Etiket: cinsel birleşme

  • Normal seks diye bir şey var mı?

    Normal seks diye bir şey var mı?

    İnsan cinselliğinin karmaşık olduğunu kabul etmek gerekir.

    Cinsel tercihler geniş bir yelpaze içerir, kişiden kişiye, ülkeden ülkeye, bir günden diğerine değişebilir.

    Bu nedenle normal seks yaşantısını tanımlamaya çalışmak saçma olur. Seksin türleri öyle geniş kapsamlıdır ki bir tek istatistikle çoğu insanın bu konudaki duygu ve düşüncelerini anlatmak mümkün değildir.

    Bu makalede, cinsellik yelpazesinin ne kadar geniş olduğu konusunda bir fikir vermek için bazı verilere başvurduk.

    Genel eğilimler

    Fakat bunu yaparken de belli uyarılarda bulunmak gerekir.

    Cinsel davranışlara yönelik anketlerin çok da güvenilir olduğu söylenemez. Seks hakkında konuşmak hâlâ tabu olarak görülür. Anket ya da araştırmalara katılanlar her zaman doğruyu söylemeyebilir; yanıtlarını süsleyerek ya da abartarak verme ihtiyacı duyabilir.

    Yani bu istatistikler harfi harfine doğruyu gösteriyor diye görülmemeli, sadece 21. yüzyılda cinsel hayatın çeşitlerine dair genel bir eğilimi yansıtan veriler olarak ele alınmalıdır.

    Aseksüellik

    Cinsel yönelimleri rakamlara dökmek her zaman zor olmuştur. Kime sorduğunuza, nasıl sorduğunuza ve çekicilik, davranış ya da kimlik olarak mı sorduğunuza bağlı olarak homoseksüellik tahminleri yüzde 1 ila 15 arasında değişiyor.

    Son dönemlerde yapılmış bazı araştırmalar ise bazı insanların tümüyle cinsel arzulardan yoksun olduğunu gösteriyor. Ama bu onların herhangi bir ilişki yaşamadığı anlamına da gelmiyor. Bu durumun yaygınlığı konusunda kesin veriler olmamakla birlikte, tahminler yüzde 1 üzerinde yoğunlaşıyor.

    Cinsel arzulardan yoksun ya da aseksüel olarak tanımlanan bu insanların kendilerini ifade etme konusundaki girişimler giderek yaygınlık kazanıyor.

    Kiminle seks?

    Düzenli birliktelikler dışındaki seksin yeni tanışılmış kişilerle gerçekleştiğine dair yanlış bir yargı var; oysa seks birçok farklı görünüm kazanabiliyor.

    2009’da ABD’de yapılan ve 18-59 yaş arası 3990 kişiyi kapsayan bir araştırmada görüldüğü gibi, tek gecelik ilişkiler tahmin edildiği kadar yaygın değil. Başka bir deyişle, nüfusun yüzde 50’sinin durumu “karışık” görünüyor.

    Journal of Sex Medicine dergisinde yayımlanan verilere göre, kiminle cinsellik yaşandığı sorusunun cevabı şöyle:

    • Uzun süreli birliktelik: %53
    • Geçici ilişki: %24
    • Arkadaşla: %12
    • Tanıdıkla: %9
    • Seks işçisi:%2

    Ne kadar sık seks?

    Bu veriler, ABD’de 18 yaşından büyük 50 bin kişinin katıldığı Küresel Seks Araştırması’na dayanıyor. Araştırmada, şu sonuçlara varılmış:

    • Son bir yıldır cinsel ilişkiye girmeyenlerin oranı: %18
    • Yılda bir kez: %8
    • Ayda 1-2 kez: % 28
    • Haftada 1-3 kez: %40
    • Haftada 4 veya daha fazla: %6,5

    Yaş ilerledikçe cinsel birleşme sıklığı azalıyor. Ama bu düşüş tahmin edildiği kadar keskin değil.

    70 yaş civarı kişilerle yapılan bir ankette, katılımcıların yüzde 50’sinin ayda iki kereden daha fazla, yüzde 11’inin ise haftada bir düzenli cinsel ilişkiye girdiği görüldü.

    Seks ne kadar sürüyor?

    Kanada ve ABD’de internet üzerinden yapılan bir araştırmada, heteroseksüel çiftlerin ve homoseksüel erkeklerin seks süresi 15-30 dakika arasında değişirken, lezbiyen kadınlarda bu sürenin 30-45 dakikaya çıktığı görüldü. Yani lezbiyenler daha az sıklıkta seks ihtiyacı duyuyor, ama seks süresi daha uzun tutuluyor denebilir.

    Orgazm aldatmacası

    Seks sırasında orgazm oluyormuş gibi davranmanın sadece kadınlara özgü olduğu sanılır. Ama ABD’de yapılan bir araştırmada, çeşitli cinsel etkinlikler sırasında erkeklerin de yüksek denebilecek bir oranda orgazm oluyormuş taklidi yaptığı görüldü.

    Bunun nedeni çoğu zaman, o an seks isteği duymadığı halde partnerlerini üzmemek için ilişkiye girmiş olmak şeklinde ifade ediliyor.

    Fakat erkeklerin kendisi bazen orgazm oluyormuş gibi davrandığını kabul etse de, bunların sadece yüzde 20’si partnerlerinin bunu yaptığına ihtimal veriyor.

    Kaynak: Dergi BBC.com

  • Orgazm hakkında yanlış bilinenler

    Orgazm hakkında yanlış bilinenler

    Orgazm hakkında yanlış bilinen mitler ve uzman yorumları…

    Duyduğunuz söylentilerin doğruluğundan emin olamıyor musunuz?
    Orgazm üzerine çok şey yazılıp, konuşuluyor. Zaman zaman neye inanacağınızı şaşırıp, sorunu kendinizde aramaya kalkışmanız çok normal. Bu nedenle sizler için orgazm hakkında yanlış bilinenleri araştırdık.

    “Eğer seks esnasında orgazm olamıyorsan, bir terslik olmalı!”
    Yanlış. Bir gece seks esnasında orgazm olamamanız eşinizde ya da sizde bir sorun olduğunu göstermez. Çoğu farklı nedenlerden insanlar her zaman orgazm olamaz. Belki de sadece bu konuyu fazla düşünüyorsunuzdur, yorgun ya da iyi hissetmiyor da olabilirsiniz! Kaygılanmayı bırakın!

    “Her kadın birden fazla orgazm olabilir”
    Evet, bu mümkün. Kadınlar birden fazla orgazm olabilirler, ama bu her kadında olur demek yanlış. Hayal kırıklığına kapılmayın! Birden fazla orgazm olamıyorsunuz çünkü vücudunuz bunu başarabilenler kadar gerek duymuyor!

    Her kadın seks esnasında orgazm olmalı!”
    Mastürbasyon sırasında ya da oral seks sırasında rahatlıkla orgazma ulaşabiliyor ama seks esnasında bunu başaramıyorsanız endişelenmeyin. Vajinal orgazm diğerlerine göre daha zordur. Klitorise temas olmadığında seks esnasında orgazm olmanız zorlaşabilir.

    “Kadınlar sadece klitoral uyarımla orgazm olabilir!”
    Evet, dediğimiz gibi klitoris orgazm olmanızı kolaylaştırabilir ama tek yolu bu değil. Bazı kadınlar cinsel birliktelik sırasında, klitorise temas olmadığı takdirde de orgazma ulaşabiliyor.

    “Seks, sadece orgazm olabildiysen iyi sayılır.”
    Tamam, orgazm seksin nihai amaçlarından biri. Ama orgazm olmamanız kötü bir birliktelik yaşadığınız anlamına gelmez. Partnerinizle daha samimi olmanızı sağlar, üstelik orgazm olamasanız da kendinizi daha iyi hissedersiniz!

  • Vajinismus Tedavisinin Dayanılmaz Ağırlığı

    Vajinismus Tedavisinin Dayanılmaz Ağırlığı

    Vajinismus alanındaki en heyecan verici gelişme sağlık personellerince bu durumun tanınması… Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) tarafından eğitimleri verilen ve başarıyla uygulanan “cinsel terapi” ile vajinismus yüzde yüz tedavi edilebiliyor.“Vajinismusun Üstesinden Gelmek”, “10 Adımda Vajinismus Tedavisi”, “Evli Bakireler” ve “Seks Korkusu” adlı kitaplar, tarafımdan yayınlandı… Bu kitapların vajinismuslu danışanlar tarafından okunması gerekiyor. Çünkü vajinismus tedavisi sırasında pek çok kadın mağdur ediliyor. Vajinismus tedavisi adı altında çiftlerin doktor kontrolünde ilişkiye zorlanıyor, bu doğru değil… Bu yöntem bir çeşit tecavüz… Cinsellikte, kadın ve erkeğin hazzı esas olmalı…

    KIZLIK ZARININ AMELİYATLA ALINMASI…

    Vajinismusun kızlık zarıyla bir ilişkisi yok… Kızlık zarının alınması var olan sorunu çözmüyor. Fakat kızlık zarının kalınlığına bağlı olarak; ağrı, acı veya kanama nedeniyle vajinismus gelişmiş ise, cerrahi bir yöntemle bu zarın alınması önem taşıyor. Ancak vajinismuslu kadınlar üzerinde yapılan araştırmalarda tedaviye gelen her dört kadından birinin, tedaviye başvurmadan önce kızlık zarlarını aldırttıkları görülüyor.

    GENEL ANESTEZİ ALTINDA CİNSEL BİRLEŞME TAVSİYE EDİLMİYOR…

    Genel anestezi sırasında vajinal kaslar gevşediğinden, cinsel birleşmeye olanak vermeyen vajinal kasılmalar olmuyor ve ilişki gerçekleştirilebiliyor. Ancak buna rağmen sonraki normal cinsel birleşmelerde de aynı sorun yaşanabiliyor. Cinsel ilişkide karşılıklı haz esasken, bu durum bir nevi tecavüz… Cinsellik, kadın ve erkek arasında sevginin ve zevkin paylaşımı… Ancak vajinismuslu çiftler için cinsellik zevk olmaktan çıkıyor, keder ve elem yaratan eziyet verici bir eyleme dönüşüyor. Genel anestezi altında yapılacak bir cinsel birleşme aslında çift için ciddi bir travma… İlişki bir kereye mahsus gerçekleşse bile, kadın hem eşine karşı öfke geliştirebiliyor hem de erkek savunmasız haldeki eşine böyle bir şey yaptığı için suçluluk duyabiliyor. Bu nedenle anestezi altında ilişkiye girilmesi kesinlikle önerdiğimiz bir yöntem değil…

    TÜP BEBEK ÖNERİLMİYOR…

    Vajinismuslu çiftler süre uzadıkça çevreden gelen yoğun bir çocuk baskısı ile karşılaşıyorlar ve alternatif çözüm yolları aramaya başlıyorlar. Anne olmak isteyen vajinismuslu kadınlara tüp bebek tedavisini önermiyoruz. Çünkü bu, tedavinin imkânsızlığını kabullenmek anlamına geliyor ve çoğu zaman çocuk sahibi olmak da çiftin kendini mutlu hissetmesine yetmiyor.

    VAJİNİSMUS TEDAVİSİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN UNSURLAR…

    Çok ama çok düşük oranda da olsa vajinismusun fiziksel bir nedeni olabiliyor. Bu nedenle kadının mutlaka cinsel terapi öncesi bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına görünmesi gerekiyor. Vajinismusu mekanik olarak çözmek yetmiyor. Çifte, sağlıklı bir cinsel hayat sunmak için tedavide iki aşama izleniyor. Birinci aşamada, cinsel birleşmenin olması hedefleniyor. İkinci aşamada ise cinsel ilişkiden zevk alma teknikleri öğretiliyor.

    MUAYENEHANEDE GERDEK OLMAZ…

    Kadına verilen sakinleştirici ilaç ve kremlerle çifti, hekimin gözetiminde cinsel ilişkiye zorlamak, tıbbi etiği ihlal ettiği için kınanmış bir tedavi… Yurtdışında cinsel terapistin veya doktorun gözü önünde cinsel ilişkiye girebileceğiniz özel cinsel tedavi merkezleri var. Ama burası Türkiye… Türk hekimlerinin ve cinsel terapistlerinin kendi toplumsal yapısına, örf ve adetlerine uygun tedavi yöntemlerini tercih etmeleri gerekiyor. Aksi durumlarda tedaviye muhtaç insanlar ve cinsel sağlık bilimi de zarar görebiliyor.

    BİLİNÇALTINDAKİ KORKULAR ORTADAN KALDIRILMALI…

    Lokal uyuşturucu kremler ve pomatların ilişki öncesi vajinaya sürülerek kullanılması, kadınların bilinçdışı korkularını ortadan kaldırmadığı için yararsız… Kadının cinsel ilişki öncesi fazla alkol alması, kişinin bilincini kaybetmesine yol açtığından bir işe yaramıyor. Cinsel ilişki öncesi alınan sakinleştirici ilaçlar, cinsel isteği azalttığı için normalde de tavsiye edilmiyor. İlişki öncesi vajinaya buhar tutulması, sıcak su banyosu, ağrı kesici ve sıkıntı giderici ilaçların birlikte kullanılması sadece cinsel birleşme korkusu yaşayan kişilerde, bazen işe yarayan veya geçici çözüm yöntemleri… .

    TEK SEANSLIK TEDAVİ KADINI KORKUTUYOR…

    Vajinismuslu çiftler vajinismusu çözmeye hazırsa ve derinlerde yatan ciddi bir patoloji yoksa sorun cinsel bilgilendirme ve danışmayla kolaylıkla çözülebiliyor. Ama tek seanslık bir tedavi kadının var olan korkularını daha da artırabiliyor. Bu nedenle tek seanslık tedaviler tavsiye edilmiyor. Vajinismus tedavisinde, altında yatan psikolojik nedenleri ortaya çıkartmak, seks hakkında daha önce öğrenilmiş yanlış inançları değiştirmek önemli… Tedavi planı çiftin ihtiyacı doğrultusunda oluyor.

    ANESTEZİ HAMİLELİĞİ…

    Genel anestezi ile birleşme sonrasında hamile kalan kadınlar var… Hamileliğin oluşması için erkeğin vajina içine boşalması gerekmekle birlikte, nadiren vajina üzerine boşalma ile de hamile kalınabiliyor. Genel anestezi altında da çok küçük bir ihtimal de olsa hamile kalınması mümkün. Bu nedenle vajinismus tedavisine çocuğu olan hastalar da gelebiliyor. Çocuk sahibi olmak onlarda çevre baskısına karşı geçici bir rahatlama yaratıyor.

    Vajinismus Nedir? Tecrübe ve deneyimlerimizlerimiz için tıklayın !

  • P Noktası

    P Noktası

    Ruh ve beden sağlığının en önemli olgularından biri olan cinsellin keşfi dur durak bilmiyor… Kadınların boşalmalarını kolaylaştırmak ve daha fazla haz almalarını sağlamak için yapılan araştırmalar en sonunda meyvesini vermiş gibi gözüküyor.

    Kadınlarda cinsel haz almayı sağlayan ve boşalmalarını kolaylaştıran klitoris ve G noktasına ek olarak yeni bir haz noktası keşfedildi. Vajina ile anüs arasında kalan ve birçok sinir ucunun kesiştiği yere “P noktası” adı veriliyor. Cinsellik; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatı olduğuna göre, dünyadaki en güzel ve en özel alışveriş de olmalı… Çiftler bu alışverişi nasıl gerçekleştiriyor? Elbette ki, zevk almak istedikleri ölçüde zevk vererek! Öyleyse çiftlerin daha çok zevk almalarının önünü açacak olan P noktasını keşfe çıkmaları gerekiyor.

    P NOKTASI BOŞALMAYI KOLAYLAŞTIRIYOR…
    Vajina girişinin sonundaki bölgeden başlayarak anüse gelmeden son bulan bölgeye “perine” adı veriliyor. Perine bölgesinde bulunan P noktası kadınların boşalmalarını kolaylaştırıyor. Dolayısıyla, bu noktaya doğru bir şekilde yapılan basınç hazzın doruğuna taşınmasına yardımcı olabiliyor. Özellikle cinsel birleşme sırasında P noktasının uyarılması psikolojik bir uyarıcı görevi görüyor. Cinsel ilişkide P noktasının uyarılması için her pozisyon uygun olmakla birlikte, Jokey pozisyonu (kadının üstte, erkeğin altta olduğu pozisyon) ve Misyoner pozisyonu (kadının sırtüstü yattığı, erkeğin üstte olduğu pozisyon) doğru seçim olabiliyor. Erkekler genellikle görsel ve işitsel eğilimli, kadınlarsa daha çok dokunsal ve işitsel eğilimli oluyorlar. Bu nedenle P noktası uyarılırken kadının kulağına güzel şeyler fısıldanması alınan hazzı arttırabiliyor.

    P NOKTASI KEŞFEDİLMEYE AÇIK BAKİR TOPRAKLAR GİBİ…
    Kadınlar P noktalarına dokunulmasından, yalanmasından ve basınç uygulanmasından çok hoşlanıyorlar. P noktasına yapılan hafif bir masaj, sevişmeye renk katmaya ve boşalmanın hazzını doruklara taşımaya yardımcı olabiliyor. Bu nedenle “P noktasının keşfi erkeklerin işini kolaylaştırdı!” desek, eminim yanılmış olmayız… Kadın vajinasının içinde bulunan G noktasının yerini bulmak, klitorise doğru ve ritmik hareketlerle dokunmak profesyonellik istiyor. Cinsel birleşme sırasında heyecandan dokunuşlarının şiddetine pek hâkim olamayan erkekler için P noktasına dokunmak daha kolay bir deneyim… Çünkü P noktasının uyarılması kolay, hazzı büyük… Keşfedilmeye açık bakir topraklar gibi… Çiftin seks yaparken “Acaba neresiydi?” diye düşünüp dikkatini dağıtmasına neden olabilecek bir durum da yok! Bunun dışında erkekler oral seks yaparken partnerlerinin boşalmalarını kolaylaştırmak için G noktası ve klitorisin yanında, hemen ulaşabilecekleri P noktasını da kullanabiliyorlar. Ancak P noktasına yapılacak olan basıncın derecesinin klitorise yapılacak olan basıncın derecesinden biraz daha yüksek olması gerekiyor. Ayrıca P noktası her kadının farklı hissettiği bir bölge… Çünkü P noktasındaki cinsel duyular kişiye ve ruhsal etkilerin derecesine göre değişebiliyor. Bu nedenle hangi dokunuşun daha uygun olduğunu kadının partnerine ifade etmesi gerekiyor.

  • Cinsel hayatı canlandırma

    Cinsel hayatı canlandırma

    Daha fazla zevk alacağınız bir sevişme yaşamak istiyorsanız, evet önsevişme gerekli. Tabii tekniklerini bilirseniz…

    Ön sevişme çoğu zaman sadece kadınların ihtiyacı olan bir durummuş gibi algılansa da en az kadınlar kadar erkeklerin de ön sevişmeye ihtiyacı vardır. Ön sevişmenin nasıl yapılması gerektiğine bir bakalım…

    Öpüşme
    Öpüşme, ön sevişmenin olmazsa olmazıdır. Bunun için iyi öpüşmeyi, öpüşürken tahrik edebilmeyi bilmek gerekir. Öpüşürken aynı anda nefes alıp vermek, aynı zamanda ellerinizle partnerinizin hassas bölgelerine dokunmak, gözlerinin içine tahrik edici bakışlar fırlatmak, sevişmeye doğru giden yolda iyi bir başlangıç noktası olacaktır.

    Yarı çıplaklık
    Yarı çıplaklık her zaman daha erotiktir. Partneriniz heyecana kapılıp hemen birleşmeye yeltenmek istiyorsa, onu nazik ve davetkar oyunlarla acele etmemeye teşvik edebilirsiniz. Üzerinizdekileri tamamen çıkarmasına izin vermeden tahrik etme oyunları oynayabilirsiniz.

    Masaj
    Gerek kadınlar gerekse de erkekler için en iyi ön sevişme taktiği masaj yapmaktır. İnce ve etkili dokunuşlar partnerinizin üzerinden tüm yorgunluğunu alıp gevşemesine neden olacaktır.

    Saçlar, ayaklar ve kalçaların önemli noktalar olduğunu belirtmekte fayda var. Boyun ve omuz bölgelerinin daha yakın temas sağlamaya doğru iyi bir adım olduğunu da aklınızdan çıkarmayın. Tabii dokunuşlarınızın dozunu iyi ayarlamalı, fazla sertleşmemelisiniz.

    Masaj, aklınızdan sevişme fikri geçtiğinde partnerinizi sevişmeye hazırlamak için iyi bir yol olduğu gibi partnerinizin size masaj yaparken de tahrik olabileceğini unutmayın. Ondan iyi bir masaj talep etmek için harekete geçin.

    Erotik film
    Kadınlar da erkekler gibi erotik film izlemekten hoşlanırlar. Birlikte seks içerikli bir film izlemek, daha birbirinize dokunmadan sevişmeye hazır hale gelmenize yardımcı olacaktır.

    Vur kaç oyunu
    Sevişmek istediğinizi belli ederek bir ön sevişme yapmaktansa, partnerinizi hiç beklemediği anlarda yakalayıp öpmek ve minik okşayışlarla yaklaşmak, sonra o devam etmek istediğinde kendinizi geri çekmek, çok tahrik edicidir.

     

  • Vajiinismus hastası olduğumu nasıl anlarım?

    Vajiinismus hastası olduğumu nasıl anlarım?

    Sempatik sinir sistemi ve pelvik taban kasları arasındaki yakın ilişkinin daha iyi anlaşılması, kadınlarda Vajinanın Beş Duhulü olarak adlandırdığımız olayın gerçekleşmesine olanak sağlamaktadır. Bizim düşüncemize göre her kadın, aşağıdaki temel vajinal duhulleri gerçekleştirebilmeli ve istediklerini yaşamında kullanabilmelidir.

    Parmak sokma
    Tampon yerleştirme
    Aplikatör ile vajinaya ilaç verilmesi
    Jinekolojik muayene olma
    Cinsel birleşme

    Her kadın vajinismustan aynı şekilde etkilenmediğine göre yukarıda bahsettiğimiz maddeleri gerçekleştirebilme şekilleri de farklılık gösterecektir Vajinismus danışanlarında vücuduna yabancılaşma durumu söz konusudur. Bu algı genelde bilgi eksikliği, kızgınlık ve “vücudumun bu parçası bana ihanet ediyor” düşüncesi sonucu gerçekleşir.

    Tipik SSS tepkilerini ortaya çıkar: terleme, titreme, idrar gelmesi hissi, huzursuzluk, bulantı, karın ağrısı, bacakları kapama, vücudu kasma, gaz kaçırma, nefes tutma, vokal tepkiler (ağlama, durmak için yalvarma, çığlık atma vb.), karşısındakini itme, döküntü oluşması gibi…

    Elbette her kadın aynı şekilde cevap vermez ancak en azından yukarıdaki tepkilerin bir ya da birkaçını görebiliriz. Sonuçta duygusal stres rahatsızlık hissinden ağır endişe ve panik ataklara kadar farklılık gösterebilir.

    Vajinismus Nedir? Tecrübe ve deneyimlerimiz için tıklayın !

  • Vajinismus neden korkutuyor?

    Vajinismus neden korkutuyor?

    Vajinismus bir kadının vajinal duvarlarının sıkı ve vajinanın içinde bulunan kuvvetli kas spazmları nedeniyle yakın olması durumudur.
    Penetrasyon girişimleri hatta dokunma bile öncesinde hiçbir ağrı bulunmayan vajinanın kasılmasına, vajina kaslarının çekilmesine neden olmaktadır. Bu durumun oluşmasının büyük bir kısmı psikolojiktir.

    Vajinismuslu kadınların doğum yapma, jinekolojik muayene olma ve penis-vajina birlikteliğ (penetrasyon) gibi konularda fobik korku durumları mevcuttur. Cinsel Sağlık Enstitü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri, vajinismuslu kadınlar üzerine yaptığı araştırmalar sonucunda,kapalı yerlerde kalma korkusu, yalnız kalamama korkusu, karanlıktan ve özellikle fareden korkma gibi hiç bilinmeyen ortak korkularının olduğunu keşfetti.

    VAJİNİSMUSLU KADINLARIN ORTAK KORKULARI

    Kapalı yerde kalma korkusu
    Vajinismuslu kadınların çoğu küçüklükte yaşadıkları olayların ve cinsel mitlerin arasında sıkışıp kalmış kişilerdir. Bu hiç bilinmeyen ortak korkuları da çocuklukta gelişmiştir. Kapalı ortamlarda kalamama durumuna klostrofobi diyoruz. Vajinismusun en bilindik belirtilerinden biri olan, vajinanın istemsiz kasılması sonucu kadının kendini kapatması durumu doğrultusunda gelişen bir fobidir. Kapalılık korkusunda, bulunulan mekân her ne kadar geniş olsa da, aynı vajina gibi, kapıların ve pencerelerin kapalı olması ya da içeride az sayıda insan olması, vajinismuslu kadının kendini kapana sıkışmış gibi hissetmesine yol açarak çarpıntı, nefes darlığı, titreme, bacaklarda karıncalanma ve kitlenme gibi sonuçlar doğurmaktadır.

    Yalnız kalamama korkusu
    Vajinismus kadınlarının cinsel birleşme gerçekleştiremedikleri için kendilerini yalnızlığa itmesi sonucu oluşan ve bilimsel adı otofobi olan yalnızlık korkusu, bu kadınların ortak fobisidir. Vajinismus kadını cinsel birleşme gerçekleştiremediği için kendini anormal olarak gördüğü için yalnız kalmaktan korkmakta çünkü kendinden korkmaktadır. Araştırmalarımız sonucunda edindiğimiz verilere göre uzun süre yalnızlığa gömülmüş bir vajinismus kadınının kendine zarar verdiğini olmuştur.

    Karanlık korkusu
    Vajinismus kadınının çocukken yaşadığı ve etkilerini günlerce taşıdığı belirli ya da belirsiz zihinsel ve duygusal travmalar sonucu oluşan niktofobi, diğer bir değişle karanlık korkusu, onun tüm zihinsel enerjisini karanlığa yoğunlaştırması sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu korkunun, vajinismus kadınının ortak özelliği olmasının ana nedeni ise vajinanın konumundan kaynaklanmaktadır. Vajina, penis gibi dışarıdan görünen bir genital organ olmadığı için kadın vajinasını kolay kolay tanımlayamaz. Vajinismus kadını için karanlıkta kalan vajina nasıl korku uyandırıyorsa, karanlıkta kalmakta aynı korkuyu uyandırmaktadır. Bu nedenle karanlıkta kalmak vajinismuslu kadının çok şiddetli panik yaratabileceği bir durumdur.

    Hayvan korkusu
    Zoofobi olarak bilinen hayvan korkusunun çıkış nedeni yine çocukluk dönemine denk gelmektedir. Çocukluk çağında yaşanan travmalar, yetiştirilme tarzı ve ebeveynlerden en az birinin ürkütücü tavrı nedeniyle, çocuğun bastırmaya çalıştığı korkusunun bir hayvanla sembolleştirilmesi durumudur. Vajinismuslu kadınlar üzerinde yaptığımız araştırma sonucu, pek çok kadın gibi vajinismus kadınının da kedi, köpek, yılan, fare gibi hayvanlardan korktuğu; pek çok kadından farklı olarak ise fareden korkmalarının nedeninin vajinaya kaçacağı düşüncesi olduğunu saptadık. “Vajinama fare kaçar!” ve “Vajinaya girişe hayır!” diyen vajinismus kadının en büyük korkularından birinin fare korkusu olması, vajinismus belirtilerinde sıralanan penis ya da herhangi bir cisim girişinin kabul edilmemesi, tampon kullanımı ya da jinekolojik muayene gibi dışarıdan müdahale yapılacak olan eylemlerle aynı nedeni barındırmasıdır.

    Vajinismusun %100 tadavisi vardır!
    Görüldüğü üzere bu belirtiler ve sonuçlar aslında vajinismusun ta kendisidir. Vajinismus tedavisi için uygulanacak adımlar her ne kadar vajinismusun kadın üzerindeki süresine ve yoğunluğuna göre farklılık gösterse de vajinismusun tedavi edilebilir bir geçici rahatsızlık olduğunun bilmesinde fayda var. Vajnismus kadınları, tam bir iyileşme gösterecekleri için şanslılar. Ayrıca, vajinismus cinsel terapisinde genellikle hiçbir cerrahi müdahale ve diğer girişimsel müdahaleleri uygulamak gerekmez. Kadının tedavi süreci boyunca herhangi bir ilaç kullanması da istenmemektedir. Yapılması gereken tek şey kadının iyi bir rehber olacak cinsel terapisti bulması, her şeyi açıkça anlatması ve en önemlisi de iyileşme arzusunun olmasıdır. Kadın bunu yapmayı başardığı takdirde, terapistinin ona önereceği egzersizlerle, kendi kendini tedavi etmesi mümkün olacaktır.

  • Cinsellikte Doğru Sanılan Yanlışlar

    Cinsellikte Doğru Sanılan Yanlışlar

    Konu cinsellik olunca hemen herkesin kafasında belirli yargılar ve fikirler oluşur. Peki bunların ne kadarının doğru olduğunu hiç düşündünüz mü? Türk insanının cinsellik konusundaki 32 yanlış fikri bu yazımızda… İşte yanlış bildiklerimiz…

    1) Erkeklerde cinsel organın boyutu, cinsel gücün göstergesidir.
    2) Büyük erkek cinsel organı, cinsel ilişki sırasında kadının daha çok uyarılmasını sağlar.
    3) Erkeklerde cinsellik, ergenlik döneminde en yüksek noktasına ulaşır. Yirmili yaşlardan sonra cinsel ilgi, istek ve cinsel ilişkiden alınan haz giderek azalır.
    4) Erkekler cinsel ilişkide yalnız cinsel birleşme ve orgazm ile ilgilidir. Duygusallık ve haz alma çoğunlukla kadınlarda görülür.
    5) Erkeklerde çabuk boşalma, erkekliğin göstergesidir.
    6) Cinsel ilişkinin başlangıcında sertleşme (ereksiyon) güçlüğü olursa, büyük olasılıkla iktidarsızlık gelişecektir.
    7) İlk cinsel birleşmede başarılı olunması, sonraki cinsel yaşam boyunca da başarılı olunacağının göstergesidir.
    8) Mastürbasyonun cinsel güce zarar verici etkisi olabilir.
    9) Oral seks, olgunlaşmamışlığın göstergesidir ve güvensizdir.
    10) Erkek ve kadının cinsel ilgileri ve sorumlulukları temel olarak farklıdır. Erkek cinsel ilişkinin sorumluluğunu üstlenmek ve yönetmek zorundadır.
    11) Başka şeylerde olduğu gibi cinsellikte de başarıya ulaşmak çok önemlidir.
    12) Sevişme sırasında fantezi kurmak yanlıştır. Fantezileri olan erkekler eşcinsel olmaya eğilimlidirler.
    13) Eşcinsellik, bir akıl hastalığı çeşididir.
    14) Cinsel birleşme için en doğal pozisyon erkeğin üstte olduğu pozisyondur.
    15) Sağlıklı ve uyumlu bir erkeğin hiçbir durumda cinsel performansı bozulmaz. Erkek cinsel ilişkiyi her zaman ister ve buna her zaman hazırdır.
    16) Sevişmeyi başlatan kadın ahlaksızdır.
    17) Sevişme her zaman doğal ve kendiliğinden olmalıdır, sevişme hakkında konuşmak ve düşünmek onu bozar.
    18) İstenmeyen gebelikleri önlemek, yalnız kadının sorumluluğundadır.
    19) Sertleşme (ereksiyon), daima cinsel arzu ve uyarılmanın işaretidir.
    20) Cinsel ilişki, cinsel birleşme demektir.
    21) Tüm fiziksel yakınlaşmalar cinsel birleşmeyle bitmelidir.
    22) Her erkek, her kadına nasıl zevk vereceğini bilmelidir.
    23) İyi bir sevgili (eş), hemen her cinsel birleşmelerinde partnerine orgazm yaşatabilmelidir.
    24) Eşler birbirini sevdikleri takdirde sevişmekten nasıl zevk alabileceklerini de bilirler.
    25) Erkeğin penisinde sertleşmenin kaybı eşini çekici bulmadığı anlamına gelir.
    26) Bazı erkekler doğuştan iyi sevişirler. Bazıları ise cinsel bilgilerini ve cinsel becerilerini ne kadar artırırlarsa artırsınlar onlarla kıyaslanacak bir performansa erişemezler.
    27) Bir çift için, ‘aynı anda orgazm’ gerçekleştirilmesi gereken en önemli amaç olmalıdır.
    28) Normal bir çift için, cinsel ilişkinin sıklığı, 20’li ve 30’lu yaşlar için haftada en az 4 olmalıdır. Daha azı düşük cinsel dürtünün göstergesidir.
    29) Menstruasyon (adet dönemi) ve gebelik dönemlerinde cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır.
    30) Kalp krizi ya da inme geçiren erkekler cinsel ilişkiden kaçınmalıdır.
    31) Erişkinliğe ulaşan erkekler, fantezi ve mastürbasyona karşı olan ilgilerini kaybederler.
    32) Erkeklik hormonu almak, cinsel gücü tümüyle artırır.

  • Vajinismus psikolojik

    Vajinismus psikolojik

    Uzm. Psk. Vildan Çelik, vajinismusa sebep olan etkenler arasında, geçmişte yaşanan cinsel travmalar olabileceğini belirterek, çocukluk çağı cinsel veya fiziksel istismarının yanında duygusal istismar da bu rahatsızlığa sebep olan dinamikler arasında olduğunu söyledi.

    Çelik, vajinada oluşan kasılmaların şiddetinin kişiden kişiye değiştiğini kaydederek, “Vajinismus vajina kaslarında cinsel birleşmeyi engelleyecek, tekrarlayıcı biçimde ve istemdışı spazmın olması” olarak tanımlanmıştır. Başka bir ifadeyle vajina kaslarının cinsel ilişki sırasında istemsiz olarak kasıldığı ve cinsel birleşmeye izin vermediği durumdur. Vajinada oluşan kasılmanın şiddeti kişiye göre değişmektedir ve ağrı ile birlikte olabilmektedir. Mahremiyet kaygısı nedeniyle pek çok çiftin bunu gizlediği ve yıllarca bu şekilde evliliklerini sürdürdükleri bilinmektedir” dedi.

    Yıllarca vajinismus nedeniyle sağlıklı bir cinse birleşme sağlayamamış çiftlerde anlaşmazlıklar olduğunu ifade eden Çelik, “Vajinismusa sebep olan etkenler arasında, geçmişte yaşanan cinsel travmalar, beden algısı ile ilgili olumsuz değerlendirmeler, ilk gece hikayeleri, eşe güvenmeme, istenmeyen bir evliliğe zorlanma, cinsel yakınlaşmadan hoşlanmama, temizlik konusundaki hassasiyetler, erkeğin cinsel yaklaşımından rahatsız olma, kişilik patolojileri, eşin tepkilerinden rahatsız olma, cinsel bilgi ve inançlar, stres kaynakları, sağlık durumu, aile geçmişi, erken çocukluk yaşantıları, gibi nedenler yer almaktadır. Çocukluk çağı cinsel veya fiziksel istismarının yanında duygusal istismar da bu rahatsızlığa sebep olan dinamikler arasındadır. Tedavide öncelikle derin bir bilgi alma aşaması geçirilir. Sonrasında ilk hedef çift arasında uzlaşmanın sağlanmasıdır. Yıllarca vajinismus nedeniyle sağlıklı bir cinsel birleşme sağlayamamış çiftlerde anlaşmazlıklar olabilmektedir. Beraberliğin ne durumda olduğu, iletişim ve duygusal ilişkinin nasıl olduğu belirlenir ve güçlükler var ise çözüme kavuşturulmaya çalışılır” şeklinde konuştu.

    Travmatik anıların etkisi ortadan kaldırıldığında, cinsel birleşmeye dair olumsuz inançlar da değişebildiğini ifade eden Çelik, şöyle konuştu:

    “Özellikle kadınlarda cinsel birleşmeye dair yanlış inançlar (toplumsal mitler) ve atıflar söz konusu olabilmektedir. Tüm tedavi boyunca partnerin desteği çok önemlidir. Mutlu sona ulaşabilmek için eşin sabrı ve desteği gerekmektedir. Vajinismus tedavisinde en etkili yöntem Bilişsel Davranışçı Terapidir. Bu tedavi biçiminde aşamalı ödevlerle süreç işler. Genel olarak tedavi, duyumlara odaklanma, vücut egzersizleri, parmak egzersizleri (sistematik duyarsızlaştırma) ve koitus aşamalarını içermektedir. Travmatik anıların etkisi ortadan kaldırıldığında, cinsel birleşmeye dair olumsuz inançlar da değişebilmektedir. Bu değişim vajinismus tedavisinde olumlu ve hızlı sonuçlar vermektedir.”

    İHA

    Vajinismus Nedir? Tecrübe ve deneyimlerimiz için tıklayın !

     

  • Vajinaya Fare Kaçması Korkusu

    Vajinaya Fare Kaçması Korkusu

    Vajinismus bir kadının vajinal duvarlarının sıkı ve vajinanın içinde bulunan kuvvetli kas spazmları nedeniyle yakın olması durumudur. Penetrasyon girişimleri hatta dokunma bile öncesinde hiçbir ağrı bulunmayan vajinanın kasılmasına, vajina kaslarının çekilmesine neden olmaktadır. Bu durumun oluşmasının büyük bir kısmı psikolojiktir.

    Vajinismuslu kadınların doğum yapma, jinekolojik muayene olma ve penis-vajina birlikteliğ (penetrasyon) gibi konularda fobik korku durumları mevcuttur. Cinsel Sağlık Enstitü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri, vajinismuslu kadınlar üzerine yaptığı araştırmalar sonucunda,kapalı yerlerde kalma korkusu, yalnız kalamama korkusu, karanlıktan ve özellikle fareden korkma gibi hiç bilinmeyen ortak korkularının olduğunu keşfetti.

    VAJİNİSMUSLU KADINLARIN ORTAK KORKULARI

    Kapalı yerde kalma korkusu

    Vajinismuslu kadınların çoğu küçüklükte yaşadıkları olayların ve cinsel mitlerin arasında sıkışıp kalmış kişilerdir. Bu hiç bilinmeyen ortak korkuları da çocuklukta gelişmiştir. Kapalı ortamlarda kalamama durumuna klostrofobi diyoruz. Vajinismusun en bilindik belirtilerinden biri olan, vajinanın istemsiz kasılması sonucu kadının kendini kapatması durumu doğrultusunda gelişen bir fobidir. Kapalılık korkusunda, bulunulan mekân her ne kadar geniş olsa da, aynı vajina gibi, kapıların ve pencerelerin kapalı olması ya da içeride az sayıda insan olması, vajinismuslu kadının kendini kapana sıkışmış gibi hissetmesine yol açarak çarpıntı, nefes darlığı, titreme, bacaklarda karıncalanma ve kitlenme gibi sonuçlar doğurmaktadır.

    Yalnız kalamama korkusu

    Vajinismus kadınlarının cinsel birleşme gerçekleştiremedikleri için kendilerini yalnızlığa itmesi sonucu oluşan ve bilimsel adı otofobi olan yalnızlık korkusu, bu kadınların ortak fobisidir. Vajinismus kadını cinsel birleşme gerçekleştiremediği için kendini anormal olarak gördüğü için yalnız kalmaktan korkmakta çünkü kendinden korkmaktadır. Araştırmalarımız sonucunda edindiğimiz verilere göre uzun süre yalnızlığa gömülmüş bir vajinismus kadınının kendine zarar verdiğini olmuştur.

    Karanlık korkusu

    Vajinismus kadınının çocukken yaşadığı ve etkilerini günlerce taşıdığı belirli ya da belirsiz zihinsel ve duygusal travmalar sonucu oluşan niktofobi, diğer bir değişle karanlık korkusu, onun tüm zihinsel enerjisini karanlığa yoğunlaştırması sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu korkunun, vajinismus kadınının ortak özelliği olmasının ana nedeni ise vajinanın konumundan kaynaklanmaktadır. Vajina, penis gibi dışarıdan görünen bir genital organ olmadığı için kadın vajinasını kolay kolay tanımlayamaz. Vajinismus kadını için karanlıkta kalan vajina nasıl korku uyandırıyorsa, karanlıkta kalmakta aynı korkuyu uyandırmaktadır. Bu nedenle karanlıkta kalmak vajinismuslu kadının çok şiddetli panik yaratabileceği bir durumdur.

    Hayvan korkusu

    Zoofobi olarak bilinen hayvan korkusunun çıkış nedeni yine çocukluk dönemine denk gelmektedir. Çocukluk çağında yaşanan travmalar, yetiştirilme tarzı ve ebeveynlerden en az birinin ürkütücü tavrı nedeniyle, çocuğun bastırmaya çalıştığı korkusunun bir hayvanla sembolleştirilmesi durumudur. Vajinismuslu kadınlar üzerinde yaptığımız araştırma sonucu, pek çok kadın gibi vajinismus kadınının da kedi, köpek, yılan, fare gibi hayvanlardan korktuğu; pek çok kadından farklı olarak ise fareden korkmalarının nedeninin vajinaya kaçacağı düşüncesi olduğunu saptadık. “Vajinama fare kaçar!” ve “Vajinaya girişe hayır!” diyen vajinismus kadının en büyük korkularından birinin fare korkusu olması, vajinismus belirtilerinde sıralanan penis ya da herhangi bir cisim girişinin kabul edilmemesi, tampon kullanımı ya da jinekolojik muayene gibi dışarıdan müdahale yapılacak olan eylemlerle aynı nedeni barındırmasıdır.

    Vajinismusun %100 tadavisi vardır!

    Görüldüğü üzere bu belirtiler ve sonuçlar aslında vajinismusun ta kendisidir. Vajinismus tedavisi için uygulanacak adımlar her ne kadar vajinismusun kadın üzerindeki süresine ve yoğunluğuna göre farklılık gösterse de vajinismusun tedavi edilebilir bir geçici rahatsızlık olduğunun bilmesinde fayda var. Vajnismus kadınları, tam bir iyileşme gösterecekleri için şanslılar. Ayrıca, vajinismus cinsel terapisinde genellikle hiçbir cerrahi müdahale ve diğer girişimsel müdahaleleri uygulamak gerekmez. Kadının tedavi süreci boyunca herhangi bir ilaç kullanması da istenmemektedir. Yapılması gereken tek şey kadının iyi bir rehber olacak cinsel terapisti bulması, her şeyi açıkça anlatması ve en önemlisi de iyileşme arzusunun olmasıdır. Kadın bunu yapmayı başardığı takdirde, terapistinin ona önereceği egzersizlerle, kendi kendini tedavi etmesi mümkün olacaktır.

    Vajinismus Nedir? Tecrübe ve deneyimlerimizle Vajinismusu yenelim Tıklayın ! yorumlarımızı görebilirsiniz…