Etiket: beslenme programı

  • Alkali diyette doyana kadar yemek mümkün

    Alkali diyette doyana kadar yemek mümkün

    Dr. Ayşegül Çoruhlu, “alkali diyet” programında doyana kadar yemenin mümkün olduğunu söylüyor.

    Çoruhlu, kahvaltı ya da öğle yemeğinde önerilen besinlerden istenildiği kadar yemenin serbest olduğuna dikkat çekiyor. Alkali diyet’te sabah kahvaltısı mönüsünde lor ve yeşillikler öne çıkarken öğle yemeğinde tüm çorbalar ve baklagillerin hepsi, diyeti uygulayan kişiye öneriliyor. Akşam yemeğindeyse sınır saat 20.00’yi geçmemek.

    Yiyeceklerin asiditesine göre, bir başka ifadeyle ne kadar asitli olduklarına yani pH değerlerine göre seçim yapmayı esas alan alkali diyet’te, taze meyve, sebze ve yumru kökleriyle beslenmeye önem vermek gerekiyor. Alkali asit diyetinde sunulan besin ve gıdalar, bilinenin aksine diyeti uygulayanı, beslenme alışkanlıklarının dışına da çıkarıyor. Son yıllarda birçok ünlü ismin sağlıklı kilo vermek için yöneldiği alkali diyet’i konu alan yazı dizimizin üçüncü gününde, hangi gıdalara ağırlık vermemiz gerektiğini sizlerle paylaşacağız. Dr. Ayşegül Çoruhlu kalıcı kilo vermek için neler yapılması gerektiğini şöyle anlatıyor:

    Alkali diyet örnek beslenme programı
    “Dişler, florürsüz diş macununa karbonat eklenerek fırçalanmalı. 1 çay kaşığı zerdeçal, 1 çay kaşığı tarçınla az suda karıştırılıp içilmeli. Tarçın, ensülinin daha az ortaya çıkmasını sağlar. Tatlı isteğini azaltır. Zerdeçal ise DNA tamiri yapar. 1 litre suya yarım çay kaşığı karbonat atılıp alkali su hazırlanmalı. 1 bardak içilmeli, 2 kuru siyah kayısı ve siyah erik yenmeli. Bu kuruyemişler bağırsağın daha hızlı çalışmasını sağlayacaktır.

    Kahvaltıda neler yenilebilir?
    Aşağıdaki seçenekler arasından doyana kadar yemek serbesttir:
    Lor peyniri.
    Salatalık ve diğer yeşillikler. Limon ve soğuk sıkım zeytinyağı ekleyerek gün içinde sarı ve kırmızı sebzeler rahatça yenebilir. Siyah tuzsuz zeytin, 4 yumurta beyazı ve 1 sarısıyla omlet veya haşlama, az miktarda tereyağı. Keçi, koyun peyniri türleri tercih edilebilir.
    Bir avokado, limonla (mayonez veya başka sos kullanılmamalı).
    2 dilim glutensiz ekmek.
    Az miktarda üzüm pekmezi ve tahin.
    Yeşil çay ve bitki çayları.
    Badem sütü. Badem protein, yağ, kalsiyum içeriği ve yüksek alkali özellikleriyle diğer kuruyemişlerden üstündür. Sütünü yapmak zor gelirse, bir avuç çiğ badem tüketilebilir.
    Haftada birer gün ceviz ve fındık da kahvaltıya eklenmelidir.

    Hızlı kahvaltı yapanlar neleri tercih edebilir?
    Tercih İş temposu içinde evden acele çıkmak gerekiyorsa mikser de aşağıdaki karışım da hazırlanıp kahvaltı olarak tercih edilebilir.

    Malzemeler: 1 ölçek yeşillik tozu. Birer çay kaşığı aktardan alınmış dövülmüş keten tohumu, üzüm çekirdeği tozu, nar çekirdeği tozu ve 3 çiğ organik yumurtanın beyazı. 1 çay kaşığı zerdeçal. 1 yemek kaşığı soğuk sıkım zeytinyağı. Bolca alkali su eklenerek 2 bardaklık hızlı kahvaltı hazırlanabilir.

    Öğle yemeğinde tüm çorbalar serbest
    Kahvaltı bittikten 2 saat sonra, 1 adet kafeinsiz, şekersiz kahve. Üzerine 1 bardak alkali su içilmeli. Aşağıdakiler, doyana kadar serbest. Yemekten 20 dakika önce 1 bardak alkali su içilmeli.

    Her türlü çiğ sebze, salata.
    Haşlama, buharda pişmiş tüm sebzeler.
    Tüm çorbalar içilebilir.
    Her çeşit zeytinyağlı sebze yemeği.
    Baklagillerin hepsi yenebilir.
    Balık türlerinin hepsi.
    Izgara tavuk ya da hindi eti.
    Salatalar ancak sos olarak sadece limon, zeytinyağı ve elma sirkesi kullanılmalı.
    Kahverengi kabuklu pirinç pilavı.
    Kabuklarıyla haşlanmış patates, varsa tatlı patates.
    Glutensiz undan makarna, pizza.
    2 dilim glutensiz ekmek.
    Yemeklere bolca kırmızı biber ekilmelidir.
    Kızarmış besinler tüketilmemeli (sebze bile olsa).
    Mikrodalgada pişmiş, ısıtılmış besinler tercih edilmeli.
    Himalaya tuzu önerilmekte. Restoranlardaki sofra tuzu kullanılmamalı.

    Öğleden sonraki öğün
    Öğle yemeğinden 1 saat sonra 2 bardak yeşil çay, 2 saat sonra da 1 bardak alkali suya 1 tatlı kaşığı tarçın koyup için. Bu esnada küçük günahlar serbest: 1 porsiyon tatlı, 2 meyve ya da 2 parça bitter çikolata.

    Spor saatinde
    Akşam yemeğinden önce spor yapılacaksa; 3 yemek kaşığı Hindistan cevizi sütü ya da 2 adet hurma yenilebilir. Bununla birlikte 2 adet kuru incir önerilir. Spor boyunca 1 litre alkali su. Spor sonrası protein içeceği arzu edilirse, akşam yemeğinde ya protein alınmamalı veya yanında içilen sebze suyu miktarı artırılmalı.

    Akşam sarı ve kırmızı sebzeler tüketilmemeli

    Alkali diyet için alışveriş listesi
    Himalaya tuzu, tarçın
    Zerdaçal, elma sirkesi, limon
    pH’ı 7’nin üzerinde alkali su
    Yeşil çay, tüm baharat çayları
    Brokoli-karnabahar
    Somon
    Lor peyniri
    Kırmızı pul biber
    Avokado
    Hindistancevizi ya da sütü, yağı, soğuk sıkım zeytinyağı
    Keten tohumu ve baharatların her türü
    Kavrulmamış badem, koyu kuru kayısı, hurma
    Kuru incir
    Kuru erik
    Her türlü yeşillik-salatalık, marul, maydanoz, ıspanak, kabak, mor lahana. Unutulmamalıdır ki mor sebzeler, yeşillerden üstündür. 1 bardak taze mor lahana suyu o öğündeki tüm asitleri giderir.
    Beyaz, yeşil ve mor sebzeler yenilebilir. Ancak sarı ve kırmızı sebzeler tüketilmemelidir.
    Sebzenin büyük kısmı çiğ olmalı.
    Protein olarak haşlanmış ve ızgara somon balığı ve diğer balık türevleri (kabuklular hariç).
    Hindi eti, tavuk göğüs eti, dana ve kuzu eti, dana ciğeri, kelle-paça, pastırma.
    Yenilen protein miktarının 4 katı kadar çiğ sebze yenmelidir.
    Yeterince çiğ sebze tüketilemezse sebze suyu hazırlanmalı ve içilmeli.
    Kırmızı et her yendiğinde sebze desteği normalden daha fazla alınmalı.
    Akşam yemeği lokmaları en az 15 kez çiğnenerek yutulmalı.
    Yemekle beraber su dahil alkol, ayran, meyve suyu, soda vb. hiçbir sıvı içilmemeli. Sadece şekersiz bitki çayı serbest.
    Yemekten 2 saat sonra, 1 bardak suya 1 yemek kaşığı limon veya doğal elma sirkesi eklenerek içilmeli. Bu, sindirimi rahatlatacaktır.
    Gece boyunca şekersiz bitki çayları serbesttir.
    Televizyon karşısında atıştırmak için bolca limonlu salatalık yiyebilirsiniz.
    Çok acıkırsanız, haşlanmış brokoli veya karnabahar, bol limonlu ve soğuk sıkım zeytinyağıyla serbest. Bir tencere dolusu yeseniz de sorun yok.
    Mideniz kazınırsa yatmadan hemen önce bile olsa 1 katı yumurta yenebilir.
    Yatmadan önce 1 bardak alkali su içilmeli.
    Yatma saatinin ideali 23.00-24.00’tür. Yatak odası tamamen karanlık olmalı, karanlık değilse göz bandı kullanılmalıdır.
    Diyet boyunca, idrar gibi dışkılama takibi yapılmalı.
    Akşam yemeği öğle yemeğinden en az 4 saat sonra yenmelidir. Akşam yemeği olabilecek enerken saatte yenmeli. İdeali 18.00 olmakla birlikte, sınır 20.00. Yemekten 20 dakika önceyse 1 bardak alkali su tüketilmeli.

    10 adımda alkali beslenmeye geçiş
    İdrarınızı takip edin, koyu olmasına izin vermeyin. pH’ını ölçemeseniz bile koku ve renk takibi yapın.

    Alkali su için. Karbonat katarsanız suyun pH’ı alkaliye yükselir. Günlük olarak en az 3 litre su için. Sabah ilk iş, gece son iş olarak alkali su için.

    Sebze suyu içmeye alışın. Bunu alışkanlık haline getirirseniz asitlenmeyi çok kolay çözersiniz. Alkali su ve sebze suyu yağlarınızı çözer.

    Sofra tuzunu bırakın. Deniz ve Himalaya tuzu kullanın. Hem ödemlerinizi çözersiniz hem daha hızlı kilo verirsiniz.

    Oranlamayı öğrenin. Alkali olmak için besinleri seçerken iç ortamınızın asit oranına göre
    miktar belirleyin. Bunun için sabah ilk idrar pH’ını ölçün.

    Kaçamaklarınızı alkaliyle dengeleyin. Kaçamak yapıp sevdiğiniz asitli besinlerden yediğinizde, bunları çiğ sebzelerle beraber tüketin. Meyve şekerinin cildimizi en çok yaşlandıran besin maddesi olduğunu unutmamalısınız.

    Balık ve iyi yağların tüketimini artırın. Kabuklular hariç tüm deniz ürünleri iyidir. Yemek pişirmede zeytinyağını, ayçiçek ve mısır yağına tercih edin.

    Akşam yemeğinizi doğru seçin. Bel bölgesini inceltmek isteyen birinin yapacağı ilk şey erken saatte karbonhidratsız akşam yemeğidir.

    Doğru kalsiyum kaynaklarını öğrenin. Salatalık: 25 ml/gr, marul: 35 ml/gr, nohut: 150 ml/gr.

    Alkali yapan besinleri öğrenin. Market ve bakkallarda paketlenmiş halde satılan ürünler yerine pazardan taze alışveriş yapın.

    HTHayat

  • Diyetinizi kendiniz tasarlayın !

    Diyetinizi kendiniz tasarlayın !

    Sürekli seyahatte olmak, tatlıya hayır diyememek, sık sık davetlere katılmak sağlıklı beslenmenin ve kilo vermenin önünde engel değil… Bu bahaneleri bir kenara bırakın, yazıdaki ipuçlarını izleyin ve kendi diyetinizi formüle edin.

    Hem beden sağlığımızı sürdürmek hem de formda kalmak için dengeli beslenmemiz, doğal besinler tüketmemiz, azar azar sık sık yememiz, yatmaya yakın buzdolabından uzak durmamız gerektiğini ve daha birçok şeyi artık çok iyi biliyoruz. Ancak önümüzde iki büyük engel var; motive olmak ve günlük hayatımıza uygun bir program oluşturmak… Medical Park Göztepe Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Keservuran ile bu engelleri aşmanın yolları, kışın şifalı besinleri ve bitkilerin gücü üzerine bir sohbet gerçekleştirdik; herkesin ‘kişiye özel diyet’ini oluşturabilmesi için formülleri sorduk.

    Bitkilerde dozu aşmayın

    Beslenme ve Diyet Uzmanlığı eğitiminin ardından fitoterapi (bitki bilimi) yüksek lisansı yapan ve halen doktorasına devam eden Gizem Keservuran, bitkisel ürünlerle zayıflamak isteyenleri bilinçli davranmaları konusunda uyarıyor. Tüm ilaçların hammaddesinin bitkilerden oluştuğunu ve bitki kullanırken dozu ayarlamanın çok önemli olduğunu belirten Keservuran, “Bir bitkinin dozu çok az artırılınca dahi yarardan çok zarar görülebiliyor. Ya da bir bitkinin sadece tek bir türü fayda sağlarken kişiler hiçbir etkisi olmayan bir başka türünü satın alıp kullanabiliyor. Bitkisel gıda takviyelerinde bulunan ve metabolizmayı bir miktar hızlandıran sibutramin adlı madde uzun dönemde vücuttaki dengeleri bozup ölümlere dahi neden olabiliyor. Bu nedenle bitkisel yöntemlerden yararlanırken hastaların hekimlerine ve fitoterapi uzmanlarına danışmaları hayati önem taşıyor” diyor.

    Önce motivasyon

    Sağlıklı beslenmeyi; rafine olmayan ve katkı maddesi içermeyen gıdalardan oluşan, protein, karbonhidrat ve yağ ihtiyacını karşılayan, vitamin ile mineralden zengin ve kişiye özgün bir program olarak tanımlayan Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Keservuran, kilo vermede uzman desteğinin de çok önemli olduğunu vurguluyor. Kilo verme sürecinde başarının yüzde 50’sini motivasyonun oluşturduğunu belirten Diyetisyen Keservuran, “Bu motivasyonun sağlanması için hasta ile hekimin uyumu gerekli çünkü bir süre sonra aile gibi oluyorsunuz. Diyetisyeniniz sizin aile sofranızda nelerin bulunduğunu, kaçta yatıp kaçta kalktığınızı hatta bazen özel hayatınızla ilgili sorular soruyor. Burada doğru frekansı yakalamak bu nedenle önem taşıyor. Çünkü herkesin yaşam tarzı farklı. Diyetisyen kişinin hayatını tamamen özümseyip bir kılavuz hazırlıyor. Yasaklar koyan taraf olmuyor ancak kişi üzerinde bir kontrol mekanizması oluşturarak başarıyı kolaylaştırıyor. Yeri geldiğinde kek de börek de kızartma da yiyebilen hastasına bunları sonraki öğünlerde nasıl telafi edeceğini öğretiyor. Yani bizler bir anlamda hastalara yemek yemeyi öğretmek için danışmanlık yapıyoruz” diyor.

    Bitki çaylarını tüketirken dikkat!

    Özellikle kış aylarında çalışırken ya da akşam televizyon karşısında keyif yaparken sıcak bir fincan insanın içini ısıtıyor. Birçoğumuz bu keyif için kafein içeriği yerine bitkisel içerikleri tercih etmeyi öğrendik. Ancak hala bilmediğimiz bazı gerçekler var. Bitki çaylarının tüketiminde de miktar büyük önem taşıyor. İçeriğindeki kateşinler sayesinde yağ yakımını hızlandıran yeşil çayın günde 3-5 fincan tüketilebileceğini ancak çarpıntı, uyku kaçması gibi sorunlar yaşayanların doktorlarına danışmaları gerektiğini belirten Diyetisyen Keservuran, mate çayı ile ilgili olarak da şunları söylüyor; “Mate çayının metabolizmayı tetiklediği biliniyor ancak kalp rahatsızlığı ve tansiyon şikayeti olanların mate kullanımını mutlaka doktorlarına danışmasını öneriyoruz.” Mısır püskülünün ise ödem atıcı etkisi bulunduğunu ve yine aşırıya kaçmadan kullanılabileceğini belirten Keservuran, bitki çayı seçimi yaparken ürün kalitesine dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor. Açıkta satılan bitkilerin nerede toplandığı, nasıl sulandığı, hasadının ne zaman yapıldığı, etken maddesini halen koruyup korumadığını bilmenin çok zor olduğunu belirten Keservuran, ürün seçimi yapılırken bu kriterlerin göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtiyor.

    BUNLARI SEPETE ATIN

    ANANAS

    Ödem atıcı ve yağ yakımını hızlandırıcı etkisi olan ananasın ortasındaki odunsu yapıda bulunan bromelain enzimi proteinlerin sindirimini hızlandırıyor. Günde başparmağınız kalınlığında bir dilim ananas tüketebilirsiniz.

    BEYAZ LAHANA

    Yağ yakımını hızlandırdığı kanıtlanmış olan lahanayı çiğ olarak değil, buharda haşlanmış ya da yemek olarak yarı pişirilmiş halde tüketebilirsiniz. Etlikıymalı bir kapuska ya da limonluzeytinyağlı bir salata tercih edebilirsiniz. Öte yandan aynı aileden olan brokoli, karnabahar, brüksel lahanası gibi sebzeleri de kış menülerinize eklemeyi unutmayın. Çünkü kış sebzeleri tıpkı bir elektrik süpürgesi gibi çalışıyor ve antioksidan etkileri sayesinde vücuttaki toksinleri söküp atıyor.

    KİVİ

    Bir portakal yerine 1-2 kivi yiyerek hem günlük C vitamini ihtiyacınızı karşılamış olursunuz hem de bir yerine iki meyve yediğiniz için psikolojik olarak daha iyi hissedebilirsiniz. Glisemik indeksi düşük olan kivi kan şekerinizin daha yavaş yükselip daha yavaş düşmesini sağlıyor, tokluğunuz daha uzun sürüyor.

    PIRASA VE KURU SOĞAN

    Soğangiller ailesinden olan ve kansere karşı koruyucu özellikleri kanıtlanmış olan pırasa ve kuru soğanı kış aylarında bolca tüketebilirsiniz.

    Salataları çeşitlendirin

    Kışın kendinizi sadece marul, havuç, maydanoz üçlüsünden oluşan salatalara mahkum etmeyin. Kırmızı biber, dere otu, reyhan, çeşitli Akdeniz yeşillikleri, turp ve lahana türlerinden yararlanarak salatanızın hem rengini hem lezzetini artırın.

    1. İDEAL BESLENME PROGRAMINA GÖZ ATIN!

    ideal beslenme proğramı
    ideal beslenme proğramı

    2. ŞİMDİ KENDİ FORMÜLÜNÜZÜ YARATIN

    KAHVALTI

    1- Ofiste veya seyahatteyseniz

    Önceki akşamdan evde hazırlanmış, 2 dilim çavdar veya çok tahıllı ekmek arasına sevdiğiniz beyaz peynir çeşidi ile mevsim yeşillikleri + yağsız sütle filtre kahve veya tarçın ve karanfil aromalı yeşil çay.

    2- Evden hızlı çıkmanız gerekiyorsa

    4 yemek kaşığı meyveli light müsli+200 ml yağsız süt + 1 çay kaşığı toz tarçın + yağsız süt ile filtre kahve veya 1 bardak süt + 1 adet muz.

    3- Kahvaltıda tatlıya hayır diyemiyorsanız

    1 dilim çavdar ekmeği + 2 tatlı kaşığı bal, reçel veya marmelat + 2 dilim sevdiğiniz beyaz peynir + şekersiz yeşil çay.

    4- Simit çok seviyorum diyorsanız

    1 adet çok tahıllı simit + 2 dilim sevdiğiniz beyaz peynir (kaşar peyniri – tulum peyniri hariç ) + 1 fincan tarçın ve karanfil aromalı yeşil çay + 1 tutam dereotu + 3 yaprak taze nane + 1/2 demet maydanoz üzerine 1/4 limon suyu.

    5- Kahvaltıda zeytinsiz yapamam diyorsanız

    2 dilim çavdar ekmeği + 1 dilim az yağlı beyaz peynir + 5-6 adet yeşil veya 4 adet siyah zeytin + kırmızı biber / paprika + bol yeşillik.

    6- Ceviz-badem yemek istiyorum diyorsanız

    2 dilim az yağlı beyaz peynir + 1 dilim tam buğday ekmeği + 1 tam ceviz içi veya 5-6 adet tuzsuz badem + 3 adet kara erik kurusu + 3 adet kara kayısı kurusu + 1 fincan tarçın-karanfil aromalı yeşil çay.

    7- Omletçiyseniz

    1 tam yumurta + 2 yumurta beyazı + 1 dilim peynir ile bol sebzeli, renkli biberler, mantar ve maydanozlu omlet + 1 dilim çavdar ekmeği.

    8- Metabolizmanız yavaşsa

    4-5 yemek kaşığı light yoğurt + 1 orta dilim doğranmış taze ananas + 2 yemek kaşığı sade yulaf ezmesi + 1 tatlı kaşığı silme toz tarçın + 1 avuç yaban mersinini kaseye ekleyin, ardından bir fincan mate çayı için. veya 1/3 demet dereotu + 1/3 demet maydanozu ince ince doğrayın + 2 dilim az yağlı beyaz peynir ile harmanlayın + 1 dilim tam buğday ekmeği + 5-6 adet tuzsuz badem + 1 fincan mate çayı.

    9- Kahvaltıya davetliyseniz

    › Esmer ekmek çeşitlerini tercih edin, 2 dilimi geçmeyin, simit yiyecekseniz çok tahıllı olanı tercih edin, yoksa 1/2 simitten fazlasını yemeyin. › Beyaz peynir, dil peyniri, hellim peyniri, sepet, örgü peynirlerini tercih edin; kaşar peyniri ve tulum peynirinden uzak durun. › Tabağınıza 3 zeytinden fazlasını almayın çünkü zaten peynir çeşitleriniz çok. Susamlı simit yiyorsanız tabağınızdan zeytini çıkarın. › 2-3 tatlı kaşığı bal, reçel, marmelat yiyecekseniz ekmeğinizi 1 dilim azaltın. › Tabağının yarısını yeşilliklerle donatın.

    10- Sabah sabah yiyemiyorum diyorsanız

    Peynir ekmek ile kahvaltı yapmak istemiyorsanız mutlaka 1 orta dilim taze ananas veya 1 adet kivi veya 2 adet kara kayısı kurusu + 3 adet tuzsuz badem yiyin ki metabolizmanız uyansın, güne başlasın.

    11- Peynir yiyemiyorsanız

    2-3 adet yumurtanın beyazı ile bol biberli maydanozlu omlet yapın ki kalsiyum minerali açısından zengin gıdayı tüketmiş olun. veya kahvaltınıza 1 kase yoğurt/1 bardak süt ekleyin Örneğin 1 dilim çavdar ekmeği + 2 tatlı kaşığı tahin pekmez + 1 bardak süt

    ÖĞLE YEMEĞİ

    12- Akşam yemeğine davetliyseniz ve mönüyü bilmiyorsanız öğlen risk almayın

    1 kase sebze çorba için + 1 kase yoğurt yiyin.

    13- Dışarıda yiyecekseniz

    Izgara seçeneklerini tercih edin; mümkünse somon ızgara + buharda sebze garnitür ile + 1 dilim esmer ekmek.

    14- Et sevmiyorsanız

    2 yumurta ile menemen + 1 dilim ekmek tercih edebilirsiniz, böylece kırmızı etten alacağınız vitamin ve mineralleri karşılayabilirsiniz.

    15- Pizza yiyecekseniz

    2-3 dilim ince hamurlu sebzeli pizza + bol salata.

    16- Balığa davetliyseniz

    Izgara/fırın/buğulama balık – dilediğiniz kadar yiyin + bol salata + mezelerden közlenmiş patlıcan, biber salata, haydari, yoğurtlu semizotunu tercih edin.

    17- Alkol alacaksanız

    Izgara et yanında (balık eti, beyaz et, bonfile, biftek) kırmızı şarap tercih edin çünkü antioksidan içeriği zengin. Şarap içtiğiniz öğünde ekmek tüketmeyin.

    18- Makarnadan vazgeçemiyorsanız

    Öğle öğününde tercih edin. 1 tabak napolitene – bolognese ( kıymalı-domates soslu makarna), sebzeli makarna + yanında bir kase yoğurt ile. Makarnanın az pişmiş olmasına özen gösterin. Öğle öğününde makarna yediğiniz gün akşam yemeğinde sebze yemeği + yoğurt yiyin. Ekmek veya tahıl grubu besin tüketmeyin.

    19- Seyahatteyseniz

    2 dilim esmer ekmek ile beyaz peynirli sandviçi yolculuğa çıkmadan önce hazırlayıp yanınıza alın, molada sandviçin yanına ayran ekleyin.

    20- Ana öğünde yoğurt tüketemiyorsanız

    Yoğurtlu sebze salatalarını tercih edebilirsiniz.

    21- Metabolizmam yavaş diyorsanız

    Öğle–akşam ‘Yaşam Çorbanız’ı ana yemeğinizin yanına mutlaka 1 kase ekleyin.

    ARA ÖĞÜN (genelde 16.00-17.00 saatleri arası)

    22- Araba kullanıyorsanız

    4 adet kara kayısı kurusu + kayısı sevmiyorsanız erik kurusu veya tuzsuz, tercihen beyaz leblebiyi arabanızda bulundurun.

    23- Kuruyemişe hayır diyemiyorsanız

    1 avuç beyaz leblebi + 1 avuç çekirdekli siyah üzüm veya 5-6 adet tuzsuz badem + 5-6 adet fındık + 2 avuç yaban mersini kurusu.

    24- Toplantıdaysanız

    Sadece sütlü kahve için.

    25- Midem kazınıyor diyorsanız

    2-3 adet etimek + 1 dilim peynir + 1 fincan yeşil çay veya mate çayı.

    26- Simit istiyorum diyorsanız

    1/3 susamlı simit + 1 büyük bardak ayran (300 ml).

    27- Tatlı istiyorum diyorsanız

    1 kase keşkül, tiramisu, 1 porsiyon kabak tatlısı ya da 2 top sade dondurma üzerine 2 yemek kaşığı marmelat.

    28- Çikolata istiyorum diyorsanız

    20-30 g (2-3 madlen) en az % 70 kakaolu bitter çikolata (çünkü gerçek çikolata budur ) + Türk kahvesi, bir fincan sütlü kahve veya latte ile için.

    29- 17.00 çayına davetliyseniz

    Tuzlu kurabiyeler yerine çayınızın yanında 1 ince dilim kek tercih edin.

    AKŞAM YEMEĞİ

    30- 1. seçenek

    Sebze yemeği – limitsiz- kıymalı/etli/zeytinyağlı olabilir. 1 kg sebze yemeğini 2 yemek kaşığı zeytinyağı ile pişirin. (Bezelye – barbunya- patates sebze yemeği değildir) + 4-5 yemek kaşığı yoğurt-cacık-ayran (mümkünse light) + Bol yeşillikli salata; yağsız, bol limon, sirkeli, nar ekşisi olabilir.

    31- 2. seçenek

    200–250 g kadar (yani elimiz büyüklüğünde) ızgara, fırın, buğulama, haşlama veya sote bonfile, biftek, antrikot, köfte, hindi eti, somon, balık eti (Balıkta gramaj önemli değil, doyana kadar yiyebilirsiniz) + bol yeşillikli salata (yağsız, bol limon, sirkeli, nar ekşili) + zeytinyağlı sebze yemeği (varsa yenebilir fakat zorunluluk yok)

    32- 3. seçenek (Pratik olsun diyorsanız)

    Bol yeşillikli salatanızı hazırlayıp ton balığı ekleyerek veya beyaz peynir rendeleyerek tüketebilirsiniz.

    Asıl mesele: Tatlı krizlerini aşmak

    Sabah kahvaltı yapmamak, öğle yemeğini atlamak ya da yetersiz yemek akşama doğru gelen tatlı krizlerini tetikliyor. Vücudun “Bana karbonhidrat gönder” diye bağırmaya başladığı bu saatlerde yanlış seçimler yapmak da daha mümkün oluyor. Bunu aşmanın yolu da düzenli aralıklarla beslenmekten geçiyor. Böyle durumlarda kakao oranı yüzde 70’in üzerinde olan birkaç parça çikolata, tercihen pekmezle yapılmış bir porsiyon kabak tatlısı, sade bir dondurma gibi daha masum seçeneklerin tercih edilmesi gerekiyor.

    Meyve tüketiminin püf noktaları

    Kış gecelerinde yemekten sonra televizyon karşısında bir tabak dolusu meyve yemek çok kolay. Peki “Bol bol meyve yedim, çok sağlıklıyım” demek mümkün mü? Diyetisyen Gizem Keservuran, çok sağlıklı bir besin grubu olan meyvelerin cinsinin ve miktarının iyi ayarlanması gerektiğini vurguluyor. Akşamları şeker oranı düşük meyveler tüketmek gerektiğini belirten Keservuran, kadınların kara erik kurusunu tercih edebileceklerini belirterek, “Kalsiyum ve D vitamininden zengin olan bu besin kemik sağlığının korunmasını sağlıyor” diyor.

    AKŞAM YEMEĞİNİ ERKEN YEDİYSENİZ, GECE ATIŞTIRMA ALIŞKANLIĞINIZ VARSA, ÇAYIN YANINDA BİR ŞEYLER ARIYORSANIZ DİKKAT!

    ● Meyvelerden; ananas, kivi veya elma tercih edin.

    ● Atıştırmalık istiyorsanız; yaban mersini kurusu yiyin.

    ● Yatmadan 2.5-3 saat önce yemek yeme işlemini bitirin.

    TARİFLER

    Yaşam Çorbanız

    ● 1 adet kereviz (saplarıyla)

    ● 3 adet havuç

    ● 5-6 adet paprika

    ● 3 dal pırasa veya 2 adet kuru soğan

    ● 3 çiçek brokoli veya 3 çiçek karnabahar

    ● 1 demet dereotu

    ● 1 demet maydanoz

    ● 6-7 yaprak nane

    ● Bol kimyon, sumak, isot, pul biber, karabiber

    ● 1/4 küçük boy beyaz lahana

    ● 1 adet limon (kabukları soyulmuş)

    HAZIRLANIŞI: Sebzeleri büyük bir tencerede kıvamı istediğiniz gibi olacak şekilde su ekleyerek haşlayın, blenderdan geçirin ve baharat ekleyin. Yağ kullanmayın.

    Kabak Tatlınız

    ● Balkabağı (dilediğiniz kadar)

    ● Pekmez

    ● Kabuk tarçın

    ● Tane karanfil

    ● Toz tarçın

    ● Tuzsuz badem

    ● Ceviz

    HAZIRLANIŞI: Balkabağını şekersiz olarak yağlı kağıtta, fırında veya tencerede pişirin. (Su eklemeyin, balkabağı zaten suyunu bırakacaktır.) Pişirmeden önce fırın tepsisine veya tencereye 1/2 kabuk tarçını küçük küçük kırın + 2-3 tane karanfil ekleyin, piştikten sonra kabuk tarçın ve karanfilleri ayırın, üzerine toz tarçın ekleyin ve soğumaya bırakın. Servis edeceğiniz kadar kabağı tabağına koyun, üzerine 1-2 yemek kaşığı pekmez, badem, ceviz rendesi ekleyerek ikram edebilirsin. İsteğe göre yanında 1 top sade dondurma veya 1 bardak sütlü kahve ikramı tercih edebilirsiniz.

    Formsanté Dergisi

  • Anti Selülit Diyeti

    Anti Selülit Diyeti

    Anti Selülit Diyeti

    1600 kalorili toplam enerjinin % 25 yağ, % 17 protein ve % 58 Kompleks Karbonhidrat içerir.

    Toksin Atıcı Kahvaltı: 450 kalori

    1 su bardağı greyfurt suyu, 1 yemek kaşığı lor peyniri, 1 avuç içi kadar tuzsuz taze badem ve 1 ince dilim çok tahıllı kızarmış ekmek ve 1 su bardağı Fark Etmeden Diyetin Detoks Çayı

    Fark Etmeden Diyetin Detoks Çayı tarifi: 1 kupa sıcak kaynamış suya 1 dilim limon, 1 baş parmağı büyüklüğünde kuru zencefil, 1 dal veya rulo tarçın demletilir ve şekersiz kahvaltı sonrasında içilir.

    Yağ Yakıcı Ara Öğün: 60 kalori

    1 yemek kaşığı taze yaban mersini veya ¼ adet mango veya 1 küçük boy ekşi elma veya 6 adet taze çilek

    Düşük Yağ İçerikli Öğle: 475 Kalori

    1 avuç içi kadar ızgara tavuk veya hindi veya mevsim balığı
    1 ince dilim çok tahıllı kızarmış ekmek
    1 kase Fark Etmeden Diyetin Selülit Önleyici Salatası

    Fark Etmeden Diyetin Selülit Önleyici Salatası tarifi: 1 orta boy tatlı kırmızı biber, ½ orta boy kabuklu havuç, 1 kase iyice yıkanmış ve ince ince doğranmış taze ıspanak, 2 orta boy dilimlenmiş taze domates ve 2 yemek kaşığı ince ince doğranmış taze rezeneyi harmanlayın üzerine 1 yemek kaşığı keten tohumu ve 1 yemek kaşığı sızma zeytinyağı ekleyerek servis edin.

    Tok Tutucu Ara Öğün: 60 kalori

    4 adet kuru kayısı, 2 adet kuru incir ve 5 tam taze ceviz

    Akşam: 450 Kalori

    1 küçük tabak taze bezelye veya ıspanak veya kereviz veya taze fasulye veya kabak yemeği
    1 ince dilim çok tahıllı kızarmış ekmek
    1 kase Fark Etmeden Diyetin Selülit Önleyici salatası

    Yatarken: 110 kalori

    1 su bardağı yağsız ılık süte ½ dal veya rolu tarçın ekleyip içilecek.

    Kaynak : Anti Selülit Diyeti

    İlgili konular ;
    Selülit diyeti
    Selülit’ten Kurtulma Yolları

  • Selülit diyeti

    Selülit diyeti

    Hem kilolarınızdan hem selülitlerinizden kurtulmak istiyorsanız bu diyeti mutlaka uygulayın.

    Beslenme alışkanlıklarımızı düzenleyerek selülit oluşumunu engellemek ve oluşmuş selülitleri azaltmak mümkün!

    Sağlıklı beslenmek, selülitlerden korunmak ve zayıflarken selülitleri azaltmak için:

    1- Bol su için; günde 2,5- 3 litre… Su vücutta yağ yıkımını hızlandırıp lenf dolaşımını düzene sokarak, zayıflarken oluşmuş selülitlerin azalması için çok önemlidir.

    2- Sağlıklı beslenmenizde ve diyet programınızda selülitlerden korunmak ve azalması için bol limonlu salata tüketiniz.

    3- C vitamini kaynaklarını tüketmeye özen gösterin. C Vitamininin selülitleri azaltıcı ve oluşumunu engelleyici etkisi vardır.

    4- Meyveler de C vitamininden zengin olduğundan beslenme ve diyet programınızda yer almalıdır. Özellikle limon, kivi, portakal, şeftali… Biber ve maydanoz da salatalarınıza bolca koyabilirsiniz.

    5- Kilo verirken ve selülitleri azaltırken proteini de ihmal etmemek gerekir. Daha çok hayvansal kaynaklı besinleri ne şekilde ve ne sıklıkta tüketeceğimizi bilmeliyiz. Hayvansal kaynaklı besinler et, tavuk, balık kaliteli protein içermeleri açısından metabolizmanın hızlı çalışmasında ve zayıflarken kas kaybını önlemede; böylece yağ kaybını artırması sebebi ile diyet programlarında önemlidir. Bu önemin yanında zayıflarken selülitlerin de azalması için protein kaynağı olan et grubunu dengeli ve bilinçli tüketmemiz gerekir. Bunun için haftada 2 defa kırmızı et, haftada 2 defa tavuk haftada en az 3 defa balık tüketmeliyiz (ızgara olarak). Özellikle diğer gruplar azaltılıp balık daha fazla tüketilebilir. Çünkü balık zengin protein kaynağının yanında Omega-3(n-3), Omega-6(n-6) yağı içermesi ile dolaşımı düzenleyerek hem zayıflamaya, hem de selülitlerin azalmasına çok yardımcı olur.

    Mümkün olduğu kadar uzak durmamız gereken yiyecekler:

    – Tuz. Çünkü kan basıncını artırıp dolaşımı bozar. Ekstra tuz kullanmayın, tuzluk kullanma alışkanlığını bırakın!
    – Hayvansal yağlar. Çünkü kilo alımına, kan yağlarının artmasına ve dolaşımın bozulmasına neden olur. Bu sebeple yemeklerinizi sıvıyağ ile pişirin. Özellikle zeytin yağ ve soya yağ karışımını tavsiye ediyorum.
    – Kızartma veya kavurmalardan uzak durun. Çünkü dolaşımı ve yağ hücrelerinin yapısını bozar.
    – Sakatatları tüketmeyin Çünkü vücuttaki bağ dokularına zarar vererek selüliti artırır.
    – Aşırı alkol almayın. Çünkü dolaşımı bozarak selülitleri artırır.

    Örnek beslenme programı

    160-170 cm boyunda, 5-10 kg fazlası olan sağlıklı bir birey için
    Günde 2- 2,5 litre su için. Yazın bu su miktarı 2,5-3 litreye çıkabilir.
    Günde 500- 1000 mg C Vitamini alın.

    Sabah :

    – 100 gr peynir (tuzsuz)
    – 2 dilim kepek ekmeği
    – Domates, salatalık, yeşil biber (tuzsuz)

    Öğle :

    – 1 tabak sebze
    – (12:00-14:00) 200 gr yoğurt
    – 2 dilim kepek ekmeği
    – Salata (Bol limonlu, 1 çorba kaşığı zeytin yağ, tuz koyulmamalı)

    Ara : ( 16:00-17:00) 200 gr meyve (Kivi, yazın şeftali, kiraz, portakal tercihen)

    Akşam ( 19:00-20:00)

    – Haftanın 3 günü 400 gr balık
    – 1 dilim kepekli ekmek
    – Salata
    – Haftanın 2 günü 200 gr et
    – 1 dilim kepekli ekmek
    – Salata
    – Haftanın 2 günü 200 gr tavuk
    – 1 dilim kepekli ekmek
    – Salata

    Ara : ( 22:00) 200 gr meyve

    Öğle ile akşam yemeği yer değiştirebilir
    Balık sayısı artırılıp et veya tavuk sayısı azaltılabilir.

  • Vejetaryen beslenme

    Vejetaryen beslenme

    Vejetaryen kelime anlamıyla et yemeyen demektir. Et, tavuk, balık, yoğurt, süt, yumurta tüketmeyenlere vegan, süt içenlere lakto vejetaryen, et tüketmeyip sadece yumurta tüketenlere ovo vejetaryen, kırmızı et tüketmeyip sadece beyaz et tüketenlere semi vejetaryen, sadece yumurta ve süt tüketenlere lakto ovo vejetaryen denilmektedir.

    İnsan vücudu yapı itibariyle bütün besin gruplarından ihtiyacı ölçüsünde almak durumundadır ve vejetaryen kişilerin beslenmelerine daha da özen göstermesi gerekmekte.

    – Basit karbonhidrat tüketiminden kaçınılmalıdır, içeriğindeki hem yetersiz besin öğeleri hem de hızlı kilo artışını tetiklemesi nedeniyle kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir.

    – Vejetaryenlerde protein eksikliği görülebilmektedir,bitkisel kaynaklı proteinleri gün içerisinde bir öğünde tüketmelidirler. Kuru fasulye, barbunya, yeşil mercimek, nohut, soya fasulyesi eğer vegan değillerse yoğurt ile birlikte tüketilmelidir.

    – Eğer yumurta tüketebiliyorlarsa hergün 1 adet yumurtayı ya kahvaltıda yada sebze yemeği içerisinde veya salatada tüketmelidirler.

    – Veganlarda sıklıkla görülen kalsiyum ve demir eksikliğini önlemek için bol yeşil sebze tüketilmeli, kuruyemişlerden destek alınmalı, sebze içerisine soya ilave edilmeli.

    – Süt içmeyen veganlar da yine sütün yerine soya sütü tüketmelidir.

    – Kepekli ve mayalanmış ekmeklerden uzak durulmasında fayda var. Vejetaryenlerde görülen mineral eksikliklerini tetikleyici özelliği vardır. Diyetisyen Özlem Sert Aydın

    – Çay ve kahve tüketimini sınırlandırmak demir eksikliğini önleyecektir, özellikle yemekten hemen sonra içmeyin.

    – Soya, tüketimi açısından çok tartışılan bir besindir ama vejetaryen beslenmesinde tüketimi önerilmektedir. Özellikle zenginleştirilmiş soya ürünlerini tercih edilmesinde fayda var.

    – Kuruyemişler zengin protein içeriğiyle gün içerisinde bir ara öğünde yer almalıdır.

    – Her öğünde salata veya söğüş sebze yer almalıdır, sebzeleri pişmiş olarak değil daha çok çiğ tercih etmek ve içerisine yeşil biber, limon suyu ve domates eklemek önemli.

    – B12 eksikliği yine sık görülen bir durumdur gerekirse supleman takviyesi alınabilir.

  • 1 Haftada 5 kilo “NASIL” verilir ?

    Çok basit: VERİLEMEZ !

    Öte yandan her gün kitle iletişim araçlarında onlarca “mucize diyet” ile karşılaşılmakta. “İsveç Diyeti, Ayırma Diyeti, Hollywood Diyeti, Manken Diyeti, Lahana Çorbası Diyeti, Burçlara Göre Diyet, Uzman Diyeti, Kan Grubu Diyeti, Renk Diyeti, Amerikan Kalp Vakfı Diyeti, Atkins Diyeti, Son Şans Diyeti” ve daha yüzlerce değişik isimli veya isimsiz diyet. Peki bu kadar çok diyet listesi ortalarda dolaşırken neden hala insanların kilo problemi var ? Çünkü bu tip diyetlerin çoğu başlangıçta hızlı kilo kaybı sağlasa da, kısa bir süre sonra bu kilolar fazlasıyla geri alınmaktadır. Bu tip diyetler sağlığa zarar vermenin ve metabolizmanın bozulmasını sağlayarak ömrü kısaltmanın yanı sıra, kişinin “ben bu işi başaramıyorum” diyerek umutsuzluğa kapılmasına neden olmaktadır. Zaten yaşam tarzı haline getirilemeyen hiçbir yönteme başlamamak gerekir.
    diyet_tarti
    Gerçek ağırlık kaybı vücuttaki yağ kitlesinin azalması ile mümkündür. Kas ve su kitlesindeki kayıplar hem sağlık açısından risklidir, hem de kalıcı ağırlık kaybına neden olmamaktadır. Ağırlık kaybının hızlı olması öncelikle su, sonrasında kas kitlesindeki azalma ile ilişkilidir.

    Genel ilkeleri benzer olmakla birlikte diyet mutlaka “kişiye özel” olarak hazırlanmalıdır. Çünkü herkesin metabolizması birbirinden farklılık gösterir, tıpkı parmak izi gibi. Multifaktöriyel bir hastalık olan şişmanlığın tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım gerekir. Dahiliye uzmanı veya endokrinolog, diyetisyen, fizyoterapist ve psikolog ile ekip halinde tedavi edilmesi durumunda daha sağlıklı sonuçlar alınabilir. Günümüzde birçok kronik hastalığın temel nedenini oluşturan şişmanlığın tedavisinde diyetisyen en yetkili ve etkin meslek mensubudur. Sağlık ekibinin temel direği olan hekim hastanın gerekli muayenesini yapar, tahlillerini yaptırır ve diyetisyen, kişinin özelliklerine uygun beslenme modelleriyle normal ağırlığa iniş sürecini başlatır. Diyetisyenler aldıkları eğitimin gereği olarak beslenme programını kişiye göre ayarlayabilen, aynı zamanda zayıflama diyetlerini yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı sağlayabilecek şekilde düzenleyebilen kişilerdir.

    Zayıflama programlarının, kişinin (yaş, cinsiyet, boy uzunluğu, vücut ağırlığı, fiziksel aktivite düzeyi, beslenme alışkanlıkları vb.) özelliklerine göre enerji ve besin öğesi içermesi; yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırabilmesi ve yavaş (0,5 – 1 kg / hafta) ağırlık kaybı ile bireyin yeni beslenme programını yaşam tarzı haline getirmesini sağlayabilmesi gerekir. Unutulmamalıdır ki; ayda 6 kg üzerinde ağırlık kaybı metabolik olarak başka sağlık problemlerine zemin hazırlamaktadır. Sabırlı olmak şart. Kişi, seneler içerisinde aldığı kiloları birkaç haftada vermeye çalışmamalı. Bu uğurda aç karına greyfurt veya limon suyu içmenin, kabak çekirdeği yemenin, sürekli maden suyu içmenin, yosun tabletlerinden, kekik sularından ve form çaylarından medet ummanın hiçbir bilimsel dayanağı olmadığı gibi; faydadan çok zarar verdiği aşikardır.
    diyet_her_kadin_guzeldir
    Ağırlık kaybının geçmişine bakıldığında; midede hacim oluşturan posa tabletlerinin sindirim sisteminde tıkanmalara, kafein ve amfetaminlerin bağımlılığa, çok düşük kalorili diyetlerin ve sindirim sistemine yapılan cerrahi müdahalelerin besin öğesi yetersizliklerine, protein diyetlerinin böbrek ve kalp problemlerine, kalp yetmezliği sonucu ölümlere neden olduğu görülmektedir.

    Dünya Sağlık Örgütü aylık ağırlık kaybını 2 – 4 kg arasında olması gerektiğini vurgulamaktadır. Kişi çok şişmansa ve ameliyata hazırlanacaksa, anestezi riskini azaltmak için doktor ve diyetisyen gözetiminde ayda 6 kg verdirilebilir. Yoksa kimse 20 senede aldığı kiloları 20 günde vermeye kalkışmamalı, sabırla tedavinin üzerine gitmelidir. Zayıflamanın temelinde eğitim yer almaktadır. Dahiliye uzmanı veya endokrinolog kontrolünde yapılacak klinik muayenenin ardından elde edilen kan tahlil sonuçları yorumlanarak, kişi diyetisyen eşliğinde tıbbi beslenme tedavisine alınmalıdır. Egzersiz ve davranış değişikliği tedavisinin yerleştirilmesi ile hedefe ulaşılmalı ve kişi koruma programına alınmalıdır. 3 ay süresinde diyet, egzersiz ve davranış değişikliği tedavisi uygulanmadan kimseye ilaç tedavisi ve/veya cerrahi tedavi uygulanmamalıdır.

    Sonuç olarak; zayıflama programı kişiye özel, bireyin benimseyip, yaşam tarzı haline getirerek uygulayabileceği, yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırabilecek özellikte olmalıdır. Ayrıca obezitenin tedavisinde tek başına diyet tedavisi yeterli olmamakta, beraberinde egzersiz programı ve davranış değişikliği tedavisi de gerekmektedir.

    Uzman Diyetisyen
    M. Turgay KÖSE

    1977 İstanbul doğumlu Köse, ilk ve ortaöğrenimini aynı şehirde tamamladıktan sonra Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden 2001 yılında derece ile mezun oldu. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda yedek subay Diyetisyen olarak askerlik görevini tamamladı. Sonrasında Florence Nightingale Hastanesi Diyabet, Obezite ve Metabolizma Hastalıkları Merkezi bünyesinde Diyetisyen olarak çalıştı. 2004 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde yüksek lisans programını tamamlayarak “Toplu Beslenme Sistemleri Bilim Uzmanlığı” aldı.

    Türkiye Diyetisyenler Derneği, Obezite Derneği ile Diyabet, Obezite ve Beslenme Derneği ve Yeni Çınar Lions Kulübü’ne üye olan Köse, hem bireysel hem de kurumsal anlamda beslenme danışmanlığı ve eğitimi çalışmalarını 2004’ten beri kurucusu olduğu Etik Diyet Danışmanlık’ta sürdürmektedir. Uzman Diyetisyen Turgay Köse fuar, kongre, seminer, internet TV, radyo ve televizyon programlarında konuşmacı; çeşitli gazete, dergi ve web sayfalarında köşe yazarı olarak yer almaktadır. Uzman Diyetisyen M. Turgay Köse’nin beslenme alanındaki ilk kitabı “Beslenme ve Diyetetik” Ekim – 2007’de piyasaya çıkmıştır.