Etiket: c vitamini

  • Mangosten Faydaları Nelerdir? | Mangosten 2 Lezzetli Tarif

    Mangosten Faydaları Nelerdir? | Mangosten 2 Lezzetli Tarif

    Mangosten faydalarını keşfedin! Antioksidan zengini mangosten smoothie tarifiyle doğal enerjiyi tadın. Sağlıklı yaşam için lezzetli bir seçenek!

    Günümüzde sağlıklı yaşam ve doğal beslenme trendi giderek yaygınlaşıyor. Bu trendin önemli bir parçası olan egzotik meyveler, sağlıklı yaşamın vazgeçilmez birer unsuru haline gelmiştir. Mangosten, doğanın bu mucizevi armağanlarından biridir. Asya kökenli bu meyve, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlığa olan olumlu etkileriyle de dikkat çekmektedir.

    Mangosten Meyvesi Nedir?

    Mangosten, Güneydoğu Asya’nın tropikal yağmur ormanlarında yetişen küçük, mor renkli bir meyvedir. “Doğanın kraliçesi” olarak da adlandırılan bu meyve, tıpkı lezzeti gibi zengin besin değerleriyle doludur.

    Mangosten tatlı ve ekşi bir lezzete sahiptir. Mor renkli dış kabuğu, içerisinde beyaz ve lezzetli bir meyve saklar.

    Mangosten, kendine özgü bir dokuya ve hafif ekşi bir tada sahiptir. Genellikle en çok tüketilen kısmı meyve kabuğudur. Bununla birlikte, yaprakları, tohumları ve kabuğu da tıbbi açıdan değerlidir. Bu meyvenin sert dış kabuğu, tadını alan birçok kişi tarafından şeftali, çilek ve ananas karışımına benzetilmiştir.

    Mangosten’in besin değeri

    Mangosten, bu besin öğeleriyle sağlığınıza bir dizi fayda sağlayabilir. Yüksek C vitamini içeriği ve antioksidan özellikleri ile bağışıklık sistemini destekler, iltihapları azaltır ve hücresel hasarı önler. Ayrıca, diğer besin maddeleri de vücudunuzun günlük ihtiyaçlarını karşılamanıza yardımcı olur.

    Mangosten Faydaları Nelerdir? | Mangosten 2 Lezzetli Tarif | 1

    Mangosten Faydaları

    Mor renkli dış kabuğuyla tanınan mangosten, Güneydoğu Asya’nın doğal bir mucizesidir. Antioksidan zengini yapısıyla hücreleri korur, bağışıklık sistemini güçlendirir ve iltihapları azaltır. Ayrıca, kilo kontrolünden cilt sağlığına kadar bir dizi olumlu etkisi vardır. Mangostenin sağlık için bu şaşırtıcı faydalarını keşfedin!

    Mangosten Faydaları
    Mangosten Faydaları

    Antioksidan Zengini

    Mangosten, vücuda birçok fayda sağlayan doğal antioksidanlarla yüklüdür. Bu antioksidanlar, vücudu serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı korur. Böylece, hücre hasarı azalır ve yaşlanma süreci yavaşlatılır.

    Adet Dönemi

    Mangosten, adet dönemi sürecinde etkili olabilir. Adet sırasında yaşanan ruh hali değişiklikleri, baş dönmesi ve hipertansiyon gibi semptomları azaltabilir.

    Özellikle Malezya gibi ülkelerde, mangosten kökleri kaynatılarak içilir ve adet döngüsünün düzenlenmesine yardımcı olabilir. Düzenli olarak mangostene olan talep, adet bozukluklarının azalmasına yardımcı olabilir.

    Unutmayın, doğal çözümleri kullanırken her zaman dengeli bir beslenme programı ve uzman önerileri doğrultusunda hareket etmek önemlidir.

    Bağışıklık Sistemini Güçlendirir

    İçerdiği yüksek miktardaki C vitamini sayesinde, mangosten bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu, vücudu hastalıklara karşı daha dirençli hale getirir ve genel sağlık durumunu olumlu yönde etkiler.

    İltihap Karşıtı Özelliklere Sahiptir

    Mangostenin kabuğunda bulunan doğal bileşenler, iltihaplanmayı önler. Bu özellik, eklem ağrıları, artrit ve diğer iltihaplı durumlarla mücadelede etkili olabilir.

    Kan Basıncını Dengeleyici

    Araştırmalar, mangostenin kan basıncını dengeleme konusunda olumlu etkilere sahip olduğunu göstermektedir. Bu, kalp sağlığını desteklemek adına önemli bir faktördür.

    Mangosten Faydaları
    Mangosten Faydaları

    Kilo Kontrolüne Yardımcı Olabilir

    Mangosten lif bakımından zengindir ve tokluk hissini artırabilir. Bu da kilo kontrolüne yardımcı olabilir. Ayrıca, meyvedeki doğal şeker, tatlı isteğini bastırarak atıştırmalıkların tüketimini azaltabilir.

    Mangostenin düşük kalorili bir meyve olduğunu biliyor muydunuz? 100 gramında yalnızca 60 kalori bulunur ve doymuş yağ ile kolesterol içermez. Ayrıca, uzun süre tok kalmanızı sağlayan diyet lifi bakımından da oldukça zengindir.

    Bu özellikleriyle mangosten, kilo vermek isteyenler için ideal bir seçenektir. Lif içeriği aşırı yeme eğilimini azaltabilir. Ayrıca, mangostenin anti-inflamatuar etkileri, metabolizmayı destekler ve kilo kaybını destekler.

    Unutmayın, dengeli bir beslenme programı ve bir sağlık uzmanının önerileri doğrultusunda mangosteni diyetinize eklemek her zaman en iyi sonuçları almanızı sağlar.

    Akne ve Cilt Sorunlarına Doğal Çözüm

    Mangosten, doğal antimikrobiyal ve antibakteriyel özellikler barındırarak yaygın cilt sorunlarının tedavisine yardımcı olabilir. Araştırmalar, mangostenin sivilce, yağlı cilt, lekeler ve kuru cilt için etkili bir çözüm olabileceğini göstermektedir.

    Mangostenin antiinflamatuar özellikleri, sağlıklı cildin desteklenmesine katkıda bulunur. Düzenli tüketim cildin gençleşmesini sağlar ve içten sağlıklı tutar. C vitamini içeriği, kollajen oluşumunu destekler ve ince çizgilerin azalmasına yardımcı olur.

    Ayrıca, mangostendeki antioksidanlar güneşe maruz kalmanın neden olduğu pigmentasyonu önleyebilir. Fotohasarı en aza indirerek düzensiz cildin önüne geçebilirsiniz.

    Unutmayın, her zaman doğal çözümleri dengeli bir beslenme programının bir parçası olarak kullanmak önemlidir.

    Mangosten Nasıl Yenir? Mangosten Tarifleri

    Mangosten meyvesini tüketmek için önce dikkatlice yırtık açarak kabuğunu soyun. İçerideki beyaz etli kısma ulaşın ve tadını çıkarın. Ayrıca, mangostenin suyu veya özütü de sağlık yararları sunabilir.

    Günde kaç tane mangosten yiyebilirim?

    Mangostenin günlük tüketim miktarı hakkında kesin bir standart belirlenmemiştir. Bununla birlikte, doğal gıdaların aşırıya kaçılmadan dengeli bir şekilde tüketilmesi önerilir.

    Eğer mangosteni ilk defa tüketiyorsanız, başlangıçta küçük miktarlarda başlamanız ve vücudunuzun nasıl tepki verdiğini gözlemlemeniz önemlidir. Mangostenin tadını sevdiğinizde ve vücudunuz ona iyi reaksiyon veriyorsa, haftada birkaç kez tüketebilirsiniz.

    Ancak, herhangi bir sağlık sorununuz veya mevcut bir diyet planınız varsa, bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir. Ayrıca, mangosten meyvesinin besin değerleri ve kalori içeriği hakkında da bilgi sahibi olmak faydalıdır, böylece diğer besinlerle dengeli bir şekilde tüketebilirsiniz.

    Mangosten ilacının hamilelik sırasında, kanama bozukluğu olan bir kişide veya ameliyat öncesinde kullanılmaması gerektiğini belirtmektedir. Ameliyat sırasında kanama riskini arttırdığından ilacın ameliyattan iki hafta önce kesilmesi önerilir.

    Mangosten ve Yaban Mersinli Sağlıklı Smoothie Tarifi

    Malzemeler:

    • 1 adet olgun mangosten
    • Yarım su bardağı yaban mersini (dondurulmuş veya taze)
    • Yarım muz
    • Yarım su bardağı doğal yoğurt (isteğe bağlı olarak hindistancevizi sütü de kullanabilirsiniz)
    • 1 tatlı kaşığı bal (isteğe bağlı)
    • Buz

    Hazırlık:

    1. Mangosten’in kabuğunu dikkatlice kesin ve içindeki beyaz meyveyi çıkarın. Çekirdeklerini temizleyip atın.
    2. Mangosten’i, yaban mersinini, muzu ve yoğurdu bir blender’a ekleyin.
    3. Eğer tercih ederseniz, bir tatlı kaşığı balı ekleyin (isteğe bağlı olarak).
    4. Buz ekleyin ve blenderı çalıştırarak malzemeleri pürüzsüz bir kıvama gelene kadar karıştırın.
    5. Hazırladığınız smoothie‘yi bardaklara dökün.
    6. Üzerine taze meyveler veya hindistancevizi rendesi ile süsleyerek servis yapın.

    Bu sağlıklı mangosten ve yaban mersinli smoothie, antioksidanlarla yüklüdür ve vücudu besler. Ayrıca, lezzetli bir atıştırmalık veya kahvaltı alternatifidir.

    Mangosten ve Hindistancevizi Tatlısı Tarifi

    Malzemeler:

    • 2 adet olgun mangosten
    • 1 su bardağı rendelenmiş hindistancevizi
    • Yarım limonun suyu
    • 2 yemek kaşığı bal (isteğe bağlı)
    • Taze nane yaprakları (süsleme için)

    Hazırlık:

    1. Mangosten’lerin üstündeki kabukları keserek açın. İçerisindeki beyaz meyveyi dikkatlice çıkarın ve çekirdeklerini temizleyin.
    2. Mangosten meyvelerini bir blender veya mutfak robotuna alın. Üzerine rendelenmiş hindistancevizini ekleyin.
    3. Limonun suyunu sıkarak meyvelerin üzerine dökün.
    4. İsterseniz bal ekleyerek tatlandırın. (Not: Bal, meyvenin doğal tatlarına destek olacaktır. İsteğe bağlı olarak ekleyebilirsiniz.)
    5. Malzemeleri iyice karıştırarak pürüzsüz bir kıvam elde edene kadar işlemi devam ettirin.
    6. Hazırladığınız karışımı kaselere veya servis tabaklarına paylaştırın.
    7. Üzerini taze nane yaprakları ile süsleyerek servis yapın.

    Bu mangosten ve hindistancevizi tatlısı, doğal lezzetleriyle sağlıklı bir tatlı alternatifidir. Ayrıca, antioksidanlarla dolu olan mangosteen meyvesinin sağlık yararlarından da faydalanmanıza olanak sağlar. Afiyet olsun!

    Potansiyel Riskler ve Faydalar: Mangosten’in Dikkate Alınması Gerekenler

    Mangosten, birçok sağlık yararı sunsa da, NCBI‘ın belirttiğine göre bazı sağlık koşullarına yardımcı olabileceğine dair yeterli kanıt bulunmamaktadır. Bu koşullar arasında dizanteri, ishal, egzama, menstrüel bozukluklar, bel soğukluğu, tüberküloz ve idrar yolu enfeksiyonları bulunmaktadır.

    Ayrıca, hamilelik döneminde, kanama bozukluğu olan bireylerde veya ameliyat öncesinde mangosten ilacının kullanılmaması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu ilacın ameliyat sırasında kanama riskini artırabileceğinden, ameliyattan iki hafta önce kesilmesi önerilmektedir.

    Mangosten besin açısından zengin olup, aynı zamanda tıbbi değerler de sunar. Kökleri, yaprakları ve tohumları da tüketilebilir. Ancak, diğer besinler gibi mangostenin de kendine has olumlu ve olumsuz yönleri vardır. Araştırma verileri de yetersiz olduğundan, az miktarda tüketilmesi önerilir.

    Mangosten doğanın bir hediyesidir ve sağlığınıza pek çok olumlu etki sağlayabilir. Bu egzotik meyveyi beslenme rutininize dahil ederek, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu doğal destekleri sağlayabilirsiniz. Unutmayın, her zaman doğal ürünleri tüketirken dengeli bir beslenme programına sadık kalmak önemlidir.

    Sağlıkla kalın!

    Oku: Dünyanın En Tuhaf 10 Meyve ve Sebzesi

  • Metabolizma Hızlandırıcı 5 Vitamin ve Mineral

    Metabolizma Hızlandırıcı 5 Vitamin ve Mineral

    Bu makalemizde metabolizma hızlandırıcı vitamin ve mineraller, diyete uygun mudur kilo verdirir mi ve kilo aldırır mı faydaları nelerdir bunlardan bahsedeceğiz. Hızlı metabolizma sağlıklı bir kiloyu korumak çok kolaydır. İyi bir metabolizma, vücudun kalorileri daha hızlı yakmasına yardımcı olur ve kilo alımını engeller. Ancak hepimiz, doğal olarak hızlı bir metabolizma ile yetenekli olacak kadar şanslı değiliz. Metabolizması yavaş olan insanlar hızla kilo alırlar ve hatta kilo vermekte zorlanırlar. Neyse ki, metabolizmayı hızlandırmaya ve kilo verme sürecini hızlandırmaya yardımcı olabilecek bazı yiyecekler var. Kilo vermekte zorlananlar arasındaysanız bu vitamin ve mineralleri diyetinize dahil etmenin zamanı gelmiştir.

    Metabolizma Hızlandırıcı Vitaminler

    Multivitamin alarak, vücudunuzun düzgün çalışması için ihtiyaç duyduğu tüm besin maddelerine sahip olma şansı artar. Bu, çok çeşitli besinler tarafından desteklenen metabolizma üzerindeki etkisinden dolayı kilonuzu etkileyebilir.

    Metabolizmanız vücudun kilolarını yakma hızını düzenler ve iyi işleyen bir metabolizma kilo kontrolü için önemlidir. Besin alımınız da iştahı ve dolayısıyla gıda alımını etkileyebilir. Örneğin, düşük B6 vitamini seviyeleri, beyin serotonin seviyelerinde bir azalma ile ilişkilidir ve bu da iştahın artmasına neden olabilir. Öte yandan, bazı insanlar genel yaşam tarzlarının daha büyük resmini görmezden geldikleri için kilo almak veya kilo vermemekten multivitaminleri suçlayabilir. Bu, özellikle multivitamin alan insanlar için geçerlidir çünkü başka türlü diyetleri eksiktir.

    Sağlıklı beslenmediğiniz için multivitamin alıyorsanız, hareketsizsiniz veya kısıtlayıcı bir diyet uyguladığınız için multivitamin değil, kilo alımından sorumlu olan bu ilişkili davranışlar olabilir. Sizin için doğru multivitamini bulabilirsiniz, ancak vitaminlerin sağlıklı bir yaşam tarzını desteklemesi gerektiğini, onun yerine geçmemesi gerektiğini unutmayın.

    B vitamini

    metabolizma hızlandırıcı vitamin
    metabolizma hızlandırıcı vitamin

    B vitamini, yediğiniz tüm yiyeceklerin enerji üretmek için tüketilmesini ve vücutta yağ olarak depolanmamasını sağlar. Yağ, karbonhidrat veya protein olsun, bu besin her türlü yiyeceği metabolize etmeye yardımcı olabilir. Bu besin maddesinin eksikliği genellikle metabolizmayı bozar ve kilo alımına neden olur. Ayrıca ruh halinizi de artırabilir. Yağsız et, süt ürünleri, tam tahıllı ürünler, muz, elma ve ıspanak B vitamini kaynaklarıdır. B12 Vitamini Eksikliği Kilo Yapar Mı? yazımıza göz atmanızda fayda var.

    Magnezyum

    metabolizma hızlandırıcı diyet
    metabolizma hızlandırıcı diyet

    Magnezyum, enerji üretmek için meydana gelen kimyasal reaksiyonlarda çok önemli bir rol oynar. Bu besinin yokluğunda metabolizmamız ve enerji üretim sürecimiz yavaşlar. Bunun dışında beyin fonksiyonunu destekleyen ve kasların gevşemesine yardımcı olan 300’den fazla enzimatik reaksiyon için magnezyum gereklidir. Yaygın magnezyum kaynakları patates, kabuklu yemişler, tohumlar ve baklagillerdir. Bir önceki yazımızda Kilo Vermek İçin En İyi 9 Sağlıklı Karbonhidrat göz atabilirsiniz.

    Demir

    metabolizma hızlandırmak için ne yemeli
    metabolizma hızlandırmak için ne yemeli

    Metabolizmayı hızlandırmak söz konusu olduğunda, bu besin maddesi atlanamaz. Kandaki düşük demir seviyesi, kaslara daha az oksijen taşınacağı anlamına gelir. Bu, yağ yakma sürecini engeller ve metabolik hıza müdahale eder. Sağlıklı büyüme, gelişme ve metabolizmayı hızlandırmak için gerekli olan temel bir besindir. Bazı yaygın iyon kaynakları badem, balık, et ve soya fasulyesidir.

    Kalsiyum

    metabolizma hızlandıran yiyecekler
    metabolizma hızlandıran yiyecekler

    Birkaç araştırmada, kalsiyumun kan şekeri seviyesini kontrol etmeye ve metabolizmayı hızlandırmaya yardımcı olabileceğini düşündürmektedir. Besin maddesinin, termojenez etkisi olarak bilinen vücudun çekirdek sıcaklığını hafifçe artırabileceği tartışılmaktadır. Bu metabolizmayı hızlandırabilir ve vücudumuzun yağ yakmasına yardımcı olabilir. Kalsiyum alımını artırmak istiyorsanız süt ürünleri, badem ve tohumlar diyetinizin bir parçası olmalıdır.

    Bilim adamları, hangi vitamin ve minerallerin iştah ve kilo kontrolü üzerinde en büyük etkiye sahip olduğunu henüz tam olarak bilmiyorlar. Kalsiyumun yardımcı olduğu görülüyor: Bir dizi klinik çalışma, günde 1.200 miligram kalsiyum tüketmenin diyet yapanlarda kilo kaybını, muhtemelen gastrointestinal sistemdeki yağa bağlanarak yüzde 60’a kadar artırabileceğini ve bu da vücudun emdiği yağ miktarını azalttığını göstermiştir.

    Kalsiyum takviyelerinin kilo verme faydaları, yeterince mineral almayan insanlar için en iyi şekilde çalışmaktadır. Ancak diğer besinler de yararlı görünmektedir: Çin çalışmasında multivitamin alan kadınlar, multivitamin tarafından sağlanan aynı miktarda kalsiyum içeren bir takviye alanlardan daha fazla kilo verdiler. Diyet yaparken VİTAMİN kullanıyor musunuz? forum konumuza göz atabilirsiniz.

    C Vitamini

    c vitamini kilo verme
    c vitamini kilo verme

    C vitamini, bir başka mükemmel ruh hali ve metabolizma hızlandırıcı besindir. Bazı araştırmalara göre, C vitamini, vücudun metabolik hızını yavaşlatan oksidatif stresle mücadeleye yardımcı olabilir. Bu besin maddesine sahip olmayan kişiler kilo vermekte zorlanırlar. Domates, portakal ve limon, C vitamini açısından zengin yiyeceklerin bazı yaygın kaynaklarıdır.

  • Soğuk havalarda cilt bakımı nasıl yapılır ?

    Soğuk havalarda cilt bakımı nasıl yapılır ?

    Soğuk havalarda cilt bakımı nasıl yapılır ? Cilt bakımı için, özellikle bahar ve yaz aylarında güneşin yoğun etkisinin hissedildiği dönemlerde daha titiz oluyoruz. Halbuki kışın soğuk havalarda cilt bakımını kesinlikle ihmal etmemeliyiz.
    article_soguk

    Soğuk havalarda cilt bakımı nasıl yapılır ?

    Her mevsim ve zamanda cilt bakımına özen göstermek şüphesiz ki çok önemli. Ancak kış aylarında cilt ekstra bir bakım istiyor. Soğuk ve rüzgârlı hava cildin kurumasına yol açarken, kapalı mekânlardaki kirli hava ise cildin gözeneklerini kapatarak, nefes almasını engelliyor.

    Kuru hava, klimalar ve kaloriferle ısınan kapalı ortamlar, kalın, yünlü, sentetik giysiler ve cilt temizliğinin yaz aylarından daha seyrek yapılması nedeniyle cildin dış etkenlerden daha fazla olumsuz etkilendiğini belirten Este World Estetik ve Güzellik Merkezleri Dermatoloğu Dr. Eylem Acar, kışın özellikle soğuk havalarda cildin güneş altında gibi kuruduğunu ve nem ihtiyacının arttığını söyledi:

    Her zaman olduğu gibi kış aylarında da cilt bakımında temel kural cildin iyi temizlenmesi ve nemlendirilmesidir. Mutlaka herkes cilt yapısına uygun nemlendirici kullanmaya özen göstermeli. Kışın özellikle cildimiz daha çok kuruduğu için nemlendirici ihtiyacı daha da önem kazanacaktır. Yüz ve vücut deri tipine uygun nemlendiriciler (gliserin, vazelin, üre, laktik asit, hyaluronik asit içerenler) her banyodan sonra uygulanmalı ve kuruluğa engel olunacak şekilde nemlendiriciler daha sık sürülmelidir. Güneşten korunmak her daim olduğu gibi kış mevsimde de önemli. Maalesef kışın da güneş ışınlarının olumsuz etkilerine maruz kalıyoruz. Özellikle kardan yansıyan ışıklar cildimizde hoş olmayan sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle kış mevsiminde dışarı çıkmadan yarım saat öncesinde güneş koruyucumuzu sürmek cildimiz için çok faydalı olacaktır. Düşük nem ve ısı kaynakları ekzemalarda şiddetlenme ve kaşıntıda artış yapabilir. Kış aylarında soğuk havanın etkisiyle seboreik dermatit, saçlarda kepeklenme gibi şikayetler artabilir. Böyle bir durumda yine cilt doktorunuzdan profesyonel destek almak gerekir. Kış mevsiminin, cildimiz için avantajlı yönleri de var tabii. Örneğin yazın yapamadığımız bir çok profesyonel bakımı kış mevsiminde cilt doktorunuz daha güvenli ve sorunsuz bir şekilde uygulayacaktır. Bunlardan en önemlileri kimyasal peeling uygulamaları. Çok gelişmiş peeling sistemleri ile leke, akne tedavisi, akne izleri, kırışıklıkların açılması-antiaging uygulamaları çok başarılı bir şekilde yapılmakta. Yine lazer ile cilt gençleştirme, leke tedavisi vb uygulamalar kış mevsimi için son derece uygun uygulamalar. Bu tür sorunların giderilmesi için de kış mevsimi cilt bakımında önem arz etmekte.

    Sağlıklı beslenmenin de cildimiz için önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Eylem Acar, kış beslensinin balık, sebze ve su ağırlıklı olması gerektiğini vurgulayadı:

    Günde en az 1.5 litre su içilmeli. Bunun yanı sıra E ve C vitaminli meyve ve sebze suları bol bol içilebilir. A, C, E vitaminleri, çinko, bakır, demir, selenyum alımına dikkat edilmeli. Cildin dış etkenlere karşı savunma gücünü artıran balığı yemeye özen gösterin. Posalı yiyeceklerle (soya, fasulye, bezelye gibi) cildinizin yaşlanmasını durdurun. Soya, içeriğindeki doğal östrojen sayesinde cildin her dem genç kalmasını sağlıyor. Omega 6 içeren ceviz, fındık, badem ve ay çekirdeği cildi nemlendirip besliyor ve yaşlanmayı geciktiriyor.

    Kış Aylarında Cilt Bakımı Nasıl Olmalı? Tıklayın !

    Kış aylarında bebek cildini nasıl korumalı? Tıklayın !

    En İyi Nemlendiriciler Tıklayın !

  • Çocukları Hastalıklardan Koruyan Gıdalar

    Çocukları Hastalıklardan Koruyan Gıdalar

    Çocuklar sık hastalanma eğilimindelerdir. Bunun temel sebebi bağışıklıklarının yetişkinler kadar gelişmiş olmamasıdır.Çocukları hastalıklardan koruyan gıdalar makalemiz çocukların bağışıklık sistemini güçlendiren yiyeceklerden oluşmaktadır.

    Çocukları Hastalıklardan Koruyan Yiyecekler
    Çocukları Hastalıklardan Koruyan Yiyecekler

    Su
    Çocuklara su verirken önce kaynatılmış sonra soğutulmuş su vermek en sağlıklısıdır.
    Böylece suyun içerisindeki mikroplar kırılmış olur.
    Çocuğunuza yeterli miktarda su içirin, su, bedendeki bakterilerin idrar
    ve terleme yoluyla atılmasına yardımcı olan bir içecektir.

    Çocukları Hastalıklardan Koruyan Besinler
    Çocukları Hastalıklardan Koruyan Besinler

    Haşlanmış Gıdalar
    Çocukları hastalıklardan koruyan yiyecekler ya buharda ya da ızgarada pişirilmelidir.
    Çocuğunuzu kızarmış yiyeceklerden uzak tutun.
    Bu besinler bağışıklık sistemini olumsuz etkileyerek,
    enfeksiyonlara sık yakalanmasına yol açar.

    Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Yiyecekler için tıklayınız

     

    Çocukları Hastalıklardan Koruyan Gıdalar
    Çocukları Hastalıklardan Koruyan Gıdalar

    Antioksidanlar
    Çocuğunuzun günlük beslenmesinde antioksidan içeriği yüksek olan gıdalar muhakkak yer almalıdır.
    Taze meyve, sebzeler tam bir antioksidan deposudur.
    Antioksidanlar bedenden toksinleri atar, bağışıklığı güçlendirir, kişiyi hastalıklardan korur.
    Bu tür yiyeceklerden bazıları, kabak, kırmızı biber ve çilektir.

    C vitamini
    C vitamini

    Ev yapımı Meyve Suları
    Meyve suları çocuklarda enfeksiyonları önlemek için en sağlıklı besinlerdendir.
    Sokak satıcılarından meyve ve sebze suyu içmelerine müsade etmeyin.
    Çocuğunuza içeceklerini kendiniz hazırlayın.

    meyveler
    meyveler

    Meyveler
    Meyveler çocuklar için gayet sağlıklı gıdalardır.
    Nar, muz ve şeftali gibi çeşitli meyveleri karıştırıp çocuğunuza meyve kokteyli hazırlayabilirsiniz.
    Narenciyeler bağışıklığı güçlendirmekte etkili olan C vitamini bakımından yüksek yiyeceklerdir.

    sebzeler
    sebzeler

    Sebzeler
    Sebzeler çocuklarda enfeksiyonu önlemede yardımcı yiyeceklerdendir.
    Bunları tüketmeden önce sebze pestisitlerini gidermek için güzelce yıkamalıdır.

    İyi Pişmiş Gıdalar
    Pişmesi gereken yiyecekler asla çiğ tüketilmemelidir.
    Az pişmiş et ve yumurta sağlığa zararlıdır.
    Yemeklerinizi yaparken bunlara dikkat etmelidir.

    bağışıklığı güçlendiren içecekler
    bağışıklığı güçlendiren içecekler

    Et Ürünleri
    Et, proteini yüksek bir gıda olarak çocuklarda hastalıkları önleyen gıdalardandır.
    Yukarıda bahsettiğimiz gibi iyi pişirilmesine dikkat edilmelidir.
    Tavuk, dana, balık her çeşit et çocuklar için çok sağlıklıdır.

    bağışıklığı güçlendiren yiyecekler
    bağışıklığı güçlendiren yiyecekler

    Vitamin Takviyesi
    Çocuğunuza doktor kontrolünde vitamin hapı verebilir.
    Düşük orandaki vitamin ve mineral oranlarını yükseltebilirsiniz.
    Vitaminler hastalıklarla mücadelede etkili faktörlerdendir.

     YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Çatlaklardan Kurtulmanın 16 yolu!

    Çatlaklardan Kurtulmanın 16 yolu!

    Kadınları fiziki olarak üzen en büyük dertlerden biri olarak sorsak, akla ilk sırada gelenlerden biri çatlaklar olur. Çatlaklar şöyle oluşuyor;derimiz kollajen, elastin ve bazı retikülin liflerinin birleşmesinden oluşur.

    Derinin altındaki bu bağ gerilince, bu bağın arasında boşluklar oluşuyor, tıpkı mazgallar gibi. Çatlaklar da cilt altı dokusunun aralıklarından kendini göstermesi ile meydana gelen izlerdir. Çatlaklar; genetik nedenler, dengesiz kilo alıp vermelerden ve doğumdaki hormonal değişikliklerden oluşur, bu gibi durumlarda kolajen yapı zayıflar ve istenmeyen görüntü olan çatlaklar oluşur.

    Vücut çatlaklarının sağlık için herhangi bir riskleri söz konusu değildir fakat estetik olarak hoş gözükmezler.
    Çatlakları tamamen ortadan kaldıran bir tedavi yöntemi ise ne yazık ki mevcut değil.Fakat
    Fakat çatlakların görüntülerini hafifletmek, mümkün mertebe bu görüntüleri yok etmek için bilimsel tedavi olarak sunulan ve kocakarı ilacı diye tabir edilen ilaçlar vardır. Tıbbi ve alternatif  yötemlerden oluşan çatlaklardan kurtulmanın 16 yolunu sizler için hazırladık. Uzmanlar tarafından  bildirilen bu tavsiyelere uyarak kısa sürede çatlaklarınızdan kurtulabilirsiniz.

    Çatlaklardan Kurtulmanın 16 yolu!

    catlaklardan_kurtulmanin_16_yolu (1)Retinoid İçerikli Kremler Kullanın!
    Retinoid içerikli kremlerin tıbbi olanları ve kozmetik olanları mevcuttur. Fakattıbbi olanları daha etkilidir,retinoid içerikli kremler,
    cilt hücrelerinin hızlıca kendisini yenilemesini sağlar ve vücudunuzda çirkin görüntü oluşturan çatlak deri kendini atıp yenilemeye başlar.
    Retinoid maddesi A vitamininden oluşur. Ve bu vitamin, cildin orta tabakasına nüfuz ederek, cildin pürüzsüzlüğünü, canlılığını ve parlaklığını kazandırır.
    Hasar görmüş elastin ve kolajeni onarıp, elastin ve kolajen oranını artırarak çatlaklardan kurtulmanızı sağlar ve kısa sürede çatlaklarınızın düzelmeye hatta yok olmaya başladıklarını fark edersiniz.Düzenli kullanımda 2 hafta içinde sonuçları gözlemleyebilirsiniz.

    catlaklardan_kurtulmanin_16_yolu (2)Glikolik asit içeren bir krem temin edin!
    Genellikle glikolik asit içeren temizleyiciler, nemlendiriciler bulabilirsiniz, ancak güçlü bir doz gerekiyorsa, bir dermatolog daha yüksek bir doz yazabilir.
    Glikolojik asit, çoklu alfa hidroksi içeren maddelerden biridir.Glikolik asitli krem uygulaması, yeni oluşmaya başlayan dikey çatlakların tedavisinde etkili bir yöntem.
    Glikolik asit yardımı ile derinin epidermis tabakası hasar görmüş kısmı kaldırılıp, hücrelerin kendilerini yenilemeleri ve cildin canlanması sağlanıyor.
    Glikolik asit günümüzde kullanılan en yaygın yüzeyel peeling ajanıdır.
    Kullanma talimatına gelince, bu maddeyi içeren kremler haftada bir uygulanıyor.

    catlaklardan_kurtulmanin_16_yolu (3)

    C vitamini uygulayın!
    C vitamini içeren nemlendiriciler kullanıp, çatlak bölgeyi streç filmle sarmakta çatlaklardan kurtulmakta etkili bir yöntemdir.
    Çatlakları C vitamini içeren kremle kremleyip mümkünse günde 3 defa sarın.
    C vitamini içeren bir nemlendirici temin edin, bu nemlendiriciler, kolajen üretimini tetikleyerek, çatlakların hızla solmasını sağlar.
    C vitamini özellikle başlangıç evresinde olan çatlaklarda çok etkilidir.
    Bu vitamini krem olarak kullanmak istemiyorsanız, tablet olarakta günde 1000 mg alabilirsiniz fakat kremi çatlak bölgeye direk sürmek kadar hızlı etkili olmaz.

    catlaklardan_kurtulmanin_16_yolu (4)

    Peeling uygulayın!
    Peeling uygulamak ölü hücrelerin kaldırılması işlemidir.
    Ölü hücrelerden kurtulunca,cilt bu hücrelerden kurtulur ve arkasından yeni taze hücreler gelir.
    Bunun sonucunda çatlaklarla zarar görmüş hücreler gider ve yerini, pürüzsüz bir cilt alır.
    Bu kremleri günde en fazla bir kez kullanılır, çok fazla uygulamak ciltte tahribata yol açar.
    Hamamda keselenmekte bir çeşit peelingtir.
    Hamamda düzenli kese yaptırmak, cilt çatlaklarından kurtulmada bilinen en etkili yöntemlerden biridir.

    catlaklardan_kurtulmanin_16_yolu (5)

    Sık sık nemlendirici kullanın!
    Nemlendirici krem ve losyonlar derinin iç tabakasına nüfuz ederek, cildiniz içten nemlendirerek cildi gerilmekten korur ve bu durum hem çatlakların oluşmasını hem de
    oluşan çatlak görüntülerinden kurtulmayı sağlar.
    Cilt nemlendimi daha esnek olur ve çatlaklar derine inemez,
    En iyi sonuçlar için, kakao yağı ve karite yağı içeren nemlendiricilerle alınır. Bu maddeler doğal nemlendirme amaçlı çok etkilidirler. Mümkünse bu nemlendiricileri günde en az üç dört kez çatlak bölgeye uygulayın, kısa sürede netice alacaksınız!

    catlaklardan_kurtulmanin_16_yolu (6)

    Derma Rulo kullanabilirsiniz!
    Derma rulo, cildin üst katmanlarına zarar veren böylece cildi uyarıp yeni cilt çıkmasını sağlayan bir cihazdır.
    Derma rulo kullanmadan önce cildi uyuşturan bir krem kullanın yoksa bu işlem acı verir.
    Bu cihaz çatlaklardan kurtulmakta etkilidir fakat en güvenlisi bu cihazı uzman yardımıyla kullanmaktır.

    catlaklardan_kurtulmanin_16_yolu (7)

    Buğday Tohumu Yağı Kulllanın!
    Buğday tohumu yağı ciltteki pigmentasyonu düzenleyerek , cildi canlandırır, ciltteki lekelerden kırışıklardan kurtulmanızı sağlar.
    Dolaşımı hızlandırır, tahriş olmuş deriyi onarır,
    cilt dokusunu destekleyerek, cildin savunma mekanizmasını çalıştırır.
    Buğday toğumu yağının erken dönem ilerlememiş vücut çatlakları üzerinde etkili olduğuna dair bilimsel çalışmalar mevcuttur.
    Steril bir pamuka buğday tohumu yağını birkaç damla uygulayın ve bu yağı çatların üzerine sürüp kurumaya bırakın.
    Bu işlemi günde 2-3 kez yapmak, çatlaklardan hızla kurtulmanızı sağlayacaktır.

    catlaklardan_kurtulmanin_16_yolu (8)Samançiçeği yağı uygulayın!
    Bu esensiyel yağı çatlakların olduğu bölgeye hergün bir kaç kez masaj yaparak uygulayın.
    Birkaç hafta içinde çatlakların görünümünün hafiflemeye başladığını göreceksiniz.
    Bu yağ dermis tabakaya etki ederek, tahriş cildin hızla iyileşmesini sağlar, daha iyi sonuç için bu yağla beraber aynı anda E vitamini içeren bir ampülüde çatlak cilde uygulayın. catlaklardan_kurtulmanin_16_yolu (9)

    Aleo Vera Jel kullanın!
    Aleo vera genellikle yanık tedavisi için kullanım amaçlıdır, fakat çatlakları tedavi edici yönüde vardır.
    Bu şifalı bitki, cildi yatıştıran ve yenileten birleşimler içerir.
    Bu yağı günde bir kaç kez çatlak olan bölgeye uygulayın ve istikrarla devam edin.

    catlaklardan_kurtulmanin_16_yolu (10)

    Limon Suyunu Deneyin!
    Limon suyu ciltten ölü hücreleti atarak, cildin yenilenmesine yardımcı olur.
    Limonda bulunan asitler bu işlemi gerçekleştirir ve cilde nem verirler.
    Bir limonu ikiye kesin ve çatlakların üzerine dairesel hareketlerle uygulayın.
    Ilık suyla durulmadan önce bu karışım cildinizde 10 dakika kalsın.

    catlaklardan_kurtulmanin_16_yolu (16)

    Patates suyu çözüm olabilir!
    Ham, pişmemiş patates suyu cilt hücrelerinin restorasyonunu hızlandırmak için yüksek vitamin ve mineral içeriğine sahiptir.
    Orta boyda bir patatesi- çiğ olarak- kalın dilimler halinde kesin.
    Hafifçe çatlakların üzerine 5 dakika boyunca uygulayın ve cildinizde patates suyu 10 dakika kalsın, daha sonra ılık suyla yıkayın.

    catlaklardan_kurtulmanin_16_yolu (11)
    Sızma zeytinyağı sürün!
    Zeytinyağı besleyici vitaminler ve antioksidanlar içerir ve hafifçe ısıtılarak deriye uygulandığında, bu derideki kan dolaşımını artırır.
    Ilıkla sıcak arası zeytinyağını çatlak olan bölgeye masaj yaparak yedirin ve yarım saat cildinizde kalsın, daha sonra su ve sabunla yıkayın.
    Zeytinyağı mükemmel yumuşatma ve nemlendirme kapasitesine sahiptir, kısa sürede çatlaklardan kurtulmaya başladığınızı sizde farkediceksiniz.

    catlaklardan_kurtulmanin_16_yolu (12)

    Yumurta Akı Uygulayın!
    Yumurta akı çok fazla sayıda amino asit içerir ve çatlakların tedavisinde sıkça uygulanan bir yöntemdir.
    Doğru kullanıldığında 2 hafta içinde sonuçları gözlemleyebilirsiniz.
    2 yumurta kını bir kasede çırpın ve sünger yahut makyaj fırçanız yardımıyla çatlak bölgeye uygulayın.
    Ve böylece kurusun, 10 dakika bekletip, soğuk suyla durulayın.
    Bu uygulamadan sonra cildinize nemlendirici sürün.

    catlaklardan_kurtulmanin_16_yolu (13)

    Yağları bir şişede birleştirip uygulayın!
    Çeşitli uçucu yağları bir şişede toplayın güzellik ilacı haline getirin. Bu yağlar; kuş burnu çekirdeği yağı, karite yağı, buğday tohumu yağı, saman çiçeği yağı ve E vitamini ampülü.
    Bu yararlı ilacı çatlaklara uygulamak süper bir etki yaparak çatlaklarınız için kısa sürede netice almanızı sağlar.
    Saman çiçeği yağı ve E vitamini yağı hariç, diğer yağları ateşte ılıtın ve 5 damla saman çiçeği yağı ile bir ampül E vitamini ekleyin.
    Hava geçirmez bir şişeye koyup, hergün çatlaklara bir kez uygulayın.

    catlaklardan_kurtulmanin_16_yolu (14)

    Lazer Tedavisi alternatif olabilir!
    Lazer tedavisinin sizin için uygun olup olmadığı konusunda doktorunuzla görüşün.
    Lazer tedavisi cildin kolajen üretim miktarını artırır ve çatlak derinin gidip yerine yeni kolajenle beraber yeni cildin gelmesini sağlar.
    Lazer tedavisi de çeşitlidir fakat en iyisi dermatoloğunuzdan bu konuda yardım almak.

    catlaklardan_kurtulmanin_16_yolu (15)
    Mikrodermabrazyon ile çatlak tedavisi mümkün!
    Mikrodermabrazyon tedavisi ilerlemiş çatlaklar için derinlemesine cilt temizliğidir.
    İlk günler cildiniz tahrip gözükecek fakat kısa sürede çatlaklarınızdan kurtaracak bir yöntem.
    Çatlak cilt yerini pürüzsüz, sağlıklı ve güzel bir cilde bırakacak. Yalnız dermatoğunuza danışmadan bu işlemi yaptırmanızı önermeyiz.

    İlgili Konular;

    Çatlaklara Kesin Çözüm Önerileri Tıklayınız

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Vitamin takviyelerine dikkat

    Vitamin takviyelerine dikkat

    Vücut tarafından daha iyi emilebilmeleri için vitamin ve mineralleri alırken bazı püf noktalarına dikkat etmek gerekiyor.

    İşte vitamin tüketimiyle ilgili birkaç püf noktası:

    Genel olarak vitaminler kahvaltıdan sonra tok karnına alınmalı. Ancak B grubu vitaminleri alırken buna daha da fazla dikkat etmek gerekiyor. Çünkü B grubu vitaminler aç karnına alındığında mide bulantısı yapabiliyorlar.

    •  C vitamini akşam alınırsa uykusuzluğa neden olabiliyor.
    •  Çinko vücut tarafından gece daha iyi emiliyor.
    •  Vitaminlerin vücut tarafından daha iyi emilebilmesi için yağda çözünen A, E, D ve K vitaminlerini yağ içeren besinlerle birlikte alabilirsiniz. Suda çözünen diğer vitaminleri ise herhangi bir gıdayla birlikte tüketebilirsiniz.

    Son kullanma tarihine dikkat

    Unutmayın, bütün vitamin takviyesi paketlerinde son kullanma tarihi bulunuyor. Vitamin alırken mutlaka son kullanma tarihlerini kontrol edin. Son kullanma tarihi bulunmayan ya da tarihi geçmiş ürünleri satın almayın.

    B vitamini alın, kariyerinizde yükselin

    Özellikle yüksek stres altında çalışan kişiler için stresle başa çıkabilmek kariyerlerinde ilerlemeleri noktasında önem taşıyor. Çünkü şirket yönetimleri, stres altında bocalayan kişilere daha fazla sorumluluk vermekten kaçınıyor. İşte böyle bir durumda yeterli oranda B vitamini almak size yardımcı olabilir. B grubu vitaminler metabolizma fonksiyonlarının düzenlenmesine destek oluyor. Ayrıca, stres ve depresyonla başa çıkmanıza yardımcı oluyor. B grubu vitaminleri meyveler, sebzeler, kabuklu yemişler, baklagiller, tam tahıllar, ton balığı, yumurta ve süt ürünlerinden alabilirsiniz. Veya doktorunuza ya da diyet uzmanınıza B kompleks vitamine ihtiyacınız olup olmadığını danışabilirsiniz.

    Nasıl daha fazla vitamin tüketebilirim?

    1- Doğal şeyler yiyin. Canlı besinlerden aldığınız vitaminlerin haplardan aldığınızdan daha efektif olduğunu bilim adamları da söylüyor. Kabuklu yemişler, tohumlar, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve meyveler harika vitamin kaynaklarıdır.

    2- Kalori-vitamin orantısını gözetin. Önemli olan sadece ne kadar çok vitamin aldığınız değil, bu vitaminleri ne kadar kalori karşılığında aldığınız. 1000 kalorilik bir yiyecekten çok az yaşamsal besin maddesi alabileceğiniz gibi, 100 kalorilik bir yeşil salatadan onlarca farklı vitamin alabilirsiniz.

    3- Rafine yiyeceklerden olabildiğince uzak durun. Beyaz un yerine tam buğday ununu, pirinç yerine bulguru ya da kahverengi pirinci tercih edin. Trans ya da doymuş yağları diyetinizden uzaklaştırıp zeytinyağına, kabuklu yemişlere ve tohumlara yönelin.

    Formsanté Dergisi

  • Antioksidan Besinler Nelerdir?

    Antioksidan Besinler Nelerdir?

    Antioksidanlar hücrelerde tümör oluşma risklerini önleyerek aynı zamanda hücrelerin yaşlanmasını yavaşlattığı bilinmektedir.

    Serbest radikalleri emme kapasitesi yüksek olan besinler antioksidan olarak adlandırılmaktadır.

    Serbest radikaller hastalıklara neden olan olumsuz etkiler gösterirler ve sağlıklı beslenme düzeniyle bu etkileri önlemek mümkün olabilir.

    Kanser hücrelerinin oluşumunu engellediği bilinen antioksidanlar aynı zamanda kanser tedavisi için önerilmektedir.

    Araştırmalara göre, bitkilerin yetişme koşullarını içerdiği antioksidan düzeyini de etkilemektedir. Doğal ortam ve koşullarda tarım ilaçlarına maruz kalmadan yetişen bitkiler daha yüksek oranda antioksidan içermektedir.

    Antioksidanların çoğunu besinler aracılığıyla alırken, vücut bir kısmını savunma sistemi olarak üretir.

    İçeriğinde E vitamini, C vitamini, Beta-Karoten, Flavonoid, Koenzim q, likopen olan besinler antioksidan besinler sınıfında yer almaktadır.

    Hangi besinler antioksidan içerir?

    Yeşil Çay
    Biberiye
    Adaçayı
    Yulaf
    Soya Fasulyesi
    Tahıllı yiyecekler
    Siyah üzüm, kiraz, böğürtlen, karadut
    Deniz ürünleri
    Domates, karpuz, kavun, havuç
    Portakal
    Biber
    Mayalar
    Badem
    Ayçiçeği çekirdeği
    Mürdüm eriği, kivi
    Karalahana
    Karnabahar
    Yağlı süt, soya sütü
    Kakao
    Kızılcık
    Nane çayı
    Ayrıca, vitaminler metabolizmanın düzenli çalışmasını sağlar. Besleyici değeri yüksek gıdaları bir arada tüketerek farklı vitaminleri günlük olarak almalısınız. Dengeli bir diyet ile hastalıklara karşı direncinizi yükseltebilirsiniz.

    Antioksidan yönünden zengin vitaminler;

    B1 vitamini ( Tiamin)
    B2 vitamini (Riboflavin)
    B5 vitamini (Pantotenik asid)
    B6 vitamini (Pridoksin)
    B12 vitamini (Siyanokobalamin)
    Biotin
    C vitamini
    D vitamini
    E vitamini
    Folik Asit
    Koenzim
    K vitamini

  • Diş ve diş eti sağlığı için çilek yiyin

    Diş ve diş eti sağlığı için çilek yiyin

    Central Hospital’dan Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dt. Gökçe Çetin, renkli meyve ve sebze tüketimiyle diş ve diş eti sağlığını korumanın mümkün olduğunu belirtiyor.

    Günümüzde özellikle beslenme alışkanlıklarının değişmesiyle birlikte dişler sağlamlığını yitirip, daha kolay çürüyor. Meyve ve sebze tüketiminden kaçınıp, şekerli yiyecek ve içeceklere yönelmek, kahve ve sigara gibi alışkanlıklardan vazgeçmemek, ağız sağlığını kötü etkilediği gibi kalp- damar hastalıklarına, böbrek ve karaciğer rahatsızlıklarına kadar pek çok zarara yol açabiliyor. Meyve ve sebzelerde bulunan vitaminler diş ve dişetleri için çok önemli olduğundan, renkli meyve ve sebzelerin tüketimini arttırarak, dişlerin doğal yoldan güçlenmesi ve temizlenmesi sağlanabilir.

    Karbonhidrattan uzak durulmalı

    Vitaminler ve proteinler diş dostu olarak kabul edilen gıda maddelerinin en başında gelir. Bu maddeler vücudun temel yapı taşını oluşturduklarından, dişlerin gelişim süresince ve devamında, diş sağlığının korunması için mutlaka tüketilmesi gerekir. Özellikle C vitamini tüketimi, ağız içi yumuşak dokularımızın sağlığı açısından oldukça önemlidir ve vücuttaki kollajen yapımında büyük rol oynamaktadır. Kollajen, vücutta bulunan bir yapı proteini olduğundan; dişetlerinin dişlere daha sıkı tutunmasına, ağız içi yumuşak dokuların daha sert kıvamda olmasına ve ağız içi bakterileriyle mücadelesine destek olmaktadır. Doğal dişleri uzun yıllar muhafaza etmek ve korumak için, doğru beslenme ve iyi bir ağız bakımı gerekir. Karbonhidrat ağırlıklı bir beslenme şekli diş sağlığı açısından risk yaratır.

    Diş taşlarını önlemek için renkli renkli meyve ve sebze tüketin

    Meyvelerden özellikle çilek ve ananas, diş ve diş etlerine iyi gelmektedir. İçinde bulunan çeşitli asitler, mekanik temizleme sağlayarak plak oluşumunu azaltır. C vitamini eksikliği dişetlerini dirençsizleştirir ve periodontal rahatsızlık oluşmasına yol açar. Diğer meyvelere nazaran daha fazla C vitamini içeren kiviyi tüketmek, bu sorunu engellemede yardımcı olur. Orman meyvelerinin yanı sıra, portakal, kavun dahil olmak üzere pek çok meyve ve kırmızıbiber, brokoli, ıspanak benzeri tüm yeşil ve renkli sebzeler mükemmel birer C vitamini kaynağıdır. (Milliyet)

  • Cilt kırışıklıkları için maske tarifi

    Cilt kırışıklıkları için maske tarifi

    Cilt kırışıklıkları için uygulayabileceğiniz bu maske ile yüzdeki çöküntüleri ortadan kaldırabilirsiniz.

    Gerekli Malzemeler
    Civan perçemi çiçeği, Saf su Yarım fincan limon suyu Bir çorba kaşığı zeytinyağı Bir tatlı kaşığı süzülmüş bal Çırpılmış yumurta sarısı.

    Hazırlanışı
    Civan perçemi çiçeği, saf suda on dakika kaynatıldıktan sonra sıkılarak süzülür. Bir fincan su soğutulur. Elde edilen posa ezildikten sonra, yarım fincan limon suyu, bir çorba kaşığı zeytinyağı, bir tatlı kaşığı süzülmüs bal ve çırpılmış yumurta sarısı ile birlikte iyice karıştırılır.

    Hazırlanan karışıma soğutulan bir fincan civan perçemi suyu ilave edilir. Maske kıvamına gelinceye kadar yulaf unu eklenir.

    Faydaları
    Yüzdeki çöküntü ve kırışıklıkların giderilmesini sağlayan civan perçemi maskesi, uygulamadan bir saat sonra yıkanır ve cilt gül suyu ile temizlenir.

  • İlaçla birlikte alınan besinlere dikkat

    İlaçla birlikte alınan besinlere dikkat

    İlaçla birlikte alınan besinlerin, ilaçların etkisini azaltıcı veya artırıcı etkileri bulunabiliyor. İlaçtan fayda beklerken hatalı beslenme sonucu ciddi yan etkilerle karşı karşıya kalınabiliyor.

    Çok dikkat edilmesi gereken bu durum, ilaç kullanımı kesildikten sonra birkaç hatta bile sürebiliyor. Başlıca dikkat edilmesi gereken durumlar şu şekilde sıralanıyor:

    C Vitamini
    C vitamini demir emilimini kolaylaştırıyor. Ancak C vitamini ile kalsiyumca zengin süt ve süt ürünlerinin alınması, C vitamini emilimini bozucu etkisi yapıyor.

    Potasyum tutucu bazı tansiyon ilaçları ile idrar sökücü ilaç kullanan hastaların; patates, muz, kayısı, portakal suyu gibi potasyumdan zengin gıdaların hatalı kullanması ölümcül kalp aritmilerinin görülmesine neden olabiliyor.

    Greyfurt suyu
    Günde 1 litre ve üzerinde greyfurt suyunun tüketilmesi, özellikle ‘statin’ grubu bazı kolesterol ilaçlarının bağırsakta parçalanmasını geciktirerek kan seviyelerini yavaşlamaya da yol açabiliyor.

    Kafein
    Kahve, çay, kola ve enerji içecekleri; bazı soğuk algınlığı ilaçlarıyla beraber alındığında sinirlilik, uykusuzluk, çarpıntı, kalp ritim bozukluğu, tansiyon yüksekliği, kabızlık ve idrar miktarında artışın görülmesine neden olabiliyor.

    Süt ve süt ürünleri
    ‘Florokinolon ve tetrasiklin’ grubu veya ‘sefuroksim’ içeren antibiyotükler, ‘bifosfonat’ grubundaki kemik erimesi ilaçları ve ‘metotreksat’lı romatizma ilaçlarının; kalsiyum içeren gıdaların 2 saat önce veya 6 saat sonra alınması gerekiyor.