Etiket: beslenme

  • Cilt için beslenme nasıl olmalı?

    Cilt için beslenme nasıl olmalı?

    Cilt için beslenme nasıl olmalı? Günlük tükettiğimiz kaloriyi azaltarak, daha az yağlı beslenerek ve eğer gerekiyorsa doğru besin desteklerini kullanarak daha genç ve parlak bir cilde kavuşmak mümkün. Sağlıklı bir cilt, sağlıklı bedenin yansımasıdır.

    Cilt için beslenme nasıl olmalı?

    Dengeli bir beslenme, cilt hücrelerini güçlü ve nemli tutar. Vücutta elzem yağ eksikliği, cildin kurumasına ve çabuk yaşlanmasına neden olur. Omega 3 ve omega 6 yağ asitleri, hücre zarını güçlendirir. Cildin daha genç görünmesini sağlar. Omega 3 ve omega 6 yağ asitlerini dengede tükettiğimizde, kan dolaşımı düzene girer ve cilde daha fazla oksijen taşınır. Katı yağlar, kılcal damar tıkanmalarına yol açar. Uzun süren dolaşım bozukluklarında, en güzel cilt bile doğal rengini kaybeder ve sağlıksız bir görünüm alır.

    Cilt sağlığı, kırışıklıkların giderilmesi veya oluşumunun engellenmesi için C vitamini önemli bir rol oynar. A, C, D, E vitaminlerinin eksikliği cildin cansız, kuru veya fazla yağlı olmasına neden olur. E ve C vitaminleri antioksidan vitaminlerdir. Antioksidanlar sayesinde cilt kendini güneş ışınları ve çevre kirliliği gibi çevresel etmenlerin zararlı etkilerinden korur.

    Vitaminlerin antioksidan etkileri, cilde doğrudan yararlı olduğu kadar, doğru beslenme ile vücuda aldığımızda da yararlıdır.

    A vitamini ve beta karotenler: Yaşlanmayı geciktirici etkileri için kullanılır. Sarı, turuncu ve yeşil renkli sebzeler, yumurta akı, ciğer, tereyağı ve balık yağlarında bulunur.

    B vitamini: B vitamini türü olan niasin (B3 vitamini) akne tedavisinde kullanılır. Antitümör etkisinden dolayı, cilt kanseri tedavisinde kullanılmaktadır. Tavuk, balık, şam fıstığı, hindi ve tam tahıllı ürünlerde bulunur.

    C vitamini: İyi bir antioksidandır. Yara tedavisi üzerinde etkilidir. Yüzeysel olarak ince çizgi ve kırışıklıkların giderilmesinde, cilt yanıklarının tedavisinde kullanılır. Limon, greyfurt, portakal, çilek, kivi, frenküzümü, kuşburnu gibi meyvelerde; lahana, domates, karnabahar, kırmızı biber, yeşil biber gibi sebzeler C vitamini açısından oldukça zengindir.

    E vitamini: İyi bir antioksidandır. Cilt üzerinde iltihap giderici etkileri vardır. Yüzeysel olarak uygulandığında cildin nemlenmesine yardımcı olur. Yumuşaklık ve pürüzsüzlük sağlar.

    cilt_icin_beslenme

    Sağlıklı bir cilt için;

    1. Güneş ışınlarına çok fazla maruz kalmayın.
    2. Günde en az 8-10 bardak su için.
    3. Sigaradan ve sigara içilen ortamdan uzak durun.
    4. Alkol ve kafein tüketmekten kaçının.
    5. Hayatınızdaki stres faktörleri ile mücadele etmeyi ve rahatlamayı öğrenin.
    6. Düzenli egzersiz yapın.
    7. Demir yönünden zengin besinler tüketmeye özen gösterin.
    8. Vitamin ve mineral yönünden dengeli ve yeterli beslenin.
    9. Kesinlikle güne kahvaltı yapmadan başlamayın.
    10. Günde 1-2 fincan yeşil çay tüketin.

    Sağlıklı bir cilt için faydalanabileceğimiz bitkiler;

    Aynısafa çiçeği: Cilt hücrelerinin gelişimini arttırır. Güneşten etkilenmiş cildi yumuşatır ve mikrop kapmaya karşı korur.

    Cadı fındığı: Cildin dokusunu güçlendirir.

    Maydanoz, ısırgan: İçerdiği antioksidan ve C vitamini içeriğinin etkisiyle cildin genç kalmasını sağlar.

    Papatya: Yara iyileştirici özelliği bulunur.

    Ginseng: Dolaşım problemlerine iyi gelir ve hücre içi metabolizmayı geliştiren ginsengin cilt için iyi tonik etkisi bulunmaktadır. Ayrıca cildi gençleştirir.

    Kekik: Sakinleştirici, antiseptik ve dezenfektan özellikleri vardır. Kırışıklıkların gideirlmesinde etkilidir.

    Zeytinyağı, çilek, ıspanak, somon, ananas, enginar, kuşburnu, yeşil çay, süt, domates, tam tahıllı ürürnler, portakal, mandalina, havuç gibi besinler cilt için yararlı besinlerdir.

    Uzm. Dyt. İlay POLAT tarafından yazılmıştır.

  • Emzirme dönemi ve beslenme

    Emzirme dönemi ve beslenme

    Emzirme dönemi ve beslenme… Emzirme döneminde beslenmeniz bebeğinizin gelecekteki sağlığı ve anne sütü verimliliği için çok önemli.Hamileliğinizdeki beslenme alışkanlığınıza emzirirken de devam edin. Değişik besin gruplarından beslenmeye ve öğün aralarında sağlıklı atıştırmalar yapmaya özen göstermelisiniz. Bebeğini emziren anne ne iki kişilik yemeli, ne de hızla kilo vermeye çalışıp diyet yapmalıdır. Emzirme sırasında normal kalori ihtiyacınıza ek olarak 300-500 kalori daha fazla beslenmeniz yeterlidir. Bu ihtiyacı karşılamak üzere ek olarak, 1 su bardağı süt, bir yumurta veya 1 köfte kadar et, 1 ince dilim ekmek ve bir adet meyve eklemeniz yeterlidir.

    Emzirme dönemi ve beslenme

    Emzirme sırasında normal olarak kilo vereceksiniz.

    İlk 4 ayda her ay yaklaşık 500 gram ile 1 kg arası kilo vereceksiniz, Ancak tartı kaybı açısından emziren anneler arasında büyük farklar görülür. Ayda 2 kilodan daha fazla tartı kaybetmek asla doğru değildir.

    Emzirme sırasında fazla sıvı ihtiyacınız olacaktır.

    Her emzirme seansında bir bardak, yani 200-250 ml.su için. Sütün sık aralıklarla sağılmasının süt üretimini daha olumlu etkilediği bilinmektedir. Emzirme döneminde kendinizi susamış hissettiğiniz zamanlar daha fazla olacaktır. Günde 2.5-3 litreye yakın sıvı almaya dikkat edin. İhtiyaç hissettikçe, yeterince su, bitki çayları, meyve suyu, ayran, komposto gibi sıvılar tüketin. Kompostoyu şekerli yapmanıza gerek yok. Meyvenin kendi şekeri yeterli olacaktır.

    Emzirme dönemi ve beslenme
    Emzirme dönemi ve beslenme

    Hamilelikte aldığınız multivitamin tabletine bir süre devam edin.

    Ancak bundan alacağınız vitamine güvenerek günlük taze sebze ve meyve tüketiminizi kısmamalısınız. Süt verme süresi ve hacmine göre, hekim veya beslenme uzmanı ile görüşüp, daha sonra aldığınız vitaminleri kesebilirsiniz.

    Sigara içmemelisiniz.

    Araştırma sonuçlarında, nikotinin sütü azalttığı gösterilmiştir. Tamamen bırakamıyorsanız, içtiğiniz miktarı en aza indirgeyin ve zaman olarak bebeği emzirdikten hemen sonrayı seçin. Bebeğin sigara dumanına veya annenin üstüne sinmiş kokuya maruz kalması bir yana, anne sütündeki kalıntılar da huzursuzluk, kusma ve ishale, bebeğin yeterli kilo alamamasına yol açabilir. Bu nedenle, hamilelik dönemini fırsat bilerek sigarayı bırakmanız ve emzirme döneminde de içmemeniz hem sizin hem de bebeğinizin yararınadır.

    İlaç almanız gereken bir durum olursa, mutlaka doktorunuza danışın.

    Tıpkı gebelik döneminde olduğu gibi, emzirme döneminde de ilaç alımı konusunda dikkatli olmanız büyük önem taşır. Besinler gibi, ilaçlar da anne sütü aracılığıyla bebeğe ulaşabildiğinden, bu konunun üzerinde titizlikle durulması gerekir.

    Emziren annenin kaçınması gereken gıdalar nelerdir?

    Eğer, bebeğiniz sizin aldığınız bazı gıdalara hassasiyet gösteriyor, emzirme sonrasında huzursuz oluyorsa, bir süre o gıdadan uzak kalmayı deneyebilirsiniz. Bebeğinizin rahatladığını fark ederseniz, emzirme süreci boyunca o gıdayı beslenmenizden çıkarmanızda yarar vardır. Ailede belli bazı gıda alerjileri varsa, bu gıdaları tüketirken de dikkatli olmanızda yarar vardır. Kesin kanıtlanmış olmasa da, lahana, karnabahar, kuru baklagiller, soğan, sarmısak gibi keskin kokulu gıdalar sıkça suçlanmakta, bebekte gaz sancısını artırdığı ileri sürülmektedir. Böyle bir durum gözlemlerseniz, bir süre bu gıdalardan uzak kalmayı deneyebilirsiniz.

    Emzirme dönemi ve beslenme
    Emzirme dönemi ve beslenme

    Emzirme döneminde aklınızda bulunsun!

    • Vücudunuz 1 ml süt salınımı için yaklaşık 7 kalori harcar.

    • Protein yeterli miktarda alınmalıdır. Özellikle balık haftada en az 2 kez tüketilmelidir.

    • B12 vitamini süt verimliliği için önemlidir. En iyi kaynağı ise, yağsız kırmızı et ve yumurtadır.

    • Kalsiyumun yeterli alınması, annenin kemik sağlığı için önemlidir. Kadınlardaki osteoporoz riski unutulmamalıdır.

    • Folik asit gebelik döneminde olduğu kadar, emzirme döneminde de önemlidir. Yeşil yapraklı sebzeleri bol yemek gerekir.

    • B vitamini tüketimi de yeterli olmalıdır. Bunun için tam buğday, bulgur ve kuru baklagiller tercih edilebilir.

    • Magnezyum ve çinko her kadın için yaşamın her döneminde önemlidir. En iyi kaynaklarından biri ise fındık‘tır

    • D vitamini anne sütünde yeterli değildir. Bebeğe yapılan takviyeye rağmen, güneşli havalarda her gün 15-20 dakika açık havaya çıkarmak, bu vitaminin sentezi için faydalı olur.

    • Kompostolar şekersiz hazırlanabilir. Bunun için meyvelerin doğal şekeri yeterlidir.

    • Demir eksikliğiniz varsa, meyve sularına pekmez veya kuru üzüm ekleyebilirsiniz. Basit şeker tüketmeniz gerekli değildir.

    • Tatlı yemek isterseniz, gaz yapmayacak şekilde sütlü tatlıları tercih edebilirsiniz.

    • Süt protein, karbonhidrat ve kalsiyum açısından ideal dengeye sahiptir ve emzirme döneminde süt tüketmeye özen göstermeniz gerekir. Gaz yaparsa, laktozsuz sütleri tercih edilebilirsiniz. Probiyotik ve prebiyotikler de kullanılabilir.

    • Bilimselliği kanıtlanmasa da soğan, ısırgan otu çayı ve malt, süt salınımına genelde pozitif etki yapmaktadır.

    Kilo verirken nelere dikkat edilmeli?

    Anne sütü doğadaki en değerli besindir. İlk 6 ay süresince bebeği her ağladığında emzirmek ve ona anne sütünden başka besin vermemek, etkin süt verme şeklidir. Anne sütünün verimi bebek için çok önemlidir. Sadece anne sütü ile beslenen çocukların bağışıklık sistemi daha güçlü olur ve bu sayede birçok hastalığa karşı korunurlar. Anne sırf bu sebep için bile olsa, kilo vermek uğruna sütünü tehlikeye atmamalıdır. Emzirme döneminde, her gün yaklaşık 6 -7 çay bardağı, yani 600- 700 ml süt salgılanır. Bunun için harcanan kalori ise, her gün için 500 -700 kalori civarındadır. Bu kalori kaybı, 1 saat orta seviyede egzersize eşdeğerdir. Bu sebeple emzirirken dengeli beslenen ve yeterli sıvı alan anne, eğer doğumu normal kabul edilen sınırlardaki kilo kazanımı ile bitirdiyse, 6 ay sonunda doğumda aldığı ve süt üretmek üzere depoladığı fazla kilolardan kurtulur. Benin önerim, annenin bir beslenme ve diyet uzmanı ile görüşmesi, randevuya gitmeden önce ise bir hafta boyunca yediklerini ve süt verdiği zamanları kaydetmesidir. Çünkü süt verimi ve beslenme ilişkisi çok önemlidir.

    Emzirme döneminde ayda kaç kilo vermek sağlıklı kabul edilebilir?

    İlk 4 ayda aylık yarım-bir kg zayıflama normaldir. Anne çok şişmansa, ayda 2 kg kayıp da gözlenebilir. Ancak ayda 2 kg’ın üzerinde zayıflamak emziren anne için sakıncalıdır. Hekim izni olduktan sonra hafif yürüyüşler yapmak ve düzenli egzersizler kilo vermeyi çabuklaştıracaktır.

    Dyt. Perihan ÇİÇEK

  • Ofis çalışanları nasıl beslenmeli

    Ofis çalışanları nasıl beslenmeli

    Ofis çalışanları nasıl beslenmeli ? Çalışma hayatı, günlük yaşantımızın çok büyük bir bölümünü kaplıyor ve beslenmemizin çoğu evimizin dışında gerçekleşiyor. Kahvaltı ve öğle yemeğinin dışarıda yenildiğini düşünürsek beslenmenin neredeyse 2/3’si ev dışında geçiyor. Liv Hospital Diyet ve Beslenme Uzmanı Serap Güzel, çalışanların doğru, kaliteli ve yeterli beslenmesi için dikkat etmeleri gereken noktalar anlattı.

    Ofis çalışanları nasıl beslenmeli

    Ülkemizde özellikle kahvaltı çoğu zaman atlanan veya hızla atıştırılan yiyeceklerden oluşur. Kahvaltı güne iyi başlamamızı sağlayan, metabolizmamızı çalıştıran ve şişmanlamaktan koruyan en önemli öğündür. Mutlaka protein, lifli karbonhidrat ve mümkünse vitamin mineral alacağınız sağlıklı bir kahvaltı olmalıdır. Poğaça, açma, simit ve çaydan oluşan bir kahvaltı yeterli değildir. Peynirle yapılan bir sandviç ve yanına bir meyve almak daha dengeli bir kahvaltı seçeneğidir.

    İş yeri yemekhanesi veya restoranda yenilen öğle yemekleri de doğru seçimlerden oluşmalıdır. Günümüzde çalışma hayatı, genelde masa başında, kişilerin hareketini azaltan, ulaşımda ise daha çok araç kullanılan ve yürüyüşün az olduğu inaktif bir hale dönmüştür. Çalışanların aktivitelerinin azalması kilo problemlerini de arttırır. Buna stres faktörünü de eklersek zamanla hem bedensel hem zihinsel sağlık problemleri görülebilir.

    Bu nedenle beslenmeniz ne kadar sağlıklı olursa çalışma hayatının olumsuz etkilerini bir nebze de olsa azaltabiliriz. Bunun için fast-food tarzı yiyeceklerden, kızartılmış, hamurlu yiyeceklerden kaçınmak gerekiyor. Daha çok ızgara tarzında, sebze ve salataya ağırlık verdiğiniz mönüler tercik edilmelidir.

    Beyaz ekmek yerine lifli ekmek (çavdar, tam buğday, kepekli vb.) tüketmek, daha az tuz kullanmak ve yemekte gazlı asitli içecekler tüketimi yerine su, soda veya ayran içmek sağlığınızı uzun dönemde etkileyecek önemli alışkanlıklardır.

    Gün içinde sağlıksız atıştırmaları önlemek ve yerine daha sağlıklı olanları seçmek yine beslenme kalitenizi etkileyecek önemli adımlardır. Günlük vitamin mineral ihtiyacınızı tamamlamak için 3-4 porsiyon meyve tüketmek gereklidir. Çalışırken yanınıza taze ve kuru meyve, küçük hazırlanmış sandviçler, taze ceviz, badem, fındık vb almak gofret, kraker ve bisküvi gibi sadece yağ, şeker ve undan oluşan yiyecekler yerine çok daha sağlıklı ve doyurucudur.

    Öğle ve akşam ana öğünlerdeki enerjiyi (kaloriyi) dengelemek yine sağlığınızı ve ideal kilonuzu koruyacak bir yöntemdir. Eğer akşam yemeği için bir yere davetliyseniz, özel bir yemek varsa öğle yemeklerinizi daha hafif geçirmelisiniz. Böylece hem gün içindeki kalori alımınızı dengelemiş olursunuz hem de varsa sindirim şikayetlerinizi (reflü, gastrit, gaz, şişkinlik vb.) azaltırsınız.

    KADINLAR İÇİN OFİS DİYETİ ÖRNEK MENÜ
    Kahvaltı
    1 dilim peynir çeşidi
    1–2 dilim tam buğday veya çavdar ekmeği
    Sınırsız çiğ sebze
    2 adet siyah veya 3 adet yeşil zeytin
    Kuşluk
    15 adet fındık veya 12 adet badem veya 3 adet tam ceviz
    1 kupa yeşil çay
    Öğlen
    2–3 ızgara köfte kadar et veya tavuk veya hindi veya balık
    1 su bardağı yoğurt veya 2 su bardağı ayran
    Bol salata (1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile)
    1 dilim tam buğday veya tam çavdar ekmeği
    İkindi
    1 dilim tam buğday veya tam çavdar ekmeği veya ¼ adet simit
    1 dilim peynir
    Söğüş sebze
    Akşam
    6 yemek kaşığı etsiz sebze veya kuru baklagil yemeği
    1 ince dilim tam buğday veya tam çavdar ekmeği
    1 su bardağı yoğurt veya 2 su bardağı ayran
    Bol salata (1 tatlı kaşığı zeytinyağı ilaveli)
    Gece
    2 porsiyon meyve
    Önemli Not: Yukarıda yer alan menü örnek menüdür. Diyet kişiye özeldir ve diyetisyen ile bire bir görüşmeler ile hazırlanmalıdır.

  • Kışın kilo almamak için neler yapmalıyız?

    Kışın kilo almamak için neler yapmalıyız?

    Kış aylarında vücut ve metabolizma kendini koruma altına almıştır ve daha yavaş çalışmaya başlar. Kışın yeme ihtiyacı artan kişi çok fazla karbonhidratlı yiyecekler yeme ihtiyacı duyar. Terleme de çok az olduğundan dolayı metabolizma hızı minimumdur. Bu yüzden bu dönemde dikkat edilmezse kilo artışı kaçınılmaz hale gelir.

    • –    5-6 öğünden oluşan az ve sık beslenme sistemini uygulayın,
    • –    Metabolizmanızı hızlandırın,
    • –    Kan şekerini dengede tutup açlık oluşmaması için proteinli yiyeceklerle karbonhidratlı yiyecekleri karışık tüketin,
    • –    Güne sıkı bir kahvaltı ile başlayın,
    • –    Yağı, şekeri azaltın,
    • –    Haftada 2-3 kez balık yiyin kalp ve kemik sağlığınızı garantiye alın,
    • –    Bol su tüketin,
    • –    Gece evde oturmaları uzun olduğundan atıştırma yapmayın,
    • –    Susamadan da su için,
    • –    Siyah çay ve kahve yerine bitki çayıyla içinizi ısıtın,
    • –    Mutlaka egzersiz yapın
    • –    Unutmayın: Tatlı sizi ısıtmaz!
    • –    Uzun süreli açlıklardan kaçınılmalıdır. Enerji ihtiyacının karşılanması için fast food ya da yağdan, şekerden zengin gıdalara yönelmek doğru değildir. Kış mevsiminin soğuk günlerinde “Tatlı yersem ısınırım” mantığından vazgeçilmeli, gün içerisinde yeterli ve dengeli beslenerek vücudun ısı dengesinin korunması sağlanmalıdır.

    Kilolu olanların kışın kilo alması daha kolaydır. En önemli nedeni soğuk hava ve günlerin kısa olması nedeniyle fiziksel aktivite azlığı ve fazla dışarı çıkamamanın verdiği sıkıntı nedeniyle aşırı yemedir. Yüksek kalorili tatlı ve küçük atıştırmalıkları mutfakta gözönünde bulundurmaktan sakının. Tam buğday ekmeği, bakliyat, kurutulmuş meyve gibi seçenekleri tercih edin. Mümkün olduğunca hazır yemek ve fast food sipariş etmekten kaçının. Havanın soğuk olması spor yapmayı bırakmak için bir bahane olmamalıdır. Yazın ve sonbaharda devam ettiğiniz sporu birden bırakmanız kilo almanızı kolaylaştıracaktır. Çok soğuk olmayan ve rüzgarsız havalarda sıkı giyinmek kaydı ile yürüyüş yararlı olabilir. Bunun dışında evde ya da kulüplerde egzersiz, yoga ve dans gibi aktivitelerde de bulunabilirsiniz.Her gün aynı şeyleri yemeyin

    Beslenmelerinde nelere dikkat etmeliler?

    Kahvaltıda özellikle nişastalı ve yulaf gibi lifli gıdaları tercih edin. Böylece hem enerji hem de bol vitamin ve mineral desteği sağlamış olursunuz. Kahvaltılık gevrekler bu konuda mükemmel seçimdir. Bunlara şeker eklemekten kaçının, tadını kuru meyvelerle sağlayın. Sağlıklı bir diyet günde 5 porsiyon meyve ve sebze içermelidir. Hergün aynı şeyleri yemeyin. Kış sebzelerinin vitamin deposu olduğunu unutmayın ve yemeklerinizde bolca kullanın. Özellikle kök sebzeler, karnıbahar ve lahananın besleyici özellikleri çok fazladır. Süt ve süt ürünleri protein, A ve B12 vitaminleri için önemli kaynaklardır. Bunlar aynı zamanda kemik sağlığımız için elzem olan kalsiyum da içerirler. Bu ürünlerden yağı azaltılmış olanları özellikle tercih edin. Ülkemizin bir çok bölgesinde kışın ciltte D vitamini sentezi çok azalır. Bir bardak katkısız süt ya da taze sıkılmış portakal suyu yaklaşık 100 Ünite D vitamini içerir. Balık, özellikle somon balığında D vitamini bulunmaktadır. Kanda D vitamini düzeyi düşük bulunan yaşlılarda mutlaka D vitamini tedavisi yapılmalıdır.Kış aylarında sıvı tüketiminde azalma oluyor.

    Bunu önlemek için neler yapabiliriz?

    Gribin neden olduğu ateş yüksekliği ya da gastroenterite bağlı kusma ve ishalin yarattığı sıvı kaybına genellikle bu rahatsızlıkların yaptığı yeme ve içme isteğinde azalmada eklenince dehidratasyon yani sıvı kayıpları kolaylıkla ortaya çıkar. Tüm bunların yanında herhangi bir rahatsızlığı olmamasına rağmen aşırı sıcak ev ortamında veya gereğinden fazla giyinen yaşlılar da terleme yoluyla fazla miktarda sıvı kaybedebilirler.

    Dehidratasyonun bulguları; halsizlik, baş ağrısı, burunda kuruma, dudaklarda, dilde ve ağızda kurumanın yarattığı rahatsızlık hissidir. En az günde 6-8 bardak sıvı alımı önerilmektedir, suya ilave olarak meyve suları, süt, çay vb. gibi içecekler tüketmek gerekir. Kış boyunca sıcak içecekler tüketmek sizi sıcak tutacaktır. Ancak bazı sıcak içecekler yüksek kalori taşırlar. Kahve dükkanlarındaki sütlü ve şuruplu kahveler ve sıcak çikolata aldığınız kalori miktarını daha da artıracaktır.

    Güncel diyet haberleri için tıklayın !

  • Tüp Bebek Tedavisinde Beslenme Nasıl Olmalı?

    Tüp Bebek Tedavisinde Beslenme Nasıl Olmalı?

    Tüp bebek tedavi yöntemleri birçok faktöre bağlı olarak başarı tablosu sergilemektedir. Beslenme özellikle anne adayının sağlıklı olması, sürecinde sağlıklı devam etmesi ve en önemlisi bebeğin de sağlıklı bir şekilde gelişimini sürdürürken dünyaya gelmesinde önemli bir rol oynar. Normal gebelik için gereken sağlıklı beslenme şekli tüp bebek tedavi sürecinde de bebeğin gelişimi için anne adayının özellikle dikkat etmesi gereken beslenme alışkanlığını da içermektedir.

    Tedavi sürecinde beslenme ile alakalı olarak karşılaşılabilecek komplikasyon riski artarken, aşırı kilo ve şeker hastalığının göz önünde bulundurulması gerekir. Anne adayının mümkün olabildiğince her vitamin ve mineralden yararlanması, ideal kilo sınırları içerisinde sık sık ve yeterli porsiyonlarla süreci desteklemesi gerekir. Kısacası vücudun günlük protein, kalsiyum, vitamin ve mineral ihtiyacını karşılayabilecek beslenme düzeni ile sağlıklı bir gebelik süreci geçirilebilmektedir. Tüp bebek tedavi yönteminde anne adayının dikkat etmesi gereken beslenme şekli aşağıdaki gibi olmaktadır:

    • Sık sık, azar azar

    Gebelik sürecinde anne adayının sağlıklı olması bebeğin de sağlıklı olmasına işarettir. Bu nedenle anne adayının karşıladığı vitamin ve minerallerden yararlanan bebek için, anne adayının vücut ihtiyacının arttığı besin ögelerine daha çok ağırlık vermesi gerekir. Genel olarak bu öneri halk arasında annenin daha çok yemesi gerektiğini düşündürten yanlış bir inanış olsa da, anne adayının hem bebeği hem de kendi için ihtiyaç duyduğu miktarda vitamin ve mineral alması gerektiği anlamına gelmektedir. Düzensiz beslenme aşırı kiloya ve birçok sağlık sorununa neden olmaktadır. Bu nedenle günlük olarak anne adayının sağlık açısında ihtiyaç duyduğu vitaminleri karşılayacak besinleri tüketmesi gerekir. Kısacası sık sık ama küçük porsiyonlarla vücudun gereksinimleri karşılanabilir. Ayrıca kilo kontrolü için anne adayının dikkat etmesi gereken diyet programı, kilo vermek için uygulanan diyet programlarından çok farklıdır. Burada sağlıksız besinlerin tüketimi engellenirken, anne adayının ihtiyacı olan miktarda besin maddelerinin alınması vurgulanmaktadır ve anne adayının kesinlikle aç kalmaması gerekir. Bknz: http://jinekoloji.com/tup-bebek

    • Tüp bebek tedavisinde alınması gereken vitaminler nelerdir? 
    • Vitamin E ( tüm buğdaygiller, brokoli, baklagiller, buğday tohumu, soya, yeşil yapraklı sebzeler )
    • Vitamin A ( brokoli, Brüksel lahanası, lahana, karalahana, karnabahar )
    • Vitamin C ( brokoli, Brüksel lahanası, portakal suyu )
    • Vitamin D ( süt ürünleri, somon )
    • Kalsiyum ( brokoli, soya, süt ürünleri, somon )
    • Demir ( Yeşil yapraklı sebzeler )
    • Çinko, ( buğday tohumu, istiridye, soya )
    • Folik asit ( Yeşil yapraklı sebzeler, öğütülmemiş tahıllar, buğday tohumu, soya, turunçgiller )
    • Esansiyel yağ asitleri ( hormon düzenleyici olarak; omega-3, omega-6, tüm bitkisel yağlar ve yalancı safran yağı )

    Tedavi sürecinde alınması gereken vitaminlerin mümkün olabildiğince doğal olarak besin maddelerinden sağlanması gerekir. Ayrıca folik asit desteği bebeğin zihinsel gelişimde önemli rol oynadığı için, doğal besinlerin yeterli olmadığı durumlarda ek takviyeye ihtiyaç duyulabilir.

    • Tüp bebek tedavilerinde sigara ve alkol tüketiminde uzak durulması gerekir

    Normal yollardan çocuk sahibi olamayan çiftlerin başvurduğu tüp bebek tedavi yöntemlerinde uzak durulması gereken en önemli madde alkol ve sigaradır. İnsan sağlığını olumsuz yönde etkileyen bu zararlı alışkanlıklar üreme sistemini etkileyerek, kısırlık vakasını öne sürmektedir. Özellikle bu nedenle tedaviye başvuran çiftlerin alkol tüketiminden uzak durması gerekir. Alkolün tedavi sürecini etkileyen davranışları aşağıdaki gibidir:

    Anne adaylarında:

    • Düşükle sonuçlanan gebelikler ( fazla alkol tüketimine bağlı olarak )
    • Yumurta rezervlerinin azalmasına ( aşırı alkol tüketimi )
    • Adet kanamalarının kesilmesine
    • Düzensiz adet kanamaları ile yumurtlama kaynaklı sorunlara
    • Libido kaybı
    • Abortus düşük riskinde artışa neden olmaktadı

    Baba adaylarında:

    • Testis fonksiyon kayıpları ( aşırı alkol tüketimi )
    • Testosteron seviyesinde azalma
    • Vitamin A’nın metabolizmadaki fonksiyonelliğini etkileyerek, sperm sayısı ve hareketliliğinde azalma
    • Libidoda azalmaya neden olmaktadı

    Tüm bu olumsuz etkilerden dolayı gebelik için gerekli olan sağlıklı yumurta ve sağlıklı sperm hücrelerinin işlevselliği zarar görürken, tedavi sürecinin başarı şansı azalmaktadır.

    • Tüp bebek tedavi yönteminde anne adayı nasıl beslenmeli? 
    • Tüp bebek tedavisinde anne adayının bol bol su tüketmesi gerekir. Ayrıca sıvı ihtiyacı taze sıkılmış meyve suları, çorba, ayran ve süt gibi zengin vitamin kaynaklarından da sağ Ancak olabildiğince su tüketimine özen gösterilmesi gerekir.
    • Sigara kullanımı yumurta rezervlerini azaltırken, yumurtanın ve döllemiş yumurtanın gelişim aşamalarını Ayrıca embriyonun rahme tutunmasını da olumsuz etkilerken, tüp bebek tedavi sürecinde sigaradan kesinlikle uzak durulması gerekir.
    • Tüp bebek tedavi sürecinde alkol tüketiminden uzak durulması
    • Çay, kahve ve asitli içeceklerin tüketilmemesi gerekir.
    • Protein ağırlıklı beslenme şekli ö Ayrıca omega 3 ihtiyacı için haftada en az 2-3 defa balık tüketilmesi gerekir.
    • Kalsiyum açısından zengin süt ve süt ürünleri de ihmal edilmemeli, kırmızı et ve beyaz et tüketimi de dengelenmelidir.
    • C vitamini için bol bol sebze ve meyve tü Mümkün olduğunca kızartma yerine fırında pişirme ve haşlama yöntemlerinin tercih edilmesi gerekir.
    • Tüp bebek tedavi yöntemlerinde folik asit ayrı bir öneme sahiptir. Folik asitten zengin ceviz, badem, fındık yeşil yapraklı sebzeler ve baklagillerden yeterli miktarda tüketilmesi bebeğin gelişimi için oldukça ö Bu nedenle besinlerin yetersiz kaldığı durumlarda ek folik asit tabletleri alınabilir.
    • Tüp bebek tedavi sürecinde beslenme kadar anne adayının yapmış olduğu fiziksel aktivitede hem fiziksel hem de psikolojik olarak başarıyı Ancak doktor önerisi dışında ağır ve yorucu egzersizler uzak durulmalı ve anne adayını yormayan düzenli yürüyüşler faydalı olacaktır.
    • Hipertansiyon ve diyabet gibi hastalıklar tüp bebek tedavi sürecinde takip edilmesi gereken önemli sorunlardı Bu nedenle doktorun önerdiği beslenme şekline dikkat edilmesi, hastalıkların kontrolü açısından önem kazanmaktadır.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

  • Hamilelik döneminde beslenme nasıl olmalı?

    Hamilelik döneminde beslenme nasıl olmalı?

    1 ) Hamilelik döneminde beslenme nasıl olmalı?

    Anne adaylarının en çok merak ettikleri ve endişe duydukları konulardan biri olan beslenme, anne ve bebek açısından büyük önem taşımaktadır. Hamilelik dönemi içerisinde beslenme düzenine daha farklı bir bakış açısından bakmak gerekir. Bu dönem içerisinde dengeli ve sağlıklı beslenmek, hamileliğin sağlıklı bir şekilde neticelenmesi bakımından oldukça önemlidir. Hamilelik dönemi içerisinde anne adayları muhakkak günlük olarak gereksinim duydukları protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineralleri almaya dikkat etmelidirler.

    Hamilelik dönemi içerisinde alınması gereken bütün bu besin maddelerine karşı olan günlük ihtiyaç artış gösterir. Anne adaylarının düzenli ve yeterli bir şekilde beslenmeye dikkat etmeleri, buna ilave olarak da hamilelik süresi boyunca her gün demir takviyesi almaları oldukça önemlidir. Hamilelik dönemi içerisinde anne adayı demir eksikliği yaşamasa bile, muhakkak demir takviyesi almaları gerekir. Bunun dışında anne adayları hamile olmadan önce folikasit vitaminine başlamalıdır. Hamilelik dönemi içerisinde folik asit kullanmak, anne ve bebek açısından oldukça önemlidir.

    2 ) Hamilelik dönemi içerisinde ideal kilo alımı ne kadar olmalı? 

    Anne adayları yeterli beslenerek yaklaşık olarak 10 kg ile 12 kg almaktadır. Hamilelik dönemi içerisinde kilo takibinin yapılması oldukça önemlidir. Hamilelik döneminin ilk 3 ayı içerisinde yaklaşık olarak 1 kg, ileriki dönemlerde ise ayda ortalama 1.5 2 kg alınması normal olarak kabul edilir.

    3 ) Hamilelikte hangi besinlerden uzak durmak gerekir? 

    Hamilelik döneminde çok fazla yağlı besinlerden, besin değerinin oldukça düşük olduğu fast food gibi besinlerden uzak durulması gerekir. Karbonhidrat açısından fakir, vitamin ve mineral açısından ise zengin olan besinlerin alınmasına dikkat edilmelidir.

    Anne adayları gün içerisinde sık sık ve az az yemek yemeye özen göstermeli ve gün içerisinde 3 öğün olarak değil, bu 3 öğünü gün içerisinde 5 öğüne yayarak tüketmelidir.

    Aşırı tuz tüketiminden uzak durulması da, hamilelik için önemli olan bir diğer konudur. Taze sebze ve meyvelerin alınması, hamilelik döneminde oldukça önemlidir. Hamilelik dönemi sürecinde, protein gereksinimini karşılamak açısından et ve süt ürünlerinde muhakkak yararlanmak gereklidir. Haftada 1 veya 2 gün balık yenmesi de, anne adayları açısından önemlidir. Ancak anne adayları her çeşit balığı tüketemez. Bu sebepten dolayı da, hamilelik açısından uygun olarak kabul edilen balıkların tüketilmesi önemlidir.

    Anne adayının haftada 1-2 gün balık yemesi bebeğin beyin gelişimi için oldukça önemlidir. Bebeğin beyin gelişimi için omega 3 alması oldukça önem teşkil eder. Ton balığı haftada ikiden fazla olmamak koşuluyla tüketilebilir. Balıklar da civa bulunduğu için haftada ikiden fazla balık tüketilmesi sakıncalıdır.

    4 ) Hamilelik döneminde suyun önemi

    Hamilelik döneminde bol miktarda sıvı alınması gerekir. Anne adaylarının hamilelik dönemi içerisinde sıvı alımına duydukları gereksinimleri de artar. Bu sebepten dolayı da, anne adayları gün içerisinde ortalama olarak 10 bardak civarında su tüketmelidir. Hamilelik dönemi içerisinde kafein alımı çok fazla tavsiye edilmez. Bu sebepten dolayı da anne adaylarının çay, kahve veya kola gibi içecekleri çok çok az almaları gerekir.

    Nane, kuşburnu, limon, adaçayı ve papatya gibi bitki çaylarının içilmesinde herhangi bir sakınca yoktur.

    Alkollü içecekler hamilelik dönemi için oldukça sakıncalıdır. Bu sebeple alkollü içecekler de uzak durmak önemlidir. Alkol tüketimi, fetal alkol sendromu adı verilen bir duruma yol açabilir. Bu durumda gebelik için oldukça sakıncalıdır. Günlük olarak anne adaylarının 2- 3 bardak süt içmesi kalsiyum açısından oldukça önem teşkil eder.

    5 ) Hamilelik döneminde diyet yapmayın

    Hamilelik dönemi süresince kilo vermek için veya daha fazla kilo almamak için diyet yapılması doğru değildir. Bebek bakımından oldukça riskli olan bu durum anne adaylarının kaçınması gereken bir durumdur. Anne adayı hamilelik dönemine girerken normal bir kiloda başlaması gerekir. Hamilelik döneminde de normal miktarda yani ortalama olarak 10 kg ile 12 kg arasında alabilir. Hamilelik döneminin erken dönemlerinde anne adayı fazla kilolu ise, hamilelik dönemi içerisinde bu kilolar verilmelidir. Sadece dengeli ve sağlıklı beslenerek daha az kilo almayı sağlayabilir.

    6 ) Şarküteri ürünlerinden uzak durun

    Anne adayları özen göstermesi gereken bir başka konu da, çiğ et, iyi pişirilmemiş sucuk, iyi pişirilmemiş yumurta veya diğer şarküteri ürünlerinden uzak durmalarıdır. Bunun dışında mayonez ve pastörize edilmemişler olan besinler de, alınmamaya dikkat edilmelidir

    Kaynak: http://hamilelik.com/hamilelik-doneminde-beslenme/

  • Kahvaltı Yapmanın Faydaları Hangileridir?

    Kahvaltı Yapmanın Faydaları Hangileridir?

    Bedenimizin sağlıklı olması için doğru bir beslenme çok mühimdir. Kahvaltı ise günün en önemli öğünlerindendir. Kahvaltı yapmanın önemi hakkında bilgiler makalemizde kahvaltı
    yapmanın faydaları hangileridir? neden kahvaltı yapmak zorundayız? konusu hakkında bilgiler verdik.

    Beslenma uzmanları vücudumuz için gerekli enerjiyi karşılayan en iyi öğünün kahvaltı olduğunu ve kahvaltı için en uygun saatin sabah 9 civarı olduğunu bildiriyorlar.
    kahvalti_yapmanin_onemi (1)

    Keyifli ve lezzetli bir kahvaltı yalnızca bedenimize yakıt kazandırmakla kalmaz, ayrıca bize neşe ve pozitif enerji katarak, ruh halimizi de iyileştirip, bize moral verir.

    kahvalti_yapmanin_onemi (2)

    ABD’de diyetisyenlerce yapılan araştırmalar göre sağlam kahvaltı yapan kişilerin gün boyu tok kaldıklarını ve zayıflamak için ekstra çaba sarfetmek zorunda kalmadıklarını gösteriyor.

    kahvalti_yapmanin_onemi (3)

    Yumurta, peynir, süt ürünleri gibi yiyecekler tok tutan ideal kahvaltılık gıdalar olarak bildiriliyor.

    kahvalti_yapmanin_onemi (4)

    Yine araştırmalar gösteriyor ki güne kahvaltı ile başlayan kişiler başlamayanlara nazaran daha kuvvetli bir hafıza ve daha uzun süre konsantrasyon kapasitesine sahipler. Özellikle okul çağındaki çocuklar asla kahvaltı yaptırılmadan okula gönderilmemelidir.

    kahvalti_yapmanin_onemi (5)

    Kilo almanın nedenlerinden biri de metabolizmanın yavaş olmasıdır.
    Öğün atlamak metabolizmayı sarsan, işlemez hale getiren en önemli diyet hatalarındandır. Kahvaltı ederek vücudunuz için gerekli kaloriyi alabilir, böylece
    metabolizmanızın düzenli çalışmasını sağlayabilirsiniz.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Hızlı Kilo Aldıran Besinler

    Hızlı Kilo Aldıran Besinler

    Herkes zayıflamak isterken siz kilo almak istiyorum diyenlerden misiniz? hızlı kilo almak için ne yemeliyiz? makalemiz bu konuda size yardımcı olacaktır.

    Muzlu Süt
    Muz kalori deposudur ve yüksek oranda karbonhidrat ve potasyum içerir, böylece size günlük lazım olan enerjiyi sağlar.
    Kilo almak isteyenler muhakkak her sabah 1 bardak sütle beraber muz yesinler, dilerseniz sütü bir kaseye koyup içine muzu ezip koyun, mama gibi yiyin bu şekilde yemek daha lezzetli olacaktır.

    Fındık
    Eğer fıstık, badem, kaju fıstığı, ceviz, kuru üzüm ve incir gibi aperatif atıştırmalık gıdaları seviyorsanız şanslısınız, bu yiyecekler kalorisi yüksek kısa sürede kilo aldıran yiyeceklerdir. Yağ, lif, vitamin ve mineral açısından zengindirler, ayrıca kilo almanızı kolaylaştıracak esansiyel yağ içerirler.
    Hergün bir avuç fındık yiyin.
    3 badem, 2 hurma, 1 kurutulmuş inciri sütün içine atın ve kaynatın.
    1 ay boyunca bunu içmeye devam edin.

    Fasulye
    Fasulye lif, protein, ve karbonhidratı bol miktarda içeren bir besindir.
    Bunlar kilo almaya yardımcı öğelerdir. Kırmızı fasulye, siyah fasulye, soya fasulyesi, lima fasulyesi, mercimek ve barbunya fasulyesi gibi fasulye çeşitleri vardır.
    Hızlı sonuç almak için fasulye haftalık öğünlerinizde muhakkak bulunsun.

    Yumurta
    Yumurta yağ, protein ve kalori açısından iyi bir kaynak ve kilo almak isteyenler için favori gıdalardandır.
    Hergün yumurta tüketmek güçlü kaslara kavuşmanızı sağlar ve size protein ve enerji kazandırır.

    Kilo Almanın Yolları ve Kilo Aldıran Diyet Listesi İçin Tıklayınız

    İncir
    İncir kilo almak isteyenlerin sofralarından eksik etmemesi gereken meyvelerdendir.
    Kuru incir, taze incire nazaran daha fazla kalori içerir.
    İncir doymamış çoklu yağlardan oluşur, karbonhidratı yüksektir.
    Akşam yatmadan 1 bardak suya 5-6 kuru incir koyun, ertesi gün, gün boyu ara ara bunları yiyin, 1 ay buna devam edin.

    Makarna
    Makarna kalorisi yüksek, karbonhidratça zengin gıdalardandır.
    Ayrıca ekonomiktir ve yapması kolaydır.
    Makarnanın üzerine peynir, tavuk, et gibi bol kalori içeren gıdalar koyup
    tüketirseniz, kısa sürede kilo alabilirsiniz.

    Yiyeceklerin Kalori Cetveli Tıklayınız

     

    Saf Tereyağı (Ghe)
    Saf tereyağı kalori ve yağ açısından yüksek muhtevasıyla hızlı biçimde dilediğiniz kiloya kavuşmanız yardımcı olur.
    Kolestrol sorununuz yoksa bolca tereyağlı ballı ekmek yiyin.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Yağ Yakan Süper Besinler

    Yağ Yakan Süper Besinler

    Zayıflamak, kilo vermek, kalori yakmak, metabolizmayı hızlandırmak istiyorsanız, size bildireceğimiz yağ yakan süper yiyecekleri tüketerek hızla kilo verebilirsiniz.

    yag_yakici_besinler (1)
    Kepekli tahıllar
    Lif açısından zengin olan bu gıdalar, işlenmiş gıdalara nazaran iki kat daha hızlı kalori yaktırırlar. Kahvaltıda sütlü yulaf gevreği yiyerek, beyaz ekmek yerine, tahıllı ekmekler tüketerek bu gıdaların gücünden yararlanabilirsiniz.

    yag_yakici_besinler (2)
    Beyaz Et
    Beyaz et tükettiğinizde, beyaz etle beraber yediğiniz yemeklerin %30’u yakılmaya başlayacaktır ve bu durum sindirim süresince gerçekleşecektir.
    Mesela tavuk göğüs 300 kalori içerir, bunun 90 kalorisi sindirilirken yakılmış olacaktır.

    yag_yakici_besinler (3)
    Yeşil Çay
    Bu çay metabolizma hızlandırmakta, kalori yakmakta oldukça etkilidir.
    Günde 4 bardak çay içmek, 8 haftada 3 kilo vermenize yardımcı olacaktır.

    yag_yakici_besinler (4)
    Mercimek
    Bir bardak mercimek bedenin günlük demir ihtiyacının %35’ini içerir.
    Demir eksikliğinde, vücut fonksiyonlarını yerine getirebilmek için kansız kaldığından, metabolizma yavaşlar.

    kalori_yakmaChia çekirdeği
    Chia çekirdekleri Orta ve Güney Amerika’da diyabet, obezite ve kalp rahatsızlıklarına iyi geldiği sebebiyle çok sık tercih edilen bir besin kaynağı olmuştur. Sağlıklı yağ, protein ve lif deposu olan bu çekirdekler uzun süre tok kalmanıza da yardımcı olur.

    yag_yakici_besinler (5)
    Kırmızı Biber
    Acı biber iştahı artırma özelliğinin karşıtı olarak yağ yaktıran da bir yiyecektir.
    Çorbalarınıza, yemeklerinize, hatta hazırladığınız menemenlere bu yiyeceği katmak
    kalori yakmanıza yardımcı olacaktır.

    yag_yakici_besinler (6)

    yag_yakici_besinler (7)
    Az yağlı süt ürünleri
    Bu yiyecekler potasyum ve vitamin d açısından zengindirler.
    Kas oluşumunu destekleyerek metabolizmayı güçlendirirler.
    Bunları sabah akşam içine yulaf katıp tüketebilirsiniz.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Şeker hastalığı ameliyatı

    Şeker hastalığı ameliyatı

    Şeker hastalığı ameliyatıSon yıllarda giderek yaygınlaşan oranda uygulanmaya başlanan şeker hastalığı ameliyatı, hastaların vücudunda emilim bozukluğuna sebep olmadan başarıyla uygulanmaktadır. Hastalarda sadece ince bağırsaktaki baş ve son kısmının değiştirilmesi esasına dayanan ameliyatla ilgili, şeker hastalarının merak ettiği konular bulunmaktadır. Bizleri bu konularda aydınlatacak olan Sn Dr. Tuğrul Demirel Hocamıza şimdiden teşekkür ediyoruz.

    Hocam sizden öğrenmek istediğimiz ilk konu bu ameliyat her şeker hastasına uygulanabilir mi?

    Bu ameliyat sadece pankreasın insülin hormonu ürettiği, vücudun bu insülini kullanamadığı şeker hastalarında yani bizim Tip 2 diyabet dediğimiz gruptaki hastalara uygulanabilir. Tabi bunun yanında hastaların bazı kriterleri taşıması gerekir. Öncelikli olarak hastaların 18-65 yaş grubunda olması gerekiyor. Hastanın en az 2 yıl süreyle şeker hastası olması ve tıbbi tedaviye cevap vermediği gibi, kendisine önerilen diyet ve egzersiz programını uygulayamadığından, kan şekeri kontrolü sağlanamayan hastalara bu ameliyatı yapabiliyoruz. Hasta düzenli şekilde diyet yapıyorsa, egzersizlerini uyguluyorsa, ilaçların kullanımıyla kan şekeri kontrolünü sağlayabiliyorsa, şeker hastalığı ameliyatının yapılmasını uygun görmüyoruz. Bunların dışında insüline duyarlılığı olan, yan etkiler yaşayan hastalarda ameliyata uygundur. Bknz: Şeker hastalığı ameliyatı nasıl yapılır?

    Şeker hastalığı ameliyatı

    Hocam sizden öğrenmek istediğimiz bu ameliyatı obezite ve morbid obezite tedavisinde kullanılabilir mi?

    Evet, insanların bu konuda bir yanılgısı bulunmaktadır. Ancak şeker hastalığı ameliyatı obezite ameliyatı değildir. Bunu metabolik sendrom kapsamına giren sağlık sorunlarının giderilmesinde, Tip 2 diyabet hastalığını tedavi etmekte kullanıyoruz. Bu ameliyatın obezite ve morbid obezite tedavisi için kullanılan ameliyatlardan üstün özelliklere sahiptir.

    Hocam bu ameliyat sayesinde hastalarda ne gibi etkiler elde edilmektedir?

    Yapılan ameliyat sindirim sistemindeki ince bağırsaklarda sıralamayı değiştirmektedir. Vücuttaki bu yeni düzenleme sayesinde, vücutta metabolik değişimler olmaktadır. Bu sayede hem şeker hastalığında, hem de metabolik sendrom belirtilerinde düzelme elde edilir. En önemlisi vücuttaki hormonlarda değişimler meydana gelmektedir. Hastalarda besin emilimi azalmamaktadır. Etkiler insülinin etkili olmasını sağlamakta, insülin direncinin azalmasına neden olan hormonları düzenlemektedir. Bu sayede insülinin daha etkin olmasını sağlar.

    Hocam şeker hastalığı ameliyatı nasıl yapılır?

    Bu ameliyatın esası ince bağırsaklarda yer değiştirmeye dayanır. İnsülin direncini ortadan kaldıracak olan ince bağırsağın besin temasında sıralamayı değiştirir. Ameliyatın ardından ince bağırsaktan salınan GLP-1 hormonu uyarılır. Hormon pankreastaki beta hücrelerinin sayısını arttırdığından, insülin üretimi artar. Bilindiği gibi beta hücreleri insülin üretiminden sorumludur.

    Hocam bu ameliyatın hastalara ne gibi faydası olur?

    Bu ameliyat sayesinde metabolizmada meydana gelmiş ve geri dönüşü mümkün olabilen tüm sorunların düzelmesini sağlayabiliriz. Hastaların yaşam süresi ciddi oranda uzayabilir. Bunu diğer tedavi yöntemleriyle kıyaslamak mümkün değildir. Ameliyat şeker hastalığının neden olduğu tüm komplikasyonları önleyebilir. Kan şekerini normal seviyelere çeker. Bu sayede hastalarda oluşabilecek organ hasarları önlenmiş olur. Hastalar kullandıkları ilaçları bırakır. Aynı zamanda kendilerinde olan yüksek tansiyon, kolesterol gibi rahatsızlıklar sona erer ve bunlar için ilaç kullanmalarına gerek kalmaz. bknz: Şeker Hastalığı Ameliyatı Ardından Yaşam için tıklayınız!

    Hocam bu ameliyatın uygulandığı hastaların, daha sonra nasıl bir yaşamı oluyor, nasıl besleniyorlar, sorunları nasıl çözümleniyor?

    Hastalarımıza ameliyatın ardından bazı beslenme önerilerinde bulunuyoruz. Normal olarak sebzeli ve kıymalı besinlere geçiş bir ayı buluyor. Her istedikleri yemekten yemeleri ise, 3-4 ay içinde gerçekleşiyor. Ancak şunu belirtelim. Biz hastalara besin kısıtlaması yapmıyoruz. Hastalar kendileri fazla miktarda besin tüketmeyi istemezler. Kendilerini bu konuda hiç zorlamazlar. Ameliyat sırasında yapılan işlemle midenin ön dış tarafı kapatıldığından, hem açlık hissetmez, hem de az orandaki yemekle doyarlar. Doğal olarak hastalarda az ve sık beslenme düzeni oluşur. Ama diyet yapmazlar. Hastaların uyku apnesi, horlama gibi sorunları da bir ay içinde çözülür, kilo kontrolünü yapmak mümkün olur.

    Hocam sizden öğrenmek istediğimiz, ameliyatın olumlu etkilerinin görülmesi her hastada aynı şekilde oluyor mu?

    Genellikle hastalar ilaçlarına ve insülin kullanımına son vererek, belki düşük oranda ilaçlarla hayatlarına devam eder. Bu sırada vitamin takviyesi bile almalarına gerek kalmaz. Fakat hastaların yaşayacağı stresler, kendi sorunları, ailesinin ve çevresinin tutumu nedeniyle bazen iyileşme süresinde uzama görülebiliyor. Hastalarda organ hasarı olsun olmasın, ameliyattan sonra yaşamlarına organlarına sahip şekilde ve sorunsuz olarak devam edebiliyorlar. Gecikmeli bile olsa, ameliyatın olumlu etkileri görülebiliyor.