Etiket: cilt bakımı

  • Köpükle varis tedavisi

    Köpükle varis tedavisi

    Varis hastaları hem fonksiyonel hem de kozmetik açıdan büyük sıkıntılar yaşıyor. Üstelik bu sorun 50 yaş üstü kişilerde yüzde 50 gibi yüksek bir oranda görülüyor. Sorunun çözümünde uygulanan yöntemler ise yüz güldüren sonuçlar veriyor. Yeter ki geç kalmayın…

    Varis, insanlık kadar eski bir hastalık olmasına karşın her dönem ihmal edilen bir sağlık sorunu. Günümüzde toplumda artan oranda gözleniyor ve yaşamı hemen her anlamda olumsuz etkiliyor.

    Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Ümit Ergenoğlu, varisin, günümüzde toplumları maddi ve manevi olarak etkileyen uzun dönemli (kronik) hastalıklar arasında en üst sıralarda yer aldığını söylüyor. 50 yaş üzerinde, yüzde 50 gibi yüksek oranlarda gözlenen bu sorunun kronik olması ve ileri yaşta daha sık gözlenmesi tedavi giderleri açısından hemen her toplumda oldukça yüksek bir maliyete sahip olmasına neden oluyor. Bu durum, hemen her hastalıkta olduğu gibi erken teşhis ve tedavinin önemi artıyor.

    HEM FONKSİYONEL HEM DE KOZMETİK ETKİ

    Varis gündelik hayatı birbirinden farklı iki şekilde etkilliyor.Bunlardan birincisinin fonksiyonel, diğerinin ise kozmetik etkilenme olduğu belirtiliyor. Çoğu zaman hastalar, doktora; her iki durumda n duydukları rahatsızlık nedeniyle başvuruyor. Fonksiyonel etkilenmede en sık karşılaşılan durumun, hastalığa bağlı iş gücü kaybı olduğu belirtiliyor. Bu durum hastalığın şiddetiyle doğru orantılı olup, venöz yetmezlik, toplardamar iltihabı ve toplardamarda pıhtılaşma gibi durumları da kapsıyor. Kozmetik etkilenme durumunda ise hastalar çoğunlukla mevcut kılcal damarların estetik bir sorun yaratmasından yakınıyor. Her iki durum da bu sorunu yaşayan kişileri hem fiziksel hem de ruhsal anlamda ciddi şekilde etkiliyor.

    VARİS DEDEKTİFİ DOPPLER

    Günümüzde varis tedavisinin geciktiği durumlarda ortaya daha ciddi sağlık ve maliyetli sağlık sorunları çıkıyor. Varisin teşhis edilmesinden sonra konunun uzmanı bir doktor tarafından değerlendirilip tedavi edilmesi büyük önem taşıyor. Aksi durumlarda; derin damarlarda pıhtılaşma, akciğer embolisi, yüzeysel damar iltihabı, ayak bileğinde ülser gibi sorunlarla karşılaşılabiliyor.

    Varis hastalığının teşhisi; hastanın öyküsünün alınması ve fizik muayenesinin ardından ” Venöz doppler ultrasonografi ” yöntemi ile yapılıyor. Günümüzde kullanılan en önemli teşhis ve görüntüleme yönteminin, venöz doppler ultrasonografisi olduğu belirtiliyor. Bu yöntemle; toplardamar içerisinde bulunan kan akımının yönü, kapakçıkların durumu, toplardamarların belirli bölgelerdeki çapları etkili ve doğru bir şekilde değerlendiriliyor. Bu sayede, sonraki aşamada gerçekleşecek olan tedavi seçeneklerinin uygulanabilirliği sağlanıyor. Venöz doppler ultrasonografi; invaziv olmayan bir teşhis yöntemi olup, bir cihaz tarafından oluşturulan ses dalgalarının görüntü oluşturma prensibine dayanıyor. Varisler, uygulanan tedavi yöntemine bağlı olarak tekrarlayabiliyor. Tedavi yöntemleri içerisinde en başarılı olanların endovenöz lazer ablasyonu ve radyofrekansablasyonu olduğu belirtiliyor. Bu yöntemlerin toplam başarı oranlarının yüzde 95 – 98 civarında olduğuna dikkat çekiliyor. En yükseği skleroterapi yöntemi olmak üzere ciltte uygulama bölgesinde iz kalma riski bulunuyor.

    ADIM ADIM VARİS TEDAVİSİ

    * Varis tedavisinde birinci aşamada; hastanın öyküsünün dikkatle dinlenmesi, kullandığı ilaçlar, ailede varis öyküsünün olup olmadığı, geçirmiş olduğu hastalıklar (özellikle kanama ve pıhtılaşma bozukluğu ile bağlantılı olanlar) ile geçirilmiş olan yüzeysel damar iltihapları, alışkanlıklar (sigara) yaşam biçimi ve mesleğinin detaylı sorgulanması gerekiyor.

    * İkinci aşamada; hastanın fizik muayenesinin yapılması gerekiyor. Sadece vasküler sisteme yönelik bir muayene yapılmaması ve bacaklarda ödeme yol açan pek çok neden bulunduğunun unutulmamasına dikkat çekiliyor. Bu noktada hastanın periferik damar hastalıkları yönünden dikkatlice değerlendirilmesi de büyük önem taşıyor.

    * Üçüncü aşamada; tanıya yönelik detaylı venöz doppler ultrasonografi gerekiyor. Eğer doppler ultrasonografi, teknik olarak yeterli olmuyor veya yeterli bilgi sağlamıyorsa, bu durumda MR venografiden yararlanılması öneriliyor. Az bir kontrast ile toplardamar sisteminin detaylı görüntüsü elde edilebiliyor.

    * Son aşamada ise mevcut tedavi yöntemlerinin hastayla birlikte irdelenmesi hedefleniyor. Hastanın önerilen tedavi yöntemlerinden hangisine maksimum uyum sağlayabileceği belirleniyor ve belli aralıklara kontrollere çağrılıyor.

    TEDAVİ SEÇENEKLERİ NELER?

    * Günlük yaşam şeklinde değişiklikler; Cilt bakımı, kilo verme, yürüyüş vb

    * Çorap tedavisi; Özellikle ağrılı venlerin ve huzursuz bacakların olduğu durumlarda kullanılıyor.

    * Skleroterapi; 1930’lardan bu yana uygulanan bu yöntem basit kullanımı ve ucuzluğu nedeniyle genellikle spider ve retikülervenlerin tedavisinde tercih ediliyor.

    * Endovenöz lazer ablasyonu; Büyük çaplı varislerin tedavisinde kullanılıyor. Toplardamar içerisine yerleştirilen ince, fiberoptik bir kateter yardımıyla lazer enerjisinin ven duvarında yarattığı tahribata bağlı olarak gelişiyor.

    * Endovenöz radyofrekans ablasyonu; Teknik olarak endovenöz lazer ablasyonuna benziyor. Ancak, tedavide enerji kaynağı olarak radyofrekans dalgalar kullanılıyor.

    *Cerrahi; Venöz yetmezlikli toplardamarın bağlanması ve/veya strippingi ile gerçekleştiriliyor.

    VARİSLER KÖPÜKLE KURUYOR

    Varis tedavisinde kullanılan skleroterapi yöntemi; toplardamar duvarında hasar yaratma potansiyeli olan kimyasal maddenin (çoğunlukla deterjan yapısında) ince bir iğne yardımı ile sıvı veya son yıllarda olduğu gibi köpük şeklinde verilmesi şeklinde gerçekleştiriliyor. Her iki yöntemde de, toplardamar iç duvarında bir hasar oluşuyor, toplardamar büzüşmesi ve kapanması sağlanıyor.

    KILCAL VARİSLE LAZER TEDAVİSİ

    Lazer, varislerin tedavisinde iki farklı şekilde kullanılıyor:

    * Trunkal veya büyük varislerde damar içerisine (endovenöz) fiberoptik bir kateter (borucuk) yerleştirilmesi ile damarın tamamen tahrip edilmesi sağlanıyor.

    * Kılcal, spidervenlerde deriden (dışarıdan) verilerek, yüzeysel damarlar yakılıyor.

    Gebelikte Varis Oluşumu için tıklayın !

  • Güzel bir cilde sahip olmak için

    Güzel bir cilde sahip olmak için

    Yaşam boyu üzerimizde taşıdığımız bir giysidir cildimiz. Mutluluğumuzu sağlığımızı, stresimizi yansıtan bir ayna gibidir. Biz ona ne kadar yatırım yaparsak o da bize o kadar güzel görünmeye çalışır…

    Güzel bir cilde sahip olmak için nasıl beslenmemiz gerekir?

    Cilt sağlığı ve güzelliği üzerinde tereyağı, kırmızı et ve şekerli yiyeceklerin olumsuz etkisi vardır. Kızartma, kan dolaşımını ve ciltteki sebum oranını negatif yönde etkilemekte; sigara ve alkol de gözeneklerin tıkanmasına, ince çizgilerin belirginleşmesine ve cildin matlaşmasına neden olmaktadır.

    Daha güzel bir cilde sahip olmak ve onu korumak için yapacaklarımız, aslında beden ve zihinsel sağlığımızı da doğrudan etkilemektedir. Zeytinyağı çiçek yağı, mısır özü yağı gibi doymamış yağ oranı yüksek olan ürünlerin ölçülü kullanımı kalp ve damar sağlığını korumakta, bu da cilt güzelliğini artırmaktadır.

    İşte yapmamız gerekenler:

    Meyve ve sebzeler: Zengin vitamin, mineral, doğal şeker ve lif kaynağıdır. Bunlar yaşlanma etkilerini azaltarak, cildin yenilenmesine yardımcı oluyor.

    Balıklar: Somon ve onun gibi yağlı balıklar cildin su tutma kapasitesini artırarak yumuşak ve taze görünmesini sağlıyor. Nemli bir cilt daha diri oluyor ve kırışıkların oluşması gecikiyor.

    Meyve ve sebzeler: Portakal, kivi, ıspanak, tatlı patates ve biber, cildin darbelere karşı daha dayanıklı olmasını sağlıyor. Güneşe karşı dayanıklılık, cilde elastikiyet ve gençlik kazandırıyor.
    Havuç, ıspanak, kayısı ve şeftali ise cildi ultraviyole ışınlarından koruyor. Güneş ışınlarından zarar görmüş cildin kendini toplamasına yardımcı oluyor.

    Fazla güneşte kalmanın neden olacağı kırışıklık riskini azaltıyor. Çilek, portakal, kivi ve ıspanak, cilde elastikiyet ve dirilik sağlayan kolajen ve elastin yapısını koruyor. Özellikle çilek, sigaranın cilde verdiği zararlara karşı korunma mekanizması oluşturuyor.

    Soyalı ürünler: Cildin incelmesini ve kurumasını yavaşlatarak, yaşlanmayı geciktiriyor. Cildin kendini yenilemesine yardımcı oluyor.

    Süt ve süt ürünleri: İçindeki kalsiyum, ciltteki hücrelerin sürekli olarak kendilerini yenilemesini sağlıyor. Ciltteki su oranını dengeliyor dolayısı ile canlı bir cilde sahip olmaya yardımcı oluyor.

    Tahıllı ürünler: Tam buğday ekmeği, kepekli makarna, yulaf ekmeği ise antioksidan deposu olarak cilde pembelik kazandırıyor ve gençleşmesine yarıyor.

  • Meyvelerle cilt bakımı

    Meyvelerle cilt bakımı

    Avokado Maskesi (Cilt Kırışıklıkları İçin)
    Bir tane avokadonun kabuklarını soyup çatalla ezin. İçine yarım tatlı kaşığı bal, bir tatlı kaşığı elma sirkesi ve bir tane çırpılmış yumurta sarısı ekleyip iyice karıştırın. Karıştırma sırasında içine üç yemek kaşığı zeytin yağını da yavaş yavaş ekleyin.

    Yüzünüze, boynunuza ve dekolte bölgenize bol miktarda sürüp yarım saat bekleyin daha sonra bu bölgeleri ılık su ile yıkayın.Kırışıklıklar ve özellikle kuru ciltler için etkili bir maskedir. Ayrıca avokadoyu lapa halinde de tek başına cildinize kompres yaparak uygulayabilirsiniz. Hem cilt bakımınızı yapmış hem de kırışıklıklarınızın kaybolmasına yardımcı olmuş olursunuz.

    Armut Maskesi
    Bir adet olgun armudu soyup cam bir kasenin içinde çatalla iyice ezin. kalın bir tabaka halinde yüzünüze sürün. 15 dakika bekledikten sonra cildinizi yıkayın. Armut maskesi cildi beslemek ve serinletmek, için ideal bir maskedir.

    Ahududu Maskesi
    Ahududu bol miktarda A vitamini içerdiği için cilde pürüzsüz ve kadife gibi bir görünüm kazandırır. Bir avuç dolusu ahududuyu cam bir kasenin içinde püre haleni gelene kadar ezin. Cildinizi temizledikten sonra ezilmiş ahududuyu cildinize uygulayın. 10 dakika beklettikten sonra cildinizi yıkayın.

    Evde Yapılabilen Doğal Cilt Bakımları için tıklayın !

    Çilek Maskesi

    Bir avuç dolusu çileği cam bir kasenin içinde püre haline gelene kadar çatal yardımı ile ezin ve yüzünüze sürün. (Eğer kuru bir cilde sahip iseniz pürenin içine birkaç damla badem yağı veya bir kaşık süt kreması katın.) 10 dakika bekledikten sonra cildinizi ılık su ile yıkayın. (Cilt Bakımınız için son derece faydalı ve etkilidir.  Ancak alerjisi olan ciltler için önerilmez.)

  • Evde doğal tonik yapımı

    Evde doğal tonik yapımı

    Artık hepimiz güzelliğin anahtarının doğanın içinde olduğunu biliyoruz. Cilt bakımı için evde yapabileceğimiz çok sayıda maske var. Sizler için doğal cilt toniklerinin formüllerini veriyoruz. İşte karşınızda cildimizi tertemiz yapıp ruhumuzu dinlendiren tonikler.

    Limon Toniği

    Bir çay bardağı votka ve 1 limon suyunu karıştırın. Sabah ve gece yatmadan önce yüzünüze pamukla uygulayın.

    Lavantalı Tonik

    Lavanta, melissa, papatya, hatmi çiçeği, yarım fincan saf alkol ve içme suyu toniğimiz için gerekli malzemeler. Lavanta, melissa, papatya, hatmi çiçeği ve suyu kaynatarak demlenmeye bıraktıktan sonra yarım fincan alkolu ilave ediyoruz. Karışımımzı kapalı bir şişede ve buzdolabında saklayabiliriz.

    Ev yapımı cilt maskeleri için tıklayın !

    Papatyalı Tonik

    Sıkılaşmayı sağlayarak sarkmaları önleyen bu tonik 500 gr papatya ve su ile hazırlanıyor. Papatyaları kaynattıktan sonra buz kalıplarında dondurup hergün yüzünüze kompres yapabilirsiniz.

    Yağlı Ciltler İçin Tonik

    1 kaşık elma sirkesi ile 8 kaşık maden suyunu karıştırıp yağlı ciltlere iyi gelecek olan bir tonik elde edebilirsiniz. Yüzünüzü yıkadıktan sonra sabah akşam cildinize uygulayabilirsiniz.

    womenist

  • Sivilce İzleri Nasıl Geçer?

    Sivilce İzleri Nasıl Geçer?

    Sivilce izlerini yok etmek mi istiyorsunuz? İzlerini bir kenara bırakalım kimse yüzünde sivilce olsun istemez. Bunlar yalnızca fiziksel görünümünüzü değil genellikle duygusal yönden de sizi etkiler. Fakat yüzünüzde yara izi ile yaşamaya razı olmak zorunda değilsiniz. Temiz ve pürüzsüz bir cilde sahip olabilmek için yapmanız gerekenler burada.

    Sivilce izlerine engel olmanın en iyi yolu onları yok etmektir. Asla sivilcelerinizi sıkmayın yada patlatmayın, bu sivilcelerin iz bırakmasına yol açar. Cildinizi sürekli temiz tutun ve sivilce üzerine makyaj yapmayın aksi halde daha kötü hale gelecektir. Sivilce izlerini önlemek için önce sivilceleri önleyin ve öncelikle bkz: sivilceler nasıl geçer.

    Sivilce izlerini sağlıklı beslenerek giderin. Evet, bol miktarda su içmek ve meyve sebze tüketmek sivilce izlerini giderebilir. Meyve ve sebzeler cilt sağlığınızı korumak için gerekli vitaminleri sağlarken su ise cildinizin yenilenmesine ve temizlenmesine yardımcı olur. Limon suyu da derinin hızlı değişimine yardımcı olduğundan sağlıklı derinin gelişmesini sağlar.

    Sivilceli ciltler ve çözümleri için tıklayın !

    Ayrıca eczanelerden edinebileceğiniz sivilce izlerini kaldırmaya yönelik ilaçlar sivilce izlerini tedavi etmenize yardımcı olacaktır. Bir diğer seçenek lazer ile cildi yenileme olabilir.

    Bazı insanlar sivilce izlerini ve iltihaplarını yok etmek için buz kullanırlar. Temel olarak buzun soğuğu sivilce izlerini tedavi ederek cildinizi daha az iltihaplı ve pürüzsüz bir hale getirir. Buz küplerini bir bez parçasına sarın ve her gün 15 dakika sivilce üzerinde bekletin.
    Günde iki kez sivilcelere uygulandığında kuşburnu çekirdeği yağı da sivilce izlerini gidermenize yardımcı olur. Kuşburnu çekirdeği yağı aynı zamanda yaşlanma geciktirici (anti-aging) özelliğe sahiptir, cildinizi gençleştirir, kırışıklıkları azaltır ve cildinize doğal bir renk kazandırır.

     

  • Suna Dumankaya cilt için gül maskesi

    Suna Dumankaya cilt için gül maskesi

    Suna Dumankaya gülün cilt bakımı için çok faydalı olduğunu mutlaka gülden yararlanmak gerektiğini belirterek gülle yapılan cilt sıkılaştırıcı toniğin tarifini verdi…

    Evde Yapılabilen Doğal Cilt Bakımları için tıklayın !

    Gül ve beyaz sirkeden yapılan doğal tonik

    Hazırlanışı ve Kullanımı:

    7 adet gülü bir kavanoza koyduktan sonra üzerine çıkacak kadar beyaz sirke ilave ederek oda sıcaklığında 1 hafta bekletin. Süre dolduktan sonra süzün.

    Akşamları sürüp 1-2 saat bekletin. Ardından cildinizi ılık su ile yıkayın. Birkaç kullanımdan sonra cildinizdeki sıkılaşmayı fark edeceksiniz.

  • Gözenek ve lekelere çözüm önerileri

    Gözenek ve lekelere çözüm önerileri

    Yüzde en küçük bir anormallik güzel görünümü etkiler. Bu soruların en önemlilerini sayarsak: Cildin kırışması, göz altı morluğu, gözaltı torbaları, kırışıklıklar, lekeler, sivilceler, çatlaklar… Bakımın ilk şartı temizliktir. Önce cildinizin derinlemesine temizlenmesini sağlamalısınız. Cilt her dakika milyonlarca ölü deri hücresi döker. Bu sorun için cildinize en eski yöntemlerden biri olan buhar banyosu uygulayabilirsiniz. Ardından bir toz bitkisel maske uygulayın. Maske kuruduktan sonra yıkadığınızda, cildinizin parladığını ve ölü hücrelerin arındığını göreceksiniz.

    Cilt temizliği için ballı özel karışım

    Cilt temizliği ve peeling için, eğer güzellikle ilgili shoplarda satılan toz halindeki maskeleri kullanmak istemiyorsanız, kendiniz de yapabilirsiniz. Onlarca doğal maske tarifi var. Her cilde uygun olanları bulunuyor.

    Nasıl yapılır? Normal ve kuru ciltlerin hem bakımı hem temizlenmesinde baldan faydalanabilirsiniz. İki çay kaşığı bal, yarım çay bardağı yoğurt, bir çay kaşığı greyfurt suyunu karıştırın. Karışımı cildinize sürün. Maskeyi 15 dakika sonra yıkayın ve nemlendirici uygulayın.

    Mayalı karışımlar ciltte harikalar yaratır!

    Meyvelerden, çiçeklerden, hayvansal ürünlerden ve bitkilerden, hepsinden de anneannelerimiz ve annelerimiz yararlanırlardı. Ekmek mayası da bunlardan, hem de en değerli olanlardan biridir. Mayanın cilde yararları antik çağlardan beri biliniyor. Antik Mısır’da kadınlar onu güzellik kremi gibi yüze sürerlerdi. Ayrıca maya mikrop öldürücü bir madde olduğu için yara merhemi yerine de kullanırlardı, yaranın üzerine maya sürerlerdi.

    Mayanın içinde “CM Glukan” adlı bir madde vardır. Bu madde hücre yenilenmesini hızlandırır. Bağışıklık sistemini güçlendirir, yaraların iyileşmesini çabuklaştırır. Cilde esnek ve sıkılık sağlar.

    Nasıl yapılır? Bir paket yaş mayayı birkaç damla süt ile karıştırın ve cildinize sürün. Kaskatı olunca yıkayın.

    Cilt için birçok doğal ürün kullanılır ama karbonat fazla bilinmez.

    Nasıl yapılır? Bir çay kaşığı maya, bir çay kaşığı karbonatı 10 damla su ile ıslatın. Bu malzemeyi sürün, 15 dakika sonra yıkayın. Maya gözeneklerinizi temizler, karbonat ise zaman içinde dert ettiğiniz lekelere veda etmenizi sağlar.

    Mikserdeki limonla mucize maske

    Eğer cildiniz yağlıysa, derinize büyük bir özenle bakım yaparsanız tedavi ederseniz. Fazla yağların aşırı derecede alınması yağ bezelerini harekete geçirir ki, bu da enfeksiyonlara sebep olur. Yağlı bir cilde sahip bayanlar bunu genellikle cildin dayanıklı olması ile özdeşleştirirler ama değildir.

    Nasıl yapılır?

    Yağlı cilt için 2 limonun kabuğunu soyun. Suyun içine koyun ve yarım saat bekletin. Sonra robotta püre haline getirin. Temizlenmiş cildinize sürüp, 10 dakika sonra suyla yıkayın.

  • Gece Makyajı Nasıl Yapılır?

    Gece Makyajı Nasıl Yapılır?

    Geceleri şık davetlere katılırken ya da eğlenceli bir akşam için hazırlanırken makyajınıza gündüz yaptığınızdan daha çok dikkat etmeniz gerekiyor. Çünkü ışık ve kıyafet farklılığından dolayı, gece makyajında kullanılan renk ve ürünlerin de farklı olması şart…

    Gece makyajı yaparken olgun bir kadının kibar ve sade bir makyajla yılların izlerini uygun bir şekilde gizleyebilmesi önemli.

    Gölge olarak kullanılan far, göz kenarından yukarı doğru çekilmeli. Böylece göz kenarındaki ince çizgiler gizlenmiş olur. Düşmüş göz kapakları ise gerginleştirilir. Allığı, elmacık kemiğinin üst kısmına uygulamak daha doğru olur. Fondöten kullanılıyor ise, çizgilerin yoğun olduğu kısımlara sürmemek en iyisi. Çünkü çizgilerin içine temas eden fondöten, hatları belginleştirir. Pigment lekeleri içinse kapatıcı uygulamalıyız.

    Ciltlere göre renkler

    Sarışınlar için kahve tonları, gri, elektrik mavisi renkleri; kızıllar için kahverengi, oranj, kiremit; esmerler için canlı yeşiller, buz mavisi ve kızıl kahveler önerilir. Esmer tenlerde ten renginin bir ton açığı fondöten kullanmak gerekli.

    Çok beyaz tenlerde ise tenin bir ton koyusu uygundur. Kırmızı yüzlüyseniz beş ağırlıklı fondöten tercih etmelisiniz. Kara sarı olanlarda pembe ağırlıklı fondöten kullanılır. Kuru citlerde ise yoğun yağ ihtiva eden kozmetik ürünleri ile cilde nem ve parlaklık verilir.

    Normal ciltlerde gözenekler ufak ve kapalı olduğu için yağ oranı düşük kozmetik ürünleri kullanılmalı. Yağlı ve hassas ciltlerin bakımı zor olduğu için makyaj titiz bir ortamda yapılmalı. Makyajda, zemin fazla yağlı olmayacak şekilde dengelenmeli.

    Parlak renkler kullanın

    Gece makyajında dikkat edilecek bir diğer nokta ise suni ışığın renkleri solgunlaştırması. Bunun için parlak renkler kullanmak ve ışıltılı bir makyaj yapmak gerekli.

    Bu senenin gece makyajı renklerini genellersek, yaldızlı olmak şartıyla eflatun, mor, turuncu olarak söylenebilir. Koyu renkler kullanmaktan ise, gece makyajı yaparken mutlaka kaçınmalı.

    [youtube id=”mdY5W_g8waA” width=”600″ height=”350″]

  • Pestil maskesi

    Pestil maskesi

    Eskiden ev hanımlarının doğal yöntemlerle deneyerek buldukları güzellik formülleri, yeniden değer kazandı.

    Özellikle meyve ve sebzeler, yeni nesil güzellik maskelerinin ham maddesini oluşturuyor. Doğal yollarla ve pratik şekilde cildini korumak isteyen kadınların en büyük yardımcısı, ellerinin altındaki meyve ve sebzeler oluyor.

    Güzellik uzmanı İnci Soydan, kendi kurduğu güzellik merkezinde uyguladığı doğal maskelerle büyük ilgi görüyor. Boza, ekmek, kestane ve nar maskeleri hazırlayan Soydan, şimdi de pestil maskesi ile müşterilerine cilt güzelliği sunuyor. Soydan uygulanan maskelerde doğal malzemelerin kullanılmasına dikkat çekiyor.

    İNCİ SOYDAN: “PESTİLİN ANTİOKSİDAN ÖZELLİĞİ ÇOK ÇOK FAZLA”
    Pestilin cilde faydaları hakkında bilgiler veren Soydan, “Pestilin antioksidan özelliği çok çok fazla. Kaynatılıp sonrasında kurutulmasıyla birlikte bunun besin değerinin arttığını hepimiz biliyoruz. Hazırlamış olduğumuz karışım buna baz olarak sivilceli ve alerjik ciltler için çok iyi bir yatıştırıcıdır. Ama biz bunu pestille de desteklediğimiz zaman kat ve kat artıyor. Bu karışım aynı zamanda gençlik iksiri olarak da kullanılabilir. Bu karışım cilde uygulandığı zaman yeniden yapılanma ve gençleşme ortaya çıkıyor” diyor.

    Doğal yiyeceklerle yapılan maskeleri cilde büyük fayda sağladığını savunan Soydan, “Bizim yaptığımız şey sadece bununla sınırlı değil, 3 seans 5 seans ve 10 seans olarak şeklinde kürler almaktayız. Hazırladığımız kürler sonrasında eğer cilde akne varsa onu çok sağlıklı bir hale gelmesini oluşturuyoruz. Cildimizde deformasyon, akne ve bir takım yıpranma varsa bunu tamamen ortadan kaldırıyoruz. Ama bu her cilt yapısına göre değişiyor. Bunu tek maske olarak uygulamıyoruz. Yine doğal olarak her şeyi uyguladığımız zaman etkisini mucizevi bir şekilde kendisini gösteriyor” ifadelerini kullanıyor.

    Sütle güzellik maskesi için tıklayın !

    PESTİL MASKESİNİN ÖZELLİKLERİ
    Pestil vücuttaki doku ve hücrelerinin yenilenmesinde, cildin su dengesinin korunmasında, vitamin ve mineral yönünden ciddi destek sağlanması ile birlikte pestilde bulunan güçlü antioksidan etki mucizevi bir şekilde cilde gençlik iksiri niteliğini taşıyor. Pestil maskesi A, B ve D vitaminleri ve birçok minerali bünyesinde barındırıyor.

    İHA

  • Evde Kaş Nasıl Alınır?

    Evde Kaş Nasıl Alınır?

    Kaşlarımızın şeklini bozmadan nasıl almalıyız. İşte dört adımda kaşları şekillendirme…

    Sürekli kuaföre gidecek vakit bulamayanlar ya da kendini başkalarının eline güvenle bırakamayanlar. İstediğinden fazla inceltilmesine artık tahammül edemeyenler bu işin üstesinden ben de gelebilirim diyen kadınlar kendi kendilerinin güzellik uzmanı olmaya kararlıdırlar. Ancak işin sonu tekrar güzellik salonunda bitebilir. Kaşlarımızın şeklini bozmadan nasıl almamız gerektiğini öğrenip daha sonra bu işe soyunmalıyız.

    ADIM ADIM KAŞ ALMA

    Birinci adım; Kaş alma işlemine başlamadan önce olabildiğince az acı ve zonklama yaşamak için ılık suyla ıslattığımız makyaj temizleme petlerini kaşlarımızın üzerinde bir süre bekletmeliyiz.

    İkinci adım; Kaşları yukarıya doğru bir kaş fırçasıyla tarayıp kesmek. Bu işlemi yapmadan kaş almaya başlarsak daha açık renk olan kılların ucunu göremeyiz. Göremeyince kaşlarımızı alırken zorlanırız.

    Üçüncü adım; Bizi bizden iyi kimse tanıyamaz! Yüzümüzün şekline en iyi yakışacak kaş şekline karar verip kıl köklerine olabildiğince yakın bir şekilde tuttuğumuz cımbızla, kaşlarımızın çıkış yönüne doğru almalıyız. Tam tersi yönde çekersek hem kıl kopabilir ikinci, bir işleme gerek duyabiliriz hem de yaşadığımız acı artabilir.

    Dördüncü adım;  Yüzümüzdeki kaş kıllarından kurtulup ferahlatıcı bir nemlendirici sürüp hafiflemenin tadını çıkarıyoruz.

    [youtube id=”w8n31DohBsw” width=”600″ height=”350″]

    [youtube id=”gG0hQcV8lHc” width=”600″ height=”350″]