Etiket: cinsel hayat

  • Ağrılı Cinsel İlişki neden olur ve nasıl tedavi edilir

    Ağrılı Cinsel İlişki neden olur ve nasıl tedavi edilir

    Ağrılı Cinsel İlişki
    Ağrılı Cinsel İlişki neden olur
    Ağrılı Cinsel İlişki nasıl tedavi edilir…

    Cinsel ilişki esnasında ağrı ortaya çıkması disparoni adını alır. Ağrının nedeni organik bir rahatsızlık olabileceği gibi, psikolojik de olabilir. Bunun ayrımı ise komple bir jinekolojikmuayene ile yapılır.

    Disparoni eğer ilk cinsel ilişki deneyiminden beri varsa birincil, sonradan ortaya çıkmışsa ikincil adını alır. Bu ayrım muhtemel nedenlerin ortaya konması açısından önemlidir.

    Yüzeyel disparoni vajina girişinde, derin disparoni ise penisin girmesiyle birlikte vajinanın derinlerinde ortaya çıkan ağrıdır ve bu ayrım da tanıaçısından önemlidir. Derin disparonide ağrı alt karın bölgesinde yaygın olarak hissedilir.

    Kadınların yaklaşık %15?i hayatlarının bir döneminde böyle bir ağrıyla karşı karşıya kalırlar. Ancak %1-2?sinde ise ağrı tedavi gerektirecek kadar şiddetlidir. Bazı kadınlar bu ağrıyı daha çok genital bölgede basınç, yırtılma veya yanma hissi olarak tarif ederler.

    Neden olur?

    Disparoni nedenleri incelenirken aşağıdan yukarı doğru (vajina girişinden iç genital organlara doğru) bir ayrım yapmak konunun daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunacaktır.

    Vajina girişine bağlı nedenler: yüzeyel disparoni nedenidirler.

    Kızlık zarıyla ilgili sorunlar: Kızlık zarının yapısal olarak sert olması

    Menopoza bağlı atrofi: Menopoz döneminde dokular esnekliklerini yitirdiklerinden cinsel ilişki tahrişe ve ağrıya neden olabilir.

    Yeterince hazır olunmadan ilişkide bulunma ve buna bağlı tahriş

    Epizyotomi nedbeleri: özellikle zor doğumlardan sonra fazla sayıda dikiş gerektiğinde ve/veya epizyotomi iyileşmesi esnasında enfeksiyon meydana geldiğinde dikiş yerleri sıklıkla nedbe bırakarak iyileşir ve bu nedbeler ilişkide ağrı duyulmasına neden olur.

    Enfeksiyonlar: Herpes Simpleks enfeksiyonları (genital uçuk) hem ilişkide hem de ilişki olmayan döneminde ağrı yapar.

    Vajinaya bağlı nedenler:

    Enfeksiyonlar: vajinit bazı durumlarda ağrıya neden olabilir.

    Kitle ve tümörler: vajinada kitle nadir görülür. Büyük kitleler ağrı ve beraberinde kanamaya neden olabilirler.

    Yeterince hazır olunmadan ilişkide bulunma ve buna bağlı tahriş

    Rektosel (vajina arka duvarı sarkması), uterus sarkması ve sistosel (vajina ön duvarı sarkması): gerilmeye bağlı ağrı nedeni olabilirler.

    Yabancı cisimlere karşı gelişen allerjik cevap

    Vajina kubbesinde cerrahi veya radyoterapiye bağlı değişiklikler

    Doğumsal anomaliler: nadir görülürler

    Pelvik yapılara ait nedenler

    (iç genital organlara bağlı nedenler): Bu durumlarda derin disparoni ortaya çıkar.

    (iç genital organlara bağlı nedenler): Bu durumlarda derin disparoni ortaya çıkar.

    Pelvik iltihabi durumlar: pelvik enfeksiyonlar hem akut dönemde hem de iyileştikten sonraki dönemde ilişkide ağrı nedeni olabilirler.

    Endometriozis: endometriozis genital bölgedeki organlarda yapışıklıklara neden olan bir durumdur. Bu yapışıklıklar ilişki esnasında gerilmeye ve ağrıya neden olabilirler.

    Uterus habis veya selim tümörleri

    Pelviste enfeksiyonlara, ameliyatlara veya endometriozise bağlı gelişen yapışıklıklar

    Geçirilmiş pelvis kırıkları

    Sindirim sistemi hastalıkları: nadiren disparoni nedenidirler.

    Enflamatuar barsak hastalıkları (Crohn hastalığı-Divertikülit)

    Kabızlık

    Hemoroid, fistül ve fissür gibi anüs ve rektum bölgesi hastalıkları: dışkılama esnasında ve sonrasında ağrıya neden olabilecekleri gibi

    yakın komşuluk nedeniyle disparoni nedeni de olabilirler.

    İdrar yolu hastalıkları: Üretra veya mesaneye ait lezyonlar

    Psikolojik bozukluklar: Korku, kaygı, fobik reaksiyonlar, konversiyon reaksiyonları, partnerle uyumsuzluk,

    İlk ilişkinin yarattığı psikolojik travma gibi psikolojik durumlar da en önemli disparoni nedenleri arasında üst sıralarda yer alırlar.

    Disparoninin (Cinsel ilişki esnasında ağrı ortaya çıkması) vajinismustan (vajina girişi kaslarının ilişki esnasında kasılması) ayırıcı tanısı mutlaka yapılmış olmalıdır.

    Tedavi öncesi incelemeler

    Öncelikle enfeksiyon, kitle, kanser veya kanser öncüsü lezyon açısından muayene, ultrason, vajinal kültür, papsmear, idrar kültürü gibi incelemeler yapılır.

    Şüpheli durumlarda vulva ve/veya vajinaya kolposkopik inceleme yapılır ve gerekirse biyopsi alınır.

    Derin disparonide laparoskopik inceleme sıklıkla gereklidir.

    Tedavi

    Tedavide ilk adım hastanın ve eşinin hastalığın tabiatı konusunda bilgi sahibi olmasıdır.

    Organik nedenler usulüne uygun olarak ilaç ve/veya cerrahi yolla tedavi edilir.

    Hastalığın psikolojik komponenti varsa bireysel ve/veya eşle beraber psikopterapi çok önemlidir ve ihmal edilmemelidir.

  • Düzenli bir Cinsel Yaşamın Yararları

    Düzenli bir Cinsel Yaşamın Yararları

    * Kan dolaşımı düzene giriyor.

    * Baş ağrıları yok oluyor.

    * Eklem ağrıları azalıyor.

    * Seks, bir çeşit spor olduğu için genel sağlık düzeliyor.

    * Bağışıklık sistemi güçleniyor, hastalıklara karşı direnç artıyor. Örneğin, düzenli bir cinsel yaşamı olan insanlar daha az grip oluyor.

    * Haftada üç kez seks yapmak insan psikolojisini de düzeltiyor.

    * Beyinde düzenli bir şekilde salgılanan beta-endorfin hormonları sayesinde, insan kendini daha zinde, daha genç ve daha dinamik hissediyor.

    * Uyku düzene giriyor. Daha rahat uyunuyor.

  • Orgazm Olamamak Tarihe Karışıyor

    Orgazm Olamamak Tarihe Karışıyor

    Pek çok kadın orgazm olamıyor. Hatta olamamanın sıkıntısını bir kenara bırakın, bir de rol yapmak zorunda kalıyor. Artık bu önemli sorundan kurtulma zamanı..

    Yaşamda kalabilmek yani ölmemek için doğuştan var olan bazı yeteneklerimiz ve hislerimiz vardır, bunlar sonradan öğrenilmez, değiştirilemez şeylerdir. Hayvanlarda bunlara “içgüdü” diyoruz, insanlardakine ise “dürtü” adını veriyoruz. Dürtüler bilinçaltından gelir. Çok kabaca bir örnek verirsek, yeni doğmuş bir bebeğin meme emmeyi bilmesi veya acıkınca ağlaması bir dürtüdür. Ve cinsellik de bir dürtüdür, hayatın ve de neslin devamını sağlamak için var olan bir dürtüdür. Ama cinsellik ikincil bir dürtüdür…

    CİNSELLİK DE İHTİYAÇ

    Birincil dürtüler kişinin o gün için yaşamda kalmasını sağlayan dürtülerdir ki; bunlar yemek, su içmek, uyumak gibi yapılması gereken, yapılmazsa kişinin hayatını kaybetmesine neden olacak dürtülerdir. Canlıların hayatta kalmaktan haz duyduklarını ve her şeyi bunun için yaptıklarını biliyoruz. Gerçek olan bir şey var, o da her canlının sonunda öleceği. Ama biz yaşamaktan, bu dünyada olmaktan mutluyuz ve daha uzun kalmak istiyoruz, bunun için ne yapabiliriz?

    KİŞİYE GÖRE DEĞİŞİR

    Yapabileceğiniz tek şey ama tek şey bir şeyler üretip sizden sonraya bırakmak. Bunun da en doğru, basit ve de tatminkâr yolu bedeninizden bir parça üretmek ve bunu sizden sonraya bırakmak, yani çocuk sahibi olmaktır.
    Sahip olunan çocukla, canlı bedeninden olan bir parçanın kendinden sonra da dünyada kalacağını bilir, bir huzur, mutluluk duyar ve de dürtülerini tatmin eder. Neden torunların şimdi insanın kendi çocuklarından daha fazla sevildiği hakkında bir fikriniz oluştu mu?

    Çünkü torun o kişinin kendinden sonra dünyada kalacak, ama kendi çocuğundan daha fazla dünyada kalacak parçasıdır, garantisidir. Bu yüzden insanlar kendi çocuklarını kendileri gibi görüp, yapamadıkları şeyleri onların üzerinden yaşamayı isterler ve kendi istediklerinin dışında hareket etmesinden mutlu olmazlar.Kabul edemedikleri şey çocuklarının da bir beyni ve de hisleri olduğudur, sorun da burada yaşanır.

    Cinsellik de dürtüdür, ikincil öneme sahip bir dürtüdür, amacı neslin devamını sağlamaktır. Peki neden cinsellik yaşarız?

    Üremek için,Zevk için,İletişim, paylaşım olduğu için ,Yapılması gerekli olduğuna inandığımız bir şeydir, ne kadar çok sıklıkta yapılırsa o kadar iyi olduğu öğretilir veya öğrenilir. Bazen gelen maillerde veya telefonda sorulur, “Ben haftada şu kadar seks yapıyorum yeterli mi?” diye…

    Neden bana “Günde 3 veya 4 öğün yiyorum, yeterli mi?” diye sormuyorsunuz? Acıkınca yiyorsunuz, seks de acıkınca yapılır, sayısı standardı yoktur, bizse bazı tabularda sıkışıp sekse bazı gereklilikler yüklemişizdir.

    CİNSEL ARZU NEDİR?

    Cinsel arzu kişinin karşı cinsle ilişkiye girme arzusu olup, bedensel (hormonal) problemi olmayan herkeste mevcuttur. Ne zaman cinsel arzu duyarız sorusunu yukarıda anlattığımız konuların ışığında şöyle tanımlayalım isterseniz: Bedensel olarak yeterli olgunluğa erişmiş kadın veya erkek o gününü yaşamsal olarak garantiye aldığında cinsel arzu duyar.
    Cinsel arzu kavramı kişiden kişiye ve toplumdan topluma değişmekle beraber genel anlamda “bir eşle seks ilişkisine girmeyi istemek” olarak açıklanabilir.

    ÇEVRE ETKİLİYOR

    Ne kadar isteğin yeterli olduğu, ne kadarının az olduğu kadından kadına değişir. Bizim toplumumuzda kadınların istek ile ilgili sıkıntılarını çeşitli gruplarda incelemek gerçekçi ve faydalı olacaktır. Erkekler ve kadınlar kabaca aynı ölçüde cinsel istek duyarlar ama yetiştirilme şartları, içinde bulunulan koşullar, aile baskısı, ahlaki ve de dini etkiler kadınların bu isteklerini baskılamalarına, başka kanallara yönlendirmelerine veya gösterememelerine neden olur.

    Bu yüzden bu konuda rahat olan erkekler genelde cinsel ilişki arzusunu kadınlardan daha sık duyarlar. Bir kadın olarak eşinizin seksi sizden daha sık ve de daha fazla arzu etmesi, sizin seks isteği yönünden bir probleminiz olduğu anlamına gelmez.

  • Sigara neden cinsel hayatı olumsuz etkiliyor?

    Sigara neden cinsel hayatı olumsuz etkiliyor?

    Sigara neden cinsel hayatı olumsuz etkiliyor?
    İster inanın, ister inanmayın. Sigara hem kadınlarda, hem de erkeklerde cinsel hayata ket vuruyor.

    İşte sebepleri…
    Erkeklerde sigara içmek testesteron seviyesinin azalmasına sebep oluyor. Çünkü sigara cinsel organların gelişimini ve cinsel arzuları olumsuz etkiliyor. Yani sigara içtiğinizde aslında libidonuzun düşmesinin sebebi testesteron seviyesinde görülen artış.

    Ayrıca bu hormonun seviyesinin düşmesi erkeklerin göğüslerinde büyümeye de neden oluyor. Çünkü kas yoğunluğu değişiyor.

    Sigara içen kadınların bebek sahibi olma ihtimali azalıyor. Çünkü sigara direkt olarak üreme sistemini etkiliyor.
    Erkeklerde ise sperm kalitesi düşüyor. Yani milyonlarca sperm hücresinden hiç birinin kabul edilmeme ihtimali artıyor. Çünkü spermler sigaraya bağlı olarak “iki başlı” veya biçimsiz olabiliyor.

    Sigara dolaşım sistemini de etkiliyor. Bu nedenle sigara içen erkeklerin ereksiyon olma ihtimali azalıyor. Ereksiyon sorunu yaşayan erkeklerin çoğunun sigara içtiği gözlemlenmiştir.

    Kadınlarda ise dolaşım sistemini etkileyen sigara, cinsel arzuların azalmasına neden oluyor. Seks sırasında kan damarlarının hacim kazanması sayesinde tatmin olabilen kadınlar, sigara içtiği zaman bu durumu tersine çeviriyor. Bu nedenle daha az cinsel zevk tecrübe edilmiş oluyor.

  • Orgazm sırasında beynimizde neler oluyor?

    Orgazm sırasında beynimizde neler oluyor?

    İngiliz Guardian gazetesinde yayınlanan bir habere göre,bilim adamları orgazm sırasında kadınların beyinlerinin ne şekilde değişim gösterdiğini, bir animasyon sayesinde çözümlemeyi başardı.

    Bilim adamları kadınların beyinlerinin orgazm öncesi, sırasında ve sonrasındaki beyin hareketliliğini gösteren ilk filmini yaptılar. Animasyon beynin farklı bölgelerinin bir arada ahenk içinde hareket ettiğini, bu hareketliliğin en üst seviyede olduğunu ve ardından yavaşça durgunlaştığını gösteriyor.

    Animasyonu yapmak için uzmanlar bir kadından fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme makinesinin içine uzanmasını istediler. Mastürbasyon esnasında gönüllünün beyin aktivitesindeki artış ve değişimler kaydedildi.

    Bu araştırmanın yapılmasının amacı neden kadınların ve erkeklerin aynı anda orgazmı yaşayamamasının araştırılmak istenmesiydi. Söz konusu araştırmayı ABD’de Rutgers Üniversitesi’nde psikolog olan Prof. Barry Komisaruk ve ekibi gerçekleştirdi.

    Animasyonda doktora öğrencisi ve Komisaruk’un laboratuvarında seks terapisti olan 54 yaşındaki Nan Wise gönüllü oldu. Wise kendisiyle yapılan röportajda,” Bu benim doktora tezimin konusu. Kendimi bu konuya adadım.” diyor.

    5 dakika süren filmde beynin 80 farklı bölgesinin her iki saniyede bir alınan görüntülerinin bir araya getirilmiş hali görünüyor. Animasyonda renkler kullanılmış. İlk başta koyu kırmızı olan renkler orgazma yaklaştıkça turuncu ve sarıya dönüyor, orgazm sırasında tamamen beyaz olduğu görülüyor.

    Prof. Kamisaruk, “Bu araştırmanın amacı orgazm esnasında beyinde ne olup bittiğinin anlaşılabilmesidir,” diyerek Washington DC’de yapılan Society for Neuroscience(Nörobilim Derneği)nin yıllık toplantısında araştırmalarının çıkış noktasını anlattı.
    Animasyon devam ettikçe ilk aktivitenin genital bölgeye dokunulmasıyla algı korteksinde görüldüğü kaydedildi. Ardından duygular ve uzun süreli hafızayı içeren beyin yapılarının toplandığı yer olan limbik sistemde hareketlilik tespit edildi.

    Orgazma yaklaşıldıkça hareketlilik, beyincik ve ön korteks kısımlarına geçiş yapıyor. Bunun sebebinin artan kas gerilimi olduğu belirtiliyor. Orgazm sırasında ise hareketlilik hipotalamusta doruğa çıkıyor. Hipotalamus, oksitosin adı verilen, mutluluk hissi yaratan ve uterusu daraltan bir hormon salgılanmasıyla sorumludur.

    Orgazm sonrasın tüm bu bölgelerdeki hareketlilik yavaşça sakinleşmektedir.
    Komisaruk, “Beynin birbiriyle iletişimi incelemek için muhteşem bir sistem söz konusudur. Beynin seviye seviye hareket artışının ve azalmasının görüntülendiği film sayesinde, özellikle orgazm olamama sorunu yaşayan kişilerde hangi evrede problem yaşandığının tespit edilebileceğini sanıyoruz,” dedi.

    Komisaruk tarafından geliştirilen yeni bir yöntemde insanlar beyin aktivitelerindeki değişikliği neredeyse aynı anda görebiliyor. Komisaruk’a göre bu bir çeşit “Neurobiofeedback” yani “Nörobiyogeribildirim”. Bu yöntem sayesinde kişilerin endişe, depresyon ve ağrı gibi durumların üstesinden gelebileceğine inanıyor.

    Profesör, “Orgazmı keyif ve mutluluk üretmenin bir yolu olduğu için kullandık. Eğer mutluluk bölgelerini nasıl harekete geçirebileceğimizi öğrenirsek, pek çok sağlık sorununun da çözümüne ulaşabiliriz,” dedi.

  • Ateşli bir seks hayatı için 5 gün

    Ateşli bir seks hayatı için 5 gün

    Herkesin seks hayatı mükemmel değil kuşkusuz. Ya da zaman zaman iniş çıkışlar yaşaması olası… Zamanla bir rutinin içine girmesi de… Deneyin Bakalım, sonuçtan memnun kalacak mısınız?

    1. gün: Sadece “evet” deyin
    Uzun bir iş günü… Kontrol eilmesi gereken onlarca mail var… İş yerinde sürekli birileri sizi çağırıyor, sizden bir şeyler istiyor… Uğraşmanız gereken onlarca mesele varken seks aklınızdaki son şeydir herhalde. Hal böyleyken, bu gece sevişmek isteyen partnerinize “sakın aklından bile geçirme” mesajı vermek en kolay cevap.

    Ama siz bu beş günlük çalışmanın ilk adımı olarak, her ne kadar “hayır” demeye meyilli de olsanız bugün “evet” demelisiniz. Ev ödeviniz olan “evet”i uygulayın ve bakın neler oluyor… Belki kendinizi partnerinizin elbiselerini yırtacak kadar ateşli hissedeceksiniz. Göreceksiniz, aranızda gelişen yakınlık, sizi seks yapma moduna yaklaştıracak. Elbette size, partneriniz her seks yapmak istediğinde ona “evet” karşılığını verin, demiyoruz. Fakat zaman zaman bedeniniz “hayır” demeye zorlarken siz “evet” derseniz, zihninizi seks yapma fikrine açarsınız.

    2. gün: Rutini kırın
    Bugün, kendinizi kabuğunuzdan çıkmak için zorlayın. Her sevişmenizde aynı şeyleri yapıyor, aynı pozisyonları uyguluyorsanız, bu defa rutininizden çıkın ve tatlandırmayı istediğiniz sevişmelerinizin nasıl değiştiğini gözlemleyin.

    Yatak odanızda sıkıcılığa son vermeniz için uygulayabileceğiniz bazı eğlenceli ve kolay yolları bir araya getirdik:

    Onu seksle şaşırtın. Her zaman yatak aktivitesini ilk başlatan kişi eşinizse bu defa onun beklemediği biçimde siz başlatın sevişmeyi.

    Duruma uygun giyinin. Her zaman sevişmeye başlamak sizin için kitabınızı bırakmayı, gözlüğünüzü ve pijamanızı çıkarmayı gerektiriyorsa bu defa kıyafetinizde bir değişikliğe gidin ve seksi bir şey giyin üstünüze. Bunu “eşiniz için seksi bir kıyafet giyin” anlamında söylemiyoruz. Kendiniz için giyin. Seksi kıyafetle kendinizi daha seksi hissedersiniz çünkü.

    3. gün: Hızla kucaklaşın
    Mükemmel olan yavaş ve duygusal yapılan sekstir. Ama tatilde değilseniz bu kadar zamanınız olmayabilir, öyle değil mi? Zaman darlığında hiç seks yapmamaktansa, bu işi hızlandırabilirsiniz.

    İkiniz de aynı moddaysanız, kısa süre içinde bir sevişme neden gerçekleşmesin? Elbette ağır bir yemek sonrası ya da stres dolu bir iş gününden sonrasını kast etmiyoruz. Güne yeni başlarken, henüz işe gitmenize vakit varken deneyebilirsiniz. Aklınızın bir köşesinde işe geç kalmamak için acele etmeniz gerektiği fikri varken, daha kolay sonuca odaklanabilirsiniz. Ya da bir akşam arkadaşlarla dışarıda buluşmanızdan önce hızlı bir kucaklaşma, güzel de bir fantezidir aynı zamanda. Sizi arayıp “Hadi nerede kaldınız?” dediklerinde, üreteceğiniz eğlenceli bahaneleri düşünün sadece!

    4. gün: Yeni malzemeler ekleyin
    Bu belki sizin için uygulaması en zor madde olabilir. Çünkü seks hayatınıza seks oyuncakları, fanteziler, seks oyunları katmaktan söz ediyoruz. Ama inanın, bu yenilikleri dahil etmek, seks hayatınızın fitilini ateşlemek için en iyi ve en hızlı yoldur. Seks oyuncağı seçme işi sizi utandırabilir. Ama unutmayın, seks shop’lar sadece bu amaç için kurulmuş yerler olduklarından, siz oraya girdiğinizde kimse sizi yadırgamayacaktır. Rahat olun!

    5. gün: Birbirinizi kutlayın
    Seks; tutku, yakınlık, duygusal boşalma ve eşinizle daha yakın olma yoludur. Seksin bir diğer anlamı da birlikte sahip olduklarınız için birbirinizi kutlamak, birbirinize minnetinizi göstermektir. Yeterince seks yapıyor musunuz, seks hayatınız heyecanlı mı, eşiniz mutlu mu, siz mutlu musunuz? Tüm bunları düşünmek bile sizi çıldırtabilir.

    Kafanızı meşgul eden bu tarz düşünceleri, seksin ilişkinizin temel parçalarından biri olduğunu ve bağlılığınızın devamlılığını destekleyen mükemmel bir yol olduğunu düşünerek kafanızdan atın. Kucaklaşın ve birlikte sahip olduğunuz hayat için birbirinize minnettarlığınızı gösterin.

  • Yatakta kendinize güvenin

    Yatakta kendinize güvenin

    Yatağa girdiğinizde sürekli fedakarlık yaptığınızı ya da bencil olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? İkisinin ortasını bulmak istiyorsanız işe kendinize güvenmekle başlayabilirsiniz.

    1 – DİĞERLERİNİ BOŞVERİN
    Herkesin cinsel hayatı kendine özel. Başkalarının haftada kaç defa birlikte olduğuna bakarak kendi ilişkinizi yargılamak yerine kendi ilişkinizin özel olduğunu bilmelisiniz. Arkadaşınız partneriyle birlikte olduğunda birden çok orgazm oluyor diye sizin de aynı oranda olmanız şart değil. Uzmanlar, cinsel ilişki sırasında kaç defa orgazm olacağınızı kafanıza takmak yerine dokunmaya önem vermeniz gerektiğini belirtiyor.

    2 – VÜCUDUNUZU KEŞFEDİN
    Vücudunuzun sevdiğiniz noktalarını partnerinize söylemekten çekinmeyin. Örneğin göğüslerinizi beğeniyorsanız partnerinize göğüslerinize daha fazla ilgi göstermesini söyleyebilirsiniz. Bu dokunuşlar kendinize güveninizi yerine getirecektir.

    3 – STRES YAPMAYIN
    Sağlıklı bir cinsel yaşama zarar veren faktörlerden biri de stres. Stres altında yaşanan cinsel birliktelikler beraberinde mutsuzluk getirebiliyor. Bu nedenle stresi hayatınızdan uzaklaştırmalısınız. Stres dolu bir yaşam cinsel fonksiyon bozukluklarına neden olabiliyor. Uzmanlar, Sibirya ginseng bitkisinin kökünde bulunan ‘Ginsenoit’ olarak adlandırılan etken maddenin, özellikle strese karşı dayanıklılığı artırmaya yardımcı olduğunu belirtiyorlar. Cinsel ilişki öncesinde Ginseng’in kökünü çiğneyebilir ya da çay gibi demleyerek içebilirsiniz.

    4 – DUŞ ALIN
    Yatağa girmeden önce alınan duş hem kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak hem de kan dolaşımını hızlandırarak duyarlılığınızın artmasına da yardımcı olacaktır. Dokunuşlara daha duyarlı hale geleceğiniz için zevk almanız da kolaylaşacak.

    5 – DOKUNUN
    Uzmanlar sadece yataktaki dokunuşların iyi bir cinsel yaşam için yeterli olmadığını belirtiyor. Bu nedenle yatağın dışında da partnerinize dokunmak cinsel hayatınızda birbirinize olan güveni tetikleyecektir. Konuşurken eline dokunmak, ona masaj yapmak ya da saçlarını okşamak yataktaki heyecanı artıracaktır.

    6 – SİGARAYI BIRAKIN
    Sigaranın östrojen seviyenizi düşürdüğünü biliyor musunuz? Bu da libidonuz üzerinde oldukça ciddi sorunlara neden oluyor. Sigarayı bırakmak doğurganlığınızın artması da dahil birçok hastalığın önlenmesini sağlıyor.

    7 – SPOR YAPIN
    Araştırmalar düzenli olarak spor yapan kişilerin cinsel performansının arttığını ortaya koyuyor. Spordan sonra vücutta salgılanan endorfin, yani mutluluk hormonunun seviyesi artıyor, sinirlilik ve gerginlik ortadan kalkıyor. Sporla birlikte vücut sıcaklığı da yükseliyor. Böylece cinselliğe daha kolay hazırlanıyorsunuz.

    8 – OYUN OYNAYIN
    Eğer partnerinize açıkça nelerden hoşlandığınızı söyleyemiyorsanız erotik oyunların yardımına başvurabilirsiniz. Birbirinize dokunma oyunları ya da masum fanteziler sizi heyecanlandıracaktır.

    9 – KONUŞMAKTAN KORKMAYIN
    Kadınlar erkeklerin cinsellikteki tecrübesine güvenerek istediklerini söylemeye utanıyor, erkekler ise ne yapmaları gerektiğini bildiklerini düşünüyorlar. Böyle olunca ortaya mutsuz bir cinsel yaşam çıkıyor. Aslında erkeklerin büyük bir çoğunluğu yatakta konuşmaktan hoşlanıyor. Eğer yatakta mutlu olmak istiyorsanız sevdiğiniz erkekle konuşmaya çekinmeyin. Fakat bunu yaparken cümleleri de doğru kurmalısınız. Örneğin ‘…. yaptığında çok iyi hissediyorum’ ya da ‘…yapman çok hoşuma gitti’ gibi. Partnerinizin de kendine güvenmesini sağlayacak bu cümleler daha iyi bir cinsel birlikteliğe de yardımcı olacak.

    10 – BIRAKIN TERLESİN
    Çiftler her zaman nasıl göründükleri konusunda endişeli oluyor. Oysa cinsellikte kendine güven sadece dış görünüşle olmuyor. Cinsellikte kendine güven koku, tat, hissetmek ve duymak anlamına geliyor. Bu nedenle sevgilinize o gün duş almamasını söyleyebilirsiniz. Yapılan araştırmalar erkek terinde feromonların yani karşı cinsi uyaran salgıların bulunduğunu gösteriyor. Bu salgılar kadınları hem psikolojik hem de fiziksel yönden uyarıcı güce sahip.

    11 – YENİLİKLERDEN KORKMAYIN
    Cinsel hayatta en sık yapılan yanlışlardan biri de çiftlerin ilişkilerini hep aynı şekilde yaşamaları oluyor. Birçok çift her zaman aynı günde ve aynı saatte sevişmeyi tercih ediyor. Fakat bu, çiftlerin birbirlerine karşı duydukları heyecanı öldürüyor. Eğer cinsel yaşamda mutlu olmak istiyorsanız hiç beklenmedik anlarda partnerinize yaklaşın ve onu baştan çıkarın.

    12 – DOKUNMAYI UNUTMAYIN
    Seks sadece cinsel birleşme değildir. Uzmanlar dokunuşların kaliteli bir cinsel yaşam için gerekli olduğunu belirtiyor. Bu nedenle partnerinizin zevk aldığı noktaları belirleyin ve önsevişme sırasında bu bölgelere dokunmaya özen gösterin. Çünkü dokunuşlar isteği artırıyor.

    13 – EN İYİSİNİ DÜŞÜNÜN
    Partnerinizle bugüne kadar yaşadığınız en iyi cinsel deneyiminiz hangisiydi? O anı aklınıza getirdiğinizde hala heyecanlanıyorsanız düşünmekten hiç vazgeçmeyin. Özellikle yatağa girmeden önce bu düşünceyi sürekli tekrarlarsanız hem heyecanınız artacak hem de aynı deneyimi tekrar yaşayabilmek için daha istekli olacaksınız.

    14 – ONA İNANIN
    Kadınların yatakta kendine güvenmemesinin en önemli nedenlerinden biri fiziksel takıntıları oluyor. Fakat bunu bir kenara bırakmanız gerekiyor. Sevdiğiniz adam size ‘Göğüslerin çok güzel’ dediğinde ona inanmalısınız. Bu sözlere inandığınızda kendinize güveniniz de yerine gelir.

    15 – UYKU KALİTENİZİ ARTIRIN
    Yapılan araştırmalar horlamanın çiftlerin seks hayatını ve dolayısıyla da aile ilişkilerini olumsuz yönde etkilediğini ortaya koyuyor. Bin çift üzerinde yapılan bir araştırmaya göre; eşlerden birinin horlaması ilk önce yatakların ayrılmasına neden oluyor. Bu durumda çiftlerin cinsel hayatları olumsuz etkileniyor.

  • Kadınların cinsel fantezileri

    Kadınların cinsel fantezileri

    Cinsellik, kadınlar için daha gizli kalması gereken bir konu olduğu için, genel kanı, fantezilerin erkeklere özgü bir şey olduğu yönünde. Oysa şu bir gerçek ki kadınlar da en az erkekler kadar, hatta onlardan daha fazla fanteziye sahipler. Ancak, kadınlar için fantezileri açıklamak sanıldığı kadar kolay bir durum değil.

    İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre kadınlar, seks fantezilerini daha çok seks sırasında havaya girmek, bir anlamda kendilerini erotize etmek için kullandıklarını itiraf etmişler.

    Fanteziler cinsel hayatı canlandırmak için çok önemli. Her an, her yerde ve her koşulda sevişmeye hazır olmamız mümkün olmadığına göre, işe yaradığı sürece fantezilerimizi devreye sokmamızda bir sakınca yok. En yaygın kadın fantezileri neler mi?

    İdealize karakterle sevişme
    Kadınlar film ya da dizi karakterleri ya da gerçek hayatta uzaktan tanıdıkları ve idealize ettikleri bir erkekle sevişme fantezisi kurarlar. Bu, hayali bir karakter olduğu için, fantezi, hayal gücünün gidebildiği yere kadar gider. Ancak, burada idealize karaktere fazla kapılmamak, gerçekliğine inanma noktasına gelmemek önemli. Bir de gerçek partnerle karşılaştırma ve hayali karakterin sahip olduğu mükemmel özellikleri onda arama seviyesine gelmemeye dikkat etmek gerekiyor.

    Başka birini düşünmek
    Kadınların bir diğer fantezisi, eşleriyle sevişirken bir başkasıyla seviştiğini düşünmektir. Bu, başka biriyle ilişkiye girme isteği anlamına gelmiyor tabii… Sadece heyecan verici bir hayal olarak fanteziler dünyasındaki yerini alıyor.

    Arkadaşla sevişme hayali
    Arkadaş olarak çok sevdiği bir erkekle seviştiğini hayal edebilir kadınlar. Aslında bu beynin küçük bir oyunudur. Çünkü duygusal yakınlık fiziksel temas da gerektirdiğinden, beyin bunu bazen seks olarak algılayabiliyor.

    Kadınla seks yapma
    Kadınların kadınlarla sevişme fantezileri de oldukça yaygın olmasına karşın, çoğu kadının kendine bile itiraf edemediği bir gerçektir. Böyle bir fantezi, kendisinin eşcinsel olabileceği endişesini de getireceğinden, çoğu kadın için korkutucu bir fantezidir. Ama kadınlar da sevişen iki kadının görüntüsünden en az erkekler kadar tahrik olurlar aslında. Dolayısıyla bir kadınla seviştiğini hayal etmek, kadınların isteklerini artırabiliyor.

    Teatral fanteziler
    Kendini eşinin sevgilisi olarak hayal etme, doktor ile hemşirenin sevişmeleri, ofis ortamında sevişme hayalleri gibi fanteziler de var. Ancak bunların ne kadarı doğru, ne kadarı film karelerinden esinlenme, karar vermek güç… “Rol” yaparken seksten daha fazla zevk alabiliyor kadınlar…

    Sado-mazoşist fanteziler
    Fanteziler her zaman bu kadar masum ve zararsız olmayabilir. Bazı fanteziler, sado-mazoşist eğilimler taşıyabilir. Zira seks, aslında tamamıyla duygusal ve romantik bir eylem değil, içinde bazı şiddet eğilimleri de taşır. Sado-mazoşist fanteziler, çoğu insan için anlaşılması güç gibi gözükse de başka bir pencereden bakıldığında, seksteki şiddet eğiliminin daha fazla ve somutlaşmış halidir. Acı çekme ve acı verme fantezisi, seks esnasında adeta bir cinsel organa dönüşen derinin, sert şekilde okşanması isteğinin uzantısıdır.

  • Kadınlarda Görülen Cinsel İşlev Bozuklukları

    Kadınlarda Görülen Cinsel İşlev Bozuklukları

    Kadınlarda görülen cinsel işlev bozukluklarını birkaç başlık altında toplayabiliriz:

    Vajinismus (Cinsel İlişkiye Girememe)
    Disparoni ( Ağrılı Cinsel İlişki)
    Cinsel İsteksizlik – Frijidite
    Orgazm Bozuklukları
    Cinsel Tiksinti Bozukluğu
    – Nemfomani (Kadında Cinsel Doyumsuzluk)

    Vajinismus:

    Vajinismus bizim ülkemizde 10 kadından birinde görülen bir cinsel işlev bozukluğudur. Kadında cinsel ilişkinin kurulduğu anatomik bölgeye ‘’ vajen’’ adı verilir. Vajenin etrafındaki kasların kasılması, tüm vücutta kasılma, endişe, korku ve panik hali, kadının bacaklarını sıkıca kapatması ve elleriyle eşini itmesine yol açan kadının bilinçdışı yan istemsiz tepkilerine vajinismus denir. Vajinismus çoğunlukla ilk gece ortaya çıkan bir sorundur. İlk gece cinsel ilişkiye giremeyen çift sorunun geçici olduğunu ve daha sonraki günlerde kendiliğinden çözüleceğini düşünür. Ancak sorun kendiliğinden çözülmez ve çift yıllarca vajinismusu yaşayabilir.

    Vajinismusun en yaygın görülen nedenleri psikolojik kaygılardır. Kız çocuklarına öğretilenveya çocukluktan itibaren bilinçdışımıza kodlanan ‘’cinsellik kötüdür’’, ‘’kızlık zarı çok değerli ve korunması gereken bir şeydir’’, ‘’ilk gece çok acılı ve ağrılı geçer’’ düşünceleri bu sorunun ortaya çıkmasında önemli rol oynar. Bazen neden cinsel bilgi eksikliği, utanma ya da cinsel duyguları baskılama olabilir. Bazen de altta yatan neden özellikle çocukluk dönemindeki travmatik bir yaşantıdır.

    Vajinismusun temel belirtileri şu şekilde ortaya çıkar: O an geldiğinde kadın panik atak benzeri bir durum yaşar. Eşini iter ve kasılır. Kontrol bilinçdışına geçer. Erkekler genellikle o an eşlerini tanıyamadıklarını söylerler.

    Vajinismusun tanısı çiftin ilk cinsel ilişki sırasında olanları anlatması ile konulur. Vajinismus tanısında bir jinekolog ve psikoloğun varlığı gerekmektedir. Vajinismusun iki türü vardır: Primer vajinismus ve sekonder vajinismus. Primer vajinismusta kişi hayatında hiç cinsel birleşme yaşamamıştır. Bunun altında yatan en önemli neden korkudur. Sekonder vajinismus ise sonradan ortaya çıkan bir sorundur. Sağlıklı bir cinsel hayatı olan bir kadın doğum, düşük, kürtaj, sert yapılan jinekolojik muayene, taciz ya da tecavüz gibi olumsuz bir yaşantıdan sonra vajinismus olabilir, ancak bu nadiren görülen bir durumdur. Ülkemizde yaygın olarak görülen primer vajinismustur.

    Vajinismus cinsel terapi ile maksimum 10 seansta çözülebilen bir cinsel işlev bozukluğudur.

    Disparoni (Ağrılı Cinsel İlişki)

    Disparoni cinsel ilişki sırasında ya da sonrasında acı duyulmasına verilen addır. Erkekte de görülebilir, ancak kadınlarda daha yaygındır. Kadınlar bu ağrıyı ‘’genital bölgede basınç’’, ‘’yırtılma’’ veya ‘’yanma hissi’’ olarak tarif ederler. Disparoni zaman zaman vajinismusla da karıştırılabilir, çünkü kadın cinsel ilişki sırasında acı duyduğu için kendini kasabilir ve bu durum da vajinismusa benzetilebilir.

    Disparoninin 4 tipi vardır:

    – Primer- Birincil Disparoni: Şikayetler ilk cinsel ilişkiden beri vardır.
    – Sekonder- İkincil Disparoni: Şikayetler sonradan ortaya çıkmıştır.
    – Yüzeyel Disparoni: Vajina girişinde ortaya çıkan ağrı vardır.
    – Derin Disparoni: Penisin girmesiyle birlikte vajinanın derinlerinde ortaya çıkan ve alt karın bölgesinde yaygın olarak hissedilen bir ağrı vardır.

    Tıbbi ve cinsel öykü, jinekolojik muayene, hissedilen acının genital organlara dokunmakla mı yoksa penis girişiyle mi olduğunu ayırt etmek, acının yeri, süresi ve ilişki sonrasında ne kadar sürdüğü tanı koymada önemli kriterlerdir.
    Disparoni büyük ölçüde fiziksel bir sorundan kaynaklanır, nadiren de psikolojik olabilir. Tedavide hem jinekolojik tedavi hem de cinsel terapi uygulanır.

    Cinsel İsteksizlik- Frijidite

    Cinsel isteksizlik sık görülen cinsel işlev bozukluklarından biridir. Cinsel isteksizlik, yeterli cinsel uyarı olmasına rağmen cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması ya da hiç olmaması, cinsel arzu duyulmaması durumudur. Halk arasında frijidite ya da cinsel soğukluk olarak da adlandırılır. Tanı koymak için en az 6 ay süreyle tüm cinsel etkinlik sıklığının ayda iki kez ya da daha az olduğunun bildirilmesi ve buna eşlik eden herhangi bir cinsel davranışta bulunmaya yönelik öznel istek kaybının varlığına dikkat edilmelidir.

    Cinsel isteksizlik primer ve sekonder olarak ikiye ayrılır:

    – Primer Cinsel İsteksizlik: Ergenlik döneminde başlar.
    – Sekonder Cinsel İsteksizlik: Cinsel sorunu olmayan bir kadının hayatının herhangi bir evresinde cinsel açıdan isteksizleşmesidir.

    Cinsel isteksizliğin nedenleri fiziksel, hormonal, ilişkisel ya da psikolojik olabilir. Sorun ağırlıklı olarak psikolojik nedenlere bağlıdır.

    Tedavide önce sorunun nedeni tespit edilmeli ve ona uygun olarak eşler arasındaki uyum arttırılmaya çalışılmalıdır. Eşlerin cinsel istek düzeyleri arasında bir denge oluşturulmaya çalışılmalıdır. Eğer fiziksel, hormonal ya da ilaç kullanımına bağlı bir cinsel isteksizlik yoksa, sorun psikolojiktir, o zaman çifte birlikte cinsel terapiye başvurmaları önerilir.

    Orgazm Bozuklukları

    Kadınlarda sık görülen cinsel işlev bozukluklarından biri de orgazm olamamadır.

    Kadınlarda orgazm bozukluklarının 4 alt tipi vardır:

    – Anorgazmi: Hiç orgazm olamama durumudur.
    – Rastgele Anorgazmi: Zaman zaman orgazm yaşanmaması durumudur.
    – Koital Anorgazmi: Cinsel birleşme ile orgazm olamama, ancak masturbasyon, vb. ile olma durumudur.
    – Erken orgazm: Çok nadir görülür.

    Orgazm bozukluklarının birçok nedeni olabilir. Ön sevişmenin yetersiz ya da acele olması, partnerin cinsel bir sorununun olması, partnere karşı ilgi kaybı, depresyon, kullanılan bazı ilaçlar, cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşünceler, sevişirken kendini rahat bırakamamak, gebe kalma korkusu, partneri tarafından cinsel ilişkiye zorlanmak, partnere güvenmeme, cinsel ilişkinin yaşandığı ortamın güvenli bir ortam olmaması, bazı fiziksel rahatsızlıklar, vb. olası nedenlerden bazılarıdır.

    Orgazm bozukluklarının nedeni de büyük ölçüde psikolojik ve partnere bağlıdır. Bu nedenle partnerle olan iletişimin yeniden gözden geçirilmesi ve eksikliklerin giderilmesi önemlidir.

    Tedavide cinsel terapi uygulanır. Amaç orgazmı cinselliğin en önemli amacı olarak görmekten vazgeçip, sevişmenin tadını çıkarmak ve çiftlerin birbirlerinin bedenlerinden zevk almayı öğrenmelerini sağlamaktır.

    Cinsel Tiksinti Bozukluğu

    Cinsel tiksinti bozukluğu, cinsel ilişkiden uzak durma ve cinselliğe karşı tiksinti duyma ile karakterizedir. Nedenleri genellikle çocuklukta ya da genç kızlıkta yaşanan travmatik cinsel yaşantılara dayanır. Çocukluk veya ergenlikte cinsel taciz ya da tecavüze uğrama, cinselliğe yönelik güçlü suçluluk ve utanç duyguları, toplumsal önyargılar, baskıcı bir aile ortamında yetişme, cinsel organların pis olduğu düşüncesi ve daha derin psikolojik sorunlar cinsel tiksinti bozukluğuna yol açabilir.

    Bu kişilere cinsel açıdan yaklaşıldığında iğrenme, korku, kaygı, utanç ortaya çıkabilir hatta bu tepkiler panik atağa, ağlama nöbetlerine kadar gidebilir.

    Cinsel tiksinti bozukluğunun tedavisi diğer cinsel işlev bozukluklarına göre biraz daha fazla zaman alabilir, ancak tedavi mümkündür. Öncelikle derinde yatan nedenin bulunması gereklidir. Ona göre bireysel psikoterapi, eş terapisi ve cinsel terapi uygulanabilir.

    Nemfomani (Kadında Cinsel Doyumsuzluk)

    Nemfomani, kadınlarda görülen ailesinin, yaşının ve psikolojisinin tam karşıtı bir davranışta bulunarak değişik erkeklerle olma isteği ve aşırı cinsel istek duyma şeklinde tanımlanabilir. Aşırı cinsel isteği olan her kadın nemfoman değildir. Nemfomani de kadın kim olduğuna, zamana, mekana, konumuna bakmadan sadece cinsel ilişki kurmuş olmak için bir erkekle beraber olur. Orgazmla birlikte gelmesi gereken rahatlama ve gevşeme olmaz ve cinsel gerilim devam eder. Bu da onu sürekli farklı erkeklerle birlikte olmaya yönlendirir.

    Çocuklukta sevgisiz ve güvensiz bir ortamda yetişmiş olmak, ruhsal bir takım sorunlar, genetik faktörler ve iç salgı bezi düzensizlikleri nemfomaniye yol açabilir. Tedavide psikoterapi ve ilaç tedavisi birlikte uygulanabilir.

    İlgili Konular ;
    Cinsel gücü Artıran besinler
    Kadınlar neden orgazm taklidi yapıyor?
    Cinsel ilişki sıklığı ne olmalı?
    Kadın Hastalıkları

  • Cinsel ilişki sıklığı ne olmalı?

    Cinsel ilişki sıklığı ne olmalı?

    Haftalık Cinsel İlişki Sıklığı Ne Kadar Olmalıdır…

    Cinsel ilişki sıklığının normal bir sayısı yok. Bu bazı çiftler için her gün bazıları için haftada ya da ayda birkaç keredir. Önemli olan cinsel ilişki sıklığından ziyade yaşanan cinselliğin erkek için de kadın için de fiziksel, duygusal, psikolojik tatmin sağlamasıdır. Eğer bu tatmin azalırsa sorun geçiştirilmemeli, mutlaka incelenmeli. Ancak sıklık bakımından periyodik beraberliklerin oluşması önemlidir. Bir ilişkiden sonra uzun süre ara vermek şeklinde değil daha düzenli ilişkiler içinde olmak tatmini artırır. Yaşa göre cinsel ilişki sıklığı konusun da şu rakamları verebiliriz.

    Yaş…………………………………..Cinsel İlişki Sıklığı (Haftalık)

    20……………………………………. 4-5 kez
    30……………………………………. 3-4 kez
    40……………………………………. 2-3 kez
    50……………………………………. 1-2 kez
    60……………………………………. 10 günde ya da ayda 1 kez