Etiket: cilt

  • Kahverengi benlerin bitkisel tedavisi

    Kahverengi benlerin bitkisel tedavisi

    Yüzümüz, kuşkusuz cilt güzelliğimizde en çok dikkat ettiğimiz, yerlerimizden bir tanesidir. Ciltteki kahverengi lekeler, ufak ufak çıkarak, sizi huzursuz edebilir. Bu benleri yok edebilirsiniz.

    Kişniş, kahverengi benlerinizin kaybolmasına yardımcı oluyor. Kişnişi güzelce öğüttükten sonra kahverengi benlerinizin üzerine koyarak, masaj yapınız. Daha sonra yüzünüzü ılık su ile yıkayınız. Bu bitkisel tedavi yöntemini haftada 3 gün birer gün aralıkla uygulamanız öneriliyor.

    Keten tohumu ciltteki kahverengi benlerin önüne geçen bitkisel bir yağdır. Keten tohumunun yağını ve normal keten tohumunu ezerek birlikte iyice karıştıralım. İçerisine bir çay kaşığı organik bal ilave ederek, benlerinizin üzerine maske yapar gibi uygulayınız. Yüzünüzde 15 dakika kaldıktan sonra, ılık su ile yıkayabilirsiniz.

  • Suna Dumankaya’dan Çillere Karşı Önlem

    Suna Dumankaya’dan Çillere Karşı Önlem

    Çilleriyle arası iyi olmayan bayanlar için Suna Dumankaya’dan iki basit öneri:

    Bir bayır turpunu ince ince kıydıktan sonra içinde üzüm sirkesi bulunan bir kavanoza koyun.

    Ağzını sıkıca kapatıldıktan sonra bir haf­ta dinlendirilmeye bırakın. Elde ettiğiniz sıvıyı süzüldükten sonra, yatmadan önce tülbenti bu sıvıyla ıslatıp yüzünüze sarın.

    Kızılyaprak bitkisi yirmi dakika sıcak suda demlenmeye bı­rakın. Süzerek elde ettiğiniz suyu nöbet şekeri ile tatlandırarak öğünler arasında birer bardak için.

  • Zona – Gece Yanığı Hastalığı Neden Olur?

    Zona – Gece Yanığı Hastalığı Neden Olur?

    ZONA GECE YANIĞI HASTALIĞI

    Halk arasında gece yanığı olarak bilinen Zona sinir ucu iltihabıdır.

    Zonaya neden olan suçiçeği hastalığı virüsüdür. Su çiçeği çoğunlukla çocukluk döneminde geçirilen ve solunum yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Su çiçeği iyileştikten sonra hastalığa neden olan virüs vücuttan tamamen yok olmaz ve bazı sinirlerin içine yerleşerek uyur vaziyette kalır.

    Vücut direnci zayıflayınca ortaya çıkar
    Uzun yıllar boyunca hiçbir sorun yaratmaz. Ancak bazı kişilerde Vücudun direncinin azaldığı durumlarda uyuyan bu virüs uyanır. Yerleştiği sinirin içinde çoğalır ve sinirin uçlarına, sinirin dağıldığı deri bölgesine gelerek ağrı ve cilt döküntüsüyle seyreden Zona hastalığını oluşturur.

    Vücudun zayıf düşmesine yol açan nedenler:
    Bazı enfeksiyonlar, yorgunluk, uykusuzluk, dengesiz beslenme, aşırı kilo kaybı, stres,alınan bazı ilaçlar, kanser gibi hastalıklar sıralanabilir. Zona çocuklar da dahil olmak üzere her yaşta görülür.

    Zona Nerelerde Görülür:
    Sadece sinirin bulunduğu alanda görülür.
    50 yaşın üzerinde, yaşlılarda, başka hastalığı olanlarda daha ağır seyreder. Zona ağrı ve deri döküntüsüyle seyreden bir hastalıktır. Bu iki belirti de tüm vücutta değil sadece sinirin bulunduğu alanda görülür. Zona da yüz, saçlı deri, gövde, kol ve bacaklar gibi vücudun herhangi bir bölgesinde sinirler tutulabilir.

    Bununla beraber en sık tutulan bölge göğüs bölgesidir. Ağrı ve döküntü vücudun sağ ya da sol olmak üzere bir yarısında bir kuşak tarzında yerleşir. Ağrı, deri döküntüsünden önce ortaya çıkabilir. Hastalar ağrıyı yanma, zonklama, batma, bıçak saplanması, karıncalanma, uyuşma şeklinde hisseder.

    Ağrı döküntünün iyileşmesi ile kaybolur
    Ağrının ardından deride bir kızarıklık ve üzerinde yerleşmiş su dolu kabarcıklar ortaya çıkar. 3-4 hafta içinde bunlar kurur ve kabuklanarak iyileşir. Ağrı bu dönemde devam eder ve döküntünün iyileşmesiyle kaybolur.

    Ancak bazen, özellikle de yaşlı kişilerde ağrı döküntünün iyileşmesinden sonra da devam eder.

    Zona Tedavisi:
    Zona tedavisinde istirahat önemlidir.

    Deri döküntüsü için ıslak pansumanlar ve kurutucu merhemler yararlıdır. Vitaminler, ağrı kesiciler ve virüsün çoğalmasının durduran bazı ilaçlar da tedavide kullanılmaktadır. Ağrının inatçı olduğu vakalarda antidepresanlar, sinir blokajı gibi yöntemlerden yararlanabilir.

  • Lazer Epilasyon Nasıl Yapılır ?

    Lazer Epilasyon Nasıl Yapılır ?

    Lazer epilasyon süreci, “lazer epilasyon yapılacak olan bölgenin temizlenmesi, bölgedeki uzun olan kılların kısaltılarak epilasyona uygun hale getirilmesi ve lazer cihazı ile taranması” biçiminde üç değişik kademeden oluşmaktadır.

    Lazer epilasyona başlamış olmadan evvela, epilasyon icra edilecek bulunan bölgeye epilasyona yardımcı özel bir jel sürülür. Daha sonrasında ten ve kıl renginize göre size en cazip bulunan lazer epilasyon cihazı ile epilasyon icra edilecek bulunan bölge taranır. Bu tarama işlemi, lazer epilasyon yapılan bölgeye ve kıl yoğunluğuna göre birkaç dakika ya da birkaç saat sürebilmektedir.

    Bilinmekte olanın tersine lazer epilasyon sanıldığı kadar uzun süren bir tedavi değildir. Seans süreleri tahmini olarak 15 dk ile 45 dk. arasında sürmekte ve seans aralıkları ( şahsın lazer epilasyona gelme aralığı ) 4 ile 8 hafta arasında değişmektedir. Lazer epilasyon tedavisinin bitmesi için gereken seans rakamında ortalama 3 ile 6 seanstır. Kısacası lazer epilasyon tedavisi hem kısa sürmekte, ve hem de kısa bir zamanda netice alınıyor.

    İlgili Konular ;
    Lazer Epilasyon
    Lazer Epilasyon, İğneli Epilasyon

  • Siyah Lekelerin Bitkisel Tedavisi

    Siyah Lekelerin Bitkisel Tedavisi

    Siyah lekeler insanların baş belalarıdır. İnsanları güzelliklerini bozan bu siyah lekeler bazı ürünler kullanıldığı halde geçmeyebiliyor. Fakat yazımızın devamındaki bu bitkisel öneriyle siyah lekelerden tamamen kurtulacaksınız.

    İşte size mucizevi öneri; elma sirkesi. Yarım su bardağı suya, 3 çorba kaşığı kadar elma sirkesi ekleyip iyice kaynatın. Daha sonra ateşi kısın ve başınıza bir örtü örtüp, yüzünüzü buhara tutun. Bu şekilde yüzünüze 15-20 dakika buhar verin.

    Siyah Lekeler Nasıl Geçer?
    Daha sonra yarı yarıya sulandırılmış elma sirkesiyle yüzünüzü silin. Bu işlemi haftada 2 kez tekrarlayabilirsiniz. Düzenli olarak yapılan işlem sonucunda siyah lekelerin yok olduğunu ve cildinizin parladığını göreceksiniz.

    Siyah noktaların giderilmesi için diğer öneriler:

    a) Birer tutam kırlangıç otu, ayrık otu bir kaba konularak üzerine beş bardak su ilave edilerek kaynatılır ve bir gece dinlendirdikten sonra siyah noktaların üzerine sürülür.
    b) Birer tutam nane, yabani kekik yaprağı, ıhlamur bir ka*ba konulup yeteri kadar su ilave edilerek kaynatılır. Soğuduktan sonra siyah noktaların üzerine sürülür.
    c) Bir adet çok olgun domates ezilir ve ince bir tülbentle süzülür. 1 tatlı kaşığı gliserin ve iki damla aselbent tentürü katılıp karıştırılarak şişeye doldurulup kullanılmak üzere saklanır. Cildin siyah noktalı kısımlarına bol miktarda sürülür

  • Saç Mezoterapisi Nedir?

    Saç Mezoterapisi Nedir?

    Saç dökülmesine önlemek ve kontrol altında almak, saçta hacim ve canlandırma kazandırmak için saçlı deri bölgesine uygulanan tedavi şekline saç mezoterapisi denilir.

    Saç dökülmesi, saçların zayıflaması ve cansızlaşması gibi durumlarda uygulanabilen bir yöntem. Bu yöntemde çok ince uçlu bir iğne ile saçlı deri kıl köklerine besleyen, ilaçlar, vitamin ve mineraller direkt kıl köklerin olduğu bölgeye enjekte edilir, saçlı deride kan dolaşımını artması nedeni ile saçların dökülmesini azaltır, saçlar parlaklık ve canlılık kazanır, seans sayısı problemin yoğunluğuna göre değişmekle birlikte ortalama 5-10 dur, haftada bir şeklinde uygulanır ve ortalama 15 dakika sürer, iğneler son derce ince üçlü olduğundan kesinlikle ağrı, acı yapmaz.

    Saç mezoterapisi nasıl uygulanır? Kaç seanstır?

    Saç mezoterapisinde çok ince uçlu bir iğne ile küçük mikroenjeksiyonlar halinde saçlı deri bölgesine ilaç enjekte ediliyor, bu karışımlar kişiye özel olarak hazırlanır ve bölgesel olarak tatbik edilir. Problemin yoğunluğuna göre haftada bir ortalama 5-10 kez ve sonraki seanslar 15 günde bir ve ayda bir uygulanır. Saçta toparlama ve hacım görmek için en az 2-3 ay sabır göstermek ve tedaviye devam etmek gerekir.

    Alopesi ne anlamında geliyor?

    Normal bir erişkinde tahminen toplam saç sayısı 150000-170000 arasıdır. Günde 50-100 tane saç telinin dökülmesi normal sayılır, aslında saç döküldüğünde sadece gövdeden kopma olur, saç kökü yani follikul yerinde kalır, bu süre ortalama 6-8 sene sürer. İnsan hayatı süresince ortalama 12 kez saç kökünden yeni saç çıkar. Androgenetik tıp saç kayıplarında ise follikül sayısında azalmasından ziyade kıl kökünde bir küçülme ve kıl dökülme sıklusunda bir hızlanma meydana geliyor.

  • Selülit Nedenleri Nelerdir?

    Selülit Nedenleri Nelerdir?

    Yaz yaklaşıyor, tatil planlarımızı yapmaya başladık ve listemizin en başında selülitleri yok etmek var… Önce selülit oluşma nedenlerini öğrenelim, sonra da bu nedenleri ortadan kaldıralım…

    – Ağır, aşırı kalorili besinlerle düzensiz ve yanlış beslenme…

    – Doğum kontrol hapları kullanırken yeterince su içmemek…

    – Hareketsiz bir yaşam sürmek…

    – Hızlı ve stresli yaşamın yarattığı gerginlik, kaygı ve güvensizlik gibi ruhsal etkenler…

    – Düzensiz uyku…

    – Günde 2 litreden az su içmek ya da hiç su içmemek…

    – Aşırı tuz tüketimi nedeniyle vücutta sıvı kaybının oluşması…

    – Karaciğer ve sindirim bozuklukları, kabızlık, aşırı dar elbiseler…

    İlgili konular ;
    Selülit; nedenleri ve çözümleri
    Selülit nedir? Nedenleri ve Önleme Yolları Nelerdir?

  • İşte aşırı terlemenin çözümü!

    İşte aşırı terlemenin çözümü!

    Terlemenin vücudun bir savunma mekanizması olduğunu ve bu şekilde vücut sıcaklığının ayarlandığıdır. Aşırı terlemenin (hiperhidrozis) ise özellikle eller, koltuk altı, ayaklar, alın, yüzde ve vücudun geri kalan bölgesinde normal fizyolojik ve duygusal durumların ötesinde terleme olması durumu olduğunu , “Bu durum normal ter bezlerinin uyaranlara abartılı cevap vermesinden kaynaklanmaktadır. Ellerde terlemenin fazla olması, koltuk altlarının sık sık ıslanması kişilerin yaşam kalitesini etkiler. Genellikle bu kişiler çekingen, sıkılgan ve utangaçtırlar. İş ilişkileri ve sosyal hayatları etkilenir. Kişi yaşam şeklini bilinçli veya bilinçsiz şekilde değiştirir, sosyal ortamlardan uzak durur. El ve koltuk altında aşırı terleme olması tedavi gerektiren bir durumdur ve kesin tedavisi endoskopik torakal sempatikotomidir. Hasta ertesi gün taburcu edilir ve bir hafta içinde çalışma hayatına dönebilir. El terlemesi için başarı yüzde 99, koltuk altı için bu oran yüzde 90′dır. Ameliyatın hemen sonrası eller, koltuk altı ve çoğu zaman da ayaklar kurumuş olur” dedi.

    TEDAVİ YÖNTEMLERİ

    Tedavi yöntemleri, “Alüminyum klorit ve etil alkol karışımlı kremler, sistemik antikolinerjik ilaçlar, beta blokör ilaçlar, iontoforez (el ve ayaklara elektrik akımı uygulamasıdır), botox uygulaması, liposakşın (yağ aldırma). Bu yöntemlerin çoğu günümüzde uygulanmaktadır ancak hiç biri kesin çözüm değildir. Bazılarının tedaviye bağlı yan etkileri fazla iken bazıları kısa süreli ve pahallı tedavi yöntemleridir” diye konuştu.

    Ameliyatın özellikle el, koltuk altı ve yüz terlemelerinde kesin ve mükemmel sonuç verdiğini , “Genel anestezi altında, kamera yardımıyla kapalı olarak yapılan ameliyat ile sempatik sinir fonksiyonu bölgesel olarak ortadan kaldırılır (klips, sinirin kesilmesi veya yakılması, kesilip çıkarılması). Açık yöntemle yapılan ameliyatlar günümüzde bu hastalarda artık terk edilmiştir” şeklinde konuştu.

    AMELİYAT YÖNTEMLERİ

    Kamera yardımı ile yapılan kapalı ameliyatlar: “Endoskopik torakal sempatektomi: Göğüs boşluğu içinde ilerleyen ve el, koltuk altı ve yüzü etkileyen sempatik sinirin kısmi olarak çıkarılmasıdır. Bu ameliyat yöntemi yan etkileri nedeniyle günümüzde artık uygulanmamaktadır.

    Endoskopik torakal sempatikotomi: Göğüs boşluğu içindeki sempatik sinirin makas veya koter (kesici ve yakıcı özelikte elektirikli cihaz) ile sadece bir bölgeden kesilmesidir. Günümüzde en sık uygulanan yöntemdir.

    Klips ile sempatik blokaj: Göğüs boşluğu içindeki sempatik sinire titanyum veya polimer klipslerle blokaj uygulanmasıdır. Yan etkileri daha az olmasından dolayı tercih edilmekte ve uygulanmaktadır.

    Hastanın klips ile ameliyat sonrası kompensatuvar (dengeleyici) terlemeden veya diğer yan etkilerden rahatsız olması durumunda klipsin çıkartılarak hastanın tekrar eski durumuna döneceği bildirilmektedir ancak bu bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Klipsin sinire yaptığı baskı sonucu sinir dokusunda hasar meydana gelmektedir. Hastaya klips çıkarıldıktan sonra 1-3 ay içinde sinir kendini yenileyip eski fonksiyonlarını kazanabilir ancak bu düşük bir ihtimal olup kesin değildir. Klipsin çıkarılması sonrası şikayetlerin geriye döneceği garanti edilmemelidir.”

    AMELİYAT RİSKLERİ VE YAN ETKİLERİ

    Ameliyatın genel anestezi altında yapıldığını ve herhangi bir ameliyatta ortaya çıkabilecek problemlerin endoskopik torakal sempatikotomi için de geçerli olduğunu , “Bu ameliyattan sonra hastaların yüzde 1-5′inde bazı komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bunlar pnömotoraks (göğüs boşluğunda hava kalması), interkostal nöralji (ameliyat bölgesinde ağrı), horner sendromu (göz kapağında hafif aşağı inme), kanama gibi durumlardır. Yan etki olarak kompenzatuvar terleme (yüzde 10-70) görülebilir.

    En çok sırt, karın, kalça, bacaklar gibi bölgelerde görülür. Bu durum ameliyat sonrasında en sık rastlanan problemdir ancak hastalar genellikle günlük hayatlarını fazla etkilemeyen bu durumdan şikayetçi olmazlar. Endoskopik torakal sempatikotomi tecrübeli bir cerrah tarafından uygulanırsa son derece güvenli bir yöntemdir. Bu ameliyat yaklaşık 3 yıldır Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahi Anabilim Dalı’nda uygulanmaktadır. Ameliyat video yardımıyla kapalı olarak yapılmakta ve hastalar ertesi gün taburcu edilmektedir. Kliniğimizde aksiler ve palmar hiperhidrozis nedeniyle ameliyat edilen hastalarda başarı oranı yüzde 95′in üzerinde, hasta memnuniyeti yüzde 90′ın üzerindedir.”

    Aşırı Terleme Sorununuza Bitkisel Çözümler

    Aşırı terleme normalde sağlığa zarar vermez. Terlemeyi önleyici pomad ve losyonlar mevcuttur. Terlemeye bitkisel tedavi olarak şu kürleri önerebiliriz.

    – 1 bardak kaynar suya 2-10 gr Adaçayı konur ve 10 dk. bekletilir. Günde 2-3 bardak içilir.
    – Nane suyundan günde 20 gr içilir.
    – Meşe mazısı toz haline getirilir 5 gr. kitre ile içilir.
    – 1 bardak suya 6-10 gr. meşe kabuğı ufalanarak konur. 5 dk. kaynatılır bu su ilayaklar yıkanır.
    – Günde 3-4 damla elma yağı 1 fincan su il içilir
    – 1 bardak kaynar suya 2-10 gr. at kuytuğu konur 10 dk. bekletilir günde 2-3- bardak içilir.
    – Erik hoşafı yapılıp içilir.

  • Solaryum Zararlı mı?

    Solaryum Zararlı mı?

    Yaz yaklaşırken kadınları bronzlaşma telaşı sarar. Hatta günümüzde pek çok kadın denize gitmeden önce solaryumda bronzlaşıyorlar ama sağlıklı mı?

    Bronzlaşmak deriyi yaşlanmaktan ve deri kanserlerinden korur mu?

    Bronzlaşmak deriyi güneş yanıklarından korur, ancak tam tersine deri kanserleri için zemin hazırlar. ‘Sağlıklı bronzlaşmak’ yoktur. Bronzlaşmak deri yaşlanmasını peşin olarak kabullenmek ve deri kanseri riskini göze almak demektir.

    Solaryum zararlı mıdır?

    Solaryumlarda uzun dalga ultraviyole ışınları (UVA) kullanılmaktadır. Bu ışınlar da deri kanserlerini potansiyalize edici ve deriyi yaşlandırıcı etkilere sahiptir. Uzun dönem sonuçları henüz iyi bilinmeyen solaryumlardan sakınılmalıdır.

    Bronzlaştırıcı ürünler derimizi güneşten korur mu?

    Bazı kozmetik bronzlaştırıcılarda kına gibi deriyi boyayan maddeler bulunmaktadır. Bu tür maddeler deriye bronzlaşmış izlenimi verebilir, ancak maalesef güneş yanıklarından, deri yaşlanmasından ve deri kanserlerinden korumazlar. Bu ürünler kullanılsa bile diğer güneşten korunma önlemleri mutlaka alınmalıdır.

  • Selülite neden olan şeyler neler?

    Selülite neden olan şeyler neler?

    Selülitsiz bir yaz geçirmek ister misiniz?

    Kışın kalın giysilerin, pantalon ve çorapların ardına gizlenen selülitlerimiz ve kilolarımız yaz mevsiminin gelmesiyle beraber artık özgürlüklerini ilan ediyorlar. Pek çoğumuzun korkulu rüyası olan selülitlere ve kilolara bu fırsatı vermemek elimizde.

    Selülite yatkınlık yaratan etkenler

    Kadın cildinin doğal yapısı: On kadından dokuzunda bu problem vardır.

    Çoğunlukla ergenlik, gebelik, menapoz gibi kilo ve hormonal değişikliklerin yaşandığı dönemler,doğum kontrol hapları…

    Ağır, aşırı kalorili besinlerle düzensiz ve yanlış beslenme.

    Vücutta toksik etkiler oluşturan alkol, çay, kahve ve tütünün aşırı miktarda tüketimi.

    Hareketsiz bir yaşam.Hızlı ve stresli yaşamın yarattığı gerginlik, kaygı ve güvensizlik gibi ruhsal etkenler.

    Doğal çevreden çeşitli yollarla sürekli olarak alınan toksik maddeler.

    Tuz, su dengesinde değişikliklere neden olan idrar söktürücü ve müshillerin gelişi güzel kullanımı.

    Düzensiz uyku.Karaciğer ve sindirim bozuklukları, kabızlık ,korse,dar elbiseler,kalp yetersizliklerine bağlı dolaşım yetersizlikleri.

    Selülit tedavisinde hangi yöntemlerden yararlanıyorsunuz?

    – Mezoterpi,
    – Radyofrekans yayan cihazlar,
    – Ultrason dalgaları ile sellülit tedavısı
    – Özel diyetler ve egzersizler ile desteklenme

    Mezoterapi nedir?

    Mezoterapi günümüzde estetik tıp dalında selülit tedavisinde en sık kullanılan yöntem sayılır. Yöntemin temeli ilk kez 1952′de Fransa’da Dr.Pistor tarafından gelmekte ve 1987 tarihinden beri Fransız Tıp Akademisi tarafından alternatif tıp tedavileri arasında önemli bir yer almıştır, bugün ise Fransa’da yaklaşık 18000 doktor tarafından günde 65000000den fazla hasta bu yöntem ile tedavi edilmektedir.Uluslararası Mezoterapi Derneği ise yaklaşık 16 ülkede bu yöntemleri uygulamaktadır.Bütün dünyada kanıtlanmış olması,bir çok ülkede uygulanıyor olması, her gün binlerce hekimin bu yöntemi uyguluyor olması, yöntemin yararlı bir yöntem olduğunu gösteren en önemli faktördür. Mezoterapinin kelime anlamı, orta deriye ince uçlu(4- 6 mm ) iğnelerle belli açılarla ilaçı direkt hedef organa enjekte ederek bölgeye tedavi sağlamaktır.Bu yöntemin temeli seri şeklindeki iğnelerin çarpma etkileri ile bağışıklık sistemine harekete geçirmek ve kılcal damar ve kanlanmanın artışı ile direkt hedef organı etkilemektir.

    Mezoterapinin (Mezotherapy) avantajleri nelerdir?

    Sonuçların hızlı ve kesin olması(ortalama 3. seanstan sonra sonuçlar gözlemleniyor). Selülit tedavisinde en etkin, en başarılı yöntem olarak uygulanması. Doğru uygulama ve uygulayaıcıda başarı şansı %80, %100 arasında değişiyor. Doğru kişilerce uygulandığında her hangi bir yan etki içermemesi. Cerrahi yöntemlerin aksine lokal ve ya genel anetezi gerekmemesi, ve uygulamadan sonra kişinin günlük aktivitelerini herhangı bir şekilde etkilememesi.Kozmetik yöntemler(yosun, parafin, masaj…)göre çok daha etkin sonuçlar sağlaması, kısa sürede gerçekleşmesi…

    Mezoterapi(mezotherapy) Dezavantajları nelerdir?

    Uzman ve bu konuda eğitimli hekim tarfından uygulandığında her hangi bir yan etkisi yok. Bazen 1-4 yerde küçük morarmalar olabilir, bir kaç günde kaybolur. Yan etkiler ancak doğru olmayan uygulamalarda ve yalnış ilaçlarda görülebilir. Merkezimizde bizzat uzman hekim tarfaından uygulanıyor. Bir seansta uygulanan ilaç dozu belli bir dozu aşmamalı ve belli aralıklar ile olmalı.

    Mezoterapinin Kullanım Alanları

    – Estetik kullanım
    – Sellülit,bölgesel zayıflamaSaç dökülmesi ve saç canlandırmaYüz gençleştirme,cilt gençleştirmeÇatlak,yara izleri
    – Tıbbi kullanım alanları
    – Romatolji,eklem ağrıları
    – Spor yaralanmaları