Etiket: burun

  • Doğal burun estetiği

    Doğal burun estetiği

    Estetik operasyonlar vazgeçilmez bir olgu artık hayatımızda! Nedenleri tartışılabilir ama bence bunun en önemli sebebi; kişinin kendisini daha özgür, daha özgüvenli ve doğal bir havaya büründürmek istemesi.

    Estetik operasyonlar günümüzde hayatımızla iç içe giren , çok sık uygulanan, bir çok kişinin yaptırdığı ve benimsediği bir durum oldu. Burun estetiği de bunların en başında geleni… Hele hele son dönemlerde yaptığımız yüze uyumlu, güzel ve en önemlisi doğal görünümlü , ameliyat olduğu hiç belli olmayan burunlar, artık yeni trend olmaya başladı.
    Doğal burun; burun sırtının aşırı oyuk olmadığı, burun ucunun çok fazla kalkık durmadığı, burun ucunun sivri olmadığı, yuvarlak ve geniş görünmediği, mandalla sıkılmış gibi bir izlenim meydana getirmediği, burun sırtının pürüzsüz, burnun simetrik, dudakla arasındaki açının normal sınırlarda olduğu, burun sırtının da yandan bakışta makul seviyede açılı olmasını ifade eder.

    Doğal bir burun, kaş ve gözlerin daha güzel göründüğü, bakışların anlamını yitirmediği ya da bakışların daha bir anlam kazandığı, hatların yumuşadığı, sinirli ifadenin kaybolduğu, özgüvenli ve yumuşak bir ifade katmalıdır yüze.
    Ameliyat yaptığınız bir burnun, nasıl olurda doğal ve ameliyat olduğu hiç anlaşılmaz bir halde olabilir diye düşünebilirisiniz ama inanın bu artık yeni tekniklerle mümkün. Hatta ve hatta naturel olmayan burunlar demode yakıştırmalarla baş başa artık!

    Hastalarımızın bizlere yeni burunlarının çok beğenildiğini, daha da önemlisi kimsenin ameliyat olduğunu anlamadığını söylemesi, doğallık trendinin ne kadar benimsendiğinin bir göstergesi…
    Önceleri yapılan mandalla sıkılmış gibi görünen burunlar, ucu çok kalkık, çökük ya da asimetrik burunlar, doğallığın dışına çıkılarak yapıldığı için hem görüntü olarak, hem de fonksiyonel olarak olumsuz sonuçları beraberinde getiriyordu.

    Doğallık; sadece dış görünüşteki güzelliğe değil, burnun fonksiyonlarına da katkıda bulunan bir kavram olmaya başladı. Burun estetiğinde doğal görünümü elde etmek, burnun çok daha iyi nefes almasına da yardımcı olmaktadır.
    Sonuç olarak doğal burun felsefesi yaklaşımı; hem iyi nefes alabilen, hem de aynı zamanda yüze uyumlu, güzel bir burnun yeniden doğuşunu sağladı.

    Op.Dr.Muhammet DİLBER
    Nose Estetik “Estetik Burun Ameliyatları”
    www.noseestetik.com , www.muhammetdilber.com

    Op.Dr.Muhammet Dilber Facebook
    Op.Dr.Muhammet Dilber twitter
    İlgili yazılar ;

    Burun estetiği ile birlikte yapılan operasyonlar 

     

    Burun şekli nefes almayı etkiler mi ?

     

     

  • Burun estetiği ile birlikte yapılan operasyonlar

    Burun estetiği ile birlikte yapılan operasyonlar

    Burun estetiği operasyonu ile birlikte aynı seansta hangi operasyonlar yapılabilir

    Burun estetiği için bizlere başvuran hastaların, yalnızca %20 si sadece burun şeklinin bozukluğu şikayeti ile başvuruyorlar. Diğer %80 lik kısmı burnunun şeklinden rahatsız olmakla birlikte, burun tıkanıklığı, nefes alıp vermede zorluk, burun akıntısı, geniz akıntısı, horlama, sabah yorgunluğu, alerjik burun yakınmaları, burun kaynaklı baş ağrısı şikayetleriyle başvuruyorlar.

    Burun estetiği sonrası en önemli hedeflerimizden birisi burnun doğal, yüze uyumlu, güzel bir hal almasıdır elbette. Fakat aynı esnada başta burun tıkanıklığı olmak üzere diğer şikayetlerin de giderilmesi önemlidir.

    Estetik operasyon sırasında burun kıkırdağı yada kemik eğriliği varsa, bunun giderilmesi burun tıkanıklığını ortadan kaldıracaktır. Aynı şekilde büyümüş burun etlerinin küçültülmesi burundan rahat nefes alınmasına oldukça katkıda bulunacaktır.

    Daha çok çocuklarda gördüğümüz ama hiç azımsanmayacak ölçüde erişkinlerde de burun tıkanıklığının bir sebebi olarak karşımıza çıkan, geniz etinin varlığı estetik operasyon sırasında ortadan kaldırılabilir ve nefes almayı çok iyi hale getirebilir.

    Baş ağrısı, burun akıntısı ya da geniz akıntısı şikayetiyle gelen kişilerde, saptanan kronik sinüzit varlığında aynı anda burun estetiği ve sinüzit cerrahisi yapılabilir.

    Burunda şekil bozukluğu ile birlikte horlama şikayeti sıklıkla birliktelik gösteren bir durumdur. horlamanın en önemli sebeplerinden birisi de burun problemleridir ve aynı esnada bu sorun da giderilebilir.
    Unutulmamalıdır ki; burun estetiği yalnızca burnun şeklini güzelleştirmeyi hedeflemeyen, aynı anda burnun fonksiyonlarını da düzeltmeyi amaçlayan, burunla ilgili saptanan diğer problemlerin de aynı esnada ortadan kaldırıldığı bir operasyondur.

    Op.Dr.Muhammet DİLBER
    Nose Estetik “Estetik Burun Ameliyatları”
    www.noseestetik.com , www.muhammetdilber.com

    Op.Dr.Muhammet Dilber Facebook
    Op.Dr.Muhammet Dilber twitter

    İlgili yazılar ;

    – Burun şekli nefes almayı etkiler mi

  • Burun estetiğinde kapalı teknik mi ? açık teknik mi ?

    Burun estetiğinde kapalı teknik mi ? açık teknik mi ?

    Burun ameliyatı olmak isteyenlerin sıkça sorduğu ‘Açık yöntem mi yoksa kapalı yöntem mi daha iyi sonuç verir?

    Op. Dr. Barış Çakır, son yılların en çok rağbet gören ameliyatı burun estetiğinde yeni teknikler ve tartışmalar hakkında bilgi verdi. Estetik burun ameliyatı, halkımızın talepleri nedeniyle ülkemizde en çok yapılan estetik operasyondur. Aynı anda “Dünya’nın en zor estetik ameliyatı” olarak da tanımlanabilir. Ameliyat olmak isteyen hastaların da en sık sordığu soru ise ameliyatın kapalı mı yoksa açık cerrahi tekniklerle mi yapıldığıdır. Açık burun ameliyatında burun deliklerinin ortasindaki deri kesilir ve burun derisi, burun iskeleti üzerinden sıyrıldıktan sonra ameliyat, burnun anatomisini oluşturan yapılar görülerek yapılır. Kapalı teknikte ise bu kesi yoktur, tüm ameliyat burun deliklerinden yapılır. İki ameliyat tekniği de birbirinden çok farklı strateji gerektirmektedir. Her iki tekniğin de bir eğitim süreci vardır.

    “Görerek yapılan ameliyat kapalı ameliyattır.”
    “Kapalı ameliyat yapan bir cerrahın ne yaptığını yanındaki asistani bile göremez” denir. Yani kapalı ameliyatı öğrenmek açık ameliyata göre daha zordur. Ancak burun ucunda minimum hasara yol açtığı için burun ucundaki şişlikler daha çabuk inmektedir. Açık teknik, öğrenmesi daha kolay bir tekniktir ve cilt kaldırıldığı için ameliyatı yapmak daha kolaydır. Açık ve kapalı teknikte tüm detaylar gözetilerek ameliyat yapılıyorsa da ameliyat süreleri arasında büyük farklar yoktur. Öğrenmesi ve yönetmesi kolay olduğu için son 20. yüzyılda açık rinoplasti, kapalı rinoplastiye göre daha çok yapılır olmuştur. Son yıllarda sadece açık rinoplasti yapanlar, kapalı rionoplastiye, kontrolsüz olduğu ve sonuçlarının yeteri kadar iyi olmadığı şeklinde eleştiriler getirmektedir. Ancak, iyi cerrahların elinde kapalı teknik halen çok iyi çalışan bir yöntemdir. Açık teknik, uzun süren şişlik ve burun altındaki yara izine rağmen nispeten daha kontrollüdür. Kapalı tekniği yapması ve kontrolü zordur ancak şişlikler daha çabuk inmekte, cilt değişiklikleri daha az olmaktadır.

    “Eğitimli bir göz ile cildi kaldırmadan da kıkırdakları görebilmek mümkün mü?”
    Eylül 2009’da Memorial Hastanesi’nde Türkiye’nin pek çok değişik ilinden gelen plastik cerrahlar için özel bir edğitim programı düzenledik. Avustralya Sydney’den Michael Esson adlı bir resim profesörü, plastik cerrahlar için özel hazırlanmış bir kurs vermek üzere İstanbul’a geldi. Bir ressamın insan vücudunu algılaması ile anatomi bilgisini bir araya getirmek amaçlandı ve gerçekten çok başarılı sonuçlar aldık.

    Desen eğitimi alan bir cerrah, burun üzerindeki çıkıntı ve gölgelerin anatomik sebeplerini daha iyi anlamaya başlıyor. Buna resim terminolojisinde “kontur çizgileri” deniyor. Kontur çizgileri, topografik anatomiyi gösteriyor. Bu, yeryüzünün bilgisayarda tepe ve çukurlarını gösteren çizgiler gibi düşünülebilir. Burun derisinin altında; 2 burun kemiği, 2 solunum kıkırdağı, 1 septum kıkırdağı, 2 burun ucu kıkırdağı ve üst çene kemiğinin burun çıkıntıları bulunmaktadır. Bu anatomik yapıların kendine ait topografik anatomileri vardır. Ayrıca birbirleri ile geçiş yaptıkları bölgelerde çeşitli gölge ve ışıklar yaratmaktadırlar. Cilt kalınlığını da hesaba katıp, bu 10 bilinmeyenli denkleme dikkatli bakıldığında; alttaki anatomiyi görmek, kıkırdakları takip etmek mümkün olmaktadır. Yani, desen çalışmaları ile eğitilmiş bir göz ile bakıldığında cildi kaldırmadan da kıkırdakları görmek mümkün olmaktadır. Kontur çizgiler ile topografik anatomiyi incelemek, burun ameliyatı tekniklerinin, burun derisinde oluşturduğu değişiklikleri takip etmek, dışarıda nasıl bir ışık ya da gölge yapmak için içeride nasıl anatomik değişiklikler gerektiği konusunda da bize ciddi ipuçları verebilmektedir. Bu yaklaşım şu tezin antitezidir; “kapalı ameliyat görmeden yapılan ameliyattır”. Kontur çizgileri ile burnu değerlendirmek, cilt altındaki kıkırdakları görmemizi sağlamaktadır. İyi muayene ile problemi çok iyi belirlemek mümkündür ancak bazı hastalarda, kapalı teknik artık yetersiz kalmakta ve açık teknik daha iyi sonuç vermektedir.

    Burun ucunda ciddi şekil bozukluğu mevcut ise, daha önce yapılmış ameliyatlar nedeniyle asimetriler meydana gelmiş ise açık teknik tercih edilmektedir. Burun ucu çok güzel olan bir hastanın, burun ucunu bir ünite olarak hareket ettirmek yeterli olduğunda açık tekniğe ihtiyaç kalmamaktadır. Açık ve kapalı teknikler, dünyada geniş kullanımı olan teknikleridir. Son zamanlarda açık tekniğin daha çok tercih edilmesi nedeniyle kapalı teknikler terk ediliyor havası yaratılmamalıdır. İyi sonuca ulaşmak için gerekiyorsa çekinmeden açık teknik tercih edilmeli, kapalı ile çözümlenecek bir burunda ise kapalı ameliyatın burun ucundaki çabuk iyileşme avantajından hastalar mahrum bırakılmamalıdır.

    Op.Dr. Barış Çakır
    Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı
    bariscakir.com

    Dr. Barış Çakır Facebook 
    Dr. Barış Çakır Twitter

    İlgili Konuları ;
    – Burun estetiğinde içten bantlama tekniği

  • Soğuk Algınlığından Nasıl Korunurum?

    Soğuk Algınlığından Nasıl Korunurum?

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Tamer Haliloğlu, “Soğuk algınlığı, üst solunum yollarında virüs türü mikropların neden olduğu bulaşıcı bir enfeksiyondur.” dedi.

    Soğuk algınlığından burun, boğaz, kulaklar, östaki tüpü, nefes borusu, ses telleri ve akciğerlerin etkilendiğine değinen Haliloğlu, “Soğuk algınlığı en çok okul çağı çocuklarında görülür ve sıklığı yaşla azalır” dedi.

    Soğuk algınlığının ilk belirtileri genellikle boğazda takılma hissi, burun akıntısı ve hapşırık.

    Çocuklarda ise boğaz ağrısı, öksürük, baş ağrısı, ateş, halsizlik, kas ağrıları ve iştahsızlık da görülebilir.

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Tamer Haliloğlu, henüz soğuk algınlığına kesin etkili bir aşı bulunamadığını anlattı:

    Soğuk algınlığına yakalanmamak için, hastalık belirtileri olan kişilerle hastalığın ilk ikinci ve dördüncü günleri arasında temas edilmemesi gerekir. Ancak, çoğu zaman bu mümkün değildir. Soğuk algınlığına yakalanan kişiler, henüz hasta olduklarını anlamadan bulaştırıcı döneme girmiş olurlar.

    Soğuk algınlığına yakalanan çocuklar, özellikle burun temizliğinden sonra olmak üzere sık sık ellerini yıkamalı, öksürürken ve hapşırırken ağız ve burunlarını kapamalıdırlar.

    Soğuk algınlığı genellikle 7 ile 14 gün arasında iyileşir. Bazen sinüzit, orta kulak iltihabı, larenjit veya bronşit gibi komplikasyonlar nedeniyle hastalığın seyri uzayabilir.

    Haliloğlu, soğuk algınlığının düzelmesinin zamana bağlı olduğunu açıkladı:

    Bu süre içinde, hastanın istirahat etmesi ve bol sıvı gıda alması (su, meyve suları gibi) gerekir. Genellikle ağrı kesici, dekonjestan ve allerji karşıtı maddeler içeren soğuk algınlığı ilaçları, hastalığı iyileştirmezler; sadece kas ağrısı, burun tıkanıklığı ve baş ağrısı gibi belirtilerin hafifletilmesine yardımcı olabilirler.

    Boğaz ağrısının şiddetlenmesi ve uzun sürmesi, öksürükle koyu balgam gelmesi veya öksürüğün 10 günden uzun sürmesi, 38 derece üzerinde ve birkaç günden uzun süren ateş olması, göğüs ağrısı, sık nefes alma, yutma güçlüğü, sıvı gıda alamama, kulak ağrısı, boyunda ağrılı şişlikler, dudak, deri veya tırnaklarında morarma belirtilerinden herhangi birinin görülmesi halinde doktora başvurulması gerekmektedir.

    Soğuk algınlığından korunmak için bunları yapın:

    Bağışıklık sisteminizi güçlendirin.

    Dengeli beslenin. Meyve sebze ağırlıklı beslenin, fazla et tüketmeyin.

    Hastalık riski yüksekse bol bol C vitamini alın. (Örneğin her gün 2 kivi, 1 greyfurt, 1 yeşil biber veya 2 kaşık lahana turşusu yemek gibi)

    Hareket edin ve soğuğa karşı vücudunuzun dayanıklı olmasını sağlayın. (Yüzmek,saunaya gitmek, soğuk duş almak, temiz havada yürüyüş yapmak, değişik spor faaliyetleri)

    Oda havasını iyileştirin. Hava nemlendiricileri kullanın veya saksı çiçeklerini temin edin. Odayı aşırı ısıtmayın, düzenli olarak havalandırın.

    Hava cereyanının oluşmamasına dikkat edin.

    Virüslerden korunun.

    Soğuk algınlığı dönemlerinden kalabalık ortamlarda, kapalı mekanlarda bulunmayın. Hasta insanlarla öpüşmeyin, 1.5 metreden fazla yaklaşmayın.

    Ellerinizi düzenli yıkayın.

    Çok kalın veya ince giysiler giymeyin. Havaya göre giyinin.

    Stres altındaki insanlar hastalanmaya daha elverişlidir. Her gün düzenli olarak dinlenin. Gevşeme egzersizleri yapın.

  • Septum Deviasyonu Nedir?

    Septum Deviasyonu Nedir?

    Septum deviasyonu burnu içeride iki eşit parçaya bölen bir yapının eğri durmasına verilen isimdir. Septumun tamamı veya bir parçası orta hatta değildir ve eğri olduğu tarafta burun hava geçişini daraltır. Genellikle buruna gelen darbelere bağlıdır…

    Septum, burnu içeride iki eşit parçaya bölen bir yapıdır. Önde kıkırdak ve arkada da ince bir kemik parçasından oluşur ve üzeri deriye benzeyen mukoza olarak adlandırılan bir örtü ile kaplıdır. Burun boşluğunun her iki tarafında ise konka adı verilen, havayı ısıtıp nemlendiren, burun salgılarını sağlayan ve burun fizyolojisinin devamı için gerekli olan burun etleri bulunur.

    Normal burunda septum orta hatta ve konkalar normal büyüklüktedir. Septum deviasyonu varlığında hava geçişi daralır ve konkalarda büyümeler oluşur.

    Deviasyon ne kadar fazlaysa burun tıkanıklığı da o kadar fazla olmaktadır. Tıkalı olmayan taraftan soluk alınabildiği için hastalar genellikle bunun farkına varmazlar. Ancak zaman içinde normal tarafta reaksiyon olarak ödem ve et büyümeleri (konka hipertrofileri) oluşur ve burun tıkanıklığı belirgin hale gelir.

    Septum deviasyonu estetik burun ameliyatı sırasında mutlaka düzeltilmelidir. Burun içi düzgün olmayan vakaların dış görünümünde her zaman güzel olmayabilir.

    Septum deviasyonu tedavisi

    Uygulanacak tedavi bu eğriliğin bir ameliyatla düzeltilmesidir. Septoplasti adı verilen bu cerrahi teknikte mukozaya zarar vermeden eğri olan septum bölgeleri kıkırdak desteği korunarak düzeltilir. Bu cerrahide en önemli nokta, burun iskeletini koruyacak kıkırdak desteğin korunmasıdır.

    Septoplasti tek başına yapılabileceği gibi burun estetiği ameliyatı sırasında da septorinoplasti ameliyatı ile yapılabilmektedir ve cerraha daha fazla gözlem imkânı sağlamaktadır.

    Estetik burun ameliyatı ve septum deviasyonu ameliyatı

    Eğer estetik burun ameliyatı geçirecekseniz, önceden septum deviasyonu ameliyatı geçirmeden aynı anda bu problemin de düzeleceğini bilmeniz gerekir.

    Septoplastide, tüm işlemler burun içerisinden yapılır. Anestezi lokal veya genel olabilir Ameliyat sonrası buruna yerleştirilen burun tamponları genellikle 1-2 gün tutulmaktadır. Günümüzde kullanılan tamponlar burnu zedelemeyen ve biriken kanları emen yumuşak özelliktedir. Uygulanması ve çıkartılması ağrıya neden olmaz.

    Konka hipertrofisi nedir?

    Burun içerisinde her iki tarafta yanlarda bulunan konkalar (alt, orta, üst konkalar) burun fizyolojisinde önemli rollere sahiptir. Ancak bazı durumlarda reaksiyonel olarak büyüyebilirler (hipertrofi).

    Özellikle septumun eğri olan tarafın karşı tarafında konka hipertrofisi olabilmektedir. Böylece burun tıkanıklığına neden olurlar. Estetik burun ameliyatı sırasında görülen konka hipertrofileride bazen cerrahi ile, bazen koterizasyonla düzeltilebilmektedir.

  • Acı Yediğimizde Neden Burnumuz Akar ?

    Acı Yediğimizde Neden Burnumuz Akar ?

    Bunun sebebi acı, baharı ya da keskin kokulu yiyeceklerin mukus salgısının incelmesine ve kolayca akar hale gelmesine sebep olmalarıdır.

    Bu tür yiyeceklerin bu sayede ciğerlerin ve solunum yollarının temizlenmesine yardımcı olduğu biliniyor. Acı birşey yediğimizde gözlerimiz yaşarır ve burnumuz akmaya başlar. Aslında eşzamanlı olarak aynı şey akciğerlerimizde de olur. Acı yiyeceklerin özofagus yani yemek borusundaki ve midedeki sinir uçlarını uyararak vücudumuzun bu tip tepkiler vermesine yol açtığı düşünülüyor.

    Kimi araştırmacıların çalışmaları, acı yiyeceklerin içinde bulunan maddelerin, solunumla ilgili hastalıklarda kullanılan ilaçlardaki maddelerle çok benzeştiğini ortaya koymuş. Bunlara ek olarak mukus salgısını bu şekilde hareketlendiren maddelere “mukokinetik” dendiğini belirtmekte fayda var. Kırmızı biber bu tip maddelerin en iyi örneği. Sarımsağın ve soğanın ise mukus temizleyici özelliği var.

    Acı biber çayı
    Acı biberli krem selülitlerimi giderdi!

  • Revizyon Burun Estetik Ameliyatı

    Revizyon Burun Estetik Ameliyatı

    Revizyon (Düzeltici) Burun Estetik Ameliyatı

    Yüzün ortasında ve en belirgin anatomik yapılardan birisi olan burun üzerinde uygulanan estetik burun ameliyatları en sık düzeltici ameliyat (revizyon) yapılan cerrahi işlemler arasındadır.

    Revizyon (Düzeltici) Burun Estetik Ameliyatı

    Doç. Dr. Teoman Dal

    Burun estetik ameliyatları estetik amaçlı cerrahiler içerisinde en fazla yapılan ameliyatlar arasındadır. Yüzün ortasında ve en belirgin anatomik yapılardan birisi olan burun üzerinde uygulanan cerrahi müdahaleler sonrasında ortaya çıkan istenmeyen sonuçlar ya da problemler, dışarıdan bakanlar için belli belirsiz bile olsalar hastaları ciddi şekilde rahatsız edebilmekte ve bu durum estetik burun ameliyatlarını en sık düzeltici ameliyat (revizyon) gerektiren cerrahi işlemler arasına sokmaktadır.

    Pek çok diğer cerrahide olduğu gibi burun estetiğinde de ilk ameliyat başarı riski en yüksek, problem beklentisi en düşük olan ameliyattır ve ameliyat sayısı arttıkça ideal sonuçlara ulaşma şansı azalmaktadır. Estetik burun ameliyatı sonrasında ikinci, üçüncü ya da daha fazla sayıda ameliyat olma oranı hakkında çok farklı rakamlar bulunmakla beraber bu oranın genel olarak %10-20 arasında olduğu kabul edilmektedir.

    İlk ameliyat sonrasında planlanan ya da arzu edilen sonuçların oluşmamasında farklı etkenler rol oynamaktadır. Bunlar içinde en fazla karşılaşılanlar;

    • Ameliyat öncesinde mevcut problemlerin tam olarak belirlenememesi,
    • Hastanın ameliyattan beklentilerinin ameliyat öncesinde tam olarak anlaşılamamış olması,
    • Ameliyat sırasında oluşan problemler ya da hatalı cerrahi teknik kullanımı,
    • Hastaya ait çok ince ya da kalın cilt, iyileşmeyi olumsuz etkileyen sistemik hastalıklar gibi yapısal özellikler,
    • Ameliyat sonrası iyileşme döneminde yaşanan buruna darbe gelmesi, enfeksiyon, kanama gibi problemler olarak sayılabilir.

    Bu etkenlerden birisi ya da birkaçının bir araya gelmesi sonucunda oluşan ve düzeltici ameliyat kararı verilmesine neden olan estetik ve veya fonksiyonel problemler ise kendi içinde genel olarak dört farklı kategoride toplanabilmektedir;

    • Estetik ve tıbbi açıdan belirgin bir problem olmamasına karşın hastanın arzu ettiği sonucun elde edilmemiş olması ya da ameliyat sonrasında bir şikayet yokken yıllar içinde estetik algı ve talebin değişmesi
    • Minör problemler:  Burun sırtında küçük düzensizlikler, burun ucunda hafif asimetriler
    • Orta derecede problemler: Burun solunumunu da olumsuz etkileyen asimetri ve düzensizlikler
    • Majör problemler: Kıkırdak ya da kemik yapılarda kayıp ya da bozulma ile birlikte burun solunumunu olumsuz etkileyebilen ciddi asimetri ve şekil bozuklukları.

    Burun estetik ameliyatları sonrasında iyileşmenin tamamlanması ve burnun son şeklini almasının yapılan müdahalenin içeriğine bağlı olarak altı ay ile bir yıl arasında sürdüğü kabul edilmektedir. Özellikle kalın cilt yapısı olan hastalarda bu süre daha da uzayabildiğinden genel yaklaşım olarak ikinci ameliyat için en az bir ya da bir buçuk yıl beklenilmesi önerilmektedir. Ancak revizyon gerektiren problemin nedeni ve içeriği göz önüne alınarak farklı uygulamalar tercih edilebilir.

    Hafif düzensizlik veya asimetrilerde ve hastanın kalın cilt yapısı ya da aşırı iyileşme dokusu oluşumundan kaynaklanan problemlerde genellikle iyileşmenin tamamlanmasının beklenmesi (en az bir yıl) önerilmekte bu süre içinde bazı durumlarda kortizon enjeksiyonları ile kalın ve ödemli dokuların incelmesi sağlanabilmektedir.

    Problemin nedeni ilk ameliyatta burun sırtına şekil vermek amacı ile yerleştirilen kıkırdak parçalarına bağlı düzensizlikler ya da kalınlık olduğunda ikinci bir müdahale yapmadan önce kullanılan greftin içeriği (burun, kulak ya da kaburga kaynaklı olması) ve uygulama tekniğine göre (doğal hali ile kullanma, ezme, Türk lokumu uygulaması gibi) değişmek üzere 1,5-2 yıl beklemek en doğru yaklaşım olacaktır.

    Zaman içinde düzelme ihtimali olmayan, aynı zamanda hastanın burun solunumunu olumsuz etkileyen ciddi problemlerde ve ameliyat sonrasında buruna gelen darbelere bağlı oluşan asimetri ve şekil bozukluklarında ise düzeltici ameliyatın iyileşme süresi beklenmeden yapılması tercih edilebilmektedir.

    Estetik açıdan gözle görünür belirgin bir problem olmamasına karşın hastanın beklentilerinin karşılanamaması nedeni ile yapılacak revizyonlarda üçüncü bir ameliyat riskini en aza indirmek için mümkünse en az bir yıl beklemek en doğru yaklaşım olacaktır.

    Revizyon ameliyatının zamanlaması için karar verirken göz önüne alınması gereken bir diğer konu ise mevcut problemin hastanın psikolojisi ve sosyal ya da profesyonel hayatı üzerindeki etkileridir.

    Sonuç olarak ameliyat ve zamanlaması konusunda karar verirken tüm faktörler göz önüne alınmalı, her yaklaşımın olası sonuçları ve riskleri tartışılmalı ve her zaman bu müdahaleyi takiben bir kez daha ameliyat gerekebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

    Revizyon burun ameliyatları, önceki ameliyata bağlı olarak doku planlarının bozulmuş olması, cilt ile altındaki kıkırdak ya da kemik çatı arasında oluşan yapışıklıklar ve kıkırdak ve veya kemik dokularda oluşmuş hasar ve şekil bozuklukları nedeni ile cerrahi açıdan önemli zorluklar içeren müdahalelerdir.  Normal kan dolaşımı bozulmuş olan dokularda yapılan bu ameliyatlarda standart cerrahi tekniklerin uygulanması bile bazı durumlarda komplikasyon olarak isimlendirilen istenmeyen sonuçların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.

    Bu nedenlerle revizyon ameliyatlarda estetik ve fonksiyonel açıdan başarılı sonuçlar alınabilmesi için mevcut problemlerin çok iyi analiz edilmesi, ameliyat sırasında uygulanabilecek alternatif yaklaşımların önceden planlanarak gereken hazırlıkların yapılması ve en önemli şart olarak ameliyatı yapacak cerrahın bu tür vakalardaki bilgi birikimi ve tecrübesinin yeterli düzeyde olması gerekmektedir.

    İlgili Konular ;
    Burun ve yüz estetiğinde 3D görüntüleme
    Ultrasonik Yüz Gençleştirme

  • Burun ve yüz estetiğinde 3D görüntüleme

    Burun ve yüz estetiğinde 3D görüntüleme

    Burun estetik ameliyatları öncesinde yapılan üç boyutlu görüntüleme ile olası sonuçların ön görülmesi ameliyattan beklentilerin gerçekçi olarak anlaşılmasını ve ifade edilmesini sağlıyor..

    BURUN VE YÜZ ESTETİĞİNDE 3D GÖRÜNTÜLEME
    Doç. Dr. Teoman Dal

    Burun ve yüz estetiğinde 3D görüntüleme | 1 Kişinin simasını ve ifadesini önemli ölçüde değiştirebilme potansiyeline sahip cerrahi müdahaleler olan yüz ve özellikle burun estetik ameliyatlarında en önemli başarı kriteri hastaların ameliyat sonrasındaki mutluluğu yani ameliyattan beklentilerinin karşılanmasıdır. Bu nedenle ameliyat öncesinde beklentilerin çok iyi anlaşılması ve ameliyat planının arzu edilen sonuca ulaşacak şekilde yapılabilmesi gerekir. Hastaların ameliyattan beklentilerini en doğru şekilde ifade edebilmeleri ise ancak ameliyatın olası sonuçlarını gerçekçi bir şekilde ön görebilmeleri ile mümkün olmaktadır.

    Günümüzde hızla gelişen tıbbi teknolojilerle artık ameliyat öncesinde mevcut problemler hassas bir şekilde değerlendirilebilmekte aynı zamanda burun ve yüz bölgesinde yapılacak cerrahi müdahalelerin olası sonuçları oldukça gerçekçi bir şekilde ve üç boyutlu olarak görüntülenebilmektedir.

    3D görüntüleme sistemi

    Bu amaçla geliştirilen kamera sistemleri ile farklı açılardan alınan yüksek çözünürlüklü dijital görüntüler kullanarak özel bir yazılım yardımı ile burun ve yüz bölgesinin üç boyutlu görüntüsü oluşturulduktan sonra yapılması talep edilen değişiklikler bu görüntü üzerinde uygulanmakta ve ameliyat sonrasında oluşacak görünüm gerçekçi bir şekilde ortaya konabilmektedir. Bu değerlendirme sırasında hastalar ameliyat sırasında yapılabilecek farklı müdahalelerin yüz görünümleri ve ifadeleri üzerindeki etkisini gerçeğe en yakın şekilde ön görebildiklerinden beklentilerini doğru şekilde ifade edebilme şansına sahip olmakta, doktorlar da ameliyat planlarını bu sonuca ulaşacak şekilde yapılabilmektedir.

    3D Görüntüleme yazılımı ile yapılması planlanan değişiklikler gerçekçi olarak ön görülebilmektedir.

    Burun ve yüz estetiğinde 3D görüntüleme | 2

    Ameliyat öncesi değerlendirmelerin ve fotoğraf çekimlerinin dik pozisyonda yapılmasına karşın ameliyatın yatar pozisyonda yapılması, aynı zamanda ameliyatın başlangıcında burun üzerine yapılan enjeksiyonlar ve oluşan cilt ödemi nedeni ile özellikle burun dış görünümünü etkileyen bölgelerde çıkartılacak ya da eklenecek doku miktarı hakkında ameliyat sırasında karar vermek zorlaşabilmektedir. Bu nedenle, özellikle iyileşmenin tamamlanması 6-12 ay gibi süreleri bulan estetik burun ameliyatlarında sonuçların arzu edilen şekilde gerçekleşebilmesi için ameliyat öncesindeki planlamanın dikkatli bir şekilde yapılması ve ameliyatın mümkün olduğunca bu plan doğrultusunda gerçekleştirilmesi son derece önemli olmaktadır.

    İlgili konular ;
    Revizyon Burun Estetik Ameliyatı
    Ultrasonik Yüz Gençleştirme

  • Burun estetiği ameliyatları hakkında yanlış bilinenler

    Burun estetiği ameliyatları hakkında yanlış bilinenler

    Burun estetiği ameliyatları hakkında yanlış bilinenler

    Burun estetiği ameliyatları hakkında yanlış bilinenler | 3Her yıl Dünya’da yarım milyon insan burun estetiği ameliyatı yaptırıyor. Ülkemizde de son derece rağbet gören burun estetiği ameliyatı ile ilgili en çok merak edilenler ve yanlış bilinenleri Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre İlhan’a sorduk.

    Burun ameliyatından sonra burunda düşme oluyormuş, doğru mu?

    Hastalarımın görüşme esnasında bana en sık sorduğu sorulardan biri ‘burnum ameliyattan sonra düşecek mi?’ oluyor. Burada düşmekten kasıt burun sırtında çökme olması. Burnu taşıyan septum kıkırdağından aşırı miktarda çıkarılmazsa ve burun sırtını taşıyan kısımlar çıkarılmazsa, burunda ameliyattan 20 yıl sonra bile düşme olmaz. Günümüzün ‘yapısal rinoplasti’ yöntemi ile yapılan burun ameliyatlarından sonra bu tarz komplikasyonlar gözlenmemektedir. Bu yöntemi hastalarıma anlatırken şu örneği veriyorum : Nasıl ki bir binayı yaparken, binayı taşıyacak kolon ve kirişler, mühendislik ve fizik hesapları ile belirli bir güçte yapılıyorsa, biz de burnu yaparken burnu taşıyan mevcut yapıları koruyoruz ve bu yapıları güçlendiriyoruz. Böylece üstüne kurduğumuz çatıyı taşıyacak güçte bir yapı oluşturuyoruz.

    Günümüz estetik burun ameliyatı konseptinde amacımız; güçlü,doğal ve dengeli bir burun oluştururken ; fonksiyonları korumak, bunun yanıda uzun dönemde burunda çökmeler ve eğrilikler oluşmamasını sağlamaktır.

     Estetik burun ameliyatı sonrası nefes problemi  yaşar mıyım?

    Daha önce de bahsettiğimiz gibi ‘sağlıklı bir nefesin ilk şartı sağlıklı bir burundur’. Çevrenizde mutlaka ‘estetik burun ameliyatı oldum ama hala nefes alamıyorum burun tıkanıklığım arttı’ diyen insanlar vardır. Bu hastalara ben ve meslektaşlarım sık olarak rastlıyoruz. Bu hastaların çok büyük çoğunluğunda daha önceden burun içinde olan burun tıkanıklığı yaratan neden atlanarak burnun sadece dış görünümünü değiştirmek için bir ameliyat yapılmışken; bir kısmındaysa daha önceden burun tıkanıklığı yokken, yapılan ameliyatta burun kıkırdaklarının aşırı çıkarılması sonucu, burun yan duvarlarında güçsüzlük ve nefes alırken burun yan duvarlarında içe çökme meydana gelmiş oluyor. Bu hastalarda genellikle bu sorunu çözmek için ikinci bir ameliyat gerekmektedir. Ancak bu durum genellenmemelidir. Günümüzde uygulanan ‘yapısal rinoplasti’ konsepti ile nefes alma açısından hem burun içi hem de burun dışı bozukluklar beraber değerlendirilmektedir. Böylece burun içindeki kemik, kıkırdak eğrilikleri ile burun dışında burun tıkanıklığı yaratan eğrilikler, çökmeler, burun ucu düşüklükleri, burun orta çatı ve yan duvar zayıflıkları gibi şekil bozukluklarını aynı ameliyatta düzeltiyoruz. Burun tıkanıklığı şikayeti ile bana başvuran burun dış yapısında da bozukluk olan hastalarıma sağlıklı nefes alabilmesi için estetik burun ameliyatı öneriyorum.  Böylece burnun hem içi hem de dışını tek bir ameliyatla düzeltebiliyoruz. Böylece hasta hem daha iyi nefes alıp verdiği bir burna kavuşarak sağlığını geliştiriyor hem de estetik olarak yüzü ile uyumlu, dengeli bir burna kavuşarak görünümünü geliştiriyor.

    – SAĞLIKLI NEFES İÇİN SADECE BURNUN İÇİ DEĞİL DIŞI DA DÜZELTİLMELİDİR –

     Burun estetiğinden sonra çok ağrı oluyor mu?

    Halk arasında estetik burun ameliyatlarının çok ağrılı olduğu kanısı hakim olsa da bu ameliyat ağrılı bir ameliyat değil. Ameliyat sonrasında hastaların çok büyük çoğunluğu hiç ağrı tariflemiyor. Çok nadir olarak sızlama tarzında olan ağrılar genelde çok hafif oluyor ve ağrı kesicilere çok iyi yanıt veriyor.

    Burun ameliyatı sonrası gözler ve yüzde uzun süre şişlik ve morarma olur mu?

    Estetik burun ameliyatında burun tabanını daraltmak için burunun yüzle birleştiği yerden çok keskin aletlerle kemiği kesiyoruz. Bu sırada doku arasına sızan kandan dolayı göz çevresinde morarma ve şişlik olabiliyor. Bu durum hastadan hastaya değişmekle beraber genellikle 3. günden sonra azalıyor. Bu durum cerrahın travmatik çalışması ve anestezinin hastaya özel düşük tansiyonlu olması ile en aza indiriliyor. Bende ameliyatlarım sırasında anestezi den düşük tansiyonlu anestezi istiyorum ve hastalarımda çok yoğun şişme, morarma ile genellikle karşılaşmıyorum.

    Burun ameliyatlarında kullanılan tamponlar çıkarılırken hastaların çok canı yanıyormuş, doğru mu?

    İşte burun ameliyatlarının en korkulan kısm: Tampon!… Hastaların ‘beynimi çektiler doktor bey’ , ‘çek çek bitmedi’ dedikleri gazlı bez tamponları artık kullanılmıyor. Bu tamponlar çok eskilerde kaldı ve gerçekten rahatsız edici idi. Artık iki tip tampon kullanıyoruz; bunlardan ilki merocell denen ve süngerimsi bir madde, ikincisi ve benim genellikle tercih ettiğim; silikondan yapılmış hava yollu, splint denilen yaprak tarzı tamponlar. Bu tamponların burundan çıkarılması çok kolay ve hasta hiç ağrı duymuyor. Bu tamponlar ayrıca ameliyat sonrası burun içi yapışıklık oluşmasını da engelliyor.

     Estetik Burun Ameliyatından sonra burun çok kalkar, burun delikleri önden görünür mü?

     Gün içinde yolda, cafede, alışveriş merkezinde aşırı kalkık, sırtı çok oyulmuş, çok küçültülmüş burunları benim gibi sizler de görüyorsunuzdur. Bu durumda ‘benim burnum da bu şekilde mi olacak’ diye endişelenmeniz çok doğal. Ancak şunu bilmelisiniz ki;  bu burunlar eski moda 1960 -70 arasında moda olan burunlar. O zamanlardaki moda dergileriyle şimdikileri karşılaştırdığınızda anlatmak istediğimi daha iyi anlayabilirsiniz. Günümüzde çok aşırı kalkık sırtı kayık gibi oyulmuş,küçük burunlar yani ‘ameliyatlı’ görünümü olan burunlar ne hastalar ne de doktorlar tarafından tercih edilmiyor. Günümüzde burun sırtı çok oyulmamış, aşırı kalkık olmayan hem yüzün diğer unsurları ile uyumlu hem de kendi içinde dengeli ‘dogal’ görünümlü burunlar tercih ediliyor. Ameliyat felsefesi de kıkırdak ve kemikleri çıkarıp atmaktansa, iyiyi koruyup gereken yerlere ek yapmak,burun içi kıkırdaklarının yerlerini değiştirmek üzerine kuruluyor.

    Yazın burun ameliyatı olunmaz diye yaygın bir kanı var. Bu konuda ne söyleceksiniz?

    Eski yıllarda hekimler yaz aylarında ameliyat yapmazlarmış. Bunun nedeni sıcakta kanamanın daha fazla olması ve sıcakta ince işler yapmanın daha da zor hale gelmesiymiş. Ancak günümüzde hem ameliyathaneler hem de hasta odalarında klima sistemleri mevcuttur ve yazın ameliyat olmaya herhangi bir mani yoktur.

    Erkeklere estetik burun ameliyatı yapıldığında bayan burnu gibi oluyor… Burun estetiği yaptıracak erkeklere ne tavsiye edersiniz?

    Günümüzün estetik yüz konseptlerine göre bayan ve erkeğin ideal yüz özellikleri farklılıklar gösterir. bayan burnu erkek burnuna göre 5-15 derece daha kalkıktır. Ayrıca bayan burnunun sırtının yaklaşık 1-2 mm kavisli iken erkek burnu kökünden ucuna kadar dümdüz iner. Estetik burun ameliyatlarınının neredeyse %50 sini erkekler oluşturmaktadır. Eğer ameliyat sırasında yukarıda bahsettiğim erkek burnu özelliklerine uygun bir burun yapılırsa , bayan burnu gibi gözükmesinin aksine sizi daha erkeksi gösterecektir.

    Sinüzit ömür boyu geçmiyormuş diyorlar. Sinüzitin tedavisi mümkün mü?

    Özellikle kronik sinüzit uzun süren bir hastalık olmasına rağmen iyi planlanmış en az 2 aylık bir ilaç tedavisine yanıt verebilir. Eğer vermezse hastanın paranazal sinüslerinin tomografisi incelenerek, patolojinin yeri ve yayılımı belirlenir ve yapılacak ameliyat planlanır. Endoskopik sinüs cerrahisi kronik sinüzit tedavisinde çok başarılı ve minimal invaziv bir yöntemdir. Yani kısacası sinüzit kalp hastalığı,şeker hastalığı gibi ömür boyu süren bir hastalık değildir.

     

    İlgili Konular ;
    Güzelliğin şifresi güzel burun
    Başarılı bir burun estetiği nasıl olmalıdır?
    Burun estetiği yaptıracaklar dikkat!
    Güzel burun nasıl olmalı?
    Burun estetiği ile ilgili en çok merak edilenler
     

  • Başarılı bir burun estetiği nasıl olmalıdır?

    Başarılı bir burun estetiği nasıl olmalıdır?

    Başarılı bir burun estetiği nasıl olmalıdır?

    Başarılı bir burun estetiği nasıl olmalıdır? | 4Günümüzde yüz estetik cerrahisi ve estetik burun ameliyatlarındaki gelişmeler sonrasında yapısal olarak çok kötü burunlar bile ideale yakın hale getirilebiliyor.

     

    Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre İlhan, Dünya’da kabul görmüş, ideal bir burun şekli olmadığını ifade ederek, başarılı bir burun ameliyatının nasıl olması gerektiğini anlatıyor. 

    İdeal burun şekli nasıl olmalıdır?

    Dünya’da kabul görmüş, ideal bir burun şekli yoktur. İdeal burun şekli, kişinin etnik kökeni ve yüz hatları ile uyumlu olmalıdır. Herkesin yüzü ve yüzünün oranları birbirinden farklı olduğu için burun estetiği ameliyatının kişiye özel tam anlamıyla terzi işi planlanması ve yapılması gereken bir ameliyattır.

    Başarılı bir burun ameliyatının kriterleri nelerdir?

    Başarılı bir burun ameliyatından bahsederken 3 kriterimiz var. Bunlar:

    1. Hastada ameliyat öncesinde burun tıkanıklığı varsa bu problem estetik burun ameliyatı sırasında mutlaka düzeltilmelidir.Eğer burun tıkanıklığı yoksa ameliyat sonrasında burun tıkanmamalıdır. Yani burun tıkalıysa açılmalı, açıksa tıkanmamalı. Sonuçta ameliyat sonrasında burun açık olmalıdır.

    2. Yapılan burun doğal, kendi içinde ve yüzün diğer parçaları ile dengeli ve uyumlu olmalıdır.Yani size sizin burnunuz yapılmalı.Herkese aynı burun yapılmamalı .Erkeğe erkek, bayana bayan burnu standartlarında burun yapılmalı.

    Ameliyat sonrasında hastalarımın zaman zaman yaşadıkları bir durum: Sizi eskiden beri tanıyan ve ameliyat olduğunuzu bilmeyenler sizi gördüğünde sizde bir değişiklik olduğunu anlamalı ancak burun ameliyatı olduğunuzu anlamamalıdır. Bu durumu genelde “sende bir hoşluk var saçını mı değiştirdin” cümlesiyle özetlenmektedir. Sizi hiç tanımayan insanlar ise burnunuzun ameliyatlı olduğunu hiç anlamamalılar.

    3. Burnunuz ameliyattan sonra sağlam olmalı ve uzun dönemde burnunuzda eğilme, kayma, düşme, çökme ve sıkılmış burun görünümü olmamalıdır. 

    Burun estetiği ameliyatı sonrasında bu üç özellikten birinin bile olmaması burun estetiği ameliyatının başarısına gölge düşürür.

    Estetik burun ameliyatı olmuş olan bir arkadaşım var ve burun tıkanıklığı şikayeti geçmedi hatta nefesi eskisinden de kötü bunun nedeni nedir? 

    Burun estetiği ameliyatı öncesinde burun içinde burun tıkanıklığı yaratabilecek nedenler mutlaka araştırılmalı ve ameliyat sırasında bunlar mutlaka düzeltilmelidir .Eğer ameliyat sonrasında 6 ay geçtiği halde,burun tıkanıklığı şikayeti varsa bu hastalar mutlaka burun tıkanıklığı nedenleri açısından araştırılmalı ve burun içine gereken müdahale yapılmalıdır.

    Ameliyat sonrasında burun tıkanıklığı şikayeti ile bana başvuran hastalarda sıklıkla gördüğüm burun tıkanıklığı nedenleri:

    – İlk ameliyat sırasında hastanın orta burun direği olan septumdaki ‘deviasyonlara’ dokunulmaması .Yani burnun sadece dışının yapılması.

    – İlk ameliyatta hastanın büyümüş olan burun etlerine yönelik bir girişimde bulunulmaması.

    -Ameliyat öncesinde hastada var olan burun allerjisi ve kronik sinüzit gibi burun problemlerin atlanması.

    -Ameliyatta burun solunumunun en önemli kısmı olan Valv bölgesi ne yani burun orta çatısı ve yan duvarlara güçlendirme yapılmamış olması.Hatta bu bölgeden aşırı kıkırdak çıkarılması.

    Siz ameliyatlarınızda burun fonksiyonlarını iyileştirmek için neler yapıyorsunuz?

     Her şeyden önce hastamı ameliyattan önce tam bir endoskopik burun muayenesinden geçiriyorum. Burun içinde hastada burun tıkanıklığı yaratacak tüm nedenleri tespit ediyorum. Hastanın allejik bir yapısı olup olmadığını mutlaka sorguluyorum ve eğer allerji problemi var ise bununla ilgi tedavilerine ameliyattan bir süre önce başlıyorum .Ameliyat sırasında burun tıkanıklığı yaratacak burun içi ve burun dışı nedenleri tek tek düzeltmeye çalışıyorum .Burun etleri büyük olan hastalarda Radyofrekans yöntemi ile burun etlerini kesmeden küçültüyorum. Hastada kronik sinüzit problemi de varsa hastaya ek olarak endoskopik sinüs cerrahisi uyguluyorum ve hastalıklı olan sinüsleri açıyorum.

    Son olarak başarısız bir burun ameliyatı geçirdiğini düşünenlere tavsiyeniz nedir?

     Bir kez estetik burun ameliyatı olmuşsanız ve estetik açıdan veya nefes alma probleminiz varsa benim tavsiyem öncelikle sabırlı olup, doktorunuza başvurarak bu sorun için çözüm istemenizdir. Çünkü doktorunuz bu konuyu çözüme kavuşturmayı en az sizin kadar isteyecektir. Doktorunuzun size önereceği çözümleri uygulamanızı eğer yine tatmin olmazsanız başka doktorlara başvurmanızı öneririm.

    İlgili konular ;
    Ortalama Burun estetiği fiyatları
    Burun estetiği ile ilgili en çok merak edilenler
    Revizyon burun estetiği ile ilgili merak edilenler
    Güzelliğin şifresi güzel burun
    Burun şekli insan psikolojisini nasıl etkiliyor?
    Burundaki Hapşırma Hissi