Etiket: bülent tıraş

  • Hangi Kısırlık Vakasına Hangi Tedavi Uygulanmalı?

    Hangi Kısırlık Vakasına Hangi Tedavi Uygulanmalı?

    Kısırlık duygusal sağlığınız üzerinde büyük bir yük oluşturabilir ancak kısırsanız ve bebek sahibi olmayı umuyorsanız umutlanmanız için pek çok seçenek var. Bilim gelişmeye devam ediyor, tedavi seçenekleri daha iyi hale geliyorlar ve daha fazla bebek her sene aşağıdaki listede bulunan tekniklerden bir tanesi kullanılarak doğuyor. Hatta kısırlık yaşayan çiftlerin yarısından fazlası tedaviden sonra hamile kalabiliyor ve bunda tüp bebek gibi yüksek teknolojili ve pahalı tedaviler de dahil değil.

    Hangi Kısırlık Vakasına Hangi Tedavi Uygulanmalı?

    Hangi tekniğe ihtiyaç duyacağınız kısırlık sebebinize ciddi anlamda bağlı. Ne kadar masrafı olacağı da nerede yaşadığınız gibi bazı faktörlere göre değişebiliyor.

    Doğurganlık Hapları

    dogurganlik_haplari_nelerdir.jpg

    Nasıl çalışır: Enjeksiyon veya hap formunda alınan bu ilaçlar yumurta üretimini arttırmak için ovülasyonu başlatan hormonlar salgılarlar ve rahmi embriyo yerleşimine daha uygun hale getirirler.

    Kimler için iyi: Düzenli olarak yumurtlamayan kadınlar ve sperm kalitesi düşük eşlerin olduğu vakalarda. Eğer hasarlı veya tıkanmış fallop tüpleri ile endometriyoz kaynaklı skarlaşma varsa kaçının.

    Başarı oranları: Hapları alan ve yumurtlayan kadınların %40-45’i hamile kalıyor, iğne olanlarda ise %50’ye kadar başarı oranları mevcut.

    Artıları: Bu ilaçlar genelde kısırlık tedavisinde ilk seçenektirler çünkü maliyetleri düşüktür ve kullanılmaları kolaydır.

    Eksileri: Şişkinlik, baş ağrıları, sıcak basması ve bulantılar. Yan etkiler iğnelerde daha kötüdürler ve çoklu doğum, erken doğum ve büyük ovaryen kistlerin oluşumu ortaya çıkabilir.

    Suni Döllenme

     

    sunni_dollenme.jpg

     

    Nasıl çalışır: Özel olarak hazırlanmış sperm, ince, esnek bir alet vasıtasıyla doğrudan rahme yerleştirilir ve en yaygın doğurganlık yöntemidir. Eğer bu yöntemi seçerseniz doktorunuz doğurganlık haplarını da alarak döllenme şansınızı arttırmanızı isteyebilir.

    Kimler için iyi: Erkeğin spermlerinin hareketleri yavaşsa veya kalite düşükse, ayrıca sperm adedi düşükse iyidir. Partnerinin spermlerine karşı antikorlar üreten kadınlar veya vajina sıvısı çok yoğun, asidik veya yetersiz olduğundan spermlerin yumurtaya ulaşmakta zorlandıkları kadınlarda da kullanılır.

    Başarı oranları: Kadının yaşına ve erkeğin sperminin kalitesine bağlı ancak genel olarak her denemede %15-20 başarı oranı mevcut, 6 denemeden sonra %60-70 civarında başarı oranı yakalanıyor.

    Artıları: Doktorun ofisinde yapılabilecek basit bir prosedür.

    Eksileri: Doğurganlık haplarının muhtemel yan etkilerine bağlı olarak çoklu doğuma sebep olabilir.

    Tüp Bebek Tedavisi

    tup_bebek_tedavisi_kisirlik.jpg

     

    Nasıl çalışır: Çok adımlı bir işlemdir ve bu süreçte yumurtalarınız toplanır, laboratuvarda spermle döllenirler. Embriyolar geliştikleri zaman bir veya iki tanesi rahme implante edilirler, geri kalanı ise depolanır.

    Kimler için iyi: Endometriyoz skarları, tıkalı veya ağır hasarlı fallop tüpleri olan kadınlar ile yaşı ilerlemiş olanlar. Ayrıca açıklanamaz kısırlık sahibi çiftler ile çok düşük sperm kalitesine sahip erkeğin olduğu vakalarda.

    Başarı oranları: Yaşa göre değişir. Yaşı 35’in altındaki kadınların %41’i, 35-37 yaş aralığındakilerin %32’si, 38-40 yaş aralığındakilerin ise %23’ü hamile kalır.

    Artıları: Ciddi doğurganlık problemleri olan çiftler ebeveyn olabilirler.

    Eksileri: Tedavi maliyetli ve fiziksel olarak yorucudur. Ayrıca her denemeden önce bir doğurganlık ilacı kullanımı gerektirebilir.

    Taşıyıcı Annelik

     

    tasiciyi_anne.jpg

     

    Nasıl çalışır: Taşıyıcı anne, bebeği başka bir kadın için taşır. Yapay döllenme ile taşıyıcı anne hamile kalır, bu sırada babanın spermi veya tüp bebek tedavisi gibi çiftin embriyosu kullanılır.

    Kimler için iyidir: Hastalık, histerektomi veya kısırlık nedeniyle bebek taşıyamayan anneler. Nadiren de olsa iki partner de kısırsa kullanılabilir.

    Başarı oranları: Yumurta ve sperm kalitesine bağlı. Ortalama olarak canlı doğum oranı deneme başına %5-%30 civarında.

    Artıları: Doğurganlık problemi olan çiftler hamilelik elde edebilirler.

    Eksileri: Maliyetler yüksek. Çiftler hamilelik yokmuş gibi hissedebilirler. Ayrıca pek çok yasal yükümlülük ile uğraşmak zorunda kalırlar.

    Üreme Sistemi Ameliyatı

    ureme_sistemi_Ameliyati.jpg

    Nasıl çalışır: Ameliyat ile anatomik bozukluklar, skarlar ve tıkanmalar hem erkek hem de kadında tedavi edilirler.

    Kimler için iyidir: hastalık veya anormallik tanısı alan çiftler.

    Başarı oranları: Rahatsızlığa ve ağırlığına, ayrıca yaşa bağlı. Bir çalışmada endometriyoz için laparoskopik tedavi gören kadınların, bu tedaviyi almayanlara göre iki kat daha fazla hamilelik oranları yakaladıkları görülmüş.

    Artıları: Hastalıkla bağlantılı ağrı ve rahatsızlıkları gözardı edersek, hamilelik ihtimalini arttırabilir.

    Eksileri: Bazı ameliyatlar diğerlerinden daha kapsamlıdır ve bu da riski, maliyeti ve istirahat sürecini uzatır.

    Gamet İntrafallopian Transfer

    Nasıl çalışır: Kadından yumurtalar toplanır, bunlar erkeğin spermlerinin bulunduğu petri kabında karıştırılırlar ve sonra direkt olarak döllenmenin olacağı fallop tüplerine aktarılırlar.

    Kimler için iyidir: Kadının en az bir fallop tüpünün çalıştığı vakalarda veya erkekte az sperm adedi ile zayıf hareketlilik olduğu zaman. Ayrıca dini ve ahlaki sebeplerden dolayı tüp bebek tedavisini reddedenler ile açıklanamayan kısırlığı olanlar.

    Başarı oranları: Bir denemede %25-30 oranında hamilelik yakalanıyor, genç, sağlıklı kadınların başarı ihtimali daha fazla.

    Artıları: Doğal bir ortamda döllenmenin gerçekleşmesini sağlar.

    Eksileri: Döllenmenin olduğuna dair hemen bir onay gelmez. Tüp bebek tedavisinden daha karmaşıktır çünkü tüplere yumurta ile spermin yerleştirilmesi için laparoskopi gerekir. Birden fazla yumurta kullanılırsa ki genelde olur, çoklu doğum riski normalden yüksektir.

    Zigot İntrafallopian Transfer

    Nasıl çalışır: Tüp bebek tedavisi gibidir ancak bu durumda embriyo rahme değil fallop tüplerine aktarılır.

    Kimler için iyidir: Açıklanamayan kısırlık sahibi çiftler veya erkekte düşük sperm adedi olan vakalarda. Kadının en azından bir tüpünün açık olması veya yumurtlama problemleri olması gerekli.

    Başarı oranı: Çoğu yardımcı üreme tekniğinde olduğu gibi yaşa ve sağlığa bağlı. Genel olarak deneme yapanların %36’sı hamile kalırken, %29’u doğum yapıyor.

    Artıları: Yumurta-sperm karışımının döllenmesi, fallop tüplerine yerleştirilmeden önce bilinir. Bu nedenle daha az yumurta kullanılabilir ve bu da çoklu doğum riskini azaltır.

    Eksileri: Laparoskop kullanıldığı için müdahaleci bir operasyondur ve bu da diğer tedavilere göre risk ve maliyetleri artırır. Bu yöntem ve gamet intrafallopian transfer yöntemi nadiren kullanılır.

    Kaynak: Prof. Dr. Bülent Tıraş

    Tüp Bebek Nedir? Tüp Bebek Tedavisi Nasıl Yapılır? Tıklayın !

    Erkek kısırlığında hangi tedavi yöntemleri mevcuttur? Tıklayın !

    Hangi Yumurtalık Kistleri Kısırlığa Sebep Olur? Tıklayın !

  • Tüp Bebek Nedir? Tüp Bebek Tedavisi Nasıl Yapılır?

    Tüp Bebek Nedir? Tüp Bebek Tedavisi Nasıl Yapılır?

    İster 25 yaşında olsun, isterse 35, kısa veya uzun vadede her çiftin hayali sağlıklı bir ya da birden fazla çocuk sahibi olmaktır. Bazı çiftler evliliklerinin ilk yıllarında çocuk sahibi olmak ile ilgili plan yapmayı çok erken buldukları için; çocuk istemlerini evliliklerinin ilerleyen dönemlerine taşırlar. Bazıları ise evliliklerinin birinci yılını doldurduklarında bebeklerini kucaklarına alırlar. Bir bebek sahibi olmayı daha ileriki yıllara erteleyen çiftler, kimi zaman bazı olası sağlık sorunlarından kaynaklı olarak bu isteklerini elde etmekte zorlanırlar. Böyle olunca da çiftler için oldukça zor ve stresli bir süreç başlar. Zira doğal yolla bebek sahibi olamamak demek çok sayıda doktor muayenesinden geçmek, pek çok tahlil yaptırmak, bazı tedavi yöntemlerini uyguladığı halde gebelik elde edememek anlamına gelebilir. Ancak işte bu tip durumlar için günümüzde artık tüp bebek tedavisi bulunmaktadır. Tüp bebek tedavisi, günümüzde doğal yolla bebek sahibi olamayan çiftler için çok ciddi ve önemli bir umut ışığı olmuştur.

    Günümüzün modern toplumlarında artık doğal yolla bebek sahibi olabilmek çok da olağan, sıradan bir durum değil aslında. Zira üreme çağında olan çiftlerden yaklaşık % 15’i günümüzde doğal yolla bebek sahibi olamıyor. Bu çiftlerden bazıları yumurtlama tedavisi, aşılama gibi üreme tedavileriyle gebelik elde edebiliyorken, pek çoğu için de tek çare ve en başarılı yöntem olarak tüp bebek tedavisi söz konusu oluyor.

    Günümüz koşullarında modern tıp, çocuk sahibi olmak isteyenler için pek çok fırsat sunmaktadır. Tüp bebek tedavisi de bu yönde uygulanan ve en başarılı sonuçlar elde edilen yardımcı üreme yöntemidir. Kadın üreme hücreleri olan yumurtaların ve erkek üreme hücreleri olan spermlerin vücut dışında, laboratuvar ortamında bir araya getirilerek döllenmenin elde edilmesini sağlayan tedavi süreci olan bu yöntem bebek sahibi olmak isteyen çiftlerin hayallerini gerçekleştiriyor.

    Tüp bebek nedir?

    Tüm dünyada ortalama 40 yıldır, doğal yolla bebek sahibi olamayan çiftlere tüp bebek tedavisi uygulanmakta ve bu şekilde gebelik elde etmek mümkün olabilmektedir. Tüp bebek; kadından, erkekten ya da her ikisinden kaynaklanan sebep veya sebeplerden dolayı doğal yolla bebek sahibi olamayan çiftler için bir umut ışığı olmuştur.

    Şöyle ki; bir tane ya da birçok tane üreme hücresine sahip olan, yani hali hazırda üreme çağında olan çiftlerin doğal yolla değil de, laboratuvar ortamında döllenme ile gebelik elde edilebilmesi işlemi tüp bebek olarak adlandırılmaktadır. 

    Anne ve baba adayının var olan kendi üreme hücreleri kullanılarak uzman kişiler eşliğinde, laboratuvarda döllenme gerçekleştirilir ve bu döllenmiş yumurtadan oluşan embriyo, yine tıbbi işlemlerle anne adayının rahmine yerleştirilir ve kontrollü bir şekilde gebelik gerçekleştirilir. Aslında tüp bebek tedavisi ile, doğal yolla gebelikte tüplerin görev aldığı işlem ekarte edilmiş olur, bu doğal süreç uzmanlar kontrolünde gerçekleşir.

    Tüp bebek tedavisi nasıl yapılır?

    tup_bebek_tedavisi.jpg
    tup_bebek_tedavisi_asamalari.jpg
    tup_bebek_tedavisi_1_asama.jpg
    tup_bebek_tedavisi_2_asama.jpg
    tup_bebek_tedavisi_3_asama_yumurta_toplama.jpg
    tup_bebek_4_asama_ivf.jpg
    tup_bebek_tedavisi_5_asama_embriyo_transferi.jpg
    tup_bebek_tedavisi_6_asama_gebelik_hamilelik_testi.jpg

    Tüp bebek tedavisi için öncelikle çiftlerin belli bir süre boyunca doğal yolla gebeliği uygun şartlarda denemiş olmaları istenmektedir. Yaşı 35’ten küçük olanların yaklaşık 1 yıl, yaşı 35’in üzerinde olanların ise ortalama 6 ay boyunca düzenli aralıklarla korumasız cinsel ilişki yaşamış olmaları ve buna rağmen gebelik elde edememeleri durumunda tüp bebek tedavisi denemesinden bahsetmek önerilmektedir. Burada kast edilen “düzenli cinsel ilişki” haftada 2 – 3 kez ya da 2 günde bir korumasız cinsel ilişkidir. Zira haftada bir kez gibi seyrek ya da her gün gibi çok sık cinsel ilişki durumunda gebelik elde edebilmek daha zor olabilmektedir. Çünkü çok seyrek olduğunda kadının yumurtlama zamanını kaçırmak söz konusu olabileceği gibi, çok sık ilişkide de baba adayının menisinde yeterli sayıda ve kalitede sperm birikebilmesi mümkün olmayabilir. İşte burada belirtilen sıklıkta korumasız cinsel ilişkiye rağmen doğal yolla gebelik elde edilemediğinde doktora başvurulması ile üremeye yardımcı tedavi yöntemlerinden en uygun olanı seçilmektedir. Genellikle yumurtalama tedavisi, aşılama uygulamaları gibi daha ön koşul uygulamaların ardından gebeliğin gerçekleşme olasılığının çok yüksek olduğu tüp bebek tedavisine geçilir.

    Çifte yapılan detaylı inceleme ve testlerin sonucunda tüp bebek tedavisine karar verildiğinde kadının yumurtalık rezervi değerlendirilir ve gerekiyorsa yumurta sayısını artırıcı, yumurtlamayı kolaylaştırıcı birtakım ilaçlar kullanması sağlanır. Bu şekilde yumurta geliştirilir ve bu gelişim sık aralıklarla kontrol edilerek takip edilir. Kadından laboratuvar ortamında alınan yumurta hücreleri, vücut içindeki koşullara en yakın özellikte cihazlar ve büyüme sıvıları içinde toplanır ve döllenmeye kadar burada tutulur. Aynı gün baba adayından da sperm örneği alınır ve döllenmeye hazır hale getirilir. Eğer çifte klasik tüp bebek yöntemi uygulanacaksa sperm ve yumurta hücresi aynı ortama alınır ve tıpkı doğal yolla gebelikte olduğu gibi sperm hücresi yumurtaya ulaşır ve onu döller. Ancak mikroenjeksiyon yöntemi kullanılacaksa uzmanlar tarafından seçilmiş en kaliteli sperm hücresi, mikrokanüller kullanılarak yumurta hücresinin içine enjekte edilir.

    Yukarıda anlatıldığı gibi döllenmiş yumurta rahim ortamına en benzer şekilde oluşturulmuş özel cihazlar içine alınır. Bu şekilde oluşan embriyoların gelişimi de her gün takip edilir. Bu şekilde en kaliteli embriyo seçilir ve uygun olan dönemde anne adayının rahmine transfer edilir. Embriyonun transfer edildiği günden sonraki 12. günde ise kanda gebelik testi yapılarak gebeliğin gerçekleşip gerçekleşmediği öğrenilir.

    Ne zaman tüp bebek tedavisine başvurmak gerekir?

     

    bulent_tiras_tup_bebek.jpg

     

    Gebelik elde edebilmek isteyen herkes, korumasız cinsel ilişkiye girdiği ilk ay bunu gerçekleştirmiş olmayı hayal eder. Ancak aslında durum hiç de öyle değildir. Gebeliğin gerçekleşmesi pek çok farklı faktörün her birinin olumlu seyretmesi ile mümkün olmaktadır. Şöyle ki; 30 yaşında, sağlıklı bir şekilde yumurtlayan bir kadının eşinin de sperm sayısı ve kalitesinin istenen düzeyde olduğu var sayıldığında korumasız cinsel ilişkiye giriyorsa her ay hamile kalabilme olasılığı ortalama % 20 – 25’tir. Bir de kadının yaşı 35’in altında ise bu olasılık her yıl, hatta her ay hızla azalmaktadır. Yani aslında toplumda yanlış bilindiği gibi birkaç kez korumasız cinsel ilişkiye girdiği halde gebe kalamayanlar kısır olmayabilir.

    Bir üremeye yardımcı tedavi yöntemine başvurmak içinse en doğrusu yeterince sık ve yeterince düzenli olarak korumasız cinsel ilişkiye girmiş olmak gerekir. Bu bağlamda genel geçerli olan uzman görüşü; 35 yaşın altındaki kadınların 1 yıl süre ile 35 yaşın üzerindekilerinse 6 ay süre ile düzenli olarak korumasız cinsel ilişkiye girmelerine rağmen gebelik elde edememelerinin gerektiği şeklindedir. 

    Burada kast edilen düzenli ilişki; her gün değil, haftada 1 değil, 2 ya da 3 günde bir korumasız cinsel ilişkidir. Zira her gün ilişkiye girmek erkeğin menisinde yeterince kaliteli sperm birikmesine engelken, haftada 1 gibi nadiren ilişkiye girmek de gebelik şansını düşürmektedir. Zira gebelik elde edebilmekte önemli olan kadının yumurtlama dönemini denk getirebilmektir.

    Tüm bu yukarıda anlatılanlar ışığında üreme çağındaki bir çiftin doğal yolla gebelik elde edemediğini düşünmesi ve kısırlıktan şüphe etmesi için en az 6 ay süre ile düzenli olarak korumasız cinsel ilişki yaşaması gerekiyor. Başarılı olamama durumunda ise kesinlikle fazla vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir. Zira zaman geçtikçe, yaş ilerledikçe kadınlarda doğurganlık yeteneği hızla azalıyor.

    Kısırlık oranları erkek ve kadında farklı mı?

    tup_bebek_tedavisi_doktor_onerisi_bulent_tiras.jpg

    Genellikle toplumda kısırlık ya da bebek sahibi olamama konusunda kadın faktörünün daha ağırlıklı olduğuna dair bir görüş egemendir. Ancak bilimsel verilere göre kısırlık % 40 erkekten, % 40 kadından, % 20 ise her ikisinden de kaynaklanmaktadır. Yani gebelik sürecinin sağlıklı olarak ilerlemesi kadın kadar erkek faktörüne de bağlıdır. Bununla birlikte kadının yaşı ilerledikçe yumurta sayısı azaldığından üreme yeteneğinin hızla düştüğü, erkeğin üreme yeteneğinin ise kadına oranla yaşa ve ilerleyen yıllara karşı daha dirençli olduğu şeklinde de bir gerçek var.

    Kısırlık sorunu kadından, erkekten ya da her ikisinden de kaynaklanıyor olsa da günümüzde tüp bebek tedavisinde sağlanan ilerlemeler sayesinde gebelik elde edebilme oranları oldukça yüksektir. Doğal yolla gebelik elde edilemediğinde uygulanan tedavi sürecinin zaman zaman zorlukları olabilir. Ancak bu zorluklar hastaların gözünü korkutmamalı, stres altına sokmamalıdır. Çünkü bu yöntem ile gebe kalma sürecinde hastanın morali yüksek olması tedavinin başarısını zannedilenden daha fazla yükseltebilmektedir. 

    Dünyada ve ülkemizde ilk tüp bebek

     

    ilk_tup_bebek.jpg

     

    Modern tüp bebek tedavisinin kurucusu, Bob Edwars’tır ve tedavi sonucu doğan ilk bebek olan Louise Brown, 1978 yılında İngiltere’de dünyaya gelmiştir. Çalışmalara başlandığı 1971 yılından itibaren tüp bebek ile ilgili olarak yapılan tüm uygulamalar günümüzde uygulanan tekniğin temelini oluşturmakta, her geçen gün yenilikler eklenerek başarı oranı arttırılmaktadır. Dünyada tüp bebek ile ilgili gelişmeler hızla devam ederken, ülkemiz de tüp bebek konusundaki çalışmalara kayıtsız kalmayarak ilerleyen t yöntemleri uygulamaya başladı. Bunun bir sonucu olarak da 1989 yılında Ege Üniversitesi’nde ilk tüp bebek doğumu gerçekleşti. Günümüzde ise sadece ülkemizdeki hastalar değil, dünyanın dört bir yanından bebek sahibi olmak isteyen çiftler ülkemizde tedavi görmektedir. Çünkü ülkemizdeki merkezler ve uzmanlar tüp bebek tedavisi ile ilgili her bir yeniliği, gelişmeyi başarıyla uygulayarak sağlıklı bir gebelik ve canlı bir doğum elde edebilme başarılarını artırmaktalar.

    Kaynak: www.bulenttiras.com

  • Tüp Bebek Tedavisinde Başarıyı Arttırıcı Yeni Yöntemler

    Tüp Bebek Tedavisinde Başarıyı Arttırıcı Yeni Yöntemler

    • Doğal Tüp Bebek

    Her kadın sağlıklı ve doğurgan kadın, her ay regl döneminde bir yumurta üreterek yumurtlar.  Klasik tüp bebekteki anlayış ise, kadının bir ayda, birden fazla yumurtlamasını sağlamaktır. Bu sebeple de daha fazla yumurta elde edilerek birden fazla embriyo edilir. Fakat  bu yöntem, kadının fazla ilaç kullanmasını gerektirmektedir. Bu ilaçların çeşitli yan etkileri de olabilmektedir. Tüp bebek maliyetlerine de yansıyan bu durum,  kalıcı olmasa da çeşitli sorunlara yol açabilmektedir.

    Doğal tüp bebek yönteminde ise, kadının kendi ürettiği tek yumurta kullanılır. Tüp bebek tedavisinde başarıyı arttıracağı düşünülmektedir.

    Adetleri düzenli olan her kadının başvurabileceği bir yöntemdir.

    Avantajları ise:

    • İlaçların yan etkileri görülmez,
    • OHSS sorunu ortaya çıkmaz,
    • Hormonlar aşırı salgılanmaz, bu sebeple kan alınmasına gerek kalmaz,
    • Merkeze gidip gelme sayısı azalır,
    • Yumurta toplama işlemi 5 dakikada tamamlanır.
    • Tüp bebek tedavisinin maliyeti düşer,
    • Yumurtalar daha kalitelidir.
    • İntralipid Serum

    Tüp bebek tedavisinde gebelik şansını yükselten bir diğer yöntem de intralipid serum yöntemidir.

    Bu serumların özelliği, bağışıklık sisteminin dengelemesine yardım etmektir. Bağışıklık sistemi  gebelik için önem teşkil eder. Bu yöntem özellikle tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında başvurulan bir yöntemdir.

    Vücudun, gebelik için daha kolay hazırlanmasını sağlar.

    • Traşlama- Soyma (Assisted Hatching)

    Embriyoların transfer edilmeden önce, dış zarlarının inceltilmesi işlemidir. Bu işlem yapıldıktan sonra, embriyonun rahim duvarına tutulma şansı yükselir. Traşlama ya da soyma işlemleri, anne adayının yaşının ileri olduğu durumlarda uygulanır.

    • IMSI

    Klasik tüp bebek ve mikroenjeksiyon yöntemlerinde spermler büyütülerek, şekil ve morfolojik açıdan değerlendirilir. IMSI yönteminde ise spermler 6000 kat daha büyütülürler. Bu sayede spermde herhangi bir sorun olup olmadığı, daha sağlıklı bir şekilde tespit edilerek, gebelik şansı arttırılır.

    IMSI uygulanan adaylar ise:

    • Erkek kaynaklı kısırlıklar,
    • Tekrarlayan tüp bebek başarısızlıkları,
    • Sebebi açıklanamayan kısırlıklar,
    • Sperm sayısı yeterli olmayan hastalar.

    Bu yöntem, tüp bebekte başarıyı arttıran bir yöntemdir.

    • PGD – Preimplantasyon Genetik Tanı

    PGD yöntemi ise henüz embriyo aşamasında, ileride ortaya çıkabilecek hastalıklar tespit edilebilir. Genetik açıdan hastalık riski taşıyan embriyolar anne adayının rahmine transfer edilmez ve gebelik şansı arttırılır.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

    PGD İle Embriyoda Araştırılan Hastalıklar:

    • Down sendromu
    • Trizomiler, Talasemi
    • Orak hücreli anemi
    • Kistik fibrozis
    • Tay-Sachs hastalığı
    • Hemofili A ve B
    • Retinitis pigmentoza
    • a1 antitripsin eksikliği
    • Frajil X sendromu
    • Fenilketonuri
    • Epidermolizis bülloza
    • Duchenne musküler distrofi
    • Myotonik distrofi
    • Fanconi anemisi
    • X’e bağlı hidrosefalus
    • Akondroplazi
    • Nörofibramotozis
    • Kan uyuşmazlığı (Rh D) hastalığı
    • Marfan sendromu
    • Hunthington hastalığı
    • Metabolomics

    Metabolomics,  henüz kullanılmaya başlanmamış, oldukça yeni bir yöntemdir. Fakat ilerde yaygın olarak kullanılacağı ön görülmektedir.

    Bu yöntem de, embriyo metabolik olarak incelenir. Nelerle besleniyor ve ortama neler salgıyor, tespit edilebilecektir. Bu sayede de embriyonun her açıdan sağlıklı olup olmadığı anlaşılacaktır. Yakın zamanda, tüp bebek tedavisinde başarıyı arttıracak bir yöntem olarak standart kullanıma girecektir.

    Kaynak: Tüp Bebek Tedavisinde Başarıyı Arttırıcı Yeni Yöntemler Neler?

  • Yumurta donasyonu nedir?

    Yumurta donasyonu nedir?

    Bir kadın, kendi yumurtaları ile gebe kalamıyorsa, yumurta bağışı sayesinde gebe kalabilir ve çocuk sahibi olabilir.

    Yumurta bağışı programına kimler başvurabilir?

    • Yumurtalıkları olmayan kadınlar,
    • Yumurtalıkları olan ancak yumurta üretmeyen kadınlar,(prematür over yetmezliği ya da erken menopoz)
    • Genetik sorunlar sebebi dolayısıyla yumurta donasyonu yapması önerilen kadınlar,
    • Kanser gibi sorunlar dolayısıyla radyoterapi, kemoterapi sebebi ile yumurtalıkları hasar almış kadınlar,
    • Yaşı ilerleyen ve menopoz dönemindeki kadınlar, bu programa baş

    Yumurta Donörü:

    Yumurta bağışı programlarında yumurtalarını veren kişidir. Bu kişi, çift tarafından biliniyor ya da anonim olabilir.

    Bilinen Donör:

    Bilinen donörden yumurta temin etmek isteyen bir kadın, tıbbi ve genetik herhangi bir sorunu olmadığı bilinen 21-30 yaşları arasında bir donör ile anlaşır.  Bilinen vericiye yapılan testler, anonim vericiye yapılanla aynıdır. Tarama testleri; Avrupa İnsan Üreme ve Embriyoloji Derneği (ESHRE) ile Amerikan Üreme Tıbbi Derneği (ASRM) kılavuzlarında bildirilen prosedürler ile yapılır.

    Anonim Donör:

    Yumurta bağışlayan kişi anonim olduğu zaman, vericinin ve alıcının kimlikleri tamamen anonim tutulmaktadır.  Anonim donör olarak programa başvuran kadınlar ilk olarak; fiziksel, psikolojik olarak değerlendirmeye tabii tutulur.  Tıbbi ve genetik problemleri bulunmadığı, ESHRE ve ASRM kriterlerine uygun tarama testlerinde  saptanır.  Yumurta bağışında kabul edilen kadınların her açıdan sağlıklı,doğurgan ve 21-30 yaşında olmadı gerekir.

    Alıcı Çiftin Bilgilendirilmesi

    Yumurta bağışı için başvuran çiftlere; hekim tarafından tıbbi prosedür ile ilgili bilgiler verilmelidir. Yumurta donasyonun tam olarak ne olduğu çifte anlatılmalıdır. İşlem uygulanmadan önce ise,çiftin onayı ve imzası gerekmektedir.

    Yumurta Donasyonuna Başvuran Çiftlerin Takip Edilmesi

    Yapılacak olan muayene ve testler tamamlandıktan sonra, hekiminiz hazır olduğunuzu düşündüğünde mikroenjeksiyon ve embriyo transferi aşamasına geçmek için gün belirleyecektir.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

    Yumurta bağışını yapacak olan kişinin; ten rengi, göz rengi, saç rengi ve vücut yapısı gibi fiziksel özellikleri olabildiğinde alıcı çiftinkilere benzer olacak şekilde tercih edilir. Buna ilave olarak, etnik köken, kan grubu ve diğer fiziksel özelliklerin benzer olması da ihmal edilmez.

    Yumurta Donasyonu Başarı Oranları

    Yumurta donasyonu ile günümüzde  oldukça yüksek başarı oranları elde etmek mümkündür. Çiftlerin kendi yumurta ve spermlerinden elde ettikleri gebelik başarı oranlarından yüksektir.  Çünkü, yumurta donasyonunda, yumurtayı bağışlayan kadın her açıdan sağlıklıdır, gençtir ve doğurgandır. Kısırlık sorunu olmadığı için yumurtaların, döllenme ve gebelik oluşturma oranı daha fazladır.

    Yumurta donasyonu ile ortalama % 75 oranlarında başarı yakalanmaktadır.

    5 Aşamada Yumurta Donasyonu

    1. Aşama: Yumurta Donörü Eşleştirme

    Yumurta donasyonu tedavisine başvuran çifler ve yumurta bağışı yapacak kadının fiziksel olarak benzer olmasına dikkat edilir. Donör ile çiftin fiziksel özellikleri, saç rengi, ten rengi gibi faktörler benzer olarak seçilir. Klinik tıbbi ekibi tarafından bu eşleştirme yapılır.

    1. Aşama: Yumurta Donörünün Hazırlanması

    Yumurta bağışlayacak olan kadının, yumurtalıkları uyarılır. Böylece istenilen sayıda yumurta elde edilmiş olur.

    1. Aşama: Alıcı Hazırlanması

    Alıcının rahmi, gebeliği kabul etmesi ve gebeliğe hazır olması için hazır hale getirilir. Bunun için ilaç kullanımına başlatılır.

    1. Aşama: Yumurta Toplanması

    Yumurta Donörü belirlenen zamanda hastaneye çağırılır. Yumurta gelişimi tamamlandığı zaman, yumurta toplama aşamasına geçilir.

    1. Aşama: Döllenme ve Embriyo Transferi

     

    Toplanmış olan yumurtalar ile sperm laboratuar ortamında birleştirilir. En kaliteli embiryolar, alıcı kadına transfer edilir.

    1. Aşama: Hamilelik testi

    Yumurta donasyonu ile çocuk sahibi olmak isteyen alıcı’ya embriyo transferinin yapılmasından 12 gün sonra gebelik testi yapılmaktadır.

    Kaynak: Yumurta Donasyonu Nedir? Nasıl Uygulanır?

  • Kapsamlı Kromozom Tarama

    Kapsamlı Kromozom Tarama

    Kapsamlı Kromozom Taraması, tüp bebek tedavilerinde embriyoların anne adayının rahmine transferinden önce uygulanan embriyoların genetik  tarama yöntemidir. Kapsamlı kromozom tarama yöntemi, genetik ayıklama ve vitrifikasyon yöntemlerinin beraber kullanıldığı bir işlemdir.

    Kapsamlı kromozom taraması, genetik tanı yöntemlerinin en üst düzeyidir.

    Tüp bebek tedavilerinde, anne ve baba adaylarını tekrarlayan tüp bebek başarısızlıkları yaşayabilir. Bunun dışında tekrarlayan düşük öyküleri gibi durumlarda başvurulacak en başarılı yöntem kapsamlı kromozom taramasıdır.  Kimi vakalarda tüp bebek tedavisi başarıya ulaşsa da gebeliğin sürdürülmesi mümkün olmayabilir. Bu gibi durumlarda aCGH yöntemi yani, kapsamlı kromozom taraması ile yapılan kapsamlı analizle gebeliğin gerçekleşmeme sebebini ya da gerçekleşse dahi sürdürülememe sebebinin altında yatan faktörün genetik bir problem olup olmadığı tespit edilir.

    Kapsamlı Kromozom Taraması ile Tüm Kromozomlar İnceleniyor 

    Kapsamlı Kromozom Taraması yöntemi ile tüp bebek tedavilerinde gebelik şansının arttırılması adına mevcut olan son teknoloji ve bilgi düzeyi kullanılmaktadır. Bu sebeple diğer yöntemlerden üstün ve başarılıdır.

    Kapsamlı kromozom taramasında ilk olarak anne ve baba adaylarının üreme hücrelerinden elde edilmiş embriyolar en üst düzeye kadar büyütülür. Aralarından rahme tutunma şansı en fazla olan embriyolara aCGH tekniği (array Comparative Genomic Hybridization) uygulanır. Bu sayede bütün kromozomlar analiz edilir. 24 adet kromozom vardır, bu teknik sayesinde 24 kromozomun 24’ü de analiz edilir. Embriyolar dondurulur. Bunu takiben de genetik analiz neticesine göre sağlıklı olarak tespit edilen embriyolar çözülür ve doğal bir rahim ortamına aktarılır. Bu yöntemde yüksek başarı sağlayabilmek için embriyo biyopsi işlemi, genetik inceleme ve embriyo dondurma/çözme yöntemlerinin oldukça tecrübeli ellerde ve yeterli imkanlarla uygulanması gerekmektedir. Titizlik ve dikkat isteyen bir yöntem olduğu için güvenilir merkezlerin bu işlem için tercih edilmesi gerekir.

    Özellikle de ilerlemiş yaş sebebiyle çocuk sahibi olmakta zorlanan çiftler bu yöntem ile sağlıklı olduğu tespit edilen embriyoların transfer edilmesi sayesinde gebelik elde edebilmektedir. Bknz: Kapsamlı kromozom taraması nedir?

    Genetik hastalıkların bebeğe geçmesi önlenebilir mi?

    Anne ve baba adaylarının en fazla merak ettiği soru, bebeklerine herhangi bir şekilde genetik hastalık aktarıp aktarmayacaklarıdır. Genetik sorunlarına sahip olan çiftlerin çocuklarına bu sorunları geçirme riski vardır. Bu sebeple de gebelikten önce çifte bir test yapılabilmektedir. Bu sayede genetik olarak bebeğe hastalık geçip geçmeyeceği tespit edilebilmektedir.

    Gebelik öncesinde uygulanan bu testin adı: Rekombine olmaktadır.

    Kapsamlı kromozom taramasının tüp bebek tedavisinde başarı oranı nedir?

    Tüp bebek tedavilerinde, anne ve baba adaylarının yeniden tedaviye başladığı görülmektedir. Kimi zaman tekrarlayan başarısızlık yaşayan anne ve baba adayları olabilirken, kimi zaman da gebelik sağlansa dahi bu gebeliğin tamamlanamadığı görülmektedir. Böyle durumlarda anne ve baba adayları aCGH yöntemi ile yapılan kapsamlı analizle esas sorunun genetikten kaynaklanıp kaynaklanmadığını öğrenebilir. Kapsamlı kromozom tedavisinin başarı oranları ise oldukça yüksektir.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

  • Tüp bebek tedavisinin gerekli olduğu durumlar

    Tüp bebek tedavisinin gerekli olduğu durumlar

    1 ) Tüp Bebek Tedavisi Nedir? 

    Tüp bebek tedavisi daha çok, doğal yollar ile çocuk sahibi olmaya engel teşkil eden sorunlara sahip veya çocuk sahibi olmayı ileri yaşlara ertelemiş olan çiftlere yapılmakta olan bir üreme tedavi yöntemidir. Bunun yanı sıra, çocuk sahibi olmaları için herhangi bir problem tespit edilemeyen, ancak buna rağmen doğal yollar ile bir türlü çocuk sahibi olamayan çiftlere de uygulanabilen bir yardımcı üreme yöntemidir.  Kısırlık, kesinlikle herhangi bir hastalık şeklinde düşünülmelidir. Tedavisi mümkün olan ve insanların yaklaşık  %15’inde rastlanan bir durumdur. Kısırlık probleminden rahatsız olan çiftler, bir takım alternatif tedavileri uygulamaktadır. Tüp bebek tedavisi ise, yardımcı üreme yöntemleri arasından en etkili ve başarı oranı en yüksek tedavidir.  Tüp bebek tedavisi çeşitli evrelerinden meydana gelir. Bütün çiftlere tüp bebek tedavisi uygulanmamaktadır. Tüp bebek tedavisinin uygulanabilmesi için, çiftlerde bir takım koşullar aranmaktadır.

    2 ) TÜP BEBEK YÖNTEMİNE NE ZAMAN BAŞVURMALI?

    Tüp bebek tedavisine başlayabilmek için öncelikle anne adayının yumurtalarının, döllenme için çatlayıp çatlamadığının bilinmesi gerekir. Bir takım kadın ile alakalı olan kısırlık problemlerine rastlanması durumunda, buna uygun olan tedavi yöntemine karar verilir. Bunu istinaden de, anne adayı bir müddet denetim altına alınır. Eğer herhangi bir gelişme bulunmuyor ise, direkt aşılama yöntemi uygulanır. Yapılan aşılama yönteminden başarılı sonuç elde edilemez ise, son adım olarak tüp bebek tedavisine geçiş yapılır.

    Erkekten kaynaklanan kısırlık problemlerinden en fazla karşılaşılan durumlar ise,

    • Sperm sayısının veya hareketliğinin az olması,
    • Spermin kalitesinin yetersiz olması,
    • Sperm şekillerinde bozukluk görülmesi,
    • Hiç sperm tespit edilememesi gibi durumlardır.

    Doğal yollar ile bebek sahibi olamayan çiftlerin bir kısmında, sebebi bilinmeyen kısırlık problemi olduğu bilinmektedir. Bu problemde, bugünkü koşullar ile herhangi bir problem tespit edilemez. Anne ve baba adayında herhangi bir problem görülmese dahi, bebek sahibi olamadığı görülür. Bu nedenden dolayı da, tüp bebek tedavisine başvurulur.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

    3 ) Kadının yumurtalarında yapışıklık olması durumunda

    Kadın üreme organları etrafında, yumurtalıklarda oluşan yumurtaların fallop tüpleri tarafından yakalanmasını önleyecek yapışıklıkların meydana gelmesi halinde de, tüp bebek tedavisinin uygulanması gerekebilir. Bu karın içi meydana gelen yapışıklıklar, ya bu bölgelerde daha önce yapılmış olan ameliyatlara (örneğin; yumurtalık kisti ameliyatı, miyom çıkartılması, dış gebelik ameliyatı gibi) veya farkına varılmış ya da varılmadan geçirilmiş olan kadın iç genital sisteminin iltihabi durumu ile alakalı olabilmektedir. Bu durumda ilk tedavi adımı olarak, laparoskopik (kapalı) cerrahi ile bu yapışıklıkların açılması, normal tüp-yumurtalık ilişkisinin sağlanması için çalışılır.  Bunun sağlanamaması halinde veya sağlandığı halde cerrahiden sonra belli bir dönem içerisinde kendiliğinden hamilelik gerçekleşmez ise, tüp bebek tedavisine geçilmesi gerekmektedir.

    4 ) Yumurtlama sorunu olan kadınlarda 

    Yumurtlama sorunu yaşayan kadınlarda, yumurtlamayı destek olan ilaç tedavisi sayesinde, yumurtlamanın elde edilmesine rağmen gene de hamile kalınamıyor ise, tüp bebek tedavisine uygulanmasına geçmek gerekir. Bu grubun büyük bir kısmı, polikistik over sendromlu bayanlar tarafından oluşmaktadır.

    5 ) Yumurtalıkların tıkalı olması durumunda

    Toplum içerisinde yumurtalık kanalları olarak da bilinen kadın fallop tüplerinin tıkalı, önemli bir seviyede hasar görmüş veya cerrahi müdahaleler neticesinde alınmış olması halinde, tüp bebek tedavisinin uygulanması gerekir. Doğal yollar ile bir hamilelik durumunun meydana gelebilmesi için, kadının yumurtalık kanallarının hem açık olması, hem de normal işlev görmesi gerekmektedir.

    6 ) Çeşitli sperm sorunlarında

    Erkekteki sperm sayısı, sperm hareketi ve sperm şeklinde (sperm morfolojisi) bozukluk ve yetersizlik görülmesi halinde, tüp bebek tedavisinin uygulanması gerekmektedir. Günümüzde tüp bebek / mikroenjeksiyon uygulaması, erkekten kaynaklanan infertilitede en yüksek başarı ve hamilelik oranlarını veren, bir tedavi yöntemidir. Erkekten kaynaklanan infertilitesi mevcut olan çiftlerin, tüp bebek tedavisine erken dönem içerisinde sevk edilmeleri halinde, elde edilecek olan başarı oranı artar.

    7 ) Doğal yöntemlerle hamile kalmak için ne kadar beklemelidir?

    Çiftlere yapılan tahlillerin normal çıkması halinde, doğal yollar ile bebek sahibi olabilmeleri için 6 ay daha beklenmesi gerekir. Bunun nedeni, çekilen rahim filmi esnasında tüplerin açılması sebebi ile çiftlerin bu zaman içerisinde hamile kalabilmeleridir.

    Kaynak: Tüp Bebek Tedavisinin Gerekli Olduğu Durumlar

    Tüp bebek tedavisinde üst yaş sınırı var mıdır? Tıklayınız

  • Tüp Bebek Tedavisinin Gerekli Olduğu Durumlar Nelerdir?

    Tüp Bebek Tedavisinin Gerekli Olduğu Durumlar Nelerdir?

    Tüp bebek tedavisi genellikle doğal yollardan çocuk sahibi olmaya engel teşkil eden sorunlara sahip ya da çocuk sahibi olmayı ileri yaşlara ertelemiş çiftlere uygulanan bir tedavi yöntemidir. Bunun dışında çocuk sahibi olmaları için hiçbir sorun tespit edilemeyen ancak gene de doğal yollarla çocuk sahibi olamayan çiftlere de uygulanabilen bir yardımcı üreme yöntemidir.  Kısırlık, herhangi bir hastalık olarak düşünülmelidir. Tedavi edilebilen ve insanların %15’inde görülen bir durumdur. Kısırlık sorunundan mustarip çiftler çeşitli alternatif tedaviler denemektedir. Tüp bebek tedavisi ise yardımcı üreme yöntemleri arasından en etkili ve başarı oranı en yüksek tedavidir.  Tüp bebek tedavisi çeşitli aşamalardan oluşur, her çifte tüp bebek tedavisi uygulanmaz. Tüp bebek tedavisi için çiftlerde çeşitli şartlar aranmaktadır.

    Kadın kaynaklı kısırlıklarda çeşitli sorunların tedavi edilememesi halinde tüp bebek tedavisi uygulanabilmektedir.  Bu sorunlardan biri de şiddetli polikistik over sendromudur. Polikistik over sendromunda yumurtalıklarda çok sayıda kist mevcuttur. Bu sebeple de:

    • adet adet düzensizlikleri,
    • aşırı tüylenme,
    • şişmanlık,
    • aşırı sivilcelenme gibi sorunlar kendini gösterir.

    Polikistik over sendromu ilerlerse, kısırlık sorunu söz konusu olabilmektedir. Çoğunlukla ilaçla tedavi edilebilse de, tedavinin mümkün olmadığı durumlarda tüp bebek yöntemine başvurmak gerekebilir.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

     Bebek Sahibi Olmaya Engel Durumlar

    Bebek sahibi olmanın önündeki engel durumlardan biri ise,  yaygın olarak karşılaşılan ve toplum arasında çikolata kisti olarak bilinen endometriozis sorunudur.  Endometriozis yani çikolata kisti, her ay adet kanamasıyla beraber dışarı atılması gereken endometriumun vücutta rahim haricindeki bir alana,  çoğunlukla yumurtalıklara, tüplere ve diğer pelvik organlara yer etmesidir. İlerlemesi durumunda kısırlık sorununa yol açabilir.

    Bunun dışında:

    • Kadının fallop tüplerinin tıkalı olması,
    • Tüplerin hasar görmüş ya da alınmış olması,
    • Rahime bağlı kanalların her ikisinin de tıkalı olması,
    • Yumurtlama bozuklukları,
    • İlerleyen yaşla beraber azalan doğurganlık yetisi gibi durumlarda tüp bebek tedavisine başvurulur.

    TÜP BEBEK YÖNTEMİNE NE ZAMAN BAŞVURMALI?

    Tüp bebek tedavisine başlamak için ilk olarak anne adayının yumurtalarının döllenme için çatlayıp çatlamadığının öğrenilmesi gerekir. Saymış olduğumuz kadın kaynaklı kısırlık sorunları tespit edilirse, buna uygun tedavi yöntemine karar verilir. Bunu takriben de hasta belirli bir süre takip altına alınır. Şayet gelişme mevcut değilse aşılama yöntemi uygulanır. Yapılan aşılama yönteminden başarı elde edilemez ise, son aşama olarak tüp bebek tedavisine geçilir.

    Erkek kaynaklı kısırlıklık sorunlarından en yaygın olarak görülenleri ise:

    • Sperm sayısının ya da hareketliğinin azlığı,
    • Spermin kalitesinin yetersiz olması,
    • Sperm şekillerinin bozukluğu,
    • Hiç sperm tespit edilememesi gibi durumlardır.

    Doğal yollardan bebek sahibi olamaya çiftlerden bazılarında ise, açıklanamayan kısırlık sorunu olduğu bilinmektedir. Bu sorunda, günümüz şartlarıyla herhangi bir sorun tespit edilemez. İki adayda da herhangi bir sorunun fark edilmemesine rağmen bebek sahibi olamadığı görülür. Bu sebeple de tüp bebek tedavisine başvurulur.

    Tüp bebek tedavisinde üst yaş sınırı var mıdır? Tıklayınız!

     

     Tüp bebek tedavisine başvuracak çiftlerde aranan özellikler ise:

    • Tüplerin kapalı olması veya enfeksiyon, dış gebelik neticesi tüpleri alınmış olan hastalar çocuk sahibi olmak için tüp bebek tedavisine başvurabilir.
    • Tüpler açık olabilir ancak karın bölgesinden cerrahi bir müdahale geçirmiş hastalar, endemetriozis ve enfeksiyon kaynaklı karın içi yapışıklıklar sebebi ile tüpler ve yumurtalar arasında fonksiyon bozukluğu gelişmiş kişiler,
    • Endometrioma, yumurtalık kisti ve kanseri gibi sorunlar kaynaklı olarak yumurtalık fonksiyonlarını azaltabilen operasyonlara maruz kalmış kişiler,
    • Polikistik over sendromu olan kadınlar ve yumurta kalitesi ve sayısı ileri yaş sebebiyle azalmış kişiler,
    • Nedeni açıklanamayan kısırlık sorunlarında,
    • Çiftler için cinsel ilişkiden bulunmayı engelleyecek vaginimus, boşalma veya ereksiyon ile ilgili sorunlar yaşayan kişiler,
    • Semen analizi neticesinde hiç sperm tespit edilememiş erkek hastalar, ( bu sorun azospermi şeklinde ifade edilir. Erkek hastanın testislerinden cerrahi müdahaleler ile sperm örneği alınır ve tüp bebek tedavisine başlanır.)
    • Testis tümörü kaynaklı olarak operasyon geçirmiş erkek hastalar. Kanser hastalıkları dolayısıyla kemoterapi ve radyoterapi görmüş erkekler. Bu gibi tedaviler geçirmiş erkekler, kanser hastalıkları ile alakalı operasyon ve tedavileri başlamadan önce gelecekte tüp bebek tedavisi ile çocuk sahibi olabilmek adına spermlerini dondurmalıdır. Bu sayede tedavi ardından da baba olma haklarını saklı tutabilirler.
    • Erkek adaylarda ergenlik ve erişkin döneminde geçirilmiş kabakulak ve ateşli hastalıklar kaynaklı olarak sperm üretiminde bozukluklar meydana gelebilir ve tüp bebek tedavisine başlamak gerekebilir.
    • Erkeklerde inmemiş testis gibi sorunlarda cerrahi müdahaleler sonucu sperm örneği elde edebilmek mümkündür, bunun sonucunda da tüp bebek tedavisine başlanabilir.
    • Sperm kanallarında doğumsal bir bozukluk olan ya da zaman içerisinde geçirilmiş iltihap hastalıkları ve operasyonlar kaynaklı olarak gelişmekte olan sperm kanalları kapanan erkek hastalardan çeşitli yöntemlerle sperm örneği elde etmek mümkündür. Bu sayede tüp bebek yöntemiyle bebek sahibi olabilirler.
    • Diğer yardımcı üreme yöntemlerinden başarılı sonuçlar elde edememiş çiftler,
    • Bağışıklık sistemi ile ilgili sorunları olan kişiler,
    • Genetik problemleri olan anne ve baba adayları, tüp bebek tedavisi için uygun adaylardır.

    Kaynaklar: Tüp Bebek Kimlere Uygulanır?

     

  • Tüp Tedavisinde Yaş Sınırı Var Mıdır?

    Tüp Tedavisinde Yaş Sınırı Var Mıdır?

    Tüp bebek tedavisinde kadın yaşı en önemli etken. Kadınlarda 32 yaşından itibaren yumurtalarda azalma başlar.43 yaşına geldiğinde ise tükenir.

    Kadınlara 35 yaşından önce gebe kalmaları önerilir. Yine tüp bebek tedavisinin başarılı olması için 35 yaşından önce yapılması önerilir.

    43 yaşından sonra bir kadının tüp bebek şansı %5 tir.35 yaşında ise %50 dir.

    Tüp bebek tedavisinde kadının yaş faktörü hakkında merak ettiğiniz her şeyi Prof.Dr.Bülent Tıraş anlatıyor, tıklayınız.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

  • Tüp Bebek Sonrasında Transfer Sonrası Bilinmesi Gerekenler

    Tüp Bebek Sonrasında Transfer Sonrası Bilinmesi Gerekenler

    Prof. Dr. Bülent Tıraş Transfer Sonrası Bilinmesi Gerekenler hakkında bilgi verdi.

    1.Embriyo transferi sonrası dinlenme

    Rahim içi boşluğu açılıp kapanma potansiyeli olan bir boşluktur. Embriyolar, bu boşluğa spesifik kataterler ile bırakılır. Kateter bırakılmanın ardından geri çekildiğinde, bu boşluk yeniden kapanmaktadır.  Bundan dolayı da embriyo transferi adından kişinin dinlenmesi gerekir. Transfer aşaması ardından hemen yoğun fiziksel aktivitelere girmek embriyonun tutunabilmesine olumsuz etki edecektir.  Yapılan araştırmalar embriyo transferi ardından kısa:1 saat ya da uzun: 1 günden fazla yatmanın, hamilelik şansı açısından neredeyse aynı olduğunu göstermiştir.Yani, transfer ardından hemen ayaklanan bir kadınlar, bir gün dinlenen bir kadının gebelik şanslarının aynı olduğu bildirilmiştir. Uzun süre yatakta yatmanın kişinin psikolojisini etkileyeceği için olumsuz olabileceğine dair görüşler bile mevcuttur.

    Yapılan çalışma ve araştırmalar, uzun süre dinlenmenin zararlı olabileceğini göstermektedir. Ancak gene de embriyo transferi ardından yoğun fiziksel aktiviteler yapmamak gerekir. Kişi transfer ardından bir saat dinlendirilir. Ardından da kendini yormayacak şekilde günlük yaşantısına dönebilir.

    embriyo
    embriyo

    2.Embriyo transferi sonrası cinsel ilişki

    Yapılan araştırmalar embryo transferi ardından cinsel ilişkide bulunan ve bulunmayan çiftler arasında gebelik oranları açısından bir fark olmadığını ortaya koymuştur. Bazı çalışmalarda transfer ardından iki gün içinde bulunulan cinsel ilişkinin gebelik şansını arttırabileceğini ortaya koymuştur. Bunun sebebi de sperm içerisinde bazı bağışıklık maddeleri bulunur. Bu maddeler döllenen embriyonun rahim tarafından reddedilmesini engelleyici özelliğe sahiptir.   Ancak tüp bebek tedavisi ardından cinsel ilişki sırasında meydana gelebilecek mekanik travmaların, büyümüş yumurtalıklarda OHSS (ovaryan hiperstimülasyon sendromu) gelişmiş ise yırtılmalar sebebiyle ağrı ya da kanamalara sebep olma olasılığı yüzünden  cinsel ilişkide bulunması pek de doğru olmayabilir. Ancak bu konu üzerine kesin fikirler yoktur. Doktorunuz sizin için neyi uygun görüyorsa, onu söyleyecektir.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

    3.Embriyo transferi ardından fiziksel aktivite ve spor

    Embryo transferi ardından yapılan yoğun fiziksel aktiviteler ve spor, gebelik oranlarının azalmasına yol açmaktadır. Yapılan çalışamar sporun, düşük riskini arttırabileceği yönündedir. Ancak yürüyüş, yüzme gibi sporlar saydıklarımızın tam tersine vücut için oldukça faydalı olan sporlardır. Ayrıca Bknz: Tüp Bebek Tedavisinden Sonra Bilinmesi Gereken 10 Madde!

    Transfer sonrasında dikkat edilmesi gerekenler

    • Embriyonun transfer edilmesinden sonraki iki günü kendinizi çok yormadan geçirin. Yatağa hapsolmayın ancak sizi yoracak işler de yapmayın.
    • Hapşırma, öksürme, uyurken sağa, sola dönmenin embriyonun tutunmaası için herhangi bir olumsuzluğu bulunmaz. Bu konuda endişelenmeyin.
    • Merdiven inip çıkmanın da embriyonun tutunması için herhangi bir sakıncası olmaz.
    • Gebelik oluşana dek yoğun egzersiz ve ağır işlerden uzak durunuz. Çok ani hareketler yapmamaya çalışın.
    • Embriyo transferi ardından 2-3 saatlik yolculuklar yapabilirsiniz. Ancak daha uzun yolculuk yapacaksanız, bir iki günün geçmesini beklemenizde fayda var.
    • Memelerde dolgunluk, adet görecek gibi kasıklarda ağrı, pembe- kırmızı, kahverengi akıntılar embriyo transfer ardından görülebilir. Bu durumlar normaldir, anne adayının korkması gerekmez.
    • Embriyo transferi ardından anne adayının duş almasında herhangi bir sakınca yoktur.
    • Embriyo transferi öncesinde de sonrasında da asitli ve kafeinli içecekler içmeyiniz. Bitki çaylarının tamamını tüketmeniz de sakıncalı olabilir. Bazı bitki çayları gebelik için oldukça sakıncalıdır.
    • Sigara ve alkol kesinlikle uzak durulması gereken maddelerdir. Dumanına dahi maruz kalmak, bebek sahibi olmanızı engelleyebilir.
    • Çok baharatlı, yağlı besinlerden uzak durun. Bünyenizi yormayın. Bunun yerine sebzeler, meyveler ve proteinden zengin besinler tüketin.
    • Bol bol su için.
    • Doktorunuza danışmadan ağrı kesici bile olsa kullanmayınız.

    Kaynak : Prof. Dr. Bülent TIRAŞ

  • Erken Menopozla İlgili En Merak Edilen 5 Soru

    Erken Menopozla İlgili En Merak Edilen 5 Soru

    Prof. Dr. Bülent Tıraş erken menopoz ile ilgili detaylı bilgi verdi.
    1- Erken Menopoz Ne Demektir?

    Kadının adet kanamalarının 35 yaşından önce kesilmesi, erken menopoz olarak tabir edilir. Özellikle toplum arasında erken menopoz olgusunun yaygın olduğuna dair bir görüş hüküm sürmektedir. Ancak durum böyle değildir. Ülkemizde menopoz yaşı 46.5 olarak kabul edilir. Erken menopozun yaygın olduğu düşüncesi de artık kadınların daha geç çocuk sahibi olması, daha geç evlenmesi ile ilişkilidir.

    2-Erken menopoz en erken kaç yaşında yaşanır?

    Erken menopoz için, adet kanamalarının başlaması ve kesilmesi gerekir. Adet görme yaşı yaklaşık olarak 13’tür. Erken menopoza sebep olacak nedenlerin değişmesi ile birlikte en erken menopoz 18 yaşında dahi görülebilir.

    3- Erken Menepoza Neler Yol Açar?

    • Otoimmun hastalıklar

    Yumurtalıkların erken bir zamanda bitmesi, menopoza yol açar. Buna da en çok otoimmun hastalıklar yol açar. Otoimmun hastalık, kişinin bağışıklık sisteminin henüz açıklanamayan sebeplerle kendi organlarını yabancı doku gibi algılamasıdır. Yabancı doku şeklinde algılanan kendi organlarına saldırı yapar ve onlara zarar verir. İşte bu yabancı olarak algılanan organlar yumurtalıklar ise, otoimmun hastalık erken menopoz sorununa yol açar.

    • Yumurtalıkların cerrahi bir müdahale ile alınması

    Çeşitli sorunlar kapsamında kadın hastanın her iki yumurtalığı da cerrahi müdahale sonucunda alınabilir. Bu sebeple de erken menopoz ortaya çıkar. Bunun dışında jinekolojik müdahalelerde de nadir de olsa yumurtalıklar zarar görebilir. Bu sebeple de menopoz dönemine erken girilebilir.

    • Kanser tedavileri

    Kanser tedavisi, erken menopoz yol açabilir. Kanseri iyileştirmek adına görülen radyoterapi ve kemoterapi, kadınların yumurtalıklarında hasara yol açar ve bu sebeple kadın tedavi ardından menopoza girebilir.

    • Genetik

    Menopoza girme yaşı ailedeki kadınların menopoza girme yaşı ile ilgilidir. Şayet kan bağı olan kadınlarda erken menopoz öyküsü mevcut ise, kadının erken menopoza girme riski de artış gösterir.

    • Kromozom bozuklukları

    Frajil X Sendromu, Turner Sendromu gibi nadir karşılaşılan kromozom bozuklukları sorunlarda yumurtalıklar erken yaşta tükenebilir. Bu sorunlar menopoza genç yaşta girilmesine yol açar.

    • Hayat Alışkanlıkları

    Sigara  kullanımı, erken menopoza bir davetiyedir. Aynı şekilde yaşam tarzı de menopoz dönemini etkiler. Yoğun stres altında çalışmak ya da psikolojik faktörler erken menopoza yol açabilir. Erken menopoz kontroller dahilinde anlaşılabilecek bir durumdur.

    Erken menopoz döneminde de:

    1. psikolojik değişiklikler,
    2. uykusuzluk,
    3. ani terlemeler,
    4. odaklanma sorunu,
    5. ateş basması,
    6. agresif tavırlar ortaya çıkabilmektedir.

    Genetik faktör erken menopoz dönemi için daha büyük bir neden olmakla birlikte;

    1. beslenme,
    2. yaşam şekli,
    3. sigara kullanımı, stres  gibi faktörler de menopoza girme yaşını öne çekebilir.

    Yapılan çalışma ve araştırmalar neticesinde erken menopoz sebebinin yaklaşık olarak %65’inin genetik faktörler sebebiyle olduğu ortaya konmuştur. Fakat saydığımız diğer dış faktörler de erken menopoz üzerinde oldukça etkilidir.

    Erken menopoz, rahim kanseri gibi birçok hastalığı da beraberinde getirebilir. DÜnya’daki her kadın menopozu yaşamak zorundadır. Bu, doğal bir süreçtir ve biyolojik bir olaydır. Ancak çeşitli sebeplerden menopoza erken girilmesi, bazı sorunları da peşinden getirebilmektedir.

    • 15-29 yaşlarındaki 1000 kadından birinde,
    • 30-39 yaşlarındaki 100 kadından birinde erken menopoz olgusu ile karşılaşılmaktadır.
    • 4-Erken menopozun erken teşhisi mümkün müdür?

    Kan bağı olan kadınlarda erken menopoz öyküsü olan kadınların, her sene düzenli olarak kontrollerini yaptırması gerekir. Erken menopozun önceden tahmini mümkündür. Bazı durumlarda erken menopoz sorunu kendi kendine kaybolabilir. Ancak bu durum %1 oranından daha az şekilde gerçekleşir.  Erken menopozun sebebi, altta yatan hastalıklar kaynaklı ise, bu hastalığın düzeltilmesi neticesinde süreç yavaşlatılabilir.

    Senelik olarak çeşitli hormon testleri ve yumurtalıkların ultrasonografiyle değerlendirmesi ile yumurtalık rezervi (doğurganlık) ölçümlerini yaptırmak, erken teşhis için oldukça önemlidir. Yumurtalık rezervi, menopoz yaşı hakkında ipuçları verebilen oldukça önemli bir faktördür.

    Günümüzde yumurtalık rezervini en etkin şekilde ortaya koyan testler:

    • adet kanamasının ilk günlerinde yapılan AMH (anti müllerian hormon) kan seviyesi ölçümü,
    • adet kanamasının ilk günlerinde vajinal ultrasonografiyle yapılan “antral folikül sayısı ölçümü incelemesi,
    • adet kanamasının ilk günlerde kanda FSH ve Estradiol (E2) denilen hormon seviyesi ölçümleridir.

    Menopoz Check-up ile eksiksiz tedavi

    Erken menopozun belirtilerinden biri olan adet düzensizlikleri başlar başlamaz gerekli önlemleri almak gerekiyor. “Menopoz Check-up” ile, kadınların ihtiyaç duyduğu bu destek eksiksiz karşılanabiliyor. Menopoz Check-up uygulaması menopoza girmiş ve girecek olan kadınlar için uygulanır.

    Menopoz Check-up ile:

    • jinekolojik hastalıkların erken tanısı ve tedavisi,
    • meme sağlığının korunması,
    • kemik erimesi,
    • sıcak basması,
    • sinirlilik,
    • uykusuzluk gibi genel sağlık problemleri giderilebilir.

    Menopoz Yaşını Geciktirmek İçin Öneriler Nelerdir?

    • Spor yapmayı ihmal etmeyin. Haftalık olarak en az 3-4 gün spor yapın.
    • İdeal kilonuzda olun. Aşırı zayıflık ya da aşırı şişmanlık erken menopoza yol açabilir.
    • Zararlı kimyasal maddelere maruz kalmamaya çalışın.
    • Yoğun stres altında çalışmayın, bulunmayın.
    • Sigara içmemeye özen gösterin. Pasif içicilikten dahi uzak durun.
    • Antitoksidan özelliği yüksek besinler tüketin.: Balık, ceviz, fındık, brokoli, domates, biber, havuç, üzüm, çilek gibi.
    • Kalsiyumdan zengin besinler tüketmeye özen gösterin.
    • Güneş ışığı almaya özen gösterin. D vitamini yeterli oranda alın.

    Kaynaklar

    9 Madde’de Erken Menopoz Ve Nedenleri

    Erken Menopoz Belirtileri

    Tüp Bebek Tedavisi Sorularınız için Tıklayın!