Etiket: Bora cengiz

  • Transfer edilecek Embriyo Sayısı

    Transfer edilecek Embriyo Sayısı

    Doç.Dr. Ulun Uluğ ile Tüp Bebek Tedavilerinde Transfer Edilen Embriyo Sayısını Tartıştık

    Tüp bebek tedavilerinde embriyo sayısını belirlemede ki gelişmeleri anlatır mısınız
    Tüp bebek tedavilerinde verimliliğin az olduğu dönemde fazla sayıda embriyo transferi yapılmaktaydı. Burada daha çok 2. gün embriyo transferleri yapıldığı için embriyo seleksiyon uygulaması fazla yoktu. Daha sonraları hem daha fazla sayıda ICSI’nin tercih edilmesi hem de laboratuar koşullarının gelişmesine bağlı olarak ki en önemli aşama medyum kalitelerinde artış olması ve ardışık sistemlerin kullanılabilir hale gelmesidir, embriyo seçim kriterleri önem kazanmış, 3. gün hatta 5. gün embriyo transferleri yapılmaya başlanmıştır.

    Embriyo değerlendirmede nasıl bir gelişim sağlanmıştır.

    Doğal olarak in-vitro koşullarda morfolojik gelişmenin izlenebilmesi, embriyoları derecelendirme açısından başarılı olmuştur. Bu bağlamda merkezden merkeze farklılıklar olmakla beraber, 3. gün embriyoları için klasik olarak Steer ve 5. gün blastokistler için Gardner klasifikasyonları kullanılmıştır. Tüm bunlara rağmen implantasyon potansiyeli en yüksek olan embriyoyu seçmek kolay olmamakta ve sadece morfolojik gelişimsel sınıflama, gebelik oranlarını arzu edilen seviyelere çıkartmamaktadır. Bunların yanı sıra, bazı ülkelerdeki etik ve dinsel kaygılardan dolayı, transfer edilmeyecek embriyoların invitro kültür edilmesi yasaklanma yoluna gidilmiştir.

    Sonuçta ileri evre embriyoların derecelendirilmesinden çok henüz fertilizasyon aşamasında embriyo seçim kriterleri öne çıkmış, erken klevaj, pronuklear morfoloji gibi kıstaslar dikkate alınarak implantasyon potansiyeli en yüksek olan embriyo seçilmeye çalışılmıştır. Daha da ileriye gidilerek gelişen embriyoların genetik olarak kompetan olmalarını anlayabilmek için preimplantasyon genetik tarama (PGT) ister floresan insitu hibridizasyon (FISH) veya komperatif genomik hibridizasyon (CGH) yöntemleri uygulanmıştır. Ayrıca son zamanlarda implantasyon potansiyeli yüksek olan embriyoyu seçebilmek için metabolik aktivitesini (metabolomics) ölçen uygulamalarda klinik uygulanıma girmiştir.

    %100 gelişen embriyo geliştirmek mümkün mü?

    Tüm bu gelişen komplike teknolojik imkanlara rağmen implantasyon potansiyeli %100 olan bir embriyo geliştirmek veya seçmek mümkün olmamaktadır. İmplantasyonun diğer bir tarafının da uterus yani alıcı olduğunu düşünürsek %100 verimli çalışan bir IVF siklusu yaratmak temenniden öteye geçememektedir.

    IVF tedavisi hem hekim hem de tedavinin uygulandığı hasta için ciddi sorumluluklar getirmektedir. Burada belki de en önemli konular tedavinin kesin başarılı olmayacağının bilinmesi ve finansal yüktür. Özellikle üçüncü partilerin başka bir değişle devletin veya özel sigorta şirketlerinin ciddi subvansiyon yapmadığı infertilite tedavilerinde, kar maliyet açısından bakılarak fazla sayıda embriyo transferi yapılabileceği akla gelmektedir. Ayrıca toplumların sosyo-kültürel farklılıkları da özellikle çoğul gebeliğe bakış açısından farklılıklar doğurabilir. IVF uygulanacak kadınların çoğul gebelik özellikle ikiz gebe kalma tercihleri bazı çalışmalara konu olmuş ve anlamlı bir hasta popülasyonun ikiz gebeliğe öncelik tanıdığı da ortaya çıkmıştır

    Sonuçta fazla embriyo transferi gebe kalma olasılığını artırırken, aynı zamanda çoğul gebelik riskini artırarak hem gebelik komplikasyon sayısını fazlalaştırmakta hem de yeni doğan problemlerini ortaya çıkartmaktadır. Bu resme nerden bakarsanız bakın çoğul gebelik bireyler için problemli olduğu gibi toplum üzerinde de ekonomik bir yük oluşturmaktadır.

    Netice itibariyle IVF uygulayan hekimler paradoksal bir ortam ile karşılaşmıştır. Bir yandan gebelik oranlarını optimize edebilmek bir yandan da çoğul gebeliği ortadan kaldırmak. Biz hekimlerin maruz kaldığı bu problem her ne kadar kanun koyucular ile ortadan kaldırılmışsa (herkese tek embriyo transferi gibi) da vicdani ve kişisel ihtirasların önüne geçilememiştir.

    Burada önemli olan nokta çoğul gebelikleri tanımlama olabilir. Yukarıda bahsedilen tüm kaygılar herhangi bir üçüz ve üstü gebelik için doğrudur. Ancak ikiz gebeliği diğer çoğul gebelikler ile aynı tartıya koymanın doğru olup olmadığı tartışılmış ve tartışılmaktadır. Kelime anlamı olarak ikiz gebeliğin çoğul gebelik olduğunu vurgulamakta fayda vardır.

    Transfer edilecek Embriyo Sayısı | 1Genel olarak baktığımızda hasta başına embriyo transferinin kısıtlanması 2 şekilde olabilir. 1- elektif dediğimiz, yani embriyo kohortu içinden biri veya bazıları seçilebilir, 2- zorunlu, yani hastadan toplanan oosit ve fertilizasyon oranı yüzünden veya embriyo kalitesi yüzünden kısıtlı sayıda bir veya 2 embriyo kalması. Bu noktadan geldiğimizde embriyo transferi ile yapılan çalışmalarda single embriyo transferi (SET) ile elektif single embriyo transferini (eSET) aynı teraziye koymamak gerekir. Diğer bir önemli detay ise transferin yapıldığı gün, takdir edersiniz ki 2.-3. veya 5. gün yapılacak tek embriyo transferlerinde başarı oranları farklı olabilir.

    Sizce Tüp bebek tedavilerinde kaç embriyo vermek uygundur?

    Transfer edilecek embriyo sayısında sorulacak ilk sorun 3 ve üzerinde embriyo transfer etmenin 2 embriyo transferine olan üstünlüğü. Prenatal ve neonatal komplikasyonları bir kenara iterek sadece gebelik oranları üzerinde karar verecek olduğumuzda literatür ilginç bir şekilde bu konuda fazla bilgi vermiyor. İki embriyo ile 3 veya 4embriyo karşılaştırması yapan geniş serili randomize kontrollü perspektif yeterli çalışma yoktur. Çok ufak bir çalışmada ardışık taze 2 embriyo transferi ile 3 ve 4 embriyo transferi karşılaştırılmış ve gebelik oranlarında fark bulunmamıştır.

    Gözlemsel çalışmalarda ise elektif 2 embriyo transferinde, 3 ve daha fazla embriyo transferine göre canlı doğum oranlarında fark olmadığı kaydedilmiştir. Buradan yola çıkarak hem çoğul embriyo transferinin gebelik oranlarını artırmaması ve çoğul gebeliklerin gerçekleşmesi etik ve bilimsel açıdan 3 ve daha üzeri embriyo transferinin düşünülmemesi gerektirmektedir.

    İkiz gebeliklerde istatistiksel olarak gebeliğe bağlı hipertansiyon, gestasyonel diabet, ante ve postpartum kanama, operatif doğum ve prematüre riski tekil gebeliklere artmıştır . Prenatal mortalite ikiz gebeliklerde 6 kat daha fazlalaşmıştır Bazı platformlarda ikiz gebeliğin IVF tedavisinin komplikasyonu gibi gösterilmeye çalışılsa bile, tedavi sonrası ikiz gebeliklerin büyük bir kısmı sağlıklı doğuma ulaşmaktadır . Artan komplikasyon istatistikleri genel toplum için anlam taşıyabilirken, kişisel olarak bakıldığında, başka bir değişle çocuk sahibi olmakta zorluk çeken bir çift için riskler anlam taşımayabilir.

    Transfer edilecek embriyo sayısı bir çok ülkede gerek devlet kanunları gerek de dernekler aracılığıyla kısıtlanmıştır. Kısıtlamalarda bazı ülkelerde yaş sınırları konularak embriyo sayısı tespit edilmiştir. Genellikle 35 yaş altında kadınlara tek embriyo transferi, önerilirken, daha yaşlı kadınlarda 2 embriyo transferi hatta bazı ülkelerde özellikle 40 yaş üstü kadınlarda 4 embriyo transferine kadar hak tanınmış veya tavsiyelerde bulunulmuştu. Ayrıca daha önceki tedavi sayılarına da bakılarak birden fazla embriyo transferi önerilmiştir (T.C. Sağlık bakanlığı, 2009)

    Kendi grubumuzun yaptığı araştırmalarda tekil gebeliklerde ilk trimesterde düşük yapma olasılığı %18 ile %20 arasında seyrederken, çoğul gebeliklerde total düşük yapma, başka bir değimle ilk trimesteri sonunda gebeliği kaybetme olasılığı % 5 olmaktadır. Bu açıdan bakıldığında tekil gebeliklerde gebeliği erken dönemde kaybetme riskinin çoğul veya ikiz gebeliklere göre yaklaşık 4-5 kat daha fazla olduğudur.

    Taze embriyo transferi ve ardından dondurulmuş embriyo transferi hem klinik hem laboratuvar hem de hastanın lojistik ekonomik maliyetini artırabilmektedir. Diğer yandan çoğul gebelikteki erken doğum maliyetleri de hesaba katıldığında, tek embriyo transferinin maliyet hesabını yapmak komplike olmaktadır. IVF masraflarının kişisel karşılandığı durumlarda 2 embriyo transferi yapmak daha az maliyetli olabilirken, 3. kurumların örneğin sigorta şirketi veya devlet sübvansiyonu olan durumlarda daha az maliyetli olabilir.

    Sonuç olarak çoğul gebelikleri engellemek için tek embriyo transferi yapmak tek çözümdür ancak paradoksal olarak gebelik oranlarının da azaldığı günümüz laboratuvar ve klinik koşullarında belirgindir. Ardışık embriyo transferi politikası uygulanmadığı müddetçe veya daha önce bahsedilen ileri laboratuvar teknikleri pratik olarak sonuç vermediği müddetçe hem hekimler hem de hastalar için transfer edilecek embriyo sayısının tartışması devam edecektir.

    Doç. Dr. Ulun Uluğ
    Bahçeci-Umut Tüp Bebek Merkezi, Istanbul

  • Cinsel Zevk’in peşinde “SEKS ve ESTETİK”

    Cinsel Zevk’in peşinde “SEKS ve ESTETİK”

    Cinsel Zevk'in peşinde "SEKS ve ESTETİK" | 2Son yıllarda sık sık gündeme gelen ve özellikle Amerika’da son derece yaygın olan Estetik Vajen Cerrahisi – Vajinoplasti artık Türk kadınları tarafından da tercih ediliyor.

    Sadece aktif sporcular, mankenler, sinema yıldızları ve toplum önünde olan ünlüler tarafından dünya da bir zamanlar tercih edilen Estetik Vajen Cerrahisi, bugün hem dünya da hem de Türkiye’de her kesimden kadın tarafından talep ediliyor.

    Bahçeci Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Bora Cengiz, Vajinoplasti ameliyatını tercih eden kadınların bu taleplerinin sadece sağlık ve tıbbi zorunluluklar nedeniyle değil farklı istekler doğrultusunda da gerçekleştiğini belirtiyor.

    Kadınların, genital bölgelerinde “normal” görünümü sağlamanın bu sebeplerin başında olduğunu belirten Op. Dr. Bora Cengiz, cinsel ilişkiden alınan zevkin estetik vajen cerrahisi sonrasında arttığını söyleyen vakaların söz konusu olduğunu aynı zamanda cinsel ilişki sırasında zorluk yaşayan bazı hastalardan ise ameliyat sonrasında yaşadıkları farklı sorunların yok olduğu yönünde geri dönüşler aldıklarını söylüyor.

    Vajinal doğum daha çok tercih ediliyor

    Estetik Vajen Cerrahisi konusunda özellikle Türkiye’de normal doğum oranı ve sezaryen doğum arasında yüzde 50 seviyesinde bir denge olduğunu belirten Cengiz, Türkiye’de vajinal doğuma yönelim olduğunu söylüyor. Vajinal doğum yapan her kadının vajinoplasti uygulanacak bir potansiyele sahip olduğunun ayrıca altını çizen Op. Dr. Bora Cengiz, doğum sonrası gerektiği gibi onarılmayan bölgelerde oluşan hasarlar sonucunda sarkma ve gevşeklik, cinsel ilişki sırasında partnerin hissedilmemesi veya idrar, gaz ve büyük abdesti tutamama gibi problemlerin oluştuğu, bu tür problemleri olan kadınların sosyal hayattan geri kaldıklarını ve idrar ve gaz kaçırma korkusu nedeni ile cinsel ilişkiye giremediklerini konusunda bilgi sahibi olduklarını belirtiyor.

    Benzer durumların seks dışında kadınlarda mayo ve bikini giymeyi aynı zamanda spor yapmayı da engellediğini açıklayan Op. Dr. Bora Cengiz, sağlıklı seksin her şeyden önce sağlıklı üreme organları ile gerçekleşebileceğinin altını çiziyor.

    Estetik kaygılar, cinsel ilişkiden alınan zevk gibi unsurların yanı sıra, vajen girişinin her iki yanında bulunan iç dudakların asimetrik, büyük veya kalın olması nedeniyle cinsel ilişkide güçlükler yaşanmasına, ağrı hissedilmesine veya sürtünme sonucu travma oluşumuna neden olduğunu açıklayan Cengiz, yaklaşık bir saat süren ameliyatlar sonrasında, bu tip problemlerin ortadan kalktığını söylüyor.

    Son 10 yıl içinde Vajinoplasti’nin aynı zamanda doğum yapmamış, ancak cinsel ilişki sırasında boşluk ve gaz pasajı şikayeti olan kadınlara da önerilmekte olduğunu ifade eden Bahçeci Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Bora Cengiz seks ve vajen estetiği ile ilgili toplumda kulaktan dolma yanlış bilgilerin hakim olduğunu söylüyor.

    Seks ve Vajen Estetiği

    Yanlışlar ve Doğrular

    Vücudun yapısını ve konturunu değiştirmek için yapılan kozmetik prosedürler yaşamın gerçeğidir. Bu prosedürler bireyin fiziksel görünümünü değiştirebilmesi için bir fırsattır. Bu tür işlemleri yaptırmanın en önemli sebepleri sıklıkla işlemi yaptıracak olanın kendisinde algıladığı bir “hata”, cinsel görünüm ve fonksiyonu değiştirme isteği, fiziksel bir problem veya rahatsızlığın giderilmesi, özgüveni arttırmak ve güzel görünmek olarak sıralanabilir.

    Vajinal estetik ameliyatlar gereksiz ameliyatlardır!
    Yanlış
    Vajinal estetik ile vücudunuzun herhangi bir bölgesine uygulanan estetik ameliyatlar arasında bir fark yoktur. Genital bölge göz önünde olmadığı için bu bölgede estetik veya rekonstrüktif ameliyatlar yapılması gereksizdir düşüncesi doğru değildir. Genital bölge estetiği popülaritesi artan ve kozmetik ve estetik cerrahinin yeni bir dalıdır.

    Vajinal estetik operasyonlar sadece lazer kullanılarak yapılabilir!
    Yanlış
    Lazer; bistüri, makas, elektrokoter gibi ameliyat sırasında dokuları kesmek amacı ile kullanılan cerrahi aletlerden birisidir. Operatör ameliyatı istediği aletlerle gerçekleştirebilir.

    Vajinal estetik operasyonlar cinsel hazzı arttırır!
    Doğru
    Özellikle vajinoplasti-perineoplasti ameliyatı olan kadınların %85 i bu ameliyatlar öncesi cinsel yaşamlarını “vasat”, “kalitesiz” ve “yetersiz” olarak tanımlarken, bu oran labiaplasti ve klitoral hood redüksiyonu yaptıran kadınlarda %50 dolayındadır. Vajinoplasti-perineoplasti ameliyatı sonrasında hastaların %93’ü cinsel fonksiyonlar açısından “orta derecede” veya “belirgin” düzelme tarif ederken, bu oran labiaplasti, klitoral hood redüksiyonu yaptıranlarda %65’tir. Her ne kadar bu ameliyatların “partner” tatmini veya partnerin zorlaması ile istenmesi doğru değilse de, vajinoplasti-perineoplasti ameliyatı sonrasında partnerin seksüel memnuniyeti %83 olarak bildirilmiştir.

    Vajinal estetik ameliyatlar partneri memnun etmek için yapılmaktadır!
    Yanlış
    Vajinal estetik ameliyat yaptırma nedenleri başında cinsel ilişki, spor veya kıyafetler yüzünden meydana gelen sürtünmeye bağlı rahatsızlık gelmektedir. İşlem yaptıran kadınların %75’inin şikayeti buyken, kadınların %70’i daha “iyi” gözükmek için estetik operasyonlara başvurmaktadır. Cinsel ilişkiyi “hissetmek” ve hazzı arttırmak için ameliyat olan kadınların oranı %56 iken görünümünden hoşlanmayan veya itici bulan kadınların oranı %50 dir.Amerika Birleşik Devletleri’nde ameliyat yaptıran kadınların sadece %6’sı “partnerin” isteği ile opere olmaktadır.

    G noktası amplifikasyonu daha yoğun orgazm olmanızı sağlar!
    Yanlış
    G noktası seks biliminin kutsal kadehi olarak adlandırılabilir. Anatomik varlığı tartışmalı olan G noktasının yağ, hyaluranik asit veya kolajen gibi “filler” larla şişirilmesi (ögmentasyonu) ve bu tür ameliyatların cinsel hazzı arttırdığını söylemek Amerikan Obstetrik ve Jinekoloji Cemiyeti tarafından “hastayı aldatmak” olarak tanımlanmıştır. Cinsel görünüşünden mutsuz ve endişeleri olan, cinselliğine güvenmeyen bir kadının bu tür bir işlem sonrasında beklentilerinin karşılanmaması ve daha da travmatize olması muhtemeldir.

    Vajinal estetik ameliyatlar tıbbi gerekliliği olan ameliyatlardır!
    Doğru
    Özellikle labiaplasti (küçük ve büyük dudakların estetiği) ile labial hipertrofi, asimetri ve büyük labialar yüzünde ortaya çıkan iritasyon ortadan kaldırılmaktadır. Doğum sonrasında uygun düzeltme yapılmayan yırtıklar veya ortaya çıkan sarkmaların giderilmesi ile doğum travmasının düzeltilmesi de tıbbi endikasyonu olan uygulamalardır.

  • Dinamik Embrio İzleme – EmbryoScope

    Türkiye’nin ikinci EmbriyoScope’u yine Bahçeci’de!

    Dinamik Embrio İzleme - EmbryoScope | 3Dünya’da uygulanan Tüp Bebek Tedavileri ve yöntemlerine yepyeni bir boyut kazandırarak, adeta yeni bir çağın başlangıcına imza atan EmbryoScope™, Dinamik Embriyo İzleme Sistemi, Türkiye’de ilk kez Bahçeci Sağlık Grubu tarafından hastalarının hizmetine sunuldu.

    Tüp Bebek Tedavisi sürecinde, embriyo seçimini iyileştirmek ve embriyo değerlendirme algoritmalarını geliştirmek amacıyla kullanılan ve gördüğü ekstra talebe rağmen bugün dünyanın sadece en prestijli tüp bebek merkezlerinde çok kısa bir süre önce kullanılmaya başlanan ve EmbryoScope™ adı verilen Dinamik Embriyo İzleme Sistemi, tüm aşamaların düzenli olarak gözlemlenmesine uygun teknolojisi ile sağlıklı olan embriyoları seçme şansı sağlarken aynı zamanda kısıtlı embriyo sayılarında da başarı elde edebilme oranlarını artırmaktadır.

    Siz Uyurken Embriyolarınız Ne Yapıyor?

    Uzmanlara tüm hasta embriyolarının anında ve sürekli olarak, tüm süreçlerin hiçbir aşaması kaçırılmadan ve istenilen anda değerlendirilmesi imkanı sağlayan Dinamik Embriyo İzleme Sistemi’nin sağladığı sürekli gözlem olanağı ile elde edilen görüntülerin yeniden oynatılabilmesi, hızlandırılmış şekilde izlenmesi yada canlı görüntü kullanılarak embriyo kalitesinin değerlendirilmesi ise yine EmbryoScope™ sayesinde gerçekleşebiliyor. Kullanılan statik sistemlerde sadece belirlenen günlerde ve toplam 5 dakika süreyle cihazdan çıkartılarak kontrol edilebilen ve kimi zaman embriyoların olumsuz etkilemesinin söz konusu olduğu durumun aksine, Dinamik Embriyo İzleme Sistemi, EmbryoScope™ ile 144 saat x 60 dakika boyunca kesintisiz gözlem imkanı sağlanmaktadır.

    Günümüzde embriyo gelifliminin değerlendirilmesi, kültür şartlarında oluşan kesintileri en aza indirmek amacıyla tanımlanmış zaman noktalarında alınan enstantane bakışlarla sınırlı kalmaktadır. Son derece dinamik bir sürece sahip olan embriyo geliflimi ve embriyo gelişimi süreçlerinde yer alan zengin içeriğe sahip bilgilerden ne yazık ki tam anlamıyla yararlanmak mümkün olmamaktadır.

    Ancak EmbryoScope™, Dinamik Embriyo İzleme Sistemi ile güvenli ve kontrollü bir kültür ortamı sağlanırken tek seferde 72 adet embriyo sürekli gözlem altında tutulabilmektedir. Yapılan gözlemler 4 boyutlu belgelendirme teknikleri sayesinde uzmanlara istenilen süreç ve zamanlamayı değerlendirme imkanı sağlayarak, gelecekte yapılacak embriyo puanlamaları için benzersiz yeni parametreler geliştirme imkanı sağlamaktadır.