Etiket: bunama

  • Bir testle unutkanlığın nedenini öğrenin

    Bir testle unutkanlığın nedenini öğrenin

    Günlük yaşamın koşuşturması içinde önemsenmeyip, tedavisi geciktirilen unutkanlık, bunama hastalığına ya da depresyona işaret ediyor olabilir.

    Psikoloji Uzmanı Psikolog Sevda Sevimli Yurtseven, unutkanlık nedenleri, tedavi yöntemleri ve nöropsikolojik testler hakkında bilgi verdi.

    DEPRESYONLA BİRLİKTE UNUTKANLIK ORTAYA ÇIKABİLİR

    Depresyon, derin bir üzüntü hali içinde olup, sıkıntı, ağlamalar, uyku bozukluğu, fiziksel durgunluk, hiçbir şeyden zevk alamama, unutkanlık, konsantrasyon güçlüğü gibi belirtilerden oluşan bir tablodur. Depresyondaki kişi; kendi hayatı, gelecek, diğer kişiler ve olaylar ile ilgili olumsuz kavramları zihninde geliştirmeye yatkındır. Bir olaydan genelleme yaparak her şeyin olumsuz ve kötü gittiğine dair çıkarımlarda bulunabilir.

    Depresyonla beraber; iş performansında düşme, algılama sorunları, eşyaların yerini unutma, yeni bilgileri daha önceki performansından düşük şekilde öğrenebilme ve odaklanamama gibi sorunlar sıklıkla görülmektedir.

    BUNAMA İLERİ YAŞLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR

    Yaşlı bir kişinin unutkanlıkla ilgili şikayetleri varsa, çevre tarafından oldukça normal karşılanabilir. Normal yaşlılık unutkanlığında kişi, günlük yaşamında tümüyle bağımsızdır. Kendi işlerini halledip, planlama yapabilmektedir. Ancak çağımızın hastalığı olan bunama(demans), yaşam süresinin uzamasıyla beraber insanı tehdit eder duruma gelmiştir.

    Özellikle “Alzehimer Tipi Demans” yaşlılık öncesi ve yaşlılıkta en çok görülen bunama nedenidir. Bu hastalığın başlangıç döneminde tanı koymak oldukça güç olduğundan, gerçek sıklığı saptamak çok mümkün görünmemektedir.

    Alzheimer’a karşı Havuç kürü için tıklayın !

    Genel olarak 65 yaşın üstündeki nüfusta yüzde 2-4 arasında görülür ve 75 yaş üstü sıklık artmaktadır. Hafif demanslı kişilerde işte ve ev dışında bağımsızlık bozulmaya başlamaktadır.

    Orta demanslılarda bağımlılık artar, kişi yaşamı ve kendi bakımında sorunlar yaşar. Ağır demanslı hastalarda ise sürekli bakım gerekir ve kişi tümüyle çevresine bağımlı hale gelmiştir.

    HASTANIN GÜNLÜK YAŞANTISINI OLUMSUZ ETKİLİYOR

    Hafif evredeki demanslı hasta çalışıyorsa işinde verimliliğini yitirir. Yakın geçmişe ait olayların hatırlanmasında güçlük çekme, aynı soruların tekrarlanması ve kelime bulma güçlükleri hastanın yakınlarının dikkatini çeken başlıca özellikler arasında yer almaktadır. Hasta kendi bildiği mekanları dolaşabilse de, yabancı mekanlarda kaybolabilir. Yeni telefon numaralarını öğrenememe, yemek yaparken malzemeleri unutma ve uyku kalitesinde bozulma görülmektedir. Bu bozukluklarla beraber depresyon da tabloya eşlik edebilir.

    UNUTKANLIĞINIZIN NEDENİ DEPRESYON MU? BUNAMA MI?

    Unutkanlıkla ilgili durumlarda nöropsikolojik değerlendirme, nörolojide yardımcı muayene yöntemlerinden biridir. Bu muayene beyin-davranış ilişkisi temeline oturan nöropsikolojik testlerle gerçekleştirilmektedir. Alzheimer hastalığının erken dönemlerinde beynin hareket ve duyu sistemleri dışında kalan bölgeler de etkilenmektedir. Beyin bölgelerinin aracılık ettiği mental işlevleri değerlendiren ve bunlardaki bozulmaları gösteren nöropsikolojik testlerdir.

    Klinik olarak özellikle ayırt edilmesi zor olan depresyon ve bunamanın ayırt edici tanısında nöropsikoloji yardımcı olmaktadır. Bu tip testlerle; hastanın basit dikkat, dikkati sürdürme, bellek, soyutlama, planlama, görsel mekansal algı ve yapılandırma özelliklerine bakılıp unutkanlığın neye bağlı olduğuna dair fikir oluşturulabilmektedir.

  • 7’den 70’e Taş devri diyeti Prof. Dr. Ahmet Aydın’dan

    7’den 70’e Taş devri diyeti Prof. Dr. Ahmet Aydın’dan | 1Prof. Dr. Ahmet Aydın’dan hastalıklara karşı korunma kalkanı!

    7’den 70’e
    Taş devri diyeti

    Dünyada hiçbir gerçek saklı kalmaz. Üstü ne kadar örtülürse örtülsün, halkın kolayca ulaşabileceği, ucuz ve basit tedavilerin kimi zaman servet harcanan pahalı ve karmaşık tedavilerden etkili olabildiği gerçeği gibi…
    Hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde besin unsurlarını kullandığım Taş Devri Diyeti kitabımın gördüğü büyük ilgi artık “statükocu tıp masalları” yerine gerçekleri duymak istediğimizin ispatı. Ne de olsa Taş Devri Diyeti’ni tabiat ana yazmış, diyet diktatörleri değil!

    Ben akşam başımı yastığa koyduğumda huzurla uyuyabilmek için bilgimle ve vicdanımla elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Yeni konu başlıklarıyla genişleterek yeniden kaleme aldığım 7’den 70’e Taş Devri Diyeti kitabının tıp öğrencilerinden diyetisyenlere, hastalardan hekimlere birçok insanın başvuru kaynağı olmasını umuyorum.

    Böyle diyor Ahmet Aydın, sağlıklı beslenmenin başucu kitabında.

    7’den 70’e Taş Devri Diyeti, Aydın’ın 30 yılı aşan hekimlik hayatının bir meyvesi, beslenmeyle ilgili tartışmalara koyulan bir ‘son nokta’ aslında. Kitap, doğru ve sağlıklı beslenerek hastalıklarından korunmanın mümkün olduğunu, yüzlerce bilimsel araştırma ekseninde gözler önüne seriyor. Türk halkının en çok muzdarip olduğu hastalıklara tek tek değiniyor, reklâmlarla pompalanan birçok yararsız hatta zararlı yiyeceği mercek altına alıyor. Bu janjanlı gıdaların bizleri nasıl hasta ettiğini cesurca belgeliyor. Beslenme-hastalık ilişkisini 67 farklı başlıkta inceleyen 504 sayfalık bu dev kitap, bu kapsam ve bütüncüllüğüyle Türkiye ve dünyada da bir ilki temsil ediyor.

    Hamileler, bebek büyütenler, sporcular… Şişmanlar ve depresyondakiler… Kanser, kısırlık, astım, reflü, hipertansiyon, Alzheimer gibi onlarca hastalıktan kurtulmak isteyenler… Özetle yaşlı genç herkes… 7’den 70’e Taş Devri Diyeti hepimiz için en güvenilir başvuru kaynağı!

    KİTABIN İÇİNDE NE VAR ?

    1. Tarih içinde besinlerimizin değişimi ve kronik hastalıklar
    2. Şekerin tarihi
    3. Mısır şurubu, tatlandırıcılar
    4. Gazlı içecekler, enerji içecekleri, kutu meyve suları
    5. Ekmek
    6. Yağların insan sağlığındaki önemi
    7. Sıvı yağlar
    8. Zeytinyağı
    9. Kanola yağı
    10. Kızartma yağları
    11. Tağşiş yağ
    12. Margarin
    13. Balıkyağı
    14. Süt, yoğurt
    15. Yoğurttaki süt proteini yüzdesinin azaltılması
    16. Yoğurtlar niye ekşimiyor?
    17. Süt tozu
    18. Süt, enfeksiyon, kaymaklı yoğurt
    19. Meyveli yoğurtlar
    20. Soya
    21. Et, vejetaryen beslenme
    22. Tavuk
    23. Probiyotikler
    24. Su
    25. Tuz
    26. Beslenme ve fiziksel özellikler
    27. Uyku
    28. Nefes almak
    29. Isıtma kapları, pişirme şekilleri
    30. Tarım ilaçları, Yeşil Devrim
    31. Genleriyle oynanmış tohumlar
    32. Doğal gıda ve organik gıda
    33. Mono sodyum glutamat (MSG)
    34. Beslenme faciası, reklâmlar
    35. Hamilelik öncesi ve hamilelikte beslenme
    36. Süt çocuğu beslenmesi I: 0–6 ay arasındaki beslenme
    37. Süt çocuğu beslenmesi II: Ek gıdalar
    38. Sporcu beslenmesi
    39. Şişmanlık, metabolik sendrom (insülin direnci)
    40. Gut
    41. Kolesterol, kalp-damar hastalıkları
    42. Hipertansiyon
    43. Kanserden korunma
    44. Reflü (göğüs yanması)
    45. Çölyak hastalığı
    46. Sivilceler
    47. Menopoz
    48. Kısırlık
    49. Prostat hastalıkları
    50. Böbrek taşı
    51. Osteoporoz (kemik erimesi)
    52. Romatizmal ve diğer iltihabi (enflamatuar) hastalıklar
    53. Diş sağlığı
    54. Enfeksiyon hastalıkları ve beslenme
    55. Alerjik hastalıklar
    56. Astım
    57. Kistik fibroz
    58. Depresyon
    59. Hiperaktivite, yaygın gelişimsel bozukluk, otizm
    60. Mültipl skleroz
    61. Unutkanlık, bunama, Alzheimer
    62. Baş ağrısı
    63. Doğumsal metabolizma hastalıkları
    64. Ne yapmalı?

    Ek I: Sağlıklı beslenmenin temel ilkeleri (Modifiye Taş Devri Diyeti)
    Ek II: Taş Devri Diyeti’ne yapılan eleştiriler, çok sorulan sorular
    Ek III: Temel beslenme bilgileri

    PROF. DR. AHMET AYDIN KİMDİR?

    1953 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Hobyarlı Ahmet Paşa İlkokulu, Samsun Anadolu Lisesi ve Ankara Fen Lisesi mezunu.
    1977 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni bitirdi. 1982 yılında aynı Fakülte’nin Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nde uzmanlığını tamamladı. 1982-1986 yılları arasında Çorlu’da askerlik ve Eskişehir’de zorunlu hizmet görevini yerine getirdi. Tekrar döndüğü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde 1988 yılında doçent, 1993 yılında Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı başkanı ve 1994 yılında da profesör oldu.
    Son yıllarını beslenme ile kronik hastalıklar arasındaki ilişkiye yoğunlaştıran Aydın’ın bu konuda halka bilgi veren www.beslenmebulteni.com isimli bir sitesi var.
    Evli ve bir çocuk sahibi olan Aydın’ın çeşitli konularda yazdığı 10 kitabı ve yerli ve yabancı çok sayıda makalesi mevcut.