Etiket: çikolata kisti tedavisi

  • Çikolata Kisti İlaçları Ve Yan Etkileri Zararları

    Çikolata Kisti İlaçları Ve Yan Etkileri Zararları

    Çikolata kisti ilaçları yan etkileri ve zararlarını hakkında bilgiler… Endometriozis yani çikolata kisti hastalığı karın ağrısı, şiddetli adet sancısı, kısırlık başta olmak üzere idrar yaparken ağrı, bağırsak tutulumuna bağlı ağrılı dışkılama, sürekli kasık ve karında şişkinlik veya ağrı, ilişki esnasında ağrı gibi değişik şikayetlere sebep olabilen ve her bayanda farklı şikayetler oluşturan bir hastalıktır. Bazen de hiç şikayet oluşturmaz ve muayene esnasında tesadüfen teşhis edilir.

    Çikolata Kisti İlaçları Ve Yan Etkileri

    Çikolata kisti tanısı koyulan bir bayanda tedavi şikayete göre planlanır. Ağrı nedeniyle kadın hastalıkları ve doğum hekimine başvuran bir kadında tedavide cerrahi yöntemler veya ilaç tedavileri uygulanır. Çocuk sahibi olmak isteyen bir bayanda çikolata kisti hastalığı teşhis edildiğinde ise cerrahi yöntemler ya da tüp bebek tedavisi uygulanabilir, ilaç tedavisi uygulanmaz.

    Ağrı şikayeti nedeniyle başvuran ve çikolata kisti hastalığı teşhisi koyulan bir bayanda genellikle ilk basamak tedavi ilaç tedavisidir. Tabii ki bazı istisnai durumlar olabilir ve doğrudan cerrahi tedavi önerilebilir.

    İlaç tedavilerinde kullanılan ajanlar hap, iğne ya da rahim içi spiraller olabilmektedir. Bu yöntemler günlük, aylık, üç aylık uygulamalar şeklinde olabilir. Her bayanda her ilaç aynı cevabı oluşturmaz ve bu nedenle ilaç tedavisi kişiye göre şekillendirilmelidir. Örneğin çikolata kisti olan genç bir kızda sıklıkla hapları tercih ederiz, çocuğu olan bir bayanda ilaçlı rahim içi spiraller uygulanabilir, haplarla şikayetleri azalmayan bayanlarda aylık ya da üç aylık iğneler de uygulanabilir.

    Çikolata Kisti İlaçları Ve Yan Etkileri Zararları | 1

    İlaç tedavisi uygulanan bazı bayanlarda yan etkiler daha şiddetli olabilir ve hastanın tedaviye uyumunu azaltır. Fakat bu yan etkilerin olabileceğini önceden bilmek hastanın tedaviye uyumunu ve devamını sağlar. Bu nedenle hekimin ilaç tedavisine başlarken ilaçların yan etkilerini hastaya detaylı anlatması ve bu durumda neler yapılabileceğini söylemesi tedaviye devamı sağlamak için çok önemlidir. İlaç tedavisinin etkili olup olmadığını hastanın geri bildirimlerine göre yapmaktayız.

    Ağrı şikayetinde kullandığımız ilk grup ilaç ağrı kesicilerdir. Ağrı kesicileri ağrı olan her zaman ya da adet sancısı şiddetli olan bayanlarda adetten hemen önce başlayıp adet süresince kullanmak gerekir. Çok çeşitli ağrı kesiciler vardır, her bayanda her ilaç etkili olmayabilir, etkisinin olmadığına karara vermeden önce farklı ağrı kesicileri kullanmak gerekir. Bu ilaçları genellikle tok kullanmak iyi olur. En sık mide ağrısı yapabilir.

    Ağrı şikayeti olan endometriozis hastalarında kullandığımız ikinci grup ilaç hormonal haplardır. Doğum kontrol hapları ve progestin dediğimiz hormonal haplar bu gruptadır. Progestin haplarını adet düzensizliğinde de kullanmaktayız. Hormonal haplar her gün içildiğinde endometriozis odaklarını baskılayıp küçülterek ağrıyı azaltmaktadır. Ayrıca ara kanama ve uzun süren veya yoğun olan aşırı kanamaları da tedavi etmektedir. Bu hapların kullanımı ile adet miktarı ve süresi de azalmaktadır, bazen adetler 1-2 gün süren kahverengi, siyah adet kanaması şeklinde olabilir. Bazı bayanlar bu durumdan rahatsızlık duyabilir. Adetin az olmasını menopoz gibi düşünebilirler fakat aslında bu durum tamamen ilaçlara bağlı olan, menopozla ilişkisi olmayan bir durumdur. Bu hapların diğer olası yan etkileri hafif kilo alınması (1-2 kilo), göğüslerde hassasiyet, ödem ve şişlik hissi, duygusallık olabilmektedir. En sık dile getirilen şikayet adetin az sürmesi olup aslında bu endometriozis hastalarında istediğimiz bir durumdur. Hastaları bu duruma hazırlamak tedaviye uyumu arttıracaktır.

    Çikolata Kisti İlaçları Ve Yan Etkileri Zararları | 2
    Çikolata Kisti İlaçları Tedavisi

    Ağrı şikayeti olan endometriozis hastalarında kullandığımız diğer hormonal ilaçlar aylık ya da üç aylık iğneler ve hormonlu spiraller olup yan etkileri daha azdır. En sık şikayet oluşturan yan etkisi adetin azalması ve hatta hiç adet görmemektir. Yukarıda bahsettiğimiz gibi adeti azaltmak veya kesmek aslında menopoz anlamına gelmez ve endometriozis hastalığının tedavisinde istediğimiz bir durumdur. Adetin azalması ile endometriozis odakları küçülecek ve ağrı şikayeti böylece azalıp bazen de tamamen yok olacaktır. Bu ilaçların en önemli yan etkilerinden birisi de uzun süreli, 1 yıldan fazla kullanımlarında kemik yoğunluğunda azalmaya yol açmasıdır. Kemik erimesi dengeli beslenmeyen ve egzersiz yapmayan kadınlarda daha sık görülür. Bu nedenle bu ilaçları kullanırken beslenme ve egzersize önem verilmelidir. Diğer muhtemel yan etkiler ateş basması, terleme, uykusuzluk gibi menopoza benzer sıkıntılar olabilir fakat ilaçlar kesilince bu ufak şikayetler geçici olduğundan tamamen kaybolacaktır.

    Özet olarak, çikolata kisti olan ve ağrı nedeniyle doktora başvuran bir genç kızda en sık kullandığımız ilaçlar ağrı kesiciler ve doğum kontrol haplarıdır. Evli veya çocuk doğurmuş bir bayan ağrı şikayeti ile doktora gelmiş ve çikolata kisti tespit edilmiş ise hormonlu spiraller ilk etapta tercih edilebilir. Ağrı şikayeti haplarla geçmeyen bayanlarda aylık ya da üç aylık hormon iğneleri ağrıyı çok azaltmaktadır. Bu ilaçları kullanırken adetin azalabileceği ve hatta tamamen kesilebileceği söylenmelidir, bu şekilde bilgilendirme ilaç tedavisine uyumu arttıracaktır. Yine ilaç tedavisi esnasında dengeli beslenme ve haftada üç gün egzersiz yapılması ilaç yan etkilerini azaltacak, kemik sağlığını destekleyecektir. İlaç tedavisi uygulanan çikolata kisti hastalarının tedavileri esnasında doktorları ile sürekli iletişimde olmaları tedavi yönteminin kendilerine göre ayarlanmasını ve böylece uzun süreli ve konforlu bir tedavi süreci geçirmelerini sağlayacaktır.

  • Çikolata  Kistinin 7 Belirtisi

    Çikolata  Kistinin 7 Belirtisi

    Çikolata Kistinin Görülme Yaygınlığı

    • En yaygın olarak: 24-45 yaş arası kadınlarda görülür,
    • Jinekolojik sorunu olan kadınların: % 10-15’inde,
    • Histerektomi sorunlarında: % 10,
    • Ciddi pelvik ağrısı olan hastalarda: % 54,
    • Kısırlık sorunlarında: % 25-50 ,
    • İLk bebeğini, ileri yaşta doğuranlarda ve daha çok beyaz ırkta ortaya çıkar.

    Çikolata kisti için risk etkenleri:

    • Irk,
    • Heredite,
    • Hormonal bağımlılık,
    • Doğum kontrol hapları,
    • Adetlerin düzeni,
    • Boy-kilo.

    Endometriozis, rahim iç tabakasının yani endometrium rahim iç yüzeyi haricinde bir alana yer etmesidir.

    Çikolata kisti diğer bir adı ile endometriozis, genellikle cinsel ilişki aşamasında, adet döneminde veya herhangi bir zamanda pelvik alanda, özellikle adet döneminde şiddetli yaşanan ağrılara sebep olabilir. Bu ağrılar, ağrı kesiciler ile geçmez. Ağrı gibi belirtilerinin dışında, hamile kalamama ve adet düzensizliği sorunu olan kişilerde de çikolata kisti (endometriozis) teşhis edilebilmektedir.Çikolata kistinin neden oluştuğuna dair net ve kesin bir bilgi henüz yoktur. Tedavileri ise, hastanın belirtilerini hafifletmeyi amaçlar. Bugüne dek çikolata kisti ile ilgili bilinen en keskin ve net tedavi operasyındur.

    Çikolata Kisti Kimlerde Görülür?

    Endometriozis yani çikolata kisti hastalığı, üreme çağındaki her kadında görülebilir. Bazı kadınlarda çikolata kisti hiçbir belirti vermeyebilir. Ve muayene aşamasında rastlantısal şekilde teşhis edilebilir. Bunun dışında çoğunluk kısırlık hastalığı araştırılan kadınlarda, pelvik ağrı duyan kadınlarda, yumurtalık kisti teşhisi koyulmuş kadınlarda yapılan araştırmalar ile teşhis edilir.

    Kan bağı olan ve birinci dereceden yakını olan kadınlardan birinde çikolata kisti var ise, bu kadında çikolata kisti 8 misli daha çok görülme riskine sahiptir.

    Çikolata Kistinin Belirtisi

    1. Çikolata kisti olan kadınların en yaygın olarak yaşadığı belirti, adet döneminde, cinsel ilişki sırasında ya da herhangi bir dönemde duyulan kasık ve alt karın ağrısıdır. Bu en yaygın belirtli olarak çoğu kadında görülüğr. Kimi zaman çikolata kisti yalnızca bel ağrısı biçimide de kendini ortaya koyabilir.
    2. Cinsel ilişkide bulunulması halinde, kişi ağrı duyar. Bu ağrı genellikle derinde duyulur.
    3. Çikolata kistinin sebep olduğu belirtilerin niteliklerinin ve derecesinin en mühim işaretçisi hastalığın nereye yerleştiğidir. İkinci en önemli işaretçisi ise, hastalıığın ne derecede yaygınlaştığıdır.
    4. Çikolata kisti belirti vermeyebilir. Belirti vermediği durumlarda, kişinin muayenesi yapılırken rastlantısal bir şekilde tespit edilir. Bundan dolayı da çikolata kisti için genellikle belirti vermez diyebilir.
    5. Çikoolata kistinin bu belirtilere sebep olmasına neden olan ise, her ay yerleştiği alanda tıpkı adet kanaması gibi kanamaya sebep olmasıdır.
    6. Belirtiler, kanamanın yerleştiği alanda sebep olduğu iltihabi reaksiyona yol açar. Kadının her ay adet kanamasında duyduğu şiddetli sancıya da bu sebep olmaktadır.
    7. Çikolata kistinin kanamaları, bu kanamalarının kalıntılarının yol açtığı yapışıklıklara sebep olabilir. Kadının tüpleri bu yapışıklıklar sebebiyle tıkanabilir. Ya da yapışıklıklar gebe kalamamaya yol açabilir.

    Klinikte en çok görülen belirtiler:

    • Ağrılı adet görme,
    • Pelvik ağrı,
    • Kısırlık,
    • Cinsel ağrı,
    • Adet düzensizliği.

    Genital sistemle ilgili belirtiler:

    • Ağrılı adet görme,
    • Alt karın ve pelviste ağrı,
    • Adet düzensizliği,
    • Endometriomada rüptür ya da torsiyon olması,
    • Sakrumda duyulan ağrı,
    • Kısırlık.

    Üriner sistem belirtileri:

    • İdrarda kan görülmesi,
    • İdrar yaparken ağrı,
    • Üreter tıkanması.

    Çikolata Kisti İçin Nasıl Teşhis Konur?

    Belirtilerin biri ya da birkaççı mevcut ise, çikolata kisti için bir şüphe duyulabilir. Bu şüphenin kesinleşmesi de, ameliyat esnasında örneği alınan şüpheli parçaların patolojik şekilde araştırması ile açığa kavuşur. Özellikle vajinal ultrasonografi çikolata kistlerinin mevcudiyetinde %95’e varan doğruluk sonuçlarına sahiptir.

    Çikolata Kisti Nasıl Tedavi Edilir?

    • Çikolata kisti sebebiyle meydana gelmiş karın içi yapışıklıkları ve çikolata kistlerinin tedavisi için ameliyat yapılır.
    • Bu operasyon için ilk olarak laparoskopi tercih edilir. Ancak karın içi yapışıklıkları oldukça ciddi derecede ise, laparotomi yapılabilir.
    • Çikolata kistlerinin tedavisi için esas hedef, kistin içinin boşaltılması ve kist cidarının alınmasıdır. Özellikle laparoskopi aşamasında kist cidarının tamamını çıkartmak oldukça güç olabilir. Bu sebeple kistin nüks etme riski artar.
    • Çeşitli durumlarda kistin sağlıklı yumurtalık dokusundan çıkartılması sağlanamayabilir. Bu sebeple hastalıklı olan yumurtalığın tamamen alınması söz konusu olabilir.
    • Çocuk istemeyen ya da ailesi tamamlanmış bir kişide çikolata kisti oldukça ağır seyrediyorsa ve nüks etme riski mevcut ise, yumurtalıklar tamamen alınabilir. Bu sayede kesin tedavi sağlanabilir.

    Çikolata Kistinden Korunma Yolları Nelerdir?

    • Çikolata kistinden kesin olarak korunmayı sağlayan bir çözüm, alternatif günümüzde henüz yoktur.
    • Doğum yapıldıktan sonra çikolata kistinde gerileme görülür.
    • Çeşitli sebeplerle çikolata kisti teşhisi konulmuş olan kadınların operasyonla yapılan tedavi ardından nüksleri önlemek için verilen ilaç tedavisine başlamaları, nüksleri geciktirmek ve hatta tamamen engellemek açısından oldukça mühimdir.
    • Çeşitli sebeplerle “yumurtalık kisti” ameliyatı geçirmiş kişilerin, mutlaka doktorlarından kistinn özellikleri hakkında bir yazı ya da belge istemeleri gerekir. Bu belgeler be patoloji raporları mutlaka kaybedilmeden saklanmalıdır. Çünkü, şayet bir doktor değişikliği söz konusu olursa bu belgelere ihtiyaç duyulacaktır.
    • Çikolata kisti nüks edebilen bir sorundur. Bu sebeple şayet bir kadın çikolata kisti teşhisi almış ise ve bebek yapmak istiyorsa, tedavi sonlandırıldıktan hemen sonra hamile kalmak için çalışmalıdır. Hamilelik ve doğum çikolata kistinin nüks etmesini geciktirir. Bunun dışında çikolata kistinin ileride gebe kalamama sorununa yol açtığı bilinmektedir. Bu riskin artması önlenmiş olur.
    • Çikolata kisti tedavisi ardından kişi kendi kendine hamile kalmayı dener. Ancak bazen doktor zaman kaybetmemek adına tüp bebek tedavisini de önerebilir.

    Kaynak : Çikolata Kisti’nin ( Endometriozis ) 11 Belirtisi

  • Çikolata Kisti

    Çikolata Kisti

    Rahimde her adet döneminde iç yüzeydeki kalınlaşmayla birlikte embriyonun yerleşmesi için uygun bir ortam oluşturulur. Yumurtalıklardan salgılanan yumurtanın döllenmemesi halinde, kalınlaşan iç tabaka adet kanaması şeklinde dışarıya atılır. Bu süreçte kanama olağan dışı bir şekilde geriye akarsa, karın boşluğuna bir miktar kan taşınır. Sadece rahim içinde olan endometrium hücrelerinin başka bir bölgede olması durumunda burada yine her ay yaptığı gibi kalınlaşma yaparak, yine kanmayla dökülme yaşanır. Bu zamanla birikim yapar ve bu alanda iltihabik reaksiyonlar, yapışıklıklar ya da burada kitle oluşumuna neden olur.

    Bu şekilde endometrium hücreleri yumurtalıklara yerleşirse, içi erimiş çikolataya benzer bir sıvıyla dolu olan ve bu yüzden çikolata kisti olarak adlandırılan yapılar oluşur. Çikolata kisti kadında genellikle pelvik ağrısı, cinsel ilişkide derinde hissedilen ağrı, adet kanamasında ağrı gibi etkilerle kendini belli edebilir. Bu ağrılar adet ağrılarına benzese de, ağrı kesici ilaçlarla giderilemeyecek kadar şiddetli olması karakteristik özelliktedir.

    Kadında gebe kalamama, kısırlık ya da adet düzensizliği gibi sorunların bir nedeni de çikolata kistleri olabilir. Kanama yüzünden oluşan atıklar yapışıklıklara neden olup, fallop tüplerinde tıkanıklığa ya da tüplerin saçaklarındaki işlev bozukluğuna sebep olabilir. Yumurtalıklardan salınan yumurta hücreleri tüplere geçemediğinden ya da burada ilerleyemediğinden kısırlık sorunu yaşanabilir.

    Çikolata kistinin evreleri

    Çikolata kistleri yerleşimlerine, boyutuna, bulunduğu yerdeki derinliğine ve miktarlarına göre değerlendirilip, dört farklı evrede incelenir.

    1 Evre ( Minimal endometriosis ): Bu evrenin henüz hastalığın başlangıç aşaması olduğu ve bu aşamada kistlerin rahatça gözlenemediği söylenebilir. Bu yüzden tanı konulması oldukça güçtür.

    2 Evre ( Hafif endometriosis ): Bu evreye gelmiş olan rahatsızlığın ilerleme gösterdiği, ancak birinci ve ikinci evrede henüz cerrahi bir işlem yapılmasına gerek olmadığı söylenebilir. Bu evredeki kistler cinsel ilişkide ya da adet döneminde ağrıya neden oluyorsa, laparoskopiyle kistlerin yakılması gündeme gelebilir. Bu evrede henüz ağrıların dayanılabilir nitelikte olması yüzünden, çikolata kistlerinin tedavisi ihmal edilebilir.

    3 Evre ( Orta endometriosis ): Bu evrede ilerleyen kistler, artık rahatlıkla ultrasonda görünebilir hale gelir. Bu kistlerin büyüklüğü bu aşamada yaklaşık 3-4 cm kadar olur. Bu aşamada hastalar rahatsızlıkları daha belirgin şekilde hissederler.

    4 Evre ( Şiddetli endometriosis ): Bu evredeki kistlerin vajinal ultrasonla belirlenmesi mümkündür. Bu evrede yumurtalıklardaki yapışma nedeniyle kistler, bağırsağın farklı alanlarında sonunda, ortasında ya da rahim duvarının arkasında yapışmış şekilde olabilir. Bu aşama çikolata kistlerinin son evresidir. Kadınlar bu evrede çok fazla sorun yaşarlar.

    Vücutta Ca-125 adındaki tümör belirteci çikolata kistinin olması halinde yükselir. Normale Ca-125 değeri sadece yumurtalık kanseri olduğunda yüksek çıkar. Kanserde değeri 700-1000 olurken, endometriozis varlığında değerler 50-100 arasında seyreder. Nadiren bu değer çikolata kistinde, tıpkı yumurtalık kanserlerinde olduğu gibi yüksek çıkabilir.

    Çikolata kistinde en riskli olan evre hangisidir?

    Hastalarda adet ağrıları, cinsel ilişki sırasında oluşan ağrılar, tedavilere yanıt alınamaması halinde yapılacak vajinal ultrasonla rahatlıkla görüntülenen kistler, adet kanaması olduğunda kahverengi kanla kendini gösterebilir. Çikolata kistlerin ilk 2 aşaması fazla şikayete neden olmayan, tehlikesiz evrelerdir. Son 2 evre ise en tehlikeli kabul edilen aşamalardır. Üçüncü evrede başlayan ağrılar oldukça belirgindir. Son aşamaya gelen kistler oluşumlarını tamamladığından, mutlaka cerrahiyle alınmalıdır. Bu evrede oldukça şiddetli ağrılar olmaya başlar. Kistlerin cerrahiyle alınması halinde tüm şikâyetler sona erer. Yeniden oluşmaları nadir olsa da, hastaların düzenli olarak takip edilmesi gerekir.

    Çikolata kisti teşhisi ve boyutları nasıl belirlenmektedir?

    Çikolata kistleri adet döneminde ve cinsel ilişkide ağrıya neden olurlar. Bunun dışında kasıklarda ve karnın alt kısmında da ağrılara neden olabilirler. Bu ağrıların özelliği çok şiddetli olmaları ve ilaçlarla geçmeyecek düzeyde olmasıdır. Kistlerin son iki evresi özellikle ağrıların daha şiddetli olduğu dönemlerdir. Endometriozis yani çikolata kisti rahim içinde olan dokunun rahim dışına yerleşip, burada dokunun aynı davranışını taklit etmesiyle olur. Bu dokular genital organlarda, batın içinde farklı lezyonlara sebep olurlar. Çikolata kistinin hangi evrede olduğu ve boyutları lezyonların yaygınlığına göre belirlenir.

    Bu şekilde tam olarak belirlenmemiş lezyonlar, bulunduğu yer, boyutları, invazyon derinliği, yumurtalıklarda ve fallop tüplerindeki yapışıklıkların oranı değerlendirilerek dört evreye ayrılır. Ayrıca lezyonlar renklerine uygun olarak, beyaz, siyah ya da kırmızı olarak sınıflandırmaya tabi tutulur. Son iki evreye geldiklerinde karında olan yapışıklıklar ileri seviyelere geldiğinden, çikolata kistleri rahatlıkla izlenebilir. Yumurtalıklarda endometriozis olması çikolata kistinin oluşmasını sağlar. Genellikle peritoneal lezyonlarla birlikte izlenen çikolata kistleri, bazen izole olarak görülür. Çikolata kistlerinin çapı 3 cm ya da daha fazla olursa 3 ve üzeri evrede olduğu belirlenir. Kistlerin son evreye geldiğinde ise, yumurtalıkların birbiriyle yapışması ve bağırsakta rektumun orta hatta uterusun arkasına yapışmasıyla tespit edilebilir. Bu aşamada çikolata kistinin hangi evrede olduğu ve boyutları vajinal ultrason yapılarak kolaylıkla belirlenebilir. Kistlere kesin tanı koyulması için, ameliyatın ardından yapılacak patolojik incelemenin sonucunun alınması gerekir.

    Çikolata kisti en şiddetli belirtileri hangi evrede verir?

    Çikolata kistlerinin gelişimi dört evre halinde olur. Bu evrelerin içinde en fazla sorun yaratan dördüncü evredir. Hastalar bu evrede oldukça şiddetli ağrılar hissederler. 35 yaşının üzerinde olan ve gebelik elde edilme sırasında tespit edilebilen kistler, jinekolojik muayeneyle belirlenir ve patolojik inceleme sonucunda kesin tanı koyulabilir. Dördüncü evreye gelen kistlerde boyutlar 3-4 cm olup, karın bölgesinde olan yapışıklıklar en yüksek düzeyde olur.

    Çikolata kistinin belirtileri nedir?

    Çikolata kistlerinin en belirgin belirtileri arasında adet kanamasının aşırı miktarda artması ve adet kanamalarının giderek birbirine yakınlaşması gelir. Bunların dışında adet sırasında idrar yaparken ağrının olması, kabızlık ve ishal gibi sorunların yaşanması, adet kanmalarından önce ve adet kanaması sırasında ağrının olması, kısırlık sorunu yaşanması, cinsel ilişkide derinden ağrı duyulması, dışkılamada ağrı, bağırsak hareketlerinde artış gibi belirtiler meydana gelir.

    Çikolata kistleri tedavi edilmezse neler olabilir?

    Kistlerin tedavi edilmemesi halinde embriyo gelişimi olumsuz etkilenmekte ve embriyonun rahim içine tutunması engellenebilir. Ayrıca spermlerin canlılığını yitirmesine, yumurtalık fonksiyonlarının bozulmasına neden olarak, kısırlığa neden olabilir. Yumurtalık içinde gelişen kistler tedavi edilmediğinde burada işlev bozukluğuna neden olmakta ve yumurtalık rezervine olumsuz etkiler yapmaktadır. Yumurtalık içinden kistler temizlenemediğinde, yumurtalıkların alınması gündeme gelebilir. İlk iki evredeki kistler ilaçlarla ve doğum kontrol hapları sayesinde tedavi edilebilir. Bu tedaviler hormonları baskıladığından, lezyonların gerilemesine neden olur ve kistlerin küçülmesini sağlar.

    Çikolata kisti açısından kimler risklidir?

    Kadınların en fazla etkilendiği sorunlarda olan çikolata kistleri, doğurganlık çağındaki kadınlarda % 5 kadar etkili olur. Ağrılı adet gören ve tedaviye yanıt vermeyen 30-40 yaşları arasındaki kadınlarda % 20-25 oranında etkili olur. Kısırlık sorunu olan kadınların % 40 ı bu kistlerden etkilenir. Ailede annesinde çikolata kisti olan kadınlar bu açıdan diğerlerine göre 6-7 kat daha fazla risklidir. Adet ağrılarını şiddetli yaşayan kadınlar ise, 4-6 kat daha fazla risklidir.

    Tüp Bebek Tedavisi Prof. Dr. Bülent Tıraş Sorularınız için Tıklayınız!

  • Çikolata Kisti (Endometriosis) ve Tedavisi Prof.Dr.Recai PABUÇCU

    Çikolata Kisti (Endometriosis) ve Tedavisi Prof.Dr.Recai PABUÇCU

    Endometriosis hastalığının anlaşılabilmesi için endometrium dokusu ve kadınların aylık döngüsündeki değişikliklerinden kısaca bahsetmek gerekir:

    Rahim boşluğunu döşeyen epitel tabakasına endometrium dokusu (dölyatağı) adı verilmektedir. Endometrium dokusu, rahim iç duvarlarını ince bir tabaka halinde döşemektedir. Endometrium hücreleri ve bağdokusu (stroma) hücrelerinden oluşan bu doku hamileliğe hazırlık için her ay siklik değişiklikler geçirmektedir. Adet döneminde endometrium dokusu parçalanarak dökülmekte, adet kanı ile rahim ağzı ve vajina yoluyla dışarı atılmaktadır. Bununla beraber, kadınların önemli bir kısmında adet kanı tüplerin içinden geçerek karın boşluğuna da az miktarda geçmektedir. Adet kanının geri akımıyla (retrograd) karın boşluğuna geçen parçalanmış endometrium dokusu vücudun bağışıklık sistemine ait “makrofaj” hücreleri tarafından ortadan kaldırılmaktadır.

    Endometrium dokusu her ay kendini yenileme ve dökülme fazlarından geçmektedir. Bu değişiklikler beyinden ve yumurtalıklarda salgılanan hormaonların etkisiyle olmaktadır. Endometrium tabakası adet sonrası dönemde ince iken (3-5mm), takip eden günlerde ise hormonal etkilerle giderek kalınlaşarak 9–15 mm’ye kadar kalınlaşmaktadır. Adet bitimiyle endometrium dokusu rejenere olur ve giderek kalınlaşır. Yaklaşık olarak yumurta çatlamasından sonraki 5.-6. günlerde oluşan embriyo rahim boşluğuna ulaşmaktadır. Bu günlerde endometrium hamilelik için hazır hale gelmiş olması gerekmektedir; aksi halde embriyo endometriuma yerleşemez ve hamilelik oluşmaz.

    Endometriosis, rahim iç dokusunu (dölyatağı) oluşturan endometrium hücrelerinin, bu bölge dışındaki yerlerde yerleşmesidir. Endometrium hücrelerinin rahim iç bölgesi dışında yerleştiği alanlara ise ‘endometriosis odağı’ denilmektedir. Endometriosis odakları az sayıda olabileceği gibi ağır formlarında çok yayagın olarak bulunmaktadır.

    Normalde sadece rahim iç tabakasında bulunan endometrium dokusunun nasıl olup da başka alanlara yerleştiği kesin olarak bilinmemektedir. Yukarıda anlatıldığı gibi adet kanının geriye akımı ile karın boşluğuna geçmesinin önemli rol oynadığı bilinmektedir. Ancak, kadınların önemli bir kısmında geriye akım var iken, neden sadece bir kısmında endometriosis hastalığının oluştuğu bilinmemektedir. Karın boşluğuna ulaşan endometrium dokularını parçalayıp yok etmesi gereken bağışıklık sisteminin yetersizliği suçlanmaktadır. Sonuç olarak yok edilemeyen endometrium dokusu rahim dış yüzeyine, yumurtalıklara, tüplere, alt karın boşluğu zarlarına (periton), barsak yüzeylerine tutunarak yerleşmektedir. Retrograd akım endometriosis odaklarının oluşmasındaki en güçlü teori olmakla birlikte başka mekanizmaların da rol oynadığı düşünülmektedir (metaplazi teorisi, hematojen yayılım v.s.)

    Çikolata kisti yani endometriosis hakkında merak edilenler… Kadınlarda kısırlığa da neden olabilen çikolata kisti ihmal edilmemesi ve kısa zamanda tedavisinin yapılması gereken bir rahatsızlık. Çikolata kisti hakkında daha ayrıntılı bilgi sahibi olmak istiyor, kistin kimlerde daha sık görüldüğünü, tedavisi. Çikolata kisti, belirtileri ve tedavisi aşağıdaki yazıda yer almaktadır. Vücudun hangi bölgesinde çıkar ? Cinsel ilişkiyi engeller mi ? İltihap mıdır, fiziksel bir değişim midir ? Rahim nasıl değişime uğrar ? Hangi yaşlarda ortaya çıkar ? Doğum yapmış kadınlarda görülür mü ? Gebe kalamayanlarda çikolata kisti ihtimali daha mı fazladır ? Riski arttıran faktörler nelerdir ? Yanlış beslenme, sigara gibi faktörler etkili midir ? Vücut nasıl kist oluşturur ? Ağrı duyulur mu ? Kanama olur mu ? Cinsel ilişki sırasında nasıl bir rahatsızlık yaşanır ? İlerleyen safhalarda hastaya nasıl bir zarar verebilir ? İlerleyen safhalarda neler yaşanır ? Erken teşhis önemli midir ? Ameliyat mı ilaç tedavisi mi tercih edilir ? Zor bir ameliyat mıdır ? Hangi durumlarda rahim ve yumurtalık alınır ? Kist yeniden tekrarlayabilir mi ? Önlem almak mümkün mü ? Hangi ilaçlar etkili olabilir ? Hangi sıklıkta kontrol edilmelidir ?

     

    Çikolata Kisti (Endometriosis) ve Tedavisi

    – Çikolata kisti nasıl tedavi edilir?
    – Çikolata kistinin belirtileri nelerdir?
    – Çikolata kisti tedavi edilmezse ne olur?
    – Çikolata kisti neden olur?
    – Çikolata kisti nedir?
    – Çikolata kisti kimlerde daha çok görülür?
    – Çikolata kisti tedavisinde başarı kesin midir?

    Görülme sıklığı

    Endometriosis hiç bir şikayeti olmayan, tedavisiz gebe kalabilmiş kadınlarda da bulunabildiğinden bu hastalığın kadınlarda görülme sıklığı kesin olarak bilinmemektedir. Tanısı laparoskopi veya ameliyat ile konulduğundan, bildirilen oranlar değişkenlik göstermektedir. Ancak, doğurganlık çağındaki kadınlarda görülme sıklığı %10 tahmin edilmektedir. Hamile kalma problemi olmayan kadınlara bu oran düşük iken (%1-5), gebe kalamama (infertilite) nedeniyle başvuran kadınlarda bu oran % 20-40’lara çıkmaktadır.

    Endometriosis odakları nerede ve nasıl görülmektedir ?

    Endometriosis karın içinde ve genital organlar üzerinde çok değişik tipte lezyonlara yol açmaktadır. Bu lezyonların yaygınlığına göre Evre I-II-III-IV olarak sınıflandırılmaktadır. Bu sınıflandırma bizzat laparoskopi sırasında lezyonların yerleşimi ve yaygınlığına göre yapılmaktadır. Laparoskopi yapılmadan endometriosis tanısı ve evresini tahmin etmek mümkün değildir. Minimal-Hafif (Evre I-II) endometriosis’te hastalık daha sınırlı ve başlangıç döneminde iken, Orta-Ağır (Evre III-IV) formlarında endometriosis daha yaygındır. Evre III-IV’de, genellikle karın içersinde ileri derecede yapışıklıklar ve çikolata kistleri bulunmaktadır. Her zaman geçerli olmamakla birlikte genellikle hastanın şikayetleri (kasık ağırısı, şiddetli adet sancısı, ilişkide ağrı, çocuk sahibi olamama v.s) endometriosis evresi ile orantılı olarak artmaktadır. Bununla birlikte, çok ileri endometriosiste şiddetli belirtiler olmayabileceği gibi, çok hafif formlarında şikayetler ciddi ve dayanılmaz olabilir.

    Endometriosis odaklarının yerleşim bölgeleri görülmektedir. En sık yumurtalıklarda görülür, daha sonra sırası ile rahim arkasındaki Douglas çukurunu örten periton zarında, rahmi yerinde tutan bağlarda, tüplerde, ince-kalın barsaklarda, mesanede, rahim ağzı, vajina ve dış genital organlarda görülmektedir. Nadiren göz, akciğer gibi genital organ dışı yerleşimleri de görülmektedir.

    Laparoskopi operasyonu sırasında her iki yumurtalıkta çikolata kisti görülmektedir.

    Endometriosis odakları küçük, koyu kırmızı-mavi-siyah renkli, barut yanığına benzer oluşumlardır. Bu odaklar değişmeden kalabilir veya ilerleyebilir, bulundukları yerlerde reaksiyona neden olup etraflarındaki normal dokuları kendilerine çekerek onlara yapışabilir (örneğin rahim ve barsak sıkı bir şekilde birbirine yapışabilir) veya organlar arasında ince-kalın fibröz bantlar şeklinde yapışıklıklara yol açabilirler. Bu yapışıklıklar herhangi bir şikâyete veya kısırlığa yol açmayabileceği gibi, özellikle tüpler ve yumurtalıklar arasında yoğun yapışıklıklar hamile kalmayı zorlaştırabilir veya tamamen engelleyebilir. Bu yapışıklıklar yumurtanın tüplerin içine alınmasını, tüplerin içindeki yolculuğunu engelleyebileceği gibi dış gebelik rsikini de arttırmaktadır. Ayrıca, normal anatomik bütünlüğün bozulması, organlardaki çekilmeler, yapışıklıklar ve yer değiştirmeler şiddetli ağrılara yol açabilmektedir. Bu ağrılar belli dönemlerde (adet döneminde, ilişki esnasında) kadını rahatsız edebilir veya sürekli olabilir.

    Yumurtalıkların yüzeyinde başlayan endometriozis odakları bazen her adet döneminde yumurtalık dokusu içine kanayarak çikolata kisti (endometrioma) oluşumuna neden olabilir. Her adet döneminde nasıl rahim içerindeki endometrium dokusu hormonal değişiklikler ile kanayarak dökülmekteyse, yumurtalıktaki endometriosis odakları da kanayarak kistin zaman içersinde büyümesine yol açmaktadır. Bazen her iki yumurtalıkta çapları 10 cm büyüklüğüne kadar büyüyebilen çikolata kistleri bulunmaktadır. Ultrason muayenesinde çikolata kistlerinin tipik görünümleri vardır.

    Ultrason incelemesinde sol yumurtalıkta saptanan yaklaşık 10 cm çapında çikolata kisti (endometrioma).

    Endometriosis hastaları hangi şikayetlerle doktora başvurmaktadır ?

    En sık başvuru nedeni şiddetli ağrı ve infertilite (gebe kalamama) olmaktadır. Hastanın ağru şikâyeti periodik veya sürekli olabilir. ?iddetli kasık ve/veya bel ağrısı (kronik pelvik ağrı), adetlerin aşırı sancılı olması (dismenore), cinsel ilişkinin ağrılı olması (disparoni) veya makata vuran ağrı gibi tipik şikâyetleri olabileceği gibi hasta ağrısını atipik şikâyetlerle de dile getirebilir. Düzensiz adet kanaması, kabızlık, barsak tıkanıklıkları gibi şikayetler de yapabilmektedir. Ayrıca, hastanın hiç bir şikayeti olmadan rutin jinekolojik ve ultrason muayenesi sırasında çikolata kisti tespit edilebilir.

    Endometriosis ve Kısırlık ilişkisi

    İnfertilite (gebe kalamama) endometriosis hastalarını etkileyen önemli bir sorundur. Bu hastaların tedavisiz hamile kalmaları mümkün olmakla birlikte, özellikle hastalığın ileri evrelerinde genellikle cerrahi veya infertilite tedavileri ile yardımcı olunmaktadır. Infertilite tedavisi amacıyla ovülasyon indüksiyonu ve aşılama ilk aşamada uygulanmalıdır. Bu tedaviyle sonuç alınamayan hastalara sonraki aşamada tüp bebek uygulanmaktadır. Çikolata kisti veya endometriosis nedeniyle laparoskopi veya ameliyat yapılan hastalara cerrahi sonrası 1 yıl doğal yollarla gebe kalmaları önerilmektedir. Bu süre içinde doğal yollarla gebe kalamayan veya operasyon sırasında hamile kalmalarını engelleyecek ileri problemler saptanan hastalara tüp bebek yöntemi uygulanmaktadır.

    Çikolata Kistleri

    Endometriosis hastalığının infertiliteye yol açmasının başlıca nedenleri şunlardır:

    • Organlar arasında yapışıklıklar oluşması (özellikle, rahim, tüpler, yumurtalıklar ve barsaklar arasında)
    • Tüplerde tıkanıklılara neden olabilir
    • Çikolata kistleri olduğunda yumurtalıklarda sağlam dokuyu azaltmakta veya yumurtalıkların rezervini etkilemektedir.
    • Yumurtlalıklarda folikül gelişimi bozulmakta, hormonal düzensizlikler neden olmaktadır (luteal faz yetmezliği)
    • Embriyonun, sağlıklı gelişimini ve tutunmasını bozmaktadır.
    • Bağışıklık sisteminde değişikliklere yol açmaktadır.

    Endometriosis Tedavisi

    Endometriosis tedavisi genellikle 3 nedenle yapılmaktadır:

    • Ağrı
    • Infertilite (kısırlık)
    • Çikolata kisti

    Hastaların önemli bir kısmında birkaç neden birlikte bulunmaktadır. Kadının bekâr veya evli oluşu, çocuklarının olup olmadığı veya ilerde çocuk isteyip istemediği, yaşı ve şikâyetlerin şiddeti, tedavi seçimi ve izlenecek yol açısından önemlidir. Ayrıca, çocuk isteği varsa eşinin sperm analizi de değerlendirilmelidir.

    Tedavi şekilleri nelerdir ?

    Kişiden kişiye değişebilen tedavi seçenekleri vardır:

    1. Tıbbi tedavi
    2. Cerrahi tedavi
    3. Tıbbi + Cerrahi tedavi
    4. Tüp bebek uygulamaları

    1. Medikal (ilaçla) tedavi

    Özellikle ağrı şikâyetinin giderilmesi için kullanılmaktadır. Doğum kontrol hapları, GnRH analogları, danazol, progestinler gibi hormonal etkili ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlar endometriosis odaklarının baskılanması ve ağrının giderilmesi amaçlanmaktadır. Ancak ilaçlarla endometriosis odaklarının tamamen ortadan kaldırılması mümkün olmadığı gibi hastalar ilaç tedavisinden sınırlı derecede yarar görmektedirler.

    Bunların arasında en etkili olan ilaç türü GnRH analoğu adı verilen iğnelerdir. GnRH analoglarının etkisiyle hipofiz bezi ve dolayısıyla yumurtalıklar baskılanmakta ve “yalancı menopoz” durumu oluşturulmaktadır.

    Endometriosis odakları hormonal etki altında geliştiğinden, yumurtalık hormonlarının baskılanması sonucu bu odaklar gerilemekte ve ağrı azalmaktadır. Bu ilaçlar genellikle ameliyattan önce veya sonra 3-6 aylık dönemlerde kullanılmaktadır. Aylık veya 3 ayda bir yapılan iğneler şeklindedir. Yan etkileri nedeniyle, bu ilaçların 6 aydan daha uzun kullanılması önerilmemektedir. Doğum kontrol hapları veya progestinler daha uzun sürelerle kullanılabilir. Genellikle, ilaçlar kesildikten sonra şikayetler tekrar başlamaktadır.

    Günümüzde ilaç tedavisinin infertilite açısından yararlı olmadığı belirlenmiştir. Bu ilaçlar kadının gebe kalmasına herhangi bir etki yapmadığı gibi zaman kaybına yol açmaktadır.

    2. Cerrahi tedavi

    Endometriosisin yol açtığı ağrı, çikolata kisti ve infertilite varlığında öncellikli tedavi yöntemi cerrahi yaklaşımdır. Cerrahi tedaviye karar verildiğinde mümkün olan her hastada, laparoskopik cerrahi tercih olmalıdır.

    Laparoskopi imkanı yoksa veya cerrahın deneyimi yeterli değilse açık ameliyat ile endometriosis tedavisi yapılabilmektedir. Laparoskopik cerrahinin klasik açık ameliyatlara göre pek çok avantajı vardır. Özellikle ilerde çocuk isteği olan hastalarda laparoskopik operasyonun bu konuda çok deneyimli ekipler tarafından yapılması gerekmektedir.

    Endometriosis hastalığının cerrahi tedavisinde amaç endometriosis odaklarının mümkün olduğunca yakılması veya tahrip edilmesi, oluşmuş yapışıklıkların giderilmesi, yumurtalıklarda çikolata kisti (endometrioma) varsa çıkartılması ve bozulan anatominin tekrar normale getirilmesidir. Endometriosis odaklarını tahrip edilmek için elektrik enerjisi veya lazer kullanılmaktadır. Özellikle yaygın endometriosis varlığında lazerin diğer yöntemlere göre belirgin bir üstünlüğü vardır. Karın içi ve genital organlar arasında oluşmuş yapışıklıkların giderilmesi ve bu yapışıklıkların tekrardan oluşmasını engellemek için gerekli önlemler alınmalıdır.

    Laparoskopik cerrahide çikolata kisti tedavisi için çeşitli cerrahi teknikler uygulanmaktadır. Ancak kistektomi tekniği (kistin tamamen çıkartılması) en etkili tedavi yöntemidir. Laparoskopide kistin sadece aspire edilmesi (içindeki sıvının boşaltılması), kist duvarını çıkartmadan sadece duvarının yakılması şeklindeki uygulamalar, veya kistin eksik çıkartılması gibi durumlarda 6 ay–1 yıl içinde kistin tekrar oluşma riski belirgin olarak artmaktadır. Başarılı cerrahi tedaviden sonra çikolata kistinin tekrarlama ihtimali çok düşüktür. Eğer hastanın bir şikayeti yoksa, 3cm altındaki çıkolata kistlerinin takip edilmesi, büyümesi durumunda cerrahi olarak çıkartılması önerilmektedir. Çikolata kistlerinin ilaçla tedavisi başarısız olmaktadır. Sadece, ameliyat öncesi kistin küçülmesi ve ameliyatın daha kolay yapılması veya ameliyat sonrası dönemde ağrı şikâyetinin giderilmesi için ilaçlar kullanılmaktadır.

    Çikolata kisti çıkartılırken sağlam yumurtalık dokusunun korunması ve zarar verilmemesi son derece önemlidir. Özellikle genç veya ilerde çocuk sahibi olamak isteyen kadınlarda gereksiz ve yanlış olarak kist beraberinde sağlam yumurtalık dokusunun çıkartılması veya kist bulunan yumurtalığın tamamen alınmasından kaçınılmalıdır. Bu durumlarda kadının yumurtalık reservi ve doğurganlık potansiyeli azaldığı gibi erken menopoz da meydana gelebilir. Günümüzde bazı seçilmiş hastalarda cerrahi tedaviye ek olarak, ilaç tedavisi ameliyatttan önce çikolata kistlerinin küçültülmesi veya ameliyat sonrası 3-6 aylık sürelerle kullanılmaktadır.

    Kronik pelvik ağrı tanımı ile 6 aydan daha uzun süre devam eden ağrılar anlaşılmaktadır. ?iddetli kasık ve bel ağrısı, şiddetli adet sancısı veya ağrılı ilişki şikayeti olan kadınlarda laparoskopi sırasında ağrısını gidermeye yönelik ek işlemler de yapılmaktadır. Laparoskopik LUNA (laparoscopic uterine nerve ablation) veya presakral sinir ablasyonu ile ağrı duyumu taşıyan sinir uçları tahrip edilmektedir. Bu işlemler sonrası kadının ağrısında belirgin bir iyileşme olmaktadır.

    İnfertilite hastalarında ameliyat sonrası gebe kalma şansının en yüksek olduğu dönem ilk 1 yıldır. Ameliyat sonrası 1 yıl içersinde gebe kalamayan hastalara diğer tedavi opsiyonları sunulmalıdır. Laparoskopi sırasında infertiliteye yol açan tüm nedenler ortadan kaldırılmalıdır. Lazer kullanılarak endometriosis odaklarının tahrip edilmesi, varsa yapışıklıkların giderilmesi ve tüplerin geçirgen hale getirilmesi, yumurtalıklarda çikolata kisti (endometrioma) varsa çıkartılması ve bozulan anatominin tekrar normale getirilmesi gerekmektedir. Gebe kalmak isteyen kadınlarda, ameliyat sonrası 1 içinde sonuç alınamadığı durumlarda diğer infertilite tedavilerine geçilmelidir. Eğer kadının eşinde sperm problemi varsa o zaman tedavinin seçimi farklı olabilmektedir.

    Genel prensip olarak çikolata kisti ve endometriozis operasyonlarını takip eden 6 ayda gebelik oluşmamışsa, tüpler açıksa, 2–3 kere yumurtlama tedavisi ve aşılamadan sonuç alınmazsa Tüp Bebek tedavisine geçilmelidir.

    Tüplerde problem varsa kadın yaşı 35 in üzerinde ise beklemeden derhal tüp bebek tedavisine geçilmelidir.