Etiket: baş ağrısı

  • Orgazmik baş ağrısı hakkında her şey

    Orgazmik baş ağrısı hakkında her şey

    Bu yüzden cinsel hayatı bitenler mi ararsınız, eşine artık korkarak yaklaşanları mı?

    Orgazmik baş ağrısı hakkında her şeyi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Ertaş ile Ankara Özel TOBB ETÜ Hastanesi’nden Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Zülküf Önal’a sordum…

    – Orgazm sırasında yaşanan şiddetli baş ağrısının nedeni ne?

    Prof. Dr. M.Z.Önal: Bir çok nedeni olabilir. Baş ağrısına yönelik olarak hastanın öyküsü ve muayenesi, nedeni konusunda oldukça yararlı olabilir. Fakat bazen ileri tetkik yöntemlerine başvurmak zorunda kalabiliriz. Ancak nedeni olmayacağı gibi; hipertansiyon, boyun fıtığı, Arnold-Chiari malformasyonu, subaraknoid kanama gibi nedenler de sayılabilir. Bu tip ağrılar sıklıkla migren grubu içinde değerlendirilir.

    – Bildiğimiz baş ağrısından farklı ve çok şiddetli olduğunu söylüyor hastalar. Tıp nasıl tarif ediyor bu ağrıyı?

    Prof. Dr. M.Z.Önal: Bu ağrıların, gerçekten korkutucu şiddette olduğunu ifade ediyor hastalar. Hastalar beyinlerinin içinde bir şeylerin patladığı hissine kapılabiliyor. Ağrı aniden başlayan, başın genellikle tek tarafında, ancak iki tarafında da hissedilebilen, zonklayıcı, hastanın hareket etmesi ile şiddetinin arttığını gözlediği, bulantı ve kusmanın eşlik edebildiği bir ağrı olarak tarif ediliyor.

    – Ne kadar sürüyor ağrı?

    Prof. Dr. M. Ertaş: Bir dakika da sürebilir, bir gün de… Fakat çoklukla 1-3 saat arası devam ediyor.

    – Sadece orgazm sırasında mı oluyor peki?

    Prof. Dr. M. Ertaş: Cinsel ilişki sırasındaki orgazm sırasında görülebileceği gibi mastürbasyon sırasındaki orgazmda da ortaya çıkabilir.

    – Peki neden ülkemizde hiç bilinmiyor bu hastalık?

    Prof. Dr. M. Ertaş: Yaşam boyu görülme şansı yüzde 1. Yani 100 kişiden 1’i hayatında orgazm sırasında böyle bir baş ağrısı yaşamış oluyor, fakat çoğu kez başarısızlık duygusu veya başka nedenlerle bu sorun paylaşılmıyor.

    – Bir nöroloji uzmanı olarak, orgazmik baş ağrısı şikayetiyle çok sık karşılaşıyor musunuz?

    Prof. Dr. M. Ertaş: Çok hasta gelmiyor. Birincisi çok sık değil, ikincisi bu hastaların büyük çoğunluğu hekime başvurmuyor. Psikiyatrist olan bir hastam, bu nedenle seksüel aktiviteden uzaklaşıp depresyona girmiş, eşiyle sorun yaşamıştı. Hastanın psikiyatrist olması bile, kendisini yetersiz görmesini engellemiyor.

    – Daha çok kimler karşılaşıyor bu sorunla? Erkeklerde daha çok görüldüğü doğru mu gerçekten?

    Prof. Dr. M. Ertaş: Erkeklerde kadınlara göre 3-4 kat daha sık ve 30’lu yaşlarda en fazla, fakat daha erken veya daha ileri yaşlarda da görülebilir. Erkeklerde neden sık görüldüğü bilinmiyor. Başka bazı baş ağrısı hastalıklarında da erkek egemenliği söz konusu. Örneğin migren kadınlarda 3 kat fazla iken, ona kardeş bir baş ağrısı hastalığı olan küme baş ağrısı ise erkeklerde 4 kat fazladır.

    Prof. Dr. M.Z.Önal: Aslında kadınlarda daha sık görülüyor. Ancak kadınların orgazmla sonlanan birliktelikleri çok seyrek olduğu için daha az gibi görülebiliyor. Ayrıca bu konu biraz da tabu niteliğinde olduğu için, ağrıyı tetiklediğini düşündüğü orgazm sürecini yaşayan kadınlar, bu ağrılardan muzdarip ise orgazm olmamaya çalışıyor.

    – Peki orgazmik baş ağrısını yaşayan kişi, ‘o an’ ne yapmalı?

    Prof. Dr. M.Z.Önal: Ağrı sonrası doktora gitme şansı varsa tek gideceği adres bir nöroloji uzmanı olmalı. Ayrıca nadiren beyinde o sırada bir kanama olursa, kişi zaten komaya girer ve yakınları tarafından acilen hastaneye kaldırılır. Bu durum ölüme neden olmamışsa, var olan bir anevrizmanın cerrahi veya girişimsel radyolojik tedavisi ile sonlanır.

    Prof. Dr. M. Ertaş: Bu baş ağrısına bir beyin damar hastalığının yol açıp açmadığını bilemeyeceği için, yeniden bir ilişki denememeli.

    – Hikayesini yazdığım hasta, yabancı kaynaklardan orgazmik baş ağrısının olası bir beyin kanamasının habercisi olduğunu okumuş, bu yüzden çok korkuyordu. Böyle bir risk var mı gerçekten?

    Prof. Dr. M.Z.Önal: Bu tip baş ağrıları beyinde anevrizması olanlarda daha sık görülebiliyor. Bu nedenle mutlaka beyin damarlarının anjiyografik incelemesi yapılmalı. Beyindeki anevrizmalar kanamaya meyilli yapısal değişikliklerdir. Baloncuk olarak da bilinir.

    Prof. Dr. M. Ertaş: Keza, bir beyin su kaçağı ağrısı da bu şekilde kendini gösterebilir. Bu nedenle çoğu kez beyne yönelik tetkik yapmak gerekir.

    – Hasta tedavi olmak için nasıl bir yöntem izlemeli peki?

    Prof. Dr. M.Ertaş: Eğer altta yatan başka bir hastalık ihtimali dışlandı ise, cinsel ilişki öncesinde, örneğin bir saat önce yüksek dozda güçlü antiromatizmal ağrı kesici ilaç kullanımı etkili olabilir. Eğer yeterli etki sağlanmıyorsa migren önleyici tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar da yararlı olabilir.

    – Hastaların nelere dikkat etmesi gerekiyor? Cinsel hayatı bu yüzden biten hastalarınız var mı?

    Prof. Dr. M. Ertaş: Cinsel hayatı biten çok insan oluyor, ayrılığa kadar uzanabiliyor. Çünkü o kadar şiddetli bir ağrı ki, tekrar bir cinsel deneyimden korkar hale geliyor hasta ve giderek aseksüel bir davranışa bürünebiliyor. Ardından yetersizlik, başarısızlık duygusu ve sonuçta depresyona kadar uzanıyor.

    Posta / Özsel Tortop

  • Soğuk Algınlığından Nasıl Korunurum?

    Soğuk Algınlığından Nasıl Korunurum?

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Tamer Haliloğlu, “Soğuk algınlığı, üst solunum yollarında virüs türü mikropların neden olduğu bulaşıcı bir enfeksiyondur.” dedi.

    Soğuk algınlığından burun, boğaz, kulaklar, östaki tüpü, nefes borusu, ses telleri ve akciğerlerin etkilendiğine değinen Haliloğlu, “Soğuk algınlığı en çok okul çağı çocuklarında görülür ve sıklığı yaşla azalır” dedi.

    Soğuk algınlığının ilk belirtileri genellikle boğazda takılma hissi, burun akıntısı ve hapşırık.

    Çocuklarda ise boğaz ağrısı, öksürük, baş ağrısı, ateş, halsizlik, kas ağrıları ve iştahsızlık da görülebilir.

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Tamer Haliloğlu, henüz soğuk algınlığına kesin etkili bir aşı bulunamadığını anlattı:

    Soğuk algınlığına yakalanmamak için, hastalık belirtileri olan kişilerle hastalığın ilk ikinci ve dördüncü günleri arasında temas edilmemesi gerekir. Ancak, çoğu zaman bu mümkün değildir. Soğuk algınlığına yakalanan kişiler, henüz hasta olduklarını anlamadan bulaştırıcı döneme girmiş olurlar.

    Soğuk algınlığına yakalanan çocuklar, özellikle burun temizliğinden sonra olmak üzere sık sık ellerini yıkamalı, öksürürken ve hapşırırken ağız ve burunlarını kapamalıdırlar.

    Soğuk algınlığı genellikle 7 ile 14 gün arasında iyileşir. Bazen sinüzit, orta kulak iltihabı, larenjit veya bronşit gibi komplikasyonlar nedeniyle hastalığın seyri uzayabilir.

    Haliloğlu, soğuk algınlığının düzelmesinin zamana bağlı olduğunu açıkladı:

    Bu süre içinde, hastanın istirahat etmesi ve bol sıvı gıda alması (su, meyve suları gibi) gerekir. Genellikle ağrı kesici, dekonjestan ve allerji karşıtı maddeler içeren soğuk algınlığı ilaçları, hastalığı iyileştirmezler; sadece kas ağrısı, burun tıkanıklığı ve baş ağrısı gibi belirtilerin hafifletilmesine yardımcı olabilirler.

    Boğaz ağrısının şiddetlenmesi ve uzun sürmesi, öksürükle koyu balgam gelmesi veya öksürüğün 10 günden uzun sürmesi, 38 derece üzerinde ve birkaç günden uzun süren ateş olması, göğüs ağrısı, sık nefes alma, yutma güçlüğü, sıvı gıda alamama, kulak ağrısı, boyunda ağrılı şişlikler, dudak, deri veya tırnaklarında morarma belirtilerinden herhangi birinin görülmesi halinde doktora başvurulması gerekmektedir.

    Soğuk algınlığından korunmak için bunları yapın:

    Bağışıklık sisteminizi güçlendirin.

    Dengeli beslenin. Meyve sebze ağırlıklı beslenin, fazla et tüketmeyin.

    Hastalık riski yüksekse bol bol C vitamini alın. (Örneğin her gün 2 kivi, 1 greyfurt, 1 yeşil biber veya 2 kaşık lahana turşusu yemek gibi)

    Hareket edin ve soğuğa karşı vücudunuzun dayanıklı olmasını sağlayın. (Yüzmek,saunaya gitmek, soğuk duş almak, temiz havada yürüyüş yapmak, değişik spor faaliyetleri)

    Oda havasını iyileştirin. Hava nemlendiricileri kullanın veya saksı çiçeklerini temin edin. Odayı aşırı ısıtmayın, düzenli olarak havalandırın.

    Hava cereyanının oluşmamasına dikkat edin.

    Virüslerden korunun.

    Soğuk algınlığı dönemlerinden kalabalık ortamlarda, kapalı mekanlarda bulunmayın. Hasta insanlarla öpüşmeyin, 1.5 metreden fazla yaklaşmayın.

    Ellerinizi düzenli yıkayın.

    Çok kalın veya ince giysiler giymeyin. Havaya göre giyinin.

    Stres altındaki insanlar hastalanmaya daha elverişlidir. Her gün düzenli olarak dinlenin. Gevşeme egzersizleri yapın.

  • Vertigo olup olmadığınızı test edin

    Vertigo olup olmadığınızı test edin

    Nörolojik hastalıklar ve kalp hastalıkları gibi birçok hastalığın belirtisi olan vertigo yaşam kalitesini ciddi ölçüde bozarken, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Selami Yavuz, söz konusu hastalığı karşı vatandaşları uyardı.

    Vertigo olup olmadığınızı anlamak için kendi etrafınızda 40 kere dönerek test yapabilineceğini hatırlatan Opr. Dr. Yavuz, “Etraf ya da kendisi dönmediği halde, kişide şiddetle döndüğü hissi oluşur. Vertigo olduğunuzu anlamak için bir test yapmanız gerekirse, kendi etrafınızda 30-40 kere dönün ve kendinizi serbest bırakın. Nasıl etrafın döndüğünü hissediyorsanız vertigo da aynen böyledir.

    Yerin tavana gelmesi gibi bir histir. Bunu yapmadan aynı şekilde etrafınızın döndüğünü hissediyorsanız vertigo hastası olabilirsiniz. Hastaların çoğu ‘Sandaldaymışım gibi sallanıyorum, ayağa kalktığım zaman dengem bozuluyor’ gibi şikayetlerle doktora başvururlar.

    Bu şikayetlerin çoğunun vertigo ile ilgisi yoktur. Vertigosu olan kişinin bu durumu anlamama gibi bir durumu söz konusu olamaz. Çünkü hasta ayakta duramayıp, hemen bir yere oturmak ya da yatmak zorunda kalır” dedi.

    Farklı rahatsızlıkların vertigoyu tetiklediğini belirten Opr. Dr. Selami Yavuz, “Vertigo birçok hastalığın habercisi olabilir. Bir grup vertigolar ‘Kulak Burun Boğaz’ hastalıklarıyla ilgili olabilir. ‘Başım dönüyor, kesin kristallerim oynadı’ denerek hastalar tarafından şikayetleri dile getirilen ‘İç kulak kristallerinin yerinden oynaması’ hastalığı, hastanın yatakta sağdan sola dönerken ya da sırt üstü yattığı zaman başının dönmesidir. Buradaki baş dönmesi, yani vertigo bir dakika içerisinde geçer ama kişiyi son derece rahatsız eder. Bu durum vertigoya sebep olan hastalıklardan biridir.

    Özellikle kadınlarda görülen ve vertigoya sebep olan bir diğer hastalık da ‘Menier’ hastalığıdır. Bu hastalık, kulağın tek tarafının içinde sıvı toplanmasıdır. Bu hastalıkta da çok şiddetli bir vertigo görülmektedir. Vertigo ataklar halinde olur.

    Hastada iki gün çok şiddetli baş dönmesi, kulakta uğultu, bulantı ve kusma olur. Fakat 2-3 gün geçtikten sonra hastalık kendiliğinden düzelir ve neredeyse 2 ay hiçbir problem olmaz. 2 ay sonra hasta tekrar bir atak geçirir ve aynı belirtileri yaşamaya başlar” diye konuştu.

    HT

    Nöroloji – Beyin ve Sinir Hastalıkları

  • Vicks Vaporub’ın Oniki Şaşırtıcı Kullanım Şekli

    Vicks Vaporub’ın Oniki Şaşırtıcı Kullanım Şekli

     

    TIBBİ ÖZELLİKLERİ

    VICKS VapoRub, lokal konjestiyon ve soğuk algınlığının solunum yollarında neden olduğu tahrişe bağlı rahatsızlıkların haricen tedavisinde kullanılan çift etkili bir preparattır. Aktif maddeleri arasında yer alan kafur ve mentol, etkisiyle sürüldüğü bölgede kılcal damarların genişlemesini sağlayarak bu bölgeyi ısıtır ve birikmiş toksinlerin atılmasını kolaylaştırarak ağrıyı ortadan kaldırır. Aktif maddeleri arasında yer alan ökaliptol, terebentin ve mentol, solunum yoluyla akciğerlerde salgı artırıcı ve yumuşatıcı etki yapar.

    ÖNERİLEN KULLANIM YERİ

    Hapşırık, öksürük, ses kısıklığı, boğaz ve brong mukozasında hafif akıntı, nezle ile birlikte soğuk algınlığı yakınmalarında sağlık durumunun düzeltilmesine yöneliktir.

    KULLANILMAMASI GEREKEN DURUMLAR

    Mentol, kafur ya da bileşimindeki diğer maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlı olduğu bilinenlerde kullanılmamalıdır. Merhem, zarar görmüş veya iltihaplanmış cilde veya açık yaraların üzerine sürülmemelidir. Bronşiyal astım veya solunum yollarında aşırı hassasiyetin eşlik ettiği solunum yolu hastalıklarında kullanılmamalıdır. Akut akciğer hastalıklarında solunarak içe çekilmemelidir.

    UYARILAR/ÖNLEMLER VICKS

    VapoRub’ı yutmayınız. Burun deliklerinin içine sürmeyiniz. Küçük çocukların burun deliklerinin içine sürüldüğünde ani kolaps yapabilir.

    Soluma durumunda: kaynar su ile uygulanmalı ve asla mikrodalga fırında ısıtılmamalıdır.

    Gebelik ve emzirme döneminde kullanım: Preparat gebelikte ve emzirme döneminde kullanılmadan önce, bir hekime danıĢılmalıdır. Emzirme döneminde, meme bölgesine uygulanmamalıdır.

    Çocuklarda uygulama: 2 yaşından küçük çocuklarda kullanılmamalıdır. 6 yaşından küçük çocuklar soluyarak içlerine çekmemelidirler.

    YAN ETKİLER/ADVERS ETKİLER

    Nadiren ciltte aşırı hassasiyet reaksiyonları veya temas alerjisi (örn. temas egzaması) görülebilir. İçinde mentol bulunan eterik yağların solunması, ender olarak öksürüğe neden olabilir.

    GÜNLÜK KULLANIM ŞEKLİ VE DOZU

    Sürerek uygulama (haricen uygulama)

    Erişkinler ve 12 yaşından büyük çocuklar: Günde 2-4 kez, 2-3 çay kaşığı kadar

    6-12 yaş arası çocuklar: Günde 2-4 kez, 1-2 çay kaşığı kadar

    2-5 yaş arası çocuklar: Günde 2-3 kez, ½-1 çay kaşığı kadar

    Soluma yoluyla uygulama: Erişkinler ve çocuklarda (6 yaşından küçüklerde uygulanmaz): Bir soluma çözeltisi oluşturmak üzere 1-2 çay kaşığı.

    Uygulama şekli ve süresi: Sadece haricen veya solumak suretiyle kullanılır.

    Haricen uygulama: Vicks VapoRub erişkinlerde ve 6 yaşından büyük çocuklarda göğse, boyna ve sırta sürülür ve 3-5 dakika süreyle hafif masaj yaparak özenle yedirilir. 2-5 yaş arası çocuklarda, sadece göğse ve sırta sürülür, burun ve yüz bölgesine sürülmemelidir. Rahat ve geniş giysiler giyilmesi, buharların solunmasını kolaylaştırır. Vicks VapoRub eterik yağları saatler boyunca açığa çıkardığından, özellikle de uykudan önce uygulanması tavsiye olunur.

    Soluma yoluyla uygulama: Çok yoğun bir rahatlık sağlamak için Vicks VapoRub soluma yoluyla da uygulanabilir.

    Erişkinlerde ve çocuklarda (6 yaşından küçüklerde uygulanmaz) 1-2 çay kaşığı Vicks VapoRub bir çanağın veya büyük yüzeyli bir kabın içine konulur. ½ litre su sıcak olacak, fakat kaynamayacak şekilde ısıtılarak (hiçbir zaman mikrodalgada ısıtılmamalıdır), kaba ilave edilir. Oluşan buharlar 10-15 dakika süreyle solunur. Soluma sırasında su ısıtılmaya devam edilmemelidir; kullandıktan sonra da tekrar ısıtılmamalıdır. Soluma sırasında çocuklar yalnız bırakılmamalıdır.
    3-5 gün sonra yakınmalarda önemli bir iyileşme olmaması veya öksürüğün ısrarla devam etmesi veya daha da kötüleşmesi, ateşin çıkması veya ıslık çalar gibi öksürme durumunda, daha ciddi bir hastalık olasılığı nedeniyle bir hekime başvurulması tavsiye edilir.

    Vicks Vaporub’ın Oniki Şaşırtıcı Kullanım Şekli

    1. Göğsü Yumuşatmak İçin
    Vicks’in en yaygın kullanım şeklidir, göğüs ve boğaz bölgesindeki tıkanıklığı gidermek için. Üst göğüs bölgesine uygulandığında öksürük ve tıkanıklık semptomlarında mükemmel rahatlama sağlar.

    2. Ayak Tabanına Uygulama
    Ayak tabanına Vicks Uygulanması gece öksürüğünü kesmenizde yardımcı olur. Yatmadan önce uygun miktarda tüm ayak tabanı üzerine VapoRub sürüp iyice ovun ve çorabınızı giyin. Saniyeler içinde öksürüğünüz kesilecektir. Aynı uygulamayı çocuklarınıza da uygulayabilirsiniz.

    3. Kas Ağrılarında
    Vicks fazla çalışmış kasları rahatlatır. Bunu kan dolaşımını artırarak yapar ve neredeyse anında iyileşme sağlar. Uygun miktarda Vicks VapoRub’ı ağrıyan bölgeye sürün.

    4. Tırnak Mantarında
    Eğer ayak tırnaklarınızda bir mantardan şüpheleniyorsanız uygulayın ve zaman içinde tırnak koyu bir renk alarak Vicks’in mantarı öldürdüğüne şahit olacaksınız. Tüm kalan bakterilerin tırnaklardan temizlemek için iki haftalık bir süre için uygulamaya devam edin.

    5. Kediler Tırmalamayı Sever
    Kediler pençeleri ile her sert yüzeyi çizmeye meyillidirler ve bu konuda kötü bir üne sahiptirler. Kapıları, duvarları ve pencereleri çizmelerini önlemek için bu alanlara VapoRub az miktarda uygulayın. Kediler kokusundan nefret edecekler ve uzak duracaklardır. Vücudunuzda da çizilmesini istemediğiniz yerlere sürerek bundan kurtulabilirsiniz.

    6. Darbe Sonucu Oluşan Şişme Ve Morarma
    Özellikle yeni yürümeye başlayan çocuklar düşe kalka büyürler, özellikle baş ve ayaklarında bu nedenle şişme ve morarmalar oluşur, bunun en iyi çözümü anında darbeyi alan yere Vicks VapoRub uygulamaktır. Şişme ve morarma olmayacaktır. Ayrıca bayanlar özellikle yaz aylarına girerken ayak ve kollarındaki morluklardan şikayet ederler, küçük bir çarpma dahi morarmaya neden olur, bununda en iyi çözümü vurduğunuz yere hemen Vicks VapoRub uygulamaktır.

    7. Baş ağrısı
    Vicks VapoRub’ı küçük bir miktar alnınıza sürün baş ağrısından kurtulun. Mentollü kokusu rahatlatırken başınızdaki basıncı ortadan kaldırarak anında ağrılarınızı dindirir.

    8. Buğu
    Vicks VapoRub buğu yapılarak da kullanılabilir. Sıcak suya katarak odanızda harika bir mentol ferahlığı sağlayabilirsiniz. Soluduğunuz bu rahatlatıcı hava sayesinde rahat bir uyku çekebilirsiniz

    9. Yaralar
    Enfeksiyonu önlemek ve iyileşme süresini hızlandırmak için küçük bir miktar Vicks uygulayabilirsiniz.

    10. Keneler
    Eğer bir kene tarafından ısırıldıysanız derhal Vicks sürün. Güçlü kokusu kenenin kendisini serbest bırakmasına neden olur.

    11. Atlar ( Bu biraz sıra dışı)
    Profesyonel jokeyler yarış günü yarış atlarının burun altında VapoRub sürerler. Güçlü kokusu ile diğer taylardan gelen kokuları algılamayıp onları yarışa odaklar.

    12. Sivrisinek Kovucu
    Sivrisinekler kesinlikle sizden uzak tuacaktır. Açıkta kalan yerlerinize veya üzerinizdeki elbiselerinize bir miktar uygulayarak sizleri sivrisineklerden uzak tutmaya yardımcı olur. Eğer ısırıldıysanız ve kaşıntınız varsa o bölgeye Vicks uygulayın ve yara bandı ile kapatın kaşıntıyı hafifleterek rahatlatmaya neden olur.

     

    Vicks Vaporub kullanım şekli
    Vicks Vaporub Kullanımı
  • Vertigo Hakkında Bilmeniz Gerekenler

    Vertigo Hakkında Bilmeniz Gerekenler

    Vertigo ile İlgili Bilmeniz Gerekenler

    Nörolojik hastalıklar ve kalp hastalıkları gibi birçok hastalığın belirtisi olan vertigo, yaşam kalitesini ciddi ölçüde bozuyor.

    Memorial Şişli Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları (KBB) Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sami Katırcıoğlu, vertigoya neden olan durumlar ve vertigo tedavisi hakkında bilgi verdi.

    Vertigo olup olmadığınızı anlamak için kendi etrafınızda 40 kere dönün

    Vertigo yani baş dönmesi bir illüzyondur. Etraf ya da kendisi dönmediği halde, kişide şiddetle döndüğü hissi oluşur. Vertigo olduğunuzu anlamak için bir test yapmanız gerekirse; kendi etrafınızda 30-40 kere dönün ve kendinizi serbest bırakın. Nasıl etrafın döndüğünü hissediyorsanız vertigo da aynen böyledir. Yerin tavana gelmesi gibi bir histir. Bunu yapmadan aynı şekilde etrafınızın döndüğünü hissediyorsanız vertigo hastası olabilirsiniz. Hastaların çoğu “Sandaldaymışım gibi sallanıyorum, ayağa kalktığım zaman dengem bozuluyor” gibi şikayetlerle doktora başvururlar. Bu şikayetlerin çoğunun vertigo ile ilgisi yoktur. Vertigosu olan kişinin bu durumu anlamama gibi bir durumu söz konusu olamaz. çünkü hasta ayakta duramayıp, hemen bir yere oturmak ya da yatmak zorunda kalır.

    Farklı rahatsızlıklar vertigoyu tetikleyebilir

    Vertigo birçok hastalığın habercisi olabilir. Bir grup vertigolar “Kulak Burun Boğaz” hastalıklarıyla ilgili olabilir. “Başım dönüyor, kesin kristallerim oynadı” denerek hastalar tarafından şikayetleri dile getirilen “İç kulak kristallerinin yerinden oynaması” hastalığı; hastanın yatakta sağdan sola dönerken ya da sırt üstü yattığı zaman başının dönmesidir. Buradaki baş dönmesi; yani vertigo bir dakika içerisinde geçer ama kişiyi son derece rahatsız eder. Bu durum vertigoya sebep olan hastalıklardan biridir.

    Ne sıklıkla ortaya çıkıyor?

    Özellikle kadınlarda görülen ve vertigoya sebep olan bir diğer hastalık da “Menier” hastalığıdır. Bu hastalık; kulağın tek tarafının içinde sıvı toplanmasıdır. Bu hastalıkta da çok şiddetli bir vertigo görülmektedir. Vertigo ataklar halinde olur. Hastada iki gün; çok şiddetli baş dönmesi, kulakta uğultu, bulantı ve kusma olur. Fakat 2-3 gün geçtikten sonra hastalık kendiliğinden düzelir ve neredeyse 2 ay hiçbir problem olmaz. 2 ay sonra hasta tekrar bir atak geçirir ve aynı belirtileri yaşamaya başlar.

    Nörolojik baş dönmelerine dikkat!

    Nörolojik olarak baş dönmeleri de vertigoya neden olabilir. Nörolojik olarak hastanın kafasını, beynini özellikle denge merkezini ilgilendiren hastalıklarda baş dönmelerine neden olabilir. Nörolojik baş dönmeleri ile Kulak Burun Boğaz hastalıklarındaki baş dönmelerinin tek farkı, nörolojik baş dönmeleri çok yavaş gelişir ve çok uzun zaman sürer. Kulak Burun Boğaz ile ilgili baş dönmeleri 1-2 gün içerisinde gelişir ve çok şiddetli baş dönmesi görülür.

    Kalp ritim bozukluğu olanlarda vertigo tehlikesi

    Baş dönmesinin diğer bir sebebi de kardiyolojik olabilir. Beyine giden damarlarda ve şah damarlarında daralma varsa, beyinin beslenmesi bozulacağı için baş dönmesi ortaya çıkabilir. Bu baş dönmeleri baş dönmesinden çok dengesizlik, güvenli olarak ayakta kalamama, büyük bir sallantı hissi gibidir. Kalp ritim bozukluğu olanlarda da kalp tarafından beyine yeterince kan pompalanamamasından dolayı bu tip baş dönmeleri ortaya çıkabilir.

    Vertigo en çok kadınlarda görülüyor

    Menier hastalığı (Kulağın tek tarafının içinde sıvı toplanması) kadınlarda sıkça görülen rahatsızlıklardan biridir. Menier hastalıkları %80 kadınlarda görülen bir hastalık olduğu için baş dönmeleri kadınlarda daha sık görülmektedir.

    Vertigonun kesin tedavisi var mıdır?

    Vertigo’nun asıl sebebinin araştırıldıktan sonra baş dönmesinin neye bağlı olduğunun bilinmesi çok önemlidir. Bu durumun sebebi eğer bir tümörse ameliyat gerekmektedir. Psikolojik ya da Menier hastalıklardan kaynaklı ise ilaç tedavisi ile baş dönmesi azaltılmaktadır. Tedavide asıl önemli olan vertigonun kaynağının bulunmasıdır. Psikolojik kökenli durumlarda ilaçla tedavi yöntemine başvurulur.

    Womenist

  • 30 Saniyede Ağrılarınızdan Kurtulun!

    30 Saniyede Ağrılarınızdan Kurtulun!

    Birden ortaya çıkan vücut ağrınız varsa 30 saniyede bu ağrıdan nasıl kurtulabilirsiniz? Dr. Mehmet Öz açıklıyor…

     

    Birden ortaya çıkan, garip ağrılarınız varsa, yalnız değilsiniz. Kramp ve baş ağrısı gibi vücudunuzda meydana gelen garip, beklenmedik gelişmeler rastgele, herkesin başına gelebilir. Neyse ki, en sık rastlanan rahatsızlıkların bazıları için bazı çözümlerimiz var. Bir dahaki sefere vücudunuz size sürpriz yapmak istediğinde, buna hazırlıklı olacaksınız.

    Dondurma baş ağrısı

    Bu dayanılmaz baş ağrısı, soğuk bir şeyler yiyip içtiğinizde oluşur ve kan damarlarının hızlı bir şekilde büzüşmesini ve genişlemesini tetikler. Ağzınızdaki sinirler bu genişlemeyi ağrı olarak yorumlar ve beyne ağrı sinyalleri yollar.

    Çözüm

    Beyin donması da denilen bu baş ağrısının geleceğini hissettiğiniz an, dilinizi damağınıza koyun. Dilin ısısı sinirleri rahatlatıp ağrının daha kolay azalmasını sağlayacaktır.

    Kramp

    Kramplar, kas spazmından başka bir şey değildir; çabuk ve zararsız olmasına rağmen ağrılı da olabilir. Kas spazmı genellikle su ve elektrolit kaybı olduğunda veya kas aşırı çalıştığında meydana gelir. Örneğin kaslar birden kasıldığında vücudunuzdaki elektrolitlerin dengesi bozulur ve sinirlerin kontrolsüzce sinyal vermesine neden olur. Kramplar bu şekilde oluşur.

    Çözüm

    Hiç düşünmeden verilen tepki, kramp sırasındaki ağrının hafiflemesine yardımcı olmak üzere bacağa yapılan masajdır. Ancak, potasyum zengini besinler tüketmek ve elektrolitlerinize takviyede bulunmak elektrolit dengesizliğini önlemek için iyi bir yoldur.

    Vücudunuzun kalsiyum, sodyum ve potasyum ihtiyacını doğal ve lezzetli bir yoldan karşılamak adına bu elektrolit iksirini deneyin:

    Malzemeler:

    ½ bardak su

    ½ bardak domates suyu

    ¼ bardak portakal suyu

    1 çay kaşığı limon suyu

    1 tutam tuz

    Hazırlanışı:

    Bütün malzemeleri karıştırın. Afiyet olsun.

    Kulak tıkanıklığı

    Kulak tıkanmasını, kulağınızın içindeki basınçla dışarıdaki basınç arasında büyük bir fark olduğu zaman vücudunuzun, kulak zarının yırtılmasını önleme yöntemi olarak açıklayabiliriz.

    Çözüm

    Burnunuzu tutun, ağzınızı kapatın ve yavaşça hava verin. Yavaş ve dikkatli olduğunuz sürece vücudunuza bir zarar gelmez ve kulağınızdaki basıncın dengelenmesine yardımcı olur.

    Göz seğirmesi

    Birçok insan, göz seğirmesinin stres ve yorgunluk sonucu oluştuğunu düşünse de asıl nedeni göz kuruluğudur. Gözler fazla kuru olduğunda onları nemli tutabilmek adına istemsiz olarak kırparsınız. Bir süre sonra kırpma, sinirlerinizi harekete geçirir ve beyni daha çok kırpması için kandırmaya çalışır.

    Çözüm

    Göz seğirmesi kendi kendine geçer ama bu süreci hızlandırmak istiyorsanız gözün üzerine 30 saniye boyunca sıcak kompres yapın.

  • Ertesi Gün Haplarının Tehlikelerine Dikkat

    Ertesi Gün Haplarının Tehlikelerine Dikkat

    CİSED ONURSAL BAŞKANI DR. CEM KEÇE: “ERTESİ GÜN HAPLARI BİR DOĞUM KONTROL YÖNTEMİ DEĞİLDİR!”

    Kürtaja sınırlama getiren yasal düzenleme üzerindeki tartışmalar hala devam ederken, Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri, gebelikten acil korunma yöntemleri arasında yer alan “Ertesi Gün Hapları” için başvuruların eskiye oranla arttığına dikkat çekti.

    “CİNSEL İLİŞKİ SONRASI HAPI” ADI DAHA UYGUN…

    CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe , Ertesi Gün Hapı kullanımında çiftlerin eğitilmesi gerektiğine dikkat çekti ve şöyle devam etti: “Ertesi Gün Hapı acil durumlar için kullanılması gereken, gebeliği önleme yöntemidir ve korunmasız cinsel ilişkiye girildikten sonra ilk 72 saat içinde kullanılmalıdır. İlişkiden sonra ne kadar erken alınırsa koruyuculuğu o kadar fazla olur. Ancak cinsel eğitimin olmadığı ülkemizde ertesi gün hapı sanki bir doğum kontrol yöntemiymiş gibi kullanılmaktadır. Oysaki sürekli kullanımda, yan etkileri oldukça fazladır ve sık kullanıldığında koruyucu etkisi azalır. Ertesi Gün Hapları, ilk 24 saat içerisinde kullanıldığında istenmeyen gebeliği %95 oranında önler. Çiftler prezervatif, doğum kontrol hapı ya da spiral gibi çağdaş doğum kontrol yöntemlerini kullanmalıdır. Sağlık Bakanlığı’nın Ertesi Gün Hapları’nı ücretsiz verme kararı üzerinde konuşulması gerekiyor. Gençler ve çiftler eğitilmeden ve kamuoyu yeterince bilgilendirilmeden, bu uygulama yanlış sonuçlara yol açabilir, bilgilendirilme sonrası ise bu uygulama yalnız acil durumlar için doğru olabilir. Ayrıca, Ertesi Gün Hapları’nın adı yanlış konulmuş, ‘Ertesi Gün Hapı’ yerine ‘Cinsel İlişki Sonrası Hapı’ terimini kullanmak daha doğru olur. Çünkü çiftlerin çoğu, gerçekten bu hapın ertesi gün alınması gerektiğini sanıyor. Oysa ne kadar erken alınırsa, bu hapların etkisi o kadar fazla oluyor.”

    KAMUOYUNA YANLIŞ MESAJLAR VERİLMEMELİ!

    Ertesi Gün Hapları’nın kamuoyuna “Korunmayın, nasıl olsa gebeliği engelleyen haplar var!” şeklinde sunulmasının veya bu tür yanlış mesajların verilmesinin sakıncalarına dikkat çeken CİSED Genel Başkanı Doç. Dr. Cebrail Kısa; “Prezervatif yırtılması, alkollü korunmasız ilişkiler, dışarı boşalma gibi doğum kontrol yöntemlerinin uygulanmasındaki sıkıntılar veya tecavüz gibi istenmeyen ilişkilere maruz kalındığında ya da bir başka doğum kontrol yöntemi kullanılmakta iken aksilik olduğunda, ek yöntem olarak Ertesi Gün Hapları kullanılmalıdır.” dedi.

    KUSMA OLUNCA TEKRAR ALMAK GEREKİYOR!

    CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör , Ertesi Gün Hapları’nın bir ay içerisinde alınan normal doğum kontrol haplarının içinde bulunan östrojen ve progesteron kadar yüksek hormon yüklemesine neden olacağını ve bu nedenlevücudun hormon dengesini bozacağına dikkat çekti ve şöyle devam etti: “Ayrıca, Ertesi Gün Hapı’nı kullanan bazı kadınlarda baş ağrısı, baş dönmesi, göğüste gerilme, mide bulantısı ve nadir olarak görünen kusma gibi yan etkilergörülebilir. Bu sebeple dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü haplar içildikten sonra iki saat içinde bir kusma gerçekleşmişse, hapların tamamı ya da bir kısmı dışarı atılır yani etkisi azalır. Bu durumda Ertesi Gün Hapı’nın tekrar içilmesi gerekir. Görüldüğü üzere, normal doğum kontrol yöntemlerinden farklı olarak Ertesi Gün Hapları biraz ağırdır ve ayda en fazla bir kere kullanılmalıdır.” dedi.

  • Başınızmı Ağrıyor ?

    Başınızmı Ağrıyor ?

    Baş Ağrılarının Türleri :

    Gerilim Tipi Başağrısı :

    – Başın arkasında yan ,ön tarafında veya çember tarzında bir gerginlik olarak ifade edilir.Ağrı kademeli olarak yavaş yerleşir.Örnek olarak sabahleyin başlayan ağrı akşama doğru giderek artar.Ağrı 1 saatten birkaç güne kadar sürebilir.Yaşanan stresler ile tekrarlama eğilimi gösterebilir.Tedavisinde basit analjezikler ve psikolojik destek uygulanır.

    Klasik Migren Auralı :

    – Önce görsel bazı bulgular vardır.( renkli halkalar ).Sonra başın tek tarafında ( sağ veya sol ) zonklayıcı ağrı,bulantı ve kusma bulunur.Ağrı süresi 30 dakikadan birkaç saate kadar uzayabilir.Stressli dönemlerde daha sık olmak üzere tekrarlar.Tedavisinde ergotamin preparatları kullanılır.

    Basit Migren Aurasız :

    – Ağrı öncesinde klasik migrende görülen bulgular yoktur.Başlangıçta tek taraflı baş ağrısı daha sonra yaygın zonklayıcı ağrı ve bulantı bulunabilir.Süresi saatlerden bir kaç güne kadar uzayabilir.Tekrarlaması klasik migrene benzer.Tedavisi klasik migren tedavisiyle aynıdır.

    Cluster Baş Ağrısı :

    – Şiddetli, göz etrafında lokalize,rahatsız edici,can sıkıcı durum veya zonklayıcı ağrı olarak ifade edilir.Süresi 15-90 dakika kadardır.Bir veya iki ayda bir demetler halinde tekrarlar.Ataklar arasındaki süreler değişkendir.Genelde alkol ve sigara kullanan erkeklerde görülür.Tedavisinde ağrılı zamanlarda prednison ve ergotamine kullanılır.

    Subaraknoidal Ağrı :

    – Ani yerleşimli şiddetli yaygın bir baş ağrısıdır.Hastalar daha önce yaşamadıkları bir şiddetde ağrı olarak tarif ederler.Günlerce sürebilir.Hastanın yaşamını tehlikeye soktuğu için cerrahi tedavi uygulanır.

    Tümör:

    – Öksürmek,aksırmak veya fiziksel eforla artan,ağırlık hissi tarzında bir sabah ağrısıdır.Akşama yaklaştıkça ağrı hafifler.Haftadan aylara kadar sürebilir.Bu ağrı tipi beyin içi basıncının arttığı durumlarda görülür.Uzun bir süredir bu tipte bir ağrınız varsa bir nöroloğa başvurmanız önerilir.

    Psödotümör:

    – Ağırlık hissi,sürekli ağrı öncelikle fazla kilolu genç kadınlarda görülür.Günlerden haftalara kadar süren uzun bir ağrı dönemi vardır.Öksürmek,aksırmak veya fiziksel eforla ağrı artar.Tekrarlayan lomber ponksiyonlarla tedavi edilir.

    Sinüs Baş Ağrısı :

    – Sinuslar üzerinde lokalize,sürekli ağrı.Günlerden haftalara kadar sürebilir.Tekrarlayabilir.Tedavisinde antibiyotik ve antihistaminikler kullanılır.

    Temporal Arterit :

    – 60 yaş üzerindeki hastalarda görülür.Tek taraflı bir baş ağrısıdır.Saniyelerden saatlere kadar sürebilir.Yaşam boyu tekrarlar.Tedavisinde steroidler kullanılır.

    Trigeminal Nevralji :

    – Bıçak gibi saplanan yüz ağrısı olarak tanımlanır.Tedavisinde karbamazepin veya cerrahi tedavi uygulanır.

    Atipik Yüz Ağrısı :

    – Ağırlık hissi veren sürekli diffüz yüz ağrısı.Tedavisinde amitriptilin veya klordiazepoksid kullanılır.

    Baş Ağrılarının Tedavisi :

    Baş ağrılarının tedavisi için bir nöroloji doktoruna başvurmak şarttır. Yukarıda sayılan baş ağrıları nedenlerini ancak bir nöroloji doktoru değerlendirebilmektedir. Hastalar tarafından sık yapılan bir hata özellikle tekrarlayan baş ağrısı durumunda ağrı kesici ilaçlarla durumlarını idare etmeye çalışmaktır. Oysa örneğin migren durumlarında kullanılan ilaçlar tamamiyle farklıdır. Çünkü migren ağrısı beyin damarlarından kaynaklanmaktadır.

  • “Bu Akşam Başım Ağrıyor Yatak Efsanesi” Yoksa Gerçek Mi?

    “Bu Akşam Başım Ağrıyor Yatak Efsanesi” Yoksa Gerçek Mi?

    CİSED ONURSAL BAŞKANI DR. CEM KEÇE: “SEKSÜEL BAŞ AĞRILARI HAYATI TEHDİT EDEBİLİYOR!”

    Baş ağrıları insanlığın en büyük problemlerinden biridir. Her insan hayatının bir döneminde şiddetli baş ağrısı yaşar. Her 360 baş ağrısından biri seksten kaynaklanabiliyor. “Bu akşam başım ağrıyor!” sözünü daha çok kadınların cinsel ilişkiye girmek istemedikleri zamanlarda söyledikleri varsayılsa bile, bunun doğru olmadığı ortaya çıktı. Yapılan araştırmalar kadınlar gibi erkeklerin de cinsel ilişki öncesinde, cinsel ilişki yaşarken veya sonrasında baş ağrıları olabiliyor. Ayrıca cinsel aktiviteler sırasında yaşanan baş ağrıları sağlık açısından çok tehlikeli bir durumun habercisi olabiliyor. Ancak cinsel ilişki sırasında oluşan baş ağrıları çok dikkate alınmıyor, hatta bunun için doktora başvuranların sayısı oldukça düşük. Oysa cinsel aktiviteler sırasında aniden ortaya çıkan şiddetli bir baş ağrısı, beyinde bir kanamanın işareti olarak gündeme gelebiliyor, bu ağrılar cinsel ilişkiden sonra geçmeyip günlerce sürebiliyor, devamında beyin felcine hatta ölüme bile yol açabiliyor. Nadir görülen ama merak edilen seksüel baş ağrılarıyla ilgili sorulara yanıtlar Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) cinsel terapistlerinden geldi…

    “BU AKŞAM BAŞIM AĞRIYOR YATAK EFSANESİ” YOKSA GERÇEK Mİ?

    CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe, cinsel ilişki öncesinde, boşalma anında veya sonrasında ortaya çıkan baş ağrılarının tehlikeli bir durumun işareti olabileceğini, hatta ölüme bile sebebiyet verebileceğini söyledi. Cinsel birleşme sırasında nadir de olsa şiddetli bir baş ağrısının oluşabileceğini belirten Dr. Keçe; “Özellikle boşalma sırasında aniden ortaya çıkan şiddetli baş ağrıları beyinde bir damar balonlaşması ya da damar yumaklaşmasının yırtılmasına işaret edebiliyor. Seksüel baş ağrısı olarak isimlendirilen bu durum, beyin kanaması ve ani ölüm riskinin ilk haberci olabileceğinden, mutlaka nörolojik olarak araştırılma yapılması için bir hekime başvurulması gerekiyor.” dedi. Kendisinde veya ailesinden birinde migren hastalığı olanlarda seksüel baş ağrılarının daha çok görülebileceğine dikkati çeken Dr. Keçe; “Erkeklerde üç kat daha fazla görülen seksüel baş ağrıları herkeste olabilir ama en sık yirmili yaşlar ve 35-45 yaşları arasında görülüyor. Hatta mastürbasyon bile seksüel baş ağrılarına yol açabiliyor. Bu nedenle ‘bu akşam başım ağrıyor yatak efsanesi’ bazıları için gerçek olabiliyor.” diye konuştu.

    PARTNERE KARŞI HİSSEDİLEN YOĞUN ÖFKE BAŞ AĞRISINA YOL AÇABİLİYOR!

    Cinsel ilişki sırasında kalp hızı ve tansiyonun arttığını ve buna bağlı olarak baş ağrılarının meydana gelebileceğini söyleyen CİSED Genel Başkanı Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Cebrail Kısa;“Baş ağrıları, öksürük, eksersiz ve cinsel ilişki ile tetiklenip başlayabiliyor, bunlar bir tür efora bağlı baş ağrılarıdır. Eğer kişi partnerine karşı isteksizlik yaşıyorsa ya da ona öfkeli veya kırgınsa stresli olur, stres de baş ağrısını tetikleyebilir ve cinsel ilişki tam bir kâbusa dönüşebilir, bunlar da strese bağlı baş ağrılarıdır. Migrendeki gibi aşırı stres, uykusuzluk, hava değişimi gibi olaylar baş ağrılarını tetikleyebilir. Bu nedenle migreni olanlarda veya gerilim baş ağrısı çekenlerde seksüel baş ağrıları daha sık görülebiliyor. Cinsel işlev bozukluklarının tedavisinde kullanılan ilaçların, doğum kontrol haplarının ve soğuk algınlığı ilaçlarının yan etkisi olarak baş ağrıları ortaya çıkabiliyor. Ayrıca bu tip baş ağrılarının cinsel ilişki sırasında harcanan efor ile bir ilgisi olmuyor.” dedi.

    ACİL DEĞERLENDİRME VE TEDAVİ GEREKTİĞİ NASIL ANLAŞILIYOR?

    Cinsel ilişkiye bağlı baş ağrılarının iki tipi olduğunu ifade eden CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör; “Altta yatan bir beyin hastalığı bulunmayan ve iyi huylu seksüel baş ağrıları adını verdiğimiz ilk tip, kalıcı bir hastalık yapmıyor ve hayati bir tehlike yaratmıyor. Kadın ve erkeği etkileyebilmekle birlikte, migrenin aksine erkeklerde daha sık görülebiliyor. 20-40 yaşları arasında yani cinsel aktifliğin yoğun olduğu yaşlarda ortaya çıkabiliyor. Cinsel aktivite ve heyecan arttıkça ağrısı yoğunlaşan iyi huylu seksüel baş ağrıları, boşalma veya orgazm öncesinde veya sırasında baş ve ensede, her iki tarafta birden olabiliyor. Mastürbasyon ile de başlayabiliyor. Birkaç dakika sürebildiği gibi saatleri de bulabiliyor. Çok rahatsız edici olabiliyor ve genellikle cinsel ilişkiyi sınırlıyor veya sonlandırabiliyor. Ağrıyı yaşayanlar, yine olabilecek endişesiyle cinsel ilişkiden kaçabiliyorlar. Ağrı başlayınca boşalmadan önce ilişkinin sonlandırılması ağrıyı kesilebiliyor. Bu tip baş ağrılarının kasların kasılmasından veya damarların genişlemesinden dolayı olduğu düşünülüyor. İkinci tip olan cinsel ilişki sırasında ilk kez ortaya çıkan seksüel baş ağrılarını hastalar hayatlarında yaşadıkları en kötü baş ağrısı olarak tanımlıyorlar. Bu nedenle aksi gösterilene kadar ciddi bir acil durum olarak değerlendiriliyor. Çünkü bu tip baş ağrıları genellikle anormal bir damarın yırtılması sonucu akut bir beyin kanamasına bağlı olabiliyor, hayatı tehdit edebiliyor, acil değerlendirme ve tedavi gerektirebiliyor.” dedi.

    NE YAPMAK GEREKİYOR?

    Seksüel baş ağrılarında bilinçlenmek ve gerektiğinde tıbbi yardım aramak için bir hekime başvurmak gerektiğini söyleyen CİSED Yönetim Kurulu Üyesi Psikolog Kemal Özcan; “Hekimler önce hastayı dinliyor, sonra muayene ediyor, şüphe uyandıracak bir durum varsa tomografik inceleme yapıyor ve sonuçlara göre uygun bir tedavi planlanıyor. Muayenenin ve incelemelerin normal olması, hayati riski ortadan kaldırıyor, fakat ağrının rahatsız edici ve cinselliği sınırlandırıcı etkisi devam edebiliyor. Hatta ağrının yaşanması ve bu nedenle cinsel ilişkilerin sınırlandırılması, oldukça önemli ilişkisel sorunlara yol açabiliyor. Bu nedenle her ne olursa olsun bir tedavi gerekiyor. Seksüel baş ağrıları genellikle kendi kendine geçiyor. Ancak baş ağrısı uzadığında basit ağrı kesiciler almak gerekebiliyor. Eğer baş ağrısı sık ve rahatsız edici oluyorsa ilişki öncesinde baş ağrısını önleyici ilaçlar (Beta blokerler, kalsiyum kanal blokerleri ve antienflamatuar ilaçlar, vb.) kullanılabiliyor. Sadece ensede veya başın arkasında ağrı oluyorsa, boyun kaslarını gevşetecek hareketler veya masaj işe yarayabiliyor. Cinsel faaliyeti ve seksüel heyecanı yavaş yavaş arttırmak da faydalı olabiliyor. Yorgun ve stresli dönemlerde, rahatsız pozisyonlarda veya kısa aralarla birden fazla kez ilişkiye girildiğinde seksüel baş ağrıları daha kolay ortaya çıkabildiği için, bu durumlardan kaçınmak gerekiyor, bazen birkaç hafta cinsel ilişkiden kaçınmak gerekebiliyor. Hatta seksüel baş ağrılarında stresi azaltmak, kilo vermek, eksersiz yapmak ve cinsel ilişkide daha pasif bir rol üstlenmek, ilişki sırasında her zaman uygulanan duruşu veya pozisyonu değiştirmek ve aynı gün ekstra cinsel aktiviteden veya aktivitelerden kaçınmak faydalı olabiliyor.” dedi.

  • Floresan ışık migren nedeni

    Floresan ışık migren nedeni

    Baş ağrısının en sık görülen türü olan migreni, floresan ışıkların yanı sıra parlak gün ışıklarının tetiklediği belirtildi.

    Alkollü içecekler başta olmak üzere kahve, çay ve kafeinli meşrubatların migrene sebep olduğunu belirten Özel Bahar Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Cemile Haki, özellikle Ramazan ayında migren ağrılarına karşı dikkatli olunmasını tavsiye etti.

    100 KİŞİDEN 70’İ BAŞ AĞRISI ÇEKİYOR

    Dr. Cemile Haki, baş ağrısının toplumda en sok görülen şikâyetlerden olduğunu söyledi. Tekrarlayıcı baş ağrısı olan insanların oranının yüzde 70’lere ulaştığını ifade eden Dr. Haki, baş ağrısı rahatsızlıklarının başında ise migrenin geldiğini kaydetti. Migren ataklarının hastanın kişisel, sosyal veya iş yaşamının her yönünü etkileyebildiğine işaret eden Haki, atakların 4 saatten 72 saate kadar değişen uzunluklarda olabildiğini belirtti.

    Dr. Haki, migren konusunda şu bilgileri verdi: “Eskiden ‘sadece bir baş ağrısı tipi’ olarak görülen migren, artık başlı başına bir nörolojik hastalık olarak kabul edilmektedir. Hastalık yaşamı tehdit edici olmamasına rağmen yaşam kalitesi üzerindeki etkileri şiddetli olabilir. Migren ağrısı genellikle orta şiddette ya da şiddetlidir ve kişinin normal aktivitelerini engelleyebilir. Baş ağrısı zonklayıcı ya da nabızla birlikte atan şekilde hissedilebilir ve başın tek bir yanında yerleşebilir. Bulantı, kusma, ışığa veya sese karşı hassasiyet baş ağrısına eşlik edebilir.”

    HER 5 KADINDAN BİRİ MİGREN HASTASI

    Migrenin daha çok kadınlarda görüldüğünü hatırlatan Dr. Haki, her 5 kadından birinde migren hastalığı olduğunu ifade etti. Çoğunlukla genç ve orta yaş grubunda görüldüğünü, ancak 1 yaşından itibaren çocuklarda da olabildiğini dile getirdi. Bir çok kişide ağrıların çok şiddetli olduğunu belirten Haki, insanların sadece karanlık bir odada yatıp uyumak istediklerini vurguladı.

    Dr. Haki, migreni tetikleyen faktörleri şöyle sıraladı: “Kahve, çay, kafeinli meşrubatlar, diyet soda, alkollü içkiler, eski peynir, çerez, çikolata, yoğurt, soğan, incir, karaciğer, kafeinli yiyecekler, adet dönemi, gebelik, doğum kontrol hapları, antibiyotikler, titreşen/parlak/floresan ışıklar, parlak gün ışığı, parfüm, kimyasal maddeler, sigara, endişe, aşırı üzülmek veya aşırı sevinmek, depresyon, aşırı heyecan, stresten veya baskıdan kurtulma, zaman farkı, çok fazla ya da az uyumak, aç kalmak, kafeinsiz kalmak, aşırı egzersiz yapma, fiziksel veya zihinsel yorgunluk, öne eğilmek, ağırlık kaldırmak veya zorlanmak migreni tetiklemektedir.”

    Başlangıçta bir baş ağrısının migren mi, yoksa sıradan bir baş ağrısı mı olduğunu söylemenin zor olduğuna dikkat çeken Haki, migren ataklarını diğer baş ağrılarından ayıran özellikleri şöyle ifade etti: “Orta şiddette ya da şiddetli ağrı, bulantının eşlik etmesi, kusmanın eşlik etmesi, ışığa ve sese duyarlılık, zonklayıcı, nabız gibi atan ağrı, ağrı asıl olarak tek taraflıdır, ağrı hareketle artar.”

    MİGREN TESTİ

    Nöroloji Uzmanı Dr. Cemile Haki, migren olup olmadığını merak edenler için ise şu testi önerdi: “Son üç aydır iki veya daha fazla baş ağrısı olan veya baş ağrısı için doktora danışma ihtiyacı olanlar uygulayabilir. Sorulardan iki veya üçüne evet diyorsanız migren olma olasılığınız yüzde 93,3’tür.

    — Baş ağrınız sırasında hiç midenizde bulantı veya rahatsızlık hissettiniz mi?
    — Baş ağrısı sırasında ışık sizi rahatsız etti mi?
    — Son 3 ay içinde baş ağrısından dolayı günlük hayatınızı sürdüremediğiniz oldu mu?

    ID migren tarama testi denen ve ülkemizde de geçerliliği birkaç çalışma ile ortaya konulan bu test pozitif olduğu halde tanı hâlâ migren olmayabilir ama bu düşük bir olasılıktır. Veya test negatif, yani tüm yanıtlar hayır veya sadece bir yanıt evet olduğunda, kişi yine de migrenli olabilir ama olasılık yine düşüktür.”