Etiket: cinsel ilişki

  • Ruhta Bedende Yatakta

    Ruhta Bedende Yatakta

    Çoğu zaman hem kadın hem erkek cinsel ilişki sırasında tam olarak ilişkiye konsantre olamaz ve bu da bazı cinsel sorunları beraberinde getirebilir. Yatağa girerken tüm düşünceleri yatak odasının dışında bırakmak gerekir.

    Biz buna “yatağa çıplak girmek”diyoruz. Mutlu bir cinsel yaşam için yatağa çıplak girmek gereklidir.

    Yatağa girerken bütün düşüncelerinizidışarıda bırakın “Yatağa çıplak girmek”denildiğinde aklımıza soyunmakgelebilir. Burada kastettiğimiz yatağa kıyafetlerimizi çıkartarak girmek anlamında değil, olumsuz düşüncelerimizi yatak odasının dışında bırakarak girmektir. Cinsel ilişki kadın ve erkeğin paylaştığı özel bir andır ve zaten çok da uzun sürmez. Önemli olan ne kadar sürerse sürsün cinselliği tam anlamıyla yaşamak, yapılan eyleme konsantre olmak ve ruhun ve bedeninle orada olmaktır.

    Cinsellik sadece bedensel bir eylem değildir, birbirini seven ve arzulayan iki kişi arasında yaşanan çok özel bir eylemdir ve cinsellikte kişinin psikolojisi, o anki ruh hali, cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşüncelere sahip olup olmadığı, kişinin kendini ve bedenini sevmesi, partnerine karşı olan duyguları, partnerin ilişkideki tavrı da rol oynar. Bütün bunları düşünerek yatağa giden bir kişi cinsellikten tat alamayacaktır. Bu nedenle cinselliği yaşayacağınız zaman sadece olumlu şeyler düşün, beyninizi kapatın ve sadece partnerinizle geçireceğiniz güzel anlara odaklanın. Tıpkı banyoya elbiselerimizi çıkartarak girdiğimiz gibi, sevişmek üzere yatağa da olumsuz düşüncelerimizden arınarak girilmelidir. Nasıl ki elbiselerle duş alındığında vücudumuz temizlenmezse, rahatlamazsa ve sadece ıslanırsak, yatağa da olumsuz düşüncelerle girdiğimizde dokunmanın ve sevişmenin verdiği hazza odaklanamaz, sadece penis vajina birlikteliğini içeren becerme ve becerilme şeklinde cinsel birliktelik yaşarız. Bu da cinsel sorunların oluşmasına ve devam etmesine yola açar.

    Düşüncelerle yatağa gitmek cinsel sorunlara neden oluyor.Cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşünceler, cinsel ilişki sırasında beyni kapatamama, kendini dışarıdan bir seyirci gibi izleme, olaya kendini kaptıramama gibi nedenler özellikle erkeklerde serleşme sorunlarına ve erken boşalmaya, kadınlarda da orgazm olamamaya ve zamanla cinsel isteksizliğe yol açabiliyor. Kadınlar genellikle cinsel ilişki sırasında o ana odaklanmak ve haz almaya çalışmak yerine, nasıl göründükleri, nasıl koktukları, bedenlerinin yeterince temiz olup olmadığı, partnerlerinin kendilerini çekici bulup bulmadığı, vb. konuları düşünebiliyor ve bu tarz düşünceler de orgazmı engelleyebiliyor. Erkekler de cinsel ilişki sırsında zevkten çok performanslarının iyi olup olmadığına odaklanıyor ve bu da yine erkeğin sertleşme sorunu ya da erken boşalma yaşamasına neden olabiliyor.

    Cinsel ilişki öncesi rahatlayın.Cinsel ilişki öncesi rahatlamak ve gevşemek çok önemlidir. Bunun için bir takım gevşeme ve nefes egzersizleri uygulanabilir. Otohipnoz CD’leri rahatlamak ve olumlu düşünmek için faydalı olabilir. Ayrıca dikkatini partnerine yoğunlaştırmak, cinsellikten konuşmak, cinsel aktivite öncesi ortamda bazı değişiklikler yapmak, birlikte bir şeyler içmek, romantik anlar geçirmek, güzel bir yemek yemek ya da film seyretmek çiftin sevişme havasına girmesini sağlayacaktır.

  • Seksin Mucizesi

    Seksin Mucizesi

    Yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan seks, düzenli yapılması halinde pek çok olumlu sonuç yaratıyor.

    Bilim adamları, düzenli bir cinsel yaşamın uzun ve mutlu bir hayatın kapısını aralayacağını söylüyor. Araştırmalara göre seks, sağlık için birçok ilaçtan bile daha ‘olmazsa olmaz…’ İşte, düzenli seksle gelen mucizeler:

    Kansere karşı korur: Haftada beşten çok seks yapan erkeklerde prostat kanseri riski üçte bir azalıyor. Bilim adamları, bunu kansere neden olan maddelerin meniyle birlikte atılmasına bağlıyor. Kadınların da düzenli seks sayesinde meme kanseri riskini azaltabileceği belirtiliyor.

    REGL DÖNEMİNDE

    Doğal ağrı kesicidir: Araştırmalar, seks yapmanın migren ağrılarını yok etmeye yardımcı olduğunu gösteriyor. Cinsel ilişki sırasında, beyindeki ağrıları kesen bölgede aktivite artışı yaşanıyor. Kadınların cinsel ilişki sırasında salgıladıkları ekstra östrojen regl dönemi ağrılarını hafifletiyor.

    Genç gösterir: 3 bin 500 kişi üzerinde 10 yıl boyunca yapılan bir araştırma, haftada en az üç kez seks yapanların daha az yapanlara oranla 10 yaş genç göründüğünü gösterdi.

    Depresyona iyi gelir: Güvendikleri partnerle prezervatif kullanmaksızın cinsel ilişkiye girmek, kadınların depresyona girme ihtimalini azaltıyor. Bilim adamları, spermde bulunan prostoglandin hormonunun depresyona yol açan hormonların dengelenmesine yardımcı olduğunu belirtiyor.

    ÖMRÜ UZATIYOR

    Kalbe yararlı: Haftada iki veya daha fazla seks yapan erkeklerde kalp krizi riski yarı yarıya azalıyor. Orgazm sayısı arttıkça ömür de uzuyor.

    İyi bir egzersiz: Her cinsel ilişkide ortalama 200 kalori yakılıyor. Tahrik durumunda nabız dakikada 70’den 150’ye çıkar. Kaslar çalışır; karın, bacak, kol ve kalça sıkılaşır.

    Yaraların kapanmasına yardımcı olur: İsveç’te yapılan bir araştırmada, seks sırasında salgılanan oksitosin hormonu enjekte edilen deney hayvanlarının yaralarının diğerlerine göre iki kat hızlı iyileştiği görüldü.

    Direnci artırır: Haftada bir-iki kez seks yapmak, virüslere karşı savaşan ve bağışıklık sistemini güçlendiren immunoglobin A antikoru seviyesini yüzde 30 artırıyor.

  • Kondom kullanımının püf noktaları!

    Kondom kullanımının püf noktaları!

    Kondomun (prezervatif) koruyuculuk oranı ön planda uygulama şekline, ikinci planda kondomun kalitesine bağlıdır. Bu nedenle kondom kullanımı her ne kadar basit gibi görünse de her çiftin dikkate alması gereken noktalar var…

    ♦ Her ilişki esnasında yeni bir kondom kullanılmalı ve orgazm sonrası çıkarıldıktan sonra penis başında az miktarda da olsa sperm bulunabileceğinden penis kadının genital sisteminden uzak tutulmalıdır.
    ♦ Kondomun seçimi çok önemlidir. Üzerinde üretim tarihi ve son kullanma tarihi bulunan ve spermisit içeren kondomlar tercih edilmelidir.
    ♦ Kondom yalnızca “tehlikeli” günlerde uygulandığında koruyuculuk oranı düşer. Bu yüzden kadın siklusun hangi döneminde bulunursa bulunsun mutlaka her ilişkide kullanılmalıdır.
    ♦ En sık yapılan hatalı uygulamalardan biri de cinsel ilişkiye kondomsuz başlanması ve hemen orgazm öncesi dönemde takılmasıdır. Bu durum istenmeyen gebeliklerin oluşmasına neden olabilir. Zira ejakulasyon olmasa bile erkekte uyarılma döneminde salgılanan sıvılarda az miktarda da olsa sperm hücreleri bulunmaktadır.
    ♦ Cinsel ilişkiye geçmeden hemen önce erkek cinsel organına uygun bir şekilde takılmalıdır. Her kondom tek kullanımlıktır.
    ♦ Kadında ya da erkekte lateks ve/veya kondomun içerdiği spermisit ajanlara karşı aşırı duyarlılık olması durumunda kullanılmamalıdır.

    Kondomun ne gibi avantajları vardır?

    ♦ Kondom kullanımının en büyük avantajı düzensiz cinsel yaşamı olan çiftler için en uygun korunma yöntemi olmasıdır. Ulaşılması kolaydır ve ucuzdur.
    ♦ Gebelikten koruması dışında AIDS, Hepatit B ve C virüsü ve HPV (genital siğil) dâhil tüm mikrobiyolojik etkenlerin cinsel ilişkide çiftin birinden diğerine bulaşmasını engeller. Bu özellik diğer korunma yöntemlerinin hiç birinde bulunmayan bir özelliktir. Ancak yukarıda sayılan enfeksiyon hastalıkların yanlızca genital temasla bulaşmadığı unutulmamalıdır. (Hepatit B’nin öpüşmeyle bulaşması, HPV’nin prezervatifin kapamadığı bölgenin enfekte bölgeye temasla bulaşması gibi).
    ♦ Kondom, kadında antisperm (sperme karşı) antikorlarının oluşmasını önleyebilir. Bu özellik kadında eşinin spermlerine karşı antikor oluşumuna bağlı infertilite tedavisinde yararlı olabilir.
    Kondom kullanımının riskleri var mıdır?
    ♦ Uzun süreli kondom kullanımının çiftlerde psikolojik kökenli cinsel işlev bozuklukları yaratabileceği söylenmesine karşın bu duruma ender rastlanır.
    ♦ Ender görülmesine karşın lateks alerjisi ciddi bölgesel belirtilere neden olabilmektedir.
    “Kondom kazaları…”

    Kondomun yırtılması:

    Uygun kullanımda çok ender görülür. Kondom yırtıldığında, özellikle nonoksinol-9 içermeyen kondom kullanımında gebelik riski ve cinsel yolla bulaşan hastalık etkenlerine maruz kalma riski kondom kullanmamış olanlardaki kadar yüksektir. Acil kontrasepsiyon uygulanması ve gerekirse enfeksiyondan korunmak için tedavi görülmesi amacıyla doktora başvurulması önerilir.

    Kondomun çıkartırken vajinada kalması:

    Bu durumda kadın ya da erkek dikkatli bir şekilde işaret ve orta parmaklarını vajinaya yavaşça sokup kondomu bulunduğu yerden çıkarmalıdır. Kondomun yırtılması esnasında ortaya çıkan riskler burada da geçerlidir.

    Gebelik oluşumu:

    Kondomun gebelikten korumada çok etkili bir yöntem olduğu söylenemez. Bu nedenle kondom kullanımıyla korunan çift, bir haftalık bir adet gecikmesinden itibaren ve/veya gebeliğe bağlı belirtiler oluştuğunda tanı amacıyla mutlaka en kısa zamanda gebelik testi yaptırmalı, ya da en ideali doktoruna başvurmalıdır.

    İlgili Konular ;
    Prezervatif
    Prezervatif alerjisine dikkat!
    Prezervatif Mi, Spiral Mi?
    Genital Enfeksiyonlardan Korunmanın 10 Altın Kuralı

  • Kadınların Seks Konusunda Bilmesi Gerekenler

    Kadınların Seks Konusunda Bilmesi Gerekenler

    Hangi pozisyon sizi mutlu edebilir? Erkekler sevişirken kadınların vücut kusurlarına dikkat eder mi? Aylık sevişme sıklığı normu diye bir şey var mıdır? İşte aradığınız cevaplar;

    Daha mutlu bir seks hayatı yaşamak her kadının hakkı. Bunun için öncelikle bazı yanlış inançları bir kenara bırakmak gerekiyor. Bunun yanı sıra bedenimizi, partnerimizin bedenini, cinselliğin güzel yönlerini keşfederek mutluluğa yelken açmak çok zor değil.

    İşte, daha güzel bir seks yaşamı için her kadının aklında bulunması gereken gerçekler…

    Her kadının mutlaka zevk aldığı bir pozisyon vardır, sizinkini bulun
    Bu demek oluyor ki yeni pozisyonlar denemeli ve sizi en çok mutlu edeni bulmalısınız. Denemeden bilemezsiniz.

    Partnerinizin bir ‘kusurölçer’i yoktur, rahat olun
    Seks esnasında vücudunuzun kusurları ortaya çıkacak ya da yanlış bir şey yapacaksınız diye kendinizi sevişmenin akışına bırakamamak yapacağınız en büyük yanlışlardan biridir. İyisi mi kusur örtmek için harcayacağınız çabayı seksten zevk almaya harcayın. Çünkü erkekler uyarıldıklarında kendilerinden geçmelerini sağlayan nörokimyasal madde almış gibidirler. Sözün özü, kusurlara takılmakla meşgul değildirler.

    Tertemiz, yumuşacık ve rahat bir yatakta seksin hakkı yendi
    Mutfakta ya da arabada sevişmenin aslında daha seksi olduğu söylendi hep. Dolayısıyla bu tarz fanteziler yapmaya yönlendirildik. Ama şunu unutmamak gerekir ki yumuşacık ve tertemiz çarşafların üstünde sevişmekte utanılacak bir şey yok.

    Seks klişeleri klişedir ama işe yarar
    Gecelik bir otel odası tutun, birlikte köpüklü bir küvet keyfi yapın. Daha iyi hissetmek için mumlarınız da hazır olsun. Mutlaka sonuç verir.

    Herkes sizden daha çok ya da daha iyi seks hayatına sahip değildir
    Sevişme sıklığının bir ‘norm’u yoktur. “Herkes ayda şu sayıda sevişmelidir” diyemeyiz. Cevaplamanız gereken tek bir soru vardır: Sizin için yeterli miktarda seks yapıyor musunuz?

    Pek çok zevk tekniği bilmeniz gerekmez
    Erkeğinizi mutlu edince siz de mutlu olursunuz, evet. Ama onu mutlu etmek için teknik bilmiyorum diye üzülmeyin. Çünkü erkekleri orgazma ulaştıran pek çok yol vardır. Onun reaksiyonlarına odaklanmanız yeterli. Zevk aldığı ve acı duyduğu hareketleri kestirebilirsiniz böylece.

    Vücudunuzu şehvete hazırlamanın en iyi yolu ara vermektir
    Ayrı geçirilen sekssiz bir gece ya da bir süre seksten uzak durmak ilişkiyi besler. Hem eşinizle birbirinizi özlersiniz hem de sekse olan açlığınız artar.

    Büyük orgazmların anahtarı Kegel egzersizindedir
    Pelvik bölgenizi güçlendiren Kegel egzersizi seks hayatınıza da iyi gelir. Bu bölgenin güçlü kaslara sahip olması seks boyunca kontrolü sağlamanızı sağlar ve daha güçlü orgazmlar yaşamanıza yardım eder. Basitçe yapmanız gereken idrarınızı tutuyor gibi pelvik kaslarınızı sıkmak ve serbest bırakmak.

    İlişki sırasında acı duymak normal değildir
    İlişki esnasında ağrı ve acı çekmek, gergin olduğunuzun ya da yeterince ön sevişme yapmadığınızın göstergesi olabilir. Ama bunu sık yaşıyorsanız bir doktora görünmenizde fayda vardır. Nedeni idrar yolları enfeksiyonu olabilir.

    Doğum kontrol yönteminizi gözden geçirmelisiniz
    Dağınık bir hayattan tek eşli uzun süreli bir ilişkiye başladığınızda ve çocuklarınız olduğunda, hayatınız boyunca en az iki kere kullandığınız doğum kontrol metodunu gözden geçirmeniz gerekir. Bebekten sonra sadece vücudunuz değişmekle kalmaz, davranışlarınız da değişim gösterebilir. Örneğin doğum kontrol hapını içme konusunda daha gevşek davranabilirsiniz.

    Seks yaşla birlikte daha çok gelişir
    …Ya da çokça pratikle veya bir partnerle uzun yıllar süren deneyimle ya da yukarıda bahsettiğimiz tüm bu önerilerle… Gelecek sizin için çok parlak görünüyor!

    İlgili Konular ;
    Kegel Egzersizleri

  • Penil Estetik Operasyon

    Penil Estetik Operasyon

    Penis, içinde uzunlamasına süngerimsi dokular ile idrar ve meninin geçtiği kanallar bulunan bir erkeklik organıdır. Cinsel heyecan ile beyin bu organın içindeki süngerimsi dokulara kan pompalar ve penis sertleşerek cinsel birleşmeye hazır hale gelir. Penis sertleşme halindeyken boyuna ve enine büyür ve ilişkiyi sağlayacak duruma geçer.

    Penis büyüklüğü, kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Penis boyu gerdirilmek suretiyle penis kökü ile ucu arasındaki mesafe ölçülerek değerlendirilir. Penis boyutunun değerlendirilmesinde en önemli unsur, penisin normal uyarılara cevap vererek ereksiyona ulaşması ve ereksiyonu yeterince sürdürebilmesi gibi fizyolojik özellikleri, yani işlevidir.

    Doğuştan veya sonradan olan bazı nedenlerle peniste büyüme esnasında eğrilikler oluşabilir ya da penisin anatomik yapısı normal bir cinsel ilişkiyi başlatıp sürdürmeye yeterli bulunmayabilir. Bu gibi durumlarda penis eğriliğini veya hacim yetersizliklerini düzeltmeye yönelik penis estetik operasyonları uygulanmaktadır.

    Operasyon Yaşı

    Penis büyütme operasyonları için başvurular genellikle genç yaşlarda olmaktadır. İleri yaşlarda ise sertleşme problemi olan hastalar başvurmaktadır.

    Penis büyütme operasyonları ile ilgili hastalar 4 grupta toplanabilir:

    – Gerçek küçük (mikro) penis: Doğumdan sonra tanı konulmalı ve mümkün olduğu kadar erken yaşta hormonsal tedaviye başlanmalıdır. Ergenlik çağından sonra gerekli ise cerrahi tedavi planlanabilir.
    – Burried-Hidden-Trapped penis: Çocuklar ve şişman erişkinlerde görülür. Penis uzunluğu ve çapı hafifçe azalmış ancak penis geniş çevre yağ dokusu ve fasya ile sarılmıştır. Tedavide fazla yağ dokusu çıkarılır ve fasya serbestleştirilir. Bu hastaların tedavi edilmemesi cinsel, üriner ve psikolojik sorunlar yaratır.
    – Estetik tip: Penis boyu genellikle normaldir, fakat penis boyutundan memnun olmayan hastalardır. Bu hastalara penis uzatma operasyonları yapılır.
    – Fonksiyonel tip: Hasta penis boyunun normal olduğunu düşünür ancak özellikle sertleşmiş (ereksiyondaki) penis kalınlığından memnun değildir. Bu hastalara penis derisi altına yağ, yağ-deri aşılanması operasyonu uygulanır.
    Operasyonlar

    Penis boyutları normal olduğu halde büyütmek için hekime başvuran hastaların penis büyütme işlemine geçmeden önce organik ve psikolojik yönden hekim tarafından çok iyi değerlendirilmesi gerekir. Çünkü cerrahi müdahale ne kadar başarılı olursa olsun bazen psikolojik sorunları olan hastalar yeni görünümünden mutlu olamayabilir. Hastaya yapılacak tedavinin ne verebileceği, operasyonun sonuçları ve operasyonla ilgili istenmeyen komplikasyonlar açıkça anlatılmalıdır.

    Penis büyütmeyle ilgili operasyonlarda penisin gömülü olduğu çevre dokusundan serbestleştirilirken, vücudun uygun bir bölgesinden alınan yağ dokusu ile penis çapı kalınlaştırılabilir. Operasyondan sonra dört hafta süre ile ilişki yasağı konulmaktadır.

    Penis büyütmeyle ilgili üç tip operasyon uygulanmaktadır.

    – İleri derecede küçük mikro penis denilen durumlarda: Penis hem gömülü olduğu çevre dokusundan serbestleştirilir, hem de vücudun uygun bir bölgesinden alınan deri penis derisine eklenir.
    – İkinci grupta penis uzunluğu normal olduğu halde penis kalınlığı yetersiz olan hastalarda: Vücudun uygun bölümünden alınan yağ dokusuyla penis çapı kalınlaştırılır.
    – Üçüncü grupta hem penis uzunluğu yeterli olmayan hem de kalınlığı yeterli olmayan hastalarda: Özel bir operasyonla penis bağlı bulunduğu dokulardan serbestleştirilerek uzatılır ayrıca penis derisi altına yağ, yağ deri karışımı uygulanarak kalınlaştırılır.

    Sertleşme Sorunu Yaşayan Hastalarda Uygulama

    Sertleşme problemi olan kişilerde değişik tiplerde penil protezler kullanılarak hem sertleşme problemi giderilmekte hem de mevcut penis uzunluğunu arttırmak mümkün olabilmektedir.

    Cerrahi müdahaleyle penisteki kavernöz cisimler içine, sertleşmeyi temin eden bir çift protez yerleştirme şeklinde bir tedavidir. Protez sertlik oluşmama sebebiyle cinsel birleşme yaşayamama sorununu tamamen çözecektir. Cinsel ilişki sırasında eş ile hiçbir zorluk veya sıkıntı yaratmaz, hatta partner protez olduğunu bilmiyorsa farkına dahi varmaz. Hastaların bir çoğunda protez operasyonundan sonra gerekli ilaç tedavileri de ek olarak kullanılabilmektedir.

    İlgili Konular ;
    Genital Estetik
    Cinsel Zevk’in peşinde “SEKS ve ESTETİK”
    Vajina daraltma ameliyatı
    Lazerle vajina daraltma ve yenileme

  • Kürtaj nasıl yapılır ve riskleri nelerdir?

    Kürtaj nasıl yapılır ve riskleri nelerdir?

    Kürtaj kararı almak çok zor. Ya kürtaj zorunluysa? Hangi yöntemler uygulanabilir? Kürtaj riskli mi? Kürtaj olan kadınlar yeniden hamile kalabilir mi? Kürtajla ilgili tüm kadınların aklındaki soruların yanıtları.

    Kürtaj nedir?

    Kelime anlamı olarak kazımak demek olan kürtaj, rahim içinde her türlü yabancı maddeyi çıkarmak için kullanılan tıbbi işlemdir. Genel anestezi altında, hastane koşullarında yapılması gerekir.

    Kürtaj en çok bebek almak için uygulanır. Ancak, rahim içinde bir kanama ya da anormallik olduğu durumlarda da yapılabilir. Buna halk arasında parça almak denir.

    Kürtaj hangi durumlarda gereklidir?

    Gebeliğin erken döneminde tespit edilen anomalilerde, bebeğin gelişimini tamamlayamayacağı ya da bebeğin rahim içinde öldüğü durumlarda kürtaj yapılır. Ölü bebeğin rahim içinde kalması anneye zarar verecektir.

    Bebeğin kalbinin durmasına rağmen devam eden gebeliğe cansız gebelik denir. Bu durum, ilk üç ayda pek çok hamilelikte görülebilir. Gebeliklerin yüzde 15 i düşükle sonuçlanır. Bu düşüklerin sebebi de bebeğin hayatla bağdaşmayan sakatlıklarıdır. Yani bebek sakat olduğu için kalbi durur. Bu durum doğal seleksiyon olduğu için, ilk üç aydaki düşüklere doktorun da yapabileceği bir şey yoktur.

    Kürtaj teknikleri nelerdir?

    Kürtajın ne için yapıldığına göre teknikleri de değişir. Vajinal kanama, ağrı, enfeksiyon gibi bir anormallik sebebiyle yapılıyorsa, yani parça alma amaçlı bir kürtaj ise, kürek denilen demirden aletlerle genel anestezi altında yapılır.

    Mikro kürtaj, yine parça alma amaçlı olarak, çok ince bir plastik boruyla rahim ağzından girilip hiç anestezi uygulanmadan yapılır.

    Çocuk alma amaçlı teknikler nelerdir?

    Vakum tekniğiRahim ağzından içeri girilip vakumla gebelik materyalinin temizlenmesidir.
    Kürek yöntemiKaşık şeklindeki aletlerle gebelik materyalinin alınmasıdır. Bu, artık çok kullanılan bir yöntem değildir. Vakumla alındıktan sonra, içeride vakumun ulaşamadığı bazı bölgeleri temizlemek için kaşık kullanılır.

    Vakumun daha çok tercih edilmesinin sebebi, ileriye dönük anormallik bırakma ihtimalinin, yani travma riskinin daha az olmasıdır. Kaşıkla alındığında, rahmin iç dokusunun, yani bebeğin tutunduğu bölgenin tamamen alınmasından dolayı sonradan birtakım yan etkilerin ortaya çıkma ihtimali daha yüksektir.

    Kürtaj operasyonu geçiren biri ne kadar sürede iyileşir?

    Kürtaj işlemi ortalama beş dakika sürer. Hastayı genel anestezinin etkisinin geçmesi için bir saat gözlem altında tutmak gerekir. Daha sonra günlük hayatına dönebilir.

    Kürtajda ağrı hemen hemen hiç olmaz; olursa da ağrı kesicilere cevap veren bir ağrıdır bu.
    Adet kanamasından daha az miktarda vajinal kanama olabilir. Bu kanama bir hafta-10 gün kadar sürebilir.
    Kürtaj olan kişi, bu işlemden ortalama bir buçuk ay sonra tekrar adet olabilir. Kürtajdan sonraki bir hafta kanama devam ediyorsa cinsel ilişki yasaklanır. Çünkü bu dönemde rahim, enfeksiyonlara karşı açık durumdadır; dolayısıyla enfeksiyonlara neden olabilecek cinsel ilişki, deniz, havuz gibi aktiviteler yasaklanır.

    Tampon kullanımı kürtajdan sonra sakıncalı değildir; ancak çok sık sık değiştirilmesi, hijyen kurallarına uyulması gibi koşullar yerine getirilmelidir. Fakat kürtajdan sonra görülen kanama, tampon kullanmayı gerektirecek bir kanamadan daha azdır.

    Kürtajın riskleri var mı?

    Yapılan her tür cerrahi işlemin olabileceği gibi kürtajın da bir yan etkisi olabilir. En klasik yan etkisi enfeksiyon ve kanama ortaya çıkmasıdır.
    Bunun yanında, kürtaj körlemesine yapılan bir işlem olduğu için rahmin delinme ihtimali vardır. Ancak bunlar seyrek rastlanılan komplikasyonlardır. Bin vakadan bir ya da ikisinde görülür.

    Kürtaj her durumda yapılabilir. Ancak gebeliğin ilerlediği, bir enfeksiyon oluştuğu dönemlerde rahim çok daha hassaslaştığı için bir komplikasyon çıkma ihtimali daha yüksektir ve bu nedenle çok daha dikkatli olmak gerekir.

    Anesteziye Bağlı Riskler

    Lokal anestezi ile yapılan işlemlerde en önemli risk işleme başlarken rahim ağzı özel bir alet yardımı ile tutulduğunda duyulan ağrı nedeni ile ani tansiyon düşmesi ve bayılmadır. Vazovagal senkop adı verilen bu durum oldukça sık görülür. Yine duyulan çekilme hissi nedeni ile bulantı ve kusma görülebilir.

    Genel anestezinin riskleri ise hastanın yaşı, genel sağlık durumu, var olan sistemik hastalıkları, alerjik öyküsü gibi faktörlere bağlıdır. Bu faktörlerden doğan riskleri en aza indirmek için genel anestezi mutlaka ve mutlaka bir Anesteziyoloji ve Reanimasyon uzmanı tarafından verilmelidir. Bu uzman hastanın durumuna göre en uygun ilaç ya da ilaçları seçecek bilgi ve tecrübeye sahiptir. Genel anestezi ile yapılacak olan işlemlerin muayenehane ya da poliklinik değil hastane şartlarında yapılması daha uygun olur.

    Kürtaj nasıl yapılır ve riskleri nelerdir?

    İşleme Bağlı Riskler

    Rahimin delinmesi (Rüptür)

    Gebe bir rahim, gebe olmayan bir rahim´e göre çok daha yumuşaktır. Bu nedenle işlem esnasında yapılan dikkatsiz ve sert bir hareket rahimin delinmesine neden olabilir. Rahim delindiği fark edildiğinde hemen işleme son verilir ve hasta izlemeye altına alınır. Eğer delinen bölgeden karın boşluğu içine kanama oluyor ise hastada spesifik belirtiler ortaya çıkar. Bu durumda acil ameliyat gereklidir. Hastanın karın boşluğu açılarak delinen yer onarılır. Çoğu rüptür vakasında delinme uterusun fundus bölgesinden olduğu için kanama olmaz ve delinen bölge bir süre sonra kendiliğinden kapanır. Eğer işlem esnasında rüptür olduğu fark edilmez ise barsaklar, mesane, rektum gibi organlar hasar görebilir ve bu durumda hastada hayati tehlike yaratacak boyutlara varabilecek riskler doğar. Bu durumda acil bir ameliyat ile zedelenen dokuların onarılması hayat kurtarıcıdır.

    Rahim delinmesi işlem dikkatli yapıldığı durumda son derece nadir görülen bir komplikasyondur. Risk gebelik yaşı büyüdükçe artar.

    Hamileliğin hangi aşamasında kürtaj yaptırılabilir?

    Kürtaj, yasal olarak hamileliğin 10 uncu haftasına kadar yapılabiliyor. Ancak son sınır, bebeğin vajinadan çıkarılacak döneme gelmesine kadardır.

    Anne sağlığını tehdit eden bir zorunluluk olduğunda, 15 inci haftaya kadar yapılabilir. Bu haftadan sonra bebeğin alınmasını gerektiren bir anomali söz konusu ise vajinal doğum yaptırılması gerekir.

    14-15 inci haftadan sonra kürtajın kullanılmamasının sebebi, bebeğin iyice gelişmesi, kemiklerinin gelişmesi, parçalayarak çıkarmanın zorlaşması ve komplikasyon ihtimalinin artmasıdır.

    Gebelik ilerlediği, rahim duvarları inceldiği ve hamilelikte rahim çok yumuşak olduğu için kürtaj esnasında rahmi delmek çok daha kolaylaşır. Dolayısıyla ilerleyen dönemlerde kürtaj yöntemi kullanılmaz.

    Kürtaj yaptıran biri yeniden hamile kalabilir mi?

    Kürtaj yaptıran birinin yüzde 99,9 tekrar hamile kalmasında problem çıkmaz. Kürtajın bir komplikasyonu olduğu durumlarda; rahimde delinme, enfeksiyon, enfeksiyona bağlı olarak tüplerin tıkanması, rahim içinde yapışma durumlarında, hamile kalmakta zorluklar yaşanabilir.
    Bu durumlarda tedaviden sonra hamilelik mümkün olur. Ancak, bunlar seyrek olarak görülür. Kürtaj, uygun olmayan koşullarda yapıldıysa, rahim ağzını, kanalını tahriş edici uygulamalar yapıldıysa, ileride düşük ihtimalini artırıcı sebepler ortaya çıkabilir. Bu da nadiren rastlanılan durumlardandır. Kürtaj yaptırmanın belli bir sınırı yoktur, ancak mümkün olduğu kadar az yaptırmak gerekir. Kürtaj bir doğum kontrol yöntemi değildir.

    İlgili konular ;
    Kürtaj yaptırmam gerekiyor, sorularım var..
    Kürtaj sonrası hamilelik
    Jinekoloji

  • Vajinal Operasyonlar Nelerdir?

    Vajinal Operasyonlar Nelerdir?

    Günümüzde insanlar, dış görünümleri ve güzelliklerine çok önem vermektedirler. Güzellik uğruna, mutlu ve rahat olabilmek için her türlü işlemleri yapmaktan kaçınmamaktadırlar.
    Estetik amaçlı olduğu düşünülse de bazı durumlarda sağlıklı yaşam ve sağlıklı cinsel ilişki için yaşamak için de bu operasyonlara gereksinim duyulur.

    Kişilerde, genital organların doğumsal yapısından ( iç ve dış dudaklardaki asimetri ), normal doğumlar ve doğum esnasındaki kesiler (epizyotomi), enfeksiyonlar sonucu oluşan değişimler psikolojik ve fiziksel rahatsızlık oluşturur. Kişilerin bu rahatsızlıkları cinsel ilişkilerinde tatminsizliğe de sebep olabilmektedir.

    Genital estetik sorunlardan en sık rastlananları, dış ve iç dudakların büyüklüğü, asimetrik olmaları ve sarkmalardır. İç dudaklar (labia minora), klitorisin üst kısmından başlayıp vajina girişinin altına kadar uzanan kıvrımlı deri yapılarıdır. Bazı kadınlarda iç dudakların dış dudaklardan biraz taşması doğal olarak kabul edilse de ancak dış dudaklardan sarkacak şekilde uzun olması tıbben önemli bir sorun yaratmasa da estetik görüntüyü bozarak kadını rahatsız ederek genital estetik ameliyatı için arayışlara itebilmektedir. Kadınlarda bazen dış dudaklar, büyük dudaklar yani diğer ismi ile labium majuslar doğumsal olarak normalden uzun, iri ve büyük olabilir. Bu gibi anatomik yapısal bozukluklarda cinsel ilişki sırasında penisin itmesi ile labiumlar gerilebilir ve bu da ağrıya sebebiyet vermektedir. Küçük dudakların büyüklüğü nedeniyle dar kıyafetler ve pantolonlar giyemeyen, istediği iç çamaşırı kullanamayan, mayo giymek istemeyen, hatta kocasından utanıp yataktayken ışıkları karartıp partnerlerine de çıplak görünmek istemeyen kadınlar vardır. Aynı sorunlar hatta daha sık olarak dış dudakların asimetrik olması durumu (dış genital dudaklardan biri büyük diğeri küçük olması) da hem psikolojik hem de yapısal olarak cinsel hayatı olumsuz etkileyebilmektedir. Bu gibi genital estetik sorunlarının olduğu durumlarda tedavi ve kozmetik amaçlı estetik cerrahi ile labiumlar normal boyutlarına indirilebilir, bu ameliyatlara “vajina estetiği” veya “labioplasti ameliyatı” denmektedir.

    Vajina estetiği ( genital estetik ameliyatı), labioplasti ameliyatı genellikle doktorun tercihine göre lokal (bölgesel uyuşturma) veya genel anestezi altında 30 – 35 dakika süren bir müdahale olup kendiliğinden eriyen dikişler kullanıldığından, dikiş almaya da gerek yoktur. Küçük dudakları düzeltmek için yapılan bu ameliyat kızlık zarına zarar vermez, cinsel ilişkiye, orgazma, hamile kalmaya ve normal doğum yapmaya herhangi bir zararı veya engeli yoktur. Vajina estetiği, genital estetik ameliyatından sonra idrar yapma ile ilgili bir sorun yaşanmaz, ameliyat bölgesinde aşırı derecede dayanılmaz derecede ağrı ve yanma olmaz. Genital estetik ameliyatı (labioplasti ameliyatı) sonrası yara iyileşmesi genellikle 7-10 günde tamamlanır. Operasyondan ortalama 1 ay sonra cinsel ilişkiye girilebilmektedir. Aradan 2-3 ay geçtikten sonra bakıldığında ameliyat izi genellikle fark edilmez.

    Kadınlarda sorun olan diğer bir estetik sorun da vajina genişliğidir. Vajina genişliği ve vajina bolluğu kadınların cinsel ilişki sırasında yeterince haz almalarını engeller. Üstelik cinsel bir sorun olan vajina genişliği sadece bununla da kalmaz; kadınlar, genişleyen ve büyüyen vajinaları yüzünden idrar kaçırma, dışkılama sorunları gibi sağlık problemleriyle de karşı karşıya kalabilir ve sıkıntı yaşayabilirler.

    Vajina genişliğinin birçok sebebi vardır. Vajina genişliği genetik olabileceği gibi doğumlara bağlı bazı kadınlarda normalde vajina büyük veya geniş olabilir. Fazla sayıda ve sık cinsel ilişki, kürtaj, çok sayıda doğum, doğumda bebeğin çok iri olması, vakumla doğum, normal doğumdan sonra düzgün onarılmayan veya hiç onarılmayan yırtıklar veya doğum sonrası dikişlerde açılma olması, menopozda yaşın ilerlemesi ile beraber vajinada elastikiyet kaybı, doku sarkması olması vajinada genişlemelere, bollaşmaya, sarkmaya ve vajinal gevşemelere neden olur. Genellikle doğumlara bağlı vajinal genişlik ile beraber idrar torbasında ve barsaklarda da vajinaya doğru sarkma meydana gelir, buna sistorektosel denmektedir. İdrar torbasında sarkma idrar kaçırma (üriner inkontinans), sık idrara çıkma, cinsel ilişkide ağrı, disparoni, gibi problemler ortaya çıkarabilmektedir. Vajinal genişleme aynı zamanda ilişki esnasında vajinada normal salgı artışını da engeller ve cinsel problemi daha da arttırır. Sonuç olarak vajina gevşer, bollaşır iç, dış genişliği artar ve cinsel haz alma azalır. Vajinadaki genişleme ve gevşeme aynı zamanda erkeğin duyacağı cinsel hazzı da azaltmaktadır.

    Vajina estetiği, genital estetik yapılarak cerrahi olarak vajina daraltılmakta ve gevşemiş olan kas yapıları toparlayıp düzeltilmektedir.Bu ameliyata “Vaginoplasti” ameliyatı denmektedir. Eğer vajina duvarında da sarkma var ise bu ameliyat ile sarkmış olan idrar torbası ve rektumun normal pozisyonlarına göre tamir edilmesi, vajinadaki fazla dokuların çıkarılması ve eğer var ise idrar tutamama gibi şikâyetler ile birlikte vajinadaki genişlemeye bağlı olarak görülen cinsel fonksiyon bozukluğunun tamir edilmesi gerçekleştirilmektedir. Eğer sorun sadece vajina girişinde bir genişleme var ise operasyon lokal anestezi ile de hekim ve hastanın tercihine göre yapılabilir. Fakat vajina girişindeki genişlemeye ek olarak idrar torbasında ve/veya rektumda da sarkma var ise ameliyat genellikle genel anestezi altında yapılır ve hasta 1-2 gün sonra normal yaşantısına dönebilir. Cinsel yaşantı ise ortalama bu tür ameliyatlardan sonra 3-4 hafta sonra başlayabilir. Hastalığın ilerlemiş durumlarında rahim de aşağıya doğru sarkabilir (desensus uteri veya prolapsus uteri)ve vajinadan dışarıya çıkabilir. Bu gibi durumlarda vajinal yoldan rahmin alınması gerekebilir. Bu ameliyata “vajina histerektomi” denmektedir.

    Vajina anatomisini bozan bir diğer sebep de doğum sırasında kontrolsüz yırtılmayı engellemek için cerrahi olarak yapılan kesi yani epizyotomi işlemi sonrası kötü onarıma bağlı oluşan skatris ve vajina girişinde oluşan çöküntü, kabarık ya da kötü görünümlü izlerdir. Burada gelişen bu nedbe dokusu hem kadının hem de erkeğin cinsel tatminini engelleyebilmektedir. Bu izlerin düzeltilmesi için genellikle lokal ya da nadiren genel anestezi altında var olan nedbe dokusu çıkartılır ve yara yerinde reaksiyona neden olmayan dikiş materyalleri ile yeniden estetik olarak dikilip düzeltilir. Aynı sırada eğer var ise doğumlara bağlı olarak gelişen vajen yırtıkları da tamir edilir. Ameliyat vajinanın tam anlamıyla iyileşmesi 3-4 haftayı bulmaktadır. Bu süreç içerisinde enfeksiyon gelişmemesi için kadının hijyen kurallarına özen göstermesi, yani tuvalet sonrası temizliğini vajinadan anüse doğru yapması ve cinsel ilişkiden kaçınması veibiyotiği kullanması gerekmektedir.

  • Vulva’da (Rahimde) Kaşıntı

    Vulva’da (Rahimde) Kaşıntı

    Vulvada (rahimde) kaşıntı sorununu her kadın hayatı boyunca en az bir kez yaşamaktadır. Bu nedenle, rahimde kaşıntı kadın hastalıklarında rastlanan problemlerin en başında gelmektedir. Peki nedir bu rahimde kaşıntı? Nasıl oluşmaktadır, tedavi süresince neler yapılması gerekir, hastalığın ciddiyet boyutu ne kadardır? Günümüz kadınları tarafından merak edilen tüm bu sorunlara makalemizde cevap vererek açıklığa kavuşturmuş olacağız.

    Rahimde kaşıntı genital hastalıklar içerisinde en yaygın olarak görülenler arasındandır. Rahimde kaşınma bulgusunda en sık görülen vaka vajinal mantar enfeksiyonudur. Vajinal mantar enfeksiyonun birtakım ayırt edici belirtileri vardır. Özellikle de yaz aylarında sıcağında etkisiyle aşırı derecede rahatsızlık veren bu kaşıntı, ve beraberinde vajinanın aşırı derecede kötü kokması (ekşimsi ya da bayat balık kokusu), yoğun alarak gelen peynirimsi kıvamda beyaz akıntılar vajinal mantar varlığına işaret eder. Ayrıca, idrar yaparken yanma ve kızarıklık, cinsel ilişki esnasında acı hissetme ve kaçınma da vajinal mantar enfeksiyonun belirtilerindendir.

    Vajinal mantar enfeksiyonu oluşmasına yol açan birtakım yanlış uygulamalar vardır. Örneğin, genital bölgede epilasyon işleminin doğru bir şekilde ve düzenli olarak yapılmaması, günlük olarak iç çamaşırının değiştirilmemesi, adet dönemlerinde uzun süre aynı pedin kullanılması, genital bölgenin ph dengesinin bozacak duş jelleri ve sabunla temizlenmesi, çok dar ve saten iç çamaşırları giyme, yanlış bir şekilde taharetlenme ve hamilelik kadınlarda vajinal mantar oluşmasına yola açabilen faktörlerden yalnızca birkaçıdır.

    Vajinada Kaşıntı ve Tedavisi için tıklayınız!

    Kadın hastalıkları uzmanları tarafından ultrason ya da enfeksiyon bölgesinden doku parçacıklarının alınması yoluyla bulunmaktadır. Tedavi süresince doktorun önerdiği mantar karşıtı kremlerin düzenli olarak kullanılması büyük önem taşır. Ayrıca, kadının partneri varsa, onun da mantar karşıtı kremlerden kullanması gerekir. Yani çiftler beraber bu tedaviyi uygulamalıdırlar. Vajina mantar enfeksiyonu hem cinsel yaşamı hem de kadının sağlığını olumsuz yönde etkilediği için mutlaka doktora gitmekte fayda vardır. Tedavi edilmediği sürece başka hastalıklara yol açabilmekte ve bebek sahibi olunmasına bir engel teşkil etmektedir.

    Vajinal mantardan korunma için kadınlar neler yapabilir? Öncelikle iç çamaşırların pamuklu olmasına özen gösterilmeli ve mümkün olduğunca her gün değiştirilmelidir. İç çamaşırlarının ütülenmesi de gerekir. Genital bölgenin ph dengesini bozacak parfüm, kokulu sabun ya da duş jelleri kullanılmamalıdır. Çünkü zaten vajina kendi temizliğini kendisi yapabilmektedir. Hijyenik kurallar çerçevesinde genital bölgenin temizlenmesi önden arkaya doğru olmalıdır. Genital bölgeye düzenli olarak epilasyon ihmal edilmemelidir. Genital bölgenin ıslak ve nemli kalmamasına dikkat etmek ve cinsel ilişki sonrası vajinal bölgenin suyla yıkanması önemlidir. Çünkü arta kalan menilerin de mantar enfeksiyonuna yol açabilme olasılığı vardır. Ayrıca, karbonhidratlı yiyecekler ve aşırı şekerli gıdalardan uzak durulursa, mantar enfeksiyonu riski aza indirgenmiş olur.

    İlgili Konular ;
    Jinekoloji
    Vajinal Mantardan kurtulamıyorum
    Ud Yeri Kaşıntısı
    Vajinal Mantar Enfeksiyonu

  • Kadınlarda Görülen Cinsel İşlev Bozuklukları

    Kadınlarda Görülen Cinsel İşlev Bozuklukları

    Kadınlarda görülen cinsel işlev bozukluklarını birkaç başlık altında toplayabiliriz:

    Vajinismus (Cinsel İlişkiye Girememe)
    Disparoni ( Ağrılı Cinsel İlişki)
    Cinsel İsteksizlik – Frijidite
    Orgazm Bozuklukları
    Cinsel Tiksinti Bozukluğu
    – Nemfomani (Kadında Cinsel Doyumsuzluk)

    Vajinismus:

    Vajinismus bizim ülkemizde 10 kadından birinde görülen bir cinsel işlev bozukluğudur. Kadında cinsel ilişkinin kurulduğu anatomik bölgeye ‘’ vajen’’ adı verilir. Vajenin etrafındaki kasların kasılması, tüm vücutta kasılma, endişe, korku ve panik hali, kadının bacaklarını sıkıca kapatması ve elleriyle eşini itmesine yol açan kadının bilinçdışı yan istemsiz tepkilerine vajinismus denir. Vajinismus çoğunlukla ilk gece ortaya çıkan bir sorundur. İlk gece cinsel ilişkiye giremeyen çift sorunun geçici olduğunu ve daha sonraki günlerde kendiliğinden çözüleceğini düşünür. Ancak sorun kendiliğinden çözülmez ve çift yıllarca vajinismusu yaşayabilir.

    Vajinismusun en yaygın görülen nedenleri psikolojik kaygılardır. Kız çocuklarına öğretilenveya çocukluktan itibaren bilinçdışımıza kodlanan ‘’cinsellik kötüdür’’, ‘’kızlık zarı çok değerli ve korunması gereken bir şeydir’’, ‘’ilk gece çok acılı ve ağrılı geçer’’ düşünceleri bu sorunun ortaya çıkmasında önemli rol oynar. Bazen neden cinsel bilgi eksikliği, utanma ya da cinsel duyguları baskılama olabilir. Bazen de altta yatan neden özellikle çocukluk dönemindeki travmatik bir yaşantıdır.

    Vajinismusun temel belirtileri şu şekilde ortaya çıkar: O an geldiğinde kadın panik atak benzeri bir durum yaşar. Eşini iter ve kasılır. Kontrol bilinçdışına geçer. Erkekler genellikle o an eşlerini tanıyamadıklarını söylerler.

    Vajinismusun tanısı çiftin ilk cinsel ilişki sırasında olanları anlatması ile konulur. Vajinismus tanısında bir jinekolog ve psikoloğun varlığı gerekmektedir. Vajinismusun iki türü vardır: Primer vajinismus ve sekonder vajinismus. Primer vajinismusta kişi hayatında hiç cinsel birleşme yaşamamıştır. Bunun altında yatan en önemli neden korkudur. Sekonder vajinismus ise sonradan ortaya çıkan bir sorundur. Sağlıklı bir cinsel hayatı olan bir kadın doğum, düşük, kürtaj, sert yapılan jinekolojik muayene, taciz ya da tecavüz gibi olumsuz bir yaşantıdan sonra vajinismus olabilir, ancak bu nadiren görülen bir durumdur. Ülkemizde yaygın olarak görülen primer vajinismustur.

    Vajinismus cinsel terapi ile maksimum 10 seansta çözülebilen bir cinsel işlev bozukluğudur.

    Disparoni (Ağrılı Cinsel İlişki)

    Disparoni cinsel ilişki sırasında ya da sonrasında acı duyulmasına verilen addır. Erkekte de görülebilir, ancak kadınlarda daha yaygındır. Kadınlar bu ağrıyı ‘’genital bölgede basınç’’, ‘’yırtılma’’ veya ‘’yanma hissi’’ olarak tarif ederler. Disparoni zaman zaman vajinismusla da karıştırılabilir, çünkü kadın cinsel ilişki sırasında acı duyduğu için kendini kasabilir ve bu durum da vajinismusa benzetilebilir.

    Disparoninin 4 tipi vardır:

    – Primer- Birincil Disparoni: Şikayetler ilk cinsel ilişkiden beri vardır.
    – Sekonder- İkincil Disparoni: Şikayetler sonradan ortaya çıkmıştır.
    – Yüzeyel Disparoni: Vajina girişinde ortaya çıkan ağrı vardır.
    – Derin Disparoni: Penisin girmesiyle birlikte vajinanın derinlerinde ortaya çıkan ve alt karın bölgesinde yaygın olarak hissedilen bir ağrı vardır.

    Tıbbi ve cinsel öykü, jinekolojik muayene, hissedilen acının genital organlara dokunmakla mı yoksa penis girişiyle mi olduğunu ayırt etmek, acının yeri, süresi ve ilişki sonrasında ne kadar sürdüğü tanı koymada önemli kriterlerdir.
    Disparoni büyük ölçüde fiziksel bir sorundan kaynaklanır, nadiren de psikolojik olabilir. Tedavide hem jinekolojik tedavi hem de cinsel terapi uygulanır.

    Cinsel İsteksizlik- Frijidite

    Cinsel isteksizlik sık görülen cinsel işlev bozukluklarından biridir. Cinsel isteksizlik, yeterli cinsel uyarı olmasına rağmen cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması ya da hiç olmaması, cinsel arzu duyulmaması durumudur. Halk arasında frijidite ya da cinsel soğukluk olarak da adlandırılır. Tanı koymak için en az 6 ay süreyle tüm cinsel etkinlik sıklığının ayda iki kez ya da daha az olduğunun bildirilmesi ve buna eşlik eden herhangi bir cinsel davranışta bulunmaya yönelik öznel istek kaybının varlığına dikkat edilmelidir.

    Cinsel isteksizlik primer ve sekonder olarak ikiye ayrılır:

    – Primer Cinsel İsteksizlik: Ergenlik döneminde başlar.
    – Sekonder Cinsel İsteksizlik: Cinsel sorunu olmayan bir kadının hayatının herhangi bir evresinde cinsel açıdan isteksizleşmesidir.

    Cinsel isteksizliğin nedenleri fiziksel, hormonal, ilişkisel ya da psikolojik olabilir. Sorun ağırlıklı olarak psikolojik nedenlere bağlıdır.

    Tedavide önce sorunun nedeni tespit edilmeli ve ona uygun olarak eşler arasındaki uyum arttırılmaya çalışılmalıdır. Eşlerin cinsel istek düzeyleri arasında bir denge oluşturulmaya çalışılmalıdır. Eğer fiziksel, hormonal ya da ilaç kullanımına bağlı bir cinsel isteksizlik yoksa, sorun psikolojiktir, o zaman çifte birlikte cinsel terapiye başvurmaları önerilir.

    Orgazm Bozuklukları

    Kadınlarda sık görülen cinsel işlev bozukluklarından biri de orgazm olamamadır.

    Kadınlarda orgazm bozukluklarının 4 alt tipi vardır:

    – Anorgazmi: Hiç orgazm olamama durumudur.
    – Rastgele Anorgazmi: Zaman zaman orgazm yaşanmaması durumudur.
    – Koital Anorgazmi: Cinsel birleşme ile orgazm olamama, ancak masturbasyon, vb. ile olma durumudur.
    – Erken orgazm: Çok nadir görülür.

    Orgazm bozukluklarının birçok nedeni olabilir. Ön sevişmenin yetersiz ya da acele olması, partnerin cinsel bir sorununun olması, partnere karşı ilgi kaybı, depresyon, kullanılan bazı ilaçlar, cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşünceler, sevişirken kendini rahat bırakamamak, gebe kalma korkusu, partneri tarafından cinsel ilişkiye zorlanmak, partnere güvenmeme, cinsel ilişkinin yaşandığı ortamın güvenli bir ortam olmaması, bazı fiziksel rahatsızlıklar, vb. olası nedenlerden bazılarıdır.

    Orgazm bozukluklarının nedeni de büyük ölçüde psikolojik ve partnere bağlıdır. Bu nedenle partnerle olan iletişimin yeniden gözden geçirilmesi ve eksikliklerin giderilmesi önemlidir.

    Tedavide cinsel terapi uygulanır. Amaç orgazmı cinselliğin en önemli amacı olarak görmekten vazgeçip, sevişmenin tadını çıkarmak ve çiftlerin birbirlerinin bedenlerinden zevk almayı öğrenmelerini sağlamaktır.

    Cinsel Tiksinti Bozukluğu

    Cinsel tiksinti bozukluğu, cinsel ilişkiden uzak durma ve cinselliğe karşı tiksinti duyma ile karakterizedir. Nedenleri genellikle çocuklukta ya da genç kızlıkta yaşanan travmatik cinsel yaşantılara dayanır. Çocukluk veya ergenlikte cinsel taciz ya da tecavüze uğrama, cinselliğe yönelik güçlü suçluluk ve utanç duyguları, toplumsal önyargılar, baskıcı bir aile ortamında yetişme, cinsel organların pis olduğu düşüncesi ve daha derin psikolojik sorunlar cinsel tiksinti bozukluğuna yol açabilir.

    Bu kişilere cinsel açıdan yaklaşıldığında iğrenme, korku, kaygı, utanç ortaya çıkabilir hatta bu tepkiler panik atağa, ağlama nöbetlerine kadar gidebilir.

    Cinsel tiksinti bozukluğunun tedavisi diğer cinsel işlev bozukluklarına göre biraz daha fazla zaman alabilir, ancak tedavi mümkündür. Öncelikle derinde yatan nedenin bulunması gereklidir. Ona göre bireysel psikoterapi, eş terapisi ve cinsel terapi uygulanabilir.

    Nemfomani (Kadında Cinsel Doyumsuzluk)

    Nemfomani, kadınlarda görülen ailesinin, yaşının ve psikolojisinin tam karşıtı bir davranışta bulunarak değişik erkeklerle olma isteği ve aşırı cinsel istek duyma şeklinde tanımlanabilir. Aşırı cinsel isteği olan her kadın nemfoman değildir. Nemfomani de kadın kim olduğuna, zamana, mekana, konumuna bakmadan sadece cinsel ilişki kurmuş olmak için bir erkekle beraber olur. Orgazmla birlikte gelmesi gereken rahatlama ve gevşeme olmaz ve cinsel gerilim devam eder. Bu da onu sürekli farklı erkeklerle birlikte olmaya yönlendirir.

    Çocuklukta sevgisiz ve güvensiz bir ortamda yetişmiş olmak, ruhsal bir takım sorunlar, genetik faktörler ve iç salgı bezi düzensizlikleri nemfomaniye yol açabilir. Tedavide psikoterapi ve ilaç tedavisi birlikte uygulanabilir.

    İlgili Konular ;
    Cinsel gücü Artıran besinler
    Kadınlar neden orgazm taklidi yapıyor?
    Cinsel ilişki sıklığı ne olmalı?
    Kadın Hastalıkları

  • Cinsel ilişki sıklığı ne olmalı?

    Cinsel ilişki sıklığı ne olmalı?

    Haftalık Cinsel İlişki Sıklığı Ne Kadar Olmalıdır…

    Cinsel ilişki sıklığının normal bir sayısı yok. Bu bazı çiftler için her gün bazıları için haftada ya da ayda birkaç keredir. Önemli olan cinsel ilişki sıklığından ziyade yaşanan cinselliğin erkek için de kadın için de fiziksel, duygusal, psikolojik tatmin sağlamasıdır. Eğer bu tatmin azalırsa sorun geçiştirilmemeli, mutlaka incelenmeli. Ancak sıklık bakımından periyodik beraberliklerin oluşması önemlidir. Bir ilişkiden sonra uzun süre ara vermek şeklinde değil daha düzenli ilişkiler içinde olmak tatmini artırır. Yaşa göre cinsel ilişki sıklığı konusun da şu rakamları verebiliriz.

    Yaş…………………………………..Cinsel İlişki Sıklığı (Haftalık)

    20……………………………………. 4-5 kez
    30……………………………………. 3-4 kez
    40……………………………………. 2-3 kez
    50……………………………………. 1-2 kez
    60……………………………………. 10 günde ya da ayda 1 kez