Etiket: beslenme

  • İştahınızı Nasıl Kontrol Edebilirsiniz?

    İştahınızı Nasıl Kontrol Edebilirsiniz?

    Yemek aslında basit gibi gelse de iştah ve doygunluk uzun yıllardır üzerinde araştırma yapılan bir olaydır.

    Yemeğe başlamada, öğretilmiş davranışlar, vücuttan gelen uyarılar, psikolojik etkiler, besinin görünümü, kokusu, lezzetli, sosyal ortam ve çevre değişiklikleri de etkindir ve bunun hiçbirinin hormonlarla etkisi yoktur ve insanlar açlık hissi duymadan da yemek yiyebilir. Yemekle ilgili olan açlık, tokluk ve iştah kavramlarını tanımlayacak olursak;

    İştah
    Açıklaması oldukça zor bir kavramdır. Açlık veya doğuştan gelen bir yeme içgüdüsü iştahın bir yönüdür.Açlık veya iştah vücut kimyasallarının artmasından ortaya çıkmaktadır.

    Açlık
    İçten gelen besin alımını uyaran bir işarettir.

    Tokluk
    Organizmanın doyma noktasına gelmesiyle besine ihtiyacın olmadığının işaretidir. Aslında yemeğe başlamamız daha çok öğrenilmiş bir olaydır. Yemeğin sonlandırılması ise hormonlarla sağlanır. Tokluk hissinde ise yemeğin içeriği önemlidir. Mesela protein içeriği fazla olan besinle tokluk hissini arttırır.
    Açlık, tokluk sırasında salgılanan hormonlar insanların neden yemek yediği, bu hormonlarla ancak kısmen açıklanmıştır.
    İnsanlar vücut ihtiyacı duyduğu için, psikolojik nedenlerle yemek yerler. Birçok hormon açlık ve tokluk hissi yaratmaktadır.
    Yapılan araştırmalarda kalın barsaktan salgılanan PYY3-36 isimli hormonun doygunluk hissi verdiği, mideden salgılanan ghrelin hormonu ise yemekten önce kanda hızla artarak yemeyi başlattığını göstermiştir.
    İnsanların bazıları tok olsa da yemeyi devam ettirdiği gibi stresli, huzursuz, ve üzgün olduğunda da yemek yiyerek kendini mutlu hissetmektedir.

    İştahı Azaltmak ve Kontrol Altına Almak İçin Neler Yapabiliriz ve Neler Yiyebiliriz?

    – Yeme isteğinin kontrol altında tutulması, atıştırma krizinden kurtulmak için sağlıklı karbonhidratlara yönelmek, bol bol su içmek, yiyecekleri iyice çiğnemek ve yemeği 15-20 dakikaya yayarak yemek gerekmektedir.

    – Özellikle rafine şekerlerin veya beyaz ekmek, beyaz pirinç gibi kan şekerini hızlı yükseltip insülin hormonunun salgılanmasına yol açan besinlerin yenmesi hızlı ve tekrar acıkmaya neden olur. Bu besinlerin yenmesiyle kanda yükselen insülin hormonu kan şekerini daha fazla düşürerek açlık hissi duymamıza neden olmaktadır.

    – Bu nedenle daha çok kepekli ekmek, tam buğday ekmeği, kepekli makarna, bulgur pilavı, yulaf gibi kompleks karbonhidrat besinler tercih etmemiz gerekir.

    – Su içmenin kişinin kendini tok hissetmesi açısından önemlidir. Birey susuz kaldığında da açlığa benzer sinyaller verdiği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle açlıkta belli miktarda su içilerekte açlığımızı bastırabiliriz

    – Protein içeren besinler karbonhidrat ve yağlara göre daha çok tutar. Bu sebepten protein içeriği yüksek olan besinler iştahı azaltır.Triptofan proteinlerin bir bölümünde bulunan bir çeşit aminoasittir.

    – Triptofan vücutta seratoninin oluşmasında görev alır ve seratonin de iştah hissini azaltır. Özelliklede muz, avakado da bulunur.Krom mineralide insülin dengesinde önemli görevi vardır. Krom kan şekerini dengelediği için iştahı azaltır. Krom ihtiyacımızı karşılamak içinde fındık, ceviz gibi kabuklu yemişler yiyebiliriz.

  • Selülite karşı bitkisel çözüm

    Selülite karşı bitkisel çözüm

    Eğer selülitiniz varsa ve her hangi bir ilaç yada kimyasal içerikli kremleri kullanmak istemiyorsanız Selülite karşı bitkisel çözüm size göre…

    Selülitin tedaviye gerek olmadan iyileşmesi eğer Evre 1 selülitse mümkün. Bu Evre 1 selülitte egzersizlerle, bol bol su içerek, şekerli ve unlu gıdalardan kaçınarak bol sebze, toksinlerden arındırıcı detoks diyetleri yaparak, vücut toksin atılımını hızlandırarak Evre 1’deki selülitleri tedavi etmek mümkün. Ama eğer Evre 2 veya 3’e gelmişse mutlaka eksternal tedavi yöntemlerine başvurmak gerekiyor. Selülit oluştuktan sonra selüliti ne kadar egzersiz yaparsak yapalım, ne kadar diyetimize dikkat edersek edelim vücudumuzdan uzaklaştırmamız mümkün değil.

    Mutlaka eksternal bir tedavi gereksinimi var. Çünkü egzersiz ve diyetin en büyük etkisi kalori yakmak ve bölgesel yağlardan kurtulmak, zayıflamak yönünde. Ama selülit cilt altı dokusu içerisine yerleşmiş bir yağ dokusu olduğu için onu oradan tekrar almak ve uzaklaştırmak, diyetle veya egzersizle maalesef mümkün olmamakta.
    En önemli şey hamama gidip kese olmak. Kese, kan dolaşımını önemli derecede etkiliyor. Dolayısıyla ondan sonra yapacağımız selülitin en büyük çözücü etkeni eşit miktarda susam yağı, limon suyu, 10 adet dövülmüş aspirin ve bir tatlı kaşığı okaliptus yağını karıştırıyorsunuz, dairesel şekilde yukarı doğru masaj yapıyorsunuz. Bol su içiyorsunuz, yağlı gıdalardan, şarküteriden uzak duruyorsunuz. Bu da selülitin geçmesine neden oluyor. Bir kilo şeftaliyi soyun, robottan geçirin. Bir demet maydanozu 3 dakika haşlayın. Yeşil çay ve 4 limon sıkıp bunu güzel bir kavanoza koyup her gün bir su bardağı içiyorsunuz.

    Taze naneyle tatlandırıp içtiğiniz zaman çok faydasını görürsünüz. Başka bir yolu da bir sürahiye su koyduktan sonra içine elma ve limon dilimledikten sonra bunu geceden sabaha kadar bekletiyorsunuz. tadını veriyor. Gün içerisinde birer su bardağı içiyorsunuz. Hem ferahlık veriyor hem de yağların yakılmasını sağlıyor.

  • Yağ Yakma

    Yağ Yakma

    Hızlı yağ yakma diyette yağ alımını kesmek kilo verme sürecini hızlandırır mı?

    Uzmanlara göre yapılan en yaygın hatalardan biri çok az yemek. Bu metabolizmanın yavaşlamasına yol açar ve vücut olanı koruma moduna girer. Vücudun enerji seviyesini ve metabolik işlemleri sürdürebilmesi için belli bir miktar besine ihtiyaç vardır ve bu nedenle çok az yağ tüketmek de bir problemdir. Diğer bir yaygın hata da sürdürülebilir olmayan bir diyeti takip etmektir. Hızlı zayıflama diye bir kavram yoktur.

    Doğru bir diyet hızlı bir incelme değil kilo sorununa uzun vadeli bir çözüm getirmelidir. Çok az yemek genellikle kilo kaybının hızının artmasını sağlayacaksa da, sürdürülebilir olmadığından yetersiz beslenmeye sebep olabilir. Ayrıca karbonhidratlar gibi tüm bir besin grubunu tamamen kesmek de çok yanlış. Karbonhidrat eksikliği vücudun yeteri kadar lif ve B vitamini alamamasına sebep olur. Bu da egzersiz için ihtiyaç duyulan kan şekeri ve glikoz seviyelerinin düşmesine yol açabilir.

    Karın bölgesinde oluşan yağlanma tehlikeli mi?

    Özellikle karın ve bel bölgesinde oluşan aşın yağlanma, obezite, insülin direnci, tip 2 diya¬bet, kısırlık ve kardiyovasküler hastalıklara sebep olabilir.

    Gece geç saatte yemek kilo vermeyi engeller mi?

    Vücudunuz çalışmayı gece de durdurmaz ve uyurken uzun bir süre açlık döneminde olduğunuz için aslında önemli miktarda enerji yakarsınız. Ama çoğu kişi belli bir saatten sonra atıştırmamayı yararlı bulur çünkü bu zamanlar az yemek, kilo almaya sebep olabilir. Akşamları televizyon karşısında abur cubur olarak tabir edilen kalori değeri yüksek yiyeceklerden farkında olmadan bolca tüketebilirsiniz. Tabii bu noktada önemli olan neyi ne kadar yediğiniz. Mutfaktaki raflarınızı meyve ve fındık gibi düşük glisemik indeks değerine sahip atıştırmalıklarla doldurmak harika bir fikir olabilir. Bu metabolizmanızın çalışmasını hızlandırır ve sizi aşırı yemekten özellikle de sağlıksız yiyeceklerden korur.

    Kadın vücudu yaşlandıkça neden biçim değiştirir?

    Kadın vücudu genellikle menopoz dönemi öncesine kadar armut biçimindedir, yağlar kalçada depolanır. Menopoz dönemi sonrasında ise vücuttaki yağ orta bölgeye depolanır ve vücut elma biçimini alır. Yağ dağılımındaki bu fark menopoz dönemindeki hormona değişikliklerden kaynaklanır. Bu kadınlar için özellikle kalp hastalıkları açısından risk oluşturabilir. Yaşlandıkça hepimiz yılda bir-iki kilo alma eğiliminde olabiliriz. Vücutta özellikle karın bölgesinde oluşan abdominal yağlanma hiçbir zaman için iyi değildir. Kadınlar için 80 cm’den az olan bir bel ölçüsü sağlıklı olarak kabul edilebilir.

    Egzersiz yapmadan önce mi, egzersizden sonra mı yemeliyim?

    Egzersizden önce yemek yemek tavsiye edilir fakat zamanlama önemlidir. Çalışmadan iki saat önce yapılan yüksek karbonhidratlı ve düşük lifli bir atıştırma idealdir, bundan daha geç bir zamanda yemek, spor yaparken zorlanmanıza sebep olabilir. Karbonhidrat alımından sonra vücudunuzda önce bir insülin artışı meydana gelir ve bu kan şekeri seviyenizin düşmesine neden olur. Fakat iki saat kadar beklemek vücudunuzun kan şekeri ve insülin değerlerinin normale dönmesine imkan verir. Egzersiz sonrası hafif bir atıştırma da o sırada boşalan karbonhidrat depolarınızın tekrar yenilenmesini sağlayacağı için uygundur. Spor sonrası yüksek karbonhidrat değeri ve biraz da protein içeren bir öğün idealdir çünkü protein karbonhidratların alınmasını kolaylaştırır.

    Vücuttaki yağ hücreleri zamanla değişir mi?

    Birkaç yıl öncesine kadar doğum sonrası sahip olduğunuz yağ hücresi miktarının hayatınız boyunca sahip olduğunuz kadar olduğu ve siz zayıflayıp şişmanladıkça bu hücrelerin dolup boşaldığı düşünülüyordu. Sonuçta hücrelerin sayısı değişmese de özellikle yağlı beşin tüketildiğinde yağ hücrelerinin ciddi oranda büyüdüğü gözlemleniyor.

    Üç ana öğün yiyerek kilo verebilir miyim?

    Ara öğünler, metabolizmayı hızlandırdıklarından ana öğünlere göre çok daha yararlıdır. İnsülin salgılanmasının dengeli olmasını sağlarlar. Yüksek insülin değerleri vücudun yağı kırma kabiliyetini azalttığından düşürülmeli. Ara öğünler ani acıkmaların önüne geçer.

    Kalori kısıtlaması : Öğünlerinizde daha az ve sağlıklı besinler yerken enerji tüketimini artırmak kilo vermenin en mantıklı yoludur.

    Öğün yerine geçen karışımlar : Bu karışımların bazıları kısa vadede belirgin bir kilo kaybını hedefliyor. Böyle bir zayıflama yöntemi muhtemelen yağ kadar kas kaybını da içeriyor. Bu karışımlar genellikle vücudun depolamadığı kadar yüksek miktarda protein içerir ancak büyük ihtimalle eski diyetinize döndüğünüz zaman kaybettiğiniz kiloları hızla geri alırsınız.

    Kilo verme ilaçları : Bu ilaçların vücudun besinlerdeki yağı almasını engelleyen türleri güvenlidir. Ama başta ishal olmak üzere tatsız yan etkileri olabilir. Bu durum sizi daha az yağ yemeye yönelterek negatif bir destekleme işlevi görebilir.

    Egzersiz programları : Egzersiz programları her zayıflama stratejisinin parçası olmalıdır ve mutlaka kas yapmaya yönelik bir direnç çalışması içermelidir. Kas oluşumu yağların o bölgeye yerleşmesini engeller.
    Suyun içine birkaç damla limon damlatıp içerek metabolizmanızı hızlandırabilirsiniz.

    Yağların vücutta hangi sebeple ve nasıl depolandığı fazla kiloların oluşmasında önemli bir etken. İnsanların daha zor koşullarda yaşadığı eski dönemlerde vücutta yağ depolanması hayati önem taşıyordu. Vücut gıdalardan artan enerjiyi yiyecek bulunamadığı zamanlarda kullanmak üzere depoluyordu.

    Günümüzde enerji depolaması hayati gereklilik taşımasada yağ ve diğer organların fonksiyonlarını etkileyen hormonları ürettiği için önemli. Çok fazla yağ vücudun şekeri işleme koyma gücünü azaltabilir ve bu da kişinin üreme sistemiyle ilgili problemler yaşama ihtimalini artırabilir. Yetersiz yağ alımı ise adet dönemlerinin aksamasına ve doğurganlıkla ilgili problemlere yol açabilir.

  • Yaza Hazırlık Diyeti İle Yaza Zayıf Girin!

    Yaza Hazırlık Diyeti İle Yaza Zayıf Girin!

    YAZA HAZIRLIK DİYETİ İLE FAZLA KİLOLARA SON

    Kış aylarında bayanlar çok kilo aldıklarından yakınırlar. Yaz mevsimi yaklaştığında telaşa kapılıp fazla kilolardan kurtulmanın yollarını ararlar. İşte tamda size göre bir diyet listemiz var. Kışın aldığınız kilolardan kurtulup zayıflamak için yaz diyeti idealdir. Bir haftalık diyet programı ile haftada 4 kilo verebilirsiniz. 2. hafta aynı liste ile devam edebilirsiniz.

    1. gün

    Kahvaltı
    Şekersiz bitki çayı, iki adet ızgara sosis, bir dilim light ekmek, birer adet domates ve salatalık

    Ara öğün
    150 gram meyve

    Öğle
    Bir adet yağsız karnıyarık, üç yemek kaşığı pilav, bir kase cacık, salata

    Ara öğün
    İki top istediğiniz çeşit dondurma

    Akşam yemeği
    200 gram derisiz tavuk eti, beş kaşık bezelye havuç garni, bir dilim light ekmek ve salata

    Gece
    150 gram meyve

    2. gün

    Kahvaltı
    Şekersiz çay, bir adet yumurta ve 30 gram sucuklu hazırlanmış yumurta, bir dilim light ekmek ve salata

    Ara öğün
    150 gram meyve

    Öğle
    İki dilim kavun veya karpuz, 80 gram beyazpeynir ve bir tabak yeşil salata

    Ara öğün
    Bir avuç fındık veya ceviz

    Akşam
    İki adet yumurta, iki adet haşlanmış patatesle hazırlanmış patates salatası, 150 gram light yoğurt

    Gece
    150 gram meyve

    3. gün

    Kahvaltı
    Bir bardak şekersiz süt, iki yemek kaşığı müsli, 300 gram taze meyve veya salata

    Ara öğün
    150 gram meyve

    Öğle
    120 gram ızgara köfte, dört kaşık fasulye piyazı, bir dilim light ekmek ve turşu

    Ara öğün
    Üç adet kuru kayısı veya kuru erik

    Akşam
    İki adet biber dolma, iki kibrit kutusu büyüklüğünde peynirli börek, 150 gram light yoğurt ve salata

    Gece
    150 gram meyve

    4. gün

    Kahvaltı
    Şekersiz bitki çayı, menemen (bir yumurtayla yapılmış), bir dilim light ekmek, birer adet domates ve salatalık

    Ara öğün
    150 gram meyve

    Öğle
    İki adet hamburger köfte, üç – dört dilim kızarmış patates, bir bardak ayran ve salata

    Ara öğün
    150 gram meyve

    Akşam
    İstenilen çeşit balık, bir kibrit kutusu büyüklüğünde helva ve salata

    Gece
    150 gram meyve

    5. gün

    Kahvaltı
    Şekersiz bitki çayı, 30 gram beyazpeynir, iki ince dilim light ekmek, bir domates ve bir adet salatalık

    Ara öğün
    150 gram meyve (muz hariç)

    Öğle
    300 gram light yoğurt, bir tabak az yağlı patlıcan salatası, bir dilim light ekmek ve salata

    Ara öğün
    Bir dilim light ekmek, 20 gram kaşarpeyniri

    Akşam
    190 gram ızgara köfte, yarım haşlanmış patates ve salata

    Gece
    150 gram meyve

    6.gün

    Kahvaltı
    Şekersiz kuşburnu çayı, bir porsiyon peynirli omlet (bir yumurtayla yapılmış), bir dilim light ekmek ve salata

    Ara öğün
    Bir bardak şekersiz limonata, dört adet diyet bisküvi

    Öğle
    İki adet karışık tost (yağsız), bir adet portakal ve salata

    Ara öğün
    Yarım haşlanmış mısır

    Akşam
    100 gram ızgara biftek, dört yemek kaşığı zeytinyağlı taze fasulye, bir dilim light ekmek ve salata

    Gece
    150 gram meyve

    7. gün
    Kahvaltı
    Bir bardak portakal suyu, bir adet yağsız tost ve salata

    Ara öğün
    150 gram meyve

    Öğle
    Bir kase mercimek çorbası, bir porsiyon tavuk şiş, bir tabak az yağlı salata

    Ara öğün
    150 gram meyve

    Akşam
    Bir tabak kıymalı ıspanak yemeği (100 gram kıymayla hazırlanmış), iki kibrit kutusu büyüklüğünde peynirli börek, bir kase cacık ve salata

    Gece
    150 gram meyve

  • Anason Cinsel İsteği Güçlendiriyor

    Anason Cinsel İsteği Güçlendiriyor

    Anason, şifalı bitkiler içinde en çok kullanılanlardan biri. Anasonun faydalarının başında hazmı kolaylaştırması geliyor.

    İşte anasonun faydaları:

    İştahsızlığı ve yemeklere karşı duyulan tiksintiyi giderir. Mide ve bağırsak gazlarını söktürür. İdrarı artırır. Kusmaları ve ishali keser. Regl kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Hamilelik döneminde kullanılmaz. Anne sütünü artırır. Sinirleri yatıştırır. Migren ağrılarını keser.

    Beyin yorgunluğunu giderir. Uyku verir. Kalbi kuvvetlendirir. Kan dolaşımının düzenli olmasını sağlar. Cinsel arzuları uyarır. Astım, nefes darlığı ve bronşitte görülen şikayetleri giderir. Öksürüğü keser. Yaşlılarda meme sarkmasını önler. Fazla kullanıldığı zaman uyuşukluk verir.

    Nasıl Kullanılır: Bir litre kaynar suya 10 gram anason koyulup 10 dakika bekletilir ve günde 2 – 3 bardak içilir.

    Uyarı: Vücuda ve beyne uyuşuklyk hissi verebileceği için yetişkin ve çocuklarda uzun süre kullanımından kaçınılmalıdır. Hamilelik döneminde ve ay haline yakın günlerde tüketilmemelidir.

  • Göbekten Nasıl Kurtulurum?

    Göbekten Nasıl Kurtulurum?

    Giydiğiniz kıyafetleri bir türlü size yakışmıyorsa, göbeğiniz sürekli olarak güzelliğinize bir engel olarak ortaya çıkıyorsa ve bu sorundan nasıl kurtulacağınızı bilemiyorsanız. Size göbeğinizi eritecek yöntemleri sunuyoruz.

    Karındaki alfa yağ hücrelerini; tahıl ürünleri, meyve, sebze, gibi lifli besinler tüketerek eritebilirsiniz. Sindirim sisteminin düzenli olarak çalışmasına özen gösterin ve günde en az 2 litre su için.

    Tahıl ürünlerinin şekerle veya turunçgillerle karıştırılması gaz şikayetlerine neden olabiliyor. Dolayısıyla bu besinleri aynı anda tüketmemelisiniz. Gaz şikayetlerini gidermek için papaya ya da ananas yiyebilirsiniz. Rafine edilmiş karbonhidratlardan ve baklagillerden, uzak durun.

    Cosmotürkün haberine göre, çiğ sebzeleri küçük küçük doğrayarak ya da rendeleyerek yiyin. Sabahları uyanır uyanmaz bir bardak bitki ya da meyve çayı için. Çay, gün içinde yenilen yiyeceklerin daha hızlı ve daha kolay yakılmasını sağlıyor. Bu da karnın düzleşmesi için en önemli etken.

    Turunçgiller, sindirim sisteminin işlevini güçlendiriyor. Bu nedenle her gün öğleden önce ya da sonra portakal, greyfurt veya mandalina yiyin. İsterseniz taze sıkılmış meyve suyunu tercih edebilirsiniz. Ancak tercih ettiğiniz meyve suyuna birkaç damla limon suyu ekleneyi unutmayın

    Size yemeğinizi acele etmeden yemenizi hatırlatıyoruz. Hızlı yemek yemeniz daha fazla hava yutmanıza yol açar. Tabii bu havanın da dışarı çıkması sizi gereksiz bir sıkıntıya sokar. Yemeklerden sonra biraz adım atın. Çünkü hareketler yoluyla, gazlar bağırsakta ağrıya yol açmayacak ve birikmeyecek şekilde vücuda dağılır. Olgun çiğ meyveler yiyebilirsiniz ama fırında patates, komposta veya haşlanmış meyveler sindirim sisteminiz için çok daha sağlıklıdır.

    Egzersiz

    Göbeğinizin olup olmaması sizin disiplininize ve metabolizmanıza bağlı. Karın ve göbek vücudun en kolay kilo alan bölgeleri arasında yer alıyor. Çünkü buradaki kas sistemi, diğerlerine oranla daha az çalışıyor. Her gün düzenli olarak egzersiz yaparsanız, bu sorunun en kısa sürede üstesinden gelirsiniz. Eğer egzersiz yapacak vaktiniz yoksa size karnınızı titretmenizi öneriyoruz. Bu haeketi dişlerinizi fırçalrken, yazı yazarken , yemek yaparken, televizyon izlerken ya da yatarken rahatlıkla yapabiliyorsunuz.

    EGZERSİZLER

    1. Sırtüstü yatın. Dizlerinizi birleştirip sağ tarafa çevirin. Ellerinizle başınızı destekleyip, yukarıya bakın. Vücudunuzun üst bölgesini yavaşça yukarıya kaldırıp indirin. 10 kez tekrarlayıp diğer tarafınıza dönün.

    2. Sırtüstü yatıp bacaklarınızı havaya kaldırın ve iyice açın. Sonra kollarınızı uzatıp, ellerinizle baldırlarınızı kavrayın. Vücudunuzun üst bölgesini yukarıya kaldırıp indirin. Egzersizi 10 kez tekrarlayın.

  • Osteoporozdan (Kemik Erimesi) Korunun

    Osteoporozdan (Kemik Erimesi) Korunun

    Uzmanlar, yiyeceklerin hastalıkları önlemede, iyileştirmede, genel sağlığımız ve yaşantımız üzerinde önemli etkileri olduğunu söylüyor. Hatta o derece ki; yediklerimizden olumlu veya olumsuz yönde etkilenmeyen hiçbir sağlık sorunu yok gibi.

    Kadınları etkileyen en önemli sağlık sorunları olan osteoporoz (kemik erimesi) ve meme kanseri, spor alışkanlığı ile yakından ilgili. Daha çok kadın hastalığı olarak bilinen bu iki hastalıktan korunmada sporun rolü çok büyük. Spor; kemik erimesini önlemenin yanında, osteoporoz tedavisinin en önemli parçalarından da birisi.

    Hangi yaşta olursak olalım, spor yaparak kemik yoğunluğumuzu artırabiliriz. Spor yapan kadınlarda kemik yoğunluğu yapmayanlara oranla daha fazladır ve ileri yaşlarda osteoporoz (kemik erimesi) hastalığına yakalanma şansı azalmaktadır. Osteoporoz tedavisinde kadının yaşı ne olursa olsun, tedavinin bir parçası olarak egzersiz reçetesi verilmektedir.

    Kanserde Sporun Önemi

    Kanserler, yine kadın yaşamını tehdit eden önemli bir hastalık grubudur. Kadınlarda en çok korkulan kanser olan meme kanserinin önlenmesinde sporun önemi son yıllarda detaylı olarak araştırılmıştır. Titizce yapılan araştırmalar sonunda, egzersiz yapan kadınlarda meme kanserine yakalanma şansının azaldığı ortaya konulmuştur.

    Sebep sonuç ilişkisi olarak ileri sürülen görüş; egzersiz ile azalan yağ dokusunun östrojenin yağ dokusundaki aşırı dönüşümünü engelleyerek kanser oluşumunun önüne geçtiği şeklindedir.

  • Kepek Ekmeğinin Faydaları ve Zararları

    Kepek Ekmeğinin Faydaları ve Zararları

    KEPEK EKMEĞİNİN YARARLARI VE ZARARLARI

    Kepek ekmeği, ekmek yapılırken kepeği ayrılmamış un ile yapılan ekmek demektir. Kepek ekmeği denildiğinde ilk akla gelen zayıflamadır. Genellikle diyet listelerinde adını duyduğumuz kepek ekmeğinin aslında pekçok faydaları vardır. Hatta kepek ekmeğinin kanseri önleyici faydası bile vardır. Uzmanlar sadece kilo vermek isteyenlerin değil herkesin kepek ekmeği yemesi gerektiğini vurguluyor. Kepek ekmeğinin zayıflamadaki rolü hep yanlış anlaşılır. Kepekli ekmeğin daha az kalori içerdiği zannedilir. Oysaki kepek ekmeği ile beyaz undan yapılan ekmek kalorisi arasında pekte fark yoktur. Zayıflama diyet listelerinde hep kepek ekmeğinin tavsiye edilmesinin sebebi ise kepek ekmeğinin iştahı kesmesi ve bağırsakları çalıştırması sayesinde kilo vermeye yardımcı bir gıdadır. Gelelim kepek ekmeğinin diğer faydalarına:

    Kepek ekmeğinin faydaları:

    * Kepekli ekmek bağırsakları çalıştırma özelliğinden dolayı, Bağırsak kanserine yakalanma ihtimalini yüzde 50 oranında azaltıyor.

    * Safra kesesinde taş oluşması ihtimalini de azaltıyor. Çünkü, kepek ekmeği; beyaz ekmek, çavdar ekmeği ve mısır ekmeği gibi diğer ekmek türlerinde bulunan bütün vitamin ve mineralleri içerir.

    * Kabızlığı önleyen, kepekli ekmek; iştahı keser kilo vermeye yardımcı olur. Kolay hazmedilir.

    * Metabolizmanın çalışmasını hızlandırdığı için, sindirimle ilgili rahatsızlıklara ve kabızlığa da birebir çözümdür. Bağırsakların çalışmasını sağladığı gibi, bağırsak kanserini ve hemoroit oluşumunu da engeller.

    * Kepek ekmeği; östrojenin ( kadınlık hormonu ) dolaşımını da azaltır. Bu da kadınlarda, göğüs ve rahim kanserini önleyen bir faktör oluşturur.

    * Şeker hastalarının ve kilo problemi olan kişilerin rejim listelerinin başında olmalıdır.

    * Kalp ve dolaşım hastalıklarına iyi gelir. Besin değeri yüksek, ekonomik bir gıdadır.

    “Genelde kepeği ayrılmış beyaz undan yapılan ekmek tercih ediliyor. Halbuki, kepekli ekmek hem bol miktarda vitamin içeriyor hem de sindirim yollarını rahatlatıyor. Kepekli ekmek, sadece kilo sorunu veya şeker hastalığı gibi rahatsızlıkları olanlar için değil, bir sağlık sorunu olmayan tüm insanlar için faydalıdır. Buğday, sağlık açısından yararlı olan B2 ve B6 vitaminleri ile niyasin, folik asit, demir ve çinko içeriyor. Bu nedenle kansızlık yapmaz. Bu maddelerin daha çok yoğunlaştığı kısım olan buğdayın dış kabuğu, un yapımı sırasında ayrıştırılıyor ve bu yüzden ekmeğin besin değeri düşüyor. Bu nedenle, beyaz ekmek yerine kepekli ekmeğin tercih edilmesi daha sağlıklıdır.”

  • Sıcak Su İçmek Zayıflatır mı?

    Sıcak Su İçmek Zayıflatır mı?

    Herhangi bir diyet yada egzersiz programına bağlı kalmadan bol bol su içmenin tek başına kilo verdirici bir özelliği olduğunu düşünmek yanlıştır. Diyet yaparken bol su içmek kilo kayıplarından sonra vücutta oluşan sarkmaları yok etmek için idealdir ve ayrıca oluşabilecek kabızlık problemine karşıda iyi gelmektedir.

    Peki diyet yaparken sıcak su içmenin faydası nedir diyecek olursanız; sıcak suyun mide de kalma süresi soğuk suya göre daha fazla olduğundan sıcak su içtikten sonra insana tokluk hissi verme süresi soğuk sudan yaklaşık olarak 4 kat daha fazladır.

    Soğuk su da sıcak suyun aksine insana açlık hissi vererek daha fazla yemek tüketilmesini sağlamaktadır. Çinliler 40′lı yaşlardan sonra vücut sıcaklığından daha soğuk sıvı tüketilmesinin zararlı olduğuna inanmaktadırlar.

    Sıcak su vücudun ısı dengesini bozmadan kana karışır ve kan dolaşımını artırır. İç organların etrafındaki kasların gevşemesine yardımcı olmaktadır. Besinlerin emilimine yardımcı olup sindirimi rahatlatır.

  • Türk kahvesinin sağlığa faydaları

    Türk kahvesinin sağlığa faydaları

    Bol köpüklü Türk Kahvesi

    Günde iki fincan kahvenin kolon kanseri riskini, kalın bağırsak kanseri riskini yüzde 25, safra kesesinde taş riskini yüze 45 azalttığını gösteriyor.

    Kahvenin içerdiği kafein maddesi, sinir sistemini uyarıp zihinsel aktiviteyi güçlendirir. Uyuşukluğu giderip enerji verir ve uyanık kalmayı sağlar. Yapılan araştırmalar günde 6 fincan kahve içen 55 yaşındaki bir kişinin düşünme potansiyelinin içmeyenlere oranla 6 kat daha fazla olduğunu gösteriyor. Ayrıca kahve içenlerde içmeyenlere nazaran daha az diş çürüğünün olması, bir başka dikkat çekici araştırma sonucu.

    Kahve içtikten sonra organizmada ani değişiklikler oluyor. Tüm vücut ani bir enerji akımı ile doluyor. Bu enerji çocuklarda 3, yetişkinlerde ise 5 – 7 saat sonra azalmaya başlıyor. Tüm bu olumlu yönlerine rağmen kahveyi çok fazla tüketmemekte fayda var. Çünkü aşırı kahve tüketimi sürekli bir uykusuzluğa ve mide rahatsızlıklarına neden oluyor. Ayrıca aşırı tüketim yüksek tansiyona da sebep olabilir.

    Kahvenin selülit yapmak bir yana, vücuda daha fazla hareket kazandırarak, metabolizmanın yağ yakmasına katkı sağladığı saptanmıştır.

    Kahvenin ayrıca depresyon ve alkolizm tedavisine iyi geldiği biliniyor.

    Kahve yemek üzerine içildiğinde, sindirimi kolaylaştırır. Bu yönüyle şekerli içmemek kaydıyla kilo almayı ve mide ekşimelerini önler. Asıl yararı hayali genişletir, hafızaya güç verir, hareket sağlar ve gevşekliği giderir. Kahvenin düşünceye açıklık getirdiği bir gerçektir. Şairler şiirlerini ya-zarlarken, yazarlar makalelerini hazırlarken, ressamlar tablolarını yaparlarken, kahve fincanları en yakın ve sempatik destekçileri olmuştur. Ünlü şair Eşref’in, hicviye yazmadan önce, iki çay dolusu kahve içtiği söylenir. Türk kahvesinin ayrıcalığını belirleyen noktaları özetlersek diyebiliriz ki; Türk kahvesinin (dozunda içildiği takdirde) sağlığı tehdit edecek zararlı yanı yoktur. Teskin edici ve dinlendirici özelliği vardır. Bir fincan kahvedeki 50 mg. kafein hemen vücuttan atılır. Bu bakımdan Türk kahvesi fincanı ideal ölçülere sahiptir. Bir fincandan fazla içildiğinde zihin açıcı, uyarıcı, enerji verici özelliği ön plâna çıkar. Yerinde ve zamanında içildiği zaman olağanüstü bir keyif verici olarak ün yapmıştır.
    Kararında içilen, yani günde 2 fincan Türk kahvesi sağlığa faydalıdır.

    Bol Köpüklü Güzel Türk Kahvesi Yapmanın Püf Noktaları

    Bol köpüklü, lezzetli Türk kahvesi yapmak istiyorsunuz, ama nelere dikkat etmeniz gerektiğini bilmiyorsunuz…

    İşte size tiyolar!

    – Eğer vaktiniz ve sabrınız varsa, kahve çekirdekleri kendiniz kavurun ve öğütün… Taze kavrulup öğütülen kahve her zaman daha başarılı sonuç verir. Çünkü kahve yağları beklemiş kahveye kıyasla çok daha iyi durumda olacaktır. Kavurma kısmı biraz zahmetli olduğundan, sadece öğütmekle de yetinebilirsiniz. Basit bir el değirmeni ile kahvenizi çok kısa bir sürede rahatlıkla öğütebilirsiniz.

    – Eğer önceden kavrulup öğütülmüş kahve alacaksanız, iyi bir markanın yeni tarihli ürününü alın. Kahve alırken rutubetli bir kaşık kullanmayın. Kahve kutunuzun ağzını sıkıca kapatın. Uzun süre beklemiş kahve kullanmayın.

    – Mutlaka temiz ve soğuk içme suyu kullanın. Musluk suyu kullanırsanız, bu sudaki klor kahvenizin tadını bozacaktır.

    – Beklemiş kahveyi ısıtıp tekrar tüketmeyin. En fazla yarım saat içinde kahve bütün güzel özelliklerini yitirmiş olur…

    – Kahvenizi temiz bir cezvede pişirin. Deterjan kalıntılarının iyice temizlendiğinden emin olun. Kullandığınız deterjanlar kokusuz olursa çok daha iyi sonuç alırsınız.