Etiket: cinsel bilgi

  • Çocuklara cinsel bilgi nasıl verilmeli

    Çocuklara cinsel bilgi nasıl verilmeli

    Pek çok anne baba çocukları cinsellikle ilgili bir şeyi merak edip sorduğunda veya herhangi bir oyun oynarken fark ettirdiğinde ne yapacaklarını bilememekteler. Bazen panikle bağırıp çocuklarını azarlayarak susturmaya çalışmakta , bazen de hazır olmadıkları bir zamanda yaşlarından büyük ve soyut kavramlardan bahsederek anlayamayacakları bir dille iyice çıkmaza girebilirler.

    Çocuklarınızla cinselliği konuşabilmek için aile içinde hoşgörü, paylaşım ve güven duygusunun yerleşmiş olması gerekmektedir. Eğer birbirinize yeterince zaman ayıracak bir ilişkiniz varsa çocuklarınız sizinle her türlü konuyu konuşabilecek ve soru sorabilecektir.

    En çok sorulan sorular ve önerilerim

    Komşumun 4 yaşındaki oğlu ile aynı yaştaki kızım oyun oynuyorlardı . Arkadaşı kızıma ”ben doktorum, soyunman lazım, seni muayene edeceğim” diyordu. Panikle odaya girdim ikisini de yarı çıplak buldum. Panikle oğlanı giydirp evine yolladım, kızıma da kızıp bir daha onunla böyle oyunlar oynamak yok diyerek bağırıp , odasına kilitleyerek cezalandırdım.sizce ne yapmalıydım doktor hanım?

    Annenin bu tavrı sonucu iki çocuk da suçluluk duyarak , yaptıklarının yanlış olduğu mesajını almış oldular. Böylece merak ettikleri cinsellikle ilgili soru sorma yolları kapanmış oldu. Oysa ki bu çocuklar oyun ortamında bedenlerinin farklarını merak ediyorlardı ve öğrenmeye çalışıyorlardı.

    Anne odaya girdiğinde oyunu durudurmalı, sakin bir şekilde “ sanırım siz bedenlerinizin neden farklı geliştiğini merak ediyorsunuz. Şimdi güzelce giyinin ve ben size ‘ neden kızlar ve erkekler farklı gelişirler’ i anlatayım.” diyerek çocukların boyuna inmeli ve onlarla göz teması kurarak,

    “ kızların cinsel organları içe doğru gelişir, bu girişe vagina denir. Büyüyüp çocuk sahibi olmak istediklerinde çocuk doğurabilmeleri için , karınlarının içinde iki tane yumurtalığı ve bebeğin yaşayacağı bir evi olur. Buna da rahim denir. Bebeklerini emzirebilmeleri için de memeleri on iki yaşından itibaren büyür ve süt verecek hale gelir. “

    “ erkek çocuklarının ise cinsel organları dışa doğru gelişir, iki tane yumurtalıkları ve bir tane penisleri vardır“

    Bu kadar bilgi bu yaş çocuklar için yeterlidir. Böylece ne zaman merak etseler korkmadan, suçlanmadan annelerine soru sorabilecekleri ve doğru cevabı alabilecekleri mesajı çocuklara verilmiş olacaktır.

    Bir akşam üzeri 9 yaşındaki kızım okuldan geldikten sonra odasında oynamaya başladı. İçeri girdiğimde çıplaktı ve oyuncak bebeği ile öpüşmeye çalışıyordu. Kendimi çok kötü hissettim, hemen bebeği elinden aldım ve kızıma bir tokat attım , sen ne yaptığını sanıyorsun, Allah seni görür ve çarpar dedim. “ Sonra ona vurduğum için çok pişman oldum, sizce ne yapmalıydım?

    Çocuklarınıza cinselliğin utanılacak ve ayıp ve günah bir şey olduğu mesajını vererek onun bir ömür boyu cinsellikten suçluluk duymasına neden olabilirsiniz. Oysa şöyle yaklaşmalıydınız;

    Ön ergenlik dönemi dediğimiz bu yaşlarda daha önce doğru cinsel bilgi almamış olan çocuğunuzun merakını fark ederek, sakin bir şekilde “ hadi gel seninle oyun oynayalım, ancak böyle çıplak oynanmaz, önce giyinelim . Sanıyorum bebeğinin sevgiye ve şefkate ihtiyacı var, ona sarılalım ve yanağından öpelim.” Diyerek oyunun seyrini değiştirmelisiniz.

    “ çocuklar büyüdükçe boyları ve zekaları geliştiği kadar onları büyüten hormonları da gelişir. Bu nedenle yetişkinlerin birbirlerini sevme şekillerini merak ediyor olabilirsin. Ancak yetişkin olduktan sonra birbirlerini çok seven bir kadınla bir erkek sarılıp , öpüşebilir, evlenebilir ve aynı yatakta yatabilir. “ bilgisi bu yaş çocuklar için yeterli olacaktır.

    Dr. Psk. Obengül EJDER tarafından yazılmıştır.

  • Çocuklara cinsel bilgi

    Çocuklara cinsel bilgi

    Dört yaşındaki oğlum, cinsel içerikli sorular sormaya başladı. Onunla nasıl konuşacağımı bilmiyorum. Oğluma cinsel eğitim vermeli miyim? 
    Zamanında ve sağlıklı koşullarda verilen cinsel eğitim; çocuğun cinsel kimliğini öğrenmesini ve benimsemesini sağlar. Oğlunuz; bebeğin nasıl dünyaya geldiğini, anne karnında neler olduğunu, çocukların nasıl doğduğunu, cinsiyetler arası farkları merak edebilir. Bu normaldir.

    SEKS EĞİTİMİ DEĞİL
    Cinsel eğitim verirken yapmanız gereken ise; zamanında, kaçınmadan, azarlamadan, oğlunuzun yaşına uygun bilgileri açık ve net bir şekilde ona öğretebilmenizdir. Cinsel eğitim ve seks eğitimi aynı şey değildir. Seks eğitimi, yetişkinlerin işidir. Cinsel eğitim ise çocukları da kapsayan daha geniş bir kavramdır. Bu nedenle, oğlunuz henüz somut düşünme döneminde yaşadığı için resimli kitaplar kullanmanız sağlıklı bir yöntem olacaktır.

    Sinirli baba olumsuz etkiler
    Kocam çok asabi ve beş yaşındaki oğlumuza çok sert davranıyor ve arkadaşlarıyla mukayese ediyor. Eşimin bu tutumu ileride oğluma zarar verir mi?
    Anne ve babaların hatalı davranışları, yetişkinlikte cinsel işlev bozukluklarına yol açabiliyor. Utandırma, suçlama, mukayese etme, dokunarak sevgisini göstermeme, adam yerine koymama, aşağılama gibi olumsuz davranışlar sergileyen ebeveynler; çocuklarının özgüvenlerinin gelişmesini engelleyebiliyor.

    SEVGİ ŞART
    Duygusal travmalara maruz kalan çocuklarda ileride; erken boşalma, iktidarsızlık, cinsel soğukluk veya orgazm olamama sorunları görülebiliyor. Eşinizle, sert davranışları hakkında konuşmanızda ve onun oğlunuza sevgi ve şefkatini göstermesini sağlamanızda fayda var.

    SORUN YAŞAYABİLİR
    Oğlunuzun kendine güvenli ve sağlıklı bir kişilik geliştirebilmesi için; güven veren, anlayışlı, sevgi dolu ve olumlu bir çevre gereklidir. Bu çevreyi bulamayan çocuk, yetişkinlikte kendine güvensiz olabilir.

    “Leylek getirdi” demeyin
    4.5 yaşındaki kızım, dünyaya nasıl geldiğini merak ediyor. Bu durum beni panikletti. Ona “Seni leylekler getirdi” demek ne kadar doğru olur?
    Anne ve babalar; çocuklarına cinselliği nasıl anlatacaklarını bilemedikleri için paniğe kapılabilir, bu çok normaldir. Cinsellikle ilgili doyurucu cevaplar alamayan çocuklar ise, cinselliği ‘merak’ etmeye devam ederler. Sorularının cevabını, sağlıklı olmayan başka başka yollardan öğrenmeye çalışırlar. Bu da ileride, cinsel yaşamlarının olumsuz şekilde şekillenmesine neden olur. Anne ve babaların; çocuğun geleceğini şekillendirirken bir heykeltıraş gibi çalışması, her ayrıntının üstünde durması ve cinsel eğitime önem vermesi gerekir.

    DOĞRU BİLGİ VERİN
    Ailelere önerimiz; cinsel eğitim verirken, kendi kaygılarından arınarak doğru bilgileri içeren basit net ifadelerle, çocuğun sorduğu tüm sorulara cevap vermeleridir. Bu nedenle kızınızın gelecekte mutlu, başarılı ve sağlıklı olması için ona “Seni leylekler getirdi” yalanını söylememenizde fayda var.

  • Kadın cinselliği

    Kadın cinselliği

    Kadın sağlığı konusunda toplumda yaygın olan fakat yanlış inanışlar kadınları yanlış yönlendirerek, bazen ciddi hastalıklara davetiye çıkarıyor bazen de tedavi süreçlerini uzatarak sağlığa zarar veriyor.

    Uzmanlar kadınları bu konuda bilinçli olmaları gerektiği konusunda uyarıyor.

    Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Eylem Şeker Arı, kadın sağlığı ile ilgili doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgi verdi.

    1. Doğum kontrol haplarının genç kızlarda kullanılması ileride kısırlığa yol açar mı?

    Hayır. Doğum kontrol hapları yumurtlama olmamasını sağlayarak gebeliğin oluşmasına engel olur. Bu etki ilaç bırakılınca kaybolur. Bu nedenle doğum kontrol hapı kullanımı kalıcı kısırlık yapmaz. Ancak kişinin gebe kalabilme durumu bilinmediği için, gebe kalması geciken bir kişi bunu doğum kontrol hapı kullanımına bağlayabilir.

    2. Doğum kontrol hapı bırakıldığında hamile kalmak için bir süreye mi ihtiyaç vardır?

    Hayır. Doğum kontrol hapı bırakıldıktan sonraki ay yumurtlama eski haline döner. Bu nedenle kişinin hemen hamile kalma ihtimali vardır.

    3. 35 yaş üzerinde doğum kontrol hapları kullanılması sakıncalı mıdır?

    Hayır. Sağlıklı, sigara içmeyen bir kadın 35 yaşından sonra doğum kontrol hapı kullanabilir. Ancak sigara içenlerin, hipertansiyonu, damar tıkanıklığına yatkınlığı olanların, ailesinde kalp hastalığı olanların 35 yaşından sonra doğum kontrol hapı kullanması önerilmez.

    4. Ertesi gün hapı gerektikçe sık sık kullanılabilir mi?

    Hayır. Bu hapları çok sık kullanmamakta fayda vardır. Ertesi gün hapının içinde, bildiğimiz doğum kontrol haplarındakinden daha yüksek dozda hormon bulunmaktadır. Ertesi gün hapını sık kullanmak fazla miktarda hormon almanıza yol açar. Ayrıca regl düzensizlikleri başlayabilir.

    5. Vajinanın iç kısmının da su ve sabunla temizlenmesi (vajinal lavaj) hijyen için gerekli midir?

    Hayır. Vajinanın içinde laktobasil adında bakteriler vardır. Bu bakteriler vajinayı enfeksiyon yapıcı bakterilerden korur. Vajinayı su ve sabunla yıkamak bu bakterilerin sayısını azaltıp iltihaba yatkınlığı arttırır. Ayrıca su ve sabunla yıkandığında vajinanın pH dengesi bozulur, bu da enfeksiyon için uygun ortam hazırlayabilmektedir.

    6. Ameliyatla rahmin alınması cinsel hayatı bitirir mi?

    Hayır. Rahmin alınması vajinayı etkilemediği için operasyon sonrası iyileşme dönemi bittikten sonra ilişki olabilir. Rahimle birlikte yumurtalıkların da alınması, vücuttaki östrojeni azaltacağı için vajinal kuruluğa yol açabilir. Vajinal kuruluk tedavisi için kullanılan ilaçlar vardır.

    7. Rahim içi araç her yaşta her kadına uygulanabilir mi?

    Rahim içi araç vajinal enfeksiyonlara zemin hazırlayabilmektedir. Vajinal enfeksiyonun ilerleyip rahim ve yumurtalıkları da etkilemesi durumunda kadında kalıcı sorunlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle hiç çocuğu olmayan bir kadın rahim içi araç taktırmak isterse, enfeksiyonlar açısından çok dikkatli olunmalıdır. Çocuk doğurmamış bir kadının rahmi doğurmuş birininkine göre daha küçük olacağı için, standart rahim içi araç yerine küçük boy araçlar daha uygun olur.

    8. Gebelikte jinekolojik (vajinal) muayene yapılması düşüğe yol açabilir mi?

    Hayır. Vajinal muayenenin böyle bir etkisi yoktur. Ultrasonografi ile elde edemediğimiz bazı bilgiler gebeliğin ileri dönemlerinde nelerle karşılaşılacağı konusunda hastayı takip eden uzmana ve hastaya fikir vereceğinden nazik bir şekilde yapılan vajinal muayene önemlidir. Muayene sırasında uterusun oldukça az bir manipülasyonla muayene edilmesi gebe için rahatlatıcı olurken, bebek için ise zararsızdır.

    9. Gebelerin havaalanındaki dedektörlerden geçmeleri sakıncalı mıdır?

    Hayır. Havaalanı gibi üst düzey güvenlik uygulanan yerlerde iki tip makine vardır. Bunlardan bir tanesi çanta ve bagaj tarayıcısı, diğeri ise insanların geçtiği tarayıcı kapıdır. Çanta ve bagajlar X-ışını makineden geçerler ve bu makineler çok iyi izole edilmiş olup etrafa hasar yaratıcı radyasyon yaymazlar. Diğeri yani insanların geçtiği kapı ise metal detektörü olup iyonize edici olmayan elektromanyetik alan radyasyonudur. Bu manyetik alanlarda frekanslar oldukça düşük olup çalışmalarda gebelikte zararı gösterilememiştir.

    10. Gebelikte çamaşır asmak, yukarı uzanmak düşüğe yol açar mı?

    Hayır. Her zaman değil. Gebelikte karın içi basıncını arttıran hareketler bazen kanama yapabileceği için dikkatli olunmalıdır. Ancak gebelik sağlıklı devam ediyorsa çamaşır asmak ya da mutfak dolabına uzanmak gibi günlük hareketlerin düşüğe yol açması beklenmez.

  • Leylek Masalı Çok Eskide Kaldı

    Leylek Masalı Çok Eskide Kaldı

    Uzay çağını yaşadığımız ve kitle iletişim araçlarının en yüksek kullanımda olduğu bu dönemde, çiftlerin ve dolayısıyla çocukların en büyük sorunu cinsel eğitim olmaya devam ediyor. Çiftlerin henüz kendilerine bile söyleyemedikleri cinsel arzuları ve iletişimsizlikten ortaya çıkan cinsel sorunları, çocukların cinselliği doğru bir şekilde algılayamamasına neden olmaktadır. Kitle iletişim araçlarında ayıp ve yasak olmaktan çıkan cinsel yaşam, ebeveynlerin kendi iç dünyalarında hala aynı kalmaya devam ediyor. Ancak çocukları leylek masallarıyla kandırmak artık pek mümkün görülmüyor.

    ARTIK DEVİR DEĞİŞTİ…

    “Biz küçükken hiç böyle şeyler konuşulmazdı. Biz cinsellikle ilgili her şeyi evlendikten sonra kendi kendimize öğrendik. TV kanallarında öpüşme sahnesi çıktığı zaman babam hep değiştirirdi. Biz de, elimizle gözümüzü kaptırdık…” gibi yaşanmışlıkların ardından çocuklara cinsel bilgi vermek ebeveynler için hiç de kolay olmuyor. Fakat artık, 3–4 yaşındaki çocuklar; “Anne neden benim pipim yok?”, “Babamla öpüşünce karnında bebek olacak mı?”, “Bebekler nereden doğar?” tarzındaki soruları rahatlıkla sorabiliyor ve bu soruları sormaları çok doğal. Ebeveynler çocuklarının sordukları sorulara anlayabilecekleri bir şekilde doğru cevapları vermezse, onlar TV kanallarından, arkadaşlarından ya da internetten görüp öğrendikleri yalan yanlış bilgilerle büyüyecekler. Her şeyin gözler önüne serildiği bu çağda yapılabilecek en büyük hata saklamak, geçiştirmek ve örtbas etmektir. Öğrenme çağında olan çocuklar ebeveynler istemese de cinsellikle hakkında yanlış bilgiler edinecek ve belki de, bu yanlış bilgiler ileride karşılarına cinsel sorunlar olarak çıkacaktır.

    3–4 YAŞ CİNSEL MERAK YAŞI…

    Doğumla başlayan cinsel eğitim çocukluk döneminde de devam ediyor. Çocuklarda 3 yaşa kadar temeli atılan cinsel kimlikle, kız ya da erkek olduklarının bilincine varıyorlar ve cinsiyetlerine özgü davranışlarını toplumun belirlediği örneklerle öğrenmeye başlıyorlar. Dolayısıyla, meraklarını giderebilmek için cinsellik hakkında birbiri ardına sorular sormaya devam ediyorlar.

    SORUNUN YÖNELTİLDİĞİ EBEVEYN CEVAP VERMELİ…

    Özellikle kız çocuklarının babalarıyla cinsellik hakkında konuşmaları toplumumuzca hoş karşılanmaması ya da zor olması nedeniyle çoğunlukla cevaplar aynı cinsten gelmektedir. Bazen ise prensip olarak, ailede çocuğa en yakın olan birey cinsellik hakkında bilgi vermektedir. Bu yanlış olmamakla birlikte aslında yapılması gereken en doğru davranış, çocuğun soru yönelttiği bireyin direk cevap vermesi olacaktır. Tek ebeveynli çocuklardaysa, çocuğun birlikte kaldığı ebeveyn bilgi vermelidir. Sorunun yöneltildiği ebeveynin çocuğunu diğer ebeveyne ya da ailenin başka bir ferdine yönlendirmesi çocuğun cinsellikle ilgili algılarını olumsuz yönde değiştireceğinden cinselliğin ebeveynlerin sadece biriyle konuşulacak, yasak, kötü ya da gizli bir şey olduğunu düşünmesine neden olacaktır. Çocuklukta edinilmiş bu bilgi, çocukta cinselliğin gizli bir şey olduğu imajını yaratacak ve belki de, ileride cinsel sorunlara neden olacaktır. Şayet, anne ve babanın cinsellik konusundaki bilgileri yetersiz ya da bu konu hakkında konuşmakta kendini rahatsız hissediyorsa konu ile ilgili bir uzmandan yardım alarak çocuğu bilgilendirmesi gerekmektedir.

    SORU DOĞRU ALGILANMALI VE ÇOCUĞUN ANLAYACAĞI DİLDE YANIT VERİLMELİ…

    Cinsel bilgi, çocuğun bu yaşta öğrenmesi gereken bir kuralmış gibi ebeveynlerin karşısına alıp ders verirmişçesine anlatması gereken bir konu değildir. Çocuğun soru sormasını beklemek bilgi aktarımı ve gelişimi için oldukça önemlidir. Ancak önemli olan çocuğun soru sorabileceği sevgi dolu bir aile ortamını yaratmaktır. Ayrıca cevap verirken sormadığı konuyla ilgili ya da sorduğundan daha fazla bilgi verilmemelidir. Ayrıca bilgi vermeden önce çocuğun ne sorduğunu yani tam olarak ne öğrenmek istediğinin anlaşılıp anlaşılmadığından emin olmak gerekmektedir.

    ÇOCUĞA MAHREMİYET ÖĞRETİLMELİ…

    Cinsel kimlik gelişiminde mahremiyet duygusunun aşılanması gerekmektedir. Mahremiyet duygusu çocuğun kendini tacizden korumasına da yardımcı olacaktır. Bu duyguyu edinebilmeleri için çocuklar 2 yaşından itibaren evde çıplak dolaştırılmamalıdır.

  • cinsellik ve seks hakkında bilgi alın

    cinsellik ve seks hakkında bilgi alın

    Bilinen en büyük gerçeklerden biri, pek çok insanın cinsel olarak aktif olmsına rağmen, seks hakkında çok az biliyor olmasıdır. Bu durum oldukça şaşırtıcıdır. Özellikle Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar (CYBH)hakkında çok yanlış olan ama doğru bilinen cinsel mitler (hurafeler, yalanlar) var. Genellikle cinsel ilişki yoluyla insandan insana bulaşan mikroorganizmaların (mikrop) neden olduğu genital yol (üreme organları) enfeksiyonları CYBH olarak adlandırılır.

    CYBH’lar virüs, bakteri ve parazitlerden kaynaklanıyor ve HPV, Siğil, Uçuk, HIV (AİDS), Hepatit B, C, Bel Soğukluğu, Frengi gibi hastalıklar sadece cinsel yolla bulaşmıyor. Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) dünyada ölüm nedenleri arasında ikinci sırada geldiğine işaret ettiği CYBH’lar hakkında bilgiler verdi ve bu hastalıklar hakkında bilinen en çarpıcı cinsel mitlere açıklık getirdi.

    İşte en çok doğru bilinen yanlışlar:

    CYBH’LAR HAKKINDA EN ÇARPICI CİNSEL MİTLER…

    CİNSEL MİT 1- CYBH’LAR VAJİNAL VE ANAL SEKSLE BULAŞIR, ORAL SEKSLE BULAŞMAZ!

    CİNSEL MİT 2- CYBH’LAR CİNSEL ORGANLARA DIŞARIDAN BAKILDIĞINDA ANLAŞILIR! CİNSEL MİT

    3- CYBH’LAR TEDAVİ EDİLDİKTEN SONRA TEKRAR AYNI HASTALIĞA YAKALANILMAZ! CİNSEL MİT

    4- PREZERVATİF CYBH’LARA KARŞI yüzde 100 KORUMA SAĞLAR! CİNSEL MİT

    5- CYBH’LAR SADECE UMUMİ TUVALETLERDE BULAŞIR! CİNSEL MİT

    6- CYBH’LAR SADECE HAYAT KADINLARINDAN BULAŞIR!

    CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLAR HIZLA YAYILIYOR!

    CYBH’ların hızla yayıldığına dikkat çeken CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe; “Oral seksin CYBH’ları önlediğine, vajinal ve anal seksin ise önlemediğine dair olan yanlış inanç çiftlerin kafasını karıştırıyor. Halkımız bu mite asla inanmamalıdır. Kasık ve genital bölgenin temizliğine önem verilmezse CYBH’ların pek çoğu oral seksle bulaşabiliyor. Örneğin; pek çok insan klamidya ve gonore (bel soğuklu) enfeksiyonlarıkapabiliyor. Aynı şekilde, pek çok insan görünüşte herhangi bir şeye benzetemediği ya da nedenini bilmediği uçuk veya kabartılı hastalıklara yakalanabiliyor. Bu tür enfeksiyonlara yakalanan bir kişi oral sekslegenital herpes kapmış olabilir.

    Bu nedenle kasık bölgesinin temizliğine dikkat etmek oldukça önemli. CYBH’ları önlemek için önce temiz olmak ve hijyen koşullarına uymak, daha sonra vajinal ve anal seks yaparken mutlaka kondom yani prezervatif kullanmak gerekiyor. Birden fazla partnerle gerçekleştirilmeyen, genital organların ve kasık bölgesinin temizliğine dikkat edilerek yapılan oral seks, vajinal ve anal sekse göre CYBH’ların bulaşması açısından daha güvenlidir, ancak düşükte olsa oral seksle hastalık bulaşma riski vardır. Bu nedenle gerektiğinde oral seks yaparken de prezervatif takılmasında fayda var” dedi.

    CYBH’LARI DIŞARIDAN BAKILARAK ANLAŞILMAZ…

    CYBH’ların cinsel organlara dışarıdan bakılarak anlaşılamayacağına dikkat çeken CİSED Genel Başkanı Dr. Cebrail Kısa; “Aslında, CYBH hakkında vajina ya da erkek cinsel organına dışarıdan bakılarak kesin bir hastalık taraması yapılamaz, ancak bazı hastalıkların belirtileri bir hekim tarafından fark edilebilir.

    CYBH’larda (HPV, AİDS, klamidya, vb.) genellikle başlangıçta herhangi bir belirtiye rastlanmaz ama son derece bulaşıcı da olabilirler. CYBH’lardan korunmak için, tek eşli ya da partnerli bir yaşam tercih edilmeli, yeni birlikteliklerde karşı tarafın bu konuda sorgulanmalı ve yeni bir cinsel ilişkide ise prezervatif kullanılmalıdır. Ayrıca hastalık bulaşan kişilerin cinsel ilişkide bulundukları kişileri uyarmaları hem kendilerinin hem de karşı tarafın tedavisini sağlamaları gerekiyor. Evlerde ise diğer bireylerin aşılanarak korunması, hastalık taşıyan kişilerin hijyenik ürünlerini (Makas, jilet, diş temizliği aletleri) atması veya her kullanımdan sonra dezenfekte etmesi de çok önemli” dedi.

    KORKMAYIN, UTANMAYIN, ÖNLEM ALIN…

    CYBH’lardan herhangi birine yakalanmış birinin bir daha aynı enfeksiyona yakalanabileceğine dikkat çeken CİSED Genel Başkan Yardımcısı Dr. Yasemin Yıldız; “Bugün için 40’dan fazla cinsel yolla bulaşan hastalık olduğu biliniyor. CYBH’lar tedavi edildikten sonra, korunmasız cinsel ilişkilerden veya kontrolsüz kan nakillerinden sonra hastalık tekrar aynı kişiye bulaşabiliyor. Diğer bir değişle, vücut CYBH’lara karşı bağışıklık kazanmaz. Tedavi edilmeyen partnerden tekrar bulaşma riski vardır. Bu nedenle,partnerinde test ve tedavi sürecine girmesi şart. Ayrıca cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korkmayın, utanmayın, kendinizi ve sevdiklerinizi korumak için önlem alın” dedi.

    PREZERVATİF TAM KORUMA SAĞLAMAZ…

    Prezervatifin kişiyi CYBH’lardan koruduğunu ama yüzde 100 korumadığına dikkat çeken CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör; “Prezervatif koruma sağlıyor fakat güvenliği garanti edilemez. Çünkü bazı mikroplar prezervatiften geçmese de deri parçaları veya genital kıllı bölgelerde bulunabiliyor. Örneğin; Herpes virüsü prezervatif varken bile geçebiliyor. Bu bilgiyle amacımız prezervatif kullanımını baltalamak değil. Prezervatifin yine de kullanılması şart. Ancak pek çok kişi prezervatif kullanımında da hatalar yapıyor. Örneğin; cinsel ilişkiye başladıktan sonra prezervatif takanların oranı yüzde 51, sekse başlarken prezervatif takıp, ilerleyen dakikalarda çıkaranların sayısı yüzde 45’dir. Bunlar CYBH’ları artıracak hatalardır. Buna ek olarak paketleme ya da son kullanma tarihini geçmiş prezervatif kullanılması da diğer hatalardır” dedi.

    CYBH’LAR SADECE SEKS YOLUYLA BULAŞMIYOR…

    Umumi tuvalette seks yapıldığında CYBH kapılacağı, başka mekânlarda kapılmayacağına dair yanlış inancın gençleri kötü etkilediğine dikkat çeken CİSED Yönetim Kurulu Üyesi Psikolog Kemal Özcan; “CYBH’lara neden olan mikroplar insan vücudu dışında uzun süre yaşayamazlar. Bu mikropların bulaşması için kan teması veya cinsel temas gerekiyor. Eğer kalça ya da genital bölgede herhangi bir kesik ya da açık yara yoksa ve tuvalete korunmasız herhangi bir cinsel temas yapılmıyorsa CYBH’lar kişiye bulaşmaz. Ayrıca CYBH’lar sadece seks yoluyla bulaşmaz. CYBH’lar kan ve ten temasından, başkasının kullandığı tuvaletten, iç çamaşırından, ıslak yüzeylerden kişiden kişiye geçebiliyor. Hepatit (Sarılık) ve Siğil (HPV) virüslerinin çok hızlı bir şekilde bulaşıyor. Bazen cinsel temas olmasa bile, mikroplar deri çatlaklarından, hasta birinin kullandığı tırnak makası, diş fırçası, jilet gibi hijyenik kullanım ürünlerinden, hamam, sauna gibi ıslak yüzeylerden ve tam steril edilememiş cerrahi, diş ve dövme aletlerinden, manikür pedikür işleminden rahatlıkla bulaşabiliyor. Hatta HIV enfeksiyonu, hepatit B, sifiliz (frengi), gonore (bel soğukluğu), herpes (uçuk) ve klamidya adı verilen hastalıklar gebelik süresince veya doğum sırasında anneden bebeğine de bulaşabiliyor” dedi.

    CYBH’LAR SADECE HAYAT KADINLARINDAN BULAŞMIYOR…

    Cinsel hayatı olan herkesin, hastalıklardan korunma yöntemlerini bilmesi gerektiğinin altını çizen CİSED Yönetim Kurulu Üyesi Psikolog Gülüm Bacanak; “Eskiden CYBH’ların sadece hayat kadınlarından bulaştığına inanılırdı. Ancak CYBH’lar sadece hayat kadınlarında bulunmaz, korunmasız seks yapan herkes bu hastalıkları taşıyabilir veya bulaştırabilir. Sonuç olarak basın bültenimizin amacı vatandaşlarımızı seksten vazgeçirmek ya da korkutmak değil. Eğer kişiler cinsel aktivite sırasında prezervatif ya da başka önleyicileri doğru ve tutarlı bir şekilde kullanıyorsa, olması gereken önlemleri alıyor demektir. Böylece tüm risklerin farkında olunur. Sağlıklı ve mutlu cinsel yaşamın anahtarı doğru karar alma, tek eşli olma, kişinin kendisini ve partnerini korumasıdır.” dedi.

  • Vajinismus psikolojik

    Vajinismus psikolojik

    Uzm. Psk. Vildan Çelik, vajinismusa sebep olan etkenler arasında, geçmişte yaşanan cinsel travmalar olabileceğini belirterek, çocukluk çağı cinsel veya fiziksel istismarının yanında duygusal istismar da bu rahatsızlığa sebep olan dinamikler arasında olduğunu söyledi.

    Çelik, vajinada oluşan kasılmaların şiddetinin kişiden kişiye değiştiğini kaydederek, “Vajinismus vajina kaslarında cinsel birleşmeyi engelleyecek, tekrarlayıcı biçimde ve istemdışı spazmın olması” olarak tanımlanmıştır. Başka bir ifadeyle vajina kaslarının cinsel ilişki sırasında istemsiz olarak kasıldığı ve cinsel birleşmeye izin vermediği durumdur. Vajinada oluşan kasılmanın şiddeti kişiye göre değişmektedir ve ağrı ile birlikte olabilmektedir. Mahremiyet kaygısı nedeniyle pek çok çiftin bunu gizlediği ve yıllarca bu şekilde evliliklerini sürdürdükleri bilinmektedir” dedi.

    Yıllarca vajinismus nedeniyle sağlıklı bir cinse birleşme sağlayamamış çiftlerde anlaşmazlıklar olduğunu ifade eden Çelik, “Vajinismusa sebep olan etkenler arasında, geçmişte yaşanan cinsel travmalar, beden algısı ile ilgili olumsuz değerlendirmeler, ilk gece hikayeleri, eşe güvenmeme, istenmeyen bir evliliğe zorlanma, cinsel yakınlaşmadan hoşlanmama, temizlik konusundaki hassasiyetler, erkeğin cinsel yaklaşımından rahatsız olma, kişilik patolojileri, eşin tepkilerinden rahatsız olma, cinsel bilgi ve inançlar, stres kaynakları, sağlık durumu, aile geçmişi, erken çocukluk yaşantıları, gibi nedenler yer almaktadır. Çocukluk çağı cinsel veya fiziksel istismarının yanında duygusal istismar da bu rahatsızlığa sebep olan dinamikler arasındadır. Tedavide öncelikle derin bir bilgi alma aşaması geçirilir. Sonrasında ilk hedef çift arasında uzlaşmanın sağlanmasıdır. Yıllarca vajinismus nedeniyle sağlıklı bir cinsel birleşme sağlayamamış çiftlerde anlaşmazlıklar olabilmektedir. Beraberliğin ne durumda olduğu, iletişim ve duygusal ilişkinin nasıl olduğu belirlenir ve güçlükler var ise çözüme kavuşturulmaya çalışılır” şeklinde konuştu.

    Travmatik anıların etkisi ortadan kaldırıldığında, cinsel birleşmeye dair olumsuz inançlar da değişebildiğini ifade eden Çelik, şöyle konuştu:

    “Özellikle kadınlarda cinsel birleşmeye dair yanlış inançlar (toplumsal mitler) ve atıflar söz konusu olabilmektedir. Tüm tedavi boyunca partnerin desteği çok önemlidir. Mutlu sona ulaşabilmek için eşin sabrı ve desteği gerekmektedir. Vajinismus tedavisinde en etkili yöntem Bilişsel Davranışçı Terapidir. Bu tedavi biçiminde aşamalı ödevlerle süreç işler. Genel olarak tedavi, duyumlara odaklanma, vücut egzersizleri, parmak egzersizleri (sistematik duyarsızlaştırma) ve koitus aşamalarını içermektedir. Travmatik anıların etkisi ortadan kaldırıldığında, cinsel birleşmeye dair olumsuz inançlar da değişebilmektedir. Bu değişim vajinismus tedavisinde olumlu ve hızlı sonuçlar vermektedir.”

    İHA

    Vajinismus Nedir? Tecrübe ve deneyimlerimiz için tıklayın !