Etiket: Burun Estetiği

  • Hollywood yıldızları ve yeni burunları

    Hollywood yıldızları ve yeni burunları

    Hollywood’da estetiksiz bir ünlüyü kırmızı halı üzerinde görmek artık zor. Tüm ünlüler mutlaka küçük bir operasyon geçirmiş oluyor. Bazıları baştan aşağı değişiyor, bazılarına ise bakınca sadece “güzelleşmiş” diye düşünüyor, bu güzelliğin tam olarak neyden kaynaklığını anlamıyoruz. Bu da tamamen profesyonel ellerde yapılmış burun estetiği operasyonları sayesinde gerçekleşiyor.

    yeniburun
    Peki kim bu burun estetiği olan ve yüzüne bir güzellik gelen ünlüler?

    Bu listenin başında Jeniffer Aniston geliyor. Burnunu yaptırdığını neredeyse kimse fark etmedi. Son derece doğal ve orjinal duruyor. Yeni burnu kesinlikle yüzüne bir incelik katmış.

    Brad Pitt de burun estetiği yaptıran yıldızlardan biri. Onun gibi biri neden estetik yaptırma ihtiyacı duysun diye düşünmeyin, Çok dikkatli baktığınızda eski burnuyla yeni burnu arasındaki farkı görebilirsiniz. Uzun yıllar önce yaptirdiği burnu belki de onu star yapan özelliklerinden biri oldu.

    Burun estetiği yaptıran ünlülerden biri de Renee Zellweger. İnsanların dış görünüşüyle ilgili yaptığı yorumlara zaten alışkın olan biri diyebiliriz onun için. Sonuçta bir film için 30 kilo almış bir kadın. Ama son zamanlarda herkes onun yüzündeki güzelliği konuşuyor. Yüz yapısı yeni burnuyla ince ve zarif bir görünüm almış.

    Doğru ellerde yapılan doğru burun estetiği operasyonu size gençleştirir, yüzünüze yeni ve zarif bir görünüm katar.

    Sevgiyle kalınız

    Dr. Güncel Öztürk

    Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

    www.guncelozturk.com

    instagram takip: guncelozturk

    facebook: guncelestetik

  • 2015 Burun Modası ve En Yeni Trendler

    2015 Burun Modası ve En Yeni Trendler

    Burnunuzun şeklinden memnun değilsiniz ve değiştirmek mi istiyorsunuz? Üzülmeyin, bu durum sadece sizin sorununuz değil. Birçok insan burnunun şeklini beğenmediği için estetik ameliyat olmak istiyor. İstatistiklere göre, dünya genelinde yapılan plastik cerrahi ameliyatlarının %30’luk kısmı burun estetiği ve göğüs estetiği ile ilgili. İnsanlar burunlarının uzun, büyük, kemerli, düşük olması gibi şikayetlerle plastik cerrahiye başvuruyor.

    İdeal Burun Şekli Nasıl Olmalı

    Bu sorunun cevabını bulabilmek için mükemmel burun estetiği nasıl olur sorusunu incelememiz gerekiyor. Güzel bir burun;

    • Yüzün tam merkezinde olmalı,
    • Burun-dudak açısı 90-110 derecede olmalı,
    • Profil burun açımız yaklaşık 30 derece olmalı,
    • Düz bir arka kısmı olmalı,
    • İnce ve yumuşak burun kanatları olmalıdır.

    Tüm bu özelliklere ek olarak, işlevini yürütebilmesi için güzel bir koku ve nefes alma duyusuna sahip olmalıdır.

    Burun Modası ve En Yeni Trendler

    Size inanılmaz gelebilir ama burun modasının da trendleri var. Sizce son günlerde plastik cerrahlara bu burnun aynısından istiyorum diye hangi ünlülerin fotoğrafları getiriliyor? Nelly Furtado’nun, Natalie Portman’ın, Penelope Cruz’un ve Liv Tyler’ın… Bu isimlerin birkaç fotoğrafına bakınca hepsinin estetik ameliyat geçirdiğini siz de fark edeceksiniz. Tabi siz de Penelope Cruz gibi kemerli bir burnun sizin için daha ideal olduğunu düşünebilirsiniz. Fakat eğer memnun değilseniz, burnunuzun şeklini ve boyutunu değiştirecek metotları öğrenmekten çekinmelisiniz.

    Burnunuzu Yeniden Şekillendirmenin Cerrahi Yolları

    Cerrahi yöntemleri kullanarak burnunuzun şeklini nasıl değiştirirsiniz? İlk olarak burun plastik cerrahisi olan rinoplastiden bahsedelim. Rinoplasti doğuştan veya sonradan edinilmiş bozuklukların cerrah tarafından düzeltilmesidir. Cerrahi operasyonla burnunuzun şekli yüz yapınızla en uygun hale getirilir. Güzel bir burun, kendinizi daha güzel hissetmenizi ve daha mutlu olmanızı sağlar. Burnunuz sizi mutsuz ediyorsa, mutluluğu yakalamak sizin de elinizde…

    Sevgiler,

    Dr. Güncel Öztürk

    Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

    www.burunestetiksanati.com

    instagram: guncelozturk

    facebook: guncelestetik

  • Revizyon Burun Estetiği Ameliyatı Olacak Olan Hastalara

    Revizyon Burun Estetiği Ameliyatı Olacak Olan Hastalara

    Eğer bu yazıyı okuyorsanız daha önce bir veya daha fazla burun ameliyatı geçirmiş ve sonucundan memnun değilsiniz demektir. Öncelikle geçmiş olsun. Türkiye’nin en çok revizyon burun estetiği ameliyatı yapan cerrahlarından biri olarak, revizyon burun estetiği ameliyatları ile ilgili bir yazı yazarak sizleri ilk elden doğru bilgilendirmeyi amaçladım. Yazıyı yazarken nasılsa okunmaz diye kısa tutmadım. Bunun nedeni bana gelen revizyon rinoplasti talebindeki hastaların ciddi olarak bu konuda kaynak eksikliği çektiklerini gözlemlemem. Bana gelen bütün burun estetiği hastalarına öncelikle şunu söylerim: ‘Burun estetiği ameliyatı dünyanın en zor ameliyatlarından biridir’. Ameliyatın zorluğu madden ve hasta için değil; daha çok doktor içindir. Burun estetiği ameliyatı her geçen gün daha konforlu hale geliyor. Ağrı,sızı yok; morarma özellikle Ultrasonik Rinoplasti ile yoka yakın, şişlik ise bünyeye göre çok az ile orta seviye arasında değişiyor. Bu yüzden gerçekten konforlu bir süreç.

    Doktor için zor dedik… Peki neden zor? Nedeni bu ameliyatın standart bir cerrahi olmaması, her hastaya ayrı bir planlama ve analiz gerektirmesi. Yani artık her hastaya aynı burun yapma dönemi bitti. Artık elden geldiğince her hastanın derisine, yüz oranlarına, tarzına, isteklerine göre burunlar tasarlayıp yapmaya çalışıyoruz. Çıtayı her geçen gün sizler için yükseltiyoruz. Burun estetiği ameliyatında ustalaşmak için hem iyi bir gözlemci, hem iyi bir dinleyici, hem iyi bir tasarımcı, hem iyi bir cerrah, hem de sabırlı bir insan olmak gerekir. Burun estetiği ameliyatı kemik, kıkırdak, deri ve bunları çevreleyen tüm dokuları iyi analiz etmeyi ve bunları çok iyi işleyebilme kabiliyetini gerektirir. Bu yüzden tüm plastik cerrahi ameliyatları içinde en kompleks ve en zor olan ameliyattır dersek yanılmış olmayız.

    Başarılı bir burun estetiği ameliyatının 5 olmazsa olmazı

    • Yüz oranlarına uygun olması
    • Cinsiyete uygun olması
    • Nefes yollarının açık olması
    • Yıllar sonra bile çökme, düşme, dönme, çimdiklenmiş veya mandalla sıkılmış görünüm olmaması ve
    • Hastanın tarzına ve isteğine yakın ve uyumlu olmasıdır.

    Bunlar genel olarak revizyon ameliyatları için de geçerlidir. Fakat revizyon ameliyatlarında cerrahın yapabileceklerini sizin cerraha getirdiğiniz burundaki problemlerin büyüklüğü, anatomik bozuklukların derecesi, derinin daha önceki ameliyatlarda ne kadar yıprandığı, burun kanlanması ve damarlanmasındaki yani beslenmesindeki değişiklikler ile sınırlıdır. Burun estetiği ameliyatları zordur dedim, revizyonlar daha da zordur.

    Bu zorluğun 3 temel nedeni vardır:

    • Teknik zorluk: Revizyon burun ameliyatı yapmak zordur. Bazen deriyi iskelet yapısının üzerinden kaldırmak bile 45 dakikayı bulabilir. Bunun dışında ilk ameliyatlarda anatomik yapısal bütünlük bozulmuş ise bütün bu yapıların tekrar yapılandırılması saatler alır ve cerrahın hem teknik olarak kalifiye, hem de çok sabırlı olmasını gerektirir.
    • Psikolojik zorluk: Revizyon burun estetiği ameliyatı arayışındaki hastalar daha önce bir veya daha fazla kere hüsrana uğramış, psikolojileri yıpranmış, stresli ve kuşkucu hastalardır. Ameliyattan önce bu hastalardaki tahrip olmuş güven problemi aşılıp yeni bir doktor – hasta ilişkisi inşa edilmelidir. Bu da hasta ile doktorun yeteri kadar vakit geçirip özellikle her konuyu konuşmaları, beklentileri birlikte oluşturmaları ve sürecin uzun olduğunun ve sabır gerektirdiğinin hasta tarafından idrak edilmesiyle olur. Ameliyat sonrası dönemde ise en küçük bir komplikasyonda bile hastalar sanki dünya başlarına yıkılmışçasına hareket edip morallerini bozabilmektedir. Oysaki revizyon ameliyatı bir süreçtir ve takibi en az iki yıl sürmelidir. İki yıl boyunca burundaki değişiklikler incelenmeli ve gerekirse duruma göre önlemler alınmalıdır.
    • İyileşme zorlukları: Revizyon burun estetiği ameliyatları ne kadar iyi planlanıp ne kadar titizlikle yapılırsa yapılsın daha önceki ameliyat veya ameliyatlar sonucunda oluşan kanlanma, lenf akımı gibi deri beslenmesi ile ilgili bozukluklar yüzünden cerrahın iyileşmeler ile ilgili öngörüsü ilk defa olan bir burun estetiği ameliyatına göre daha azdır. Yani önceden tahmin edemeyeceğimiz iyileşme problemleri sonucunda koyulan kıkırdakta beslenememe ve ufak bölgesel seviye farklarının oluşması, deride renk değişikliği, derinin burun üstüne tam adapte olmaması, deride uzamış ödem vs gibi problemler görülebilir.

    Tüm bu zorlukları saydıktan sonra revizyon burun estetiği ameliyatı olmak isteyen hastalara uyarılar ve tavsiyelerim:

    • Burnunuzu beğenmiyorsanız veya bir sorun olduğunu düşünüyorsanız öncelikle doktorunuzla temas kurun. Hiç bir doktor hastasının mutsuz olmasını istemez. Önce kendi doktorunuza gidin, ancak iletişim kuramadığınızda yeni bir doktor arayışına girin.
    • Eski ameliyatlarınızı ve eski doktorunuzla aranızda geçenleri yeni doktorunuza taşımayın ve anlatmayın. Siz yeni doktorunuzla geleceğe ve önünüzdeki zor yolculuğa odaklanmalısınız. Geçmişin muhasebesini yeni doktorunuzun kapısında bırakmalısınız.
    • Revizyon burun estetiği ameliyatı bir süreçtir. Bu süreç cerrahınız sizi ameliyat ettiği an başlar ve yaklaşık 2 yıl sürer. Çok sabırlı olmalısınız. İyileşmeler 2 yıl sürer ve değişiklikler gösterebilir. Yani bu bir ameliyat değil, 2 yıllık bir iyileşme sürecidir. Ameliyat sadece bir başlangıçtır.
    • Ben kendi hastalarımı 2 yıl boyunca birkaç ay aralıklı olarak takip ediyorum. Kontrollerinize mutlaka gidin. Kontroller her şeyin normal gittiği hastalardan çok bir anormalliği erken dönemde yakalayabilmek içindir.
    • Ne kadar iyi bir cerrah seçerseniz seçin ve bu cerrah sizi ne kadar iyi ameliyat ederse etsin revizyonlarda her şey öngörülemeyebilir ve ufak tefek problemler dahi çıkabilir. Bunları düzeltmek için birinci yıldan sonra 10 dakika ila 45 dakika arasında minör rötuşlara gerek olabilir. Bu rötuşlar genellikle ilk olduğunuz revizyon gibi uzun saatlerce süren ameliyatlar olmaz ve hastanede yatışı gerektirmez. Bunları ameliyatınızdan önce doktorunuzla mutlaka konuşunuz.
    • Pozitif olun, eğer burun ameliyatları konusunda tecrübeli bir doktor seçimi yaparsanız zaten burnunuzun daha kötü olma olasılığı olmaz. Kendinize hep iyiyi telkin edin.
    • Bu ameliyatta ben hastalarıma hep: ‘Biz bu ameliyat sonrasında bir takım gibi olacağız… Amacımız senin mutluluğun ve sağlığın, bu yüzden hep daha iyisini isteyeceğiz’ derim. Yani doktorunuzla rakip değilsiniz… Ameliyattan sonra karşılıklı defans yapmanız anlamsızdır. Unutmayın ki bazı revizyonlarda bir kerede değil birkaç ameliyatta da sonuç alınabilir ve cerrahınızla iyi bir ilişki başarı şansını arttıracaktır.
    • Mükemmeli değil daha iyiyi isteyin. Hiçbir burun ameliyatında -ilk defa olsa bile- mükemmel burun estetiği sonucu yoktur. En iyi yaptığımız burunda bile minör ve çok küçük kusurlar olabilir. Bu kusurlar cerrahın hatası değildir. Burun estetiği ameliyatının bir parçasıdır. Kusursuz insan yüzü yoktur. Önemli olan burundaki bu ufak kusurların yüzdekiler içinde ahenkli olması ve kaybolmasıdır.
    • Simetri budalası olmayın. İnsan yüzünde ve vücudunda sağı ve solu olan organların hiçbiri birbirinin simetriği değildir. Asimetri insan yüzü ve vücudunun normal durumudur. Bu yüzden burun estetiği ameliyatından sonra da her iki burun kemiği her iki burun kanadı, her iki burun deliği mutlak kesin simetrik olmaz. Daha simetrik ve çok simetrik vardır ama burun estetiği ameliyatlarında mutlak mühendislik anlamında simetri yoktur.
    • Doktorunuzla her şartta çok iyi iletişim kurun.

    Şimdiden Geçmiş Olsun 

    Op.Dr.Emre İlhan

    Burun Estetiği ve Sağlığı

    www.emreilhan.com

  • Burun estetiği sayesinde elde edebilcekleriniz

    Burun estetiği sayesinde elde edebilcekleriniz

    Birçok kişi için düzgün bir burun her şey demektir. Yüzün tam odak noktasında bulunan bu organ, bazılarının doğuştan düzgün hatlara sahip olsa da bazılarının gerek kemer, gerek büyüklük, gerekse burun ucu düşüklüğü nedeniyle burunlarından memnun değiller. Neyse ki burun estetiği, tüm mucizesiyle uzun zamandan beri hayatımızda.

    Burun estetiği aslına bakarsanız oldukça işlevsel bir operasyon. Evet, çoğunlukla asıl amaç burnun görünüşünü düzeltmek oluyor ama bu işlev haricinde de size yarar sağlayabiliyor. Gelin bu yararlara bir göz atalım.

    Daha İyi Bir Nefes

    Başarılı bir burun estetiği burnun görüşünü düzeltirken aynı zamanda nefes alışverişini düzenler. Birçok insan nefes alışverişinde minimal sorun yaşasalar bile sorunun farkına varamazlar, ta ki burun estetiği sonrasında gerçek oksijenin tadına varana kadar. Özellikle düzeltilen kemik eğrilikleri nefes alışverişte büyük fark yaratıyor, ciğerlerinizi sonuna kadar kullanmanız mümkün oluyor.

    Daha Canlı Göz Altları

    Birçok insanın yüzünün daha yaşlı, yorgun ve solgun görünmesine neden olur göz altı morlukları. Göz altı morluklarının birçok sebebi olabilir. Ekran karşısında fazla kalmak, uykusuzluk, yorgunluk gibi sebepler bilinir ama genel bir burun tıkanıklığı bu faktörlere dikkat etseniz dahi göz altı morluklarınızın daimi olmasına neden olabilir. Ancak burun estetiği sayesinde hem burnunuzun duruşu düzeltilirken, hem de nefes alışverişte problem yaratan durum giderileceği için burun çevrenizdeki kan dolaşımı daha sağlıklı olacaktır.

    Daha Orantılı Bir Yüz

    Burnunuz, alnınız, çeneniz, dudaklarınız… İnsan bilinç altında yüzündeki her noktada bir orantı arar ve kafasında bu orantıya uymayan yeri beğenmez. Burnumuz da yüzümüzün tam odak noktasında bulunduğu için orantıyı ciddi anlamda etkiler. Diğer bölgeler göz önüne alınarak yapılan bir burun estetiği sayesinde tüm yüzünüzde farklılığı hissedebilirsiniz.

    Daha Belirgin Dudaklar

    Eğer burun estetiği yaptırırsanız “Dudaklarına da mı işlem yaptırdın?” sorularına hazır olun! Çünkü burun estetiğiyle yüzün genel oranına uyması sağlanan, ucu düzenlenen burun dudakları ortaya çıkaracaktır. Ortaya çıkan dudaklar da bir işlem yapılmasa dahi çok daha belirgin ve göz alıcı görünür. Yani bir taşla iki kuş vurduğunuzu söyleyebiliriz.

    Sevgiyle kalınız

    Dr. Güncel Öztürk

    Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

    www.guncelozturk.com

    instagram takip: guncelozturk

    Facebook Sayfası İçin Tıklayınız

     

    Göğüs Büyütme Operasyonuna Dair Önyargıları Kırma Vakti için Tıklayınız!

     

  • Ultrasonik Rinoplasti : Burun estetiğinde ultrasonik kemik şekillendirme

    Ultrasonik Rinoplasti : Burun estetiğinde ultrasonik kemik şekillendirme

    Op. Dr. Emre İlhan Burun estetiği ameliyatlarında biz cerrahları en çok zorlayan aşamalardan biri kemiklerin şekillendirilmesidir. Bu aşamada kontolün sağlanması klasik kemik kesme yöntemleri ile çok zordur ve başarılı bir burun estetiğinin olmazsa olmazıdır.Osteotomi denilen kemiklerin kesilmesi işlemi için günümüzde pek çok farklı yöntem kullanılmaktadır.Sıklıkla kullanılan yöntemler burun kemiklerinin çekiç ve keski ile kesilmesi,motor sistemleri ile kesilmesidir.Günümüzde bu işlem için hala klasik yöntemler olan osteotom (keski) ve çekiç kullanılması ile burun kemiklerinin kırılması çokca tercih edilmen bir yöntemdir. Osteotomi için artık çok daha zarif ve ince yeni bir yöntem var.Bu yöntemin ismi ultrasonik kemik kesme ve şekillendirme yöntemi.Yani:Ultrasonik Rinoplasti.

    Osteotomi (kemik kesme ve kırma) hastanın ameliyat sonrasında yüzünde oluşan şişlik ve morlukların en büyük sebebidir. Şişlik ve morlukların oluşma sebebi burun kemikleri kesilirken bu bölgedeki damarlarda zedelenme olması ve doku içine bu damarlardan olan kanamalardır. Ultrasonik Rinoplasti sayesinde ameliyat sırasında kemikler görerek ve milimetrik olarak ölçülerek çok zarif ve çok kontrollü bir şekilde kesilebiliyor.Bu yöntem burun kemiklerinin yüzle birleştiği bölgedeki damar yapılarına hiç zarar vermediği için bu yöntemi uyguladığımız hastalarda morarmanın neredeyse hiç olmadığını ve göz çevresinde sadece hafif bir sararma olduğunu gözlemliyoruz. Bu güne kadar binlerce ameliyat yapmış bir burun uzmanı olarak şunu söyleyebilirim ki hastalarımızın burun estetiği ameliyatları ile ilgili en çok korktukları şey şişlik ve morluklardır. Yüzdeki bu morluklar hastanın iyileşme sürecini uzatarak sosyal yaşama erken dönmesini engeller. Ultrasonik rinoplastide ise bu aşama kullandığımız ultrasonic aletler sayesinde hasta için son derece konforlu geçmektedir. Bu teknikle ameliyat ettiğimiz hastalarda morarmanın hiç olmadığını,renk değişiminin ve şişliklerin en aza indiğini gördük.

    Ultrasonik rinoplasti dünyada burun estetiği ameliyatlarında çok az kişi tarafından bilinen ve yeni kullanılan bir teknik. Bu yönetm Amerika’da FDA onayı almış ve son derece güvenle kullanılmaktadır. Ben bu yöntemi New York’da en son katıldığım uluslarası kongrede Dr.Greywoode isimli bir burun cerrahının konferansında dinledim ve yine Fransa ve Almanya da çok az sayıda neredeyse tüm dünyada bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda seçkin rinoplasti cerrahı taraından kullanıldığını öğrendim.Yöntem asıl olarak beyin ameliyatlarında kemiklerin kesilmesi sırasında beyin dokularına zarar vermeyecek bir yöntem olarak geliştirilmiş ve daha sonra çene cerrahisine adapte edilmiş.Çok sayıda rinoplasti yapan bir cerrah olarak ,bugüne kadar hep bu ameliyattaki eksik parçanın kemiklerin şekillendirilmesinin daha zarif yapacak ve çevre dokulara zarar vermeyecek kontrollü bir alet olduğuna inandım.Ayrıca hastaları en çok korkutan ve zorlayan morluk ve şişliği çözecek bir yöntem arayışında oldum.Bu yönetmi öğrendiğim anda bunun rinoplasti ameliyatının geleceği olduğuna inandım ve Türkiye’ye geldiğimde bu yönetemle çalışan bir sistem edindim rinoplasti ameliyatı için bıçak uçlarını hastarımda kullanmaya başladım.Bu yönetmin getirdiği hasta konforu ve sonuçlara yansıyan kontrol ve zarafeti hastalarım yararına kullanmaya başladım.Şu ana kadar gördüklerimiz bizleri çok etkiledi ve yöntemle ilgili Ar-Ge çalışmalarına da başladık.

    Ultrasonik rinoplastinin en büyük avantajı kullanılan ultrasonic bıçağın çevrede ki yumuşak dokulara zarar vermemesi. Kemik üzerindeki cilt,damar yapıları ve kemiğe bitişik kıkırdak dokular ultrasonic bıçak kullanılırken kesinlikle zarar görmemektedir. Bu durum hastaların şişliklerinin ve morluklarının daha az olmasını kesin olarak açıklıyor.

    Ultrasonik keskiler ve törpüler günümüzde beyin cerrahisi başta olmak üzere tıbbın pekçok alanında kullanılmaktadır.Yapılan beyin ameliyatlarında kafatası kemiklerinin kesilmesi için kullanılan bu yöntem beyin dokusuna kesinlikle zarar vermemektedir. Diş hekimleri de artık implant başta olmak üzere çene kemiği ile ilgili ameliyatlarda ultrasonic aletleri kullanmaktadırlar.

    Klasik osteotomi yöntemlerinde kullanılan keski ve çekiçlerle kontrollü kırık hattı oluşturmak mümkün değildir. Ultrasonik rinoplastide ise kemikleri düz hatlarda istediğimiz açılarda kesebiliyoruz. Bu da estetik açıdan yaptığımız işe yansıdığı için artık burun yanlarındaki kemikleri daha iyi inceltebiliyoruz. Kemiklerin kontrollü kesilmesi ile ultrasonic olarak ameliyat ettiğimiz hastaların burunları daha zarif ,ince ve doğal hatlara sahip oluyor. Burun sırtının daha ince görünmesi ve tabiri caizse kalemle çizilmiş gibi zarif sonuçların elde edilebilmesi biz cerrahların ameliyat sonuçları ile ilgili daha fazla kontrollü olmamızı sağlıyor. Tıbbın her bölümünde olduğu gibi burun ameliyatlarında da her geçen gün yeni gelişmeler görülüyor Benim tüm amacım dünyada kullanılan yeni teknolojilerin gerisinde kalmadan kişisel tecrübe ve becerilerim doğrultusunda hastalarım için en iyisini yapabilmek. Binlerce burun estetiği yapmış bir cerrah olarak şunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki ultrasonic rinoplasti hem hasta konforu hemde estetik açıdan diğer yöntemlerden daha üstün.

    Özetle Ultrasonik Kemik Şekillendirlmesi Avantajları:

    • Yumuşak doku travmasını sıfıra indiriyor.Böylece morluk şişlik neredeyse hiç olmuyor.
    • Çok kontrollü kesiler sayesinde kalemle çizilmişçesine hatlar oluşuyor.
    • Daha zarif burun sırtı burun ucu geçişi sağlıyor.
    • Keski ve çekiç yöntemi veya mikromotor sistemleri ile oluşabilen kontrol dışı kemik kırıklarını tamamen önlüyor.Böylece burun kemiği ile yüz kemikleri arasında oluşan basamak şeklindeki kötü görünüm yaratan bozuklukları önlüyor.
    • Yumuşak dokulara çevredeki kan damarları ve kıkırdaklarda zedelenmeye neden olmadığı için ameliyat sonrası dönemde iyileşme daha hızlı oluyor ve bu sayede hastalar günlük hayatlarına çok daha hızlı dönebiliyor.
    • Milimetrik olarak ölçülebilen kemik şekillendirilmesi ile daha öngörülü sonuçlar elde edilebiliyor.Ve bu da sonuçların daha tatminkar olmasını sağlıyor.Hasta tatminini arttırıyor.
    • Rinoplasti sonrası görülen komplikasyon ve istemeyen durumları azaltıyor.

    ULTRASONİK RİNOPLASTİ İLE KALEMLE ÇİZİLMİŞ GİBİ ZARİF,İNCE,DOĞAL HATLAR……..

    Sosyal medya hesapları
    Facebook
    Twitter
    Youtube
    Blog

  • Selfie çılgınlığından en çok burunlar etkilendi

    Selfie çılgınlığından en çok burunlar etkilendi

    Özçekim çılgınlığı estetiğe ilgiyi iyice arttırdı. Yakın plan yüz çekimlerinde ise en çok burunlar göze batıyor. Papağan gagası, pinokyo burun, semer burun gibi burun kusurları ile uzmanlara başvuranların sayısı da günden güne artıyor.

    Yakın plan yüz çekimlerinde en çok burunla ilgili şikayetlerin oluştuğunu belirten Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karacalar, “Hiç burun ameliyatı olmamış kişilerden ziyade burun ameliyatı olup mutsuz olan kişiler daha fazla. Revizyon burun ameliyatları ile ilgili kişileri mümkün olduğunca detaylı bilgilendirmekte fayda var. Çünkü onlar ameliyatlardan sonra büyük hayal kırıklığı yaşamış oldukları için, ne yapmaları gerektiği konusunda da destek arayışındalar. Öncelikle şunu bilmemeleri gerekir. Revizyon burun ameliyatı ilk kez yapılacak bir burun işleminden farklıdır. Genellikle dokuda planlarını bulmak zorlaşır. Doku kalitesi bozulmuştur. Bu nedenle ileri teknikler gerektirir” dedi.

    Kişilerin aynaya baktıklarında memnun oldukları görüntüden fotoğrafta memnun olmadıklarını belirten Karacalar, ”Profesyonel ellerden çekilen fotoğraflardan bahsetmiyoruz. Özellikle son zamanlarda akım haline gelen selfie çekimler yüzü çok yakın planda gösteriyor. Buna ters ışık ya da flaş da eklendiğinde yüzde ilk olarak burun ortaya çıkıyor. Burundaki en ufak bir kusur bile çok büyük bir kusur olarak görünebiliyor kişinin gözünde. Özellikle burun ameliyatı olmuş kişilerin bunu daha çok sorun haline getirdiğini gördük” şeklinde konuştu.

    Burun Estetiği Hakkında Herşey İçin Tıklayınız!

    Revizyon burun ameliyatlarında bir plastik cerrahın deneyimine gereksinim vardır. Revizyon ameliyatları öncesi çok ayrıntılı değerlendirme yapılmalması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Ahmet Karacalar, ”Girişim hasarlı bir burunda yapılacağından çok daha özenli ve hassas olunmalıdır. Sorunlu burun ameliyatları sonrası oluşan bazı özellikli burun tipleri şunlardır. Burnun kıkırdak bölümünde az, kemik bölümünden çok alındığı zaman papağan gagası deformitesi oluşur. Kemik ve kıkırdak iskeletinden çok fazla alınması sonucu ise semer burun deformitesi. Burun sırtının fazlaca alınıp burun ucunun yukarı doğru dönmesi sonucu da Miss Piggy deformitesi. Burun sırtının yeterince alınmasına rağmen burun projeksiyonunun azaltılmaması ile Pinokyo burnu deformitesi denir. Burun ucunun kıkırdakları çok fazla alınırsa mandalla sıkıştırılmış burun deformitesi olarak adlandırılır. Bunlar dışında asimetri, düzensizlik, eğrilik, burun ucu düşmesi, yüze büyük kalması, yüze küçük kalması yüz ile uyumsuzluk gibi durumlarda da revizyon söz konusu olabilir. Zaman zaman da burun düzgün olsa dahi kişinin zihnindeki modele uymaması?ya da sorunun minimal olmasına rağmen aşırı mükemmeliyetçi kişiliklerde görünen büyüteç etkisi nedeniyle sorunun fazla hissedilmesi durumuyla da karşılaşılabilir” dedi.

    Bazı durumlarda ameliyatsız sorunu da gidermenin mümkün olduğunu ifade eden Ahmet Karacalar, ”Bunun için jel dolgular ya da hücre enjeksiyonları kullanılır. Düzensizlikler, eğrilikler, burun sırtı çökmelerini bu şekilde gidermek mümkün. Burun ucu düşmeleri ise genellikle basit bir burun ucu askı ile çözülebilecek sorunlardır. Ciddi sorunlarda ise genellikle kıkırdak greftleri ya da fasya greftleri gerekir. Kıkırdak greftleri için her zaman en ideal kaynak kişinin kendi yapısıdır. Kulak arkası ya da büyük miktarlarda kıkırdak gerektiğinde kaburgalar ideal verici alanlardır. Kıkırdak verici alanlar yeterli değil ya da kişi bunu istemez ise medpor gibi sentetik malzemeler kullanılabilir” dedi.

  • Lazer Burun Ameliyatı

    Lazer Burun Ameliyatı

    Uzun zamandır dergi ve gazetelerde “Lazer Burun Ameliyatı” başlığı altında pek çok makale ve doktor röportajına denk geldim. Mutlaka siz de bir tanesine rastlamış hatta burun ameliyatı olmak isteyen arkadaşınızla bunu paylaşmış bile olabilirsiniz. Bir yenilikmiş gibi gösterilen bu “trendlerin” arkasında durmak yerine hastaların doğru bilgilendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

    Bu masala inanmayın diyorum. Neden mi? Çünkü lazerle burun ameliyatı yapılması söz konusu değil. İster açık ister kapalı yöntemle olsun lazer, burun estetiğinde cerrahın buruna şekil verirken kullanabileceği bir yöntem değildir. Çünkü içerdeki doku buna elverişli değildir.

    Uzun zamandır yapılan pek çok ameliyatta cildin sıkılığını kazanması ve kalınlaşmasını sağlamak için ameliyatı tamamladıktan ve dikişleri attıktan sonra cilt üstüne lazer uygulaması yapıyoruz veya açık teknik burun estetiği ameliyatında burun ucunda kesi yapılırken kullanılabilir. Fakat bu bir yenilik değil, hastanın iyileşme sürecine katkıda bulunan bir araç sadece. Yıllardır da birçok doktor bunu uyguluyor. Bunu yeni bir yöntemmiş gibi gösterip bir “trend” yaratma uğruna yanlış bilgilendirmelerden kaçınmanın daha doğru olduğuna inanıyorum.

    İşte bu yüzden de sıkça hastalarımdan duyduğum ve dergilerde okuduğum bu “garip yeniliğin” bir yöntem olmadığını okuyucu ve hastalarla buradan paylaşmak istedim.

    Burun estetiği ameliyatı sürecinde cerrahın burnu şekillendirmek için lazer kullanarak ameliyatı yapması gibi bir yenilik, cihaz, medikal alet gibi bir buluş şimdilik söz konusu değil. Bir yenilik olduğunda bunu bir trend gibi yaymak yerine yöntemi kullanarak alınan sonuçlara odaklanılmasını daha sağlıklı buluyorum.

    Sevgiyle,

    Op. Dr. Güncel Öztürk

    Burun estetiği forum sayfamız için tıklayın!

  • Belli Olmayan Estetik

    Belli Olmayan Estetik

    Estetik Plastik Cerrahi Derneği (EPCD) Başkanı ve Plastik ve Estetik Uzmanı Prof. Dr. Akın Yücel, estetikte geçmiş senelerdeki abartılı isteklerin yerini  doğal ve sağlıklı görünüm talebinin bıraktığını belirtti. Yücel, artık estetiğin belli olmayanının makbul sayıldığını ifade etti.

    Anlaşılmayan estetiğin artık “iyi estetik” olarak değerlendirildiğini aktaran Yücel, şöyle devam etti:

    “Estetik ameliyatlarda doğallık, sağlık, güzellik ve çabuk iyileşme en önemli unsurlar arasında yer alıyor. Artık eskiden olduğu gibi abartılı değişiklikler yapılmıyor. Daha önceki yıllarda örnek vermek gerekirse sadece şekil düzeltilmeye çalışılıyordu, fonksiyon gözardı ediliyordu. Özellikle burun estetiği olanların rahat nefes almaları beklenen bir durum değildi. Şimdi ise fonksiyona en az görünüm kadar önem veriyoruz. Eğer burun estetiğinden sonra hastalar eskisinden daha iyi nefes alamıyorlarsa bu başarılı bir ameliyat olarak kabul edilmiyor.”

    Yücel, günümüzde estetik cerrahi talep eden hastaların büyük bölümünün çalışan, sosyal hayatın içerisinde yer alan insanlar olduğunu, bu nedenle ameliyat sonrasında şişlik ve morlukların çabuk düzelmesi, hastanın kısa sürede normal görünümünü kazanarak işine ve sosyal hayatına geri dönebilmesinin büyük önem taşıdığını vurguladı.

    Yücel, yeni tekniklerin cerrahi operasyon sonrasında daha hızlı iyileşmeyi sağlamaya yönelik olduğunu dile getirdi.

    “Kişilik özellikleri ve etnik yapı”

    Yücel, geçmişte yapılan burun estetiği ameliyatlarında burnun kaldırıldığını ve ucunun inceltildiğini, bunun da hastaların büyük bölümünün nefes almasını zorlaştırdığını söyledi.

    Daha önce burun ameliyatı sonrasında şişlik ve morlukların çok uzun sürdüğünü belirten Yücel, şöyle konuştu:

    “Şimdi ise buruna şekil verilirken hastanın yüz yapısı, kişilik özellikleri ve etnik yapısı göz önünde tutuluyor. Özellikle kadın ve erkeklerdeki yaklaşım tamamen farklı olmalı. Erkeklere kadınsı bir burun yapmamaya özen gösteriyoruz. Herkese aynı burunu yapmamaya çalışıyoruz. Ameliyat öncesinde bilgisayar simülasyonları yaparak burunun son halini belirliyoruz. Amaç hastanın ameliyatlı olduğunun anlaşılmaması.”

    Yücel, göz kapaklarını yüzden bağımsız düşünme döneminin de sona erdiğini, üst kapağa yönelik bir işlem yaparken sıklıkla kaş ve alına da bir müdahale yaptıklarını dile getirdi.

    Göz altıyla ilgili bir işlem yaparken orta yüz ve yanak bölgesinde de bir gençleşme hedeflediklerini ifade eden Yücel, şöyle devam etti:

    “Eskiden amaç fazla ciltte torbalara yol açan yağları çıkartmaktı. Bu da içeri çökük gözlere neden oluyordu. Şimdi ise göz çevresine çok katmanlı yaklaşım yapıyoruz. Bu da sağlık açısından önemlidir. Cerrahi öncesinde göz küresinin etrafı, kemik çatı, şakaklar, kaş altları, orta yüz ve yanak bölgesini yağ enjeksiyonlarıyla güçlendiriyoruz.”

    “Kişi yedikleri ve içtiklerine dikkat etmeli”

    Yücel, hastaların vücudunun birçok yerine estetik yaptırdığını ifade ederek, “Karnındaki yağlanmadan rahatsız olanlar gerdirme işlemi yaptırabiliyor. Çok acı çekileceğine dair kötü bir efsaneye sahip. Gayet sağlıklı bir yöntemle karındaki fazla olan yağlanmayı da ortadan kaldırabiliyoruz. Ayrıca estetik yöntemle vücuttan çıkarılan yağ tekrar vücudun başka bir yerinde yapılacak estetik operasyonda kullanılabiliyor” diye konuştu.

    Yücel, estetik ameliyatların ardından kişinin yediklerine ve içtiklerine dikkat etmesi gerektiğini kaydetti.  (AA)

  • İyi estetik anlaşılmayan estetiktir…

    İyi estetik anlaşılmayan estetiktir…

    Estetik cerrahide artık eskiden olduğu gibi abartılı değişiklikler yapılmıyor. ‘İyi estetik, anlaşılmayan estetiktir’ anlayışı giderek hakim oluyor. İşte, ayrıntılarıyla estetikte yeni trendler…

    Göz çevresi estetiği: Göz kapaklarını yüzden bağımsız düşünme dönemi sona erdi. Üst kapağa yönelik bir işlem yaparken sıklıkla kaş ve alına da bir müdahale yapıyoruz. Alt kapak ile birlikte orta yüz ve yanak bölgesinde de bir gençleşme hedefliyoruz. Eskiden amaç fazla cildi ve torbalara yol açan yağları çıkartmaktı. Bu da içeri çökük gözlere neden oluyordu. Şimdi ise göz çevresine ‘çok katmanlı yaklaşım’ yapıyoruz. Cerrahi öncesinde göz küresinin etrafı, kemik çatı, şakaklar, kaş altları, orta yüz ve yanak bölgesi yağ enjeksiyonları ile güçlendiriliyor. Göz torbalarına yol açan yağlar orta yüzü ve yanakları desteklemekte kullanılıyor. Amaç gençlerde olduğu gibi dolgun görünüm kazandırmak. Bunu yaparken göz kapağı düşüklüklerini ve asimetrilerini de düzeltiyoruz. Ameliyat 1-2 saat sürüyor. Çoğu hastaya genel anestezi gerekmiyor. Hasta aynı gün evine dönebiliyor. Dikişler 5-6 gün sonra alınıyor. Dikişler alındığında makyaj yaparak işe dönmek mümkün.

    Burun estetiği: Ülkemizde hâlâ en çok yapılan estetik ameliyat. Eskiden çok oyulmuş, çok kaldırılmış, ucu çok inceltilmiş burunlar yapılırdı ve hastaların büyük bölümü nefes alamazdı. Ameliyat sonrası şişlik ve morluklar çok uzun sürerdi. Şimdi ise buruna şekil verilirken hastanın kişilik özelliklerini, etnik yapısını, mesleğini göz önünde tutuyoruz. Özellikle kadın ve erkeklerdeki yaklaşım tamamen farklı olmalı. Erkeklere kadınsı bir burun yapmamaya özen gösteriyoruz. Herkese aynı burunu yapmamaya çalışıyoruz. Ameliyat öncesinde bilgisayar simülasyonları yaparak burunun son halini belirlemeye çalışıyoruz. Amaç hastanın ameliyatlı olduğunun anlaşılmaması. Ayrıca hastanın solunum fonksiyonlarını düzeltmeye önem gösteriyoruz. Ameliyat süresi yaklaşık 2-3 saat. Hasta aynı gün taburcu oluyor. İşlem ağrısız. Bir hafta sonra alçı ve dikişleri aldığımızda morluk ve şişlikler büyük oranda geçmiş oluyor ve hasta işine dönebiliyor. Hastaların korkulu rüyası burun tamponlarını ben uzun yıllardır kullanmıyorum.

    Yüz gençleştirme: Eskiden yüz germe yapılan hastalar rüzgar tünelinden çıkmış gibi görünürlerdi. Artık yüzü üç bölümde değerlendiriyoruz: Üst yüz, orta yüz, at yüz ve boyun. Hastanın hangi bölümde cerrahiye ihtiyacı varsa oraya ağırlık veriyoruz. Uygun hastalarda kısa izli teknikleri seçiyoruz. Gerektiğinde endoskop kullanarak hiç iz bırakmadan yüz germe yapabiliyoruz. Yine temel değişikliklerden birisi germenin yönü. Eskiden dokular arkaya doğru gerilirdi. Şimdi ise yukarı çekiyoruz. Bu da daha doğal ve kalıcı bir görünüm kazandırıyor. Hastanın gençlik fotoğraflarını incelemek önemli. Amacımız hastayı başka birisi haline getirmek değil, gençliğindeki görünümünü geri kazandırmak. Yağ enjeksiyonları ile kaybedilmiş olan yumuşak dokunun yerine konması, yüz gençleştirmenin de temel işlemlerinden birisi olmuş durumda. Yüz germe ameliyatları, yapılan işlemlere bağlı olarak 3-6 saat kadar sürüyor. Hastalar bir gün hastanede yatıyorlar. İki gün sonra banyo yapmak serbest. Bir hafta içerisinde tüm dikişler alınıyor. Yüzün oturması iki haftayı buluyor.

    Yüzde yağ enjeksiyonları: Hem yüzde ve vücutta oluşan yumuşak doku kaybı yerine konuyor, hem de yoğun kök hücre içeriği sayesinde yıpranmış dokuların onarılması sağlanıyor. Yağ enjeksiyonları yüzde alında, şakaklarda, göz çevresinde, burunda, orta yüzün dolgunlaştırılmasında, yanak ve elmacık kemiklerinin desteklenmesinde, dudaklarda, çene konturlarının belirginleştirilmesinde kullanıyor. Özellikle göz çevresindeki renk koyulaşmalarını azaltılıyor. İşlem 1-2 saat sürüyor ve hasta aynı gün evine dönüyor. Dikiş almak gerekmiyor. Genellikle bir hafta sonra işe dönmek mümkün.

    Meme küçültme ve dikleştirme: Ülkemizde çok yapılan ameliyatlardan birisi. Ne yazık ki hastalar arasında kötü bir ünü var. Çok ağrılı olduğu, çok iz kaldığı, uzun süre hastanede yatılması gerektiği yönünde kaygılar yaygın. Oysa işlem 2-3 saat sürüyor, hasta aynı gün evine dönüyor. Ağrısız bir ameliyat olduğunu söylemek mümkün. 2 gün sonra banyo yapıp evden çıkabilir, araba kullanabilir, işine dönebilir. Tümüyle eriyen dikişler kullanılıyor. Üç hafta sonra spora izin veriyoruz. Hastaların tümü ameliyat öncesi mamografi ile kontrol ediliyor ve çıkan parçalar patolojiye gönderiliyor. Meme küçültme işlemi meme kanseri riskini de yarı yarıya azaltıyor.
    Meme büyütme: Protez teknolojisindeki gelişmeler sayesinde meme büyütme işlemlerinden sonra oluşabilen can sıkıcı sorunlar azalmış durumda. Artık anatomik, damla şekilli protezler kullanıyoruz. Bu sayede her hastanın anatomik yapısına uygun farklı şekillerde protezler koyabiliyoruz. Standart uygulamayı meme altı kesisi, fasya altına anatomik protez yerleştirilmesi ve gereken hastalarda yağ enjeksiyonları ile görünümün doğallaştırılması şeklinde özetleyebiliriz. Kas altı uygulamalarındaki şiddetli ağrılar bu yöntemde gözlenmiyor. Neredeyse ağrısız denilebilir. İşlem 1-2 saat sürüyor. Hastanede yatmak gerekmiyor. İki gün sonra işe dönmek mümkün. Uzun vadede protez patlaması gibi sorunlar çok aza inmiş durumda. Top gibi durmayan, doğal, ameliyatlı olduğu anlaşılmayan göğüsleri hedefliyoruz.

    Karın germe:
    Şiddetli ağrı, günlerce ayağa kalkamama, emboli tehlikesi gibi söylentiler birçok hastayı bu son derece etkili işlemden uzaklaştırıyor. Uzun yıllardır Brezilya tekniği denilebilecek bir yöntem kullanıyorum. Karın germe yaparken hastanın belini inceltiyor, gerekiyorsa kalçasını dolgunlaştırıyorum. Yine gereken hastalarda göğüs ameliyatlarını da aynı ameliyat sırasında yapıyorum. Yalnızca karın germe ise işlem 3 saat kadar sürüyor. Meme de yapılacaksa 5-6 saati bulabiliyor. Ameliyattan 3 saat sonra hastalar ayağa kalkıyor, ertesi gün taburcu oluyorlar. 10 gün sonra işe dönmek mümkün. Ağrı erken dönemlerde bile minimal. Gerginlik hissi bir süre devam ediyor.

    Popo estetiği: Birçok kadının derdi ve kesin bir çözüm yok. Irksal faktörler, beslenme şekli ve spor, kalça şeklinin belirlenmesinde çok önemli. En çok yaptığımız yağ şekillendirme işlemleri. Beli inceltiyoruz, basenleri alıyoruz ve çıkan yağları kalçanın üst tarafına dolduruyoruz. Böylece arkaya doğru çıkık, dik duran, yuvarlak ve yüksek bir popo elde edebiliyoruz. Eğer yeterli yağ yoksa silikon protezlerle popoya güzel bir şekil vermek mümkün. Protez uygulamalarında hasta bir gün yatıyor. Liposhaping yapıldıysa aynı gün taburcu ediyoruz.

    Liposuction (yağ aldırma): Liposuction (yağ aldırma) yerine liposhaping, yani ‘yağ şekillendirme’ terimini kullanmak daha doğru. Çıkan yağları eskiden olduğu gibi atmak yerine, vücudun başka yerlerine ilave ediyoruz. Özellikle kalçalara yapılan yağ enjeksiyonları daha yuvarlak, biçimli ve yüksek bir popo elde etmekte son derece etkili. Beraberinde beli çukurlaştırıp basenleri de daraltınca latin görünümlü kalçalar elde ediyoruz. Bu yöntemle bacakları inceltmek, ayak bileklerini inceltmek, gereken yerleri kalınlaştırarak bacak eğriliklerini düzeltmek mümkün. Ayrıca karın ve bel kıvrımlarını belirginleştirmek, karına baklava görünümü vermek, bele gamze yerleştirmek mümkün. Liposuction genel ya da lokal anestezi altında yapılıyor. Hastalar aynı gün evlerine dönüyorlar. Ertesi gün banyo yapmak ve 2 gün sonra işe dönmek mümkün. 3 hafta kadar korse kullanmak gerekiyor. İşlem sonrası acı yok, ancak birkaç gün çürük ağrısı gibi bir ağrı duyuluyor. Ameliyat sonrası hastaların aşırı kilo almamaları önemli.

    Estetik ve Estetik Cerrahi hakkında herşey için tıklayın !

    Posta

  • Estetikte bu yanlışlara dikkat

    Estetikte bu yanlışlara dikkat

    Güzel görünmek, hem kadın hem de erkekler için vazgeçilmez bir arzudur. Kulaktan dolma bilgilerle yaptırılan estetik operasyonlar, istenmeyen sonuçlara yol açabilir. İmep Estetik’ten Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İlker Manavbaşı, burun estetiği, meme protezi, göz kapağı ameliyatı, liposuctionla yağ aldırma ve botoksla gençleşme gibi
    estetik operasyonlar konusunda doğru bilinen yanlışları açıklıyor.

    Plastik cerrahi uygulamalarına yepyeni bir teknik kazandıran Op. Dr. İlker Manavbaşı, kendi buluşu olan “Klipsleme Tekniği” ile kısa zamanda dikkatleri üzerine çekti. Son 6 yıldır da, düzeltilmesi imkansız olarak kabul edilen eğri burunlarda son derece başarılı sonuçlar elde ediyor. Manavbaşı’nın, bu vakaların sonuçlarını içeren İngilizce yayını ise, dünyanın en saygın dergilerinden Journal of Plastic Reconstructive and Aesthetic Surgery isimli dergide yayınlandı. Op. Dr. İlker Manavbaşı, aynı zamanda dünya çapında 99 üyesi bulunan The Rhinoplasty Society Derneği’nin de en genç üyesidir. 10 yılı aşkın deneyimiyle kendi uygulamalarından çıkardığı sonuçların derlendiği doğru bilinen yanlışlar ise şöyle;

    Estetik Operasyonlarda Doğru Bilinen Yanlışlar Nelerdir?

    YANLIŞ: Gözkapağı ameliyatları hastanın görme yetisinde sorun yaratabilir.
    DOĞRU: Yaşlanmanın etkisiyle göz kapağı düşebileceği gibi bazı kişilerde göz kapağı kalıtımsal olarak da düşük olabilir. Bu durum kimi zaman kişinin görmesine zarar verebilecek boyutlara varabilir. Her yaş grubundan hastaya bu şikâyetler için operasyon yapılır. Gözkapağı ameliyatları, göze zarar vermenin aksine birçok hastada görülen ileri yaşa bağlı göz kapağı kaynaklı görme zorluğunun önlenmesi açısından çok faydalıdır.

    YANLIŞ: Estetik burun ameliyatından sonra burunda ağrı ve acı oluşur. Ameliyat sonrası gözlük takılmaz.
    DOĞRU: Estetik burun ameliyatından sonra hasta burnunda ağrı hissetmez. Burun ağrısı ya da acısı olmaz. Hasta, kemiklere müdahale yapılmasının ağrıya yol açacağını sanarak, kemik kırılmadan ameliyat yapılmasını ister. Bilinenin aksine, ameliyat sırasında burun kemikleri kırılmaz, özel aletler ile kesilir ve bu işlem ağrı oluşturmaz. Estetik burun ameliyatından 1 hafta sonra yani alçı çıktıktan sonra gözlük takmaya başlanmasında hiçbir sakınca yoktur.

    YANLIŞ: Estetik burun ameliyatından sonra burun düşebilir.
    DOĞRU: Son yıllarda burnu oluşturan her yapıyı ayrı ayrı ele alan çeşitli ameliyat teknikleri gelişti. Bu teknikler uygulandığında hiçbir hastada burun düşmesi problemi yaşanmaz. Ancak burun ucu hareketli bir yapı olduğundan, burun ameliyatı sırasında doğru teknikler uygulanmazsa, zamanla yerçekiminin etkisiyle aşağı doğru düşebilir. Estetik olarak hoş bir görüntü oluşturmayıp, nefes alma problemlerine yol açabilir.

    YANLIŞ: Estetik burun ameliyatından sonra tamponlar acı vermez ama nefes alma sorunu yaşanabilir.
    DOĞRU: Tampon, burun drenajina izin vermeyip, çıkarılırken hastaya acı verir. Bu nedenle son yıllarda burun ameliyatlarında silikon splint tercih edilmektedir. Silikon splint, tampona nazaran nefes almaya izin verir ve çıkarılırken de hastaya acı vermez. Silikon splintler, rahatça burun kanamasına yol açmadan çıkartılırlar. Ameliyattan sonra ilk hafta silikonlar nefes almaya kısmen de olsa izin verirler. Silikonlar alındıktan sonra ise hiç bir sorun kalmaz, normal nefes almaya devam edilir. Ayrıca, ameliyata bağlı nefes alma sorunu bir yana, hastalar ameliyatlardan sonra burundan daha iyi nefes almaktadır.

    YANLIŞ: Rahat bir nefes için burun içi, estetik görünüm için burnun dışı ameliyatı yapılır. Genç yaşta burun ameliyatı yaptırılmaz.
    DOĞRU: Uzun yıllardan bu yana devam eden uygulamalar sonrası hastalarda bazı yanlış kanılar yerleşti. Bunlardan biri de nefes almak için burnun içinin, estetik olarak güzelleşmek amaçlandığında ise burnun dışının ameliyat edilmesi gerektiğidir. Artık günümüz modern burun ameliyatları çağında, bu yaklaşım terk edildi. Hem burun içi hem de burnun dış çeperi nefes almada aynı oranda etkili oluyor. Estetik amaçlı burun ameliyatları; kızlarda 17, erkeklerde ise 18 yaşından itibaren yapılır. Eğer temel şikâyet burundan nefes almakta güçlük ve ciddi burun eğriliği ise, çok daha erken yaşlarda dahi bu ameliyatlar yaptırılabilir.

    YANLIŞ: Erkeklerde estetik burun ameliyatı doğal durmaz.
    DOĞRU: Erkeklerin estetik burun ameliyatlarına yaklaşımı her zaman kadınlardan farklı olmaktadır. Ameliyat olduğu kısmen belli de olsa bir bayan bunu sorun etmez iken, bir erkek için bu durum ciddi bir stres kaynağı olabilir. Erkek ideal burun yapısı kadın ideal burun yapısından farklıdır. Bu kurallara uyan burun şekli bilgisayarda hasta ile beraber tespit edildikten sonra, bire bir ameliyat sırasında uygulanmaktadır. İkinci aşamada ise, sonuç konusunda ikna olan hastalar ameliyat ve sonrası ağrı ile ilgili yersiz korkularını yenerler. Günümüzde genel anestezi son derece güvenli bir yöntemdir. Hasta da ek bir sağlık problemi yok ise rutin testler uygulanarak ameliyata hazırlanır. Ağrı konusu ise yanlış bilinen bir diğer mevzudur. Burun ameliyatı sonrasında hastalar ağrı hissetmezler.

    YANLIŞ: Estetik operasyonlar için yaz ayları uygun değildir.
    DOĞRU: Yazın sadece yüz derisinin soyulduğu ameliyatlar yapılmaz, bunun dışında her türlü estetik ameliyatlar yapılabilir. Diğer mevsimlerden farklı olarak hasta ameliyat sahasını, yani dikiş atılan bölgeyi güneşten korumalıdır. Bunun için yüksek koruma faktörlü güneş kremleri, şapka ve şemsiye kullanılabilir.

    YANLIŞ: Burun ameliyatı sonrası denize girmek risklidir.
    DOĞRU: Burun estetik operasyonlarında bir diğer kaygı da iyileşme sürecidir. Geliştirilen yeni ameliyat teknikleri ile kişi hiçbir morarma yaşamadan kısa sürede istediği burna sahip olduğu gibi olası morlukların iyileşme süresi de çoğunlukla 1 haftayı geçmez. İyileşme sürecinde deniz suyu spreyleri ilaç olarak, burnun daha kolay iyileşmesi için kullanılır. Bu sebeple özellikle estetik burun ameliyatından 10 gün sonra hastalara denize girmeleri önerilir. Deniz suyu ödem çözücü etkisi sayesinde sprey kullanmadan, doğal yollarla iyileşmeye katkı sağlar, iyileşme süresi kısalır.

    YANLIŞ: Meme protezi ya da meme küçültme operasyonu sonrası kanser riski görülebilir.
    DOĞRU: Bugüne kadar meme büyütme amacıyla kullanılan meme protezlerinin, meme kanseri dahil hiçbir hastalık riskini artırdığına dair herhangi bir bilimsel veri bulunmamaktadır. 21.yüzyıl tıbbının vardığı kanı şudur ki silikon ve titanyum vücut dokularına en iyi uyum sağlayan materyallerdir. Titanyum sert dokuları desteklemek amaçlı kullanırken, yumuşak dokuları büyütmek için silikon kullanılmaktadır. Meme büyütme amaçlı yerleştirilen silikonlar 50 yıldır kullanılmaktadır ve henüz sağlığa zararlı bir etkisi saptanmamıştır. Herhangi bir kanser tipiyle bağlantısı olduğu yönünde bir bulgu da bulunmamaktadır.

    Bu noktada meme protezlerinin kullanımı ile ilgili tek konu protezli memelerin mamografi ile değerlendirilmelerinin oluşturabileceği güçlüktür. Son yıllarda protezlerin daha çok kas altına yerleştirilmesi diğer bir ifadeyle protezle meme dokusunun fiziksel temasının azaltılması mamografi değerlendirmesindeki bu güçlüğü azaltmıştır. Aynı zamanda kişinin dikkatini memeye yönelteceği ve rutin meme muayenelerini aksatmadan yapacağı için olası meme kanseri gelişmesi durumunda daha erken tanı konulmasını sağlar. Ortalama her 10 kadından 1 tanesinin meme kanserine yakalandığı düşünülürse erken tanı en önemli konuyu oluşturmaktadır. Bu da kansere tedavi edilebilir devrede tanı konmasını sağlar. Meme küçültme ameliyatı sayesinde, direk meme dokusu azaltıldığından, kanser geliştirebilecek hücre azaltılmış olmaktadır. Tüm bunlar sayesinde diyebiliriz ki, meme ameliyatlarının meme kanserini önlemede ve erken teşhis konusunda olumlu etkileri vardır.

    YANLIŞ: Protez ve meme küçültme operasyonu sonrası kadınlar bebeklerini emziremez.
    DOĞRU: Protezin meme dokusuyla herhangi bir teması yoktur. Protez memenin arkasına ya da meme kasının arkasına yerleştirilir. Böylece emzirme konusunda hastalar hiç bir sorun yaşamaz. Meme küçültülmesi sonrası kalan meme dokusunun meme başıyla olan bağlantısı ameliyat sırasında kesilmediğinden, memenin süt verme fonksiyonu etkilenmez.

    YANLIŞ: Meme büyütme ameliyatında kullanılan protezin belli bir zaman sonra değişmesi gerekir.
    DOĞRU: Protezlerin belli bir zaman sonra değişmesi gerekmez. Çok nadir olarak ilk bir sene içinde silikonun etrafındaki zar kalınlaşıp, kapsül denilen sert yapıyı oluşturabilir. Böyle bir durumda hastaya ağrı hissi verme ihtimaline karşı silikon çıkarılır. Hemen yenisiyle değiştirilebilineceği gibi vücut dinlendirilip, bir süre sonra yeni bir protez de konabilir.

    YANLIŞ: Meme protezi ameliyatından sonra göğüsler sarkmaz.
    DOĞRU: Fazla kilo alınırsa veya vücuda oranla çok büyük protez kullanılmışsa göğüste sarkma olabilir.

    YANLIŞ: Şeker hastaları Liposuction yaptıramaz.
    DOĞRU: Halk arasında bilinenin aksine şeker hastaları liposuction yaptıramaz grubunda değildir. Hatta bu ameliyatlardan en çok faydalanacak gruptadır. Özellikle şeker hastalarında tablo iyiye giderken, liposuction kiloya bağlı tansiyon hastalarına da faydalı olur. Tip 2 diyabet hastalarında vücuttaki yağ oranını azaltmak, hastaya sistemik hastalıklar geliştirmemesi için yardımcı olarak olumlu etkiler yapar. Amerika’da şeker hastalığı için uygulanan tedavilerden biri de liposuction’dır. Ayrıca liposuction’ın psikolojik faydaları da vardır. Pek çok hastada mevcut olan minör depresyon düzelir. Hasta hayatla ve kendiyle daha barışık, daha mutlu ve verimli bireyler haline dönüşür. Liposuction bu yönleriyle sadece estetik için değil, sağlık için de faydalı olabilen bir yöntemdir.

    YANLIŞ: Liposuction ile zayıflamak sağlıklı değildir.
    DOĞRU: Genetik özellikler nedeniyle vücudun belirli bölgelerinde biriken ve asimetriye neden olan fazla yağlardan liposuction ile kurtulmak mümkündür. Bel bölgesine ya da kalçaya oturmuş, verilmesi zor yağlardan kurtulmak için liposuction yaptırmak hastanın sağlığına olumlu katkı yapacağı için faydalı bir uygulamadır.

    YANLIŞ: Uzun süreli botoks uygulaması zararlıdır. Botoks uygulanan bölge eskisinden daha kötü görünür.
    DOĞRU: Estetik operasyon yaptıran hastalar, ameliyat, botoks ya da yağ dolgusu gibi uygulamaların öncesindeki görüntülerini unutma eğilimindedir. O nedenle botoks etkisi son bulduğunda kişi işlem öncesi halini unuttuğu için botoksun o bölgeyi daha kötü yaptığını düşünür. Bu hastalarda sıkça rastlanan bir durumdur. Bu sebeple uygulanacak bütün işlemler öncesi ve sonrası fotoğraflar çekilip, her hasta için arşiv çalışması yapılır.

    YANLIŞ: Yağ dolgusu operasyonlarında hastalık kapma riski vardır.
    DOĞRU: Yağ transferi; kişinin vücudunun herhangi bir yerinden alınan yağın, vücudunun başka bir yerine enjekte edilmesi işlemidir. Her hastaya kendi yağı enjekte edildiğinden hastalık kapma riski de yoktur.

    YANLIŞ: Sezaryen doğum ile karın germe operasyonu birlikte yapılabilir.
    DOĞRU: Bu iki operasyonun aynı anda yapılması uygun değildir. Karın bölgesinin kendini toparlaması ve son halini alması için bir süre beklemek gerekir. Bu nedenle sezaryen doğum ile aynı anda karın germe işlemi asla önerilmez ve en az 6 ay beklenmesinde fayda vardır.

    YANLIŞ: Kepçe kulak operasyonları sadece yetişkinlere yapılır.
    DOĞRU: Kepçe kulak sorunu birçok çocukta psikolojik ve ruhsal sorunlara neden olur. Bununla beraber sosyal hayattaki yansımaları çocukları olumsuz etkiler. Kepçe kulak ameliyatları 5-6 yaşından itibaren yapılabilir.