Etiket: cilt kuruluğu

  • Ayak Bileklerinin Kaşınması Nedenleri ve 4 Tedavi Yöntemi

    Ayak Bileklerinin Kaşınması Nedenleri ve 4 Tedavi Yöntemi

    Ayak bileklerindeki kaşıntı, günlük yaşantımızı etkileyen ve rahatsız edici bir sorun olabilir. Bu durum, birçok kişinin karşılaştığı yaygın bir cilt sorunudur ve çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Ayak bileklerindeki kaşıntıyla başa çıkmanın ilk adımı, bu sorunun kökenini anlamaktan geçer. Bu yazıda, ayak bileklerinin kaşınmasının nedenlerini, belirtilerini ve etkili tedavi yöntemlerini detaylı bir şekilde ele alacağız. Sağlıklı ve rahat bir yaşam sürmek isteyen herkes için bu bilgiler, ayak sağlığınızı optimize etmenize yardımcı olabilir. Hadi, ayak bileklerindeki kaşıntının ardındaki sırları keşfedin ve sağlıklı adımlarla rahatlığınızı geri kazanın.

    Ayak Bileklerinin Kaşınması Nedenleri Belirtileri ve Tedavi Yöntemi

    Ayak bileklerinin kaşınması, birçok insanın karşılaştığı rahatsız edici bir durumdur. Ancak, bu semptomların altında yatan nedenleri anlamak ve etkili bir tedavi yöntemi bulmak önemlidir. Bu yazıda, ayak bileklerinin kaşınmasının nedenlerini, belirtilerini ve etkili tedavi seçeneklerini keşfedeceğiz.

    ayak bileklerinin kaşınması
    ayak bileklerinin kaşınması

    Nedenleri

    1. Cilt Kuruluğu: Ayak bileklerinin kaşınmasının en yaygın nedenlerinden biri cilt kuruluğudur. Özellikle soğuk kış aylarında, cilt kuruyabilir ve kaşınmaya neden olabilir.
    2. Mantar Enfeksiyonları: Mantar enfeksiyonları, ayak bölgesinde kaşıntıya ve kızarıklığa neden olabilir. Ayak hijyenine dikkat etmek bu tür enfeksiyonları önlemekte önemlidir.
    3. Alerjiler: Ayak bileklerinde kaşıntı, belirli kumaşlara, deterjanlara veya ayakkabı malzemelerine karşı alerjik reaksiyonlardan kaynaklanabilir.
    4. Egzama: Cilt iltihabı olan egzama, ayak bileklerinde kaşıntıya ve kızarıklığa neden olabilir.

    Belirtileri

    Ayak bileklerinin kaşınmasının genel belirtileri şunları içerebilir:

    • Kaşıntı ve yanma hissi
    • Kızarıklık ve şişlik
    • Deride pullanma veya çatlaklar
    Ayak Bileklerinin Kaşınması Nedenleri ve 4 Tedavi Yöntemi
    Ayak Bileklerinin Kaşınması

    Tedavi Seçenekleri

    1. Nemlendirici Kullanımı: Cildi nemli tutmak, cilt kuruluğunu önleyerek kaşıntıyı azaltabilir.
    2. Antifungal Kremler: Mantar enfeksiyonları için antifungal kremler, enfeksiyonu kontrol altına alabilir.
    3. Alerji Testleri: Ayak bileklerindeki kaşıntının alerjik reaksiyonlardan kaynaklanıp kaynaklanmadığını belirlemek için alerji testleri yapılabilir.
    4. Topikal Steroid Kremler: Egzama gibi iltihaplı durumları yönetmek için doktorunuzun önerdiği topikal steroid kremler kullanılabilir.

    Ayak Bileği Kaşıntısının Doğal Tedavisi

    1. Yulaf Ezmesi

      Kolloidal yulaf ezmesi, ayak bileğindeki kaşıntıdan kurtulmaya yardımcı olan tahriş önleyici, iltihap önleyici ve cildi yatıştırıcı özelliklere sahiptir. Küçük bir leğene yarım su bardağı kolloidal yulaf ezmesi ekleyin ve üzerine ılık su dökün. Ayak bileklerinizi bu suda bekletin veya kolloidal yulaf ezmesine su ekleyerek bir macun yapın ve ayak bileklerinize sürün.

    2. Soğuk Kompres

      Temiz bir bezi soğuk suya batırın ve bu bezi ayak bileklerinize sararak soğuk kompres uygulayın. Alternatif olarak, buzluktan çıkardığınız buz küplerini temiz bir bez içinde ayak bileklerinize tutabilirsiniz.

    3. Aloe Vera Jel

      Aloe vera jel, ayak bileği kaşıntısına doğal bir çözüm sunar. Aloe vera yapraklarındaki viskoz jel, zengin bir şekilde E vitamini içerir. Bu vitamin, cildi besler ve serbest radikallerden korur. Ayrıca aloe vera, nemlendirici, antienflamatuar, antibakteriyel ve antifungal özelliklere sahiptir. Aloe vera yaprağını uzunlamasına kesip içindeki jeli ayak bileklerinize sürün.

    Öneriler:

    • Ayak Hijyeni: Ayakları düzenli olarak yıkamak ve kuru tutmak, enfeksiyon riskini azaltabilir.
    • Rahat Ayakkabılar: Ayak bileklerinize rahatça sığan ve nefes alabilen ayakkabılar giymek, kaşıntıyı azaltabilir.
    • Doktora Danışın: Ayak bileklerindeki kaşıntı şiddetliyse veya uzun süre devam ediyorsa, bir sağlık profesyoneli ile iletişime geçmek önemlidir.

    Bu yazı, ayak bileklerindeki kaşıntının çeşitli nedenleri, belirtileri ve etkili tedavi yöntemleri hakkında bilgi sağlayarak okuyuculara yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Unutmayın ki herkesin cilt yapısı farklıdır, bu nedenle etkili tedavi için bir uzmana danışmak her zaman en iyisidir.

  • Cilt Kuruluğu Maskesi Tarifi ve  İyi Gelen Bitkisel Çözümler

    Cilt Kuruluğu Maskesi Tarifi ve  İyi Gelen Bitkisel Çözümler

    Kuru ciltlerde cilt kuruluğuna neden olan durumlardan bazıları şunlardır:

    • Bazı sabunların yapısı
    • Duşta normalden çok daha uzun süre vakit geçirmek
    • Güneşe uzun süre maruz kalmak
    • Beslenme alışkanlıklarına dikkat etmeyerek sağlıksız beslenmek
    • Yeterince su ve sıvı tüketmemek
    • Klorlu havuzlarda normalden daha fazla vakit geçirmek
    • Yaşlılık
    • Kullanılan bazı ilaçların yan etkileri
    • Diyabet problemi

    Cilt Kuruluğu Belirtileri

    Cilt kuruluğu kalıcı bir problem değildir. Önlem alınması halinde cilt normaline döndürülebilir. Cildin fazla kuru olması durumunda; ciltte kızarıklar oluşur, cilt yıpranmış gibi gözükmeye başlar, ciltte pul pul dökülmeler meydana gelir, cilt sertleşir ve ciltte kaşınma durumu oluşur.

    cilt kuruluğu bitkisel maskesi
    cilt kuruluğu maskesi

    Cilt Kuruluğu Maskesi Tarifi ve  İyi Gelen Bitkisel Çözümler

    Cilt kuruluğuna iyi gelen bazı bitkisel çözümler şunlardır:

    Hindistan cevizi yağı

    Yağ asidi ve E vitamini içerdiğinden cildi eski nemli haline ulaştırabilir. Bu yüzden birçok nemlendiricinin içeriğinde de olan bir maddedir. Isıtılmış Hindistan cevizi yağı, duştan sonra temiz cilde sürülmelidir. Bu uygulama masaj yaparak yapılmalıdır. Hindistan cevizi yağını cildin emebilmesi için 10 dakika beklenir. Sonra duş alınır. Her gün tekrar edilebilecek bir yöntemdir.

    Bal

    Cildin nem dengesini sağlamasının yanı sıra cildi yumuşatır da. Duş almadan önce bal ile nemlendirmek istenen bölgeye dairesel hareketler ile masaj yapılır. Cildin balı emebilmesi için 10 dakika kadar beklenir. Sonrasında duş alınır. Bu işlem günde 2 kere tekrarlanabilmektedir.

    Yulaf

    Ölü cilt hücrelerinden kurtulunmasını sağlar. Aynı zamanda da cildi nemlendirir. Banyo yapılacak olan suya 1 bardak öğütülmüş yulaf ve birkaç damla lavanta eklenmelidir. 15 dakika boyunca bu suyun içerisinde oturulmalıdır. Sonrasında duş alınmalıdır ve duştan sonra da nemlendirici sürülmelidir. Haftada maksimum 2 kere yapılabilir.

    İlgili Konular;

  • Yaz Aylarında Cildinizi Bekleyen Tehlikeler

    Yaz Aylarında Cildinizi Bekleyen Tehlikeler

    Hepimizin uzun süredir beklediği yaz ayları gelip çattı fakat cildimizin bu döneme hazır olup olmadığını henüz bilmiyoruz. Deniz suyu, güneş ışınları, nemli hava ve daha birçok detay cildimize zarar verebiliyor. Kozmetik ürünlerden alacağımız destek ne kadar yeterli olacak? Ya da cilt yapımız hakkında bilgi sahibi miyiz? Yaz aylarında cildimizi büyük tehlikeler bekliyor ve dilerseniz bu detaylara hep birlikte göz atalım…

    Cilt Kuruluğu

    Yoğun güneş ışınları ve sıcak hava nedeniyle özellikle hassas cilt yapıları kuruluk sorunu ile baş etmek durumunda kalabiliyor. Kurumuş ciltlerin bakımı çok daha zor olacaktır bu yüzden önlem almak adına düzenli olarak nemlendirici kremleri ve kozmetik ürünleri çantanızda bulundurmanızı tavsiye ediyoruz. Cilt yapınızı korumak ve hassasiyeti ortadan kaldırmak adına özellikle bu dönemde yoğun nem desteğine daha fazla ihtiyacınız olacaktır.

    Yaz Aylarında Cildinizi Bekleyen Tehlikeler | 1

    Soyulmalar/Dökülmeler

    Koruyucu krem kullanımı yaz aylarında daha büyük önem taşımaktadır. Yaz aylarında cildinizi bekleyen en büyük sorunlardan bir tanesi soyulmalar ve dökülmeler olarak karşımıza çıkıyor. Güneş ışınlarının zarar vermesi ile birlikte ciltte meydana gelen soyulmalar, cildin daha sağlıksız bir görüntüye sahip olmasına neden oluyor.

    Bu aşamada cilt yapınızı belirledikten sonra ihtiyacınız olan koruma kremlerini ya da spreylerini de yanınıza alabilirsiniz. Markalar bu bağlamda ürün desteği sunmaya devam ediyor ve cilt yapınıza uygun koruma ürünleri ile karşınıza çıkıyorlar.

    Kuru Ciltler İçin Maskeler için Tıklayın !

    Evde Doğal Nemlendirici Krem Nasıl Yapılır? Tıklayın !

    Kuru Ciltler İçin Müthiş Maske Tarifleri için Tıklayın !

  • Kuru Ciltler İçin Maske

    Kuru Ciltler İçin Maske

    Kuru cilt için maske tarifini uygulayarak kısa sürede kuru ciltten kurtulup nemli bir cilde kavuşabilirsiniz.

    Kuru ciltler için maskeler tarifimizde yer alana avokado A, E ve C vitaminleri ve potasyum, bakır, magnezyum, demir ve fosfor gibi mineraller yönünden zengin içeriği ile cildinize parlak ve genç bir görünüm kazandırır.
    Kuru ciltler için maskeler tarifimiz tüm cilt tiplerine rahatlıkla uygulanabilir.Kuru ciltler için maske tarifimizin en önemli maddesi olan avokado cildinizi temizler, çizgileri ve ince kırışıklıkları yok eder.Nemlendiricidir bu nedenle kuru ciltler için maske yaparken muhakkak kullanmalıdır.
    Güneş yanıklarına iyi gelir. Kuru cilt için maske tarifini uygulayarak kısa sürede kuru ciltten kurtulup nemli bir cilde kavuşabilirsiniz.

    Kuru Ciltler İçin Maske

    Kuru Ciltler İçin Maske Malzemeler

    • 1yumurta akı
    • 1/4(bir avokadonun dörtte biri)
    • 1 tatlı kaşığı bal
    • 1 tatlı kaşığı süt

    Kuru ciltler için bakım maskeleri için tıklayınız

    Kuru Ciltler İçin Maske Yapılışı

    • Yumurtanın akı köpü köpük olana kadar çırpın.
    • Avokadoyu bir kasede ezin.
    • Tüm malzemeyi yani balı, yumurta akını, sütü, avokadoyu karıştırıp yüzünüze uygulayın.
    • 15 dakika kalsın.
    • Suyla Durulayın.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

     

    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
    kuru ciltler için maskeler
  • Kışı sağlıklı geçirmek için…

    Kışı sağlıklı geçirmek için…

    Prof. Dr. Çağatay Öktenli sağlıklı bir kış geçirmemiz için önerilerde bulundu.

    Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları ve Check-Up Uzmanı Prof. Dr. Çağatay Öktenli sağlıklı bir kış geçirmemiz için önerilerde bulundu.

    Mümkün olduğunca aktif olun

    Çok soğuk havalardan korunmayla önerileriniz nelerdir?

    Evlerin ısısının sağlanması ve korunması çok önemlidir. Kapı ve pencereleri ısı kaybını önleyecek şekilde sıkıca kapatmak gerekir, ısı izolasyonu şarttır. Sıcak yiyecek ve içecekler tüketmek ısı dengesinin sağlanması için yararlı olacaktır. Mümkün olduğu kadar aktif olunmalıdır. Günlük hava durumu takip edilmelidir. Ayrıca dışarda iken titreme hissediyorsanız vücudunuzdan ısı kaybı oluyordur, hemen sıcak kapalı bir mekana gitmek gerekir. Soğuk ve soluk bir cilt, kendinizi çok halsiz ve uykulu hissediyorsanız, yürümede zorluk ve nefes darlığı oluyorsa ve kalp hızınız çok azaldı ise vücut ısınız düşmeye başlamış olabilir. Hemen sıcak bir ortama gitmek gerekir.Evin ısısını dengeleyin

    Kış aylarında evin ısısı nasıl olmalıdır?

    Gün içinde kullanılan tüm odalar ısıtılmalıdır. Dışarıya çıkıldığında ısıtıcı düşük ayarlarda çalıştırılarak evin çok soğuması önlenmiş olur, böylece ev ısınıncaya kadar geçecek zamanda üşünmemiş olunur. Evin ısısı, oturma odasında 21°C ve evin diğer bölümlerinde en az 16°C civarında olmalıdır. Yatarken oturma odasının ısısı azaltılabilir. Yatmadan önce yatak odası ısıtılmalıdır. Gece boyunca yatak odasının ısısının 18°C’nin altına düşmemesine dikkat edilmelidir. Eğer soba benzeri bir ısıtıcı kullanılıyorsa gece kapı ya da pencereyi bir miktar açarak havalandırmayı ihmal etmemek gerekir. Eğer elektrikli battaniye kullanılıyorsa, elektrik kapalı bile olsa asla sıcak su termoforlarını yatağınıza almayınız. Termostat kontrolü olmayan elektrikli battaniyelerin fişi yatmadan önce mutlaka çekilmelidir. Elektrikli battaniyelerin yıllık elektrik tesisatı kontrolleri ihmal edilmemelidir.

    Kışın en sık görülen alt ve üst solunum yolu problemlerinden korunmak için neler yapılabilir?

    Soğuğun vücut direncini düşürmesi, kapalı yerlerde uzun süre kalınması ve buraların iyi havalandırılmaması, sigara dumanı, yetersiz-dengesiz beslenme gibi nedenlerle kışın artış gösteren üst solunum yolu enfeksiyonları yaşlılar için önemli bir problemdir. Soba veya elektrikli ısıtıcılar oda havasını kurutarak inatçı bir öksürüğe neden olabilirler. Özellikle geceleri artan kuru öksürük yaşlının uyku kalitesini bozar ve yorar. Soba üzerinde sürekli kaynayan bir çaydanlık veya kalorifer üzerine konan su dolu kaplar ile oda havası nemlendirilebilir. Ortamı sık sık havalandırmak yararlı olabilir.

    Grip, yaşlıların yaklaşık % 15’inde, hastaneye yatış gerektirecek kadar ciddi sağlık problemlerine hatta ölümcül sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle özellikle 65 yaş üzerinde ve şeker veya böbrek hastalığı olanlar yüksek risk altındadır. Korunabilmek adına, düzenli olarak eller yıkanmalıdır. Böylece, kapı kolları ve ışık düğmeleri gibi diğer insanların da kullandığı yüzeylerden ellerinize bulaşan mikropları yok etmiş olursunuz. Soğuk algınlığı geçiren bir misafirinizin kullandığı bardak, havlu vb. gibi eşyalar temizlemeden kullanılmamalıdır. Eğer soğuk algınlığı geçiriyorsanız, kendi kendinizi tekrar enfekte etmemek için kumaş mendil yerine tek kullanımlık kağıt mendiller tercih edin. Grip aşısı gripten korunmanın en iyi yoludur. Yıllık tekrarlanması gerekir. Grip aşısı için en uygun mevsim Sonbaharda Eylül ile Kasım ayları arasıdır.

    Kışın görülebilen diğer sağlık problemleri nelerdir? Nasıl korunabiliriz?

    Kalp krizleri kışın yaygın olarak görülür. Aşırı soğuk kan basıncımızı artırarak kalbimizin yükünü artırır. Kalbimiz soğukta vücut ısımızı korumak için daha fazla çalışmak zorunda kalır. Bu nedenle evimizin ısısının yeterli olması gerekir. Dışarı çıktığımızda da sıkı giyinmek, sapka, atkı ve eldiven takmak çok önemlidir. Kar kürümek gibi zorlayıcı aktiviteler zaten soğukta üzerinde büyük bir yük bulunan kalbimizin daha da yorulmasına neden olacaktır. Bunun dışında, tüm mevsimlerde görülebilmesine rağmen kışın daha yaygın olan nörovirus sindirim sistemimizi etkileyen viral bir hastalık etkenidir. Bulantı, kusma ve ishal yapar. Bol sıvı ve mineral almak gerekir, bu sağlanamıyorsa serum tedavisi için bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Sebebi kesin olarak bilinmemekle birlikte bir çok artritli kişinin eklem ağrıları kışın daha fazla olmaktadır. Soğuk havanın eklem iltihabını artırdığına dair bir kanıt yoktur, sadece eklem ağrısı ve eklem sertliği gibi şikayetler artmaktadır. Buna kışın depresif yakınmaların artması neden olur ki sadece eklem şikayetleri değil bir çok tıbbi durum kışın daha fazla şikayetle ortaya çıkmaktadır. Günlük düzenli egzersiz kişinin mental ve fiziksel durumunu güçlendirir. Eklem şikayetleri için özellikle yüzme çok yararlıdır.

    Cilt kuruluğu yaşlıların çoğunun ortak sorunudur ve kışın daha da kötüleşir. Soğuk ve kuru hava, ortamın neminin az olması, klima cihazları kuruluğu artıran faktörlerdir. Kuruluk bacaklarda daha fazla olmak üzere ellerin üzerinde, kollarda ve gövdede görülür. Kaşıntı ile birlikte, bu bölgelerde cilt kuru, kepekli ve çatlak görünümdedir. Kış boyunca nemlendirici kullanımı gerekebilir. Popüler nemlendirici kremler ve losyonlar bilinenin aksine ciltten emilmezler. Bunun yerine ciltten buharlaşarak nem kaybını engelleyerek cildin doğal nemini koruyarak etki gösterirler. Nemlendiricileri uygulamak için en uygun zaman banyo ya da duş sonrası cilt hafif nemli iken ve yatmadan öncedir. Banyoyu ılık su ile almak daha uygundur. Çok sıcak su cildin kuru hissedilmesine neden olur ve kaşıntılara neden olabilir. Sıcak su aynı zamanda saçlarınızı kurutur ve matlaştırır.

     

  • Cilt Kuruluklarından Korunma Yolları

    Cilt Kuruluklarından Korunma Yolları

    Yaşa bağlı olmaksızın meydana gelen cilt kurulukları birçok nedenden dolayı oluşabilir. Ciltteki pullanma ve sıkıntı verici bir gerginlik hissine neden olan kuru ciltlerden kurtulmanın yollarını merak ediyorsanız işte aradığınız cevaplar…

    Kuru cilt; tüm vücudumuzu bir film tabakası şeklinde örten hücrelerden oluşan stratum korneum denilen tabakadaki suyun kaybı sonucu oluşur. Bu tabaka suyunu kaybedince esnekliğini kaybeder, çatlar ve pullanır.

    Stratum korneum su tutan maddeler içerir ve cildin daha cildin alt kısımlarından suyun sızmasını engeller. Hücreler ve yağdan oluşan bir film tabakası içeren stratum korneum tarafından su tutulur ve ciltten buharlaşması engellenir.

    Kuru, pullu cildi tetikleyen faktörler nelerdir?

    Kuru cilt herhangi bir yaşta ve bir çok nedenden dolayı oluşur. Kuru cilde neden olan koşullar:

    – Kuru hava, özellikle kış aylarındaki düşük nem,

    – Düşük nem bulunan yerler, özellikle merkezi ısıtmanın olduğu kapalı alanlar, ateşe veya ısıtıcı fanlara yakın oturma,

    – Rüzgara maruz kalma,

    – Sık yıkanma, duş alma ve yüzme, özellikle bol klorlu aşırı sıcak ve soğuk suda yüzme,

    – İdrar söktürücü ilaçlar,

    – Kalıtsal faktörler ve artan yaş ile sebum (yağ) gibi doğal nemlendiricilerin azalması,

    – Atopik egzama, sedef ve ihtiyosis gibi cilt hastalıkları,

    – Metabolik faktörler, tiroid bezinin yeterince çalışmaması veya aşırı kilo kaybı

    – Sabun, deterjan ve çözücülere maruz kalma.

    Ciltten su kaybı en sık hangi durumlarda olur?

    Ciltten su kaybını arttıran diğer önemli bir faktör, ciltten banyo esnasında kaybedilen sıvıdır. Sıcak su ile yıkanma ve sabunlar, ciltteki koruyucu yağ tabakasını azaltırlar. Banyoda azalan yağ eğer dışardan uygulanan bir nemlendirici ve yağ ile dengelenmezse; ciltten su kaybı artar ve banyodan sonraki bir saat içinde, cilt normalde olduğundan daha kuru bir hal alır. Deterjanlar ve çözücüler de benzer şekilde, cildin yağ tabakasını kaldırarak cildi kuruturlar.

    Cilt pullanması nasıl oluşur?

    Cilt pullanması stratum korneum dediğimiz cilt yüzeyinden hücrelerin gözle görülebilir şekilde ayrışması ile oluşur. Normal ciltte bu süreç gözle görülmez, çünkü hücreler tek tek dökülür. Pullu ciltte cilt hücreleri birbirlerinden ayrılamazlar ve bu da gözle görülebilen kepeklenmeye neden olur. Bu durum kuru ciltte herhangi bir nedenle gelişebilir; ayrıca seboreik egzama, sedef ve ihtiyosis hastalığında cilt hücrelerinin yapısı bozuktur ve birbirlerinden kolay kolay ayrılamazlar.

    Kuru ciltten korunmanın yolları nelerdir?

    Herhangi bir nedenle kuruluğa eğilim gösteren cildin, sabun ve su ile teması azaltılmalı ve nemlendiriciler kullanılmalıdır.

    Sıcak sudan ve aşırı su temasından kaçının. Sıcak su cildin doğal yağlarını ortadan kaldırır ve cildi kurutur.

    Banyo sıklığını azaltın. İki günde bir veya daha seyrek banyo yapın ve yıkanma sıklığınızı azaltmak için kirlenmemeye dikkat edin.

    Banyo ve duş süresini kısa tutun. Kısa bir duş ve banyo cildi nemlendirir, fakat cildi havlu ile ovuşturmak veya ciltten suyun buharlaşması deriyi kurutur. Bu nedenle banyo ve duş süresi uzatılmamalı ve ılık su ile yıkanılmalıdır.

    Duştan sonra cildinizi havlu ile ovuşturmayın. Bunun yerine cilde havlu ile hafifçe dokunarak kurulanılmalıdır.

    Hafif sabunlar kullanın. Sabunlar cildi kurutur. Hafif, fakat fazla yağ içeren sabunlar veya sabunsuz temizleyiciler (pH seviyesi cildinizin pH seviyesine uygun (5.5) dermokozmetikler) kullanılmalıdır. Bu arada sabun kullanımını da minimale indirilmelidir.

    Banyodan sonra cildiniz hemen nemlendirin. Banyodan sonra cilt halen nemli iken, nemlendirici losyon ve kremleri uygulayınız. Banyo sonrasında cildinizi tamamen kurularsanız, cildin doğal nemi de buharlaşarak deriden uzaklaşır. Nemlendirici losyon ve kremler, gün içinde ihtiyaç olduğunda kullanılmalıdır. Çok şiddetli kuruluk olduğunda laktik asit veya üreli nemlendiriciler kullanılmalıdır.

    Cilt kuruluğu cilt hastalıklarına neden olabilir mi?

    Bazı kişilerde cilt kuruluğu, dermatit (egzama) denen cilt hastalığına neden olabilir. Dermatit cildin inflamasyonuna verilen addır. Bu durum alt bacaklarda egzema craquele; gövde, kollar ve bacaklarda ise numular dermatite neden olur. Bazen de ciltten herhangi bir döküntü olmadan kaşıntı görülebilir. Bu duruma yaşlılığa bağlı kaşıntı veya kış kaşıntısı denir. Dermatit geliştiğinde dermatoloji uzmanları kortizon içeren kremleri reçete ederler. Kortizonlu kremler dermatit bulunan alanlara uygulanır. Dermatit iyileştiğinde uygulamaya son verilmeli, daha sonra dermatitin yenilenmesini engellemek amacıyla nemlendiriciler kullanılmalıdır.

    Cildin iyi nemlendirilmesi cilt kuruluğunu düzeltir, eğer cildiniz tüm kurallara uyulmasına rağmen iyileşmiyorsa dermatoloji uzmanına başvurunuz.

  • Kışı Taze Bir Ciltle Karşılayın

    Kışı Taze Bir Ciltle Karşılayın

    Uzun ve sıcak bir yaz mevsiminin ardından gelen sonbahar ve yaklaşan kış mevsimi kuşkusuz cildimiz için de dönüşümü ve yenilenmeyi zorunlu kılıyor. Doğaya ayak uydurmak için cildimize de özen göstermemiz, onu bu yeni mevsime hazırlamamız gerekiyor…

    Sonbaharda cilt için atılması gereken ilk adım iyi bir cilt temizliği olmalı.

    Yüz ve vücut için peeling önemli. A, E ve selenyumu birlikte almak, kereviz, nar ve portakalı da sofradan ihmal etmemek gerekiyor.

    Her mevsim dönüşümü yenilenmeyi getirir. Uzun ve sıcak bir yaz mevsiminin ardından, doğaya ayak uydurabilmek için ruh ve bedenimize özen göstermemiz gerekiyor. Bunlardan biri de cildimiz.

    Bu dönemde cildin en ihtiyaç duyduğu şeylerden biri peeling. Ölü deriden arınmak ve cildi daha savunmalı bir hale getirmek için haftada bir evde uygun bir ürünle pütürlü peeling yapılabileceğini söyleyen cilt hastalıkları uzmanı Dr. Betül Şengör, önerilerine şöyle devam etti:

    “Hem yüz, hem vücut için geçerli olan peelinglerin sadece çeşidini iyi belirlemek gerekir. Vücut için kahverengi şekerden oluşan hafif yağlı ama arındırıcı mekanik peelingler, yanı sıra sırttaki siyah noktaların temizliği yapılabilir. Yüz için ise fitik asit, glikolik asit, laktik asit peelingler ile yumuşak bir arınma yapılabilir, ancak lekeler varsa daha ileri peelingler uygulanabilir.”

    Asitli ürünleri tercih edin

    Cilt hastalıkları uzmanı tarafından, peeling sonrası arınmış ve temizlenmiş cilde reçete edilen ev bakım ürünleri ile bu etkinin uzun solukluluğu sağlanabileceğine de vurgu yapan Dr. Şengör, bu ürünler arasında özellikle akşamları retinoik asit içerikli ürünlerin, beraberinde leke önleyicilerin, gündüzleri ise C vitamini içerikli kremlerin, güneş koruyucuların olması gerektiğini belirtti.

    Dolaşımı canlandırın

    Cildin dolaşımını düzenlemek ve canlandırmanın da önemine vurgu yapan DR. Şengör, “Bunun için IPL, led terapi önerilebilir. Vitamin ve hyalüronik asit enjeksiyonları ile cilt derinlemesine nemlendirilir ve beslenir. Kurumuş, güneşin etkisiyle gerçek rengini kaybetmiş ciltlerde her yaşa uygun farklı kokteyller uygulanabilir” dedi.

    Estetik dermatolojide yüzün bölgesine ve sorununa göre uygulama yapmanın prensip olduğunu ifade eden Dr. Şengör şu bilgileri paylaştı:

    “Örneğin bütün yaz kaşlarını çatmış veya göz çevresini kırıştırmış olan kişilere kadın veya erkek kas gevşetici bir ilaç olan botulinum toksin enjeksiyonu uygun olur veya yüzün orta hattında çökmeler veya derin nem kayıpları varsa hyalüronik asit dolgular ve vitamin enjeksiyonları yapılır.

    Yüzün alt bölümünün düzeltilmesi çoğunlukla estetik cerrahların uyguladığı germe işlemlerine ihtiyaç duyar ancak cildi sarkmadan yakalamışsak o zaman bir umudumuz bu bölgenin ışıklarla uyarılıp vitamin ve büyüme faktörlü ürünlerle hücrelerini tetiklemek mümkün.”

    Şok diyetler cildi de şoka sokar

    Gıdaların kalitesi ve içerdiği besinlerin durumunun cildin sağlığı için çok önemli olduğunu da söyleyen Dr. Şöngör, sabah-akşamüstü C vitamini almanın, kış aylarında A,E, selenyumu birlikte tüketmenin, karaciğeri koruyan gıdalardan enginar, kereviz, nar, portakal yemenin cilt sağlığı için şart olduğunu belirtti.

    Dr. Şengör bu konudaki önerilerini de şöyle sıraladı:

    – Cildinizi mutlaka düzenli olarak temizleyin, makyajla uyumayın

    – Cildinizi düzenli olarak uyarın, her gün günde 3 defa parmak darbeleri (mikrodolaşım için), gerektiği ölçüde haftalık peeling ile ölü deriden arındırma

    – Her gün güneş koruyucu ürün kullanımına dikkat (nemlendirici özellikli, makyaj altına sürülebilen) makyaj ürünlerinin doğal, mineral bazlı olmasına özen göstermek.

    – Fondöten ve pudra kulanımını en aza indirin (gözenekler nefes alsın).

    – Bronzlaşmak eşittir yaşlanmaktır, bu nedenle koruyucusuz güneşlenmeyin, mümkünse solaryum yerine otobronzan sistemleri tercih edin.

    – Belli zamanlarda (regl dönemleri, ateşli hastalıklar, spor yapma ile ilişkili, zayıflama programları sırasında) cilt hastalıkları ve kozmetik dermatoloji uzmanının görüşlerini alın.

    – Detoks ve şok zayıflama programlarını yaparken cildin de şok olabileceğini yani sarkma ve bağ dokusunda bozulma olabileceğini asla unutmayın.

  • İhtiyoz – Balık Pulu Hastalığı Nedir?

    İhtiyoz – Balık Pulu Hastalığı Nedir?

    İhtiyoz’ a balık pulu hastalığı da denir. Bunun nedeni karakteristik döküntüsünün görünümüdür. Kalıtım yoluyla geçen cilt hastalıkları içinde en sık görülenidir…

    Belirtileri: Küçük çocuklarda kuru, pullu cilt.

    Bu hastalık genellikle 1 ile 4 yaşları arasında ilk defa ortaya çıkar. Bazen yetişkinlik yıllarında tamamen kaybolup daha ilerde yeniden belirir. En fazla belirgin olan döküntü yerleri dirsekler, dizler ve ellerdir. Genellikle, kışın daha kötü olur. İhtiyoz, atopik dermatitle bağlantılı olabilir.

    İhtiyoz - Balık Pulu Hastalığı Nedir? | 2

    Tedavisi:

    Etkilenen yörelere vazelin sürün ve gece naylonla sarın. Günde iki kere kullanmak kaydıyla laktik asit losyonu ve gece kremi sürmek faydalı olabilir.

  • Cildiniz Yaza Hazır mı ?

    Cildiniz Yaza Hazır mı ?

    Cildinizi yaza hazırlama vakti geldi…

    Öncelikle bağışıklık sisteminizin anlık değişimden etkilenmesini önlemeliyiz.

    – Sabahları aç karnına bir bardak ılık su ile birlikte bir yemek kaşığı bal içilmeli. Neden? Bal doğal bağışıklık güçlendiricidir ve şeker içermediği için kan şekerinin yükselmesine sebep olmaz.

    – Kahvaltıda mutlaka yeşilbiber ve maydanoz tüketin. Yeşilbiber yüksek C vitamini içerir. Maydanoz tokluk hissi verir ve vücudu toksinlerden korur.

    Cildimize iyi bakmalıyız. Kış aylarında soğuk ve ayaz cildi kurutur. Kurumuş cilt çabuk yıpranır ve kırışır.

    Bol su için. Eğer su içmekten ya da tadından hoşlanmıyorsanız; sürahinin içine koyduğunuz suya elma, salatalık, limon ya da aromasından hoşlandığınız bir meyve ekleyin. Vücudun suya ihtiyacı var. Kahve ya da çay su yerine geçmez.

    Peeling yapın. Cildinizi ölü ve kurumuş hücrelerden arındırıp nefes almasını sağlayın, yani bahar temizliği…Evinizde kolayca peeling yapabilirsiniz.

    Mesela;

    – 1 yemek kaşığı Türk kahvesi
    – 1 tatlı kaşığı Sızma Zeytinyağı…Hafta da bir gün banyo öncesi ya da banyo esnasında yumuşak hareketlerle masaj yaparak göz çevresi hariç tüm yüze peeling yapın.

    Yüzünüzde sivilce ve akne olan bölümlere asla peeling uygulaması yapmayın, köklerini aktive eder bu da sivilcelerin yayılmasına/ büyümesi,ne sebep olur.

    Çok kuru ya da dermatit problemi olan ciltler peeling uygulamalarını 15 günde bir yapmalıdırlar. Mutlaka peeling sonrası yoğun nemlendirme özelliği olan ürünler kullanmalıdırlar.

    Cilt Maskeleri

    Kış sonunda cildi beslemek ve yaza hazırlamak gerekir. Cildinize bir iyilik yapmak istiyorsanız size bir kaç önerim olacak.

    Kuru Ciltler için Fındık Maskesi

    Malzemeler:

    • 1 tatlı kaşığı fındık yağı
    • 1 çay kaşığı arı sütü
    • 1 tatlı kaşığı gliserin
    • 1 çay kaşığı bal

    Malzemeler iyice karıştırılıp gözler ve dudaklar hariç tüm cilde uygulanır.
    15 dakika bekletildikten sonra ılık su ile temizlenir.
    Bu maske 15 günde bir 3 ay boyunca uygulandığı takdirde cilt yağı dengesini bulur ve kırışıklıklardan korunur.

    NOT: Fındık yağı kirpiklere uygulandığında gürleştirir.

    Nar’lı Hassas Cilt Maskesi

    Malzemeler

    • 1/4 nar
    • 1 yumurta sarısı
    • 1 yemek kaşığı bal

    Nar iyice ezilir. Ezilmiş Nar’ın içine yumurta sarısı ve bal ilave edilip iyice karıştırılır. Bu karışım gözler hariç tüm cilde uygulanır. Maske ciltte 15 dakika bekletilir. Ilık su ile yıkanarak çıkartılır. Haftada bir gün uygulanabilir.

    NOT: Uygulama sonrası gül suyu ile kompres yapılırsa gözenekler sıkılaşır.

    Karma Ciltler için Kil Maskesi

    Malzemeler

    • 1 yemek kaşığı beyaz kil
    • 3 çay kaşığı biberiye yağı
    • 1 yumurta sarısı

    Yumurta sarısı iyice çırpılır. Yumurtanın içine biberiye yağı ilave edilir. Ardından kil ilave edilir. Bu malzemeler iyice karıştırılır. Elde edilen maske gözler ve dudaklar hariç tüm cilde uygulanır. Ciltte 20 dakika bekletilir. Sürenin sonunda maske ılık su ile temizlenir.

    NOT: Uygulama sonrası madensuyu ile kompres yapılırsa gözenekler sıkılaşır.

    Yağlı Cilt için Domates Maskesi

    Malzemeler

    • ½ Domates
    • 2 yemek kaşığı Kil

    Kabukları soyulmuş ve rendelenmiş domatesin içine kil ilave edilir. Malzemeler macun kıvamına gelene kadar karıştırılır ve göz çevresi hariç tüm cilde uygulanır. 20 dakika bekletildikten sonra soğuğa yakın su ile yıkanır.

  • Bebeğin bağışıklık sisteminin ilk bariyerinin cildi olduğunu biliyor muydunuz ?

    Bebeğin bağışıklık sisteminin ilk bariyerinin cildi olduğunu biliyor muydunuz ?

    Bebeğin bağışıklık sisteminin ilk bariyerinin cildi olduğunu biliyor muydunuz ? | 3 Bebek cildinin hayati rolü

    Cilt bariyerinin temel rollerinden biri, vücudu zehirli-zararlı, tahriş edici, alerjen maddeler gibi çevresel tehditlerden korumaya yardımcı olmaktır.

    Sağlıklı bir cilt, bebeğin bu çevresel tehditlere karşı ilk savunma hattıdır. Cildin en üst tabakası, vücudu korumaya yardımcı olur1,2; su, kimyasallar, mikroplar, aşırı sıcaklıklar, elektrik dalgaları ve ultraviyole ışınlar (UV) gibi çevresel tehditlere karşı kalkan görevi görür. Bu sayede sağlıklı bir cilt, vücudu ciltten girebilecek enfeksiyonlardan korumaya destek olur.

    Bebek cildi neden özel ilgiye ihtiyaç duyar ?

    Bebek cildi yetişkin cildinden farklıdır ve yaşamının ilk yılı boyunca gelişmeye/değişmeye devam eder.3 Bebek cildi yetişkin cildine göre daha ince, daha geçirgen ve daha hassastır.3,4 Bu nedenle çevresel tehditlere karşı daha korunmasızdır. Genetik özelliklerin yanı sıra, bebek cilt bakımında uygun ürünlerin kullanılmaması ve gerekli cilt bakım uygulamalarının yapılmaması cildin bariyer bütünlüğünün bozulmasına/hasar görmesine neden olabilir.

    Hasar görmüş cilt bariyeri alerjenlerin cildin alt tabakalarına geçmesine izin verir, böylece alerjik olmayan bir bebeği alerjiye yatkın hale getirebilir. Bu da bebeklerde atopik dermatit oluşumuna kadar ilerleyebilir.

    Bebeğin bağışıklık sisteminin ilk bariyeri olan hassas cilt bariyerini korumak için özel ürünler kullanmak gerekir

    Bebek cildine doğru şekilde bakım yapılması cilt bariyerinin hasara uğramasını engeller. Bu da ancak doğru bebek şampuanı ve bebek bakım ürünlerinin kullanımıyla gerçekleştirilebilir.

    Uzmanlar bebek şampuanı ve cilt bakım ürünlerinin sağlıklı cilt bariyerinin bütünlüğünü koruması konusunda hemfikirdirler. Doğumdan itibaren bebek cildine uygun ürünlerin doğru şekilde kullanılması bebeğin cilt bariyerini koruyarak atopik dermatit gelişme riskini azaltır.

    Benzil alkol, SLS, sabun, alkol ve alerjen içerikli ürünlerin bebek saç ve cilt bakımında kullanımından kaçınmak ve cildi düzenli olarak nemlendirmek bu uygulamaların arasında sayılabilir. Bebek cildi için özel olarak formüle edilmiş şampuan ve diğer ürünlerin güvenliği ve etkinliği klinik olarak kanıtlanmış olmalıdır.

    Pediatrik Dermatoloji Derneği Johnson’s® baby ürünlerini tavsiye eder.

    Johnson’s® baby ürünleri, bağışıklık sisteminin ilk bariyeri olan cildine özen gösterecek ve cilt bariyerini koruyacak şekilde formüle edilmiştir. Pediatrik Dermatoloji Derneği bebek saç ve cilt bakımında Johnson’s® baby ürünlerinin* kullanılmasını tavsiye ediyor.

    *Johnson’s® baby Şampuan, Yenidoğan Saç ve Vücut Şampuanı, Yağ, Parfümsüz Islak Mendil

    Referanslar:
    1.Hoath S, et al. Neonatal Skin Structure and Function. 2003
    2.Chiou Y, Blume-Peytavi U. Skin Pharmacology and Physiology. 2004
    3.Nikolovski J, et al. Journal of Investigative Dermatology. 2008
    4.Stamatas G, et al. Pediatric Dermatology. 2009
    5.Stamatas G, et al. Cosmetics & Toiletries. 2009

    Johnson’s Baby şampuan:

    Gerçek Göz Yakmayan® formülü gözler için saf su yumuşaklığındadır. Johnson’s baby şampuan yeni ve yumuşak formülü sayesinde saçın doğal nem dengesini korur ve saçta hiçbir kalıntı bırakmaz. Saçların ipeksi yumuşaklığını korur ve mis gibi kokmalarını sağlar. Bebeğinizin saçını temizlemek ve nemlendirmek için idealdir.

    Çocuklarda Cilt Problemleri
    – Çocuklarda egzama hangi nedenlerle ortaya çıkabilir?
    – Çocuklarda hangi cilt problemlerine daha sık rastlanır?
    – Çocuklarda mantar hangi nedenlerle olur?
    – Çocuğumda sürekli kaşıntı var, neden olabilir?
    – Çocuğumun cildi sürekli kızarıyor, sebep ne olabilir?
    – Çocuğumun cildinde döküntü var, neden olabilir?
    – Atopik egzama nedenleri nelerdir?
    – Çocuğumun cilt probleminin hangi hastalığa bağlı olduğunu nasıl anlarım?
    – Çocuklardaki hangi deri hastalıkları bulaşıcıdır?