Etiket: bebek sağlığı

  • Bebeklerin Sağlığını Tehdit Eden Unsurlar Nelerdir?

    Bebeklerin Sağlığını Tehdit Eden Unsurlar Nelerdir?

    Bebeklerin sağlığının korunması için anne babaların ve tüm sosyal çevrenin oldukça dikkatli olması gerekmektedir. Öncelikle bebeklerin sağlığını olumsuz yönde etkilediği söylenen bir yanlış bilgiden bahsetmek gerekmektedir. Bebekler x ray cihazlarının herhangi bir kanserojen etkisi bulunmamaktadır. Fakat yine de içi rahat etmeyen anne babalardansanız görevlilerden rica ederek xrayden geçmeden toplu mekanlara girebilirsiniz. Tıbbi olarak kanıtlanmış herhangi bir zararının olmadığı dile getirilmelidir.

    Bebeklerde Vitamin Eksikliği

    Bebeklerde aft vitamin eksikliğinin ve kan değerlerindeki düşüklüğün en önemli simgelerinden bir tanesidir. Ağızda çıkan bu küçük yaralar derinin içerisine işlemektedir. Bebeklerin annelerini emmelerini bile etkilemektedir. Aftların herhangi bir bulaşıcılığa sahip olmadığının da ek olarak dile getirilmesi lazımdır.

    Bebeklerin Sağlığını Tehdit Eden Unsurlar Nelerdir? | 1

    Bebeklerde alerji ortaya çıkaran besinlerden uzak durmak da sağlık bakımından denetlemesi gereken noktaların başında gelmektedir. Alerji ortaya çıktığı zaman bebeklerde cilt yapısında olumsuzluklar meydana gelebilmektedir. Bu nedenle bebeğinizin hangi ürünlere alerjisi olup olmadığını net olarak aklınızda tutar ve beslenme planını da buna göre hazırlarsanız sorunsuz bir biçimde gelişimini tamamlamasını sağlayabilirsiniz.

    Bebeklerde Bulaşıcı Hastalıklar

    Bebeklerde amip özellikle toplu yerlerde sıklıkla meydana gelen salgınlardandır. Amip çocukların hem sindirim hem de beslenme sistemlerini olumsuz yönde etkileyen hususların başında gelmektedir. Hem diyare hem de kusma ile seyreden bu hastalığın içme sularından kapıldığı ve bulaşıcı bir niteliği olduğu da uzmanlar tarafından vurgulanmaktadır.

    Bebeklerin Sağlığını Tehdit Eden Unsurlar Nelerdir? | 2

    Bebeklerde ateş de amip rahatsızlığının parçalarından bir tanesidir. Amipten kurtulabilmek için doktorunuza başvurmalı ve günlük hayatınızda bebeğinizin tabi olduğu hijyeni en üst seviyeye çıkarmalısınız.

    Bebeğim ateşlendi ne yapmamız gerekiyor? Tıklayın !

    Bebeklerde Alerji Nasıl Önlenir? Tıklayın !

    Çocuklarda Vitamin Kullanımı Gerekli Mi? Tıklayın !

    Bebeklerde Cilt Sorunları Nasıl Aşılmalıdır? Tıklayın !

    Bebeklerde Gaz Yapan Besinler Ve Gaz Problemi Nasıl Geçer? Tıklayın !

  • Bebeklerde Gaz Yapan Besinler Ve Gaz Problemi Nasıl Geçer?

    Bebeklerde Gaz Yapan Besinler Ve Gaz Problemi Nasıl Geçer?

    Anne ve babaların en büyük kabuslarından biri olan bebeklerde gaz problemi bebeği oldukça rahatsız eden bir durumdur. Bebeklerde gaz problemi neden olur sorusuna net cevap ise; annenin yediği besinler ve bebeğin tükettiği besinler üzerine olmaktadır. Buna dayalı olarak bebeğin gazını çıkarmak için neler yapmalı ve ek olarak bebeklerde gaz yapan besinler hangileridir üzerine sizlere bilgiler sunacağız.

    BEBEKLERDE GAZ YAPAN BESİNLER

    Anne Sütü: Bebeğe ilk 6 ay boyunca anne sütü verilmesi birçok doktor tarafından kesinlikle tavsiye edilmektedir. Zeka gelişimi için oldukça önemli olan anne sütü içerisinde bebeğe gerekli olan tüm besin ve vitamin kaynakları bulunmaktadır. Fakat bu duruma anne sütünün bebeklerde gaz oluşmasını da tetiklediğini söyleyebiliriz. Bunun en büyük nedenleri arasında annenin tüketmiş olduğu sigara, alkol, gazlı içecekler, kahve ve turunçgiller tüketimi üzerine olmasıdır. Bebeğinizi emzirdiğiniz süre zarfınca yani ilk 6 ay boyunca kesinlikle bebeklerde gaz yapan yiyecekler ve içecekler gibi tüketim kaynaklarından uzak durmalısınız.

    İnek Sütü: Bu besin kaynağı hem anne için hem de bebek için gaz yapan bir besindir. Bu nedenle bebeğiniz 1 yaşına gelene kadar inek sütünün verilmemesi birçok doktor tarafından önerilmemektedir. Emzirdiğiniz süre zarfınca hiç inek sütü verilmemesi gerekmekte olup, bebeğiniz 1 yaşına kadarda inek sütünden uzak durmalıdır.

    Yoğurt: Kemik gelişimi için de ve bebek gelişimi içinde oldukça yüksek bir potansiyele sahip olan yoğurt bazı durumlarda içerisinde barındırdığı laktozdan ötürü gaz yaratabilmektedir. Bebeklerde gaz yapan besinler sınıfında yer yoğurtları bebeğinize vermeyin. Bunun için laktozsuz veya probiyotik yoğurtlar tercih edebilirsiniz.

    Sebze ve Meyveler: Enginar, brokoli, Brüksel lahanası, lahana gibi sebzeler ve elma, erik, şeftali, armut gibi gaz yapan meyveleri de bebeklere 1 yaşına kadar vermeyin.

    Bebeklerde Gaz Yapan Besinler Ve Gaz Problemi Nasıl Geçer? | 3

    BEBEKLERDE GAZ PROBLEMİ NASIL GİDERİLİR?

    Bebeğinizde gaz problemi var ise kendisini rahatlatmak için aşağıdaki yöntemi uygulayabilirsiniz.

    1. Bebeği sırt üstü olacak şekilde kendisine zarar gelmeden yatırın.
    2. Her iki bacağını tutarak zarar vermeden bisiklet pedalı çevirir gibi ayaklarını hareket ettirin.
    3. Yüzükoyun bir biçimde bebeğinizi kucağınıza alarak sırtını dairesel hareketler eşliğinde sıvazlayın.
    4. Omzunuzda dik duracak şekilde tutarak sırtına hafifçe vurun.

    Bebeklerde Gaz Sancısı Problemi için Tıklayın !

    Emzirme Döneminde Bebeğe Gaz Yapan Yiyecekler için Tıklayın !

    Emziren Annelerde Gaz Yapan Yiyecekler Listesi için Tıklayın !

  • Bebeklerde Burun Tıkanıklığı Tedavisi

    Bebeklerde Burun Tıkanıklığı Tedavisi

    Yetişkinlere nazaran bebeklerde solunum durumları daha zorlu geçebiliyor. Buna yönelik bebeğinizin burun tıkanıklığı üzerine önlemler alabilmek için, öncelikli olarak buna sebep olan etkenler hakkında da bilgili olmanız gerekmektedir. Bu duruma örnek verecek olursak; bebeğinizin daha rahat nefes alabilmesi için yaratacağınız ortamın hava düzeyinin nem seviyesi %50 oranlarında olmalıdır. Buna yönelik konumuzun devamında bebeklerde burun tıkanıklığı neden oluşur veya bebeklerde burun tıkanıklığı tedavisi ile ilgili merak edilen sorulara cevaplar sunacağız.

    Bebeklerde Burun Tıkanıklığı Belirtileri Nelerdir?

    • Bebeklerde soluk alma yolu sadece burundan gerçekleşir, öte yandan bebekler ilk 6 aylık kapsamda ağızdan nefes alma becerisine sahip olamamaktadırlar. Buna yönelik yetişkinler gibi ağızdan nefes alıp burunda soluma yapamadıkları için büyük sıkıntınlar yaşayabilmektedirler.
    • Uyku durumları bozulur, uyuyamama seansları ortaya çıkabilir.
    • Nezle veya benzeri bir alerjik hastalık üzerine burunların iyice tıkanmasıyla farklı durumlar ortaya çıkabiliyor. Bu kapsamda kulak enfeksiyonu gibi durumlar ortaya çıkabiliyor.
    • Yemek yemekte isteksizlik ve huysuzluk gibi durumlar ilk belirtiler kapsamında yer almaktadır.
    Bebeklerde Burun Tıkanıklığı Nasıl Açılır Geçer?
    Bebeklerde Burun Tıkanıklığı Nasıl Açılır Geçer?

    Bebeklerde Burun Tıkanıklığı Tedavisi

    • Bebeklerde oluşan burun tıkanıklığına karşın en doğal ve en iyi seçim serum fizyolojiktir. Bu çözüm yolunu her 2 saatte bir bebeğinizin burnuna damlalar halinde uygulayarak burnunu açabilirsiniz. Tamamen doğal olan bu yöntem bebeğinizin daha rahat ve sağlıklı nefes alabilmesini sağlayacaktır. Hiçbir zararı bulunmayan bu yöntem, aynı zamanda bebeğinizin birtakım diğer sorunlarına da çözümler bulabilirsiniz.
    • Uyku halinde olan bebeklerin yatış pozisyonları burun tıkanıklığı konusunda önemli olmaktadır. Buna yönelik bebeğinizin burnu tıkalı olduğu zamanlarda yatış pozisyonu sırtın dik olmasıyla uygulanmalıdır.
    • Havadar bir ortamda bebeğinizin bulundurulması burun tıkanıklığı için karşıt bir önlemdir.
    • Öncelikle uzman kontrolünde olmak üzere lavanta yağını kullanarak bebeğinizin rahat nefes alabilmesini sağlayabilirsiniz. Nefes açıcı yağlar kapsamında yer alan lavanta yağı birçok soruna da iyi gelmektedir.
    • Genellikle çocuk ve yetişkin sınıfının sıklıkla kullanmakta olduğu antihistaminikler ve dekonjestan gibi burun tıkanıklığına yönelik ilaçlar bebekler için uygun olmamaktadır. Bu ürünü bebeğiniz üzerinde asla kullanmamalısınız.

     

    Yenidoğan Bebeklerde Burun Tıkanıklığı Nasıl Açılır? Tıklayın !

    Bebeklerde Burun Tıkanıklığı ve Temizliği için Tıklayın !

    Bebeğimin Burnu Tıkalı Nasıl Açabilirim? Tıklayın !

    Bebeklerde Öksürük Nasıl Geçer? Tıklayın !

    En Kolay Bebek Uyutma Yolları için Tıklayın !

    Yeni Doğan Bebekler Nasıl Yıkanmalıdır? Tıklayın !

    Bebeklere ıhlamur verilir mi ? Faydaları nelerdir? Tıklayın !

  • Bebeklere Rezene Çayı Verilir Mi? Rezene Çayı Bebeğe Nasıl Verilir?

    Bebeklere Rezene Çayı Verilir Mi? Rezene Çayı Bebeğe Nasıl Verilir?

    Rezene, kolik ve sindirim zayıflığı olan çocuklar, bebekler için mükemmel bir bitkidir. Bebeklere rezene çayı nasıl verilir? makalemizde bebeğine bu çayı içirmek isteyen annelere bilgiler verdik. Rezenin bebeklere faydaları saymakla bitmez, sindirimi rahatlatıp, yiyeceklerin daha kolay hazmedilmesini sağlar, karın ağrısı, gastrointestinal sistem, şişkinlik ve gaz spazmını rahatlatma amacıyla kullanılan en pratik ve en güvenli doğal ilaçlardandır.

    Yalnız doktorunuza danışmadan asla bebeğinize veya çocuğunuza bu çayı içirmeyin. Bebeklere Yeni Doğan Bebeğe Rezene Çayı Verilir mi? 1 Aylık bebeğe rezene çayı verilir mi? Bebeğe rezene çayı nasıl hazırlanır?

    Rezene çayı yapmak için 1 bardak kaynar suya 1 veya 2 tatlı kaşığı ezilmiş rezene tohumu atın, kapağını kapatıp, 15-20 dakika demlemeye bırakın. Süzgeçten geçirip için.

    Bebeklerde gaz sancısı için rezene;

    Bebeklere rezene çayı nasıl yapılır? Kolik olan bebeklere(gazlı bebeklere) rezene çayı yapmak için; 2 çay kaşığı catnip bitkisi, 2 çay kaşığı nane, 1 çay kaşığı rezene tohumu, 1 çay kaşığı papatyayı karıştırıp, bir bardak kaynar suya atın ve 15-20 dakika demlemeye bırakın. Gün boyu bebeğinize ara ara içirin. Tarifini verdiğimiz bu çay emziren anneler ve gazlı bebekler tarafından içilebilir.

    rezene_cayi_bebeklere_nasil_verilir (1)

    2007 yılında Paula Gardiner tarafından ‘Amerikan Pediatri Akademisi Dergisinde’, yapılan çalışmada bebeklere günde 3 kez 1 çay bardağı Alman papatyası, mine çiçeği, meyan kökü, rezene ve naneden oluşan bitkisel çay verildi ve 8 gün için bebeklerin yüzde 57’sinde gaz sorunu ortadan kalktı.

    Dozaj
    Bitkisel tıbbi ürünler yapan bilimsel bir temeli firma olan ESCOP 0-1 yaş bebekler için günde toplam 1-2 tatlı kaşığı dövülmüş rezeneden oluşan çayın, günde 3-4 defa güvenle verilebileceğini bildiriyor. Yani kısaca bebeğinizde gaz, kolik geçmiyorsa 1 bardak kaynar suya 1 tatlı kaşığı rezene atıp 10-15 dakika demleyin ve ara ara gün boyu bu bir bardak çayı içirin.

    Emziren Annelerde Gaz Yapan Yiyecekler Listesi Tıklayınız

    ABD’de yapılan araştırmalara göre, rezene, “genel kabul görmüş olarak güvenli bitkiler” statüsüne sahip olarak tanımlanmıştır. Çocuklar tarafından da rezene çayının içilmesinde bir mahsuru olmadığı bildirilmiştir.

    ABD’nin Ünlü Doktoru Peters Aile Sağlığı Rehberi kitabında bebeklerde gaz nasıl geçer? konusunda okuyucularına bazı tavsiyelerde bulunmuştur. Bebekler inek sütü olan formula mamalara karşı duyarlıdır, bebekte alerjiye neden olabilir, bu nedenle inek sütü, keçi sütü bebekler için uygun gıdalardan değildir. Emziren annenin gaz yapan yiyecekler yemesi de bebekte gaza sebep olan etmenlerdendir.

    İlgili Konular;

  • Bebeklerde Kabızlık Çözümleri

    Bebeklerde Kabızlık Çözümleri

    Sürekli ağlayan ve hazımsızlık sıkıntısı çeken bebekler her anne baba için oldukça üzüntü vericidir.Peki bebeklerde kabızlık için ne yapılmalı yada kabızlığa ne iyi gelir. Bebeklerde kabızlık çözümleri sorununu hızlıca çözebilecek öneriler yazımızda.

    Bebeklerde Kabızlık Çözümleri

    Bebeklerde kabızlık, dışkı sert, kuru ve bebeğin geçmesi zorlaştığında ortaya çıkar. Bu genellikle bebek katı gıdalar yemeye başladığında (yaklaşık beş ila altı aylıkken) oluşur. Seyrek görülen dışkılar mutlaka yumuşak oldukları sürece endişe verici bir neden değildir. Bebeğin kabızlığının önlenmesine yardımcı olmak için bebeğin beslenmesinde bazı önemler alabilirsiniz.

    Kabız Bebeklere Nasıl Gıdalar Verilmelidir

    Bebeklerde Kabızlık Çözümleri
    Bebeklerde Kabızlık Çözümleri

    Bebeğinize lif bakımından zengin besinler ile besleyin. Bazı katı yiyeceklerin muz, havuç ve pirinç tahıl gibi kabızlığı tetikleyebilir. Diğer gıdalar, makarna, armut, yulaf ezmesi ve arpa güveçleri gibi bebek kabızlığının önlenmesine yardımcı olabilir. Hangi gıdalarla beslenmesi konusunda emin olamıyorsanız doktorunuza danışabilirsiniz.

    Bebeklerde Kabızlık Çözümleri | 4
    Bebeklerde Kabızlık Çözümleri

    Bebeği aktif tutun. Düşük aktivite bağıırsaklar hareket etmediği için kabızlığa neden olabilir. Bebeğiniz kendi başına hareket edemiyorsa bacaklarını hareket ettirebilirsiniz. Bebeğin bacaklarını bisiklet çevirir gibi hareket ettirin. Bebeğinizin yukarı ve aşağı getirilmesi bağırsaklara yardımcı olabilir.

    Yemekten sonra bebeğin karnını masaj yapın. Hafif bir göbek masajı kabızlığı hafifletmeye yardımcı olabilir. Elininizi, karnın altındaki üç parmak genişliğinde olan bebeğin karnına koyun. Yavaşça basınç uygulayın.

    Bebeklerde Kabızlık Çözümleri | 5

     

     

    Bebekte Kabızlık Belirtileri

    Kabız bebekleri bağırsak hareketleri sırasında ağrı ve rahatsızlık duyacaktır. Bebek bezindeki dışkı normalde olduğundan daha sert ve daha kuru görünür, genellikle küçük kuru topaklar veya büyük kuru toplar gibi. Bu genellikle bir bebek katı gıdalar yemeye başladıktan sonra gerçekleşir.

    Bebeklerde Kabızlık Çözümleri | 6

    Doktorunuzla Konuşun

    Bebek diyet veya aktivite düzeyi ayarlamaları tarafından etkilenmeyen kalıcı ve şiddetli kabızlık yaşarsa, bir doktor kabızlık için altta yatan bir neden olup olmadığını değerlendirir. Kabızlık bebeklerde çok yaygındır, ancak bazı bebekler hipotiroidizm, gıda alerjileri veya diğer tıbbi durumların bir belirtisi olarak kabızlığa maruz kalabilirler. Hirschspring hastalığı(Kalın bağırsağın normalden geniş olması ve zamanla dahada büyümesi, genişlemesi durumudur.)  kabızlığa neden olabilir, ancak çok nadir görülen konjenital bir durumdur. Doktorlar genellikle hastalığa yakalanan bir bebeği doğumdan sonraki bir kaç hafta farkedebilir. Eğer tüm yöntemleri denediyseniz doktorunuzdan ilaç tavsiyesi isteyebilirsiniz.

    Bebeklerde Kabızlık Çözümleri | 7

    Bebeğin Bol Su ve Sıvı Gıdalar Tüketmesine Dikkat Edin

    Bebeğin vücut sıcaklığına dikkat edildiği gibi günlük su tüketimine de oldukça dikkat edilmesi gerekiyor. Özellikle sıcak havalarda bebeğinizin su tüketimini kontrol edin ve vücudunu susuz bırakmayın.

    Bebek dört aydan büyükse, bebeğe su veya meyve suyu verebilirsiniz. Meyve suları bağırsaklara sıvı çeker ve gevşemeye yardımcı olabilir. 60 ile 120 ml su, elma veya armut suyunun günde bir veya iki kez verebilirsiniz. Fakat doktorunuzla bebeğiniz için ne kadar su veya meyve suyunun bulunduğu konusunda konuşun. Bebeğe doktorunuza danıştıktan sonra hurma suyu da verebilirsiniz.

    Bebeklerde Kabızlık Çözümleri | 8

     

    Kullanılan ilaçlar

    Bebeklerin kullandıkları ilaçlar bazen kabızlığa neden olabilir. İlacı değiştirmek için doktorunuzla görüşün. Bebek ilaçların içindeki bazı maddeler karşı duyarlı olabilir.

    Kullandığınız formülün türünü değiştirin. Değişiklik yapmadan önce formülün içindeki değişiklikleri bebeğin çocuk doktoru ile görüşün. Doktor, bebeğin tıbbi geçmişi ve semptomlarına dayalı özel öneriler içerebilir. Bebekler, formül içindeki bazı bileşenlere kötü tepki verebilir. Taburelerin gevşetilmesine yardım etmek için formüle hurma suyu eklemenizi önerirseniz doktora danışabilirsiniz.

     

     

    Kaynak: Wikihow

  • Bebekte bu 6 reflekse dikkat

    Bebekte bu 6 reflekse dikkat

    Gözlerini dünyaya açtıkları anda korunmaya muhtaç olan bebekler, ufak reflekslerle kendilerini korumaya çalışıyor. Bebeğin eline dokunduğunuzda, parmaklarınızı kavraması ya da yüzüne yaklaştığınızda gözlerini kırpması da bu durumun göstergelerinden.

    Refleksler, kişilerin ani gelişen olaylara karşı verdiği istem dışı tepkiler. Bu içgüdüsel hareketler kişilerde doğumdan itibaren görülmeye başlıyor. Refleksler, özellikle bebekler için hayati öneme sahip. Bunların başında emme refleksi geliyor. Çünkü bir bebeğin yaşamını sürdürebilmesi için anne sütünü alabilme kabiliyetine sahip olması gerekiyor. Bu nedenle bebek, kimsenin bir şey öğretmesine ihtiyaç duymadan emme refleksi ile besleniyor.

    REFLEKSLER, BEBEK GELİŞİMİNDE ÖNEMLİ İPUÇLARI

    Bebekler için emme refleksi dışında önem taşıyan başka refleksler de olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hasan Ünlütürk, bunlar arasında arama-emme refleksi, moro sıçrama ve tonik boyun refleksi, yürüme, yakalama ve aksırma-öksürme refleksi olduğunu söyledi. Bu reflekslerin bebeğin santral sinir sisteminde herhangi bir problemin olup olmadığını gösteren ipuçları olduğunu aktaran Ünlütürk, bu nedenle bebeklerin doğumun hemen ardından mutlaka nörolojik muayenelerinin yapılması gerektiğini vurguladı. Dr. Ünlütürk, bebek gelişimi açısından önemli role sahip olan refleksler hakkında şu bilgileri verdi:

    ARAMA-EMME REFLEKSİ

    “Bebeğin doğumuyla görülen arama-emme refleksi, tamamen beslenme içgüdüsüyle ortaya çıkar. Dudak çevresine ya da yanaklarına dokunulduğunda bebek otomatikman yüzünü o yöne doğru çevirir ve emmeye hazırlık yapar. Bu refleks, 3 ile 7 aya dek sürebilir. Arama-emme refleksi daha uzun sürerse anne babaların çok dikkat etmesi gerekir. Çünkü 7 aydan fazla süren bu refleks, beyin hasarı habercisi olabilir. Arama-emme refleksinin hiç görülmemesi ise beyin sapında doğumsal bozuklukları, travma ve sinir sistemini içine alan ağır enfeksiyon durumlarını işaret edebilir.

    MORO (SIÇRAMA) REFLEKSİ

    Yeni doğan bebeklerin sağlıklı olduğunun bir göstergesi olan moro (sıçrama) refleksi, bebeğin duyduğu yüksek seslere ve ani hareketlere verdiği tepkidir. Cam veya kapıların hızla çarpması ya da bir cismin yere düşmesi durumunda bebeğin moro refleksi devreye girer. Bu refleks sonucu bebek, olduğu yerde sıçrar ve ellerini hızla göğsüne çeker. Sıçrama refleksi, genel olarak 3 aydan itibaren kaybolmaya başlar. Fakat bazen 6 aya kadar devam ettiği de görülebilir. Bu refleksin görülmemesi bebekte santral sinir sisteminin zedelenmesini ya da farklı bir hastalığın baskılandığının habercisi olabilir. Yanı sıra ani seslere ve hareketlere bebeğin tek bir kısmıyla (sağ ya da sol) tepki vermesi, hareket etmeyen diğer kol ya da bacakta sinir felcinin veya köprücük kemiğinde kırığın varlığını gösterebilir. Tek taraflı sıçrama refleksinin uzun sürmesi ise beyin hasarını işaret edebilir.

    YAKALAMA REFLEKSİ

    Avucuna ya da ayaklarına doğru parmak veya herhangi bir cisim uzatıldığında bebek, içgüdüsel olarak parmaklarını içeri kıvırarak cismi kavramaya çalışır. Bu durum yakalama refleksi olarak açıklanır. Bebekte bu refleks, anne karnındaki 28. haftada başlarken, doğduktan sonraki 2. ayda kendiliğinden kaybolur. Çünkü bebek, 2 aylıkken bilinçli olarak cisimleri yakalamaya başlar. Fakat bebeğin ayaklarındaki refleks 10. aya devam edebilir. Yine yakalama refleksinin görülmemesi gibi durumlarda sinirlerde oluşabilecek bozukluklardan şüphelenilebilir.

    TONİK BOYUN REFLEKSİ

    Yatar pozisyondaki bebeğin başı birden bire herhangi bir tarafa çevrildiğinde, otomatik olarak bebeğin kol ve bacağında dışa doğru açılma görülür. tonik boyun refleksi

    Denilen bu durum doğumdan 3 ya da 4 hafta sonra daha belirgin şekilde ortaya çıkar, 3 veya 4. ayda ise azalma gösterir. Bu refleksin 4 aydan daha uzun sürmesi serebral palsi hastalığını akıllara getirebilir.

    YÜRÜME REFLEKSİ

    Koltuk altlarından tutularak yere basması sağlanan bebeklerde adım atma eğilimi görülür. Gereken zamanda doğan bebekler ayak tabanlarını yere tam olarak basabilirken, erken doğan bebekler ayak parmaklarının ucunda yürümeye çalışır. Bu yürüme refleksi doğumdan sonraki 4. aydan itibaren kaybolur.

    AKSIRMA-ÖKSÜRME REFLEKSİ

    Yeni doğan bebekler hava yollarını açabilmek için yine içgüdüsel olarak aksırma-öksürme refleksi ortaya çıkarır. Bebekler bu refleks sonucu aksırarak üst, öksürerek ise alt solunum yolunu temizler. Bebekler bu refleksini ise yaşamları boyu kaybetmez.

  • Bebeklere şeker ve tuz ne zaman verilmeli?

    Bebeklere şeker ve tuz ne zaman verilmeli?

    Bazı anne-babalar, ek gıdaya geçtikten sonra bebeklerinin besinlerine tuz ve şeker ilave ediyor. Peki gerçekten bebeklerin tuz ve şekere ihtiyacı var mı, eksiklikleri bebek vücudunu etkiler mi ve bebeğin ek gıdaları tüketmesini sağlamak için tuz veya şeker ile tatlandırılması doğru mu? HABER: TÜLAY KARABAĞ

    Bebeklere şeker ve tuz ne zaman verilmeli?

    Bebek beslenmesinde tuz ve şekerin yeri olmadığını belirten, bebek gıdalarına tuz ve şeker eklenmesinin de son derece sakıncalı olduğunu dile getiren Diyetisyen Ayşe Tuğba Şengel, ntv.com.tr’ye yaptığı açıklamada, bebeğin ilk 6 ayında sadece anne sütü ile beslenmesinin çok önemli olduğunu söyledi.

    6 aydan önce hiçbir ek besine başlanmaması gerektiğini aktaran Şengel, anne sütünün 6 aya kadar bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşıladığına dikkat çekti, “6 aydan sonra ek gıdalara geçilebilir. Ancak bebeğin tüketmesini sağlamak için hiçbir ek gıda tuz veya şeker ile tatlandırılmamalıdır” uyarısında bulundu.

    TUZ BEBEĞİN KALP VE BÖBREKLERİNİ BOZABİLİR

    “Bebeklerin 1 yaşından önce tuza ihtiyaçları yoktur” diyen Şengel’in verdiği bilgiye göre, tuz tüketimi bebeğin hassas olan böbrek işlevini bozabilir, kan basıncını yükseltebilir. Fazla oranda salça ve tuz içeren besinlere özellikle dikkat edilmeli. Bisküvi, pizza ve şarküteri ürünleri fazla tuz içerdiğinden bebeğin böbrek ve kalp sağlığını tehlikeye atabilir.

    BEBEĞE NE ZAMAN, NE KADAR TUZ VERİLMELİ?

    Bebeklerin 1 yaşından önce doğal yolla besinlerin içerdiği tuzdan aldığını, ilave tuza ihtiyaç kalmadığını dile getiren Diyetisyen Şengel, “1 yaşından itibaren bebeklere en az miktarda tuz verilmelidir. Dünya Sağlık Örgütünün belirlediği oranlarda iyotlu tuz tüketimi troit hormonunun oluşması için gereklidir. 1 yaşından küçük bebekler 1 gramdan az, 1-3 yaş arası çocuklar ise 1,5 gramdan az tuz tüketebilir. Sıfır tuz tüketimi yetişkinlerde ve çocuklarda troit hastalıklarına yol açacağı için önerilmez” ifadesini kullandı.

    BEBEĞİNİZİ NEDEN ŞEKERDEN UZAK TUTMALISINIZ?

    0-3 yaş arasının hem çocuğun beslenme tarzının hem de vücut yapısının oluşacağı en önemli dönem olduğunu kaydeden Şengel, bu yaşlarda kazanılan alışkanlıkların bebeğin ileride karşılaşacağı hastalıklar hakkında bilgi verdiğini söyledi ve şöyle devam etti:

    ŞEKERİN BEBEĞİN GELİŞİMİNDE HİÇBİR ETKİSİ YOK

    “Basit şeker bebeğinizin gelişimi için hiçbir etkiye sahip olmayan bir besindir. Sadece enerji içerir ve lezzetli bir tat olması nedeniyle bağımlılık yapabilir.

    Şeker, diyabet başta olmak üzere birçok hastalığın oluşumunda rol oynar. Bebeğinizin böyle bir besini bilmemesi kesinlikle hiçbir soruna yol açmayacaktır ancak 1 yaşından sonra az da olsa tuz tüketimi gereklidir.”

    Bebekken şekerin tadını öğrenmeyen çocuğun yapay şeker içeren bisküvi, çikolata, kek gibi besinlerden okul çağı yaşına kadar uzak tutulabileceğini aktaran Şengel, “Evde pekmez, bal ile yapılmış kek, kurabiye gibi besinler ile çocuğun karbonhidrat ihtiyacını karşılayabilirsiniz. Okul çağında diğer çocuklarla bir arada olduğu için istemeden de olsa basit şeker içeren yiyeceklere maruz kalacaktır. Ama siz çocuğunuzun beslenme tarzınızı o yaşa kadar çoktan oluşturmuş olmalısınız” dedi.

    “NE YAPALIM, ÇOCUK İSTİYOR” DEMEYİN

    Bazı ailelerin, “Ne yapalım, çocuğun canı istiyor veya başka bir şey yemiyor” gibi gerekçeler ürettiklerini belirten Şengel, sözlerini, çocuğu şekerli gıdalardan uzak tutmak isteyen ailelere önerileriyle tamamladı:

    Çocuk ilk beslenme alışkanlıklarını aile içinde kazanır. Aile bireyleri ve çevresindekiler çocuğa şekerli besinler vermezlerse çocuk bu tadı bilmeyecektir. Yani aile rol modeldir. Çocuk evde şeker tüketme alışkanlığı kazanmazsa, hiç tüketmediği bir besini tüketme eğilimine girmez, alışkanlığı oluşan çocuk reklam veya okul çevresinden de etkilenmez.

    YAPAY ŞEKERE ALIŞAN ÇOCUK MEYVEYİ BEĞENMİYOR

    Şeker ihtiyacı taze veya kuru meyveden karşılanmalıdır. Evde doğal şeker içeren bal, pekmez gibi besinler ile alternatif tatlılar yapılabilir ama her gün bu tür besinler tüketmek alışkanlık haline getirilmemelidir. Son bir araştırmada yapay şeker tüketen çocukların doğal meyvenin şekerini beğenmedikleri ortaya çıkmıştır. Her gün mutlaka meyve ara öğünü yapılmalıdır.”

  • Bebekleri ayaklarından öpmeyin!

    Bebekleri ayaklarından öpmeyin!

    Bebeklerin hasas tenine zarar vermemek için çoğu kişi öpmek için ayaklarını seçer. Ancak bebeklerin ayaklarından öpülmesi onlar için tehlikeli olabilir. İşte bebekleri ayaklarından öpmenin zararları

    Bebekleri alnından ya da yanaklarından öpün

    – Çocuklar ayaklarından öpülmez. Zira ayakları öpülen çocuk, hissettiği ‘anormal’ değerlilik hissi ile kıskançlığa meyleder. Böylesi çocuklar anne babalarının kardeşlerine yönelmesinden rahatsız olur. İlgiyi kaybetme kaygısı anormal derecede ilgi ile sevilmiş çocuklarda sıklıkla görülür.

    – Çocuk boynundan öpülmez. Bu, çocukta aşırı hassasiyet kazandırır. Çocuk dudaklarından öpülmez. Bu, hijyenik değildir. Nefes ve ağız yolu ile kapılan enfeksiyonlarda dudaktan öpmenin rolü oldukça yüksektir.

    Bebekleri ayaklarından öpmeyin! | 9

    – Bir de çocuk yanaktan öpülebilir. Öpülürken çocuğun kafası tutulmamalıdır. Sürekli öpülme çocuğun başkalarını memnun etme hissini oluşturuyorsa, bu durum kişilik gelişimini aksatır. Çocuk başkalarını memnun etme aracı olarak öpmeyi veya öpülmeyi kullanmamalıdır.

    – Bunun yanı sıra, çocuk genital bölgesinden öpülmez. Bu, mahremiyet hissi kazanabilmesi ve tacizden korunabilmesi için gerekliliktir.

  • Bebeklere bitki çayı uyarısı

    Bebeklere bitki çayı uyarısı

    Bebeklere bitki çayı verilir mi ? Bebeklere bitki çayı uyarısı !! Kolik ve gazlı bebeğe rezene, uyumayana papatya, çok öksürene ıhlamur… Bunlar annelerin bebekleri ile yaşadıkları sıkıntılarda en çok tercih ettikleri alternatif yöntemler. Ancak uzmanlar uyarıyor; bitki çayı deyip geçmemek gerek, her bitki ilaç niteliğinde, hekime danışmadan kesinlikle kullanılmamalı.

    Bebeklere bitki çayı uyarısı

    Bebeklere bitki çayı uyarısı | 10

    Bebeklerde bitki çayı kullanımı giderek yaygınlaşıyor.

    Gaz giderici olarak rezene ve anason, uykusuzluğa karşı papatya, öksürük ve soğuk algınlığı içinse adaçayı ve ıhlamur en çok tercih edilenlerden.

    Ancak uzmanlar, bir hekime danışmadan bitki çayı kullanımının hayati sonuçlar doğurabileceği yönünde uyarıyor.

    Doğal içerikli bitki çaylarını dahi kullanırken çocuğa bir ilaç verildiğinin unutulmaması gerektiğini belirten Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. İncilay Üstündağ, “Bu bitkilerin içinde alerjik reaksiyon yaratanlar var, toksik etkisi olanlar var, zehirli etkisi olanlar var. Adaçayı çok kullanıyoruz ama biz bunu 2 yaş altı çocuklarda ve gebelerde hiç önermiyoruz çünkü adaçayı östrojen içerir. Bazı papatya türlerinin de çok zehirli olduğunu hatırlamamız gerekir” dedi.

    BİTKİ ÇAYLARI DOĞRU KULLANILIRSA YARARLI OLUR 

    Bitki çaylarının hekim danışmanlığında ve doğru formülle kullanıldığında ise önemli bir yardımcı olduğunu belirten Dr. Üstündağ, “İlk 6 ayda lütfen anne sütü dışında hiçbir şey vermeyin. 6 aydan sonraki bebeklerde nezle, öksürük, soğuk algınlığında ıhlamur çayı kullanılabilir. Burada dikkat etmemiz gereken şey; açıkta satılan bitkileri değil biraz daha formüle edilmiş, çay haline getirilmiş şeylerden demleyerek kullanalım, kaynatmayalım ve aşırıya kaçmayalım” diye konuştu.

     

    Kaynak: ntv.com.tr

  • Arabalardaki bebek koltukları kalbi durdurabilir

    Arabalardaki bebek koltukları kalbi durdurabilir

    Araç içi bebek koltukları hayat kurtarıyor. Ancak Doç. Dr. Defne Kaya, 1 yaşından küçük bebeklerin 30 dakikadan uzun süre araç içi bebek koltuğunda kalmasının, bebeğin kalbini durdurabileceğini söyledi.

    Uzmanlar, 1 yaşından küçük bebeklerin omurga sağlığının korunması, solunum ve kalp sağlığının tehlikeye atılmaması için, araç içi bebek koltuklarının 30 derece eğimli olmasına, yolculukların ise 30 dakikadan fazla olmamasına dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor.

    Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Doç. Dr. Defne Kaya da, 1 yaşından küçük bebeklerin, araç içi bebek koltuklarında 30 dakikadan daha uzun süre oturtulmasının kalbi durdurabileceğini aktardı.

    Bir araştırmaya göre 40 derece eğime sahip araç içi bebek koltuklarında yarım saatten daha fazla oturanların, yatan bebeklere oranla kalp hızları ve soluklarının arttığını, kandaki oksijen seviyesinin de düştüğünü söyleyen Doç. Kaya, şöyle konuştu:

    bebek_koltuklari

    “Araştırmayla; 1 yaşından küçük 40 bebeğin; solunum frekansı, kalp hızı, kandaki oksijen ve karbondioksit seviyelerinin, araçların hareket hızlarına ve bebek koltuklarının eğimlerine göre değişimleri ölçüldü. En az olumsuz etkinin araba hareketsiz iken 30 derece eğimli araç bebek koltuğu ortaya çıktı. Buna karşın araba hareketsiz olsa bile 40 derece eğimli koltuğun bebeğin solunum frekansını ve kalp hızını artırdığı belirlendi. Saatte 50 km hızla giden bir araçta ise 40 derece eğimli bebek koltuğunda yolculuk yapan bebeğin vücudundaki oksijen miktarı %5 düşüyor.”

    “BEBEĞİN YÜZÜNÜ, HARAKETLERİNİ VE NEFESİNİ DÜZENLİ KONTROL EDİN”

    Doç. Dr. Defne Kaya, yolculuk sırasında bebeklerin sağlığı açısından ebeveynlerin dikkat etmesi gereken noktalara değindi ve şu önerilerde bulundu:

    “Bir yaşından küçük bebeklerin omurga sağlığının korunması, solunum ve kalp sağlığının tehlikeye atılmaması için araç içi bebek koltuklarının 30 derece eğimli olmasına, yolculukların 30 dakikadan fazla olmamasına dikkat edilmeli. Ayrıca bebeğin yüzü, hareketleri ve nefesi düzenli olarak kontrol edilmeli.”