Etiket: cilt bakımı

  • Göğüs Çatlaklarına Son

    Göğüs Çatlaklarına Son

    Anne adayı ve annenin ortak şikayeti olan göğüs çatlaklarının nedenleri, korunma yolları ve tedavisi…

    Konu çatlaklar olduğunda bir kadını, başka bir kadından daha iyi kimse anlayamaz. Hemen hemen kadınların tümü, vücutlarının çeşitli yerlerinde oluşmuş çatlaklardan şikayetçi. Bu yazıda özellikle kadınların önem verdiği göğüs dekoltesinin düşmanı göğüs çatlaklarını ele alıyoruz. Konuyla ilgili daha fazla bilgi edinmek için Flavius Sağlık ve Güzellik Merkezi’nden Medikal Estetik Doktoru Uz. Dr. Sinan İbiş’le görüştük. Göğüs çatlaklarının gelişeceği bölgede, ilk olarak göğüs bölgesindeki ciltte gerilmeye bağlı kaşıntı ve karıncalanma hisleri duyulur. Ardından da pembe çizgiler belirmeye başlar. Bu dönemde çatlakların gelişmesini önleyici tedbirler almak, bu pembe çizgileri tamamen ortadan kaldırabilir.

    Önlem Almak

    Çatlaklar, cildin aşırı gerilmeden dolayı yırtılmaya karşı ciltte oluşturduğu bantlar. Anlayacağınız bir onarım şekli. Özellikle cildin gerilmesine neden olacak durumların yaşandığı dönemlerde nemlendirici kozmetikleri düzenli kullanmak işe yarar.

    Tedavi Yöntemleri

    Yapılması gereken öncelikli tedavi, çatlak bölgesindeki elastikiyeti geliştirmek. Bunun için fototerapiler, lazer terapiler, metotlu karboksiterapiler, vakum terapiler, yüksek oranlı meyve asitlerinin uygulanması gibi birçok terapi türü genellikle birlikte gerçekleştirilir. Özellikle Nlite V lazer tedavisinde tedavi sonuçları çok daha başarılı. Elastikiyetin artırılmasına yönelik metotlu karboksiterapide önemli olan, gazın milyonlarca küçük baloncuklar halinde dokulara gönderilmesiyle dokularda esnemeyi sağlayacak elastin ve kolajen oluşumunun uyarılması. İşte bu nedenle az sayıda bu özelliği olan karboksiterapi cihazları bu tedavide başarılı olabilir. Çatlak çizgilerinin hacimlerinin küçültülmesiyse ikinci sırada yapılması gereken işlem. Bunun içinse Nlite V lazer veya mikropeeling denilen yöntemlerle çatlakları oluşturan izlerin hacimleri küçültülür. Daha az orandaysa karboksiterapiler ve vakumterapiler kullanılır. Çatlakların üzerini örten deforme, ince ve parlak cildinse olabildiğince diri hale getirilmesi son aşamayı oluşturur. Bunun içinse çeşitli elektriksel yöntemler, meyve asitleriyle peelingler ve kozmetik bakım uygulamak gerekir.

    Ne Zaman Başlanmalı?

    Hamilelik ve süt verme dönemleri dışında her zaman, uzmanın uygun göreceği tedavilerin yapılması mümkün. Göğüs çatlaklarının oluşma zamanından hemen sonra gerçekleştirilen tedavilerde, sonuçlar daha başarılı. Hamilelik ve süt verme dönemindeyse genellikle koruyucu önlemleri almak ve klinik tedavileri ertelemek gerekir.

  • iltihaplı sivilceler için maske

    iltihaplı sivilceler için maske

    Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu bazı bayanların sırtlarında,yüzlerinde ,ciltlerinde ve karın bölgelerinde oluşan iltihaplı sivilce ve akneler için soğan suyunun mükemmel bir çözüm olduğunu açıkladı.

    İltihaplı sivilce ve akneler için soğan suyu kürü:

    İltihaplı sivilce ve akneler için kuru soğan suyunu günde 2 kez iltihaplı sivilce ve aknelerin üzerine kulak temizleme çubuğunun ucundaki pamuk yardımıyla sürün.

    İltihaplı sivilce ve akneler için kür:

    Bir miktar marul yaprağını iyice yıkayıp mikserde sıkıp özsuyu ile birlikte sabah ve akşam sivilceli bölgeye sürün. Sivilceler geçene kadar işleme devam edilir.

    İltihaplı sivilce ve akneler için kür:

    Bir litre suyun içine bir avuç taze ceviz yaprağı eklenip, kaynatılır. Süzüldükten sonra günde iki kez pamuk yardımıyla sivilceli bölgeye sürülür.
    İltihaplı sivilce ve akneler için kür:

    – Bir miktar marul yaprağını iyice yıkayıp mikserde sıkıp özsuyu ile birlikte sabah ve akşam sivilceli bölgeye sürün. Sivilceler geçene kadar işleme devam edilir.
    – Bir litre suyun içine bir avuç taze ceviz yaprağı eklenip, kaynatılır. Süzüldükten sonra günde iki kez pamuk yardımıyla sivilceli bölgeye sürülür.
    – 1 turp kabuklarıyla birlikte rendelenir. Şişeye doluncaya kadar rendelenmiş turp ile doldurulur. Daha sonra içine elma sirkesi ilave edilir. Bir hafta sıcak bir yerde bekletilir. Karışım hazır olunca her defasında çalkanarak sabah akşam sivilceli bölgeye sürülür. Uygulama cilt sivilcelerden temizlenene kadar devam eder.
    – Bir miktar taze dokuzdonlu yıkanıp, temizlendikten sonra nemli halde mikserden geçirilip bir tülbent yardımıyla sıkılarak elde edilen özsuyu sivilceli bölgeye sürülür. Bu durum sivilceler geçene kadar devam ettirilir.
    – Bir kahve fincanı vazelin ile bir tatlı kaşığı ardıç katranı iyice karıştırıldıktan sonra günde iki kez, sabah ve akşam olmak üzere sivilceli bölge yıkanır. Bu durum sivilceler geçene kadar devam ettirilir.
    – Bir miktar tıbbi ayı sarımsağı yaprağı veya soğanları iyice yıkanıp temizlendikten sonra ince ince, doğranıp bir şişenin boğazına kadar doldurulur ve üzerine ağzına kadar saf ispirto eklenerek, ağzı sıkıca kapatıldıktan sonra şişe iki hafta boyunca güneş görebileceği veya sıcak bir yerde bekletilir. Gerektiğinde şişe çalkalanarak günde iki kez sabah ve akşam olmak üzere sivilceli bölgeye sürülür. Bu durum sivilceler geçene kadar devam ettirilir.
    – Bir litre suyun içine dövülerek toz haline getirilmiş olan bir çorba kaşığı andız otu kökü ve yine bir çorba kaşığı ince kıyılmış andız otu yaprağı katılıp kaynatılmasının ardından süzülerek günde iki kez, sabah ve akşam olmak üzere sivilceli bölgeye sürülür. Bu durum sivilceler geçene kadar devam ettirilir.
    – Bir su bardağı kaynar suyun içine bir tatlı kaşığı ince kıyılmış kafesli sapsız diken katılıp demlenmesi için kısa bir süre beklendikten sonra süzülerek yansı sabah diğer yarısı ise akşam üzeri içilir.
    – Bir kahve fincanı vazelin ile bir tatlı kaşığı huş ağacı katranı iyice kanştınldıktan sonra günde iki kez, sabah ve akşam olmak üzere sivilceli bölge yıkanır. Bu durum sivilceler geçene kadar devam ettirilir.
    – Bir litre suyun içine bir çorba kaşığı ince kıyılmış cin saçı (eftimon/kuskut) katılıp kaynatılmasının ardından süzülerek sivilceli bölge bu suyla yıkanır. Bu durum sivilceler geçene kadar devam ettirilir.
    – Bir litre suyun içine bir avuç ince kıyılmış taze ceviz yaprağı katılıp kaynatılmasının ardından süzülerek günde iki kez, sabah ve akşam olmak üzere sivilceli bölge yıkanır. Bu durum sivilceler geçene kadar devam ettirilir.
    – Yarım litre suyun içine çok ince kıyılmış bir avuç koyun otu katılıp içindeki malzeme sulu lapa haline gelene kadar kaynatılıp elde edilen lapa sivilceli bölgenin üzerine sürülür. İltahaplı sivilcelere çok faydalıdır. Bu durum sivilceler geçene kadar devam ettirilir.
    – Bir litre soğuk suyun içine bir avuç ince kıyılmış taze hindiba kökü katılır, oniki saat bekletilip, kaynatılmasının ardından süzülerek günde iki kez, sabah ve akşam olmak üzere sivilceli bölge yıkanır. Bu durum sivilceler geçene kadar devam ettirilir.
    – Bir kahve fincanı vazelin ile bir tatlı kaşığı asidborik iyice karıştırıldıktan sonra günde iki kez, sabah ve akşam olmak üzere sivilceli bölge yıkanır. Bu durum sivilceler geçene kadar devam ettirilir.
    – Bir çay fincanı soğuk suyun içine bir çay kaşığı ince kıyılmış taze hindiba kökü katılır, oniki saat bekletilip, kaynatılmasının ardından süzülerek yansı kahvaltıdan yarım saat önce, diğer yansı ise kahvaltıdan yarım saat sonra içilir. Bu durum sivilceler geçene kadar devam ettirilir.
    – Yarım litre suyun içine çok ince kıyılmış bir avuç çiriş otu kökü katılıp içindeki malzeme sulu lapa haline gelene kadar kaynatılıp elde edilen lapa sivilceli bölgenin üzerine sürülür. Bu durum sivilceler geçene kadar devam ettirilir.

    – Bir çay fincanı kaynar suyun içine bir çay kaşığı ince kıyılmış taze şahtere otu katılıp demlenmesi için kısa bir süre beklendikten sonra süzülerek günde üç öğün tekrarlanarak içilir.. Bu durum sivilceler geçene kadar devam ettirilir.
    – Bir litre suyun içine bir avuç ıhlamur atılıp kaynatılmasının ardından süzülerek, sıcak ıhlamurlu suyun içine batırılacak küçük bir havluyla sivilcelerin üzerine kompres yapılır. Bu durum sivilceler geçene kadar devam ettirilir.
    – Bir su bardağı kaynar suyun içine iki çay kaşığı ısırgan otu katılıp demlenmesi İçin kısa bir süre beklendikten sonra süzülerek içilir. Bu çay günde dört kez tekrarlanır. Bu durum sivilceler geçene kadar devam ettirilir.
    – Bir litre suyun içine bir avuç papatya atılıp kaynatılmasının ardından süzülerek, sıcak ıhlamurlu suyun içine batırılacak küçük bir havluyla sivilcelerin üzerine kompres yapılır. Bu durum sivilceler geçene kadar devam etti
    – Yarım litre suyun içine çok ince kıyılmış bir avuç çörek otu katılıp içindeki malzeme sulu lapa haline gelene kadar kaynatılıp elde edilen lapa sivilceli bölgenin üzerine sürülür. Bu durum sivilceler geçene kadar devam ettirilir.
    – Bir miktar taze köpekdili yıkanıp, temizlendikten sonra nemli halde mikserden geçirilip bir tülbent yardımıyla sıkılarak elde edilen özsuyu sivilceli bölgeye sürülür. Bu durum sivilceler geçene kadar devam ettirilir.
    – Bir çay fincanı kaynar suyun içine bir çay kaşığı ince kıyılmış taze kestane çiçeği katılıp demlenmesi için kısa bir süre beklendikten sonra süzülerek günde iki kez. sabah ve akşam olmak üzere sivilceli bölgeye sürülür.
    – Bir litre suyun içine bir miktar şalgam atılıp kaynatıldıktan sonra suyun içinden alınarak ezilmek suretiyle lapası yapılıp sivilceli bölgeye sürülür. Bu durum sivilceler geçene kadar devam ettirilir.
    – Bir cezvenin içine yanm su bardağı sirke, bir çay kaşığı ince kıyılmış nar kabuğu, yine bir çay kaşığı şap ve bir çay bardağı su katılıp kaynatılmasının ardından süzülerek günde iki kez, sabah ve akşam olmak üzere sivilceli bölgeye sürülür. Bu durum sivilceler geçene kadar devam ettirilir.
    – Yarım su bardağı domates, iki çorba kaşığı saf ispirto ve iki çay kaşığı gliserin hepsi bir arada iyice karıştırıldıktan sonra, günde iki kez, sabah ve akşam olmak üzere sivilceli bölgeye sürülür.
    – Havanda dövülerek toz haline getirilmiş olan bir tatlı kaşığı keçisakalı ile bir çorba kaşığı vazelin veya saf inekyağı karıştırılıp sivilceli bölgeye sürülür. Bu durum sivilceler geçene kadar devam ettirilir.

  • Pürüzsüz Bacakların Sırrı

    Pürüzsüz Bacakların Sırrı

    Pürüzsüz ve bakımlı bacaklara sahip olmak isteyen kadınlar, bacaklarınıza olması gerektiği gibi mi bakıyorsunuz? Güzellik için doğru bakımın şart olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Bakımlı bacaklar için ise, şu önerileri aklınızın bir köşesinde tutun…

    Bunlara dikkat edin…
    Bacaklarınızdaki tüyleri aldıktan sonra sıcak tuştan, güneşlenmekten ve deeodorantlardan uzak durmalısınız.

    Bacaklarınızdaki tüylerden kurtulmanın bir çok yolu var. Eğer ağdayı tercih ediyorsanız, ağdanın çok sıcak olmamasına dikkat etmelisiniz.

    Kullanmadan önce avucunuzun içi ile ağdanın sıcaklığını kontrol edin.

    Kısa tüyler için ağda kullanmayın. Ağdayı tüyleriniz uzadıktan sonra yaparsanız, daha pürüzsüz bir cildiniz olur. Yoksa cildinizde bazı morlukların oluşmasına sebep olabilirsiniz.

    Bunları mutlaka yapın…

    Bacaklarınızı yıkayın, bir havlu ile kurutun ve nemlendirici sürün. Ardından pudra dökün. Bir süre bekledikten sonra ağda yapmanız gereken yerleri sarışın bile olsanız rahatlıkla görebilirsiniz.

    Ağdayı kaynatmamalısınız. Ilık olmalı. Soğuk olarak uygulanabilenleri tercih etmelisiniz.

    Ağda yaparken yanınızda buz bulundurmanızda fayda var. Herhangi bir kızarıklık ya da morluğa karşı, üzerine hemen buz sürmeniz yararlı olur.

    Ağda bittikten sonra kan dolaşımını sağlamak için bacağınızı soğuk suyla yıkamalısınız.

    Son olarak bacağınıza bir nemlendirici sürmeyi ihmal etmemelisiniz.

    Yürüyüş ve spor
    Herşeyden önce bacaklar için yürüyüş ve spor yapmak çok önemlidir. Egzersiz yaparak kan dolaşımın hızlanmasını ve bacak kaslarının beslenmesini sağlayabilirsiniz.
    Bacaklarınız yorulduğu zaman dinlendirmelisiniz.Uygun bir yere uzanıp,bacaklarınız göğüs hizasında olmasını sağlayın.Ayağın altına çok yüksek olmayan bir yastık koyabilirsiniz.Bacaklarınızı teker teker havaya kaldırın elinizle kasları uzun eksenleri boyunca iyice sıkarak masaj yapın.ilk önce yumuşak olan kaslar masaj ilerledikçe sertleşecektir.

    Bacak Bakımında Dikkat etmeniz gereken noktaları sıralarsak:

    Yorgun bacaklarınızı mutlaka dinlendirin. Ayağınızı, bacaklardan başlayıp topuğa dek kremleyin. Uygun bir yere uzanın ve bacaklarınız kalbiniz seviyesinde olsun. Ayağınızın altına çok yüksek olmayan bir yastık koyabilirsiniz. Bacaklarınızı sıra ile havaya kaldırın, el parmaklarınızla kasları, uzun eksenleri boyunca iyice sıkarak masaj yapın. Başlangıçta yumuşak olan masaj, adeleler alıştıkça sertleşmelidir.

    Bol bol yürüyüş ve spor yapın. Egzersiz, kan akımını hızlandırır ve bacak kaslarınızı besler, gerginlik, sıkılık sağlar. Yürüyüşte kullanacağınız ayakkabıların rahat olmasına dikkat edin. Egzersiz sırasında terleyen ayaklarınızı derhal yıkayın ve iyice kurulayın. Nem, mantar enfeksiyonlarını davet eder. İstenmeyen kokular ortaya çıkabilir.

    Bacak cildinin bakımında, yüzünüze kullandığınız nemlendirici ve tonikleri kullanınız. Eğer bacağınızın cildi pürtüklü ise bitkisel sütler ile daha güzel bir görünüme sahip olabilirsiniz. Bacak cildiniz UV ışınların özellikle yaz aylarında açıktır. Yüzünüze gösterdiğiniz özeni mutlaka bacaklarınızada göstermelisiniz. Kullanacağınız ürünlerin UV filtresi içermesi mutlaka gerekir.

    Bacağınızdaki tüyler yumuşaksa; bol oksijen sürerek onları sarartıp, görünmez hale getirebilirsiniz. Sert iseler; tüyleri mutlaka yok etmeniz gerekir. Bu takdirde değişik epilasyon yöntemleri uygulayabilirsiniz.

    Bacağınız kalın ve fazla kaslı ise, parafin banyoları, uygun spor ve zayıflatıcı bir beslenme sistemiyle onları biraz inceltebilirsiniz.

  • Siyah Noktalar için Doğal Maskeler

    Siyah Noktalar için Doğal Maskeler

    Cildiniz yağlı cilt tipindeyse Aknelerin yanında siyah noktalarla da mücadele etmeniz gerektiğini biliyorsunuz. Yazımızda siyah noktalar için doğal cilt maskesi yapımı konu ediliyor.

    Siyah Noktalar için Doğal Maskeler
    1. Maske

    Malzemeler:

    – 1 Kaşık yoğurt

    – 1 Adet limonun rendelenmiş kabuğu

    – 1 Kaşık mısır unu

    Hazırlanışı:

    Tüm malzemeleri bir kabın içersine koyup karıştırın.İyice karıştırdıktan sonra bu karışımı masaj yaparak yüzünüze sürün.15 ila 20 dk bekledikten sonra yüzünüzü yıkayın. Bu maskeyi haftada 1-2 kere tekrarlayın.

    2. Maske

    Cildi besleyen yulaflı bir tarif. Bir miktar yulafı bir kapta suyla pişirin. Piştikten süzün ve başka bir kaba alın. Yulaflar yumuşadığı için kolayca ezilecektir. Ezilmiş yulaflar soğuduktan sonra yüzünüze sürün. 15 ila 20 dk bekleyin ve yüzünüzü yıkayın. Bu maskeyi haftada 1-2 kere tekrarlayın.

    3. Maske

    Bal cildi besler, temizler ve nemlendirir. Ayrıca siyah noktalardan kurtulmaya da yardımcı olur. 2- 3 çorba kaşığı bal, yüzdeki siyah noktaların üzerine yayılır. Eğer cilt çok lekeliyse, bala biraz susamyağı katılmalıdır. Karışım, yüzde 15 dakika veya daha fazla tutulduktan sonra, yüz ılık suya batırılmış bir pamuk yardımıyla yumuşak hareketlerle temizlenir. Temizlendikten sonra gözenekleri sıkıştıran bir losyon sürülür. Bal, yulaf unuyla da karıştırılıp kullanılabilir.

    4. Maske

    Bir kase yoğurda bir limonun suyunu karıştırın. Bu karışımı, gözlerinize gelmemesine dikkat ederek yüzünüze yayın ve 15 dakika bekleyin. Yüzünüzde kuruyan maskeyi ılık suyla yıkayarak çıkarın.

    Faydası: Limon suyu cildi dezenfekte eder, sivilceleri kurutur ve siyah noktaların kaybolmasına yardımcı olur. Yoğurt ise cildi besler, nemlendirir ve yağ miktarını dengeler.

    5. Maske

    Bir çorba kaşığı yulaf unu biraz suda pişirilir. Koyu bir bulamaç halini alınca içine bir tatlı kaşığı badem unu katılır ve yüz bu karışımla ovulur. Gerekirse bu işlem bir süre her gün uygulanabilir

  • İstenmeyen Lekelere Domates Maskesi?

    İstenmeyen Lekelere Domates Maskesi?

    Kolay ve pratik malzemelerle hazırlayacağımız maskemizi hazırlamaya başlayalım.

    İhtiyacımız olan sadece bir adet doğranmış domates, bir çay kaşığı limon suyu ve bir yemek kaşığı yulaf ezmesi…

    Malzemelerimiz hazırsa, maskemize başlıyoruz!

    Tüm malzemeleri karıştırıp, blendır’dan geçirin. Sonra yüzünüzdeki lekelerin üzerine, ince bir tabaka halinde sürün. 10 dakika beklettikten sonra ılık suyla durulayarak temizleyin.

    İstediğiniz sonucu almak için haftada bir kez bu maskeyi uygulayın.

  • Siyah Noktalar İçin Ev Yapımı Bitkisel Maske Önerileri

    Siyah Noktalar İçin Ev Yapımı Bitkisel Maske Önerileri

    Siyah Noktalar İçin Ev Yapımı Bitkisel Maske Önerileri …

    Çeşitli sebeplerle özellikle yüz bölgemizde oluşan siyah noktalar hemen hemen hepimizin ortak sorunu. Bu siyah noktalardan yüzümüze zarar vermeden kurtulmak ise oldukça güç Bir çoğumuz bu siyah noktaları sıkarak yüzümüzde daha kötü bir görüntü oluşturuyoruz. Bu maskeleri evde kolayca yapabileceksiniz. Tamamen bitkisel olan bu karışımlarla siyah noktalara dur deyin.

    Tarif 1

    Malzemeler

    – 1 Kaşık yoğurt

    – 1 Adet limonun rendelenmiş kabuğu

    – 1 Kaşık mısır unu

    Maskenin Hazırlanışı:

    Yukarıda saydığımız malzemeleri bir kabın içersine koyup karıştırın.İyice karıştırdıktan sonra bu karışımı masaj yaparak yüzünüze sürün.15 ila 20 dk bekledikten sonra yüzünüzü yıkayın. Bu maskeyi haftada 1-2 kere tekrarlayın.

    Tarif 2

    İkinci tarifimiz ise cildi besleyen yulaf tarifi. Bir miktar yulafı bir kapta suyla pişirin. Piştikten süzün ve başka bir kaba alın. Yulaflar yumuşadığı için kolayca ezilecektir. Ezilmiş yulaflar soğuduktan sonra yüzünüze sürün. 15 ila 20 dk bekleyin ve yüzünüzü yıkayın. Bu maskeyi haftada 1-2 kere tekrarlayın.

  • Cildi yaşlı gösteren makyaj ve bakım hataları

    Cildi yaşlı gösteren makyaj ve bakım hataları

    Fazla Sürülen Fondöten
    En sık yapılan makyaj hatalarının başında fazla sürülen fondöten geliyor. Yüzünüzdeki tüm lekeleri kapatabilme umuduyla fondötene yüklenmeniz, fazla fondötenin yüzünüzdeki çizgilere yerleşerek onları daha fazla vurgulamasına neden olur. Yüzünüzün daha genç görünmesi için BB krem, hafif likit fondöten ya da renkli nemlendirici yardımcınız olacaktır. Ayrıca günlük olarak kullandığınız fondöteninizi de ince bir tabaka olarak uygulayın.

    Fazla İnceltilmiş Kaşlar
    Cildinizi olduğundan daha yaşlı gösteren bir diğer hata ise fazla inceltilmiş kaşlar. Böyle bir hata yaptıysanız ya da doğal olarak ince kaşlara sahipseniz, hemen bir kaş kalemi ya da boyası edinin. Kaşlarınızı dolgunlaştırırken dikkat etmeniz gereken nokta fazla koyu bir renk kullanmamak.

    Tek Kapatıcı Kullanmak
    Kapatıcı, bizim en iyi arkadaşımız olduğu gibi doğru kullanılmadığı zaman düşmanımıza dönüşebilir Yüzünüzdeki tüm kusurlar için tek bir kapatıcı kullanmayın. Çünkü lekeleri kapatmak için yeterli olan miktar, iş göz altındaki koyu bölgeleri kapatmaya gelince yeterli olmayabilir. Bu da sizin fazla kapatıcı uygulamanıza neden olur. Çözümü çok basit; kapatacağınız her sorunlu bölge için en uygun kapatıcıyı seçmek.

    Fazla Pudra Kullanmak
    Yüzünüze fazla pudra uygulamak da bir diğer hata. Özellikle yağlı bir cildiniz varsa mat bir görünüm için sürekli pudranızı tazelemek isteyebilirsiniz. Fakat fazla mat bir görünüm cildinizin aynı zamanda cansız görünmesine neden olur. Yüzünüzün hatlarını kapatır, çizgilerin belirginleşmesine neden olur. Yüzünüze pudra uygulamadan önce fırçadaki fazlalığı silkelemeyi unutmayın.

    Koyu Dudaklar
    Koyu renkli mat rujlar, dudaklarınızı kurutur ve dudağınızdaki çizgileri belirginleştirir. Eğer yaşınızı gizlemek istiyorsanız bu rujlardan uzak durmalısınız.

    İlgili Konular ;
    Pudra, Fondöten, Kapatıcılar
    Kaş, Kirpik Yapısı ve Şekillendirme
    Dudak Bakımı (rujlar, kalemler)
    Allık nasıl uygulanır?

  • Daha genç bir cilt için karbon peeling

    Daha genç bir cilt için karbon peeling

    Aknesiz, lekesiz, parlak ve canlı bir cilde mi sahip olmak istiyorsunuz? Yeni yöntem kısa sürede kalıcı çözüm sunuyor.

    Tıp dünyasında hızla kendine önemli bir yer edinen son teknoloji “karbon peeling” kısa sürede kalıcı çözüm imkanı sunuyor. Yaş, cinsiyet gözetmeksizin ailesinde cilt kanseri hikayesi bulunmayan herkes için uygulanabilen yöntem, ortalama yarım saat sürüyor ve hemen günlük yaşama dönmenizi olanaklı kılıyor.

    Ağrı ve sızıya yol açmayan, enjeksiyonsuz yapılan yöntemin uygulama sayısı, ciltteki soruna göre en az bir en fazla 10 seans şeklinde oluyor.

    Mayasante Polikliniği hekimlerinden Dr. Serkan Öztürk, karbon peeling yönteminin klasik cilt soyma ve alttan taze yeni cilt getirme, kolejen tabakasını canlandırma işlemleriyle benzerlik gösterdiğini, ancak çok daha kolay, ağrısız ve kalıcı sonuçlar sağladığını söyledi.

    Uygulamanın, güneşin bıraktığı lekeler, ciltteki akneler, sivilce izleri, eskiyen kolejen tabakası, çevresel ve genetik pek çok faktörün olumsuz etkisini çok kısa sürede ortadan kaldırabildiğini ve tek uygulama sonrasında dahi cilde parlaklık kazandırdığını belirten Öztürk, karbon peelingin her yaşta ve her cilt tipine yapılabileceğini ifade etti.

    Öztürk, yoğun sorunu olmayan ciltlerde tedavi sonrasında hemen pürüzsüzlük, parlaklık, birçok lekenin anında açılması, porların hemen sıkılaştığının göze çarptığını ifade ederek, “Leke probleminin çok olduğu kişilerde ise sonuçlar biraz zaman alabiliyor. Zamanla lekeler açılıyor ve cilt sıkılaşıyor. Çok koyu tenli kişilerde dozajlama ayarlanıyor” dedi.

    Ailesinde ya da kendisinde cilt kanseri öyküsü bulunmayan herkese uygulamanın yapılabildiğini vurgulayan Öztürk, karbon peelingin benlerin üzerine doğrudan uygulanmadığına dikkati çekti.

    Uygulama nasıl yapılıyor?

    Dr. Öztürk’ün verdiği bilgiye göre karbon peeling uygulamasında ilk adım, hastanın cildi iyice temizlendikten sonra ince bir tabaka karbon kremi sürülmesiyle başlıyor. İşlem sonrasında 10 dakika bekleniyor. Ardından, tıbbın bu alandaki üstün teknolojik cihazı olan “Q Switch Nd Yag. Lazer” cihazı sayesinde karbon partüküller, ccilttekigözeneklerin içine atışlar yapılarak gönderiliyor. Gözeneklerin içine yerleştirilen karbon partükülleri, lazer cihazının ikinci modu çalıştırılarak patlatılıyor.

    Hasta uygulama esnasın sadece hafif bir sıcaklık artışı oluyor. Tüm cilt yüzeyi tamamlanıncaya kadar işleme devam ediliyor. Uygulama toplam yarım saat sürüyor. Hasta, uygulama sonrasında hemen günlük yaşanıma dönebiliyor. Uygulama sonrasında kişinin özel bir bakım uygulaması gerekmiyor, ancak güneş korumasına özen gösterilmesi isteniyor ve ciltte, yanık, kızarıklık ya da kabuklanma görülmüyor.

    Cilde uygulanan karbon peelingde, ısı artışı dolayısıyla derideki kolejen yapılar uyarılıyor ve kolejen yapılar uyarıldığında da ciltte toparlanma oluyor. Ciltteki sarkmalar, toparlanıyor.

    Ani patlama sırasında gözenekler içerisinde refleks olarak kapanma oluşuyor. Uygulama sonrasında hastanın cildindeki geniş gözenekler kapanıyor. Bunların dışında cildin üst kısmındaki tabaka da bir miktar soyuluyor. Kimyasal peelinglere benzer bir etki oluşturulduğu için cilt yenileniyor. Uygulama ile özellikle akne ve benzeri problemi olan ciltlerde yağ dengesini oturtularak, akne sorunu ortadan kaldırılıyor.

    1.5 yıl uygulamaya gerek duyulmuyor

    Yöntemin uygulama sayısı, hastanın cildindeki soruna göre değişiklik gösteriyor. İlk uygulama sonrasında dahi ciltte belirgin sıkılaşma ve gözeneklerin kaybolduğu belli olurken, uygulama en fazla 10’ar gün arayla 10 seans yapılabiliyor. Bu kürden sonra, ortalama 1-1.5 yıl bir kez daha bir uygulamaya ihtiyaç duyulmuyor.

    Uygulamanın, ciltte yağ dengesinin oturtulması, aknelerin ortadan kaldırılabilmesi için 10’ar gün arayla 5 seans, melazma denilen lekelerin giderilebilmesi için 10 gün arayla 10 seans ve cilt canlandırılması için peelin olarak ise tek seans yapılması yeterli oluyor.

    Uygulamanın hiçbir aşamasında enjeksiyon olmamasından dolayı hasta, ne uygulama öncesi ne uygulama sonrasında kesinlikle ağrı ya da sızı hissetmiyor. Uygulama, toplamda yarım saat sürüyor. Bu yöntem sadece akne sorunun ortadan kaldırılmasında ve cilt yenilenmesinde kullanılmıyor. Bunun dışında kalıcı dövmelerinden kurtulmak isteyenler için de bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor.

    Q Switch Nd Yag. Lazer cihazı, dövmede kullanılan tüm 7 rengi de görebiliyor ve kalıcı bir sonuç elde edilmesini sağlıyor. Uygulama başarısında dövmenin yapılış tarzı önem taşıyor. Profesyonel dövmelerin giderilmesinde uygulama seans sayısı artıyor. Daha amatör yapılmış dövmelerde tek seansta bile sonuç alınabiliyor.

  • BB Krem Nedir?

    BB Krem Nedir?

    BB krem, son zamanlarda kozmetik sektöründe bomba etkisi yarattı. BB kremler, ciltteki mucizevi etkileri sayesinde dünyada kısa zamanda çok fazla kullanıcıya ulaştı. Peki, nedir bu BB krem dedikleri? İşte BB kremler hakkında merak ettikleriniz…

    Siz hiç cildi bozuk bir Uzakdoğulu gördünüz mü? Hayır. İlk olarak, Almanya’da bir dermatolog tarafından merhem olarak üretilen ancak daha sonra Asya’da ve özellikle Kuzey Kore’de geliştirilen BB kremler, şu anda tüm dünyada fırtına gibi esiyor. Bu yüzden kozmetikçileri de çok kızdırıyor. Çünkü pazarda büyük pay sahibi oldular bile…

    Uzakdoğuluların yıllardır kullandığı ve pürüzsüz ciltlerini borçlu olduğu BB kremler, cildi renklendirirken tedavi edici özelliklerinin yanı sıra cildi besliyorlar. Üstelik gece çıkarmayı unutsanız bile, cilde zarar vermiyorlar.

    BB krem nedir?

    BB krem= Kırışıklık kapatıcı ve giderici + güneş koruyucu+ yaşlanmayı geciktirici + sivilce kapatıcı ve iyileştirici + leke giderici + doğal renklendirici + güçlü besleyici ve nemlendirici + cildi aydınlatıcı.

    Bu özelliklerin hepsini içinde barındıran BB kremlere, bu yüzden “All In One” kremler de deniyor. Yani, hepsi bir yerde.

    BB kremleri kalıcı özelliklerinden dolayı gün içinde tazelemeniz gerekmez. Akşam cildinizden çıkarmanız için de uğraşmanız gerekmez çünkü ciltte kaldığı sürece cildi besler ve güzelleştirir, yıpratmaz.

    BB kremin cilde etkileri

    – Cildi 24 saat nemlendiriyor.

    – Kremin içeriğinde bulunan mineral pigmentler cilde uygulandığı anda hızlı bir şekilde nüfuz ediyor ve cilt tonunu dengeliyor.

    – Cildinizdeki pürüz ve çizgileri gizliyor.

    – İçeriğinde bulunan C vitaminin ciltte yarattığı anti-oksidan etkisi ile cildinizi aydınlatarak canlılık kazandırıyor. Cildinize sağlıklı bir ışıltı veriyor.

    – 15 faktörlü koruma özelliği ile cildinizi güneşin zararlı ışınlarından koruyor.

    Garnier b.b. krem kullanan var mı?
    Bb krem kullananlar deneyimlerini paylaşabilr mi?

  • Kozmetiklerin de bir ömrü var!

    Kozmetiklerin de bir ömrü var!

    Kozmetiklerin de bir ömrü var!

    Kozmetiklerinizi atmaya kıyamıyor olabilirsiniz ama ne yazık ki her şeyin olduğu gibi kozmetiklerin de bir ömrü var. Kullanma sürelerini aştıkları her fazladan saniye bakteri üretmeye başlıyorlar. İyisimi siz kozmetiklerinizle vakitlice vedalaşın!

    Makyaj çantamızda ne zaman aldığımızı unuttuğumuz, ama bir türlü atmaya da kıyamadığımız bir sürü kozmetik ürünü var. Maalesef, her şey gibi kozmetik ürünlerinin de bir ömrü var! Biliyoruz, atmaya kıyamıyorsunuz ama çantamızda durdukları her fazladan saniye bozulup bakteri saçmaya başlayacaklar! Peki, o sürmeye kıyamadığımız ama yıllardır makyaj çantanızdan çıkarmadığımız rujumuzla ne zaman vedalaşmak gerek? Fondötenimizin bozulduğunu nasıl anlarız? İşte yanıtlar!

    Maskara
    Maalesef ömrü 3 ay! Maskaralar en az tüketim süresine sahip olan ürünler. Çünkü fırçayı her çıkardığınızda içine bakteri taşır. Bu nedenle 3 ayda bir yenilemekte fayda var.

    Fondöten
    Kaşıntı yapıyorsa hemen kurtulun! Fondöteni doğru saklamak koşuluyla bir buçuk yıl kullanabilirsiniz. Fondöteniniz güneş veya sıcak bir ortama maruz kalıyorsa bu süre 6 aya kadar iner. Çünkü sıcak fondötenin bozulmasına ve içindeki yağla suyun ayrışmasına neden olarak ömrünün azalmasına neden olur. Bozulup bozulmadığını anlamak için bir miktar bileğinize sürün; eğer bir saat içinde kaşıntı yapmazsa sorun yok demektir. Bir diğer yöntem de kokusunun değişip değişmediğidir. Garip kokmaya başlamışsa ve kıvamında bir değişiklik varsa, hemen kurtulun.

    Pudra
    Süngerler bakteri üretiyor… Pudralar, doğru ve temiz kullanıldıkları takdirde iki yıla kadar dayanır. Fakat kullandığınız sünger ve fırçalar, bakteri oluşumuna neden olduğundan ister istemez pudranızın ömrü de kısalıyor. Altı ayda bir yenilemek en sağlıklısı.

    Ruj
    Güzel saklarsanız dayanır… Rujlar normalde iki yıla kadar bozulmazlar, fakat saklama koşullarına göre sıcak ve nemli bir ortamdaysa bu süre bir yıla kadar iner. Rujları direkt güneş ışığından ve sıcak ortamlardan uzak tutmaya dikkat edin.

    Far
    En uzun farlar dayanıyor. Farlar diğerlerine göre daha dayanıklıdır; üç seneye kadar bozulmadan kalabilirler.

    Parfüm
    Işık, notaları bozuyor! Parfüm kokusu, açıldıktan sonra yalnızca bir sene aynı kalır. Parfümünüzün daha uzun ömürlü olmasını istiyorsanız şişeyi serin ve karanlık bir yerde tutun, çünkü ışık kokunun notalarını bozarak değişmesine neden olur. Özellikle yaz aylarında mutlaka buzdolabında saklayın.