Etiket: boşanıyorum

  • Boşanma Kararı Çocuğa Nasıl Açıklanmalı?

    Boşanma Kararı Çocuğa Nasıl Açıklanmalı?

    Çocuğunuzun boşanma kararınızından en az şekilde etkilenmesini istiyorsanız, bunlara dikkat edin…

    Günümüzde birçok anne ve baba boşanmaya karar verdikten sonra bu durumu çocuğuna nasıl açıklayacağını bilemediğinden yanlış sonuçlara yol açabiliyor. İNDA Çözüm Odaklı Danışmanlık ve Eğitim Merkezi’nden Uzman Klinik Psikolog Özden Sevil, boşanmaya karar veren ebeveynlerin bu süreçte çocuklarıyla ilgili nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda öneriler verdi.

    Boşanmaya karar veren çiftler, bu kararlarını çocuklarına nasıl açıklamalı? Bu süreçte nasıl hareket etmeli, hangi davranışlarına dikkat etmeliler? İNDA Çözüm Odaklı Danışmanlık ve Eğitim Merkezi’nden Uzman Klinik Psikolog Özden Sevil, anne ve babalara bu konuda tavsiyelerde bulundu.

    Ortak bir dil ve dürüstlük

    Çiftlerin boşanmaya karar verdikten sonra bunu çocuğa birlikte anlatmaları gerektiğini söyleyen İNDA Çözüm Odaklı Danışmanlık ve Eğitim Merkezi’nden Uzman Klinik Psikolog Özden Sevil; “Eğer ayrı ayrı konuşarak açıklamaları gerekiyorsa da ortak bir dil kullanmalı ve en önemlisi dürüst olmalılar. Dürüst olmak için boşanmanın bütün detaylarını çocuğa anlatmak gerekmez. Özellikle küçük yaşlardaki çocuklara boşanmayı anlatırken, onların anlamlandırabileceğinden daha detaylı bilgiler vermek kafalarının karışmasına sebep olur. Anne ve baba birlikte “Artık eskisi kadar iyi anlaşamıyoruz” şeklinde bir açıklama yapabilir.” dedi.

    “Anne ve babalar boşanma kararlarını açıkladıklarında, çocuk bu durumun onun hayatında nasıl bir değişikliğe yol açacağını bilmek ister.” diyen Sevil; “Belirsizlik, çocuklarda kaygı, korku ve endişe uyandırır. Anne babalar, onun hayatında nelerin aynı kalacağını, nelerde nasıl bir değişiklik olacağını somut örneklerle çocuğa açıklamalıdır.” diye konuştu.

    Çocuğu mesaj iletmek için kullanmayın!

    Özden Sevil, anne ve babaların çocuklarına yapacakları açıklamayla ilgili olarak şu önerileri ekledi: “Birbirlerini suçlamadan açıklama yapmalı ve çocuğu taraf tutmak durumunda bırakmamalıdırlar. Anne ya da baba karşı tarafı suçladığında ya da “annen/baban beni artık sevmiyor”, “annen/baban ayrılmak istedi” gibi açıklamalar yaptıklarında çocuklar ister istemez bir tarafı tutmak zorunda kalırlar ve her çocuk için bu ağır bir yüktür. Ayrılık sonrası görüşmelerde anne ve baba çocuğu arada laf taşıyan bir konuma düşürmemeli, çocuk aracılığı ile diğer ebeveyne mesaj iletmemelidirler.”

    Çocuğun her detaydan haberi olmamalı

    Boşanmanın çocuk açısından en önemli sonuçlarından biri de kuşkusuz velayet konusu. Velayetle ilgili karar sürecinde çocuğa, kimde kalmak istediği gibi bir soru sorulmaması gerektiğini söyleyen İNDA Çözüm Odaklı Danışmanlık ve Eğitim Merkezi’nden Uzman Klinik Psikolog Özden Sevil; “Bu kararın sorumluluğu anne ve baba olarak yetişkinlere aittir. Hiçbir çocuk anne ya da babası arasında bir tercih yapmaya zorlanmamalıdır. Okul öncesi ya da ilkokul dönemindeki çocuklara onların anlamlandırabileceği şekilde açıklama yapılmalıdır. Örneğin; “Okula gittiğin günlerde annenin/babanın yanında kalacaksın. Okulun tatil olduğu günlerde benim yanımda kalacaksın” gibi. Ergenlik dönemindeki çocuklar, velayetin ne demek olduğunu merak edebilir ve sorular sorabilirler. Anne-babalar bunun yasal öncelikle ilgili olduğunu, anne ve babalık olarak bir değişiklik anlamına gelmediğini ve yetişkin olarak, bu konuyla ilgilendiklerini söyleyebilirler.” dedi.

    Özden Sevil velayet konusu ile ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Velayetin anne ya da babada olması halinde, diğer ebeveynle çocuğun görüşmesi düzenli aralıklarla ilerlemelidir. Eğer belirlenen günde çocuğu görmeye gelemeyecekse anne/baba bunu önceden haber vermelidir. Anne ya da baba şehir dışındaysa ya da uzakta yaşıyorsa internetten görüntülü konuşma, telefon gibi araçlarla iletişim devam ettirilmelidir. Eğer anne ya da babanın yeni bir ilişkisi söz konusuysa, çocuğa anne/babanın birlikte olduğu partneri ile ilgili sorular sorulmamalı, çocuk arada bırakılmamalıdır.”

    Anneyi ve babayı sıklıkla görmeli

    Çocuğun sağlıklı gelişimi için hem annesi hem de babası ile olan ilişkisini sürdürmesinin önemli olduğunu söyleyen Sevil; “Çocuğun, ebeveynlerden biri tarafından ihmali, istismarı gibi bir durum yoksa, ikisi ile düzenli görüşmeye devam etmelidir. Çocuğun her iki evde de rutin bir düzeni olmalıdır. Eğer çocuk babası ile sadece hafta sonları görüşüyorsa, iki gün sadece eğlenceli aktivitelere ayrılmamalı, hafta içi uygulanan düzenin devamı şeklinde olmalıdır. Aksi durumlarda, anne çocuğun ödevlerine yardımcı olmak, okulla işbirliği kurmak, fiziksel bakımını sağlamak gibi sorumlulukları üstlenirken, baba sadece hafta sonu eğlencelerini, tatilleri üstlenmiş olabiliyor. Anne-babalar, çocukla ilgili konularda bir araya gelip ortak kararlar alabildiklerinde, çocuk boşanma sonrası sürece daha kolay uyum sağlayabilir.” dedi.

    Olumsuz iletişimden uzak tutun

    “Çiftler ayrılmaya karar verdikten sonraki süreç anne, baba ve çocuklardan daha fazlasını kapsayabiliyor. Özellikle bizim kültürümüzde çiftlerin kendi aileleri de sürece dahil olabiliyorlar. Çocuklar anne babalarından olmasa da diğer akrabalardan anne ya da babayı suçlayıcı açıklamalar duyabiliyorlar.” diyen Özden Sevil; bu nedenle çiftlerin diğer aile üyelerinin çocukla iletişimini yakından gözlemlemesi ve gerektiğinde müdahale etmesi gerektiğini söyledi. Ya da süreci yönetebilecek, “onlar senin annen ve baban ve hep öyle olacaklar ve seni hep çok sevecekler” dilini koruyabilecek akrabalardan da destek isteyebileceklerini belirtti.

    Olumlu iletişim kuran kişilerle konuşmalı

    Boşanma sürecinin çiftler için de zorlayıcı bir süreç olduğunu ve anne ve/veya baba için bu süreci yönetmenin kolay olmayabileceğini söyleyen İNDA Çözüm Odaklı Danışmanlık ve Eğitim Merkezi’nden Uzman Klinik Psikolog Özden Sevil; “Bu durumda kendileri bir uzmandan destek alabilirler. Okulla işbirliği yapmak, çocuğun arkadaşlarıyla vakit geçirmesini sağlamak, çocukla olumlu iletişimi olan aile üyelerini devreye sokmak da önemli koruyucu faktörlerdir.” dedi.

  • Anlaşmalı Boşanma için Dilekçe Örneği

    Anlaşmalı Boşanma için Dilekçe Örneği

    Anlaşmalı Boşanma için Dilekçe örneği
    Anlaşmalı Boşanma Dilekçesi

    AİLE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA
    ÜSKÜDAR

    DAVACI_______:…………. Adres

    DAVALI_______ :…………Adres

    DAVA KONUSU_:Şiddetli geçimsizlik nedeni ile Anlaşmalı boşanma talep ve davası.

    DAVA TARİHİ:../…/…

    İZAHI :
    1-Davacı (İsim) ile davalı eşi(İsim) ../../….tarihinden beri evli bulunmaktadır.
    2-Ancak eşler evlendikleri günden bu güne kadar birbirine uyum sağlayamamışmüşterek hayat çekilmez hale gelmiştir. Bu nedenle bir arada yaşayarak evlilik birliğini devam ettirmeleri mümkün görünmemektedir.
    3- Davalı eş#8217;de boşanmayı kabül etmektedir.Eşler arasında ../../….tarihli bir protokol yapılarak mali sonuçları hakkında anlaşmaya varılmıştır.
    Bu protokol dilekçemize ekli bulunmaktadır.Bu itibar ile Medeni Kanunumuzun ilgili maddesi uyarınca tarafların anlaşmalı boşanmalarını talep etmek zaruretimiz hasıl olmuştur.

    SONUÇ VE İSTEK :
    Davalı eş#8217;de boşanmayı kabül ettiğinden ../../….tarihli prokol de göz önünde tutularak tarafların boşanmalarına
    Duruşma gününün tarafımıza bildirilmesine dair iş bu dilekçemin kabulünü arz ve talep ederiz. …/…./2006

    DAVALI DAVACI

    2. dilekçe……………………………………. …………………………………

    AİLE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA ÜMRANİYE
    BOŞANMA PROTOKOLÜ

    TARİH :

    DAVACI: İsim ve adres
    DAVALI: isim ve adres
    HÜKÜMLER :
    1- BOŞANMA HUSUSU : Her iki taraf da karşılıklı olarak boşanmayı kabul etmişlerdir. Evlilik birliğinin sona erdirilmesi konusunda her iki taraf da mutabıktırlar.
    2- NAFAKA VE TAZMİNAT HUSUSU: Tarafların karşılıklı olarak Nafaka ve tazminat talebi yoktur. Bu husustaki taleplerden bu dosya için ve ileriye yönelik olarak açılacak olan davalardan vazgeçmişlerdir.
    3- EŞYALAR HUSUSU: Taraflar tüm ev eşyaları ve zihnet (altıntakılar) konusunda da anlaşmışlardır ve paylaşmışlardır.Karşılıklı birbirlerinden eşyalar ve takılar konusunda hiçbir talepleri yoktur. 4- MAHKEME MASRAFLARI KONUSU : Taraflar karşılıklı olarak birbirlerinden mahkeme masrafları ve ücretler ile ilgili ücret talep etmeyeceklerdir. Tüm masraflar ortak pay edilecektir.

    SONUÇ : Yukarıda açıklanan tüm hususlar üzerinde taraflar mutabakata varmış olup işbu protokol mahkeme dosyasına sunulmak üzere karşılıklı teati sonucu tanzim ve imza olunmuştur.

    DAVACI DAVALI

     

    Şiddetli Geçimsizlik Boşanma Dilekçesi Örneği

  • Şiddetli Geçimsizlik Boşanma Dilekçesi Örneği

    Şiddetli Geçimsizlik Boşanma Dilekçesi Örneği

    ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI

    GENEL BİLGİLER

    • Dava eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer aile mahkemesinde açılır.
    • Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
    • Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu halde tarafların ikrarlarının hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.
    • Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.
    • Boşanma davası açmaya hakkı olan eş, dilerse boşanma, dilerse ayrılık isteyebilir.
    • Boşanmaya hükmedilebilmesi için geçimsizlik veya anlaşmazlığın evlilik birliğini temelinden sarsacak derecede ciddi ve şiddetli olması gerekir.
    • Ortak hayatın eşlerden sadece biri için çekilmez hale gelmiş olması yeterlidir.
    • Davacı eşin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı eşe nazaran daha fazla kusurlu olduğu kanıtlanırsa dava reddedilir. Hakim kusur konusunda takdir yetkisini kullanarak karar verir.
    • Boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır.
    • Boşanmada yargılama, aşağıdaki kurallar saklı kalmak üzere Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa tabidir:

    1. Hakim, boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamaz.
    2. Hakim, bu olgular hakkında gerek resen, gerek istem üzerine taraflara yemin öneremez.
    3. Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hakimi bağlamaz.
    4. Hakim, kanıtları serbestçe takdir eder.
    5. Boşanma veya ayrılığın fer’i sonuçlarına ilişkin anlaşmalar, hakim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz.
    6. Hakim, taraflardan birinin istemi üzerine duruşmanın gizli yapılmasına karar verebilir.

     

    Şiddetli Geçimsizlik Boşanma Dilekçesi Örneği

    ……..AİLE MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİNE
    …………….

    DAVACI :
    VEKİLİ :

    DAVALI :

    DAVA KONUSU :

    1) Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Tarafların Boşanmalarına;

    2) Müşterek çocuğun velayetinin Müvekkile verilmesine;

    3)Müvekkilin yanında olan müşterek çocuğu için 500,00 TL TEDBİR NAFAKASI olarak, kararın kesinleşme sonrası için ise her ay iştirak nafakası olarak davalıdan tahsiline;

    4) Müvekkile için, davalı aleyhine 40.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi istemidir.

    AÇIKLAMALAR :

    1. Taraflar, …./…./……… tarihinde evlilik yapmışlardır. Bu birlikteliklerinden …….. isimli çocukları olmuştur.

    2. Müvekkil, bir eş olarak üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirmesine rağmen, evlilik sonrası davalının müvekkile karşı olumsuz kişiliği ortaya çıkmıştır. Kültür farklılığı, mizaç uyumsuzluğu baş göstermiştir. Davalı asabi ve geçimsiz bir kişiliği vardır. En küçük sorunları bile büyütmüş, kavga ve tartışma ortamı yaratmaya başlamıştır. Müvekkile karlı hiçbir saygı göstermemiş, müvekkilin kişiliğine ve saygınlığına karşı ağza alınmayacak küfür ve hakaretlerde bulunmuştur. Bu tür küfür ve hakaretlere toplum içerisinde de sürdürmüştür. Davalının müvekkile hakaret ettiğini bir çok kişi duymuştur.

    3. Davalı bu hareketlerini yalnızca müvekkile karşı değil, müvekkilin dost ve akrabalarına karşı da sürdürmüş, onlara karşı tavır takınmıştır, müvekkili toplum içinde rencide ve küçük düşürmüştür.

    4. Müvekkili zor durumda bırakması, çocuğa ve kendisine karşı ilgisizliği hatta çocuğun kirli hazır bezlerini bazen çöpe atmaktan bile imtina ederek yatak odasında bir köşeye atması… İşi olmadığı halde bazen eve geç saatlerde gelmesi, birkaç kez eve uğramaması ve nerede olduğu konusunda bilgi dahi vermemesi, yatakta dahi cinsel anlamda müvekkile olumlu yanıtlar vermemeye başlaması, bu ve benzeri nedenlere rağmen evlilik birliğini çevrenin telkiniyle ve ileride düzelir umuduyla devam ettirme sabrını müvekkil göstermeye çalışmıştır.

    5. Davalı, en son olarak kişisel eşyalarını da alarak müşterek konutu terk etmiş ve anne– babasının evine gitmiştir. Araya giren dost ve akrabaların teşebbüslerine rağmen müşterek konuta dönmemiştir.

    6. Davalı evliliği süresince müşterek çocukla ilgilenmemiştir. Evi terk ederken de müşterek çocuğu komşuya bırakmıştır. Çocuğun velayetinin müvekkile verilmesi, çocuğun yararına olacaktır.

    7. Küçüğün bakım, iaşe, giyim ve her tür gideri için davalının da katkı sunması gerektiği yasa gereğidir. Müvekkilin yanında olan müşterek çocukları ……. için 350,00 YTL TEDBİR NAFAKASI olarak, kararın kesinleşme sonrası için ise her ay iştirak nafakası olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ediyoruz.

    8. Müvekkil davalı ile evlenirken büyük bir mutluluk duyarak evlenmiş, eşine büyük bir değer vermiş ve evliliğinin bir ömür boyu mutlu ve huzurlu bir biçimde süreceği inancı ve hayalini beslemiştir. Ancak davalının yapmış olduğu olumsuz hareketler, müvekkilin hakaretlere maruz kalması ve toplum içersinde küçük düşürülmesi, müvekkilin tüm gayretlerine karşın davalının habersiz ve sebepsiz olarak evi terki, müvekkilde büyük bir hayal kırıklığına neden olmuş, müvekkil üzüntü içinde psikolojik çöküntüye girmiştir. Davalı tarafından oluşturulan ve müvekkilde oluşan manevi keder, üzüntü, moral bozukluğunu kısmen de hafifletmesi amacıyla tamamen kusurlu olan davalıdan 20.000,00 YTL manevi tazminat talep etme zorunluluğu hasıl olmuştur.

    HUKUKİ NEDENLER : İlgili mevzuat hükümleri
    DELİLLER : Nüfus kayıtları, Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması, Tanık beyanları ve her tür kanıt.

    SONUÇ : Açıklanan nedenler, göz önüne alınacak ve oluşacak durumlar ışığında ;

    1) Müvekkilin evlilik birliğini devam ettirme durum ve ihtimali kalmadığından Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Tarafların BOŞANMALARINA;

    2) Müşterek çocuk ………………….’ın velayetinin Müvekkile verilmesine;

    3) Müvekkilin yanında olan müşterek çocukları ……………… için her ay 500,00 TL TEDBİR NAFAKASI olarak, kararın kesinleşme sonrası için ise her ay iştirak nafakası olarak davalıdan tahsiline;

    4) Müvekkil için, davalı aleyhine 40.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine;

    5) Yargılama giderleriyle, Avukatlık ücretinin dahi davalıya yükletilmesine karar verilmesini davacı vekili olarak talep eder, saygılar sunarım. …/…./……

    Davacı Vekili
    Av………………………..

    Ekler:
    1)Vekaletname
    2) Nüfus kayıtları

     

    Anlaşmalı Boşanma için Dilekçe Örneği