Etiket: bebek

  • Tüp bebek için akın ediyorlar

    Tüp bebek için akın ediyorlar

    Türkiye sağlık turizminden 4 milyar 200 bin dolar civarında gelir elde etti.

    TÜRKİYE Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi Başkanı Emin Çakmak, İngiltere ile İrlanda’ndan gelenlerin genellikle estetik ameliyat ve diş yaptırmak, ABD’den gelenlerin ise tüp bebek için Türkiye’yi tercih ettiklerini söyledi.

    Konsey Başkanı Çakmak, 200’e yakın konsey üyesinden elde edilen verilere göre bu yıl Ekim ayına kadar Türkiye’ye tedavi amaçlı 94 ülkeden gelen yaklaşık 616 bin kişiden, 4 milyar 200 bin dolar civarında gelir elde edildiğini kaydetti. Emin Çakmak, tedavi amaçlı Türkiye’yi tercih eden ülkeler arasında yüzde 67 oranıyla Avrupa ülkelerinin çoğunlukta olduğunu dile getirdi.

    Çakmak, Avrupa ülkelerinden İngiltere ile İrlanda’ndan kişilerin genellikle estetik ameliyatlar ve diş yaptırmak, ABD’den gelenlerin ise ortopedik vakalar, tüp bebek tedavisi ile kalp, beyin cerrahi işlemleri için Türkiye’ye geldiklerini söyledi. Tüp bebek tedavisinde Türkiye’nin uluslararası etik kurallar çerçevesinde cerrahi işlem uyguladığını vurgulayan Çakmak, şöyle konuştu:

    “Uluslararası etik kurallar çerçevesinde tedavi yapıyoruz. Türkiye’de ailelere doğacak bebeğin cinsiyet seçimi olanağı sağlanmıyor. Kıbrıs, Ukrayna ve İsrail’de bu etik kural uygulanmıyor. Türkiye’ye tüp bebek tedavisi için gelen kişiler cinsiyet seçimi yapamayacağını bilerek geliyor. Cinsiyet seçimi yapmak isteyen aileler de başka ülkeleri tercih ediyor.”

    SAĞLIK ALANINDA YATIRIMLAR

    Türkiye’de sağlık alanında son yıllarda yapılan yatırımlarla başarılı cerrahi işlemlere imza atıldığını dile getiren Çakmak, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin dağılmasıyla Rusya, Ukrayna ile bağımsız Türk Cumhuriyetleri’nde sağlık alanında yeterli yatırım yapılamadığına dikkati çekti. Çakmak, bu ülkelerle karşılıklı olarak vizenin de kalkmasıyla Türkiye’ye tedavi amaçlı gelen kişi sayısında artış yaşandığını aktardı.

    Türkiye’nin ağır vakalardaki cerrahi işlemlerde başarılı sonuçlar elde etmesi nedeniyle sağlık turizminde tercih edilen ülkeler arasında yer aldığını vurgulayan Çakmak, şunları söyledi:

    “Türkiye’ye Ortadoğu ülkelerinde başta Irak olmak üzere diğer Körfez Ülkeleri’nden gelenler var. Kuzey Afrika ülkeleri arasında Libya’dan tedavi amaçlı gelen kişi sayısı fazla. Ayrıca Türkiye, sağlık alanında ciddi yatırım ve başarılara imza attı. Norveç’te meme kanseri nedeniyle göğsü alınan bir kadın meme protezi için 6 yıl beklemek zorunda. Ayrıca tedavi masrafları Türkiye’de birçok ülkeye göre daha ucuz olduğu için tercih ediliyor.”

    DHA

  • Bebek Arabası Satın Alma Rehberi

    Bebek Arabası Satın Alma Rehberi

    Bebek arabası, ebeveynlerin işini kolaylaştıran ve satın alınması gereken en önemli bebek eşyalarından biridir. Uzmanlar, bebek arabası satın alırken dikkat edilmesi gereken önemli noktaları anlattı…

    Bebek arabası, bebeğinizle ilgili olarak satın alınması gereken en önemli eşyalardan biri. Farklı satış noktalarındaki farklı bebek arabası modelleri bebek arabası alırken karar vermenizi zorlaştırırken Kraft’ın Satış Müdür Yardımcısı İlkay İlhan, bebek arabası alırken dikkat edilmesi gereken en önemli noktaları anlattı.

    Bebek arabasında olmazsa olmaz koşul güvenlik

    Alacağınız bebek arabası üzerinde olması gereken en önemli belge TS EN 1888 belgesidir Bu belge ürünün Avrupa güvenlik normlarında uygun olarak üretildiğini gösterir

    Alacağınız bebek arabasında TS EN 1888 belgesine uygun olduğunu gösteren belgenin olmasına muhakkak özen gösteriniz

    EN 1888 nedir?

    EN “European Norm” (Avrupa Standardının) kısaltılmış halidir 1888 ise bebek arabalarının genel kodudur Bu standart ülkemizde TSEN 1888 koduyla uygulanmaktadır TSEN 1888 standardı bebek arabalarının Avrupa standartlarına uygun olarak üretildiğini ve bebeklerin güvenliğinin sağlandığını gösteren bir belgedir Ülkemizde satılan tüm bebek arabalarının üzerinde ürünlerin bu standartlara sahip olduğunu gösteren TS EN 1888 etiketinin bulundurulması zorunludur

    Kullanım kolaylığı

    Bebek arabalarının kolayca açılıp kapanabilmesi ve taşınabilmesi çok önemlidir Bu bakımdan tek elle katlanabilen modeller kullanımda büyük kolaylık sağlar Ayrıca arabanın çift yönlü olarak kullanabilmesi ve arabanın katlandığında az yer kaplaması diğer fark yaratan özelliklerdir Bunların dışında arabanın ağırlığı, tekerleklerinin 360′ dönebilmesi araba seçiminde önemli kriterler olabilir

    Bebeğin konforu

    Sizin kullanım kolaylığınızın yanı sıra, bebeğinizin arabadaki konforu da önemlidir Oturma şiltesinin kalınlığı, sırt dayanağının farklı seviyelere ayarlanabilmesi, tentesinin kademeli olması, ön tepsisinin olması da bebeğinizin konforu için dikkat edebileceğiniz faktörlerdir

    Anne babanın yaşam tarzı

    Ebeveynlerin yaşam tarzı bebek arabası modeli seçerken belirleyici unsurlardan biridir Örneğin; tabiatı seven anne ve babalar, uzun doğa yürüyüşleri için büyük tekerlekli bir modeli seçerken, alışveriş merkezi gibi iç mekanlarda gezmeyi sevenler ise daha hafif ve manevra kabiliyeti yüksek, katlanması çok pratik baston modelini tercih edebilirler

    Bebek arabalarının türleri

    Baston tipi bebek arabaları: Kullanımı kolay, pratik ve az yer tutan bebek arabalarıdır Bunlara bağlı olarak konfor yönünden kısıtlıdır

    Standart bebek arabaları: Yatma özelliği, çift yönlü kullanabilme özellikleri gibi çeşitli özelliklere sahip olup, en yaygın olarak kullanılan bebek arabasıdır

    Jogger tipi bebek arabaları: Ön tekerlekleri tek ve genellikle büyük olan ve hamilelikten sonra annenin form tutması amacıyla üretilmiş bebek arabalarıdır

    Travel sistem bebek arabaları: Bu tür bebek arabaları özellikle 2 ve 3 grupta yer alan bebek arabalarının üzerine bebeğin doğumdan itibaren kullanılabilen taşıma koltuklarının monte edilmesiyle ortaya çıkmış olan bebek arabası modelidir İstenildiği zaman bebek arabasından ayrı olarak otomobilinizde oto güvenlik koltuğu olarak, ev içerisinde sabit veya sallanır pozisyonda ana kucağı olarak da kullanabilirsiniz

    Bir bebek arabasının olmazsa olmazları

    Güvenlik: Arabaları hafif yapmak uğruna arabalar dayanıksız metallerden yapılabiliyor Metal aksamının sağlamlığından ve “5 Nokta” emniyet kemeri olduğundan emin olun Ve emniyet mekanizmasının bebek – çocuk tarafından kolay açılabilir OLMADIĞINI test edin

    Konfor: Doğumdan itibaren kullanılabilmesi için sırt dayanağının tam yatar pozisyona gelebilmesi gerekir Oturma şiltesinin kalınlığı, sırt dayanağının farklı seviyelere ayarlanabilmesi, tentesinin kademeli olması, ön tepsisinin olması bebeğinizin konforu için dikkat edebileceğiniz faktörlerdir Kumaşın silinebilir olması önemlidir; ancak kumaşın bebeği terletmediğinden mutlaka emin olmalısınız Çıkarılıp yıkanabilenler bu durumda daha doğru bir tercih gibi görünüyor

    Manevra kabiliyeti: Küçük-sert tekerlekli ve amortisörsüz arabalar yollardaki tüm titreşimi bebeğinize yansıtır ve keyifli bir yolculuk yapmak isterken bu durum bebeğiniz için işkenceye dönüşebilir Büyük tekerlekli sahip arabalar ise yollardaki bozukluğu bebeğinize hissettirmez Amortisörlü ve havalı tekerlekler ise zemindeki çukurların verdiği rahatsızlığı en aza indirger Ayrıca tekerleklerin büyük olması kaldırım ve basamaklarda anne-baba için büyük kolaylık sağlar Bu yüzden bebek arabasının tanıtımında bu gibi özelliklere dikkat etmelisiniz

    Ağırlık ve kullanım kolaylığı: Mümkünse tek elle açılıp kapananlardan tercih edin Bebek arabasının ağırlığı ne çok az ne çok fazla olmalıdır. Çok hafif arabalar devrilme riski taşır, çok ağır arabaların ise kullanımı ve taşınması oldukça zordur

    Garanti süresi ve ulaşılabilirlik: Bebek arabasının garanti belgesinin olması çok önemlidir İleride çıkabilecek arızaları da düşünerek, satış sonrasında da servis hizmeti verebilecek bir üreticiyi tercih etmeniz önemlidir Üretimi bitmiş ya da bitmek üzere olan bir arabayı tercih etmeyiniz Firmanın servis merkezlerinin yaygın olmasına ve servis kalitesine de dikkat ediniz

  • Doğum Sonrası Diyet Ne Zaman Yapılır?

    Doğum Sonrası Diyet Ne Zaman Yapılır?

    Her ailenin çocuk hayali vardır. Gebelik ve sonrası anne için zorlu bir süreçtir ve bu dönemde alınan kilolar bayanların korkulu rüyasıdır. Bir çok bayan kilo sebebiyle çocuk sahibi olmayı istememektedir. Oysaki düzenli yaşam ve egzersizlerle bu süreci çok daha rahat atlatabilirsiniz…

    Kadınların en çok merak ettiği konulardan biri de doğum sonrası diyettir. Diyet ne zaman yapılmalı? Diyetin bebeğe zararı var mı? gibi sorular uzadıkça uzar. Peki fazla kilolardan kurtulmak için nasıl bir yol izlemeli?

    Doğum sonrasında anneler sütü fazla olsun diye fazla yemek yerler. Bu yemekler bir kalori açısından yüksekse kilo almak kaçınılmaz olur. Oysaki fazla yemek doğru değildir. Önemli olan yeteri miktarda yemek ve süt yapıcı doğal besinleri ile bitki çaylarıyla süt miktarını arttırmaktır. Örnek verecek olursak lohusalara bol bol tatlı yedirirler ki sütü olsun . Bu durum süt miktarını arttırır ama kilo da aldırır. Size tavsiyemiz düzenli beslenmeyi ihmal etmemeniz. Ve süt yapıcı besinler tüketmeniz.

    Doğumun ilk altı ayında kesinlikle diyet yapmamanızı öneriyoruz. Dengeli beslenip kilo almamaya dikkat edin. 6 aydan sonra ise kademeli olarak diyete başlayabilirsiniz. Doğum sonrasında spor yapmayı da ertelemelisiniz. Ağır sporlardan ilk 6 ayda kesinlikle kaçının. Ama hafif egzersizler ve yürüyüş yapabilirsiniz. Sevindirici olan şey ise ne kadar emzirirseniz o kadar çok kalori yakarsınız.

    İlgili Konular ;
    Doğum Kilolarından Kurtulma
    Doğum sonrası beslenmenin 11 püf noktası
    Emziren Anne Diyeti

  • Kürtaj (Küretaj) Nedir?

    Kürtaj (Küretaj) Nedir?

    1. Kürtaj neden olunur?

    Kürtaj, belki de kadınların hayatları boyunca hatırlamak istemediği bir durumdur. İsteyerek ya da istemeyerek yaptırılan bu işlem sosyal, kültürel, çevresel, dini, ekonomik birçok sebep barındırabilir.

    – Yeni evlenmiştir; daha evine, eşine hatta cinselliğe alışmadan bir çocuk sahibi olmak istemez çiftler ve kürtaj olmak için gelirler.

    – Bazı ailelerin istedikleri kadar çocukları vardır, bu bebeğin fazla gelecektir yükü, diğerleri gibi büyütemeyeceklerdir ve istemeyerek vazgeçerler gebelikten.

    – Yeni gebelik yaşanmıştır bir süre önce ailede, korunulmamış ve tekrar gebe kalınmıştır, gebeliğini sonlandırmak isterler çünkü erken olduğunu düşünürler.

    – Bazı çiftler nişan yapmıştır kendi aralarında, evleneceklerdir ilerde, bu yüzden cinselliği de yaşamak isterler ateşle barut misali. Fakat oldubittiye gelip korunmamışlardır ve sonuç iki çizgi… Kendileri için sorun değildir ama çevre ve aileleri ne diyecektir, sonlandırmak isterler. Korunmamalarının ya da iyi korunamamalarının kurbanı olmuşlardır.

    – Belki de alışmamış bir bünye ve içilen içkiler arka arkaya geldiğinde bir gecelik kaçamağın sonucudur gebelik, bu yüzden hemen ve kimse duymadan bu işlemin gerçekleşmesi gerekmektedir.

    – Daha birçok sebep bulunabilir kürtaj olmak için.

    2. Kürtaj nedir?

    Kürtaj (Küretaj) küret aleti kullanılarak yapılan rahimden parça alınmasıdır. Bu alınan gebelik ürünü yani bebek olabileceği gibi rahim iç dokusu da olabilir, fakat halk dilinde kürtaj işlemi sadece gebelik sonlandırılması olarak düşünülür.

    3. Kürtaj için yasal sınır nedir?

    Ülkemizde bu işlemin yasal sınırı son adet tarihinin başlangıcından itibaren 10 haftadır. Yani iki buçuk ay. Genellikle çiftlerin gebelik haftası hesaplamaları yanlış olur. Onlar ilişkiden sonraki günleri hesaplarlar. Yapılması gereken son adet tarihinin ilk gününden itibaren saymaktır. Bu yüzden yasal sınırı geçiren ve istemedikleri gebeliği yaşamak zorunda olan çiftler vardır.

    Eğer gebeliğin devamı anne açısından risk teşkil ediyorsa (annede tansiyon yüksekliği, kalp hastalığı, böbrek hastalığı) ya da anne gebeliği etkileyecek bir ilaç kullanmış ise annenin sağlığı için gebelik haftasına bakılmaksızın gebelik sonlandırılabilir ki bu da resmi bir kurumdan alınan bir rapor ile gerçekleştirilebilir.

    4. Kürtaj tanı koymak için de yapılır!

    Gebe olmayan bir kadına tanı koymak amacıyla ya da tedavi amaçlı kürtaj işlemi yapılabilir.

    – Cinsel olarak aktif bir kadının adetleri çok fazla oluyorsa düzensizse ya da uzun sürüyorsa kürtaj işlemi uygulanır çıkan materyal patolojiye gönderilir.

    – Ultrasonda rahim içinde normal olmayan bir görüntü saptanmışsa küretaj işlemi uygulanabilir.

    – Menopoza girmiş bir kadında bir süre sonra (kesildikten 1yıldan sonra) kanama olmuşsa ya da rahim içi olması gerekenden daha kalın ise kürtaj yapılır.

    – Düşük yapan kadınlarda eğer bebek ile ilgili parçaların bir kısmı rahim içerisinde kalmışsa içeriyi temizlemek amacıyla da bu işlem yapılabilir.

    – Bu kürtaj işlemi ister gebelik için ister hastalık için yapılsın lokal anestezi ile ya da genel anesteziyle yapılabilir.

    – Lokal anestezide sadece rahim ağzı uyuşturulur. Bu işlem için anestezi doktoruna gerek yoktur. Kürtajı yapan kadın hastalıkları ve doğum uzmanı bunu gerçekleştirir. Her ne kadar anestezi uygulansa da bir miktar ağrı hissedilir.

    – Özellikle işlem esnasında kasıklarda adet ağrısı gibi bir ağrı duyulur.

    Genel anestezi ise hastanın tamamen uyutulduğu bir anestezi şeklidir. Kürtajın ismi dahi ürperti verir, zor karar verilir ve sonuçta doktora gelinir. Zaten zor olan bu durum bir de ağrıyla perçenlemek istenmez. Sonuçta İşlem olur ve biter, çoğu kadın hayatında bu saatleri yaşanmamış sayar ve bu yüzden genellikle genel anesteziyi tercih etmektedir.

    Anestezi doktoru hastayı sorguladıktan sonra gerekli bilgileri verir ve hastaya koldan bir ilaç yapar yavaş yavaş hasta kendinden geçer, işlem bitene kadar birşey hissetmez. Kadın doğum uzmanı işlemi bitirdikten sonra hasta uyandırılır.

    Ortalama 10-15 dakika sürer ama bu süre gebeliğin büyüklüğüne göre de değişebilir. Uyandıktan sonra doktor işlem hakkında bilgi verir. Bir süre masada dinlendirildikten sonra hasta kendini iyi hissettiği anda bir süre oturtulduktan sonra kaldırılır. Hemşire yanında durur. Kanama olabileceği düşünülerek hastaya ped verilir. Üstünü giyerken yardımcı olunur.

    Kürtaj işlemi küret denilen keskin aletlerle yapılabileceği gibi vakum yardımıyla da yapılabilir. Bazı doktorlar ikisini birden tercih edebilirler..İşlem sonrasında problem çıkmaması için kürtaj işlemi titizlikle ve dikkatli bir şekilde yapılır. Yapılan yerin, aletlerin ve yapan doktorun bunda payı vardır. İşlemin gerçekleştiği yer temiz, aletler steril ya da tek kullanımlık olması tercih edilir. Kürtaj sonrasında en sık karşılaşılan problem rahim içinde parça kalmasıdır. Bunun için dikkatli bir şekilde içeri temizlenir.
    Günümüzde daha çok vakum yöntemi tercih edilmektedir.

    İşlem bittikten sonra hasta kasıklarında biraz ağrı hisseder. Fakat duyulan ağrı zaman geçtikçe hafifler.15 dakika sonra kasıklarda sadece bir sızı olur. İşlemden ortalama 1saat sonra hasta evine gönderilir. Yemek yiyebilir, içebilir. Çıkarken muhakkak kolundan biri tutmalı her an düşebileceği unutulmamalıdır.

    5. Kürtaj sonrasında yaşananlar ve yapılması gerekenler

    Kürtaj sonrasında 3-4 gün lekelenme tarzı kanama olabilir. Bu süre 10 güne kadar uzayabilir. Hijyene dikkat edilmeli, antibiotik başlanmışsa bu düzenli alınmalıdır. Bazen antibiotiğe gerek duyulmayabilir. Havuz ya da jakuziye girilmesi enfeksiyon açısından uygun değildir. Fakat duş alınabilir. Dikkat edilmesi gereken duşun çok sıcak olmamasıdır. Çünkü bir miktar kanama olmuş belki halsiz kalınmıştır. Sıcakla karşılaşıldığında baş dönebilir ve bayılma olabilir. Bu yüzden ılık duş en doğrusudur.

    Sonrasında muhakkak 1 hafta-10 gün sonra kontrole çağrılır. Ultrasonda rahim içi kontrol edilir.
    Titizlikle çalışılan bir ortamda, işinin ehli bir doktor tarafından yapılan kürtajda çok fazla problemle karşılaşılmaz.

    Fakat bazen…

    Rahim içinde parça kalabilir ki bu kendini fazla miktarda kanama ve ağrıyla gösterir, Bazen büyük parçalar düşürebilir, bu düşerken ağrı hissedilebilir. Kontrolde bu görüldüğünde antibiotik tedavisine başlanır ve içerdeki parça alınır.

    4-5 gün sonra ağrı kasıklarda dayanılmayacak şekilde olursa enfeksiyon gelişmiş olabilir. Bu sağlıksız koşullarda yapılan kürtajlarda, önerilere uyulmadığında ya da antibiotik düzgün kullanmadığında olabilir. Tedavide daha kuvvetli antibiotikler başlanır.

    Rahim içi fazla kazınmışsa içeride yapışıklıklar olabilir, bu genellikle vakum yöntemiyle yapılan kürtajda değil küretlerle yapılan kürtajlarda sıktır. Sonrasında 1-1.5 ayda adet görecekken adet görülmemesine ya da rahimin içinde yapışıklıklara sebep olabilir. Tedavisinde hormonal ilaçlar kullanılabilir, spiral takılabilir ya da optik aletlerle rahim yapışıklıkları açılabilir.

    Eğer 5 hafta ve daha küçük gebelikse tam olarak kürtaj gerçekleşmemiş gebelik kesesi rahimin içinde kalmış olabilir. Kontrol edildiğinde ultrasonda görülerek tekrar kürtaj yapılır.

    Gebe rahim normale göre yumuşaktır. Bu yüzden kürtajda çok dikkatli davranılır. Ani bir hareketle ve metal aletler kullanıldığında ya da gebelik biraz iri ise rahim yırtılabilir. Delik küçük ise rahim kendiliğinden bunu kapatır. Eğer büyük olursa muhakkak operasyon gerekir.

    Sonuç olarak kürtaj için karar verdiyseniz;

    – Steril bir ortam,
    – Steril ve tek kullanımlık aletler,
    – İşinin ehli bir doktor olması sağlığınız açısından çok önemlidir.

    Kürtaj nasıl yapılır ve riskleri nelerdir?

    Jinekoloji

  • Kadınlarda görülen kısırlık nedenleri

    Kadınlarda görülen kısırlık nedenleri

    ART Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Senai Aksoy kadınlarda en çok görülen kısırlık nedenlerini anlatıyor.

    Kuşkusuz her kadın doğası gereği çocuk sahibi olup annelik duygusunu tatmak ister. Ancak günümüzde her 100 çiftten 15’i bu isteğine kavuşabilmek için yardım almak zorunda. Doğal yollarla çocuk sahibi olamayan kadınlarda erkeklerde olduğu gibi pek çok farklı sorun görülebilir.

    Kısırlıkta tanının konabilmesi için tetkikler ve muayeneler adım adım uygulanır ve uzun zaman alabilir. Bu zaman doktorun problemi iyi anlamasına ve en etkili tedaviye karar vermesine yardım eder. Araştırmalar sonucu bir veya birden fazla kısırlık nedeni bulunabileceği gibi çiftlerin yaklaşık %15’inde kısırlığın nedeni saptanamaz. Yapılan tetkikler sonucu kadınlarda en çok saptanan kısırlık sebepleri yumurtlama bozuklukları, endometriozis ve tüplerin hasarlı veya tıkalı olmasıdır.

    1. Yumurtlama bozuklukları:

    Kadında en sık görülen kısırlık nedeni yumurtlama bozukluklarıdır. Yumurtlama (yumurtanın yumurtalıklar dışına atılması) olmaksızın döllenme ve gebelik oluşamaz. Yumurtlama bozukluğu dendiğinde yumurtlamanın hiç olmaması veya düzensiz ve seyrek olması anlamına gelir. Adetlerin seyrek veya hiç görülmemesi çoğu zaman bir yumurtlama bozukluğunu gösterir.
    Ancak adetlerin tamamen düzenli olduğu durumlarda da yumurtlama bozukluklarına rastlanabilir.

    Yumurtlama bozuklukları başlıca üç grupta toplanabilir

    -Yumurtalıklardaki yumurta üretimini uyaran hormonların doğuştan eksikliğine bağlı olarak beyin sapından salgılanamaması: Bu durumda kadında ergenlikten itibaren hiç adet kanaması görülmez

    -Beyin sapından(hipofiz) süt hormonu prolaktinin normalden fazla salgılanması: Bu durum genellikle bu bölgedeki iyi huylu bir tümörün varlığına bağlı olmakla beraber bazen hiçbir neden bulunamaz. İyi huylu tümörler cerrahi yollarla çıkarılabilir. Neden bulunamadığı durumlarda çeşitli ilaç tedavileriyle prolaktin seviyeleri düşürülerek yumurtlama normal hale getirilebilir.

    -Polikistik over sendromu: Bu hastalığın tipik formunda genel olarak adetler düzensiz ve seyrektir (yılda 3 – 4 adet). Bazı hastalarda adetler hiç görülmezken diğerlerinde tamamen normal olabilir. Hastalar genellikle şişmanlamaya yatkındırlar. Ciltte ve saçlarda yağlanma, sivilce gibi problemler sıkça görülür. Yumurtalıklarda normalden fazla sayıda yumurta bulunmakta ve bunlar erkeklik hormonu salgılayarak normal yumurta gelişimini engellemektedir.

    2. Tüplerin hasarlı ve tıkalı olması:

    Tüplerin kısmen veya tamamen tıkalı olması sperm ile yumurtanın buluşmasını engelleyerek döllenme ve gebeliği olanaksız kılar. Tüplerdeki bu hasar geçirilmiş enfeksiyon, endometriozis veya geçirilmiş bir ameliyat sonrası kalan karın içi yapışıklıkları gibi birçok nedene bağlı olabilir. Tüpler bir dış gebelik sonucu da hasara uğrayabilir. Gelişmiş ülkelerde cinsel yollardan bulaşan enfeksiyonlar tüplerdeki hasarın en önemli nedenidir. Ülkemizde çocukluk çağında alınan verem mikrobu da tüplerde geri dönülemez hasar oluşturur.

    Tedavisi:

    Daha önceden geçirilmiş enfeksiyonlar veya pelvik cerrahi genellikle tüp ve yumurtalığın ilişkisini bozan yapışıklıklara yol açar. Yapışıklıkların ince ve teknik olarak açılabilecek durumda olmaları durumunda adezyolizis adı verilen laparoskopik yapışıklık açma işleminden fayda görülebilir. Tüp ve yumurtalıklar arasındaki normal anatomik ilişkinin tekrar sağlanmasından sonra kadının yaşı ve ek kısırlık faktörlerinin olup olmamasına bağlı olarak %30-60 arasında gebelik oranları bildirilmiştir.

    Yapışıklıkların çok yoğun olduğu durumlarda açılma işlemini takiben tekrar yapışma olasılığı yüksek olduğundan gebelik oranları düşüktür. Laparoskopi sırasında kapalı olan tüplerin de açılma olasılığı vardır. Özellikle karın boşluğuna açılan kısmından tıkalı olan tüpler (hidrosalpinks) salpingostomi adı verilen bir işlem ile açılabilir. Tüpün iç tabakasının hasarı durumuna, tüpün çeperinin kalınlığına ve çevre yapışıklıkların varlığına göre tekrar kapanma oranları %30-100 arasında ve gebelik oranları da %10-70 arasında değişir. Tüplerin açılmasının olanaksız olduğu durumlarda ise daha sonraki tüp bebek uygulamasına hazırlık olarak tüpler alınmalıdır. Tıkalı tüplerin yerinde bırakılması tüp bebek uygulamasındaki gebelik oranlarını olumsuz olarak etkilemektedir.

    3. Endometriozis

    Endometriozis, rahim içini döşeyen dokunun (endometrium) rahim dışında gelişmesine denir. Endometriozis en sık olarak rahimi yerinde tutan bağlara yerleşir. Diğer sık görüldüğü bölgeler ise rahim yüzeyi, tüpler ve yumurtalıklardır. Endometriozis tıpkı rahim içini döşeyen doku gibi hormonlara duyarlı olup adet sırasında kanar. Karın içinde oluşan bu mikro kanamalar zamanla iltihap benzeri yangısal durum oluşturur ve yapışıklıklara sebep olur. Endometriozis yumurtalıklarda yerleştiği zaman kist oluşumuna neden olur. Bu kistlere endometrioma adı verilir.

    Endometriozisin en önemli belirtileri adet öncesi ve adet sırasında ağrı, ilişki esnasında veya sonrasında ağrı, düzensiz şiddetli adetler ve kısırlıktır. Daha az görülen diğer belirtiler yorgunluk, adet esnasında bağırsak hareketlerinin şiddetlenmesi. İshal, kabızlık gibi diğer sindirim sistemine ait belirtilerdir. Bunların yanı sıra endometriozis bazı kadınlarda hiçbir belirti vermeyebilir.
    Endometriozisi olan kadınların yaklaşık yüzde 50’sinin çocuk sahibi olabilmeleri için tedavi gerekir. Yine kısırlık nedeni ile başvuran kadınların yaklaşık yüzde 25’inde endometriozis saptanır.

    Tedavisi:

    Endometriosis kistlerinin laparoskopik olarak alınması ile kısır çiftlerdeki gebelik şansı artmaktadır. Laparoskopinin yumurtalık kapasitesine zarar vermeyecek şekilde dikkatli yapılması çok önemlidir. Endometrioma kist kapsülünün soyulması sırasında normal yumurtalık dokusunun zarar göremesi ve yumurtalık kapasitesinde azalma olma olasılığı vardır. Endometriosisin hem kendisi hem de yapılan müdahale kaçınılmaz olarak yumurtalık rezervinde azalmaya neden olabilir. Bu nedenle son yıllarda özellikle kistleri tekrarlayan kadınlarda tekrar cerrahiden ziyade çocuk isteği varsa tüp bebek yapılması tercih edilmektedir.

    Yakınma ağrı ise tekrar cerrahiden başka şans genellikle yoktur. Laparoskopik endometriosis cerrahisini takiben gebe kalamayan çiftlerin yaklaşık %50 sinde 6 ay içinde kendiliğinden gebelik oluşur. Kendiliğinden gebe kalamayanlarda ise 1 yıl bekledikten sonra tüp bebek yapılması gerekir.
    Derin endometriosis adı verilen ve rahim ve barsak arasındaki bölgeyi tutan endometriosis lezyonlarının laparoskopik olarak çıkarılması mümkündür. Bu lezyonların alınması ile ağrı genellikle giderilir. İleri evre endometriosis cerrahisi uzun süren ve deneyimli bir cerrahın varlığı gerektiren bir tedavidir. Endometriosisin tekrarlama riski olan bir hastalık olduğu unutulmamalıdır. Kadınların özellikle menopoz öncesi yaşamlarında %50 tekrarlama riski vardır. Bu nedenle çocuk isteyen kadınlarda tüm endometriosis lezyonlarının temizlendiği bir operasyonu takiben 6 ay içinde gebelik olmamışsa tüp bebek yapılmasını öneriyoruz. Aşılama tedavileri genellikle düşük gebelik oranı ile seyrettiğinden önerilmemektedir.

    4. Rahim ağzına ait problemler:

    Rahim ağzındaki yapısal, enfeksiyona ait veya bu bölgedeki salgıya (mukus) ait bozukluklar kısırlık sebebi olabilir. Rahim ağzından salgılanan mukus spermlerin genital yoldan taşınmasını kolaylaştırır. Östrojen ve progesteron hormonları etkisi altında mukusun siklus sırasında miktarı ve niteliği değişir. Polip gibi iyi huylu tümörler veya bu bölgeye uygulanmış olan cerrahi girişimler kısırlığa neden olabilir.

    5. Alerjik nedenler:

    Alerjik nedenler kısırlık nedeni olabilmekle birlikte teşhisleri ve tedavileri zordur. Alerjik neden spermlerde veya mukusta bulunabilir. Antisperm antikorları adı verilen bu alerjik durumların tedavi etkinliği belli değil ve tedavi edilen veya edilmeyenlerdeki gebelik oranları çok farklı değildir. Bu nedenle rutin olarak gerekliliği tartışmalıdır.

  • Hamileliğinizin 10. Haftasında bebeğinizin cinsiyetini öğrenin!

    Hamileliğinizin 10. Haftasında bebeğinizin cinsiyetini öğrenin!

    Hamileliğinizin 10. Haftasında bebeğinizin cinsiyetini öğrenin!

    A.B.D başta olmak üzere Avusturalya, Almanya, Meksika, Bahreyn, Mısır, Lübnan, Ürdün, Kuveyt, Umman, Çin, Katar, Panama, Ekvator, Sudi Arabistan, Suriye, Birleşmiş Arap emirliği, Polonya, Rusya, Güney Afrika, Kolombiya ve Venezuela’da da binlerce anne adayı tarafından kullanıldı, denendi ve başarısını kanıtladı.

    Beklemeye son! Intelligender cinsiyet belirleme testi şimdi Türkiye‘de. Bebeğiniz kız mı? Yoksa erkek mi? Anne adaylarının hamileliklerinin ilk haftalarında sıkça sordukları bu sorunun yanıtını öğrenmek artık çok kolay. Hamileliğin belirlendiği tarihi takip eden 10. haftada evinizin rahatlığında, sağlıklı ve sadece 10 dakika süren bu test, size bebeğinizin cinsiyetini söylüyor.

    Cinsiyet Belirleme Testini web sitesinden http://onhafta.com satın aldıktan sonra güvenle evinizde uyguluyor ve dakikalar içinde sonuca ulaşabiliyorsunuz. Testi uygulamak çok kolay olmakla beraber, bu test anne ve bebeğin sağlığına zarar veren dış etkenlerden korunmalarını sağlıyor.

    IntelliGender Cinsiyet Belirleme Testi sayesinde hamileliğinizle başlayan ve sonogram (ultrason testi)’a kadar geçen zamanı merakla beklemiş olmuyor; bebeğiniz yaklaşık 10 haftalıkken sadece 10 dakika içerisinde cinsiyetinin ne olduğunu öğrenebiliyorsunuz.

    Testi Nasıl Uygularım ?

    Testimizi yapmak son derece kolaydır. (Hamile olduğunuzdan emin olunuz.) Sadece Testimizin kutusunda gelen talimatları eksiksiz uygulamanız yeterlidir. Sabah ilk idrarınızı toplayın ve belirtilen miktarı test şişesinin içine şırınga ile yavaşça ekleyin. Şişenin ağzını kapayın ve sadece yatay dairesel hareketlerle çevirin ve düz bir yere koyun. 10 dakika sonra testinizin sonucunu göreceksiniz. Test şişesinin içindeki sıvının rengini, şişenin üzerindeki renklerle eşleştirip bebeğinizin cinsiyetini öğreneceksiniz. Detaylı kullanım kılavuzu kutu içeriğinde TÜrkçe Ve İngilizce olarak mevcuttur. Sarı ya da Turuncu = KIZ Yeşil ya da dumanlı puslu yeşil = ERKEK,

    Cinsiyet Belirleme Testi hakkında detaylı bilgi almak için http://onhafta.com sitesini inceleyiniz.

    OnHafta Facebook
    OnHafta Twitter

    Intelligender cinsiyet belirleme testi
    Intelligender cinsiyet belirleme testi
  • Emzirmenin Yararları Nelerdir ?

    Emzirmenin Yararları Nelerdir ?

    Emzirme tek başına bebeğin değil, annenin de yararına. Çeşitli hastalıkların riskini düşürmekten doğum sonrası iyileşme sürecini hızlandırmaya kadar anneye sağladığı birçok yarar var.

    Anne sütü bebek için en önemli yaşam kaynağıdır. Bebek, anne sütü sayesinde beslenir ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Ancak bebeğin desteğe en fazla ihtiyacı olduğu bu aylar, anne için de çok önemlidir. Çünkü bu dönemde onun da vücudunda pek çok değişiklik yaşanır. Büyüyen göğüsleri, artan kiloları ya da değişen psikolojisi anneye zaman zaman zor anlar yaşatır.  Fakat bu dönemi en rahat atlatmanın yolu da yine emzirmekten geçer.
    1- Emzirmek, annenin psikolojik olarak rahatlamasını sağlar

    Yeni doğan bebeklerin sağlıklı gelişmeleri için ilk 6 ay sadece anne sütü önerilir. Emzirmenin doğumdan hemen sonra başlaması ve sık emzirmek süt yapımını kolaylaştırır. Annenin bebeği emzirmesi ile anne bebek arasındaki ilişki güçlenir.  Ayrıca annenin bebeği benimsemesi, bebeğin sağlıklı bir kişilik kazanması kolaylaşır.

    2- Emzirmek, meme, yumurtalık kanseri ve osteoporoz riskini düşürür

    Emzirmek, kadının meme kanserine yakalanma riskini büyük ölçüde düşürür. Emzirme sürecindeki düşük östrojen seviyesi ve meme hücrelerinde süt üretimi sırasında meydana gelen bir takım moleküler değişiklikler, bu hücreleri kanser gelişimine karşı daha dirençli hale getirir. Ayrıca emzirmek, yumurtalık kanseri oluşumunu da büyük ölçüde engeller. Yapılan araştırmalar 30 yaşından önce önce doğum yapan ve bir yıl ya da daha fazla süreyle bebeğini emziren kadınların yumurtalık kanserine yakalanma riskinde belirgin bir azalma olduğunu ortaya koymuştur. Kanser oluşumunu önlemesinin yanı sıra emziren annelerde osteoporoz (kemik erimesi) görülme sıklığı çok daha azdır.

    3- Emzirmek, doğum sonrasındaki iyileşme sürecini hızlandırır

    Emzirmenin en belirgin faydalarından bir diğeri de rahim kasılmalarını düzenlemesidir. Emzirmeyle birlikte vücut oksitosin hormonu salgılar. Oksitosin salgısı kan dolaşımı ile birlikte rahme ulaşarak kasılmaya neden olur. Bu sayede de doğum yapan annenin kanaması azalır. Kasılma sırasında adet sancısına benzer ağrılar hissedilir. Emziren annelerde kanama daha az olduğundan uzun dönemde kansızlığa bağlı halsizlik, çarpıntı ve çabuk yorulma gibi yakınmalar daha az görülür.

    4- Anne,  emzirerek gebelikte aldığı kiloları yakar

    Emziren annelerin salgıladığı sütteki enerjinin büyük bir kısmı yediklerinden karşılanır. Sağlıklı bir anne, günde ortalama 700-800 ml süt salgılar. Bunun için günlük kalori ihtiyacına ek olarak ortalama 750 kalori almaları gerekir. Bu miktarın 500 kalorisi annenin yediklerinden karşılanırken, 250 kalorisi gebelikte depolanan yağlardan karşılanır. Bu da emziren annelerin gebelik sırasında aldıkları fazla kiloların kaybına yol açar.

    5- Düzenli emziren bir kadın hamilelikten 10 hafta korunur

    Doğumdan sonra ilk cinsel ilişki annenin fiziksel ve psikolojik durumuna bağlıdır. Genellikle doğumdan 6 hafta sonra cinsel ilişkide bulunulabilir. Cinsel ilişki ile birlikte çiftlerde hamile kalma korkusu da başlar. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde emzirmenin gebelikten korunmada önemi büyüktür. Ancak bu etki, annenin beslenme durumuna, emzirme sıklığına ve bebeğe ek besin verilmesi gibi etkenlere bağlıdır. Doğumdan 6 aydan sonra veya annenin adet görmesi gibi durumlarda gebelik şansı artar. Tam korunma sürekli emziren kadınlarda 10 hafta için geçerlidir. Hiç emzirmeyen veya aralıklı emziren kadınlar ise doğum sonrası 3. haftada korunma yöntemlerini uygulamaya başlamalıdırlar.

  • Doğum Kilolarından Kurtulma

    Doğum Kilolarından Kurtulma

    Doğum sonrası kilolarınız için endişe etmeyin. Doğru adımları izleyerek kısa sürede eski formunuza kavuşabilirsiniz.

    Doğumdan sonra kalan kiloları vermek, tüm annelerin hedefidir. Ama süt vermek ve sütün bol olması da annelerin hayalidir. Peki, hem bol ve çok süte sahip olup hem de kilolardan kurtulmak mümkün olabilir mi?

    Hamilelikte aldığınız kilolar can sıkıcıdır ve anne adayı, doğum sonrası bu kilolardan hemen kurtulacağını sanar. Bir yandan bol süt olması için tatlılar, helvalar, şekerli sular tüketmeye teşvik edilen anne, ikilemde kalır. Uzmanlar, bunun çözümünün yeterli ve dengeli beslenmeden geçtiğini, ekstradan tatlılara yüklenmenin doğru olmadığını belirtiyor.

    İlk 6 ay, bebeğin anne sütü ile beslenmesi zihinsel ve fiziksel gereksinimi için oldukça önemli. Bu zaman aralığında zayıflamak için yapılan girişimler ise, sizi hayal kırıklığına uğratabilir. Sakin olun, çünkü bu kilolardan kurtulacaksınız.

    Kilo vermenin şartları var

    -İlk 6 ay bebeğin beslenmesi esas alınmalı.

    -Annenin günlük kalori ihtiyacı emzirme döneminde 500-600 kalori artıyor. Bunu tek başınıza hesaplayamayabilirsiniz. Bunun için bir diyetisyene başvurmalısınız.

    -Kilo vermek için kalorisi düşük olan ama süt yaptığına inanılan yiyeceklere yönelmemek gerekir. Aç kalmamak esas alınmalıdır. Sütünüzün kalitesi düşer.

    -Yaygın olarak dillerde dolaşan diyetlere itibar etmemek gerekir. Sütün azalması ve kalitesinin azalması demek, bebeğinizin sağlığı demektir, unutmayın.

    -Kilo vermek için yapılması gerekenler

    -Bebeğinizi bol bol emzirin. Süt vererek ekstradan 700 kalori harcarsınız. çok emzirmek ve çok süt üretimi kilo kaybına destektir unutmayın.

    -Haftada yarım kiloyu aşmayacak şekilde kilo kaybını hedefleyin. Daha fazla verilen kilolar süt salınımını olumsuz etkileyecektir.

    -Dengeli beslenme hedeflenmelidir. 3 ana ve 3 ara öğün şeklinde protein, karbonhidrat ve yağ yönünden dengeli olarak mönü oluşturulmalıdır.

    -Günlük sıvı miktarı çok önemlidir. çorba, ayran, meyve suyu alımı ile sıvı kaybı dengelenmelidir.

    -Posalı yiyecekler bolca tüketilmelidir. Sebze, meyveler, kuru baklagillere ağırlık verilmelidir.

    -Fiziksel aktivite için hafif tempolu yürüyüşler idealdir.

    -Tek başına tüketilerek kilo verdiren, yağları eriten besin yoktur. Bu tip beslenmekten annelerin kaçınması gerekir.

    Womenist

  • Bebek Odası 2012 Dekorasyon Önerileri

    Bebek Odası 2012 Dekorasyon Önerileri

    Bebek odası için farklı tasarımlar, Bebeğiniz daha dünyaya gelmedi ve şimdiden onun için özel bir oda hazırlamak mı istiyorsunuz? Ya da bebek odasının tasarımını beğenmediğiniz yeni bir dekorasyon planı düşünüyorsanız galerimize göz atın…

    bebek odaları 2012 dekorasyon

  • Bebek Mobilyaları

    Bebek Mobilyaları

    Bir bebek odasında olması gereken mobilyalar; elbise dolabı, bebek karyolası, emzirme koltuğu ve raflardır. Unutmayalım ki, odadaki mobilya düzeni her zaman bebeğin ve annenin hareketlerini kısıtlamayacak şekilde olması gerekmektedir. Bebek odasındaki mobilya seçimine dikkat etmemiz gereken konular sırasıyla şunlardır;

    – Alacağınız mobilyaların kaliteli olmasına dikkat ediniz. Unutmayın ki, ucuz olsun diye alacağınız mobilya size daha pahalıya mal olabilir. Kaliteli mobilya hem kolay yıpranmaz hem de kullanılan yapı sayesinde sağlıklıdır.
    – Çocuğunuzun küçük kalmayacağını unutmayın. Bir gün büyüyecek. Onun için elbise mobilyalarını fazla küçük almayın. Özellikle elbise dolabını küçük ölçülerde ve az derinlikte almayın. Mobilyaları büyük aldığınızda, çocuğunuz büyüdüğünde de kullanabilir.
    – Mobilyalarınızı sivri köşeli almayın. Yuvarlak ve oval köşeli mobilyaları tercih ediniz. Bebeğinizin çarpması durumunda kendisine zarar vermemesi için.
    – Mobilyalarda mümkün olduğunca cam olmamasına dikkat ediniz. Çünkü yine herhangi bir çarpa olasılığında çocuğunuz zarar görebilir. Ama illaki cam olsun diyorsanız, kırılmayan camlardan kullanabilirsiniz.
    – Duvara monte edilen raflar küçük odalar için idealdir. Yalnız dikkat edilmesi gereken, rafları asacağınız yerin iyi seçilmesidir. Çocuğunuz asılıp indiremeyeceği, kafasını vurmayacağı ve sizin içeride dolaşırken çarpmayacağınız bir yere monte edilmelidir. Monte ederken de mutlaka sağlam monte etmeniz gerekmektedir. Zira raflar çocuğunuzun üstüne düşebilir.
    – Mümkün olduğunca bebeğinizin odasındaki mobilyalar, çocuğunuzun asılıp indiremeyeceği türden ve duvara monte edilmiş olsun.

    Bebek Karyolası
    Bebeğinizin karyolasındaki parmaklıklar, bebeğinize zarar verecek şekilde olmamasına dikkat edin. Parmaklıklar kaldırılıp indirilebilecek şekilde olmasında fayda vardır. Bu sistem için iyi bir mekanizma lazımdır. Özellikle parmaklıkların açılıp kapanmasını sağlayan sustaya, bebeğiniz elini sıkıştırabilir. Yatağın kenarlıkları, bebeğinizin düşmeyeceği ve atlayamayacağı yükseklikte olması gerekmektedir. Parmaklıklar mümkün olduğunca sağlam olsun. Sunta türü ağaçlar yerine sağlam, birinci sınıf kuru tahtalar tercih edilmelidir.

    Elbise Dolabı
    Belki en çok harcamayı elbise dolabı için yapacaksınız. Fakat elbise dolabının da kalitelisini almalısınız. Özellikle kapılarının açılıp kapanmasının rahat olmasına ve ağır olmamasına dikkat etmelisiniz. Elbise dolabını monte ederken, tekrar sökülüp takılacağını düşünerek, arka kapaklarını çivi ile değil de vida ile sıkmanızda yarar vardır. Bebeğinizin elbise dolabı, tasarım açısından güzel ve kullanışlı olması lazımdır. Dolabın bir kısmına oyuncakları koymak için de kullanabilirsiniz.