Etiket: cilt

  • Göz Altı Torbalarını Gideren Yöntem

    Göz Altı Torbalarını Gideren Yöntem

    Sabah tüm enerjinizle uyanırsınız ta ki yüzünüzdeki göz altı torbalarını görene dek.

    Enerjinizi hemen kaybetmeyin! Sizler için hazırladığımız göz altı torbalarını gideren yöntemler çok içinize yarayacak!

    Biliyoruz hanımlar göz altı torbaları bizce de hoş değil. Ne yaptığınız makyaj içinize siner ne de o an göz altı torbalarınıza müdahale edebilirsiniz. Neyse ki kadınların bu sorununu düşündük ve sizler için etkili yöntemler bulduk. İşte evde yapabileceğiniz birkaç tedavi ile göz altı torbalarınıza elveda diyebilirsiniz.

    Hazır mısınız hanımlar muhteşem formüle başlıyoruz! :)

    İşte göz altı torbalarını gideren yöntemler

    -Her akşam yatmadan nemli bir bezi ya da havluyu buzdolabına koyun. Sabah kalktığınızda bu havluyu gözlerinizin üstünde 5 dakika bekletin. Gözlerinizdeki kızarıklığın gittiğini fark edeceksiniz.

    -Göz altı torbalarınızdan kurtulmak için gözlerinize buzlarla masaj yapın. Hazırlayacağınız buz maskelerini 10 dakika kadar gözlerinizde tuttuğunuzda göz altı torbalarınızın sıkışmasını sağlayacaksınız. Böylece göz altı torbalarınız zamanla o hoş olmayan görüntüden kurtulacak.

    -Göz altı torbalarınızın oluşmasına zemin hazırlamak istemiyorsanız düzenli uyku uyumalısınız. Ancak uyku düzeniniz kadar önemliyse yastığınızın yüksekliği de o kadar önemli. Yattığınız yastık çok yüksek olmasın. Göz altı torbalarınızın coşmasını istemiyorsanız gece siz siz olun yüzükoyun yatmayın.

    Göz Altı Torbalarını Gideren Yöntem | 1

    -İçtiğiniz poşet çayları atmayın. Ne işe yarayacak demeyin, göz altı torbalarına ilaç gibi geliyor. Kullandığınız poşet çayları buzdolabında soğuttuktan sonra gözlerinizde 20 dakika kadar bekletin ve gözlerinizi yıkayın. Poşet çay göz altı torbalarına iyi geldiği gibi göz altı morlukları içinde ideal.

    -Aloe Vera bitkisinin bu mucizesini duymadıysanız bizden duyun! Aloe Vera bitkisini ikiye bölün ve içinden çıkan jeli göz altı torbalarınıza masaj yaparak sürün. Zamanla göz altı torbalarınızın söndüğünü göreceksiniz.

    -Gözlerinizin üstüne koyduğunuz poşet çaylarından sonra gözlerinizin üstüne 10 dakika kadar da salatalık koyun ve bekleyin. Nemli bir besin olan salatalık göz altı torbalarınızın yumuşamasını sağlar.

  • 5 Adımda Kusursuz Cilt

    5 Adımda Kusursuz Cilt

    Kusursuz bir cilt kuşkusuz tüm kadınların hayali. Bu hayali gerçekleştirmenize bizim de bir katkımız olsun dedik. 5 adımda pürüzsüz ve kusursuz bir cilde kavuşmaya hazır mısınız? Öyleyse başlıyoruz.

    İşte hoşunuza gitmeyen o görüntüden sizi kurtaracak ve kolay yoldan cildinizi kusursuzlaştıracak yöntemi açıklıyoruz.

    5 adımda kusursuz ve pürüzsüz bir cilt için:

    Düzenli ve kaliteli uyku

    Pürüzsüz ve kusursuz bir cilt hangi bakımı yaptırırsanız yaptırın düzenli bir uyku alışkanlığınız yoksa cildiniz hep bakımsız görünür. Eğer cildinizin muhteşem görünmesini istiyorsanız günde 7-8 saat uyku uyumanız gerekir. Uyku düzeni tüm sağlığı etkilediği gibi cildi de etkiliyor.

    Cildinizin nem dengesini koruyun

    Her duştan sonra cildinizi mutlaka nemlendirin. Nemsiz vücut zamanla kurumalara ve deri döküntülerine neden olur. Hele birde kış aylarındaysanız cildinizin pul pul olması kaçınılmaz aman dikkat edin diyelim. Vücut losyonlarını her duştan sonra cildiniz hafif nemliyken uygulayın. Böylece cildinizin yağlanmasını en aza indirmiş olursunuz.

    5 Adımda Kusursuz Cilt | 2

    Soğuk su ile duş alın

    Kışın soğuk duşu nasıl alacağız diyenler çoğunlukta biliyoruz ama en azından çok sıcak olmayan suyla duş almayı deneyin. Ya da olabildiğince soğuk suyla duş alın ardından da sıcak suyla duş alın. Cildinizin parlak ve yumuşacık görüntüsüne hayran kalabilirsiniz bizden söylemesi.

    Duşta keseyi ihmal etmeyin

    Kese bildiğiniz gibi cilt için eskiden beri uygulanan en etkili ve faydalı yöntem. Vücudunuzdaki ölü deriyi atar ve kan dolaşımını hızlandırır. Evde güzel bir kese uygulaması yapmak istiyorsanız vücudunuzu sıcak suyla iyice ıslatın ardından keseyi alın. Önce topuklarınızdan ve dirseklerinizden başlayarak tüm vücudunuzu iyice keseleyin.

    Vücudunuzu sabahları fırçalayın

    Fırçalamak görüldüğü gibi sadece dişlerde olmuyor. Cilt sağlığınız ve güzelliğiniz için vücudunuzu her sabah liflerden yapılmış fırça ile fırçalayın. Kan dolaşımının artmasıyla birlikte cildiniz istediğiniz konforu yakalayacak.

    Kusursuz bir cilt için sizin önerileriniz neler? :)

     

     

  • Tırnakları Hızlı Uzatan Kür

    Tırnakları Hızlı Uzatan Kür

    Tırnaklarınızın daha sağlıklı ve kısa sürede uzamasını istiyorsanız bu kürleri uygulamanız şart!
    Her insanın tırnak uzama hızı aynı değildir. Genel ortalamaya göre bir tırnak ortalama 1 milimetre kadar uzar.

    tirnaklari-hizli-uzatan-kur-1

    İşte tırnakların daha hızlı bir şekilde uzamasını sağlayan kürler:

    Isırgan otu: İçinde bulunun zengin silis sayesinde tırnakları çabuk uzatma etkisi vardır. Bir tutam ısırgan otunu sıcak suyun içine koyun. 10 dakika demledikten sonra suyunu süzün ve içine bal ekleyin. Daha sonra bu karışımı günlük olarak tüketin. Göreceksiniz ki tırnaklarınız hem uzayacak hem de güçlenecek.
    Keten tohumu yağı: Tırnakların çatlamasını önlüyor. Bu nedenle tırnaklarınızı keten tohumu yağıyla masaj yapın. Birkaç saat o şekilde elinizi bekletin. Bu işlemi günde 1 defa yaparak tırnaklarınızı uzatabilirsiniz.
    Limon suyu: Sarı tırnakları tedavi eder ve tırnakların parlamasını sağlar. 1 yemek kaşığı limon suyuyla zeytinyağını karıştırın ve ısıtın. Bu karışımda tırnaklarınızı 10 dakika bekletin. Bu işlemi günlük olarak uygulayın. Ayrıca limon dilimleriyle tırnaklarınızı ovaladığınızda da aynı etkiyi görecektir.

    Kadınlar Kulübü olarak sizlere hızlı tırnak uzatan kürlerden bahsettik. Faydalı olması dileğiyle :)

  • Etkili siyah nokta maskesi zeytinyağı ve kahve

    Etkili siyah nokta maskesi zeytinyağı ve kahve

    Bitmek bilmeyen siyah nokta problemine hem doğal hem de pratik Türk kahvesi ve zentinyağı maskesi ile çözüm bulabilmeniz mümkün

    Hemen hemen her kadın ve erkeğin genel cilt sorunlarından biri olan siyah noktalar sanıldığı gibi kurtulması imkansız bir problem değil. Özellikle cilt bakımında doğal ürünlerden yana olanlar içinse muhteşem etkili ev yapımı bir formülü sizlerle paylaşacağız. Bu formül de neler mi var? Zeytinyağı ve Türk kahvesi. Herkesin evinde olan ve kolaylıkla uygulanan bu tarif emin olun ki denemeye değer.

     siyah_nokta_maskesi_zeytinyagi_kahve

    Haftada 1 kez uygulamanız yeterli

    Bu maskeyi yapmak için ihtiyacınız olan şey 1 tatlı kaşığı sızma zeytinyağı ile 1 tatlı kaşığı Türk kahvesi. Öncelikle bu iki malzemeyi karıştırın. Bu işlem sırasında kahve tanelerinin yumuşadığını görebilirsiniz. Parmağınıza aldığınız peelingi burnunuza, çene altınıza ve saç dipleri gibi siyah noktaların olduğu yerlere uygulayın. Uygulamayı yumuşak hareketlerle ve bastırmadan yapmalısınız. 1 buçuk 2 dakika boyunca yapıp sonrasında soğuk su ile yıkayın. Bu rutini haftada bir kez uygulamanız siyah noktalardan arınmanız için yeterli.

  • Temel cilt bakımı nasıl yapılır?

    Temel cilt bakımı nasıl yapılır?

    Aslında cilt bakımını çok basitçe yapmak mümkündür. Yüzünüzü yıkamak 10 adımlı bir süreç değildir ve size çok fazla masraf çıkartmaz. İyi bir cilt bakımının üç temel adımı içermesi gereklidir.

    Temizlik; günlük temizlik ile cilt üzerindeki kir ve kimyasal maddeler uzaklaştırılır.
    Nemlendirme ile cildin nemi ve tazelenmesi sağlanır.
    Güneşten korunmayla UV ışınlarının zararlı etkilerinden korunulur.

    Temizlik

    Çoğumuz cilt bakımında temizliğin ne kadar önemli yer tuttuğunu bilmeyiz. Temizliğin amacı cilt üzerinde bulunan kir, yağ, dökülen hücreler ve bakterilerin uzaklaştırılmasıdır. Ancak bazen de bu temizliği yaparken, temizleyicilerin cilde zararlı etkileri olur.

    Çoğu insanın cildi, normalde kuru değilken, kullandığı temizleyicilerden dolayı kurur. Sıklıkla insanlar cilt temizliğinin ardından, ciltlerini kuru ve gergin hissetmezlerse temiz olduğunu düşünemezler. Bu hislerinin normal olmasına alışmışlardırlar. Bu temizliğin ciltlerine zarar vereceklerini bilmezler. Peki hangi temizleyicinin size uygun olduğunu nasıl bileceksiniz? Bunun için ilk öğrenmeniz gereken şey ne tür cilt temizleyicilerinin olduğudur.
    Sabun şeklindeki temizleyiciler en çok tahriş eden gruptur. Ancak en iyi temizlik yapan da onlardır.
    Sıvı şeklindeki temizleyiciler her cilt için özellikle yağlı ciltler için uygun temizliyicilerdir. Toleransı yüksek ürünlerdir.
    Yüz temizleyicileri en yumuşak şekilde cildi temizleyen gruptur. Fakat yağ ve kirleri tam anlamıyla temizlemeyebilirler.
    Sonuç olarak temiz olduğunuzu hissetmek için cildinizin kuruması gerekmez. Seçebileceğiniz pek çok ürün vardır. Cildinizdeki kir ve yağlardan kurtulabilmenizi sağlayacak en hafif temizlik ürününü kullanmaya çalışın.

    Nemlendirme

    İyi bir cilt bakımı için nemlendirme de önemli bir noktadır. İyi bir nemlendirme ile çatlamış ve kalın bir cildin oluşmasını engelleyebilirsiniz. Etkili bir nemlendirmenin içinde cildin düzgün yapısının devam etmesine yardımcı olacak doğal maddeler bulunmalıdır. Böylece serbest radikallerin zarar verici etkilerini önleyip, hücre fonksiyonlarının normal şekilde devam etmesine yardımcı olunur.

    İyi bir nemlendiricinin içinde neler olması gereklidir?

    Geçmişte nemlendiricilerin içinde bulunan su ve yumuşak yapılı malzemelerle, cildin su tutması için uğraşılırdı. Bu tür nemlendiricilerin üretimindeki tek fark tüketicinin nasıl hissetikleriyle ilgili olurdu. Şimdi ise bu tür ürünlerin üretilmesinde artık oldukça karmaşık bir sanat ve bilim desteği vardır. Günümüzdeki nemlendiricilerin içinde bulunan maddeler şöyledir;

    Gliserol, cildin ihtiyacı olduğu yerdeki su ve diğer içeriklerin hücre içine girmesine yardımcı olur.
    Seramid, cildin doğal yağlarının tazelenmesine yardımcı olur.
    Hidroksi asitler, ölü cilt hücrelerinin atılmasına yardım eder.
    Niyasinamid, cildin doğal yağının üretimine yardım eder ve güneşten dolayı oluşan kahverengi leke ve iz gibi bazı sorunların azaltılmasına katkıda bulunur.

    Nemlendirici nasıl seçilmelidir?

    Her cilt aynı olmadığı gibi her nemlendirici de aynı olmaz. Sizin cildiniz için en uygun nemlendiriciyi seçmedeki en önemli nokta, cildinizin ihtiyaçlarıdır. Bu yüzden nemlendirici seçerken cildinizin durumunu dikkate almanız gerekecektir.

    Aşağıdaki gibi pek çok türde nemlendiricileri piyasada bulabilirsiniz .
    Kuru ciltler için nemlendiriciler
    Yağlı ciltler için nemlendiriciler
    Normal ciltler için nemlendiriciler
    Akneye meyilli ciltler için nemlendiriciler
    Kızıl ciltler için nemlendiriciler
    Hassas ciltler için nemlendiriciler
    Güneş koruyuculu nemlendiriciler gibi pek çok çeşitte nemlendirici bulmak mümkündür.

    Güneş koruyucular

    İyi bir cilt bakımı için son adım güneş koruyucu bir ürün kullanmaktır. Ancak nedense hep ihmal edilir. Cildiniz kirli veya kuru ise bunu tespit edip, yıkamak ve biraz nemlendirici sürmek kolaydır. Bunu kolayca görür veya hissedersiniz. Ancak UV ışınlarından cildinizin nasıl etkilendiğini görmeniz o kadar kolay olmaz. Bu etki çok yavaş ve cilt altından başladığı için farketmeniz oldukça zordur. Çoğu insan UV ışınlarına maruz kalmanın güneş yanıkları, foto yaşlanma ve cilt kanserinde risk artışına neden olduğunu bilmektedir. Ancak bu etkilerin gün içinde evden arabanıza doğru giderken ya da pencerenizin kenarında otururken de devam ettiğini biliyor musunuz? Bu kadar az miktardaki maruziyet bile yıllar içinde kırışıklık, koyu lekeler ve hatta cilt kanserine dahi neden olabilmektedir.

    Güneş koruyucular nasıl seçilmelidir?

    Güneş koruyucunuzu seçerken dikkat edeceğiniz pek çok faktör vardır.

    Güneş koruyucunuz nasıl etki göstermektedir?
    Günlük kullanılan güneş koruyucu mu?
    Sadece güneş koruyucu etkisi mi var yoksa nemlendirici özellikleri de var mı?
    UV koruyuculuk oranı ne kadardır?
    Güneşteyken ne kadar güvenebilirsiniz?

    Sonuçta cildinizin bakımı için temizlik ve nemlendirme işine önem veriyorsunuz. Ancak bunlarla cildinize yaptığınız iyilikleri, güneşten gelen UV ışınlarıyla bozmayın. Kendinize uygun, güzel bir güneş koruyucu bulun ve bunu kullanmayı tıpkı temizlik ve diş fırçalama gibi günlük yaptığınız işlerin arasına alarak ihmal etmeyin.

    Dr. Ayşe Nilhan ATSÜ

  • Cilt tipine uygun bakım kürleri

    Cilt tipine uygun bakım kürleri

    Dermatec Polikliniği Dermatoloji Uzmanı Dr. Ata Nejat Ertek, cilt tipine uygun bakım kürlerini anlattı.

    Cilt tipine uygun bakım kürleri

    Akşam’da yer alan habere göre işte o öneriler…

    Normal cilt: Görünümü şeffaf, gözenekleri kapalı, lekesiz ve problemsiz bir cilt… Kullanılacak ürünler: Süt tipi temizleyici, alkol oranı normal bir tonik ve su içerikli hafif bir nemlendirici.

    Karma cilt: Alın, burun ve çene yağlıdır. Yağlı olan kısımlarda siyah nokta, yağ butonları, açık gözenekler bulunabilir. Yanaklardaki gözeneklerse kapalıdır. Kullanılacak ürünler: Süt tipi temizleyici, düşük alkollü tonik, cildin durumuna göre nemlendirici ve gerekiyorsa göz çevresi için krem.

    Kuru cilt: İnce bir üst deriye sahip, gözenekleri ufak ve kapalı cilt. Görünümü mattır, çabuk kırışır.
    Kullanılacak ürünler: Süt tipi temizleyici, alkolsüz tonik, yağ içerikli nemlendirici, besleyici gece kremi, göz çevresi kremi ve nemle yağ depo edici maskeler.

    Yağlı cilt: Görünümü parlak ve yağlı, gözenekleri açık bir cilt tipi. Gözeneklerin içi genellikle dolu, siyah noktalı ve sivilceli olabilir. Kullanılacak ürünler: Jel tipi temizleyici, alkollü tonik, su içerikli nemlendirici ve sarkmayı önlemek için temizleyici ve sıkıştırıcı maskeler.

    Eğer yağlı cilt sivilceliyse: Yağlı ciltlerde kullanılacak ürünlerin özenle seçilmesi şarttır. Kullanılacak ürünler: Antiseptik sabun (kükürt, kafur, katran içeren ürünler).

    Eğer yağlı cilt hassas ise: Genişlemiş gözenekler, zaman zaman kırmızı lekeler görülür. Hassasiyetinden pul pul kalkabilir. İç ve dış etkenlere karşı duyarlıdır. Kaşıntı ve yanma görülebilir. Kullanılacak ürünler: Süt tipi temizleyici, kesinlikle alkolsüz tonik, alerji giderici kremler, su içerikli hafif nemlendiriciler.

  • Cilt için beslenme nasıl olmalı?

    Cilt için beslenme nasıl olmalı?

    Cilt için beslenme nasıl olmalı? Günlük tükettiğimiz kaloriyi azaltarak, daha az yağlı beslenerek ve eğer gerekiyorsa doğru besin desteklerini kullanarak daha genç ve parlak bir cilde kavuşmak mümkün. Sağlıklı bir cilt, sağlıklı bedenin yansımasıdır.

    Cilt için beslenme nasıl olmalı?

    Dengeli bir beslenme, cilt hücrelerini güçlü ve nemli tutar. Vücutta elzem yağ eksikliği, cildin kurumasına ve çabuk yaşlanmasına neden olur. Omega 3 ve omega 6 yağ asitleri, hücre zarını güçlendirir. Cildin daha genç görünmesini sağlar. Omega 3 ve omega 6 yağ asitlerini dengede tükettiğimizde, kan dolaşımı düzene girer ve cilde daha fazla oksijen taşınır. Katı yağlar, kılcal damar tıkanmalarına yol açar. Uzun süren dolaşım bozukluklarında, en güzel cilt bile doğal rengini kaybeder ve sağlıksız bir görünüm alır.

    Cilt sağlığı, kırışıklıkların giderilmesi veya oluşumunun engellenmesi için C vitamini önemli bir rol oynar. A, C, D, E vitaminlerinin eksikliği cildin cansız, kuru veya fazla yağlı olmasına neden olur. E ve C vitaminleri antioksidan vitaminlerdir. Antioksidanlar sayesinde cilt kendini güneş ışınları ve çevre kirliliği gibi çevresel etmenlerin zararlı etkilerinden korur.

    Vitaminlerin antioksidan etkileri, cilde doğrudan yararlı olduğu kadar, doğru beslenme ile vücuda aldığımızda da yararlıdır.

    A vitamini ve beta karotenler: Yaşlanmayı geciktirici etkileri için kullanılır. Sarı, turuncu ve yeşil renkli sebzeler, yumurta akı, ciğer, tereyağı ve balık yağlarında bulunur.

    B vitamini: B vitamini türü olan niasin (B3 vitamini) akne tedavisinde kullanılır. Antitümör etkisinden dolayı, cilt kanseri tedavisinde kullanılmaktadır. Tavuk, balık, şam fıstığı, hindi ve tam tahıllı ürünlerde bulunur.

    C vitamini: İyi bir antioksidandır. Yara tedavisi üzerinde etkilidir. Yüzeysel olarak ince çizgi ve kırışıklıkların giderilmesinde, cilt yanıklarının tedavisinde kullanılır. Limon, greyfurt, portakal, çilek, kivi, frenküzümü, kuşburnu gibi meyvelerde; lahana, domates, karnabahar, kırmızı biber, yeşil biber gibi sebzeler C vitamini açısından oldukça zengindir.

    E vitamini: İyi bir antioksidandır. Cilt üzerinde iltihap giderici etkileri vardır. Yüzeysel olarak uygulandığında cildin nemlenmesine yardımcı olur. Yumuşaklık ve pürüzsüzlük sağlar.

    cilt_icin_beslenme

    Sağlıklı bir cilt için;

    1. Güneş ışınlarına çok fazla maruz kalmayın.
    2. Günde en az 8-10 bardak su için.
    3. Sigaradan ve sigara içilen ortamdan uzak durun.
    4. Alkol ve kafein tüketmekten kaçının.
    5. Hayatınızdaki stres faktörleri ile mücadele etmeyi ve rahatlamayı öğrenin.
    6. Düzenli egzersiz yapın.
    7. Demir yönünden zengin besinler tüketmeye özen gösterin.
    8. Vitamin ve mineral yönünden dengeli ve yeterli beslenin.
    9. Kesinlikle güne kahvaltı yapmadan başlamayın.
    10. Günde 1-2 fincan yeşil çay tüketin.

    Sağlıklı bir cilt için faydalanabileceğimiz bitkiler;

    Aynısafa çiçeği: Cilt hücrelerinin gelişimini arttırır. Güneşten etkilenmiş cildi yumuşatır ve mikrop kapmaya karşı korur.

    Cadı fındığı: Cildin dokusunu güçlendirir.

    Maydanoz, ısırgan: İçerdiği antioksidan ve C vitamini içeriğinin etkisiyle cildin genç kalmasını sağlar.

    Papatya: Yara iyileştirici özelliği bulunur.

    Ginseng: Dolaşım problemlerine iyi gelir ve hücre içi metabolizmayı geliştiren ginsengin cilt için iyi tonik etkisi bulunmaktadır. Ayrıca cildi gençleştirir.

    Kekik: Sakinleştirici, antiseptik ve dezenfektan özellikleri vardır. Kırışıklıkların gideirlmesinde etkilidir.

    Zeytinyağı, çilek, ıspanak, somon, ananas, enginar, kuşburnu, yeşil çay, süt, domates, tam tahıllı ürürnler, portakal, mandalina, havuç gibi besinler cilt için yararlı besinlerdir.

    Uzm. Dyt. İlay POLAT tarafından yazılmıştır.

  • Cilt bakımı ve menopoz

    Cilt bakımı ve menopoz

    Dermatolog Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek, kadınların yaşamında son derece önemli bir dönem olan menopoz sürecini iyi yönetebilmek için cilt bakımına özen gösterilmesi gerektiğini söyledi.

    Cilt bakımı ve menopoz

    Akşam’da yer alan habere göre kadınların menopoz döneminde sağlıklarına her zamankinden fazla önem vermesi gerektiğini kaydeden Dr. Yüksek, bu dönemde yaşanan hormon eksikliklerinin kemik erimesi, uyku sorunları gibi genel sağlığı etkilediği gibi cilt sağlığını da yakından ilgilendirdiğini hatırlattı.

    Dermatolog Dr. Jale Yüksek konuya ilişkin açıklamasında şöyle konuştu: “Menopoza girme yaşını belirleyen önemli faktörlerden biri genetik (ailevi) faktörlerdir, fakat yoğun sigara kullanımı, çevre kirliliği, soğuk iklim şartları da belirleyici faktörler arasındadır. Menopoz kadınların hayatında önemli bir dönemdir çünkü bu dönemde sağlığa daha fazla dikkat edilmesi gerekir. Menopozdaki en önemli değişiklik yumurtalıkların yaşlanması ile östrojen ve progesteron adlı hormonların miktarının azalmasıdır. Menopoz döneminde yaşanan hormon eksiklikleri kemik erimesi, uyku sorunları gibi genel sağlığı etkilediği gibi cilt sağlığını da yakından etkiler. Kadınlarda cilt yaşlanmasını hızlandıran en önemli faktörlerden biri de menopoza girmektir. Cilt sağlığında önemli rol oynayan yapı taşları, kolajen, elastik lifler ve hyaluronik asittir. Östrojen ve progesteron hormonları bu önemli yapı taşlarının ciltteki üretiminde başrol oynar”

    Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek, menopoz döneminde gerekli hormonların yetersiz kalması nedeniyle cilt sağlığının bozulduğunu belirterek, ciltte kuruma, incelme, esneklik kaybı, travmaya karşı çabuk hasar görme ve geç iyileşme yaşandığını bildirdi.

    Menopoz sürecinde kan dolaşımındaki yavaşlama ile birlikte cilt beslenmesinin yetersiz hale geldiğini ve cildin soluk ve mat bir görünüme yöneleceğini ifade eden Dr.Yüksek, yaz mevsiminde yaşanan güneş travmasının onarılmasında cildin zorluk çekerek yüz, boyun, dekolte ve el üzerinde kahverengi güneş lekeleri ve benlerinin gelişmeye başlayabileceği uyarısında bulundu.

    Dermatolog Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek, kış döneminde ise soğuğa bağlı nemsizliğin de bu olumsuz gelişmelere eklenerek pullanma belirtilerinin görülebileceğini belirterek, şunları söyledi: “Östrojen hormonunun derideki yağ hücrelerine desteği menopoz döneminde azaldığı için yağ desteğinden mahrum kalmış deride, yanaklarda aşağı sarkma, gıdı oluşumu bu dönemde hızlanır. Aynı zamanda bu hormonun eksikliği, saç derisinde kuruma, hassasiyet, saç telinin incelmesi, matlaşması ve dökülmesine neden olur. Menopoz döneminde ciltte azalan hyaluronik asit maddesi cildin nemden yoksun kalmasına neden olur, yanaklarda, kaz ayaklarında, dudak üzerinde kurumaya bağlı kırışıklıkların sayısında artış meydana gelir. Vücudun kolajen üretiminin azalması derinin daha gevşek olmasına neden olur; ağız köşesi, yanaklar ve boyunda aşağı sarkma (gıdı) olur, göz altında torbalanma artışı olur. Bu dönemde östrojen ve progesteron azalırken, vücutta erkeklik hormonu (testesteron) üretimi devam eder ki, bu süreç çene ve dudak üstü bölgelerde siyah sert kılların çıkmasına neden olmaktadır. Ayrıca bu hormon bölgesel yağ bezlerinin çalışmasını tetikleyerek çene, boyun, yüz bölgesinde sivilce (akne) oluşturur”

    Kadınların menopoz döneminde ciltlerinde pek çok olumsuz değişimler yaşayabileceğini ayrıntılarıyla anlatan Dr.Jale Yüksek, bu sürece girmeden önce cilt sağlığına çok daha fazla özen gösterilmesinin önemine dikkat çekti.

    Dr.Yüksek, menopoz sürecinin, yaşam ve beslenme tarzında değişiklikler yapılarak ve teknolojinin imkanlarından yararlanarak iyi yönetebileceğini vurgulayarak, “Menopoz döneminde gelişecek ciltteki yaşlanma ve yıpranma belirtilerini yavaşlatmak mümkündür. Gereken doğru adımları atmak, süreci korkulu rüya olmaktan çıkarabilir. Öncelikle atılması gereken adımlar, günde en az 6-8 bardak su içerek cildin kaybettiği nemi yerine koymaya çalışmaktır. Kolajen yapımının artmasını sağlamak amacıyla omega 3, A,C ve E vitamin içerikli beslenme programını hayatımıza sokmalıyız. Balığı soframızın baş tacı yapmalıyız. Hareketli yaşam tarzını benimseyip sporu hayatımıza katmalıyız. Cildimiz için atılması gereken öncelikli adımlar, hyaluronik asit içerikli nemlendiricilerin, 30 faktör ve üzerinde güneş koruyucu kremlerin günlük kullanımını alışkanlık haline getirmeliyiz” dedi.

    Dermatolog Yüksek, kadınların ciltteki yaşlanma sürecini yavaşlatacak kozmetik uygulamalardan da yararlanabileceğini belirterek, bunlar arasında, PRP, hyaluronik asit, somon DNA, karbon losyonla lazerli cilt bakımı, fraksiyonel lazer, fokuslu ultrason (hıfu), hyaluronik asit dolgu, botox ve saç mezoterapisi uygulamaları bulunduğunu ifade etti.

    Dr.Jale Yüksek, PRP ile cildin kendini onarma yeteneğinin arttığını ve göz çevresi, dudak üstü, alın ve yanaktaki kırışıklıkların azalarak, gevşek olan cildin daha sıkı, gergin ve parlak hale geldiğini, göz altındaki çökme ve torbalanmaların da azalmaya başladığını söyledi.

    Saçlı deriye uygulanan PRP ile ince ve yıpranmış saç tellerinin kalınlaşmaya başlayacağını kaydeden Dr. Yüksek, uygulamanın saçtaki dökülmeye de etki ettiğini ve saçların parlaklığının arttığını belirterek şunları bildirdi:

    “Hyaluronik asit ve somon DNA uygulamaları sayesinde cildin nemi artarak kırışıklıklar açılmaya başlar, cilt parıldar, daha diri ve gergin görünüme kavuşur. Göz altı torbasına, gıdıya, yanak sarkmasına etki ederek daha genç bir görünüme kavuşulabilir. Her mevsim yapılan bir işlem olduğu için yaz döneminde sıklıkla tercih edilir. Karbon peeling uygulamasında ise güneş lekeleri de dahil olmak üzere tüm lekelerde açılma sağlayarak cildin daha parlak, daha sıkı, daha genç görünmesi hedeflenir. Menopoz döneminde sivilce (akne) oluşumu varsa yağ bezlerinin çalışması lazer ışığı sayesinde dengelenir ve sivilceler tedavi edilir. Fokuslu ultrason ile yüz ve boyun gençleştirme sağlanabilir. Bu cilde özel gençleştirme sistemi, yanaktaki sarkmayı, gıdı oluşumunu toparlar, kaz ayağı, dudak üstü kırışıklılarında oldukça etkilidir, gevşek olan cildin hızla sıkılaşmasını sağlar, ciltte sağlıklı bir parlaklık elde eder. Botoks uygulamasıda, mimik yapma sonucu gelişen kaş arası, kaz ayağı, alın, burun sırtı kırışıklıkların giderilmesinde etkili bir kozmetik uygulamadır.”

    Dermatolog Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek, menopoz döneminin, sağlık sorunları ve cilt yaşlanması açısından kadınların korktuğu bir süreç olarak algılansa da, doğru yaşam ve beslenme tarzı ile birlikte doğru dermokozmetik uygulamalar sayesinde konforlu ve mutlu bir şekilde geçirilebileceğini sözlerine ekledi.

  • Sağlıklı bir cilt için renkli diyet

    Sağlıklı bir cilt için renkli diyet

    Rengarenk ve dengeli beslenerek cilt sağlığımızı desteklememiz mümkün. Işıl ışıl, sağlıklı bir cilt için beslenmede olmazsa olmaz besinleri sizler için sıraladım..

    MOR RENK, GENÇLEŞTİRİP GÜZELLEŞTİRİR

    • ‘Cilt sağlığı ve beslenme’ deyince ilk aklımıza gelen renk, MOR olmalıdır. Mor renkteki besinler, bize gençlik ve güzellik verir. Meyve ve sebzelere bu güzel mor rengi veren pigment, ‘antosiyanin’ dir. Antosiyaninler, hücreleri hasar almaktan korur; yaşlanmayı geciktirir. Antosiyaninlerin, en yüksek miktarda bulunduğu meyve mor üzümdür.
    • Gençlik ve güzellik veren antosiyanin pigmenti, yaban mersini, böğürtlen, mor erik, vişne, kırmızı lahana ve patlıcanın kabuğunda da bulunur.
    • MOR ve KIRMIZI renkteki üzümlerin kabuğunda ve çekirdeğinde çok güçlü bir antioksidan olan resveratrol bulunur. Yaban mersini ve dutta da bulunan resveratrol’ün antioksidan özelliği E vitamininden 50 kat, C vitamininden ise 30 kat daha fazladır. Resveratrol, anti-aging yani yaşlanmayı yavaşlatıcı özelliği ile bilinir. Yapılan çalışmalar, düzenli olarak yeterli miktarda yaban mersini tüketen kişilerde yaşlanmanın geciktiğini göstermiştir.
    • Üzüm çekirdeği yağı, tokoferol (E vitamini) içeriğinden dolayı cilt sağlığı üzerinde etkilidir ve kozmetikte sıkça kullanılır. Üzüm, çekirdeği ile birlikte tüketilmelidir.
    • Siyah üzüm, mor üzüm, böğürtlen ve siyah ahudududa, antikanserojen ve yaşlanmayı geciktirici özelliği ile bilinen ellagic asit adlı madde bulunur. Bu maddenin en yüksek miktarına siyah ahududu da rastlanmıştır. Siyah ahududu, mevsiminde iken düzenli tüketilmesi gereken meyvelerden biridir. Ellagic asit aynı zamanda nar ’da da bulunmaktadır.

    CİLTTE YAŞLANMAYA KARŞI YEŞİL RENK BESİNLER

    • Yaşlanmada büyük rolü olan güneş ışınlarının zararlı etkilerini azaltmaya yardımcı besinler arasında; YEŞİL gruptaki meyve ve sebzeler (yeşil biber, brokoli, kivi, ıspanak, kuşkonmaz, roka, maydanoz, tere, marul vb.) yer alır. Bu besinler, güçlü bir antioksidan olan C vitamini içermesi sebebiyle de cilt sağlığı üzerinde olumlu etkiye sahiptir.

    CİLT LEKELERİNE KARŞI BEYAZ RENK BESİNLER

    • C vitamini, potasyum ve pektinden zengin ve pek çok bağırsak hastalığına karşı koruyucu özellikte olan BEYAZ renk grubunda yer alan ayvanın aynı zamanda cilt dostu bir meyve olduğunu bilinir. Araştırmacılara göre ayva, UV ışınlarının cilt üzerindeki olumsuz etkilerini ve cilt lekelerini azaltmada önemli bir meyvedir.
    • BEYAZ renkli besinlerden sarımsak, soğan gibi beyaz renkteki sebzeler de selenyumdan zengindir. Beyaz renkli bu besinler, güneş ışınlarının cilt üzerindeki zararlı etkilerini azaltmaya yardımcıdır; yemeklerde sıkça kullanılmalıdır.

     

    CİLT KANSERİNE KARŞI KIRMIZI RENK BESİNLER

    • Cilt sağlığımız için önemli olan bir diğer renk ise KIRMIZI’ dır. Domates, greyfurt, karpuz, kuşburnu gibi kırmızı besinlerde bulunan likopen, pek çok kanser türüne karşı koruyucu güçlü bir antioksidandır. Likopen kaynağı bu besinlerin, cilt kanser riskini azalttığı yapılan çalışmalarda görülmüştür. Kırmızı renkli besinler günlük beslenmemizde yerini almalıdır.

     

    YAĞLI CİLT SORUNU İÇİN TURUNCU RENK BESİNLER

    • TURUNCU renkli besinlerden bal kabağı, havuç, mango, kayısı ve tatlı patateste bulunan beta-karoten, güçlü bir bağışıklık sistemi destekleyicisi ve sağlıklı bir cilt için önemli olan besinlerdendir. Antioksidan özellikteki b-karotenin aynı zamanda yaşlanmayı geciktirmede de etkisi bulunur. Vitamin A’ nın deride yağ bezlerinin aktivitesini baskıladığı kanıtlanmıştır. Bu yüzden havuç, kuru kayısı, tatlı patates gibi turuncu renkli besinler yağlı cilt yapısına sahip kişiler için vazgeçilmez olmalıdır.

     

    SELÜLİTE KARŞI ANANAS

    • Turuncu renkli besinlerden biri olan ananas, içeriğinde bulunan vitamin ve mineraller, bromelin enzimi sayesinde cilt sağlığı üzerinde olumlu etkiye sahiptir. Ananas, kırışıklıkların ortaya çıkmasına neden olan, kolajeni yenilemeye yardımcıdır. Aynı zamanda dolaşım sistemini destekleme özelliği olduğundan, selülitlerden korunmada önemli role sahiptir.

     

    SAĞLIKLI BİR CİLT İÇİN RENKLİ VE DENGELİ BESLENMEK ŞART

    • Rengarenk meyve ve sebzelerin dengeli şekilde yer aldığı menülerimizde, diğer besin gruplarından (et grubu, ekmek grubu ve süt grubu) besinler de yeterli miktarda bulunmalıdır. Bunlardan cilt sağlığı için en önemlileri aşağıda yer almakta.
    • Omega-3 yağ asitlerinden zengin BALIK, cildin elastikiyetini artırarak yaşlanmayı geciktirirken aynı zamanda cilt kalitesinin gelişmesine yardımcı olur. Mevsiminde haftada 3 kez tüketilmelidir. Balık ve balık yağı gibi ceviz de omega-3’ün kaynaklarından biridir. 2 tam ceviz 1 porsiyondur.
    • Selenyum minerali; çok güçlü bir antioksidan mineraldir. Tahıllar, deniz mahsülleri ve et önemli kaynaklarıdır. Selenyum; sedef hastalığının tedavisinde destek olarak ve anti-aging amaçlı kullanılmaktadır.
    • YEŞİL ÇAYın, cilt sağlığı üzerinde etkili olduğu bilinir. Antioksidan özelliği yüksek olan yeşil cay günde 2-3 kupa tüketilmelidir.
    • YUMURTA, en kaliteli protein kaynağıdır. Cilt sağlığı için çok önemli olan çinkodan ve güzellik verici biotin ve B12 vitaminlerininden zengindir.
    • Sağlığımız için çok önemli olan SU’yu da unutmamak gerekir. Gün içerisinde ortalama 2,5-3 lt. kadar su içmeye özen gösterilmelidir. Cildin nemlenmesi ve dolaşım sisteminin sağlıklı çalışması için su içmek çok önemlidir.

    Renkli Diyet ile Sağlıklı Günler…

    İpek AĞACA ÖZGER
    Uzman Diyetisyen

  • Güzellik sırrı DNA

    Güzellik sırrı DNA

    “Skin DNA” adı verilen bu test sayesinde cildiniz için en uygun koruma yöntemlerini öğreniyorsunuz.

    Skin DNA testi, genlerinizi baz alarak sizin için en uygun cilt bileşenlerini ve tedavi yöntemlerini belirlemek için kullanılan bir yöntem. Genetik yapınızın belirlendiği bu yöntemle sizin için tasarlanmış, ömür boyu kullanabileceğiniz bir rehbere sahip oluyorsunuz. Yani çıkan sonuçlar bilimsel olarak kişiselleştirilmiş bir rehber niteliği taşıyor. İlk önce yanak içinden özel bir çubukla bir sürüntü örneği alınır ve laboratuara gönderilir. 15 gün sonra DNA raporunuz çıkar. Sonucunuza göre doktorunuz size özel cilt bakım tavsiyeleriyle cildinize gereken uygulamaları yapabilir.

    CİLDİNİ GENLERİNDEN SOR 

    Belirtiler görünür hale gelmeden, kollojen kaybıyla ilişkili genetik yatkınlığınızın olup olmadığı belirlenir. Çünkü genetik yatkınlık, hem kollojen üretiminin hızını hem de bozulma hızını belirler. Her üç kişiden birinin cildinde kollojen bozulmasını yatkın hale getiren genetik bir varyasyon vardır. Bunu bilmek ve önlemini almak sizi çok büyük ölçüde rahatlatır. Genetik yatkınlığımız serum glikoz seviyelerinin belirlenmesinde büyük rol oynar. Vücudumuzun ana yakıt kaynağı olan glikoz yani şeker doğru metabolize edilmediği taktirde doku hasarı meydana gelir. Cilt gevşer, çatlar ve incelmeye başlar ayrıca kızarıklık da oluşur. Bunu önleyecek tedbirleri almak sizi bir adım daha öne götürür.

    ÖZEL KORUMA SUNAR

    Güneşten gelen UV ışınları cilt yaşlanmasında  çok etkilidir. Genetik yatkınlığınız cildinizin güneş ışınlarıyla nasıl baş edebileceğinizin belirlenmesinde de önemli rol oynar. Skin DNA testi, güneşten korunma faktörüne, cildinizin ne kadar ihtiyacı olduğunu ortaya çıkarır ve genlerinize özel olarak tasarlanan güçlendirilmiş koruma sistemi sunar. Serbest radikallerin tüm vücudumuzdaki sistemler gibi cildin yaşlanma süresince etkili olduğu kanıtlanmıştır. Serbest radikaller herkeste aynı miktarda bulunmaz. Antioksidan koruma moleküllerinin üretimi kişiden kişiye değişir. Serbest radikallere karşı genetik olarak korunuyor musunuz bunu ancak DNA’larınıza bakarak öğrenebilirsiniz.

    (HİLAL KORAL / AKŞAM GAZETESİ)