Etiket: beslenme önerileri

  • Az Yediğinizi Düşünüp Kilo Veremediğinizi Düşünüyorsanız

    Az Yediğinizi Düşünüp Kilo Veremediğinizi Düşünüyorsanız

    Yaz ayları yaklaştıkça kilo vermek için değişik yöntemler deneyenlerin sayısı giderek artıyor.

    Türkiye Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanlarından Dyt. Bahattin Arslan, yazılı ve görsel medya aracılığıyla insanların sağlıklı olmayan diyetlere, ilaçlara ve çeşitli aletlere çaresizce başvurduklarını söyledi.

    İnsanın kendisini fiziksel ve psikolojik olarak rahat edebileceği bir kilosu olduğunu belirten Arslan, “Kendimizi mankenlere benzetmek uğruna bilinçsizce uygulayacağımız diyetler, kullanacağımız bitkisel ve kimyasal ilaçlar aslında bedenimizi değil bağışıklık sistemimizi ve irademizi zayıflatan geçici uygulamalardır.” dedi.

    En iyi diyet uygulamasının özelliklerini de anlatan Arslan, “En iyi diyet kısa sürede size bol kilo vermeyi vaat etmeyen ve beslenme alışkanlığınızı değiştiren beslenme programı ve eğitimidir. En sağlıklı kilo kaybı da haftada 500 gr ve egzersizle verilen kilolardır.” ifadelerini kullandı.

    İnsanların kilo almasının ya da vermesinin kişiden kişiye değiştiğini özellikle vurgulayan Arslan, şu açıklamalarda bulundu;

    Az Yediğinizi Düşünüp Kilo Veremediğinizi Düşünüyorsanız;

    – Metabolizma hızınız düşüktür.
    – Tembelsinizdir; spor yapmıyorsunuzdur.
    – Kabızlık probleminiz olabilir.
    – Ayda 2 kilo veriyorsanız bu başarıdır.

    Fastfood ve hamur işinden vazgeçemeyenlerin bu sevgilerinden vazgeçmeleri gerektiğini söyleyen Arslan, “Eğer vazgeçemiyorlarsa bu yiyeceklerle olan birliğinizi haftada bire indirip egzersizle bunu geri vermelisiniz.” şeklinde konuştu.

    Bazı insanların diyet yapıp da kilo veremediğinden yakındığını dile getiren Arslan, diyetin altın kuralının iradeli olmak olduğunu söyledi. İnsanların kısa sürede çok kilo vermeyi hedeflediği için hayal kırıklığına uğradığını vurgulayan Arslan, diyet beklentilerinin düşük tutulması gerektiğini böylece sıkılmadan diyet yapılabileceğini belirtti.

    “Ben arkadaşlarımdan, eşimden, dostumdan az yiyorum ama onlar kilo almıyor ben alıyorum.” şeklinde yakınmalar olduğunu da söyleyen Arslan, “Şunu kesinlikle bilmek gerekiyor ki, insanların metabolizmaları farklıdır ve farklı düzeyde enerji tüketirler.” dedi.

    Kilo almak istemeyenler için basit öneriler de sunan Arslan, bu önerilerini şöyle sıraladı:

    – Günlük beslenmenizi 3 ana , 2 ara öğün olarak düzenleyin.
    – Yemeklerinizi yavaş yavaş ve iyi çiğneyerek yemeye özen gösterin
    – Seçici olun ve size ikram edilen her şeyi yemeye çalışmayın.
    – Yağlar konusunda dikkatli olun, tam yağlı besinler yerine yarım yağlı besinler tercih edin.
    – Akşam yemeklerini en geç saat 19.30’a kadar yemiş olun.
    – Bol miktarda sebze, meyve ve kepekli ürünler tüketmeye özen gösterin.
    – Yemeklerinizdeki tuz miktarını azaltın.
    – Fast food, hamur işi ve şekerli besinleri haftada 1 porsiyon olarak tüketin.
    – Sağlığınız için günde en az iki litre su için.
    – Uzmanların tavsiye etmediği kimyasal ve ya bitkisel zayıflama tabletlerini kullanmayınız.

  • Diyet neden kişiye özeldir?

    Diyet neden kişiye özeldir?

    Hızlı kilo kayıplarının yağ değil, su ve kas kaybı anlamına geldiğini söyleyen Diyetisyen Gülhan Koca uyarıyor: Sağlığınızdan olmayın.

    Surp Agop Hastanesi’nden Diyetisyen Gülhan Koca, HThayat’a uzmana danışmadan kendi kendine uygulanan diyetlerin neden başarısızlıkla sonuçlandığını anlattı.

    Günümüzde şişmanlık sorunu gün geçtikçe artmaktadır. Bunun en temel iki nedeni ise sağlıksız beslenme ve yetersiz fiziksel aktivitedir.

    Şişmanlık ve şişmanlığa bağlı sağlık sorunları nedeniyle pek çok kişi hayatında en az bir kez diyet yapma girişiminde bulunmuştur. Bu konuda yardım almak için işin uzmanları diyetisyenlere gidenler olduğu gibi kendi bulduğu yöntemlerle zayıflamaya çalışan birçok insana rastlamak mümkündür.

    Kendi kendine zayıflamaya çalışan kişilerin genelde yaptıkları ilk şey gazete, dergi ve internette bulduğu çoğu zaman dönemin “popüler” diyetlerini uygulamaktır. Kimi zaman da komşu, arkadaş, akrabadan aldığı diyeti uygulayarak kilo vermeye çalışırlar. Bazen de diyetisyen olmadığı halde bu işin uzmanıymış gibi diyetle ilgili yazılar yazan farklı meslek gruplarından kişilere giderek bilimsel olmayan diyetler uygulamaktadırlar.

    Diyet neden kişiye özeldir?

    Öncelikle diyetin gerçek anlamının “yeterli ve sağlıklı beslenme programı” olduğunu bilmek gerekir. Bu kişinin kendi metabolizmasına, sağlık durumuna, yaş-boy indeksine, cinsiyetine, vücut yağ oranına, fiziksel aktivitesine ve en önemlisi de alışkanlıklarına göre değişmektedir. Hiçbir uzman desteği almadan, size özel yazılmamış elinize geçen herhangi bir diyetin uzun süre uygulanmasında zorluklar yaşanılması kaçınılmazdır. Kontrolsüz kilo kaybı, sağlığınızda problemler oluşturabilir.

    Sağlıklı olan ayda 2-4 kg vermektir ve amaç bunun %50’sinden fazlasının yağdan gitmesidir. Elinize geçen herhangi bir diyeti uyguladığımızda veya aç kalarak zayıflamaya çalıştığınızda hızlı kilo kayıpları olsa bile yağdan değil, su ve kastan gideceği için sağlığınız tehlike altına girecektir. Kısa dönemde uyku, mide ve bağırsak problemleri, halsizlik, saç dökülmesi, psikolojik sorunlar oluşabileceği gibi uzun vadede kalp ve şeker hastalığı, bazı kanser türleri, kısırlık, regl sorunları gibi ciddi sonuçlar doğurabilir. Amaç kilo kaybetmek iken sağlığınızı kaybedebilirsiniz. Unutmayın ki “diyet kişiye özeldir”. Bu nedenle mutlaka uzman yardımı alarak doğru beslenmeyi öğrenip bir yaşam tarzı haline getirmelisiniz.

    Genel Olarak Bazı Sağlıklı Beslenme Önerileri :

    Ara öğünlerle birlikte en az 5 öğün besleniniz.

    Ortalama 1.5-2 lt su içiniz.

    Rafine edilmiş tüm ürünlerden, kızartmalardan, şekerli yiyecek ve içeceklerden uzak durun.

    Doymuş yağlardan uzak durunuz.

    Yemeklerde ve salatalarda aldığınız yağ miktarını sınırlayın. Ortalama günde 4 tatlı kaşığı kadar tüketiniz.

    Kurubaklagiller, tam tahıllar, sebze ve meyve gibi posalı besinleri tercih ediniz.

    Az tuz tüketiniz.

    Günde en az 45 dk yürüyüş yapınız.

  • Taylan Kümeli Zayıflama Önerileri

    Taylan Kümeli Zayıflama Önerileri

    Beslenme ve diyet konusunda uzman olan Taylan Kümeli, fazla kilolarından sıkıntı yaşayan, zayıflamakta zorlanan ve formunu nasıl koruması gerektiğini bilmeyen ancak öğrenmek isteyenler için nasıl zayıflamak gerekir ve zayıf kalınır bunlardan bahsetti. Taylan Kümeli’nin dilinden dökülen zayıflama önerilerini sizler için sayfamızda yer vermek istedik. Sağlıklı bir zayıflama sürecine girmek istiyorsanız bu önerileri kesinlikle kulak arkası etmemenizi tavsiye ederim. Beslenme ve Diyet Uzmanından zayıflamanın sırlarını öğrenmek için yazımızın devamını da okumalısınız…

    Her zaman kayda değer önerilerde bulunan Taylan Kümeli, beslenme ve diyet konusunda nelere dikkat edilmesi gerektiğini katılmış olduğu bir televizyon programında açıkladı. Nasıl zayıflarım? Sağlıklı zayıflamak için ne yapmalı? Zayıflamaya yarayan yiyecekler nelerdir? Kilo vermek için nelere dikkat edilmeli? İşte bu ve daha fazla sorunun cevapları.

    Malum kış ayları kiloların en fazla alındığı aylardır. Taylan Kümeli kış mevsiminde fazla kiloları vermek için çavdar veya tahıllı ekmek tüketilmesini öneriyor. Kahvaltıya oldukça önem verilmesi gerektiğinden bahseden Kümeli, çayın açık olmak şartı ile istenildiği kadar içilebileceğini söyledi. Her gün saat kaçta uyanırsanız uyanın muhakkak kahvaltı yapmalısınız. Kahvaltı öncesi ise bir bardak ılık su içmeyi ihmal etmeyin. İsterseniz ılık suyun içine bir dilim limon veya elma ya da bir miktar tarçın ve bir çay kaşığı elma sirkesi koyup beklettikten sonra içebilirsiniz.

    Kahvaltıdan 2 saat sora 1 adet yeşil elma ve 5 adet fındık yenmelidir. Bu sizin kahvaltı sonrası ara öğününüz olacaktır. Öğle yemeği için ise Kümeli, çorba ve salataları öneriyor. Ancak salatanın içinde havuç, patates ve mısır kesinlikle bulunmamalıdır.

    Öğle sonrası ara öğünde ise 1 çay kaşığı tarçınlı zencefilli laktozsuz süt, 1 adet diyet bisküvi ya da yarım dilim tost tercihlerini arasında yer alabilir. İsterseniz yeşil elma ve bademle de öğle sonrası ara öğünü atlatabilirsiniz.

    Akşam yemeği için ise haşlanmış tavuk, et, balık, kepekli makarna, yeliş salata tercih edilebilir. Akşam yemeğinden iki saat sonra bir porsiyon meyve ve bir çay bardağı kefir içilebilir.

    Taylan Kümeli gün içerisinde en çok su tüketimine önem verilmesini öneriyor. Muhakkak günde 3 litre su içilmelidir.

  • Diyet kişiye özeldir

    Diyet kişiye özeldir

    Çoklukla bir toplulukta diyetisyen olduğunuzu öğrenenler, bir kağıt üzerine yazılmış, ayaküstü verebileceğiniz, salt yüzlerine bakarak oluşturacağınız, sihirli listelerin, mucize formüllerinizin olduğunu sanırlar…

    Oysa, diyet kişiye özeldir.

    Yaşam tarzınız çok yoğun bir koşuşturma içinde olabilir, öğrenci veya ev hanımı olabilirsiniz. Her birinizin yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları farklılık gösteriyordur veya metabolizma hızınız çeşitli nedenlerle yavaşlamış olabilir. Diyelim ki, menopoz dönemindesiniz ya da kullandığınız ilaçlar, hormon faaliyetlerinizdeki değişimler kilo almanızın sorumlusu olabilir. Kalp-damar hastalıkları, tansiyon ve şeker gibi sağlık problemleriniz olabilir. Hedefleriniz farklı olabilir, vereceğiniz kilo 20 kilogramın üstündedir veya 3-5 kilo fazlanız olabilir. Diyet programları bu bilgiler ışığında hazırlanmalıdır. Kilo yönetimi kişiye, cinsiyete, yaşa, sağlık verilerine, hatta mevsimlere bağlı olarak değişir. Kişiler için hazırlanan diyet listeleri öğün bazında, gün ve hafta bazında planlanmalı, farklılıklar içermelidir. Sürekli aynı diyet listesi ile insanları zayıflatmak mümkün olmaz, çeşitliliği, farklılığı olması gerekir. Vücudun kilo vermemeye direndiği, platoların oluştuğu dönemde, zaman zaman kalori artırmak dahi gerekir.

    Diyete başlamadan önce vücut bileşim analizi cihazı ile kişinin; yağ, kas, su oranı, metabolizma hızı ölçülür ve ideal ağırlığı saptanır. Kişilerin kullanmak zorunda oldukları ilaçlarını bilinmeli, insülin-şeker değerleri (açlık, tokluk), kolesterol değerleri, karaciğer enzimleri, böbrek fonksiyonları, kan sayımı gibi parametreleri tespit edilmeli, tiroid hormonları gibi ölçümler ile sağlık durumları belirlenmelidir. Kişinin geçirdiği hastalıklar, özellikle hipertansiyon, şeker hastalığı, kalp yetmezliği bulunanlarda, kalp krizi riski yüksek olanlarda bu durum daha da önem kazanır.

    Diyet planlarken, kilo yönetiminde duygusal yönlere dikkat etmek gerekir. Çünkü sıklıkla mutsuzluk, tatminsizlik hisleri kişileri aşırı yemeğe yöneltir. Sorunun biyolojik mi, ruhsal kaynaklı mı olduğunu çözebilmek için altta yatan temel biyolojik veya ruhsal sorunu doğru anlayıp, kilo vermek isteyen kişiye yardımcı olmak için gerekirse farklı branştaki uzmanların yardımını istemek gerekir.

    Kilo vermek isteyenler için vurgulamak istediğim nokta; 3 aylık bir zaman diliminde 12-15 kilo verebilirsiniz, bu değer, şu anki kilonuz ile bağlantılı olarak değişim gösterir. Kişinin mevcut kilosuna bağlı olarak haftada 0,5-1 kilo vermesine sağlıklı kilo kaybı denebilir. Beden Kitle İndeks’i çok yüksek kişilerde (30′un üzerinde) başlangıçta kilo vermek kolay olur ancak bir süre sonra vücut bir platoya ulaşır. Planlanan bir beslenme programı ile kişilerin kilo verme hızı dengelenir. Ayrıca bu süreçte fiziksel aktivitenin önemi büyüktür.

    Şok diyetler ve sağlığınız!

    Genellikle, kişiler hızlı bir şekilde kilo vermek ister, şok diyetler yapıldığındaysa verilen kiloların çoğu su ve kaslardan gider. Oysa asıl hedef vücutta fazla yağ yüzdesini azaltmak vücuttaki kas oranını koruyarak, verilen kiloların yağdan olmasını sağlamak olmalıdır. Yeterli ve düzenli bir beslenme programıyla vücuttaki yağdan vermek kalıcı kilo kaybını sağlar. Kilo verirken onca zorluğu yaşarken hızla verilen kiloları geri almak da bir o kadar kolay olur. Sık sık başa dönmek ise metabolizmanızı yavaşlatarak verdiğinizden fazla kiloları almanıza neden olacaktır.

    Hangi yaşta olursanız olun, ayda 4-5 kg üstündeki kilo kaybını vücut tolere edemeyebilir!

    Vücuttaki yağlarının kaybedilmesi, sağlığınızı kazanmanın en etkili yollarından biridir. Böylece yüksek tansiyon, kalp yetmezliği, kalp-damar hastalıkları, TİP 2 diyabet, kolesterol yüksekliği, karaciğer yağlanması gibi hastalıklara yakalanma riskiniz azalır.

    Sağlıklı olmak adına sağlığınızdan olmayın!

    LÜTFEN DİKKAT: 3 Günde 5 kilo, haftada 7 kilo gibi mucize diyetlerle sağlığınızdan olabilirsiniz. Bu tür yazıları bir yerlerden okuyup, arkadaşınızdan aldığınız fotokopi listelere, kilo vermek için zayıflama ilaçlarına, bitkisel ve hiçbir zararı olmadığı iddia edilen otlara, çaylara, bitkisel karışımlara itibar ederek sağlığınızı riske atmayın.

    Hangi risklerle karşı karşıyasınız?

    Zayıflama ve kilo kontrolü dengeli bir beslenme programı ile sürdürülebilir. Kısa sürede size kilo kaybettireceği söylenen karışımlar, diüretik (idrar söktürücü), laksatif (bağırsak boşaltıcı) özellik taşırlar. Tartınız, size düşük kiloları göstermesine rağmen kaybettiğiniz, “yağ” değil, “su” dur. Vücudunuzdan su ile birlikte mineralleri de kaybedersiniz.

    (Örneğin; kaybettiğiniz sodyum/potasyum dengesinin bozulmasına kalp kasının olumsuz etkilenmesine neden olur.) Düşük kalori alımı sonucunda vücudun direnci düşer, kas kaybına uğrar, yüksek protein diyetleri ile (Ketoz gibi) böbrek fonksiyonlarına zarar verebilir. Ani şeker ve tansiyon düşmesi gibi sorunlar yaşanması ise, telaffuz bile etmek istemediğim, ölümlere varan sağlık sorunlarına yol açabilir. Yine, gençlerin kilo kaybını ciddi olarak takıntı haline getirmeleri ise yeme bozukluğu olarak tanımlanan (Anoreksiya Nevroza veya Bulumia’ya) ciddi psikolojik sorunlara yol açmaktadır. Ayrıca, aşırı kilolu insanların yeterli karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve minerallerden yoksun düşük kalori beslenme eşliğinde, ağır egzersizler yapmaları ise sağlık adına çok ciddi riskler içermektedir. Özellikle ailesinde kalp şikâyetleri olanların bu tür risklere girmelerini ise hiç doğru bulmuyorum.

    Şok Diyetler adı verilen ve kısa sürede çok kilo verdiren diyetler çok düşük kalori ve sınırlı besinlerle yapılırlar. Oysaki bu uygulama metabolizmanın yavaşlaması, kas kaybı ve iştah kontrolünün bozulmasına neden olur. Bu tarz diyetlerin kalıcı olma şansı yoktur. Bir miktar kilo verilmiş olsa da, bunlar ilk fırsatta geri alınır. Hatta kişi daha az veya eskisi kadar bile yese kilo almaya devam eder.

    Sağlıksız zayıflama diyetleri

    Bilinçsizce yapılan çok düşük kalorili sağlıksız zayıflama diyetleri; baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, yorgunluk ve kalp ritminde bozukluk, tansiyon düşüklüğü, adet düzensizlikleri, kabızlık, kansızlık, ciltte kuruluk, saç dökülmesi gibi gibi pek çok sağlık sorunlarına neden olabiliyor.

    Obezite sorununa çözüm

    Günümüzde gittikçe yaygınlaşan obezite sorununun tedavisinde sadece diyet yapmak yeterli olmaz; az kalori almak ise çözüm olmaz. Vücut buna adapte olur ve böyle durumlarda vücut metabolizma hızını düşür ve daha az enerji harcamaya meyilli olur. Kısıtlayıcı bir diyet bırakıldığında daha hızlı bir kilo alımı başlar. Onun için yaşam tarzında, beslenme alışkanlıklarında değişiklik yapmak ve fiziksel aktivite programını yaşam boyu uygulamak gerekir.

    İlgili konular ;
    Karatay Diyeti Deneyimlerimiz – Canan Karatay
    Dukan Diyeti
    Anti Selülit Diyeti
    Atkins Diyeti
    Akdeniz Diyeti
    İsveç Diyeti
    Glisemik indeks Diyeti nedir?
    Hipotiroid Diyeti
    Bikini Diyeti
    Simit Diyeti, Simit Kaç Kalori
    Fast Food Diyeti Listesi

  • Anti Selülit Diyeti

    Anti Selülit Diyeti

    Anti Selülit Diyeti

    1600 kalorili toplam enerjinin % 25 yağ, % 17 protein ve % 58 Kompleks Karbonhidrat içerir.

    Toksin Atıcı Kahvaltı: 450 kalori

    1 su bardağı greyfurt suyu, 1 yemek kaşığı lor peyniri, 1 avuç içi kadar tuzsuz taze badem ve 1 ince dilim çok tahıllı kızarmış ekmek ve 1 su bardağı Fark Etmeden Diyetin Detoks Çayı

    Fark Etmeden Diyetin Detoks Çayı tarifi: 1 kupa sıcak kaynamış suya 1 dilim limon, 1 baş parmağı büyüklüğünde kuru zencefil, 1 dal veya rulo tarçın demletilir ve şekersiz kahvaltı sonrasında içilir.

    Yağ Yakıcı Ara Öğün: 60 kalori

    1 yemek kaşığı taze yaban mersini veya ¼ adet mango veya 1 küçük boy ekşi elma veya 6 adet taze çilek

    Düşük Yağ İçerikli Öğle: 475 Kalori

    1 avuç içi kadar ızgara tavuk veya hindi veya mevsim balığı
    1 ince dilim çok tahıllı kızarmış ekmek
    1 kase Fark Etmeden Diyetin Selülit Önleyici Salatası

    Fark Etmeden Diyetin Selülit Önleyici Salatası tarifi: 1 orta boy tatlı kırmızı biber, ½ orta boy kabuklu havuç, 1 kase iyice yıkanmış ve ince ince doğranmış taze ıspanak, 2 orta boy dilimlenmiş taze domates ve 2 yemek kaşığı ince ince doğranmış taze rezeneyi harmanlayın üzerine 1 yemek kaşığı keten tohumu ve 1 yemek kaşığı sızma zeytinyağı ekleyerek servis edin.

    Tok Tutucu Ara Öğün: 60 kalori

    4 adet kuru kayısı, 2 adet kuru incir ve 5 tam taze ceviz

    Akşam: 450 Kalori

    1 küçük tabak taze bezelye veya ıspanak veya kereviz veya taze fasulye veya kabak yemeği
    1 ince dilim çok tahıllı kızarmış ekmek
    1 kase Fark Etmeden Diyetin Selülit Önleyici salatası

    Yatarken: 110 kalori

    1 su bardağı yağsız ılık süte ½ dal veya rolu tarçın ekleyip içilecek.

    Kaynak : Anti Selülit Diyeti

    İlgili konular ;
    Selülit diyeti
    Selülit’ten Kurtulma Yolları

  • İştahınızı Nasıl Kontrol Edebilirsiniz?

    İştahınızı Nasıl Kontrol Edebilirsiniz?

    Yemek aslında basit gibi gelse de iştah ve doygunluk uzun yıllardır üzerinde araştırma yapılan bir olaydır.

    Yemeğe başlamada, öğretilmiş davranışlar, vücuttan gelen uyarılar, psikolojik etkiler, besinin görünümü, kokusu, lezzetli, sosyal ortam ve çevre değişiklikleri de etkindir ve bunun hiçbirinin hormonlarla etkisi yoktur ve insanlar açlık hissi duymadan da yemek yiyebilir. Yemekle ilgili olan açlık, tokluk ve iştah kavramlarını tanımlayacak olursak;

    İştah
    Açıklaması oldukça zor bir kavramdır. Açlık veya doğuştan gelen bir yeme içgüdüsü iştahın bir yönüdür.Açlık veya iştah vücut kimyasallarının artmasından ortaya çıkmaktadır.

    Açlık
    İçten gelen besin alımını uyaran bir işarettir.

    Tokluk
    Organizmanın doyma noktasına gelmesiyle besine ihtiyacın olmadığının işaretidir. Aslında yemeğe başlamamız daha çok öğrenilmiş bir olaydır. Yemeğin sonlandırılması ise hormonlarla sağlanır. Tokluk hissinde ise yemeğin içeriği önemlidir. Mesela protein içeriği fazla olan besinle tokluk hissini arttırır.
    Açlık, tokluk sırasında salgılanan hormonlar insanların neden yemek yediği, bu hormonlarla ancak kısmen açıklanmıştır.
    İnsanlar vücut ihtiyacı duyduğu için, psikolojik nedenlerle yemek yerler. Birçok hormon açlık ve tokluk hissi yaratmaktadır.
    Yapılan araştırmalarda kalın barsaktan salgılanan PYY3-36 isimli hormonun doygunluk hissi verdiği, mideden salgılanan ghrelin hormonu ise yemekten önce kanda hızla artarak yemeyi başlattığını göstermiştir.
    İnsanların bazıları tok olsa da yemeyi devam ettirdiği gibi stresli, huzursuz, ve üzgün olduğunda da yemek yiyerek kendini mutlu hissetmektedir.

    İştahı Azaltmak ve Kontrol Altına Almak İçin Neler Yapabiliriz ve Neler Yiyebiliriz?

    – Yeme isteğinin kontrol altında tutulması, atıştırma krizinden kurtulmak için sağlıklı karbonhidratlara yönelmek, bol bol su içmek, yiyecekleri iyice çiğnemek ve yemeği 15-20 dakikaya yayarak yemek gerekmektedir.

    – Özellikle rafine şekerlerin veya beyaz ekmek, beyaz pirinç gibi kan şekerini hızlı yükseltip insülin hormonunun salgılanmasına yol açan besinlerin yenmesi hızlı ve tekrar acıkmaya neden olur. Bu besinlerin yenmesiyle kanda yükselen insülin hormonu kan şekerini daha fazla düşürerek açlık hissi duymamıza neden olmaktadır.

    – Bu nedenle daha çok kepekli ekmek, tam buğday ekmeği, kepekli makarna, bulgur pilavı, yulaf gibi kompleks karbonhidrat besinler tercih etmemiz gerekir.

    – Su içmenin kişinin kendini tok hissetmesi açısından önemlidir. Birey susuz kaldığında da açlığa benzer sinyaller verdiği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle açlıkta belli miktarda su içilerekte açlığımızı bastırabiliriz

    – Protein içeren besinler karbonhidrat ve yağlara göre daha çok tutar. Bu sebepten protein içeriği yüksek olan besinler iştahı azaltır.Triptofan proteinlerin bir bölümünde bulunan bir çeşit aminoasittir.

    – Triptofan vücutta seratoninin oluşmasında görev alır ve seratonin de iştah hissini azaltır. Özelliklede muz, avakado da bulunur.Krom mineralide insülin dengesinde önemli görevi vardır. Krom kan şekerini dengelediği için iştahı azaltır. Krom ihtiyacımızı karşılamak içinde fındık, ceviz gibi kabuklu yemişler yiyebiliriz.

  • Anne ve baba adaylarına özel ücretsiz ‘Bebeğimi Beklerken’ paketi

    “Bebeğimi Beklerken” paketiyle, anne-baba adaylarının hamilelik dönemi boyunca ihtiyaç duydukları birçok bilgi ve öneri “cebe” geliyor,

    Turkcell ve Anadolu Sağlık Merkezi bu önemli süreçte aileye yol arkadaşı oluyor

    Türkiye’nin lider iletişim ve teknoloji şirketi Turkcell ve sağlıkta referans merkezi Anadolu Sağlık Merkezi, bebek bekleyen anne-baba adaylarına yönelik geliştirilen “Bebeğimi Beklerken” adlı ücretsiz bilgilendirme paketini Turkcell

    Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısıyla tanıttı.

    Toplantıda konuşan Turkcell Ürün ve Servis Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cenk Bayrakdar AnadoluSağlık Merkezi ile birlikte, hamilelik gibi keyifli ama önemli bir süreçte anne-baba adaylarının yanında olmaktan memnuniyet duyduklarını söyledi. Bayrakdar, “Turkcell müşterilerine dokunduğu tüm süreçlerde fark yaratan ürün ve servisler geliştiriyor. Turkcell’lilere ücretsiz olarak sunduğumuz “Bebeğimi Beklerken” paketi ile sadece anneler değil babalar da uzman bir kadro tarafından özenle hazırlanmış içeriğe cep telefonlarından kolayca ulaşabilecek. Turkcell olarak çok önem verdiğimiz sağlık alanında, insan hayatına değer katan ürün ve servisler geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.

    Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Operatör Doktor Nuri Ceydeli de, her anne adayı için en önemli şey olan sağlıklı doğumun, planlanmış ve kontrol altındaki bir gebelik döneminden geçtiğine dikkat çekerek şöyle devam etti:

    “Sağlıklı hayat, sağlıklı doğumla başlar. Sağlıklı bir doğumun en önemli şartlarından biri de yeterli ve doğru uygulanmış bir gebelik takibidir. İçeriği Anadolu Sağlık Merkezi uzmanları tarafından hazırlanan Bebeğimi Beklerken paketi ile amacımız, anne-baba adayına, gebelik süresince yapılması gereken testler konusunda hatırlatmalarda bulunmak; Hem anne adayı hem de fetusdaki değişimler hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamak ve onlara sağlıklı bir doğum için yol arkadaşlığı etmektir.

    Bu paketle belli haftalarda göndereceğimiz mesajlarla anne adaylarının sık sorduğu ve merak ettiği sorulara yanıt vermeye çalıştık. Böylece doğru bilgiye ulaşmalarını hedefledik” dedi.

    Zengin ve güvenilir içeriğe, ücretsiz ve kolay ulaşım

    Her türlü cep telefonu modeli ile uyumlu olan “Bebeğimi Beklerken” paketi ile anne-baba adayları, 40 hafta boyunca, fetus gelişimi, annenin fiziksel ve ruhsal değişimi, egzersiz ve beslenme önerileri, gebelik psikolojisi gibi hamilelikle ilgili faydalı bilgilere cep telefonlarından kolayca ulaşabilecek.

    Faturalı ya da HazırKart’lı Turkcell müşterilerinin Anadolu Sağlık Merkezi uzman kadrosu tarafından hazırlanan bu güvenilir ve zengin içerikten ücretsiz faydalanmaları için “HAMİLE AD SOYAD” yazıp, 7365’e SMS göndermeleri ve gelen mesajı yanıtlamaları yeterli. Gönderilen cevaba göre hesaplanacak hamilelik dönemine uygun bilgi ve öneriler SMS ve video olarak cep telefonuna gelmeye başlıyor.

    “DAVET” yazıp, baba adayının Turkcell hatlı cep telefonu numarasını ekleyip, 7365’e SMS göndererek baba adaylarının da paketten faydalanmasın sağlamak mümkün.

    “Bebeğimi Beklerken” paketinde neler var?

    • Fetus gelişimi
    • Anne gelişimi
    • Beslenme önerileri
    • Egzersiz önerileri
    • Gebelik psikolojisine yönelik öneriler
    • Baba adayına öneriler
    • Bilgilendirici videolar