Etiket: Çene Cerrahisi

  • İmplant işlemi öncesi ve sonrası…

    İmplant işlemi öncesi ve sonrası…

    İmplant yaptırmadan önce ve yaptırdıktan sonra bu noktalara dikkat etmelisiniz.
    Görevini yerine getiremeyen dişlerin ya da eksik dişlerin yerine, bu dişlerin fonksiyonlarını yerine getirmek üzere yapılan ve çene kemiğine yerleştirilen yapay diş kökü implant yaygınlaşan bir tedavi yöntemi oldu. Orijinal dişe en yakın tedavi yöntemi olmasından dolayı hastalar tarafından tercih edilen implant öncesi ve sonrasında dikkat edilmesi gereken önemli hususlar bulunuyor.

    İmplant İşlemi Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler

    Herhangi bir kronik rahatsızlığı ya da herhangi bir ilaca alerjisi bulunan (tansiyon, şeker, kalp hastalığı v.s) hastalarda tedavi öncesi tetkiklerin yapılması önem taşıyor. Mevcut kronik hastalığı bulunan kişilerin uzun süreli kullandığı ilaçlar ile ilgili mutlaka diş hekimini uyarması gerekiyor. İmplant tedavisi öncesi verilen ilaçların düzenli kullanımı da yapılan tedavinin kalıcı olmasını sağlıyor. İmplant öncesi pıhtılaşmayı geciktiren antikoagülan ilaçların (aspirin türü) diş hekiminin belirttiği süre içerisinde kullanılmaması gerekiyor. Yapılan tedavi öncesinde de sonrasından da ağız ve diş sağlığının önemini vurgulayan uzmanlar, dişlerin düzenli temizlenmesi konusuna önem gösterilmesi gerektiğini belirtiyor.

    İmplant İşlemi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

    İmplant tedavisinde öncesi kadar sonrasında da sürecin önemli olduğunu belirten uzmanlar,
    İmplant sonrasında sızıntı seklinde kanamalar olabileceğini, ilk 24 saat boyunca işlem yapılan bölgede herhangi bir çiğneme yapılmaması gerektiğini dile getiriyor. İmplanttan sonra uyuşukluk geçinceye kadar yiyecek ve içecek tüketilmemesi gerektiğini söyleyen İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dentaydın Diş Hastanesi öğretim üyeleri, farkında olmadan uyuşuk bölgelerin ısırılarak yara oluşumuna zemin sağlanabileceğini belirtiyor. İmplant uygulaması sonucunda ağrı yaşandığında kan sulandırıcı(Asprin gibi) ilaçların tüketilmemesi gerektiğini, diş hekiminin uygun gördüğü ağrı kesicilerin kullanılması gerektiğini belirtiyorlar. 24 saat süreyle sigara içilmemesi ve alkollü içkilerden kaçınılması gerektiğini söyleyen uzmanlar, sigara ve alkolün çekim veya implant yapılan bölgede kanamayı arttırabileceğini vurguluyorlar.

    İmplant işlemini takiben 24 saat normal ağız bakımı uygulamalarına devam edilebileceğini, ılık tuzlu su, karbonatlı su veya ağız gargaralarından yararlanılabileceğini söyleyen uzmanlar, bu işlemler yara ortamını temizleyerek, iyileşmeyi hızlandıracağını, işlem sonrası ağız kokusunu azaltarak, mikrop birikimini engelleyeceğini belirtiyorlar.

  • Çenenizden yemek yerken tıklama sesi geliyorsa…

    Çenenizden yemek yerken tıklama sesi geliyorsa…

    Çene ekleminde oluşan sesin sebebi nedir ?

    Genel olarak travmadan söz edilebilir. Bu düşme, trafik kazası, spor yaralanması gibi yüze gelebilecek ani şiddetli (akut) bir darbe olabileceği gibi diş sıkma-gıcırdatma gibi uzun zaman içinde çene eklemlerinin karşılayabileceğinden fazla yüke maruz kalmasına neden olan (kronik) bir travma olabilir. Aynı zamanda sistemik olarak yani diğer tüm eklem bağlarının da zayıf ve uzamaya meyilli olması durumu da (laksatif eklem) çene ekleminin düzenin bozulmasına bir yatkınlık yaratabilir. Bu etkenlerin biri veya birkaçı bir araya gelerek rahatsızlığı başlatabilir. Esas olarak sistemin kaldırabileceğinden fazla bir yüke maruz kalması çene ekleminde rahatsızlıklara neden olabilir.

    Kulağımın önünde bir yerlerden tıklama, tıkırtı gibi sesler geliyor, neden ?

    Bu bölge çene ekleminin olduğu bölgedir. Daha çok alt çenenin hareketi sırasında (ağzı açmak- kapamak, esnemek, konuşmak, yemek yemek, sakız çiğnemek, çeneyi sağa ,sola, öne hareket ettirmek) tıklama gibi sesler hissediliyorsa çene ekleminin düzeninin bozulduğu düşünülebilir.

    Eğer çene eklemi akut veya kronik bir veya birden fazla etkenle karşılaşırsa bu durum diski tutan bağların uzamasına neden olabilir. Bunun sonucunda disk yerinden oynar – çoğu zaman öne doğru düşer- ve çene hareketleri sırasında disk ve kemik yapı doğru pozisyona gelmeye çalışırken “tıklama” hissedilir.

    Çenem açılmıyor, açmak istediğimde ağrı da oluyor. Bu durum düzelir mi, ağzımı açmam mümkün olacak mı ?

    Ağız açmada kısıtlılık olmasının çeşitli nedenleri vardır. Öncelikle muayene ederek ağız açmada kısıtlılık yaratan etken teşhis edilmelidir. Çene eklemi düzensizliğinin ilerlemiş durumunda veya çiğneme kası spazmlarında ağız açma sırasında ağrı ve güçlük hissedilebilir. Eğer neden çene eklemi düzensizliği ve/veya çiğneme kaslarındaki spazm ise herhangi bir cerrahi müdehale (ameliyat) gerekmeden tedavisi mümkündür. Bu tedavide dişlerin üzerine yerleştirilen bir kılıf (splint), gerekirse egzersiz ve ilaçlardan yararlanılır böylece tekrar ağız açıklığı normale gelir ve ağrı geçirilir. Ancak ağız açmada kısıtlılık olduğunda vakit geçirilmeden bu konuda uzmanlaşmış hekimlere başvurulmasının önemi büyüktür. Kısa zaman içinde yapılan müdehaleler ile hemen aynı gün ağzın açılması da sağlanabilir.

    Esnerken devamlı çenem çıkıyor. Ne yapmalıyım ?

    Çene çıkması ile kilitlenme farklı şeylerdir. Çene ekleminin ağız çok açıldığında olması gereken yeri geçmesi çene çıkması olarak adlandırılır. Hasta kesinlikle ağzını kapatamaz, çene açık kalır. Bu durumda en kısa sürede diş hekimine başvurulmalıdır. Çene çıkığı diş hekimi tarafından manipülasyonla yerine oturtulur, ve diş hekimi gerekli görürse ilaç reçete edebilir. Çok sık çene çıkığı olan hastalar esnerken dikkat etmeli ve çeneyi aşırı açmaktan kaçınmalıdır. Bu tip hastalarda çene çıkmasını önlemek amacıyla cerrahi müdahale yapılması gerekebilir.

    Baş ağrısı çene eklemi rahatsızlığına bağlı olabilir mi ?

    Baş ağrısının çeşitli nedeni vardır. Nöroloji, fizik tedavi uzmanı, çene eklemi hastalıkları alanında uzmanlaşmış diş hekimleri gibi pek çok tıp alanını ilgilendiren bir konudur. Baş ağrılarının sıklığı, süresi, şiddeti ve lokalizasyonu tanının konmasında önemlidir. Çene eklemi rahatsızlıklarında da baş ağrısı görülebilmektedir.

    Tedavi alternatifleri nelerdir ?

    Çene eklemi rahatsızlıklarının tedavisi tanıya bağlı olarak ortopedik ve romatizmal hastalıklarda olduğu gibidir. Tedavinin esas amacı, çene eklemi içindeki basıncın düzenlenmesi ve gerekli çene fonksiyonlarının normal yapılabilmesinin sağlanmasıdır. Tedavi konservatif tedavi olarak vasıflandırılan ortopedik apereylerin (splint), fizik tedavi metodlarının kullanılması ve alışkanlıkların belirlenmesinden sonra, rahatsızlığın kontrol edilmesi amacıyla yol göstermenin hastalara öğretilmesinin çoğunlukla yeterli olduğu araştırmalarla kanıtlanmıştır. Bilimsel yayınlar, tanının doğru konulduğu durumlarda, çene eklem rahatsızlıklarının %85’ten fazlasının konservatif tedavi ile kontrol altına alınabildiğini göstermektedir. Çoğu zaman hastalar korkudan gelmek istemiyorlar çünkü ameliyat olacaklarını sanıyorlar. Bizim için yüzde üç ya da beş civarında bir cerrahi müdahale gerekiyor ki o çok ileri vakalarda uygulanır. Hastalarda bu yüzden çekinip korkmasınlar.

    Teşhisin konulması ve muayene

    Çene eklemi rahatsızlıkları, baş,boyun yüz ağrıları ve çene rahatsızlıkları alanında uzmanlaşmış diş hekimlerinin müdahale etmesi gereken bir durumdur. Ancak hastalar diş hekimlerine böyle bir rahatsızlıkları olduğunu söylemesi gerektiğini bile bilmiyorlar çünkü bu rahatsızlık baş,boyun bölgesinde, kulakta, gözün arkasında hissedilen ağrılar da yaratabiliyor.

    Bu alanda uzmanlaşmış diş hekimlerinin yaklaşık 30-40 dk süren muayeneleri sonunda rahatsızlıklarının boyutu hakkında bilgi verilmektedir. Tanı muayene ile olmaktadır. Çene Eklemi Rahatsızlığı bulunan hastaların muayenesinde sağlık sorunlarının ve ağız hastalıklarıyla ilgili bilgiler alındıktan sonra ağız içi, çene eklemi ve baş, boyun ve yüz bölgesindeki tüm kasları içeren ayrıntılı muayene sonucu tanıya varılmaya çalışılır. Çoğu hastada yalnız iyi bir muayene ile tanı konabilir. Bazı durumlarda ise MRI, tomografi gibi görüntüleme yöntemlerinden yararlanmak gerekebilir.

    Doç. Dr. Arzu Aykor

    İlgili konular ;
    Çene Estetiği

  • Lingual Tedavi : Görünmeyen diş telleri hayatı özgürleştiriyor

    Lingual Tedavi : Görünmeyen diş telleri hayatı özgürleştiriyor

    Diş sağlığı ve estetiği konusundaki uygulamalar gün geçtikçe gelişiyor. Artık hastalar tedaviye değil, tedaviler hastaya ayak uyduruyor. Çapraşık diş tedavisindeki “görünmeyen diş telleri tedavisi / Lingual Tedavi” kişilerin tedavi sırasında özgürce yaşamına devam etmesini sağlıyor.

    Bugüne kadar diş telleriyle yapılan tedavinin önemli bir handikapı vardı. O da bu tellerin görünmesi ve görünen bu tellerle uzunca bir dönem birlikte yaşanması.
    Özellikle iş dünyasında sürekli toplantılarda ya da göz önünde olan kişiler bu nedenden dolayı tedaviye yanaşmıyor ya da erteliyordu. Görünmeyen diş telleri ve braketler dişin ön kısmına değil arka kısmına uygulanıyor. Böylece estetik açıdan hiç bir sorun yaşanmıyor.

    Kelime anlamı olarak “Lingual” dişlerin dil tarafı anlamına gelmektedir. Lingual ortodontide adından da anlaşılacağı üzere, dişlere kuvvet uygulayan tellerin bağlandığı braketlerin dişlerin dudak tarafındaki ön yüzeyleri yerine, dil tarafındaki arka yüzeylerine yerleştirildiği tekniktir. Bu yaklaşım özellikle ortodontik tedavi görürken braketlerin görünmesini istemeyen estetik kaygılara sahip hastalar için idealdir. Hastalar düzgün dişler ve mükemmel bir gülüşe sahip olabilmek için ortodontistlere başvurmakta ancak çoğu zaman bu sonuca ulaşmalarını sağlayacak olan ortodontik aygıtları estetik kaygılarından dolayı taktırmak istememektedirler.

    Lingual

    1980’li yıllardan itibaren dişlerin dış yüzeylerinde metal braketler yerine diş rengine yakın seramik braketlerin kullanılması yetişkin hastalar arasında ortodontik tedaviye olan ilgiyi bir miktar arttırsa da, kullanılan tellerinin metalik görüntüsü ve braketlerin zaman içerisinde renk değişikliğine uğraması yetişkinler için diş telleri ile ilgili estetik kaygıları tam olarak ortadan kaldıramamıştır.

    Son 10 yıl içerisinde estetik ortodonti alanında meydana gelen teknolojik gelişmeler ortodontistlere hastalarına başkaları tarafından fark edilmeyecek ve konuşma zorluğu oluşturmayacak şekilde tasarlanmış tedavi yöntemleri sunma olanağı sağlamıştır. Artık günümüzde estetik sabit ortodontik tedavi denilince akla braket ve tellerinin dişlerin arka yüzeylerine yerleştirildiği görünmez diş telleri olarak bilinen lingual ortodontik tedavi gelmektedir.

    Başkaları tarafından fark edilmesi imkansız olan bu teknik sayesinde estetik kaygıları yüksek hasta grupları dış görünüşlerinden ödün vermeden dişlerindeki düzelmeyi daha tedavi başından itibaren adım adım izleyebilmekte, bir yandan düzgün dişlere sahip olurken diğer taraftan da tedavi sırasında özgürce gülümseyebilmekte ve hayatlarına devam edebilmektedir.

  • Dişlerinizin renginden, şeklinden ve boyutundan memnun musunuz ?

    Dişlerinizin renginden, şeklinden ve boyutundan memnun musunuz ?

    Dişlerinizin renginden, şeklinden ve boylarından memnun değil ve gülerken ağzınızı mı kapatıyorsunuz? Müjde, artık, dişlerinizin yapısına zarar vermeden, dişin üst yüzeyine yapıştırılabilen çok ince yaprak porselenler ile güzel dişlere sahip olabilirsiniz.

    Dişlerinizdeki antibiyotiğe bağlı renkleşmeleri beyazlatma ile gideremiyorsanız, dişleriniz yüzünüzün yapısına göre çok küçük veya büyük geliyorsa, şekilsiz sıralanmışsa, diş aralıklarınız çok fazla ve kötü görünüyorsa artık güvenle gülümsemeniz için porselen lamina uygulaması ile gülüşünüze güzellik katabilirsiniz.

    Lamina adı verdiğimiz ince porselenler şeklinde dişlere yapıştırılan malzeme, metal alt yapı içermemesi ve ışık geçirgenlik özelliği nedeni ile doğal dişlere en yakın tedavi şeklidir. Özellikle kamera karşısında, podyum, sahne ışığı gibi ışığın altında kötü yapılmış dişler kalın, ağızda büyük duran, yüz oranları ile uyumsuz gözükmektedir.Oysa,laminanın ışığı geçirmesi nedeni ile son derece ince, zarif, doğal rengi ile estetik görüntüsü çok daha etkileyici olmaktadır.

    Doç.Dr.Arzu Aykor
    Estetik Dişhekimi

  • Gülümsemeniz özgüveninizdir : Estetik Dişhekimi Doç. Dr. Arzu Aykor

    Gülümsemeniz özgüveninizdir : Estetik Dişhekimi Doç. Dr. Arzu Aykor

    Artık, kişiler kendi yüzlerine gidecek özel gülüş tasarımı yaptırıyorlar. Pırıl pırıl dişlerle hoşa giden bir gülümseme karşınızdakine pozitif, olumlu’bir imaj yaratırken, çirkin bir gülüş de olumsuz bir etki bırakabiliyor.

    Etkileyici ve güzel bir gülüşün sırrı, dişlerin hem birbirleriyle, hem de dişetiyle uyumudur.Dudaklar ise, bu uyumu çerçeveleyen unsurdur.

    Dişlerdeki renk bozuklukları, hijyenik görüntünüzü etkilerken, aşınmış dişler ise gülümsemenizin daha yaşlı görünmesine neden olabilir.

    Dişlerin arasındaki aralık ve çapraşıklıklar bireylerin estetiğini ve konuşmasını etkilerken dişlerin simetri bozukluğu yüzde dudağın orantısız görünmesine neden olur. Dişetlerinin az veya çok görünmesi, dudağın dişleri örtmesi veya kapanamaması da bu uyumu bozabilir.Bütün bu kötü görüntüler yaşam enerjinizi ve sosyal hayatınızı olumsuz yönde etkileyebilir.

    İşte kendinden emin, toplumda duruşu olan kişilere baktığınızda dişlerinin estetiğini ve yüzdeki orantısını görebilirsiniz.

    Hastalarımıza bu nedenle; yüzüne, dudak yapısına ve çenesine uygun, kişiye özel işlemler uygulamaktayız. Bu işlemlerin bir kısmı,çok zaman ayırmaksızın bir öğle molasında dahi yaptırılabileceğiniz işlemlerdir.

    Yüzünüzde yapılacak diğer işlemler ile Plastik cerrahi hekimi ile birlikte çalışarak dudak,elmacık kemikleri ve ağız çevresinde oluşan deformasyon ve çöküntüler dolgu, botox, yağ hücresi nakli gibi girişimsel işlemler ile doldurularak mükemmel gülüşler yaratılabilmektedir.

    Gülümsemeniz özgüveninizdir : Estetik Dişhekimi Doç. Dr. Arzu Aykor | 1

  • Düğün öncesi estetik

    Düğün öncesi estetik

    Evlenecek çiftler başta botoks ve dolgu olmak üzere, diş beyazlatmadan belini inceltmeye kadar, düğünden önce birçok operasyona ‘EVET’ diyor.

    Düğün öncesi en sık yaptırılan operasyon…

    Fotoğraflarda iyi görünmek için artık diyet yeterli olmuyor. İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, evlenecek çiftler başta botoks olmak üzere, diş beyazlatmadan yağ aldırmaya kadar pek çok operasyona ‘evet’ diyor.

    512 nişanlı kadın ve 509 damat adayına yöneltilen, evlenmeden önce estetik tedavi görmeyi düşünüp düşünmedikleri sorusuna kadınların yüzde 58’i ve her 3 erkekten biri “evet” yanıtı verdi.

    Araştırmasına katılan kadınların yüzde 11’i ve erkeklerin de yüzde 9’unun, daha önce bu tür operasyonlar geçirdiklerini söyledikleri kaydedildi.

    Kadınların estetik ameliyat yaptırmayı istemelerinin en yaygın nedeninin, düğün fotoğraflarında iyi görünmek olduğu, yüzde 64’ünün, fotoğraflardaki güzel görüntünün, onların daha iyi hissetmelerini sağlayacağını söyledikleri bildirildi.

    Erkeklerin estetik ameliyat kaygısının daha çok eşlerini memnun etmekten doğduğu, her 5 erkekten 3’ünün, karşı tarafa daha çekici görünmek için estetik ameliyat olmayı düşüneceklerini söylediği belirtildi.

    kadınların istediği en popüler estetik ameliyat ve tedaviler, botoks (yüzde 68), diş beyazlatma (yüzde 62), yağ aldırma (yüzde 55), meme büyütme (yüzde 47) ve yüz estetiği (yüzde 43), erkeklerde ise dişlere kaplama yaptırma (yüzde 78), botoks (yüzde 62), saç ekimi (yüzde 41), yağ aldırma (yüzde 33) ve meme küçültme operasyonu (yüzde 25) olarak sıralanıyor.

    Düğün Estetiği

    En güzel duygulardan biridir evlilik. Bu süreçte her şey mükemmel olmalı. Gecenin yıldızı olan gelinler ise tüm bu heyecanın yanında kendilerini de yenileyerek kusursuz bir hayata merhaba demeye hazırlanıyorlar…

    Evlendikten sonra hayatı boyunca bakacağı düğün fotoğrafları…

    Düğün Estetiği
     
    Bekarlığa veda estetiği, için zaman önemlidir. Mesela burun ve germe ameliyatının düğünden 1 ay kadar önce yapılması gerektiğini vurguladı. Göğüs büyütme ameliyatı yaptırmak isteyen bir gelin adayının ise düğünden yaklaşık 3-4 hafta önce operasyona başvurması gerekir.
     
    Düğün öncesi hokka gibi bir buruna sahip olmak istiyorsunuz ama ameliyattan korkuyorsunuz. Hemen hatırlatalım! Dolguyla burun estetiği, 5-10 dk içinde yapılabilecek bir yöntem.
     
    Uygulanacak operasyonlar için bayanların, ameliyat ve düğün töreni arasındaki zamanlamaya dikkat etmesi durumunda balayında herhangi bir sorunla karşılaşmayacakları belirtilmektedir.
     

    Kadınlar Kulübü Üyemizin Düğün öncesi estetik ile ilgili araştırma sonucu bizlerle paylaştığı yazı:

    Uzun araştırmalarım sonucu düğün öncesi peri kızı gibi görünmek isteyen arkadaşlarımıza bir rehber hazırladım. Şimdi kısa vade ve uzun vadede düğün öncesinde istediğimiz görüntüye cerrahi veya ufak müdaheleler ile nasıl kavuşabileceğimize bir göz atalım.

    Uzun vadede neleri planlamalıyız :

    1- Burun Estetiği

    Süre:

    Düğüne 3 ay kala. Ama şahsi tavsiyem 6 ay önce bu ameliyatı olmanız gerekli. Ödemlerin inmesi burnun oturması, kimse anlamasın denmesi, oluşabilecek risklerin görülmesi ancak bu tarihleri buluyor.

    Fiyat :

    Fiyatı doktora göre 2.500-15.000 TL arasında değişmekte.

    Detaylar :

    Doktorunuzu çok iyi seçin ilk kriter fiyattan önce doktor olsun. İşte budur dediğiniz zaman da bütçenizi ayarlamaya çalışın. Makul faizli krediler var. Bir anda tüm ödemeyi çıkaramıyorsanız bir kısmını kredi alabilirsiniz. Bu arada ucuza ameliyat yapan doktor kötü, pahalıya ameliyat yapan iyi diye birşey yok. Önce doktorla iletişimizin otursun daha sonra da ameliyat sonuçlarını beğenin. Bu maalesef biraz da şans işi. Dua edin bahtsız bir hasta olmayın.

    2- Meme Estetiği

    Meme Büyütme

    Süre:

    Düğüne 2 ay kala. Aslında protezin tamamen yerine oturması ödemlerin yok olması 6 ay civarında oluyor. Ama aklınız başınıza sonradan geldi ya da maddi durumu anca denkleştirdiniz veya beyaz atlı prensinizi nihayet ikna edebilrdiniz. 2 ay kala ameliyat olabilirsiniz. 15-20 gün bile olur ama ödemlerden dolayı yaşanabilecek şekilsizlikler olabileceğinden gelinliğinizden firar etmeye çalışan memelerinizle düğün gecesi boyunca uğraşmak zorunda kalabilirsiniz.

    Fiyat:

    Yine geniş bir fiyat aralığı var 3.500 – 20.000 TL. Bu son rakamı neden söyledim forumda 9000€ fiyat veren doktor duyduğum için

    Detaylar :

    Burada fiyatı etkileyen unsurlar doktorun el becerisi ve kullanılacak protez markasının seçimi. Şimdi protezler çok çeşitlendi. Çok kaliteli doğal meme kıvamına yakın protezler var. Mutlaka iyi araştırın sonuçta vücudunuza yabancı bir madde girecek ve muhtemelen ömür boyu sizinle olacak. Doktorunuzdan vücudunuza koyduğu protezin sertifikası, belgesi, kitapçığı vs neyi varsa mutlaka isteyin. Bunları sizinle paylaşmaktan kaçınan birine rastlarsanız doktora ne kadar hayran olursanız olun uzaklaşın oradan. Hayat şakaya veya birilerinin deneği olmaya gelmez.

    Meme Küçültme / Dikleştirme

    Süre :

    Yine düğüne 2 ay kala. Ama izlerim tamamen iyileşsin istiyorsanız 1 seneyi gözden çıkarın. Çünkü bu operasyon izli bir operasyon. Uygulanan tekniğe göre meme başında, meme altında ve meme başında meme altına dik bir çizgi halinde izler kalma ihtimali yüksek.

    Fiyat :

    3.000 – 14.000 civarında değişmekte. Meme küçültme daha pahalı bir operasyon ve memenin büyüklüğü fiyatı etkiliyor.

    Detaylar :

    Ayrıca bu operasyondan duruma göre 2 hafta veya 1 ay öncesinde sigarayı bırakmış olmanız gerekiyor. Aman ben sigarayı bırakamam nolursa olsun derseniz bu ameliyatı olmayın. Çok ciddiyim risk almaya değmez. Sigara içen arkadaşınıza hiçbirşey olmayabilir sizin bütün dikişleriniz açılıp meme dokusu olduğu gibi ortaya çıkıp enfeksiyon nedeni ile meme ucu veya memenizin tamamını kaybedebilirsiniz. Evet çok korkunç bir yaklaşım ama örnekleri mevcut. O nedenle süreyi sigarayı bırakma durumunuzu da göz önüne alarak planlayın. Bu operasyon konusunda şahsi fikrim hamilelik, doğum, emzirme, kilo alıp verme dönemleri bitince bu ameliyatı olmanız. Sonuçta bu olaylar meme dokusunu tahrip edici durumlar ve ameliyattan sonra bu bahsettiğim durumları yaşarsanız yeni bir operasyona daha ihtiyaç duyabilirsiniz.

    3 – Liposuction

    Süre:

    Düğüne 6 ay kala. Ödemlerin inip vücudun şeklini bulması bu kadar zaman almakta.

    Fiyat :

    Yapılan bölgeye, doktora göre fiyat aralığı bayağı geniş 2.000 – 18.000 TL aralığında. Bu biraz uçuk sayılabilecek olan fiyat tüm vücudun bir heykel gibi şekillendirilmesi durumunda geçerli.

    Detaylar :

    Bu operasyon ideal kilosunda veya ideal kilosuna yakın olup sadece bölgesel fazlalıkları olan kişilere öneriliyor. Bir zayıflama operasyonu değil vücudu şekillendirme operasyonu. Çok değişik ticari isimleri var ama sonuçta kanüller yardımı ile vücuda girilip sorunlu bölgedeki yağ hücreleri uzaklaştırılıyorsa bunun adı liposuction ‘dır. Hafif ağrılı, morluk ve ödem olan bir operasyon sonrası süreci var. 3 hafta kadar korse giyilmesi gerekiyorKanüller vücutta minik delikler açıyor o nedenle operasyondan sonra iz kalmasın diye o bölgeleri güneşten korumalı.

    4- Çene Büyütme

    Süre :

    Protez ile yapılacaksa düğüne 2 ay kala. Dolgu maddesi ile yapılacaksa 2-3 hafta önce.

    Fiyat :

    Protez kullanılır ise 3.000 – 6.000 TL. Dolgu maddesi kullanılır ise 750 – 2000 TL

    Detaylar :

    Uygun durumlarda dolgu maddeleri ile çene ucunda büyütme sağlanabiliyor. Ortalama 1 ila 2 sene aralığında kalıcılığı var. Protez ile büyütmede ağrılı olmasa da biraz sıkıntılı bir nekahat dönemi var. 2 hafta kadar çenede uyuşukluk, konuşurken zorlanma hissi olabilir. Birkaç gün sdece sıvı ağırlıklı beslenme öneriyorlar. Eğer ağız içinden konulmuşsa enfeksiyon riski daha fazla o nedenle mutlaka önceden diş bakımı ile ilgili tedavileri bitirmek gerekiyor. Çeşitli materyallerde protezler var. Şahsen hepsinin + ve – lerini birkaç doktorla görüşüp değerlendirmek taraftarıyım.

    Kısa Vadede neler yapabiliriz :

    1 – Botoks

    Süre:

    Düğünden 3 – 4 hafta önce

    Fiyat

    300 – 800 TL aralığında

    Detaylar:

    Bence yaşlanmaya karşı cerrahi müdahaleleri geciktirebilen süper bir buluş. Yıllardır tikli hastaların tedavisinde kullanıldıktan sonra estetik cerrahiye de kazandırılan bir yöntem. Ayrıca migrenli hastalara iyi geldiği anlaşıldıktan sonra sadece migren için de yaptırılmaya başlanmış. Yapıldıktan sonra 7-10 gün içinde etkisini göstermeye başlıyor. İyi bir cerrah elinde harikalar yarattığı gibi, beceriksiz biri elde yaratığa dönüşülmesi muhtemel. Doktorun plastik cerrah olması gerektiği kanaatindeyim. Hem yüzünüde aydınlık bir ifade verdirebilir hem de dilerseniz düşük olan kaşlarınızı bir miktar kaldırtabilirsiniz. Genelde alın, göz kenarları ve kaş arasında yapılıyor. Ağız çevresine uygulatmayın oradaki kasların hareketsizliği size felçli görünümü verebilir. Tekrarlıyorum doğal, dingin bir ifade için çok iyi bir doktor bulun.

    2- Dolgu

    Süre :

    En az 3 hafta önce

    Fiyat :

    500 – 2000 TL aralığında

    Detaylar:

    Özellikle dudak dolgusu çok revaçta. Ama burun kenarından inen çizgilere yapıldığında da yüze oldukça genç bir görünüm veriyor. Kalıcılığı 8-12 ay aralığında olabileceği gibi 2-5 yıl arasında olanlar da var. Şahsi fikrim ben olsam uzun vadeli olanları yaptırmaya çekinirim. Çünkü seneler sonra komplikasyon yaşanabiliyormuş. Okuduklarım böyle en azından. Dudağa ilk defa yaptıracaksanız çok dikkatli olun ve doktorunuzla ne istediğinizi, size uygun olup olmadığını detaylarıyla konuşun. Yoksa bir ördek görünümüne kavuşup düğünü 1 yıl ertelemek zorunda kalabilirsiniz Ayrıca enjekte edilen dolgunun içeriğini, markasını mutlaka mutlaka öğrenin hatta kutusunu alıp saklayın. Ne olur ne olmaz. Bunları size vermek istemeyen doktordan da kaçının.

    Kadınlar Kulübü kullanıcı yorumları için DÜğün öncesi estetik

  • İzsiz Göğüs Büyütme

    Estetik cerrahi ameliyatlarında hedef mükemmeli yakalamaktır. Mükemmeli yakalamak, mümkün olduğunca doğal görünümlü bir sonuç vermek ve ameliyat edildiğine dair herhangi bir belirti oluşturmamakla mümkün olur.

    Estetik cerrahide amaç mümkün olduğunca doğal görünümü yakalamak ise ameliyat izinin varlığı doğal görünüme ve mükemmeliyete gölge düşürür.

    Estetik göğüs büyütme ameliyatlarında en küçük izi oluşturma hedefinden yola çıkarak, koltuk altında gözden uzak olan 3 cm lik kesi sonrası kalan belli belirsiz izi dahi yok edebilmek adına kişisel çabalarım ve kendi geliştirdiğim özel alet ve ekipmanlar ile 14-15 milimetre (1,4-1,5 cm) gibi yapılabilecek en küçük kesi ile “no-scar” diye adlandırılan iz bırakmayacak hale getirdim. Yapılan tüm ameliyatlarda yaklaşık 6 ay içinde izler silik hale geliyor. Bu tekniği uygulamaya başladıktan sonra yaptığım gözlemlerde izin çok küçük olmasından dolayı, diğer tekniklerde 6 ay içinde silik bir hale gelen yara izi, bu teknik uygulandığında ise tamamen görünmez hale gelir. Ameliyat yarasının 1,5 cm gibi oldukça küçük olması, iyileşmeyi de son derece hızlandırır. Bu teknik, özellikle hamileliğin ardından göğüsleri yıpranmış kadınlar için çok da uygun olmayabilir. Bu gibi durumlarda göğüsleri daha iyi toparlayabilecek farklı seçeneklerin de göz önünde tutulmasında yarar vardır. Ancak, göğüslerde herhangi bir yıpranma söz konusu değil ise, göğüslerde gevşeme, sarkma, boşalma yok ise bu teknik ile estetik, doğal görünümlü ve mükemmel sonuçlar alınmaktadır.

    Avantajları:
    1- Emzirebilme
    2- Duyu kaybı olmaması
    3- Sıfır iz
    4- Hızlı iyileşme