Etiket: Cilt bakımı

  • Boyun kırışıklığından kurtulmanın 10 yolu

    Boyun kırışıklığından kurtulmanın 10 yolu

    Birçok insan akıp giden yıllara rağmen fiziksel güzelliğini korumak için çeşitli yollara başvursa da, birtakım deformelerin önüne geçmek sanıldığı kadar kolay olmuyor. Bu deformeler arasında boyun kırışıklığı ve cilt sarkması da ilk sırada yer alıyor.

    Ciltteki bazı bölgeler daha erken deforme olarak yaşlılığı iyice ortaya çıkartıyor. Özellikle boyun bölgesi, göz kapağından sonra en ince deriye sahip bölge olması nedeniyle daha erken deforme oluyor. Buna karşın aynı oranda da ihmal edilen bölge yine boyun.

    Gıdının belirginleşmesi, deride ince kırışıklıklar, tavuk derisi görünümü, sağa sola dönerken abartılı kırışık görüntü, yatay çizgilerin derinleşmesi, hatta çift çene sorunu cilt ile ilgili en sık karşılaşılan şikayetleri oluşturuyor. Bu şikayetlerden kurtulmak için doğru zamanda tedaviye başlayarak düzenli aralıklarla tekrar etmek gerekiyor. Teknolojik gelişmelere paralel olarak bu tür sorunlardan kurtulmanın artık daha kolay olduğunu belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Hülya Sağlam, boyun kırışıklığı ve sarkmasına karşı yapılacak uygulamaları şöyle aktarıyor:

    Botoks: Acısız ve basit bir yöntem olan botoks; kaş arası, göz çevresi ve alın çizgilerinin ortadan kaldırılmasında etkili oluyor. Botoks ile boyun yatay çizgilerine 2 cm ara ile enjeksiyonlar yapılarak kırışıklıklar azaltılabiliyor. Uygulama, 10 dakika yapılabiliyor. Aynı işlemin 4-6 ayda bir tekrarlanması daha etkili sonuçlar alınmasını sağlıyor.

    Mezoterapi: Boyun ve dekolte bölgesine yapılan mezoterapi, cildin kırışıklıklarının azaltılması, nem kazandırma ve lifting (yüz ve boyun kaldırma) amacıyla uygulanıyor. Mezoterapi, içeriğinde hyalüronik asit, vitamin ve proteinler barındırıyor. İnce iğne ile deri içine verilerek uygulanan mezoterapinin, haftada 1 kez ortalama 6 seans yapılması öneriliyor.

    Fraksiyonel lazer uygulaması: Fraksiyonel lazer uygulaması deri altındaki hücrelerin yenilenmesini sağlayarak, daha gergin ve kırışıksız bir cilde kavuşturuyor. Fraksiyonel lazer ile deriye kaybettiği elastikiyet geri kazandırılabiliyor. Aynı zamanda boyundaki kahverengi, kırmızımsı lekeler azaltılabiliyor. Ablatif (soyucu) uygulamalarla boyundaki et benleri de iz kalmayacak şekilde tedavi edilebiliyor.

    İğneli radyofrekans: İğneli radyofrekans, derinin üst tabakasında hasar oluşturmadan, dermis tabakasında kolajen ve elastik dokunun artışını sağlıyor. Böylece kırışıklıklar ve mevcut izler azalıyor, cilt uzun süreli sıkılaşıyor. İğnelerin uzunluğu, istenen derinliğe göre ayarlanabiliyor. Uygulama genellikle bir ay aralıklar ile 2-4 seans yapılıyor.

    Cilt bakımı ve kimyasal peelingler: Cilt bakımı ve kimyasal peelinglerin genellikle ayda bir sıklıkta yapılması öneriliyor. Ancak kullanılan ürünlerin güvenilir olmasına özellikle dikkat edilmesi gerekiyor. Aksi takdirde fayda yerine kalıcı zararlar yaşanabiliyor. Bu uygulamalar yüz bölgesine yapılırken boyun bölgesinin de ihmal edilmemesi gerekiyor. Meyve asitleri kullanılarak yapılan kimyasal peelingler ile ölü hücreler atılarak cildin yenilenmesi ve lekelerden kurtarılması mümkün olabiliyor.

    PRP uygulaması: RP uygulaması, kişinin kendi kanından elde edilen plazmanın problemli alana enjeksiyonu ile yapılıyor. Yüz, boyun ve saç bölgelerine uygulanan PRP yöntemi, fraksiyonel lazer veya dermapen ile birlikte kullanılabiliyor. Uygulamanın genellikle ayda bir olmak üzere 3-4 seans yapılması yeterli görülüyor.

    Lipoliz: Lipoliz, yağın parçalanmasını sağlayan maddenin yağ içerisine enjeksiyonu ile uygulanıyor. Çene altındaki yağlanmanın azaltılabildiği lipoliz uygulaması, üç hafta aralıklarla 4 seans yapılıyor.

    Örümcek ağı ve iple asma: Çok sayıda ince ipin ağ gibi cilt altına yerleştirilmesi olarak bilinen ”örümcek ağı” yöntemi ile cildin gerilmesi ve kırışıklıkların giderilmesi sağlanabiliyor. İpler vücutta yaklaşık 240-300 gün içinde eriyor, olumlu etkileri 2 yıla kadar sürüyor. Yüz ve boyun için yaklaşık 20 dakikalık sürede kırışıklıkları açmak, sarkmaları düzeltmek mümkün olabiliyor.

    Odaklı ultrason (Ameliyatsız yüz germe): Odaklı ultrason ile odaklanmış ses dalgaları kullanılarak cildin alt katmanlarındaki taşıyıcı dokularda kolajen üretimi uyarılıyor, böylelikle ciltte sıkılaşma ve gerginlik sağlanıyor. Ameliyatsız bir cilt sıkılaştırma yöntemi olan odaklanmış ultrason ile gevşeme ve sarkmalar, 30-60 dakikalık tek bir seans ardından elde edilen cilt altı bağ dokusu yenilenmesi ve güçlenmesi ile tedavi ediliyor. Yılda 1 kez öneriliyor.

    Dolgu uygulaması: Yüzde ve boyunda yatay derin çizgilerin altına yapılan hyalüronik asit molekülü olan dolgu uygulaması ile uygulama yapılan bölgede dolgunluk sağlanıyor, cilt nemleniyor, sıkılaşıyor. Burun kenarından aşağıya inen çizgilerin, dudak üzeri çizgilerin ve dudağın dolgunlaştırılmasında, göz çevresi ile alın çizgileri ile gözaltı çukurlarının düzeltilmesinde kullanılan uygulamanın yılda bir kez tekrarlanması öneriliyor.

    BOYUN KIRIŞIKLIĞINI ÖNLEMENİN İPUÇLARI

    • Sırt üstü ve kabarık olmayan bir yastıkla yatmak boyun kırışıklığının oluşumunu azaltmada etkili oluyor.
    • Otururken veya hareket halindeyken boynun dik tutulması gerekiyor.
    • Egzersiz olarak gün içerisinde boynunuzu mümkün olduğunca geriye alıp 5 saniye bekleyin, dik pozisyona alıp birkaç saniye dinlenin. Bu çalışmayı 10 kez tekrarlayın. Bu egzersizin yanı sıra göğüs kaslarını kuvvetlendiren hareketler de boyna iyi geliyor.
    • Boyun kasları için en etkili spor yüzme. Yüzme, hem sağlığa hem de gençleşmeye yarıyor.

    • Masajın toparlayıcı etkisi var. Sert bir lifle banyoda boyun derisi pembeleşinceye kadar ovalama yaptıktan sonra besleyici bir yağ ile masaj yapın. Yukarı doğru ve enseye doğru hareketler önem taşıyor. Sağ elle boyun sol tarafı, sol elle de sağ tarafından enseye doğru çekilmeli. Baş ve orta parmaklar arasında boyun derisini hafif kaldırıp bırakın. Elinizin tersi ile hafifçe vurarak çene altında masajı tamamlayın.
    • Yüzünüzle birlikte mutlaka boynunuzu da günlük temizleyici jel veya sütlerle temizleyin. Boynunuzu aşağıdan yukarı doğru masaj uygulayarak nemlendirin. Güneşe çıkarken güneş koruyucuyu ihmal etmeyin.

  • Fraksiyonel lazer kullanım alanları nedir?

    Fraksiyonel lazer kullanım alanları nedir?

    Fraksiyonel lazer yüksek enerjiyi cilde sütunlar şeklinde ileten gelişmiş bir lazer sistemidir. Bu yöntemde küçük hasar bölgelerinin çevresinde sağlam doku kalır, bu bölgeler hızla iyileşmeyi gerçekleştirir. Fraksiyonel lazer sistemi, uygulanan bölgede oluşturduğu ısı ve pıhtılaşma nedeniyle doğal yara iyileşmesini ve kolajen sentezini tetikler, yeni ve sağlıklı doku oluşumunu sağlar. Yani kolajen şeritlerin sıkılaşması sağlanırken bunu izleyen kolajen üretimi de artar. Sonuç olarak, daha taze bir cilt görünümü ve sıkılaşma elde edilir. En önemlisi de iz, leke, çatlak ve kırışıklarda belirgin azalma sağlamasıdır.

    Daha önceleri lazerle iz giderme ve cilt gençleştirme işlemleri için gereken dozdaki enerji, istenmeyen etkiler nedeniyle hastaya uygulanamıyordu. Fraksiyonel lazer sisteminin gelişmesiyle yüksek doz enerjinin kişiye rahatsızlık vermeden uygulanabilmesi mümkün oldu. Bu uygulama yüz, sırt ve göğüste oluşan akne (sivilce) izleri veya çukurları; yara, yanık izleri, deri çatlamalarında en güçlü ve en etkili tedavi yöntemidir.

    Kliniğimizde bu sisteme dahil olan karbondioksit fraksiyonel lazer tipi ile uygulama yapılmaktadır.

    Kullanılma yerleri

    Cilt yenileme ve yüz gençleştirme

    Karbondioksit fraksiyonel lazer cildin en üst tabakasında uygulama yapılan alanın toparlamasını ve sıkılaşmasını sağlar. Yüz, göz kapakları, boyun ve dekolte bölgelerindeki kırışıklık ve çizgilerin giderilmesinde en etkili yöntemdir.

    Bu uygulama, derinin üst tabakasının kontrollü bir şekilde soyulmasını; yaşlanmış, hasarlanmış deri yüzeyinin yerini yeni ve pürüzsüz bir cilde bırakmasını sağlar. Cildin geniş gözenekli ve kaba görünümü giderilir, yüzde daha genç bir görünüm elde edilir. Yüz kırışıklıkları cilt yenileme işlemi ile de yok edilebilmekle beraber, özellikle güneşin dudak ve göz etrafında oluşturduğu kırışıklıklarda en iyi tedavi şekillerinden biridir.

    Çatlak tedavisi

    Çatlaklar, cilt ve cilt altı dokunun yırtığı, yani bir çeşit izidir. İzler gibi çatlağın da tam tedavisi yoktur, ancak fraksiyonel lazer ile çatlakların belirginliği 5-6 seans süresinde önemli oranda azaltılabilir. Bu uygulama gebelik sonrası çatlak tedavisinde de kullanılır.

    Akne izlerinin tedavisi

    Yüzeyel akne izleri: Cildin üst tabakasını etkileyen izlerdir. Bu izler özellikle sivilce tedavisi sonrası oluşur ve kızarıklık zemininde hafif çukurlar veya çökmeler şeklinde görülür. Yüzeyel ve iyileşmeyen sivilce izlerinin tedavisi karbondioksit fraksiyonel lazer ile mümkündür.

    Derin akne izleri: Deri üzerinde delinmiş gibi, yuvarlak veya oval şekilli ya da çukur şeklinde akne izleri olabilir. Genellikle derin olan bu çeşit sivilce izleri, cildin üst tabakasının alt tabakalar tarafından içeriye doğru çekilmesinden kaynaklanır. Tedavisi en zor olan bu tip akne izlerinde karbondioksit fraksiyonel lazer ile büyük oranda iyileşme gözlemlenir.

    Leke tedavisi

    Leke tedavisi zaman alır ve tedavi başarısında lekenin türü de önemlidir. Güneşe maruziyet, lekeleri tetikleyen önemli bir etkendir. Karbondioksit lazer ile güneş, gebelik ve yaşlılık lekeleri büyük ölçüde tedavi edilebilir.

    İz tedavisi

    Her türlü yaralanma ciltte çeşitli derecelerde ize neden olur. Bu lazer sistemi iz bölgesindeki dokuyu her seansta yavaş yavaş eriterek yaranın hemen yanındaki yeni ve sorunsuz cilt dokusunun burayı tamir etmesini sağlar. İz her seansta küçülerek en azından kozmetik olarak kabul edilebilir bir hale gelir. Küçük izler tamamen kaybolabilir. İz tedavilerinde bu lazerler en az yan etki ve en hızlı iyileşme süresi nedeniyle dünyada çok tercih edilen sistemdir.

    Cildin hazırlanması

    Hasta uygulama öncesi güneş ve solaryumdan bir ay uzak kalmalıdır. Kanın pıhtılaşmasını engelleyen aspirin, heparin gibi ilaçlar, tetrasiklin, naproksen, östrojen, progesteron, doğum kontrol hapları, klorokin gibi ışığa duyarlılığa neden olan ilaçlar alınmamalıdır. Uygulama öncesinde cildi aşındırıcı dermabrazyon ve peeling gibi tedaviler veya cilt germe operasyonu uygulanmışsa mutlaka belirtilmelidir. Hastada geçmişte uçuk öyküsü var ise mutlaka uygulama öncesinde ilaç almalıdır.

    Fraksiyonel lazer dokunun doğal yara iyileşmesini ve kolajen sentezini tetikleyerek işlev görür. Kolajen sentezi için ise aynı zamanda bazı bakım maddeleri gereklidir. Lazer uygulaması öncesinde yaklaşık 1 hafta kadar cildin medikal ürünler ve güneş koruyucuyla birlikte bakımı, iyileşme sürecinin hızlandırılması ve daha iyi sonuç alınması açısından önerilir.

    Uygulama ve sonrası

    İşlem öncesine anestezik kremlerle cilt uygulamaya hazırlanır. İşlem sırasında hafif bir yanma hissi olur, sonrasında uygulama yapılan bölgede kızarıklık ve hassasiyet oluşur. İşlemin yapıldığı gün ve ertesinde ciltte kızarıklık olur, 3. ve 4. günlerde hafif bir kabuklanma görülür. Bu süreden sonra kişi normal hayatına geri dönebilir.

    Bu dört günlük dönemde hastaların yara iyileşmesini hızlandıran kremler ve güneş koruyucu kullanması önerilir. Probleme göre tedavi 3-6 defa, 4 veya 5 hafta aralıklarla tekrarlanabilir.

    Uzm. Dr. Mukaddes ÖZCAN

  • Göz çevresindeki morluklar nasıl geçer?

    Göz çevresindeki morluklar nasıl geçer?

    Göz çevresinin daha koyu olması veya göz altlarının mor görülmesi sık görülen bir problemdir. Göz altlarındaki koyuluk, estetik olarak kişileri mutsuz eder. Bu nedenle göz çevresinde cildin rengini açmak için tedaviler uygulanmaktadır. Göz çevresindeki cildin açık renk olması kişiye daha genç, daha dinç bir ifade verir.

    Göz altlarının daha koyu veya mor olasının en önemli nedeni; genetik yatkınlıktır. Yani ailevi olarak yatkın olan insanların göz çevresi özellikle göz altları normal ciltten daha koyu veya mor olabilir. Bunun dışında; yorgunluk, uykusuzluk, bilgisayarı çok kullanmak, alkol, sigara göz çevresinde renk değişikliğine neden olabilir veya mevcut problemi artırabilir. Asıl önemli konu hastalığa bağlı renk değişikliğidir. Göz altlarındaki koyuluk ve morluk, böbrek hastalıkları, alerjik hastalıklar, atopik egzama, sinüzit gibi ciddi hastalıkların belirtisi olabileceği unutulmamalıdır.

    Göz Çevresindeki Morluklar Nasıl Geçer?

    Kişinin genetik özellik nedeniyle oluşan morluklar, cildin altı bağ dokusunun ince olması, damarların yüzeysel olması gibi nedenlerle oluşur ki bunun tam olarak tedavisi mümkün değildir. Fakat yapılan tedavilerle morluklarda azalmalar sağlanabilir. Bu tedaviler;

    Lazer Tedavileri: Lazerler ile göz altındaki damarlar azaltılabilir bu şekilde damarların yüzeysel olmasından kaynaklı morluklar azaltılabilir. Ayrıca lazerler, derinin kollajenini artırarak alttaki damarların renginin yüzeye yansımasını azaltır. Bu amaçla Q-switched Nd-yag, pulsed dye lazer, fraksiyonel erbium ve karbondioksit lazerler kullanılabilir. Ortalama 3-5 seans gerektirir.

    Kimyasal peeling: Göz altı cildinin meyve asitleri ve benzeri solüsyonlar ile soyma işlemidir. Göz altı koyuluğunun azaltılmasında etkilidir. Fakat morluklar için ne yazık ki fayda sağlamaz

    Göz altı dolguları: Göz altı morluklarının giderilmesinde en etkili yöntemdir. Kullanılan hyalüronik asit ile hem göz altındaki boşluklar doldurulur hem de cilt altına yerleştirilen bu dolgu damarların görünürlülüğünü azaltarak morlukların azalmasını sağlar. Bu şekilde, göz altındaki çukurların ve morlukların azalması çok daha genç bir gürünüm kazandırır. Kullanılan hyalüronik asit vücuda uyumlu bir maddedir, zararlı değildir. Zamanla vücut tarafından emilir. Yani kalıcı değildir. Yaklaşık 8 ay sonra tekrar uygulama gerektirir.

    Mezoterapi: Göz altlarına yapılan vitamin enjeksiyonudur. Çildi gençleştirmekte kullanılır, bu şekilde morluklara da fayda sağlar.

    Göz altı morlukları için bu tedaviler dışında evde kendinizin yapabileceği önlemlerde vardır. Öncelikle sağlık kurallarına dikkat edin; Düzenli uyuyun, sigara içmeyin, yeterince su tüketin, Güneş koyucucu krem kullanın (özellikle göz altlarınıza güneş koyucucu sürün), bilgisayar ekranından az zaman geçirin,

    Bunun dışında gözlerinize soğuk kompres uygulayabilirsiniz, çiğ patatesi rendeleyip bir gazlı bez içine koyup gözlerinize koyabilirsiniz. K vitamini içeren kremlerde morlularda yardımcı olabilir.

     

    Uzm. Dr. Fatma YILDIZ

  • Cilt çatlaklarına yeni bir çözüm fraksiyonel lazer !

    Cilt çatlaklarına yeni bir çözüm fraksiyonel lazer !

    Kadınların kabusu cilt çatlaklarının tedavisinde en yeni yöntemlerden biri fraksiyonel lazerdir. Bu sistem cildin hem üst hem de alt tabakasına etki ederek çatlakları hafifletir ya da yok eder…

    Sözcü’de yer alan habere göre kadınların kabusu cilt çatlaklarının tedavisinde en yeni yöntemlerden biri fraksiyonel lazerdir. Bu sistem cildin hem üst hem de alt tabakasına etki ederek çatlakları hafifletir ya da yok eder…

    Genellikle sık kilo alıp verme ya da hamilelik döneminde meydana gelebilen çatlakları doku yırtılmaları olarak adlandırabiliriz. Oluşan çatlak şeritleri ise başlangıç evrelerinde kırmızı ve canlıyken oluşumundan uzun süre geçmiş olan çatlaklarda beyaz renk gözlenir.  Beyaz renge bürünmüş şeritlerin altında bulunan doku normal bir deri kalitesi özelliğini göstermez. Nitekim yaz aylarında tüm vücut derisi bronzlaşabilirken çatlak şeritlerinde bronzlaşma görülmez. Bu durum estetik açıdan sıkça şikayet edilen bir durumdur. Ancak fraksiyionel lazerle tüm çatlaklarda silme işlemi yapılır.

    Nasıl bir yöntem?

    Fraksiyonel lazer ışınları çatlak üzerinde yüzlerce ısı kanalları oluştururken kişilerin doğal yara iyileşme mekanizması tetiklenir. Temelinde yetersiz hücre bölünmesine dayanan çatlak sorununu yine temelinden etki ederek çözer. Doğal hücre yenilenmesini hızlandırır, hücre dışındaki esnek liflerin sayısını arttırır ve beyaz şerit halindeki görünümü giderek hafifletir veya yok eder.

    Ağrılı bir işlem mi?

    Tedavinin 20- 25 dakika öncesinde bir anestezik krem kullanılır. Böylece tedavi sırasında kişiler ağrı duymaz, minik kaşıntılar olur. Aylık aralıklarla 3-4 defa tekrarlanması gerekir.

    Hangi sorunlarda etkili?

    Fraksiyonel lazer, çatlak tedavilerinin yanı sıra cilt yenileme, gözenek tedavisi, sivilce izi, yara izleri, ağır yanık izleri ve ameliyat izleri gibi zorlu durumlarda etkinliği olan popüler bir tedavi yöntemidir.

    Tedavi sonrası nelere dikkat edilmeli?

    Çatlak tedavisinin hemen sonrasında özellikle çatlak şeritlerinin yüzeyinde hafif pembeleşme görülür. Bu pembelik 2- 3 gün içerisinde azalarak kaybolur. Geride 5-7 gün içerisinde tamamen ortadan kaybolan ısı adacıklarının kahverengi kabukları kalır. Bu kabuklar toplu iğne başından çok daha küçüktür. Tedavi sonrasında yoğun nemlendirme ve güneş koruması tavsiye edilir.

  • Siyah nokta maskesi

    Siyah nokta maskesi

    Evinizde bulunan iki malzemeyle siyah noktalarınızdan kurtulabilmeniz artık mümkün…

    Kadın erkek herkesin baş belası haline gelen siyah noktalardan evde hazırlayacağınız maskelerle kurtulabileceksiniz. Nasıl mı? İşte sizlere birkaç dakikada siyah noktalardan kurtaracak tarifimiz…

    Maske malzemeleri:

    – 1 tatlı kaşığı tuz
    – Yarım limon
    Maske hazırlanışı:

    İki malzemeyi karıştırın ve temizlediğiniz burnunuza dairesel hareketlerle sürün. Birkaç dakika ovalayıp ılık suyla yıkayın. Farkı göreceksiniz.

  • Kış bakımınızı doğru yapıyor musunuz?

    Kış bakımınızı doğru yapıyor musunuz?

    Yazın olduğu kadar kışın da cildimiz birçok faktörden etkileniyor, dolayısıyla bu durum cilt bakımında önemli bir rol oynuyor. Peki, bu durumda nelere dikkat etmeliyiz, evde kolay ve basit yollarla bakımımızı nasıl sağlarız?…

    Akşam’dan Aysun Yıldız Güngör, İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’nden Prof. Dr. Sibel Alper’e sordu…

    “Kış mevsimi derimize çok zalim davranabilir. Kış aylarında soğuk havalardan, evin içindeki kuru ortamdan etkilenen organ şüphesiz ki derimizdir. Bu nedenle derimize iyi bakmak en önemli adımdır. Sağlıklı bir deri; çevrede bulunan alerji yapıcı maddelerin, toz, duman ve hava kirliliğine bağlı oluşan kanserojen kimyasalların deriden emilip vücudumuzu etkilemesine de engel olur. Yaz aylarındaki güneş hasarının giderilmesi ve oluşan lekelerin tedavisi için kış ayları bulunmaz bir fırsattır, iyi değerlendirilmelidir.

    YAZ AYLARININ HASARINI ONARIN

    Adım adım ilerleyecek olursak ilk adım yaz aylarının hasarını onarmak olmalı. Bu amaçla peeling, yani deriyi yüzeysel soyma işlemi yapılmalıdır. Fakat peeling yapmadan önce mutlaka bir dermatolog tarafından derinin hasarı ve lekelenin şiddeti tespit edilip ona göre uygulama yapılmalı. Ayrıca peeling işlemi şiddetli güneş hasarında yetersiz kalabilir, o zaman stamp, roller veya laser uygulamalara başvurulabilir.

    DERİNİN NEMİNİ KORUYUN

    İkinci önemli adım; derinin nemini korumak. Kuru deride çok ince çatlaklar oluşur ve deriyi tahrişe, alerjiye ve kış aylarında egzamalara yol açar.  Kış aylarında da yine bol su içmeyi ihmal etmemeliyiz. Kullanılacak nemlendiricinin E vitamini, C vitamini, hyaluronik asit içermesi yararını arttıracaktır. Gece yatmadan önce ise deri temizliği, deri yapısına uygun bir ürün ile yapıldıktan sonra büyüme faktörü veya kök hücre içeren onarıcı serumla bakım tamamlanmalıdır. Kesinlikle alkol içeren losyon ve kolonyalardan kaçınılmalıdır. Alkol içerikli ürünler deri yüzeyindeki nem tabakasını ortadan kaldırır.

    ELLER AYRI ÖZEN İSTER

    Kışın ellerimiz ayrı bir özen ister. Sürekli açıkta kaldığı için diğer deri bölgelerinden daha kuru ve sert hale gelir. Soğuk havalarda eldivensiz dışarı çıkılmamalı, gliserinli bir el kremi gün içinde 2-3 kez uygulanmalıdır. Ayaklarımız da ihmal edilmemeli, sürekli kapalı kalan ayaklara akşamları gliserinli ayak bakım losyonlarıyla masaj yapılmalıdır. Dış ortamın soğuğunun ardından sıcacık bir banyo çok hoş gelebilir ama unutulmamalıdır ki deri sıcak suyun ardından hızla kuruyacak ve üşüme hissi artacaktır. Onun yerine ılık suyla banyo, yumuşak bir havluyla kurulanma ve zaman kaybetmeden vücudumuzu nemlendirme ideal bakımı sağlayacaktır. Vücut için kullanılabilecek basit bir nemlendirici gliserin ve gül suyunu eşit oranda karıştırılarak elde edilebilir. Yine deri kurumasını önlemek için küvet yerine duş tercih edilmelidir.

    GÜNEŞ IŞINLARINA DİKKAT!

    Kışın biz çok hissetmesek de güneş ışınları bulutlar arasından süzülüp derimize ulaşır, o nedenle nemlendiricilerimizde 30 faktörlü bir güneş koruyucu ilavesi hem erken yaşlanmayı engelleyecek, hem de güneş hasarını gidermek için yaptığımız uygulamaların kalıcılığını sağlayacaktır. Yazın kullandığımız su bazlı nemlendiricilerin yerini yağ bazlı olanlar almalıdır ve avokado yağı, badem yağı, çuha çiçeği yağı tercih edilmelidir. El ve yaklardaki çatlakların
    onarımında pür vazelin çok yararlıdır.

    SAĞLIKLI BİR BAKIM İÇİN

    Evde hazırlanabilecek bir nemlendirici: ½ Avokado ve ¼ bardak bal karıştırılıp yüzünüze sürün. 10 dakika bekledikten sonra yumuşak ve ıslak bir havluyla yüzünüzü silin. Cildiniz gerekli nemi bu karışımdan alacaktır.

    Cildi sıkılaştırmak için: 2 yemek kaşığı yoğurt ve 1 yemek kaşığı limon suyunu temiz yüze uygulayın. 20-30 dakika sonra soğuk suyla yıkamanız cildin sıkılaşması için yeterli olacaktır. Bu işlem haftada 1-2 kez uygulanabilir.

    Gözler için: Papatya ve yeşil çay karışımıyla çay hazırlanmalı. Soğuduktan sonra yuvarlak makyaj pamuklarına emdirilip göze uygulanmalı ve 15 dakika bekletilmelidir.”

  • Cilt tipine göre doğru maske tarifler

    Cilt tipine göre doğru maske tarifler

    Cilt tipinize göre size daha yararlı olabilecek meyveleri ve nasıl kullanılacağını açıklayan Uzman Estetisyen Filiz Çekin, evde meyvelerle uygulayabileceğiniz maskelerin tarifini veriyor…

    Cilt tipine göre doğru maske tarifler

    Akneli ciltler için kesinlikle olmazsa olmazımız Kil

    Kil insanlığın başına gelen en mucizevi güzellik ürünlerinden biri ve yalnızca araç gereç-malzeme olarak değil, güzellik ürünü olarak da kullanılmış tarih boyunca. Kil bildiğiniz gibi mineral açısından inanılmaz zengin bir doğal kaynak.

    Cilt tipine göre doğru maske tarifler | 1

    Kuru ciltler için avakado

    Eğer kuru bir cildiniz varsa ihtiyacı olan tek şey nemdir. %75’i doymamış yağlardan oluşuşan avokado B,E,K vitaminlerinin depo edildiği bir meyve ve muza göre %35 daha fazla potasyum içeriyor. Yemesi maskesini yapmaktan daha sağlıklı yani. Bal ve tarçınla tatlandırarak damak tadınıza uygun bir hale getirebilirsiniz. yarım avokadoyu püre haline getirip bir çay kaşığı zeytin yağı ve bir tatlı kaşığı balla karıştırın ve 15 dakika bekletin cildinizde. Haftada bir veya on günde bir yaparsanız gerçekten farkı göreceksiniz. Aynı maskeyi saçlara da kullanabilirsiniz.

    Peki yağlı ciltler için ne kullanmak ya da tüketmek gerekir?

    Yapmamız gereken şey öncelikle cilde ihtiyacı olan nemi kesinlikle vermek. Kadınların en büyük yanlışlarından bir tanesi de ‘benim cildim zaten yağlı ve nemlendirmeme gerek yok’ diye düşünmeleridir diyen Uzman Estetisyen Filiz Çekin, bu düşüncenin çok yanlış olduğunu vurguluyor. Dermatoloğunuza danışarak veya güvendiğiniz herhangi bir cilt bakım markasının satış danışmanına danışarak, cilt tipinize uygun hafif formüllü bir nemlendirici edinin kesinlikle. Vereceğimiz ikinci tüyo ise bol bol su içmek olacaktır. Gerçi cildinizin türü, yağ dengesi kuruluğu nasıl olursa olsun, bol su içmek sağlıklı cildin olmazsa olmaz ilacıdır. Peki yağlı cildin meyvesi nedir? Elbette limondur. Limon fazlaca asidik bir meyve. Çok fazla kullanılırsa ciltte problemlere yol açabilir ama yağlı cilde haftada bir tonik yapılırsa inanılmaz faydalı oluyor. Ayrıca gözenekleri de sıkılaştırıyor.

  • Batıklar için doğal çözümler

    Batıklar için doğal çözümler

    Her ne kadar istemeseniz de jiletten cilt tahriş olabilir, kesikler oluşabilir, batıklara zemin hazırlanabilir, sivilceler ortaya çıkabilir. Bu durumda aşağıdaki doğal nemlendirici çözümlerden yararlanmayı düşünebilirsiniz. Ayrıca nemlendirici kullanmak kıl köklerini yumuşatır ve batık oluşumunu azaltır…

    İşte batıklar için doğal çözüm önerileri…

    1- Çay ağacı yağı: Çay ağacı yağı antiseptik ve antibiyotik özellikleri sayesinde jilet darbeleri de dahil olmak üzere pek çok şey için yardımcı olan doğal bir antibakteriyel ajandır. Bir miktar pamuk üstüne birazcık %100 saf çay ağacı yağı sürün ve tahriş olmuş cilde uygulayın. Oldukça güçlü olduğu için daha sonra gül yağı veya hindistan cevizi yağı ile nemlendirin. Bu noktada badem yağı veya susam yağı gibi kıl köklerine etki eden yağların kılları besleme özelliği olduğundan özellikle de nemlendirici gibi kullanımını sınırlı tutmakta veya krem-losyon gibi ürünleri tercih etmekte fayda var.

    2- Karbonat:

    Peeling’in batık oluşumunu önleme ve batıkları azaltmadan etkili olduğunda bahsettik. Doğal peeling malzemesi olarak kullanmak için karbonat sıklıkla tercih edilir. Önce ellerinizi ılık su ve sabunla yıkayın. Ardından karbonat ve bir miktar su kullanarak bir macun kıvamı elde edin. Ardından bu macunu bacaklara dairesel hareketlerle masaj yapar gibi ama bastırmadan, nazikçe uygulayın. Ardından, soğuk suyla durulayın ve nemlendirmek için az miktarda hindistan cevizi yağı uygulayın.

    3- Çilek:

    Özellikle tıraş sonrası oluşan kızarıklıklardan kurtulmak için çilekten çokça yararlanılmaktadır. Ekşi krema ve ezdiğiniz çilekler karıştırılarak macun kıvamı elde edilir. Ardından ciltte tahriş olmuş bölgeye bu karışım sürülür. Soğuk su ile durulamadan önce 20 dakika kadar bekleyin.

    Batıklar için doğal çözümler | 2

    4- Hindistan Cevizi Yağı:

    Cildin tahriş olmasındaki en önemli sebep kuru cilde uygulama yapılmasıdır. Hindistan cevizi yağı, nemlendirmekle kalmaz, aynı zamanda jiletin kolaylıkla kayarak daha pürüzsüz, daha yakın ve rahatsız edici olmayan bir tıraş yapmasını sağlar. Ayrıca yüksek laurik asit içeriği sayesinde cildi iyileştirmeyi de içeren çok sayıda fayda sağlar. Aynı zamanda deriyi nemlendirirken kesikleri, yanıkları ve deri döküntülerini iyileştirdiği bilinen antiseptik özellikleri de içerir. Yapmanız gereken tek şey, jilet öncesi ince bir tabaka halinde tüylere hindistan cevizi yağı uygulamak ve gerekirse tekrarlamaktır.

    5- Limon suyu:

    Doğal olarak asidiktir. Böylelikle deri içine çekilen kıl foliküllerinde bakterilerin üremesinin engellenmesine ve yüksek C vitamini içeriği de cildin yenilenmesine yardımcı olur. Tıraş batıklarına taze limon suyu uygulamak aynı zamanda bakterileri öldürerek enfeksiyonu önlemeye yardımcı olur ve kızarıklığı da azaltır.

    6- Siyah Çay:

    Mutfakta bir miktar siyah çay varsa, jilet darbeleri için en iyi ilaçlardan birine sahipsiniz aslında. Enflamasyonun hafifletilmesi, kızarıklığın azaltılması ve yanmanın yatıştırılması ile bilinen tanik asit içerir. Batıklara siyah çay kullanmak için siyah çay poşetini sıcak ama çok sıcak olmayan bir suyla (deriyi yakmayacak şekilde) ıslatın. Çay poşetini etkilenen bölgeye birkaç dakika boyunca sürüp, gerekirse gün boyunca birkaç kez tekrarlayın.

    7- Aloe Vera:

    Her türlü koşul için rahatlama sağlamak adına yüzyıllardır kullanılmış olan bir başka ünlü çare. Geleneksel Hint tıbbında kabızlık, enfeksiyonlar, yanıklar, güneş yanığı, egzama ve daha fazladeri problemleri tedavisinde kullanılmaktadır. Ayrıca jiletten kaynaklı cilt tahrişini rahatlatmak için de harika. Bir aloe vera bitki varsa, yapmanız gereken tek şey aloe yaprağı koparmaktır. Ardından, içerisindeki jeli doğrudan etkilenen bölgeye sürün. Aloe vera bitkisine sahip değilseniz, aloe vera jel satın alabilirsiniz, ancak bunun% 100 saf içine eklenmiş herhangi bir kimyasal, parfüm veya yapay renk bulunmadığından emin olun.

    posta.com.tr

  • Yosun maskesi tarifi

    Yosun maskesi tarifi

    Yosun maskesi tarifi Sizlerle… Yosun hem tıpta ilaç hem de kozmetik alanında pek çok olumlu etkisi sebebiyle tercih edilmekte…

    Doğa harikası bir bitki olan yosunların kullanım alanları oldukça fazladır. Yosun hem tıpta ilaç hem de kozmetik alanında pek çok olumlu etkisi sebebiyle tercih edilmektedir. Dalı, kökü, yaprağı, çiçeği olmayan tek bitkidir. Kalori değeri 0 (sıfır) olan yosunlar, adeta oksijen fabrikası gibidirler. Dünya atmosferine oksijen sağlayan en önemli kaynaklardan biri yosunlardır. Karbonu çekip, oksijeni bırakırlar. Günümüzde 0 (sıfır) kalori özelliğiyle, Batılı beslenme uzmanlarının gözdesi haline gelmiştir. Yosun, birçok gıdayla elde edemediğimiz ekstrelerini tek başına vücudumuza verme özelliğine sahiptir. Uzay yolculuğu sırasında gıda olarak kullanılması bundandır. Eski çağlarda, Çin tedavi yönteminde yosun, pek çok hastalığın tedavisinde kullanılmaktaydı. Hindistan ve Japonya’da tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Kozmetikse ise; hem mikrop öldürücü etkisi sebebiyle, sivilceli ciltlerin tedavisinde hem de hücre yenileyici ürünler topluluğunda, lifting etkisi sebebiyle maskelerde bol miktarda kullanılır.

    yosun maskesi cilt bakımı
    yosun maskesi cilt bakımı

    YOSUNLARDA

    – A vitamini, havuçtan %15 fazla
    – Organik demir, ıspanaktan %58 fazla
    – E vitamini, buğday tohumundan %49 daha fazla

    Yosun maskesi tarifi

    Evde çok rahatlıkla yapabileceğiniz yosun maskesi tarifi;

    – 3 yemek kaşığı yosun
    – 2 yemek kaşığı zeytinyağı
    – 1 tatlı kaşığı bal
    – Az miktar su

    Geniş bir kâsede bütün malzemeleri karıştırıp, bir fırça yardımıyla cildinize sürüp 15 dakika bekletip ılık suyla yıkayın. Bu maske her cilt tipine uygundur. Yağlı ciltte, kuru ciltte ve karma ciltte çok rahatlıkla yapabilirsiniz.

    Eğer cildinizde kuruluk, kızarıklık ya da akne izleri varsa yosun maskesi tam da size göre…

    (YASEMİN MİRAS / AKŞAM)

  • Sivilcelerden kurtulmak için öneriler ve maskeler

    Sivilcelerden kurtulmak için öneriler ve maskeler

    Cildinizdeki sivilceler için nelerden korunmalısınız biliyor musunuz? İşte sivilcelerden kurtulmak için öneriler ve maskeler…

    Sivilceler sanılanın aksine daha çok erkeklerde görülür. Cilt gözeneklerinde ve çoğunlukla ergenlik döneminde oluşurlar. Testesteron gibi hormonların foliküler kanaldaki hücreleri keratin üretmeleri için uyarması sonucu, keratin fazla üretildiğinde, cilt gözeneklerini kapayabilir.

    Sivilcelerden kurtulmak için öneriler ve maskeler

    Kızlarda da ergenlik döneminde yine testeron hormonu düzeylerinin artması onları bu duruma yatkın hale getirir. Tamamen doğal bir tedavi yöntemi olan biorezonans ile sivilce tedavisinde başarılı sonuçlar alınabiliyor…

    Sivilcelerden kurtulmak için öneriler ve maskeler | 3

    Sivilcenin başlangıcı testesteron düzeyindeki artışı gösterirken, şiddeti ve ilerleyişi hormonal etkenler, keratin üreten hücreler sebun ve bakteriler arasındaki karmaşık etkileşimler tarafından belirleniyor. Bu sebun kanalı (folikül kanalının) kapanmasıyla bu kanalın arkasında enfeksiyon oluşuyor. Bunu ‘Coryno Bacterium Acnes’ denen bir bakteri yapar. Sivilcelerin kırmızılığı bu bakteri yüzündendir.

    Antibiyotik kullanımı fazla olursa, bu bakteri yok edilse bile bu sefer ‘Candida Albinans’ oluşumu artıyor.  Sivilce tedavisinde beslenmede anahtar olarak şeker, trans yağ asitleri, süt, kızartmalar ve iyottan korunmayı öneriyorum. Beslenmeye eklenecek anahtar besinler ise; krom, A vitamini, E vitamini, selenyum ve çinko.

    Çay ağacı yağı ya da azelaik asit ile lokal tedavi, benzoil peroksit ile benzerlik gösterir ve yan etkisi yoktur. Akneye doğal yöntemlerle yaklaşım, öncelikli olarak hormonal ve lokal işlemlerdir.  Ayrıca şunlar da dikkate alınabilir:

    1.Akneye sebep olacak anabolik steroidler,  kortiko steroidler, doğum kontrol hapları, progesteron, iyodid ve bravid içeren ilaçlar gibi tıbbi tedavilerden korunun.
    2.Mekanik yağlara maruz kalmayın.
    3.Yağlı kremler ya da kozmetik ürünleri kullanmayın.
    4.Yastık kılıflarını renk ve koku içermeyen deterjanlarda yıkayın.
    5.Yüzünüzü günde en az iki defa yıkayarak fazla yağı temizleyin.
    6.Besin destekleri olarak günde 200-400 mg krom, günlük 2500 iu kadar A vitamini (hamilelerde 5000 iu),  günlük 400 iu E vitamini, günlük 200 mg selenyum, günlük 45-60 mg çinko, günde 3 defa 25 mg B6 vitamini alınabilir.

    Mevcut sivilceleri ortadan kaldırmak için yapılabilecekler:
    *1 yemek kaşığı bal,  1 yemek kaşığı çavdar (yulaf veya buğday) unu, 1 çay kaşığı papatya tozu iyice karıştırılır. İçine yumurta sarısı ilave edilir. Karışım yüz papatya çayı yıkandıktan sonra yüze sürülür. Yaklaşık 1 saat kaldıktan sonra yüz yine sıcak papatya çayı ile temizlenir. Günde iki defa yapılır. İyileştikten sonra 10 gün daha küre devam edilmelidir.

    *25 gram kuru meyve kabuğu elma, 25 gr Gül suyu, 5-6 gram kıyılmış kuru elma kabuğuna 150 ml kaynar su eklenir. 10-12 dakika demlenir ve süzülür. Çay ılıdıktan sonra içine 15 ml gül suyu konur. Günde 1-3 fincan içilir.

    *50 gram çiçek papatya, 25 gram kuru çiçek yaprağı gül, 50 ml gül suyu, 10 ml çekirdek özü Altıntop, 15 gram papatya çiçeği ile 10 gram kuru gül karıştırılıp 500 ml kaynar su ilave edilir.
    10 dakika demlenip, süzülür, 2-3 kez yapılır.
    Yumuşayan deri döküntüleri temizlendikten sonra gül suyu ile silinir.
    Sonrasında altıntop özü sürülerek tedavi tamamlanır. (Bu tedavi 2 no.lu tedavi ile yapılırsa daha iyi olur)

    *50 gram toz yoğurt otu çıban temizlendikten sonra günde 2 defa çıbana sürülür veya bağlanır.

    *50 ml su yoğurt otu, su egzama veya sivilcenin üzerine sürülür ve kurumaya bırakılır. Günde bir kaç kez tekrarlanır.