op. Dr. Bora Cengiz, cinsel ilişkiden alınan zevkin estetik vajen cerrahisi sonrasında arttığını söyleyen vakaların söz konusu olduğunu aynı zamanda cinsel ilişki sırasında zorluk yaşayan bazı hastalardan ise ameliyat sonrasında yaşadıkları farklı sorunların yok olduğu yönünde geri dönüşler aldıklarını söylüyor.

    Vajinal doğum daha çok tercih ediliyor

    Estetik Vajen Cerrahisi konusunda özellikle Türkiye’de normal doğum oranı ve sezaryen doğum arasında yüzde 50 seviyesinde bir denge olduğunu belirten Cengiz, Türkiye’de vajinal doğuma yönelim olduğunu söylüyor. Vajinal doğum yapan her kadının vajinoplasti uygulanacak bir potansiyele sahip olduğunun ayrıca altını çizen Op. Dr. Bora Cengiz, doğum sonrası gerektiği gibi onarılmayan bölgelerde oluşan hasarlar sonucunda sarkma ve gevşeklik, cinsel ilişki sırasında partnerin hissedilmemesi veya idrar, gaz ve büyük abdesti tutamama gibi problemlerin oluştuğu, bu tür problemleri olan kadınların sosyal hayattan geri kaldıklarını ve idrar ve gaz kaçırma korkusu nedeni ile cinsel ilişkiye giremediklerini konusunda bilgi sahibi olduklarını belirtiyor.

    Benzer durumların seks dışında kadınlarda mayo ve bikini giymeyi aynı zamanda spor yapmayı da engellediğini açıklayan Op. Dr. Bora Cengiz, sağlıklı seksin her şeyden önce sağlıklı üreme organları ile gerçekleşebileceğinin altını çiziyor.

    Estetik kaygılar, cinsel ilişkiden alınan zevk gibi unsurların yanı sıra, vajen girişinin her iki yanında bulunan iç dudakların asimetrik, büyük veya kalın olması nedeniyle cinsel ilişkide güçlükler yaşanmasına, ağrı hissedilmesine veya sürtünme sonucu travma oluşumuna neden olduğunu açıklayan Cengiz, yaklaşık bir saat süren ameliyatlar sonrasında, bu tip problemlerin ortadan kalktığını söylüyor.

    Son 10 yıl içinde Vajinoplasti’nin aynı zamanda doğum yapmamış, ancak cinsel ilişki sırasında boşluk ve gaz pasajı şikayeti olan kadınlara da önerilmekte olduğunu ifade eden Bahçeci Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Bora Cengiz seks ve vajen estetiği ile ilgili toplumda kulaktan dolma yanlış bilgilerin hakim olduğunu söylüyor.

    Seks ve Vajen Estetiği

    Yanlışlar ve Doğrular

    Vücudun yapısını ve konturunu değiştirmek için yapılan kozmetik prosedürler yaşamın gerçeğidir. Bu prosedürler bireyin fiziksel görünümünü değiştirebilmesi için bir fırsattır. Bu tür işlemleri yaptırmanın en önemli sebepleri sıklıkla işlemi yaptıracak olanın kendisinde algıladığı bir “hata”, cinsel görünüm ve fonksiyonu değiştirme isteği, fiziksel bir problem veya rahatsızlığın giderilmesi, özgüveni arttırmak ve güzel görünmek olarak sıralanabilir.

    Vajinal estetik ameliyatlar gereksiz ameliyatlardır!
    Yanlış
    Vajinal estetik ile vücudunuzun herhangi bir bölgesine uygulanan estetik ameliyatlar arasında bir fark yoktur. Genital bölge göz önünde olmadığı için bu bölgede estetik veya rekonstrüktif ameliyatlar yapılması gereksizdir düşüncesi doğru değildir. Genital bölge estetiği popülaritesi artan ve kozmetik ve estetik cerrahinin yeni bir dalıdır.

    Vajinal estetik operasyonlar sadece lazer kullanılarak yapılabilir!
    Yanlış
    Lazer; bistüri, makas, elektrokoter gibi ameliyat sırasında dokuları kesmek amacı ile kullanılan cerrahi aletlerden birisidir. Operatör ameliyatı istediği aletlerle gerçekleştirebilir.

    Vajinal estetik operasyonlar cinsel hazzı arttırır!
    Doğru
    Özellikle vajinoplasti-perineoplasti ameliyatı olan kadınların %85 i bu ameliyatlar öncesi cinsel yaşamlarını “vasat”, “kalitesiz” ve “yetersiz” olarak tanımlarken, bu oran labiaplasti ve klitoral hood redüksiyonu yaptıran kadınlarda %50 dolayındadır. Vajinoplasti-perineoplasti ameliyatı sonrasında hastaların %93’ü cinsel fonksiyonlar açısından “orta derecede” veya “belirgin” düzelme tarif ederken, bu oran labiaplasti, klitoral hood redüksiyonu yaptıranlarda %65’tir. Her ne kadar bu ameliyatların “partner” tatmini veya partnerin zorlaması ile istenmesi doğru değilse de, vajinoplasti-perineoplasti ameliyatı sonrasında partnerin seksüel memnuniyeti %83 olarak bildirilmiştir.

    Vajinal estetik ameliyatlar partneri memnun etmek için yapılmaktadır!
    Yanlış
    Vajinal estetik ameliyat yaptırma nedenleri başında cinsel ilişki, spor veya kıyafetler yüzünden meydana gelen sürtünmeye bağlı rahatsızlık gelmektedir. İşlem yaptıran kadınların %75’inin şikayeti buyken, kadınların %70’i daha “iyi” gözükmek için estetik operasyonlara başvurmaktadır. Cinsel ilişkiyi “hissetmek” ve hazzı arttırmak için ameliyat olan kadınların oranı %56 iken görünümünden hoşlanmayan veya itici bulan kadınların oranı %50 dir.Amerika Birleşik Devletleri’nde ameliyat yaptıran kadınların sadece %6’sı “partnerin” isteği ile opere olmaktadır.

    G noktası amplifikasyonu daha yoğun orgazm olmanızı sağlar!
    Yanlış
    G noktası seks biliminin kutsal kadehi olarak adlandırılabilir. Anatomik varlığı tartışmalı olan G noktasının yağ, hyaluranik asit veya kolajen gibi “filler” larla şişirilmesi (ögmentasyonu) ve bu tür ameliyatların cinsel hazzı arttırdığını söylemek Amerikan Obstetrik ve Jinekoloji Cemiyeti tarafından “hastayı aldatmak” olarak tanımlanmıştır. Cinsel görünüşünden mutsuz ve endişeleri olan, cinselliğine güvenmeyen bir kadının bu tür bir işlem sonrasında beklentilerinin karşılanmaması ve daha da travmatize olması muhtemeldir.

    Vajinal estetik ameliyatlar tıbbi gerekliliği olan ameliyatlardır!
    Doğru
    Özellikle labiaplasti (küçük ve büyük dudakların estetiği) ile labial hipertrofi, asimetri ve büyük labialar yüzünde ortaya çıkan iritasyon ortadan kaldırılmaktadır. Doğum sonrasında uygun düzeltme yapılmayan yırtıklar veya ortaya çıkan sarkmaların giderilmesi ile doğum travmasının düzeltilmesi de tıbbi endikasyonu olan uygulamalardır.