Etiket: beslenme

  • Yiyerek zayıflatan 10 besin

    Yiyerek zayıflatan 10 besin

    Günümüz insanların en büyük dertlerinden biri obezite yani fazla kiloların neden olduğu şişmanlık. Tıb, beslenme uzmanları, diyetisyenler kilo verme konusunda devamlı bir araştırma içindeler.

    Ve bu araştırmaların sonucunda şöyle bir gerçek ortaya çıkıyor; “Yiyerekte zayıflamanız mümkün! Bu nasıl olacak diye soranlarınızı duyar gibiyiz, bazı besinler metobolizmaya direk olarak etki eder, yani onu çalıştırır.

    Kilo vermek için gerekli olan aç kalmak yada uzun süren diyetler değil, vücudumuzu uzun süre tok tutan ve yağ yakan, metabolizmayı hızlandıran besinleri tüketmek esastır.

    Sizlerle bugün, araştırmalar sonucu ortaya çıkan, metabolizmayı hızlandıran yani yiyerek zayıflatan 10 besini paylaşacağız;

    Akıllı atıştırmalıklar

    Patlamış Mısır Gevreği:
    Ulusrarası Sağlık ve Beslenme Araştırma sonuçlarına göre, patlamış mısır yemek diğer atıştırmalık gıdalara oranla % 250 daha fazla tok tutuyor.
    Sinemada, tiyatroda yediğimiz popcornlar 300 kalori demektir. Tavsiye edilen, bu gıdayı yağsız veya az yağlı olarak tüketmektir.

    Parmesan peyniri:
    Araştırmalar gösteriyor ki, günlük diyet listesinde peynir gibi sütlü gıdalar bulunduranların,
    daha az bulunduranlara oranlara daha çabuk kilo verdiklerini ortaya koyuyor.
    Bilim adamları bu gıdaların içerisinde bulunan CLA maddesinin yağ yakımında etkili olduğunu bildiriyor.

    C Vitaminleri
    Mandalina: Her bir mandalina, tatlı ihtiyacını akıllıca gidermenizi sağlayan, 35 kalori içeriyor.
    Mandalinanın içeriğindeki zengin C vitamini sayesinde güzelliğinize güzellik katabilir, soğuk algınlığından korunabilirsiniz.
    Günlük diyet listenize aperatifler kısmına ekleyebilirsiniz.

    Greyfurt:
    Yarım greyfurt yalnızca 37 kalori içeriyor. Ve şişkinlikle, kabızlığı önlüyor.
    Greyfurt aynı zamanda kalp hastalığı riskini azaltan, serbest radikallerle mücadele eden C vitamini deposudur.
    Meyve olarak veya suyunu sıkıp içerek tüketebilirsiniz.

    Yağsız etler
    Kıyma
    Yağsız kıyma, içeriğindeki protein sayesinde kas kütlenizi koruyor, uzmanlar ne kadar kasa sahipseniz vücudunuzun o kadar kalori yakmakta çalıştığını,
    yüksek kas oranına sahip olmanın metabolizmayı hızlandırdığını bildiriyor.
    Avusturyalı gıda araştırmacıları yaptıkları deneyler sonucunda haftada 6 kez yağsız kıyma yiyenlerin, yemeyenlere oranla %25 daha fazla kilo verdiklerini tespit etmişlerdir.

    Lifli Gıdalar
    Elma:
    Bir orta boy elma 4 gramdan fazla lifle doludur. Penn Sttate Üniversitesi tarafından yapılan deneye göre yemekten önce bir elma yiyenlerin
    yemeyenlere nazaran %15 daha az kalori aldıklarını tespit ettiler. Bonus olarakta elma hastalıklarla savaşan, güçlü bir antioksidan kaynağıdır.
    Meyve olarak tüketebilir veya düşük kalorili elmalı turta yapında tüketebilirsiniz.
    Yulaf:
    Yulaf kahvaltı sofraları için, tok tutmada bir numaralı gıdalardan biridir.
    Bu tam tahıllı gıdanın sindirimi, diğer karbonhidratlara oranla daha yavaş olduğundan kan şekerini düzenleyerek, ” O kadar açım ki, buzdolabını bile yiyebilirim” :) ,
    düşüncesinden sizi uzaklaştırır. Bir fincan yulaf günlük ihtiyacınız olan lif miktarının üçte birini içerir. Yulaflı ekmekler yemek akıllıca seçim olacak.

    Hububatlar:
    Fasulye:
    Yüksek protein, karbonhidrat ve lif deposudur. Bonus olarakta sindirim sisteminizi harekete geçirerek kabızlığı önler.
    Haşlanmış olarak tüketebilirsiniz.

    Mercimek:
    Bu baklagil kötü kolestrolle savaşan sağlam bir lif kaynağıdır,
    Araştırmalar gösteriyor ki, bu gıda size tokluk hissi vererek, aşırı yeme isteğini önler
    Kilo kaybında yardımcı olur.
    Ayrıca bir fincan mercimek içerdiği B vitamini sayesinde, kadınlarda mem kanseri riskini azaltıyor.
    Çorba veya yemek olarak tüketebilirsiniz.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Spor yapmadan zayıflamanın 10 yöntemi

    Spor yapmadan zayıflamanın 10 yöntemi

    Kilo vermek çok emek ve disiplin ister. Fakat koşu bandında kan ter içinde kalmaktan veya kalori saymanıza gerek kalmadan yapmanız gereken, yapımı çok kolay şeyler vardır. Spor yapmadan zayıflamanın 10 yöntemi aşağıdaki yazımızdan okuyabilirsiniz.Umarım yardımcı olur…

    Beslenme uzmanlarının hazırladığı bu 10 taktiği uygulamak, size diyet veya egzersiz yapmadan kilo vermenize yardımcı olacaktır.

    Spor yapmadan zayıflamanın 10 yöntemi

    1-Yemek yemeğe her zaman 1 bardak su içerek başlayın. Su içmek midenizi suyla doldurup, size tokluk hissettirerek, çok yemek yemenizi önleyecektir.

    2-Her yemekte akıllı tercihlerde bulunun. Mesela yemek sonrası tatlı olarak baklava, kurabiye yerine, tatlı tercihinizi meyveden yana kullanın. Kuru meyve yerine, taze yaş meyve seçmek size daha az kalori aldıracaktır.

    3-Tatlı olarak bir parça bitter çikolata alın!
    Atıştırma öğünü olarak kurabiye yemek yerine bir parça bitter çikolata ile tatlı ihtiyacınızı bastırın. Başta pasta kurabiye gibi yüksek kalori gıdalardan vazgeçmek zor gelecektir. Fakat daha sonra şeker bağımlılığından kurtuluğunuzu ve düşük kalori besin almaya alıştığınızı farkedince bu durum sizi memnun edecektir.

    4-Porsiyonlarınızı kontrolde gayretli olun! Kilo vermekte porsiyon kontrolü yani her öğün için sağlıklın besleyici ve az kaloriyi
    gıdayı seçmek ve bunu alışkanlık haline getirmek esastır. Porsiyonlarınız küçük olsun, azar miktarda besleyici, sağlıklı herşeyden yiyebilirsiniz.

    5-Daha çok hareket edin!
    Çoğu vaktinizi egzersize harcamak, spor salonlarında zaman harcamak yerine, günlük hayatınızda hareketli yaşama geçerek kısa sürede hızlı kalori yakarak zayıflayabilirsiniz.
    Mesela işiniz yakınsa yürüyerek gitmek, asansör yerine merdiven çıkmak, arabanızı ofise biraz uzak yere park edip, ofisinize yürüyerek gitmek birkaç basit örnektir. Siz bunu çeşitlendirebilirsiniz, obeziteyle savaşta ilk adım hareketli bir yaşamı benimsemektir.

    6-Kalorisi yüksek içeceklerden uzak durun!
    Kilo vermeye çalışıyor ve sonuç alamıyorsanız bunun genelde nedeni yüksek kalorili
    gıdaları hayatınızdan çıkarmıyışınızdır. Şeker oranı yüksek meyve suları, kolalar bunlara birkaç örnek. Bunların yerine ayran gibi, soda gibi düşük kalorili ve yüksek besin içerikli içecekleri tercih edin.

    7-Çok uzun süre aç kalmayın
    Az yemek sizin için iyidir fakat, tüm gün boyunca aç kalıp akşamleyin tatlıya, makarnaya saldırmak, hem sağlıksız hem de uyguladığınız diyeti baltalar.
    Sağlıklı gıdalardan ara öğünleriniz muhakkak olsun, bu kan şekerinizi düzenleyerek, şekerli gıdalardan uzak durmanızı sağlar.

    8-Ara öğününüz yüksek proteinli, yüksek lifli gıdalardan olsun!
    Ara öğününüz için, yemek planınızı belirleyin. Cips, kraker vb gibi yüksek kalori gıdalar yerine, proteini ve lifi yüksek gıdaları almak sizi uzun süre tok tutacaktır.

    9-Akşam hafif gıdalar yiyin!
    Günlük kalori ihtiyacınızın yaklaşık %25’ini akşam yemeğinde tüketeceğiniz gıdalar için ayırın, ve yatmadan hemen önce değil, en az 2 3 saat önce yiyin. Çok geç yemek yemek
    sindirim sisteminize ve rutin uyku düzeninize zarar verebilir.

    10-Uykunuzu iyi alın!
    Yeterli uyku uyumamak daha fazla yemenize, işyerinde enerjinizin düşük olmasına neden olur, bu nedenle en az 7 saat gece uykunuzu alın. Bu kilo vermede basit ve etkili bir yöntemdir.

    Uygulaması kolay olan bu önerileri uygulamak hem formda kalmanızı hem de sağlıklı yaşamınızı sağlar.

  • İki haftada kilo verin

    İki haftada kilo verin

    Yoga yapamayacağınızı düşünüyor olabilirsiniz. Belki bedeniniz henüz yoganın elastikiyetine müsait değildir. O zaman önce bir yogi gibi yaşamaya başlayın. O zaman istediğiniz forma kavuşmanız da rahat olacaktır. Yogi gibi yaşayın, iki haftada 4 kilo verin.

    Hayatımız süratle geçiyor değil mi? Yemekler hızlı, iş temposu hızlı, her şeye telaşımız ve acelemiz var. Şimdi o ruh halinden çıkın ve daha sakin, farkındalığı yüksek bir sürece adım atın.

    Yemek yeme zihniyetini değiştirmeye başlayın. Kendinize yemek hazırlarken, sevgilinize sofra kuruyormuş gibi davranın. Aslında bu hazırlığı alışverişten itibaren başlatın. Her şeyin en tazesini, en güzelini seçin.

    Mutfağa aceleyle girip yemek yapmak ve sadece karnını doyurmak için yemek hazırlamak fikrini kafanızdan atın. Siz en sevdiğiniz ve değer verdiğiniz kişiye, yani kendinize yemek hazırlıyorsunuz. Bunu her seferinde şölene dönüştürün.

    Sadece sizin hazırladığınız yemekleri yiyin. Örneğin hazır kek alıp, üstüne krema çırparak yapılmış bir pasta değil. Sizin yumurtanızı çırparak, içine mis gibi kokan otlar koyarak hazırladığınız güzel bir omlet yemeniz önemlidir.

    Malzemelerinize iyi bakın. Elinize aldığınız domatesin, patatesin, dereotunun kokusuna bakın. Onların ne kadar güzel armağanlar olduğunu, kabuğunu soyduğunuzda bir saat sonra size harika bir lezzetle sofranızda yemek olacağını düşünün ve gülümseyin.

    Mutfağınızın her köşesini kullanılır hale getirin ve düzenleyin. Hemen her mutfakta kenarda köşede kalmış dolaplar, içinde kullanılmayan aletler, tarihi geçmiş ürünler vardır. Mutfağınızı elden geçirin ve kullanmadığınız ürünleri başkalarına hediye edin. İhtiyacı olanları sevindirin. Sadece ihtiyacınız olan şeyleri alın

    Yogi felsefesinde önemli olan yemeğinizi huzur ve sükunet içinde yemektir. Huzurla yemek, sindirim sistemini olumlu yönde etkiler. Stres altında yenilen yemekler, vücuttaki yağlanma eğilimini arttırır. Ne yediğiniz kadar nasıl yediğiniz de önem taşır.

    İşten geldiğinizde buzluktan mikrodalgaya giden hazır yemekler, besinlerle olan iletişiminizi kesiyor. Çalışma temposu yüzünden zamansızlık bizi kötü beslenmeye itiyor. Besinlerle iletişim kurmak, onların ne olduğunu bilmek önemli. Karbonhidrat nedir? Vitamin nedir? Hangi besin ne içerir bunları öğrenin.

    Yemek zamanı, sizin önemli bir ihtiyacınız için kendinize ayırdığınız zamandır. Asıl hedefiniz televizyon izlemek veya bilgisayar başında zaman geçirmek olmamalı. Dikkatinizi yemekten başka bir şeye vermeyin. Televizyonu kapatın veya sesini azaltın. Bu yemek saatidir.

    Yemek yerken sofranızı süsleyin. Peçetenizi koyun, güzel masa örtüsü serin. Güzel çatal bıçak kullanın. Misafire gösterdiğiniz değeri kendinize de gösterin.

    Eğer ailece yemek yiyorsanız, bunu aile üyeleri arasında sohbet etmek, iletişim kurma zamanı olarak kullanın. Tek başınıza yiyorsanız, her türlü sorundan uzaklaşarak, sadece yemek yiyin.

    Az önce ağzınıza attığınız o domates aslında küçücük bir tohumdu. Doğanın kucağında yetişti, büyüdü, serpildi. Güneşten, yağmurdan, onu yetiştiren hünerli ellerden beslendi ve şimdi tabağınızda size sunuluyor. Bunu fark edin. Yediklerinize şükredin.

    Yemek yerken sadece tat alam duyunuzu kullanmak yerine diğer duyularınızı da devreye sokun. Çünkü ancak bunu yaparsanız, yemek gerçek bir şölene dönüşür. Nasıl kokuyor, nasıl görünüyor, bunları fark edin.

    Yemek israf olmasın, ödediğim para boşa gitmesin gibi sebepler yüzünden tüm tabaktakileri doymanıza rağmen yemeğe devam etmeyin. İnsanlar ekmek bulamıyorlarken, yemeğin çöpe gitmesini elbette istemezsiniz, o zaman kalan yemeği paket yaptırın.

    Tıka basa yememeniz gerekiyor. Midenizin 2/3’ü dolduğunda, doymuşsunuz demektir. Tüm mideyi ağzına kadar doldurmayın. Böylece gereksiz kalori almamış olursunuz.

    Vücudun beyne tokluk sinyali göndermesi için zaman geçmesi gerekiyor. Bunun için gereken süreyi kendinize tanıyın.

    Aceleyle yediğiniz yemek, doyma hissini yaşamadan midenizi fazlasıyla doldurmanıza neden olur. Yavaş yiyin, tabağınıza az yemek alın. Doymazsanız, biraz daha alabilirsiniz.

    Yoga felsefesi sakinlik ve huzur üzerine kuruludur. Bunu hayatınızın tamamında uygulayamıyor olsanız bile, yemek saatlerinde, beslenme anlayışında bu huzura geçmenizi engelleyecek bir şey yok.

    Çok yoğun ve hızlı bir yaşamınız olabilir. Ancak güne güzel ve sakin başlayın. Sabah uyandığınızda birkaç dakikayı bedeninize ve zihninize ayırın. Günü olumlu düşüncelerle doldurun ve o hareketli yaşama böyle adım atın.

    Yaşamınızın felsefesine yogayı ekleyin. Sakinlik, huzur ve dinginliği yediğiniz her şeye sindirin. Kendinizi sevin ve yediklerinizin bedeninize sağlayacağı yarar ve zararları öğrenin. Lezzetli olduğunu düşündüğünüz şeylerin aslında nasıl bir kötülük sağladığını anladığınızda, kötü beslenme alışkanlığını da bırakabilirsiniz.

  • Detoks için en iyi 10 gıda

    Detoks için en iyi 10 gıda

    Yaşam kalitenizi azaltan, sizi halsiz hissettiren hatta depresyona neden olan sorunlardan çoğunun nedeni; bedeninizdeki toksin birikimidir. Günümüz hayat koşulları, çevre kirliliği, hormonlu gıdalar, stres gibi pek çok etken hücre, doku ve organlarınızı paslandırıp, hastalıklara yol açıyor. Bütün bunlar temizlenmeye, arınmaya, hafiflemeye kısacası detokslanmaya ihtiyacınız olduğu anlamına geliyor. Doğal detoks etkisi yapan, yani sizi içten dışa temizleyip, canlandıran yaşam enerjisi veren yiyeceklerin listesini diyetisyenler şu şekilde sıralıyor. Vücudumuz toksinleri dört yoldan atar,bu yollar karaciğerden safra kesesi yoluyla bağırsaklar, idrar yolu ile, balgamla ve derimizden yoluyla.Vücudumuzun toksinleri temizlemekte kullandığı en önemli yollardan biri karaciğerdir.Karaciğer yoluyla atılan toksik maddeler safra aracılığıyla atılır.Detoks yapan maddeler kullanırken zehirli maddeler safra aracılığıyla bağırsaklara bol miktarda dökülür ,ve vücudumuz temizlenir.
    Bu bildireceğimiz, yiyecekleri diyet listenize ekleyin ve 1, 2 hafta boyunca mümkün mertebe, bu listedeki yiyecekleri yemeğe devam edin. 5 gün içinde karaciğerinizde, iç organlarınızda temizlenme başlayacak, sağlıklı bir bedene kavuşacaksınız.

    Detoks için en iyi 10 gıda

    Detoks için en iyi 10 gıda
    Detoks için en iyi 10 gıda

    Elma
    Elma detoks etkisi yapan muhteşem bir gıdadır.Lif dolu yapısıyla, peklik çekmenizi önleyerek, bağırsaklarınızı toksinlerden temizler.
    Elma, içeriğinde taşıdığı bikarbonat iyonları sayesinde, sindirimi kolaylaştıran tek meyvedir.Yemekten önce yenen bir elma, bağırsakta bakterilerin çoğalıp azalmasını ayarlama da rol oynar ve bu sayede kabızlığı önler.
    Bağışıklık için elmadaki C vitamini vücudun savunma sistemini kuvvetlendirir. Bunun sonucu olarak soğuk algınlığı virüsleri vücuda giremezler.

     

    Detoks için en iyi 10 gıda
    Detoks için en iyi 10 gıda

     

    Zerdeçal
    Yapılan son araştırmalarda, geleneksel Hint ve Çin yemek kültüründe de özel bir yeri olan hintsafranı yani zerdeçalın, içinde barındığı bol miktarda ansioksidan yardımıyla
    vücutttan toksinlerin atılması, karaciğerin sağlıklı çalışması, sindirim sisteminin düzenli işleyişi gibi sağlık konusunda büyük görevler üstlendiği tespit edilmiştir.
    Antioksidanlar yaşla birlikte hasar gören hücrelerin tamiratıyla görevlidirler. Bir detoks programının amacı bedenimizi antioksidan içeren gıdalarla besleyip, vücudumuz için
    zararlı olan serbest radikallerle mücadele etmektir.Her gün 1 tatlı kaşığı toz zerdeçal almalıdır, zerdeçal karaciğerin kendini daha iyi detoks etmesini sağlar.

    Detoks için
    Detoks için

    Kuşkonmaz
    Bu sebzeyi vitamin ve mineral dolu, serbest radikallerle savaşan, karaciğeri koruyan vitamin haplarının doğal şekli olarak düşünebiliriz.
    Vücutta birikmiş ödemi sökerek, onu içten temizler.Yarım bardak kuşkonmaz pişirip yemek sağlığınız için birebirdir.

    detoks_icin_en_iyi_10_gida (4)
    Yaban Mersini
    Elajik asit, antosiyadin, resveratrol gibi çok önemli üç antioksidanı da içeren yaban mersini detoks programında tercih edilecek besinlerin başında gelir. İçeriğindeki elajik asit sayesinde kanseri önler. İçecek listenize bu gıdayı eklemek hem zayıflamanıza yardımcı olur, hem de sizi kanserden korur.

    Detoks için
    Detoks için

    Brokoli
    Turpgillerden olan brokoli beslenme uzmanları tarafında, tüketilmesi gereken en sağlıklı bitkiler arasında gösterilir.
    Brokoli karaciğeri çalıştırarak detoks etkisi yapar, cildin kendini yenileme sürecini hızlandırır.Kabızlığı önler, kolon kanseri riskini azaltır.

    Detoks için besinler
    Detoks için besinler

    Kişniş Otu
    Toğum otu olarakta bilinen kişniş otu bitkisinin tohumu sindirim sistemine, kolestrolün normal seviyede seyretmesini sağlarken, taze yaprakları ise vücudumuzda biriken civa, kurşun gibi ağır metallerden arınmaya yardımcı olur.Bu gıdayı salatalara, mezelere garnitür olarak ekleyebiliriz, hücre içi cıvayı birçok detoks yapan madde temizlemekte zorlanıyor ancak “kişniş” hücre içinde mitokondrilere,tübüllere,lipozomlara,hücre çekirdeğine vb. tutunmuş cıvayı detoks edebiliyor.

    Detoks için
    Detoks için

     

    Keten Tohumu
    Bedeninizi içeriden temizleyecek pekçok besin maddesi vardır, bol miktarda lif içeren bu gıda pekçok hastalıktan kurtulmak ve hastalıkları önlemek için muhteşem bir gıdadır.
    Keten tohumu bağırsakların sağlıklı birşekilde çalışmasını kolon kolestrol emilimini engeller. Sabahları, yediğiniz yoğurta veya yulaf ezmesine bir tatlı kaşığı keten tohumu
    ekleyerek vücudunuza detoks etkisi yapımını hemd de hastalıklarınızdan şifa bulmayı sağlayabilirsiniz.

    Detoks için
    Detoks için

    LİMON
    Diyetisyenler limonun sağlıklı bir sindirim sistemi ve vücuttan toksinlerin atılması konusunda oynadığı rol hususunda hemfikirler.Yine diyetisyenler, limonun safrayı artırma
    ve sindirim sisteminin düzenli çalışmasına etki etmesinin nedenini limonun ekşimsi tadı olduğunu vurguluyorlar. Uzmanlar, Limon ve ıhlamur ikilisini, detoks etkisinde big bang
    yani en büyük en yararlı besin olarak tanımlıyorlar. Bu etkili detoks küründen yararlanmanın en kolay, içtiğimiz suya azda olsa limon sıkarak içmek. Öncelikle tadı garip
    gelebilir:),fakat sonra alışırsınız, fakat alışamam diyorsanız, size önerimiz limon suyunu, günlük salatanıza ekleyin

     

    Detoks için en iyi
    Detoks için en iyi

    Turp
    Turp, safra akışını artırarak, sağlıklı bir safra kesesine sahip olmanıza, karaciğerinizi korumaya, sindirim sisteminizin düzenli çalışmasına sebep olur.Ayrıca, turp, tok tutan bir sebzedir, midenizi doldurur ve size yüksek kalori vermeden açlığınızı giderir. İçerdiği yüksek lif ve su miktarından dolayı kilo vermek isteyenler için vazgeçilmez bir besindir. Turbu nasıl yiyebileceğinizi düşünüyorsanız, rendeleyip salatanıza eklemek fikri size yardımcı olucaktır.

     

    Detoks için en iyi besinler
    Detoks için en iyi besinler

    Lahana Turşusu
    Bu mayalanmış lahana, probiyotik denilen yüksek miktarda faydalı bakteri içeriyor. Probiyotikler sağlıklı bir sindirim sistemi için çok önemlidir. Bağırsaklarımızda, sindirim
    sistemimizin düzenli işlemesi ve bağışıklığımızın desteklemesi için trilyonlarca bakteri vardır. Bu yararlı bakteriler azaldığında, şişkinlik, kabızlık gibi sindirim sistemi
    sorunlarıyla karşılaşırız. Kabızlık ise toksinlerin bağırsaklarda birikmesine neden olarak kanser riskini artırır. Günlük diyet listemize yalnızca yarım bardak ölçüsünde
    lahana turşusu eklemek, bağırsaklardaki probiyotik oranını artırarak, düzenli bir sindirim sistemine kavuşmamızı sağlar

  • Holywood’u kasıp kavuran yeni diyet fırtınası: “Clean Diyeti” !

    Holywood’u kasıp kavuran yeni diyet fırtınası: “Clean Diyeti” !

    Holywood ünlüleri arasında yeni ivme kazanan “Clean Diyeti” yani “Temiz Beslenme” , dünya kadınlarına da ilham kaynağı oluyor. Bu diyet hem çok kolay hem de aç kalmadan zayıflatıyor.

    “Tüm yiyeceklerden yiyebilirsiniz!”, bunu duymak size garip gelebilir. Cameron Diaz bu diyeti şöyle tanımlıyor; bu beslenme de şu besin grubu, bu besin grubu yasak, aman yiyecekler kaç kalori, bunu hesaplıyayım ona göre yiyeyim, diye bir şey söz konusu değil, mantık olarak vücudunuza zararlı tüm maddelerden uzak durmak amaç. Bu diyetin temelinde hamburger, bisküvi, cips, pizza konserve vb işlenmiş gıdalardan mümkün mertebe uzak, durup doğala yönelmek var. Yani sebzeler, meyveler, hayvansal gıdalar ve tahıllı yiyeceklerden oluşan yani doğanın bize armağan ettiği tüm nimetlerden yararlanmak, fabrikasyondan uzak durmak var.

    Bu beslenme Holywood‘u senelerce esir almış sıkı, saplantılı diyet listelerini tamamen değiştiriyor, ve “Clean eating” yani doğal olan gıdalara dönüş olarak tanımlanıyor. Günümüzde uygulanan diyet listeleri kısa sürede fayda sağlayabiliyor ama yiyeceklerde sürekli kısıtlama bir süre sonra çekilmez olup ya insanlar bir süre sonra sıkılıp diyeti bırakıyor veya verdiği kilolaları fazlasıyla geri alıyor. Bu yeni yöntem için zayıflamak için günübirlik diyet listelerinden uzak durup, yaşam tarzını sağlıklı ve dengeli beslenme üzerine kurmak var.

    Cameron Diaz’ın “The Body Book” kitabında yazdığı gibi, amaç 7 günde, 30 günde veya 365 günde zayıflamak değil. Bu amaç sonsuza kadar… Amaç sağlıklı beslenmek olup,  ideal kiloya ulaşıp onu muhafaza etmek, hayat tarzını bunun üzerine kurmaktır.

    Dünyaca ünlü tv spikeri ,Giada De Laurentis, bestseller olmuş yemek kitabında şöyle diyor; Benim yemek üzerine hayat felsefem şu; herşeyden ye, ama az ye! bu basit gelebilir ama bunu hayata geçirmem zaman aldı. Ben size hamburger yemeyin demiyorum, yiyin ama abartmayın! haftanın hergünü bunu yapmayın! Yapmamız gereken yiyeceklerimizle ilgili akıllıca tercihlerde bulunmak, yani sağlıklı ve bize faydalı olan yiyecekleri yemek, zaten bir süre sonra damak tadımızda bu şekilde şekilleniyor.

    Holywood’da uygulanan bu yeni diyeti şu şekilde özetleyebiliriz;
    “Clean diyet” yani temiz beslenme, demek kişinin tüm işlenmiş ve rafine gıdaları beslenmesinden çıkartması , kutuda, pakette, etiketlenmiş, işlem görmüş, telaffuz edemediğiniz içeriklere sahip yiyeceklerden kaçınmak, onların yerine taze, ve en doğal olanları beslenmektir. Tüm işlenmiş gıdalardan kaçınmak mümkün olmasa da beslenmemizi onların daha az yer aldığı bir hale getirmek mümkün. Temiz beslenme bir diyet değil yaşam tarzıdır.

    Günde 3 ana, 2 ara öğün olmak üzere küçük porsiyonlarda 5 öğün yiyin, kesinlikle kahvaltısız olmaz! Bu uygulama metabolizmanızın çalışmasını sağlıklı ve düzenli tutar, vücudunuz ve zihniniz için gerekli enerjiyi size verir.

    Kalori hesaplayarak değil, vücudunuzun ihtiyacı kadar yemek yiyin, yani bir nevi nefsinizi kırın, ama aşırıya kaçmayın!

    Şeker, tuz, fast food gibi işlenmiş gıdalar hayatınızdan çıkarın!bu mümkün değilse bunların alımını azaltın.

    Karbonhidrat gibi temel besin grubları kesinlikle beslenmenizde yeralsın, fakat beslenmenizde temel olan taze sebze meyveler, tahıllı gıdalar,proteinler gibi doğal gıdalar olsun.Şayet vejetaryansanız, yeşil mercimek gibi proteini yüksek gıdalarla beslenerek, proteininizi burdan karşılayın.

    Günde 1,5 -2 litre yani, 8 bardak su için, bu metobolizmanızın düzenli çalışmasını , cildinizin güzel gözükmesini, hem de beyninize ve kaslarınıza ,kan hücrelince yeterli oksijen taşınmış olacak.

    Hareketli bir yaşamı hayat felsefeniz yapın! Bu spor yapmakla da olur, hatta çocuklarınızla bisiklet binerekte! Hareketli bir yaşam yalnız vücudunuza değil ruhunuza da iyi gelir, sizi stresten arındırır.

    Bu beslenme önerilerine uyarak kısa süre de hem kilo vermek hem de bu kiloyu muhaza etmek mümkün olacaktır!

    clean diet
    Temiz Beslenme

    “Clean Diyet” yani Temiz Diyet beslenmede mümkün mertebe kaçınılması gereken gıdalar şunlardır;
    Beyaz un ve seker içeren tüm işlenmiş gıdalar, bunun yerine esmer un ve esmer şekeri tercih edin
    Fabrikasyon gıdalar
    Suni şeker bulunan yiyecekler,
    Doymuş ve trans yağ içeren yiyecekler,
    Kola, meyve suyu ve türevleri şeker yüklü içecekler,
    Alkol,
    Tatlı, abur cubur, pizza, dondurma gibi kalorisi yüksek, besin değeri az yiyecekler.

    Temiz beslenmede tercih edilecek tam tahıllar:
    Esmer prinç
    Esmer buğday
    Bulgur
    Darı
    Yulaf
    Yulaf kepeği
    Mısır
    %100 tam bugday veya tam tahıl ekmek, makarna ve krakerler
    Arpa

    Temiz beslenmede tercih edilmemesi gereken rafine tahıllar:
    Beyaz ekmek veya bugday ekmeği
    Beyaz pirinç
    Mısır gevreği
    Kuskus
    Standart makarna
    Çoğu unlu atıştırmalıklar (Krakerler, kurabiyeler, bisküviler..vs)

    Temiz beslenme süper gıdaları

    1. Elma
    2. Kayısı
    3. Enginar
    4. Kuşkonmaz
    5. Avokado
    6. Muz
    7. Fasulye ve baklagiller
    8. Pancar
    9. Yaban mersini
    10. Brokoli
    11. Brüksel lahanası
    12. Lahana
    13. Kavun
    14. Havuç
    15. Karnıbahar
    16. Kiraz
    17. Chia tohumu
    18. Kızılcık
    19. Bitter çikolata
    20. Yumurta
    21. Balık
    22. Keten tohumu
    23. Sarmısak
    24. Üzüm
    25. Yogurt
    26. Yeşil çay
    27. Karalahana
    28. Kivi
    29. Limon
    30. Mango
    31. Mantar
    32. Kuruyemiş
    33. Yulaf
    34. Zeytinyağı
    35. Portakal
    36. Papaya
    37. Şeftali
    38. Ananas
    39. Bal kabağı
    40. Nar
    41. Kinoa
    42. Kahverengi pirinç
    43. Vahşi somon
    44. Ispanak
    45. Tatlı patates
    46. Pazı
    47. Domates
    48. Karpuz
    49. Buğday özü (Wheat germ)
    50. Kabak
  • Volümetrik diyet

    Volümetrik diyet

    ‘Volümetrik diyet’ sayesinde rejimde olmanın artık yeni bir anlamı var…

    Amerika’dan gelen yeni bir diyet trendi, diyete olan bakış açısını değiştiriyor. ‘Volümetrik diyet‘te amaç; yemeyi sevmek, tadını çıkarmak ve doyana kadar yemek!

    Volümetrik diyet, başka bir deyişle ‘hacim diyeti’ olarak da adlandırabileceğimiz bu diyet trendi, yeni bir çığır açıyor. Çünkü temeli, ”doyana kadar ye” prensibine dayanıyor. Nesnelerin hacmini ölçmeye yarayan bir birim olan ‘volümetri‘den adını alan diyet yöntemi, besinleri kalori değerlerine göre değil, hacim değerlerine göre sınıflandırıyor.

    Bir örnek vermek gerekirse: 15 tane üzüm, tartıda 100 gram geliyor ve kalorisi de 70 civarında. 15 tane kurutulmuş üzüm ise en fazla 20 gram ve onun da kalorisi 70 civarında. Peki, 100 gram üzümle mi doyarsınız, yoksa 20 gram kuru üzümle mi? Her ikisinin de kalorisi aynı ise, daha hacimli olan taze üzüme uzanmaz mı şimdi eliniz? Bu soruya ‘evet’ deme ihtimaliniz çok yüksek. Zaten araştırmalar da bunu gösteriyor.

    Pennsylvania’da yapılan bir araştırmaya göre insanlar, ‘doyana’ kadar yiyor. Bu durumda ‘ne’ yediğinin de pek bir önemi kalmıyor. Düşük kalorili de olsa, yüksek kalorili de olsa, temel amaç ‘doydum’ hissini yaşamak! Bu araştırmadan yola çıkarak volümetrik diyeti geliştiren Beslenme Uzmanı Barbara Rolls, normalden daha az yiyerek zayıflamanın çok zor olduğunun altını çiziyor: ‘Besinleri kısarak yapılan diyet, ilk başta kilo verdirir ama uzun vadede başarılı olamaz. Çünkü ‘açlık’ hissinin bastırılması gerekiyor!” 

    Bir günlük örnek menü 

    SABAH

    Aç karnına bir bardak su için. Ardından büyük bir kase içine; yulaf ezmesi, taze meyve parçaları koyun. Bu karışıma yağsız süt, yoğurt ya da meyve suyuyla hacim kazandırın.

    ARA

    Bir patates salatasının içine bolca salatalık doğrayın. Bu, salatanızın hem hacmini artıracak, hem de daha doyurucu olacak. 

    ÖĞLE

    Sade suya tirit tarzı çorbanızın hacmini artırmak için kepekli makarna ve sebzelerden faydalanın. Makarna yerine bulgur, yarma, pirinç gibi bakliyatlar da kullanabilirsiniz. Kurubaklagiller de çorbaya ayrı bir lezzet ve hacim katar. İsterseniz içine arada bir tavuk, balık ya da et parçaları atın. Eğer zengin bir çorba içme şansınız yoksa; balık ya da tavuk filetosunun yanında bol salata ve sebze yiyebilirsiniz. Ardından küçük bir sütlü tatlı ya da meyve alabilirsiniz. Bol bol su içmeyi unutmayın!

    AKŞAM

    1 parça yağsız et ile birlikte 1 kase yağsız yoğut yiyebilirsiniz. Dileseniz yanında 1 dilim kepek ekmeği de alabilirsiniz.

  • Hızlı kilo verdiren besin

    Hızlı kilo verdiren besin

    İsviçreli bilim adamları yeni bir araştırmaya imza attı. Upsala Üniversitesi’ndeki araştırmalarda 39 yetişkin kadın ve erkekten oluşan 2 grup 7 hafta boyunca fazladan günlük 750 kalori aldı.

    Birinci grup doymuş yağ içeren besinler tüketirken, ikinci grup ise doymamış yağ içeren besinler tüketti. 7 hafta sonunda çıkan sonuç ise şaşırtıcıydı. Doymuş yağ tüketen grupta hiçbir bireyde kilo artışı olmazken, diğer grupta kilo artışı gözlemlendi.

    Ceviz ve somon yiyerek metabolizmanızı hızlandırın

    Düzenlenen araştırmada ceviz ve somon balığında bulunan omega-3 yağ asitlerinin yağ kütlesini azalttığı belirtildi. Diğer araştırmalar da, omega-3 yağ asitlerinin sizi tok tuttuğunu ve yağlı balık yedikten sonra 2 saat sonra daha tok hissettiğinizi gösteriyor. Haftada en az iki kez somon ve günde bir avuç ceviz yemeniz kilo vermenize yardımcı olacaktır.

  • Sivilce kabusu

    Sivilce kabusu

    Ergenlik çağında gençlerin ve ebeveynlerin korkulu rüyası sivilceler alınacak bazı önlemlerle önlenebilir.

    Dermatoloji Uzmanı Dr. Nilhan Atsü, ”Şekerli gıdalar sivilce etkisini arttırır. Dozunda tüketilmeli” uyarısını yaptı.Yağ bezi ve kıl follikülü hastalığı olan sivilceler ağırlıklı olarak ergenlik çağında görülüyor.

    Toplumların yüzde 80’inde görüldüğünü ifade eden Dermatoloji Uzmanı Dr. Nilhan Atsü, ”Çoğunlukla 14 – 20 yaş aralığında ortaya çıkar. Anatomik olarak yağ bezi, kıl gövdesi ve kökü birleşik bir birim şeklindedir bu sebeple ünitenin bir bölümündeki sorun dolaylı olarak diğer bölümünü de etkiler” dedi.

    Akne oluşumunun nedenleri

    Akne oluşumun pek çok nedeninin olduğunu ifade eden Dr. Nilhan Atsü,”Bu faktörler arasında, ergenlik, yumurtalık ve böbrek üstü bezi hormon hastalıkları gibi hormonal faktörlerin yanı sıra genetik faktörler, yapısal faktörler olan deri tipi, kişisel faktörler olan temizlik ve kozmetik bakım alışkanlıkları, çevresel faktörler olan güneş, iklim koşulları, deniz seviyesinden yükseklik, nem oranı, endüstriyel atıklara bağlı çevre kirliliği ve yanlış beslenme alışkanlıkları sayılabilir” dedi.

    Aileleri ergenlik döneminde bazı belirtilere karşı uyaran Atsü, ”Ergenliğe girişle hormonal faaliyetin neticesinde deride yağ salgısı artışı, saç derisinde koku değişikliği, yüzde hafif siyah noktaların belirmesi gibi başlangıç belirtilerinde ailelerin bir dermatoloğa başvurularak muayene ve şiddet tayini ile ilgili öneri almalarını tavsiye ederim. Sorun henüz kozmetik seviyedeyken dermatolog görüşü ile aknenin tıbbi şiddete dönüşmesi engellenebilir” dedi.

    İşte yapılması gerekenler

    -Deri tipine uygun temizleyicilerle cildin düzenli olarak sabah akşam temizlenmeli.

    -Yağ nem dengesini korumaya yönelik, gözenek tıkanması oluşturmayacak yağsız tıbbi kozmetik nemlendiriciler ile cilt nemlendirilmeli.

    -Gün içerisinde saça uygulanan şekillendiriciler yüze uzun süre temas sonucu sivilceye neden olabileceği unutulmamalı.

    -Yoğun olarak güneş ışınlarına da maruz kalmak sivilceyi tetikleyen bir diğer neden olduğundan abartılı güneşlenmekten korunmalı.

    -Kızlar kapatıcı makyajlardan kaçınmalı ve makyajlı uyumamalı.

    Önleminizi erkenden alın

    Erken dönemde dermatolog danışmanlığı ile tedbir alınmasına ve harfiyen uygulanmasına rağmen sivilce şiddeti arttığında neler yapılması gerektiği konusunda bilgi veren bilgi veren Dermatoloji Uzmanı Dr. Nilhan Atsü, ”Sivilceler tıbbi boyuta ulaşırsa yine ilk olarak başvuracağımız merci bir dermatoloji uzmanı olmalıdır. Dermatoloğunuzun düzenleyeceği tedavi, sorunun şiddetine, hasta özelliklerine ve mevsime göre değişecektir. Klinik koşullarda dermatolog gözetiminde seanslar halinde uygulanan klasik cilt bakımı, fiziksel ve kimyasal peeling bazen tek başına yeterli olabileceği gibi bazen de reçeteli tıbbi tedavi eklenebilir. Hafif ve orta şiddette aknede dıştan, orta ve ciddi şiddette aknede ise dıştan ve ağızdan tedaviler uygulanır. Takip ve kontrol en önemli husus olup hastanın dermatoloğuyla işbirliği içerisinde kontrolleri aksatmadan tedavisini sahiplenmesi ve sürdürmesi, sabırsız olmaması gerekir” şeklinde konuştu.

    Beslenme şekli de önemli

    Atsü beslenme şekline de dikkat çekerek, ”Akne oluşumu yağlı gıda tüketimi ile ilişkilendirildi yıllar yılı ve hala halk arasında bu şekilde anılır. Günümüzde daha ziyade glisemik endeksi yüksek, hızlı kana karışıp kan şekerini hızlıca yükselten gıdaların tüketimi ile oluştuğunu artık çok net biliyoruz. Bundan dolayı tatlı ve şekerli gıdaların tamamından uzak durmamız gerekir, uzak duramıyorsak dozunda tüketmemiz gerekir” uyarısında bulundu.

  • Çalışırken şişmanlamayın

    Çalışırken şişmanlamayın

    İşte size hem sağlığınızı hem de ideal kilonuzu koruyacak birkaç öneri…

    Her sabah işyeri servisi, toplu taşıma araçlarıyla ya da kendi aracıyla işe gidenler plaza ya da ofislerde yaşamlarını sıkıştırır. Bu tekdüzelik ve spora vakit ayıramamak neticesinde de kilo almak kaçınılmaz olur. Hem kilo almanızı engellemek hem de sağlıklı yaşam için size faydalı tavsiyeler…

    – Asansör kullanıyorsanız, ofisinizin bulunduğu kattan birkaç kat önce inin ve merdivenleri kullanın.

    – Eğer işiniz masa başında ise her yarım saat bir kalkıp ofiste biraz yürüyün.

    -Öğün atlamamaya çalışın. İşyerinde nitelikli ve abartmadan yiyin. Aralarda acıkırsanız taze meyve gibi sağlıklı atıştırmalar yapın.

    – Bol meyve ve sebze tüketin. Yanınızda salatalık getirin. Günde en az beş porsiyon tüketin. Bir porsiyon, iki-üç kaşık sebze, bir adet meyve (mesela bir muz) veya iki-üç adet küçük boy meyve (örneğin erik), bir küçük kase meyve salatası veya bir bardak taze sıkılmış meyve suyuna denktir. Bunlar fazla kalori yükü yapmadan sizi tok tutar.

    – Daha az hayvansal (doymuş) yağ tüketin. İşyerinde her gün farklı bir et cinsi seçin.

    – Ne kadar alkol tükettiğinize dikkat edin. İçki çok kalorilidir ve şişmanlatıcı yiyeceklere karşı iştahı artırır.

    – Bol bol su için. Günlük hedefiniz altı-sekiz bardak olsun. En fazla 12 bardak için. Yağsız veya yarım yağlı süt, az yağlı yoğurt ve az yağlı peynir gibi düşük yağ içeren günlük ürünleri tercih edin. Bitkisel çay tüketiminde özellikle rezene ve zencefili seçin.

    – Düzenli olarak balık yiyin. Haftada en az bir kez yağlı balık (örneğin somon, sardalye, konserve ton) tüketmeye özen gösterin.

  • İyi bir diyet nasıl olmalı?

    İyi bir diyet nasıl olmalı?

    Diyelim ki kilo probleminiz var. Çözmeye de kararlısınız.

    Hatta çok beklemeden bugün hemen başlamak istiyorsunuz. Aman acele etmeyin. Önce şu sorulara en doğru yanıtları arayın: Bu işi nasıl başaracaksınız? Süreç nasıl başlayacak, nasıl işleyecek? Diyet bitince ne olacak? Verilen kilolar yeniden geri mi gelecek?
    Şunu hemen belirteyim ki diyet yapmak fevkalade zor bir iştir. Her şeyden önce ortalıkta bu kadar yiyecek içecek varken, televizyon reklâmlarının neredeyse yarısı yiyecek içeceklere ayrılmışken, stres, gerginlik, depresyon, endişe, hiddet, öfke gibi yeme davranışlarınızı kontrolsüz hale getiren ruhsal sorunlar bu kadar yaygınken diyet yapmayı düşünmek de, başlamak da, sürdürmek de doktorunuz ve diyetisyeninizin size verdiği önerileri yaşam tarzınız hale getirmek, yani içselleştirmek de kolay değildir. Hepsi de çok ciddi bir ön hazırlık, sıkı bir konsantrasyon, güçlü bir sosyal destek, motivasyon gerektiriyor.

    SABOTAJCILARA DİKKAT!
    Her şeyden önce yemeyi ruh halinizden uzak tutmak, davranışlarınız ve duygularınızın yeme içme isteğiniz üzerindeki etkilerini baskılamak son derece zor bir iştir. Evde eşiniz, çocuklarınız, işyerinde iş arkadaşlarınız, komşu gezmelerinde mahalle dostlarınız, sosyal toplantılarda sevdikleriniz, akrabalarınız, isteyerek ya da istemeyerek önünüze pek çok sabotajlar koyacaklar, hatta kendileri diyet sabotajcıları haline gelecektir.
    Sokağa çıktığınızda gördüğünüz outdoor reklâm tabelaları, okuduğunuz gazete ve dergilerdeki damak çatlatan lezzetler tavsiye eden tarifler, televizyonda izlediğiniz salamlı, sucuklu, pastırmalı, pizzalı, makarnalı ve tabiî ki her çeşit tatlılı reklamlarından çok değil iki üç gün sonra aklınızı karıştırmaya, içinizi gıdıklamaya başlayacağından emin olabilirsiniz.
    Bunların hepsi doğru ama emin olunuz ki tamamı üstesinden gelinebilecek sorunlar. Benim tavsiyem özellikle yeme içme kararlarınızla ruh haliniz arasındaki ilişkiye çok önem verin. Bu ilişkiyi minimumda tutmak için akılcı stratejiler geliştirin.

    HER KİLO HİKAYESİNİN BİR NEDENİ VARDIR
    Önemli bir nokta da şu: Kilo almanızın nedeni bedensel bir hastalık ya da metabolik bir bozukluksa, bir hormonal dengesizlik, biyolojik aksamaysa siz ne yaparsanız yapın verdiğiniz kilolar temelde yatan sorunu halletmediğiniz için çok değil, birkaç ay içinde fazlasıyla geri dönecektir. Bunu şu şekilde de anlatabilirim: Diyelim ki başınız ağrıyor. Baş ağrınızın sebebi de “kronik sinüzit”. Kronik sinüzite bağlı baş ağrısını tabiî ki bir ağrı kesiciyle geçici olarak hafifletebilirsiniz ama eğer ağrının arka plandaki nedeni; kronik sinüziti tedavi etmeyi unutursanız yuttuğunuz ağrı kesici hapın etkisi geçer geçmez başınız yeniden ağrıyacak, hatta sinüzit kronikleşeceği için daha sonraki günlerde baş ağrılarınız daha şiddetli olacak ve daha sık tekrarlayacaktır.
    Tıpkı bu örnekte olduğu gibi insülin direncinin, polikistik over hastalığının, böbreküstü bezlerinin aşırı çalışması ya da tiroid tembelliğine bağlı bir kilo sorununun geçici bir diyet programıyla ortadan kaldırmaya çalışmak da kronik sinüzite bağlı baş ağrısını ağrı kesiciyle tedavi etmeye benzeyecek, yani diyetin etkisi sadece uygulandığı süreyle sınırlı kalacaktır.
    İşte bu nedenle bedensel bir sorununuz olup olmadığını anlamadan, ruhsal bir probleminizin varlığını araştırmadan hiçbir diyet programına başlamayı asla düşünmeyin. Özellikle iki-üç kiloluk bir fazlalıktan daha fazlasından kurtulmayı hedeflediğiniz durumlarda bu hataya sakın düşmeyin.

    İLAÇLARA DİKKAT!
    Son bir hatırlatma daha: Kilo almanın düşündüğünüzden ve bildiğinizden çok daha farklı nedenleri de olabiliyor. Mesela ilaçlar! Depresyon tedavisinde kullanılan ilaçların pek çoğu, epilepsi tedavisinde kullanılan ilaçların bazıları, antipsikotik hapların önemli bir kısmı, hipertansiyon tedavisinde kullanılan bazı beta blokerler, alerji tedavisinde kullanılan antihistaminikler, kortizon içeren haplar, iğneler kilo nedeni olabiliyorlar.

    SONUÇ
    Bu yazının özeti şudur: Kilo sorunu bir sağlık sorunudur ve diğer sağlık sorunlarında olduğu gibi çoğu zaman bedensel veya ruhsal problemlerle ilişkilidir. Tabiî ki beslenme hataları, fazlalıkları ve tabiî ki aktivite yanlışları, hareketsiz yaşam tarzları da kilo almanıza yol açabilir ama sorununuz sadece bu basit “çevresel karakterli” etkenlerle ilişkili olamayabileceğini unutmayın.
    Mevcut vücut ağırlığınızın yüzde 5’inden daha fazlasını kaybetmeniz gerekiyorsa özellikle şu bilgiyi bir kenara not edin: Kilo probleminin kalıcı çözümü doktor, diyetisyen, psikolog ve egzersiz uzmanlarının bir araya getirildiği güvenilir organizasyonlarla olur.

    Kaynak : Hürriyet / Kelebek